Seda Bayraktar - Academia.edu (original) (raw)
Papers by Seda Bayraktar
Turkiye Klinikleri Psychology - Special Topics, 2020
Turkiye Klinikleri Psychology - Special Topics, 2020
Proceedings of Fechner Day, 2019
International Journal of Social Sciences and Education Research, 2021
Bu derleme çalışmasının amacı; pandemi sürecinin farklı gelişim dönemleri üzerinde etkilerini tra... more Bu derleme çalışmasının amacı; pandemi sürecinin farklı gelişim dönemleri üzerinde etkilerini travma sonrası gelişim kapsamında ortaya koymaktır. Konu ile ilgili makalelere ulaşmak için COVID-19 ve çocukluk, ergenlik, yetişkinlik, beliren yetişkinler, yaşlılık, travma sonrası büyüme ve gelişim gibi anahtar kelimeler ile Pubmed, Scholar Google, Science Direct arama motorlarında 2020 tarihi ile birlikte tarandı. Bu derleme çalışması araştırmaya dahil edilme kriterlerine uyan 38 makale ele alınarak hazırlanmıştır. Bu değerlendirmede yapılan araştırmalarda her yaş dönemi için pandemi sürecinin olumlu sonuçları olduğuna ilişkin bulgular gözlense de daha çok olumsuz bulguların öne çıktığı saptanmıştır. Kuşaklararası etkileşimlerin arttığı ve ilişkilerin bu dönemde yeniden yapılanması söz konusu hale gelmiştir. COVID-19 süreci ilerleyen yıllarda farklı yaş gruplarını olumlu ya da olumsuz etkileyebilecek bir deneyim olarak görülmektedir.
Akdeniz insani bilimler dergisi, Jun 26, 2015
Çocuk ve ergenlerde intihar girişiminin ve intiharın giderek artması önemli bir sorun haline gelm... more Çocuk ve ergenlerde intihar girişiminin ve intiharın giderek artması önemli bir sorun haline gelmiştir. Genç ve dinamik bir nüfusa sahip olan ülkemizin sosyal, kültürel ve ekonomik yönden sürekli değişim içinde olması nedeniyle, çocuk ve ergenlerin ruhsal yaşamlarında ortaya çıkan "gel-gitler" önem taşımaktadır. Bu derleme kapsamında intihar girişimleri ve intiharla ilgili tanımlama ve kuramlara yer verilerek, çocuklar ve ergenler açısından intihar girişimi ve intihar ile ilgili risk etkenleri ve tetikleyici etkenler ele alınmıştır. Ülkemizdeki ve diğer ülkelerdeki çalışmalar; cinsiyet, yaş, ırk, medeni durum, sosyal etkenler, intihara ilişkin seçilen yöntemler, önceki intihar girişimleri, inanç, cinsel tercihler, mevsimler, göç, medya, fiziksel ve ruhsal etkenler açısından değerlendirilmiştir. İntihardan ölenlerin sayısı, trafik kazalarından ölenlerin sayısına yakın olup, alınacak önlemlerle trafik kazalarında olduğu gibi intihar girişimlerinin ve intiharların azalabileceği görülmektedir. Önleyici tedbirler arasında bireysel, ailesel, çevresel, toplumsal ve kamusal uygulamaların yerinin önemli olduğu bununla birlikte sağlam bir aile yapısı ve eğitimin; çocuk ve ergen mutluluğu için kaçınılmaz etkenler olduğu gözlenmiştir.
Turkiye Klinikleri Psychology - Special Topics, 2021
Travma literaturundeki arastirmalara bakildiginda, ozelikle son yillarda travma sonrasi yasanan p... more Travma literaturundeki arastirmalara bakildiginda, ozelikle son yillarda travma sonrasi yasanan psikiyatrik bozukluklarin ve travma sonrasi gelisimin ele alindigi gorulmektedir. Ancak kisitli sayida literatur olmakla birlikte “Travma Sonrasi Hayata Kusme Bozuklugu” adi ile anilan bir kavram da goze carpmaktadir. Bu derlemenin amaci da “Travma Sonrasi Hayata Kusme Bozuklugu” kavrami ile ilgili kuramsal bilgi aktarmaktir. Travma sonrasi hayata kusme bozuklugu, Linden tarafindan ortaya atilmistir. Linden ve ekibi bu bozukluga iliskin kriterler belirlemistir. Bu baglamda; bireyin hayatinda olaganustu olumsuz bir yasam olayinin varligi hastaligin baslamasi icin esas olmakta ve bireyler icinde bulunduklari sorunlarin kaynagini bu yasam olayi olarak gormektedirler. Bireyler bu olayi “haksizlik” olarak adlandirmakta ve olayin tekrar tekrar gundeme gelmesi ile kuskunluk tepkisi vermeleri tani icin temel kriterlerdendir.
Senex:Journal of Aging Studies, 2017
Özet Bu araştırmada amaç, özel ve kırılgan bir grup olan yaşlılarda adli bilimler açısından öneml... more Özet Bu araştırmada amaç, özel ve kırılgan bir grup olan yaşlılarda adli bilimler açısından önemli olan cinayet olgusunu incelemektir. Bu araştırmada son beş (5) yıl içinde Türkiye'de yaşlıların katil veya kurban oldukları olaylara ilişkin sosyo-demografik ve suçlara özgü bilgileri ortaya koymak amaçlanmaktadır. Bu amaç kapsamında internet üzerinden özel bir arama motoru kullanılarak "Yaşlı Cinayet" kelimeleri anahtar kelimeler olarak kullanılmış olup tarama yapılmıştır. Tarama sonucunda 47 vakaya rastlanılmış olup bu vakalardan elde edilen bulgulara göre; Cinsiyet değişkeni açısından kurbanların % 60'ı kadın, % 38,2'si erkek iken % 1,8'i hakkında bilgiye rastlanılmamıştır; Kurbanların yaş ortalaması 71,52'dir. Katillerin profillemesine bakıldığında; % 44,1'i erkek, % 10,9'u kadın ve % 40' ı hakkında bilgiye rastlanılmamıştır; Katillerin yaş ortalaması ise 31,6'dır. Elde edilen bulgular sonucunda cinayet olgusu açısından yaşlıların daha çok olayın kurbanı oldukları ve yapılan incelemede bazı fiziksel, mekansal, psikolojik, sosyal, ekonomik önlemlerle yaşlıların bu tür cinayet olgularında kurban veya katil olmalarının belli oranlarda önlenebilir olduğu düşünülmektedir.
Facial Plastic Surgery, 2019
The authors tested face discrimination, face recognition, object discrimination, and object recog... more The authors tested face discrimination, face recognition, object discrimination, and object recognition in two face transplantation patients (FTPs) who had facial injury since infancy, a patient who had a facial surgery due to a recent wound, and two control subjects. In Experiment 1, the authors showed them original faces and morphed forms of those faces and asked them to rate the similarity between the two. In Experiment 2, they showed old, new, and implicit faces and asked whether they recognized them or not. In Experiment 3, they showed them original objects and morphed forms of those objects and asked them to rate the similarity between the two. In Experiment 4, they showed old, new, and implicit objects and asked whether they recognized them or not. Object discrimination and object recognition performance did not differ between the FTPs and the controls. However, the face discrimination performance of FTP2 and face recognition performance of the FTP1 were poorer than that of t...
International Journal of Social Sciences and Education Research, 2017
Bu araştırmanın amacı, infertilite gibi travmatik bir yaşam olayı sonucu oluşan pozitif değişimle... more Bu araştırmanın amacı, infertilite gibi travmatik bir yaşam olayı sonucu oluşan pozitif değişimleri ele almaktır. Bu bağlamda infertil bireylerde travma sonrası gelişim olgusu ve bu olguyu etkilediği düşünülen sosyodemografik ve hastalıkla ilişkili değişkenler, algılanan sosyal destek ve başa çıkma yöntemleri incelenmektedir. Araştırmanın örneklemini 70 intertil birey oluşturmuştur. Araştırma sonucunda infertil bireylerin ortalamanın üzerinde travma sonrası gelişim gösterdikleri görülmüştür. Algılanan sosyal destek ölçeği toplam puanları ve "aileden alınan sosyal destek" alt boyutu ve başa çıkma yolları ölçeği toplam puanları ve "kaderci başa çıkma", "iyimser-sosyal destek arayıcı başa çıkma" ve "problem çözmeye yönelik başa çıkma" alt boyutu arasında pozitif anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Araştırmanın sonuçları ilgili literatür çerçevesinde tartışılarak sınırlılıklar ve öneriler belirtilmiştir.
International Journal of Social Sciences and Education Research, 2017
Organ nakli bekleyen hastalarda travma sonrası stres belirtileri ile ilişkili değişkenlerin incel... more Organ nakli bekleyen hastalarda travma sonrası stres belirtileri ile ilişkili değişkenlerin incelenmesi 1 Investigation of variables related to posttraumatic stress symptoms in patients waiting for organ transplant
Journal of Nonverbal Behavior, 2017
One of the most prevalent problems in face transplant patients is an inability to generate facial... more One of the most prevalent problems in face transplant patients is an inability to generate facial expression of emotions. The purpose of this study was to measure the subjective recognition of patients' emotional expressions by other people. We examined facial expression of six emotions in two facial transplant patients (patient A = partial, patient B = full) and one healthy control using video clips to evoke emotions. We recorded target subjects' facial expressions with a video camera while they were watching the clips. These were then shown to a panel of 130 viewers and rated in terms of degree of emotional expressiveness on a 7-point Likert scale. The scores for emotional expressiveness were higher for the healthy control than they were for patients A and B, and these varied as a function of emotion. The most recognizable emotion was happiness. The least recognizable emotions in Patient A were fear, surprise, and anger. The expressions of Patient B scored lower than those of Patient A and the healthy control. The findings show that partial and full-face transplant patients may have difficulties in generating facial expression of emotions even if they can feel those emotions, and different parts of the face seem to play critical roles in different emotional expressions.
International Journal of Social Sciences and Education Research, 2017
saygısı değişkenleri ile internet bağımlılığı arasında anlamlı bir ilişki bulunmamıştır. Yalnızlı... more saygısı değişkenleri ile internet bağımlılığı arasında anlamlı bir ilişki bulunmamıştır. Yalnızlık, bilişim suçları hakkında bilgi sahibi olma değişkenleri ile internet bağımlılığı arasında anlamlı bir ilişki bulunmaktadır. Bireylerde yalnızlık arttıkça internet bağımlılığının arttığı, yalnızlık azaldıkça da internet bağımlılığının azaldığı sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca bilişim suçları hakkında bilgi sahibi olan bireylerin bilişim suçları hakkında bilgi sahibi olmayan bireylere göre daha az internet bağımlısı olduğu tespit edilmiştir.
Mediterranean Journal of Humanities, 2016
Bu araştırmanın amacı, ergenlerde siber zorbalık ve siber mağduriyetle ile ilişkili olduğu düşünü... more Bu araştırmanın amacı, ergenlerde siber zorbalık ve siber mağduriyetle ile ilişkili olduğu düşünülen sosyo-demografik değişkenlerin (yaş, cinsiyet, okul, vb.), internet kullanımı ile ilişkili değişkenlerin, öfke ve öfke ifade tarzları, stres ile başa çıkma tarzları ve boyun eğme değişkenlerinin etkisini incelemektir.
Mediterranean Journal of Humanities, 2015
Çocuk ve ergenlerde intihar girişiminin ve intiharın giderek artması önemli bir sorun haline gelm... more Çocuk ve ergenlerde intihar girişiminin ve intiharın giderek artması önemli bir sorun haline gelmiştir. Genç ve dinamik bir nüfusa sahip olan ülkemizin sosyal, kültürel ve ekonomik yönden sürekli değişim içinde olması nedeniyle, çocuk ve ergenlerin ruhsal yaşamlarında ortaya çıkan "gel-gitler" önem taşımaktadır. Bu derleme kapsamında intihar girişimleri ve intiharla ilgili tanımlama ve kuramlara yer verilerek, çocuklar ve ergenler açısından intihar girişimi ve intihar ile ilgili risk etkenleri ve tetikleyici etkenler ele alınmıştır. Ülkemizdeki ve diğer ülkelerdeki çalışmalar; cinsiyet, yaş, ırk, medeni durum, sosyal etkenler, intihara ilişkin seçilen yöntemler, önceki intihar girişimleri, inanç, cinsel tercihler, mevsimler, göç, medya, fiziksel ve ruhsal etkenler açısından değerlendirilmiştir. İntihardan ölenlerin sayısı, trafik kazalarından ölenlerin sayısına yakın olup, alınacak önlemlerle trafik kazalarında olduğu gibi intihar girişimlerinin ve intiharların azalabileceği görülmektedir. Önleyici tedbirler arasında bireysel, ailesel, çevresel, toplumsal ve kamusal uygulamaların yerinin önemli olduğu bununla birlikte sağlam bir aile yapısı ve eğitimin; çocuk ve ergen mutluluğu için kaçınılmaz etkenler olduğu gözlenmiştir.
Turkiye Klinikleri Psychology - Special Topics, 2020
Turkiye Klinikleri Psychology - Special Topics, 2020
Proceedings of Fechner Day, 2019
International Journal of Social Sciences and Education Research, 2021
Bu derleme çalışmasının amacı; pandemi sürecinin farklı gelişim dönemleri üzerinde etkilerini tra... more Bu derleme çalışmasının amacı; pandemi sürecinin farklı gelişim dönemleri üzerinde etkilerini travma sonrası gelişim kapsamında ortaya koymaktır. Konu ile ilgili makalelere ulaşmak için COVID-19 ve çocukluk, ergenlik, yetişkinlik, beliren yetişkinler, yaşlılık, travma sonrası büyüme ve gelişim gibi anahtar kelimeler ile Pubmed, Scholar Google, Science Direct arama motorlarında 2020 tarihi ile birlikte tarandı. Bu derleme çalışması araştırmaya dahil edilme kriterlerine uyan 38 makale ele alınarak hazırlanmıştır. Bu değerlendirmede yapılan araştırmalarda her yaş dönemi için pandemi sürecinin olumlu sonuçları olduğuna ilişkin bulgular gözlense de daha çok olumsuz bulguların öne çıktığı saptanmıştır. Kuşaklararası etkileşimlerin arttığı ve ilişkilerin bu dönemde yeniden yapılanması söz konusu hale gelmiştir. COVID-19 süreci ilerleyen yıllarda farklı yaş gruplarını olumlu ya da olumsuz etkileyebilecek bir deneyim olarak görülmektedir.
Akdeniz insani bilimler dergisi, Jun 26, 2015
Çocuk ve ergenlerde intihar girişiminin ve intiharın giderek artması önemli bir sorun haline gelm... more Çocuk ve ergenlerde intihar girişiminin ve intiharın giderek artması önemli bir sorun haline gelmiştir. Genç ve dinamik bir nüfusa sahip olan ülkemizin sosyal, kültürel ve ekonomik yönden sürekli değişim içinde olması nedeniyle, çocuk ve ergenlerin ruhsal yaşamlarında ortaya çıkan "gel-gitler" önem taşımaktadır. Bu derleme kapsamında intihar girişimleri ve intiharla ilgili tanımlama ve kuramlara yer verilerek, çocuklar ve ergenler açısından intihar girişimi ve intihar ile ilgili risk etkenleri ve tetikleyici etkenler ele alınmıştır. Ülkemizdeki ve diğer ülkelerdeki çalışmalar; cinsiyet, yaş, ırk, medeni durum, sosyal etkenler, intihara ilişkin seçilen yöntemler, önceki intihar girişimleri, inanç, cinsel tercihler, mevsimler, göç, medya, fiziksel ve ruhsal etkenler açısından değerlendirilmiştir. İntihardan ölenlerin sayısı, trafik kazalarından ölenlerin sayısına yakın olup, alınacak önlemlerle trafik kazalarında olduğu gibi intihar girişimlerinin ve intiharların azalabileceği görülmektedir. Önleyici tedbirler arasında bireysel, ailesel, çevresel, toplumsal ve kamusal uygulamaların yerinin önemli olduğu bununla birlikte sağlam bir aile yapısı ve eğitimin; çocuk ve ergen mutluluğu için kaçınılmaz etkenler olduğu gözlenmiştir.
Turkiye Klinikleri Psychology - Special Topics, 2021
Travma literaturundeki arastirmalara bakildiginda, ozelikle son yillarda travma sonrasi yasanan p... more Travma literaturundeki arastirmalara bakildiginda, ozelikle son yillarda travma sonrasi yasanan psikiyatrik bozukluklarin ve travma sonrasi gelisimin ele alindigi gorulmektedir. Ancak kisitli sayida literatur olmakla birlikte “Travma Sonrasi Hayata Kusme Bozuklugu” adi ile anilan bir kavram da goze carpmaktadir. Bu derlemenin amaci da “Travma Sonrasi Hayata Kusme Bozuklugu” kavrami ile ilgili kuramsal bilgi aktarmaktir. Travma sonrasi hayata kusme bozuklugu, Linden tarafindan ortaya atilmistir. Linden ve ekibi bu bozukluga iliskin kriterler belirlemistir. Bu baglamda; bireyin hayatinda olaganustu olumsuz bir yasam olayinin varligi hastaligin baslamasi icin esas olmakta ve bireyler icinde bulunduklari sorunlarin kaynagini bu yasam olayi olarak gormektedirler. Bireyler bu olayi “haksizlik” olarak adlandirmakta ve olayin tekrar tekrar gundeme gelmesi ile kuskunluk tepkisi vermeleri tani icin temel kriterlerdendir.
Senex:Journal of Aging Studies, 2017
Özet Bu araştırmada amaç, özel ve kırılgan bir grup olan yaşlılarda adli bilimler açısından öneml... more Özet Bu araştırmada amaç, özel ve kırılgan bir grup olan yaşlılarda adli bilimler açısından önemli olan cinayet olgusunu incelemektir. Bu araştırmada son beş (5) yıl içinde Türkiye'de yaşlıların katil veya kurban oldukları olaylara ilişkin sosyo-demografik ve suçlara özgü bilgileri ortaya koymak amaçlanmaktadır. Bu amaç kapsamında internet üzerinden özel bir arama motoru kullanılarak "Yaşlı Cinayet" kelimeleri anahtar kelimeler olarak kullanılmış olup tarama yapılmıştır. Tarama sonucunda 47 vakaya rastlanılmış olup bu vakalardan elde edilen bulgulara göre; Cinsiyet değişkeni açısından kurbanların % 60'ı kadın, % 38,2'si erkek iken % 1,8'i hakkında bilgiye rastlanılmamıştır; Kurbanların yaş ortalaması 71,52'dir. Katillerin profillemesine bakıldığında; % 44,1'i erkek, % 10,9'u kadın ve % 40' ı hakkında bilgiye rastlanılmamıştır; Katillerin yaş ortalaması ise 31,6'dır. Elde edilen bulgular sonucunda cinayet olgusu açısından yaşlıların daha çok olayın kurbanı oldukları ve yapılan incelemede bazı fiziksel, mekansal, psikolojik, sosyal, ekonomik önlemlerle yaşlıların bu tür cinayet olgularında kurban veya katil olmalarının belli oranlarda önlenebilir olduğu düşünülmektedir.
Facial Plastic Surgery, 2019
The authors tested face discrimination, face recognition, object discrimination, and object recog... more The authors tested face discrimination, face recognition, object discrimination, and object recognition in two face transplantation patients (FTPs) who had facial injury since infancy, a patient who had a facial surgery due to a recent wound, and two control subjects. In Experiment 1, the authors showed them original faces and morphed forms of those faces and asked them to rate the similarity between the two. In Experiment 2, they showed old, new, and implicit faces and asked whether they recognized them or not. In Experiment 3, they showed them original objects and morphed forms of those objects and asked them to rate the similarity between the two. In Experiment 4, they showed old, new, and implicit objects and asked whether they recognized them or not. Object discrimination and object recognition performance did not differ between the FTPs and the controls. However, the face discrimination performance of FTP2 and face recognition performance of the FTP1 were poorer than that of t...
International Journal of Social Sciences and Education Research, 2017
Bu araştırmanın amacı, infertilite gibi travmatik bir yaşam olayı sonucu oluşan pozitif değişimle... more Bu araştırmanın amacı, infertilite gibi travmatik bir yaşam olayı sonucu oluşan pozitif değişimleri ele almaktır. Bu bağlamda infertil bireylerde travma sonrası gelişim olgusu ve bu olguyu etkilediği düşünülen sosyodemografik ve hastalıkla ilişkili değişkenler, algılanan sosyal destek ve başa çıkma yöntemleri incelenmektedir. Araştırmanın örneklemini 70 intertil birey oluşturmuştur. Araştırma sonucunda infertil bireylerin ortalamanın üzerinde travma sonrası gelişim gösterdikleri görülmüştür. Algılanan sosyal destek ölçeği toplam puanları ve "aileden alınan sosyal destek" alt boyutu ve başa çıkma yolları ölçeği toplam puanları ve "kaderci başa çıkma", "iyimser-sosyal destek arayıcı başa çıkma" ve "problem çözmeye yönelik başa çıkma" alt boyutu arasında pozitif anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Araştırmanın sonuçları ilgili literatür çerçevesinde tartışılarak sınırlılıklar ve öneriler belirtilmiştir.
International Journal of Social Sciences and Education Research, 2017
Organ nakli bekleyen hastalarda travma sonrası stres belirtileri ile ilişkili değişkenlerin incel... more Organ nakli bekleyen hastalarda travma sonrası stres belirtileri ile ilişkili değişkenlerin incelenmesi 1 Investigation of variables related to posttraumatic stress symptoms in patients waiting for organ transplant
Journal of Nonverbal Behavior, 2017
One of the most prevalent problems in face transplant patients is an inability to generate facial... more One of the most prevalent problems in face transplant patients is an inability to generate facial expression of emotions. The purpose of this study was to measure the subjective recognition of patients' emotional expressions by other people. We examined facial expression of six emotions in two facial transplant patients (patient A = partial, patient B = full) and one healthy control using video clips to evoke emotions. We recorded target subjects' facial expressions with a video camera while they were watching the clips. These were then shown to a panel of 130 viewers and rated in terms of degree of emotional expressiveness on a 7-point Likert scale. The scores for emotional expressiveness were higher for the healthy control than they were for patients A and B, and these varied as a function of emotion. The most recognizable emotion was happiness. The least recognizable emotions in Patient A were fear, surprise, and anger. The expressions of Patient B scored lower than those of Patient A and the healthy control. The findings show that partial and full-face transplant patients may have difficulties in generating facial expression of emotions even if they can feel those emotions, and different parts of the face seem to play critical roles in different emotional expressions.
International Journal of Social Sciences and Education Research, 2017
saygısı değişkenleri ile internet bağımlılığı arasında anlamlı bir ilişki bulunmamıştır. Yalnızlı... more saygısı değişkenleri ile internet bağımlılığı arasında anlamlı bir ilişki bulunmamıştır. Yalnızlık, bilişim suçları hakkında bilgi sahibi olma değişkenleri ile internet bağımlılığı arasında anlamlı bir ilişki bulunmaktadır. Bireylerde yalnızlık arttıkça internet bağımlılığının arttığı, yalnızlık azaldıkça da internet bağımlılığının azaldığı sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca bilişim suçları hakkında bilgi sahibi olan bireylerin bilişim suçları hakkında bilgi sahibi olmayan bireylere göre daha az internet bağımlısı olduğu tespit edilmiştir.
Mediterranean Journal of Humanities, 2016
Bu araştırmanın amacı, ergenlerde siber zorbalık ve siber mağduriyetle ile ilişkili olduğu düşünü... more Bu araştırmanın amacı, ergenlerde siber zorbalık ve siber mağduriyetle ile ilişkili olduğu düşünülen sosyo-demografik değişkenlerin (yaş, cinsiyet, okul, vb.), internet kullanımı ile ilişkili değişkenlerin, öfke ve öfke ifade tarzları, stres ile başa çıkma tarzları ve boyun eğme değişkenlerinin etkisini incelemektir.
Mediterranean Journal of Humanities, 2015
Çocuk ve ergenlerde intihar girişiminin ve intiharın giderek artması önemli bir sorun haline gelm... more Çocuk ve ergenlerde intihar girişiminin ve intiharın giderek artması önemli bir sorun haline gelmiştir. Genç ve dinamik bir nüfusa sahip olan ülkemizin sosyal, kültürel ve ekonomik yönden sürekli değişim içinde olması nedeniyle, çocuk ve ergenlerin ruhsal yaşamlarında ortaya çıkan "gel-gitler" önem taşımaktadır. Bu derleme kapsamında intihar girişimleri ve intiharla ilgili tanımlama ve kuramlara yer verilerek, çocuklar ve ergenler açısından intihar girişimi ve intihar ile ilgili risk etkenleri ve tetikleyici etkenler ele alınmıştır. Ülkemizdeki ve diğer ülkelerdeki çalışmalar; cinsiyet, yaş, ırk, medeni durum, sosyal etkenler, intihara ilişkin seçilen yöntemler, önceki intihar girişimleri, inanç, cinsel tercihler, mevsimler, göç, medya, fiziksel ve ruhsal etkenler açısından değerlendirilmiştir. İntihardan ölenlerin sayısı, trafik kazalarından ölenlerin sayısına yakın olup, alınacak önlemlerle trafik kazalarında olduğu gibi intihar girişimlerinin ve intiharların azalabileceği görülmektedir. Önleyici tedbirler arasında bireysel, ailesel, çevresel, toplumsal ve kamusal uygulamaların yerinin önemli olduğu bununla birlikte sağlam bir aile yapısı ve eğitimin; çocuk ve ergen mutluluğu için kaçınılmaz etkenler olduğu gözlenmiştir.