İsmet Burak Batır | Istanbul University (original) (raw)
Thesis Chapters by İsmet Burak Batır
THE PROVINCE OF KHUZESTAN IN THE PERIOD OF BUYIDS AND SELJUKS (945-1194), 2021
Med, Pers, Part ve Sâsânî İmparatorluklarına ev sahipliği yapan Hûzistân; İslâm öncesi siyasî, as... more Med, Pers, Part ve Sâsânî İmparatorluklarına ev sahipliği yapan Hûzistân; İslâm öncesi siyasî, askerî, kültürel ve ekonomik alanda önemli bir bölgeydi. Müslümanların fethinden sonra da İslâm devletleri için önemini korudu. Özellikle Cündişâpûr okulu örnek alınarak İslâm dünyasının muhtelif yerlerinde inşa edilen kurumlar bilimsel ilerlemenin öncüsü oldu. Hûzistân, Bağdat’a yakın olması nedeniyle buradaki siyasî, askerî, dinî, kültürel ve sosyal faaliyetlerden birinci derecede etkilendi. Abbâsîlerin III. (IX.) yüzyılda siyasî gücünü kaybetmesiyle birlikte devlet içerisinde ortaya çıkan Tâhirîler ve Saffârîler gibi mahallî hanedanlar kısa süreli de olsa Hûzistân’ı hâkimiyetleri altına aldı. Ardından ortaya çıkan Zencî isyanı bölgenin sosyo-ekonomik yönden çöküşüne zemin hazırladı. Bölgenin istikrarını bozan bu gelişmeler ilmî hayatın gerilemesine neden oldu. Büveyhîler, Hûzistân’ı hâkimiyeti altına aldıktan sonra bölgenin siyasî ve ekonomik istikrarını sağlamak için birtakım düzenlemeler yaptı. Ancak Adudüddevle’nin haleflerinin giriştiği hükümdarlık mücadelesi bu çabaları boşa çıkardı. Mu‘tezile mezhebinin Büveyhî hükümdarları tarafından desteklenmesi sayesinde bölgede birçok Mu‘tezilî âlimin yetişmesine olanak sağlandı.
Büyük Selçuklular, Büveyhîlerin Hûzistân’daki hâkimiyetine son verdikten sonra bölge, merkezden atanan askerî valiler tarafından yönetildi. Melikşah dönemi dâhil Berkyaruk ve Muhammed Tapar zamanındaki münferit olaylar hâricinde Hûzistân, siyasî çekişmelerin uzağında kaldı. Bâtınîler sosyal hayatı olumsuz anlamda etkilese de onlara karşı yapılan mücadele başarılı oldu. Hûzistân, Irak Selçuklu Devleti’nin teşekkülü sırasında Muhammed Tapar’ın oğulları arasında paylaştırıldı. Seyhun’da yaşayan Avşarlar, Türkmen boyları ile birlikte batıya doğru göç etmek zorunda kalınca bu grupların bir kısmı bölgeye yerleşti. Avşar boyuna mensup Şümle, Hûzistân’da emîrlik kurarak yaklaşık 50 yıl boyunca bölgenin siyasî hayatında aktif rol oynadı. Bu tezde Hûzistân bölgesi tarih içerisinde bir bütün olarak ele alındı. Büveyhîler ve Selçuklular dönemini bütün yönleriyle çalıştık. Ancak bu devirler öncesi hakkında da tezde değerli bilgiler verilmeye çalışıldı.
---
THE PROVINCE OF KHUZESTAN IN THE PERIOD OF BUYIDS AND SELJUKS (945-1194)
Khuzestan, which hosted the Median, Persian, Parthian and Sassanid Empires; it was an important region in the pre-Islamic political, military, cultural and economic fields. It maintained its importance for Islamic states after the conquest of the Muslims. In particular, the institutions built in various parts of the Islamic world, taking the Gundeshapur School as an example, became the pioneers of scientific progress. Because of being close to Baghdad, Khuzestan was primarily affected by the political, military, religious, cultural and social activities there. Abbasids with the loss of its political power in the III. (IX.) century, local dynasties such as Tahirids and Saffarids, which emerged within the state, took Khuzestan under their dominion, albeit for a short time.The ensuing Negro rebellion laid the groundwork for the socio-economic collapse of the region.These developments, which destabilized the region, caused a decline in its scientific life. After the Buyid stook Khuzestan under their dominion, they made some arrangements to ensure the political and economic stability of the region. However, the struggle for the reign of Adud al-Dawla’s successors frustrated these efforts. Thanks to the support of the Mu’tazila sect by the Buyid rulers, it was possible to train many Mu’tazilite scholars in the region.
After the Great Seljuks ended the domination of the Buyids in Khuzestan, the region was governed by military governors appointed from the center. Except for the isolated incidents in the time of Berkyaruq and Muhammed I. Tapar, Khuzestan stayed away from political conflicts. Although the Batinîs negatively affected social life, the struggle against them was successful. Khuzestan was divided among the sons of Muhammad I. Tapar during the formation of the Iraqi Seljuks State. When the Afsharids living in Seyhoun had to migrate to the west with the Turkmen tribes, some of these groups settled in the region. Shumla, who emerged from the Afsharid clan, established an emirate in Khuzestan and played an active role in the political life of the region for about 50 years. In this thesis, the Khuzestan region has been examined as a whole throughout history. We studied the Buyids and Seljuks period in all its aspects. However, valuable information was tried to be given in the thesis about before these periods.
Iznik Capital of Seljuk, 2014
Anadolu’nun stratejik noktasında bulunan İznik şehri kurulduğu tarihten itibaren siyasî, dinî, e... more Anadolu’nun stratejik noktasında bulunan İznik şehri kurulduğu tarihten itibaren siyasî, dinî, ekonomik ve kültürel canlılığını sürdürmüştür. Selçuklu Başkenti İznik adlı tezimiz İznik’in Başkent Oluşuna Kadar Kutalmışoğulları’nın Durumu, Başkent Oluşundan I. Haçlı Seferine Kadar İznik, I. Haçlı Seferi ve Başkent İznik olmak üzere üç bölümden oluşmaktadır.
Tezde, Türkiye Selçuklu Devleti’nin 1080/81 yılında İznik’te kurulmasından I. Haçlı Seferi sırasında şehrin Bizans’a geçişine ve Şahinşah (Melikşah)’ın İznik’i geri alma girişimine kadar olan siyasî dönemi çalıştık. Tezimizde, devletin kurucuları olan Kutalmışoğulları’nın Anadolu’ya geliş süreci, Süleymanşah’ın başkentin kuruluşu aşamasında Bizans’a karşı izlediği politikalar, başkent kurulduktan sonra Bizans İmparatorluğu ile yapılan mücadeleler, I. Kılıç Arslan’ın İznik’e geldikten sonraki faaliyetleri ve Haçlıların İznik’i kuşatması sonrasında başkentin İznik’ten Konya’ya taşınması gibi konular işlenerek hem Türkiye Selçuklu Devleti tarihinin hem de şehir tarihinin önemli bir dönemine ışık tutulmaya çalışılmıştır. Bu nedenle istifade edebildiğimiz ölçüde ana kaynaklardan ve şehrin tarihini ilgilendiren araştırma eserlerinden yararlanarak çalışmamızı ele aldık.
Anahtar Kelimeler: İznik, Selçuklular, Kutalmışoğlu Süleymanşah, Anadolu, I. Kılıç Arslan
-----
As an strategic city in Anatolia, Iznik, since the foundation, has been sustained the political, religious, economic and cultural vividness in history. This study, under the name of the Capital City of Seljuk İznik consists of three parts: first, the political condition of the Kutalmışoğlu until the foundation of Iznik as a capital city, second is since the establishment of capital city and political atmosphere until the I. Crusade and lastly the I. Crusade and capital city, Iznik.
This study tries to investigate the political condition in Anatolia during the period of the foundation of the Anatolian Seljukid State in 1080/81 in Iznik, the capture of the capital city, Iznik by the Crusade Army, and the recapture of the capital city by Sahinshah. In this thesis the period of arrival of Kutalmışoğlu to Anatolia, the policies of Suleiman Shah during the foundation of capital city, the struggles between the Byzantine Empire and the Seljuks after the establishment of the capital city, the efforts of Kilij Arslan after the arrival of him to Anatolia and the of the capital city from Iznik to Konya as a result of the siege of the Crusade Army are the main and important topics of this thesis. In this sense, as a result of the assessment of these matters are not only important in terms of the history of Anatolian Seljuk State but also the history of the city of Iznik. Therefore, this study tries to use the primary sources and the secondary sources which are about the history of city.
Keywords: Iznik, Seljuqs, Suleiman ibn Qutulmish, Anatolian, Kilij Arslan I.
Papers by İsmet Burak Batır
Batîha, Fırat ve Dicle nehirlerinin aşağı kısmında geniş bir bataklık alanı kaplamaktadır. Antik ... more Batîha, Fırat ve Dicle nehirlerinin aşağı kısmında geniş bir bataklık alanı kaplamaktadır. Antik Çağlardan önce oluşan bölgenin ilk ıslah faaliyetleri Sâsânîler devrinde başlamıştır. Emevîler, bataklığın kurutulması için ciddi bir çalışma yürüttüyse de Abbâsîler zamanında bu politikanın terk edilmesi bataklıkların yeniden genişlemesine neden olmuştur. Kamışlık ve sazlıkların artması bölgeyi eşkıyanın sığındığı bir merkez hâline getirdi. 3. (9.) yüzyılda meydana gelen Zut, Zencî ve Karmatî isyanları Abbâsîlerin bölgedeki otoritesini zayıflattı. Böyle bir ortamda nüfuzunu artıran İmrân b. Şâhîn Batîha’da yaklaşık yarım asır sürecek bir emîrlik kurdu. Bu çalışmada dönemin ana kaynakları ve modern çalışmalar tetkik edilerek Şâhînî Emîrliği’nin ortaya çıkış süreci ve emîrliğin Abbâsîler ve Büveyhîler ile ilişkisi incelenecektir.
Türkler, İslâmla tanıştıktan sonra İslâm devletlerinin ordularında paralı asker olarak görev yapm... more Türkler, İslâmla tanıştıktan sonra İslâm devletlerinin ordularında paralı asker olarak görev yapmıştır. Önce Emevîlerin bilhassa da Abbâsî ordusunun muhtelif kademelerinde yer almıştır. III. (VIII.) yüzyılda İslâm’ın Deylem topraklarına girmesinden sonra Müslüman olan Deylemliler, Abbâsî ordusunda istihdam edilmeye başlandı. Türkler gibi savaşçılık özellikleriyle ön plana çıkan Deylemliler de paralı asker olarak orduda bulunuyordu. Deylemliler bu vesileyle ilk defa Abbâsî ordusunda Türklerle karşılaşmıştır. Abbâsî ordusu içerisinde yer alan bu iki grubun zaman zaman çekişme içerisinde olduğu görülmektedir. Türklerin Abbâsî ordusunun üst kademelerinde yer alması nedeniyle Deylemliler, Türkleri kendilerine rakip olarak görmüştür. IV. (X.) yüzyılda Abbâsîlerin siyasî otoritesinin zayıflaması sonucunda İran’da birçok mahallî hânedan ortaya çıkmıştır. Bunlardan biri olan Deylem menşeli Büveyhîler, kısa süre içerisinde İran’ın batısına hâkim olarak Abbâsî hilafeti üzerinde de tahakküm kurmuştur. Bu çalışmada Büveyhîlerin asli unsuru olan Deylemlilerin Türklerle arasındaki çatışmanın nedenleri ve Büveyhî hânedanının siyasî hayatını tehlikeye atan Deylemli kumandan Rûzbihân’ın isyanı, dönemin ana kaynaklarından istifade edilerek değerlendirilecektir.
The Lost City of the Middle Ages: Arradjan From the by Muslims Conquest Until the Beginning of the XIIth Century, 2022
Established in the Sasanids period, Arradjan is located on the border of Khuzistan and Fars regio... more Established in the Sasanids period, Arradjan is located on the border of Khuzistan and Fars regions. After the Muslim conquest, the first two centuries retained its importance. With the weakening of the authority of the Abbasid, its importance gradually decreased after the occupation of city by the local dynasties. Both the sultanate struggles in the Buyids period and the esoteric activities that emerged during the Saldjukids period laid the groundwork for the destruction of Arradjan. In addition to this, natural disasters such as epidemics, earthquakes and drought are among the reasons that accelerate the collapse of city. For this reason, the reasons for the disappearance of Arradjan were examined in two parts, political and human. In this study, the process from the conquest of city by Muslims to its destruction will be tried to be revealed by making use of the main sources and modern research works of the period.
Selçukluların Askerî Üssü: Hûzistân, 2022
Öz-Hûzistân, eskiçağlardan beri stratejik konumu dolayısıyla siyasî, iktisadî ve askerî öneme sah... more Öz-Hûzistân, eskiçağlardan beri stratejik konumu dolayısıyla siyasî, iktisadî ve askerî öneme sahiptir. Abbâsî Halifesi Mansûr tarafından Bağdat'ın kurulmasından sonra bölgenin siyasî ve iktisadî öneminin azalmasına rağmen askerî önemi devam etmiştir. Hilâfet merkezine yakınlığı nedeniyle askerî önemini muhafaza eden bölge özellikle Selçuklular devrinde saltanat iddiasında bulunan melikler tarafından askerî üs olarak kullanılmıştır. Tuğrul Bey zamanında Selçuklu hâkimiyetine geçen Hûzistân, Büyük Selçuklular devrinde askerî iktâ olarak Hezâresb'e verilmiştir. Onun ölümünden sonra Melikşah devrinde Emîr Porsuk ve oğulları Hûzistân'a hâkim olmuştur. Bu çalışma, iki başlık altında incelenmiştir. İlk olarak Büyük Selçuklu Devleti sultanı Melikşah'ın vefatından sonra saltanat mücadelesine girişen Berkyaruk ve Muhammed Tapar arasındaki mücadelede Hûzistân'ın önemine değinilecektir. Bunun yanında Porsukoğullarının bu süreçte Selçuklu meliklerine karşı izlediği politika değerlendirilecektir. Çalışmanın ikinci kısmında ise başkenti ele geçirmek isteyen Irak Selçuklu Devleti meliklerinin saltanat iddiası sürecinde Hûzistân'ın askerî önemi üzerinde durulacaktır.
AN EVALUATION ABOUT THE ESTABLISHMENT DATE OF THE ANATOLIAN SELJUQS, 2018
Malazgirt Savaşı'nın neticesinde Bizans İmparatorluğu'nun kat'i bir yenilgiye uğraması her iki ta... more Malazgirt Savaşı'nın neticesinde Bizans İmparatorluğu'nun kat'i bir yenilgiye uğraması her iki taraf açısından da ciddi sonuçlar doğurmuştur. Bizans, Türkleri Anadolu'dan çıkarmak yerine var olan toprakların kaybedilmemesi siyasetini izlemiştir. Türkler ise kısa zamanda Anadolu'daki bu otorite boşluğundan istifade edip İstanbul kıyılarına kadar akınlarda bulunmuşlardı. O sırada Kuzey Suriye'de faaliyetlerde bulunan Selçuklu hanedan ailesine mensup Süleymanşah I, maiyetindeki Türkmenleri alıp Anadolu'nun batı kıyılarına kadar ilerlemişti. Stratejik açıdan çok önemli bir yere sahip bulunan İznik'i kendisine başkent tayin etti. İlim dünyasını meşgul eden İznik'in hangi tarihte Türkiye Selçuklu Devleti'nin başkenti olduğu meselesi bu çalışmamızda doğu ve batı kaynakları incelenerek ortaya konmaya çalışılacaktır.
Commercial Life in Khuzestan in the X -XI. Centuries, 2021
Hûzistân, eski çağlardan beri konumu İran"ın dış dünyaya açılan kapısı niteliğindedir. Bölgenin h... more Hûzistân, eski çağlardan beri konumu İran"ın dış dünyaya açılan kapısı niteliğindedir. Bölgenin hem deniz hem de kara yolu ticaretine uygun olması, Hûzistân"ı İran"ın diğer bölgelerine nazaran avantajlı kılmaktadır. Deniz yolu ticareti sayesinde çok uzak coğrafyalarla direkt olarak ilişki içerisinde bulunması bölgenin kültürel anlamda da zengin olmasını sağlamıştır. İslâm öncesinde ticarî hayatı geliştirmek için Sâsânîler tarafından atılan adımlar Müslümanların bölgeye hâkim olmasından sonra da devam etmiştir. Ancak Abbâsîler devrinde bölgede meydana gelen siyasî karışıklıklar, isyanlar ve doğal afetler ticarî hayatın durgunlaşmasına neden olmuştur. Büveyhîlerin ilk hükümdarları ticaretin gelişmesine katkı sağlayan politikalar uygulamıştır. Özellikle Adûdüddevle döneminde yaşanan ekonomik gelişmeler ticarî hayatın canlanmasını sağlamıştır. Fakat Adûdüddevle"nin haleflerinin birbirleriyle iktidar mücadelesine girişip bölgeyi savaş sahası haline getirmeleri ticareti sekteye uğratmıştır. Selçukluların bölgeye hâkim olması neticesinde siyasî karışıklığın sona ermesi, ticareti de eskisi gibi canlı hale getirmiştir. Bu çalışmada X-XI. yüzyılda Hûzistân"ın ticarî hayatı ve onu etkileyen faktörler ele alınmıştır.
Books by İsmet Burak Batır
Orta Çağ'da Şehir: İran, 2023
Yayın No. : 2282 © Tüm hakları yazarına aittir. Yazarın izni alınmadan kitabın tümünün veya bir k... more Yayın No. : 2282 © Tüm hakları yazarına aittir. Yazarın izni alınmadan kitabın tümünün veya bir kısmının elektronik, mekanik ya da fotokopi yoluyla basımı, çoğaltılması yapılamaz. Yalnızca kaynak gösterilerek kullanılabilir.
İlk Çağ’dan itibaren çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapan Hûzistân; İslâm öncesi siyasî, aske... more İlk Çağ’dan itibaren çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapan Hûzistân; İslâm öncesi siyasî, askerî, kültürel ve ekonomik alanda önemli bir bölgeydi. Müslümanların fethinden sonra da İslâm devletleri için önemini muhafaza etmiştir. Hatta Sâsânîler devrinde Hûzistân’ın Cündişâpûr şehrinde inşa edilen üniversite Abbâsîler tarafından örnek alınması İslâm Rönesansı’nın başlangıcını oluşturur. Ancak Abbâsîlerin siyasî otoritesini kaybetmesi neticesinde meydana gelen birtakım olumsuzluklar bölgenin sosyo-ekonomik yönden çöküşüne zemin hazırlamıştır. Büveyhî hükümdarı Adudüddevle her ne kadar Hûzistân’ın refahını yükseltmek ve ekonomik istikrarını sağlamak için düzenlemeler yaptıysa da haleflerinin giriştiği hükümdarlık mücadelesi bu çabaları boşa çıkardı. Büyük Selçuklular, Hûzistân’da hâkimiyeti ele geçirince bölge merkezden atanan askerî valiler tarafından yönetildi. Hûzistân bu dönemde Bâtınî faaliyetlerin hâricinde siyasî çekişmelerin uzağında kaldı. XII. yüzyılında ilk yarısında Seyhun’da yaşayan Avşarlar zorunlu olarak yurtlarından ayrılarak Hûzistân’a yerleşti. Avşar boyuna mensup Şümle, bölgede emîrlik kurarak yaklaşık 50 yıl boyunca bölgenin siyasî hayatında aktif rol oynadı.
Elinizdeki kitapta Büveyhîler ve Selçuklular dönemi Hûzistân’ın siyasî hayatı, sosyo-ekonomik yapısı ile ilmî ve kültürel hayatına dair konular ana kaynaklar ışığında ele alınmıştır. Hûzistân hakkında ülkemizde yapılmış ilk kapsamlı çalışma olması hasebiyle bölge ve şehirlerini çalışacak akademisyenler için öncü olması açısından önem taşımaktadır.
THE PROVINCE OF KHUZESTAN IN THE PERIOD OF BUYIDS AND SELJUKS (945-1194), 2021
Med, Pers, Part ve Sâsânî İmparatorluklarına ev sahipliği yapan Hûzistân; İslâm öncesi siyasî, as... more Med, Pers, Part ve Sâsânî İmparatorluklarına ev sahipliği yapan Hûzistân; İslâm öncesi siyasî, askerî, kültürel ve ekonomik alanda önemli bir bölgeydi. Müslümanların fethinden sonra da İslâm devletleri için önemini korudu. Özellikle Cündişâpûr okulu örnek alınarak İslâm dünyasının muhtelif yerlerinde inşa edilen kurumlar bilimsel ilerlemenin öncüsü oldu. Hûzistân, Bağdat’a yakın olması nedeniyle buradaki siyasî, askerî, dinî, kültürel ve sosyal faaliyetlerden birinci derecede etkilendi. Abbâsîlerin III. (IX.) yüzyılda siyasî gücünü kaybetmesiyle birlikte devlet içerisinde ortaya çıkan Tâhirîler ve Saffârîler gibi mahallî hanedanlar kısa süreli de olsa Hûzistân’ı hâkimiyetleri altına aldı. Ardından ortaya çıkan Zencî isyanı bölgenin sosyo-ekonomik yönden çöküşüne zemin hazırladı. Bölgenin istikrarını bozan bu gelişmeler ilmî hayatın gerilemesine neden oldu. Büveyhîler, Hûzistân’ı hâkimiyeti altına aldıktan sonra bölgenin siyasî ve ekonomik istikrarını sağlamak için birtakım düzenlemeler yaptı. Ancak Adudüddevle’nin haleflerinin giriştiği hükümdarlık mücadelesi bu çabaları boşa çıkardı. Mu‘tezile mezhebinin Büveyhî hükümdarları tarafından desteklenmesi sayesinde bölgede birçok Mu‘tezilî âlimin yetişmesine olanak sağlandı.
Büyük Selçuklular, Büveyhîlerin Hûzistân’daki hâkimiyetine son verdikten sonra bölge, merkezden atanan askerî valiler tarafından yönetildi. Melikşah dönemi dâhil Berkyaruk ve Muhammed Tapar zamanındaki münferit olaylar hâricinde Hûzistân, siyasî çekişmelerin uzağında kaldı. Bâtınîler sosyal hayatı olumsuz anlamda etkilese de onlara karşı yapılan mücadele başarılı oldu. Hûzistân, Irak Selçuklu Devleti’nin teşekkülü sırasında Muhammed Tapar’ın oğulları arasında paylaştırıldı. Seyhun’da yaşayan Avşarlar, Türkmen boyları ile birlikte batıya doğru göç etmek zorunda kalınca bu grupların bir kısmı bölgeye yerleşti. Avşar boyuna mensup Şümle, Hûzistân’da emîrlik kurarak yaklaşık 50 yıl boyunca bölgenin siyasî hayatında aktif rol oynadı. Bu tezde Hûzistân bölgesi tarih içerisinde bir bütün olarak ele alındı. Büveyhîler ve Selçuklular dönemini bütün yönleriyle çalıştık. Ancak bu devirler öncesi hakkında da tezde değerli bilgiler verilmeye çalışıldı.
---
THE PROVINCE OF KHUZESTAN IN THE PERIOD OF BUYIDS AND SELJUKS (945-1194)
Khuzestan, which hosted the Median, Persian, Parthian and Sassanid Empires; it was an important region in the pre-Islamic political, military, cultural and economic fields. It maintained its importance for Islamic states after the conquest of the Muslims. In particular, the institutions built in various parts of the Islamic world, taking the Gundeshapur School as an example, became the pioneers of scientific progress. Because of being close to Baghdad, Khuzestan was primarily affected by the political, military, religious, cultural and social activities there. Abbasids with the loss of its political power in the III. (IX.) century, local dynasties such as Tahirids and Saffarids, which emerged within the state, took Khuzestan under their dominion, albeit for a short time.The ensuing Negro rebellion laid the groundwork for the socio-economic collapse of the region.These developments, which destabilized the region, caused a decline in its scientific life. After the Buyid stook Khuzestan under their dominion, they made some arrangements to ensure the political and economic stability of the region. However, the struggle for the reign of Adud al-Dawla’s successors frustrated these efforts. Thanks to the support of the Mu’tazila sect by the Buyid rulers, it was possible to train many Mu’tazilite scholars in the region.
After the Great Seljuks ended the domination of the Buyids in Khuzestan, the region was governed by military governors appointed from the center. Except for the isolated incidents in the time of Berkyaruq and Muhammed I. Tapar, Khuzestan stayed away from political conflicts. Although the Batinîs negatively affected social life, the struggle against them was successful. Khuzestan was divided among the sons of Muhammad I. Tapar during the formation of the Iraqi Seljuks State. When the Afsharids living in Seyhoun had to migrate to the west with the Turkmen tribes, some of these groups settled in the region. Shumla, who emerged from the Afsharid clan, established an emirate in Khuzestan and played an active role in the political life of the region for about 50 years. In this thesis, the Khuzestan region has been examined as a whole throughout history. We studied the Buyids and Seljuks period in all its aspects. However, valuable information was tried to be given in the thesis about before these periods.
Iznik Capital of Seljuk, 2014
Anadolu’nun stratejik noktasında bulunan İznik şehri kurulduğu tarihten itibaren siyasî, dinî, e... more Anadolu’nun stratejik noktasında bulunan İznik şehri kurulduğu tarihten itibaren siyasî, dinî, ekonomik ve kültürel canlılığını sürdürmüştür. Selçuklu Başkenti İznik adlı tezimiz İznik’in Başkent Oluşuna Kadar Kutalmışoğulları’nın Durumu, Başkent Oluşundan I. Haçlı Seferine Kadar İznik, I. Haçlı Seferi ve Başkent İznik olmak üzere üç bölümden oluşmaktadır.
Tezde, Türkiye Selçuklu Devleti’nin 1080/81 yılında İznik’te kurulmasından I. Haçlı Seferi sırasında şehrin Bizans’a geçişine ve Şahinşah (Melikşah)’ın İznik’i geri alma girişimine kadar olan siyasî dönemi çalıştık. Tezimizde, devletin kurucuları olan Kutalmışoğulları’nın Anadolu’ya geliş süreci, Süleymanşah’ın başkentin kuruluşu aşamasında Bizans’a karşı izlediği politikalar, başkent kurulduktan sonra Bizans İmparatorluğu ile yapılan mücadeleler, I. Kılıç Arslan’ın İznik’e geldikten sonraki faaliyetleri ve Haçlıların İznik’i kuşatması sonrasında başkentin İznik’ten Konya’ya taşınması gibi konular işlenerek hem Türkiye Selçuklu Devleti tarihinin hem de şehir tarihinin önemli bir dönemine ışık tutulmaya çalışılmıştır. Bu nedenle istifade edebildiğimiz ölçüde ana kaynaklardan ve şehrin tarihini ilgilendiren araştırma eserlerinden yararlanarak çalışmamızı ele aldık.
Anahtar Kelimeler: İznik, Selçuklular, Kutalmışoğlu Süleymanşah, Anadolu, I. Kılıç Arslan
-----
As an strategic city in Anatolia, Iznik, since the foundation, has been sustained the political, religious, economic and cultural vividness in history. This study, under the name of the Capital City of Seljuk İznik consists of three parts: first, the political condition of the Kutalmışoğlu until the foundation of Iznik as a capital city, second is since the establishment of capital city and political atmosphere until the I. Crusade and lastly the I. Crusade and capital city, Iznik.
This study tries to investigate the political condition in Anatolia during the period of the foundation of the Anatolian Seljukid State in 1080/81 in Iznik, the capture of the capital city, Iznik by the Crusade Army, and the recapture of the capital city by Sahinshah. In this thesis the period of arrival of Kutalmışoğlu to Anatolia, the policies of Suleiman Shah during the foundation of capital city, the struggles between the Byzantine Empire and the Seljuks after the establishment of the capital city, the efforts of Kilij Arslan after the arrival of him to Anatolia and the of the capital city from Iznik to Konya as a result of the siege of the Crusade Army are the main and important topics of this thesis. In this sense, as a result of the assessment of these matters are not only important in terms of the history of Anatolian Seljuk State but also the history of the city of Iznik. Therefore, this study tries to use the primary sources and the secondary sources which are about the history of city.
Keywords: Iznik, Seljuqs, Suleiman ibn Qutulmish, Anatolian, Kilij Arslan I.
Batîha, Fırat ve Dicle nehirlerinin aşağı kısmında geniş bir bataklık alanı kaplamaktadır. Antik ... more Batîha, Fırat ve Dicle nehirlerinin aşağı kısmında geniş bir bataklık alanı kaplamaktadır. Antik Çağlardan önce oluşan bölgenin ilk ıslah faaliyetleri Sâsânîler devrinde başlamıştır. Emevîler, bataklığın kurutulması için ciddi bir çalışma yürüttüyse de Abbâsîler zamanında bu politikanın terk edilmesi bataklıkların yeniden genişlemesine neden olmuştur. Kamışlık ve sazlıkların artması bölgeyi eşkıyanın sığındığı bir merkez hâline getirdi. 3. (9.) yüzyılda meydana gelen Zut, Zencî ve Karmatî isyanları Abbâsîlerin bölgedeki otoritesini zayıflattı. Böyle bir ortamda nüfuzunu artıran İmrân b. Şâhîn Batîha’da yaklaşık yarım asır sürecek bir emîrlik kurdu. Bu çalışmada dönemin ana kaynakları ve modern çalışmalar tetkik edilerek Şâhînî Emîrliği’nin ortaya çıkış süreci ve emîrliğin Abbâsîler ve Büveyhîler ile ilişkisi incelenecektir.
Türkler, İslâmla tanıştıktan sonra İslâm devletlerinin ordularında paralı asker olarak görev yapm... more Türkler, İslâmla tanıştıktan sonra İslâm devletlerinin ordularında paralı asker olarak görev yapmıştır. Önce Emevîlerin bilhassa da Abbâsî ordusunun muhtelif kademelerinde yer almıştır. III. (VIII.) yüzyılda İslâm’ın Deylem topraklarına girmesinden sonra Müslüman olan Deylemliler, Abbâsî ordusunda istihdam edilmeye başlandı. Türkler gibi savaşçılık özellikleriyle ön plana çıkan Deylemliler de paralı asker olarak orduda bulunuyordu. Deylemliler bu vesileyle ilk defa Abbâsî ordusunda Türklerle karşılaşmıştır. Abbâsî ordusu içerisinde yer alan bu iki grubun zaman zaman çekişme içerisinde olduğu görülmektedir. Türklerin Abbâsî ordusunun üst kademelerinde yer alması nedeniyle Deylemliler, Türkleri kendilerine rakip olarak görmüştür. IV. (X.) yüzyılda Abbâsîlerin siyasî otoritesinin zayıflaması sonucunda İran’da birçok mahallî hânedan ortaya çıkmıştır. Bunlardan biri olan Deylem menşeli Büveyhîler, kısa süre içerisinde İran’ın batısına hâkim olarak Abbâsî hilafeti üzerinde de tahakküm kurmuştur. Bu çalışmada Büveyhîlerin asli unsuru olan Deylemlilerin Türklerle arasındaki çatışmanın nedenleri ve Büveyhî hânedanının siyasî hayatını tehlikeye atan Deylemli kumandan Rûzbihân’ın isyanı, dönemin ana kaynaklarından istifade edilerek değerlendirilecektir.
The Lost City of the Middle Ages: Arradjan From the by Muslims Conquest Until the Beginning of the XIIth Century, 2022
Established in the Sasanids period, Arradjan is located on the border of Khuzistan and Fars regio... more Established in the Sasanids period, Arradjan is located on the border of Khuzistan and Fars regions. After the Muslim conquest, the first two centuries retained its importance. With the weakening of the authority of the Abbasid, its importance gradually decreased after the occupation of city by the local dynasties. Both the sultanate struggles in the Buyids period and the esoteric activities that emerged during the Saldjukids period laid the groundwork for the destruction of Arradjan. In addition to this, natural disasters such as epidemics, earthquakes and drought are among the reasons that accelerate the collapse of city. For this reason, the reasons for the disappearance of Arradjan were examined in two parts, political and human. In this study, the process from the conquest of city by Muslims to its destruction will be tried to be revealed by making use of the main sources and modern research works of the period.
Selçukluların Askerî Üssü: Hûzistân, 2022
Öz-Hûzistân, eskiçağlardan beri stratejik konumu dolayısıyla siyasî, iktisadî ve askerî öneme sah... more Öz-Hûzistân, eskiçağlardan beri stratejik konumu dolayısıyla siyasî, iktisadî ve askerî öneme sahiptir. Abbâsî Halifesi Mansûr tarafından Bağdat'ın kurulmasından sonra bölgenin siyasî ve iktisadî öneminin azalmasına rağmen askerî önemi devam etmiştir. Hilâfet merkezine yakınlığı nedeniyle askerî önemini muhafaza eden bölge özellikle Selçuklular devrinde saltanat iddiasında bulunan melikler tarafından askerî üs olarak kullanılmıştır. Tuğrul Bey zamanında Selçuklu hâkimiyetine geçen Hûzistân, Büyük Selçuklular devrinde askerî iktâ olarak Hezâresb'e verilmiştir. Onun ölümünden sonra Melikşah devrinde Emîr Porsuk ve oğulları Hûzistân'a hâkim olmuştur. Bu çalışma, iki başlık altında incelenmiştir. İlk olarak Büyük Selçuklu Devleti sultanı Melikşah'ın vefatından sonra saltanat mücadelesine girişen Berkyaruk ve Muhammed Tapar arasındaki mücadelede Hûzistân'ın önemine değinilecektir. Bunun yanında Porsukoğullarının bu süreçte Selçuklu meliklerine karşı izlediği politika değerlendirilecektir. Çalışmanın ikinci kısmında ise başkenti ele geçirmek isteyen Irak Selçuklu Devleti meliklerinin saltanat iddiası sürecinde Hûzistân'ın askerî önemi üzerinde durulacaktır.
AN EVALUATION ABOUT THE ESTABLISHMENT DATE OF THE ANATOLIAN SELJUQS, 2018
Malazgirt Savaşı'nın neticesinde Bizans İmparatorluğu'nun kat'i bir yenilgiye uğraması her iki ta... more Malazgirt Savaşı'nın neticesinde Bizans İmparatorluğu'nun kat'i bir yenilgiye uğraması her iki taraf açısından da ciddi sonuçlar doğurmuştur. Bizans, Türkleri Anadolu'dan çıkarmak yerine var olan toprakların kaybedilmemesi siyasetini izlemiştir. Türkler ise kısa zamanda Anadolu'daki bu otorite boşluğundan istifade edip İstanbul kıyılarına kadar akınlarda bulunmuşlardı. O sırada Kuzey Suriye'de faaliyetlerde bulunan Selçuklu hanedan ailesine mensup Süleymanşah I, maiyetindeki Türkmenleri alıp Anadolu'nun batı kıyılarına kadar ilerlemişti. Stratejik açıdan çok önemli bir yere sahip bulunan İznik'i kendisine başkent tayin etti. İlim dünyasını meşgul eden İznik'in hangi tarihte Türkiye Selçuklu Devleti'nin başkenti olduğu meselesi bu çalışmamızda doğu ve batı kaynakları incelenerek ortaya konmaya çalışılacaktır.
Commercial Life in Khuzestan in the X -XI. Centuries, 2021
Hûzistân, eski çağlardan beri konumu İran"ın dış dünyaya açılan kapısı niteliğindedir. Bölgenin h... more Hûzistân, eski çağlardan beri konumu İran"ın dış dünyaya açılan kapısı niteliğindedir. Bölgenin hem deniz hem de kara yolu ticaretine uygun olması, Hûzistân"ı İran"ın diğer bölgelerine nazaran avantajlı kılmaktadır. Deniz yolu ticareti sayesinde çok uzak coğrafyalarla direkt olarak ilişki içerisinde bulunması bölgenin kültürel anlamda da zengin olmasını sağlamıştır. İslâm öncesinde ticarî hayatı geliştirmek için Sâsânîler tarafından atılan adımlar Müslümanların bölgeye hâkim olmasından sonra da devam etmiştir. Ancak Abbâsîler devrinde bölgede meydana gelen siyasî karışıklıklar, isyanlar ve doğal afetler ticarî hayatın durgunlaşmasına neden olmuştur. Büveyhîlerin ilk hükümdarları ticaretin gelişmesine katkı sağlayan politikalar uygulamıştır. Özellikle Adûdüddevle döneminde yaşanan ekonomik gelişmeler ticarî hayatın canlanmasını sağlamıştır. Fakat Adûdüddevle"nin haleflerinin birbirleriyle iktidar mücadelesine girişip bölgeyi savaş sahası haline getirmeleri ticareti sekteye uğratmıştır. Selçukluların bölgeye hâkim olması neticesinde siyasî karışıklığın sona ermesi, ticareti de eskisi gibi canlı hale getirmiştir. Bu çalışmada X-XI. yüzyılda Hûzistân"ın ticarî hayatı ve onu etkileyen faktörler ele alınmıştır.
Orta Çağ'da Şehir: İran, 2023
Yayın No. : 2282 © Tüm hakları yazarına aittir. Yazarın izni alınmadan kitabın tümünün veya bir k... more Yayın No. : 2282 © Tüm hakları yazarına aittir. Yazarın izni alınmadan kitabın tümünün veya bir kısmının elektronik, mekanik ya da fotokopi yoluyla basımı, çoğaltılması yapılamaz. Yalnızca kaynak gösterilerek kullanılabilir.
İlk Çağ’dan itibaren çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapan Hûzistân; İslâm öncesi siyasî, aske... more İlk Çağ’dan itibaren çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapan Hûzistân; İslâm öncesi siyasî, askerî, kültürel ve ekonomik alanda önemli bir bölgeydi. Müslümanların fethinden sonra da İslâm devletleri için önemini muhafaza etmiştir. Hatta Sâsânîler devrinde Hûzistân’ın Cündişâpûr şehrinde inşa edilen üniversite Abbâsîler tarafından örnek alınması İslâm Rönesansı’nın başlangıcını oluşturur. Ancak Abbâsîlerin siyasî otoritesini kaybetmesi neticesinde meydana gelen birtakım olumsuzluklar bölgenin sosyo-ekonomik yönden çöküşüne zemin hazırlamıştır. Büveyhî hükümdarı Adudüddevle her ne kadar Hûzistân’ın refahını yükseltmek ve ekonomik istikrarını sağlamak için düzenlemeler yaptıysa da haleflerinin giriştiği hükümdarlık mücadelesi bu çabaları boşa çıkardı. Büyük Selçuklular, Hûzistân’da hâkimiyeti ele geçirince bölge merkezden atanan askerî valiler tarafından yönetildi. Hûzistân bu dönemde Bâtınî faaliyetlerin hâricinde siyasî çekişmelerin uzağında kaldı. XII. yüzyılında ilk yarısında Seyhun’da yaşayan Avşarlar zorunlu olarak yurtlarından ayrılarak Hûzistân’a yerleşti. Avşar boyuna mensup Şümle, bölgede emîrlik kurarak yaklaşık 50 yıl boyunca bölgenin siyasî hayatında aktif rol oynadı.
Elinizdeki kitapta Büveyhîler ve Selçuklular dönemi Hûzistân’ın siyasî hayatı, sosyo-ekonomik yapısı ile ilmî ve kültürel hayatına dair konular ana kaynaklar ışığında ele alınmıştır. Hûzistân hakkında ülkemizde yapılmış ilk kapsamlı çalışma olması hasebiyle bölge ve şehirlerini çalışacak akademisyenler için öncü olması açısından önem taşımaktadır.