esra yılmaz - Academia.edu (original) (raw)
Address: ÇUBUK/ANKARA
less
Uploads
Papers by esra yılmaz
15 Kasım 1944 Sürgününün Ardından Kazakistan ve Türkiye’de Bulunan Ahıska Türklerinin Sosyokültürel Durumlarının İncelenmesi Üzerine Bir Tartışma, 2024
Bireyler birçok farklı sebeplerden dolayı göç edebilmektedir. Bu nedenler arasında zorunlu olarak... more Bireyler birçok farklı sebeplerden dolayı göç edebilmektedir. Bu nedenler arasında zorunlu olarak gerçekleşen göçler önemli bir yer tutmaktadır ve kişinin iradesi dışında çevresel, ekonomik veyahut siyasi olarak güçlü bir dış faktörün dayatması ile gerçekleştirilen hareketleri kapsamaktadır. Zorunlu göçler kitlesel olarak gerçekleştiğinde mevcut kültürel ve demografik yapının bozulması, dağılması ve yok olması tehdidi bulunmaktadır. Bu çalışma da zorunlu göçün uygulandığı topluluklardan biri olan Ahıska Türklerinin planlanmış bir şekilde 14 Kasım 1944 tarihinde bir gece ansızın yerlerinden edilmelerini konu edinmektedir. Yoğun bir şekilde nüfusun Kazakistan’a gönderilmesi ve orada yerel halk ile yaşama tecrübelerine ve bu süreçte kültürel hafızanın nasıl yaşatıldığına dair bir tartışma yürütülmektedir. Aynı şekilde belirli periyotlarla Türkiye’ye getirilen ve burada yaşamaya devam eden Ahıska Türklerinin durumları üzerinden iki ülkedeki mevcut durumları arasında karşılaştırmalı bir analiz sunmayı amaçlamaktadır. Bu noktada Ahıska Türklerinin söz konusu zorunlu göçe tabi tutularak sürgüne gönderilmesi süreci ve ardındaki kültürel hayatın yaşatılması çalışmanın odak noktalarındandır. Ahıska Türklerinin özellikle siyasi kaygılarla kendi topraklarından gönderilmelerinin altındaki nedenler irdelenecektir. Gönderildikleri coğrafyada 15 Kasım 1944 tarihinden sonra zaman ilerledikçe zorunlu veya gönüllü olarak Ahıskalılar tekrar göç etmişlerdir ve bugün dağınık bir topluluk olarak yaşamaktadırlar. Kültürel hafızanın yaşatılması ve bir arada kalınan zaman içerisinde ortak inşa edilen değerlerin gelecek nesillere taşınması her şeyden önce ortak yaşanılan ve doğal akışı içerisinde devam ettirilen fiziksel çevreninin etkinliği ile var olabilmektedir. Ahıska Türkleri bu ortak zeminden koparıldıklarından kolektif hafızanın parçalanması nedeniyle azınlık olarak gidilen yerlerde kültürel aktarımda zorlaşmaktadır. Bu çalışmada Ahıska Türkleri özelinde kolektif hafızanın yaşatılmasında coğrafi bir aradalığın önemine ve gidilen yerlerdeki farklılıkların bu topluluğu nasıl dönüştürdüğüne değinilecektir.
15 Kasım 1944 Sürgününün Ardından Kazakistan ve Türkiye’de Bulunan Ahıska Türklerinin Sosyokültürel Durumlarının İncelenmesi Üzerine Bir Tartışma, 2024
Öz Bireyler birçok farklı sebeplerden dolayı göç edebilmektedir. Bu nedenler arasında zorunlu ola... more Öz
Bireyler birçok farklı sebeplerden dolayı göç edebilmektedir. Bu nedenler arasında zorunlu olarak gerçekleşen göçler önemli bir yer tutmaktadır ve kişinin iradesi dışında çevresel, ekonomik veyahut siyasi olarak güçlü bir dış faktörün dayatması ile gerçekleştirilen hareketleri kapsamaktadır. Zorunlu göçler kitlesel olarak gerçekleştiğinde mevcut kültürel ve demografik yapının bozulması, dağılması ve yok olması tehdidi bulunmaktadır. Bu çalışma da zorunlu göçün uygulandığı topluluklardan biri olan Ahıska Türklerinin planlanmış bir şekilde 14 Kasım 1944 tarihinde bir gece ansızın yerlerinden edilmelerini konu edinmektedir. Yoğun bir şekilde nüfusun Kazakistan’a gönderilmesi ve orada yerel halk ile yaşama tecrübelerine ve bu süreçte kültürel hafızanın nasıl yaşatıldığına dair bir tartışma yürütülmektedir. Aynı şekilde belirli periyotlarla Türkiye’ye getirilen ve burada yaşamaya devam eden Ahıska Türklerinin durumları üzerinden iki ülkedeki mevcut durumları arasında karşılaştırmalı bir analiz sunmayı amaçlamaktadır. Bu noktada Ahıska Türklerinin söz konusu zorunlu göçe tabi tutularak sürgüne gönderilmesi süreci ve ardındaki kültürel hayatın yaşatılması çalışmanın odak noktalarındandır. Ahıska Türklerinin özellikle siyasi kaygılarla kendi topraklarından gönderilmelerinin altındaki nedenler irdelenecektir. Gönderildikleri coğrafyada 15 Kasım 1944 tarihinden sonra zaman ilerledikçe zorunlu veya gönüllü olarak Ahıskalılar tekrar göç etmişlerdir ve bugün dağınık bir topluluk olarak yaşamaktadırlar. Kültürel hafızanın yaşatılması ve bir arada kalınan zaman içerisinde ortak inşa edilen değerlerin gelecek nesillere taşınması her şeyden önce ortak yaşanılan ve doğal akışı içerisinde devam ettirilen fiziksel çevreninin etkinliği ile var olabilmektedir. Ahıska Türkleri bu ortak zeminden koparıldıklarından kolektif hafızanın parçalanması nedeniyle azınlık olarak gidilen yerlerde kültürel aktarımda zorlaşmaktadır. Bu çalışmada Ahıska Türkleri özelinde kolektif hafızanın yaşatılmasında coğrafi bir aradalığın önemine ve gidilen yerlerdeki farklılıkların bu topluluğu nasıl dönüştürdüğüne değinilecektir.
15 Kasım 1944 Sürgününün Ardından Kazakistan ve Türkiye’de Bulunan Ahıska Türklerinin Sosyokültürel Durumlarının İncelenmesi Üzerine Bir Tartışma, 2024
Bireyler birçok farklı sebeplerden dolayı göç edebilmektedir. Bu nedenler arasında zorunlu olarak... more Bireyler birçok farklı sebeplerden dolayı göç edebilmektedir. Bu nedenler arasında zorunlu olarak gerçekleşen göçler önemli bir yer tutmaktadır ve kişinin iradesi dışında çevresel, ekonomik veyahut siyasi olarak güçlü bir dış faktörün dayatması ile gerçekleştirilen hareketleri kapsamaktadır. Zorunlu göçler kitlesel olarak gerçekleştiğinde mevcut kültürel ve demografik yapının bozulması, dağılması ve yok olması tehdidi bulunmaktadır. Bu çalışma da zorunlu göçün uygulandığı topluluklardan biri olan Ahıska Türklerinin planlanmış bir şekilde 14 Kasım 1944 tarihinde bir gece ansızın yerlerinden edilmelerini konu edinmektedir. Yoğun bir şekilde nüfusun Kazakistan’a gönderilmesi ve orada yerel halk ile yaşama tecrübelerine ve bu süreçte kültürel hafızanın nasıl yaşatıldığına dair bir tartışma yürütülmektedir. Aynı şekilde belirli periyotlarla Türkiye’ye getirilen ve burada yaşamaya devam eden Ahıska Türklerinin durumları üzerinden iki ülkedeki mevcut durumları arasında karşılaştırmalı bir analiz sunmayı amaçlamaktadır. Bu noktada Ahıska Türklerinin söz konusu zorunlu göçe tabi tutularak sürgüne gönderilmesi süreci ve ardındaki kültürel hayatın yaşatılması çalışmanın odak noktalarındandır. Ahıska Türklerinin özellikle siyasi kaygılarla kendi topraklarından gönderilmelerinin altındaki nedenler irdelenecektir. Gönderildikleri coğrafyada 15 Kasım 1944 tarihinden sonra zaman ilerledikçe zorunlu veya gönüllü olarak Ahıskalılar tekrar göç etmişlerdir ve bugün dağınık bir topluluk olarak yaşamaktadırlar. Kültürel hafızanın yaşatılması ve bir arada kalınan zaman içerisinde ortak inşa edilen değerlerin gelecek nesillere taşınması her şeyden önce ortak yaşanılan ve doğal akışı içerisinde devam ettirilen fiziksel çevreninin etkinliği ile var olabilmektedir. Ahıska Türkleri bu ortak zeminden koparıldıklarından kolektif hafızanın parçalanması nedeniyle azınlık olarak gidilen yerlerde kültürel aktarımda zorlaşmaktadır. Bu çalışmada Ahıska Türkleri özelinde kolektif hafızanın yaşatılmasında coğrafi bir aradalığın önemine ve gidilen yerlerdeki farklılıkların bu topluluğu nasıl dönüştürdüğüne değinilecektir.
15 Kasım 1944 Sürgününün Ardından Kazakistan ve Türkiye’de Bulunan Ahıska Türklerinin Sosyokültürel Durumlarının İncelenmesi Üzerine Bir Tartışma, 2024
Öz Bireyler birçok farklı sebeplerden dolayı göç edebilmektedir. Bu nedenler arasında zorunlu ola... more Öz
Bireyler birçok farklı sebeplerden dolayı göç edebilmektedir. Bu nedenler arasında zorunlu olarak gerçekleşen göçler önemli bir yer tutmaktadır ve kişinin iradesi dışında çevresel, ekonomik veyahut siyasi olarak güçlü bir dış faktörün dayatması ile gerçekleştirilen hareketleri kapsamaktadır. Zorunlu göçler kitlesel olarak gerçekleştiğinde mevcut kültürel ve demografik yapının bozulması, dağılması ve yok olması tehdidi bulunmaktadır. Bu çalışma da zorunlu göçün uygulandığı topluluklardan biri olan Ahıska Türklerinin planlanmış bir şekilde 14 Kasım 1944 tarihinde bir gece ansızın yerlerinden edilmelerini konu edinmektedir. Yoğun bir şekilde nüfusun Kazakistan’a gönderilmesi ve orada yerel halk ile yaşama tecrübelerine ve bu süreçte kültürel hafızanın nasıl yaşatıldığına dair bir tartışma yürütülmektedir. Aynı şekilde belirli periyotlarla Türkiye’ye getirilen ve burada yaşamaya devam eden Ahıska Türklerinin durumları üzerinden iki ülkedeki mevcut durumları arasında karşılaştırmalı bir analiz sunmayı amaçlamaktadır. Bu noktada Ahıska Türklerinin söz konusu zorunlu göçe tabi tutularak sürgüne gönderilmesi süreci ve ardındaki kültürel hayatın yaşatılması çalışmanın odak noktalarındandır. Ahıska Türklerinin özellikle siyasi kaygılarla kendi topraklarından gönderilmelerinin altındaki nedenler irdelenecektir. Gönderildikleri coğrafyada 15 Kasım 1944 tarihinden sonra zaman ilerledikçe zorunlu veya gönüllü olarak Ahıskalılar tekrar göç etmişlerdir ve bugün dağınık bir topluluk olarak yaşamaktadırlar. Kültürel hafızanın yaşatılması ve bir arada kalınan zaman içerisinde ortak inşa edilen değerlerin gelecek nesillere taşınması her şeyden önce ortak yaşanılan ve doğal akışı içerisinde devam ettirilen fiziksel çevreninin etkinliği ile var olabilmektedir. Ahıska Türkleri bu ortak zeminden koparıldıklarından kolektif hafızanın parçalanması nedeniyle azınlık olarak gidilen yerlerde kültürel aktarımda zorlaşmaktadır. Bu çalışmada Ahıska Türkleri özelinde kolektif hafızanın yaşatılmasında coğrafi bir aradalığın önemine ve gidilen yerlerdeki farklılıkların bu topluluğu nasıl dönüştürdüğüne değinilecektir.