İlker Aktürk | Istanbul University (original) (raw)

Papers by İlker Aktürk

Research paper thumbnail of Salient Aspects of Self-Treatment in Substance Abusers

Bağımlılık Dergisi

Amaç: Madde kullanımı ile başlayan bağımlılık birçok faktörün bir araya gelmesiyle oluşan süreçti... more Amaç: Madde kullanımı ile başlayan bağımlılık birçok faktörün bir araya gelmesiyle oluşan süreçtir. Biyopsikososyal bir sorun olan bağımlılık iyileşme ve tekrarlamalarla seyreder. Bağımlılık tek boyutlu bir sorun olmadığı için tedavi sürecide tek boyutlu düşünülmemelidir. Dolayısıyla bağımlılık tedavisi bütüncül yaklaşımla ele alınmalıdır. Bu noktada bağımlılık tedavisinin sürekli ve uzun yıllar devam etmesi gerekmektedir. Bu nedenle uygulanan tedavilerin komplike ve zarar azaltmaya yönelik olması gerekmektedir. Araştırmanın amacı madde kullanıcısı olan kişilerde kendi kendine tedavi yönteminde öne çıkan unsurları incelemektir. Yöntem: Bu çalışmada nitel araştırma içerisinde yer alan fenomenolojik araştırma yöntemi kullanılmıştır. 16 katılımcıyla gerçekleştirilen görüşmelerde yarı yapılandırılmış mülakat formu kullanılmıştır. Elde edilen veriler, betimsel analiz yöntemine göre yorumlanmıştır. Bulgular: Veriler kapsamında 3 tema oluşturulmuştur. Bu temalar, “Kendi Kendine Tedavi Süre...

Research paper thumbnail of Farkli Ci̇nsel Ki̇mli̇klerdeki̇ Bi̇reyleri̇n Çocukluk Dönemi̇ Ai̇le İli̇şki̇leri̇: “Bi̇zi̇m Hi̇kayemi̇z Ai̇lede Başlar”

İmgelem

Araştırmada Youtube platformunda yer alan içerikler üzerinden eşcinsel davranış eğilimi ve transs... more Araştırmada Youtube platformunda yer alan içerikler üzerinden eşcinsel davranış eğilimi ve transseksüaliteye sahip olan bireylerin çocukluk dönemi aile deneyimlerine dair detaylı bir bakış ortaya koymak amaçlanmıştır. Bu kapsamda nitel araştırma yöntemi kullanılmış ve fenomenolojik yaklaşım benimsenmiştir. Ölçüt örneklem yöntemi ile oluşturulan 66 video içerik ise araştırmanın örneklem grubunu oluşturmuştur. Araştırmanın analiz aşamasında içerik analizi yöntemi kullanılarak verilerin analizinde Maxqda 2020 Analytics Pro programından yararlanılmıştır. Elde edilen veriler; aile dinamikleri, anne ve baba ile ilişkiler olmak üzere 2 ana tema ve 29 alt tema halinde ortaya konulmuştur. Araştırmanın sonucunda; eşcinsel davranış eğilimi ve transseksüaliteye sahip olan bireylerin çocukluk dönemine ilişkin olumsuz aile deneyimlerinin ağırlıklı olduğu; sevgi ve ilgi ihtiyacının karşılandığı bir anne figürünün yanı sıra ilgisiz, pasif ve aileden uzak bir baba figürünün hâkim olduğu belirlenmişt...

Research paper thumbnail of Türkiye’de 2011-2021 Yılları Arasında Uçucu Nitelikli Maddelerin Kullanımına Yönelik İstatistiki Verilerin Değerlendirilmesi

Bağımlılık Dergisi

Bu çalışma, Türkiye’de son 10 yıldaki çalışmalardan uçucu madde kullanıcılarıyla ilgili verilerin... more Bu çalışma, Türkiye’de son 10 yıldaki çalışmalardan uçucu madde kullanıcılarıyla ilgili verilerin analiz edilmesi amacıyla yapılmıştır. Türkiye’de uçucu maddelerin kötüye kullanımını konu edinen yeterli çalışmanın olmaması bu çalışmanın yapılması ihtiyacını doğurmuştur. Ayrıca yapılan çalışmaların sıklıkla madde bağımlılığıyla ilgili genel çalışmalar olması uçucu madde kullanıcılarıyla ilgili detaylı bilgiler edinilebilmesini zorlaştırdığından bu çalışmada uçucu madde kullanımı ile ilgili genel durumu ortaya koymak hedeflenmiştir. Veriler çeşitli arama motorlarından anahtar kelimelerin aratılması ile toplanmıştır. Araştırma, 2011-2021 arasındaki çalışmaların değerlendirilmesi için sistematik derleme metoduyla yapılmıştır. Çalışmada Türkiye’de yapılmış çalışmalar incelenerek verileri, bütüncül bir yaklaşımla tablolaştırılmıştır. Yapılan inceleme sonucunda 202 çalışma derinlemesine incelenmiştir. Araştırmanın bulgular kısmında çalışmaların niceliksel özellikleri ile uçucu madde kullan...

Research paper thumbnail of The Opinions of Cafe Adminitrators About Smoking Prohibition in Indoor Areas: A Qualitative Research

Tütün ürünlerinin kullanımı her yıl birçok insanın hayatını kaybetmesine ve sağlık sorunları yaşa... more Tütün ürünlerinin kullanımı her yıl birçok insanın hayatını kaybetmesine ve sağlık sorunları yaşamasına neden olmaktadır. Ülkeler, tütün ürünlerinin kullanımının neden olduğu bu sorunların önüne geçebilmek ve bunların toplumda oluşturduğu sosyal ve ekonomik yükü azalmak adına çeşitli girişimlerde bulunabilmekte ve politikalar geliştirebilmektedirler. Ülkemizde de tütün kullanımı ile ilgili pek çok politika geliştirilmiştir. Bunlardan birisi olan kapalı alanlarda sigara içmenin yasaklanması, pasif maruziyeti önlemek ve sigara kullanımını kısıtlayabilmek adına yapılan girişimler arasındadır. Bu çalışmada da kapalı alanlarda sigara içme yasağından etkilenen iki gruptan birisi olan kafe işletmecilerinin yasağa ilişkin tecrübeleri ve görüşleri ele alınmaya çalışılmıştır. Bu doğrultuda 12 kafe işletmecisiyle derinlemesine görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Gerçekleştirilen bu görüşmeler nitel yöntemler kullanılarak analiz edilmiş ve sonucunda; "

Research paper thumbnail of 2006 – 2018 Yılları Arasında Metamfetamin' in Türkiye' deki Seyrinin İncelenmesi

Amaç Bu çalışmada sentetik uyarıcı madde Metamfetamin’ in Türkiye’ deki seyri Narkotik, ECMDDA ve... more Amaç Bu çalışmada sentetik uyarıcı madde Metamfetamin’ in Türkiye’ deki seyri Narkotik, ECMDDA ve UNODC verileri üzerinden incelenmeye çalışılmış ve mevcut eğilim ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır. Yöntem Yapılan çalışmada 2006-2019 yılları arasında yayımlanan Türkiye Uyuşturucu Raporu, 2018 ve 2019 yıllarında yayımlanan Avrupa Uyuşturucu Raporu ve 2018 Dünya Uyuşturucu Raporu incelenerek veriler derlenmiştir. Bu raporlardan; madde bağlantılı olay, yakalanan şüpheli sayıları ve yıl içerisindeki madde miktarı verileri toplanarak döküman analizi yöntemi ile analiz edilmiştir. Bulgular Metamfetamine ilişkin ilk veriler 2009 yılına dayanmaktadır. 2009 yılından öncesine ait herhangi bir veri bulunmasa da bu madde 1982 yılında ülkemizde yasaklı maddeler arasında yerini almıştır. 2006 yılından itibaren yapılan analizde tüm madde yakalamalarının giderek arttığı görülmektedir (Tablo 1). 2013 yılında yakalanan madde miktarının ciddi bir düşüş yaşadığı ancak ardından tekrar yükselişe geçtiği görülmektedir. 2017 yılında yakalanan Metamfetamin miktarı, bir önceki yıla göre 2.62 kat artış göstermiştir. Ancak 2018’ de yakalanan miktarda bir düşüş söz konusudur. (Grafik 1). Uyuşturucu ile bağlantılı suçlardan Metamfetamin maddesi sebebiyle şüpheli olarak yakalananların sayısında artış görülmektedir. Metamfetamin ile bağlantılı, raporlara yansıyan ilk şüpheli yakalaması 2012 yılında gerçekleşmiştir. 2018 yılında gerçekleşen Metamfetamin ile bağlantılı olaylarda yakalanan şüpheli sayısı, bir önceki yıla göre yaklaşık %72 artış göstermiştir (Grafik 2). 2009 yılından 2018 yılına kadar Metamfetamin ile bağlantılı olay sayısında devamlı bir artış görülmektedir. Bir önceki yıla göre 2018 yılında gerçekleşen olay sayısı yaklaşık 2 kat artış göstermiştir (Grafik 3) Tartışma Mevcut eğilim, Metamfetamin’ in Türkiye’ de giderek daha bulunabilir ve görünür hale geleceğini göstermektedir. Veriler, kolluk kuvvetlerinin arz ile mücadeledeki başarısını ifade etmektedir. Dolayısıyla direkt olarak kullanıma ilişkin bir sonuç çıkarılamamaktadır. 2009 yılında ülkemize girdiği görülen Metamfetamin’ in mevcut eğilimi sürdürmesi halinde ciddi bir sorun haline gelebileceği düşünülmektedir. Bu konunun hem klinik olarak sahada görev yapan uzmanlarca hem de politika yapıcılar tarafından dikkate alınması ve bilimsel anlamda bu konuda ürün ortaya koyulması önem taşımaktadır.

Research paper thumbnail of Uyuşturucu ve Uyuşturucu Kullanımının Youtube' da Yayınlanan Rap Parçalarında Görünümü Üzerine Nitel Bir Analiz

Amaç Bu çalışmada uyuşturucu ve uyuşturucu kullanımının medyadaki görünümü, Youtube’ da yayınlana... more Amaç Bu çalışmada uyuşturucu ve uyuşturucu kullanımının medyadaki görünümü, Youtube’ da yayınlanan rap parçalar üzerinden okunmaya çalışılmıştır. Yöntem Karşılaştırma yapılabilmesi amacıyla rap ve arabesk rap olmak üzere iki farklı rap türü araştırmaya dahil edilmiştir. İçerisinde uyuşturucu ve uyuşturucu kullanımına ilişkin ifade bulunan, her iki türden 5’ er, toplamda ise 10 şarkı seçilmiştir. Çalışmada amaçlı örneklem yöntemi kullanılmıştır. Klasik rap şarkıları seçilirken 10 milyon üzerinde izlenmesi olan; arabesk rap şarkıları seçilirken 1 milyon üzerinde izlenmesi olan şarkılar tercih edilmiştir. Seçilen şarkılar içerik analizi yöntemi ile incelenmiştir. Bulgular Uyuşturucuya ilişkin ifadelerin bulunduğu arabesk rap parçalarının en çok 2011 ile 2014 yılları arasında; rap parçalarının ise 2016 yılından sonra özellikle 2017 ve 2018 yıllarında daha yoğun dinlendiği görülmüştür. Her iki rap türünde de en çok atıf yapılan madde esrardır. Şarkıların içerdiği temalara bakıldığında ise uyuşturucu kullanımının; kötü yaşantılar, isyan, pişmanlık, aşk acısı, dışlanma ve ölüm gibi temaların daha çok arabesk rap türü olarak tanımlanan parçalarda işlendiği görülürken; zevk, eğlence, sistem eleştirisi, aşerme, alkol, statü, madde etkisi gibi temalar son yıllarda yayınlanan rap parçalarında öne çıkmaktadır. Şarkılarda; Ganja, Kova, Duman ve Esrar olmak üzere madde isimlerinin farklı şekillerde kullanıldığı görülmektedir. Sonuç 2011 ve 2014 yılları arasında yakalanan esrarın, önceki 4 yıllık yakalamalardan yaklaşık 3 kat daha fazla olduğu görülmektedir (Türkiye Uyuşturucu Raporları). Bu yıllar arasında esrar kullanımının öne çıktığı arabesk rap şarkılarının daha çok dinlenmesi ve şarkılarda geçen temaların, büyük oranda madde kullanım süreçlerinde öne çıkan konular olması dikkat çekicidir.

Research paper thumbnail of Bağımlılıkta Sosyal Riskleri Değerlendirmek Üzere Geliştirilen Sosyal Risk İndeksi (SORİ) Ölçeğinin Geçerlilik ve Güvenirliliği: Ön Çalışma

Sosyal Risk İndeksi bağımlılık tedavisinde sosyal risklerin ölçümü, seyri ve tedavi üzerindeki et... more Sosyal Risk İndeksi bağımlılık tedavisinde sosyal risklerin ölçümü, seyri ve tedavi üzerindeki etkisini ölçebilmek adına geliştirilmiş bir ölçek niteliği taşımaktadır. Ölçek yapılan analizlerde geçerli ve güvenilirlik testlerinden yeterli puanı almış, araştırmacılar arası korelasyon yüksek bulunmuştur.

Research paper thumbnail of Bağımlılık Tedavisinde SAMBA Aile Grup Çalışmasının İyileşme ve Tedavi Terk Üzerindeki Etkisi

Research paper thumbnail of Madde Kullanıcılarında “Madde Bağlantılı Rüyalar”: Nitel Bir Değerlendirme

OPUS Uluslararası Toplum Araştırmaları Dergisi, 2021

This study aims to find out (i) how substance is appeared in the dreams of substance abusers; (ii... more This study aims to find out (i) how substance is appeared in the dreams of substance abusers; (ii) the effects of substance-related dreams, and; (iii) the relationship between craving and substance-related dreams. The study is based on qualitative research design. Semi-structured interview form is used for the data collection technique and the interview is done over 11 participants. The findings are analyzed and interpreted using the descriptive analysis method. According to the data obtained from the participants, six themes were created as follows: sleep patterns, the first period of substance related dreams, the times/periods of substance related dreams, post-dream behaviors, dream content, and gratification in a dream. The initial findings suggest that intensive craving and withdrawal can trigger the emergence of dreams; dreams can be seen in the early periods of abstinence; dreams could trigger craving and lead to substance use; dreams include violent/fear or pleasurable themes...

Research paper thumbnail of Madde Kullanimi Ve Baba Oğul İli̇şki̇leri̇ne Dai̇r Ni̇tel Bi̇r Değerlendi̇rme

İmgelem, 2021

Madde kullanım ekseninde baba çocuk ilişkisine odaklanan çalışma sayısı oldukça azdır. Bu çalışma... more Madde kullanım ekseninde baba çocuk ilişkisine odaklanan çalışma sayısı oldukça azdır. Bu çalışma madde kullanım sürecinde şekillenen baba oğul ilişkisini betimleyebilmek adına yapılmıştır. Araştırmada nitel araştırma yöntemleri kullanılmış ve 20 baba, 20 madde kullanıcısı olmak üzere toplamda 40 kişiyle derinlemesine görüşmeler yapılmıştır. Yapılan görüşmelerden elde edilen verilerin analiz edilmesi sonucunda Babalığa İlişkin Tanımlamalar, Babalar ve Duygusal İletişim ve Madde Kullanım Sürecinde Baba Oğul İlişkisi olmak üzere 3 tema ortaya çıkmıştır. Katılımcıların babalara ve babalığa ilişkin tanımlamaları; sorumluluk sahibi, kural koyucu, eğitici, koruyup kollayıcı şeklinde dile getirmektedir. Katılımcıların bu tanımlamalarının babalarından beklenen davranışlarla bağlantılı olduğu düşünülmektedir. Aynı zamanda bunlar, toplumdaki hakim babalık kültürüne ilişkin ipuçlarını da bünyesinde taşımaktadır. Babalar ve oğulları arasındaki ilişki genel itibariyle duygusal açıdan eksik bulun...

Research paper thumbnail of A Qualitative Study on Fathers' Participation in Substance Use Treatment

Bağımlılık Dergisi, 2022

Amaç: Madde kullanım tedavisinde babaların işlevleri hakkında yeterli bilgi bulunmamaktadır. Baba... more Amaç: Madde kullanım tedavisinde babaların işlevleri hakkında yeterli bilgi bulunmamaktadır. Babanın bağımlılık tedavisindeki yerinin belirlenmeye çalışılması bu çalışmanın birincil amacını oluşturmaktadır. Yöntem: Araştırmada 20 madde kullanıcısı ve 20 madde kullanan oğlu olan baba ile derinlemesine görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Yapılan görüşmelerden elde edilen veriler, nitel veri analiz yöntemlerinden birisi olan betimsel analiz yöntemi kullanılarak analiz edilmiştir. Bulgular: Bu bağlamda Babalarda Eksik Tedavi Katılımı, Tedaviye Katılımda Babalar için Motivasyon Kaynağı Olarak Başarı Hikayeleri ve İyileşme Arzusu, Tedavi Sürecinde Baba Katılımının İşlevi, Tedavide Doğru Bilgi ve İlişki Ağını Yakalamak, Tedavi Sürecine Katılımda Anne ve Baba Arasındaki Farklar olmak üzere 5 farklı tema saptanmıştır. Sonuç: Çalışmanın sonucunda babaların madde kullanım tedavisine yeterli katılımı sağlamadıkları, daha çok maddi destek sağlayan tarafta oldukları anlaşılmıştır. Bununla beraber, i...

Research paper thumbnail of İstiklal Caddesi Örneğinde Madde Kullanıcılarının Sokaktaki Görünümü Üzerine Bir Değerlendirme

Turkish Studies-Economics,Finance,Politics, 2021

Substance use have certain individual and social effects. In addition to creating a negative impa... more Substance use have certain individual and social effects. In addition to creating a negative impact on the psychological, physical, and social dimensions of individual life, it also has a social cost emanating from prevention and treatment process of substance use. Besides that, it has direct visibility in common areas of public life, which in turn, may pose a risk to the social safety of non-users. As one of the important commonplaces of all people who participate in social life, in this respect, street life is an area where substance users can also be visible and create new risks and threats. This study aims to explore the appearance and visibility of drug users on the street. Accordingly, qualitative research was adopted and interviews were done with 10 tradesmen working in Istiklal Street (Beyoglu). The obtained data were analyzed by using descriptive analysis method. As a post-analysis, 5 themes were designated as Information Sources About Substance Use, Observations on Street Appearance of Substance Users, Impact of Substance User on the Environment, Opinions on Density of Substance Users in the Region, Support Initiatives and Suggestions of Attendants. The implications of our study suggest that (i) tradesmen in the region are aware of substance users' existence through direct observation, (ii) substance users are found mostly unconscious and under the effect of substances, (iii) the social structure of the region which is open to immigrants and marginal groups makes the use of substances much easier and accessible, (iv) substance users do not harm tradesmen while it can pose a problem for the region's reputation, (v) the individual efforts of tradesmen for the support and treatment of these groups are not sufficient and hence non-governmental organizations and the government should take more responsibility for the resolution of the problem in the region.

Research paper thumbnail of Evaluation of the effects of activities in an addiction treatment center on recovery and retention in treatment

Anatolian Journal of Psychiatry, 2019

In this present study, we aimed to obtain an overview of the effect of daily activities in addict... more In this present study, we aimed to obtain an overview of the effect of daily activities in addiction counseling centers on treatment. This study was conducted in 72 outpatients with alcohol and/ or substance use disorder who pre-sented to the Turkish Green Crescent Counseling Center (YEDAM) between January 2019 and June 2019. The patiens were evaluated retpospectively. Of the participants, 35 were control and 37 were experimental groups. There was no significant difference was found between the participanst in terms of recovery. However, there is a significant difference in the number of sessions between participants and non participants. It was seen that the participants in the activities came to more sessions. Although the activities organized in the treatment centers do not directly affect the recovery, the fact that the clients attending the activities come to more sessions may affect the participation and treatment of the clients.

Research paper thumbnail of Bağımlılık Tedavisinde SAMBA Aile Grup Çalışmasının İyileşme ve Tedavi Terk Üzerindeki Etkisi

Bu çalışmada, aileleri SAMBA Aile Grup uygulamasına katılan bağımlıların, tedavideki seyrini ince... more Bu çalışmada, aileleri SAMBA Aile Grup uygulamasına katılan bağımlıların, tedavideki seyrini incelenerek, grup uygulamasının tedavi üzerindeki etkisinin araştırılması amaçlanmıştır. YÖNTEM Katılımcılar, Ocak 2016 -Haziran 2017 tarihleri arasında Yeşilay Danışmanlık Merkezi (YEDAM)'ne alkol ve/veya madde bağımlılığı sorunu ile başvuran 554 kişi (Tablo 1) ve gönüllü olarak SAMBA Aile Grubu'na katılan 23 aileden oluşmaktadır.

Research paper thumbnail of Uyuşturucu ve Uyuşturucu Kullanımının Youtube' da Yayınlanan Rap Parçalarında Görünümü Üzerine Nitel Bir Analiz

Amaç Bu çalışmada uyuşturucu ve uyuşturucu kullanımının medyadaki görünümü, Youtube’ da yayınlana... more Amaç
Bu çalışmada uyuşturucu ve uyuşturucu kullanımının medyadaki görünümü, Youtube’ da yayınlanan rap parçalar üzerinden okunmaya çalışılmıştır.
Yöntem
Karşılaştırma yapılabilmesi amacıyla rap ve arabesk rap olmak üzere iki farklı rap türü araştırmaya dahil edilmiştir. İçerisinde uyuşturucu ve uyuşturucu kullanımına ilişkin ifade bulunan, her iki türden 5’ er, toplamda ise 10 şarkı seçilmiştir. Çalışmada amaçlı örneklem yöntemi kullanılmıştır. Klasik rap şarkıları seçilirken 10 milyon üzerinde izlenmesi olan; arabesk rap şarkıları seçilirken 1 milyon üzerinde izlenmesi olan şarkılar tercih edilmiştir. Seçilen şarkılar içerik analizi yöntemi ile incelenmiştir.
Bulgular
Uyuşturucuya ilişkin ifadelerin bulunduğu arabesk rap parçalarının en çok 2011 ile 2014 yılları arasında; rap parçalarının ise 2016 yılından sonra özellikle 2017 ve 2018 yıllarında daha yoğun dinlendiği görülmüştür. Her iki rap türünde de en çok atıf yapılan madde esrardır. Şarkıların içerdiği temalara bakıldığında ise uyuşturucu kullanımının; kötü yaşantılar, isyan, pişmanlık, aşk acısı, dışlanma ve ölüm gibi temaların daha çok arabesk rap türü olarak tanımlanan parçalarda işlendiği görülürken; zevk, eğlence, sistem eleştirisi, aşerme, alkol, statü, madde etkisi gibi temalar son yıllarda yayınlanan rap parçalarında öne çıkmaktadır. Şarkılarda; Ganja, Kova, Duman ve Esrar olmak üzere madde isimlerinin farklı şekillerde kullanıldığı görülmektedir.
Sonuç
2011 ve 2014 yılları arasında yakalanan esrarın, önceki 4 yıllık yakalamalardan yaklaşık 3 kat daha fazla olduğu görülmektedir (Türkiye Uyuşturucu Raporları). Bu yıllar arasında esrar kullanımının öne çıktığı arabesk rap şarkılarının daha çok dinlenmesi ve şarkılarda geçen temaların, büyük oranda madde kullanım süreçlerinde öne çıkan konular olması dikkat çekicidir.

Research paper thumbnail of Bağımlılıkta Sosyal Riskleri Değerlendirmek Üzere Geliştirilen Sosyal Risk İndeksi (SORİ) Ölçeğinin Geçerlilik ve Güvenirliliği: Ön Çalışma

Sosyal Risk İndeksi bağımlılık tedavisinde sosyal risklerin ölçümü, seyri ve tedavi üzerindeki et... more Sosyal Risk İndeksi bağımlılık tedavisinde sosyal risklerin ölçümü, seyri ve tedavi üzerindeki etkisini ölçebilmek adına geliştirilmiş bir ölçek niteliği taşımaktadır. Ölçek yapılan analizlerde geçerli ve güvenilirlik testlerinden yeterli puanı almış, araştırmacılar arası korelasyon yüksek bulunmuştur.

Research paper thumbnail of Bağımlılık Tedavisinde Sosyal Hizmet Uzmanının Tedaviyi Sürdürme İyileşme Açısından Etkisinin Değerlendirilmesi: Ön Çalışma

Sosyal hizmet uzmanlarının bağımlılık tedavisinde tedavi üzerinde önemli etkisi bulunmaktadır. Di... more Sosyal hizmet uzmanlarının bağımlılık tedavisinde tedavi üzerinde önemli etkisi bulunmaktadır. Direkt olarak iyileşme açısından bir etki bulunamamış olsa da tedavi sürdürülebilirliğinin artması ve sosyal iyileşmenin artması sosyal uzmanının etkileri arasında yer almaktadır.

Research paper thumbnail of 2006 – 2018 Yılları Arasında Metamfetamin’ in Türkiye’ deki Seyrinin İncelenmesi

Amaç Bu çalışmada sentetik uyarıcı madde Metamfetamin’ in Türkiye’ deki seyri Narkotik, ECMDDA ve... more Amaç
Bu çalışmada sentetik uyarıcı madde Metamfetamin’ in Türkiye’ deki seyri Narkotik, ECMDDA ve UNODC verileri üzerinden incelenmeye çalışılmış ve mevcut eğilim ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır.
Yöntem
Yapılan çalışmada 2006-2019 yılları arasında yayımlanan Türkiye Uyuşturucu Raporu, 2018 ve 2019 yıllarında yayımlanan Avrupa Uyuşturucu Raporu ve 2018 Dünya Uyuşturucu Raporu incelenerek veriler derlenmiştir. Bu raporlardan; madde bağlantılı olay, yakalanan şüpheli sayıları ve yıl içerisindeki madde miktarı verileri toplanarak döküman analizi yöntemi ile analiz edilmiştir.
Bulgular
Metamfetamine ilişkin ilk veriler 2009 yılına dayanmaktadır. 2009 yılından öncesine ait herhangi bir veri bulunmasa da bu madde 1982 yılında ülkemizde yasaklı maddeler arasında yerini almıştır. 2006 yılından itibaren yapılan analizde tüm madde yakalamalarının giderek arttığı görülmektedir (Tablo 1). 2013 yılında yakalanan madde miktarının ciddi bir düşüş yaşadığı ancak ardından tekrar yükselişe geçtiği görülmektedir. 2017 yılında yakalanan Metamfetamin miktarı, bir önceki yıla göre 2.62 kat artış göstermiştir. Ancak 2018’ de yakalanan miktarda bir düşüş söz konusudur. (Grafik 1). Uyuşturucu ile bağlantılı suçlardan Metamfetamin maddesi sebebiyle şüpheli olarak yakalananların sayısında artış görülmektedir. Metamfetamin ile bağlantılı, raporlara yansıyan ilk şüpheli yakalaması 2012 yılında gerçekleşmiştir. 2018 yılında gerçekleşen Metamfetamin ile bağlantılı olaylarda yakalanan şüpheli sayısı, bir önceki yıla göre yaklaşık %72 artış göstermiştir (Grafik 2). 2009 yılından 2018 yılına kadar Metamfetamin ile bağlantılı olay sayısında devamlı bir artış görülmektedir. Bir önceki yıla göre 2018 yılında gerçekleşen olay sayısı yaklaşık 2 kat artış göstermiştir (Grafik 3)
Tartışma
Mevcut eğilim, Metamfetamin’ in Türkiye’ de giderek daha bulunabilir ve görünür hale geleceğini göstermektedir. Veriler, kolluk kuvvetlerinin arz ile mücadeledeki başarısını ifade etmektedir. Dolayısıyla direkt olarak kullanıma ilişkin bir sonuç çıkarılamamaktadır. 2009 yılında ülkemize girdiği görülen Metamfetamin’ in mevcut eğilimi sürdürmesi halinde ciddi bir sorun haline gelebileceği düşünülmektedir. Bu konunun hem klinik olarak sahada görev yapan uzmanlarca hem de politika yapıcılar tarafından dikkate alınması ve bilimsel anlamda bu konuda ürün ortaya koyulması önem taşımaktadır.

Research paper thumbnail of Bir Bağımlılık Danışma Merkezinde Uygulanan Tedavi Programına Yönelik Etkililik Değerlendirmesi: YEDAM Örneği / Evaluating the Treatment Effectiveness of an Addiction Counseling Center

Addicta, 2019

Bu çalışma, bir bağımlılık danışma merkezinde sunulan tedavi programının etkililiğini değerlendir... more Bu çalışma, bir bağımlılık danışma merkezinde sunulan tedavi programının etkililiğini değerlendirmek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Bağımlılıkta tedavi etkililiği pek çok faktöre bağlı olup bu çalışma kapsamında tedavi etkililiğinin değerlendirilmesi, danışanların tedaviye katılımı, tedaviyi sürdürmeleri, ayıklık süresi, tedaviden ayrılma ve danışan memnuniyeti gibi faktörler ele alınarak gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın örneklemi, Ocak 2016 - Haziran 2017 tarihleri arasında Yeşilay Danışmanlık Merkezine (YEDAM) bağımlılık tedavisi için başvuran 554 kişiden oluşmaktadır. Katılımcıların bağımlılık özelliklerine ait veriler (madde kullanım özellikleri, madde kullanım isteği, madde kullanımının sıklığı, madde kullanımını bırakma motivasyonu ve girişimleri ), geriye dönük olarak Bağımlılık Profil İndeksi (BAPİ) aracılığıyla değerlendirilmiştir. Tedaviyi terk faktörü değerlendirilirken YEDAM’da katıldıkları son görüşmeden sonra hiçbir görüşmeye gelmeyen danışanların tedaviyi terk etmiş oldukları kabul edilmiştir. Tedaviyi terk oranları hesaplanırken de anlatım kolaylığı ve kesitsel değerlendirmeyi sağlaması amacıyla 2., 5. ve 10. görüşmeye gelen danışanların değerlendirmeye alınması uygun görülmüştür. Tedavinin yarım bırakılma nedenlerini belirleyebilmek amacıyla tedaviyi yarım bırakan aynı örneklem içinden rastgele seçilen 155 danışan ile görüşülmüştür. Etkililik bağlamında ele alınan danışan memnuniyeti faktörünün değerlendirilmesinde Memnuniyet Anketi kullanılırken ayıklık süresi ve psikososyal iyileşme faktörlerinin değerlendirilmesinde her görüşme sonrasında uygulanan Bağımlılık Seyir İndeksi (BASİ) baz alınmıştır. Danışanların 3 ay süreyle tedaviye katılım oranı %40,1 olarak saptanmış olup ikinci görüşmeye gelenlerin, ilk görüşmeye gelenlere kıyasla daha uzun süre tedavide kaldığı görülmüştür. Merkeze başvuran danışanların tedaviden ayrılmasında ise yaş, eğitim durumu ve denetimli serbestlik kararının olup olmamasının etkili olduğu gözlemlenmiştir. Merkeze başvuran danışanların tedaviden ayrılmasında ise yaş, eğitim durumu ve denetimli serbestlik kararının olup olmamasının belirleyici olduğu gözlemlenmiştir. Bu çalışmanın katılımcılarından tedaviye devam eden danışanların ikinci görüşmeden itibaren madde kullanımlarında azalma meydana geldiği tespit edilmiştir. Birinci ayda temiz kalan danışanların ayık kalma (abstinens) oranı %52,5 iken üçüncü ayda tedaviye devam eden danışanların ayık kalma oranı %66 olarak ölçülmüştür. İlk görüşmede motivasyon düzeyi düşük olan danışanların bir kısmının (%57,5) tedaviyi sürdürdüğü fark edilmiştir. İlk görüşmeye aktif alkol/ madde kullanımı devam ederken gelen danışanların çoğunun altıncı görüşme itibarıyla alkol/ madde kullanımını bıraktığı fark edilmiştir. Memnuniyet Anketi sonuçları değerlendirildiğinde, YEDAM’da sunulan psikososyal destek hizmetlerine “çok memnunum” yanıtını verenlerin oranı %81,4 (N=48), “memnunum” yanıtını verenlerin oranının %5,3 (N=9) olduğu kaydedilmiştir. YEDAM’ da kullanılan motivasyonel görüşme tekniklerinin tedavinin sürdürülmesi açısından etkili olduğu değerlendirilmektedir. Danışanların tedavide kaldıkları süre içinde ayıklık sürelerinin ve psikososyal iyileşmelerinin arttığı, alkol/ madde kullanımlarında azalma olduğu saptanmıştır. Danışanların YEDAM’da aldıkları hizmetten büyük oranda memnun oldukları da kendi ifadeleriyle ortaya konmuştur. Genel bir değerlendirme yapıldığında, YEDAM’da uygulanan tedavi programının danışanların iyileşmeleri üzerinde etkili olduğu söylenebilir.

This study aims to evaluate the treatment effectiveness of an addiction counseling center. The effectiveness of treatment in treating addiction depends on many factors. In the present study, the efficacy of treatment has been carried out by considering concepts such as engagement, duration, retention rate, abstinence period, drop out rate, and client satisfaction. This study has been conducted over 554 individuals with alcohol and/or substance use disorders who applied to the Turkish Green Crescent Counseling Center (YEDAM) between January 2016 and July 2017. Characteristics of the disorder (craving, motivation for quitting, number of quitting attempts, etc.) have been evaluated retrospectively using the Addiction Profile Index (BAPI). During evaluation, the clients who hadn’t shown up since the previous session were considered to have dropped out of the treatment process. In order to evaluate drop-out rates, the clients who came to the 2nd, 5th, and 10th sessions were considered to have accomplished the cross-sectional evaluation. In-depth interviews have been conducted with 155 clients in order to detect the reasons for dropping out. The factor of client satisfaction, which has been addresses within treatment effectiveness, is evaluated using the Satisfaction Survey, which the clients completed. The clients’ duration of abstinence and psychosocial recovery have been evaluated using the Addiction Progress Index (BASI) after each session. The retention rate at three months has been found as 40.1%. Participating in the second session has been found to make clients stay longer in treatment compared to clients who participated the first session. Age, education level, and probationary decisions have been found as the most important factors determining dropping out. The abstinence rate for clients staying sober in the first month has been found as 52.5%; the rate for clients who continued their treatment for three months has been measured as 66%. Clients with low motivation have been observed to remain in treatment at a rate of 57.5%. The rate for applicants who checked the “I am very satisfied” statement on the Client Satisfaction Survey has been found as 55.9%. The motivational interview techniques used in YEDAM have been found to be effective in terms of maintaining treatment. As long as clients stay in treatment, their abstinence rates and psycho-social recovery are found to increase and alcohol/drug use to decrease. Most clients were satisfied with the service they had received in YEDAM. To conclude, the treatment program in YEDAM is observed to be effective in terms of addiction recovery.

Research paper thumbnail of Bir bağımlılık tedavi merkezindeki etkinliklerin tedavi üzerindeki etkilerinin değerlendirilmesi / Evaluation of the effects of activities in an addiction treatment center on recovery and retention in treatment

Anadolu Psikiyatri, 2019

Amaç: Bu çalışmada bağımlılık tedavi merkezlerinde yapılan günübirlik etkinliklerin tedavi üzerin... more Amaç: Bu çalışmada bağımlılık tedavi merkezlerinde yapılan günübirlik etkinliklerin tedavi üzerindeki etkisine ilişkin bir bakış elde edilmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Araştırma, Ocak-Haziran 2019 tarihleri arasında Yeşilay Danışman-lık Merkezi’ne (YEDAM) başvuran 72 danışanın geriye dönük verileri kullanılarak yapılmıştır. Örneklem merkezlerde düzenlenen etkinliklere katılan 37 kişilik çalışma ve etkinliklere katılmayan 35 kişilik kontrol grubu olarak ikiye ayrıl-mıştır. Sonuçlar: Etkinliklere katılan kişiler arasında iyileşme açısından anlamlı bir farklılık bulunmamış, etkinliklere katılanlar ile katılmayanlar arasında görüşme sayısı açısından anlamlı bir farklılık bulunmuştur. Etkinliklere katılan-ların daha fazla görüşmeye geldikleri görülmüştür. Gerçekleştirilen günübirlik etkinliklere katılımın danışanların iyileşmesi üzerinde doğrudan bir etkisi bulunmamaktadır. Söz konusu etkinliklere katılan danışanların katılmayan-lara göre daha fazla görüşmeye katılmış olmalarının iyileşme üzerinde dolaylı bir etki yapabileceği düşünülmektedir; danışanların tedaviye katılımları ve uyumları görüşme sayısıyla birlikte artmaktadır. Tedaviye katılımının artması ise iyileşmeyi etkileyen en önemli etkenlerden birisidir. Tartışma: Sonuç olarak merkezlerde yapılan etkinliklerin danışanların tedaviye katılımı ve dolayısıyla iyileşmeleri üzerinde etkisi olduğu söylenebilir.

In this present study, we aimed to obtain an overview of the effect of daily activities in addiction counseling centers on treatment. This study was conducted in 72 outpatients with alcohol and/ or substance use disorder who pre-sented to the Turkish Green Crescent Counseling Center (YEDAM) between January 2019 and June 2019. The patiens were evaluated retpospectively. Of the participants, 35 were control and 37 were experimental groups. There was no significant difference was found between the participanst in terms of recovery. However, there is a significant difference in the number of sessions between participants and non participants. It was seen that the participants in the activities came to more sessions. Although the activities organized in the treatment centers do not directly affect the recovery, the fact that the clients attending the activities come to more sessions may affect the participation and treatment of the clients.

Research paper thumbnail of Salient Aspects of Self-Treatment in Substance Abusers

Bağımlılık Dergisi

Amaç: Madde kullanımı ile başlayan bağımlılık birçok faktörün bir araya gelmesiyle oluşan süreçti... more Amaç: Madde kullanımı ile başlayan bağımlılık birçok faktörün bir araya gelmesiyle oluşan süreçtir. Biyopsikososyal bir sorun olan bağımlılık iyileşme ve tekrarlamalarla seyreder. Bağımlılık tek boyutlu bir sorun olmadığı için tedavi sürecide tek boyutlu düşünülmemelidir. Dolayısıyla bağımlılık tedavisi bütüncül yaklaşımla ele alınmalıdır. Bu noktada bağımlılık tedavisinin sürekli ve uzun yıllar devam etmesi gerekmektedir. Bu nedenle uygulanan tedavilerin komplike ve zarar azaltmaya yönelik olması gerekmektedir. Araştırmanın amacı madde kullanıcısı olan kişilerde kendi kendine tedavi yönteminde öne çıkan unsurları incelemektir. Yöntem: Bu çalışmada nitel araştırma içerisinde yer alan fenomenolojik araştırma yöntemi kullanılmıştır. 16 katılımcıyla gerçekleştirilen görüşmelerde yarı yapılandırılmış mülakat formu kullanılmıştır. Elde edilen veriler, betimsel analiz yöntemine göre yorumlanmıştır. Bulgular: Veriler kapsamında 3 tema oluşturulmuştur. Bu temalar, “Kendi Kendine Tedavi Süre...

Research paper thumbnail of Farkli Ci̇nsel Ki̇mli̇klerdeki̇ Bi̇reyleri̇n Çocukluk Dönemi̇ Ai̇le İli̇şki̇leri̇: “Bi̇zi̇m Hi̇kayemi̇z Ai̇lede Başlar”

İmgelem

Araştırmada Youtube platformunda yer alan içerikler üzerinden eşcinsel davranış eğilimi ve transs... more Araştırmada Youtube platformunda yer alan içerikler üzerinden eşcinsel davranış eğilimi ve transseksüaliteye sahip olan bireylerin çocukluk dönemi aile deneyimlerine dair detaylı bir bakış ortaya koymak amaçlanmıştır. Bu kapsamda nitel araştırma yöntemi kullanılmış ve fenomenolojik yaklaşım benimsenmiştir. Ölçüt örneklem yöntemi ile oluşturulan 66 video içerik ise araştırmanın örneklem grubunu oluşturmuştur. Araştırmanın analiz aşamasında içerik analizi yöntemi kullanılarak verilerin analizinde Maxqda 2020 Analytics Pro programından yararlanılmıştır. Elde edilen veriler; aile dinamikleri, anne ve baba ile ilişkiler olmak üzere 2 ana tema ve 29 alt tema halinde ortaya konulmuştur. Araştırmanın sonucunda; eşcinsel davranış eğilimi ve transseksüaliteye sahip olan bireylerin çocukluk dönemine ilişkin olumsuz aile deneyimlerinin ağırlıklı olduğu; sevgi ve ilgi ihtiyacının karşılandığı bir anne figürünün yanı sıra ilgisiz, pasif ve aileden uzak bir baba figürünün hâkim olduğu belirlenmişt...

Research paper thumbnail of Türkiye’de 2011-2021 Yılları Arasında Uçucu Nitelikli Maddelerin Kullanımına Yönelik İstatistiki Verilerin Değerlendirilmesi

Bağımlılık Dergisi

Bu çalışma, Türkiye’de son 10 yıldaki çalışmalardan uçucu madde kullanıcılarıyla ilgili verilerin... more Bu çalışma, Türkiye’de son 10 yıldaki çalışmalardan uçucu madde kullanıcılarıyla ilgili verilerin analiz edilmesi amacıyla yapılmıştır. Türkiye’de uçucu maddelerin kötüye kullanımını konu edinen yeterli çalışmanın olmaması bu çalışmanın yapılması ihtiyacını doğurmuştur. Ayrıca yapılan çalışmaların sıklıkla madde bağımlılığıyla ilgili genel çalışmalar olması uçucu madde kullanıcılarıyla ilgili detaylı bilgiler edinilebilmesini zorlaştırdığından bu çalışmada uçucu madde kullanımı ile ilgili genel durumu ortaya koymak hedeflenmiştir. Veriler çeşitli arama motorlarından anahtar kelimelerin aratılması ile toplanmıştır. Araştırma, 2011-2021 arasındaki çalışmaların değerlendirilmesi için sistematik derleme metoduyla yapılmıştır. Çalışmada Türkiye’de yapılmış çalışmalar incelenerek verileri, bütüncül bir yaklaşımla tablolaştırılmıştır. Yapılan inceleme sonucunda 202 çalışma derinlemesine incelenmiştir. Araştırmanın bulgular kısmında çalışmaların niceliksel özellikleri ile uçucu madde kullan...

Research paper thumbnail of The Opinions of Cafe Adminitrators About Smoking Prohibition in Indoor Areas: A Qualitative Research

Tütün ürünlerinin kullanımı her yıl birçok insanın hayatını kaybetmesine ve sağlık sorunları yaşa... more Tütün ürünlerinin kullanımı her yıl birçok insanın hayatını kaybetmesine ve sağlık sorunları yaşamasına neden olmaktadır. Ülkeler, tütün ürünlerinin kullanımının neden olduğu bu sorunların önüne geçebilmek ve bunların toplumda oluşturduğu sosyal ve ekonomik yükü azalmak adına çeşitli girişimlerde bulunabilmekte ve politikalar geliştirebilmektedirler. Ülkemizde de tütün kullanımı ile ilgili pek çok politika geliştirilmiştir. Bunlardan birisi olan kapalı alanlarda sigara içmenin yasaklanması, pasif maruziyeti önlemek ve sigara kullanımını kısıtlayabilmek adına yapılan girişimler arasındadır. Bu çalışmada da kapalı alanlarda sigara içme yasağından etkilenen iki gruptan birisi olan kafe işletmecilerinin yasağa ilişkin tecrübeleri ve görüşleri ele alınmaya çalışılmıştır. Bu doğrultuda 12 kafe işletmecisiyle derinlemesine görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Gerçekleştirilen bu görüşmeler nitel yöntemler kullanılarak analiz edilmiş ve sonucunda; "

Research paper thumbnail of 2006 – 2018 Yılları Arasında Metamfetamin' in Türkiye' deki Seyrinin İncelenmesi

Amaç Bu çalışmada sentetik uyarıcı madde Metamfetamin’ in Türkiye’ deki seyri Narkotik, ECMDDA ve... more Amaç Bu çalışmada sentetik uyarıcı madde Metamfetamin’ in Türkiye’ deki seyri Narkotik, ECMDDA ve UNODC verileri üzerinden incelenmeye çalışılmış ve mevcut eğilim ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır. Yöntem Yapılan çalışmada 2006-2019 yılları arasında yayımlanan Türkiye Uyuşturucu Raporu, 2018 ve 2019 yıllarında yayımlanan Avrupa Uyuşturucu Raporu ve 2018 Dünya Uyuşturucu Raporu incelenerek veriler derlenmiştir. Bu raporlardan; madde bağlantılı olay, yakalanan şüpheli sayıları ve yıl içerisindeki madde miktarı verileri toplanarak döküman analizi yöntemi ile analiz edilmiştir. Bulgular Metamfetamine ilişkin ilk veriler 2009 yılına dayanmaktadır. 2009 yılından öncesine ait herhangi bir veri bulunmasa da bu madde 1982 yılında ülkemizde yasaklı maddeler arasında yerini almıştır. 2006 yılından itibaren yapılan analizde tüm madde yakalamalarının giderek arttığı görülmektedir (Tablo 1). 2013 yılında yakalanan madde miktarının ciddi bir düşüş yaşadığı ancak ardından tekrar yükselişe geçtiği görülmektedir. 2017 yılında yakalanan Metamfetamin miktarı, bir önceki yıla göre 2.62 kat artış göstermiştir. Ancak 2018’ de yakalanan miktarda bir düşüş söz konusudur. (Grafik 1). Uyuşturucu ile bağlantılı suçlardan Metamfetamin maddesi sebebiyle şüpheli olarak yakalananların sayısında artış görülmektedir. Metamfetamin ile bağlantılı, raporlara yansıyan ilk şüpheli yakalaması 2012 yılında gerçekleşmiştir. 2018 yılında gerçekleşen Metamfetamin ile bağlantılı olaylarda yakalanan şüpheli sayısı, bir önceki yıla göre yaklaşık %72 artış göstermiştir (Grafik 2). 2009 yılından 2018 yılına kadar Metamfetamin ile bağlantılı olay sayısında devamlı bir artış görülmektedir. Bir önceki yıla göre 2018 yılında gerçekleşen olay sayısı yaklaşık 2 kat artış göstermiştir (Grafik 3) Tartışma Mevcut eğilim, Metamfetamin’ in Türkiye’ de giderek daha bulunabilir ve görünür hale geleceğini göstermektedir. Veriler, kolluk kuvvetlerinin arz ile mücadeledeki başarısını ifade etmektedir. Dolayısıyla direkt olarak kullanıma ilişkin bir sonuç çıkarılamamaktadır. 2009 yılında ülkemize girdiği görülen Metamfetamin’ in mevcut eğilimi sürdürmesi halinde ciddi bir sorun haline gelebileceği düşünülmektedir. Bu konunun hem klinik olarak sahada görev yapan uzmanlarca hem de politika yapıcılar tarafından dikkate alınması ve bilimsel anlamda bu konuda ürün ortaya koyulması önem taşımaktadır.

Research paper thumbnail of Uyuşturucu ve Uyuşturucu Kullanımının Youtube' da Yayınlanan Rap Parçalarında Görünümü Üzerine Nitel Bir Analiz

Amaç Bu çalışmada uyuşturucu ve uyuşturucu kullanımının medyadaki görünümü, Youtube’ da yayınlana... more Amaç Bu çalışmada uyuşturucu ve uyuşturucu kullanımının medyadaki görünümü, Youtube’ da yayınlanan rap parçalar üzerinden okunmaya çalışılmıştır. Yöntem Karşılaştırma yapılabilmesi amacıyla rap ve arabesk rap olmak üzere iki farklı rap türü araştırmaya dahil edilmiştir. İçerisinde uyuşturucu ve uyuşturucu kullanımına ilişkin ifade bulunan, her iki türden 5’ er, toplamda ise 10 şarkı seçilmiştir. Çalışmada amaçlı örneklem yöntemi kullanılmıştır. Klasik rap şarkıları seçilirken 10 milyon üzerinde izlenmesi olan; arabesk rap şarkıları seçilirken 1 milyon üzerinde izlenmesi olan şarkılar tercih edilmiştir. Seçilen şarkılar içerik analizi yöntemi ile incelenmiştir. Bulgular Uyuşturucuya ilişkin ifadelerin bulunduğu arabesk rap parçalarının en çok 2011 ile 2014 yılları arasında; rap parçalarının ise 2016 yılından sonra özellikle 2017 ve 2018 yıllarında daha yoğun dinlendiği görülmüştür. Her iki rap türünde de en çok atıf yapılan madde esrardır. Şarkıların içerdiği temalara bakıldığında ise uyuşturucu kullanımının; kötü yaşantılar, isyan, pişmanlık, aşk acısı, dışlanma ve ölüm gibi temaların daha çok arabesk rap türü olarak tanımlanan parçalarda işlendiği görülürken; zevk, eğlence, sistem eleştirisi, aşerme, alkol, statü, madde etkisi gibi temalar son yıllarda yayınlanan rap parçalarında öne çıkmaktadır. Şarkılarda; Ganja, Kova, Duman ve Esrar olmak üzere madde isimlerinin farklı şekillerde kullanıldığı görülmektedir. Sonuç 2011 ve 2014 yılları arasında yakalanan esrarın, önceki 4 yıllık yakalamalardan yaklaşık 3 kat daha fazla olduğu görülmektedir (Türkiye Uyuşturucu Raporları). Bu yıllar arasında esrar kullanımının öne çıktığı arabesk rap şarkılarının daha çok dinlenmesi ve şarkılarda geçen temaların, büyük oranda madde kullanım süreçlerinde öne çıkan konular olması dikkat çekicidir.

Research paper thumbnail of Bağımlılıkta Sosyal Riskleri Değerlendirmek Üzere Geliştirilen Sosyal Risk İndeksi (SORİ) Ölçeğinin Geçerlilik ve Güvenirliliği: Ön Çalışma

Sosyal Risk İndeksi bağımlılık tedavisinde sosyal risklerin ölçümü, seyri ve tedavi üzerindeki et... more Sosyal Risk İndeksi bağımlılık tedavisinde sosyal risklerin ölçümü, seyri ve tedavi üzerindeki etkisini ölçebilmek adına geliştirilmiş bir ölçek niteliği taşımaktadır. Ölçek yapılan analizlerde geçerli ve güvenilirlik testlerinden yeterli puanı almış, araştırmacılar arası korelasyon yüksek bulunmuştur.

Research paper thumbnail of Bağımlılık Tedavisinde SAMBA Aile Grup Çalışmasının İyileşme ve Tedavi Terk Üzerindeki Etkisi

Research paper thumbnail of Madde Kullanıcılarında “Madde Bağlantılı Rüyalar”: Nitel Bir Değerlendirme

OPUS Uluslararası Toplum Araştırmaları Dergisi, 2021

This study aims to find out (i) how substance is appeared in the dreams of substance abusers; (ii... more This study aims to find out (i) how substance is appeared in the dreams of substance abusers; (ii) the effects of substance-related dreams, and; (iii) the relationship between craving and substance-related dreams. The study is based on qualitative research design. Semi-structured interview form is used for the data collection technique and the interview is done over 11 participants. The findings are analyzed and interpreted using the descriptive analysis method. According to the data obtained from the participants, six themes were created as follows: sleep patterns, the first period of substance related dreams, the times/periods of substance related dreams, post-dream behaviors, dream content, and gratification in a dream. The initial findings suggest that intensive craving and withdrawal can trigger the emergence of dreams; dreams can be seen in the early periods of abstinence; dreams could trigger craving and lead to substance use; dreams include violent/fear or pleasurable themes...

Research paper thumbnail of Madde Kullanimi Ve Baba Oğul İli̇şki̇leri̇ne Dai̇r Ni̇tel Bi̇r Değerlendi̇rme

İmgelem, 2021

Madde kullanım ekseninde baba çocuk ilişkisine odaklanan çalışma sayısı oldukça azdır. Bu çalışma... more Madde kullanım ekseninde baba çocuk ilişkisine odaklanan çalışma sayısı oldukça azdır. Bu çalışma madde kullanım sürecinde şekillenen baba oğul ilişkisini betimleyebilmek adına yapılmıştır. Araştırmada nitel araştırma yöntemleri kullanılmış ve 20 baba, 20 madde kullanıcısı olmak üzere toplamda 40 kişiyle derinlemesine görüşmeler yapılmıştır. Yapılan görüşmelerden elde edilen verilerin analiz edilmesi sonucunda Babalığa İlişkin Tanımlamalar, Babalar ve Duygusal İletişim ve Madde Kullanım Sürecinde Baba Oğul İlişkisi olmak üzere 3 tema ortaya çıkmıştır. Katılımcıların babalara ve babalığa ilişkin tanımlamaları; sorumluluk sahibi, kural koyucu, eğitici, koruyup kollayıcı şeklinde dile getirmektedir. Katılımcıların bu tanımlamalarının babalarından beklenen davranışlarla bağlantılı olduğu düşünülmektedir. Aynı zamanda bunlar, toplumdaki hakim babalık kültürüne ilişkin ipuçlarını da bünyesinde taşımaktadır. Babalar ve oğulları arasındaki ilişki genel itibariyle duygusal açıdan eksik bulun...

Research paper thumbnail of A Qualitative Study on Fathers' Participation in Substance Use Treatment

Bağımlılık Dergisi, 2022

Amaç: Madde kullanım tedavisinde babaların işlevleri hakkında yeterli bilgi bulunmamaktadır. Baba... more Amaç: Madde kullanım tedavisinde babaların işlevleri hakkında yeterli bilgi bulunmamaktadır. Babanın bağımlılık tedavisindeki yerinin belirlenmeye çalışılması bu çalışmanın birincil amacını oluşturmaktadır. Yöntem: Araştırmada 20 madde kullanıcısı ve 20 madde kullanan oğlu olan baba ile derinlemesine görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Yapılan görüşmelerden elde edilen veriler, nitel veri analiz yöntemlerinden birisi olan betimsel analiz yöntemi kullanılarak analiz edilmiştir. Bulgular: Bu bağlamda Babalarda Eksik Tedavi Katılımı, Tedaviye Katılımda Babalar için Motivasyon Kaynağı Olarak Başarı Hikayeleri ve İyileşme Arzusu, Tedavi Sürecinde Baba Katılımının İşlevi, Tedavide Doğru Bilgi ve İlişki Ağını Yakalamak, Tedavi Sürecine Katılımda Anne ve Baba Arasındaki Farklar olmak üzere 5 farklı tema saptanmıştır. Sonuç: Çalışmanın sonucunda babaların madde kullanım tedavisine yeterli katılımı sağlamadıkları, daha çok maddi destek sağlayan tarafta oldukları anlaşılmıştır. Bununla beraber, i...

Research paper thumbnail of İstiklal Caddesi Örneğinde Madde Kullanıcılarının Sokaktaki Görünümü Üzerine Bir Değerlendirme

Turkish Studies-Economics,Finance,Politics, 2021

Substance use have certain individual and social effects. In addition to creating a negative impa... more Substance use have certain individual and social effects. In addition to creating a negative impact on the psychological, physical, and social dimensions of individual life, it also has a social cost emanating from prevention and treatment process of substance use. Besides that, it has direct visibility in common areas of public life, which in turn, may pose a risk to the social safety of non-users. As one of the important commonplaces of all people who participate in social life, in this respect, street life is an area where substance users can also be visible and create new risks and threats. This study aims to explore the appearance and visibility of drug users on the street. Accordingly, qualitative research was adopted and interviews were done with 10 tradesmen working in Istiklal Street (Beyoglu). The obtained data were analyzed by using descriptive analysis method. As a post-analysis, 5 themes were designated as Information Sources About Substance Use, Observations on Street Appearance of Substance Users, Impact of Substance User on the Environment, Opinions on Density of Substance Users in the Region, Support Initiatives and Suggestions of Attendants. The implications of our study suggest that (i) tradesmen in the region are aware of substance users' existence through direct observation, (ii) substance users are found mostly unconscious and under the effect of substances, (iii) the social structure of the region which is open to immigrants and marginal groups makes the use of substances much easier and accessible, (iv) substance users do not harm tradesmen while it can pose a problem for the region's reputation, (v) the individual efforts of tradesmen for the support and treatment of these groups are not sufficient and hence non-governmental organizations and the government should take more responsibility for the resolution of the problem in the region.

Research paper thumbnail of Evaluation of the effects of activities in an addiction treatment center on recovery and retention in treatment

Anatolian Journal of Psychiatry, 2019

In this present study, we aimed to obtain an overview of the effect of daily activities in addict... more In this present study, we aimed to obtain an overview of the effect of daily activities in addiction counseling centers on treatment. This study was conducted in 72 outpatients with alcohol and/ or substance use disorder who pre-sented to the Turkish Green Crescent Counseling Center (YEDAM) between January 2019 and June 2019. The patiens were evaluated retpospectively. Of the participants, 35 were control and 37 were experimental groups. There was no significant difference was found between the participanst in terms of recovery. However, there is a significant difference in the number of sessions between participants and non participants. It was seen that the participants in the activities came to more sessions. Although the activities organized in the treatment centers do not directly affect the recovery, the fact that the clients attending the activities come to more sessions may affect the participation and treatment of the clients.

Research paper thumbnail of Bağımlılık Tedavisinde SAMBA Aile Grup Çalışmasının İyileşme ve Tedavi Terk Üzerindeki Etkisi

Bu çalışmada, aileleri SAMBA Aile Grup uygulamasına katılan bağımlıların, tedavideki seyrini ince... more Bu çalışmada, aileleri SAMBA Aile Grup uygulamasına katılan bağımlıların, tedavideki seyrini incelenerek, grup uygulamasının tedavi üzerindeki etkisinin araştırılması amaçlanmıştır. YÖNTEM Katılımcılar, Ocak 2016 -Haziran 2017 tarihleri arasında Yeşilay Danışmanlık Merkezi (YEDAM)'ne alkol ve/veya madde bağımlılığı sorunu ile başvuran 554 kişi (Tablo 1) ve gönüllü olarak SAMBA Aile Grubu'na katılan 23 aileden oluşmaktadır.

Research paper thumbnail of Uyuşturucu ve Uyuşturucu Kullanımının Youtube' da Yayınlanan Rap Parçalarında Görünümü Üzerine Nitel Bir Analiz

Amaç Bu çalışmada uyuşturucu ve uyuşturucu kullanımının medyadaki görünümü, Youtube’ da yayınlana... more Amaç
Bu çalışmada uyuşturucu ve uyuşturucu kullanımının medyadaki görünümü, Youtube’ da yayınlanan rap parçalar üzerinden okunmaya çalışılmıştır.
Yöntem
Karşılaştırma yapılabilmesi amacıyla rap ve arabesk rap olmak üzere iki farklı rap türü araştırmaya dahil edilmiştir. İçerisinde uyuşturucu ve uyuşturucu kullanımına ilişkin ifade bulunan, her iki türden 5’ er, toplamda ise 10 şarkı seçilmiştir. Çalışmada amaçlı örneklem yöntemi kullanılmıştır. Klasik rap şarkıları seçilirken 10 milyon üzerinde izlenmesi olan; arabesk rap şarkıları seçilirken 1 milyon üzerinde izlenmesi olan şarkılar tercih edilmiştir. Seçilen şarkılar içerik analizi yöntemi ile incelenmiştir.
Bulgular
Uyuşturucuya ilişkin ifadelerin bulunduğu arabesk rap parçalarının en çok 2011 ile 2014 yılları arasında; rap parçalarının ise 2016 yılından sonra özellikle 2017 ve 2018 yıllarında daha yoğun dinlendiği görülmüştür. Her iki rap türünde de en çok atıf yapılan madde esrardır. Şarkıların içerdiği temalara bakıldığında ise uyuşturucu kullanımının; kötü yaşantılar, isyan, pişmanlık, aşk acısı, dışlanma ve ölüm gibi temaların daha çok arabesk rap türü olarak tanımlanan parçalarda işlendiği görülürken; zevk, eğlence, sistem eleştirisi, aşerme, alkol, statü, madde etkisi gibi temalar son yıllarda yayınlanan rap parçalarında öne çıkmaktadır. Şarkılarda; Ganja, Kova, Duman ve Esrar olmak üzere madde isimlerinin farklı şekillerde kullanıldığı görülmektedir.
Sonuç
2011 ve 2014 yılları arasında yakalanan esrarın, önceki 4 yıllık yakalamalardan yaklaşık 3 kat daha fazla olduğu görülmektedir (Türkiye Uyuşturucu Raporları). Bu yıllar arasında esrar kullanımının öne çıktığı arabesk rap şarkılarının daha çok dinlenmesi ve şarkılarda geçen temaların, büyük oranda madde kullanım süreçlerinde öne çıkan konular olması dikkat çekicidir.

Research paper thumbnail of Bağımlılıkta Sosyal Riskleri Değerlendirmek Üzere Geliştirilen Sosyal Risk İndeksi (SORİ) Ölçeğinin Geçerlilik ve Güvenirliliği: Ön Çalışma

Sosyal Risk İndeksi bağımlılık tedavisinde sosyal risklerin ölçümü, seyri ve tedavi üzerindeki et... more Sosyal Risk İndeksi bağımlılık tedavisinde sosyal risklerin ölçümü, seyri ve tedavi üzerindeki etkisini ölçebilmek adına geliştirilmiş bir ölçek niteliği taşımaktadır. Ölçek yapılan analizlerde geçerli ve güvenilirlik testlerinden yeterli puanı almış, araştırmacılar arası korelasyon yüksek bulunmuştur.

Research paper thumbnail of Bağımlılık Tedavisinde Sosyal Hizmet Uzmanının Tedaviyi Sürdürme İyileşme Açısından Etkisinin Değerlendirilmesi: Ön Çalışma

Sosyal hizmet uzmanlarının bağımlılık tedavisinde tedavi üzerinde önemli etkisi bulunmaktadır. Di... more Sosyal hizmet uzmanlarının bağımlılık tedavisinde tedavi üzerinde önemli etkisi bulunmaktadır. Direkt olarak iyileşme açısından bir etki bulunamamış olsa da tedavi sürdürülebilirliğinin artması ve sosyal iyileşmenin artması sosyal uzmanının etkileri arasında yer almaktadır.

Research paper thumbnail of 2006 – 2018 Yılları Arasında Metamfetamin’ in Türkiye’ deki Seyrinin İncelenmesi

Amaç Bu çalışmada sentetik uyarıcı madde Metamfetamin’ in Türkiye’ deki seyri Narkotik, ECMDDA ve... more Amaç
Bu çalışmada sentetik uyarıcı madde Metamfetamin’ in Türkiye’ deki seyri Narkotik, ECMDDA ve UNODC verileri üzerinden incelenmeye çalışılmış ve mevcut eğilim ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır.
Yöntem
Yapılan çalışmada 2006-2019 yılları arasında yayımlanan Türkiye Uyuşturucu Raporu, 2018 ve 2019 yıllarında yayımlanan Avrupa Uyuşturucu Raporu ve 2018 Dünya Uyuşturucu Raporu incelenerek veriler derlenmiştir. Bu raporlardan; madde bağlantılı olay, yakalanan şüpheli sayıları ve yıl içerisindeki madde miktarı verileri toplanarak döküman analizi yöntemi ile analiz edilmiştir.
Bulgular
Metamfetamine ilişkin ilk veriler 2009 yılına dayanmaktadır. 2009 yılından öncesine ait herhangi bir veri bulunmasa da bu madde 1982 yılında ülkemizde yasaklı maddeler arasında yerini almıştır. 2006 yılından itibaren yapılan analizde tüm madde yakalamalarının giderek arttığı görülmektedir (Tablo 1). 2013 yılında yakalanan madde miktarının ciddi bir düşüş yaşadığı ancak ardından tekrar yükselişe geçtiği görülmektedir. 2017 yılında yakalanan Metamfetamin miktarı, bir önceki yıla göre 2.62 kat artış göstermiştir. Ancak 2018’ de yakalanan miktarda bir düşüş söz konusudur. (Grafik 1). Uyuşturucu ile bağlantılı suçlardan Metamfetamin maddesi sebebiyle şüpheli olarak yakalananların sayısında artış görülmektedir. Metamfetamin ile bağlantılı, raporlara yansıyan ilk şüpheli yakalaması 2012 yılında gerçekleşmiştir. 2018 yılında gerçekleşen Metamfetamin ile bağlantılı olaylarda yakalanan şüpheli sayısı, bir önceki yıla göre yaklaşık %72 artış göstermiştir (Grafik 2). 2009 yılından 2018 yılına kadar Metamfetamin ile bağlantılı olay sayısında devamlı bir artış görülmektedir. Bir önceki yıla göre 2018 yılında gerçekleşen olay sayısı yaklaşık 2 kat artış göstermiştir (Grafik 3)
Tartışma
Mevcut eğilim, Metamfetamin’ in Türkiye’ de giderek daha bulunabilir ve görünür hale geleceğini göstermektedir. Veriler, kolluk kuvvetlerinin arz ile mücadeledeki başarısını ifade etmektedir. Dolayısıyla direkt olarak kullanıma ilişkin bir sonuç çıkarılamamaktadır. 2009 yılında ülkemize girdiği görülen Metamfetamin’ in mevcut eğilimi sürdürmesi halinde ciddi bir sorun haline gelebileceği düşünülmektedir. Bu konunun hem klinik olarak sahada görev yapan uzmanlarca hem de politika yapıcılar tarafından dikkate alınması ve bilimsel anlamda bu konuda ürün ortaya koyulması önem taşımaktadır.

Research paper thumbnail of Bir Bağımlılık Danışma Merkezinde Uygulanan Tedavi Programına Yönelik Etkililik Değerlendirmesi: YEDAM Örneği / Evaluating the Treatment Effectiveness of an Addiction Counseling Center

Addicta, 2019

Bu çalışma, bir bağımlılık danışma merkezinde sunulan tedavi programının etkililiğini değerlendir... more Bu çalışma, bir bağımlılık danışma merkezinde sunulan tedavi programının etkililiğini değerlendirmek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Bağımlılıkta tedavi etkililiği pek çok faktöre bağlı olup bu çalışma kapsamında tedavi etkililiğinin değerlendirilmesi, danışanların tedaviye katılımı, tedaviyi sürdürmeleri, ayıklık süresi, tedaviden ayrılma ve danışan memnuniyeti gibi faktörler ele alınarak gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın örneklemi, Ocak 2016 - Haziran 2017 tarihleri arasında Yeşilay Danışmanlık Merkezine (YEDAM) bağımlılık tedavisi için başvuran 554 kişiden oluşmaktadır. Katılımcıların bağımlılık özelliklerine ait veriler (madde kullanım özellikleri, madde kullanım isteği, madde kullanımının sıklığı, madde kullanımını bırakma motivasyonu ve girişimleri ), geriye dönük olarak Bağımlılık Profil İndeksi (BAPİ) aracılığıyla değerlendirilmiştir. Tedaviyi terk faktörü değerlendirilirken YEDAM’da katıldıkları son görüşmeden sonra hiçbir görüşmeye gelmeyen danışanların tedaviyi terk etmiş oldukları kabul edilmiştir. Tedaviyi terk oranları hesaplanırken de anlatım kolaylığı ve kesitsel değerlendirmeyi sağlaması amacıyla 2., 5. ve 10. görüşmeye gelen danışanların değerlendirmeye alınması uygun görülmüştür. Tedavinin yarım bırakılma nedenlerini belirleyebilmek amacıyla tedaviyi yarım bırakan aynı örneklem içinden rastgele seçilen 155 danışan ile görüşülmüştür. Etkililik bağlamında ele alınan danışan memnuniyeti faktörünün değerlendirilmesinde Memnuniyet Anketi kullanılırken ayıklık süresi ve psikososyal iyileşme faktörlerinin değerlendirilmesinde her görüşme sonrasında uygulanan Bağımlılık Seyir İndeksi (BASİ) baz alınmıştır. Danışanların 3 ay süreyle tedaviye katılım oranı %40,1 olarak saptanmış olup ikinci görüşmeye gelenlerin, ilk görüşmeye gelenlere kıyasla daha uzun süre tedavide kaldığı görülmüştür. Merkeze başvuran danışanların tedaviden ayrılmasında ise yaş, eğitim durumu ve denetimli serbestlik kararının olup olmamasının etkili olduğu gözlemlenmiştir. Merkeze başvuran danışanların tedaviden ayrılmasında ise yaş, eğitim durumu ve denetimli serbestlik kararının olup olmamasının belirleyici olduğu gözlemlenmiştir. Bu çalışmanın katılımcılarından tedaviye devam eden danışanların ikinci görüşmeden itibaren madde kullanımlarında azalma meydana geldiği tespit edilmiştir. Birinci ayda temiz kalan danışanların ayık kalma (abstinens) oranı %52,5 iken üçüncü ayda tedaviye devam eden danışanların ayık kalma oranı %66 olarak ölçülmüştür. İlk görüşmede motivasyon düzeyi düşük olan danışanların bir kısmının (%57,5) tedaviyi sürdürdüğü fark edilmiştir. İlk görüşmeye aktif alkol/ madde kullanımı devam ederken gelen danışanların çoğunun altıncı görüşme itibarıyla alkol/ madde kullanımını bıraktığı fark edilmiştir. Memnuniyet Anketi sonuçları değerlendirildiğinde, YEDAM’da sunulan psikososyal destek hizmetlerine “çok memnunum” yanıtını verenlerin oranı %81,4 (N=48), “memnunum” yanıtını verenlerin oranının %5,3 (N=9) olduğu kaydedilmiştir. YEDAM’ da kullanılan motivasyonel görüşme tekniklerinin tedavinin sürdürülmesi açısından etkili olduğu değerlendirilmektedir. Danışanların tedavide kaldıkları süre içinde ayıklık sürelerinin ve psikososyal iyileşmelerinin arttığı, alkol/ madde kullanımlarında azalma olduğu saptanmıştır. Danışanların YEDAM’da aldıkları hizmetten büyük oranda memnun oldukları da kendi ifadeleriyle ortaya konmuştur. Genel bir değerlendirme yapıldığında, YEDAM’da uygulanan tedavi programının danışanların iyileşmeleri üzerinde etkili olduğu söylenebilir.

This study aims to evaluate the treatment effectiveness of an addiction counseling center. The effectiveness of treatment in treating addiction depends on many factors. In the present study, the efficacy of treatment has been carried out by considering concepts such as engagement, duration, retention rate, abstinence period, drop out rate, and client satisfaction. This study has been conducted over 554 individuals with alcohol and/or substance use disorders who applied to the Turkish Green Crescent Counseling Center (YEDAM) between January 2016 and July 2017. Characteristics of the disorder (craving, motivation for quitting, number of quitting attempts, etc.) have been evaluated retrospectively using the Addiction Profile Index (BAPI). During evaluation, the clients who hadn’t shown up since the previous session were considered to have dropped out of the treatment process. In order to evaluate drop-out rates, the clients who came to the 2nd, 5th, and 10th sessions were considered to have accomplished the cross-sectional evaluation. In-depth interviews have been conducted with 155 clients in order to detect the reasons for dropping out. The factor of client satisfaction, which has been addresses within treatment effectiveness, is evaluated using the Satisfaction Survey, which the clients completed. The clients’ duration of abstinence and psychosocial recovery have been evaluated using the Addiction Progress Index (BASI) after each session. The retention rate at three months has been found as 40.1%. Participating in the second session has been found to make clients stay longer in treatment compared to clients who participated the first session. Age, education level, and probationary decisions have been found as the most important factors determining dropping out. The abstinence rate for clients staying sober in the first month has been found as 52.5%; the rate for clients who continued their treatment for three months has been measured as 66%. Clients with low motivation have been observed to remain in treatment at a rate of 57.5%. The rate for applicants who checked the “I am very satisfied” statement on the Client Satisfaction Survey has been found as 55.9%. The motivational interview techniques used in YEDAM have been found to be effective in terms of maintaining treatment. As long as clients stay in treatment, their abstinence rates and psycho-social recovery are found to increase and alcohol/drug use to decrease. Most clients were satisfied with the service they had received in YEDAM. To conclude, the treatment program in YEDAM is observed to be effective in terms of addiction recovery.

Research paper thumbnail of Bir bağımlılık tedavi merkezindeki etkinliklerin tedavi üzerindeki etkilerinin değerlendirilmesi / Evaluation of the effects of activities in an addiction treatment center on recovery and retention in treatment

Anadolu Psikiyatri, 2019

Amaç: Bu çalışmada bağımlılık tedavi merkezlerinde yapılan günübirlik etkinliklerin tedavi üzerin... more Amaç: Bu çalışmada bağımlılık tedavi merkezlerinde yapılan günübirlik etkinliklerin tedavi üzerindeki etkisine ilişkin bir bakış elde edilmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Araştırma, Ocak-Haziran 2019 tarihleri arasında Yeşilay Danışman-lık Merkezi’ne (YEDAM) başvuran 72 danışanın geriye dönük verileri kullanılarak yapılmıştır. Örneklem merkezlerde düzenlenen etkinliklere katılan 37 kişilik çalışma ve etkinliklere katılmayan 35 kişilik kontrol grubu olarak ikiye ayrıl-mıştır. Sonuçlar: Etkinliklere katılan kişiler arasında iyileşme açısından anlamlı bir farklılık bulunmamış, etkinliklere katılanlar ile katılmayanlar arasında görüşme sayısı açısından anlamlı bir farklılık bulunmuştur. Etkinliklere katılan-ların daha fazla görüşmeye geldikleri görülmüştür. Gerçekleştirilen günübirlik etkinliklere katılımın danışanların iyileşmesi üzerinde doğrudan bir etkisi bulunmamaktadır. Söz konusu etkinliklere katılan danışanların katılmayan-lara göre daha fazla görüşmeye katılmış olmalarının iyileşme üzerinde dolaylı bir etki yapabileceği düşünülmektedir; danışanların tedaviye katılımları ve uyumları görüşme sayısıyla birlikte artmaktadır. Tedaviye katılımının artması ise iyileşmeyi etkileyen en önemli etkenlerden birisidir. Tartışma: Sonuç olarak merkezlerde yapılan etkinliklerin danışanların tedaviye katılımı ve dolayısıyla iyileşmeleri üzerinde etkisi olduğu söylenebilir.

In this present study, we aimed to obtain an overview of the effect of daily activities in addiction counseling centers on treatment. This study was conducted in 72 outpatients with alcohol and/ or substance use disorder who pre-sented to the Turkish Green Crescent Counseling Center (YEDAM) between January 2019 and June 2019. The patiens were evaluated retpospectively. Of the participants, 35 were control and 37 were experimental groups. There was no significant difference was found between the participanst in terms of recovery. However, there is a significant difference in the number of sessions between participants and non participants. It was seen that the participants in the activities came to more sessions. Although the activities organized in the treatment centers do not directly affect the recovery, the fact that the clients attending the activities come to more sessions may affect the participation and treatment of the clients.

Research paper thumbnail of Sosyal Değişim Defteri

Bağımlılık tedavisinde kullanılmak üzere Gülsüm Melike Şimşek ve Kültegin Ögel ile birlikte hazır... more Bağımlılık tedavisinde kullanılmak üzere Gülsüm Melike Şimşek ve Kültegin Ögel ile birlikte hazırlamış olduğumuz sosyal hizmet uzmanlarının kullanımı için kurgulanmış tedavi programı bileşeni. Yeşilay'a bağlı hizmet vermekte olan Yeşilay Danışmanlık Merkezi'nde kullanılmaktadır.

Research paper thumbnail of Yeşilay Danışmanlık Merkezi Araştırmaları Kitabı (Editöryal)

Yeşilay Danışmanlık Merkezi Araştırmaları Kitabı, Yeşilay, 2020

100 yıldır bağımlılıklarla mücadelesine ulusal ve uluslarası çapta devam eden Yeşilay, Yeşilay Da... more 100 yıldır bağımlılıklarla mücadelesine ulusal ve uluslarası çapta devam eden Yeşilay, Yeşilay Danışmanlık Merkezi(YEDAM)’ın açılmasıyla bu mücadelesini daha da genişletmiştir. YEDAM, bağımlılıklarla mücadelede tedavi ve rehabilitasyon açısından çok önemli işler yapmasının yanında bağımlılık literatürüne ciddi katkılarda bulunmaktadır. Bu çalışmada 2017 yılından itibaren YEDAM’da yapılan 31 bilimsel araştırmaya yer verilmiştir. Bağımlı popülasyonu tanıma, bağımlıya yaklaşım, bağımlılıkta iyileşme ve seyir ve bağımlılıkla ilgili ölçek geliştirme çalışmaları başlıkları altında toplanabilen bu araştırmalar hem bağımlılık literatürüne güçlü bir katkı yapmakta hem de yapılan uygulamaların etkililiğini test etmektedir.

Research paper thumbnail of Bağımlılıkta Sosyal Hizmet Uygulamaları: Olgu Sunumları

Bağımlılıkta Sosyal Hizmet Uygulamaları, 2020

Madde kullanımıyla bağlantılı çeşitli olgu sunumlarının yer aldığı bölüm.

Research paper thumbnail of Bağımlılıkta Sosyal Hizmet Uygulamaları: Türkiye’de Bağımlılık Alanında Sosyal Hizmet Mevzuatı

Bağımlılıkta Sosyal Hizmet Uygulamaları, 2020

Çalışma Durumu ile İlgili Mevzuat, Meslek Edindirme ile İlgili Mevzuat, Eğitim ile İlgili Mevzuat... more Çalışma Durumu ile İlgili Mevzuat, Meslek Edindirme ile İlgili Mevzuat, Eğitim ile İlgili Mevzuat, Sosyal Güvence ile İlgili Mevzuat, Ekonomik Destek ile İlgili Mevzuat, Barınma Desteği ile İlgili Mevzuat, Boş Zaman Değerlendirme ile İlgili Mevzuat, Aile İlişkilerinin Geliştirilmesi ile İlgili Mevzuat, Yasal Sorunlarla ile İlgili Mevzuat, Fiziksel Sorunlar ile İlgili Mevzuat, Yaşamsal Zorluklarla Çalışmak ile İlgili Mevzuat

Research paper thumbnail of Bağımlılıkta Sosyal Hizmet Uygulamaları: Bağımlılık ve Sosyal Hizmet

Bağımlılıkta Sosyal Hizmet Uygulamaları, 2020

Sosyal hizmetin iki temel ilkesi, sosyal adaletin sağlanmasına hizmet etmek ve insan haklarına ba... more Sosyal hizmetin iki temel ilkesi, sosyal adaletin sağlanmasına hizmet etmek ve insan haklarına bağlı müdahaleler gerçekleştirmektir. Bu ilkeler kapsamında gerçekleştirilen mesleki faaliyetler sorunların birçok açıdan ele alınmasını da gerekli kılmaktadır. Sosyal hizmet, içinde bulunduğu toplumsal, siyasi ve ekonomik sistemden bağımsız olarak değerlendirilemez. Çeşitli faktörlerin katkısıyla oluşan sosyal politikalar çoğu zaman bu sosyal hizmet uygulamalarının temelini oluşturmaktadır.
Sosyal hizmet her ne kadar içinde bulunduğu sistemler etrafında değerlendirilmek zorunda olsa da evrenselci bir bakış açısıyla sosyal politikaların değiştirilmesi, geliştirilmesi konusunda politika yapıcıları da etkileyebilir. Yani sosyal hizmet, sosyal politikadan hem etkilenen hem de etkileyen konumda yer almaktadır. İnsan haklarının savunulması ve sosyal adaletin sağlanması, sosyal hizmete savunuculuk gibi önemli bir rol yüklemektedir. Bir sistem içerisinde kişinin karşılanamayan ihtiyaçlarının, karşılanabilmesi için gerekli girişimlerde bulunan sosyal hizmet; bireylerin ihtiyaçlarının ilgili kurumlar aracılığı ile karşılanabilmesi için çeşitli müdahalelerde bulunmaktadır. Bu ihtiyaçlar; ekonomik, sosyokültürel ve sağlık vb. ile ilgili olabilmektedir.

Research paper thumbnail of Bağımlılıkta Sosyal Hizmet Uygulamaları: Bağımlılığa Neden Olan Sosyal Sorunlar

Bağımlılıkta Sosyal Hizmet Uygulamaları, 2020

Bağımlılık sosyal bir meseledir. Dolayısıyla maddelerin zararlarına ilişkin toplumdaki algı da ma... more Bağımlılık sosyal bir meseledir. Dolayısıyla maddelerin zararlarına ilişkin toplumdaki algı da maddenin kullanımı ve ortaya çıkardığı sorunlar ile ilişkili olarak görülebilir. Burada bir maddenin etkisi ve maddenin etkisi hakkındaki algı arasındaki çatışmaya rastlanılmaktadır. Alkol veya tütünün günlük kullanımının zarar verici olduğu bilinmesine rağmen bu maddelere bakış, bağımlılık yapıcı herhangi bir maddeye kıyasla daha yumuşaktır. Bağımlılık yapıcı maddenin kullanımına karşı verilen sosyal reaksiyonun; maddenin birey üzerindeki etkisi, kullanıcıların toplumsal konuları ve yaşam tarzlarıyla da ilişkilendirilebilir. Örneğin, eroin kullanımı; toplumun daha fazla göç alan, suç oranının yüksek olduğu, şehirleşen gettoların bulunduğu yerlerde daha fazla görülmektedir. Dolayısıyla eroin kullanıcıları da bu özellikler ile ilişkilendirilebilmektedir.

Research paper thumbnail of Bağımlılıkta Sosyal Hizmet Uygulamaları: Toplum, İnsan ve Bağımlılık

Bağımlılıkta Sosyal Hizmet Uygulamaları, 2020

İnsan, çevresinde her ne varsa bunun etkisiyle büyür, gelişir ve zihin dünyası şekillenir. Sosyal... more İnsan, çevresinde her ne varsa bunun etkisiyle büyür, gelişir ve zihin dünyası şekillenir. Sosyal bir varlık olarak insanın çevresindeki şeyler her ne ise insanın; düşüncesinde, duygusunda, davranışında, hüznünde, sevincinde bunların etkileri daima görülür. Elbette, davranışlarda, duygularda ve düşüncelerde yalnızca çevrenin etkisi olduğundan bahsetmek oldukça sığ bir yorum olacaktır. İnsan oldukça karmaşık bir varlıktır ve kendisini etkileyen farklı faktörler ile iç içe yaşamaktadır.
Toplum ya da daha dar anlamda çevre insanı ve insan davranışlarını etkileyen en önemli faktörlerden birisidir. Toplum, belli bir coğrafi mekanda yaşayan ve ortak bir kültürü paylaşmakta olan insanların oluşturduğu birlikteliktir. Bu birliktelik, beraberinde bazı kabulleri de zorunlu kılmaktadır. Örneğin, A toplumu içerisinde yaşamını sürdüren bir kişi, A toplumunun kurallarına da uymak zorundadır. Aksi takdirde toplum dışına itilir. Dolayısıyla toplumun zorlayıcı bir etkisi de bulunmaktadır. İnsanlar içine doğdukları toplumun yapısından etkilenmekte, davranış ve tutumlarını toplumla uyumlu bir biçimde şekillendirmektedir. İnsan davranışlarının, toplumsal etkenler tarafından şekillenebileceğinin kabulü, insana özgü bazı problemlere getirilen açıklamalarda da değişikliğe neden olmuştur.