Selen Özakar - Academia.edu (original) (raw)

Papers by Selen Özakar

Research paper thumbnail of Çocuk Hemşiresinin Savunucu Rolü

DergiPark (Istanbul University), Feb 20, 2014

İlk kez 1976 yılında, Amerikan Hemşireler Birliği (ANA) tarafından Hemşirelik kodlarında tanımlan... more İlk kez 1976 yılında, Amerikan Hemşireler Birliği (ANA) tarafından Hemşirelik kodlarında tanımlanan hasta haklarının savunuculuğu rolü; "gizlilik içinde gösterişsiz bir şekilde garanti vererek aydınlatılmış onam sağlama, gereksiz açıklama ve işlemleri önleme, seksüel suistimalden uzak tutma, sağlık personeli ya da otorite figürünü kendi çıkarları için kullanma yoluyla hastanın tarafında veya yanında eylemde bulunma süreci" olarak tanımlandı. Hemşirenin gelişen-çağdaş rollerinden biri olarak literatürde yer alan bu rol temelini insan ve hasta haklarından almaktadır. Çocuk Hemşiresi; çocuklar için en iyi eylemi ve bilgilendirilmiş seçimleri yapmalarında aileye-çocuğa yardım ederek savunucu rolünü gerçekleştirir. Yenidoğanların aileleri hemşireleri, bakım ve tedavisi endişe oluşturan, savunmasız bebeklerinin savunucusu olarak görürler. Zihinsel yetersiz çocuk-ailesine hastanelerde, klinikte ve toplumda bakım veren çocuk hemşiresi aileye genetik danışmanlık yaparken savunucu rolünü kullanmaktadır. Çocukları ilgilendiren konularda ebeveynler yasal olarak karar verme hakkına sahiptir. Ancak, bazen ebeveynlerin onamını çocuk reddedebilirken, bazen tam tersi yaşanmaktadır. Bu nedenle, temel insan haklarını güvenceye alma ve özellikle de insan onurunu, bütünlüğünü korumak için hasta hakları bildirgelerinde çocukların haklarının korunmasına ilişkin maddeler vardır. Bununla birlikte, hasta ve birey haklarına yönelik bildirgeler çocukluk yaş özelliklerine göre düzenlenmemiştir. Çocuk hemşiresinin savunucu rolü doğrultusunda; hemşire bilgi, beceri, değerler yönünden yeterli olmanın yanı sıra çocuk ve ailesiyle iletişimini çocuk yararına, yardım amaçlı kurarak bu çerçevede yürütmeli ve uygulamalarına yansıtmalıdır.

Research paper thumbnail of Knowledge Level of Nurses on Therapeutic Play

Research paper thumbnail of 3-6 Yaş Grubu Çocuğa Sahip Annelerin Tamamlayıcı Ve Alternatif Tıp Uygulamaları

Ordu Üniversitesi Hemşirelik Çalışmaları Dergisi

Amaç: Modern tıp dışındaki tedavi uygulamaları olarak tanımlanan Tamamlayıcı ve Alternatif Tedavi... more Amaç: Modern tıp dışındaki tedavi uygulamaları olarak tanımlanan Tamamlayıcı ve Alternatif Tedavi (TAT) uygulamaları, ülkemizde giderek artmaktadır. Bu çalışma, 3-6 yaş grubunda çocuğu olan annelerin TAT uygulamalarını belirlemek amacı ile yapılmıştır. Yöntem: Bu çalışma tanımlayıcı olarak planlanmıştır. Araştırmanın evrenini bir ilin Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı tüm anaokullarında bulunan 3-6 yaş grubundaki çocukların anneleri (N=1003), örneklemini ise, araştırmaya dahil edilme kriterlerine uyan ve araştırmaya katılmayı kabul eden 988 anne oluşturmuştur. Çalışmanın verileri, anket formu kullanılarak toplanmıştır. İstatistiksel analizler SPSS paket programı ile yapılmış, tanımlayıcı istatistikler için frekans (%), ortalama, standart sapma (±SS), minimum-maximum değerleri, grupların karşılaştırılmasında kategorik veriler için ki-kare testleri kullanılmıştır. p

Research paper thumbnail of Engelliler Konusunda Ergenlere Verilen Eğitimin Engellilere Yönelik Tutumlarına Etkisi

MANAS Sosyal Araştırmalar Dergisi

Ortaöğretim kurumlarındaki öğrencilerin ergen oldukları ve bu dönemde engellilikle ilgili verilec... more Ortaöğretim kurumlarındaki öğrencilerin ergen oldukları ve bu dönemde engellilikle ilgili verilecek eğitimin onlarda oluşabilecek engellilikle ilgili olumsuz tutumlarını engellemesi düşünüldüğünde; bu çalışma ile ergenlerin engellilikle ilgili tutumlarının belirlenmesi ve bu konu ile ilgili verilen eğitimin engellilere yönelik tutumlarına etkisini saptamak amaçlanmıştır. Tek gruplu ön test-son test yarı deneysel desende yapılan bu araştırmanın evrenini, 2016-2017 eğitim-öğretim yılında İç Anadolu Bölgesinde bir il merkezinde bulunan ortaöğretim kurumlarında öğrenim gören 15-18 yaş arası 14,167 ergen oluşturmuştur. Araştırmanın örneklemini ise, tabakalı rastgele örnekleme yöntemi ile seçilen 3,863 ergen oluşturmuştur. Araştırma verileri; Sosyodemografik Anket Formu, Yetersizlikten Etkilenmiş Kişilere Yönelik Tutum Ölçeği (YEKYTÖ) kullanılarak toplanmıştır. Araştırmada verilerin analizinde parametrik testlerden bağımsız iki grup karşılaştırılmasında öğrenci t-testi, ikiden fazla grup ...

Research paper thumbnail of Anoreksi̇ya Nervoza Olgusunda Sorularla Hemşi̇reli̇k Bakimi

DergiPark (Istanbul University), Aug 28, 2022

Giriş.Anoreksiya Nervoza, kişinin aşırı yeme davranışı veya besin alımını kısıtlamasından dolayı ... more Giriş.Anoreksiya Nervoza, kişinin aşırı yeme davranışı veya besin alımını kısıtlamasından dolayı diyette aldığı enerjinin azalması ile sonuçlanan, patolojik şekilde ağırlık kaybına neden olan psikiyatrik bir sorundur. Bu çalışma ile Anoreksiya Nervoza tanısı alan çocuklarda fonksiyonel sağlık örüntüleri modeline göre hemşirelik bakımının tartışılması amaçlanmıştır. Olgu sunumu:A.Y 17 yaşında lise öğrencisi bir kız çocuğudur. Anne, baba ve iki kardeşi ile birlikte çekirdek aileye sahiptir. A.Y okul başarısı iyi fakat okulda ve sosyal çevrede fazla arkadaş edinmeyen ve bir kaç kez akran zorbalığına maruz kalmış bir çocuktur. A.Y son 1 yıl içerisinde sinirli ve mükemmeliyetçi davranmakta, arkadaşlarıyla görüşmemekte ve kalabalık ortamlarda bulunmaktan hoşlanmamaktadır. A.Y 1 yıl öncesinde arkadaşlarının şişman (163 cm boyunda, 58 kilo ve beden kitle indeksi 20) olduğunu ima etmeleri üzerine zayıflamaya karar vermiş ve son 9 ay içerisinde 16 kilo vermiştir. Giderek yeme miktarını ve öğünlerini azaltmaya başlamış bununla birlikte adet düzensizlikleri, saç dökülmesi ve okul başarısında düşüş sorunları yaşamaya başlamıştır. Annesi A.Y'nin yemek yememesi, sürekli kendisinin şişman olduğunu belirtmesi ve kilo kaybetmesi üzerine kızını psikiyatri polikliniğine getirmiştir. Değerlendirmeler sonucunda A.Y Anoreksiya Nevroza tanısı almıştır. A.Y çocuk psikiyatristi, psikoloğu, hemşiresi ve diyetisyeni tarafından düzenli takip edilmektedir. Tartışma:Olguda AN tanısı alan çocuğa fonksiyonel sağlık örüntüleri modeli doğrultusunda hemşirelik tanıları (sağlığı etkisiz yönetme, beslenmede dengesizlik: gereksinimden az beslenme, konstipasyon, aktivite planlamada etkisizlik, uyku bozukluğu, düşünme süreçlerinde bozulma, durumsal düşük benlik saygısı, sosyal etkileşimde bozulma, etkisiz baş etme, spiritueldistres) konulmuştur. Konulan bu tanılara yönelik hemşirelik girişimleri planlanmıştır. Planlanan hemşirelik girişimleri sonucunda çocuğun; sağlığını geliştirme / yönetme, beslenme, metabolik durumu, boşaltım biçimi, aktivite ve egzersiz durumu, uyku, dinlenme, bilişsel algılama biçimi, kendini algılama ve kavrama durumunda iyileşmeler olduğu belirlenmiştir. AN ile ilgili yapılan kanıta dayalı çalışmalarda da tedavi ve bakıma yönelik; psikoterapi, aile merkezli bakım, aile desteği, psikofarmakoloji yöntemleri önerilmektedir.

Research paper thumbnail of Yenidoğan Yoğun Bakım Hemşirelerinin Yenidoğan Sarılığı Ve Tedavisi İle İlgili Bilgi Düzeyleri

Gümüşhane Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi, 2022

Yenidoğan hemşireleri, yenidoğan sarılığının olumsuz sonuçlarından yenidoğanın korunmasında, uygu... more Yenidoğan hemşireleri, yenidoğan sarılığının olumsuz sonuçlarından yenidoğanın korunmasında, uygun tedavi ve izlemin yapılabilmesinde etkin rol oynamaktadır. Bunun için hemşirelerin, yenidoğan sarılığı hakkında yeterli bilgiye sahip olması beklenmektedir. Bu çalışma Yenidoğan Yoğun Bakım (YYB) hemşirelerinin yenidoğan sarılığı ve tedavisi ile ilgili bilgi düzeylerinin belirlenmesi amacı ile gerçekleştirilmiştir. Tanımlayıcı ve kesitsel nitelikteki bu araştırma, Ocak-Haziran 2019 tarihleri arasında YYB ünitelerinde çalışan, örneklem seçim kriterlerine uyan ve çalışmaya katılmayı kabul eden 66 hemşire ile yürütülmüştür. Veriler “Tanıtıcı Bilgi Formu” ve “YYB Hemşirelerinin Yenidoğan Sarılığı ve Tedavisi ile İlgili Bilgi Düzeylerini Belirleme Formu” ile toplanmıştır. Araştırmacılar tarafından hazırlanan ve 40 maddeden oluşan bilgi formundan alınabilecek en düşük puan 0, en yüksek puan 40’tır. Çalışmaya katılan YYB hemşirelerinin yaş ortalamaları 23,38±6,50 olup, %62,1’inin yenidoğan sa...

Research paper thumbnail of Çocuk Hemşi̇resi̇ni̇n Savunucu Rolü

The role of patients rights advocacy which was identified in the nursery codes was defined primar... more The role of patients rights advocacy which was identified in the nursery codes was defined primarily by American Nurses Association in 1976 as a process of ‘providing informed consent by guaranteeing it unostentatiously, preventing unnecessary explanation and transactions, keeping the patient away from sexual harassment, and preventing the manipulation of the health personnel or authority figure for his own interests by being on the patient’s side. Being one of the contemporary roles of the nurses in the literature this role is based on human patient rights.Pediatric nurse has an advocatory role by helping children and parents as to choose the best and informative actions and choices for children. The parents of neonates regard the pediatric nurses as the advocators of the vulnerable babies whose treatments and cares pose preoccupation. The pediatric nurse who cares for the mentally challenged child and his parents at hospitals, clinics and in the society uses her advocatory role by...

Research paper thumbnail of School Bullying

Journal of Education and Future, 2020

School bullying is defined as physical, verbal, psychological attack/intimidation in a physically... more School bullying is defined as physical, verbal, psychological attack/intimidation in a physically/psychologically unequal environment perpetrated in an intentional, willing and systematic manner in intervals against less powerful peer without the element of incitement, aiming to cause fear and anxiety/harm in the victim. Accordingly, this study is considered to be important in terms of recognizing bullying behavior and contributing to the literature on school bullying. School bullying can be seen in students at all levels of education, but the highest risk group is the adolescents aged 13-15. Bullying have typologies such as social exclusion, physical and verbal bullying. Since verbal and physical bullying is observable and visible, they are considered to be direct bullying, while social exclusion is considered to be indirect bullying as it occurs in a less visible manner. A number of different factors have been identified that contribute to the bullying, and thus school bullying, a...

Research paper thumbnail of Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu ve Padiatri Hemşiresinin Rolü

Zeynep Kamil Tıp Bülteni, 2018

Attention deficit hyperactivity disorder (ADHD) is a health problem that begins in childhood and ... more Attention deficit hyperactivity disorder (ADHD) is a health problem that begins in childhood and treated as a common psychiatric problem among children/adolescents. ADHD is a common health problem; however, there has been no definite consensus on its frequency and prevalence because of the different methods and diagnostic criteria used in its assessment. When we look at the studies conducted across the world, prevalence rates among school children are observed to vary from as low as 0.2%-0.4% to as high as 23.4%-27%. The incidence of ADHD in Turkey is 5% and four times more common in boys than girls. Pediatric nurses play a key role in identifying the children/ adolescents with ADHD and in the continuity of the support to be given to. As a result, pediatric nurses should arrange trainings for early diagnosis and treatment of children/ adolescents with ADHD in schools, arrange screening work for ADHD, and provide expert advice to the child, their family, teachers and social environment.

Research paper thumbnail of Çocuk İsti̇smari Ve Pedi̇atri̇ Hemşi̇resi̇ni̇n Rolü

Zeynep Kamil Tıp Bülteni, 2018

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) çocuk istismarını; “Çocuğun sağlık, büyüme ve gelişmesini olumsuz olara... more Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) çocuk istismarını; “Çocuğun sağlık, büyüme ve gelişmesini olumsuz olarak etkilenmesine sebep olan her türlü fiziksel ve/ veya duygusal, cinsel, ihmal/ ihmale neden olacak ticari reklam amaçlı/ diğer bütün etkileme şekilleri de içinde olmak üzere her türlü tutum ve davranışlara maruz kalması” olarak tanımlamıştır. Türkiye’de 7-18 yaş grubu çocukların %25’inin ihmale uğradıkları, %43’ünün fiziksel, %51’inin duygusal ve %3’ünün cinsel istismar yaşadıkları vurgulanmıştır.6-14 yaş arası çocukların %4,2’sinin, 15-17 yaş arası çocukların da %28’inin ekonomik istismara uğradığıbildirilmiştir.İstismarı artıran önemli faktörler arasında maddi durumun yetersizliği görülmektedir. Çocuk istismarı, etiyolojisi, tanı ve tedavisini içeren tüm boyutları ile karmaşık olaylar olarak değerlendirilmekte, çocukların istismardan korunması, erken tanıve tedavisüreçlerinde multidisipliner ekibin görev alması gerekmektedir. Ekip içerisinde görev alan pediatri hemşireleri, istismar b...

Research paper thumbnail of Çocuk Hastalara Verilen Eğitimin Ağrı ve Fizyolojik Parametreler (Kan Basıncı, Nabız ve Oksijen Satürasyonu) Üzerine Etkisi: Intravenöz (IV) Kateter Uygulaması Örneği

Gümüşhane Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi

Bu çalışma ile IV kateter uygulanan 7-12 yaş grubu çocuk hastalarda uygulama öncesi verilen eğiti... more Bu çalışma ile IV kateter uygulanan 7-12 yaş grubu çocuk hastalarda uygulama öncesi verilen eğitimin, onların ağrı ve fizyolojik parametreler üzerindeki etkilerini incelemek amaçlanmıştır. Araştırma, deney-kontrol çalışması olarak planlanmıştır. Araştırmanın evrenini çalışmanın yapılacağı Nisan-Haziran 2016 tarihleri arasında Eğitim ve Araştırma Hastanesinde çocuk servisine yatan 7-12 yaş grubundaki çocuk hastalar oluşturmuştur. Araştırmada veriler, “Çocuğu Tanıtıcı Bilgi Formu”, “Wong Baker Yüz Ağrı Skalası” ve “Çocukların İşlem Öncesi-Sonrası Fizyolojik Parametreleri İzlem Formu” ile toplanmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde Independent-samples t-test, Paired sample t-test, Wilcoxon signed rank test, Mann Whitney U test, ANOVA, Kruskal-Wallis testi ve Ki-kare testi kullanılmıştır. Araştırmada çalışma ve kontrol grubundaki çocukların Wong Baker Yüz Ağrı Skalası’na göre ağrı puanları karşılaştırıldığında; kontrol grubundaki çocukların ağrı puan ortalaması çalışma grubundaki çocuk...

Research paper thumbnail of Quality of Life in Children with Attention Deficit Hyperactivity Disorder Diagnosis

Gümüşhane Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi

Bu çalışmada Dikkat Eksikliği Hiperaktivite bozukluğu (DEHB) olan çocukların yaşam kalitelerinin ... more Bu çalışmada Dikkat Eksikliği Hiperaktivite bozukluğu (DEHB) olan çocukların yaşam kalitelerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Kesitsel ve tanımlayıcı olan bu çalışma Eylül 2017- Nisan 2018 tarihleri arasında DEHB tanısı nedeniyle Rehberlik ve Araştırma Merkezi’ne başvuruda bulunan 8-12 yaş arası 75 çocuk ile yapılmıştır. Araştırma verileri “Tanıtıcı Bilgi Formu” ve “Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu Olan 8-12 Yaş Grubu Çocuklarda Yaşam Kalitesi Ölçeği (DE/HB-YKÖ)” kullanılarak toplanmıştır. Sayısal değişkenler ortalama ve standart sapma olarak, kategorik değişkenler sayı ve yüzde olarak sunulmuştur. Çalışmaya katılan çocukların yaş ortalaması 10,48±1,25 olup %70,7’si erkektir. Araştırmadaki çocukların %73,3’ünün daha önce DEHB’yi bilmediği ve %38,7’sinde DEHB’ye eşlik eden bir hastalığın olduğu belirlenmiştir. Araştırmaya alınan çocukların DE/HB-YKÖ’ye göre puan ortalaması; okulda: 48,14±17,67; evde: 46,72±18,68 ile orta düzeyde olup aralarındaki farkın istatistiksel olarak an...

Research paper thumbnail of 0-6 Yaş Grubu Çocuğu Olan Annelerin Ev Kazalarına Yönelik Güvenlik Önlemlerini Tanılama Düzeyleri Ve Annelere Verilen Ev Kazalarına Yönelik Eğitimin Etkisi

Journal of Contemporary Medicine, 2017

Amac: 0-6 yas arasi cocuklarin karsilastiklari kazalar, onemli saglik sorunlarindandir. Temel ola... more Amac: 0-6 yas arasi cocuklarin karsilastiklari kazalar, onemli saglik sorunlarindandir. Temel olarak cocuklari kazalardan korumak yetiskinlerin sorumlulugundadir. Bu calisma ile 0-6 yas grubu cocugu olan annelerin ev kazalarindan korumaya yonelik guvenlik onlemlerine iliskin tutumlarini tanilamak ve bu konu ile ilgili verilen egitimin annelerin bilgi duzeyleri uzerine etkisini belirlemek amaclanmistir. Gerec ve Yontem: Arastirma Corum ilinde 20.11.14-03.03.15 tarihleri arasinda yapilmis, anaokuluna devam eden 0-6 yas arasi cocugu olan, calismaya katilmaya istekli 200 anne arastirmanin orneklemini olusturmustur. Arastirma verileri Soru Formu, Sifir-Alti Yas Cocuklarda Annelerin Ev Kazalarina Yonelik Guvenlik Onlemlerini Tanilama Olcegi uygulanarak toplanmistir. Bulgular: Arastirmaya 0-6 yas grubu cocugu olan 200 anne katilmis olup, annelerin yas ortalamasi 33.11±5.22’dir. Annelerin gelir seviyesi, aile tipi ve cocugun onceden kaza gecirme durumu ile olcekten alinan ortalama puanlar arasinda istatistiksel olarak anlamli bir farklilik oldugu belirlenmistir (p<0.01). Annelerin Egitim Oncesi (EO) olcek puan ortalamasi 70.95±13.41iken Egitim sonrasi (ES) olcek puan ortalamasi 151.72±61.67’dir. EO ve ES olcek puan ortalamalari arasindaki farkin istatistiksel olarak anlamli oldugu (p<0.001) belirlenmistir. Sonuc: Cocuklari kaza geciren annelerin bu kazalar sonucunda deneyim kazandiklari ve annelere verilen ev kazalarindan korunmaya yonelik egitimin, annelerin bu konudaki bilgi duzeylerinde artisa neden oldugu belirlenmistir. Annelerin ev kazalarini onleyebilecekleri konusunda farkindaliklarinin artirilmasi onerilmektedir.

Research paper thumbnail of Attitude of Children With Celliac Disease and The Factors Affecting It

Gümüşhane Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi

Bu çalışma ile 9-17 yaş aralığında çölyak hastası çocukların hastalıklarına yönelik tutumlarının ... more Bu çalışma ile 9-17 yaş aralığında çölyak hastası çocukların hastalıklarına yönelik tutumlarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu araştırma, tanımlayıcı ve kesitsel olup, İç Anadolu Bölgesinde bir ilde bulunan bir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Pediatrik Gastroenteroloji Polikliniğinde yapılmıştır. Araştırma, 01 Mart 2019-01 Mart 2020 tarihleri arasında gastroenteroloji polikliniğine başvuran, en az altı aydır çölyak hastası olan, kendisi ve ebeveyni çalışmaya katılmayı kabul eden 54 çocuk ile gerçekleştirilmiştir. Araştırma verileri “Tanıtıcı Bilgi Formu” ve “Çocuğun Kendi Hastalığına Yönelik Tutumu Ölçeği” (ÇKHYTÖ) kullanılarak toplanmıştır. Araştırma verileri uygun istatistiksel analizlerle değerlendirilmiştir. Araştırmaya katılan çölyak hastası çocukların yaş ortalaması 13,09±2,68’dir. Çocukların ailelerinin %55,6’sının glutensiz gıdalara ulaşmada/hazırlamada zorlandığı belirlenmiş olup, ÇKHYTÖ puan ortalaması 2,88±0,71’dir. Araştırmadaki çocukların tanı alma zamanları, aile desteğ...

Research paper thumbnail of Knowledge levels of fetal rights in Turkish pediatric nurses

Universa Medicina

BACKGROUNDFetal rights are violated due to acts such as negligence, ignorance, false beliefs and ... more BACKGROUNDFetal rights are violated due to acts such as negligence, ignorance, false beliefs and substance addiction. Pediatric nurses, as defenders of the fetus, should inform pregnant women and the family about the rights of the fetus and assist the family in the decision-making process. This study aims to determine the knowledge levels of pediatric nurses on fetal rights. METHODSThis cross-sectional study involved 121 nurses working in the pediatric clinic of a training and research hospital. Data about characteristics of pediatric nurses and knowledge levels about fetal rights were collected. Statistical analyses were made with SPSS package program. Mann Whitney U test and Kruskal Wallis test was used to analyse the data. RESULTSIn this study, it was found that 76.9% of the pediatric nurses participating in the study did not have prior knowledge about fetal rights. There was a statistically significant difference between the participants’ mean scores of knowledge levels about fe...

Research paper thumbnail of Puberte Prekoks ve Pediatri Hemşiresinin Rolü

Zeynep Kamil Tıp Bülteni, 2018

ABSTRACT Precocious puberty (PP) is the physical and hormonal manifestations of early pubertal d... more ABSTRACT Precocious puberty (PP) is the physical and hormonal manifestations of early pubertal development occurring at an earlier age than the normally accepted limit. With this present article it is aimed to increase the awareness of pediatric nurses about PP. In this literatüre review, the definition of PP pathophysiology, etiology, epidemiology, clinic, diagnosis, treatment, nursing initiatives and definitive diagnosis. The early onset of puberty can lead to early growth of the mammals, premature menstruation, growth in the penis and testes in boys, early onset of sperm production and increased libido, due to early closure of the epiphyses in children and short stature in the adult years. Emotional stress or behavioral problems cause psychosocial problems due to incompatibility of physical, hormonal and psychological development. Pediatric nurses have important responsibilities in the early diagnosis of PP children, in the orientation to appropriate centers, in the implementati...

Research paper thumbnail of Nurses' knowledge, attitudes and practices related to physical restraint: a cross-sectional study

International Nursing Review, 2018

Aim: To investigate nurses' knowledge, attitudes and practices related to physical restraint in t... more Aim: To investigate nurses' knowledge, attitudes and practices related to physical restraint in tertiary hospitals and identify the factors that influence physical restraint use. Background: Physical restraint is used to maintain patient safety. Nurses play an important role in the restraint process. It is important to identify their understanding, feelings and approach regarding the use of physical restraint. Introduction: Physical restraint is widely practiced in hospitals in China. However, it results in a range of serious negative consequences. This article provides a clear description of nurses' knowledge, attitudes and practices related to physical restraint. Methods: A cross-sectional survey was conducted. The participants were asked to complete a questionnaire examining their knowledge, attitudes and practices related to physical restraint use. A total of 200 questionnaires were distributed in four tertiary hospitals in Hubei Province, China between August and October 2014. Results: The nurses' responses indicated a good level of knowledge regarding physical restraint use. However, they held some misconceptions. The nurses' attitudes towards physical restraint tended to be neutral. The nurses were well experienced in the use of physical restraint. Nurses who had received on-the-job training performed better than those who had received no training related to knowledge and practices regarding physical restraint use. Conclusions and implication for nursing/health policy: In-service training is highly recommended for nursing managers to improve nurses' physical restraint related knowledge and practices. Regulations regarding the use of restraints should be established as soon as possible by healthcare administration system. Implications for nursing: Nurses should be open to evaluate and improve their views and attitudes regarding effective physical restraint use via multidimensional interventions.

Research paper thumbnail of Erken Çocukluk Döneminde Masturbasyon Sorunu Olan Çocuğa Hemşirelik Yaklaşımı

Erken cocukluk donemi masturbasyonu; cocugun kendi cinsel organini uyarmasi, terleme, kizarma ve ... more Erken cocukluk donemi masturbasyonu; cocugun kendi cinsel organini uyarmasi, terleme, kizarma ve sik nefes alma gibi bulgularin yasandigi, tibbi bir bozuklugun eslik etmedigi ancak bunlarla birlikte anne-babayi rahatsiz edici bir durumdur. Cocuklarda masturbasyon davranisinin baslangici erken cocuklugun herhangi bir doneminde olmakta ve ozellikle 3-5 yaslari arasinda kiz cocuklarda daha fazla gorulmektedir. Erken cocukluk donemi masturbasyonu pediatristler ve cocuk psikiyatristleri icin onemli bir konu olmakla birlikte yapilan klinik calismalar sinirli sayidadir. Bu calismada erken cocukluk donemi masturbasyonu ve hemsirenin rolu tartisilmaktadir. Masturbasyonun cocuklarda da gorulebilen bir davranis oldugunun bilinmemesinden dolayi masturbasyonun tanisina iliskin sorunlar yasanmaktadir. Uzun sure ayrintili radyolojik yontemlerle incelenen, cesitli antiepileptik ilaclar almasina ragmen nobetleri azalmayan cocuklarla karsilasilabilmektedir. Ayrintili bir oyku masturbasyonu diger medi...

Research paper thumbnail of Evaluation of Maternal Attitudes Towards The Nutrition of Pre-School Children

Acibadem Universitesi Saglik Bilimleri Dergisi

Purpose: The aim of this study is to evaluate the attitudes of mothers with pre-school children t... more Purpose: The aim of this study is to evaluate the attitudes of mothers with pre-school children towards child nutrition and to determine the relationship between these attitudes of mothers and the children's body mass index (BMI). Methods: This descriptive study was conducted with mothers of children aged 4-6 years in kindergartens. The data were collected by using the Mother Descriptive Characteristics Form, Child Descriptive Characteristics Form" and " Mother’s Attitudes Towards the Feeding Process Scale (MATFPS). BMI (kg/m2) of all children was determined. Results: In the study, MATFPS total mean score of mothers with pre-school children was 60.09±17.60, and mothers' attitudes towards the feeding process were at a good level. MATFPS mean score of mothers of children with a birth weight of 1000-2000 grams was statistically significantly higher than those with a birth weight of 2001-3000, 3001-4000 and 4001-5000 grams (p

Research paper thumbnail of Çocuk Hemşiresinin Savunucu Rolü

DergiPark (Istanbul University), Feb 20, 2014

İlk kez 1976 yılında, Amerikan Hemşireler Birliği (ANA) tarafından Hemşirelik kodlarında tanımlan... more İlk kez 1976 yılında, Amerikan Hemşireler Birliği (ANA) tarafından Hemşirelik kodlarında tanımlanan hasta haklarının savunuculuğu rolü; "gizlilik içinde gösterişsiz bir şekilde garanti vererek aydınlatılmış onam sağlama, gereksiz açıklama ve işlemleri önleme, seksüel suistimalden uzak tutma, sağlık personeli ya da otorite figürünü kendi çıkarları için kullanma yoluyla hastanın tarafında veya yanında eylemde bulunma süreci" olarak tanımlandı. Hemşirenin gelişen-çağdaş rollerinden biri olarak literatürde yer alan bu rol temelini insan ve hasta haklarından almaktadır. Çocuk Hemşiresi; çocuklar için en iyi eylemi ve bilgilendirilmiş seçimleri yapmalarında aileye-çocuğa yardım ederek savunucu rolünü gerçekleştirir. Yenidoğanların aileleri hemşireleri, bakım ve tedavisi endişe oluşturan, savunmasız bebeklerinin savunucusu olarak görürler. Zihinsel yetersiz çocuk-ailesine hastanelerde, klinikte ve toplumda bakım veren çocuk hemşiresi aileye genetik danışmanlık yaparken savunucu rolünü kullanmaktadır. Çocukları ilgilendiren konularda ebeveynler yasal olarak karar verme hakkına sahiptir. Ancak, bazen ebeveynlerin onamını çocuk reddedebilirken, bazen tam tersi yaşanmaktadır. Bu nedenle, temel insan haklarını güvenceye alma ve özellikle de insan onurunu, bütünlüğünü korumak için hasta hakları bildirgelerinde çocukların haklarının korunmasına ilişkin maddeler vardır. Bununla birlikte, hasta ve birey haklarına yönelik bildirgeler çocukluk yaş özelliklerine göre düzenlenmemiştir. Çocuk hemşiresinin savunucu rolü doğrultusunda; hemşire bilgi, beceri, değerler yönünden yeterli olmanın yanı sıra çocuk ve ailesiyle iletişimini çocuk yararına, yardım amaçlı kurarak bu çerçevede yürütmeli ve uygulamalarına yansıtmalıdır.

Research paper thumbnail of Knowledge Level of Nurses on Therapeutic Play

Research paper thumbnail of 3-6 Yaş Grubu Çocuğa Sahip Annelerin Tamamlayıcı Ve Alternatif Tıp Uygulamaları

Ordu Üniversitesi Hemşirelik Çalışmaları Dergisi

Amaç: Modern tıp dışındaki tedavi uygulamaları olarak tanımlanan Tamamlayıcı ve Alternatif Tedavi... more Amaç: Modern tıp dışındaki tedavi uygulamaları olarak tanımlanan Tamamlayıcı ve Alternatif Tedavi (TAT) uygulamaları, ülkemizde giderek artmaktadır. Bu çalışma, 3-6 yaş grubunda çocuğu olan annelerin TAT uygulamalarını belirlemek amacı ile yapılmıştır. Yöntem: Bu çalışma tanımlayıcı olarak planlanmıştır. Araştırmanın evrenini bir ilin Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı tüm anaokullarında bulunan 3-6 yaş grubundaki çocukların anneleri (N=1003), örneklemini ise, araştırmaya dahil edilme kriterlerine uyan ve araştırmaya katılmayı kabul eden 988 anne oluşturmuştur. Çalışmanın verileri, anket formu kullanılarak toplanmıştır. İstatistiksel analizler SPSS paket programı ile yapılmış, tanımlayıcı istatistikler için frekans (%), ortalama, standart sapma (±SS), minimum-maximum değerleri, grupların karşılaştırılmasında kategorik veriler için ki-kare testleri kullanılmıştır. p

Research paper thumbnail of Engelliler Konusunda Ergenlere Verilen Eğitimin Engellilere Yönelik Tutumlarına Etkisi

MANAS Sosyal Araştırmalar Dergisi

Ortaöğretim kurumlarındaki öğrencilerin ergen oldukları ve bu dönemde engellilikle ilgili verilec... more Ortaöğretim kurumlarındaki öğrencilerin ergen oldukları ve bu dönemde engellilikle ilgili verilecek eğitimin onlarda oluşabilecek engellilikle ilgili olumsuz tutumlarını engellemesi düşünüldüğünde; bu çalışma ile ergenlerin engellilikle ilgili tutumlarının belirlenmesi ve bu konu ile ilgili verilen eğitimin engellilere yönelik tutumlarına etkisini saptamak amaçlanmıştır. Tek gruplu ön test-son test yarı deneysel desende yapılan bu araştırmanın evrenini, 2016-2017 eğitim-öğretim yılında İç Anadolu Bölgesinde bir il merkezinde bulunan ortaöğretim kurumlarında öğrenim gören 15-18 yaş arası 14,167 ergen oluşturmuştur. Araştırmanın örneklemini ise, tabakalı rastgele örnekleme yöntemi ile seçilen 3,863 ergen oluşturmuştur. Araştırma verileri; Sosyodemografik Anket Formu, Yetersizlikten Etkilenmiş Kişilere Yönelik Tutum Ölçeği (YEKYTÖ) kullanılarak toplanmıştır. Araştırmada verilerin analizinde parametrik testlerden bağımsız iki grup karşılaştırılmasında öğrenci t-testi, ikiden fazla grup ...

Research paper thumbnail of Anoreksi̇ya Nervoza Olgusunda Sorularla Hemşi̇reli̇k Bakimi

DergiPark (Istanbul University), Aug 28, 2022

Giriş.Anoreksiya Nervoza, kişinin aşırı yeme davranışı veya besin alımını kısıtlamasından dolayı ... more Giriş.Anoreksiya Nervoza, kişinin aşırı yeme davranışı veya besin alımını kısıtlamasından dolayı diyette aldığı enerjinin azalması ile sonuçlanan, patolojik şekilde ağırlık kaybına neden olan psikiyatrik bir sorundur. Bu çalışma ile Anoreksiya Nervoza tanısı alan çocuklarda fonksiyonel sağlık örüntüleri modeline göre hemşirelik bakımının tartışılması amaçlanmıştır. Olgu sunumu:A.Y 17 yaşında lise öğrencisi bir kız çocuğudur. Anne, baba ve iki kardeşi ile birlikte çekirdek aileye sahiptir. A.Y okul başarısı iyi fakat okulda ve sosyal çevrede fazla arkadaş edinmeyen ve bir kaç kez akran zorbalığına maruz kalmış bir çocuktur. A.Y son 1 yıl içerisinde sinirli ve mükemmeliyetçi davranmakta, arkadaşlarıyla görüşmemekte ve kalabalık ortamlarda bulunmaktan hoşlanmamaktadır. A.Y 1 yıl öncesinde arkadaşlarının şişman (163 cm boyunda, 58 kilo ve beden kitle indeksi 20) olduğunu ima etmeleri üzerine zayıflamaya karar vermiş ve son 9 ay içerisinde 16 kilo vermiştir. Giderek yeme miktarını ve öğünlerini azaltmaya başlamış bununla birlikte adet düzensizlikleri, saç dökülmesi ve okul başarısında düşüş sorunları yaşamaya başlamıştır. Annesi A.Y'nin yemek yememesi, sürekli kendisinin şişman olduğunu belirtmesi ve kilo kaybetmesi üzerine kızını psikiyatri polikliniğine getirmiştir. Değerlendirmeler sonucunda A.Y Anoreksiya Nevroza tanısı almıştır. A.Y çocuk psikiyatristi, psikoloğu, hemşiresi ve diyetisyeni tarafından düzenli takip edilmektedir. Tartışma:Olguda AN tanısı alan çocuğa fonksiyonel sağlık örüntüleri modeli doğrultusunda hemşirelik tanıları (sağlığı etkisiz yönetme, beslenmede dengesizlik: gereksinimden az beslenme, konstipasyon, aktivite planlamada etkisizlik, uyku bozukluğu, düşünme süreçlerinde bozulma, durumsal düşük benlik saygısı, sosyal etkileşimde bozulma, etkisiz baş etme, spiritueldistres) konulmuştur. Konulan bu tanılara yönelik hemşirelik girişimleri planlanmıştır. Planlanan hemşirelik girişimleri sonucunda çocuğun; sağlığını geliştirme / yönetme, beslenme, metabolik durumu, boşaltım biçimi, aktivite ve egzersiz durumu, uyku, dinlenme, bilişsel algılama biçimi, kendini algılama ve kavrama durumunda iyileşmeler olduğu belirlenmiştir. AN ile ilgili yapılan kanıta dayalı çalışmalarda da tedavi ve bakıma yönelik; psikoterapi, aile merkezli bakım, aile desteği, psikofarmakoloji yöntemleri önerilmektedir.

Research paper thumbnail of Yenidoğan Yoğun Bakım Hemşirelerinin Yenidoğan Sarılığı Ve Tedavisi İle İlgili Bilgi Düzeyleri

Gümüşhane Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi, 2022

Yenidoğan hemşireleri, yenidoğan sarılığının olumsuz sonuçlarından yenidoğanın korunmasında, uygu... more Yenidoğan hemşireleri, yenidoğan sarılığının olumsuz sonuçlarından yenidoğanın korunmasında, uygun tedavi ve izlemin yapılabilmesinde etkin rol oynamaktadır. Bunun için hemşirelerin, yenidoğan sarılığı hakkında yeterli bilgiye sahip olması beklenmektedir. Bu çalışma Yenidoğan Yoğun Bakım (YYB) hemşirelerinin yenidoğan sarılığı ve tedavisi ile ilgili bilgi düzeylerinin belirlenmesi amacı ile gerçekleştirilmiştir. Tanımlayıcı ve kesitsel nitelikteki bu araştırma, Ocak-Haziran 2019 tarihleri arasında YYB ünitelerinde çalışan, örneklem seçim kriterlerine uyan ve çalışmaya katılmayı kabul eden 66 hemşire ile yürütülmüştür. Veriler “Tanıtıcı Bilgi Formu” ve “YYB Hemşirelerinin Yenidoğan Sarılığı ve Tedavisi ile İlgili Bilgi Düzeylerini Belirleme Formu” ile toplanmıştır. Araştırmacılar tarafından hazırlanan ve 40 maddeden oluşan bilgi formundan alınabilecek en düşük puan 0, en yüksek puan 40’tır. Çalışmaya katılan YYB hemşirelerinin yaş ortalamaları 23,38±6,50 olup, %62,1’inin yenidoğan sa...

Research paper thumbnail of Çocuk Hemşi̇resi̇ni̇n Savunucu Rolü

The role of patients rights advocacy which was identified in the nursery codes was defined primar... more The role of patients rights advocacy which was identified in the nursery codes was defined primarily by American Nurses Association in 1976 as a process of ‘providing informed consent by guaranteeing it unostentatiously, preventing unnecessary explanation and transactions, keeping the patient away from sexual harassment, and preventing the manipulation of the health personnel or authority figure for his own interests by being on the patient’s side. Being one of the contemporary roles of the nurses in the literature this role is based on human patient rights.Pediatric nurse has an advocatory role by helping children and parents as to choose the best and informative actions and choices for children. The parents of neonates regard the pediatric nurses as the advocators of the vulnerable babies whose treatments and cares pose preoccupation. The pediatric nurse who cares for the mentally challenged child and his parents at hospitals, clinics and in the society uses her advocatory role by...

Research paper thumbnail of School Bullying

Journal of Education and Future, 2020

School bullying is defined as physical, verbal, psychological attack/intimidation in a physically... more School bullying is defined as physical, verbal, psychological attack/intimidation in a physically/psychologically unequal environment perpetrated in an intentional, willing and systematic manner in intervals against less powerful peer without the element of incitement, aiming to cause fear and anxiety/harm in the victim. Accordingly, this study is considered to be important in terms of recognizing bullying behavior and contributing to the literature on school bullying. School bullying can be seen in students at all levels of education, but the highest risk group is the adolescents aged 13-15. Bullying have typologies such as social exclusion, physical and verbal bullying. Since verbal and physical bullying is observable and visible, they are considered to be direct bullying, while social exclusion is considered to be indirect bullying as it occurs in a less visible manner. A number of different factors have been identified that contribute to the bullying, and thus school bullying, a...

Research paper thumbnail of Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu ve Padiatri Hemşiresinin Rolü

Zeynep Kamil Tıp Bülteni, 2018

Attention deficit hyperactivity disorder (ADHD) is a health problem that begins in childhood and ... more Attention deficit hyperactivity disorder (ADHD) is a health problem that begins in childhood and treated as a common psychiatric problem among children/adolescents. ADHD is a common health problem; however, there has been no definite consensus on its frequency and prevalence because of the different methods and diagnostic criteria used in its assessment. When we look at the studies conducted across the world, prevalence rates among school children are observed to vary from as low as 0.2%-0.4% to as high as 23.4%-27%. The incidence of ADHD in Turkey is 5% and four times more common in boys than girls. Pediatric nurses play a key role in identifying the children/ adolescents with ADHD and in the continuity of the support to be given to. As a result, pediatric nurses should arrange trainings for early diagnosis and treatment of children/ adolescents with ADHD in schools, arrange screening work for ADHD, and provide expert advice to the child, their family, teachers and social environment.

Research paper thumbnail of Çocuk İsti̇smari Ve Pedi̇atri̇ Hemşi̇resi̇ni̇n Rolü

Zeynep Kamil Tıp Bülteni, 2018

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) çocuk istismarını; “Çocuğun sağlık, büyüme ve gelişmesini olumsuz olara... more Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) çocuk istismarını; “Çocuğun sağlık, büyüme ve gelişmesini olumsuz olarak etkilenmesine sebep olan her türlü fiziksel ve/ veya duygusal, cinsel, ihmal/ ihmale neden olacak ticari reklam amaçlı/ diğer bütün etkileme şekilleri de içinde olmak üzere her türlü tutum ve davranışlara maruz kalması” olarak tanımlamıştır. Türkiye’de 7-18 yaş grubu çocukların %25’inin ihmale uğradıkları, %43’ünün fiziksel, %51’inin duygusal ve %3’ünün cinsel istismar yaşadıkları vurgulanmıştır.6-14 yaş arası çocukların %4,2’sinin, 15-17 yaş arası çocukların da %28’inin ekonomik istismara uğradığıbildirilmiştir.İstismarı artıran önemli faktörler arasında maddi durumun yetersizliği görülmektedir. Çocuk istismarı, etiyolojisi, tanı ve tedavisini içeren tüm boyutları ile karmaşık olaylar olarak değerlendirilmekte, çocukların istismardan korunması, erken tanıve tedavisüreçlerinde multidisipliner ekibin görev alması gerekmektedir. Ekip içerisinde görev alan pediatri hemşireleri, istismar b...

Research paper thumbnail of Çocuk Hastalara Verilen Eğitimin Ağrı ve Fizyolojik Parametreler (Kan Basıncı, Nabız ve Oksijen Satürasyonu) Üzerine Etkisi: Intravenöz (IV) Kateter Uygulaması Örneği

Gümüşhane Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi

Bu çalışma ile IV kateter uygulanan 7-12 yaş grubu çocuk hastalarda uygulama öncesi verilen eğiti... more Bu çalışma ile IV kateter uygulanan 7-12 yaş grubu çocuk hastalarda uygulama öncesi verilen eğitimin, onların ağrı ve fizyolojik parametreler üzerindeki etkilerini incelemek amaçlanmıştır. Araştırma, deney-kontrol çalışması olarak planlanmıştır. Araştırmanın evrenini çalışmanın yapılacağı Nisan-Haziran 2016 tarihleri arasında Eğitim ve Araştırma Hastanesinde çocuk servisine yatan 7-12 yaş grubundaki çocuk hastalar oluşturmuştur. Araştırmada veriler, “Çocuğu Tanıtıcı Bilgi Formu”, “Wong Baker Yüz Ağrı Skalası” ve “Çocukların İşlem Öncesi-Sonrası Fizyolojik Parametreleri İzlem Formu” ile toplanmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde Independent-samples t-test, Paired sample t-test, Wilcoxon signed rank test, Mann Whitney U test, ANOVA, Kruskal-Wallis testi ve Ki-kare testi kullanılmıştır. Araştırmada çalışma ve kontrol grubundaki çocukların Wong Baker Yüz Ağrı Skalası’na göre ağrı puanları karşılaştırıldığında; kontrol grubundaki çocukların ağrı puan ortalaması çalışma grubundaki çocuk...

Research paper thumbnail of Quality of Life in Children with Attention Deficit Hyperactivity Disorder Diagnosis

Gümüşhane Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi

Bu çalışmada Dikkat Eksikliği Hiperaktivite bozukluğu (DEHB) olan çocukların yaşam kalitelerinin ... more Bu çalışmada Dikkat Eksikliği Hiperaktivite bozukluğu (DEHB) olan çocukların yaşam kalitelerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Kesitsel ve tanımlayıcı olan bu çalışma Eylül 2017- Nisan 2018 tarihleri arasında DEHB tanısı nedeniyle Rehberlik ve Araştırma Merkezi’ne başvuruda bulunan 8-12 yaş arası 75 çocuk ile yapılmıştır. Araştırma verileri “Tanıtıcı Bilgi Formu” ve “Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu Olan 8-12 Yaş Grubu Çocuklarda Yaşam Kalitesi Ölçeği (DE/HB-YKÖ)” kullanılarak toplanmıştır. Sayısal değişkenler ortalama ve standart sapma olarak, kategorik değişkenler sayı ve yüzde olarak sunulmuştur. Çalışmaya katılan çocukların yaş ortalaması 10,48±1,25 olup %70,7’si erkektir. Araştırmadaki çocukların %73,3’ünün daha önce DEHB’yi bilmediği ve %38,7’sinde DEHB’ye eşlik eden bir hastalığın olduğu belirlenmiştir. Araştırmaya alınan çocukların DE/HB-YKÖ’ye göre puan ortalaması; okulda: 48,14±17,67; evde: 46,72±18,68 ile orta düzeyde olup aralarındaki farkın istatistiksel olarak an...

Research paper thumbnail of 0-6 Yaş Grubu Çocuğu Olan Annelerin Ev Kazalarına Yönelik Güvenlik Önlemlerini Tanılama Düzeyleri Ve Annelere Verilen Ev Kazalarına Yönelik Eğitimin Etkisi

Journal of Contemporary Medicine, 2017

Amac: 0-6 yas arasi cocuklarin karsilastiklari kazalar, onemli saglik sorunlarindandir. Temel ola... more Amac: 0-6 yas arasi cocuklarin karsilastiklari kazalar, onemli saglik sorunlarindandir. Temel olarak cocuklari kazalardan korumak yetiskinlerin sorumlulugundadir. Bu calisma ile 0-6 yas grubu cocugu olan annelerin ev kazalarindan korumaya yonelik guvenlik onlemlerine iliskin tutumlarini tanilamak ve bu konu ile ilgili verilen egitimin annelerin bilgi duzeyleri uzerine etkisini belirlemek amaclanmistir. Gerec ve Yontem: Arastirma Corum ilinde 20.11.14-03.03.15 tarihleri arasinda yapilmis, anaokuluna devam eden 0-6 yas arasi cocugu olan, calismaya katilmaya istekli 200 anne arastirmanin orneklemini olusturmustur. Arastirma verileri Soru Formu, Sifir-Alti Yas Cocuklarda Annelerin Ev Kazalarina Yonelik Guvenlik Onlemlerini Tanilama Olcegi uygulanarak toplanmistir. Bulgular: Arastirmaya 0-6 yas grubu cocugu olan 200 anne katilmis olup, annelerin yas ortalamasi 33.11±5.22’dir. Annelerin gelir seviyesi, aile tipi ve cocugun onceden kaza gecirme durumu ile olcekten alinan ortalama puanlar arasinda istatistiksel olarak anlamli bir farklilik oldugu belirlenmistir (p<0.01). Annelerin Egitim Oncesi (EO) olcek puan ortalamasi 70.95±13.41iken Egitim sonrasi (ES) olcek puan ortalamasi 151.72±61.67’dir. EO ve ES olcek puan ortalamalari arasindaki farkin istatistiksel olarak anlamli oldugu (p<0.001) belirlenmistir. Sonuc: Cocuklari kaza geciren annelerin bu kazalar sonucunda deneyim kazandiklari ve annelere verilen ev kazalarindan korunmaya yonelik egitimin, annelerin bu konudaki bilgi duzeylerinde artisa neden oldugu belirlenmistir. Annelerin ev kazalarini onleyebilecekleri konusunda farkindaliklarinin artirilmasi onerilmektedir.

Research paper thumbnail of Attitude of Children With Celliac Disease and The Factors Affecting It

Gümüşhane Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi

Bu çalışma ile 9-17 yaş aralığında çölyak hastası çocukların hastalıklarına yönelik tutumlarının ... more Bu çalışma ile 9-17 yaş aralığında çölyak hastası çocukların hastalıklarına yönelik tutumlarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu araştırma, tanımlayıcı ve kesitsel olup, İç Anadolu Bölgesinde bir ilde bulunan bir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Pediatrik Gastroenteroloji Polikliniğinde yapılmıştır. Araştırma, 01 Mart 2019-01 Mart 2020 tarihleri arasında gastroenteroloji polikliniğine başvuran, en az altı aydır çölyak hastası olan, kendisi ve ebeveyni çalışmaya katılmayı kabul eden 54 çocuk ile gerçekleştirilmiştir. Araştırma verileri “Tanıtıcı Bilgi Formu” ve “Çocuğun Kendi Hastalığına Yönelik Tutumu Ölçeği” (ÇKHYTÖ) kullanılarak toplanmıştır. Araştırma verileri uygun istatistiksel analizlerle değerlendirilmiştir. Araştırmaya katılan çölyak hastası çocukların yaş ortalaması 13,09±2,68’dir. Çocukların ailelerinin %55,6’sının glutensiz gıdalara ulaşmada/hazırlamada zorlandığı belirlenmiş olup, ÇKHYTÖ puan ortalaması 2,88±0,71’dir. Araştırmadaki çocukların tanı alma zamanları, aile desteğ...

Research paper thumbnail of Knowledge levels of fetal rights in Turkish pediatric nurses

Universa Medicina

BACKGROUNDFetal rights are violated due to acts such as negligence, ignorance, false beliefs and ... more BACKGROUNDFetal rights are violated due to acts such as negligence, ignorance, false beliefs and substance addiction. Pediatric nurses, as defenders of the fetus, should inform pregnant women and the family about the rights of the fetus and assist the family in the decision-making process. This study aims to determine the knowledge levels of pediatric nurses on fetal rights. METHODSThis cross-sectional study involved 121 nurses working in the pediatric clinic of a training and research hospital. Data about characteristics of pediatric nurses and knowledge levels about fetal rights were collected. Statistical analyses were made with SPSS package program. Mann Whitney U test and Kruskal Wallis test was used to analyse the data. RESULTSIn this study, it was found that 76.9% of the pediatric nurses participating in the study did not have prior knowledge about fetal rights. There was a statistically significant difference between the participants’ mean scores of knowledge levels about fe...

Research paper thumbnail of Puberte Prekoks ve Pediatri Hemşiresinin Rolü

Zeynep Kamil Tıp Bülteni, 2018

ABSTRACT Precocious puberty (PP) is the physical and hormonal manifestations of early pubertal d... more ABSTRACT Precocious puberty (PP) is the physical and hormonal manifestations of early pubertal development occurring at an earlier age than the normally accepted limit. With this present article it is aimed to increase the awareness of pediatric nurses about PP. In this literatüre review, the definition of PP pathophysiology, etiology, epidemiology, clinic, diagnosis, treatment, nursing initiatives and definitive diagnosis. The early onset of puberty can lead to early growth of the mammals, premature menstruation, growth in the penis and testes in boys, early onset of sperm production and increased libido, due to early closure of the epiphyses in children and short stature in the adult years. Emotional stress or behavioral problems cause psychosocial problems due to incompatibility of physical, hormonal and psychological development. Pediatric nurses have important responsibilities in the early diagnosis of PP children, in the orientation to appropriate centers, in the implementati...

Research paper thumbnail of Nurses' knowledge, attitudes and practices related to physical restraint: a cross-sectional study

International Nursing Review, 2018

Aim: To investigate nurses' knowledge, attitudes and practices related to physical restraint in t... more Aim: To investigate nurses' knowledge, attitudes and practices related to physical restraint in tertiary hospitals and identify the factors that influence physical restraint use. Background: Physical restraint is used to maintain patient safety. Nurses play an important role in the restraint process. It is important to identify their understanding, feelings and approach regarding the use of physical restraint. Introduction: Physical restraint is widely practiced in hospitals in China. However, it results in a range of serious negative consequences. This article provides a clear description of nurses' knowledge, attitudes and practices related to physical restraint. Methods: A cross-sectional survey was conducted. The participants were asked to complete a questionnaire examining their knowledge, attitudes and practices related to physical restraint use. A total of 200 questionnaires were distributed in four tertiary hospitals in Hubei Province, China between August and October 2014. Results: The nurses' responses indicated a good level of knowledge regarding physical restraint use. However, they held some misconceptions. The nurses' attitudes towards physical restraint tended to be neutral. The nurses were well experienced in the use of physical restraint. Nurses who had received on-the-job training performed better than those who had received no training related to knowledge and practices regarding physical restraint use. Conclusions and implication for nursing/health policy: In-service training is highly recommended for nursing managers to improve nurses' physical restraint related knowledge and practices. Regulations regarding the use of restraints should be established as soon as possible by healthcare administration system. Implications for nursing: Nurses should be open to evaluate and improve their views and attitudes regarding effective physical restraint use via multidimensional interventions.

Research paper thumbnail of Erken Çocukluk Döneminde Masturbasyon Sorunu Olan Çocuğa Hemşirelik Yaklaşımı

Erken cocukluk donemi masturbasyonu; cocugun kendi cinsel organini uyarmasi, terleme, kizarma ve ... more Erken cocukluk donemi masturbasyonu; cocugun kendi cinsel organini uyarmasi, terleme, kizarma ve sik nefes alma gibi bulgularin yasandigi, tibbi bir bozuklugun eslik etmedigi ancak bunlarla birlikte anne-babayi rahatsiz edici bir durumdur. Cocuklarda masturbasyon davranisinin baslangici erken cocuklugun herhangi bir doneminde olmakta ve ozellikle 3-5 yaslari arasinda kiz cocuklarda daha fazla gorulmektedir. Erken cocukluk donemi masturbasyonu pediatristler ve cocuk psikiyatristleri icin onemli bir konu olmakla birlikte yapilan klinik calismalar sinirli sayidadir. Bu calismada erken cocukluk donemi masturbasyonu ve hemsirenin rolu tartisilmaktadir. Masturbasyonun cocuklarda da gorulebilen bir davranis oldugunun bilinmemesinden dolayi masturbasyonun tanisina iliskin sorunlar yasanmaktadir. Uzun sure ayrintili radyolojik yontemlerle incelenen, cesitli antiepileptik ilaclar almasina ragmen nobetleri azalmayan cocuklarla karsilasilabilmektedir. Ayrintili bir oyku masturbasyonu diger medi...

Research paper thumbnail of Evaluation of Maternal Attitudes Towards The Nutrition of Pre-School Children

Acibadem Universitesi Saglik Bilimleri Dergisi

Purpose: The aim of this study is to evaluate the attitudes of mothers with pre-school children t... more Purpose: The aim of this study is to evaluate the attitudes of mothers with pre-school children towards child nutrition and to determine the relationship between these attitudes of mothers and the children's body mass index (BMI). Methods: This descriptive study was conducted with mothers of children aged 4-6 years in kindergartens. The data were collected by using the Mother Descriptive Characteristics Form, Child Descriptive Characteristics Form" and " Mother’s Attitudes Towards the Feeding Process Scale (MATFPS). BMI (kg/m2) of all children was determined. Results: In the study, MATFPS total mean score of mothers with pre-school children was 60.09±17.60, and mothers' attitudes towards the feeding process were at a good level. MATFPS mean score of mothers of children with a birth weight of 1000-2000 grams was statistically significantly higher than those with a birth weight of 2001-3000, 3001-4000 and 4001-5000 grams (p