YAVUZ BAYRAM - Academia.edu (original) (raw)
Conference Presentations by YAVUZ BAYRAM
II. Uluslararası Kent Araştırmaları Kongresi, 2016
Küreselleşme ile birlikte kentler, değişim ve dönüşümlerin yaşandığı mekanlar olarak karşımıza çı... more Küreselleşme ile birlikte kentler, değişim ve dönüşümlerin yaşandığı mekanlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Günümüzde kentler, coğrafi sınırlara bağlı olmayan uluslararası üretim, ticaret ve finansman etkinliklerinin mekansal örgütlenmesinin birer parçası durumuna gelmiştir. Bilgi ve ulaşım teknolojilerindeki gelişmeler, pazar ölçeğinin de büyümesine neden olmuştur. Fiziki sınırların görünmez olduğu bu süreçte, dünya yurttaşlığına doğru da hızlı bir geçiş yaşanmaktadır. Artık in-sanlar köken ülkelerinden farklı yerlerde yatırımlar yapabilmekte hatta buralarda yaşamayı tercih edebilmektedirler. Son zamanlarda Trabzon da yabancıların yeni yerleşim alanlarından birisi olarak ortaya çıkmıştır. Ülkemizde Trabzon özellikle Arap ülkelerinden insanların sadece turistlik amaçlı gelmediği, konut edinerek yaşamaya başladıkları önemli şehirlerden birisi haline gelmiştir. Bu çalışmada, Trabzon kentinde son yıllarda artış gösteren, Arap ülkelerinden gelen insanların konut piyasasına ve konut alanı düzenlemelerine etkilerinin sorgulanması amaçlanmıştır. Trabzon'da konut sektöründeki aktörler ile görüşülerek, yabancı müşterilerin konut alanlarındaki taleplerinin konut arzı üzerindeki etkileri incelenecektir. Ayrıca, yerel konut piyasasında yabancıların etkisi ve yerel halkın bu durum karşısındaki pozisyonu değerlendirilecektir. Sonuç olarak Trabzon gibi orta ölçekli bir kentte konut sektöründe yaşanan yapay ve hızlı gelişimin yakın gelecekte doğuracağı fırsatlar ve tehditler tartışılacaktır. Çalışma sonunda konut sektöründe dünyada yaşanan yabancı yatırımlarının Trabzon örneğinde de satış trendlerini ve tasarım boyutlarını etkilediği bulgulanacaktır.
MEDYA VE SİYASET KONGRESİ, 2007
Turgut Özal Uluslararası Ekonomi ve Siyaset Kongresi II, 2012
Bugünün demokratik sistemleri açısından siyasetin oluşum süreci, üretilmiş siyasaların toplum tar... more Bugünün demokratik sistemleri açısından siyasetin oluşum süreci, üretilmiş siyasaların toplum tarafından benimsenme ve onaylanma düzeylerinin sadece seçim dönemlerinde karşılık bulduğu bir yapı
olmanın ötesinde, yönetenlerin toplumdan edindiği geribildirimle biçimlenen karmaşık bir sistemi işaret etmektedir. Yöneten ve yönetilenler arasındaki ilişkilere doğrudan dâhil olan sivil toplum örgütleri, ulusüstü kuruluşlar ve medya, bu sürecin etkin aktörleri olarak bir yandan toplumsal algıyı etkileyebildikleri/biçimlendirebildikleri/değiştirebildikleri gibi, bir diğer yandan da yarattıkları baskıyla siyasi kararları yönlendirebilmektedirler.
Bu çalışmada; Gazze'ye yardım malzemesi götürmek üzere yola çıkan Mavi Marmara Gemisi‟ne uluslararası sularda İsrail Ordusu‟nun asker çıkarması ile meydana gelen olayın, Türk yazılı basınında nasıl temsil edildiği Cumhuriyet, Hürriyet ve Zaman gazeteleri üzerinden içerik analizi yöntemi kullanılarak incelenmiştir. Böylelikle, Türkiye-İsrail ilişkilerinin yönelimini belirlemenin yanı sıra uluslararası kamuoyunun gündemine de giren ve uluslararası hukukta tartışma konusu haline gelen bu olayın medyadaki sunumunun toplumsal siyasetin üretilmesi sürecini nasıl etkilediği ortaya konulmaya çalışılacaktır.
19-20 EKİM VII. ULUSLARARASI KARADENİZ SEMPOZYUMU “TÜRK RUS İLİŞKİLERİ”, 2017
Politik karikatürler Avrupa basın hayatında uzun zamandır gazetelerin ve dergilerin önemli bir gö... more Politik karikatürler Avrupa basın hayatında uzun zamandır gazetelerin ve dergilerin önemli bir görsel
malzemesini oluşturmuş fakat ülkemiz topraklarına çok geç girmiştir. Fransız İhtilalı’nın ateşlediği özgürlük
düşüncesi Avrupa başta olmak üzere tüm dünyada hatta Osmanlı İmparatorluğunda da basın ve yayın yolu ile
yapılan toplumsal eleştiriyi yaygınlaştırmıştır. Mevcut düzeni eleştirenlerin en önemli silahı çoğu zaman politik
karikatürler olmuştur. Türk-Rus ilişkileri tarihi dönemeçlerde genellikle sorunlu olmuştur. Türkiye’nin bölgesel
bir güç olarak Orta Doğu coğrafyasında yaşanan siyasal ve askeri gelişmelere kayıtsız kalmaması, Suriye iç savaşında olduğu gibi bu iki eski komşu ülkeyi tekrar karşı karşıya getirmiştir. 24 Kasım 2015’de Türk hava sahasını ihlal eden bir Rus uçağının Türk jetleri tarafından düşürülmesi iki ülke ilişkilerinde kriz durumu yaratmıştır.
Yapılan bu çalışma ile de ortaya çıkan kriz durumunun politik karikatürlere nasıl yansıdığı ortaya konulmak
istenmiştir. Bu amaçla kriz sonrasında Türkiye ulusal basında yer alan gazetelerin birinci sayfaları incelenerek
soruna ilişkin karikatürler belirlenmiştir. Bunlar arasından seçilenlere gösterge bilimsel analiz uygulanarak,
Türk-Rus ilişkilerinin tarihsel boyutlarının krize ilişkin çizimlere nasıl yansıdığı bulgulanmaya çalışılmıştır.
Çalışma sonucunda iki ülke arasında yaşanan krizin Türk politik karikatürüne daha çok ekonomik göstergeler
üzerinden yansıtıldığı bulgulanmıştır. Söz konusu karikatürlerin ulusal söylemler içerisinde inşa edilerek tarihsel
ve kültürel geçmişin imgelerini sıklıkla kullandığı sonucuna da ulaşılmıştır.
Papers by YAVUZ BAYRAM
Karikatur sanatsal bir calisma olmanin disinda dusunce ve duygulari genis kitlelere ulastiran one... more Karikatur sanatsal bir calisma olmanin disinda dusunce ve duygulari genis kitlelere ulastiran onemli bir kitle iletisim aracidir ayni zamanda. Bu ozelligi karikatur sanatini her zaman onemli kilmis, yazili basinin onemli bir silahi haline getirmistir. Siyasal karikatur politik gundemin olusmasinda onemli bir etkendir. Karikaturun bu onemli ozelliginden hareketle yapilan calismada karikatur sanatinin dunyada ve Turkiye'de kisa bir tarihcesi ortaya konulmustur. Yine karikatur sanatinin onemli bir dali olan siyasal karikaturun ne oldugu siyaset-karikatur iliskisi icerisinde irdelenmistir. Karikaturlerin okuyucuya ilettikleri mesajlarin anlasilabilmesi icin cesitli cozumleme yontemleri kullanmak mumkundur. Bu calismada karikaturlerin gozuken anlamlarinin yaninda daha baska anlamlar tasiyabilecegi dusuncesinden hareketle gostergebilimsel (semiotic) cozumleme yontemi kullanilmistir. Calisma icerisinde bu yontemden faydalanilarak yakin donem Turk siyasetinde calkantili bir doneme isare...
Turkiye’de iletisim alaninin akademik seviyede kurumsallasmasinin tarihi Bati’ya gore cok yenidir... more Turkiye’de iletisim alaninin akademik seviyede kurumsallasmasinin tarihi Bati’ya gore cok yenidir. Iletisim alaninin Batili ulkelerin karar alicilari, reklam verenleri, politikacilari ve isadamlarinca degerinin anlasilmasi neredeyse 1900’lerin basina kadar dayanir. Oysa Turkiye’de iletisim alaninda fakulte olarak hizmet veren ilk akademik yapi 1992 yilinda olusturulmustur. Yapilan bu calisma Turkiye’de yaklasik otuz yillik gecmisi olan iletisim fakultelerinin akademik dergilerinin gazetecilik alaniyla ilgili yaptiklari yayinlarin seyrini irdeleme amacindadir. Bu calismada son on bir yilda duzenli olarak yayinlanan iletisim fakultelerinin akademik dergilerinin gazetecilik alaniyla ilgili yayinlamis oldugu uc yuz adet makale icerik analizi yontemi kullanilarak analiz edilmistir. Calisma sonunda ulasilan sonuclar su sekildedir; Anadolu’nun cesitli sehirlerinde yayginlasmis olan iletisim fakultelerine ait dergiler Ankara, Istanbul gibi buyuk sehirlerde kurulu olan iletisim fakultelerini...
Kuresellesme sureci yaklasik dort yuz yildir degiserek devam eden ve tum dunyayi cesitli derecele... more Kuresellesme sureci yaklasik dort yuz yildir degiserek devam eden ve tum dunyayi cesitli derecelerde etkisi altina alan bir surectir. Her ne kadar eski donemlerde bu surec kuresellesme ismiyle ele alinmamissa da 1980’ler sonrasi tum dunyada yasanan gelismeler ‘kuresellesme’ ismiyle anilmis ve akademik calismalarin konusu haline gelmistir. Kuresellesme surecinin 1980’ler sonrasi hizlanip tum dunyayi etkiler hale gelmesinde enformasyon teknolojilerinde yasanan yeniliklerin buyuk etkisi olmustur. Bu yenilikler sayesinde ekonomi piyasalari birbirlerine eklemlenmis, ulusal devletlerin sinirlari gorunmez olmus, is yasamindan kulture kadar bircok alanda hegemonik guc olan ABD ve Bati’nin kurallari genel kabul gormustur. Kuresellesme sureci medya endustrisini de sahiplik yapisindan, calisma kosullarina kadar tum acilardan etkilemis, kitle iletisim araclarinin kuresel etkinligini onemli oranda arttirmistir. Yapilan bu calisma kuresellesme surecinde medyanin nasil degistigi ile ilgilendigi ka...
Journal of International Social Research, 2016
African Journal of Business Management, Oct 7, 2011
Journal of International Social Research, 2016
Hak Is Uluslararası Emek Ve Toplum Dergisi, 2013
Kuresellesme sureci yaklasik dort yuz yildir degiserek devam eden ve tum dunyayi cesitli derecele... more Kuresellesme sureci yaklasik dort yuz yildir degiserek devam eden ve tum dunyayi cesitli derecelerde etkisi altina alan bir surectir. Her ne kadar eski donemlerde bu surec kuresellesme ismiyle ele alinmamissa da 1980’ler sonrasi tum dunyada yasanan gelismeler ‘kuresellesme’ ismiyle anilmis ve akademik calismalarin konusu haline gelmistir. Kuresellesme surecinin 1980’ler sonrasi hizlanip tum dunyayi etkiler hale gelmesinde enformasyon teknolojilerinde yasanan yeniliklerin buyuk etkisi olmustur. Bu yenilikler sayesinde ekonomi piyasalari birbirlerine eklemlenmis, ulusal devletlerin sinirlari gorunmez olmus, is yasamindan kulture kadar bircok alanda hegemonik guc olan ABD ve Bati’nin kurallari genel kabul gormustur. Kuresellesme sureci medya endustrisini de sahiplik yapisindan, calisma kosullarina kadar tum acilardan etkilemis, kitle iletisim araclarinin kuresel etkinligini onemli oranda arttirmistir. Yapilan bu calisma kuresellesme surecinde medyanin nasil degistigi ile ilgilendigi kadar Turk medya sektorunun bu surecten nasil etkilendigi ile de ilgilenmektedir. Bu amacla yapilan calismada kuresellesme sureci ele alindiktan sonra bu surecin kuresel medya sektoru uzerindeki etkileri incelenmis, dunyada yasanan gelismelere bagli olarak Turkiye’deki medya sektorunde ve calisma kosullarinda ne gibi degisiklikler oldugu aciklanmaya calisilmistir. Anahtar Kelimeler: Kuresellesme, Medya, Turk Medyasi, Tekellesme
Journal of Turkish Studies, 2007
OPUS Uluslararası Toplum Araştırmaları Dergisi
Journal Of History School, 2015
Erciyes Iletisim Dergisi, 2011
Journal Of History School, 2015
Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi , 2016
Türkler ve Araplar Osmanlı İmparatorluğu çatısı altında uzun yıllar birlikte yaşamış iki milletir... more Türkler ve Araplar Osmanlı İmparatorluğu çatısı altında uzun yıllar birlikte yaşamış iki milletir. İmparatorluğun yıkılmasına
yakın bu birliktelik siyasi olayların tetiklemesi ile bozulmuştur. Kurtuluş savaşı sonrası yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti yönünü batıyı
çevirmiştir. Özellikle Cumhuriyetin ilk yıllarında sosyal, kültürel ve siyasal hayatta olumsuz Arap imajının gölgesinde Türk-Arap
ilişkilerinde kopmalar yaşanmıştır. Bu durum 2000’li yılların başına kadar böyle devam etmiştir. Son yıllarda ise Arap ülkeleri ile ekonomik,
siyasal ve askeri alanlardaki yakınlaşmalar Türkiye’de yoğun bir Arap turizmi yaşanmasını sağlamıştır. Günümüzde Arap turistler büyük
şehirlerin dışında Anadolu’da birçok şehirlerde görülebilmektedir. Hatta Arap turistlerin mülk edinerek Türkiye’de yılın belli dönemlerinde
yaşamaları söz konusudur. Son yıllarda Türk-Arap ilişkilerinde siyasal alanda yaşanan bir takım değişimler vardır. Bu değişimler sosyal ve
kültürel alana da yansımaya başlamıştır. Yapılan bu çalışmanın da amacı iki toplum arasındaki yakınlaşmaya bağlı olarak değişen Arap
imajının gazetelerde nasıl temsil edildiğini ve hangi çerçevelerden sunulduğunu ortaya koyabilmektir. Bu amaçla Arap turistlerin yoğun
olarak ziyaret ettikleri Trabzon ilindeki yerel gazetelerin haberleri araştırma konusu yapılmıştır. Çalışma sonucunda Arap turizminin
ekonomik boyutlarının haberlerin çerçevelenmesini de etkilediği ve Arap imajının haberlerde olumlu olarak temsil edildiği sonuçlarına
ulaşılmıştır.
Güvenlik Çalışmaları Dergisi Turkish Journal of Security Studies, 2015
Günümüzde medya insan hakları bakımından iki yönlü bir işlev görmektedir. Bir yandan medya yaptığ... more Günümüzde medya insan hakları bakımından iki yönlü bir işlev
görmektedir. Bir yandan medya yaptığı haberlerle insan haklarının korunmasını ve kollanmasını yüceltirken bir yandan da kullandığı dille bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde insan haklarını çiğnemektedir. Medyanın bir yandan insan haklarına ilişkin yapmış olduğu haberlerle ateşli bir hak savunuculuğu yaparken, diğer yandan da herhangi bir konuya ilişkin yapmış
olduğu haberlerde insanların en temel haklarını kullandığı dille görmezden
gelişi önemli bir paradoks olarak ortada durmaktadır. “Ötekileştirme” kavramını kısaca kendimizden farklı gördüğümüz kişileri dışlama, yabancılaştırma, düşman haline getirmek olarak tanımlamak mümkündür. Medya özellikle yapmış olduğu haberlerde “öteki” olmayı haber değerini arttıran önemli bir unsur olarak görmektedir. Oysa medya haber değerini arttıran “öteki”yi bazen bir hırsız, bir cinayet zanlısı olarak ön plana çıkarırken “öteki”nin ait olduğu toplumsal grupları açık bir hedef haline getirdiğini çoğu zaman anlayamaz ya da anlamak istemez. Bu açıdan bakıldığında medyada ötekinin sorunlu temsili önemli bir insan hakları ihlali konusu olabilmektedir. Yapılacak olan çalışmada medyanın ötekileştirerek aslında temel insan haklarını nasıl görmezden geldiği ve ötekine uygulanan toplumsal şiddetin ve nefretin nasıl önemli bir aracı haline gelebileceği irdelenecektir. Bu amaçla 2011 yılından bu güne Türkiye’de önemli bir sorun haline gelen “öteki” olarak konumlandırılabilinecek Suriyeli sığınmacıların özellikle gazetelerin polis-adliye ve aktüalite haberlerini kapsayan 3. sayfalarında nasıl temsil edildikleri incelenecektir. Seçilecek yüksek tirajlı ana akım medyaya ait gazetelerin belirli bir zaman diliminde konuya
ilişkin haberlerinde ‘öteki’nin söylemsel olarak nasıl inşa edildiği ortaya
konulurken eleştirel söylem analizi tekniği kullanılacaktır. Çalışma sonunda Suriyeli sığınmacıların medyada üçüncü sayfa haberlerinde sorunlu bir şekilde ötekileştirildikleri, bu ötekileştirme yapılırken de temel insan haklarının ihlal edildiği, ötekiye karşı nefret suçunun işlendiği ve dolayısıyla da medyanın temel insan haklarını suistimal eden bir araç haline geldiği bulgularına ulaşılacağı düşünülmektedir.
Uluslararası Toplum Araştırmaları Dergisi-International Journal of Society Researches, 2017
Öz Günümüz insanının siyasal gündeme ilişkin en önemli enformasyon kaynaklarını kitle iletişim ar... more Öz Günümüz insanının siyasal gündeme ilişkin en önemli enformasyon kaynaklarını kitle iletişim araç-ları oluşturmaktadır. Özellikle siyasal ve sosyal kriz durumlarında kitle iletişim araçları kanaat oluş-turmada hayati bir rol oynamaktadır. Teknoloji ile daha yakın ilişki içerisindeki genç nüfusun günü-müzde haber medyasını takip etme ve siyasal gündemlerini oluşturma noktasında değişim ve dönü-şüm gözlemlenmektedir. Yapılan bu çalışmada eğitimli gençlerin siyasal gündemlerini hangi kay-naklardan takip ederek oluşturdukları, siyasal tutumlarını belirlemede hangi faktörlerin etkili ol-duğu, farklı medyaları ne sıklıkla takip ettikleri ve 15 Temmuz darbe sürecinde medyanın oynadığı rolü nasıl yorumladıkları sorularına cevap bulunmaya çalışılmıştır. Karadeniz Teknik Üniversi-tesi'nde lisans düzeyinde eğitim gören öğrencilerden seçilen örneklem grubuna anket çalışması uy-gulanmıştır. Çalışma sonucunda gençlerin gelenekselden çok internet tabanlı enformasyon kaynak-larından siyasal gündemi takip ettikleri, siyasal tutum geliştirme noktasında ise geleneksel enformas-yon kaynakları ve birincil ilişkilerin geçerli olduğu ortamlara daha bağlı kaldıkları bilgisine ulaşıl-mıştır. Ayrıca gençlerin siyasal gündem konularına yüksek düzeyde ilgi gösterdikleri ve bu konuda kendilerini bilgili saydıkları da saptanmıştır. Üniversiteli gençlerin 15 Temmuz darbe sürecinde de medyanın rolünü önemsediği, fakat bu süreçte medyanın kendilerini yeterince bilgilendirmediğini düşündükleri sonuçlarına da ulaşılmıştır. Anahtar Kelimeler: Siyaset gündemi, medya kullanımı, üniversite gençliği, 15 Temmuz darbe gi-rişimi
II. Uluslararası Kent Araştırmaları Kongresi, 2016
Küreselleşme ile birlikte kentler, değişim ve dönüşümlerin yaşandığı mekanlar olarak karşımıza çı... more Küreselleşme ile birlikte kentler, değişim ve dönüşümlerin yaşandığı mekanlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Günümüzde kentler, coğrafi sınırlara bağlı olmayan uluslararası üretim, ticaret ve finansman etkinliklerinin mekansal örgütlenmesinin birer parçası durumuna gelmiştir. Bilgi ve ulaşım teknolojilerindeki gelişmeler, pazar ölçeğinin de büyümesine neden olmuştur. Fiziki sınırların görünmez olduğu bu süreçte, dünya yurttaşlığına doğru da hızlı bir geçiş yaşanmaktadır. Artık in-sanlar köken ülkelerinden farklı yerlerde yatırımlar yapabilmekte hatta buralarda yaşamayı tercih edebilmektedirler. Son zamanlarda Trabzon da yabancıların yeni yerleşim alanlarından birisi olarak ortaya çıkmıştır. Ülkemizde Trabzon özellikle Arap ülkelerinden insanların sadece turistlik amaçlı gelmediği, konut edinerek yaşamaya başladıkları önemli şehirlerden birisi haline gelmiştir. Bu çalışmada, Trabzon kentinde son yıllarda artış gösteren, Arap ülkelerinden gelen insanların konut piyasasına ve konut alanı düzenlemelerine etkilerinin sorgulanması amaçlanmıştır. Trabzon'da konut sektöründeki aktörler ile görüşülerek, yabancı müşterilerin konut alanlarındaki taleplerinin konut arzı üzerindeki etkileri incelenecektir. Ayrıca, yerel konut piyasasında yabancıların etkisi ve yerel halkın bu durum karşısındaki pozisyonu değerlendirilecektir. Sonuç olarak Trabzon gibi orta ölçekli bir kentte konut sektöründe yaşanan yapay ve hızlı gelişimin yakın gelecekte doğuracağı fırsatlar ve tehditler tartışılacaktır. Çalışma sonunda konut sektöründe dünyada yaşanan yabancı yatırımlarının Trabzon örneğinde de satış trendlerini ve tasarım boyutlarını etkilediği bulgulanacaktır.
MEDYA VE SİYASET KONGRESİ, 2007
Turgut Özal Uluslararası Ekonomi ve Siyaset Kongresi II, 2012
Bugünün demokratik sistemleri açısından siyasetin oluşum süreci, üretilmiş siyasaların toplum tar... more Bugünün demokratik sistemleri açısından siyasetin oluşum süreci, üretilmiş siyasaların toplum tarafından benimsenme ve onaylanma düzeylerinin sadece seçim dönemlerinde karşılık bulduğu bir yapı
olmanın ötesinde, yönetenlerin toplumdan edindiği geribildirimle biçimlenen karmaşık bir sistemi işaret etmektedir. Yöneten ve yönetilenler arasındaki ilişkilere doğrudan dâhil olan sivil toplum örgütleri, ulusüstü kuruluşlar ve medya, bu sürecin etkin aktörleri olarak bir yandan toplumsal algıyı etkileyebildikleri/biçimlendirebildikleri/değiştirebildikleri gibi, bir diğer yandan da yarattıkları baskıyla siyasi kararları yönlendirebilmektedirler.
Bu çalışmada; Gazze'ye yardım malzemesi götürmek üzere yola çıkan Mavi Marmara Gemisi‟ne uluslararası sularda İsrail Ordusu‟nun asker çıkarması ile meydana gelen olayın, Türk yazılı basınında nasıl temsil edildiği Cumhuriyet, Hürriyet ve Zaman gazeteleri üzerinden içerik analizi yöntemi kullanılarak incelenmiştir. Böylelikle, Türkiye-İsrail ilişkilerinin yönelimini belirlemenin yanı sıra uluslararası kamuoyunun gündemine de giren ve uluslararası hukukta tartışma konusu haline gelen bu olayın medyadaki sunumunun toplumsal siyasetin üretilmesi sürecini nasıl etkilediği ortaya konulmaya çalışılacaktır.
19-20 EKİM VII. ULUSLARARASI KARADENİZ SEMPOZYUMU “TÜRK RUS İLİŞKİLERİ”, 2017
Politik karikatürler Avrupa basın hayatında uzun zamandır gazetelerin ve dergilerin önemli bir gö... more Politik karikatürler Avrupa basın hayatında uzun zamandır gazetelerin ve dergilerin önemli bir görsel
malzemesini oluşturmuş fakat ülkemiz topraklarına çok geç girmiştir. Fransız İhtilalı’nın ateşlediği özgürlük
düşüncesi Avrupa başta olmak üzere tüm dünyada hatta Osmanlı İmparatorluğunda da basın ve yayın yolu ile
yapılan toplumsal eleştiriyi yaygınlaştırmıştır. Mevcut düzeni eleştirenlerin en önemli silahı çoğu zaman politik
karikatürler olmuştur. Türk-Rus ilişkileri tarihi dönemeçlerde genellikle sorunlu olmuştur. Türkiye’nin bölgesel
bir güç olarak Orta Doğu coğrafyasında yaşanan siyasal ve askeri gelişmelere kayıtsız kalmaması, Suriye iç savaşında olduğu gibi bu iki eski komşu ülkeyi tekrar karşı karşıya getirmiştir. 24 Kasım 2015’de Türk hava sahasını ihlal eden bir Rus uçağının Türk jetleri tarafından düşürülmesi iki ülke ilişkilerinde kriz durumu yaratmıştır.
Yapılan bu çalışma ile de ortaya çıkan kriz durumunun politik karikatürlere nasıl yansıdığı ortaya konulmak
istenmiştir. Bu amaçla kriz sonrasında Türkiye ulusal basında yer alan gazetelerin birinci sayfaları incelenerek
soruna ilişkin karikatürler belirlenmiştir. Bunlar arasından seçilenlere gösterge bilimsel analiz uygulanarak,
Türk-Rus ilişkilerinin tarihsel boyutlarının krize ilişkin çizimlere nasıl yansıdığı bulgulanmaya çalışılmıştır.
Çalışma sonucunda iki ülke arasında yaşanan krizin Türk politik karikatürüne daha çok ekonomik göstergeler
üzerinden yansıtıldığı bulgulanmıştır. Söz konusu karikatürlerin ulusal söylemler içerisinde inşa edilerek tarihsel
ve kültürel geçmişin imgelerini sıklıkla kullandığı sonucuna da ulaşılmıştır.
Karikatur sanatsal bir calisma olmanin disinda dusunce ve duygulari genis kitlelere ulastiran one... more Karikatur sanatsal bir calisma olmanin disinda dusunce ve duygulari genis kitlelere ulastiran onemli bir kitle iletisim aracidir ayni zamanda. Bu ozelligi karikatur sanatini her zaman onemli kilmis, yazili basinin onemli bir silahi haline getirmistir. Siyasal karikatur politik gundemin olusmasinda onemli bir etkendir. Karikaturun bu onemli ozelliginden hareketle yapilan calismada karikatur sanatinin dunyada ve Turkiye'de kisa bir tarihcesi ortaya konulmustur. Yine karikatur sanatinin onemli bir dali olan siyasal karikaturun ne oldugu siyaset-karikatur iliskisi icerisinde irdelenmistir. Karikaturlerin okuyucuya ilettikleri mesajlarin anlasilabilmesi icin cesitli cozumleme yontemleri kullanmak mumkundur. Bu calismada karikaturlerin gozuken anlamlarinin yaninda daha baska anlamlar tasiyabilecegi dusuncesinden hareketle gostergebilimsel (semiotic) cozumleme yontemi kullanilmistir. Calisma icerisinde bu yontemden faydalanilarak yakin donem Turk siyasetinde calkantili bir doneme isare...
Turkiye’de iletisim alaninin akademik seviyede kurumsallasmasinin tarihi Bati’ya gore cok yenidir... more Turkiye’de iletisim alaninin akademik seviyede kurumsallasmasinin tarihi Bati’ya gore cok yenidir. Iletisim alaninin Batili ulkelerin karar alicilari, reklam verenleri, politikacilari ve isadamlarinca degerinin anlasilmasi neredeyse 1900’lerin basina kadar dayanir. Oysa Turkiye’de iletisim alaninda fakulte olarak hizmet veren ilk akademik yapi 1992 yilinda olusturulmustur. Yapilan bu calisma Turkiye’de yaklasik otuz yillik gecmisi olan iletisim fakultelerinin akademik dergilerinin gazetecilik alaniyla ilgili yaptiklari yayinlarin seyrini irdeleme amacindadir. Bu calismada son on bir yilda duzenli olarak yayinlanan iletisim fakultelerinin akademik dergilerinin gazetecilik alaniyla ilgili yayinlamis oldugu uc yuz adet makale icerik analizi yontemi kullanilarak analiz edilmistir. Calisma sonunda ulasilan sonuclar su sekildedir; Anadolu’nun cesitli sehirlerinde yayginlasmis olan iletisim fakultelerine ait dergiler Ankara, Istanbul gibi buyuk sehirlerde kurulu olan iletisim fakultelerini...
Kuresellesme sureci yaklasik dort yuz yildir degiserek devam eden ve tum dunyayi cesitli derecele... more Kuresellesme sureci yaklasik dort yuz yildir degiserek devam eden ve tum dunyayi cesitli derecelerde etkisi altina alan bir surectir. Her ne kadar eski donemlerde bu surec kuresellesme ismiyle ele alinmamissa da 1980’ler sonrasi tum dunyada yasanan gelismeler ‘kuresellesme’ ismiyle anilmis ve akademik calismalarin konusu haline gelmistir. Kuresellesme surecinin 1980’ler sonrasi hizlanip tum dunyayi etkiler hale gelmesinde enformasyon teknolojilerinde yasanan yeniliklerin buyuk etkisi olmustur. Bu yenilikler sayesinde ekonomi piyasalari birbirlerine eklemlenmis, ulusal devletlerin sinirlari gorunmez olmus, is yasamindan kulture kadar bircok alanda hegemonik guc olan ABD ve Bati’nin kurallari genel kabul gormustur. Kuresellesme sureci medya endustrisini de sahiplik yapisindan, calisma kosullarina kadar tum acilardan etkilemis, kitle iletisim araclarinin kuresel etkinligini onemli oranda arttirmistir. Yapilan bu calisma kuresellesme surecinde medyanin nasil degistigi ile ilgilendigi ka...
Journal of International Social Research, 2016
African Journal of Business Management, Oct 7, 2011
Journal of International Social Research, 2016
Hak Is Uluslararası Emek Ve Toplum Dergisi, 2013
Kuresellesme sureci yaklasik dort yuz yildir degiserek devam eden ve tum dunyayi cesitli derecele... more Kuresellesme sureci yaklasik dort yuz yildir degiserek devam eden ve tum dunyayi cesitli derecelerde etkisi altina alan bir surectir. Her ne kadar eski donemlerde bu surec kuresellesme ismiyle ele alinmamissa da 1980’ler sonrasi tum dunyada yasanan gelismeler ‘kuresellesme’ ismiyle anilmis ve akademik calismalarin konusu haline gelmistir. Kuresellesme surecinin 1980’ler sonrasi hizlanip tum dunyayi etkiler hale gelmesinde enformasyon teknolojilerinde yasanan yeniliklerin buyuk etkisi olmustur. Bu yenilikler sayesinde ekonomi piyasalari birbirlerine eklemlenmis, ulusal devletlerin sinirlari gorunmez olmus, is yasamindan kulture kadar bircok alanda hegemonik guc olan ABD ve Bati’nin kurallari genel kabul gormustur. Kuresellesme sureci medya endustrisini de sahiplik yapisindan, calisma kosullarina kadar tum acilardan etkilemis, kitle iletisim araclarinin kuresel etkinligini onemli oranda arttirmistir. Yapilan bu calisma kuresellesme surecinde medyanin nasil degistigi ile ilgilendigi kadar Turk medya sektorunun bu surecten nasil etkilendigi ile de ilgilenmektedir. Bu amacla yapilan calismada kuresellesme sureci ele alindiktan sonra bu surecin kuresel medya sektoru uzerindeki etkileri incelenmis, dunyada yasanan gelismelere bagli olarak Turkiye’deki medya sektorunde ve calisma kosullarinda ne gibi degisiklikler oldugu aciklanmaya calisilmistir. Anahtar Kelimeler: Kuresellesme, Medya, Turk Medyasi, Tekellesme
Journal of Turkish Studies, 2007
OPUS Uluslararası Toplum Araştırmaları Dergisi
Journal Of History School, 2015
Erciyes Iletisim Dergisi, 2011
Journal Of History School, 2015
Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi , 2016
Türkler ve Araplar Osmanlı İmparatorluğu çatısı altında uzun yıllar birlikte yaşamış iki milletir... more Türkler ve Araplar Osmanlı İmparatorluğu çatısı altında uzun yıllar birlikte yaşamış iki milletir. İmparatorluğun yıkılmasına
yakın bu birliktelik siyasi olayların tetiklemesi ile bozulmuştur. Kurtuluş savaşı sonrası yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti yönünü batıyı
çevirmiştir. Özellikle Cumhuriyetin ilk yıllarında sosyal, kültürel ve siyasal hayatta olumsuz Arap imajının gölgesinde Türk-Arap
ilişkilerinde kopmalar yaşanmıştır. Bu durum 2000’li yılların başına kadar böyle devam etmiştir. Son yıllarda ise Arap ülkeleri ile ekonomik,
siyasal ve askeri alanlardaki yakınlaşmalar Türkiye’de yoğun bir Arap turizmi yaşanmasını sağlamıştır. Günümüzde Arap turistler büyük
şehirlerin dışında Anadolu’da birçok şehirlerde görülebilmektedir. Hatta Arap turistlerin mülk edinerek Türkiye’de yılın belli dönemlerinde
yaşamaları söz konusudur. Son yıllarda Türk-Arap ilişkilerinde siyasal alanda yaşanan bir takım değişimler vardır. Bu değişimler sosyal ve
kültürel alana da yansımaya başlamıştır. Yapılan bu çalışmanın da amacı iki toplum arasındaki yakınlaşmaya bağlı olarak değişen Arap
imajının gazetelerde nasıl temsil edildiğini ve hangi çerçevelerden sunulduğunu ortaya koyabilmektir. Bu amaçla Arap turistlerin yoğun
olarak ziyaret ettikleri Trabzon ilindeki yerel gazetelerin haberleri araştırma konusu yapılmıştır. Çalışma sonucunda Arap turizminin
ekonomik boyutlarının haberlerin çerçevelenmesini de etkilediği ve Arap imajının haberlerde olumlu olarak temsil edildiği sonuçlarına
ulaşılmıştır.
Güvenlik Çalışmaları Dergisi Turkish Journal of Security Studies, 2015
Günümüzde medya insan hakları bakımından iki yönlü bir işlev görmektedir. Bir yandan medya yaptığ... more Günümüzde medya insan hakları bakımından iki yönlü bir işlev
görmektedir. Bir yandan medya yaptığı haberlerle insan haklarının korunmasını ve kollanmasını yüceltirken bir yandan da kullandığı dille bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde insan haklarını çiğnemektedir. Medyanın bir yandan insan haklarına ilişkin yapmış olduğu haberlerle ateşli bir hak savunuculuğu yaparken, diğer yandan da herhangi bir konuya ilişkin yapmış
olduğu haberlerde insanların en temel haklarını kullandığı dille görmezden
gelişi önemli bir paradoks olarak ortada durmaktadır. “Ötekileştirme” kavramını kısaca kendimizden farklı gördüğümüz kişileri dışlama, yabancılaştırma, düşman haline getirmek olarak tanımlamak mümkündür. Medya özellikle yapmış olduğu haberlerde “öteki” olmayı haber değerini arttıran önemli bir unsur olarak görmektedir. Oysa medya haber değerini arttıran “öteki”yi bazen bir hırsız, bir cinayet zanlısı olarak ön plana çıkarırken “öteki”nin ait olduğu toplumsal grupları açık bir hedef haline getirdiğini çoğu zaman anlayamaz ya da anlamak istemez. Bu açıdan bakıldığında medyada ötekinin sorunlu temsili önemli bir insan hakları ihlali konusu olabilmektedir. Yapılacak olan çalışmada medyanın ötekileştirerek aslında temel insan haklarını nasıl görmezden geldiği ve ötekine uygulanan toplumsal şiddetin ve nefretin nasıl önemli bir aracı haline gelebileceği irdelenecektir. Bu amaçla 2011 yılından bu güne Türkiye’de önemli bir sorun haline gelen “öteki” olarak konumlandırılabilinecek Suriyeli sığınmacıların özellikle gazetelerin polis-adliye ve aktüalite haberlerini kapsayan 3. sayfalarında nasıl temsil edildikleri incelenecektir. Seçilecek yüksek tirajlı ana akım medyaya ait gazetelerin belirli bir zaman diliminde konuya
ilişkin haberlerinde ‘öteki’nin söylemsel olarak nasıl inşa edildiği ortaya
konulurken eleştirel söylem analizi tekniği kullanılacaktır. Çalışma sonunda Suriyeli sığınmacıların medyada üçüncü sayfa haberlerinde sorunlu bir şekilde ötekileştirildikleri, bu ötekileştirme yapılırken de temel insan haklarının ihlal edildiği, ötekiye karşı nefret suçunun işlendiği ve dolayısıyla da medyanın temel insan haklarını suistimal eden bir araç haline geldiği bulgularına ulaşılacağı düşünülmektedir.
Uluslararası Toplum Araştırmaları Dergisi-International Journal of Society Researches, 2017
Öz Günümüz insanının siyasal gündeme ilişkin en önemli enformasyon kaynaklarını kitle iletişim ar... more Öz Günümüz insanının siyasal gündeme ilişkin en önemli enformasyon kaynaklarını kitle iletişim araç-ları oluşturmaktadır. Özellikle siyasal ve sosyal kriz durumlarında kitle iletişim araçları kanaat oluş-turmada hayati bir rol oynamaktadır. Teknoloji ile daha yakın ilişki içerisindeki genç nüfusun günü-müzde haber medyasını takip etme ve siyasal gündemlerini oluşturma noktasında değişim ve dönü-şüm gözlemlenmektedir. Yapılan bu çalışmada eğitimli gençlerin siyasal gündemlerini hangi kay-naklardan takip ederek oluşturdukları, siyasal tutumlarını belirlemede hangi faktörlerin etkili ol-duğu, farklı medyaları ne sıklıkla takip ettikleri ve 15 Temmuz darbe sürecinde medyanın oynadığı rolü nasıl yorumladıkları sorularına cevap bulunmaya çalışılmıştır. Karadeniz Teknik Üniversi-tesi'nde lisans düzeyinde eğitim gören öğrencilerden seçilen örneklem grubuna anket çalışması uy-gulanmıştır. Çalışma sonucunda gençlerin gelenekselden çok internet tabanlı enformasyon kaynak-larından siyasal gündemi takip ettikleri, siyasal tutum geliştirme noktasında ise geleneksel enformas-yon kaynakları ve birincil ilişkilerin geçerli olduğu ortamlara daha bağlı kaldıkları bilgisine ulaşıl-mıştır. Ayrıca gençlerin siyasal gündem konularına yüksek düzeyde ilgi gösterdikleri ve bu konuda kendilerini bilgili saydıkları da saptanmıştır. Üniversiteli gençlerin 15 Temmuz darbe sürecinde de medyanın rolünü önemsediği, fakat bu süreçte medyanın kendilerini yeterince bilgilendirmediğini düşündükleri sonuçlarına da ulaşılmıştır. Anahtar Kelimeler: Siyaset gündemi, medya kullanımı, üniversite gençliği, 15 Temmuz darbe gi-rişimi
HAK-İŞ Uluslararası Emek ve Toplum Dergisi, 2013
Küreselleşme süreci yaklaşık dört yüz yıldır değişerek devam eden ve tüm dünyayı çeşitli derecele... more Küreselleşme süreci yaklaşık dört yüz yıldır değişerek devam eden ve tüm dünyayı çeşitli derecelerde etkisi altına alan bir süreçtir. Her ne kadar eski dönemlerde bu süreç küreselleşme ismiyle ele alınmamışsa da 1980'ler sonrası tüm dünyada yaşanan gelişmeler 'küreselleşme' ismiyle anılmış ve akademik çalışmaların konusu haline gelmiştir. Küreselleşme sürecinin 1980'ler sonrası hızlanıp tüm dünyayı etkiler hale gelmesinde enformasyon teknolojilerinde yaşanan yeniliklerin büyük etkisi olmuştur. Bu yenilikler sayesinde ekonomi piyasaları birbirlerine eklemlenmiş, ulusal devletlerin sınırları görünmez olmuş, iş yaşamından kültüre kadar birçok alanda hegemonik güç olan ABD ve Batı'nın kuralları genel kabul görmüştür. Küreselleşme süreci medya endüstrisini de sahiplik yapısından, çalışma koşullarına kadar tüm açılardan etkilemiş, kitle iletişim araçlarının küresel etkinliğini önemli oranda arttırmıştır. Yapılan bu çalışma küreselleşme sürecinde medyanın nasıl değiştiği ile ilgilendiği kadar Türk medya sektörünün bu süreçten nasıl etkilendiği ile de ilgilenmektedir. Bu amaçla yapılan çalışmada küreselleşme süreci ele alındıktan sonra bu sürecin küresel medya sektörü üzerindeki etkileri incelenmiş, dünyada yaşanan gelişmelere bağlı olarak Türkiye'deki medya sektöründe ve çalışma koşullarında ne gibi değişiklikler olduğu açıklanmaya çalışılmıştır.
African Journal of Business Management, 2011
This study aims to identify the nature of the mission statements of the largest companies in Turk... more This study aims to identify the nature of the mission statements of the largest companies in Turkey and around the world and to analyse these statements in a comparative fashion. To that end the web-based mission statements of companies have been examined according to a content analysis method with three distinct criteria, which are used frequently in the literature. In order to determine whether there is a difference in the nature of the mission statements according to where the companies are located, independent groups t-test has been applied. As a result of this study it has been determined that all the companies utilize relatively qualified mission statements and that there is no significant difference between them.
Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, 2016
İnsanoğlu kendini toplumsal alanda tanımlarken sürekli kendinden farklı olanı göz önünde bulundur... more İnsanoğlu kendini toplumsal alanda tanımlarken sürekli kendinden farklı olanı göz önünde bulundurur. Politik görüş, cinsiyet, inanç ve değerler tanımlanırken kendisi gibi olmayan referans olarak alınır. İşte kendisi gibi olmayanla yani öteki ile olan bu ilişki ötekileştirmeyi de beraberinde getirmektedir. Farklı politik görüşleri, cinsel eğilimleri, inançları olan ya da farklı milletten olan kolayca ötekileştirilir. Ötekileştirme aslında toplumsal iktidarı devam ettirmenin de bir yoludur. Bu açıdan toplumsal ilişkiler içerisinde var olan söylemsel pratikler ötekileştirmenin önemli bir aracı haline gelebilmektedir. Medya toplumda var olan söylemsel pratikleri yeniden üretmekte ve kuvvetlendirmektedir. Yani medya öteki olarak algılananı söylemleri ile sistematik olarak ötekileştirebilmektedir. Hele ki yerel medya söz konusu olduğunda bu mekanizma daha da güçlü çalışabilmektedir. Yapılan bu çalışmada Türkiye'de 2011 yılından bu güne giderek toplumsal, siyasal, kültürel ve ekonomik çatışma konusu haline gelen Suriyeli sığınmacıların yerel gazetelerin haberlerinde kurulan söylemlerle nasıl ötekileştirildiği incelenmiştir. Bu amaçla incelenen gazete haberlerine eleştirel söylem analizi yöntemi uygulanmıştır. Çalışma sonucunda Trabzon yerel gazetelerinde Suriyeli sığınmacıların toplumsal, kültürel ve ekonomik anlamda istenmeyen öteki olarak haber söylemlerinde ötekileştirildiği bulgusuna ulaşılmıştır.
Selçuk İletişim, 2009
Karikatür sanatsal bir çalışma olmanın dışında düşünce ve duyguları geniş kitlelere ulaştıran öne... more Karikatür sanatsal bir çalışma olmanın dışında düşünce ve duyguları geniş kitlelere ulaştıran önemli bir kitle iletişim aracıdır aynı zamanda. Bu özelliği karikatür sanatını her zaman önemli kılmış, yazılı basının önemli bir silahı haline getirmiştir. Siyasal karikatür politik gündemin oluş-masında önemli bir etkendir. Karikatürün bu önemli özelliğinden hareketle yapılan çalışmada karikatür sanatının dünyada ve Türkiye'de kısa bir tarihçesi ortaya konulmuştur. Yine karikatür sanatının önemli bir dalı olan siyasal karikatürün ne olduğu siyaset-karikatür ilişkisi içerisinde irdelenmiştir. Karikatürlerin okuyucuya ilettikleri mesajların anlaşılabilmesi için çeşitli çözümle-me yöntemleri kullanmak mümkündür. Bu çalışmada karikatürlerin gözüken anlamlarının yanında daha başka anlamlar taşıyabileceği düşüncesinden hareketle göstergebilimsel (semiotic) çözüm-leme yöntemi kullanılmıştır. Çalışma içerisinde bu yöntemden faydalanılarak yakın dönem Türk siyasetinde çalkantılı bir döneme işaret eden son Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk tur oylaması ile ilgili basında yer alan siyasi karikatürler çözümlenmiştir. Sonuçta siyasi karikatürlerin bir dilinin ve söyleminin olduğu, bir takım düşüncelerin geniş kitlelere ulaşmasında önemli bir rol oynadığı saptanmıştır. Anahtar sözcükler: Mizah, karikatür, siyaset, siyasal karikatür, göstergebilim, Cumhurbaşkanlığı seçimi.
EGE ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ Gazetecilik Anabilim Dalı Doktoraz Tezi, 2011
Yapılan çalışma dört bölüm içerisinde kurgulanmıştır. Çalışmanın ilk bölümü dış politikada karar ... more Yapılan çalışma dört bölüm içerisinde kurgulanmıştır. Çalışmanın ilk bölümü dış politikada karar alma üzerine odaklanmıştır. Bu bölümde ilk olarak dış politikada karar alma kavramı üzerinde durulmuş, dış politika teorisi açısından karar almanın nasıl açıklandığı ifade edilmiştir. Daha sonra karar almanın nasıl gerçekleştiği üzerine eğilen karar alma modelleri ve teorileri anlatılmıştır. Burada karar alma modelleri ‘rasyonel
karar alma modelleri’ ve ‘bilişsel karar alma modelleri’ başlıkları altında incelenmiştir.
Rasyonel karar alma modelleri ise kendi içinde ‘rasyonel aktör modeli’, ‘bürokratikpolitik model’ ve ‘örgütsel süreç modeli’ olmak üzere üç yaklaşım çerçevesine ele alınmıştır. Dış politikada karar almayı bilişsel süreçlerle açıklayan yaklaşım çerçevesinde karar almanın bilişsel süreçleri ‘polihöristik karar modeli’, ‘oyun teorisi’, ‘sibernetik karar modeli’, ‘beklenilen fayda teorisi’ ve ‘beklenti teorisi’ gibi teori ve modellerle açıklanmıştır. Birinci bölüm kapsamında çalışmada karar alma sürecini
hangi unsurların belirlediği de açıklanmıştır. Karar alma sürecini belirleyen unsurlar uluslar arası ilişkiler teorisinden hareketle ‘karar alıcıya ilişkin özellikler’, ‘dışsal çevre’ ve ‘içsel çevre’ unsurları yardımıyla irdelenmiştir. Birinci bölümün sonunda ise çalışmanın incelediği örnek olaydan hareketle Türk dış politikasında karar almanın formel olarak nasıl işlediği ele alınmıştır.
Şiddet ve Sosyal Travma, 2018
Suriye’de 2011 yılından başlayan iç savaştan kaçan milyonlarca insan komşu ülke Türkiye’ye sığınm... more Suriye’de 2011 yılından başlayan iç savaştan kaçan milyonlarca insan komşu ülke Türkiye’ye sığınmıştır. Sığınmacılar kentlerin daha çok çöküntü bölgelerinde yaşamakta olup, gündelik hayat içinde yaşadıkları sorunlar nedeniyle haber konusu olmaktadırlar. Gazetelerin polis-adliye haberlerinde sığınmacılar hem mağdur hem de fail olarak çerçevelenmektedir. Çerçeveleme çalışmaları medyanın güçlü etkileri olduğu tezinden hareket eder. Ayrıca sunulan haberlerde okuyucu/izleyici/dinleyici için belirli bir bakış açısının inşa edildiği ön kabulü üzerine oturur. Yapılmış olan bu çalışmada da önemli bir toplumsal sorun olan şiddetin Suriyeli sığınmacılara ilişkin haberlerde nasıl çerçevelendiği araştırılmıştır. 2017 yılında yayınlanan Hürriyet, Sabah ve Sözcü gazetelerinin üçüncü sayfalarında Suriyeli sığınmacılara ilişkin şiddet haberleri araştırma örneklemini oluşturmuştur. Haberlere uygulanan çerçeveleme analizi sonucunda haberlerin genellikle sorumluluk çerçeveleri ile okuyucuya sunulduğu bilgisine ulaşılmıştır. Söz konusu haberlerde insani ilgi ve ahlaki bakış açısı da şiddetin sunulmasında en çok kullanılan çerçeveleme stratejileri olmuştur.