Yasin Yıldız - Academia.edu (original) (raw)

Papers by Yasin Yıldız

Research paper thumbnail of Evaluation of knowledge levels of primary education about child neglect and abuse

Van Medical Journal, 2017

Çocuk ihmali; bir çocuğun sağlık, eğitim, beslenme, barınma, duygusal gelişim gibi farklı alanlar... more Çocuk ihmali; bir çocuğun sağlık, eğitim, beslenme, barınma, duygusal gelişim gibi farklı alanlardaki gereksinimlerinin sağlanmasında oluşan yetersizlik durumudur. İstismar ise çocuklara bakıp gözetmek ve eğitmekle görevli olan kişiler ya da yabancılar tarafından, beden ve/veya psikolojik sağlıklarına zarar verecek, sosyal gelişimlerini engelleyecek biçimde uygulanan tüm fiziksel, duygusal ya da cinsel tutumları olarak tanımlanmaktadır. Bu çalışmada amacımız; çocukların ailesinden sonra en fazla birlikte zaman geçirdikleri öğretmenlerin çocuk istismarı ve ihmali açısından farkındalıklarını ve bilgi düzeylerini artırmaktır. Yöntem: Çalışmamız 129 öğretmenin katılımı ile gerçekleştirilmiştir. Öğretmenlerden imzalı onay alındıktan sonra anket uygulanmış sonrasında çocuk ihmali ve istismarı hakkında bilgilendirme yapılmış ve eğitim sonrası anket tekrarlanmıştır. Bulgular: Çalışmamıza katılan 129 öğretmenin 70'i erkek 59'u bayan olup yaş ortalaması 32,6±7,9 (22-64) yıl olarak bulunmuş, mesleki tecrübelerine bakıldığında ortalama 8,2±7,4 (1-37) yıldır öğretmenlik yaptıkları gözlenmiştir. 129 katılımcıdan alınan anketin sonuçları değerlendirildiğinde; eğitim öncesi ortalama puan 58,4± 4,9 (48-69) iken eğitim sonrasında ortalama puan 65,9± 6,4 (50-80) ve istatistik olarak anlamlı bulunmuştur (p<0,001). Sonuç: Öğretmenler, çocuk istismar ve ihmali durumlarında çocuğa uygun yaklaşım ve tutumlar konusunda ve yasal sorumluluk veya zorunluluklar konularında bilinçlendirilmelidir. Öğretmenlere bu konu ile ilgili düzenli olarak seminer, sempozyum ve konferanslar düzenlenmelidir. Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik öğretmenlerinin okullarda daha aktif ve etkin çalışmaları sağlanmalıdır. Çocuklar için cinsel eğitimin önemi vurgulanmalı ve okul müfredat programları içine yerleştirilmelidir. Okullarda verilecek cinsel eğitim programları; sağlıklı cinsel gelişim bilgisi vermeyi ve çocukların kendilerini cinsel istismardan koruma yollarını öğretmeyi hedefleyen nitelik ve içerikte olmalıdır.

Research paper thumbnail of Health Service Delivery Quality and Patient Satisfaction in Pediatric Emergency Department

Turkish Journal of Pediatric Emergency and Intensive Care Medicine, 2021

Pediatric emergency care units serve continuous labor to a large group of patients with variable ... more Pediatric emergency care units serve continuous labor to a large group of patients with variable complaints. Waiting time is the period from the admission to discharge of a patient and is one of the main determinants of patient satisfaction. We aimed to measure satisfaction levels of the patients and the factors influencing it with particular attention to waiting time. Methods: We conducted the study in a level 3 pediatric emergency care unit of Rize Governmental University Hospital. We measured the period from the admission to physical examination, laboratory and radiological investigation, emergency medication, prescription, and discharge. At the end of discharge, we measured the level of satisfaction with Likert scale questions. Results: From 2.041 patients admitted to the pediatric emergency care between 4 th and 10 th of March 2019, we surveyed 662 patients. The mean age was 76.2±63.5 (0-204) months with a female to male ratio of 320/342. Three hundred seventy patients (55.7%) were classified as green, 289 (43.9%) as yellow and 3 (0.4%) as red. The mean waiting time of all patients was 8.9±11.6 (0-94) minutes. Doctors' level of paying attention to the patient was the highestrated parameter in the questionnaire whereas waiting time was the lowest.

Research paper thumbnail of Levels of Knowledge and Training on-Common Psychiatric Disorders in Primary School Teachers

Medical Journal of Western Black Sea, 2019

Psikiyatrik problemleri olan öğrencilerde erken dönemde tanı sağlanması, tedavinin erken planlanm... more Psikiyatrik problemleri olan öğrencilerde erken dönemde tanı sağlanması, tedavinin erken planlanması ve ruh sağlığının korunması için programların uygulanabilmesi oldukça önemlidir. Klinisyenler, okullarda öğretmenlerle çocuk ve ergenlerin ruh sağlığını geliştirmek için uzun zamandır birlikte çalışmaktadırlar. Okullar, çocukların ve ergenlerin zamanlarının çoğunu bir grup olarak geçirdikleri yerlerdir. Bu nedenle, okullar ruh sağlığı hizmetlerinin sağlanmasında oldukça uygun ortamlardır. Bu çalışmanın amacı, öğretmenlerin Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) ve diğer bozukluklarla ilgili bilgi düzeylerini belirlemek, sınıf içi uygun yaklaşımlarla ilgili bilgi düzeylerini araştırmak ve öğretmenlerin eğitimlerinin bu hastalıkların tedavisindeki yerini tartışmaktır. Gereç ve Yöntemler: Öğretmenlerden bilgilendirilmiş onam alındıktan sonra bir anket uygulandı. Daha sonra öğretmenler çocuklarda sık karşılaşılan psikiyatrik problemlerle ilgili Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı tarafından bilgilendirildiler. Son olarak, anket yeniden uygulandı. Bulgular: Anket sorularında başarı oranlarını belirlemek amacıyla; sorular 1 puan ile derecelendirilmiş ve katılımcılardan alınan anketin sonuçları değerlendirildiğinde; eğitim öncesi ortalama puan 11,4± 4,9 (8-16) iken eğitim sonrasında ortalama puan 15,9± 4,4 (10-20) ve istatistik olarak anlamlı bulunmuştur (p=0,02). Sonuç: Öğretmenler hem okulda çocuklarla birlikte fazla vakit geçirmeleri, hem diğer çocuklarla kıyas yapabilmeleri hem de tedavi sürecinde destek olmaları açısından önemli bir role sahiptirler. Öğretmenlerin bu konuda bilgi düzeylerinin artırılması oldukça önem arz etmektedir.

Research paper thumbnail of Çocuklarda Kronik Öksürüğün Nedenlerinin Incelenmesi

Cukurova Medical Journal (Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi), 2017

The aim of this study was to evaluate the etiology and underlying risk factors of chornic cough i... more The aim of this study was to evaluate the etiology and underlying risk factors of chornic cough in children. Material and Methods: The study group included 90 patients aged between 6-17 selected from individuals who presented with cough persisting for four weeks and 30 further patients as the control group. For chronic cough approach to guide the 2006 American College of Chest Physicians guidelines was modeled. Results: The prevalence of night cough was 47.8%, atopy in the family was 67.8%, exposure to smoke was 50% in this sample. Also there were significant risk factor such as exercise and seasonal variations. Asthma is the most commonly observed in 27 patients (30%) All patients received at least one antibiotic treatment and second frequently ratio to 67.4% were found to use antitussive drugs. Conclusion: The patients who was admitted with chronic cough should be questioned in history for exposure to smoke, nutrition, atopy in the family and postnasal drip, the length of expiration, wheezing like symptoms should be examined in physical examination. Thus, by preventing the delay in the diagnosis of patients with stage the rates of unnecessary diagnostic procedures will be reduced. Also we would be able to prevent the excessive use of drugs. Amaç: Bu çalışmanın amacı; çocuklarda kronik öksürükte altta yatan hastalıklar ve sıklıklarının tespit edilmesi ayrıca risk faktörlerinin belirlenmesidir.. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya, dört haftadan uzun süren öksürük şikayeti ile başvuran 6-17 yaş arası 90 olgu alındı. Kontrol grubu olarak aynı yaş grubunda 30 hasta seçildi. Kronik öksürüğe yaklaşım için 2006 Amerikan Göğüs Uzmanları Derneği kılavuzu örnek alındı. Bulgular: Olguların %478'inde öksürüğün gece olduğu, % 67,8'inde ailede atopi varlığı olduğu, %50'sinde sigara maruziyeti gözlendi. Ayrıca egzersiz ile öksürük artışı, öksürüğün mevsimsel değişimi gibi risk faktörleri hasta grubunda anlamlı olarak farklı bulundu. En sık tanı 27 olgu ile (%30) astım gözlendi. Tüm olguların en az bir kez antibiyotik tedavisi aldıkları ve ikinci sıklıkla % 67.4 oranla antitusif ilaç kullandıkları tespit edildi. Sonuç: Kronik öksürük ile başvuran hastalarda öyküde sigara maruziyeti, atopi sorgulanmalı, fizik muayenede postnazal akıntı, ekspiryum uzunluğu, hışıltı gibi bulgular incelenmelidir. Böylece hastalarda gereksiz ilaç kullanımı, gereksiz tanı yöntemlerinin kullanımı ve vakit kaybetmelerinin önüne geçilebilecektir.

Research paper thumbnail of Di̇yafragma Evantrasyonu Ve Torasi̇k Ektopi̇k Böbrek Bi̇rli̇kteli̇ği̇

Research paper thumbnail of Coexistence of Diaphragm Eventration and Thoracic Ectopic Kidney

Hong Kong Journal of Paediatrics

Diaphragm eventration is partial or complete elevation of the diaphragm as a result of failure of... more Diaphragm eventration is partial or complete elevation of the diaphragm as a result of failure of muscular development. While diaphragm eventration has no symptoms in some cases, it may also cause life threatening problems. Thoracic ectopic kidney is a rare anomaly and usually does not produce symptoms. A 4-month-old male patient who has diaphragm eventration with left ectopic thoracic kidney was described in this case report.

Research paper thumbnail of The Use of Complementary and Alternative Medicine in Children Followed by Asthma Diagnosis and Attitudes of Families

Ankara Medical Journal, 2021

Öz Amaç: Astım, yaşam kalitesini etkileyen, hava yolu aşırı duyarlılığıyla ilişkili kronik hava y... more Öz Amaç: Astım, yaşam kalitesini etkileyen, hava yolu aşırı duyarlılığıyla ilişkili kronik hava yolu inflamasyonu ile karakterize bir hastalıktır. Astım tedavisinde dünya genelinde kabul görmüş tedavi kılavuzları olmasına rağmen çoğu hasta, hem tedavi sırasında yaşanan sıkıntılar ve yan etki korkuları hem de uzun süreli ilaç kullanma gibi nedenlere bağlı olarak Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp (TAT) yöntemlerini tercih edebilmektedir. Bu çalışmada astım tanısı ile takip edilen çocuklarda tamamlayıcı alternatif tıp kullanımının ve ailelerin tutumlarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Materyal ve Metot: Tanımlayıcı nitelikteki araştırma 3-17 yaş arasındaki astım tanılı çocuklarda gerçekleştirilmiştir. Hasta yakınlarına, kullandıkları TAT yöntemlerini belirlemek amacıyla anket formu uygulanmıştır. Ailelerinin tutumlarını tespit edebilmek için Bütüncül Tamamlayıcı ve Alternatif Tıbba Karşı Tutum Ölçeği uygulanmıştır. Bulgular: Aileler tarafından TAT yöntemlerinin en sık "Hastalık ile savaşmak için mümkün olan her şeyi yapmak" (%46,46) amaçlı tercih edildiği ve bu bilgiyi "aile üyeleri/ arkadaş/komşu/yakınların" önerisi (%56,30) ile uyguladıkları belirlendi. TAT yöntemlerini %66,53 oranında 1-6 ay arasında kullandıkları ve bu yöntemin kullanımının %53,94 oranında tedavide başarı sağladığını düşündükleri bulundu. Medikal tedaviden memnuniyetsizlik ve ümitsizlik yaşayan ailelerin ortanca 25 (20-39) puan ile tamamlayıcı ve alternatif tıbba karşı pozitif tutumlarının arttığı ve istatistiksel olarak anlamlı olduğu belirlendi (p=0,035). Sonuç: Çocuklarında astım hastalığı olan ailelerin TAT kullanım oranlarının yüksek olduğu ve TAT kullanımına yönelik pozitif tutum sergiledikleri bulunmuştur. Giderek artan oranlarda TAT kullanımı, sağlık çalışanlarının da bu konuda bilgi sahibi olma ihtiyacını ortaya koymaktadır.

Research paper thumbnail of Evaluation of knowledge levels of primary education about child neglect and abuse

Van Medical Journal, 2017

Çocuk ihmali; bir çocuğun sağlık, eğitim, beslenme, barınma, duygusal gelişim gibi farklı alanlar... more Çocuk ihmali; bir çocuğun sağlık, eğitim, beslenme, barınma, duygusal gelişim gibi farklı alanlardaki gereksinimlerinin sağlanmasında oluşan yetersizlik durumudur. İstismar ise çocuklara bakıp gözetmek ve eğitmekle görevli olan kişiler ya da yabancılar tarafından, beden ve/veya psikolojik sağlıklarına zarar verecek, sosyal gelişimlerini engelleyecek biçimde uygulanan tüm fiziksel, duygusal ya da cinsel tutumları olarak tanımlanmaktadır. Bu çalışmada amacımız; çocukların ailesinden sonra en fazla birlikte zaman geçirdikleri öğretmenlerin çocuk istismarı ve ihmali açısından farkındalıklarını ve bilgi düzeylerini artırmaktır. Yöntem: Çalışmamız 129 öğretmenin katılımı ile gerçekleştirilmiştir. Öğretmenlerden imzalı onay alındıktan sonra anket uygulanmış sonrasında çocuk ihmali ve istismarı hakkında bilgilendirme yapılmış ve eğitim sonrası anket tekrarlanmıştır. Bulgular: Çalışmamıza katılan 129 öğretmenin 70'i erkek 59'u bayan olup yaş ortalaması 32,6±7,9 (22-64) yıl olarak bulunmuş, mesleki tecrübelerine bakıldığında ortalama 8,2±7,4 (1-37) yıldır öğretmenlik yaptıkları gözlenmiştir. 129 katılımcıdan alınan anketin sonuçları değerlendirildiğinde; eğitim öncesi ortalama puan 58,4± 4,9 (48-69) iken eğitim sonrasında ortalama puan 65,9± 6,4 (50-80) ve istatistik olarak anlamlı bulunmuştur (p<0,001). Sonuç: Öğretmenler, çocuk istismar ve ihmali durumlarında çocuğa uygun yaklaşım ve tutumlar konusunda ve yasal sorumluluk veya zorunluluklar konularında bilinçlendirilmelidir. Öğretmenlere bu konu ile ilgili düzenli olarak seminer, sempozyum ve konferanslar düzenlenmelidir. Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik öğretmenlerinin okullarda daha aktif ve etkin çalışmaları sağlanmalıdır. Çocuklar için cinsel eğitimin önemi vurgulanmalı ve okul müfredat programları içine yerleştirilmelidir. Okullarda verilecek cinsel eğitim programları; sağlıklı cinsel gelişim bilgisi vermeyi ve çocukların kendilerini cinsel istismardan koruma yollarını öğretmeyi hedefleyen nitelik ve içerikte olmalıdır.

Research paper thumbnail of Health Service Delivery Quality and Patient Satisfaction in Pediatric Emergency Department

Turkish Journal of Pediatric Emergency and Intensive Care Medicine, 2021

Pediatric emergency care units serve continuous labor to a large group of patients with variable ... more Pediatric emergency care units serve continuous labor to a large group of patients with variable complaints. Waiting time is the period from the admission to discharge of a patient and is one of the main determinants of patient satisfaction. We aimed to measure satisfaction levels of the patients and the factors influencing it with particular attention to waiting time. Methods: We conducted the study in a level 3 pediatric emergency care unit of Rize Governmental University Hospital. We measured the period from the admission to physical examination, laboratory and radiological investigation, emergency medication, prescription, and discharge. At the end of discharge, we measured the level of satisfaction with Likert scale questions. Results: From 2.041 patients admitted to the pediatric emergency care between 4 th and 10 th of March 2019, we surveyed 662 patients. The mean age was 76.2±63.5 (0-204) months with a female to male ratio of 320/342. Three hundred seventy patients (55.7%) were classified as green, 289 (43.9%) as yellow and 3 (0.4%) as red. The mean waiting time of all patients was 8.9±11.6 (0-94) minutes. Doctors' level of paying attention to the patient was the highestrated parameter in the questionnaire whereas waiting time was the lowest.

Research paper thumbnail of Levels of Knowledge and Training on-Common Psychiatric Disorders in Primary School Teachers

Medical Journal of Western Black Sea, 2019

Psikiyatrik problemleri olan öğrencilerde erken dönemde tanı sağlanması, tedavinin erken planlanm... more Psikiyatrik problemleri olan öğrencilerde erken dönemde tanı sağlanması, tedavinin erken planlanması ve ruh sağlığının korunması için programların uygulanabilmesi oldukça önemlidir. Klinisyenler, okullarda öğretmenlerle çocuk ve ergenlerin ruh sağlığını geliştirmek için uzun zamandır birlikte çalışmaktadırlar. Okullar, çocukların ve ergenlerin zamanlarının çoğunu bir grup olarak geçirdikleri yerlerdir. Bu nedenle, okullar ruh sağlığı hizmetlerinin sağlanmasında oldukça uygun ortamlardır. Bu çalışmanın amacı, öğretmenlerin Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) ve diğer bozukluklarla ilgili bilgi düzeylerini belirlemek, sınıf içi uygun yaklaşımlarla ilgili bilgi düzeylerini araştırmak ve öğretmenlerin eğitimlerinin bu hastalıkların tedavisindeki yerini tartışmaktır. Gereç ve Yöntemler: Öğretmenlerden bilgilendirilmiş onam alındıktan sonra bir anket uygulandı. Daha sonra öğretmenler çocuklarda sık karşılaşılan psikiyatrik problemlerle ilgili Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı tarafından bilgilendirildiler. Son olarak, anket yeniden uygulandı. Bulgular: Anket sorularında başarı oranlarını belirlemek amacıyla; sorular 1 puan ile derecelendirilmiş ve katılımcılardan alınan anketin sonuçları değerlendirildiğinde; eğitim öncesi ortalama puan 11,4± 4,9 (8-16) iken eğitim sonrasında ortalama puan 15,9± 4,4 (10-20) ve istatistik olarak anlamlı bulunmuştur (p=0,02). Sonuç: Öğretmenler hem okulda çocuklarla birlikte fazla vakit geçirmeleri, hem diğer çocuklarla kıyas yapabilmeleri hem de tedavi sürecinde destek olmaları açısından önemli bir role sahiptirler. Öğretmenlerin bu konuda bilgi düzeylerinin artırılması oldukça önem arz etmektedir.

Research paper thumbnail of Çocuklarda Kronik Öksürüğün Nedenlerinin Incelenmesi

Cukurova Medical Journal (Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi), 2017

The aim of this study was to evaluate the etiology and underlying risk factors of chornic cough i... more The aim of this study was to evaluate the etiology and underlying risk factors of chornic cough in children. Material and Methods: The study group included 90 patients aged between 6-17 selected from individuals who presented with cough persisting for four weeks and 30 further patients as the control group. For chronic cough approach to guide the 2006 American College of Chest Physicians guidelines was modeled. Results: The prevalence of night cough was 47.8%, atopy in the family was 67.8%, exposure to smoke was 50% in this sample. Also there were significant risk factor such as exercise and seasonal variations. Asthma is the most commonly observed in 27 patients (30%) All patients received at least one antibiotic treatment and second frequently ratio to 67.4% were found to use antitussive drugs. Conclusion: The patients who was admitted with chronic cough should be questioned in history for exposure to smoke, nutrition, atopy in the family and postnasal drip, the length of expiration, wheezing like symptoms should be examined in physical examination. Thus, by preventing the delay in the diagnosis of patients with stage the rates of unnecessary diagnostic procedures will be reduced. Also we would be able to prevent the excessive use of drugs. Amaç: Bu çalışmanın amacı; çocuklarda kronik öksürükte altta yatan hastalıklar ve sıklıklarının tespit edilmesi ayrıca risk faktörlerinin belirlenmesidir.. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya, dört haftadan uzun süren öksürük şikayeti ile başvuran 6-17 yaş arası 90 olgu alındı. Kontrol grubu olarak aynı yaş grubunda 30 hasta seçildi. Kronik öksürüğe yaklaşım için 2006 Amerikan Göğüs Uzmanları Derneği kılavuzu örnek alındı. Bulgular: Olguların %478'inde öksürüğün gece olduğu, % 67,8'inde ailede atopi varlığı olduğu, %50'sinde sigara maruziyeti gözlendi. Ayrıca egzersiz ile öksürük artışı, öksürüğün mevsimsel değişimi gibi risk faktörleri hasta grubunda anlamlı olarak farklı bulundu. En sık tanı 27 olgu ile (%30) astım gözlendi. Tüm olguların en az bir kez antibiyotik tedavisi aldıkları ve ikinci sıklıkla % 67.4 oranla antitusif ilaç kullandıkları tespit edildi. Sonuç: Kronik öksürük ile başvuran hastalarda öyküde sigara maruziyeti, atopi sorgulanmalı, fizik muayenede postnazal akıntı, ekspiryum uzunluğu, hışıltı gibi bulgular incelenmelidir. Böylece hastalarda gereksiz ilaç kullanımı, gereksiz tanı yöntemlerinin kullanımı ve vakit kaybetmelerinin önüne geçilebilecektir.

Research paper thumbnail of Di̇yafragma Evantrasyonu Ve Torasi̇k Ektopi̇k Böbrek Bi̇rli̇kteli̇ği̇

Research paper thumbnail of Coexistence of Diaphragm Eventration and Thoracic Ectopic Kidney

Hong Kong Journal of Paediatrics

Diaphragm eventration is partial or complete elevation of the diaphragm as a result of failure of... more Diaphragm eventration is partial or complete elevation of the diaphragm as a result of failure of muscular development. While diaphragm eventration has no symptoms in some cases, it may also cause life threatening problems. Thoracic ectopic kidney is a rare anomaly and usually does not produce symptoms. A 4-month-old male patient who has diaphragm eventration with left ectopic thoracic kidney was described in this case report.

Research paper thumbnail of The Use of Complementary and Alternative Medicine in Children Followed by Asthma Diagnosis and Attitudes of Families

Ankara Medical Journal, 2021

Öz Amaç: Astım, yaşam kalitesini etkileyen, hava yolu aşırı duyarlılığıyla ilişkili kronik hava y... more Öz Amaç: Astım, yaşam kalitesini etkileyen, hava yolu aşırı duyarlılığıyla ilişkili kronik hava yolu inflamasyonu ile karakterize bir hastalıktır. Astım tedavisinde dünya genelinde kabul görmüş tedavi kılavuzları olmasına rağmen çoğu hasta, hem tedavi sırasında yaşanan sıkıntılar ve yan etki korkuları hem de uzun süreli ilaç kullanma gibi nedenlere bağlı olarak Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp (TAT) yöntemlerini tercih edebilmektedir. Bu çalışmada astım tanısı ile takip edilen çocuklarda tamamlayıcı alternatif tıp kullanımının ve ailelerin tutumlarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Materyal ve Metot: Tanımlayıcı nitelikteki araştırma 3-17 yaş arasındaki astım tanılı çocuklarda gerçekleştirilmiştir. Hasta yakınlarına, kullandıkları TAT yöntemlerini belirlemek amacıyla anket formu uygulanmıştır. Ailelerinin tutumlarını tespit edebilmek için Bütüncül Tamamlayıcı ve Alternatif Tıbba Karşı Tutum Ölçeği uygulanmıştır. Bulgular: Aileler tarafından TAT yöntemlerinin en sık "Hastalık ile savaşmak için mümkün olan her şeyi yapmak" (%46,46) amaçlı tercih edildiği ve bu bilgiyi "aile üyeleri/ arkadaş/komşu/yakınların" önerisi (%56,30) ile uyguladıkları belirlendi. TAT yöntemlerini %66,53 oranında 1-6 ay arasında kullandıkları ve bu yöntemin kullanımının %53,94 oranında tedavide başarı sağladığını düşündükleri bulundu. Medikal tedaviden memnuniyetsizlik ve ümitsizlik yaşayan ailelerin ortanca 25 (20-39) puan ile tamamlayıcı ve alternatif tıbba karşı pozitif tutumlarının arttığı ve istatistiksel olarak anlamlı olduğu belirlendi (p=0,035). Sonuç: Çocuklarında astım hastalığı olan ailelerin TAT kullanım oranlarının yüksek olduğu ve TAT kullanımına yönelik pozitif tutum sergiledikleri bulunmuştur. Giderek artan oranlarda TAT kullanımı, sağlık çalışanlarının da bu konuda bilgi sahibi olma ihtiyacını ortaya koymaktadır.