yagmur sayın - Academia.edu (original) (raw)
Uploads
Papers by yagmur sayın
Hititler, tek tanrı yerine dünyanın bol miktarda ruhlar ve kutsal güçlerle dolu olduğuna inandıla... more Hititler, tek tanrı yerine dünyanın bol miktarda ruhlar ve kutsal güçlerle dolu olduğuna inandılar. Yeryüzünde her kaya, dağ, ağaç ve ırmağın orada yaşayan bir tanrı vardı. Kuzey Anadolu'dan tanrılar, Batı ve Güney Anadolu'nun Luvi bölgelerinin tanrıları, Hurri tanrıları, Suriye ve Mezopotamya tanrıları tümüyle Hitit panteonunun içindedir. Hititler'in imparatorluk devrinde panteonunun genişlemesinin nedenleri başında Suppilulima'nın kazandığı zaferler gelmektedir. Çünkü yeni tanrıları kabul eden karakter, imparatorluk devrinde izlenen siyasetten kaynaklanmaktadır. Anadolu'ya geldikleri zaman ve daha sonra savaşarak kazandıkları bölgelerde, kendi kültürlerini zorla kabul ettirmeye çalışmamışlar, onların tanrılarını ve kendilerine uygun gördükleri herşeyi benimsemişlerdir. Toprakları genişledikçe sayıları sürekli artan tanrıları kabul etmeleri Hititler için bir avantaj da olmuştur. Hitit krallarının tebaa halklarla siyasi, toplumsal vb.her türlü ilişkisine bir hoşgörü sağlamıştır.
Drafts by yagmur sayın
Roma, Anadolu topraklarındaki yaklaşık 700 yıllık hakimiyeti boyunca, meydana gelmiş çeşitli olay... more Roma, Anadolu topraklarındaki yaklaşık 700 yıllık hakimiyeti boyunca, meydana gelmiş çeşitli olaylara rağmen kalıcı ve esnek bir siyasi yapı oluşturmayı başarmıştır. Anadolu'daki tepki ve isyanların fazlalığına rağmen bazı örnekler dışında bunlar imparatorluğa çok ciddi sorunlar yaşatmamıştır. Anadolu, özellikle Büyük İskender'den itibaren sürekli bir savaş arenası olmasına, sürekli el değiştirmesine karşın, direniş ve isyanlar bölgesel karakter taşımıştır. Pompeius'un düzenlemeleri sırasında söz konusu bölgelerin yerel hanedanlara ya da vasal krallıklara bırakılması, Roma'nın buralardakileri doğrudan müdahale gerektirmeyecek münferit olaylar olarak algıladığını göstermektedir. Bu algının yanı sıra, Roma'nın tartışılmaz askeri üstünlüğü, idari ve bürokratik açıdan sağlam bir yapı kurmuş olması da, bu hakimiyeti pekiştirmiştir.
Hititler, tek tanrı yerine dünyanın bol miktarda ruhlar ve kutsal güçlerle dolu olduğuna inandıla... more Hititler, tek tanrı yerine dünyanın bol miktarda ruhlar ve kutsal güçlerle dolu olduğuna inandılar. Yeryüzünde her kaya, dağ, ağaç ve ırmağın orada yaşayan bir tanrı vardı. Kuzey Anadolu'dan tanrılar, Batı ve Güney Anadolu'nun Luvi bölgelerinin tanrıları, Hurri tanrıları, Suriye ve Mezopotamya tanrıları tümüyle Hitit panteonunun içindedir. Hititler'in imparatorluk devrinde panteonunun genişlemesinin nedenleri başında Suppilulima'nın kazandığı zaferler gelmektedir. Çünkü yeni tanrıları kabul eden karakter, imparatorluk devrinde izlenen siyasetten kaynaklanmaktadır. Anadolu'ya geldikleri zaman ve daha sonra savaşarak kazandıkları bölgelerde, kendi kültürlerini zorla kabul ettirmeye çalışmamışlar, onların tanrılarını ve kendilerine uygun gördükleri herşeyi benimsemişlerdir. Toprakları genişledikçe sayıları sürekli artan tanrıları kabul etmeleri Hititler için bir avantaj da olmuştur. Hitit krallarının tebaa halklarla siyasi, toplumsal vb.her türlü ilişkisine bir hoşgörü sağlamıştır.
Roma, Anadolu topraklarındaki yaklaşık 700 yıllık hakimiyeti boyunca, meydana gelmiş çeşitli olay... more Roma, Anadolu topraklarındaki yaklaşık 700 yıllık hakimiyeti boyunca, meydana gelmiş çeşitli olaylara rağmen kalıcı ve esnek bir siyasi yapı oluşturmayı başarmıştır. Anadolu'daki tepki ve isyanların fazlalığına rağmen bazı örnekler dışında bunlar imparatorluğa çok ciddi sorunlar yaşatmamıştır. Anadolu, özellikle Büyük İskender'den itibaren sürekli bir savaş arenası olmasına, sürekli el değiştirmesine karşın, direniş ve isyanlar bölgesel karakter taşımıştır. Pompeius'un düzenlemeleri sırasında söz konusu bölgelerin yerel hanedanlara ya da vasal krallıklara bırakılması, Roma'nın buralardakileri doğrudan müdahale gerektirmeyecek münferit olaylar olarak algıladığını göstermektedir. Bu algının yanı sıra, Roma'nın tartışılmaz askeri üstünlüğü, idari ve bürokratik açıdan sağlam bir yapı kurmuş olması da, bu hakimiyeti pekiştirmiştir.