Turgay Akkus - Academia.edu (original) (raw)
Papers by Turgay Akkus
Dicle Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi
Türkiye 20. Yüzyılın ilk çeyreğinden itibaren çağdaşlaşmayı hedefleyen büyük bir toplumsal değişi... more Türkiye 20. Yüzyılın ilk çeyreğinden itibaren çağdaşlaşmayı hedefleyen büyük bir toplumsal değişim ve dönüşüm sürecine girmiştir. Bu bağlamda Halkevleri Türk Devrimini oluşturan norm ve değerlerin toplumsallaştırılmasında bir kültür kurumu olarak önemli bir sorumluluk üstlenmiştir. 19 Şubat 1932’de kurulan on dört halkevinden birisi olan Ankara Halkevi gerek faaliyetleriyle gerekse Cumhuriyet Halk Partisi Genel Sekreteri ile doğrudan iletişimde olmasıyla ülkedeki halkevleri arasında farklı bir konumda bulunmuştur. Ankara Halkevi Sosyal Yardım Şubesi Halkevleri yönetmeliği çerçevesinde oluşturulmuş kendi hususi yönetmeliğindeki düzenlemeler doğrultusunda faaliyet göstermiştir. Şube kentteki çeşitli düzeydeki eğitim-öğretim kurumlarında öğrenim gören öğrenciler başta olmak üzere yurttaşların sosyal hayatta karşı karşıya kaldıkları yoksunlukların aşılmasında, sağlık hizmetlerine erişim olanaklarının geliştirilmesinde, eğitim-öğretim hizmetlerine ulaşma ve yararlanma olanaklarının geniş...
Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi sosyal bilimler dergisi, Sep 29, 2022
Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi
Bursa, imparatorluk döneminden itibaren ipeğin merkezinde olduğu tekstil endüstrisinin domine ett... more Bursa, imparatorluk döneminden itibaren ipeğin merkezinde olduğu tekstil endüstrisinin domine ettiği dinamik iktisadi yapılanmasıyla Cumhuriyete miras kalan en önemli üretim merkezlerinden birisiydi. Yüzyılın başında yaşanan küresel ve ulusal ölçekli siyasi ve iktisadi gelişmeler, kentin sosyo-ekonomik yapılanmasında değişimler yarattı. Özellikle ipekçilik endüstrisinde hâkim konumda bulunan Ermeniler ve Rumlar şehirden ayrılmak zorunda kaldı. Bu durum kısa vade de kentin iktisadi dinamizmini olumsuz etkiledi. Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren merkezi yönetimin, millî ekonomi, millî burjuvazi, sanayileşme ve kendi kendine yetme gibi hedefler çerçevesinde örgütlediği iktisat politikaları yerel düzlemde yansımalarını buldu. Bu bağlamda, Cumhuriyetin onuncu yıl dönümünde, kentteki üretim kolları modern bir sanayi yapılanmasının özelliklerini göstermeye başladı. Mekanizasyon süreci genişlerken, işletmelerin sayısı ve üretim hacmi arttı, üretimin sermaye ve emek boyutu ulusal bir nit...
Belgi Dergisi
The Second World War was effective in a process in which a single-party government was dominant i... more The Second World War was effective in a process in which a single-party government was dominant in Turkey and the destruction caused by the recent history in the country and human resources was tried to be rehabilitated. Effects of the war on community life, large-scale earthquakes in Erzincan and Erbaa; It created a temporality in which the central government was tested within the framework of criteria such as comprehensive organization, financial capacity and human resources to socialize it effectively, infrastructure and transportation, and supervision of personnel who play an active role in the implementation of the organizations. Following the earthquake, the Şükrü Saracoğlu Government implemented practices and regulations aimed at eliminating the negativities caused by the disaster in the Erbaa and Niksar regions. In this context, steps were taken to improve the situation of the residents in the areas of first aid, search and rescue, subsistence, shelter, treatment, taxation, ...
XX. Yuzyilin ilk ceyreginde yasanan siyasi gelismelerin Turkiye’nin toplumsal yapilanmasinda yara... more XX. Yuzyilin ilk ceyreginde yasanan siyasi gelismelerin Turkiye’nin toplumsal yapilanmasinda yaratmis oldugu en onemli sorunlardan birisi yoksulluktu. Pre-kapitalist bir tarim toplumu ozellikleri gosteren Turkiye’de kitlesel savaslarin yol actigi etkiler, nufusun egitim-ogretim hizmetlerinden yararlanma olanagi ve suresindeki sorunlar, saglik hizmetlerinin yayginligi ve ulasilabilirligindeki sinirlilik, ulasim ve iletisim alt yapisindaki eksiklikler ve yaygin beslenme yetersizlikleri, insani ve goreli yoksulluk problemlerinin ortaya cikmasina neden olmustur. Cumhuriyetin ilk yillarindan itibaren ulusal kaynaklar ve kuresel konjonkturun belirleyici oldugu bir cercevede yoksulluk sorununu cozumlemeye veya kabul edilebilir bir duzeye cekmeye yonelik siyasalar olusturuldu. Devrimin ve onu olusturan norm ve degerlerin toplumsallastirilmasi amaciyla olusturulan Halkevleri, orgutlenme yapisindaki ictimâi yardim (sosyal yardim) subeleriyle ulkenin butununde yaratabildikleri mâli ve insani k...
XIX. yuzyil, Osmanli Imparatorlugu’nun tedricen dunya ekonomisine eklemlendigi bir zamansalligi o... more XIX. yuzyil, Osmanli Imparatorlugu’nun tedricen dunya ekonomisine eklemlendigi bir zamansalligi olusturmustu. Tanzimat Fermani ile baslayan periyotta soz konusu eklemlenmeyi saglayan hukuki ve iktisadi donusumun temelleri olusturulmus, Birinci Mesrutiyet surecinde, Imparatorlugun Bati’nin merkezinde bulundugu sisteme entegrasyonunda yeni asamalara ulasilmisti. Baslangici XIX. yuzyilin baslarina uzanan eklemlenme surecinin sonunda, Osmanli Devleti Avrupa ulkeleri icin hammadde kaynagi ve pazar haline gelirken, yari somurge bir nitelik kazanmisti. XX. yuzyilin baslarinda iktidari ele geciren Ittihat ve Terakki, devleti icinde bulundugu her turlu bagimlilik iliskilerinden kurtararak guclu bir iktisadi yapi olusturmak ve imparatorlugun ekonomik yasaminda komprador ozellikler gosteren gayrimuslim unsurun etkinligini kirmak icin, milli iktisat siyasasini yasama gecirdi.Milli iktisat kavrami cercevesinde orgutlenen politikalar, basta baskent Istanbul olmak uzere Anadolu’nun gayrimuslim uns...
OTAM(Ankara, 2008
Türkleşirken gayrimüslim topluluklar, Tanzimat'tan beri ipek endüstrisinin belirleyici olduğu ken... more Türkleşirken gayrimüslim topluluklar, Tanzimat'tan beri ipek endüstrisinin belirleyici olduğu kent ekonomisindeki hâkim statülerini kaybettiler. Kurtuluş Savaşı söz konusu olguyu daha da pekiştirmiş ve ulus-devlet projesinin gerçekleştirilmesini kolaylaştıran türdeş bir toplumsal yapılanma, pek çok yerde olduğu üzere, Bursa'da da gerçekleşmiştir.
OTAM(Ankara, 2008
Türkleşirken gayrimüslim topluluklar, Tanzimat'tan beri ipek endüstrisinin belirleyici olduğu ken... more Türkleşirken gayrimüslim topluluklar, Tanzimat'tan beri ipek endüstrisinin belirleyici olduğu kent ekonomisindeki hâkim statülerini kaybettiler. Kurtuluş Savaşı söz konusu olguyu daha da pekiştirmiş ve ulus-devlet projesinin gerçekleştirilmesini kolaylaştıran türdeş bir toplumsal yapılanma, pek çok yerde olduğu üzere, Bursa'da da gerçekleşmiştir.
International Journal of Social Inquiry
Armenian issue that appears within a period in which the Ottoman empire strongly feels the influe... more Armenian issue that appears within a period in which the Ottoman empire strongly feels the influences of social and economical transition in Europe has taken a new track alongside with the transition process of political structure in the empire. In particular, in the very beginning of II. Meşrutiyet (Constitutional Monarchy), 'Adana Events' that comes to the surface with the rebellious movements getting accelaration owing to the pluralist and free atmosphere of the period, and the disagreement of the members of the Committee for Union and Progress-liberals being an interior political power challenge has taken its place within the concept named 'Armenian Issue'. The purpose of this article is to point out the judgement process under the influence of both interior and exterior political balances, making mostly use of the archieve documents, the media of the period, and the memoirs of the persons who have already witnessed the period. 1909 Adana Olayları, II. Meşrutiyet döneminde, kökeni 1902'de Paris'te toplanan Jön Türk Kongresi'nde yaşanan fikir çatışmalarına uzanan, Liberal-İttihatçı karşıtlığı ile radikal Ermeni milliyetçilerinin fırsatçılığının kesiştiği anda ortaya çıkan tarihi bir trajedidir. Müslüman ahalinin, ağırlıklı olarak alt katmanları oluşturduğu Meşrutiyet Adanası'nda, Ermenilerin, bölgede gittikçe ivme kazanmaya başlayan 'sınaileşmenin' nimetlerinden, eklemlendikleri Alman, İngiliz sermayesi sayesinde fark edilir bir zenginlik elde etmeye başlamaları, olaylar başladığında, bu iktisadi zemin üzerinde yükselen sosyo-ekonomik farklılık, gözü dönmüş bir yağmagirliği üretmekte gecikmemiştir. Dinsel kimlikler ise; bu trajedinin içinde kendilerine figüran rolü biçilmiş, apolitik, kul-ümmet ekseni üzerinde yükselen bir atalet dünyasının insanları tarafından, her iki taraf içinde 'ötekini' ortadan kaldırmanın, referansı olarak algılanmıştır. Özellikle, Adana Murahhasası Muşeg'in, din adamı kimliği ile hiç bağdaşmayan; şoven, milliyetçi tavır ve söylemleri bu olgunun yaratılmasındaki öndelikli faktörlerden birisini oluşturmaktadır.[1] Adana Olayları'nın başlangıcına ilişkin görüşler, Ermenilerle Müslümanlar arasındaki adli birkaç olaydan kaynaklandığında birleşmektedirler.[2] Bu görüşlere göre; 1909 Nisan ayının ilk haftası içinde iki Müslüman'ın bir Ermeni tarafından öldürülmesi üzerine katilin yakalanamaması, buna karşılık olarak daha önce bir Ermeni'yi öldüren Müslüman'ın da yine aynı biçimde adalete teslim edilmemesi ve benzeri adli vakalar, gerginliğin görünen yüzeysel sebepleridir. 14 Nisan 1909 sabahında dükkanlarını açmaya başlayan Ermeni esnafın, Kiliseden geldiği savlanan haberler[3] üzerine dükkanlarını kapatmaya başlamasıyla tedirgin olan Müslüman esnafta hızla dükkanlarını kapatmaya başlamıştır. Gelişmeleri öğrenen yerel yönetim, Müslüman ve Ermeni cemaatlerin seçkinlerini vilayet merkezine çağırarak, durumun normalleştirilmesi için her kesimin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesini istemiştir.[4] Olayların gelişimine bakıldığında bu uyarıların işe
Çağdaş Türkiye Araştırmaları Dergisi
Dicle Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi
Türkiye 20. Yüzyılın ilk çeyreğinden itibaren çağdaşlaşmayı hedefleyen büyük bir toplumsal değişi... more Türkiye 20. Yüzyılın ilk çeyreğinden itibaren çağdaşlaşmayı hedefleyen büyük bir toplumsal değişim ve dönüşüm sürecine girmiştir. Bu bağlamda Halkevleri Türk Devrimini oluşturan norm ve değerlerin toplumsallaştırılmasında bir kültür kurumu olarak önemli bir sorumluluk üstlenmiştir. 19 Şubat 1932’de kurulan on dört halkevinden birisi olan Ankara Halkevi gerek faaliyetleriyle gerekse Cumhuriyet Halk Partisi Genel Sekreteri ile doğrudan iletişimde olmasıyla ülkedeki halkevleri arasında farklı bir konumda bulunmuştur. Ankara Halkevi Sosyal Yardım Şubesi Halkevleri yönetmeliği çerçevesinde oluşturulmuş kendi hususi yönetmeliğindeki düzenlemeler doğrultusunda faaliyet göstermiştir. Şube kentteki çeşitli düzeydeki eğitim-öğretim kurumlarında öğrenim gören öğrenciler başta olmak üzere yurttaşların sosyal hayatta karşı karşıya kaldıkları yoksunlukların aşılmasında, sağlık hizmetlerine erişim olanaklarının geliştirilmesinde, eğitim-öğretim hizmetlerine ulaşma ve yararlanma olanaklarının geniş...
Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi sosyal bilimler dergisi, Sep 29, 2022
Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi
Bursa, imparatorluk döneminden itibaren ipeğin merkezinde olduğu tekstil endüstrisinin domine ett... more Bursa, imparatorluk döneminden itibaren ipeğin merkezinde olduğu tekstil endüstrisinin domine ettiği dinamik iktisadi yapılanmasıyla Cumhuriyete miras kalan en önemli üretim merkezlerinden birisiydi. Yüzyılın başında yaşanan küresel ve ulusal ölçekli siyasi ve iktisadi gelişmeler, kentin sosyo-ekonomik yapılanmasında değişimler yarattı. Özellikle ipekçilik endüstrisinde hâkim konumda bulunan Ermeniler ve Rumlar şehirden ayrılmak zorunda kaldı. Bu durum kısa vade de kentin iktisadi dinamizmini olumsuz etkiledi. Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren merkezi yönetimin, millî ekonomi, millî burjuvazi, sanayileşme ve kendi kendine yetme gibi hedefler çerçevesinde örgütlediği iktisat politikaları yerel düzlemde yansımalarını buldu. Bu bağlamda, Cumhuriyetin onuncu yıl dönümünde, kentteki üretim kolları modern bir sanayi yapılanmasının özelliklerini göstermeye başladı. Mekanizasyon süreci genişlerken, işletmelerin sayısı ve üretim hacmi arttı, üretimin sermaye ve emek boyutu ulusal bir nit...
Belgi Dergisi
The Second World War was effective in a process in which a single-party government was dominant i... more The Second World War was effective in a process in which a single-party government was dominant in Turkey and the destruction caused by the recent history in the country and human resources was tried to be rehabilitated. Effects of the war on community life, large-scale earthquakes in Erzincan and Erbaa; It created a temporality in which the central government was tested within the framework of criteria such as comprehensive organization, financial capacity and human resources to socialize it effectively, infrastructure and transportation, and supervision of personnel who play an active role in the implementation of the organizations. Following the earthquake, the Şükrü Saracoğlu Government implemented practices and regulations aimed at eliminating the negativities caused by the disaster in the Erbaa and Niksar regions. In this context, steps were taken to improve the situation of the residents in the areas of first aid, search and rescue, subsistence, shelter, treatment, taxation, ...
XX. Yuzyilin ilk ceyreginde yasanan siyasi gelismelerin Turkiye’nin toplumsal yapilanmasinda yara... more XX. Yuzyilin ilk ceyreginde yasanan siyasi gelismelerin Turkiye’nin toplumsal yapilanmasinda yaratmis oldugu en onemli sorunlardan birisi yoksulluktu. Pre-kapitalist bir tarim toplumu ozellikleri gosteren Turkiye’de kitlesel savaslarin yol actigi etkiler, nufusun egitim-ogretim hizmetlerinden yararlanma olanagi ve suresindeki sorunlar, saglik hizmetlerinin yayginligi ve ulasilabilirligindeki sinirlilik, ulasim ve iletisim alt yapisindaki eksiklikler ve yaygin beslenme yetersizlikleri, insani ve goreli yoksulluk problemlerinin ortaya cikmasina neden olmustur. Cumhuriyetin ilk yillarindan itibaren ulusal kaynaklar ve kuresel konjonkturun belirleyici oldugu bir cercevede yoksulluk sorununu cozumlemeye veya kabul edilebilir bir duzeye cekmeye yonelik siyasalar olusturuldu. Devrimin ve onu olusturan norm ve degerlerin toplumsallastirilmasi amaciyla olusturulan Halkevleri, orgutlenme yapisindaki ictimâi yardim (sosyal yardim) subeleriyle ulkenin butununde yaratabildikleri mâli ve insani k...
XIX. yuzyil, Osmanli Imparatorlugu’nun tedricen dunya ekonomisine eklemlendigi bir zamansalligi o... more XIX. yuzyil, Osmanli Imparatorlugu’nun tedricen dunya ekonomisine eklemlendigi bir zamansalligi olusturmustu. Tanzimat Fermani ile baslayan periyotta soz konusu eklemlenmeyi saglayan hukuki ve iktisadi donusumun temelleri olusturulmus, Birinci Mesrutiyet surecinde, Imparatorlugun Bati’nin merkezinde bulundugu sisteme entegrasyonunda yeni asamalara ulasilmisti. Baslangici XIX. yuzyilin baslarina uzanan eklemlenme surecinin sonunda, Osmanli Devleti Avrupa ulkeleri icin hammadde kaynagi ve pazar haline gelirken, yari somurge bir nitelik kazanmisti. XX. yuzyilin baslarinda iktidari ele geciren Ittihat ve Terakki, devleti icinde bulundugu her turlu bagimlilik iliskilerinden kurtararak guclu bir iktisadi yapi olusturmak ve imparatorlugun ekonomik yasaminda komprador ozellikler gosteren gayrimuslim unsurun etkinligini kirmak icin, milli iktisat siyasasini yasama gecirdi.Milli iktisat kavrami cercevesinde orgutlenen politikalar, basta baskent Istanbul olmak uzere Anadolu’nun gayrimuslim uns...
OTAM(Ankara, 2008
Türkleşirken gayrimüslim topluluklar, Tanzimat'tan beri ipek endüstrisinin belirleyici olduğu ken... more Türkleşirken gayrimüslim topluluklar, Tanzimat'tan beri ipek endüstrisinin belirleyici olduğu kent ekonomisindeki hâkim statülerini kaybettiler. Kurtuluş Savaşı söz konusu olguyu daha da pekiştirmiş ve ulus-devlet projesinin gerçekleştirilmesini kolaylaştıran türdeş bir toplumsal yapılanma, pek çok yerde olduğu üzere, Bursa'da da gerçekleşmiştir.
OTAM(Ankara, 2008
Türkleşirken gayrimüslim topluluklar, Tanzimat'tan beri ipek endüstrisinin belirleyici olduğu ken... more Türkleşirken gayrimüslim topluluklar, Tanzimat'tan beri ipek endüstrisinin belirleyici olduğu kent ekonomisindeki hâkim statülerini kaybettiler. Kurtuluş Savaşı söz konusu olguyu daha da pekiştirmiş ve ulus-devlet projesinin gerçekleştirilmesini kolaylaştıran türdeş bir toplumsal yapılanma, pek çok yerde olduğu üzere, Bursa'da da gerçekleşmiştir.
International Journal of Social Inquiry
Armenian issue that appears within a period in which the Ottoman empire strongly feels the influe... more Armenian issue that appears within a period in which the Ottoman empire strongly feels the influences of social and economical transition in Europe has taken a new track alongside with the transition process of political structure in the empire. In particular, in the very beginning of II. Meşrutiyet (Constitutional Monarchy), 'Adana Events' that comes to the surface with the rebellious movements getting accelaration owing to the pluralist and free atmosphere of the period, and the disagreement of the members of the Committee for Union and Progress-liberals being an interior political power challenge has taken its place within the concept named 'Armenian Issue'. The purpose of this article is to point out the judgement process under the influence of both interior and exterior political balances, making mostly use of the archieve documents, the media of the period, and the memoirs of the persons who have already witnessed the period. 1909 Adana Olayları, II. Meşrutiyet döneminde, kökeni 1902'de Paris'te toplanan Jön Türk Kongresi'nde yaşanan fikir çatışmalarına uzanan, Liberal-İttihatçı karşıtlığı ile radikal Ermeni milliyetçilerinin fırsatçılığının kesiştiği anda ortaya çıkan tarihi bir trajedidir. Müslüman ahalinin, ağırlıklı olarak alt katmanları oluşturduğu Meşrutiyet Adanası'nda, Ermenilerin, bölgede gittikçe ivme kazanmaya başlayan 'sınaileşmenin' nimetlerinden, eklemlendikleri Alman, İngiliz sermayesi sayesinde fark edilir bir zenginlik elde etmeye başlamaları, olaylar başladığında, bu iktisadi zemin üzerinde yükselen sosyo-ekonomik farklılık, gözü dönmüş bir yağmagirliği üretmekte gecikmemiştir. Dinsel kimlikler ise; bu trajedinin içinde kendilerine figüran rolü biçilmiş, apolitik, kul-ümmet ekseni üzerinde yükselen bir atalet dünyasının insanları tarafından, her iki taraf içinde 'ötekini' ortadan kaldırmanın, referansı olarak algılanmıştır. Özellikle, Adana Murahhasası Muşeg'in, din adamı kimliği ile hiç bağdaşmayan; şoven, milliyetçi tavır ve söylemleri bu olgunun yaratılmasındaki öndelikli faktörlerden birisini oluşturmaktadır.[1] Adana Olayları'nın başlangıcına ilişkin görüşler, Ermenilerle Müslümanlar arasındaki adli birkaç olaydan kaynaklandığında birleşmektedirler.[2] Bu görüşlere göre; 1909 Nisan ayının ilk haftası içinde iki Müslüman'ın bir Ermeni tarafından öldürülmesi üzerine katilin yakalanamaması, buna karşılık olarak daha önce bir Ermeni'yi öldüren Müslüman'ın da yine aynı biçimde adalete teslim edilmemesi ve benzeri adli vakalar, gerginliğin görünen yüzeysel sebepleridir. 14 Nisan 1909 sabahında dükkanlarını açmaya başlayan Ermeni esnafın, Kiliseden geldiği savlanan haberler[3] üzerine dükkanlarını kapatmaya başlamasıyla tedirgin olan Müslüman esnafta hızla dükkanlarını kapatmaya başlamıştır. Gelişmeleri öğrenen yerel yönetim, Müslüman ve Ermeni cemaatlerin seçkinlerini vilayet merkezine çağırarak, durumun normalleştirilmesi için her kesimin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesini istemiştir.[4] Olayların gelişimine bakıldığında bu uyarıların işe
Çağdaş Türkiye Araştırmaları Dergisi