zeynep simsek - Academia.edu (original) (raw)

Papers by zeynep simsek

Research paper thumbnail of Effect of Traumatic Experiences on the Addiction Treatment Process

Bağımlılık Dergisi

Amaç: Madde bağımlılığı öncelikli toplum sağlığı sorunlarından biridir. Bu çalışmada madde bağıml... more Amaç: Madde bağımlılığı öncelikli toplum sağlığı sorunlarından biridir. Bu çalışmada madde bağımlısı bireylerin ve ailelerinin yaşadıkları travmatik yaşantıların bağımlılık tedavi sürecine etkisi incelenmiştir. Yöntem: Araştırmanın örneklemini bir İlçe Sağlık Müdürlüğü Bağımlılık Birimi’nin sürveyans sisteminde kayıtlı hastalar ile özel bir hastanenin bağımlılık kliniğinde tedavi olan bireyler ve aileleri oluşturmuştur. Katılımcılara Sosyo-Demografik Bilgi Formu, Travmatik Yaşantılar Listesi ve Bağımlılık Profil İndeksi uygulanmıştır. Bulgular: Araştırmaya katılan toplam 82 kişinin %52,4’ünü toplum içinde yaşayanlar, %47,6’sını ise hastanede tedavi görenler oluşturmuştur. Katılımcılar 17 ile 55 yaşları arasında olup (ortanca yaş 28), %93’ü erkektir. Bireylerin %66,2’si madde bağımlılığı öncesinde, %86,2’si bağımlılık sırasında, %33,8’i ise bağımlılık tedavisi sırasında travmatik bir olay yaşadığını bildirmiştir. Travma yaşantısı olan bireylerin %85,7’si tedavi sürecinde travmatik ya...

Research paper thumbnail of Hekimlerin sigara bıraktırma davranışları ve ilişkili faktörler

TSK Koruyucu Hekimlik Bülteni, 2013

Research paper thumbnail of Güneydoğu Anadolu Bölgesi̇’Nde Yeti̇şki̇n Tarim Çalişanlarinin Ruh Sağliği Ve İli̇şki̇li̇ Faktörler

Giris ve amac: Ruhsal bozukluklar dunyada yaygin gorulme sikligi, yol actigi yeti yitimi, erken ... more Giris ve amac: Ruhsal bozukluklar dunyada yaygin gorulme sikligi, yol actigi yeti yitimi, erken olumler ve neden oldugu sosyal sorunlar nedeniyle oncelikli halk sagligi sorunlarindan biridir. Dunya Saglik Orgutu tarafindan yasam boyu ruhsal bozukluk gelisme prevalansi yaklasik %25 olarak bildirilmekte olup, engellilikle gecirilen yasam yillarinin ucte birini olusturmaktadir. Arastirmalar, ruhsal bozukluklarin genetik, fiziksel ve sosyal cevre faktorleriyle iliskili oldugunu, koruyucu ruh sagligi programlarinin gelistirilebilmesi icin calisilan toplumda epidemiyolojik calismalarla gorulme sikligini ve iliskili faktorleri belirleyerek risk altindaki toplumun belirlenmesinin ve kanita dayali ruh sagligi programlarinin gelistirilmesinin onemini ortaya koymaktadir. Turkiye Istatistik Kurumu’nun (TUIK) verisine gore tarim Turkiye’de ikinci istihdam alani olup, Guneydogu Anadolu Projesi’nin (GAP) tamamlanmasiyla GAP Bolgesi’nde birinci istihdam alani olacaktir. Bu calismada GAP Bolgesi’nd...

Research paper thumbnail of Gap Bölgesi̇nde Tarimda Çalişanlarin Üreme Sağliği Durumu

Giris ve Amac: Tarim sektoru Turkiye’de istihdam icerisinde ikinci ana sektordur. Biyolojik, etke... more Giris ve Amac: Tarim sektoru Turkiye’de istihdam icerisinde ikinci ana sektordur. Biyolojik, etkenler, uzun sure ayakta kalma, egilip dogrulma, asiri yorgunluk, su kaybi, kotu beslenme ve kimyasal etkilenim kendiliginden dusuk, erken dogum, engelli dogum, buyume geriligi ve dogum sonrasi anormal gelisme riskini artirmaktadir. Tarim calisanlarinda prostat, testis ve rahim agzi kanserlerinin daha fazla goruldugu bildirilmistir. Dusuk sosyoekonomik duzey, kentsel alanlarin disinda yasama, hastaliklari onleme yontemlerinin bilinmemesi, bu grupta sik rastlanilan genc anne yasi, dogum oncesi bakim alinmamasi/gec ya da yetersiz alinmasi hem anne hem bebek icin saglik risklerini artirmakta ve ureme sagligi sorunlarina neden olmaktadir. Bu calismada, Guneydogu Anadolu Bolgesi’nde tarimda calisanlarin ureme sagligina iliskin durumlarini incelemek ve halk sagligi programlari icin kanitlar olusturmak amaclanmistir. Gerec ve Yontem: Calismada kesitsel arastirma tipinde yurutulen ‘GAP Tarimda C...

Research paper thumbnail of Şanliurfa’Da Alt Sosyo-Ekonomi̇k Düzeydeki̇ Mahallelerde Doğum Sonrasi Bakim Alma Durumu Ve İli̇şki̇li̇ Faktörler

Fatma Gozukara 1 , Fatma Ersin 1 , Zeynep Şimsek 2 , Gozde Ercetin 3 1 Harran Universitesi Saglik... more Fatma Gozukara 1 , Fatma Ersin 1 , Zeynep Şimsek 2 , Gozde Ercetin 3 1 Harran Universitesi Saglik Yuksekokulu, Kadin Sagligi ve Hastaliklari Hemsireligi Anabilim Dali, Şanliurfa. 2 Harran Universitesi Tip Fakultesi, Halk Sagligi Anabilim Dali, Şanliurfa. 3 Harran Universitesi Saglik Bilimleri Enstitusu, Şanliurfa. Giris: Ana-cocuk sagligi hizmetleri icinde onemli bir yeri olan dogum sonu bakim hizmeti, temelde koruyucu bir saglik hizmetidir. Saglikli kosullarda yapilan dogum ve dogum sonu anne-yenidogan bakimi, komplikasyonlarin azaltilmasinda ve komplikasyon gelismesi durumunda anne ve bebeklerde olum riskinin azaltilmasinda temel mudahaledir. Ulkemizdeki bebek olumlerinin beste birinin neonatal donemde oldugu ve anne olumlerinin buyuk bir kisminin dogum sirasindaki kanama ve postpartum enfeksiyonlar nedeniyle oldugu goz onune alindiginda, dogum ve dogum sonrasi bakim hizmetlerinin onemi daha iyi anlasilmaktadir. Amac: Bu calismanin amaci Şanliurfa’da alt sosyo-ekonomik duzeydeki m...

Research paper thumbnail of Pandemi Döneminde Doğum Sonrası Depresyon ve İlişkili Faktörler; Kesitsel Bir Araştırma

Türk Kadın Sağlığı ve Neonatoloji Dergisi

Amaç: Doğumsonu depresyon, yaygınlığı ve anne ve bebek sağlığı üzerinde tehlikeli sonuçları neden... more Amaç: Doğumsonu depresyon, yaygınlığı ve anne ve bebek sağlığı üzerinde tehlikeli sonuçları nedeniyle öncelikli bir halk sağlığı sorunudur. Bu çalışmada pandemi döneminde ölçekten elde edilen doğum sonrası depresyon prevalansı ve ilişkili faktörlerin belirlenmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Kesitsel tipteki bu araştırmanın örneklemini pandemi döneminde doğum yapan ve bebeği 1-12 aylar arasında olan çevrimiçi yöntemle ulaşılan 137 anne oluşturmuştur. Veri toplamada “Sosyo-demografik Bilgi Formu” ve “Edinburg Doğum Sonrası Depresyon Ölçeği” kullanılmıştır. Ölçekten alınan toplam puanın normal dağılım göstermesi nedeniyle; analizlerde değişkenin tipine göre pearson korelasyon testi, t testi, tek yönlü varyans analizi ve çoklu regresyon analizi kullanılmıştır. Bulgular: Annelerin yaş ortalaması 30,13±4,77’dir. Pandeminin yaklaşık birinci yılının sonunda doğum sonu depresyon prevalansı %45,4’dür. Aylık kazancın yetersizliği, annenin gebelik öncesinde ve gebelik sırasında ruhsal hasta...

Research paper thumbnail of Şanlıurfa Ilinde Sıtma Epidemiyoloisi

Türkiye parazitoloji dergisi, 2002

Research paper thumbnail of Yoksulluk Ve Çocuklarda Büyüme-Geli̇şme

Toplum ve sosyal hizmet, Oct 15, 2004

Research paper thumbnail of Şanlıurfa’Nın Kırsal Kesiminde Yaşayan Kadınlar Arasında Sigara Içme Davranışı

Amaç: Çalışmamızda, ülkemizin kırsal bir bölgesinde yaşayan 16 yaş üstü kadınlar arasında sigara ... more Amaç: Çalışmamızda, ülkemizin kırsal bir bölgesinde yaşayan 16 yaş üstü kadınlar arasında sigara içme davranışının değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Örneklem seçiminde sağlık ocakları tarafından doldurulan "ev halkı tespit fişleri"nde (ETF) kayıtlı nüfus dikkate alınmıştır. Hesaplanan optimum örneklem büyüklüğünün (n=390) %94.4'üne ulaşılmış ve toplam 368 kadınla görüşme yapılmıştır. Kadınlara, araştırmacılar tarafından geliştirilen çoktan seçmeli ve açık uçlu üç bölümden oluşan toplam 28 soru, iki hekim ve daha önceden anket hakkında eğitilen beş yardımcı sağlık personeli tarafından yüz yüze görüşme yöntemi ile yöneltilmiştir. Bulgular: Çalışmaya katılan kadınların %25.6'sı aktif sigara içicisi olmak üzere, %3.3'ünün ara sıra sigara içicisi, %22.3'ünün düzenli sigara içicisi olduğu ve %5.2'sinin eski sigara içicisi olduğu belirlenmiştir. Kadınların %65.5'inin sigarayı hiç içmediği, %3.8'inin ise sigara içmeyi denediği ancak aktif sigara içicisi olmadığı öğrenilmiştir. Sigaraya başlama nedenleri arasında en sık (%33.1) "stres" seçeneği işaretlenmiştir. Düzenli sigara içen kadınların %51.2'sinin hamilelikleri sırasında da sigara içmeyi sürdürdükleri ve %74.4'ünün çocuklarının yanında sigara içtiği belirlenmiştir. Sonuç: Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin kırsal bir bölgesinde yaşayan her dört kadından biri sigara içicisidir. Bu sonuç, ülkemiz kadınları arasında sigara kullanımını engelleme amacıyla yapılacak olan çalışmaların, toplumun kırsal kesiminde yaşayan kadınları da içine alacak şekilde yürütülmesi gerektiğini göstermektedir. Anah tar söz cük ler: kadın, sigara içme sıklığı, kırsal alan, gebelik ABST RACT Aim: In this study, we aimed to evaluate the smoking behaviour of the women over 16 years old in a rural area of Turkey. Material and Methods: Selection of representative sample is based on the population, included in household records of the village clinics. 94.4% of the representative sample (n=390) were available and 368 women were interviewed. The questionaire including 28 mutiple-choice questions was performed face to face by 2 physicians and 5 educated health co-workers. Results: 25.6% of the women were active smokers; 3.3% were occasional smokers; 22.3% were regular smokers. 65.5% were never-smokers; 5.2% were ex-smokers; 3.8% were non-active smokers which experienced smoking before. The most frequently reported factors effecting initial smoking were "stress" (33.1%) and "curiosity" (25.7%). Among the regular smokers, 51.2% were also active smokers during their pregnancy and 74.4% were smoking near by their children. Conculation: One of every four women is a smoker in a rural area, in SouthEast Anatolia Region. The combat with tobacco in our country should also include the combat actions in rural areas.

Research paper thumbnail of An inter-sectoral approach to improve health status of migrant and seasonal farm workers in Turkey

European Journal of Public Health, Oct 20, 2017

Research paper thumbnail of Detection of intestinal parasites and isolation of potential pathogens and their susceptibility to antibiotics from food handlers

Turkish Bulletin of Hygiene and Experimental Biology, 2019

Amaç: Gıda ve su kaynaklı enfeksiyon hastalıkları, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde morbidit... more Amaç: Gıda ve su kaynaklı enfeksiyon hastalıkları, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde morbidite ve mortaliteye neden olan önemli bir halk sağlığı sorunudur. Gıda sektöründe görev yapan gıda çalışanları, kişisel hijyen eksikliği durumunda, Staphylococcus aureus, Streptocoocus pyogenes, enteropatojen bakterilerin ve bağırsak parazitlerinin sağlıklı insanlara bulaştırılmasında potansiyel enfeksiyon kaynağı olabilirler. Bu çalışmada, gıda çalışanlarında, bağırsak parazitlerinin saptanması; boğaz, burun, dışkıda bulunan patojen mikroorganizmaların ve bu mikroorganizmaların antibiyotiklere duyarlılıklarının araştırılması amaçlanmıştır. Yöntem: Bu çalışmaya, 2011 yılının Ekim ve Kasım aylarında, Harran Üniversitesi yemekhanesinde tam ve kısmi zamanlı çalışan toplam 62 kişi dahil edilmiştir. Potansiyel S. aureus ve S. pyogenes taşıyıcılığını araştırmak amacıyla burun ve boğaz sürüntü örnekleri alınmış ve incelenmiştir. Bakteri suşları, geleneksel biyokimyasal tekniklerle tanımlanmıştır. S. aureus olarak tanımlanan bakteri, Mueller-Hinton Agar besiyerine ekilmiş ve 37 o C'de 24 saat inkübe edilmiştir. Staphylococcus aureus antimikrobiyal duyarlılık testi, Klinik ve Laboratuvar Standartları Enstitüsü'nün

Research paper thumbnail of Reproductive health, consanguineous and teenage marriages among farmworkers in Turkey

European Journal of Public Health, 2018

Research paper thumbnail of Persistent Organic Chlorinated Compound Residues in the Breast Milk of Agricultural Workers

Journal of occupational and environmental medicine, Jan 30, 2018

This retrospective descriptive study aimed to investigate organochlorine compounds in women who b... more This retrospective descriptive study aimed to investigate organochlorine compounds in women who breastfeed and work as a seasonal agricultural worker (SAW). It was carried out on 100 woman working as SAW. Data were collected with a questionnaire by face-to-face interview and analyzed the residues of 27 items of organochlorine pesticides, Dichlorodiphenyltrichloroethane (DDT) metabolites and polychlorinated biphenyls, from persistent organic pollutants in mothers'50 mL breast milk. Descriptive statistics, Chi square test and correlation analsis were used to evaluate data. Polychlorinated biphenyl (PCB)28 component was determined in almost all women's milk and more than half of collected milk contained Beta-Hexachlorocyclohexane (HCH), PCB52, pp'-Dichlorodiphenyldichloroethylene (DDE), Hexachlorobenzene (HCB), PCB70, pp'-Dichlorodiphenyltrichloroethane (DDT) ve Gamma HCH respectively. It was recommended that necessary legal regulations and public information policy abo...

Research paper thumbnail of Vajinit Yakınmaları Olan 15-49 Yaş Arasındaki Suriyeli Mülteci Kadınlarda Trichomonas vaginalis Sıklığının Araştırılması

Mikrobiyoloji Bulteni, 2016

Suriye iç savaşının başladığı 2011 yılından itibaren, Türkiye'nin uyguladığı açık kapı politikası... more Suriye iç savaşının başladığı 2011 yılından itibaren, Türkiye'nin uyguladığı açık kapı politikası ve sınırın genişliği nedeniyle Türkiye'ye birçok Suriyeli sığınmacı göç etmiştir. Türkiye'ye sığınan mülteci sayısının 2015 yılı sonunda 2.5 milyon olduğu tahmin edilmektedir. Şanlıurfa, Suriye'ye en uzun sınırı bulunan bir şehir olması nedeniyle çok fazla sayıda mülteci akımına uğramaktadır. Trichomonas vaginalis, viral etkenlerin dışında, cinsel yolla bulaşan etkenler arasında en sık görülen parazittir. Bu çalışmanın amacı, Şanlıurfa'da şehir merkezinde, kamp dışında yaşayan, vajinit yakınmaları olan, 15-49 yaş arasındaki evli Suriyeli mülteci kadınlarda T.vaginalis sıklığının araştırılmasıdır. Harran Üniversitesi ve Birleşmiş Milletler Fonu ortaklığında çok amaçlı kesitsel araştırma niteliğinde yürütülen "Suriyeli Kadınlarda Genel Sağlık

Research paper thumbnail of Şanlıurfa’da 2001-2011 Yıllarına Ait Sıtma Epidemiyolojik Verilerinin Değerlendirilmesi

Mikrobiyoloji Bulteni, 2016

Türkiye'de saptanan sıtma olgularında tek etken Plasmodium vivax olmakla birlikte, son zamanlarda... more Türkiye'de saptanan sıtma olgularında tek etken Plasmodium vivax olmakla birlikte, son zamanlarda P.falciparum'un etken olduğu yurt dışı kaynaklı olgularda da artış görülmeye başlanmıştır. Şanlıurfa, iki büyük epidemiden birinin, 84.345 olguyla 1994 yılında yaşandığı ve sıtmanın endemik olarak görüldüğü Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde bulunmaktadır. Bu bölgenin, Irak, İran ve Suriye gibi ülkelerle sınıra sahip olması, sınır ötesi geçişlerin yaşanmasına, dolayısıyla yurt dışı kaynaklı olguların artışına yol açmıştır. Ayrıca, Güneydoğu Anadolu Projesi nedeniyle meydana gelen iklim, sıcaklık ve nem değişikliği, sivrisinek popülasyonu için uygun üreme alanlarının artmasına neden olmuştur. Günümüzde, Şanlıurfa'da da yurt dışı kaynaklı sıtma olgularının dışında yerli bulaşa bağlı yeni sıtma olguları görülmemekle birlikte, bu bölgede sıtma epidemiyolojisine ait son yılları kapsayan bir araştırmaya rastlanmamıştır. Bu çalışmanın amacı, 2001-2011 yılları arasındaki 11 yıllık dönemde, sıtma açısından hassas olan Şanlıurfa bölgesinde görülen sıtma olgularına ait epidemiyolojik verilerin retrospektif olarak değerlendirilmesidir. Şanlıurfa İl Sağlık Müdürlüğü Bulaşıcı Hastalıklar Sıtma Savaş Birimi'nden elde edilen veriler; olgularının görülme sıklığı, yıllar ve aylara göre dağılımı, demografi k özellikleri, parazitin türü ve kaynağı ve hastalığın

Research paper thumbnail of A Case Of Childhood Vaccination Barrier: Migrant And Seasonal Farmworks

TURKISH JOURNAL OF MEDICAL SCIENCES, 2013

Introduction The Expanded Program on Immunization (EPI) has proven to be one of the most effectiv... more Introduction The Expanded Program on Immunization (EPI) has proven to be one of the most effective public health strategies, resulting in a dramatic reduction in the incidence of many communicable diseases. However, the literature contends that immigrants, some rural populations, and minorities have been associated with less compliance with vaccination calendars and schedules (1,2). The EPI started its operations in Turkey in 1981 when all vaccinations were provided free of charge in the primary healthcare centers located throughout Turkey (3). According to the 2008 Turkish Demographic and Health Survey Report, the complete vaccination coverage rate for children aged between 12 and 23 months in Turkey was 74.6% (4). However, in the Southeast Anatolia region, complete vaccination coverage was below the national average (66.7%), indicating a large gap in service utilization (4,5). Many studies have examined the barriers to childhood immunization, such as families' lack of knowledge or inaccurate perceptions about vaccines, inadequate transportation, inconvenient office hours, long queues, poverty, missed opportunities, religious and cultural factors, family size, the number of siblings, family mobility, health staff 's attitudes, parents' education level, minority status, race, and political instability (5-11). Existing studies also reveal that, in general, children of migrant farmworkers rarely enjoy preventive care (10,12); however, there are only a few studies defining the magnitude of risk that these immunization rates pose. Farmworkers' health service utilization is limited by their migrant lifestyles, lack of enabling resources, linguistic and cultural differences, lack of documentation, and the limited number of healthcare facilities in the agricultural areas of the world. Mobility also makes follow-up care (e.g., growth monitoring and immunization) and longterm care (e.g., for tuberculosis or diabetes) difficult to provide (13). Determining a population's vaccination status, identifying medically disadvantaged groups, and targeting vaccination barriers are critical steps in improving the intervention programs that promote vaccination in a health district. Aim: The Expanded Program on Immunization has proven to be one of the most effective public health strategies. However, the literature contends that medically disadvantaged groups have been associated with less compliance with vaccination calendars and schedules. The aim of this cross-sectional survey was to investigate the vaccination coverage of the children of migrant and seasonal farmworkers (MSFs) and to identify their specific barriers to vaccination. Materials and methods: A total of 168 children aged 12-23 months were recruited to the study from a primary healthcare center. Data were collected through a structured questionnaire targeting the issues of infant vaccination status, the reasons for vaccination failure, and sociodemographic data about the children and their families. Results: Childhood vaccination coverage in MSF children was found to be low (49.4%). Significantly, a relationship was found between having a vaccination card and vaccination coverage (P < 0.05). The majority of reasons for a child's vaccination failure as reported by caregivers were related to overall insufficient knowledge of vaccination. Other important reasons for failures in the vaccination of MSF children that were reported by caregivers were neglect and laboring in the agricultural field. Conclusion: Migrant and seasonal farmwork seems to be a barrier in accessing primary healthcare services.

Research paper thumbnail of Health mediator model as a way to access to care and health information for Syrian refugees in Turkey

European Journal of Public Health, 2019

The number of Syrian refugees residing in Turkey has increased over 200 times since 2012 reaching... more The number of Syrian refugees residing in Turkey has increased over 200 times since 2012 reaching to 3,621,330 (April 2019). Turkey has granted temporary protection status, including access healthcare in the city of registration. Ministry of Health provides on-site health service in temporary shelters, however more than 90% of the Syrian refugees choose to stay in community settings, which along with language barriers limits their ability to access health care and information. With UNFPA we have designed a health mediator model to improve access to health care and awareness on priority concerns such as mental health, reproductive health, child health, health system in Turkey and legal status provided to Syrian refugees. This study is a participatory operational research to test the health mediator model. Operationalization took place in 3 phases: (1) selection and training of Syrian health mediators and provincial coordinators; (2) household visits and data collection; (3) evaluatio...

Research paper thumbnail of Community-Based Assessment to Determine the Seroprevalence of HBsAg, Anti-HBs, Anti-HCV, HIV, and Syphilis for Reproductive-Aged Female Syrian Refugees Living in Sanliurfa, Turkey

Clinical Infection and Immunity, 2018

Background: Sanliurfa, a city of southeast Turkey hosted to approximately 401,050 Syrian refugees... more Background: Sanliurfa, a city of southeast Turkey hosted to approximately 401,050 Syrian refugees. There are no data about the sexually transmitted infections (STI) of Syrian refugees in literature. Hence, it was aimed to determine the seroprevalence of hepatitis B surface antigens (HBsAg), hepatitis B surface antibodies (anti-HBs), hepatitis C virus antibodies (anti-HCV), human immunodeficiency virus (HIV), and syphilis. Methods: A multipurpose cross sectional study was conducted between April and May 2015 in different districts of Sanliurfa. This study was supported by United Nations Population Fund with the project titled "Determination of General Health Status and Reproductive Health Problems in Syrian Immigrants". The sample size was calculated as 460 houses by the probability cluster sampling method. A married Syrian woman was chosen in each house, thus study was successfully carried out in 458 houses. Data included socio-demographic variables; the symptoms of vaginal purulent discharge, bleeding, abdominal pain, and dysuria were collected from each participant. Eight mL of venous blood samples were collected from participants. Sera were analyzed for HBsAg, anti-HBs, anti-HCV, HIV, syphilis. Results: The mean age of the total participants was 30.0 ± 8.9 years. The households of the family ranged from 2-27; the mean household size was 9.9 ± 4.9 persons. The seroprevalence rates of the HB sAg, anti-HBs, anti-HCV seropositivity were 4.1%, 17.7%, 0.4%, respectively. No one had neither HIV nor syphilis antibodies. Conclusions: Screening should be provided for STI for female refugees and they should be educated about the increasing awareness, transmission, control, prevention of STIs, blood-borne diseases.

Research paper thumbnail of Mevsimlik tarım işçisi gençlerin adölesan dönemde büyüme-gelişmeye yönelik endişeleri ve sağlık hizmeti kullanımı

TSK Koruyucu Hekimlik Bülteni, 2015

Research paper thumbnail of İstemsiz Düşük Yapan Kadınlara Verilen Aile Planlaması Danışmanlığının Önemi Ve Şanlıurfa Doğumevi Deneyimi

Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, Apr 1, 2008

Bu araştırma düşük yapan kadınların düşük sonrası gebe kalma durumu ve aile planlaması hakkında b... more Bu araştırma düşük yapan kadınların düşük sonrası gebe kalma durumu ve aile planlaması hakkında bilgi ve davranışlarını saptayarak, verilen danışmanlık hizmetinin etkisini belirlemek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın evrenini Şanlıurfa Doğumevi'nde Ekim-Aralık 2004 tarihlerinde istemsiz düşük yaparak kürete edilen araştırmaya katılmayı kabul eden 117 kadın oluşturmuştur. Araştırmacılar tarafından hazırlanan soru formu yüz yüze görüşme tekniği ile uygulanmıştır. Kadınların %35'i herhangi bir aile planlaması yöntemi bilmediği saptanmıştır. Kadınların bu düşükten önce % 48.7'sinin aile planlaması yöntemi kullandığı, %98.2'sinin yöntemi 1 yıl ve üzeri kullandığı saptanmıştır. Kadınların %61.4'ü yöntemi çocuk sahibi olmak için bıraktıklarını bildirmişlerdir. Kadınlardan %43.6'sı bu gebeliği planlamadıklarını, bir başka ifadeyle gebeliğin istemeden oluştuğu saptanmıştır. Düşük sonrası kadınların %53'ü tekrar gebe kalmak istemediklerini ifade etmişlerdir. Ancak kadınların %47'si düşük sonrası ne kadar süre içerisinde gebe kalınabileceği konusunda hiç bilgileri bulunmazken, yalnızca %5.1'i hemen cevabını vermiştir. Kadınlara araştırmacılar tarafından müdahaleden sonra kapsamlı bir danışmanlık hizmeti verilmiştir. Danışmanlık hizmeti sonunda kadınların %38.6'sı hemen çocuk istediklerini, çocuk istemeyen kadınların tamamı ise herhangi bir aile planlaması yöntemi kullanacaklarını bildirmişlerdir. Anahtar Kelimeler: Aile planlaması, danışmanlık hizmeti, kaçırılmış fırsatlar The Importance of Family Planning Consultancy Given To Women Having Had Involuntary Miscarriages and Sanlıurfa Maternity Hospital Summary This study was carried out to determine the effect of guidance, establishing ,after a miscarriage, the status of becoming pregnant of a woman having had a miscarriage and their knowledge about and behaviour towards family planning. The scope of the study includes 117 women who had unwillingly miscarriages between october-december 2004 at Şanlıurfa Maternity Hospital and who accepted to take part in the study. The questionaire form prepared by the researchers was applied with the technique of face to face interewiew.35 % of the women were determined to be unaware of any family planning method. It was found out that prior to the miscarriages 48.7% of the women had used some family planning method and that 98.2 of the women had applied the method for 1 year or more. Of the women, 61.4 % said that they had stopped the method to have a child. 43.6 of the women were said not to have planned the pregnancy,in other words, the pregnancies had occured unwillingly.the women expressed that, after the miscarriages, they had no intention of becoming pregnant again. But 53 % of them had no knowledge whatsoever about how long it would take them to become pregnant again after the miscarriage while only 5.1% answered:right after the miscarriage. The women were given comprehensive guidance by the researchers after the intervention. After the guidance, 38.6% declared that they desired pregnancy immediately whereas all of the women who wanted no more children reported that they would use some kind of family planning method.

Research paper thumbnail of Effect of Traumatic Experiences on the Addiction Treatment Process

Bağımlılık Dergisi

Amaç: Madde bağımlılığı öncelikli toplum sağlığı sorunlarından biridir. Bu çalışmada madde bağıml... more Amaç: Madde bağımlılığı öncelikli toplum sağlığı sorunlarından biridir. Bu çalışmada madde bağımlısı bireylerin ve ailelerinin yaşadıkları travmatik yaşantıların bağımlılık tedavi sürecine etkisi incelenmiştir. Yöntem: Araştırmanın örneklemini bir İlçe Sağlık Müdürlüğü Bağımlılık Birimi’nin sürveyans sisteminde kayıtlı hastalar ile özel bir hastanenin bağımlılık kliniğinde tedavi olan bireyler ve aileleri oluşturmuştur. Katılımcılara Sosyo-Demografik Bilgi Formu, Travmatik Yaşantılar Listesi ve Bağımlılık Profil İndeksi uygulanmıştır. Bulgular: Araştırmaya katılan toplam 82 kişinin %52,4’ünü toplum içinde yaşayanlar, %47,6’sını ise hastanede tedavi görenler oluşturmuştur. Katılımcılar 17 ile 55 yaşları arasında olup (ortanca yaş 28), %93’ü erkektir. Bireylerin %66,2’si madde bağımlılığı öncesinde, %86,2’si bağımlılık sırasında, %33,8’i ise bağımlılık tedavisi sırasında travmatik bir olay yaşadığını bildirmiştir. Travma yaşantısı olan bireylerin %85,7’si tedavi sürecinde travmatik ya...

Research paper thumbnail of Hekimlerin sigara bıraktırma davranışları ve ilişkili faktörler

TSK Koruyucu Hekimlik Bülteni, 2013

Research paper thumbnail of Güneydoğu Anadolu Bölgesi̇’Nde Yeti̇şki̇n Tarim Çalişanlarinin Ruh Sağliği Ve İli̇şki̇li̇ Faktörler

Giris ve amac: Ruhsal bozukluklar dunyada yaygin gorulme sikligi, yol actigi yeti yitimi, erken ... more Giris ve amac: Ruhsal bozukluklar dunyada yaygin gorulme sikligi, yol actigi yeti yitimi, erken olumler ve neden oldugu sosyal sorunlar nedeniyle oncelikli halk sagligi sorunlarindan biridir. Dunya Saglik Orgutu tarafindan yasam boyu ruhsal bozukluk gelisme prevalansi yaklasik %25 olarak bildirilmekte olup, engellilikle gecirilen yasam yillarinin ucte birini olusturmaktadir. Arastirmalar, ruhsal bozukluklarin genetik, fiziksel ve sosyal cevre faktorleriyle iliskili oldugunu, koruyucu ruh sagligi programlarinin gelistirilebilmesi icin calisilan toplumda epidemiyolojik calismalarla gorulme sikligini ve iliskili faktorleri belirleyerek risk altindaki toplumun belirlenmesinin ve kanita dayali ruh sagligi programlarinin gelistirilmesinin onemini ortaya koymaktadir. Turkiye Istatistik Kurumu’nun (TUIK) verisine gore tarim Turkiye’de ikinci istihdam alani olup, Guneydogu Anadolu Projesi’nin (GAP) tamamlanmasiyla GAP Bolgesi’nde birinci istihdam alani olacaktir. Bu calismada GAP Bolgesi’nd...

Research paper thumbnail of Gap Bölgesi̇nde Tarimda Çalişanlarin Üreme Sağliği Durumu

Giris ve Amac: Tarim sektoru Turkiye’de istihdam icerisinde ikinci ana sektordur. Biyolojik, etke... more Giris ve Amac: Tarim sektoru Turkiye’de istihdam icerisinde ikinci ana sektordur. Biyolojik, etkenler, uzun sure ayakta kalma, egilip dogrulma, asiri yorgunluk, su kaybi, kotu beslenme ve kimyasal etkilenim kendiliginden dusuk, erken dogum, engelli dogum, buyume geriligi ve dogum sonrasi anormal gelisme riskini artirmaktadir. Tarim calisanlarinda prostat, testis ve rahim agzi kanserlerinin daha fazla goruldugu bildirilmistir. Dusuk sosyoekonomik duzey, kentsel alanlarin disinda yasama, hastaliklari onleme yontemlerinin bilinmemesi, bu grupta sik rastlanilan genc anne yasi, dogum oncesi bakim alinmamasi/gec ya da yetersiz alinmasi hem anne hem bebek icin saglik risklerini artirmakta ve ureme sagligi sorunlarina neden olmaktadir. Bu calismada, Guneydogu Anadolu Bolgesi’nde tarimda calisanlarin ureme sagligina iliskin durumlarini incelemek ve halk sagligi programlari icin kanitlar olusturmak amaclanmistir. Gerec ve Yontem: Calismada kesitsel arastirma tipinde yurutulen ‘GAP Tarimda C...

Research paper thumbnail of Şanliurfa’Da Alt Sosyo-Ekonomi̇k Düzeydeki̇ Mahallelerde Doğum Sonrasi Bakim Alma Durumu Ve İli̇şki̇li̇ Faktörler

Fatma Gozukara 1 , Fatma Ersin 1 , Zeynep Şimsek 2 , Gozde Ercetin 3 1 Harran Universitesi Saglik... more Fatma Gozukara 1 , Fatma Ersin 1 , Zeynep Şimsek 2 , Gozde Ercetin 3 1 Harran Universitesi Saglik Yuksekokulu, Kadin Sagligi ve Hastaliklari Hemsireligi Anabilim Dali, Şanliurfa. 2 Harran Universitesi Tip Fakultesi, Halk Sagligi Anabilim Dali, Şanliurfa. 3 Harran Universitesi Saglik Bilimleri Enstitusu, Şanliurfa. Giris: Ana-cocuk sagligi hizmetleri icinde onemli bir yeri olan dogum sonu bakim hizmeti, temelde koruyucu bir saglik hizmetidir. Saglikli kosullarda yapilan dogum ve dogum sonu anne-yenidogan bakimi, komplikasyonlarin azaltilmasinda ve komplikasyon gelismesi durumunda anne ve bebeklerde olum riskinin azaltilmasinda temel mudahaledir. Ulkemizdeki bebek olumlerinin beste birinin neonatal donemde oldugu ve anne olumlerinin buyuk bir kisminin dogum sirasindaki kanama ve postpartum enfeksiyonlar nedeniyle oldugu goz onune alindiginda, dogum ve dogum sonrasi bakim hizmetlerinin onemi daha iyi anlasilmaktadir. Amac: Bu calismanin amaci Şanliurfa’da alt sosyo-ekonomik duzeydeki m...

Research paper thumbnail of Pandemi Döneminde Doğum Sonrası Depresyon ve İlişkili Faktörler; Kesitsel Bir Araştırma

Türk Kadın Sağlığı ve Neonatoloji Dergisi

Amaç: Doğumsonu depresyon, yaygınlığı ve anne ve bebek sağlığı üzerinde tehlikeli sonuçları neden... more Amaç: Doğumsonu depresyon, yaygınlığı ve anne ve bebek sağlığı üzerinde tehlikeli sonuçları nedeniyle öncelikli bir halk sağlığı sorunudur. Bu çalışmada pandemi döneminde ölçekten elde edilen doğum sonrası depresyon prevalansı ve ilişkili faktörlerin belirlenmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Kesitsel tipteki bu araştırmanın örneklemini pandemi döneminde doğum yapan ve bebeği 1-12 aylar arasında olan çevrimiçi yöntemle ulaşılan 137 anne oluşturmuştur. Veri toplamada “Sosyo-demografik Bilgi Formu” ve “Edinburg Doğum Sonrası Depresyon Ölçeği” kullanılmıştır. Ölçekten alınan toplam puanın normal dağılım göstermesi nedeniyle; analizlerde değişkenin tipine göre pearson korelasyon testi, t testi, tek yönlü varyans analizi ve çoklu regresyon analizi kullanılmıştır. Bulgular: Annelerin yaş ortalaması 30,13±4,77’dir. Pandeminin yaklaşık birinci yılının sonunda doğum sonu depresyon prevalansı %45,4’dür. Aylık kazancın yetersizliği, annenin gebelik öncesinde ve gebelik sırasında ruhsal hasta...

Research paper thumbnail of Şanlıurfa Ilinde Sıtma Epidemiyoloisi

Türkiye parazitoloji dergisi, 2002

Research paper thumbnail of Yoksulluk Ve Çocuklarda Büyüme-Geli̇şme

Toplum ve sosyal hizmet, Oct 15, 2004

Research paper thumbnail of Şanlıurfa’Nın Kırsal Kesiminde Yaşayan Kadınlar Arasında Sigara Içme Davranışı

Amaç: Çalışmamızda, ülkemizin kırsal bir bölgesinde yaşayan 16 yaş üstü kadınlar arasında sigara ... more Amaç: Çalışmamızda, ülkemizin kırsal bir bölgesinde yaşayan 16 yaş üstü kadınlar arasında sigara içme davranışının değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Örneklem seçiminde sağlık ocakları tarafından doldurulan "ev halkı tespit fişleri"nde (ETF) kayıtlı nüfus dikkate alınmıştır. Hesaplanan optimum örneklem büyüklüğünün (n=390) %94.4'üne ulaşılmış ve toplam 368 kadınla görüşme yapılmıştır. Kadınlara, araştırmacılar tarafından geliştirilen çoktan seçmeli ve açık uçlu üç bölümden oluşan toplam 28 soru, iki hekim ve daha önceden anket hakkında eğitilen beş yardımcı sağlık personeli tarafından yüz yüze görüşme yöntemi ile yöneltilmiştir. Bulgular: Çalışmaya katılan kadınların %25.6'sı aktif sigara içicisi olmak üzere, %3.3'ünün ara sıra sigara içicisi, %22.3'ünün düzenli sigara içicisi olduğu ve %5.2'sinin eski sigara içicisi olduğu belirlenmiştir. Kadınların %65.5'inin sigarayı hiç içmediği, %3.8'inin ise sigara içmeyi denediği ancak aktif sigara içicisi olmadığı öğrenilmiştir. Sigaraya başlama nedenleri arasında en sık (%33.1) "stres" seçeneği işaretlenmiştir. Düzenli sigara içen kadınların %51.2'sinin hamilelikleri sırasında da sigara içmeyi sürdürdükleri ve %74.4'ünün çocuklarının yanında sigara içtiği belirlenmiştir. Sonuç: Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin kırsal bir bölgesinde yaşayan her dört kadından biri sigara içicisidir. Bu sonuç, ülkemiz kadınları arasında sigara kullanımını engelleme amacıyla yapılacak olan çalışmaların, toplumun kırsal kesiminde yaşayan kadınları da içine alacak şekilde yürütülmesi gerektiğini göstermektedir. Anah tar söz cük ler: kadın, sigara içme sıklığı, kırsal alan, gebelik ABST RACT Aim: In this study, we aimed to evaluate the smoking behaviour of the women over 16 years old in a rural area of Turkey. Material and Methods: Selection of representative sample is based on the population, included in household records of the village clinics. 94.4% of the representative sample (n=390) were available and 368 women were interviewed. The questionaire including 28 mutiple-choice questions was performed face to face by 2 physicians and 5 educated health co-workers. Results: 25.6% of the women were active smokers; 3.3% were occasional smokers; 22.3% were regular smokers. 65.5% were never-smokers; 5.2% were ex-smokers; 3.8% were non-active smokers which experienced smoking before. The most frequently reported factors effecting initial smoking were "stress" (33.1%) and "curiosity" (25.7%). Among the regular smokers, 51.2% were also active smokers during their pregnancy and 74.4% were smoking near by their children. Conculation: One of every four women is a smoker in a rural area, in SouthEast Anatolia Region. The combat with tobacco in our country should also include the combat actions in rural areas.

Research paper thumbnail of An inter-sectoral approach to improve health status of migrant and seasonal farm workers in Turkey

European Journal of Public Health, Oct 20, 2017

Research paper thumbnail of Detection of intestinal parasites and isolation of potential pathogens and their susceptibility to antibiotics from food handlers

Turkish Bulletin of Hygiene and Experimental Biology, 2019

Amaç: Gıda ve su kaynaklı enfeksiyon hastalıkları, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde morbidit... more Amaç: Gıda ve su kaynaklı enfeksiyon hastalıkları, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde morbidite ve mortaliteye neden olan önemli bir halk sağlığı sorunudur. Gıda sektöründe görev yapan gıda çalışanları, kişisel hijyen eksikliği durumunda, Staphylococcus aureus, Streptocoocus pyogenes, enteropatojen bakterilerin ve bağırsak parazitlerinin sağlıklı insanlara bulaştırılmasında potansiyel enfeksiyon kaynağı olabilirler. Bu çalışmada, gıda çalışanlarında, bağırsak parazitlerinin saptanması; boğaz, burun, dışkıda bulunan patojen mikroorganizmaların ve bu mikroorganizmaların antibiyotiklere duyarlılıklarının araştırılması amaçlanmıştır. Yöntem: Bu çalışmaya, 2011 yılının Ekim ve Kasım aylarında, Harran Üniversitesi yemekhanesinde tam ve kısmi zamanlı çalışan toplam 62 kişi dahil edilmiştir. Potansiyel S. aureus ve S. pyogenes taşıyıcılığını araştırmak amacıyla burun ve boğaz sürüntü örnekleri alınmış ve incelenmiştir. Bakteri suşları, geleneksel biyokimyasal tekniklerle tanımlanmıştır. S. aureus olarak tanımlanan bakteri, Mueller-Hinton Agar besiyerine ekilmiş ve 37 o C'de 24 saat inkübe edilmiştir. Staphylococcus aureus antimikrobiyal duyarlılık testi, Klinik ve Laboratuvar Standartları Enstitüsü'nün

Research paper thumbnail of Reproductive health, consanguineous and teenage marriages among farmworkers in Turkey

European Journal of Public Health, 2018

Research paper thumbnail of Persistent Organic Chlorinated Compound Residues in the Breast Milk of Agricultural Workers

Journal of occupational and environmental medicine, Jan 30, 2018

This retrospective descriptive study aimed to investigate organochlorine compounds in women who b... more This retrospective descriptive study aimed to investigate organochlorine compounds in women who breastfeed and work as a seasonal agricultural worker (SAW). It was carried out on 100 woman working as SAW. Data were collected with a questionnaire by face-to-face interview and analyzed the residues of 27 items of organochlorine pesticides, Dichlorodiphenyltrichloroethane (DDT) metabolites and polychlorinated biphenyls, from persistent organic pollutants in mothers'50 mL breast milk. Descriptive statistics, Chi square test and correlation analsis were used to evaluate data. Polychlorinated biphenyl (PCB)28 component was determined in almost all women's milk and more than half of collected milk contained Beta-Hexachlorocyclohexane (HCH), PCB52, pp'-Dichlorodiphenyldichloroethylene (DDE), Hexachlorobenzene (HCB), PCB70, pp'-Dichlorodiphenyltrichloroethane (DDT) ve Gamma HCH respectively. It was recommended that necessary legal regulations and public information policy abo...

Research paper thumbnail of Vajinit Yakınmaları Olan 15-49 Yaş Arasındaki Suriyeli Mülteci Kadınlarda Trichomonas vaginalis Sıklığının Araştırılması

Mikrobiyoloji Bulteni, 2016

Suriye iç savaşının başladığı 2011 yılından itibaren, Türkiye'nin uyguladığı açık kapı politikası... more Suriye iç savaşının başladığı 2011 yılından itibaren, Türkiye'nin uyguladığı açık kapı politikası ve sınırın genişliği nedeniyle Türkiye'ye birçok Suriyeli sığınmacı göç etmiştir. Türkiye'ye sığınan mülteci sayısının 2015 yılı sonunda 2.5 milyon olduğu tahmin edilmektedir. Şanlıurfa, Suriye'ye en uzun sınırı bulunan bir şehir olması nedeniyle çok fazla sayıda mülteci akımına uğramaktadır. Trichomonas vaginalis, viral etkenlerin dışında, cinsel yolla bulaşan etkenler arasında en sık görülen parazittir. Bu çalışmanın amacı, Şanlıurfa'da şehir merkezinde, kamp dışında yaşayan, vajinit yakınmaları olan, 15-49 yaş arasındaki evli Suriyeli mülteci kadınlarda T.vaginalis sıklığının araştırılmasıdır. Harran Üniversitesi ve Birleşmiş Milletler Fonu ortaklığında çok amaçlı kesitsel araştırma niteliğinde yürütülen "Suriyeli Kadınlarda Genel Sağlık

Research paper thumbnail of Şanlıurfa’da 2001-2011 Yıllarına Ait Sıtma Epidemiyolojik Verilerinin Değerlendirilmesi

Mikrobiyoloji Bulteni, 2016

Türkiye'de saptanan sıtma olgularında tek etken Plasmodium vivax olmakla birlikte, son zamanlarda... more Türkiye'de saptanan sıtma olgularında tek etken Plasmodium vivax olmakla birlikte, son zamanlarda P.falciparum'un etken olduğu yurt dışı kaynaklı olgularda da artış görülmeye başlanmıştır. Şanlıurfa, iki büyük epidemiden birinin, 84.345 olguyla 1994 yılında yaşandığı ve sıtmanın endemik olarak görüldüğü Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde bulunmaktadır. Bu bölgenin, Irak, İran ve Suriye gibi ülkelerle sınıra sahip olması, sınır ötesi geçişlerin yaşanmasına, dolayısıyla yurt dışı kaynaklı olguların artışına yol açmıştır. Ayrıca, Güneydoğu Anadolu Projesi nedeniyle meydana gelen iklim, sıcaklık ve nem değişikliği, sivrisinek popülasyonu için uygun üreme alanlarının artmasına neden olmuştur. Günümüzde, Şanlıurfa'da da yurt dışı kaynaklı sıtma olgularının dışında yerli bulaşa bağlı yeni sıtma olguları görülmemekle birlikte, bu bölgede sıtma epidemiyolojisine ait son yılları kapsayan bir araştırmaya rastlanmamıştır. Bu çalışmanın amacı, 2001-2011 yılları arasındaki 11 yıllık dönemde, sıtma açısından hassas olan Şanlıurfa bölgesinde görülen sıtma olgularına ait epidemiyolojik verilerin retrospektif olarak değerlendirilmesidir. Şanlıurfa İl Sağlık Müdürlüğü Bulaşıcı Hastalıklar Sıtma Savaş Birimi'nden elde edilen veriler; olgularının görülme sıklığı, yıllar ve aylara göre dağılımı, demografi k özellikleri, parazitin türü ve kaynağı ve hastalığın

Research paper thumbnail of A Case Of Childhood Vaccination Barrier: Migrant And Seasonal Farmworks

TURKISH JOURNAL OF MEDICAL SCIENCES, 2013

Introduction The Expanded Program on Immunization (EPI) has proven to be one of the most effectiv... more Introduction The Expanded Program on Immunization (EPI) has proven to be one of the most effective public health strategies, resulting in a dramatic reduction in the incidence of many communicable diseases. However, the literature contends that immigrants, some rural populations, and minorities have been associated with less compliance with vaccination calendars and schedules (1,2). The EPI started its operations in Turkey in 1981 when all vaccinations were provided free of charge in the primary healthcare centers located throughout Turkey (3). According to the 2008 Turkish Demographic and Health Survey Report, the complete vaccination coverage rate for children aged between 12 and 23 months in Turkey was 74.6% (4). However, in the Southeast Anatolia region, complete vaccination coverage was below the national average (66.7%), indicating a large gap in service utilization (4,5). Many studies have examined the barriers to childhood immunization, such as families' lack of knowledge or inaccurate perceptions about vaccines, inadequate transportation, inconvenient office hours, long queues, poverty, missed opportunities, religious and cultural factors, family size, the number of siblings, family mobility, health staff 's attitudes, parents' education level, minority status, race, and political instability (5-11). Existing studies also reveal that, in general, children of migrant farmworkers rarely enjoy preventive care (10,12); however, there are only a few studies defining the magnitude of risk that these immunization rates pose. Farmworkers' health service utilization is limited by their migrant lifestyles, lack of enabling resources, linguistic and cultural differences, lack of documentation, and the limited number of healthcare facilities in the agricultural areas of the world. Mobility also makes follow-up care (e.g., growth monitoring and immunization) and longterm care (e.g., for tuberculosis or diabetes) difficult to provide (13). Determining a population's vaccination status, identifying medically disadvantaged groups, and targeting vaccination barriers are critical steps in improving the intervention programs that promote vaccination in a health district. Aim: The Expanded Program on Immunization has proven to be one of the most effective public health strategies. However, the literature contends that medically disadvantaged groups have been associated with less compliance with vaccination calendars and schedules. The aim of this cross-sectional survey was to investigate the vaccination coverage of the children of migrant and seasonal farmworkers (MSFs) and to identify their specific barriers to vaccination. Materials and methods: A total of 168 children aged 12-23 months were recruited to the study from a primary healthcare center. Data were collected through a structured questionnaire targeting the issues of infant vaccination status, the reasons for vaccination failure, and sociodemographic data about the children and their families. Results: Childhood vaccination coverage in MSF children was found to be low (49.4%). Significantly, a relationship was found between having a vaccination card and vaccination coverage (P < 0.05). The majority of reasons for a child's vaccination failure as reported by caregivers were related to overall insufficient knowledge of vaccination. Other important reasons for failures in the vaccination of MSF children that were reported by caregivers were neglect and laboring in the agricultural field. Conclusion: Migrant and seasonal farmwork seems to be a barrier in accessing primary healthcare services.

Research paper thumbnail of Health mediator model as a way to access to care and health information for Syrian refugees in Turkey

European Journal of Public Health, 2019

The number of Syrian refugees residing in Turkey has increased over 200 times since 2012 reaching... more The number of Syrian refugees residing in Turkey has increased over 200 times since 2012 reaching to 3,621,330 (April 2019). Turkey has granted temporary protection status, including access healthcare in the city of registration. Ministry of Health provides on-site health service in temporary shelters, however more than 90% of the Syrian refugees choose to stay in community settings, which along with language barriers limits their ability to access health care and information. With UNFPA we have designed a health mediator model to improve access to health care and awareness on priority concerns such as mental health, reproductive health, child health, health system in Turkey and legal status provided to Syrian refugees. This study is a participatory operational research to test the health mediator model. Operationalization took place in 3 phases: (1) selection and training of Syrian health mediators and provincial coordinators; (2) household visits and data collection; (3) evaluatio...

Research paper thumbnail of Community-Based Assessment to Determine the Seroprevalence of HBsAg, Anti-HBs, Anti-HCV, HIV, and Syphilis for Reproductive-Aged Female Syrian Refugees Living in Sanliurfa, Turkey

Clinical Infection and Immunity, 2018

Background: Sanliurfa, a city of southeast Turkey hosted to approximately 401,050 Syrian refugees... more Background: Sanliurfa, a city of southeast Turkey hosted to approximately 401,050 Syrian refugees. There are no data about the sexually transmitted infections (STI) of Syrian refugees in literature. Hence, it was aimed to determine the seroprevalence of hepatitis B surface antigens (HBsAg), hepatitis B surface antibodies (anti-HBs), hepatitis C virus antibodies (anti-HCV), human immunodeficiency virus (HIV), and syphilis. Methods: A multipurpose cross sectional study was conducted between April and May 2015 in different districts of Sanliurfa. This study was supported by United Nations Population Fund with the project titled "Determination of General Health Status and Reproductive Health Problems in Syrian Immigrants". The sample size was calculated as 460 houses by the probability cluster sampling method. A married Syrian woman was chosen in each house, thus study was successfully carried out in 458 houses. Data included socio-demographic variables; the symptoms of vaginal purulent discharge, bleeding, abdominal pain, and dysuria were collected from each participant. Eight mL of venous blood samples were collected from participants. Sera were analyzed for HBsAg, anti-HBs, anti-HCV, HIV, syphilis. Results: The mean age of the total participants was 30.0 ± 8.9 years. The households of the family ranged from 2-27; the mean household size was 9.9 ± 4.9 persons. The seroprevalence rates of the HB sAg, anti-HBs, anti-HCV seropositivity were 4.1%, 17.7%, 0.4%, respectively. No one had neither HIV nor syphilis antibodies. Conclusions: Screening should be provided for STI for female refugees and they should be educated about the increasing awareness, transmission, control, prevention of STIs, blood-borne diseases.

Research paper thumbnail of Mevsimlik tarım işçisi gençlerin adölesan dönemde büyüme-gelişmeye yönelik endişeleri ve sağlık hizmeti kullanımı

TSK Koruyucu Hekimlik Bülteni, 2015

Research paper thumbnail of İstemsiz Düşük Yapan Kadınlara Verilen Aile Planlaması Danışmanlığının Önemi Ve Şanlıurfa Doğumevi Deneyimi

Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, Apr 1, 2008

Bu araştırma düşük yapan kadınların düşük sonrası gebe kalma durumu ve aile planlaması hakkında b... more Bu araştırma düşük yapan kadınların düşük sonrası gebe kalma durumu ve aile planlaması hakkında bilgi ve davranışlarını saptayarak, verilen danışmanlık hizmetinin etkisini belirlemek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın evrenini Şanlıurfa Doğumevi'nde Ekim-Aralık 2004 tarihlerinde istemsiz düşük yaparak kürete edilen araştırmaya katılmayı kabul eden 117 kadın oluşturmuştur. Araştırmacılar tarafından hazırlanan soru formu yüz yüze görüşme tekniği ile uygulanmıştır. Kadınların %35'i herhangi bir aile planlaması yöntemi bilmediği saptanmıştır. Kadınların bu düşükten önce % 48.7'sinin aile planlaması yöntemi kullandığı, %98.2'sinin yöntemi 1 yıl ve üzeri kullandığı saptanmıştır. Kadınların %61.4'ü yöntemi çocuk sahibi olmak için bıraktıklarını bildirmişlerdir. Kadınlardan %43.6'sı bu gebeliği planlamadıklarını, bir başka ifadeyle gebeliğin istemeden oluştuğu saptanmıştır. Düşük sonrası kadınların %53'ü tekrar gebe kalmak istemediklerini ifade etmişlerdir. Ancak kadınların %47'si düşük sonrası ne kadar süre içerisinde gebe kalınabileceği konusunda hiç bilgileri bulunmazken, yalnızca %5.1'i hemen cevabını vermiştir. Kadınlara araştırmacılar tarafından müdahaleden sonra kapsamlı bir danışmanlık hizmeti verilmiştir. Danışmanlık hizmeti sonunda kadınların %38.6'sı hemen çocuk istediklerini, çocuk istemeyen kadınların tamamı ise herhangi bir aile planlaması yöntemi kullanacaklarını bildirmişlerdir. Anahtar Kelimeler: Aile planlaması, danışmanlık hizmeti, kaçırılmış fırsatlar The Importance of Family Planning Consultancy Given To Women Having Had Involuntary Miscarriages and Sanlıurfa Maternity Hospital Summary This study was carried out to determine the effect of guidance, establishing ,after a miscarriage, the status of becoming pregnant of a woman having had a miscarriage and their knowledge about and behaviour towards family planning. The scope of the study includes 117 women who had unwillingly miscarriages between october-december 2004 at Şanlıurfa Maternity Hospital and who accepted to take part in the study. The questionaire form prepared by the researchers was applied with the technique of face to face interewiew.35 % of the women were determined to be unaware of any family planning method. It was found out that prior to the miscarriages 48.7% of the women had used some family planning method and that 98.2 of the women had applied the method for 1 year or more. Of the women, 61.4 % said that they had stopped the method to have a child. 43.6 of the women were said not to have planned the pregnancy,in other words, the pregnancies had occured unwillingly.the women expressed that, after the miscarriages, they had no intention of becoming pregnant again. But 53 % of them had no knowledge whatsoever about how long it would take them to become pregnant again after the miscarriage while only 5.1% answered:right after the miscarriage. The women were given comprehensive guidance by the researchers after the intervention. After the guidance, 38.6% declared that they desired pregnancy immediately whereas all of the women who wanted no more children reported that they would use some kind of family planning method.