Serdar Sarısır - Academia.edu (original) (raw)

Papers by Serdar Sarısır

Research paper thumbnail of Some Capital owners of Anatolian Origin Shaping the Economic and Political life in Greece

DergiPark (Istanbul University), May 1, 2011

Yunanistan'da sermaye ile iktidar arasındaki ilişkide, diaspora sermayesinin önemli bir yeri vard... more Yunanistan'da sermaye ile iktidar arasındaki ilişkide, diaspora sermayesinin önemli bir yeri vardır. Diaspora sermayesinin önemli kaynaklarından biri ise, Anadolu'daki Rum sermayesidir. Bu çalışmada, Anadolu kökenli sermaye sahiplerinin, Yunanistan'ın ekonomik, siyasî ve toplumsal hayatına olan etkileri incelenmeye çalışılmıştır. Sermaye sahiplerinin, siyasî liderlerin iktidara gelmesinde, darbeler tertiplenmesinde hatta ülkelerin dış politikalarının şekillenmesinde bile etkili olabildikleri görülmüştür. Sermayedarlar, tartışmalı para kazanma yöntemleri ve iktidara yönelik girişimleri nedeniyle, toplumun bazı kesimlerinden almış oldukları şiddetli eleştirilere rağmen, kamu yararına gerçekleştirdikleri yatırımlarla da, toplum nezdinde kabul görmeyi başarmışlardır.

Research paper thumbnail of Anadolu’yu İşgal Eden Yunanlıların Demografik Yapıyı Değiştirmeye Yönelik Faaliyetleri: Sürgün ve İskân

Osmanlı Devleti idaresinde yaşayan Rumlar, emperyal devletlerin-önceleri Rusya'nın arzularına gör... more Osmanlı Devleti idaresinde yaşayan Rumlar, emperyal devletlerin-önceleri Rusya'nın arzularına göre, sonrasında da Fransız İhtilali'nin-etkisiyle biçimlenen ayrılıkçı düşüncelerle tanışmışlardır. Rusya'nın ve Batılı devletlerin desteğiyle başlatılan Yunan isyanları zamanla bağımsızlık hareketine evirilmiştir. Yunan bağımsızlık sürecinde (1821-1832), Rusya'nın giderek söz sahibi olması, Akdeniz'de etkisini ve etkinliğini artırması ihtimali, İngiltere'yi politikalarını değiştirerek Yunanlıları daha belirgin olarak desteklemeye yöneltmiştir. Fransa da benzer bir politik tercihle Yunanlıların yanında yer almıştır. Batılı devletlerin desteğini alan Yunanistan, kuruluşundan itibaren Megali İdea doğrultusunda toprak kazanımlarına devam etmiş; 1864'de Yedi Ada'yı, 1881'de Teselya'yı ve 1912'de de Girit'i elde ederek topraklarını neredeyse iki katına çıkarmıştır. Yunan irredentist siyasetinde; sürgün, bir toprağa egemen olmak ve kendi lehine türdeş bir demografik yapı oluşturmak için etkin bir metot olarak çoğu zaman kullanılagelmiştir. İlk Yunan isyanlarından İzmir'in işgaline değin, benzeri pratikleri yapan Yunanistan, sürgünü demografik bir meşruiyet anahtarı olarak değerlendirmiş ve ondan yararlanma yoluna gitmiştir. Paris Barış Konferansı'nda taleplerini gerçekleştirme onayını alan Venizelos, 15 Mayıs 1919'da İzmir'e asker çıkararak, Anadolu'nun işgalini ve böylece yeni sürgünleri uygulamaya koyacağı bir süreci başlatmıştır. Yunanlıların Anadolu'yu işgaline dair pek çok ciddi eser bulunmaktadır ki bu çalışmada da söz konusu öncü yayınlardan fazlasıyla yararlanılmıştır. Ancak mevcut literatürde konunun, genelde asıl araştırmanın bir ayrıntısı olarak ya da alt bölüm başlığı şeklinde gündeme getirildiği ve ele alınmaya çalışılan şekliyle, demografik bir projenin bütünlüğü içerisinde değerlendirilmediği görülmüştür. Bu anlamda Anadolu'yu işgal eden Yunanlıların demografik yapıyı kendileri lehine dönüştürmek için gerçekleştirdikleri sürgünlerin amaçları, yöntemleri, boyutları, sonuçları ve Rum/Yunan göçmenlerin iskânı hususları bu araştırmanın kapsamını oluşturmaktadır. Çalışmanın hazırlanmasında, arşiv belgeleri, resmî raporlar ve hatıralar gibi özgün kaynaklardan yararlanmaya gayret edilmiş olup, elde edilen veriler, konu bütünlüğü ve kronolojik tutarlılık gözetilerek, aktarmacı bir yaklaşımdan ziyade, yorum ve değerlendirme ağırlıklı olarak ortaya konmaya çalışılmıştır.

Research paper thumbnail of Open Letters as a Tool of Creating Public Opinion and Doing Politics in Turkish Political Life (1938-1950)

DergiPark (Istanbul University), Oct 1, 2018

Open letter tradition, which has been inherited from Ottoman Empire to the Republic of Turkey, em... more Open letter tradition, which has been inherited from Ottoman Empire to the Republic of Turkey, emerges as a tool of doing politics and creating public opinion in our recent history. Open letters began in the 1860's when the Young Ottomans emerged; although they lost their intensity and importance over time, they continued until today.

Research paper thumbnail of Open Letters as a Tool of Creating Public Opinion and Doing Politics in Turkish Political Life (1938-1950)

Open letter tradition, which has been inherited from Ottoman Empire to the Republic of Turkey, em... more Open letter tradition, which has been inherited from Ottoman Empire to the Republic of Turkey, emerges as a tool of doing politics and creating public opinion in our recent history. Open letters began in the 1860's when the Young Ottomans emerged; although they lost their intensity and importance over time, they continued until today.

Research paper thumbnail of A Lifetime Elapsed with Wars: Sarikamiş War Veteran Colonel Ahmet Mi̇that (Alaybeyi̇)

DergiPark (Istanbul University), Feb 1, 2015

Özel arşivinde yer alan dedesi ile ilgili belgeleri bize verme nezaketi gösteren Ahmet Mithat Efe... more Özel arşivinde yer alan dedesi ile ilgili belgeleri bize verme nezaketi gösteren Ahmet Mithat Efendi'nin torunu emekli Büyükelçi Önder Alaybeyi'ne ve belgeleri okuyan Araş. Gör. Ertan Ünlü'ye çok teşekkür ederim. Bundan böyle, Önder Alaybeyi'nin Özel Arşivi'nde yer alan Ahmet Mithat Bey'le ilgili belgelere atıf yapılırken, Önder Alaybeyi Özel Arşivi ifadesi kullanılacaktır.

Research paper thumbnail of Formoza daki Milliyetçi Çin Yönetimi ve Çin in BM de Temsili (Türk Kaynakları Işığında, 1971)

History studies, Feb 15, 2019

The year 1971 marked the issue of China's position on the United Nations, and the year 1949 a tur... more The year 1971 marked the issue of China's position on the United Nations, and the year 1949 a turning-point that could be considered the beginning of this issue. At the Turkish sources in this period, the main focus was on "the Republic of China","the question of the status of Formosa", and "the international rights of the Chinese".Geographically, while no discriminatory debate was formed over the "Mainland China" and "Nationalist China", the expectation was that peace should be restored which had been disrupted in times of the Civil War (1926-1949) due to the tension after Sun Yat-Sen's death in 1925 between the two fundamental interpretations of the system (nationalist China, communist China) between Chiang Kai-Shek and Mao Tse-Tung. There were also concerns due to the rivalry between the USA and Soviet Russia, and its repercussions on China. The issue of China's representation surfaced annually on the UN's agenda for years. However, the proposals for Communist China's representation to occupy the seat in the UN had been rejected until 1970. From 1970 onwards, the number of countries recognizing Mainland China increased and the number of countries that maintained relations with Formosa decreased at the same rate. But the crucial change was that America's decision to support Communist China's membership. On the other

Research paper thumbnail of Milliyetçi Çin Hükümeti nin Formoza Adası na Çekilmesi ve İlk On Yılı (Türk Kaynaklarına Göre, 1950-1960)

History studies, Dec 20, 2018

Milliyetçi Çin Hükümeti'nin komünistler karşısında başarısızlığa uğrayarak geri çekiliş süreci, F... more Milliyetçi Çin Hükümeti'nin komünistler karşısında başarısızlığa uğrayarak geri çekiliş süreci, Formoza'da kurulan Milliyetçi Çin Hükümeti'nin ilişkileri, bu bağlamda Adnan Menderes'in Formoza ziyareti ve Formoza'nın müdafaa meselesi çalışmanın ana eksenini oluşturmaktadır. Konuyla ilgili katkı sağlayan, tarafımızdan da istifade edilen çalışmalar bulunmakla birlikte, üzerinde yeterince durulmadığı düşünülen bu önemli süreç, Türk basını tarafından yakından takip edilmiş, gazeteler gelişmeler hakkında analiz ve değerlendirmeler içeren yazılara yer vermiştir. Çalışma kapsamında kullanılan arşiv belgeleri ise daha çok diplomatik münasebetlerin geliştirilmesine katkı sağlar niteliktedir.

Research paper thumbnail of Milli Mücadele’den Türk Siyasal Hayatına| Alâettin Tiritoğlu (1903-1969)

Atatürk yolu, 2009

Alâettin (Tiritoglu), 1903’te Usak’ta dunyaya gelmistir. Yunan isgali ile birlikte Milli Mucadele... more Alâettin (Tiritoglu), 1903’te Usak’ta dunyaya gelmistir. Yunan isgali ile birlikte Milli Mucadele’ye katilmis, 17 yasinda henuz 20 gunluk evli iken, Usak’tan olusturdugu akinci mufrezesinin basinda, Demirci Cephesi’ne gitmistir. Izmir Iktisat Kongresi’ne katilmis, Izmir’de bulundugu surede de, Milli Mucadele icin faydali isler yapmistir. Paris Universitesi Hukuk Fakultesi’nden mezun olduktan sonra, 1931’de Usak Belediye Baskani secilmistir. Kirklareli Cumhuriyet Halk Partisi baskanligi gorevinde iken, V. Donemde Maras’tan; VI ve VII. Donemlerde ise, Kutahya’dan C.H.P. milletvekili secilmistir. Kisa bir sure, Cidde Elciligi yapmis olan A. Tiritoglu, 1957’de C.H.P’den ayrilarak Cumhuriyetci Millet Partisine gecmistir. Daha sonra arkadaslariyla birlikte, 10 Ocak 1960’ta Sosyalist Partiyi kurmustur. 1961’de genel sekreterlikten dusurulunce, ayni gun partiden istifa etmistir. 1962 yilina gelindiginde, A. Tiritoglu’nun Sosyalist Kultur Derneginin kurulus calismalari icersinde yer aldigini gormekteyiz. 1964’te Sosyal Demokrat Parti’nin kurulusunda yer almissa da, burada aradigini bulamamis; C.H.P. “ortanin solu” sloganini benimseyince, tekrar C.H.P.’ye katilmistir. Istiklâl Madalyasi sahibi olan Alâettin Tiritoglu, 28 Aralik 1969’da Ankara’da vefat etmistir

Research paper thumbnail of İkti̇sat Tari̇hi̇ Yaziminda, Efemera Olarak Tahvi̇l Ve Hi̇sse Senetleri̇ni̇n Önemi̇ (Osmanli’Dan Cumhuri̇yet’E Örneklerle)

Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü Tarih Araştırmaları Dergisi, 2020

Research paper thumbnail of Savaşlarla Geçen Bi̇r Ömür; Sarikamiş Gazi̇si̇ Albay Ahmet Mi̇that (Alaybeyi̇)

Ahmet Mithat, 1 Temmuz 1884 yilinda Erzincan'in Vasgirt beldesinde dunyaya gelmistir. Babasin... more Ahmet Mithat, 1 Temmuz 1884 yilinda Erzincan'in Vasgirt beldesinde dunyaya gelmistir. Babasinin adi Zekeriya annesinin ise, Mahinur hanimdir. Ahmet Mithat, 14 Ocak 1904 yilinda Harbiye'ye baslamis ve 26 Eylul 1906 yilinda Piyade Tegmen olarak mezun olmustur. Ahmet Mithat'in sonraki yillari cepheden cepheye kostugu ve omrunun buyuk bir bolumunu bizzat savasarak gecirdigi gunler olacaktir. Baris Antlasmasi'nin imzalanmasindan sonra Istanbul'a Kuleli Askeri Lisesi'ne tayin olunacaktir. Ahmet Mithat Bey, Kuleli Askeri Lisesi'nden baska, Askeri Okullarda ogretmenlik ve Turk Silahli Kuvvetleri'nin cesitli birliklerinde komutanlik gorevlerinde bulunmustur. Montro Sozlesmesi ile Canakkale'ye giren ilk alayimizin komutanligini da yapmistir. Soyadi Kanunu'yla birlikte Alaybeyi soyadini alan Ahmet Mithat Bey, Albay rutbesinden malul gazi olarak, 5 Eylul 1936 tarihinde emekli olmus ve Istanbul'a yerlesmistir.

Research paper thumbnail of Bir kamuoyu oluşturma ve siyaset yapma aracı olarak Türk siyasi hayatında açık mektuplar (1938-1950)

Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü Tarih Araştırmaları Dergisi, 2018

Acik mektup gelenegi, yakin tarihimizde Osmanli Devleti’nden Turkiye Cumhuriyeti’ne intikal eden ... more Acik mektup gelenegi, yakin tarihimizde Osmanli Devleti’nden Turkiye Cumhuriyeti’ne intikal eden bir siyaset yapma ve kamuoyu olusturma araci olarak karsimiza cikmaktadir. Acik mektuplar, Yeni Osmanlilarin ortaya ciktigi 1860’li yillarda baslamis; zaman icinde yogunlugunu ve onemini kaybetmisse de gunumuze kadar devam etmistir. Ozellikle acik mektuplarin yogunlastigi yillar, II. Mesrutiyet’ten baslayarak 1965 yilina kadar gecen sureyi kapsar. Acik mektuplari konu edinen calismamiz, iki bolum halinde planlanmistir. Birinci kisim, 1938-1950 yillari arasinda yazilan acik mektuplari, yazinin ikinci kismi ise, Demokrat Parti Donemi’ni yani 1950 -1960 yillari arasindaki acik mektuplari kapsayacaktir. Acik mektuplar, ilk bakista bireysel olarak bir siyaset yapma yontemi olarak degerlendirilebilecegi gibi diger taraftan da bir konuda kamuoyu olusturma amacini tasidigi soylenebilir. Acik mektuplar genelde donemin iktidar partisinin liderlerini ve partinin icraatlarini hedef almaktadir. Bundan dolayi acik mektuplarda muhalif bir anlayis, elestirel bir yaklasim ve siyasi polemikler goze carpmaktadir. Ancak sayisi az da olsa bazi acik mektuplarda, muhalefet partileri, liderleri ve bu partilerin siyasi cizgileri, iktidar yanlisi kisiler tarafindan elestirilmislerdir. Yukarida ozetlenmeye calisilan, yakin tarihimizde ister bir siyaset yapma araci olarak, isterse bir kaynak grubu olarak kullanilan acik mektuplarin ilgili donemlere dair calismalarda yeterince kullanildigi soylenemez. Bundan dolayi bu calisma, hem bir kaynak grubunun oneminin farkindaliginin ortaya cikarilmasi, hem de siyaset yapma araci olarak acik mektuplarin irdelenmesinde bir baslangic olarak degerlendirilmekte ve bu anlamda calismanin temel amacini olusturmaktadir.

Research paper thumbnail of Şehi̇r Tari̇hi̇ Çalişmalari Kapsaminda Ni̇ğde Bi̇bli̇yografyasi Denemesi̇

Bu calisma, Nigde sehri hakkinda yapilacak arastirmalara onculuk etmesi amaciyla, veri bulunmasi ... more Bu calisma, Nigde sehri hakkinda yapilacak arastirmalara onculuk etmesi amaciyla, veri bulunmasi muhtemel, belli basli Turkiye kutuphaneleri ile mevcut genel bibliyografya kataloglari taranarak ve daha cok Nigde ve yoresi hakkinda yapilan mustakil calismalar dikkate alinarak hazirlanmis bir bibliyografya denemesidir. Konu oncelikli bir tasnife dayanarak hazirlanan arastirma, Seyahatnameler, Osmanli Turkce’siyle Yazilmis Yayinlar, Arkeoloji Alaninda Yapilmis Calismalar, Selcuklu, Osmanli, Cumhuriyet Donemi ve Genel Şehir Tarihi Calismalari, Sanat Tarihi Calismalari, Dil, EdebiyatFolklor Calismalari, Cografi Calismalar ve Nigde Hakkinda Yapilan Resmi Yayinlar ana basliklari altinda yer alan, yayinlanmis calismalari kapsamaktadir

Research paper thumbnail of Cumhuri̇yeti̇n İlk Yillarinda Yerel Bankacilik Gi̇ri̇şi̇mleri̇: Ni̇ğde Örneği̇

Osmanli Devleti’nde, bankacilik XIX. yuzyilda baslamistir; ancak ulke cikarlarina uygun bir para ... more Osmanli Devleti’nde, bankacilik XIX. yuzyilda baslamistir; ancak ulke cikarlarina uygun bir para politikasi gelistirilememis, bankacilik alaninda ciddi bir varlik gosterilememistir. Mithat Pasanin girisimleriyle kurulan Ziraat Bankasi’nin disinda, tum bankacilik islemlerinin yabanci sermayenin kurdugu bankalar araciligiyla yurutuldugu bu donem, II. Mesrutiyet’e degin surmustur. II. Mesrutiyetle birlikte, Ittihatci cevrelerde milli nitelikte bir devlet bankasi kurma fikri ortaya cikmistir. Bu dusuncenin gelismesinde, Balkan Savasi yillarinda Osmanli Bankasi’nin ulke cikarlariyla bagdasmayan tutumunun etkisi buyuk olmustur. II. Mesrutiyet donemi, devlet bankaciliginin milli temellere oturtulmaya calisildigi, milli bankaciligin dogus ve serpilis yillari olmustur. Bu surec ozellikle 1913 sonrasinda kendini daha da cok hissettirmis, yerli sermaye; yabancilardan ve gayrimuslimlerden bagimsiz olarak kendi kredi kurumlarini kurma yoluna gitmistir. Ittihatcilarin uygulamaya koyduklari milli ...

Research paper thumbnail of Bir Kamuoyu Oluşturma ve Siyaset Yapma Aracı Olarak Türk Siyasi Hayatında Açık Mektuplar (1938-1950)

Tarih Araştırmaları Dergisi, 2018

Open letter tradition, which has been inherited from Ottoman Empire to the Republic of Turkey, em... more Open letter tradition, which has been inherited from Ottoman Empire to the Republic of Turkey, emerges as a tool of doing politics and creating public opinion in our recent history. Open letters began in the 1860's when the Young Ottomans emerged; although they lost their intensity and importance over time, they continued until today.

Research paper thumbnail of Cumhuriyetin İlk Yıllarında Yerel Bankacılık Girişimleri: Niğde Örneği

Türklük Bilimi Araştırmaları , 2009

Osmanlı Devleti'nde, bankacılık XIX. yüzyılda başlamıştır; ancak ülke çıkarlarına uygun bir para ... more Osmanlı Devleti'nde, bankacılık XIX. yüzyılda başlamıştır; ancak ülke çıkarlarına uygun bir para politikası geliştirilememiş, bankacılık alanında ciddi bir varlık gösterilememiştir. Mithat Paşanın girişimleriyle kurulan Ziraat Bankası'nın dışında, tüm bankacılık işlemlerinin yabancı sermayenin kurduğu bankalar aracılığıyla yürütüldüğü bu dönem, II. Meşrutiyet'e değin sürmüştür. II. Meşrutiyetle birlikte, İttihatçı çevrelerde milli nitelikte bir devlet bankası kurma fikri ortaya çıkmıştır. Bu düşüncenin gelişmesinde, Balkan Savaşı yıllarında Osmanlı Bankası'nın ülke çıkarlarıyla bağdaşmayan tutumunun etkisi büyük olmuştur. II. Meşrutiyet dönemi, devlet bankacılığının milli temellere oturtulmaya çalışıldığı, milli bankacılığın doğuş ve serpiliş yılları olmuştur. Bu süreç özellikle 1913 sonrasında kendini daha da çok hissettirmiş, yerli sermaye; yabancılardan ve gayrimüslimlerden bağımsız olarak kendi kredi kurumlarını kurma yoluna gitmiştir. İttihatçıların uygulamaya koydukları milli iktisat politikasının temelini oluşturacak sermaye birikimi sağlanarak, Anadolu'nun çeşitli yerlerinde yerel milli bankalar kurulmuştur. Milli Mücadele ve sonrasında yerel sermayenin bankacılık girişimleri, geçmiş dönemin birikimiyle artarak devam etmiş, Cumhuriyetin yeni iktisadi anlayışının etkisiyle şekillenmiştir. Bu anlamda Niğde'de yerel yatırımcıların girişimleri sonucu, Bor Zürrâ ve Tüccar Bankası, Niğde Çiftçi ve Tüccar Bankası ve Bor Esnaf Bankası olmak üzere üç yerel banka kurulmuştur. Yöre insanına uygun şartlarda kredi sağlamak amacıyla kurulan bu bankalar, üretici sınıfın kendini toparlayarak bölge ekonomisinin canlanmasına, e yerel sermayenin oluşmasına büyük katkı sağlamıştır.

Research paper thumbnail of II Dunya Savası Yıllarında Anadolu Sahillerine Sıgınan Yunanlı Sivil Multeciler

Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi, 2010

Research paper thumbnail of Türki̇ye'ni̇n Bangladeş’i Tanıması ve Türki̇ye-Bangladeş İli̇şki̇leri̇ni̇n İlk Yılları (1974-1980)

Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü Tarih Araştırmaları Dergisi, 2019

The historical relations between the Turks and the Bengali Muslims were occurred in a friendly wa... more The historical relations between the Turks and the Bengali Muslims were occurred in a friendly way starting from the Ottoman-Russian War of 1877-1878 to the National Struggle. Bengali Muslims, despite British control, have always supported the Turks financially and spiritually in their difficult times. This close interest and relevance had continued after the establishment of the Republic of Turkey. The love and attention of Bengali Muslims towards Turkey, especially Mustafa Kemal Ataturk had reached a remarkable level.

Research paper thumbnail of Türk Siyasi Hayatında Açık Mektuplar (1950-1960)

Çanakkale Araştırmaları Türk Yıllığı, 2018

In the study, the role of open letters in understanding the political life better, between 1950 a... more In the study, the role of open letters in understanding the political life better, between 1950 and 1960, was emphasized. In this period there was a significant increase in the number of open letters. This study, which is the continuation of our first study that subjects the some open letters as a tool of doing politics and creating public opinion, will analyze the period from 1950 to 1960. The harsh political struggle, which lasted ten years between the ruling Democrat Party and the main opposition party, Republican People's Party, was an important factor in the increasing number of open letters. The symbolic names of the harsh political struggle process between the two parties, Adnan Menderes and İsmet İnönü, naturally come out as the interlocutors of the open letters. In this period, since the most important agenda of the tense political atmosphere between the two parties was the regime affairs, it also constituted the main issue of the open letters in this period. The questions like who was responsible from the emergence of regime affairs and what are the suggestions for these affairs were the main themes of the open letters in this period. Therefore the importance of open letters in eliminating deficiencies in the studies on Democrat Party, on the 1950's and also in the biographical studies of Adnan Menderes and İsmet İnönü has shown up. This was the period when the struggle between the two political parties was getting harder and more polarized. Under these circumstances, some open letter holders, who claimed to maintain their neutrality despite everything, did not give up mentioning the reasons for the current situation and proposing solutions for the future. This was an interesting way of doing politics at the period. In this study, in order to reveal the political life of the relevant period, the said function of the open letters will be taken as a basis and the subject will try to be clarified with exemplifications.

Research paper thumbnail of Yunanistan’ın Ekonomik ve Siyasî Hayatına Yön Veren Anadolu Kökenli Bazı Sermaye Sahipleri

Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü Tarih Araştırmaları Dergisi, 2011

Yunanistan'da sermaye ile iktidar arasındaki ilişkide, diaspora sermayesinin önemli bir yeri vard... more Yunanistan'da sermaye ile iktidar arasındaki ilişkide, diaspora sermayesinin önemli bir yeri vardır. Diaspora sermayesinin önemli kaynaklarından biri ise, Anadolu'daki Rum sermayesidir. Bu çalışmada, Anadolu kökenli sermaye sahiplerinin, Yunanistan'ın ekonomik, siyasî ve toplumsal hayatına olan etkileri incelenmeye çalışılmıştır. Sermaye sahiplerinin, siyasî liderlerin iktidara gelmesinde, darbeler tertiplenmesinde hatta ülkelerin dış politikalarının şekillenmesinde bile etkili olabildikleri görülmüştür. Sermayedarlar, tartışmalı para kazanma yöntemleri ve iktidara yönelik girişimleri nedeniyle, toplumun bazı kesimlerinden almış oldukları şiddetli eleştirilere rağmen, kamu yararına gerçekleştirdikleri yatırımlarla da, toplum nezdinde kabul görmeyi başarmışlardır.

Research paper thumbnail of Yunanlıların Batı Anadolu'da Nüfus Çoğunluğunu Sağlama Gayretleri ve Yunan Hükümeti'nin Bir Genelgesi

Ankara Üniversitesi Türk İnkilap Tarihi Enstitüsü Atatürk Yolu Dergisi, 2006

Yunanlılar, işgal ettikleri Anadolu topraklarında kalıcı olabilmek için, işgalin temel dayanaklar... more Yunanlılar, işgal ettikleri Anadolu topraklarında kalıcı olabilmek için, işgalin temel dayanaklarından biri olarak ileri sürdükleri Rum nüfusunun çoğunlukta olduğu düşüncesini-aslında böyle olmayışın verdiği kaygıyla-gerçekleştirmek adına, Batı Anadolu'ya Rum göçmenler getirip yerleştirmeyi planlamışlar ve bunu bir program dahilinde sistemli bir şekilde gerçekleştirmişlerdir. Gün geçtikçe ortaya çıkan yeni belgeler, Yunanlıların Rum göçmenlerin iskânı işini, Anadolu'daki emellerinin geleceği için hayati bir önem taşıdığı bilinciyle ve bu öneme nisbeten de sistemli bir şekilde gerçekleştirme çabası içinde olduklarını göstermektedir. Bu çalışmada; Yunanlıların, Batı Anadolu'da nüfus çoğunluğunu sağlamaya yönelik girişimlerini bir program dahilinde gerçekleştirdiklerini gösterir kanıtlar sunan yeni bulgular üzerinde durarak değerlendirmeyi ve katkı sağlamayı amaçlamaktadır.

Research paper thumbnail of Some Capital owners of Anatolian Origin Shaping the Economic and Political life in Greece

DergiPark (Istanbul University), May 1, 2011

Yunanistan'da sermaye ile iktidar arasındaki ilişkide, diaspora sermayesinin önemli bir yeri vard... more Yunanistan'da sermaye ile iktidar arasındaki ilişkide, diaspora sermayesinin önemli bir yeri vardır. Diaspora sermayesinin önemli kaynaklarından biri ise, Anadolu'daki Rum sermayesidir. Bu çalışmada, Anadolu kökenli sermaye sahiplerinin, Yunanistan'ın ekonomik, siyasî ve toplumsal hayatına olan etkileri incelenmeye çalışılmıştır. Sermaye sahiplerinin, siyasî liderlerin iktidara gelmesinde, darbeler tertiplenmesinde hatta ülkelerin dış politikalarının şekillenmesinde bile etkili olabildikleri görülmüştür. Sermayedarlar, tartışmalı para kazanma yöntemleri ve iktidara yönelik girişimleri nedeniyle, toplumun bazı kesimlerinden almış oldukları şiddetli eleştirilere rağmen, kamu yararına gerçekleştirdikleri yatırımlarla da, toplum nezdinde kabul görmeyi başarmışlardır.

Research paper thumbnail of Anadolu’yu İşgal Eden Yunanlıların Demografik Yapıyı Değiştirmeye Yönelik Faaliyetleri: Sürgün ve İskân

Osmanlı Devleti idaresinde yaşayan Rumlar, emperyal devletlerin-önceleri Rusya'nın arzularına gör... more Osmanlı Devleti idaresinde yaşayan Rumlar, emperyal devletlerin-önceleri Rusya'nın arzularına göre, sonrasında da Fransız İhtilali'nin-etkisiyle biçimlenen ayrılıkçı düşüncelerle tanışmışlardır. Rusya'nın ve Batılı devletlerin desteğiyle başlatılan Yunan isyanları zamanla bağımsızlık hareketine evirilmiştir. Yunan bağımsızlık sürecinde (1821-1832), Rusya'nın giderek söz sahibi olması, Akdeniz'de etkisini ve etkinliğini artırması ihtimali, İngiltere'yi politikalarını değiştirerek Yunanlıları daha belirgin olarak desteklemeye yöneltmiştir. Fransa da benzer bir politik tercihle Yunanlıların yanında yer almıştır. Batılı devletlerin desteğini alan Yunanistan, kuruluşundan itibaren Megali İdea doğrultusunda toprak kazanımlarına devam etmiş; 1864'de Yedi Ada'yı, 1881'de Teselya'yı ve 1912'de de Girit'i elde ederek topraklarını neredeyse iki katına çıkarmıştır. Yunan irredentist siyasetinde; sürgün, bir toprağa egemen olmak ve kendi lehine türdeş bir demografik yapı oluşturmak için etkin bir metot olarak çoğu zaman kullanılagelmiştir. İlk Yunan isyanlarından İzmir'in işgaline değin, benzeri pratikleri yapan Yunanistan, sürgünü demografik bir meşruiyet anahtarı olarak değerlendirmiş ve ondan yararlanma yoluna gitmiştir. Paris Barış Konferansı'nda taleplerini gerçekleştirme onayını alan Venizelos, 15 Mayıs 1919'da İzmir'e asker çıkararak, Anadolu'nun işgalini ve böylece yeni sürgünleri uygulamaya koyacağı bir süreci başlatmıştır. Yunanlıların Anadolu'yu işgaline dair pek çok ciddi eser bulunmaktadır ki bu çalışmada da söz konusu öncü yayınlardan fazlasıyla yararlanılmıştır. Ancak mevcut literatürde konunun, genelde asıl araştırmanın bir ayrıntısı olarak ya da alt bölüm başlığı şeklinde gündeme getirildiği ve ele alınmaya çalışılan şekliyle, demografik bir projenin bütünlüğü içerisinde değerlendirilmediği görülmüştür. Bu anlamda Anadolu'yu işgal eden Yunanlıların demografik yapıyı kendileri lehine dönüştürmek için gerçekleştirdikleri sürgünlerin amaçları, yöntemleri, boyutları, sonuçları ve Rum/Yunan göçmenlerin iskânı hususları bu araştırmanın kapsamını oluşturmaktadır. Çalışmanın hazırlanmasında, arşiv belgeleri, resmî raporlar ve hatıralar gibi özgün kaynaklardan yararlanmaya gayret edilmiş olup, elde edilen veriler, konu bütünlüğü ve kronolojik tutarlılık gözetilerek, aktarmacı bir yaklaşımdan ziyade, yorum ve değerlendirme ağırlıklı olarak ortaya konmaya çalışılmıştır.

Research paper thumbnail of Open Letters as a Tool of Creating Public Opinion and Doing Politics in Turkish Political Life (1938-1950)

DergiPark (Istanbul University), Oct 1, 2018

Open letter tradition, which has been inherited from Ottoman Empire to the Republic of Turkey, em... more Open letter tradition, which has been inherited from Ottoman Empire to the Republic of Turkey, emerges as a tool of doing politics and creating public opinion in our recent history. Open letters began in the 1860's when the Young Ottomans emerged; although they lost their intensity and importance over time, they continued until today.

Research paper thumbnail of Open Letters as a Tool of Creating Public Opinion and Doing Politics in Turkish Political Life (1938-1950)

Open letter tradition, which has been inherited from Ottoman Empire to the Republic of Turkey, em... more Open letter tradition, which has been inherited from Ottoman Empire to the Republic of Turkey, emerges as a tool of doing politics and creating public opinion in our recent history. Open letters began in the 1860's when the Young Ottomans emerged; although they lost their intensity and importance over time, they continued until today.

Research paper thumbnail of A Lifetime Elapsed with Wars: Sarikamiş War Veteran Colonel Ahmet Mi̇that (Alaybeyi̇)

DergiPark (Istanbul University), Feb 1, 2015

Özel arşivinde yer alan dedesi ile ilgili belgeleri bize verme nezaketi gösteren Ahmet Mithat Efe... more Özel arşivinde yer alan dedesi ile ilgili belgeleri bize verme nezaketi gösteren Ahmet Mithat Efendi'nin torunu emekli Büyükelçi Önder Alaybeyi'ne ve belgeleri okuyan Araş. Gör. Ertan Ünlü'ye çok teşekkür ederim. Bundan böyle, Önder Alaybeyi'nin Özel Arşivi'nde yer alan Ahmet Mithat Bey'le ilgili belgelere atıf yapılırken, Önder Alaybeyi Özel Arşivi ifadesi kullanılacaktır.

Research paper thumbnail of Formoza daki Milliyetçi Çin Yönetimi ve Çin in BM de Temsili (Türk Kaynakları Işığında, 1971)

History studies, Feb 15, 2019

The year 1971 marked the issue of China's position on the United Nations, and the year 1949 a tur... more The year 1971 marked the issue of China's position on the United Nations, and the year 1949 a turning-point that could be considered the beginning of this issue. At the Turkish sources in this period, the main focus was on "the Republic of China","the question of the status of Formosa", and "the international rights of the Chinese".Geographically, while no discriminatory debate was formed over the "Mainland China" and "Nationalist China", the expectation was that peace should be restored which had been disrupted in times of the Civil War (1926-1949) due to the tension after Sun Yat-Sen's death in 1925 between the two fundamental interpretations of the system (nationalist China, communist China) between Chiang Kai-Shek and Mao Tse-Tung. There were also concerns due to the rivalry between the USA and Soviet Russia, and its repercussions on China. The issue of China's representation surfaced annually on the UN's agenda for years. However, the proposals for Communist China's representation to occupy the seat in the UN had been rejected until 1970. From 1970 onwards, the number of countries recognizing Mainland China increased and the number of countries that maintained relations with Formosa decreased at the same rate. But the crucial change was that America's decision to support Communist China's membership. On the other

Research paper thumbnail of Milliyetçi Çin Hükümeti nin Formoza Adası na Çekilmesi ve İlk On Yılı (Türk Kaynaklarına Göre, 1950-1960)

History studies, Dec 20, 2018

Milliyetçi Çin Hükümeti'nin komünistler karşısında başarısızlığa uğrayarak geri çekiliş süreci, F... more Milliyetçi Çin Hükümeti'nin komünistler karşısında başarısızlığa uğrayarak geri çekiliş süreci, Formoza'da kurulan Milliyetçi Çin Hükümeti'nin ilişkileri, bu bağlamda Adnan Menderes'in Formoza ziyareti ve Formoza'nın müdafaa meselesi çalışmanın ana eksenini oluşturmaktadır. Konuyla ilgili katkı sağlayan, tarafımızdan da istifade edilen çalışmalar bulunmakla birlikte, üzerinde yeterince durulmadığı düşünülen bu önemli süreç, Türk basını tarafından yakından takip edilmiş, gazeteler gelişmeler hakkında analiz ve değerlendirmeler içeren yazılara yer vermiştir. Çalışma kapsamında kullanılan arşiv belgeleri ise daha çok diplomatik münasebetlerin geliştirilmesine katkı sağlar niteliktedir.

Research paper thumbnail of Milli Mücadele’den Türk Siyasal Hayatına| Alâettin Tiritoğlu (1903-1969)

Atatürk yolu, 2009

Alâettin (Tiritoglu), 1903’te Usak’ta dunyaya gelmistir. Yunan isgali ile birlikte Milli Mucadele... more Alâettin (Tiritoglu), 1903’te Usak’ta dunyaya gelmistir. Yunan isgali ile birlikte Milli Mucadele’ye katilmis, 17 yasinda henuz 20 gunluk evli iken, Usak’tan olusturdugu akinci mufrezesinin basinda, Demirci Cephesi’ne gitmistir. Izmir Iktisat Kongresi’ne katilmis, Izmir’de bulundugu surede de, Milli Mucadele icin faydali isler yapmistir. Paris Universitesi Hukuk Fakultesi’nden mezun olduktan sonra, 1931’de Usak Belediye Baskani secilmistir. Kirklareli Cumhuriyet Halk Partisi baskanligi gorevinde iken, V. Donemde Maras’tan; VI ve VII. Donemlerde ise, Kutahya’dan C.H.P. milletvekili secilmistir. Kisa bir sure, Cidde Elciligi yapmis olan A. Tiritoglu, 1957’de C.H.P’den ayrilarak Cumhuriyetci Millet Partisine gecmistir. Daha sonra arkadaslariyla birlikte, 10 Ocak 1960’ta Sosyalist Partiyi kurmustur. 1961’de genel sekreterlikten dusurulunce, ayni gun partiden istifa etmistir. 1962 yilina gelindiginde, A. Tiritoglu’nun Sosyalist Kultur Derneginin kurulus calismalari icersinde yer aldigini gormekteyiz. 1964’te Sosyal Demokrat Parti’nin kurulusunda yer almissa da, burada aradigini bulamamis; C.H.P. “ortanin solu” sloganini benimseyince, tekrar C.H.P.’ye katilmistir. Istiklâl Madalyasi sahibi olan Alâettin Tiritoglu, 28 Aralik 1969’da Ankara’da vefat etmistir

Research paper thumbnail of İkti̇sat Tari̇hi̇ Yaziminda, Efemera Olarak Tahvi̇l Ve Hi̇sse Senetleri̇ni̇n Önemi̇ (Osmanli’Dan Cumhuri̇yet’E Örneklerle)

Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü Tarih Araştırmaları Dergisi, 2020

Research paper thumbnail of Savaşlarla Geçen Bi̇r Ömür; Sarikamiş Gazi̇si̇ Albay Ahmet Mi̇that (Alaybeyi̇)

Ahmet Mithat, 1 Temmuz 1884 yilinda Erzincan'in Vasgirt beldesinde dunyaya gelmistir. Babasin... more Ahmet Mithat, 1 Temmuz 1884 yilinda Erzincan'in Vasgirt beldesinde dunyaya gelmistir. Babasinin adi Zekeriya annesinin ise, Mahinur hanimdir. Ahmet Mithat, 14 Ocak 1904 yilinda Harbiye'ye baslamis ve 26 Eylul 1906 yilinda Piyade Tegmen olarak mezun olmustur. Ahmet Mithat'in sonraki yillari cepheden cepheye kostugu ve omrunun buyuk bir bolumunu bizzat savasarak gecirdigi gunler olacaktir. Baris Antlasmasi'nin imzalanmasindan sonra Istanbul'a Kuleli Askeri Lisesi'ne tayin olunacaktir. Ahmet Mithat Bey, Kuleli Askeri Lisesi'nden baska, Askeri Okullarda ogretmenlik ve Turk Silahli Kuvvetleri'nin cesitli birliklerinde komutanlik gorevlerinde bulunmustur. Montro Sozlesmesi ile Canakkale'ye giren ilk alayimizin komutanligini da yapmistir. Soyadi Kanunu'yla birlikte Alaybeyi soyadini alan Ahmet Mithat Bey, Albay rutbesinden malul gazi olarak, 5 Eylul 1936 tarihinde emekli olmus ve Istanbul'a yerlesmistir.

Research paper thumbnail of Bir kamuoyu oluşturma ve siyaset yapma aracı olarak Türk siyasi hayatında açık mektuplar (1938-1950)

Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü Tarih Araştırmaları Dergisi, 2018

Acik mektup gelenegi, yakin tarihimizde Osmanli Devleti’nden Turkiye Cumhuriyeti’ne intikal eden ... more Acik mektup gelenegi, yakin tarihimizde Osmanli Devleti’nden Turkiye Cumhuriyeti’ne intikal eden bir siyaset yapma ve kamuoyu olusturma araci olarak karsimiza cikmaktadir. Acik mektuplar, Yeni Osmanlilarin ortaya ciktigi 1860’li yillarda baslamis; zaman icinde yogunlugunu ve onemini kaybetmisse de gunumuze kadar devam etmistir. Ozellikle acik mektuplarin yogunlastigi yillar, II. Mesrutiyet’ten baslayarak 1965 yilina kadar gecen sureyi kapsar. Acik mektuplari konu edinen calismamiz, iki bolum halinde planlanmistir. Birinci kisim, 1938-1950 yillari arasinda yazilan acik mektuplari, yazinin ikinci kismi ise, Demokrat Parti Donemi’ni yani 1950 -1960 yillari arasindaki acik mektuplari kapsayacaktir. Acik mektuplar, ilk bakista bireysel olarak bir siyaset yapma yontemi olarak degerlendirilebilecegi gibi diger taraftan da bir konuda kamuoyu olusturma amacini tasidigi soylenebilir. Acik mektuplar genelde donemin iktidar partisinin liderlerini ve partinin icraatlarini hedef almaktadir. Bundan dolayi acik mektuplarda muhalif bir anlayis, elestirel bir yaklasim ve siyasi polemikler goze carpmaktadir. Ancak sayisi az da olsa bazi acik mektuplarda, muhalefet partileri, liderleri ve bu partilerin siyasi cizgileri, iktidar yanlisi kisiler tarafindan elestirilmislerdir. Yukarida ozetlenmeye calisilan, yakin tarihimizde ister bir siyaset yapma araci olarak, isterse bir kaynak grubu olarak kullanilan acik mektuplarin ilgili donemlere dair calismalarda yeterince kullanildigi soylenemez. Bundan dolayi bu calisma, hem bir kaynak grubunun oneminin farkindaliginin ortaya cikarilmasi, hem de siyaset yapma araci olarak acik mektuplarin irdelenmesinde bir baslangic olarak degerlendirilmekte ve bu anlamda calismanin temel amacini olusturmaktadir.

Research paper thumbnail of Şehi̇r Tari̇hi̇ Çalişmalari Kapsaminda Ni̇ğde Bi̇bli̇yografyasi Denemesi̇

Bu calisma, Nigde sehri hakkinda yapilacak arastirmalara onculuk etmesi amaciyla, veri bulunmasi ... more Bu calisma, Nigde sehri hakkinda yapilacak arastirmalara onculuk etmesi amaciyla, veri bulunmasi muhtemel, belli basli Turkiye kutuphaneleri ile mevcut genel bibliyografya kataloglari taranarak ve daha cok Nigde ve yoresi hakkinda yapilan mustakil calismalar dikkate alinarak hazirlanmis bir bibliyografya denemesidir. Konu oncelikli bir tasnife dayanarak hazirlanan arastirma, Seyahatnameler, Osmanli Turkce’siyle Yazilmis Yayinlar, Arkeoloji Alaninda Yapilmis Calismalar, Selcuklu, Osmanli, Cumhuriyet Donemi ve Genel Şehir Tarihi Calismalari, Sanat Tarihi Calismalari, Dil, EdebiyatFolklor Calismalari, Cografi Calismalar ve Nigde Hakkinda Yapilan Resmi Yayinlar ana basliklari altinda yer alan, yayinlanmis calismalari kapsamaktadir

Research paper thumbnail of Cumhuri̇yeti̇n İlk Yillarinda Yerel Bankacilik Gi̇ri̇şi̇mleri̇: Ni̇ğde Örneği̇

Osmanli Devleti’nde, bankacilik XIX. yuzyilda baslamistir; ancak ulke cikarlarina uygun bir para ... more Osmanli Devleti’nde, bankacilik XIX. yuzyilda baslamistir; ancak ulke cikarlarina uygun bir para politikasi gelistirilememis, bankacilik alaninda ciddi bir varlik gosterilememistir. Mithat Pasanin girisimleriyle kurulan Ziraat Bankasi’nin disinda, tum bankacilik islemlerinin yabanci sermayenin kurdugu bankalar araciligiyla yurutuldugu bu donem, II. Mesrutiyet’e degin surmustur. II. Mesrutiyetle birlikte, Ittihatci cevrelerde milli nitelikte bir devlet bankasi kurma fikri ortaya cikmistir. Bu dusuncenin gelismesinde, Balkan Savasi yillarinda Osmanli Bankasi’nin ulke cikarlariyla bagdasmayan tutumunun etkisi buyuk olmustur. II. Mesrutiyet donemi, devlet bankaciliginin milli temellere oturtulmaya calisildigi, milli bankaciligin dogus ve serpilis yillari olmustur. Bu surec ozellikle 1913 sonrasinda kendini daha da cok hissettirmis, yerli sermaye; yabancilardan ve gayrimuslimlerden bagimsiz olarak kendi kredi kurumlarini kurma yoluna gitmistir. Ittihatcilarin uygulamaya koyduklari milli ...

Research paper thumbnail of Bir Kamuoyu Oluşturma ve Siyaset Yapma Aracı Olarak Türk Siyasi Hayatında Açık Mektuplar (1938-1950)

Tarih Araştırmaları Dergisi, 2018

Open letter tradition, which has been inherited from Ottoman Empire to the Republic of Turkey, em... more Open letter tradition, which has been inherited from Ottoman Empire to the Republic of Turkey, emerges as a tool of doing politics and creating public opinion in our recent history. Open letters began in the 1860's when the Young Ottomans emerged; although they lost their intensity and importance over time, they continued until today.

Research paper thumbnail of Cumhuriyetin İlk Yıllarında Yerel Bankacılık Girişimleri: Niğde Örneği

Türklük Bilimi Araştırmaları , 2009

Osmanlı Devleti'nde, bankacılık XIX. yüzyılda başlamıştır; ancak ülke çıkarlarına uygun bir para ... more Osmanlı Devleti'nde, bankacılık XIX. yüzyılda başlamıştır; ancak ülke çıkarlarına uygun bir para politikası geliştirilememiş, bankacılık alanında ciddi bir varlık gösterilememiştir. Mithat Paşanın girişimleriyle kurulan Ziraat Bankası'nın dışında, tüm bankacılık işlemlerinin yabancı sermayenin kurduğu bankalar aracılığıyla yürütüldüğü bu dönem, II. Meşrutiyet'e değin sürmüştür. II. Meşrutiyetle birlikte, İttihatçı çevrelerde milli nitelikte bir devlet bankası kurma fikri ortaya çıkmıştır. Bu düşüncenin gelişmesinde, Balkan Savaşı yıllarında Osmanlı Bankası'nın ülke çıkarlarıyla bağdaşmayan tutumunun etkisi büyük olmuştur. II. Meşrutiyet dönemi, devlet bankacılığının milli temellere oturtulmaya çalışıldığı, milli bankacılığın doğuş ve serpiliş yılları olmuştur. Bu süreç özellikle 1913 sonrasında kendini daha da çok hissettirmiş, yerli sermaye; yabancılardan ve gayrimüslimlerden bağımsız olarak kendi kredi kurumlarını kurma yoluna gitmiştir. İttihatçıların uygulamaya koydukları milli iktisat politikasının temelini oluşturacak sermaye birikimi sağlanarak, Anadolu'nun çeşitli yerlerinde yerel milli bankalar kurulmuştur. Milli Mücadele ve sonrasında yerel sermayenin bankacılık girişimleri, geçmiş dönemin birikimiyle artarak devam etmiş, Cumhuriyetin yeni iktisadi anlayışının etkisiyle şekillenmiştir. Bu anlamda Niğde'de yerel yatırımcıların girişimleri sonucu, Bor Zürrâ ve Tüccar Bankası, Niğde Çiftçi ve Tüccar Bankası ve Bor Esnaf Bankası olmak üzere üç yerel banka kurulmuştur. Yöre insanına uygun şartlarda kredi sağlamak amacıyla kurulan bu bankalar, üretici sınıfın kendini toparlayarak bölge ekonomisinin canlanmasına, e yerel sermayenin oluşmasına büyük katkı sağlamıştır.

Research paper thumbnail of II Dunya Savası Yıllarında Anadolu Sahillerine Sıgınan Yunanlı Sivil Multeciler

Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi, 2010

Research paper thumbnail of Türki̇ye'ni̇n Bangladeş’i Tanıması ve Türki̇ye-Bangladeş İli̇şki̇leri̇ni̇n İlk Yılları (1974-1980)

Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü Tarih Araştırmaları Dergisi, 2019

The historical relations between the Turks and the Bengali Muslims were occurred in a friendly wa... more The historical relations between the Turks and the Bengali Muslims were occurred in a friendly way starting from the Ottoman-Russian War of 1877-1878 to the National Struggle. Bengali Muslims, despite British control, have always supported the Turks financially and spiritually in their difficult times. This close interest and relevance had continued after the establishment of the Republic of Turkey. The love and attention of Bengali Muslims towards Turkey, especially Mustafa Kemal Ataturk had reached a remarkable level.

Research paper thumbnail of Türk Siyasi Hayatında Açık Mektuplar (1950-1960)

Çanakkale Araştırmaları Türk Yıllığı, 2018

In the study, the role of open letters in understanding the political life better, between 1950 a... more In the study, the role of open letters in understanding the political life better, between 1950 and 1960, was emphasized. In this period there was a significant increase in the number of open letters. This study, which is the continuation of our first study that subjects the some open letters as a tool of doing politics and creating public opinion, will analyze the period from 1950 to 1960. The harsh political struggle, which lasted ten years between the ruling Democrat Party and the main opposition party, Republican People's Party, was an important factor in the increasing number of open letters. The symbolic names of the harsh political struggle process between the two parties, Adnan Menderes and İsmet İnönü, naturally come out as the interlocutors of the open letters. In this period, since the most important agenda of the tense political atmosphere between the two parties was the regime affairs, it also constituted the main issue of the open letters in this period. The questions like who was responsible from the emergence of regime affairs and what are the suggestions for these affairs were the main themes of the open letters in this period. Therefore the importance of open letters in eliminating deficiencies in the studies on Democrat Party, on the 1950's and also in the biographical studies of Adnan Menderes and İsmet İnönü has shown up. This was the period when the struggle between the two political parties was getting harder and more polarized. Under these circumstances, some open letter holders, who claimed to maintain their neutrality despite everything, did not give up mentioning the reasons for the current situation and proposing solutions for the future. This was an interesting way of doing politics at the period. In this study, in order to reveal the political life of the relevant period, the said function of the open letters will be taken as a basis and the subject will try to be clarified with exemplifications.

Research paper thumbnail of Yunanistan’ın Ekonomik ve Siyasî Hayatına Yön Veren Anadolu Kökenli Bazı Sermaye Sahipleri

Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü Tarih Araştırmaları Dergisi, 2011

Yunanistan'da sermaye ile iktidar arasındaki ilişkide, diaspora sermayesinin önemli bir yeri vard... more Yunanistan'da sermaye ile iktidar arasındaki ilişkide, diaspora sermayesinin önemli bir yeri vardır. Diaspora sermayesinin önemli kaynaklarından biri ise, Anadolu'daki Rum sermayesidir. Bu çalışmada, Anadolu kökenli sermaye sahiplerinin, Yunanistan'ın ekonomik, siyasî ve toplumsal hayatına olan etkileri incelenmeye çalışılmıştır. Sermaye sahiplerinin, siyasî liderlerin iktidara gelmesinde, darbeler tertiplenmesinde hatta ülkelerin dış politikalarının şekillenmesinde bile etkili olabildikleri görülmüştür. Sermayedarlar, tartışmalı para kazanma yöntemleri ve iktidara yönelik girişimleri nedeniyle, toplumun bazı kesimlerinden almış oldukları şiddetli eleştirilere rağmen, kamu yararına gerçekleştirdikleri yatırımlarla da, toplum nezdinde kabul görmeyi başarmışlardır.

Research paper thumbnail of Yunanlıların Batı Anadolu'da Nüfus Çoğunluğunu Sağlama Gayretleri ve Yunan Hükümeti'nin Bir Genelgesi

Ankara Üniversitesi Türk İnkilap Tarihi Enstitüsü Atatürk Yolu Dergisi, 2006

Yunanlılar, işgal ettikleri Anadolu topraklarında kalıcı olabilmek için, işgalin temel dayanaklar... more Yunanlılar, işgal ettikleri Anadolu topraklarında kalıcı olabilmek için, işgalin temel dayanaklarından biri olarak ileri sürdükleri Rum nüfusunun çoğunlukta olduğu düşüncesini-aslında böyle olmayışın verdiği kaygıyla-gerçekleştirmek adına, Batı Anadolu'ya Rum göçmenler getirip yerleştirmeyi planlamışlar ve bunu bir program dahilinde sistemli bir şekilde gerçekleştirmişlerdir. Gün geçtikçe ortaya çıkan yeni belgeler, Yunanlıların Rum göçmenlerin iskânı işini, Anadolu'daki emellerinin geleceği için hayati bir önem taşıdığı bilinciyle ve bu öneme nisbeten de sistemli bir şekilde gerçekleştirme çabası içinde olduklarını göstermektedir. Bu çalışmada; Yunanlıların, Batı Anadolu'da nüfus çoğunluğunu sağlamaya yönelik girişimlerini bir program dahilinde gerçekleştirdiklerini gösterir kanıtlar sunan yeni bulgular üzerinde durarak değerlendirmeyi ve katkı sağlamayı amaçlamaktadır.