Veli Baçaru - Academia.edu (original) (raw)

Veli Baçaru

Dr. Veli BAÇARU
Sanat Tarihi I History of Art

EĞİTİM
• Doktora
2017-2021 : Ege Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sanat Tarihi Anabilim
Dalı (Tez Konusu: İstanbul Osmanlı Dönemi Yapı Cephelerinin Tasarımında Sıva Kullanımı) Danışman: Prof. Dr. Bozkurt Ersoy, Prof. Dr. İnci Kuyulu Ersoy
• Yüksek Lisans
2014-2017 : Çanakkale Onsekiz Mart Üni., Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sanat Tarihi Ana Bilim Dalı (Tez Konusu: Üsküdar Hamamları) Danışman: Doç. Dr. Yusuf Acıoğlu
• Lisans
2001-2005 : Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi-Fen Edebiyat Fakültesi, Sanat Tarihi Bölümü

YAYINLAR
Makale
• Baçaru, Veli. “Sultan II. Abdülhamid Dönemi’nden Bir Tip Proje Örneği: Mektepli Camiler”, Sanat Tarihi Dergisi, Cilt: 32, Sayı: 2, 2023, ss. 761-823.
https://doi.org/10.29135/std.1298647
• Baçaru, Veli. “Yakacık Çarşı’da Bazı Osmanlı Dönemi Eserleri ve Yalı (Ali Haydar Bey) Hamamı”, Arkeoloji ve Sanat Dergisi, Sayı: 174, Eylül-Aralık 2023, ss. 137-156.
• Baçaru, Veli. “Galata Serpuş Han ve Tavan Resimleri”, Sanat Tarihi Dergisi, Cilt: 29, Sayı: 1, 2020, ss. 51-79. (https://doi.org/10.29135/std.656846)

Kitap Bölümü
• Şen, K., Baçaru, V. “Kartal Yakacık’ta Hacı Mustafa Efendi (Halveti)Tekkesi, Çeşmesi ve Haziresi”, Hüseyin Yurttaş Armağan Kitabı, (Ed. Haldun Özkan, Zerrin Köşklü), Fenomen Yay., Kasım 2024, 223-265.
• Baçaru, Veli. “Başıbüyük (Hacı Mehmed Bey) Camisi", Prof. Dr. Bozkurt Ersoy Armağanı, (Ed. Hasan Uçar vd.), Ege Üniversitesi Yay.(E-Kitap), İzmir, 2023, ss. 49-65.

Kitap
• Baçaru, Veli. İstanbul Osmanlı Dönemi Yapı Cephelerinde Sıva Tasarımları, Gece Kitaplığı, Ankara, 2022. (ISBN: 9786254300301)
• Baçaru, Veli. Üsküdar Hamamları, Arkeoloji ve Sanat Yayınları, İstanbul, 2021 (ISBN:9786053965381)

Editörlük/Kitap
• Baçaru, Veli. Oluş Arık’la Kimlikten Sanata Anadolu, Arkeoloji ve Sanat Yayınları, İstanbul, 2018. (ISBN: 9786053964728)
• Baçaru, Veli. Oluş Arık’la Asya’dan Anadolu’ya, Arkeoloji ve Sanat Yayınları, İstanbul, 2016. (ISBN: 9786053963745)

less

Uploads

Books by Veli Baçaru

Research paper thumbnail of Üsküdar Hamamları

Arkeoloji ve Sanat Yayınları, 2021

Bu kitap, 15. yüzyıldan 19. yüzyıl sonuna kadarki zaman diliminde, Üsküdar’da inşa edilmiş hamam ... more Bu kitap, 15. yüzyıldan 19. yüzyıl sonuna kadarki zaman diliminde, Üsküdar’da inşa edilmiş hamam yapılarını; tarihi, mimari ve süsleme boyutlarıyla ele almaktadır. Osmanlı’nın zengin hamam mimarisinin Üsküdar bölgesindeki örnekleri incelenerek, dönemin mütevazı bir kesiti sunulmaktadır.

Research paper thumbnail of İstanbul Osmanlı Dönemi Yapı Cephelerinde Sıva Tasarımları

Gece Kitaplığı, 2022

Bu çalışma, İstanbul’da 17. yüzyılın ikinci yarısından itibaren yapı cephelerinde izlenebilen duv... more Bu çalışma, İstanbul’da 17. yüzyılın ikinci yarısından itibaren yapı cephelerinde izlenebilen duvar inşa tekniği taklidi uygulamalar olarak karşımıza çıkan sıva tasarımlarını ele almaktadır. Bu sıva tasarımlarının ağırlıklı olarak cephenin tümünde, kaplama veya giydirme şeklinde uygulandığı görülmektedir. Özellikle almaşık duvar tekniğinin bir alt türü olan kasetleme tekniğinin taklit edildiği sıva tasarımları yaklaşık bir asırlık bir dönemde yoğun izlenebilirken, bu tip uygulamaların bir dönem modası şeklinde yorumlanması mümkündür. Bu tasarımlarda, tuğla taklidi kuşaklarda meandr motifinin varyasyonları, kazayağı, balıksırtı, zikzak ve zencirek gibi motifler işlenirken, pencere alınlıklarında ise çeşitli bitkisel ve geometrik tasarımların uygulandığı anlaşılmaktadır. Batılı etkilerin izlerini arttırmaya başladığı bu dönemde, ağırlığı tuğla taklidi tasarımlar olan bu uygulamaların, Osmanlı’nın erken dönemine bir öykünme niteliği taşıdığı değerlendirilebilir. Ayrıca kasetleme tekniği taklidi uygulamalar dışında, düzgün kesme taş duvar dokusu taklidi sıva tasarımları da karşımıza çıkmaktadır. Bununla birlikte İstanbul dışında yine Osmanlı döneminde inşa edilmiş birçok yapının cephesinde benzer sıva tasarımları uygulandığından, çalışmada bu yapılara da karşılaştırma yapmak amacıyla kısaca yer verilmiştir.

Research paper thumbnail of Oluş Arık'la Kimlikten Sanata Anadolu

Arkeoloji ve Sanat Yayınları, 2018

“...Selçukluların Orta Asya ve İran üzerinden geçip gelirken hem öğrendikleri, hem de kendileri... more “...Selçukluların Orta Asya ve İran üzerinden geçip gelirken hem öğrendikleri, hem de kendilerinin geliştirdiği sanat biçimleri de buraya olduğu gibi geçmemiştir. Yerlilerin yaptıklarıyla, kendilerinin yaptıklarını kaynaştıran biçimler türemiştir. Burada daha evvel de değinildiği gibi bir sentez başlamıştır. Ama o sentez her ne kadar, daha önceki, Asya’daki, Türk eserlerine tam benzemese de eski Roma, Bizans eserlerine de hiç benzememektedir. Ve neticede daha çok Asya’dakileri andıran ama yepyeni bir biçim yahut biçimler çıkmıştır ortaya. Ve pek çok deneme vardır.”

“...Konya’da İnce Minareli Medrese portaline bakıyorsunuz, o portal bütünüyle modern bir eserdir, 20.yüzyıla yakışacak bir eserdir fikir olarak... Yani bir heykeltıraşa, bir plastik taş oymacı ustaya, sanatçıya Asya’daki gelenekler, kültür gelişimi ile Anadolu’daki buluşmayı özetle deseniz, ne yapabilirdi? Buna benzer bir şey yapardı. Özetlenmiş bir tarihtir adeta o portal, modern bir simgedir İnce Minareli’nin taç kapısı... Kimin aklına gelir? Hangi geleneğin ürünü? Hiçbir geleneğin ürünü değil. Tam 20. ve 21.yüzyılda olabileceği gibi bireysel bir yaratıştır. Ne Ermeni mimarisinde var, ne Roma mimarisinde var, ne erken İslam ne geç İslam hiçbir yerde yok, Asya’da da yok. Yepyeni bir şey, buna kim karar verdi? Efendim Kaluyan Rum’du da falan... Kaç tane böyle Rum, Roma, Ermeni eseri var?”

Research paper thumbnail of Oluş Arık'la Asya'dan Anadolu'ya

Arkeoloji ve Sanat Yayınları, 2016

“…Ankara Üniversitesi’nde Katherina Otto Dorn’un yetiştirdiği sanat tarihçileri içinde Oluş Arı... more “…Ankara Üniversitesi’nde Katherina Otto Dorn’un yetiştirdiği sanat tarihçileri içinde Oluş Arık da vardır. İstanbul’dan daha az katı ve çağdaş bir bölgesel gelişme ya da üslupsal gelişim ağırlıklı çalışmalar ve yayınlar yapmışlardır. Ankara sanat tarihçileri Türk’e ve Türkiye’ye özgü özellikleri saptamaya ağırlık vermişler ve sanat üretimine daha çağdaş bir nesnellikle yaklaşmışlardır. Kanımca Oluş Arık katı ideolojik yaklaşım tuzaklarından en uzak duran ikinci kuşak sanat tarihçilerindendir.”
Doğan Kuban

“Önümüzde yürüyen kişi, bilinen ve geleneksel ölçülerle kolayca tanımlanamayacak biri. Onu dinlemeye alışkın olmayanlar için, muhallebi kıvamındaki bir anlatımın, neden birden soğuk ve acı bir derse dönüştüğü anlaşılamaz. Mahalle baskısını hiç kaale almadığı için, her türlü sürprizi satır aralarında barındıran Oluş Arık retoriği, geleneksel hoca tanımının dışında neşe ve alayişle ilerlemektedir.”
Selçuk Mülayim

“Yüksek fikirler, yüksek dağlara benzer, alışık olmayanları ürkütür. Oluş Arık’ın entelektüel boyutunu bu ifadelerle tanımlayabiliriz sanırım. O etrafını büyük bir merak ve ilgiyle gözlemleyen, yorumlayıp değerlendiren ve felsefesini yaparak yeni fikirler üretebilen bir bilim adamıdır.”
İnci Kuyulu Ersoy

“…Oluş Bey, büyük bir okyanus aslında; girdiği her kaba şekil verecek, içine boşaldığı her şeyi dolduracak ve aslında periferisinde, sağında, solunda her şeyde adeta bir tornado gibi, bir kasırga gibi, bir hortum gibi içine alarak; her defasında genişleyerek, büyüterek hayatın anlamlı bir parçası haline dönüştürme becerisine sahip bir insan… Bu anlamda Oluş Bey bir Rönesans adamına benziyor.”
Z. Kenan Bilici

Papers by Veli Baçaru

Research paper thumbnail of Yakacık Çarşı'da Bazı Osmanlı Dönemi Eserleri ve Yalı (Ali Haydar Bey) Hamamı

Arkeoloji ve Sanat Dergisi, Sayı:174, Eylül-Aralık 2023, ss.137-156., 2023

Bu çalışmada, İstanbul, Kartal İlçesi, Yakacık-Çarşı Mahallesi’nde bulunan bazı Osmanlı Dönemi ya... more Bu çalışmada, İstanbul, Kartal İlçesi, Yakacık-Çarşı Mahallesi’nde bulunan bazı Osmanlı Dönemi yapıları ile Yalı (Ali Haydar Bey) Hamamı ele alınmaktadır. Buradaki tarihi eserler doğrudan sanat veya mimarlık tarihi alanında bir çalışmanın konusu edilmemiştir. Bu çalışmanın merkezinde Yalı (Ali Haydar Bey) Hamamı olmakla birlikte, bölgedeki Osmanlı Dönemi eserlerine kısaca değinme gereği duyulmuştur. Gerek hamam gerekse bölgedeki bazı yapılar hakkında arşiv belgeleri üzerinden yapılan araştırmada, yapıların banileri, inşa ve tamir bilgilerine dair yeni verilere ulaşılmıştır. Bu çalışma ile Yakacık Merkez Camisi’nin, 19. yüzyılın ilk yarısı içinde, Kili Nazırı Hacı Mustafa Ağa tarafından yeniden yaptırıldığı anlaşılmıştır. Hacı Kahya Çeşmesi 2 olarak bilinen ve yayınlarda bu şekilde anlatılan eserin kitabesine göre H. 1174 (M. 1760-61) tarihli olduğu ve banisinin Hacı İsmail olduğu tespit edilmiştir. Yine birçok yayında yer almayan, bir yayında ise Hamam Sokağı Çeşmesi olarak geçen eserin kitabesine göre H. 1329 (M. 1911) tarihli ve Muhammed Emin’in hayratı olduğu ortaya çıkarılmıştır. Ulaşılan bir arşiv belgesinde Yalı Hamamı’nın Dahiliye Nezareti Evrak Müdürü Ali Haydar Bey’in tasarrufunda olduğu anlaşılmış, ulaşılan diğer bilgi ve belgeler ile yerinde yapılan incelemelerle eserin 19. yüzyılın ikinci yarısında 1893 tarihinden önce inşa edilmiş olduğu sonucuna varılmıştır. Bu çalışmayla ortaya çıkan bir diğer önemli sonuç ise, Yakacık üzerine daha kapsamlı, özellikle köşklere/konutlara yönelik tespit, belgeleme ve tanıtma çalışmaların yapılması gerektiğidir.

Abstract
In this study, some Ottoman period buildings and the Yalı (Ali Haydar Bey) Bath located in Yakacık Çarşı District, Kartal District, Istanbul are discussed. The historical artifacts here are not directly the subject of a study in the field of art or architectural history. Although the Yalı (Ali Haydar Bey) Bath is at the center of this study, it was felt necessary to briefly mention the Ottoman Period works in the region. In the research conducted through archive documents about both the bathhouse and some buildings in the region, new findings were obtained regarding the patrons of the buildings, construction and repair information. With this study, it was understood that Yakacık Central Mosque was rebuilt by Kili Minister Hacı Mustafa Ağa in the first half of the 19th century. It has been determined that the work, known as Hacı Kahya Fountain 2 and described in this way in publications, is dated A.H. 1174 (A.D. 1760-61) according to its inscription and its patron is Hacı İsmail. According to the inscription of the work, which was not included in many publications and was mentioned as Hamam Street Fountain in one publication, it was revealed that it was dated A.H. 1329 (A.D. 1911) and was a charity work of Muhammed Emin. In an archive document obtained, it was understood that the Yalı Bath was under the control of Ali Haydar Bey, the Document Manager of the Ministry of Internal Affairs. Based on other information and documents obtained and on-site examinations, it was concluded that the work was built in the second half of the 19th century, before 1893. Another important conclusion that has emerged with this study is that more comprehensive detection, documentation and promotion studies should be carried out on Yakacik, especially for mansions /residences.

Research paper thumbnail of Sultan II. Abdülhamid Dönemi’nden Bir Tip Proje Örneği: Mektepli Camiler

Sanat Tarihi Dergisi, 2023/2, 761-823., 2023

Bu çalışma, Sultan II. Abdülhamid Dönemi’nde inşa edilen mektepli camiler hakkındadır. Tek mekâ... more Bu çalışma, Sultan II. Abdülhamid Dönemi’nde inşa edilen mektepli camiler hakkındadır. Tek mekân içinde hem ibadet hem de eğitim yapılabilecek şekilde tasarlanan bu yapıların mektepli cami olarak adlandırılması, dönemin arşiv belgelerinde geçtiği için tercih edilmiştir. Bu belgelerinden ilki H. 5 Rebîülevvel 1314 (M. 14 Ağustos 1896) tarihli olup, Ferecik Emlâk-ı Hümâyûn Şubesi’ne bağlı Lütfiye Köyü’nde inşa edilmesi kararlaştırılan mektepli cami hakkındayken, ikincisi Çorlu Emlâk-ı Hümâyûn Şubesi’ne bağlı on köyde inşa edilecek mektepli camilerle ilgili H. 11 Rebîülevvel 1318 (M. 09 Temmuz 1900) tarihli belgedir. Ana hatlarıyla kuzey-güney yönünde derinlemesine dikdörtgen planlı bu yapılar, iki katlı ön mekân ve gerisinde harim olacak şekilde bir düzene sahiptir. Yapıda iki katlı ön mekânda, alt katta son cemaat yeri, üst katta mektep ve hoca odası ile kadınlar mahfili şeklinde bir tasarım söz konusudur. Minare batı duvarında cepheye bitişik olarak inşa edilmişken, ön mekânın ikinci katındaki mektep kısmına ulaşım, minare önündeki bir merdivenle sağlanmıştır. İstanbul’daki bir örnek dışında, tespit edilebildiği kadarıyla, bu mektepli camilerin tamamı Trakya bölgesinde, özellikle muhacirlerin yerleştirildiği mevcut veya muhacirler için yeni kurulmuş köylerde inşa ettirilen eserlerdir. Bu yapıların emlâk-ı hümâyûn arazilerine ve hazine-i hassadan sağlanan gelirle, Sultan II. Abdülhamid emriyle inşa edildiği anlaşılmaktadır. Bu eserlerle ilgili diğer bir önemli husus ise bu mektepli camilerin büyük bölümüne, Sultan II. Abdülhamid tarafından kendisinden önce hüküm sürmüş padişahların isimlerinin verilmesidir. Bu çalışmada öncelikle arşiv belgesi ekinde planı da olan on köyde inşa edilmiş eserler tanıtılmış, ardından benzer özelliklere sahip diğer yapılara yer verilmiştir. Yapıların tanıtılmasını takiben, oluşan veriler değerlendirmeye tabi tutulmuş ve ulaşılan sonuçlarla birlikte ele alınmıştır.

Anahtar Kelimeler: Mektepli Cami, II. Abdülhamid, Trakya Camileri, Osmanlı Mimarisi, Geç Devir Mimarisi

.............................................................................................................................................................
This study is about the mosques with schools built during the reign of Sultan Abdulhamid II. It has been preferred that these structures, designed in such a way that both worship and education can be carried out in a single place, be called schcooled mosque because it is mentioned in the archival documents of the period. The first of these archive documents is the document dated 5 Rebîülevvel 1314 H. (August 14, 1896 A.D.) about the mosque with a school that was decided to be built in Lütfiye Village of Ferecik Emlâk-ı Hümâyûn Branch. The second document is H. 11 Rabi al-Awwal 1318 (M. 09 July 1900) is dated and relates to the mosques with schools to be built in ten villages affiliated to the Çorlu Emlak-ı Hümayun Branch. There is a plan of the work/works to be built in the annex of both documents. Apart from these two documents, there are many documents in the Ottoman Archive about the works that are the subject of our examination and there are visuals taken at the opening ceremonies of these mosques in the Sultan Abdulhamid II. Photography Archive. These buildings, which have a deep rectangular plan in the north-south direction, have a layout with a two-storey front space and a sanctuary behind. The building has a two-storey front space, a narthex on the lower floor, a school and teacher's room and a private area for women on the upper floor. While the minaret was built adjacent to the facade on the western wall, access to the school section on the second floor of the front space was provided by a staircase in front of the minaret. It is understood that these structures were built on the order of Sultan Abdulhamid II with the income provided from the lands of emlak-ı hümayun and the treasury. One of the striking elements here is that, unlike the construction activities traditionally carried out through foundations, the works were built with the revenues of the treasury, whose structure was changed and strengthened. Another important point about these works is that most of the mosques with these schools were given the names of the sultans who reigned before him by Sultan Abdulhamid II. These structures, which form the backbone of the study, and most of the other structures found to have similar characteristics are works built in the Thrace region, especially in the existing villages where immigrants were settled or in newly established villages for immigrants. In addition, as far as it can be determined outside Thrace, an example built for immigrants was also found in Istanbul. In this study, first of all, the works built in ten villages, which have a plan attached to the archive document, the on-site examination and the information obtained, are discussed with documents, and then other structures with similar features are included. Following the introduction of the structures, the documents, information and data obtained from on-site observations were evaluated and discussed together with the obtained results.

Keywords: Mosques with schools (Schooled Mosques) II. Abdulhamid, Thrace Mosques, Ottoman Architecture, Late Period Architecture

Research paper thumbnail of Başıbüyük (Hacı Mehmed Bey) Camisi

Prof. Dr. Bozkurt Ersoy Armağanı, (Ed. Hasan Uçar vd.), Ege Üniversitesi Yayınları (E-Kitap), İzmir, 2023, ss. 49-65., 2023

This study aims to review the Başıbüyük Mosque located in Başıbüyük Neighborhood of Maltepe Distr... more This study aims to review the Başıbüyük Mosque located in Başıbüyük Neighborhood of Maltepe District of Istanbul in the light of the new archive documents reached. The inscription on the portal of the work is H. 1321 (M. 1903-1904) has a history. As it is clear from the archival documents, it is possible to say that this date is the date of the reconstruction of the mosque, whose real name is Hacı Mehmed Bey. Although the archival documents contain various correspondence on the repair of the mosque since H. 1310 (M. 1892), it is understood that it was concluded that the mosque, which was largely destroyed after the 1894 earthquake, should be rebuilt. Various sources say that the mosque was built by Serasker Rıza Pasha or Süreyya (Ilmen) Pasha. However, as it is understood from the archival documents, it is understood that the construction expense of the work was covered by the order of the sultan from the budget of the Directorate of Foundations, the construction process was taken by a commission created by Mirliva Rasim Pasha as a contractor and built for 38560 cents. As Süreyya Pasha mentioned in his memoirs, the knowledge that the construction process of the mosque was carried out by the people who built the Haydarpasha Mekteb-i Tibbiye Building is confirmed to some extent. In the memoirs of Süreyya Pasha, there is information that he asked Architect A. Vallaury to draw the plan of the mosque. The similarity between the minaret of the mosque and the northern and southern corner towers of the Haydarpasha Medical School Building, the fact that Süreyya Pasha asked Vallaury to draw the plan of the mosque, the commission created by Mirliva Rasim Pasha to undertake the construction process of the mosque reinforces the idea that architect A. Vallaury may have contributed to the design of the mosque. The work consists of a harim with a roughly square plan and a rectangular planned school part to the west. The mosque is covered with a cross vault from the outside, while the interior is flat-roofed like the adjacent school. It is understood that additions were made to the work in the 1960s and 1984-85, especially in the eastern and northern parts. Its minaret has a square plan and its trunk is chamfered. The facade design of the work has an eclectic character to reflect the characteristics of the period with the different style of the minaret, mihrab and pulpit.
Keywords: Era of Abdulhamid II., Alexandre Vallaury, Eclectic Style, Orientalism, Başıbüyük

Research paper thumbnail of Galata Serpuş Han ve Tavan Resimleri /Serpuş Han in Galata and Ceiling Painting

Sanat Tarihi Dergisi, Cilt: 29, Sayı: 1, İzmir, Nisan 2020, ss.51-79., 2020

Bu çalışma, İstanbul, Beyoğlu İlçesi’nde yer alan Serpuş Han’ı iki yönden ele almaktadır. Bunlar... more Bu çalışma, İstanbul, Beyoğlu İlçesi’nde yer alan Serpuş Han’ı iki yönden ele almaktadır. Bunlardan birincisi, hanın plan düzeni, cephe kuruluşları gibi mimari özellikleri ile bina dışında bulunan süsleme unsurları; ikincisi ise birinci katındaki iki odanın tavanında aynalı tonozların ayna kısmına gelecek şekilde uygulanan biri elips, diğeri dikdörtgen formlu iki tavan resmidir. Yapının, Perşembe Pazarı Caddesi yönünde birinci kattaki bir penceresinin kemer aynasında sıva ile işlenen kitabesinde H. 1148 (M. 1735-36) tarihi verilmiştir. Han bir sıra taş, iki sıra tuğla şeklinde almaşık düzende ve kâgir olarak inşa edilmiştir. Zemin üzerinde iki kat olmak üzere üç katlı olan yapı bu yönüyle 18. yy.’da üç katlı olarak inşa edilen birkaç handan biridir. Han, zemin kat seviyesinde dikdörtgen planlı, birinci ve ikinci katta ise U planlı bir biçimlenişe sahiptir. Han’ın güney yönünde, zemin kat seviyesinde bir duvarla sınırlandırılmış, içinde üst kata çıkan merdivenin bulunduğu ve avlu olarak değerlendirilebilecek küçük bir alan mevcuttur. Yapının birinci ve ikinci katında U planlı, sivri kemerli, avluya açılan revak yapıyı sarmaktadır. Eserin cephelerinde gönye tipi çıkmalar yer alırken, almaşık duvar ve tuğla dekorasyon taklidi sıva uygulamaları cephelerde görülmektedir. Bu çalışmada çeşitli kaynaklara yansıyan bilgiler ile elde edilen veriler üzerinden eser yeniden değerlendirmiştir.

This study is dealing with two aspect of Serpuş Han, which is located in Beyoğlu district of İstanbul. The first of these is that architectural features, including the plan features of the building and decorative elements of the facade. The second one is ellipse and rectangular ceiling paintings that situated in the mirror part of the vaults on the ceiling of the two rooms on the first floor. 1148 H (1735-36 A.D.) date is given in the inscription of a window on the first floor of the building, which was processed with plaster in the arch mirror. Han was built a order stone and two order of bricks in alternatively. The building is three floors including ground and two floors. Han this feature with is one of the with rare buildings built in the 18th century. It has a rectangular plan on the ground level and U plan on the first and second floors. There is a small area which can be considered a courtyard which bounded by a wall the ground floor level. There is in a staircase leading up to the upper floors in this area. On the first and second floors of the building, the U-shaped, pointed arch, and the porch that opens into the courtyard surrounds the building. There are miter-type protrusions on the facades of the building, while alternating or brick decoration imitation plaster applications are seen on the facades. In this study, the Han is re-evaluated based on the information obtained from various sources and the data.

Research paper thumbnail of Üsküdar Hamamları

Arkeoloji ve Sanat Yayınları, 2021

Bu kitap, 15. yüzyıldan 19. yüzyıl sonuna kadarki zaman diliminde, Üsküdar’da inşa edilmiş hamam ... more Bu kitap, 15. yüzyıldan 19. yüzyıl sonuna kadarki zaman diliminde, Üsküdar’da inşa edilmiş hamam yapılarını; tarihi, mimari ve süsleme boyutlarıyla ele almaktadır. Osmanlı’nın zengin hamam mimarisinin Üsküdar bölgesindeki örnekleri incelenerek, dönemin mütevazı bir kesiti sunulmaktadır.

Research paper thumbnail of İstanbul Osmanlı Dönemi Yapı Cephelerinde Sıva Tasarımları

Gece Kitaplığı, 2022

Bu çalışma, İstanbul’da 17. yüzyılın ikinci yarısından itibaren yapı cephelerinde izlenebilen duv... more Bu çalışma, İstanbul’da 17. yüzyılın ikinci yarısından itibaren yapı cephelerinde izlenebilen duvar inşa tekniği taklidi uygulamalar olarak karşımıza çıkan sıva tasarımlarını ele almaktadır. Bu sıva tasarımlarının ağırlıklı olarak cephenin tümünde, kaplama veya giydirme şeklinde uygulandığı görülmektedir. Özellikle almaşık duvar tekniğinin bir alt türü olan kasetleme tekniğinin taklit edildiği sıva tasarımları yaklaşık bir asırlık bir dönemde yoğun izlenebilirken, bu tip uygulamaların bir dönem modası şeklinde yorumlanması mümkündür. Bu tasarımlarda, tuğla taklidi kuşaklarda meandr motifinin varyasyonları, kazayağı, balıksırtı, zikzak ve zencirek gibi motifler işlenirken, pencere alınlıklarında ise çeşitli bitkisel ve geometrik tasarımların uygulandığı anlaşılmaktadır. Batılı etkilerin izlerini arttırmaya başladığı bu dönemde, ağırlığı tuğla taklidi tasarımlar olan bu uygulamaların, Osmanlı’nın erken dönemine bir öykünme niteliği taşıdığı değerlendirilebilir. Ayrıca kasetleme tekniği taklidi uygulamalar dışında, düzgün kesme taş duvar dokusu taklidi sıva tasarımları da karşımıza çıkmaktadır. Bununla birlikte İstanbul dışında yine Osmanlı döneminde inşa edilmiş birçok yapının cephesinde benzer sıva tasarımları uygulandığından, çalışmada bu yapılara da karşılaştırma yapmak amacıyla kısaca yer verilmiştir.

Research paper thumbnail of Oluş Arık'la Kimlikten Sanata Anadolu

Arkeoloji ve Sanat Yayınları, 2018

“...Selçukluların Orta Asya ve İran üzerinden geçip gelirken hem öğrendikleri, hem de kendileri... more “...Selçukluların Orta Asya ve İran üzerinden geçip gelirken hem öğrendikleri, hem de kendilerinin geliştirdiği sanat biçimleri de buraya olduğu gibi geçmemiştir. Yerlilerin yaptıklarıyla, kendilerinin yaptıklarını kaynaştıran biçimler türemiştir. Burada daha evvel de değinildiği gibi bir sentez başlamıştır. Ama o sentez her ne kadar, daha önceki, Asya’daki, Türk eserlerine tam benzemese de eski Roma, Bizans eserlerine de hiç benzememektedir. Ve neticede daha çok Asya’dakileri andıran ama yepyeni bir biçim yahut biçimler çıkmıştır ortaya. Ve pek çok deneme vardır.”

“...Konya’da İnce Minareli Medrese portaline bakıyorsunuz, o portal bütünüyle modern bir eserdir, 20.yüzyıla yakışacak bir eserdir fikir olarak... Yani bir heykeltıraşa, bir plastik taş oymacı ustaya, sanatçıya Asya’daki gelenekler, kültür gelişimi ile Anadolu’daki buluşmayı özetle deseniz, ne yapabilirdi? Buna benzer bir şey yapardı. Özetlenmiş bir tarihtir adeta o portal, modern bir simgedir İnce Minareli’nin taç kapısı... Kimin aklına gelir? Hangi geleneğin ürünü? Hiçbir geleneğin ürünü değil. Tam 20. ve 21.yüzyılda olabileceği gibi bireysel bir yaratıştır. Ne Ermeni mimarisinde var, ne Roma mimarisinde var, ne erken İslam ne geç İslam hiçbir yerde yok, Asya’da da yok. Yepyeni bir şey, buna kim karar verdi? Efendim Kaluyan Rum’du da falan... Kaç tane böyle Rum, Roma, Ermeni eseri var?”

Research paper thumbnail of Oluş Arık'la Asya'dan Anadolu'ya

Arkeoloji ve Sanat Yayınları, 2016

“…Ankara Üniversitesi’nde Katherina Otto Dorn’un yetiştirdiği sanat tarihçileri içinde Oluş Arı... more “…Ankara Üniversitesi’nde Katherina Otto Dorn’un yetiştirdiği sanat tarihçileri içinde Oluş Arık da vardır. İstanbul’dan daha az katı ve çağdaş bir bölgesel gelişme ya da üslupsal gelişim ağırlıklı çalışmalar ve yayınlar yapmışlardır. Ankara sanat tarihçileri Türk’e ve Türkiye’ye özgü özellikleri saptamaya ağırlık vermişler ve sanat üretimine daha çağdaş bir nesnellikle yaklaşmışlardır. Kanımca Oluş Arık katı ideolojik yaklaşım tuzaklarından en uzak duran ikinci kuşak sanat tarihçilerindendir.”
Doğan Kuban

“Önümüzde yürüyen kişi, bilinen ve geleneksel ölçülerle kolayca tanımlanamayacak biri. Onu dinlemeye alışkın olmayanlar için, muhallebi kıvamındaki bir anlatımın, neden birden soğuk ve acı bir derse dönüştüğü anlaşılamaz. Mahalle baskısını hiç kaale almadığı için, her türlü sürprizi satır aralarında barındıran Oluş Arık retoriği, geleneksel hoca tanımının dışında neşe ve alayişle ilerlemektedir.”
Selçuk Mülayim

“Yüksek fikirler, yüksek dağlara benzer, alışık olmayanları ürkütür. Oluş Arık’ın entelektüel boyutunu bu ifadelerle tanımlayabiliriz sanırım. O etrafını büyük bir merak ve ilgiyle gözlemleyen, yorumlayıp değerlendiren ve felsefesini yaparak yeni fikirler üretebilen bir bilim adamıdır.”
İnci Kuyulu Ersoy

“…Oluş Bey, büyük bir okyanus aslında; girdiği her kaba şekil verecek, içine boşaldığı her şeyi dolduracak ve aslında periferisinde, sağında, solunda her şeyde adeta bir tornado gibi, bir kasırga gibi, bir hortum gibi içine alarak; her defasında genişleyerek, büyüterek hayatın anlamlı bir parçası haline dönüştürme becerisine sahip bir insan… Bu anlamda Oluş Bey bir Rönesans adamına benziyor.”
Z. Kenan Bilici

Research paper thumbnail of Yakacık Çarşı'da Bazı Osmanlı Dönemi Eserleri ve Yalı (Ali Haydar Bey) Hamamı

Arkeoloji ve Sanat Dergisi, Sayı:174, Eylül-Aralık 2023, ss.137-156., 2023

Bu çalışmada, İstanbul, Kartal İlçesi, Yakacık-Çarşı Mahallesi’nde bulunan bazı Osmanlı Dönemi ya... more Bu çalışmada, İstanbul, Kartal İlçesi, Yakacık-Çarşı Mahallesi’nde bulunan bazı Osmanlı Dönemi yapıları ile Yalı (Ali Haydar Bey) Hamamı ele alınmaktadır. Buradaki tarihi eserler doğrudan sanat veya mimarlık tarihi alanında bir çalışmanın konusu edilmemiştir. Bu çalışmanın merkezinde Yalı (Ali Haydar Bey) Hamamı olmakla birlikte, bölgedeki Osmanlı Dönemi eserlerine kısaca değinme gereği duyulmuştur. Gerek hamam gerekse bölgedeki bazı yapılar hakkında arşiv belgeleri üzerinden yapılan araştırmada, yapıların banileri, inşa ve tamir bilgilerine dair yeni verilere ulaşılmıştır. Bu çalışma ile Yakacık Merkez Camisi’nin, 19. yüzyılın ilk yarısı içinde, Kili Nazırı Hacı Mustafa Ağa tarafından yeniden yaptırıldığı anlaşılmıştır. Hacı Kahya Çeşmesi 2 olarak bilinen ve yayınlarda bu şekilde anlatılan eserin kitabesine göre H. 1174 (M. 1760-61) tarihli olduğu ve banisinin Hacı İsmail olduğu tespit edilmiştir. Yine birçok yayında yer almayan, bir yayında ise Hamam Sokağı Çeşmesi olarak geçen eserin kitabesine göre H. 1329 (M. 1911) tarihli ve Muhammed Emin’in hayratı olduğu ortaya çıkarılmıştır. Ulaşılan bir arşiv belgesinde Yalı Hamamı’nın Dahiliye Nezareti Evrak Müdürü Ali Haydar Bey’in tasarrufunda olduğu anlaşılmış, ulaşılan diğer bilgi ve belgeler ile yerinde yapılan incelemelerle eserin 19. yüzyılın ikinci yarısında 1893 tarihinden önce inşa edilmiş olduğu sonucuna varılmıştır. Bu çalışmayla ortaya çıkan bir diğer önemli sonuç ise, Yakacık üzerine daha kapsamlı, özellikle köşklere/konutlara yönelik tespit, belgeleme ve tanıtma çalışmaların yapılması gerektiğidir.

Abstract
In this study, some Ottoman period buildings and the Yalı (Ali Haydar Bey) Bath located in Yakacık Çarşı District, Kartal District, Istanbul are discussed. The historical artifacts here are not directly the subject of a study in the field of art or architectural history. Although the Yalı (Ali Haydar Bey) Bath is at the center of this study, it was felt necessary to briefly mention the Ottoman Period works in the region. In the research conducted through archive documents about both the bathhouse and some buildings in the region, new findings were obtained regarding the patrons of the buildings, construction and repair information. With this study, it was understood that Yakacık Central Mosque was rebuilt by Kili Minister Hacı Mustafa Ağa in the first half of the 19th century. It has been determined that the work, known as Hacı Kahya Fountain 2 and described in this way in publications, is dated A.H. 1174 (A.D. 1760-61) according to its inscription and its patron is Hacı İsmail. According to the inscription of the work, which was not included in many publications and was mentioned as Hamam Street Fountain in one publication, it was revealed that it was dated A.H. 1329 (A.D. 1911) and was a charity work of Muhammed Emin. In an archive document obtained, it was understood that the Yalı Bath was under the control of Ali Haydar Bey, the Document Manager of the Ministry of Internal Affairs. Based on other information and documents obtained and on-site examinations, it was concluded that the work was built in the second half of the 19th century, before 1893. Another important conclusion that has emerged with this study is that more comprehensive detection, documentation and promotion studies should be carried out on Yakacik, especially for mansions /residences.

Research paper thumbnail of Sultan II. Abdülhamid Dönemi’nden Bir Tip Proje Örneği: Mektepli Camiler

Sanat Tarihi Dergisi, 2023/2, 761-823., 2023

Bu çalışma, Sultan II. Abdülhamid Dönemi’nde inşa edilen mektepli camiler hakkındadır. Tek mekâ... more Bu çalışma, Sultan II. Abdülhamid Dönemi’nde inşa edilen mektepli camiler hakkındadır. Tek mekân içinde hem ibadet hem de eğitim yapılabilecek şekilde tasarlanan bu yapıların mektepli cami olarak adlandırılması, dönemin arşiv belgelerinde geçtiği için tercih edilmiştir. Bu belgelerinden ilki H. 5 Rebîülevvel 1314 (M. 14 Ağustos 1896) tarihli olup, Ferecik Emlâk-ı Hümâyûn Şubesi’ne bağlı Lütfiye Köyü’nde inşa edilmesi kararlaştırılan mektepli cami hakkındayken, ikincisi Çorlu Emlâk-ı Hümâyûn Şubesi’ne bağlı on köyde inşa edilecek mektepli camilerle ilgili H. 11 Rebîülevvel 1318 (M. 09 Temmuz 1900) tarihli belgedir. Ana hatlarıyla kuzey-güney yönünde derinlemesine dikdörtgen planlı bu yapılar, iki katlı ön mekân ve gerisinde harim olacak şekilde bir düzene sahiptir. Yapıda iki katlı ön mekânda, alt katta son cemaat yeri, üst katta mektep ve hoca odası ile kadınlar mahfili şeklinde bir tasarım söz konusudur. Minare batı duvarında cepheye bitişik olarak inşa edilmişken, ön mekânın ikinci katındaki mektep kısmına ulaşım, minare önündeki bir merdivenle sağlanmıştır. İstanbul’daki bir örnek dışında, tespit edilebildiği kadarıyla, bu mektepli camilerin tamamı Trakya bölgesinde, özellikle muhacirlerin yerleştirildiği mevcut veya muhacirler için yeni kurulmuş köylerde inşa ettirilen eserlerdir. Bu yapıların emlâk-ı hümâyûn arazilerine ve hazine-i hassadan sağlanan gelirle, Sultan II. Abdülhamid emriyle inşa edildiği anlaşılmaktadır. Bu eserlerle ilgili diğer bir önemli husus ise bu mektepli camilerin büyük bölümüne, Sultan II. Abdülhamid tarafından kendisinden önce hüküm sürmüş padişahların isimlerinin verilmesidir. Bu çalışmada öncelikle arşiv belgesi ekinde planı da olan on köyde inşa edilmiş eserler tanıtılmış, ardından benzer özelliklere sahip diğer yapılara yer verilmiştir. Yapıların tanıtılmasını takiben, oluşan veriler değerlendirmeye tabi tutulmuş ve ulaşılan sonuçlarla birlikte ele alınmıştır.

Anahtar Kelimeler: Mektepli Cami, II. Abdülhamid, Trakya Camileri, Osmanlı Mimarisi, Geç Devir Mimarisi

.............................................................................................................................................................
This study is about the mosques with schools built during the reign of Sultan Abdulhamid II. It has been preferred that these structures, designed in such a way that both worship and education can be carried out in a single place, be called schcooled mosque because it is mentioned in the archival documents of the period. The first of these archive documents is the document dated 5 Rebîülevvel 1314 H. (August 14, 1896 A.D.) about the mosque with a school that was decided to be built in Lütfiye Village of Ferecik Emlâk-ı Hümâyûn Branch. The second document is H. 11 Rabi al-Awwal 1318 (M. 09 July 1900) is dated and relates to the mosques with schools to be built in ten villages affiliated to the Çorlu Emlak-ı Hümayun Branch. There is a plan of the work/works to be built in the annex of both documents. Apart from these two documents, there are many documents in the Ottoman Archive about the works that are the subject of our examination and there are visuals taken at the opening ceremonies of these mosques in the Sultan Abdulhamid II. Photography Archive. These buildings, which have a deep rectangular plan in the north-south direction, have a layout with a two-storey front space and a sanctuary behind. The building has a two-storey front space, a narthex on the lower floor, a school and teacher's room and a private area for women on the upper floor. While the minaret was built adjacent to the facade on the western wall, access to the school section on the second floor of the front space was provided by a staircase in front of the minaret. It is understood that these structures were built on the order of Sultan Abdulhamid II with the income provided from the lands of emlak-ı hümayun and the treasury. One of the striking elements here is that, unlike the construction activities traditionally carried out through foundations, the works were built with the revenues of the treasury, whose structure was changed and strengthened. Another important point about these works is that most of the mosques with these schools were given the names of the sultans who reigned before him by Sultan Abdulhamid II. These structures, which form the backbone of the study, and most of the other structures found to have similar characteristics are works built in the Thrace region, especially in the existing villages where immigrants were settled or in newly established villages for immigrants. In addition, as far as it can be determined outside Thrace, an example built for immigrants was also found in Istanbul. In this study, first of all, the works built in ten villages, which have a plan attached to the archive document, the on-site examination and the information obtained, are discussed with documents, and then other structures with similar features are included. Following the introduction of the structures, the documents, information and data obtained from on-site observations were evaluated and discussed together with the obtained results.

Keywords: Mosques with schools (Schooled Mosques) II. Abdulhamid, Thrace Mosques, Ottoman Architecture, Late Period Architecture

Research paper thumbnail of Başıbüyük (Hacı Mehmed Bey) Camisi

Prof. Dr. Bozkurt Ersoy Armağanı, (Ed. Hasan Uçar vd.), Ege Üniversitesi Yayınları (E-Kitap), İzmir, 2023, ss. 49-65., 2023

This study aims to review the Başıbüyük Mosque located in Başıbüyük Neighborhood of Maltepe Distr... more This study aims to review the Başıbüyük Mosque located in Başıbüyük Neighborhood of Maltepe District of Istanbul in the light of the new archive documents reached. The inscription on the portal of the work is H. 1321 (M. 1903-1904) has a history. As it is clear from the archival documents, it is possible to say that this date is the date of the reconstruction of the mosque, whose real name is Hacı Mehmed Bey. Although the archival documents contain various correspondence on the repair of the mosque since H. 1310 (M. 1892), it is understood that it was concluded that the mosque, which was largely destroyed after the 1894 earthquake, should be rebuilt. Various sources say that the mosque was built by Serasker Rıza Pasha or Süreyya (Ilmen) Pasha. However, as it is understood from the archival documents, it is understood that the construction expense of the work was covered by the order of the sultan from the budget of the Directorate of Foundations, the construction process was taken by a commission created by Mirliva Rasim Pasha as a contractor and built for 38560 cents. As Süreyya Pasha mentioned in his memoirs, the knowledge that the construction process of the mosque was carried out by the people who built the Haydarpasha Mekteb-i Tibbiye Building is confirmed to some extent. In the memoirs of Süreyya Pasha, there is information that he asked Architect A. Vallaury to draw the plan of the mosque. The similarity between the minaret of the mosque and the northern and southern corner towers of the Haydarpasha Medical School Building, the fact that Süreyya Pasha asked Vallaury to draw the plan of the mosque, the commission created by Mirliva Rasim Pasha to undertake the construction process of the mosque reinforces the idea that architect A. Vallaury may have contributed to the design of the mosque. The work consists of a harim with a roughly square plan and a rectangular planned school part to the west. The mosque is covered with a cross vault from the outside, while the interior is flat-roofed like the adjacent school. It is understood that additions were made to the work in the 1960s and 1984-85, especially in the eastern and northern parts. Its minaret has a square plan and its trunk is chamfered. The facade design of the work has an eclectic character to reflect the characteristics of the period with the different style of the minaret, mihrab and pulpit.
Keywords: Era of Abdulhamid II., Alexandre Vallaury, Eclectic Style, Orientalism, Başıbüyük

Research paper thumbnail of Galata Serpuş Han ve Tavan Resimleri /Serpuş Han in Galata and Ceiling Painting

Sanat Tarihi Dergisi, Cilt: 29, Sayı: 1, İzmir, Nisan 2020, ss.51-79., 2020

Bu çalışma, İstanbul, Beyoğlu İlçesi’nde yer alan Serpuş Han’ı iki yönden ele almaktadır. Bunlar... more Bu çalışma, İstanbul, Beyoğlu İlçesi’nde yer alan Serpuş Han’ı iki yönden ele almaktadır. Bunlardan birincisi, hanın plan düzeni, cephe kuruluşları gibi mimari özellikleri ile bina dışında bulunan süsleme unsurları; ikincisi ise birinci katındaki iki odanın tavanında aynalı tonozların ayna kısmına gelecek şekilde uygulanan biri elips, diğeri dikdörtgen formlu iki tavan resmidir. Yapının, Perşembe Pazarı Caddesi yönünde birinci kattaki bir penceresinin kemer aynasında sıva ile işlenen kitabesinde H. 1148 (M. 1735-36) tarihi verilmiştir. Han bir sıra taş, iki sıra tuğla şeklinde almaşık düzende ve kâgir olarak inşa edilmiştir. Zemin üzerinde iki kat olmak üzere üç katlı olan yapı bu yönüyle 18. yy.’da üç katlı olarak inşa edilen birkaç handan biridir. Han, zemin kat seviyesinde dikdörtgen planlı, birinci ve ikinci katta ise U planlı bir biçimlenişe sahiptir. Han’ın güney yönünde, zemin kat seviyesinde bir duvarla sınırlandırılmış, içinde üst kata çıkan merdivenin bulunduğu ve avlu olarak değerlendirilebilecek küçük bir alan mevcuttur. Yapının birinci ve ikinci katında U planlı, sivri kemerli, avluya açılan revak yapıyı sarmaktadır. Eserin cephelerinde gönye tipi çıkmalar yer alırken, almaşık duvar ve tuğla dekorasyon taklidi sıva uygulamaları cephelerde görülmektedir. Bu çalışmada çeşitli kaynaklara yansıyan bilgiler ile elde edilen veriler üzerinden eser yeniden değerlendirmiştir.

This study is dealing with two aspect of Serpuş Han, which is located in Beyoğlu district of İstanbul. The first of these is that architectural features, including the plan features of the building and decorative elements of the facade. The second one is ellipse and rectangular ceiling paintings that situated in the mirror part of the vaults on the ceiling of the two rooms on the first floor. 1148 H (1735-36 A.D.) date is given in the inscription of a window on the first floor of the building, which was processed with plaster in the arch mirror. Han was built a order stone and two order of bricks in alternatively. The building is three floors including ground and two floors. Han this feature with is one of the with rare buildings built in the 18th century. It has a rectangular plan on the ground level and U plan on the first and second floors. There is a small area which can be considered a courtyard which bounded by a wall the ground floor level. There is in a staircase leading up to the upper floors in this area. On the first and second floors of the building, the U-shaped, pointed arch, and the porch that opens into the courtyard surrounds the building. There are miter-type protrusions on the facades of the building, while alternating or brick decoration imitation plaster applications are seen on the facades. In this study, the Han is re-evaluated based on the information obtained from various sources and the data.