zeki tekin - Academia.edu (original) (raw)
Papers by zeki tekin
OTAM Ankara Üniversitesi Osmanlı Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi dergisi, 1997
Yeryüzünde debbağhânelerin ilk ne zaman tesis edildiği tam olarak bilinememektedir. İlk bulgular ... more Yeryüzünde debbağhânelerin ilk ne zaman tesis edildiği tam olarak bilinememektedir. İlk bulgular milat öncesine kadar uzanmakta olup, Mısır'da yapılan arkeolojik kazdar neticesi elde edilebilmiştir. Fakat pek tâbidir ki deriye dayalı üretim insanın tarihi kadar eskidir. Bu sebeple dericilik günümüze kadar yaygın bir şekilde var olagelmiştir, insanlar arasında deriden mamül eşyalar iktisadi ve sosyal hayatta bir üstünlük göstergesi olmuş, dericilik sanatı pek çok insanın geçim kaynağı haline gelmişti.
DergiPark (Istanbul University), Feb 23, 2010
Kayseri üniversitesi sosyal bilimler dergisi, Dec 20, 2023
Osmanlı üretim yapısı içinde tekstil ürünlerinin büyük bir payı vardır. Özellikle saraylı kumaşla... more Osmanlı üretim yapısı içinde tekstil ürünlerinin büyük bir payı vardır. Özellikle saraylı kumaşlar arasında sayılan ve atkı ve çözgüsü içinde değerli madenlerden altın ve gümüşün kullanıldığı Kemha kumaşının üretimi, alım ve satımı sürekli devlet kontrolü altında tutulmaktadır. Pahalı kumaşlar arasında yer alan Kemha kumaşının üretimi için gerekli olan kemha tezgahlarının adeti, el değiştirmesi ve faaliyeti gerek esnaf yöneticileri ve gerek devlet yetkilileri tarafından sıkı sıkıya denetlenmekteydi. Nitekim 19. yüzyılın ilk çeyreğinde İstanbul içinde faaliyet gösteren kemhacı esnafının bir kısmının sicile kaydedildiklerini öğrenmekteyiz. Bu kayıtlardan; tezgah satışlarını, satış bedellerini, kime satıldıklarını ve satılan tezgahın hangi semtlerde bulunduğu bilgisini takip edebiliyoruz. İleride bulunacak yeni belgeler ışığında hakkında çok az şey bildiğimiz kemhacı esnafına ilişkin daha fazla şeyler söylemek mümkün olabilecektir.
Tarih Kültür ve Sanat Araştırmaları Dergisi, Dec 31, 2018
Mankind has put forth a special effort to ensure the order of society since the very beginning of... more Mankind has put forth a special effort to ensure the order of society since the very beginning of it. The Ottoman State, has always ensured the public and social order like other Islamic states in the light of Allah's commandments. However, the present order started deteriorating due to dwindling basic principles (justice, merit, consultancy ...) with time which were imposed by the Shariah Law; to which the Ottoman Empire was subjected. The radical developments in the political, economic, social and legal fields that took place in Europe had affected the Ottoman State seriously like other states. Under the influence of all these internal and external dynamics, the Ottoman Empire started quest for a new order and attempted to bring a series of reforms under the name of westernization or modernization. Thus in the Ottoman State, besides these reform movements, the idea of creating a constitution had also emerged. This study tries to find out the internal and external dynamics in the formation of Kanun-ı Esasi which was the first constitution of the Ottoman Empire in the modern sense and the consequences of this quest for order.
DergiPark (Istanbul University), Feb 25, 2010
Anasay, Nov 30, 2021
Sümerbank Beykoz Deri ve Kundura Fabrikasının temelini oluşturan Beykoz Miri Debbağhaneleri Sulta... more Sümerbank Beykoz Deri ve Kundura Fabrikasının temelini oluşturan Beykoz Miri Debbağhaneleri Sultan II. Mahmut zamanında Beykoz deresinin Boğaza döküldüğü noktada inşa edilmiştir.1810 yılında tesis edilen ve her geçen gün gelişen debbağhane, ordunun ihtiyaçlarını karşılamak üzere Harbiye Nezaretine devredilince daha da büyüyerek imparatorluğun en büyük deri üretim merkezi haline gelmiştir. Yeni kurulan bu tesisin ismi Tabakhane-i Klevhane-i Amire olarak değiştirilmiş 1826 yılına kadar ordu için palaska, çizme, kütüklük, koşu takımları gibi askeri malzemeler üretmiştir. Ayrıca Debbağhane-i Amire 'ye 1842 yılından itibaren buhar kazanı, buhar makinası, Taş Değirmen'in yanında 70 değirmen ilave edilerek tesisin makinalaşması sağlanmıştır. Harbiye Nazırı Mahmut Şevket Paşa'nın 1912 yılındaki girişimleri neticesinde Avrupa'dan getirtilen debagat makinaları sayesinde tesis yeniden modernleş
Tarih Kültür ve Sanat Araştırmaları Dergisi, Dec 29, 2019
In the late sixteenth century, Catholic Jesuit Missionaries who were active in the Ottoman Empire... more In the late sixteenth century, Catholic Jesuit Missionaries who were active in the Ottoman Empire lands gained momentum after capitulation regulation concerning religious freedom and protection. They opened new schools and educational institutions in the suitable places as a results of the agreement. Missionary activities and schools run by Jesuit Missionaries in the Ottoman Empire considerably increased during the Sultan Abdulhamit II. Jesuit Missionaries, who took responsibility to protect the French people, continued their educational activities in Kayseri, one of the old and historic cities of Anatolia. They bought or rent lands and then erected buildings in Kayseri to continue their educational activities. They obtained permission and certificate from the goverment to legalize their presence. Then these constructions bought by the missionaries were turned into schools in oder to operate their activities in Kayseri. The purpose of this study is to uncover missionary activities which has long been the missing topic in the Ottoman studies. This paper mainly concerns reactions of Ottoman goverment towards Jesuit Missionaries, their activities and developments in the Kayseri by uncovering new and different archival and monographical sources.
Journal of History Culture and Art Research, 2020
Medina, one of the most sacred places of the Hejaz region, is seen to have not experienced seriou... more Medina, one of the most sacred places of the Hejaz region, is seen to have not experienced serious water shortages throughout history. Ayn al-Zarka, one of the most important water springs, and other water reserves meet most of Medina's needs. The local governments and the Ottoman central government took serious interest in the water issues of the region (especially in Medina), which had been under Ottoman rule for a long time and took the necessary measures. Repair and maintenance of the waterlines, which had deteriorated over time, were closely dealt with, and large-budget cost expenditures were compensated for by the central treasury and/or the Egyptian treasury. Additional water sources were sought to eliminate the water shortages caused by population increases and drought; this was attempted with respect to the periodic needs. The holy places that got particularly crowded during the Hajj season were seen to face water shortages. In recent times, distilling seawater has been attempted as a solution to eliminate this shortage.
Anadolu sehirlerinin en onemli ozelligi, oldukca eski bir gecmise sahip olmalaridir. Dogu Anadolu... more Anadolu sehirlerinin en onemli ozelligi, oldukca eski bir gecmise sahip olmalaridir. Dogu Anadolu bolgesinde yer alan Van Şehri de bu ozellige sahip olarak tarih boyunca pek cok medeniyete besiklik yapmistir. Bunlar icinde en cok dikkati ceken M.O. IX. yuzyilda kurulan Urartu Kralligina Tusba adi ile baskentlik yapmis olmasidir. Osmanli doneminde Van, Osmanli'nin sorunlu dogu komsusu Iran ile sinir olmasi nedeniyle stratejik bir oneme sahip olmustur. Yakin tarihimiz acisindan ise Van, Ermeni olaylari ile gundeme gelmektedir. Van hakkinda yapilan kitap, makale, sempozyum ve tez calismalari incelendiginde oncelikle; Urartu donemi arkeoloji ve sanat konularinda, Osmanli donemi ile ilgili olarak daha cok Ermeni olaylari hakkinda genis bir literaturun olustugu gorulmektedir.
ANASAY, 2021
Sümerbank Beykoz Deri ve Kundura Fabrikasının temelini oluşturan Beykoz Miri Debbağhaneleri Sulta... more Sümerbank Beykoz Deri ve Kundura Fabrikasının temelini oluşturan Beykoz Miri Debbağhaneleri Sultan II. Mahmut zamanında Beykoz deresinin Boğaza döküldüğü noktada inşa edilmiştir.1810 yılında tesis edilen ve her geçen gün gelişen debbağhane, ordunun ihtiyaçlarını karşılamak üzere Harbiye Nezaretine devredilince daha da büyüyerek imparatorluğun en büyük deri üretim merkezi haline gelmiştir. Yeni kurulan bu tesisin ismi Tabakhane-i Klevhane-i Amire olarak değiştirilmiş 1826 yılına kadar ordu için palaska, çizme, kütüklük, koşu takımları gibi askeri malzemeler üretmiştir. Ayrıca Debbağhane-i Amire 'ye 1842 yılından itibaren buhar kazanı, buhar makinası, Taş Değirmen'in yanında 70 değirmen ilave edilerek tesisin makinalaşması sağlanmıştır. Harbiye Nazırı Mahmut Şevket Paşa'nın 1912 yılındaki girişimleri neticesinde Avrupa'dan getirtilen debagat makinaları sayesinde tesis yeniden modernleş
Journal of History Culture and Art Research, Dec 30, 2017
The Safranbolu Sheria Registries are significant official documents which give us tremendous insi... more The Safranbolu Sheria Registries are significant official documents which give us tremendous insights in terms of the social life in the Ottoman Empire. These notebooks, which were kept by the Kadis (judges) who were responsible of governing a substantial part of town life, give us the possibility to take a closer look at the social-cultural diversity of our history un known yet. These are very important first handsource documents in terms of law history social history, military history, finance history, local history, city history, place and people's names as well as medicine history, diplomacy history, conmercial and agri cultural lives. They also serve our culture and our history by covering and embodying words, terms, nicknames, titles, private names, names of places and objects as well as cultural elements. With this explicit transcription study of the Safranbolu Sheria Registries, we also aimed to help those who wish to make a study about this particular subject.
Journal of History Culture and Art Research, 2019
In the late sixteenth century, Catholic Jesuit Missionaries who were active in the Ottoman Empire... more In the late sixteenth century, Catholic Jesuit Missionaries who were active in the Ottoman Empire lands gained momentum after capitulation regulation concerning religious freedom and protection. They opened new schools and educational institutions in the suitable places as a results of the agreement. Missionary activities and schools run by Jesuit Missionaries in the Ottoman Empire considerably increased during the Sultan Abdulhamit II. Jesuit Missionaries, who took responsibility to protect the French people, continued their educational activities in Kayseri, one of the old and historic cities of Anatolia. They bought or rent lands and then erected buildings in Kayseri to continue their educational activities. They obtained permission and certificate from the goverment to legalize their presence. Then these constructions bought by the missionaries were turned into schools in oder to operate their activities in Kayseri. The purpose of this study is to uncover missionary activities which has long been the missing topic in the Ottoman studies. This paper mainly concerns reactions of Ottoman goverment towards Jesuit Missionaries, their activities and developments in the Kayseri by uncovering new and different archival and monographical sources.
Journal of History Culture and Art Research, 2018
Mankind has put forth a special effort to ensure the order of society since the very beginning of... more Mankind has put forth a special effort to ensure the order of society since the very beginning of it. The Ottoman State, has always ensured the public and social order like other Islamic states in the light of Allah's commandments. However, the present order started deteriorating due to dwindling basic principles (justice, merit, consultancy ...) with time which were imposed by the Shariah Law; to which the Ottoman Empire was subjected. The radical developments in the political, economic, social and legal fields that took place in Europe had affected the Ottoman State seriously like other states. Under the influence of all these internal and external dynamics, the Ottoman Empire started quest for a new order and attempted to bring a series of reforms under the name of westernization or modernization. Thus in the Ottoman State, besides these reform movements, the idea of creating a constitution had also emerged. This study tries to find out the internal and external dynamics in the formation of Kanun-ı Esasi which was the first constitution of the Ottoman Empire in the modern sense and the consequences of this quest for order.
Journal of History Culture and Art Research, 2017
The presence of foreign schools in Ottoman lands goes back to the classical periods of the Ottoma... more The presence of foreign schools in Ottoman lands goes back to the classical periods of the Ottoman Empire. Foreign schools, whose presence was not given importance and formed solely for the needs of the foreign people, ultimately took an important and dangerous situation as the Ottoman Empire evolved into various political stages as time passed. During and after the Tanzimat Reforms, after which the power balance changed against the Ottoman Empire, the fact that missionary activities increased in the religious, cultural and educational fields for the non-Muslim people increased the polarizations and started a wave of separatism among the non-Muslim public. Foreseeing the danger Abdulhamit II took urgent and rapid precautions, making progresses in education all over the empire primarily in Istanbul. However, these efforts were not sufficient and the foreign schools established by the missionaries continued dangerous political and social activities both in quality and effect. We wanted to take attention to the consequences of these foreign schools which took an important part in the fate of a nation.
Journal of History Culture and Art Research, 2014
Mısır, doğu-batı güzergâhının en önemli bölgesi olan Akdeniz havzasının batıya açılan kapısı konu... more Mısır, doğu-batı güzergâhının en önemli bölgesi olan Akdeniz havzasının batıya açılan kapısı konumunda olmasından her devirde büyük devletlerin dikkatlerini üzerine çekmiş ve ilgi odağı olmuştur. Mısır'ın stratejik önemi, 19. yüzyıla geldiğimizde Fransa ve İngiltere'nin bu ülkeye yönelik sömürge faaliyetlerinin nedenini oluşturmuştur. Gerek Avrupa devletlerinin Mısır'daki sömürge faaliyetleri, gerekse Mısır'ın Osmanlı Devleti'ne olan uzaklığı bu ülkede çeşitli fikir akımlarının oluşmasına da katkı sağlamıştır. Özellikle Mısır aydınlarının Osmanlı hilafetine bakışı ve farklı milliyetçilik anlayışlarının ortaya çıkması bunlardan birkaçını oluşturmuştur. Mısır ve bu ülkede yaşayan entelektüeller üzerinde İslamcılık ve milliyetçiliğin etkisi derinden hissedilmekte idi. Mısır'daki entelektüellerden Ahmet Şevki'yi seçmemizin nedeni, onun Türk asıllı Arap olması ve yaşadığı dönemde II. Abdülhamit'e ve Osmanlı hilafetine olan bağlılığı idi. Bu dönemde Mısır'da milliyetçilik kavramı birkaç farklı şekilde algılanıyordu. Ahmet Şevki'nin milliyetçilik anlayışı "Osmanlı Hilafetine Bağlı Mısır Milliyetçiliği" idi. Hilafete bağlı olduğundan İslam Birliği düşüncesine sahip; Mısır'a olan sevgisi yönüyle de milliyetçi bir entelektüel olan Ahmet Şevki'nin İslam birliği düşüncesi ve milliyetçi yönü bu çalışmanın ana konusunu oluşturmaktadır.
… DERGİSİ/JOURNAL OF GRADUATE SCHOOL OF …, 2010
Hakkâri hâkimliği, Osmanlının 1548 yılında Doğu Anadolu bölgesine tam olarak hâkim olması üzerine... more Hakkâri hâkimliği, Osmanlının 1548 yılında Doğu Anadolu bölgesine tam olarak hâkim olması üzerine kurulan Van beylerbeyliğine bağlanmıştır. Bölgenin nüfuzlu ailesinden olan Zeynel Bey'e buranın yönetimi yurtluk-ocaklık sistemi ile verilmiştir. Uzun bir süre Hakkâri hâkimi olan Zeynel Bey'in zaman zaman civardaki yerel beylerle bazen de kendi oğulları ile rekabet ve mücadele içine girdiğini görüyoruz. Gevaş'ta hüküm süren ve düşmanı olan Seyyid Mehmed Bey'in isyanının ardından Zeynel Bey daha hayatta iken Albak Beyi olan oğlu Zahid Bey kendisine isyan etmişti. Bertaraf edilen bu isyandan sonra Şahkulu oğullarının bölge üzerinde karışıklığa sebep olan davranışlarını görmekteyiz. Zeynel Bey'in vefatının ardından oğulları arasında çıkan hâkimiyet mücadelesi sonucunda Zekeriya Bey isyan etmiş, daha sonra buranın yönetimi kendisine bırakılmıştı. Zekeriya Bey'den sonra oğlu Şeref Han ve İmadüddin Beylerin isyanlarını görmekteyiz.
Journal of Turkish Research Institute, 2003
Journal of History Culture and Art Research, 2012
Özet II. Mahmut zamanında ortadan kaldırılan yeniçeri ocağına paralel olarak, başından beri Yeniç... more Özet II. Mahmut zamanında ortadan kaldırılan yeniçeri ocağına paralel olarak, başından beri Yeniçeri ocağıyla irtibatlı olan Bektaşi Tekkelerinin de ortadan kaldırılması gündeme gelmiş ve Bektaşi tekkeleri kapatılırken mal varlıkları yeni kurulan Asakir-i Mansure-i Muhammediyye ordusunun ihtiyaçlarına sarf edilmek üzere açık artırmaya çıkarılarak oluşturulan Mansure hazinesine paraları mahsup edilmiştir.
Journal of Turkish Research Institute, 2002
Mevcut diğer 16 timarm 2 adeti zeamet tasarruf eden Rumelili Süleyman'a zeamet geliri olarak veri... more Mevcut diğer 16 timarm 2 adeti zeamet tasarruf eden Rumelili Süleyman'a zeamet geliri olarak verilmiştir. Bunu defterde 'ber vech•i zeamet' olarak
OTAM Ankara Üniversitesi Osmanlı Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi dergisi, 1997
Yeryüzünde debbağhânelerin ilk ne zaman tesis edildiği tam olarak bilinememektedir. İlk bulgular ... more Yeryüzünde debbağhânelerin ilk ne zaman tesis edildiği tam olarak bilinememektedir. İlk bulgular milat öncesine kadar uzanmakta olup, Mısır'da yapılan arkeolojik kazdar neticesi elde edilebilmiştir. Fakat pek tâbidir ki deriye dayalı üretim insanın tarihi kadar eskidir. Bu sebeple dericilik günümüze kadar yaygın bir şekilde var olagelmiştir, insanlar arasında deriden mamül eşyalar iktisadi ve sosyal hayatta bir üstünlük göstergesi olmuş, dericilik sanatı pek çok insanın geçim kaynağı haline gelmişti.
DergiPark (Istanbul University), Feb 23, 2010
Kayseri üniversitesi sosyal bilimler dergisi, Dec 20, 2023
Osmanlı üretim yapısı içinde tekstil ürünlerinin büyük bir payı vardır. Özellikle saraylı kumaşla... more Osmanlı üretim yapısı içinde tekstil ürünlerinin büyük bir payı vardır. Özellikle saraylı kumaşlar arasında sayılan ve atkı ve çözgüsü içinde değerli madenlerden altın ve gümüşün kullanıldığı Kemha kumaşının üretimi, alım ve satımı sürekli devlet kontrolü altında tutulmaktadır. Pahalı kumaşlar arasında yer alan Kemha kumaşının üretimi için gerekli olan kemha tezgahlarının adeti, el değiştirmesi ve faaliyeti gerek esnaf yöneticileri ve gerek devlet yetkilileri tarafından sıkı sıkıya denetlenmekteydi. Nitekim 19. yüzyılın ilk çeyreğinde İstanbul içinde faaliyet gösteren kemhacı esnafının bir kısmının sicile kaydedildiklerini öğrenmekteyiz. Bu kayıtlardan; tezgah satışlarını, satış bedellerini, kime satıldıklarını ve satılan tezgahın hangi semtlerde bulunduğu bilgisini takip edebiliyoruz. İleride bulunacak yeni belgeler ışığında hakkında çok az şey bildiğimiz kemhacı esnafına ilişkin daha fazla şeyler söylemek mümkün olabilecektir.
Tarih Kültür ve Sanat Araştırmaları Dergisi, Dec 31, 2018
Mankind has put forth a special effort to ensure the order of society since the very beginning of... more Mankind has put forth a special effort to ensure the order of society since the very beginning of it. The Ottoman State, has always ensured the public and social order like other Islamic states in the light of Allah's commandments. However, the present order started deteriorating due to dwindling basic principles (justice, merit, consultancy ...) with time which were imposed by the Shariah Law; to which the Ottoman Empire was subjected. The radical developments in the political, economic, social and legal fields that took place in Europe had affected the Ottoman State seriously like other states. Under the influence of all these internal and external dynamics, the Ottoman Empire started quest for a new order and attempted to bring a series of reforms under the name of westernization or modernization. Thus in the Ottoman State, besides these reform movements, the idea of creating a constitution had also emerged. This study tries to find out the internal and external dynamics in the formation of Kanun-ı Esasi which was the first constitution of the Ottoman Empire in the modern sense and the consequences of this quest for order.
DergiPark (Istanbul University), Feb 25, 2010
Anasay, Nov 30, 2021
Sümerbank Beykoz Deri ve Kundura Fabrikasının temelini oluşturan Beykoz Miri Debbağhaneleri Sulta... more Sümerbank Beykoz Deri ve Kundura Fabrikasının temelini oluşturan Beykoz Miri Debbağhaneleri Sultan II. Mahmut zamanında Beykoz deresinin Boğaza döküldüğü noktada inşa edilmiştir.1810 yılında tesis edilen ve her geçen gün gelişen debbağhane, ordunun ihtiyaçlarını karşılamak üzere Harbiye Nezaretine devredilince daha da büyüyerek imparatorluğun en büyük deri üretim merkezi haline gelmiştir. Yeni kurulan bu tesisin ismi Tabakhane-i Klevhane-i Amire olarak değiştirilmiş 1826 yılına kadar ordu için palaska, çizme, kütüklük, koşu takımları gibi askeri malzemeler üretmiştir. Ayrıca Debbağhane-i Amire 'ye 1842 yılından itibaren buhar kazanı, buhar makinası, Taş Değirmen'in yanında 70 değirmen ilave edilerek tesisin makinalaşması sağlanmıştır. Harbiye Nazırı Mahmut Şevket Paşa'nın 1912 yılındaki girişimleri neticesinde Avrupa'dan getirtilen debagat makinaları sayesinde tesis yeniden modernleş
Tarih Kültür ve Sanat Araştırmaları Dergisi, Dec 29, 2019
In the late sixteenth century, Catholic Jesuit Missionaries who were active in the Ottoman Empire... more In the late sixteenth century, Catholic Jesuit Missionaries who were active in the Ottoman Empire lands gained momentum after capitulation regulation concerning religious freedom and protection. They opened new schools and educational institutions in the suitable places as a results of the agreement. Missionary activities and schools run by Jesuit Missionaries in the Ottoman Empire considerably increased during the Sultan Abdulhamit II. Jesuit Missionaries, who took responsibility to protect the French people, continued their educational activities in Kayseri, one of the old and historic cities of Anatolia. They bought or rent lands and then erected buildings in Kayseri to continue their educational activities. They obtained permission and certificate from the goverment to legalize their presence. Then these constructions bought by the missionaries were turned into schools in oder to operate their activities in Kayseri. The purpose of this study is to uncover missionary activities which has long been the missing topic in the Ottoman studies. This paper mainly concerns reactions of Ottoman goverment towards Jesuit Missionaries, their activities and developments in the Kayseri by uncovering new and different archival and monographical sources.
Journal of History Culture and Art Research, 2020
Medina, one of the most sacred places of the Hejaz region, is seen to have not experienced seriou... more Medina, one of the most sacred places of the Hejaz region, is seen to have not experienced serious water shortages throughout history. Ayn al-Zarka, one of the most important water springs, and other water reserves meet most of Medina's needs. The local governments and the Ottoman central government took serious interest in the water issues of the region (especially in Medina), which had been under Ottoman rule for a long time and took the necessary measures. Repair and maintenance of the waterlines, which had deteriorated over time, were closely dealt with, and large-budget cost expenditures were compensated for by the central treasury and/or the Egyptian treasury. Additional water sources were sought to eliminate the water shortages caused by population increases and drought; this was attempted with respect to the periodic needs. The holy places that got particularly crowded during the Hajj season were seen to face water shortages. In recent times, distilling seawater has been attempted as a solution to eliminate this shortage.
Anadolu sehirlerinin en onemli ozelligi, oldukca eski bir gecmise sahip olmalaridir. Dogu Anadolu... more Anadolu sehirlerinin en onemli ozelligi, oldukca eski bir gecmise sahip olmalaridir. Dogu Anadolu bolgesinde yer alan Van Şehri de bu ozellige sahip olarak tarih boyunca pek cok medeniyete besiklik yapmistir. Bunlar icinde en cok dikkati ceken M.O. IX. yuzyilda kurulan Urartu Kralligina Tusba adi ile baskentlik yapmis olmasidir. Osmanli doneminde Van, Osmanli'nin sorunlu dogu komsusu Iran ile sinir olmasi nedeniyle stratejik bir oneme sahip olmustur. Yakin tarihimiz acisindan ise Van, Ermeni olaylari ile gundeme gelmektedir. Van hakkinda yapilan kitap, makale, sempozyum ve tez calismalari incelendiginde oncelikle; Urartu donemi arkeoloji ve sanat konularinda, Osmanli donemi ile ilgili olarak daha cok Ermeni olaylari hakkinda genis bir literaturun olustugu gorulmektedir.
ANASAY, 2021
Sümerbank Beykoz Deri ve Kundura Fabrikasının temelini oluşturan Beykoz Miri Debbağhaneleri Sulta... more Sümerbank Beykoz Deri ve Kundura Fabrikasının temelini oluşturan Beykoz Miri Debbağhaneleri Sultan II. Mahmut zamanında Beykoz deresinin Boğaza döküldüğü noktada inşa edilmiştir.1810 yılında tesis edilen ve her geçen gün gelişen debbağhane, ordunun ihtiyaçlarını karşılamak üzere Harbiye Nezaretine devredilince daha da büyüyerek imparatorluğun en büyük deri üretim merkezi haline gelmiştir. Yeni kurulan bu tesisin ismi Tabakhane-i Klevhane-i Amire olarak değiştirilmiş 1826 yılına kadar ordu için palaska, çizme, kütüklük, koşu takımları gibi askeri malzemeler üretmiştir. Ayrıca Debbağhane-i Amire 'ye 1842 yılından itibaren buhar kazanı, buhar makinası, Taş Değirmen'in yanında 70 değirmen ilave edilerek tesisin makinalaşması sağlanmıştır. Harbiye Nazırı Mahmut Şevket Paşa'nın 1912 yılındaki girişimleri neticesinde Avrupa'dan getirtilen debagat makinaları sayesinde tesis yeniden modernleş
Journal of History Culture and Art Research, Dec 30, 2017
The Safranbolu Sheria Registries are significant official documents which give us tremendous insi... more The Safranbolu Sheria Registries are significant official documents which give us tremendous insights in terms of the social life in the Ottoman Empire. These notebooks, which were kept by the Kadis (judges) who were responsible of governing a substantial part of town life, give us the possibility to take a closer look at the social-cultural diversity of our history un known yet. These are very important first handsource documents in terms of law history social history, military history, finance history, local history, city history, place and people's names as well as medicine history, diplomacy history, conmercial and agri cultural lives. They also serve our culture and our history by covering and embodying words, terms, nicknames, titles, private names, names of places and objects as well as cultural elements. With this explicit transcription study of the Safranbolu Sheria Registries, we also aimed to help those who wish to make a study about this particular subject.
Journal of History Culture and Art Research, 2019
In the late sixteenth century, Catholic Jesuit Missionaries who were active in the Ottoman Empire... more In the late sixteenth century, Catholic Jesuit Missionaries who were active in the Ottoman Empire lands gained momentum after capitulation regulation concerning religious freedom and protection. They opened new schools and educational institutions in the suitable places as a results of the agreement. Missionary activities and schools run by Jesuit Missionaries in the Ottoman Empire considerably increased during the Sultan Abdulhamit II. Jesuit Missionaries, who took responsibility to protect the French people, continued their educational activities in Kayseri, one of the old and historic cities of Anatolia. They bought or rent lands and then erected buildings in Kayseri to continue their educational activities. They obtained permission and certificate from the goverment to legalize their presence. Then these constructions bought by the missionaries were turned into schools in oder to operate their activities in Kayseri. The purpose of this study is to uncover missionary activities which has long been the missing topic in the Ottoman studies. This paper mainly concerns reactions of Ottoman goverment towards Jesuit Missionaries, their activities and developments in the Kayseri by uncovering new and different archival and monographical sources.
Journal of History Culture and Art Research, 2018
Mankind has put forth a special effort to ensure the order of society since the very beginning of... more Mankind has put forth a special effort to ensure the order of society since the very beginning of it. The Ottoman State, has always ensured the public and social order like other Islamic states in the light of Allah's commandments. However, the present order started deteriorating due to dwindling basic principles (justice, merit, consultancy ...) with time which were imposed by the Shariah Law; to which the Ottoman Empire was subjected. The radical developments in the political, economic, social and legal fields that took place in Europe had affected the Ottoman State seriously like other states. Under the influence of all these internal and external dynamics, the Ottoman Empire started quest for a new order and attempted to bring a series of reforms under the name of westernization or modernization. Thus in the Ottoman State, besides these reform movements, the idea of creating a constitution had also emerged. This study tries to find out the internal and external dynamics in the formation of Kanun-ı Esasi which was the first constitution of the Ottoman Empire in the modern sense and the consequences of this quest for order.
Journal of History Culture and Art Research, 2017
The presence of foreign schools in Ottoman lands goes back to the classical periods of the Ottoma... more The presence of foreign schools in Ottoman lands goes back to the classical periods of the Ottoman Empire. Foreign schools, whose presence was not given importance and formed solely for the needs of the foreign people, ultimately took an important and dangerous situation as the Ottoman Empire evolved into various political stages as time passed. During and after the Tanzimat Reforms, after which the power balance changed against the Ottoman Empire, the fact that missionary activities increased in the religious, cultural and educational fields for the non-Muslim people increased the polarizations and started a wave of separatism among the non-Muslim public. Foreseeing the danger Abdulhamit II took urgent and rapid precautions, making progresses in education all over the empire primarily in Istanbul. However, these efforts were not sufficient and the foreign schools established by the missionaries continued dangerous political and social activities both in quality and effect. We wanted to take attention to the consequences of these foreign schools which took an important part in the fate of a nation.
Journal of History Culture and Art Research, 2014
Mısır, doğu-batı güzergâhının en önemli bölgesi olan Akdeniz havzasının batıya açılan kapısı konu... more Mısır, doğu-batı güzergâhının en önemli bölgesi olan Akdeniz havzasının batıya açılan kapısı konumunda olmasından her devirde büyük devletlerin dikkatlerini üzerine çekmiş ve ilgi odağı olmuştur. Mısır'ın stratejik önemi, 19. yüzyıla geldiğimizde Fransa ve İngiltere'nin bu ülkeye yönelik sömürge faaliyetlerinin nedenini oluşturmuştur. Gerek Avrupa devletlerinin Mısır'daki sömürge faaliyetleri, gerekse Mısır'ın Osmanlı Devleti'ne olan uzaklığı bu ülkede çeşitli fikir akımlarının oluşmasına da katkı sağlamıştır. Özellikle Mısır aydınlarının Osmanlı hilafetine bakışı ve farklı milliyetçilik anlayışlarının ortaya çıkması bunlardan birkaçını oluşturmuştur. Mısır ve bu ülkede yaşayan entelektüeller üzerinde İslamcılık ve milliyetçiliğin etkisi derinden hissedilmekte idi. Mısır'daki entelektüellerden Ahmet Şevki'yi seçmemizin nedeni, onun Türk asıllı Arap olması ve yaşadığı dönemde II. Abdülhamit'e ve Osmanlı hilafetine olan bağlılığı idi. Bu dönemde Mısır'da milliyetçilik kavramı birkaç farklı şekilde algılanıyordu. Ahmet Şevki'nin milliyetçilik anlayışı "Osmanlı Hilafetine Bağlı Mısır Milliyetçiliği" idi. Hilafete bağlı olduğundan İslam Birliği düşüncesine sahip; Mısır'a olan sevgisi yönüyle de milliyetçi bir entelektüel olan Ahmet Şevki'nin İslam birliği düşüncesi ve milliyetçi yönü bu çalışmanın ana konusunu oluşturmaktadır.
… DERGİSİ/JOURNAL OF GRADUATE SCHOOL OF …, 2010
Hakkâri hâkimliği, Osmanlının 1548 yılında Doğu Anadolu bölgesine tam olarak hâkim olması üzerine... more Hakkâri hâkimliği, Osmanlının 1548 yılında Doğu Anadolu bölgesine tam olarak hâkim olması üzerine kurulan Van beylerbeyliğine bağlanmıştır. Bölgenin nüfuzlu ailesinden olan Zeynel Bey'e buranın yönetimi yurtluk-ocaklık sistemi ile verilmiştir. Uzun bir süre Hakkâri hâkimi olan Zeynel Bey'in zaman zaman civardaki yerel beylerle bazen de kendi oğulları ile rekabet ve mücadele içine girdiğini görüyoruz. Gevaş'ta hüküm süren ve düşmanı olan Seyyid Mehmed Bey'in isyanının ardından Zeynel Bey daha hayatta iken Albak Beyi olan oğlu Zahid Bey kendisine isyan etmişti. Bertaraf edilen bu isyandan sonra Şahkulu oğullarının bölge üzerinde karışıklığa sebep olan davranışlarını görmekteyiz. Zeynel Bey'in vefatının ardından oğulları arasında çıkan hâkimiyet mücadelesi sonucunda Zekeriya Bey isyan etmiş, daha sonra buranın yönetimi kendisine bırakılmıştı. Zekeriya Bey'den sonra oğlu Şeref Han ve İmadüddin Beylerin isyanlarını görmekteyiz.
Journal of Turkish Research Institute, 2003
Journal of History Culture and Art Research, 2012
Özet II. Mahmut zamanında ortadan kaldırılan yeniçeri ocağına paralel olarak, başından beri Yeniç... more Özet II. Mahmut zamanında ortadan kaldırılan yeniçeri ocağına paralel olarak, başından beri Yeniçeri ocağıyla irtibatlı olan Bektaşi Tekkelerinin de ortadan kaldırılması gündeme gelmiş ve Bektaşi tekkeleri kapatılırken mal varlıkları yeni kurulan Asakir-i Mansure-i Muhammediyye ordusunun ihtiyaçlarına sarf edilmek üzere açık artırmaya çıkarılarak oluşturulan Mansure hazinesine paraları mahsup edilmiştir.
Journal of Turkish Research Institute, 2002
Mevcut diğer 16 timarm 2 adeti zeamet tasarruf eden Rumelili Süleyman'a zeamet geliri olarak veri... more Mevcut diğer 16 timarm 2 adeti zeamet tasarruf eden Rumelili Süleyman'a zeamet geliri olarak verilmiştir. Bunu defterde 'ber vech•i zeamet' olarak