muhammed emin görgün - Academia.edu (original) (raw)
Papers by muhammed emin görgün
Amasya İlahiyat Dergisi
Edebî meziyetleriyle öne çıkan Câhiliye dönemi Arap toplumuna en büyük meydan okumayı Kur’ân-ı Ke... more Edebî meziyetleriyle öne çıkan Câhiliye dönemi Arap toplumuna en büyük meydan okumayı Kur’ân-ı Kerîm yapmıştır. Bu meydan okuma bir taraftan Arap toplumunun kendisini sorgulamasına zemin hazırlamış diğer taraftan Kur’ân-ı Kerîm’in ortaya koyduğu eşsiz edebî hususiyetlerle de Arap toplumu-nun mevcut dil yapısının gelişmesini sağlamıştır. Bu anlamda Sadru’l-İslâm döneminde klasik Arap edebiyatı alanında geliştirilen ifade biçimlerinden bir tanesi ecvibe-i müskite (susturucu cevaplar) üslubu olmuştur. Aslında söz konusu bu üslup, Câhiliye döneminden itibaren kullanılmakla birlikte temel itibarıyla Kur’ân-ı Kerîm’den ilhamını alan edebî bir tarz olarak hicrî III. asırda literatü-re girmiş ve yerleşmiştir. Bu konuda öncü rolü üstlenen kişi ise Abbâsî dönemi edip ve kâtiplerinden Bağdatlı İbn Ebî ‘Avn’dır. İbn Ebî ‘Avn, kaleme aldığı el-Ecvibetu’l-muskite adlı eseriyle bu üsluba ait anekdotları karakter ve muhteva olarak bir araya getiren ilk kişidir. İbn Ebî ‘Avn’a ait bu eser, mezkûr üs...
Kocatepe İslami İlimler Dergisi, Dec 2, 2022
Bu makale, en az iki hakem tarafından incelendi ve intihal içermediği teyit edildi/This article h... more Bu makale, en az iki hakem tarafından incelendi ve intihal içermediği teyit edildi/This article has been reviewed by at least two referees and scanned via a plagiarism software.
Tefsir Araştırmaları Dergisi
Câhiliye döneminde edebiyat alanında ileri bir seviyede olan Arap toplumu kendilerinden bir peyga... more Câhiliye döneminde edebiyat alanında ileri bir seviyede olan Arap toplumu kendilerinden bir peygamber ve kendi dillerinden bir kitap gönderilmek suretiyle son din olan İslâm’a davet edilmiştir. Bu ilahi davete iman edenler olduğu kadar kendilerine gönderilen peygamberi ve kitabı kabul etmeyip inkâr yolunu tercih edenler de olmuştur. Her ne kadar belâgat ve fesâhatta ileri bir seviyede olsalar da işittikleri Kur’ân-ı Kerîm’in eşsiz nazmı, muhtevası ve belâgati karşısında hayranlıklarını gizleyemeyen bu inkârcılar, ilk olarak “sihir, şair sözü, peygamberin uydurması” gibi ifadelerle Kur’ân-ı Kerîm’i küçümsemeye kalkışmışlardır. Ne var ki kendilerine Kur’ân-ı Kerîm’in benzeri getirilmesi hususunda meydan okunduğunda çaresiz duruma düşmüşler ve acizliklerini itiraf etmek zorunda kalmışlardır. Hatta onların Kur’ân-ı Kerîm’e dönük iddia ve inkârlarına verilen cevaplar dışında; öldükten sonra dirilmeyi inkâr, ilahlık iddiasında bulunma ve benzeri gibi pek çok iddialarına susturucu cevaplar...
Kocatepe İslami İlimler Dergisi
İfade, kişinin duygu ve fikriyatının bir tezahürüdür. Kişi maksadını muhatabına kendine özgü bir ... more İfade, kişinin duygu ve fikriyatının bir tezahürüdür. Kişi maksadını muhatabına kendine özgü bir şekilde dile getirmektedir. Bu da o kişiye ait ifade tarzını yani üslubunu oluşturmaktadır. Belâgatçılar tarafından hitâbî, ilmî ve edebî olarak tasnife tabi tutulan üslup; edebiyatçı tarafından seçilen konunun biçim ve içeriğine uygun vasıta ve yöntemler kullanılmak suretiyle kendisine özgü kelimelerle anlatmasından doğan edebî değer unsuru ve ölçüsü olarak kabul edilmektedir. Doğru yerde doğru üslubu tercih etmek anlamına gelen muktezâ-yı hâle uygunlukta söz bazen edebî bir gaye için zâhirin gerektirdiği durumun dışına çıkabilmektedir. Başlangıçta “sözün muktezâ-yı zâhirin dışına çıkması” başlığı altında ele alınan el-üslûbu’l-hakîm sanatı da Arap dilinde sıklıkla kullanılan ifade araçlarından birisi olmuştur. Başta Kur'ân-ı Kerîm ve hadisler olmak üzere Arap edebiyatı literatürü içerisinde yaygın kullanıma sahip olan bu sanat, başlangıçta belâgat ilminin meânî kısmında ele alınmış...
Amasya İlahiyat Dergisi
Edebî meziyetleriyle öne çıkan Câhiliye dönemi Arap toplumuna en büyük meydan okumayı Kur’ân-ı Ke... more Edebî meziyetleriyle öne çıkan Câhiliye dönemi Arap toplumuna en büyük meydan okumayı Kur’ân-ı Kerîm yapmıştır. Bu meydan okuma bir taraftan Arap toplumunun kendisini sorgulamasına zemin hazırlamış diğer taraftan Kur’ân-ı Kerîm’in ortaya koyduğu eşsiz edebî hususiyetlerle de Arap toplumu-nun mevcut dil yapısının gelişmesini sağlamıştır. Bu anlamda Sadru’l-İslâm döneminde klasik Arap edebiyatı alanında geliştirilen ifade biçimlerinden bir tanesi ecvibe-i müskite (susturucu cevaplar) üslubu olmuştur. Aslında söz konusu bu üslup, Câhiliye döneminden itibaren kullanılmakla birlikte temel itibarıyla Kur’ân-ı Kerîm’den ilhamını alan edebî bir tarz olarak hicrî III. asırda literatü-re girmiş ve yerleşmiştir. Bu konuda öncü rolü üstlenen kişi ise Abbâsî dönemi edip ve kâtiplerinden Bağdatlı İbn Ebî ‘Avn’dır. İbn Ebî ‘Avn, kaleme aldığı el-Ecvibetu’l-muskite adlı eseriyle bu üsluba ait anekdotları karakter ve muhteva olarak bir araya getiren ilk kişidir. İbn Ebî ‘Avn’a ait bu eser, mezkûr üs...
Kocatepe İslami İlimler Dergisi, Dec 2, 2022
Bu makale, en az iki hakem tarafından incelendi ve intihal içermediği teyit edildi/This article h... more Bu makale, en az iki hakem tarafından incelendi ve intihal içermediği teyit edildi/This article has been reviewed by at least two referees and scanned via a plagiarism software.
Tefsir Araştırmaları Dergisi
Câhiliye döneminde edebiyat alanında ileri bir seviyede olan Arap toplumu kendilerinden bir peyga... more Câhiliye döneminde edebiyat alanında ileri bir seviyede olan Arap toplumu kendilerinden bir peygamber ve kendi dillerinden bir kitap gönderilmek suretiyle son din olan İslâm’a davet edilmiştir. Bu ilahi davete iman edenler olduğu kadar kendilerine gönderilen peygamberi ve kitabı kabul etmeyip inkâr yolunu tercih edenler de olmuştur. Her ne kadar belâgat ve fesâhatta ileri bir seviyede olsalar da işittikleri Kur’ân-ı Kerîm’in eşsiz nazmı, muhtevası ve belâgati karşısında hayranlıklarını gizleyemeyen bu inkârcılar, ilk olarak “sihir, şair sözü, peygamberin uydurması” gibi ifadelerle Kur’ân-ı Kerîm’i küçümsemeye kalkışmışlardır. Ne var ki kendilerine Kur’ân-ı Kerîm’in benzeri getirilmesi hususunda meydan okunduğunda çaresiz duruma düşmüşler ve acizliklerini itiraf etmek zorunda kalmışlardır. Hatta onların Kur’ân-ı Kerîm’e dönük iddia ve inkârlarına verilen cevaplar dışında; öldükten sonra dirilmeyi inkâr, ilahlık iddiasında bulunma ve benzeri gibi pek çok iddialarına susturucu cevaplar...
Kocatepe İslami İlimler Dergisi
İfade, kişinin duygu ve fikriyatının bir tezahürüdür. Kişi maksadını muhatabına kendine özgü bir ... more İfade, kişinin duygu ve fikriyatının bir tezahürüdür. Kişi maksadını muhatabına kendine özgü bir şekilde dile getirmektedir. Bu da o kişiye ait ifade tarzını yani üslubunu oluşturmaktadır. Belâgatçılar tarafından hitâbî, ilmî ve edebî olarak tasnife tabi tutulan üslup; edebiyatçı tarafından seçilen konunun biçim ve içeriğine uygun vasıta ve yöntemler kullanılmak suretiyle kendisine özgü kelimelerle anlatmasından doğan edebî değer unsuru ve ölçüsü olarak kabul edilmektedir. Doğru yerde doğru üslubu tercih etmek anlamına gelen muktezâ-yı hâle uygunlukta söz bazen edebî bir gaye için zâhirin gerektirdiği durumun dışına çıkabilmektedir. Başlangıçta “sözün muktezâ-yı zâhirin dışına çıkması” başlığı altında ele alınan el-üslûbu’l-hakîm sanatı da Arap dilinde sıklıkla kullanılan ifade araçlarından birisi olmuştur. Başta Kur'ân-ı Kerîm ve hadisler olmak üzere Arap edebiyatı literatürü içerisinde yaygın kullanıma sahip olan bu sanat, başlangıçta belâgat ilminin meânî kısmında ele alınmış...