Yunus Yeniçeri - Academia.edu (original) (raw)
Papers by Yunus Yeniçeri
International Journal of Social Sciences and Education Research, 2020
Özet Tarih boyunca savaşlara, salgın hastalıklara, ekonomik sıkıntılara, doğal afetlere şahit ola... more Özet
Tarih boyunca savaşlara, salgın hastalıklara, ekonomik sıkıntılara, doğal afetlere şahit olan insanoğlu, bu olumsuz koşullara karşı çözüm yolu olarak gördüğü göç olgusunu tercih etmek zorunda kalmıştır. Bireysel ve toplumsal olarak refah içinde yaşama arzusunu karşılamak adına göç eden toplumlar göçün sosyokültürel etkilerinin yanında ekonomik sıkıntılarını da yaşamış ve göç ettiği ülke toplumlarına da bunu psikolojik olarak hissettirmiştir. Geçmiş yıllarda ekonomik kaygılar nedeniyle tercih edilen göç, günümüzde savaş bölgelerinden kaçan milyonlarca insanın ülkemizde mülteci durumunda yaşamasına neden olmuştur. Milyonlarca mültecinin yaşadığı bir toplumda edebi metinlerin bundan etkilenmemesi ve bunu konu edinmemesi düşünülemez. Bu incelemede ise Gülsevin Kıral’ın Umut Sokağı Çocuklarında yer alan göç olgusu ve mülteci sorunu tematik inceleme tekniği doğrultusunda incelenmiş ve ifade edilen değerler ile mülteci durumunda olan çocukların çekmiş olduğu sıkıntılar karşılaştırılmıştır.
ÖZET Çizgi filmler, günümüzde çocukların eğlenerek vakit geçirdiği bir olgu durumuna gelmiştir. ... more ÖZET
Çizgi filmler, günümüzde çocukların eğlenerek vakit geçirdiği bir olgu durumuna gelmiştir. Bu nedenle çizgi filmler günümüzde sadece bir eğlence aracı olarak kullanılmamakta; bir toplumun kültürel, tarihi ve sosyolojik değerlerinin aktarımında bir araç görevi üstlenmektedir. Yazınsal metinlerin yeterince kullanılamaması ve görsel ögelere nazaran etkinlik eşiğinin düşük olması çizgi filmlere olan bakış açısını bu yönde değiştirmiştir. Bu çalışmada ise İstanbul Muhafızları örneğinden hareketle çizgi filmlerde genel anlamda öğreticilik, özel anlamda ise tarihi bilgilerin öğretilmesi araştırma konusu olarak seçilmiştir. Nitel özellikteki bu araştırma, TRT ÇOCUK kanalında yayınlanan " İstanbul Muhafızları " adlı çizgi filmin ilk 10 bölümü araştırma kapsamı olarak seçilmiş, veri toplamada belgesel tarama, veri analizinde ise içerik analizi kullanılmıştır. Çocuğa görelik ilkesinin anlaşılması adına Gültepe İmam Hatip Ortaokulunda 6. Sınıfa gitmekte olan 100 öğrenciye, çizgi filmin ilk 10 bölümü izletilmiş ve hazırlanan sorulara verilen cevaplar bulguların doğru yorumlanmasında yardımcı olmuştur.
Özet Tarih boyunca savaşlara, salgın hastalıklara, ekonomik sıkıntılara, doğal afetlere şahit ol... more Özet
Tarih boyunca savaşlara, salgın hastalıklara, ekonomik sıkıntılara, doğal afetlere şahit olan insanoğlu, bu olumsuz koşullara karşı çözüm yolu olarak gördüğü göç olgusunu tercih etmek zorunda kalmıştır. Bireysel ve toplumsal olarak refah içinde yaşama arzusunu karşılamak adına göç eden toplumlar göçün sosyokültürel etkilerinin yanında ekonomik sıkıntılarını da yaşamış ve göç ettiği ülke toplumlarına da bunu psikolojik olarak hissettirmiştir. Geçmiş yıllarda ekonomik kaygılar nedeniyle tercih edilen göç, günümüzde savaş bölgelerinden kaçan milyonlarca insanın ülkemizde mülteci durumunda yaşamasına neden olmuştur. Milyonlarca mültecinin yaşadığı bir toplumda edebi metinlerin bundan etkilenmemesi ve göçü konu edinmemesi düşünülemez. Bu incelemede ise ülkemizde MEB tarafından hâlihazırda okutulan 5, 6, 7 ve 8. sınıf Türkçe ders kitaplarında yer alan göç olgusu tematik inceleme tekniği doğrultusunda incelenmiş ve ifade edilen değerler analiz edilmeye çalışılmıştır. Bu çalışma neticesinde varılan değerler, değerlerin işlenişi ve bu değerlere karşı olması gereken duyarlılık aktarılmış ve ders kitaplarında göç olgusunun bulunması gereken yeri tavsiye edilmiştir.
The Migration Phenomenon In 5, 6, 7, and 8. Classes Turkish Books Summary
Throughout the history, mankind who witnessed wars, epidemic diseases, economic problems, natural disasters has been forced to choose migration phenomenon seen as a remedy against these adverse conditions. So as to meet the desire of living in prosperity individually and socially, migrating communities have faced economic problems besides the socio-cultural impact and they made them feel this psychologically too. Migration which was preferred because of economic concerns in the past years, has caused millions of people escaping from the war zones to live as a refugees in our country nowadays. In a community where a great many refugees live, it is really hard to think the literary texts' of that society not to be affected from this situation and taken the matter in these texts. In 5,6,7 and 8 Turkish books the migration phenomenon has been examined with the help of thematic analysis technique and the expressed values have been tried to analyze. As a result of this study; obtained values, the processing values, the sensitivity to the values have been expressed and it has been recommended the place of migration phenomenon where it should be in the textbooks.
Giriş ,
Edebi metinler insanoğlunun yaşamından bağımsız kurgulanamaz. Savaş, göç, salgın hastalıklar, popülarite, siyaset gibi kavramlar insanoğlunun yaşamında önemli bir yer tutmaktadır. İnsanoğlunun kaderini oluşturan bu gerçekleri edebi metinler idealize edilmiş bir bakış açısı ile yansıtmakta ve insanoğluna adeta yol gösterici bir rol oynamaktadır. Çocuk edebiyatında kurgulanan edebi metinler de bu gerçekten bağımsız değillerdir. Dönemin olgularından hareketle beslenen çocuk edebiyatı metinleri çocukların yaş seviyelerine uygun bir dil anlayışıyla çocuklara rehberlik etmektedir. Bu çalışmada ise son yüzyılın en büyük olgusu olan göç ele alınmış ve göç kavramının çocuk edebiyatının en önemli metinleri olan ders kitaplarındaki yeri araştırma konusu olarak seçilmiştir. Ülkemizin milyonlarca mülteciyi barındırdığı gerçeğinden hareketle, bu çalışmanın önemi ders kitaplarındaki göç olgusunun ortaya çıkması bakımından çok önemlidir.
Özet Bir milletin bilgi, duygu ve düşünce birikiminin, kültürel özelliklerinin bir göstergesi ol... more Özet
Bir milletin bilgi, duygu ve düşünce birikiminin, kültürel özelliklerinin bir göstergesi olan dil, insanoğlunun en önemli iletişim aracıdır. Kültürel etkileşim ve değişim ile doğru orantılı olan dil canlıdır ve sürekli gelişim içindedir. İçinde bulunduğu toplumun yaşam tarzındaki değişimler kullanılan dile yeni kelime ve kavramlar eklemektedir. Son yıllardaki gelişmelerle maliyeti azalan teknolojik aletler her evin vazgeçilmezi durumuna gelmiştir. Genel Ağ ortamında kullanılmaya başlanan sosyal ağlar da bu vazgeçilmezin en önemli ayağını oluşturmaktadır. Sosyal ağlar aracılığıyla kültürel etkileşimin hat safhaya ulaşması yaşam tarzlarının değişmesine, doğal olarak da kullanılan dilde değişimlere neden olmaktadır. Bu çalışmada ise sosyal ağların Türkçeye olan etkisi araştırma amacı olarak seçilmiştir. Nitel bir araştırma olan bu çalışma, tekil tarama modeli kullanılarak Gültepe İmam Hatip Ortaokulu öğrencileri üzerinde araştırma yapılmıştır.
Abstract
Language is the vehicle of communication by means of which we can express a nation's information, emotions, thoughts and cultural specialties. Language is always in progress and always related with culture. The changes in the culture and society add new words to the langue. The technological devices with the improvements in that field are found in every house. The social networks are key factors that are used in general network fields are also common. The social network change affects the language that we use in our daily life. Because the culture is affected by the network and technology and this changes our language. İn this workshop we try to understand and figure out the affects of social networks on Turkish language. We choose Gültepe İmam Hatip secondary school students to search this subject.
ÖZET Değerler, sosyal hayatı düzenleyen bireyler arasındaki etkileşimi yapılandıran olgulardır. ... more ÖZET
Değerler, sosyal hayatı düzenleyen bireyler arasındaki etkileşimi yapılandıran olgulardır. Bireyin gelişim sürecinin ilk aşamasında, sosyal düzene ayak uydurabilmesi amacıyla bazı değerleri öğrenmesi gerekir. Değer aktarımı konusunda ilk görev aileye düşse de bireylerin okudukları kitaplardan birçok değeri kavradığı bilinmektedir. Kitaplar, bireylerin içinde bulunduğu toplumun duyuşsal, ve düşünsel değerlerini aktarma açısından önemli bir araç olarak kullanılmaktadır. Bu araştırmada değer kavramının özellikleri ve tanımı yapılarak Kuşların Dili kitabı değer kavramı açısından analiz edilmiştir. 1. GİRİŞ Değer; sosyal bir varlık olan insanın, yaratılışından itibaren bu özelliğinin etkisiyle oluşturdu duyuşsal, düşünsel ve fiziksel tüm olguların bütününe denir. (Yeniçeri,2016) Değerler kişilerin hayat tarzlarını da oluşturabilecek sosyal güce sahiptirler. Örf, gelenek, görenek değerlerin toplumda yaşamsal alana geçişiyle mümkün olabilen değersel güç unsurlarıdır. Geleneksel bir yapı içerisinde aile hayatının, bireysel ilişkilerin, toplumsal yaşam şekillerinin tümü aslında değersel bir örüntüdür. Değer kavramı toplumdan topluma farklılık gösteren bir yapı içerisindendir. Örneğin Müslümanlar için cami kutsal bir değer iken Hristiyanlar için kilise; Müslümanlar için hilal kutsal bir simge iken, Hristiyanlar için haç kutsal bir simge olmaktadır.(Yeniçeri,2016) Değerler bir toplumun birleştirici ve bütünleştirici yapı taşlarıdır. Bireyin toplum içinde sağlıklı bir sosyal ilişki yaşamasını sağlayan önemli bir etkendir. Birey çocukluk döneminden itibaren sürekli bir değer aktarımına maruz kalır ve içinde bulunduğu toplumun duyuşsal ve düşünsel değerleriyle büyür, gelişir. Bu sayede birey, içinde bulunduğu toplumdan dışlanmamış aksine o toplumun her türlü özelliğine hâkim olmuş olur.(Yeniçeri,2016) Yeniçeri'ye göre değer sınıflandırması ise şöyledir: Değer kavramı somut ve soyut değerler olmak üzere iki grupta incelenmektedir. Soyut değerler kendi içerisinde; duyuşsal ve düşünsel değerler olmak üzere ikiye ayrılırken bunlarda kendi içerisinde bireysel ve toplumsal değerler olmak üzere iki grupta incelenmektedir. Somut değerler kendi içerisinde duyuşsal ve düşünsel olmak üzere iki gruba onlarda kendi içlerinde bireysel ve toplumsal olmak üzere iki gruba ayrılmıltır.
ÖZET Bu araştırmada, çocukların ilgi ve ihtiyaçlarının neler olduğu ortaya konularak Bestami Yazg... more ÖZET
Bu araştırmada, çocukların ilgi ve ihtiyaçlarının neler olduğu ortaya konularak Bestami Yazgan’ın Güneş Gözlük Takınca adlı kitabında yer alan Bayram Neşesi ve Canımla Mühürledim şiirleri bu bağlamda değerlendirilmiştir. Var olan dokümanların analizi sonucunda şu yargılara varılmıştır: Gelişme ve büyüme çağı çocuklarının psikolojilerine uygun olarak en evrensel çocuk hakkı olan din kültürü eğitimi ve öğretimi duyarlı bir şekilde yerine getirilmelidir. (Şirin, 2010, s.42) İşte en temel çocuk hakkı ve ihtiyacı olan bu eylemi icra eden yazarımız şiirsel bir dil ve coşku ile dini ve milli değerleri oyunlaştırarak çocukların zihinlerinde oluşturmaya çalışmıştır.
ÖZET Kitaplarda yer alan karakter kavramı duygu, düşünce ve davranış aktarımı sonucu oluşturulmu... more ÖZET
Kitaplarda yer alan karakter kavramı duygu, düşünce ve davranış aktarımı sonucu oluşturulmuştur. Çocuklar, çocuk edebiyatında yer alan kahramanlar sayesinde hayatı tanıma ve anlamlandırma süreci içerisine girmektedirler. Çocuklar, bu süreçte kitapta yer alan kahramanlarla özdeşim kurarak onların yaşayış şekillerini, düşünce modellerini, olaylara verdiği duygusal tepkilerini taklit etmeye başlarlar. Bu sebeptendir ki kitaplarda yer alan karakterlerin, çocukların gelişimi göz önünde tutularak kurgulanması gerekmektedir. Dolunay Dedektifler kitabında yer olan “Birce ve Oğuz” karakteri de bu kaygı göz önünde tutularak oluşturulmuştur.
ÖZET Çocuk Edebiyatı eserleri bireylerin ergenlik dönemine kadar geçen süreçte çocukların hayat t... more ÖZET Çocuk Edebiyatı eserleri bireylerin ergenlik dönemine kadar geçen süreçte çocukların hayat tecrübeleri, ilgi, ihtiyaç, gelişim ve algılama düzeylerine uygun olan bütün nitelikli (estetik ve edebî) metinleri kapsar. Yazılan eserlerin tam anlamıyla amacına ulaşması için hitap edilen kitlenin yaşı göz önüne alınmalıdır. Bu çalışma da ise Çocuk Edebiyatı çatısı altında sayılabilecek eserlerin yazım sürecinde, yaş unsuru açısından dikkat edilmesi gereken hususları ortaya koyarak nitelikli eserlerin yazılmasına katkı sağlamaktır.
ÖZET Değerler, sosyal hayatı düzenleyen bireyler arasındaki etkileşimi yapılandıran olgulardır. B... more ÖZET Değerler, sosyal hayatı düzenleyen bireyler arasındaki etkileşimi yapılandıran olgulardır. Bireyin gelişim sürecinin ilk aşamasını oluşturan çocukluk evresinde, sosyal düzene ayak uydurabilmesi amacıyla bazı değerleri öğrenmesi gerekir. Değer aktarımı konusunda ilk görev aileye düşse de çocukların okudukları kitaplardan birçok değeri kavradığı bilinmektedir. Değer aktarımı açısından önemli bir araç olarak görülen kitaplar çocukların sosyal hayata sağlıklı bir şekilde adapte olmasını sağlamaktadır. Bu sebeple kitapların bu özelliği verimli bir şekilde uygulanabilmesi için gereken şeyler bu araştırmada incelenmiş ve örnek olarak seçilen kitap bu gaye doğrultusunda analiz edilmiştir. 1.GİRİŞ Değerler; kültürün ögelerini oluşturan din, dil, ırk, gelenekler, yaşam tarzı gibi olguların meydana getirdiği duyuşsal verilerdir. Bir bireyin toplum içinde sağlıklı bir yaşam sürdürebilmesi için bu olgulara ait değerleri kazanması ve uygulaması gerekir. " Aynı toprak parçası üzerinde yaşayan ortak bir dil ve kültüre sahip olan milletler, üyelerini bir arada tutabilmek ve bu birlikteliğin devamını sağlayabilmek için değerlerini yeni kuşaklara kazandırmak ister. Bilgisayar çağının yaşandığı günümüzde insanlar birbirinden bu kadar uzaklaşmışken bu amacı gerçekleştirmek daha zor olmaktadır. Okul, iyi vatandaşlar yetiştirmek ve bu yolla toplumun devamlılığını sağlamak için bireylere toplumun ve insanlığın ortak malı durumuna gelen değerleri kazandırmada en etkili bir aracı kurumdur. Bu yüzden okullarda öğrencilere en azından temel değerlerin kazandırılması gerekir. (Doğan, Gülüşen, 2011: 75) " Okullar üstün özelliklere sahip bireyleri yetiştirmek amacıyla kurumsallaşmış bir yapıdır. " İnsanın sahip olduğu üstün nitelikler ve donanımları olarak tanımlanabilen değerler, insanların herhangi bir kişi, varlık, olay, durum karşısında gösterdikleri duyarlıklarıdır. Değerler, merkezinde insan olan ve insanı değerli kılabilen niteliklerdir (Yaman, 2012: 17-18). " Değerlerin bu işlevi okulların değer kavramına verdiği önemi bize göstermektedir. Çocuk edebiyatı açısından değer aktarımı bu alan yazınlarının en önemli problemidir. Bu alanda yazın veren yazarların hepsi belli başlı değerleri, düşünce sistemlerini okuyucularına kavratma amacı ile metinler kurgulamaktadır. Çocuğa değer aktarımı ilk ailede başlasa da en yoğun bir şekilde okul çağında devam etmektedir. Bu konuda Yaman (2012,18) " İnsani, ahlaki, kültürel, ruhsal, toplumsal ve evrensel duyarlıkların özümsenmesi sürecidir. Değerler; bireylerin kişiliklerini, bakış açılarını, davranışlarını belirleyen önemli unsurlardır. Bu yüzden bireylerin; temel bazı değerleri fark etmesi, kazanması gereken değerleri kazanması, yeni değerler edinmesi, edindiği bu değerleri kişilik haline getirerek davranış değişikliği oluşturması gerekmektedir. Eğitim bir süreç ifade ettiğinden, bireylerin hayatı boyunca devam eden bu değer kazanma ve kazandırma sürecine değerler eğitimi denilmektedir. " Değer aktarımının bir süreç olduğu ve bu süreç içerisinde çocukların değerleri algıladıkları görülmektedir. Bireylere kazandırılmak istenen değerler milli ve evrensel olmak üzere iki grupta incelenmektedir. Şu tabloda ise bazı bireylerin ve kurumların belirledikleri değerler göze çarpmaktadır.
ÖZET Çocuğun aile ve toplumda değer kazanması çok geç bir döneme rastlamaktadır. Ötelenen, önemse... more ÖZET
Çocuğun aile ve toplumda değer kazanması çok geç bir döneme rastlamaktadır. Ötelenen, önemsenmeyen çocuk yüzyıllarca kaderine mahrum bırakılmıştır. 18. yüzyılda farkına varılan çocuk, edebi metinlerde yerini almaya başlamıştır. Ülkemizde çocuğun edebiyatla ilk karşılaşması şiir metin türüyle olmuştur. İlk doğumundan itibaren ninniyle büyümeye başlayan çocuk, şiirin en belirgin özelliği olan ezgiyi kendine yakın bulmaktadır. Hareketi ve canlı olmayı tercih eden çocuk, şiirde bunu hissetmiş ve ilgisini sürekli devam ettirmiştir. Bu çalışmada ise çocuk şiirin tarihsel gelişimi aktarılarak, Abdulkadir Budak’ın Çiçekleri Umudumuzun adlı şiiri analiz edilmiştir.
ÖZET Değerler, sosyal hayatı düzenleyen bireyler arasındaki etkileşimi yapılandıran olgulardır. B... more ÖZET Değerler, sosyal hayatı düzenleyen bireyler arasındaki etkileşimi yapılandıran olgulardır. Bireyin gelişim sürecinin ilk aşamasında, sosyal düzene ayak uydurabilmesi amacıyla bazı değerleri öğrenmesi gerekir. Değer aktarımı konusunda ilk görev aileye düşse de bireylerin okudukları kitaplardan birçok değeri kavradığı bilinmektedir. Kitaplar, bireylerin içinde bulunduğu toplumun duyuşsal, ve düşünsel değerlerini aktarma açısından önemli bir araç olarak kullanılmaktadır. İnsanoğlu ömrü boyunca sınırlı gruplarla etkileşim içine girmektedir. Etkileşim içinde olduğu grupların değerlerine hakim olurken, etkileşim içinde olmadığı toplumların değerlerini ise kitaplar aracılığı ile öğrenmektedir. Toplumların kültürel özelliklerini tanımakta ve değer aktarımı yapmakta tercih edilen en önemli edebi tür 'gezi yazısı'dır. Gezip gördüğü yerlerin ilgi çekici özelliklerini anlattığı yazı türü olarak tanımlanmaktadır. Bu çalışmada ise gezi yazısının tarihsel gelişimi ve değer aktarımı açısından önemi incelenmi, Gülten Dayıoğlu'nun Okyanuslar Ötesine Yolculuk kitabı ise bu bağlamda analiz edilmiştir.
International Journal of Social Sciences and Education Research, 2020
Özet Tarih boyunca savaşlara, salgın hastalıklara, ekonomik sıkıntılara, doğal afetlere şahit ola... more Özet
Tarih boyunca savaşlara, salgın hastalıklara, ekonomik sıkıntılara, doğal afetlere şahit olan insanoğlu, bu olumsuz koşullara karşı çözüm yolu olarak gördüğü göç olgusunu tercih etmek zorunda kalmıştır. Bireysel ve toplumsal olarak refah içinde yaşama arzusunu karşılamak adına göç eden toplumlar göçün sosyokültürel etkilerinin yanında ekonomik sıkıntılarını da yaşamış ve göç ettiği ülke toplumlarına da bunu psikolojik olarak hissettirmiştir. Geçmiş yıllarda ekonomik kaygılar nedeniyle tercih edilen göç, günümüzde savaş bölgelerinden kaçan milyonlarca insanın ülkemizde mülteci durumunda yaşamasına neden olmuştur. Milyonlarca mültecinin yaşadığı bir toplumda edebi metinlerin bundan etkilenmemesi ve bunu konu edinmemesi düşünülemez. Bu incelemede ise Gülsevin Kıral’ın Umut Sokağı Çocuklarında yer alan göç olgusu ve mülteci sorunu tematik inceleme tekniği doğrultusunda incelenmiş ve ifade edilen değerler ile mülteci durumunda olan çocukların çekmiş olduğu sıkıntılar karşılaştırılmıştır.
ÖZET Çizgi filmler, günümüzde çocukların eğlenerek vakit geçirdiği bir olgu durumuna gelmiştir. ... more ÖZET
Çizgi filmler, günümüzde çocukların eğlenerek vakit geçirdiği bir olgu durumuna gelmiştir. Bu nedenle çizgi filmler günümüzde sadece bir eğlence aracı olarak kullanılmamakta; bir toplumun kültürel, tarihi ve sosyolojik değerlerinin aktarımında bir araç görevi üstlenmektedir. Yazınsal metinlerin yeterince kullanılamaması ve görsel ögelere nazaran etkinlik eşiğinin düşük olması çizgi filmlere olan bakış açısını bu yönde değiştirmiştir. Bu çalışmada ise İstanbul Muhafızları örneğinden hareketle çizgi filmlerde genel anlamda öğreticilik, özel anlamda ise tarihi bilgilerin öğretilmesi araştırma konusu olarak seçilmiştir. Nitel özellikteki bu araştırma, TRT ÇOCUK kanalında yayınlanan " İstanbul Muhafızları " adlı çizgi filmin ilk 10 bölümü araştırma kapsamı olarak seçilmiş, veri toplamada belgesel tarama, veri analizinde ise içerik analizi kullanılmıştır. Çocuğa görelik ilkesinin anlaşılması adına Gültepe İmam Hatip Ortaokulunda 6. Sınıfa gitmekte olan 100 öğrenciye, çizgi filmin ilk 10 bölümü izletilmiş ve hazırlanan sorulara verilen cevaplar bulguların doğru yorumlanmasında yardımcı olmuştur.
Özet Tarih boyunca savaşlara, salgın hastalıklara, ekonomik sıkıntılara, doğal afetlere şahit ol... more Özet
Tarih boyunca savaşlara, salgın hastalıklara, ekonomik sıkıntılara, doğal afetlere şahit olan insanoğlu, bu olumsuz koşullara karşı çözüm yolu olarak gördüğü göç olgusunu tercih etmek zorunda kalmıştır. Bireysel ve toplumsal olarak refah içinde yaşama arzusunu karşılamak adına göç eden toplumlar göçün sosyokültürel etkilerinin yanında ekonomik sıkıntılarını da yaşamış ve göç ettiği ülke toplumlarına da bunu psikolojik olarak hissettirmiştir. Geçmiş yıllarda ekonomik kaygılar nedeniyle tercih edilen göç, günümüzde savaş bölgelerinden kaçan milyonlarca insanın ülkemizde mülteci durumunda yaşamasına neden olmuştur. Milyonlarca mültecinin yaşadığı bir toplumda edebi metinlerin bundan etkilenmemesi ve göçü konu edinmemesi düşünülemez. Bu incelemede ise ülkemizde MEB tarafından hâlihazırda okutulan 5, 6, 7 ve 8. sınıf Türkçe ders kitaplarında yer alan göç olgusu tematik inceleme tekniği doğrultusunda incelenmiş ve ifade edilen değerler analiz edilmeye çalışılmıştır. Bu çalışma neticesinde varılan değerler, değerlerin işlenişi ve bu değerlere karşı olması gereken duyarlılık aktarılmış ve ders kitaplarında göç olgusunun bulunması gereken yeri tavsiye edilmiştir.
The Migration Phenomenon In 5, 6, 7, and 8. Classes Turkish Books Summary
Throughout the history, mankind who witnessed wars, epidemic diseases, economic problems, natural disasters has been forced to choose migration phenomenon seen as a remedy against these adverse conditions. So as to meet the desire of living in prosperity individually and socially, migrating communities have faced economic problems besides the socio-cultural impact and they made them feel this psychologically too. Migration which was preferred because of economic concerns in the past years, has caused millions of people escaping from the war zones to live as a refugees in our country nowadays. In a community where a great many refugees live, it is really hard to think the literary texts' of that society not to be affected from this situation and taken the matter in these texts. In 5,6,7 and 8 Turkish books the migration phenomenon has been examined with the help of thematic analysis technique and the expressed values have been tried to analyze. As a result of this study; obtained values, the processing values, the sensitivity to the values have been expressed and it has been recommended the place of migration phenomenon where it should be in the textbooks.
Giriş ,
Edebi metinler insanoğlunun yaşamından bağımsız kurgulanamaz. Savaş, göç, salgın hastalıklar, popülarite, siyaset gibi kavramlar insanoğlunun yaşamında önemli bir yer tutmaktadır. İnsanoğlunun kaderini oluşturan bu gerçekleri edebi metinler idealize edilmiş bir bakış açısı ile yansıtmakta ve insanoğluna adeta yol gösterici bir rol oynamaktadır. Çocuk edebiyatında kurgulanan edebi metinler de bu gerçekten bağımsız değillerdir. Dönemin olgularından hareketle beslenen çocuk edebiyatı metinleri çocukların yaş seviyelerine uygun bir dil anlayışıyla çocuklara rehberlik etmektedir. Bu çalışmada ise son yüzyılın en büyük olgusu olan göç ele alınmış ve göç kavramının çocuk edebiyatının en önemli metinleri olan ders kitaplarındaki yeri araştırma konusu olarak seçilmiştir. Ülkemizin milyonlarca mülteciyi barındırdığı gerçeğinden hareketle, bu çalışmanın önemi ders kitaplarındaki göç olgusunun ortaya çıkması bakımından çok önemlidir.
Özet Bir milletin bilgi, duygu ve düşünce birikiminin, kültürel özelliklerinin bir göstergesi ol... more Özet
Bir milletin bilgi, duygu ve düşünce birikiminin, kültürel özelliklerinin bir göstergesi olan dil, insanoğlunun en önemli iletişim aracıdır. Kültürel etkileşim ve değişim ile doğru orantılı olan dil canlıdır ve sürekli gelişim içindedir. İçinde bulunduğu toplumun yaşam tarzındaki değişimler kullanılan dile yeni kelime ve kavramlar eklemektedir. Son yıllardaki gelişmelerle maliyeti azalan teknolojik aletler her evin vazgeçilmezi durumuna gelmiştir. Genel Ağ ortamında kullanılmaya başlanan sosyal ağlar da bu vazgeçilmezin en önemli ayağını oluşturmaktadır. Sosyal ağlar aracılığıyla kültürel etkileşimin hat safhaya ulaşması yaşam tarzlarının değişmesine, doğal olarak da kullanılan dilde değişimlere neden olmaktadır. Bu çalışmada ise sosyal ağların Türkçeye olan etkisi araştırma amacı olarak seçilmiştir. Nitel bir araştırma olan bu çalışma, tekil tarama modeli kullanılarak Gültepe İmam Hatip Ortaokulu öğrencileri üzerinde araştırma yapılmıştır.
Abstract
Language is the vehicle of communication by means of which we can express a nation's information, emotions, thoughts and cultural specialties. Language is always in progress and always related with culture. The changes in the culture and society add new words to the langue. The technological devices with the improvements in that field are found in every house. The social networks are key factors that are used in general network fields are also common. The social network change affects the language that we use in our daily life. Because the culture is affected by the network and technology and this changes our language. İn this workshop we try to understand and figure out the affects of social networks on Turkish language. We choose Gültepe İmam Hatip secondary school students to search this subject.
ÖZET Değerler, sosyal hayatı düzenleyen bireyler arasındaki etkileşimi yapılandıran olgulardır. ... more ÖZET
Değerler, sosyal hayatı düzenleyen bireyler arasındaki etkileşimi yapılandıran olgulardır. Bireyin gelişim sürecinin ilk aşamasında, sosyal düzene ayak uydurabilmesi amacıyla bazı değerleri öğrenmesi gerekir. Değer aktarımı konusunda ilk görev aileye düşse de bireylerin okudukları kitaplardan birçok değeri kavradığı bilinmektedir. Kitaplar, bireylerin içinde bulunduğu toplumun duyuşsal, ve düşünsel değerlerini aktarma açısından önemli bir araç olarak kullanılmaktadır. Bu araştırmada değer kavramının özellikleri ve tanımı yapılarak Kuşların Dili kitabı değer kavramı açısından analiz edilmiştir. 1. GİRİŞ Değer; sosyal bir varlık olan insanın, yaratılışından itibaren bu özelliğinin etkisiyle oluşturdu duyuşsal, düşünsel ve fiziksel tüm olguların bütününe denir. (Yeniçeri,2016) Değerler kişilerin hayat tarzlarını da oluşturabilecek sosyal güce sahiptirler. Örf, gelenek, görenek değerlerin toplumda yaşamsal alana geçişiyle mümkün olabilen değersel güç unsurlarıdır. Geleneksel bir yapı içerisinde aile hayatının, bireysel ilişkilerin, toplumsal yaşam şekillerinin tümü aslında değersel bir örüntüdür. Değer kavramı toplumdan topluma farklılık gösteren bir yapı içerisindendir. Örneğin Müslümanlar için cami kutsal bir değer iken Hristiyanlar için kilise; Müslümanlar için hilal kutsal bir simge iken, Hristiyanlar için haç kutsal bir simge olmaktadır.(Yeniçeri,2016) Değerler bir toplumun birleştirici ve bütünleştirici yapı taşlarıdır. Bireyin toplum içinde sağlıklı bir sosyal ilişki yaşamasını sağlayan önemli bir etkendir. Birey çocukluk döneminden itibaren sürekli bir değer aktarımına maruz kalır ve içinde bulunduğu toplumun duyuşsal ve düşünsel değerleriyle büyür, gelişir. Bu sayede birey, içinde bulunduğu toplumdan dışlanmamış aksine o toplumun her türlü özelliğine hâkim olmuş olur.(Yeniçeri,2016) Yeniçeri'ye göre değer sınıflandırması ise şöyledir: Değer kavramı somut ve soyut değerler olmak üzere iki grupta incelenmektedir. Soyut değerler kendi içerisinde; duyuşsal ve düşünsel değerler olmak üzere ikiye ayrılırken bunlarda kendi içerisinde bireysel ve toplumsal değerler olmak üzere iki grupta incelenmektedir. Somut değerler kendi içerisinde duyuşsal ve düşünsel olmak üzere iki gruba onlarda kendi içlerinde bireysel ve toplumsal olmak üzere iki gruba ayrılmıltır.
ÖZET Bu araştırmada, çocukların ilgi ve ihtiyaçlarının neler olduğu ortaya konularak Bestami Yazg... more ÖZET
Bu araştırmada, çocukların ilgi ve ihtiyaçlarının neler olduğu ortaya konularak Bestami Yazgan’ın Güneş Gözlük Takınca adlı kitabında yer alan Bayram Neşesi ve Canımla Mühürledim şiirleri bu bağlamda değerlendirilmiştir. Var olan dokümanların analizi sonucunda şu yargılara varılmıştır: Gelişme ve büyüme çağı çocuklarının psikolojilerine uygun olarak en evrensel çocuk hakkı olan din kültürü eğitimi ve öğretimi duyarlı bir şekilde yerine getirilmelidir. (Şirin, 2010, s.42) İşte en temel çocuk hakkı ve ihtiyacı olan bu eylemi icra eden yazarımız şiirsel bir dil ve coşku ile dini ve milli değerleri oyunlaştırarak çocukların zihinlerinde oluşturmaya çalışmıştır.
ÖZET Kitaplarda yer alan karakter kavramı duygu, düşünce ve davranış aktarımı sonucu oluşturulmu... more ÖZET
Kitaplarda yer alan karakter kavramı duygu, düşünce ve davranış aktarımı sonucu oluşturulmuştur. Çocuklar, çocuk edebiyatında yer alan kahramanlar sayesinde hayatı tanıma ve anlamlandırma süreci içerisine girmektedirler. Çocuklar, bu süreçte kitapta yer alan kahramanlarla özdeşim kurarak onların yaşayış şekillerini, düşünce modellerini, olaylara verdiği duygusal tepkilerini taklit etmeye başlarlar. Bu sebeptendir ki kitaplarda yer alan karakterlerin, çocukların gelişimi göz önünde tutularak kurgulanması gerekmektedir. Dolunay Dedektifler kitabında yer olan “Birce ve Oğuz” karakteri de bu kaygı göz önünde tutularak oluşturulmuştur.
ÖZET Çocuk Edebiyatı eserleri bireylerin ergenlik dönemine kadar geçen süreçte çocukların hayat t... more ÖZET Çocuk Edebiyatı eserleri bireylerin ergenlik dönemine kadar geçen süreçte çocukların hayat tecrübeleri, ilgi, ihtiyaç, gelişim ve algılama düzeylerine uygun olan bütün nitelikli (estetik ve edebî) metinleri kapsar. Yazılan eserlerin tam anlamıyla amacına ulaşması için hitap edilen kitlenin yaşı göz önüne alınmalıdır. Bu çalışma da ise Çocuk Edebiyatı çatısı altında sayılabilecek eserlerin yazım sürecinde, yaş unsuru açısından dikkat edilmesi gereken hususları ortaya koyarak nitelikli eserlerin yazılmasına katkı sağlamaktır.
ÖZET Değerler, sosyal hayatı düzenleyen bireyler arasındaki etkileşimi yapılandıran olgulardır. B... more ÖZET Değerler, sosyal hayatı düzenleyen bireyler arasındaki etkileşimi yapılandıran olgulardır. Bireyin gelişim sürecinin ilk aşamasını oluşturan çocukluk evresinde, sosyal düzene ayak uydurabilmesi amacıyla bazı değerleri öğrenmesi gerekir. Değer aktarımı konusunda ilk görev aileye düşse de çocukların okudukları kitaplardan birçok değeri kavradığı bilinmektedir. Değer aktarımı açısından önemli bir araç olarak görülen kitaplar çocukların sosyal hayata sağlıklı bir şekilde adapte olmasını sağlamaktadır. Bu sebeple kitapların bu özelliği verimli bir şekilde uygulanabilmesi için gereken şeyler bu araştırmada incelenmiş ve örnek olarak seçilen kitap bu gaye doğrultusunda analiz edilmiştir. 1.GİRİŞ Değerler; kültürün ögelerini oluşturan din, dil, ırk, gelenekler, yaşam tarzı gibi olguların meydana getirdiği duyuşsal verilerdir. Bir bireyin toplum içinde sağlıklı bir yaşam sürdürebilmesi için bu olgulara ait değerleri kazanması ve uygulaması gerekir. " Aynı toprak parçası üzerinde yaşayan ortak bir dil ve kültüre sahip olan milletler, üyelerini bir arada tutabilmek ve bu birlikteliğin devamını sağlayabilmek için değerlerini yeni kuşaklara kazandırmak ister. Bilgisayar çağının yaşandığı günümüzde insanlar birbirinden bu kadar uzaklaşmışken bu amacı gerçekleştirmek daha zor olmaktadır. Okul, iyi vatandaşlar yetiştirmek ve bu yolla toplumun devamlılığını sağlamak için bireylere toplumun ve insanlığın ortak malı durumuna gelen değerleri kazandırmada en etkili bir aracı kurumdur. Bu yüzden okullarda öğrencilere en azından temel değerlerin kazandırılması gerekir. (Doğan, Gülüşen, 2011: 75) " Okullar üstün özelliklere sahip bireyleri yetiştirmek amacıyla kurumsallaşmış bir yapıdır. " İnsanın sahip olduğu üstün nitelikler ve donanımları olarak tanımlanabilen değerler, insanların herhangi bir kişi, varlık, olay, durum karşısında gösterdikleri duyarlıklarıdır. Değerler, merkezinde insan olan ve insanı değerli kılabilen niteliklerdir (Yaman, 2012: 17-18). " Değerlerin bu işlevi okulların değer kavramına verdiği önemi bize göstermektedir. Çocuk edebiyatı açısından değer aktarımı bu alan yazınlarının en önemli problemidir. Bu alanda yazın veren yazarların hepsi belli başlı değerleri, düşünce sistemlerini okuyucularına kavratma amacı ile metinler kurgulamaktadır. Çocuğa değer aktarımı ilk ailede başlasa da en yoğun bir şekilde okul çağında devam etmektedir. Bu konuda Yaman (2012,18) " İnsani, ahlaki, kültürel, ruhsal, toplumsal ve evrensel duyarlıkların özümsenmesi sürecidir. Değerler; bireylerin kişiliklerini, bakış açılarını, davranışlarını belirleyen önemli unsurlardır. Bu yüzden bireylerin; temel bazı değerleri fark etmesi, kazanması gereken değerleri kazanması, yeni değerler edinmesi, edindiği bu değerleri kişilik haline getirerek davranış değişikliği oluşturması gerekmektedir. Eğitim bir süreç ifade ettiğinden, bireylerin hayatı boyunca devam eden bu değer kazanma ve kazandırma sürecine değerler eğitimi denilmektedir. " Değer aktarımının bir süreç olduğu ve bu süreç içerisinde çocukların değerleri algıladıkları görülmektedir. Bireylere kazandırılmak istenen değerler milli ve evrensel olmak üzere iki grupta incelenmektedir. Şu tabloda ise bazı bireylerin ve kurumların belirledikleri değerler göze çarpmaktadır.
ÖZET Çocuğun aile ve toplumda değer kazanması çok geç bir döneme rastlamaktadır. Ötelenen, önemse... more ÖZET
Çocuğun aile ve toplumda değer kazanması çok geç bir döneme rastlamaktadır. Ötelenen, önemsenmeyen çocuk yüzyıllarca kaderine mahrum bırakılmıştır. 18. yüzyılda farkına varılan çocuk, edebi metinlerde yerini almaya başlamıştır. Ülkemizde çocuğun edebiyatla ilk karşılaşması şiir metin türüyle olmuştur. İlk doğumundan itibaren ninniyle büyümeye başlayan çocuk, şiirin en belirgin özelliği olan ezgiyi kendine yakın bulmaktadır. Hareketi ve canlı olmayı tercih eden çocuk, şiirde bunu hissetmiş ve ilgisini sürekli devam ettirmiştir. Bu çalışmada ise çocuk şiirin tarihsel gelişimi aktarılarak, Abdulkadir Budak’ın Çiçekleri Umudumuzun adlı şiiri analiz edilmiştir.
ÖZET Değerler, sosyal hayatı düzenleyen bireyler arasındaki etkileşimi yapılandıran olgulardır. B... more ÖZET Değerler, sosyal hayatı düzenleyen bireyler arasındaki etkileşimi yapılandıran olgulardır. Bireyin gelişim sürecinin ilk aşamasında, sosyal düzene ayak uydurabilmesi amacıyla bazı değerleri öğrenmesi gerekir. Değer aktarımı konusunda ilk görev aileye düşse de bireylerin okudukları kitaplardan birçok değeri kavradığı bilinmektedir. Kitaplar, bireylerin içinde bulunduğu toplumun duyuşsal, ve düşünsel değerlerini aktarma açısından önemli bir araç olarak kullanılmaktadır. İnsanoğlu ömrü boyunca sınırlı gruplarla etkileşim içine girmektedir. Etkileşim içinde olduğu grupların değerlerine hakim olurken, etkileşim içinde olmadığı toplumların değerlerini ise kitaplar aracılığı ile öğrenmektedir. Toplumların kültürel özelliklerini tanımakta ve değer aktarımı yapmakta tercih edilen en önemli edebi tür 'gezi yazısı'dır. Gezip gördüğü yerlerin ilgi çekici özelliklerini anlattığı yazı türü olarak tanımlanmaktadır. Bu çalışmada ise gezi yazısının tarihsel gelişimi ve değer aktarımı açısından önemi incelenmi, Gülten Dayıoğlu'nun Okyanuslar Ötesine Yolculuk kitabı ise bu bağlamda analiz edilmiştir.