Seyhan YARDIMLI - Academia.edu (original) (raw)

Papers by Seyhan YARDIMLI

Article, 2022

Öz: Amaç: Çalışma, Nebi Camii'nin doğal taşlarında meydana gelen bozunma türlerini ve bozunmalara... more Öz: Amaç: Çalışma, Nebi Camii'nin doğal taşlarında meydana gelen bozunma türlerini ve bozunmalara sebep olan etkileri belirlemeyi ve yapıyı korumanın önemine dikkat çekmeyi amaçlamaktadır. Çalışmanın kapsamını, güncel literatür ışığında, gözleme dayalı araştırmalarla elde edilen bulgular oluşturmaktadır. Yöntem: Çalışmada, Diyarbakır'da bulunan Nebi Camii'nin bazalt taşında ve kireçtaşında gözlemlenen bozunmalar yerinde fotoğraflanarak incelenmiştir. Fotoğrafların yanı sıra cephelerdeki bozunma türleri haritalama yöntemiyle işlenmiş ve bozunma türlerinden etkilenen taş yüzeylerin alanları hesaplanmıştır. Elde edilen sayısal veriler, bozunma tiplerini nicel olarak karşılaştırmak için kullanılmıştır. Bulgular: Yapının taş malzemelerinde yoğun olarak, sıcak-kuru iklimde sıklıkla gözlenen, çatlak oluşumu, oyuklanma, aşınma gibi fizikomekanik bozunmalara rastlanmıştır. Fizikomekanik bozunmaların yanı sıra kimyasal bozunmalardan korozyon, siyah kabuk oluşumu, çiçeklenme/tuz kristalleşmesi ve mikrokarst oluşumu ile biyolojik etkilerin sebep olduğu bozunmalar gözlenmiştir. Antropojenik bozunmalar kategorisinde incelenen hatalı onarımların sebep olduğu bozunmalar da yapıda görülen hasarları oluşturmaktadır. Çalışmada tespit edilen bozunmalara ek olarak bozunmaya neden olan nem, rüzgar, hava kirliliği ile hatalı onarım gibi etkenlerin ortaya çıkarılması elde edilen bulgular arasındadır. Sonuçlar: Tarihi ve kültürel miras olma niteliği taşıyan Diyarbakır Nebi Camii doğaltaş bozunmaları çevresel faktörlere bağlı olarak hasar almaktadır. Çalışmada, yapıyı oluşturan bazalt ve kireçtaşının teknik özellikleri belirlenmiş ve bozunma türlerine yer verilmiştir. Yapıya dikkat çekilerek gerekli önlemlerin alınması konusunda farkındalık oluşturulmaya çalışılmıştır.

Mechanical properties of mortars with EarthZyme additive Concrete is the most widely used buildin... more Mechanical properties of mortars with EarthZyme additive Concrete is the most widely used building material in the world. However, owing to the high CO 2 emissions from the production of cement, its use has been questioned, and attempts have been made to improve it. Various chemical additives are being used to improve concrete properties. Enzymes are organic materials and have been especially favoured in recent years owing to their low costs when used in traditional soil stabilisation methods. This study used the 'EarthZyme' enzyme as a plaster mortar additive and investigated its effects on the mechanical properties of mortars. EarthZyme completely biodegrades in nature and is used for soil stabilisation. By producing mortar specimens with additive enzyme ratios of 0 %, 0.01 %, 0.02 %, 0.03 %, and 0.04 %, the effects of the enzyme additions on the mechanical properties of the mortars (ultrasonic pulse velocity UPV, flexural strength f f and compressive strength f c) were determined. The flow table values of the mortar specimens in the flow table test varied within the range of 15-17 cm. According to the results, the flow table values of the mortars increase with an increasing addition rate of EarthZyme. Although the additive ratio of the EarthZyme does not significantly affect the mechanical properties of mortars at early ages (3 days), the enzyme addition ratio reduces the UPV and fc while improving ff at late ages (28 days). The enzyme addition ratio has no significant effect on the UPV and f f but has a significant effect on f c .

GRID - Architecture, Planning and Design Journal

Healthcare facilities have an important place in Ottoman Architecture. Started to be built during... more Healthcare facilities have an important place in Ottoman Architecture. Started to be built during the Anatolian Seljuk period and continued into the Ottoman in many cities, they manage to survive. However, it is not possible to use them with their original functions today. Most of them are used by serving as exhibition and museum buildings like Edirne Sultan 2nd Beyazid Health Complex. In the use of such historical buildings, the examination of their response to changing living conditions and needs is important. This study investigates how the physical environment affected the design of the complex, and the impacts of its planning and building envelope on today’s IEQ. The physical environmental data were discussed about thermal, daylight, ventilation, and acoustics performances by calculating and evaluating the existing energy consumption of the building. Methods like literature review, direct observation, on-site examination, simulation, and documenting with photographs were used. ...

INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF DESIGN AND ARCHITECTURE, 2022

Aim: The study aims to determine the types of deterioration that occur in natural stones of the N... more Aim: The study aims to determine the types of deterioration that occur in natural stones of the Nebi Mosque, and the effects that cause them to deteriorate, and to draw attention to the importance of protecting the building. The scope of the study is constituted by the findings obtained by observation-based research in light of the current literature. Method: In the study, the deteriorations observed in the basalt stone and limestone of the Diyarbakır Nebi Mosque were examined by photographing in-situ. In addition to the photographs, the types of deterioration on the facades were processed using the mapping method and the areas of the stone surfaces affected by the deterioration types were calculated. The obtained numerical data were used to compare the degradation types quantitatively. Findings: In the stone materials of the building, physicomechanical deterioration such as crack formation, alveolization, and abrasion, which are frequently observed in hot-dry climates, were found. ...

Uluslararası Doğu Anadolu Fen Mühendislik ve Tasarım Dergisi, Jul 15, 2020

Sanayi devrimi sonrasında yaşama koşullarının değişmesi, köyden kente göç ve aynı zamanda inşaat ... more Sanayi devrimi sonrasında yaşama koşullarının değişmesi, köyden kente göç ve aynı zamanda inşaat sektörünün sanayi ürününe dayalı betonarme sistem şeklinde yaygınlaşması ülkemizde kırsal mimarinin sonunu getirmiştir. Günümüzde Tekirdağ ili Malkara ilçesi Ahievren köyündeki bir evin incelenmesi kapsamında yapıya ait yapım teknolojisi ve uygulama detaylarının tespiti yapılmıştır. Ali Öztürk'e ait incelenen evin; kalın taş duvarları, açık sofalı yapının iki yan ve arka cephesini sarararak yapıyı çevrelemiştir. Yapının sofasını oluşturan cephesi ile oda bölmeleri ahşap çatkılı kerpiç dolgulu karkas sistem olarak yapılmıştır. Çatı örtüsü bilinen aşık, mertek ve kiremit altı tahtası yerine; aşık, mertek yerine kullanılan daha büyük boyutlu kirişler, bu kirişler üzerine tekrar bir kiriş tabakası konulmuş ve kiremit altı tahtası yerine de daha ince tomruk şeklindeki dallar kullanılarak çatı, çift katmanlı kalın bir tabaka şeklinde yapılmıştır. Uygulama detaylarında aşık ve dikme bağlantısı aşık yönünde destek bir parça ile desteklenmiştir. Dikmenin zemine bağlantı noktasında dikmeden daha geniş ve yükü yayabilecek taban oluşturan bir taş kullanılmıştır. Ayrıca yapı çevresinde üzerinde ahşap dikmenin oturtulacağı oyukların bulunduğu taşlar da görülmüştür. İnsanların yerleşik hayata geçmeleri ile birlikte M.Ö. 7000'den itibaren (Neolitik çağ) Anadolu ve Trakya'da pek çok yerleşim alanı kurulmuştur. Bu tarihten itibaren yapılan kazılardan elde edilen konut yapım teknikleri ve uygulama detaylarına bakıldığında Ahievren köy evinde kullanılan pek çok yapım teknolojisi ve detay ile neolitik çağ yapılarında benzerlikler olduğu görülmüştür. Bu benzerlikler duvar örgüsü, ahşap dikme kullanımı, ahşap dikmenin alt ve üst başlıklarındaki birleşme detayları şeklinde sayılabilir. Neolitik çağdan günümüze kadar taşınmış bu yapım kültürünün izlerini taşıyan örnekler olarak Ahievren köyündeki bu konutların özel oldukları düşünülmektedir. Bu çalışmada Ahievren köy evlerinin hala ayakta olanlarının korunması için gerekli desteklerin sağlanmasına dikkat çekmek amaçlanmıştır.

A+Arch Design International Journal of Architecture and Design, Nov 1, 2017

Günümüzde sürdürülebilirlik kavramı artık günlük hayatın bir parçası haline gelmiştir. Tükenen ka... more Günümüzde sürdürülebilirlik kavramı artık günlük hayatın bir parçası haline gelmiştir. Tükenen kaynaklar ve çevre kirliliğine karşı insanoğlunun gelecekte sağlıklı yaşamını sağlamak için sürdürülebilirlik koşullarına göre yaşamak gerekmektedir. Sürdürülebilirlik koşullarının sağlanabilmesi çevrenin korunması ile mümkün olabilmektedir. Çevre kirliliğinin ve enerji tüketiminin önemli bir bölümünü de yapılar oluşturmaktadır. Bu nedenle yapı sektörü yeniden şekillenmekte ve bu sorunları ortadan kaldırmak için yeni çözümler aranmaktadır. Aslında geleneksel yapılar incelendiğinde bu yapıların hem üretim açısından hem kullanım sürecinde harcadıkları enerji açısından çok daha sürdürülebilir oldukları görülmektedir. Geleneksel Yazd konut çözümlerinde de çevreci yaklaşımları görmek mümkündür. Yapı ölçeğinde getirilmiş özel çözümler ile yapılar sıcaktan ve soğuktan korunmuş enerji tüketimine fazla gerek duyulmadan insanların sağlıklı yaşama koşulları sağlanmıştır. Bu anlamda yapıların zemini sokak seviyesinin altına indirilerek toprak elde edilmiş buradan elde edilen toprak yapı malzemesi olarak kullanılmıştır. Kazılan bodrum ve düşük bahçe kotundan elde edilen yapı malzemesi hem üretim aşamasında çevreye zarar vermemekte hem son derece ekonomik olmakta ve ulaşım masrafı gerektirmemektedir. Aynı zamanda yapı zemine gömüldüğü için ısıl konfor daha kolay sağlanmaktadır. Sardab denen bodrum bölümünün zemininde su havuzu yapılarak soğuk ortam oluşturulmuş buradaki serin hava evin soğutulması için kullanılmış aynı zamanda bu mekan yiyeceklerin korunabileceği kiler olmuştur. İç bahçe de de yine havuz yapılmış yaşama alanları buradaki havuzlardan nemlendirilmiş, iç bahçe çözümü ile çölün fırtınasından korunmuş konforlu bir yaşam alanı oluşturulmuştur. Yapılar yazlık ve kışlık olarak iki bölümden meydana getirilmiştir. Bu çözüm ile yaz döneminde güneşten korunurken kış döneminde güneş ısısından yararlanmaktadırlar. Yapılara eklenen havalandırma bacaları (badgir) ile evler klimalandırılarak gerekli serin hava sağlanabilmektedir. Ayrıca yazlık bölümde çatı örtüsü olarak kullanılan kubbe de yapı için bir iklimlendirme aracı haline getirilmiştir.

Stone is the longest lasting building material used throughout the ages. However, it is seen that... more Stone is the longest lasting building material used throughout the ages. However, it is seen that the stone material also deteriorated over time. In this study, first of all, the structural features that affect the use of the stone are mentioned. How the stone is formed determines its technical properties. These technical features form the necessary parameters to decide where and under which conditions the stone will be used. When this process cannot be determined, the decay of the stone can ocur more easily. In the study, after the determination of the technical properties of the stone, the types of degradation that cause the destruction of the stone are mentioned. In the examination of stone weathering types, the subject is discussed under two main headings as internal structure of the stone and external factors. In this context, the decay caused by the internal structure of the stone has been discussed with its mineralogical properties, Grain and crystal structure, chemical and physical properties due to the stone formation. As the second cause of decay, external factors are also considered as physical, physico-chemical effects and mechanical effects, as well as effects related to humans, plants and animals, were transferred by sampling.

A/Z : ITU journal of Faculty of Architecture, 2020

Sustainable development requires continual effort to create solutions for energy efficiency and a... more Sustainable development requires continual effort to create solutions for energy efficiency and air conditioning. In this study, we focused on the hot-arid city of Yazd in Iran as an eco-model city in terms of its architectural and design compatibility with the environment. We directed our focus to the orientation of the streets according to the sun and wind. Yazd was studied in terms of features at the urban scale and establishment of sustainability criteria. With its streets providing a natural air conditioning system and dense urban texture, Yazd implemented natural urban solutions allowing streets to reflect wind to increase air circulation and provide protection against the effects of the sun. In order to understand the characteristics of these streets, a case study is conducted in Lab-e Khandagh, Yazd historic district. In this site survey, thermal and humidity measurements were recorded at four points in the Historic City of Yazd, which are located on either Sabats, open streets or squares. The site study is conducted on 3 days apart in a week at summer, five different times in a day. The data is collected with a HTC 2 (Arcone, Made in PRC) device, 120 cm. above ground. The data obtained are evaluated and compared, and showed us traditional urban features provide a cooling effect notably in summer time. Yazd, with its rare urban design features that provide solutions intended to create comfortable, healthy, and sustainable human settlements, is a model in terms of identifying architectural design standards for sustainability.

ITM Web of Conferences, 2018

In this study, it is aimed to present a point of view regarding the behaviour of construction sys... more In this study, it is aimed to present a point of view regarding the behaviour of construction systems implemented in traditional Turkish architecture against earthquakes. In the scope of the study, examples of civil architecture were considered and their structures were evaluated as building elements such as foundation, wall and flooring. Traditional Turkish architecture construction systems can be evaluated in two parts. One of them is the wooden carcass system and the other is the unreinforced masonry system. In the wooden carcass system, the carrier is the load bearing elements used in horizontal and vertical directions. Intermediate parts (strut, diagonal etc.) are placed between these elements to form triangles. The triangles (strut, diagonal) used in the wooden skeleton system comprise highly resistant forms against earthquakes. Moreover, due to the internal structure and physical properties of the wood, which is the skeleton material, the flexibility that it maintains can meet the lateral loads of earthquakes. The second construction system which is the system addressed in this application, is the unreinforced masonry system. In this system, the loadbearing system itself is the walls, which are not resistant to lateral loads. In order to provide this flexibility beams (hatıllar) are installed at certain intervals. After the wall is built to a certain height, a different material is laid allowing a plane of movement on the wall. Thus, when the wall is exposed to a lateral load, it escapes from the planes where the beams (hatıllar) are present, and is protected against large damages by absorbing the earthquake load. In order to establish that the foundation of the structure can withstand earthquakes by movement, wood is placed at the lower part of the foundation above a layer of sand ensuring lateral movement and flexibility of the building. In traditional buildings the slabs are connected to the building walls with beams (hatıllar). Through the agency of the beams (hatıllar) formed at the connection points, the slabs can act as a mass so that they can meet the earthquake load. Allowing the structure to move makes it resistant to earthquakes, seismic isolators are used for this purpose by absorbing the earthquake load and moving the foundation of the structure.

Kent Akademisi, 2021

Gunumuzde artan cevre kirliligi ve ekolojik sorunlar insanlarin cevrelerine karsi daha duyarli ol... more Gunumuzde artan cevre kirliligi ve ekolojik sorunlar insanlarin cevrelerine karsi daha duyarli olmalari gerektigini ortaya koymaktadir. Yapi sektoru de cevre kirliligini arttiran onemli sektorlerden biridir. Bu nedenle kullanilan yapi malzemelerinin ve projelerin cevreci olmalari acisindan onemli calismalar baslatilmistir. Ayni zamanda bir yapinin kullanimi surecindeki enerji gereksinimi de onemli bir tuketim miktari olusturmakta dolayisi ile daha az enerji ile daha konforlu yasama kosullarini saglayacak yapim sistemleri ve malzemelerinin arastirilmasi da onem kazanmaktadir. Bu dogrultuda tum dunyada pek cok calisma yapilmaktadir. Bu calismalar hem cevreye atik olusturan malzemelerin ortadan kaldirilmasi amaciyla hem de daha cevreci malzemelerin kullanilmasi acisindan arastirilmaktadir. Bu calismada bu cevreci yaklasimlar cercevesinde gelistirilen yapim teknik ve malzemelerini iceren onemli orneklere yer verilmistir. Ikinci olarak tum bu cevreci arastirmalar yaninda bir geleneksel s...

Balıkesir Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi

Journal of Architectural Research and Development

Today, on one hand while the traditional design process continues, on the other hand, digital des... more Today, on one hand while the traditional design process continues, on the other hand, digital design systems along with advances in computer technologies continue to present designers with new and effective ideas. Parametric design is preferred by designers for its relationality, contributing towards versatility, ensuring flexibility, simplifying diversification and for presenting programatic solutions. As is seen in a number of areas, we have also begun to encounter the use of parametric designs produced with parametric design systems and wooden materials in urban landscaping. The purpose of this study is to examine the upper cover application and seating elements generated by taking advantage of parametric designs from wooden construction materials in urban landscaping areas, and examine the impact of wooden material characteristics while generating behavior and parametric structures of technologies. After researching parametric design and wooden material concepts, an attempt was ...

IJEASED, 2020

Özet Sanayi devrimi sonrasında yaşama koşullarının değişmesi, köyden kente göç ve aynı zamanda in... more Özet Sanayi devrimi sonrasında yaşama koşullarının değişmesi, köyden kente göç ve aynı zamanda inşaat sektörünün sanayi ürününe dayalı betonarme sistem şeklinde yaygınlaşması ülkemizde kırsal mimarinin sonunu getirmiştir. Günümüzde Tekirdağ ili Malkara ilçesi Ahievren köyündeki bir evin incelenmesi kapsamında yapıya ait yapım teknolojisi ve uygulama detaylarının tespiti yapılmıştır. Ali Öztürk'e ait incelenen evin; kalın taş duvarları, açık sofalı yapının iki yan ve arka cephesini sarararak yapıyı çevrelemiştir. Yapının sofasını oluşturan cephesi ile oda bölmeleri ahşap çatkılı kerpiç dolgulu karkas sistem olarak yapılmıştır. Çatı örtüsü bilinen aşık, mertek ve kiremit altı tahtası yerine; aşık, mertek yerine kullanılan daha büyük boyutlu kirişler, bu kirişler üzerine tekrar bir kiriş tabakası konulmuş ve kiremit altı tahtası yerine de daha ince tomruk şeklindeki dallar kullanılarak çatı, çift katmanlı kalın bir tabaka şeklinde yapılmıştır. Uygulama detaylarında aşık ve dikme bağlantısı aşık yönünde destek bir parça ile desteklenmiştir. Dikmenin zemine bağlantı noktasında dikmeden daha geniş ve yükü yayabilecek taban oluşturan bir taş kullanılmıştır. Ayrıca yapı çevresinde üzerinde ahşap dikmenin oturtulacağı oyukların bulunduğu taşlar da görülmüştür. İnsanların yerleşik hayata geçmeleri ile birlikte M.Ö. 7000'den itibaren (Neolitik çağ) Anadolu ve Trakya'da pek çok yerleşim alanı kurulmuştur. Bu tarihten itibaren yapılan kazılardan elde edilen konut yapım teknikleri ve uygulama detaylarına bakıldığında Ahievren köy evinde kullanılan pek çok yapım teknolojisi ve detay ile neolitik çağ yapılarında benzerlikler olduğu görülmüştür. Bu benzerlikler duvar örgüsü, ahşap dikme kullanımı, ahşap dikmenin alt ve üst başlıklarındaki birleşme detayları şeklinde sayılabilir. Neolitik çağdan günümüze kadar taşınmış bu yapım kültürünün izlerini taşıyan örnekler olarak Ahievren köyündeki bu konutların özel oldukları düşünülmektedir. Bu çalışmada Ahievren köy evlerinin hala ayakta olanlarının korunması için gerekli desteklerin sağlanmasına dikkat çekmek amaçlanmıştır.

ITU A|Z, 2020

Journal of Contemporary Education Research Journal of Architectural Research and Development, 2018

Today, on the one hand, while the traditional design process continues, on the other hand, digita... more Today, on the one hand, while the traditional design process continues, on the other hand, digital design systems along with advances in computer technologies continue to present designers with new and effective ideas. Parametric design is preferred by designers for its relationality, contributing toward versatility, ensuring flexibility, simplifying diversification, and for presenting programmatic solutions. As is seen in a number of areas, we have also begun to encounter the use of parametric designs produced with parametric design systems and wooden materials in urban landscaping. The purpose of this study is to examine the upper cover application and seating elements generated by taking advantage of parametric designs from wooden construction materials in urban landscaping areas, and examine the impact of wooden material characteristics while generating behavior and parametric structures of technologies. After researching parametric design and wooden material concepts, an attempt was made to reach conclusions through analyses conducted by examining parametric wooden designed pavilion and seating element specimens applied in various regions of the world.

This study analyses the use of artificial stone used in the restoration of old stone buildings in... more This study analyses the use of artificial stone used in the restoration of old stone buildings in the 1900's an architectural application peculiar to İstanbul. With the opening up to the west, architectural trends from Europa had been adopted in İstanbul. In this environment, stone buildings, their materials were studied. Once the original stone type had been ascertained, the most suitable natural stone available was selected for restoration work later, with consideration of the usage on these buildings, an artificial stone was produced for this function. The results of identical tests carried out on these two sorts of stone were compared, with the result that the artificial product was selected as the most suitable for this kind of work where necessary.

Article, 2022

GRID - Architecture, Planning and Design Journal

INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF DESIGN AND ARCHITECTURE, 2022

Uluslararası Doğu Anadolu Fen Mühendislik ve Tasarım Dergisi, Jul 15, 2020

A+Arch Design International Journal of Architecture and Design, Nov 1, 2017

A/Z : ITU journal of Faculty of Architecture, 2020

ITM Web of Conferences, 2018

Kent Akademisi, 2021

Balıkesir Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi

Journal of Architectural Research and Development

IJEASED, 2020

ITU A|Z, 2020

Journal of Contemporary Education Research Journal of Architectural Research and Development, 2018

2. ULUSAL YAPI MALZEMESİ KONGRESİ VE SERGİSİ, 2004

X. INTERNATIONAL SINAN SYMPOSIUM " NEIGHBOURHOOD", 2017

ABSTRACT Wood is an organic based fibrous material composed of tree as a living organism hav... more ABSTRACT

Wood is an organic based fibrous material composed of tree as a living organism having a homigenous and anisotropic texture. Human beings have utilized wood as a construction element since the very ancient times. Wooden materials people have used to cover their sheltering need from the past until today suffer from deformation for physical, chemical, biological and human based reasons. As our significant cultural and architectural heritage, traditional wooden structures wear away and disappear day by day. This study aims to examine deformation of construction elements occurred in our traditional wooden structures in a sample campus and make them familiarized and bring light to their protection process. The sample campus selected is the Istanbul Historical Peninsula Zone. There are traditional wooden structures of the peninsula zone that had been established in 7th century B.C. which mostly carry the characteristics of Ottoman architecture and survived until today by having been protected as far as possible. The fact that most of these structures tennd to be destructed is the main reason why the Peninsula has been selected as the sample campus in this study.

Keywords: Wood, historical peninsula, deformations in wooden structures