hasan gürkan - Academia.edu (original) (raw)

Uploads

Papers by hasan gürkan

Research paper thumbnail of Atatürk’ün Söylev’i (Nutuk) Üzerine Bir Bibliyografya Denemesi

Soylev, Turkiye Cumhuriyeti tarihinin ana kaynaklarindan biridir ve bir devre buyuk bir isik tutm... more Soylev, Turkiye Cumhuriyeti tarihinin ana kaynaklarindan biridir ve bir devre buyuk bir isik tutmaktadir. Ataturk, eserinde Milli Mucadele ve Cumhuriyet donemi ile ilgili kisileri, olaylari ve cesitli fikirleri kendi bakis acisiyla tarihe not dusmustur. Bu tarihi belge uzerinde yayinlanisindan bugune pek cok arastirma yapilmis ve Soylev, bircok farkli disiplinin calisma konusu icerisine girmistir. Bu calismada amac, Soylev uzerine yapilmis calismalari bibliyografya olarak ortaya koymaktir

Research paper thumbnail of Modernleşme Sürecinde Afrika'nın İki Büyük Krizi: Ruanda Ve Darfur Meseleleri Üzerine Bir İnceleme

Journal of Turkish Studies, 2014

In this study, Rwanda and Darfur issues, which could be counted as the most important issues in t... more In this study, Rwanda and Darfur issues, which could be counted as the most important issues in terms of its consequences, are covered in the context of modernization. Modernization of Africa means its history of colonization. Having been exploited in terms of its natural resources and human potential for nearly two centuries, Africa has been trying to handle a range of social, economic and political issues. Basic issues of Africa are exploitation of natural resources, slave trading, epidemic diseases and ethnic conflicts. The most problematic regions in the continent can be pointed as Rwanda and Darfur. These two regions are two geographical locations which has witnessed the bloodiest periods of history. The most important factor determining Africa's future has been natural resources. These resources resulted in remembering Africa as "the Black Continent" instead of bringing wealth to it. Rwanda and Darfur has experienced a great transformation both ethnically and socioeconomically for the past fifty years. Africa has been living its ethnic variety as a reason for tyranny and the tie of Africa and its colonialists is recorded as the great disasters in history. In this context, the fight between Tutsi and Hutu concluded in a great ethnic cleansing as in the battle in separative movements in Darfur. In this respect, the continent of Africa requires to be examined generally based on Sudan and Darfur examples. In the study, 2008-2010 issues of "National Geographic" and 1997-2008 issues of "Atlas" has been used along with the relevant literature.

Research paper thumbnail of Modernleşme Ve Postmodernizm İçerisinde Gılles Deleuze'ün Tarih Anlayışı Üzerine Bir İnceleme

Journal of Turkish Studies, 2013

Bu çalışmada amaç, 20. yüzyılın önemli filozoflarından biri olan Gilles Deleuze'ün modernleşme ve... more Bu çalışmada amaç, 20. yüzyılın önemli filozoflarından biri olan Gilles Deleuze'ün modernleşme ve postmodernizm bağlamında tarih anlayışını ortaya koymaktır. Düşüncelerini sistemleştirirken dilbilim, antropoloji, siyaset felsefesi ve psikoloji gibi birçok çağdaş disiplinden faydalanan Deleuze'ü anlamak güzümüz modern dünyasının anlaşılmasında önem taşır. Deleuze; özneyi, imgeleri, olguları ve modern dünyanın bizlere aşıladığı birtakım kavramları sorgulayarak onları yapısöküme uğratmıştır. Deleuze, modern dünyayı modernliğin kavramlarıyla açıklamak yerine yeni bir kavram dünyası yaratmıştır. Aksi taktirde modern dünya üzerine yapılan tüm yorumlar modernliğin şekillendirdiği bir düşünce sisteminin doğmasına neden olacaktı. Deleuze'ün, kavramları alışıla gelindiğinden farklı şekilde ele alması modern dünyanın temsillerinin ve verili olanın iflası anlamına gelmektedir. Çünkü Deleuze modern dünyanın ve tarihin, çeşitli üstanlatılarla açıklanamayacağını göstermiştir. Bu doğrultuda ne standart bir özne (birey) ne standart bir tarih ne de standart bir toplum vardır. Ona göre gerçek tarih, arzunun ürettiği tarihtir. "Zaman ve süre geçmişten bağımsız değildir. Şimdi, geçmişi içinde taşır. Şimdinin bir ucu geçmişe, diğer ucu ise geleceğe bölünmüştür." Deleuze, aydınlanmanın bütünlükçü ve mutlak gerçek olarak kabul ettiği, tarihteki (veya doğadaki) ilerlemeci anlayışa karşı çıkmaktadır. Ona göre, tarih ve zaman ilerleyen bir süreç değildir. Deleuze'e göre "olay", tarih fikrini krize sokmaktadır. Ona göre, gelecekte ne geçmiş, ne gelecek, ne şimdiki zaman hatta ne de "tarih" diye bir şey olacaktır. Deleuze, bu düşünceleriyle tarihe yeni bir bakış açısı getirmektedir.

Research paper thumbnail of Cumhuriyet Gazetesinde Çocuk ve Çocukluk Meselesi (1928-1939)

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, 2021

Bu çalışmada Türkiye’de hükûmetin gayriresmî yayın organı niteliğindeki Cumhuriyet gazetesinin 19... more Bu çalışmada Türkiye’de hükûmetin gayriresmî yayın organı niteliğindeki Cumhuriyet gazetesinin 1928-1939 yılları arasında çocuk ve çocukluk meselesine olan yaklaşımı incelenmiştir. Çalışmanın ilk bölümünde yeni rejimin çocuk ve çocukluğa yönelik anlayışı ve yasal gelişmeler, meselenin Osmanlı geçmişi ile karşılaştırmalı bir biçimde ele alınmıştır. İkinci bölümde Cumhuriyet gazetesinin modern eğitim sistemi içerisindeki çocuk ve çocukluğa ilişkin haber ve söylemleri incelenmiştir. Üçüncü bölümde gazetenin toplumsal bir varlık olarak çocuğa yaklaşımı ortaya konulmuştur. Son bölümde ise Cumhuriyet gazetesinin çocukların yaşadığı yoksulluk, beslenme, barınma ve çocuk işçiliği gibi problemlere olan yaklaşımı belirlenmeye çalışılmıştır. Böylelikle yeni rejimin ve gazetenin çocuk ve çocukluk meselesine yönelik tutumları bütüncül bir bakış açısıyla tartışılarak Cumhuriyet rejiminin ilk kuşağına yönelik pratikler ortaya konulmuştur.

Research paper thumbnail of Türk Tarih Öğretiminde Psiko-Sosyal Açıdan Savaşlar ve Yansımaları (1914-1939)

History Studies International Journal of History, 2020

Bu çalışmada amaç Türk tarih öğretiminde psiko-sosyal açıdan savaşlar ve yansımalarını incelemekt... more Bu çalışmada amaç Türk tarih öğretiminde psiko-sosyal açıdan savaşlar ve yansımalarını incelemektir. Çalışmada tarihsel metot kullanılmıştır. Birincil kaynak olarak, Türkiye'de Maarif Vekâleti bünyesinde 1914-1939 yılları arasında okutulan tarih ders kitapları kullanılmıştır. Ders kitapları doküman incelemesi yolu ile incelenmiştir. Bahsi geçen ders kitaplarında Balkan Savaşları, Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı'nın yansımaları değerlendirilmiştir. Tarihsel anlatılar bir yönüyle toplumsal savunma mekanizmasının devreye girmesi anlamına gelmektedir. Bu savunma mekanizması iç ve dış toplumsal olaylara tepki gösterilmesi demektir. Adına grup davranışı ya da toplumsal tepki diyebileceğimiz bu eylemler; aşağılanma, göçe zorlanma, ölümler, kayıplar, açlık, taciz ve tecavüze maruz bırakılma gibi dramatik ve travmatik olaylar karşısında ortaya çıkmaktadır. Tarihsel anlatı, tarihsel metinler ve tarih ders kitapları bu ruhsal olayların birer uzantısı olarak görülebilir. Resmî tarih yazımında Balkan Savaşları hem bir felaket hem de göç/yerinden edilme olguları bakımından açık bir şekilde kendine yer edinmiştir. Savaşın yol açtığı ölümler, kayıplar ve insanların yaşadıkları yerden göç etmeleri gibi travmatik olaylar ders kitaplarında yer alan metinlere nüfuz etmiştir. Birinci Dünya Savaşı, bu döneme ilişkin tarih yazımında tıpkı Balkan Savaşlarındaki gibi, ölüm, kayıp, tecavüz ve aşağılanma gibi olaylar ile anılmış ve uğranılan haksızlık büyük bir duygusallıkla işlenmiştir. Anadolu'nun Yunanlılar ve batılı devletlerce işgal edilmesi ve işgal süresince yaşanılan travmatik olaylar Türklerin toplumsal psikolojisinde ve kolektif belleğinde derin iz bırakmıştır.

Research paper thumbnail of Greek Image in History Lessons in the Process of Building Turkish Identity (1924-1950)

Abstract In this study, the aim is to put forward Greek image in history lessons in the process o... more Abstract
In this study, the aim is to put forward Greek image in history lessons in the process of building Turkish identity (1924-1950). Historical method is used in the study. One of the most important issues in nation-states‘ age is building national identity upon the image of ―the other‖. Greek people were praised in one hand and covered negatively in the other in history lessons and books. They were qualified as ―brutal‖ and ―invader‖ in Independence War term in the mentioned period. The invasion of Ġzmir and Anatolia by the Greek was held quite dramatically in coursebooks. Ancient Republican period of Greek civilization was complimented in history coursebooks. Besides, archeological and historic heritage of ancient Greeks in various places in Anatolia was used as a base to the idea that modern Turkey is a part of European civilization. The fact that military service was important in Greek civilization was put in history lessons as a fact to be taken Turkish cildren‘s model. The increase of the importance on Greek civilization in Turkish curriculum from 1926 on is a reflection of the will to Westernization. After World War II, Greek civilization was one of the mostly covered civilizations in history lessons. But the argument that Central Asia is the basis of Greek civilization is a symbol of ―superiority‖ idea towards Greek identity.
Keywords:Building Nations, History Coursebooks, Turkish Identity, Greek Image

Research paper thumbnail of TÜRKİYE'DE İLKOKULLARDA TARİH ÖĞRETİMİ: DERS KİTAPLARI ÖRNEĞİ (1869‐1920) THE PURSUIT OF HISTORY

Öz Bu çalışmada amaç; Osmanlı Devleti'nin son dönemi ile yeni Türkiye'nin kuruluşuna kadarki zama... more Öz Bu çalışmada amaç; Osmanlı Devleti'nin son dönemi ile yeni Türkiye'nin kuruluşuna kadarki zaman dilimi içinde ilkokullardaki tarih öğretimi ve ders kitaplarını incelemektir. Çalışmada tarihsel metod kullanılmıştır. Başbakanlık Osmanlı ve Cumhuriyet Arşivi belgele‐ ri ile Türk Tarih Kurumu ve Milli Kütüphane'den elde edilen dönemin tarih ders kitapla‐ rı doküman analizi yoluyla incelenmiştir. Modernleşme sürecindeki Osmanlı Devleti ile Türkiye Cumhuriyeti arasında pek çok alanda olduğu gibi eğitim alanında da hem bir süreklilik hem de bir kopuş bulunmaktadır. Osmanlı Devleti'nde 1869 tarihli Maarif‐i Umumiye Nizamnamesi ile ilkokullarda okutulmaya başlanan Tarih dersi, Sultan Ab‐ dülhamid'in iktidarı boyunca hanedan merkezli, Osmanlıcı ve İslamcı bir tarih anlayışı sergilemiştir. Ancak Meşrutiyet'in ilanı ile İttihat ve Terakki'nin iktidarı sonrası tarih ders kitaplarında resmi ideoloji değişmeye başlamıştır. İttihat ve Terakki döneminde, haneden merkezli tarih anlayışı terk edilmeye başlanmıştır. Bu dönem itibariyle Türkiye'de tarih anlayışı Batı'nın Türkleri çağdaş uygarlığın dışına itmeye çalışan tarih anlayışının reddi doğrultusunda şekillenecektir. Dolayısıyla bu dönemin en önemli özelliği ulus devlet paradigması çerçevesinde " Türk " ün tarihsel özne olarak ortaya çıkmaya başlamasıdır. Anahtar Kelimeler Osmanlı Devleti, Türkiye Cumhuriyeti, İlkokul, Tarih Öğretimi, Tarih Ders Kitapları HISTORY TEACHING IN PRIMARY SCHOOLS IN TURKEY: AN EXAMPLE OF HISTORY COURSE BOOKS (1869‐1920) Abstract The aim in this study is to examine history teaching as well as History course books of primary schools in the late period of Ottoman Empire and early period of Turkish Republic.

Research paper thumbnail of MODERNLEŞME SÜRECİNDE AFRİKA’NIN İKİ BÜYÜK KRİZİ: RUANDA VE DARFUR MESELELERİ ÜZERİNE BİR İNCELEME

Research paper thumbnail of MODERNLEŞME VE POSTMODERNİZM İÇERİSİNDE GILLES DELEUZE’ÜN TARİH ANLAYIŞI ÜZERİNE BİR İNCELEME

Bu çalışmada amaç, 20. yüzyılın önemli filozoflarından biri olan Gilles Deleuze'ün modernleşme ve... more Bu çalışmada amaç, 20. yüzyılın önemli filozoflarından biri olan Gilles Deleuze'ün modernleşme ve postmodernizm bağlamında tarih anlayışını ortaya koymaktır. Düşüncelerini sistemleştirirken dilbilim, antropoloji, siyaset felsefesi ve psikoloji gibi birçok çağdaş disiplinden faydalanan Deleuze'ü anlamak güzümüz modern dünyasının anlaşılmasında önem taşır. Deleuze; özneyi, imgeleri, olguları ve modern dünyanın bizlere aşıladığı birtakım kavramları sorgulayarak onları yapısöküme uğratmıştır. Deleuze, modern dünyayı modernliğin kavramlarıyla açıklamak yerine yeni bir kavram dünyası yaratmıştır. Aksi taktirde modern dünya üzerine yapılan tüm yorumlar modernliğin şekillendirdiği bir düşünce sisteminin doğmasına neden olacaktı. Deleuze'ün, kavramları alışıla gelindiğinden farklı şekilde ele alması modern dünyanın temsillerinin ve verili olanın iflası anlamına gelmektedir. Çünkü Deleuze modern dünyanın ve tarihin, çeşitli üstanlatılarla açıklanamayacağını göstermiştir. Bu doğrultuda ne standart bir özne (birey) ne standart bir tarih ne de standart bir toplum vardır. Ona göre gerçek tarih, arzunun ürettiği tarihtir. "Zaman ve süre geçmişten bağımsız değildir. Şimdi, geçmişi içinde taşır. Şimdinin bir ucu geçmişe, diğer ucu ise geleceğe bölünmüştür." Deleuze, aydınlanmanın bütünlükçü ve mutlak gerçek olarak kabul ettiği, tarihteki (veya doğadaki) ilerlemeci anlayışa karşı çıkmaktadır. Ona göre, tarih ve zaman ilerleyen bir süreç değildir. Deleuze'e göre "olay", tarih fikrini krize sokmaktadır. Ona göre, gelecekte ne geçmiş, ne gelecek, ne şimdiki zaman hatta ne de "tarih" diye bir şey olacaktır. Deleuze, bu düşünceleriyle tarihe yeni bir bakış açısı getirmektedir.

Research paper thumbnail of Atatürk'ün Söylev'i (Nutuk) Üzerine Bir Bibliyografya Denemesi

Research paper thumbnail of DEMOKRAT PARTİ’DEN 12 MART 1971 ASKERÎ MÜDAHALESİNE TÜRK DIŞ POLİTİKASINDA KIBRIS MESELESİ (1950‐1971)

Research paper thumbnail of Jack Goody, Tarih Hırsızlığı, Çev: Gül Çağalı Güven, 1. Baskı, Türkiye İş  Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, 2012, 420 sayfa.

Books by hasan gürkan

Research paper thumbnail of Türkiyede Tarih Öğretimi İlköğretim Ders Kitapları Örneği (1869-1950)

Conference Presentations by hasan gürkan

Research paper thumbnail of Türkiye'de İlköğretim Tarih Ders Kitaplarında Ortadoğu Algısı (1908-1950)

Research paper thumbnail of Atatürk’ün Söylev’i (Nutuk) Üzerine Bir Bibliyografya Denemesi

Soylev, Turkiye Cumhuriyeti tarihinin ana kaynaklarindan biridir ve bir devre buyuk bir isik tutm... more Soylev, Turkiye Cumhuriyeti tarihinin ana kaynaklarindan biridir ve bir devre buyuk bir isik tutmaktadir. Ataturk, eserinde Milli Mucadele ve Cumhuriyet donemi ile ilgili kisileri, olaylari ve cesitli fikirleri kendi bakis acisiyla tarihe not dusmustur. Bu tarihi belge uzerinde yayinlanisindan bugune pek cok arastirma yapilmis ve Soylev, bircok farkli disiplinin calisma konusu icerisine girmistir. Bu calismada amac, Soylev uzerine yapilmis calismalari bibliyografya olarak ortaya koymaktir

Research paper thumbnail of Modernleşme Sürecinde Afrika'nın İki Büyük Krizi: Ruanda Ve Darfur Meseleleri Üzerine Bir İnceleme

Journal of Turkish Studies, 2014

In this study, Rwanda and Darfur issues, which could be counted as the most important issues in t... more In this study, Rwanda and Darfur issues, which could be counted as the most important issues in terms of its consequences, are covered in the context of modernization. Modernization of Africa means its history of colonization. Having been exploited in terms of its natural resources and human potential for nearly two centuries, Africa has been trying to handle a range of social, economic and political issues. Basic issues of Africa are exploitation of natural resources, slave trading, epidemic diseases and ethnic conflicts. The most problematic regions in the continent can be pointed as Rwanda and Darfur. These two regions are two geographical locations which has witnessed the bloodiest periods of history. The most important factor determining Africa's future has been natural resources. These resources resulted in remembering Africa as "the Black Continent" instead of bringing wealth to it. Rwanda and Darfur has experienced a great transformation both ethnically and socioeconomically for the past fifty years. Africa has been living its ethnic variety as a reason for tyranny and the tie of Africa and its colonialists is recorded as the great disasters in history. In this context, the fight between Tutsi and Hutu concluded in a great ethnic cleansing as in the battle in separative movements in Darfur. In this respect, the continent of Africa requires to be examined generally based on Sudan and Darfur examples. In the study, 2008-2010 issues of "National Geographic" and 1997-2008 issues of "Atlas" has been used along with the relevant literature.

Research paper thumbnail of Modernleşme Ve Postmodernizm İçerisinde Gılles Deleuze'ün Tarih Anlayışı Üzerine Bir İnceleme

Journal of Turkish Studies, 2013

Bu çalışmada amaç, 20. yüzyılın önemli filozoflarından biri olan Gilles Deleuze'ün modernleşme ve... more Bu çalışmada amaç, 20. yüzyılın önemli filozoflarından biri olan Gilles Deleuze'ün modernleşme ve postmodernizm bağlamında tarih anlayışını ortaya koymaktır. Düşüncelerini sistemleştirirken dilbilim, antropoloji, siyaset felsefesi ve psikoloji gibi birçok çağdaş disiplinden faydalanan Deleuze'ü anlamak güzümüz modern dünyasının anlaşılmasında önem taşır. Deleuze; özneyi, imgeleri, olguları ve modern dünyanın bizlere aşıladığı birtakım kavramları sorgulayarak onları yapısöküme uğratmıştır. Deleuze, modern dünyayı modernliğin kavramlarıyla açıklamak yerine yeni bir kavram dünyası yaratmıştır. Aksi taktirde modern dünya üzerine yapılan tüm yorumlar modernliğin şekillendirdiği bir düşünce sisteminin doğmasına neden olacaktı. Deleuze'ün, kavramları alışıla gelindiğinden farklı şekilde ele alması modern dünyanın temsillerinin ve verili olanın iflası anlamına gelmektedir. Çünkü Deleuze modern dünyanın ve tarihin, çeşitli üstanlatılarla açıklanamayacağını göstermiştir. Bu doğrultuda ne standart bir özne (birey) ne standart bir tarih ne de standart bir toplum vardır. Ona göre gerçek tarih, arzunun ürettiği tarihtir. "Zaman ve süre geçmişten bağımsız değildir. Şimdi, geçmişi içinde taşır. Şimdinin bir ucu geçmişe, diğer ucu ise geleceğe bölünmüştür." Deleuze, aydınlanmanın bütünlükçü ve mutlak gerçek olarak kabul ettiği, tarihteki (veya doğadaki) ilerlemeci anlayışa karşı çıkmaktadır. Ona göre, tarih ve zaman ilerleyen bir süreç değildir. Deleuze'e göre "olay", tarih fikrini krize sokmaktadır. Ona göre, gelecekte ne geçmiş, ne gelecek, ne şimdiki zaman hatta ne de "tarih" diye bir şey olacaktır. Deleuze, bu düşünceleriyle tarihe yeni bir bakış açısı getirmektedir.

Research paper thumbnail of Cumhuriyet Gazetesinde Çocuk ve Çocukluk Meselesi (1928-1939)

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, 2021

Bu çalışmada Türkiye’de hükûmetin gayriresmî yayın organı niteliğindeki Cumhuriyet gazetesinin 19... more Bu çalışmada Türkiye’de hükûmetin gayriresmî yayın organı niteliğindeki Cumhuriyet gazetesinin 1928-1939 yılları arasında çocuk ve çocukluk meselesine olan yaklaşımı incelenmiştir. Çalışmanın ilk bölümünde yeni rejimin çocuk ve çocukluğa yönelik anlayışı ve yasal gelişmeler, meselenin Osmanlı geçmişi ile karşılaştırmalı bir biçimde ele alınmıştır. İkinci bölümde Cumhuriyet gazetesinin modern eğitim sistemi içerisindeki çocuk ve çocukluğa ilişkin haber ve söylemleri incelenmiştir. Üçüncü bölümde gazetenin toplumsal bir varlık olarak çocuğa yaklaşımı ortaya konulmuştur. Son bölümde ise Cumhuriyet gazetesinin çocukların yaşadığı yoksulluk, beslenme, barınma ve çocuk işçiliği gibi problemlere olan yaklaşımı belirlenmeye çalışılmıştır. Böylelikle yeni rejimin ve gazetenin çocuk ve çocukluk meselesine yönelik tutumları bütüncül bir bakış açısıyla tartışılarak Cumhuriyet rejiminin ilk kuşağına yönelik pratikler ortaya konulmuştur.

Research paper thumbnail of Türk Tarih Öğretiminde Psiko-Sosyal Açıdan Savaşlar ve Yansımaları (1914-1939)

History Studies International Journal of History, 2020

Bu çalışmada amaç Türk tarih öğretiminde psiko-sosyal açıdan savaşlar ve yansımalarını incelemekt... more Bu çalışmada amaç Türk tarih öğretiminde psiko-sosyal açıdan savaşlar ve yansımalarını incelemektir. Çalışmada tarihsel metot kullanılmıştır. Birincil kaynak olarak, Türkiye'de Maarif Vekâleti bünyesinde 1914-1939 yılları arasında okutulan tarih ders kitapları kullanılmıştır. Ders kitapları doküman incelemesi yolu ile incelenmiştir. Bahsi geçen ders kitaplarında Balkan Savaşları, Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı'nın yansımaları değerlendirilmiştir. Tarihsel anlatılar bir yönüyle toplumsal savunma mekanizmasının devreye girmesi anlamına gelmektedir. Bu savunma mekanizması iç ve dış toplumsal olaylara tepki gösterilmesi demektir. Adına grup davranışı ya da toplumsal tepki diyebileceğimiz bu eylemler; aşağılanma, göçe zorlanma, ölümler, kayıplar, açlık, taciz ve tecavüze maruz bırakılma gibi dramatik ve travmatik olaylar karşısında ortaya çıkmaktadır. Tarihsel anlatı, tarihsel metinler ve tarih ders kitapları bu ruhsal olayların birer uzantısı olarak görülebilir. Resmî tarih yazımında Balkan Savaşları hem bir felaket hem de göç/yerinden edilme olguları bakımından açık bir şekilde kendine yer edinmiştir. Savaşın yol açtığı ölümler, kayıplar ve insanların yaşadıkları yerden göç etmeleri gibi travmatik olaylar ders kitaplarında yer alan metinlere nüfuz etmiştir. Birinci Dünya Savaşı, bu döneme ilişkin tarih yazımında tıpkı Balkan Savaşlarındaki gibi, ölüm, kayıp, tecavüz ve aşağılanma gibi olaylar ile anılmış ve uğranılan haksızlık büyük bir duygusallıkla işlenmiştir. Anadolu'nun Yunanlılar ve batılı devletlerce işgal edilmesi ve işgal süresince yaşanılan travmatik olaylar Türklerin toplumsal psikolojisinde ve kolektif belleğinde derin iz bırakmıştır.

Research paper thumbnail of Greek Image in History Lessons in the Process of Building Turkish Identity (1924-1950)

Abstract In this study, the aim is to put forward Greek image in history lessons in the process o... more Abstract
In this study, the aim is to put forward Greek image in history lessons in the process of building Turkish identity (1924-1950). Historical method is used in the study. One of the most important issues in nation-states‘ age is building national identity upon the image of ―the other‖. Greek people were praised in one hand and covered negatively in the other in history lessons and books. They were qualified as ―brutal‖ and ―invader‖ in Independence War term in the mentioned period. The invasion of Ġzmir and Anatolia by the Greek was held quite dramatically in coursebooks. Ancient Republican period of Greek civilization was complimented in history coursebooks. Besides, archeological and historic heritage of ancient Greeks in various places in Anatolia was used as a base to the idea that modern Turkey is a part of European civilization. The fact that military service was important in Greek civilization was put in history lessons as a fact to be taken Turkish cildren‘s model. The increase of the importance on Greek civilization in Turkish curriculum from 1926 on is a reflection of the will to Westernization. After World War II, Greek civilization was one of the mostly covered civilizations in history lessons. But the argument that Central Asia is the basis of Greek civilization is a symbol of ―superiority‖ idea towards Greek identity.
Keywords:Building Nations, History Coursebooks, Turkish Identity, Greek Image

Research paper thumbnail of TÜRKİYE'DE İLKOKULLARDA TARİH ÖĞRETİMİ: DERS KİTAPLARI ÖRNEĞİ (1869‐1920) THE PURSUIT OF HISTORY

Öz Bu çalışmada amaç; Osmanlı Devleti'nin son dönemi ile yeni Türkiye'nin kuruluşuna kadarki zama... more Öz Bu çalışmada amaç; Osmanlı Devleti'nin son dönemi ile yeni Türkiye'nin kuruluşuna kadarki zaman dilimi içinde ilkokullardaki tarih öğretimi ve ders kitaplarını incelemektir. Çalışmada tarihsel metod kullanılmıştır. Başbakanlık Osmanlı ve Cumhuriyet Arşivi belgele‐ ri ile Türk Tarih Kurumu ve Milli Kütüphane'den elde edilen dönemin tarih ders kitapla‐ rı doküman analizi yoluyla incelenmiştir. Modernleşme sürecindeki Osmanlı Devleti ile Türkiye Cumhuriyeti arasında pek çok alanda olduğu gibi eğitim alanında da hem bir süreklilik hem de bir kopuş bulunmaktadır. Osmanlı Devleti'nde 1869 tarihli Maarif‐i Umumiye Nizamnamesi ile ilkokullarda okutulmaya başlanan Tarih dersi, Sultan Ab‐ dülhamid'in iktidarı boyunca hanedan merkezli, Osmanlıcı ve İslamcı bir tarih anlayışı sergilemiştir. Ancak Meşrutiyet'in ilanı ile İttihat ve Terakki'nin iktidarı sonrası tarih ders kitaplarında resmi ideoloji değişmeye başlamıştır. İttihat ve Terakki döneminde, haneden merkezli tarih anlayışı terk edilmeye başlanmıştır. Bu dönem itibariyle Türkiye'de tarih anlayışı Batı'nın Türkleri çağdaş uygarlığın dışına itmeye çalışan tarih anlayışının reddi doğrultusunda şekillenecektir. Dolayısıyla bu dönemin en önemli özelliği ulus devlet paradigması çerçevesinde " Türk " ün tarihsel özne olarak ortaya çıkmaya başlamasıdır. Anahtar Kelimeler Osmanlı Devleti, Türkiye Cumhuriyeti, İlkokul, Tarih Öğretimi, Tarih Ders Kitapları HISTORY TEACHING IN PRIMARY SCHOOLS IN TURKEY: AN EXAMPLE OF HISTORY COURSE BOOKS (1869‐1920) Abstract The aim in this study is to examine history teaching as well as History course books of primary schools in the late period of Ottoman Empire and early period of Turkish Republic.

Research paper thumbnail of MODERNLEŞME SÜRECİNDE AFRİKA’NIN İKİ BÜYÜK KRİZİ: RUANDA VE DARFUR MESELELERİ ÜZERİNE BİR İNCELEME

Research paper thumbnail of MODERNLEŞME VE POSTMODERNİZM İÇERİSİNDE GILLES DELEUZE’ÜN TARİH ANLAYIŞI ÜZERİNE BİR İNCELEME

Bu çalışmada amaç, 20. yüzyılın önemli filozoflarından biri olan Gilles Deleuze'ün modernleşme ve... more Bu çalışmada amaç, 20. yüzyılın önemli filozoflarından biri olan Gilles Deleuze'ün modernleşme ve postmodernizm bağlamında tarih anlayışını ortaya koymaktır. Düşüncelerini sistemleştirirken dilbilim, antropoloji, siyaset felsefesi ve psikoloji gibi birçok çağdaş disiplinden faydalanan Deleuze'ü anlamak güzümüz modern dünyasının anlaşılmasında önem taşır. Deleuze; özneyi, imgeleri, olguları ve modern dünyanın bizlere aşıladığı birtakım kavramları sorgulayarak onları yapısöküme uğratmıştır. Deleuze, modern dünyayı modernliğin kavramlarıyla açıklamak yerine yeni bir kavram dünyası yaratmıştır. Aksi taktirde modern dünya üzerine yapılan tüm yorumlar modernliğin şekillendirdiği bir düşünce sisteminin doğmasına neden olacaktı. Deleuze'ün, kavramları alışıla gelindiğinden farklı şekilde ele alması modern dünyanın temsillerinin ve verili olanın iflası anlamına gelmektedir. Çünkü Deleuze modern dünyanın ve tarihin, çeşitli üstanlatılarla açıklanamayacağını göstermiştir. Bu doğrultuda ne standart bir özne (birey) ne standart bir tarih ne de standart bir toplum vardır. Ona göre gerçek tarih, arzunun ürettiği tarihtir. "Zaman ve süre geçmişten bağımsız değildir. Şimdi, geçmişi içinde taşır. Şimdinin bir ucu geçmişe, diğer ucu ise geleceğe bölünmüştür." Deleuze, aydınlanmanın bütünlükçü ve mutlak gerçek olarak kabul ettiği, tarihteki (veya doğadaki) ilerlemeci anlayışa karşı çıkmaktadır. Ona göre, tarih ve zaman ilerleyen bir süreç değildir. Deleuze'e göre "olay", tarih fikrini krize sokmaktadır. Ona göre, gelecekte ne geçmiş, ne gelecek, ne şimdiki zaman hatta ne de "tarih" diye bir şey olacaktır. Deleuze, bu düşünceleriyle tarihe yeni bir bakış açısı getirmektedir.

Research paper thumbnail of Atatürk'ün Söylev'i (Nutuk) Üzerine Bir Bibliyografya Denemesi

Research paper thumbnail of DEMOKRAT PARTİ’DEN 12 MART 1971 ASKERÎ MÜDAHALESİNE TÜRK DIŞ POLİTİKASINDA KIBRIS MESELESİ (1950‐1971)

Research paper thumbnail of Jack Goody, Tarih Hırsızlığı, Çev: Gül Çağalı Güven, 1. Baskı, Türkiye İş  Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, 2012, 420 sayfa.

Research paper thumbnail of Türkiyede Tarih Öğretimi İlköğretim Ders Kitapları Örneği (1869-1950)

Research paper thumbnail of Türkiye'de İlköğretim Tarih Ders Kitaplarında Ortadoğu Algısı (1908-1950)