Muhammed Demirel | Istanbul University (original) (raw)
Papers by Muhammed Demirel
Otonom Araçlarla Gerçekleşen Kazalarda Araç Sürücülerinin ve Üreticilerinin Ceza Sorumluluğu, 2024
The development of technology has also shown its effect in transportation. Within this framework,... more The development of technology has also shown its effect in transportation. Within this framework, airbags were first developed to protect the driver and passengers in possible accidents, followed by other technological developments such as speed tracking assistants, lane keeping assistants and parking assistants that facilitate the driver’s driving. Eventually, with the development of these systems, vehicles are now being produced where the driver is not in constant control, but where the driver's intervention is required in certain situations. These vehicles are called “autonomous vehicles”. With this vehicles, possible accidents on highways are tried to be prevented. However, the way in which accidents occur has changed due to new situations such as the driver being busy with other tasks while these vehicles are under system control. Therefore, new discussions are emerging at the point of determining the legal and criminal responsibilities of persons related to these vehicles, especially drivers. For this reason, amendments are being made to the laws regarding the use of autonomous vehicles in traffic and efforts are being made to solve possible legal problems in many countries. In this study, the discussions and solutions that have emerged in the context of criminal law will be addressed, and suggestions will be made as to what changes can be made in the legislation of our country.
Yasam, vucut ve cinsel ozgurluk gibi bircok alana iliskin olarak bireysel dokunulmazliklar soz ko... more Yasam, vucut ve cinsel ozgurluk gibi bircok alana iliskin olarak bireysel dokunulmazliklar soz konusudur. Bu dokunulmaz alanlara kural itibariyle hicbir sekilde mudahale edilemez. Bununla birlikte kisi, mudahale teskil eden davranislara karsi riza gosterebilir. Kisinin rizasi ile birlikte belirli kosullarin varligi halinde bu fiiller haksizlik teskil etmeyecektir. Bu durum, iki sekilde olabilir. Ilk ihtimalde riza, tipiklik kapsaminda yer alabilir ve boylece tipikligin gerceklesmesine engel teskil edebilir. Ya da riza, hukuka aykirilik unsuru altinda bir hukuka uygunluk nedeni olabilir. Boylelikle rizanin konumlandigi yere gore etkisi de degisiklik gosterecektir. Esasen her iki durumda da islenen fiil, riza ile mesru olacaktir. Ancak rizanin konumuna gore kosullari ve beraberinde getirdigi sonuclar degisecektir. Iste bu incelemede konumlandigi yere gore rizanin kosullari ve beraberinde getirdigi sonuclar, detayli bir sekilde ele alinmaktadir.
Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2022
Ceza muhakemesi hukukunun temel amacı, maddi gerçeğe ulaşmaktır ve bunun için muhakeme konusu ola... more Ceza muhakemesi hukukunun temel amacı, maddi gerçeğe ulaşmaktır ve bunun için muhakeme konusu olaya ilişkin delil araştırılır. Ceza muhakemesinde hukuka uygun olarak elde edilen her şey delil olabilir. Bu deliller arasında olaya tanıklık eden kişilerin beyanı da yer almaktadır. Gelişen teknolojiyle birlikte yeni delil elde etme yöntemleri bulunmasına rağmen tanık beyanı, önemini hiçbir zaman kaybetmemiştir. Hatta muhakeme konusu olaya ilişkin bilgi sahibi olan kişinin beyanda bulunması bir yükümlülük olarak görülmektedir. Tam bu noktada muhakemede görev alan hâkim, savcı, müdafi gibi kişiler, yargılama konusu olayla ilgili bilgi sahibi olurlarsa bu kişilerin tanık olup olamayacakları sorusu ortaya çıkmaktadır. Buna göre muhakeme konusu olayla ilgili tanıklık yapan bir savcı ya da müdafi, muhakeme konusu olayda görevine devam edecek midir? Bundan daha önemlisi; şüpheli ya da sanıklar, birbirleri aleyhine tanıklık yapabilirler mi? İşte bu incelemenin amacı, bu soruların cevaplarını Türk ve Alman hukukuyla karşılaştırmalı olarak vermektir.
İstanbul Hukuk Mecmuası
The act is one of the most important elements for the existence of a crime in criminal law. In th... more The act is one of the most important elements for the existence of a crime in criminal law. In this respect, the number of acts has an impact upon the number of crimes. As a matter of fact the general rule in Turkish criminal law is that: the number of crimes is determined by the number of acts and the number of punishments is determined by the number of crimes. This is named as a real joinder rule. However, if this rule is applied without exception, some unfair consequences may occur. In order to prevent these unfair consequences, some exceptions are provided in the Turkish Penal Code. One of them is the regulation of the successive crime. Indeed, according to the provision of Turkish Penal Code (TPC) art. 43/1: where a person commits the same act, more than once, against the same person, at different times in the course of carrying out a decision to commit a crime, a single penalty shall be given. However, this punishment may be increased from one-fourth to three-fourths. Although the other institutions of criminal law are included in the penal codes of many countries, the successive crime is not provided in the penal codes of many countries. As a consequence, the studies about successive crime in foreign doctrines are limited. In this respect, our study is not only important in terms of the Turkish doctrine but also in terms of foreign doctrines. In this study, the conditions for the application of successive crime that is an exception of the real joinder rule were examined. While this issue was handled, the legal basement of successive crime was put forward and it was benefited from Turkish doctrine and Turkish court decisions. Keywords Successive crime • Same crime • Different times • Same person • Decision to commit one crime Türk Ceza Kanununda Zincirleme Suçun Uygulanma Koşulları Öz Ceza hukukunda bir suçun varlığı için gerekli olan en önemli unsurlardan birini fiil oluşturmaktadır. Bu itibarla fiil sayısı suç sayısını da doğrudan etkilemektedir. Nitekim Türk Ceza Hukukunun öngördüğü genel kurala göre; ne kadar fiil varsa o kadar suç, ne kadar suç varsa o kadar ceza vardır. Bu kural gerçek içtima kuralı olarak ifade edilmektedir. Ancak bu kural istisnasız bir şekilde uygulandığında bazı hakkaniyete aykırı sonuçlar ortaya çıkabilecektir. İşte bu sonuçların önüne geçmek adına Türk Ceza Kanununda bazı istisnalara yer verilmektedir. Bunlardan biri de zincirleme suç düzenlemesidir. Nitekim Türk Ceza Kanunu (TCK) m. 43/1'e göre; bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır.
Istanbul Universitesi Hukuk Fakultesi Mecmuası, 2013
I. Olay Sanıklardan A., kasten yaralama ve genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçlarında... more I. Olay Sanıklardan A., kasten yaralama ve genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçlarından; S. ise kasten yaralama ve genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçlarından dolayı Mardin Asliye Ceza Mahkemesi tarafından mahkum edilmiştir. Söz konusu hükümlerin verilmesinin nedeni, köy korucusu olan sanıklardan A.'nın kaleşnikof silah ile diğer sanık S.'nin ise av tüfeği ile hedef gözetmeksizin Ç... ailesi fertlerinin üzerine doğru çok sayıda ateş etmeleri ve bunun sonucunda Ç... ailesinden Selahaddin, Hakan ve Handan'ın hayati tehlike geçirmeksizin 15'er gün iş ve gücünden kalacak şekilde yaralanmalarıdır. Hükmün temyiz edilmesiyle birlikte olay bakımından inceleme yapan Yargıtay 8. Ceza Dairesi, muhalif kalan bir üyeye rağmen sanıklar hakkında hem kasten yaralama, hem de genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçlarından ceza verilmesini kabul etmemiş ve tek fiilin bulunduğundan hareketle farklı neviden fikri içtima kuralının uygulanması gerektiği gerekçesiyle hükmü bozmuştur. C. Başsavcılığı, 8. Ceza Dairesi'nin bu kararına karşı itiraz yoluna başvurarak, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçu ve mağdur sayısınca kasten yaralama suçundan ayrı ayrı ceza verilmesi gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının onanmasını talep etmiştir. Ceza Genel Kurulu ise, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunun kanuni düzenlemesinden dolayı farklı neviden fikri içtima kurallarının uygulanması gerektiğine hükmederek itirazı reddetmiştir. Ceza Genel Kurulunun bu şekildeki çoğunluk görüşüne katılmayan muhalif bir üye, tek fiilin bulunmadığını belirterek farklı neviden fikri içtima kuralının uygulanamayacağını ifade etmiştir 1 .
İstanbul Hukuk Mecmuası, 2020
Öz Yaşam, vücut ve cinsel özgürlük gibi birçok alana ilişkin olarak bireysel dokunulmazlıklar sö... more Öz
Yaşam, vücut ve cinsel özgürlük gibi birçok alana ilişkin olarak bireysel dokunulmazlıklar söz konusudur. Bu dokunulmaz alanlara kural itibariyle hiçbir şekilde müdahale edilemez. Bununla birlikte kişi, müdahale teşkil eden davranışlara karşı rıza gösterebilir. Kişinin rızası ile birlikte belirli koşulların varlığı halinde bu fiiller haksızlık teşkil etmeyecektir. Bu durum, iki şekilde olabilir. İlk ihtimalde rıza, tipiklik kapsamında yer alabilir ve böylece tipikliğin gerçekleşmesine engel teşkil edebilir. Ya da rıza, hukuka aykırılık unsuru altında bir hukuka uygunluk nedeni olabilir. Böylelikle rızanın konumlandığı yere göre etkisi de değişiklik gösterecektir. Esasen her iki durumda da işlenen fiil, rıza ile meşru olacaktır. Ancak rızanın konumuna göre koşulları ve beraberinde getirdiği sonuçlar değişecektir. İşte bu incelemede konumlandığı yere göre rızanın koşulları ve beraberinde getirdiği sonuçlar, detaylı bir şekilde ele alınmaktadır.
Anahtar Kelimeler: İlgilinin rızası, Rıza ehliyeti, Hata, Cinsel suçlar, Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, Konut dokunulmazlığının ihlali, Hırsızlık
Abstract
There are individual immunities in many areas such as life, body and sexual freedom. As a rule, these untouchable areas cannot be affected in anyway. However, a person can give a consent against these kinds of acts. These acts do not constitute injustice in the presence of certain circumstances with the consent of the person. This can be done in two ways. Firstly, the consent can fall into the typicality and thus hinder the realization of the typicality. Secondly the consent can be a justification under the element of illegality. The effect of consent thus depends on where the consent is. In fact, in both cases, the act committed will be legal with consent. However, the conditions and consequences of consent vary according to the position of consent. In this review, the conditions of consent and the consequences of consent are discussed in detail according to its position.
Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2020
ÖZ Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu, Türk Ceza Kanunu'nda tehdit, şantaj, cebir suçlarıyla ... more ÖZ Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu, Türk Ceza Kanunu'nda tehdit, şantaj, cebir suçlarıyla birlikte "Hürriyete Karşı Suçlar" başlığı altında düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre bir kimseyi hukuka aykırı olarak bir yere gitmek veya bir yerde kalmak hürriyetinden yoksun bırakan kişiye, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir. Düzenlemenin ikinci, üçüncü ve beşinci fıkralarında suçun nitelikli hallerine yer verilmiştir. Dördüncü fıkrada ise suçun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hali ihdas edilmiştir. Son fıkrada ise içtimaya ilişkin özel bir düzenleme öngörülmüştür. Bu düzenlemeye göre bu suçun işlenmesi amacıyla veya sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır. Nihayet bir sonraki madde hükmünde etkin pişmanlık düzenlemesi yer almaktadır. Bu çalışmada tüm bu hususlar incelenecek, bu yapılırken Alman doktrininden ve mahkeme kararlarından da faydalanılacaktır. Anahtar Kelimeler: Hürriyetten yoksun bırakma, kesintisiz suç, tehdit, cebir, hile, etkin pişmanlık. THE CRIME OF DEPRIVATION OF LIBERTY Abstract The crime of the deprivation of liberty is regulated in the Turkish Penal Code under the heading "Crimes Against Freedom" along with the crimes threat, extortion and algebra. According to this regulation, any person who unlawfully restricts the freedom of a person to move or to remain in a particular place, shall be sentenced to a penalty of imprisonment for a term of one to fi ve years. The qualifi cations of the off ense are contained in paragraphs 2, 3 and 5 of the regulation. In the fourth paragraph, the aggravation of this crime due to its consequences is regulated. In the last paragraph there is a special regulation regarding the aggregation. According to this regulation, where an aggravated injury on account of its consequences is * Doktor Öğret m Üyes , İstanbul Ün vers tes Hukuk Fakültes Ceza ve Ceza Muhakemes Hukuku Anab l m Dalı, muhammedem rel@gma l.com,
Ceza Hukuku Dergisi, 2018
Özellikle uyuşturucu madde ticareti suçlarında kolluk görevlileri, faili yakalama ve suçun işlenm... more Özellikle uyuşturucu madde ticareti suçlarında kolluk görevlileri, faili yakalama ve suçun işlenmesiyle ilgili delil elde etme amacıyla kendilerini gizlemekte ve satıcıdan alıcı kılığında uyuşturucu madde satın almaktadır. Bu durumlarda uyuşturucu madde satışını yapan kişi, alıcı kılığına giren kolluk görevlisine yapmış olduğu bu satış nedeniyle Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde İmal ve Ticareti Suçundan mahkûm olmaktadır. Alıcı kılığına girerek uyuşturucu maddeyi satın alan, uyuşturucu maddeyi satışına neden olan kolluk görevlisinin ceza hukuku anlamında sorumlu tutulup tutulmayacağı, sorumlu olmayacaksa bile bunun hangi hukuki argümana dayandırılacağı sorunu ortaya çıkmaktadır. Bu konu gerek AİHM kararlarında gerek Türk ve Alman mahkeme kararlarında sık sık tartışma konusu yapılmış, doktrinde de önemli bir yer kaplamıştır. İncelememiz, Türk ve Alman hukukundaki farklı görüşler dikkate alınarak bu soruna bir çözüm bulma amacı taşımaktadır.
Öz Failin yanında bazen suç ortakları bulunur. Suç ortakları, genellikle faili aktif olarak deste... more Öz Failin yanında bazen suç ortakları bulunur. Suç ortakları, genellikle faili aktif olarak desteklerler. Ancak bazı durumlarda suç ortakları, suça iştirak etmelerine rağmen failin yanında pasif kalırlar. Keza suça iştirak etmeyen kişiler de failin yanında suç işlenirken pasif şekilde bekleyebilirler. İştirak bakımından temel sorunlardan biri, failin suçu işlediği anda failin yanında pasif şekilde bulunan kişinin işlenen suça iştirak edip etmediğidir. Çalışmada failin yanında pasif şekilde bekleyen bu kişinin durumunun ne olacağı irdelenecektir. Abstract Sometimes there are participants near the offender. These participants usually actively support the offender. However, the participants sometimes passively stand near the offender despite their participation in crime. In addition to this sometimes people who don't participate in crime can also passively stand with the offender while the offense is committed. One of the basic problems with regards to participating in crime is whether the person participate or not which stood passively near the offender while the offender commits the crime. In this article the status of this person who stands passive near the offender will be examined.
DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ DERGİSİ, 2019
Öz Türk Ceza Kanunu (TCK)'nda "Suça İştirak" kapsamında düzenlenen azmet-tirme başlıklı hükümde s... more Öz Türk Ceza Kanunu (TCK)'nda "Suça İştirak" kapsamında düzenlenen azmet-tirme başlıklı hükümde suça azmettiren kişinin işlenen suçun cezası ile cezalandırı-lacağı belirtilmiştir. Azmettirmenin tanımı ise madde gerekçesinde yapılmıştır. Buna göre azmettirme, belli bir suçu işleme hususunda henüz bir fikri olmayan bir kişide başkası tarafından bu suçu işlemeye karar verdirilmesidir. Bu açık tanıma rağmen bazı durumların azmettirme hareketi olup olmayacağına karar vermek kolay değil-dir. Nitekim ev sahibinden habersiz kapıda bekleyen hırsızı gören ev sahibi, sigorta şirketinden para almak amacıyla hırsızın evine girmesi için kapıyı açık bırakır ve evden ayrılırsa ev sahibinin bu hareketinin azmettirme hareketinin olup olmayacağı, önemli tartışma konularından biridir. Bu sorunun çözümü için Alman hukukunda farklı teoriler geliştirilmiştir. Bu bakımdan bu makalede bu teoriler dikkate alınarak azmettirme hareketi kapsamlı bir şekilde irdelenmektedir. Elbette bu inceleme yapı-lırken Alman hukukundan da yararlanılmaktadır. Anahtar Kelimeler Azmettirme, azmettiren, sevk etme, çifte kast, omnimodo facturus, akim kalmış azmettirme H Hakem incelemesinden geçmiştir. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Anabilim Dalı Doktor Öğretim Üyesi
The Conditions for the Application of Successive Crime in the Turkish Criminal Code, 2019
The act is one of the most important elements for the existence of a crime in criminal law. In th... more The act is one of the most important elements for the existence of a crime in criminal law. In this respect, the number of acts has an impact upon the number of crimes. As a matter of fact the general rule in Turkish criminal law is that: the number of crimes is determined by the number of acts and the number of punishments is determined by the number of crimes. This is named as a real joinder rule. However, if this rule is applied without exception, some unfair consequences may occur. In order to prevent these unfair consequences, some exceptions are provided in the Turkish Penal Code. One of them is the regulation of the successive crime. Indeed, according to the provision of Turkish Penal Code (TPC) art. 43/1: where a person commits the same act, more than once, against the same person, at different times in the course of carrying out a decision to commit a crime, a single penalty shall be given. However, this punishment may be increased from one-fourth to three-fourths. Although the other institutions of criminal law are included in the penal codes of many countries, the successive crime is not provided in the penal codes of many countries. As a consequence, the studies about successive crime in foreign doctrines are limited. In this respect, our study is not only important in terms of the Turkish doctrine but also in terms of foreign doctrines. In this study, the conditions for the application of successive crime that is an exception of the real joinder rule were examined. While this issue was handled, the legal basement of successive crime was put forward and it was benefited from Turkish doctrine and Turkish court decisions.
Öz
Ceza hukukunda bir suçun varlığı için gerekli olan en önemli unsurlardan birini fiil oluşturmaktadır. Bu itibarla fiil sayısı suç sayısını da doğrudan etkilemektedir. Nitekim Türk Ceza Hukukunun öngördüğü genel kurala göre; ne kadar fiil varsa o kadar suç, ne kadar suç varsa o kadar ceza vardır. Bu kural gerçek içtima kuralı olarak ifade edilmektedir. Ancak bu kural istisnasız bir şekilde uygulandığında bazı hakkaniyete aykırı sonuçlar ortaya çıkabilecektir. İşte bu sonuçların önüne geçmek adına Türk Ceza Kanununda bazı istisnalara yer verilmektedir. Bunlardan biri de zincirleme suç düzenlemesidir. Nitekim Türk Ceza Kanunu (TCK) m. 43/1'e göre; bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır.
İflasa tabi olan tacirler hakkında borçlarını ödeyemez duruma geldikleri takdirde iflas kararı ve... more İflasa tabi olan tacirler hakkında borçlarını ödeyemez duruma geldikleri takdirde iflas kararı verilebilir. Borçlu tacir, iflas kararı verilmeden önce borcunu ödeyebilirse iflas etmekten kurtulur. Ancak tacir, borcunu ödeyemez ve iflas kararı verilirse müflis sıfatını kazanır. Böylece müflisin bütün malvarlığı ile bir iflas masası oluşturulur. Alacaklılar belli bir sıraya göre bu iflas masasından alacaklarını elde ederler. Bazen borçlu tacirler, iflas kararından önce veya sonra bazı malvarlığı değerlerinin iflas masasına girmesini önlemek isteyebilirler. Bu yüzden de malvarlığı değerleri üzerinde bazı hileli davranışlar gerçekleştirebilirler. İşte bu çerçevede Türk Ceza Kanunu'nda "hileli iflas" suçu ihdas edilmiş ve bazı hileli davranışlar için ceza öngörülmüştür. İşte bu makalede, bu suç tipi kapsamlı bir şekilde incelenmektedir.
ÖZ Türk Ceza Kanunu (TCK)'nda " Suça İştirak " başlığı altında düzenlenen yardım etme, kanunun 3... more ÖZ
Türk Ceza Kanunu (TCK)'nda " Suça İştirak " başlığı altında düzenlenen yardım etme, kanunun 39'uncu maddesinde hüküm altına alınmış, bu kapsamda nelerin yardım etme olduğu açıkça ve sınırlı bir şekilde belirlenmiştir. Bunlar; suç işlemeye teşvik etmek veya suç işleme kararını kuvvetlendirmek veya fiilin işlenmesinden sonra yardımda bulunacağını vaat etmek, suçun nasıl işleneceği hususunda yol göstermek veya fiilin işlenmesinde kullanılan araçları sağlamak, suçun işlenmesinden önce veya işlenmesi sırasında yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırmaktır. Bunların dışında, gerek maddede gerekse madde gerekçesinde bu yardım türlerinden ne anlaşılması gerektiğine yer verilmemiştir. Bu hareketler ve durumlar, genel olarak gayet açık ve anlaşılır gibi görünse de gerek birbirleri arasındaki ince ayrımlar, gerekse azmettirme hareketi ve müşterek faillik kapsamında gerçekleştirilen hareketlerle ayrımları noktasında özel bir incelemenin yapılmasını zaruri hale getirmektedir. Buna göre müşterek faillikle yardım etme ve keza azmettirmeyle yardım etme arasındaki ayrımın hangi ölçütlere göre yapılacağı, nitekim olay yerinde gözcülük yapan kişinin müşterek fail mi yoksa yardım eden mi olduğu bu sorunlara verilebilecek örneklerden birkaçıdır. İşte bu sorunlar nedeniyle konu, detaylı bir şekilde irdelenmelidir. Bu çerçevede Alman Ceza Kanunu'ndaki yardım etmeye ilişkin düzenleme de (§ 27) dikkate alınmalıdır. Zira Alman Ceza Kanunu'nda yardım etme durumları açıkça düzenlenmiş olmasa ve bu konu doktrine bırakılmış olsa da doktrindeki görüş ve tartışmalar, Türk hukukuna yol gösterecek niteliktedir. İşte bu makalede, Alman hukuku ile karşılaştırmalı olarak bu yardım etme hareketleri özel olarak irdelenmekte, bununla birlikte Türk mahkeme kararları üzerinden de bir inceleme yapılmaktadır. Anahtar Kelimeler: Yardım etme, suça teşvik etme, suç işleme kararını kuvvetlendirme, suça araç sağlama, suçun işlendiği yerde bulunma, gözcülük, manevi anlamda yardım etme
ABSTRACT
A crime can only be committed by the perpetrator. But besides the perpetrator can participate in a crime and also be found criminally responsible. Participation can include acts such as making the decision to commit the crime, giving a pistol to another person for the commission of a crime, and keeping watch while a crime takes place. Someone who provides support during or for the commission of a crime is not responsible as a perpetrator, but is responsible as a solicitor, aider, or inciter, depending on the actions of the perpetrator. Criminal liability for aiders and inciters is regulated under the title " Participation in Crime " in the Turkish Criminal Code. The regulation for aiders is formulated in Article 39, under the title of " Aiding. " This regulation determines the acts that can be considered aiding. This regulation identifies the acts of aiding as limited and serial. These acts include the following: soliciting a person for commission of a crime, supporting a person's decision to commit a crime, guaranteeing help to someone after commission of a crime, providing ideas about how the crime should be committed, supplying the necessary tools to be used during commission of a crime, or rendering support before and during the commission of a crime in order to simplify the intended act. In this essay, we analyse only the acts of aiding in a crime.
ÖZ Suça iştirak kapsamında suça iştirak türü olan yardım etme kurumu, her daim detaylı şekilde i... more ÖZ
Suça iştirak kapsamında suça iştirak türü olan yardım etme kurumu, her daim detaylı şekilde irdelenen konulardan biri olmuş, önemini hiçbir dö-nemde kaybetmemiştir. Bunun nedeni, işlenen birçok suçta faile yardımcı olan, fiilin işlenmesini kolaylaştıran suç ortaklarının varlığıdır. Bu incelememizde, yardım etmenin farklı bir yönünü ele aldık. Zira bu makalede, insanların gün-lük yaşamları içerisine gerçekleştirdikleri alelade davranışlar ve mesleki ya da ticari faaliyetlerle yardımsal katkıyı sağlayan kişilerin ceza sorumluluğu irde-lenmiştir. Bu çalışmada konunun Türk hukukunda oldukça yeni olması nede-niyle Türk hukukunun pek fazla ele alınmadığı vurgulanmalıdır. Dolayısıyla çalışmamızda Türk doktrini ve mahkeme kararlarından tam anlamıyla yararla-nılmamış, çoğunlukla Alman doktrini ve mahkeme kararlarından faydalanıl-mıştır. Bu bakımdan konu, bütün detaylarıyla ortaya konulmaya çalışılmış, böylelikle gerek Türk doktrinine gerekse uygulamaya katkı sağlanması düşü-nülmüştür. Anahtar Kelimeler: Suça iştirak, yardım etme, doğal hareket, mesleki hareket, ticari faaliyet, beyaz-yaka suçları, Türk Ceza Kanunu.
ABSTRACT In the context of participation to a crime, the establishment of assistance that is the form of the participation to a crime, has always been one of the topics discussed in detail and has never lost its importance. The reason of this is the existence of the accomplices who facilitate the execution of an offence, assisting the offender in many crimes. However we have focused on a different aspect of assistance in our essay. For as much as in this article, the responsiblities of the people assisting the execution of an offence, within their daily common behaviours and occupational or commercial activities, are examined. It must be stated that this study is not examined in real terms in Turkish Law, so this issue is quite new in terms of Turkish Law. That is the reason why in this research, it was mostly benefited from German doctrine and judicial decisions and but Turkish sources and court decisions have not been adequately integrated. In this regard,
Book Reviews by Muhammed Demirel
Prof. Dr. Türkan Rado'nun Anısına Armağan, 2020
Her iki kararın konuları aynı olmasına rağmen kararlarda ulaşılan sonuçlar farklı olup birbirleri... more Her iki kararın konuları aynı olmasına rağmen kararlarda ulaşılan
sonuçlar farklı olup birbirleri ile çelişmektedir. Bu bakımdan her iki karar
açısından da çözümü gereken hukuki sorun, müteaddit defa cinsel saldırı
suçunun mağduru olan kadının, suç failini “muhtemel cinsel saldırıya”
binaen öldürmesi durumunda meşru savunmanın (TCK md. 25/1) ve
keza meşru savunmada sınırın aşılmasının varlığının kabul edilip edilmeyeceği, bu çerçevede sanık hakkında meşru savunmada sınırın, mazur görülebilecek heyecan, korku veya telaş nedeniyle aşıldığından (TCK
md. 27/2) bahisle ceza verilmesine yer olmadığı kararına hükmolunup
hükmolunamayacağıdır.
Drafts by Muhammed Demirel
VAN DEPREMINDE YIKILAN OTELE ILISKIN YARGITAY KARARLARININ DEGERLENDIRILMESI, 2023
Otonom Araçlarla Gerçekleşen Kazalarda Araç Sürücülerinin ve Üreticilerinin Ceza Sorumluluğu, 2024
The development of technology has also shown its effect in transportation. Within this framework,... more The development of technology has also shown its effect in transportation. Within this framework, airbags were first developed to protect the driver and passengers in possible accidents, followed by other technological developments such as speed tracking assistants, lane keeping assistants and parking assistants that facilitate the driver’s driving. Eventually, with the development of these systems, vehicles are now being produced where the driver is not in constant control, but where the driver's intervention is required in certain situations. These vehicles are called “autonomous vehicles”. With this vehicles, possible accidents on highways are tried to be prevented. However, the way in which accidents occur has changed due to new situations such as the driver being busy with other tasks while these vehicles are under system control. Therefore, new discussions are emerging at the point of determining the legal and criminal responsibilities of persons related to these vehicles, especially drivers. For this reason, amendments are being made to the laws regarding the use of autonomous vehicles in traffic and efforts are being made to solve possible legal problems in many countries. In this study, the discussions and solutions that have emerged in the context of criminal law will be addressed, and suggestions will be made as to what changes can be made in the legislation of our country.
Yasam, vucut ve cinsel ozgurluk gibi bircok alana iliskin olarak bireysel dokunulmazliklar soz ko... more Yasam, vucut ve cinsel ozgurluk gibi bircok alana iliskin olarak bireysel dokunulmazliklar soz konusudur. Bu dokunulmaz alanlara kural itibariyle hicbir sekilde mudahale edilemez. Bununla birlikte kisi, mudahale teskil eden davranislara karsi riza gosterebilir. Kisinin rizasi ile birlikte belirli kosullarin varligi halinde bu fiiller haksizlik teskil etmeyecektir. Bu durum, iki sekilde olabilir. Ilk ihtimalde riza, tipiklik kapsaminda yer alabilir ve boylece tipikligin gerceklesmesine engel teskil edebilir. Ya da riza, hukuka aykirilik unsuru altinda bir hukuka uygunluk nedeni olabilir. Boylelikle rizanin konumlandigi yere gore etkisi de degisiklik gosterecektir. Esasen her iki durumda da islenen fiil, riza ile mesru olacaktir. Ancak rizanin konumuna gore kosullari ve beraberinde getirdigi sonuclar degisecektir. Iste bu incelemede konumlandigi yere gore rizanin kosullari ve beraberinde getirdigi sonuclar, detayli bir sekilde ele alinmaktadir.
Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2022
Ceza muhakemesi hukukunun temel amacı, maddi gerçeğe ulaşmaktır ve bunun için muhakeme konusu ola... more Ceza muhakemesi hukukunun temel amacı, maddi gerçeğe ulaşmaktır ve bunun için muhakeme konusu olaya ilişkin delil araştırılır. Ceza muhakemesinde hukuka uygun olarak elde edilen her şey delil olabilir. Bu deliller arasında olaya tanıklık eden kişilerin beyanı da yer almaktadır. Gelişen teknolojiyle birlikte yeni delil elde etme yöntemleri bulunmasına rağmen tanık beyanı, önemini hiçbir zaman kaybetmemiştir. Hatta muhakeme konusu olaya ilişkin bilgi sahibi olan kişinin beyanda bulunması bir yükümlülük olarak görülmektedir. Tam bu noktada muhakemede görev alan hâkim, savcı, müdafi gibi kişiler, yargılama konusu olayla ilgili bilgi sahibi olurlarsa bu kişilerin tanık olup olamayacakları sorusu ortaya çıkmaktadır. Buna göre muhakeme konusu olayla ilgili tanıklık yapan bir savcı ya da müdafi, muhakeme konusu olayda görevine devam edecek midir? Bundan daha önemlisi; şüpheli ya da sanıklar, birbirleri aleyhine tanıklık yapabilirler mi? İşte bu incelemenin amacı, bu soruların cevaplarını Türk ve Alman hukukuyla karşılaştırmalı olarak vermektir.
İstanbul Hukuk Mecmuası
The act is one of the most important elements for the existence of a crime in criminal law. In th... more The act is one of the most important elements for the existence of a crime in criminal law. In this respect, the number of acts has an impact upon the number of crimes. As a matter of fact the general rule in Turkish criminal law is that: the number of crimes is determined by the number of acts and the number of punishments is determined by the number of crimes. This is named as a real joinder rule. However, if this rule is applied without exception, some unfair consequences may occur. In order to prevent these unfair consequences, some exceptions are provided in the Turkish Penal Code. One of them is the regulation of the successive crime. Indeed, according to the provision of Turkish Penal Code (TPC) art. 43/1: where a person commits the same act, more than once, against the same person, at different times in the course of carrying out a decision to commit a crime, a single penalty shall be given. However, this punishment may be increased from one-fourth to three-fourths. Although the other institutions of criminal law are included in the penal codes of many countries, the successive crime is not provided in the penal codes of many countries. As a consequence, the studies about successive crime in foreign doctrines are limited. In this respect, our study is not only important in terms of the Turkish doctrine but also in terms of foreign doctrines. In this study, the conditions for the application of successive crime that is an exception of the real joinder rule were examined. While this issue was handled, the legal basement of successive crime was put forward and it was benefited from Turkish doctrine and Turkish court decisions. Keywords Successive crime • Same crime • Different times • Same person • Decision to commit one crime Türk Ceza Kanununda Zincirleme Suçun Uygulanma Koşulları Öz Ceza hukukunda bir suçun varlığı için gerekli olan en önemli unsurlardan birini fiil oluşturmaktadır. Bu itibarla fiil sayısı suç sayısını da doğrudan etkilemektedir. Nitekim Türk Ceza Hukukunun öngördüğü genel kurala göre; ne kadar fiil varsa o kadar suç, ne kadar suç varsa o kadar ceza vardır. Bu kural gerçek içtima kuralı olarak ifade edilmektedir. Ancak bu kural istisnasız bir şekilde uygulandığında bazı hakkaniyete aykırı sonuçlar ortaya çıkabilecektir. İşte bu sonuçların önüne geçmek adına Türk Ceza Kanununda bazı istisnalara yer verilmektedir. Bunlardan biri de zincirleme suç düzenlemesidir. Nitekim Türk Ceza Kanunu (TCK) m. 43/1'e göre; bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır.
Istanbul Universitesi Hukuk Fakultesi Mecmuası, 2013
I. Olay Sanıklardan A., kasten yaralama ve genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçlarında... more I. Olay Sanıklardan A., kasten yaralama ve genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçlarından; S. ise kasten yaralama ve genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçlarından dolayı Mardin Asliye Ceza Mahkemesi tarafından mahkum edilmiştir. Söz konusu hükümlerin verilmesinin nedeni, köy korucusu olan sanıklardan A.'nın kaleşnikof silah ile diğer sanık S.'nin ise av tüfeği ile hedef gözetmeksizin Ç... ailesi fertlerinin üzerine doğru çok sayıda ateş etmeleri ve bunun sonucunda Ç... ailesinden Selahaddin, Hakan ve Handan'ın hayati tehlike geçirmeksizin 15'er gün iş ve gücünden kalacak şekilde yaralanmalarıdır. Hükmün temyiz edilmesiyle birlikte olay bakımından inceleme yapan Yargıtay 8. Ceza Dairesi, muhalif kalan bir üyeye rağmen sanıklar hakkında hem kasten yaralama, hem de genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçlarından ceza verilmesini kabul etmemiş ve tek fiilin bulunduğundan hareketle farklı neviden fikri içtima kuralının uygulanması gerektiği gerekçesiyle hükmü bozmuştur. C. Başsavcılığı, 8. Ceza Dairesi'nin bu kararına karşı itiraz yoluna başvurarak, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçu ve mağdur sayısınca kasten yaralama suçundan ayrı ayrı ceza verilmesi gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının onanmasını talep etmiştir. Ceza Genel Kurulu ise, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunun kanuni düzenlemesinden dolayı farklı neviden fikri içtima kurallarının uygulanması gerektiğine hükmederek itirazı reddetmiştir. Ceza Genel Kurulunun bu şekildeki çoğunluk görüşüne katılmayan muhalif bir üye, tek fiilin bulunmadığını belirterek farklı neviden fikri içtima kuralının uygulanamayacağını ifade etmiştir 1 .
İstanbul Hukuk Mecmuası, 2020
Öz Yaşam, vücut ve cinsel özgürlük gibi birçok alana ilişkin olarak bireysel dokunulmazlıklar sö... more Öz
Yaşam, vücut ve cinsel özgürlük gibi birçok alana ilişkin olarak bireysel dokunulmazlıklar söz konusudur. Bu dokunulmaz alanlara kural itibariyle hiçbir şekilde müdahale edilemez. Bununla birlikte kişi, müdahale teşkil eden davranışlara karşı rıza gösterebilir. Kişinin rızası ile birlikte belirli koşulların varlığı halinde bu fiiller haksızlık teşkil etmeyecektir. Bu durum, iki şekilde olabilir. İlk ihtimalde rıza, tipiklik kapsamında yer alabilir ve böylece tipikliğin gerçekleşmesine engel teşkil edebilir. Ya da rıza, hukuka aykırılık unsuru altında bir hukuka uygunluk nedeni olabilir. Böylelikle rızanın konumlandığı yere göre etkisi de değişiklik gösterecektir. Esasen her iki durumda da işlenen fiil, rıza ile meşru olacaktır. Ancak rızanın konumuna göre koşulları ve beraberinde getirdiği sonuçlar değişecektir. İşte bu incelemede konumlandığı yere göre rızanın koşulları ve beraberinde getirdiği sonuçlar, detaylı bir şekilde ele alınmaktadır.
Anahtar Kelimeler: İlgilinin rızası, Rıza ehliyeti, Hata, Cinsel suçlar, Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, Konut dokunulmazlığının ihlali, Hırsızlık
Abstract
There are individual immunities in many areas such as life, body and sexual freedom. As a rule, these untouchable areas cannot be affected in anyway. However, a person can give a consent against these kinds of acts. These acts do not constitute injustice in the presence of certain circumstances with the consent of the person. This can be done in two ways. Firstly, the consent can fall into the typicality and thus hinder the realization of the typicality. Secondly the consent can be a justification under the element of illegality. The effect of consent thus depends on where the consent is. In fact, in both cases, the act committed will be legal with consent. However, the conditions and consequences of consent vary according to the position of consent. In this review, the conditions of consent and the consequences of consent are discussed in detail according to its position.
Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2020
ÖZ Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu, Türk Ceza Kanunu'nda tehdit, şantaj, cebir suçlarıyla ... more ÖZ Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu, Türk Ceza Kanunu'nda tehdit, şantaj, cebir suçlarıyla birlikte "Hürriyete Karşı Suçlar" başlığı altında düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre bir kimseyi hukuka aykırı olarak bir yere gitmek veya bir yerde kalmak hürriyetinden yoksun bırakan kişiye, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir. Düzenlemenin ikinci, üçüncü ve beşinci fıkralarında suçun nitelikli hallerine yer verilmiştir. Dördüncü fıkrada ise suçun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hali ihdas edilmiştir. Son fıkrada ise içtimaya ilişkin özel bir düzenleme öngörülmüştür. Bu düzenlemeye göre bu suçun işlenmesi amacıyla veya sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır. Nihayet bir sonraki madde hükmünde etkin pişmanlık düzenlemesi yer almaktadır. Bu çalışmada tüm bu hususlar incelenecek, bu yapılırken Alman doktrininden ve mahkeme kararlarından da faydalanılacaktır. Anahtar Kelimeler: Hürriyetten yoksun bırakma, kesintisiz suç, tehdit, cebir, hile, etkin pişmanlık. THE CRIME OF DEPRIVATION OF LIBERTY Abstract The crime of the deprivation of liberty is regulated in the Turkish Penal Code under the heading "Crimes Against Freedom" along with the crimes threat, extortion and algebra. According to this regulation, any person who unlawfully restricts the freedom of a person to move or to remain in a particular place, shall be sentenced to a penalty of imprisonment for a term of one to fi ve years. The qualifi cations of the off ense are contained in paragraphs 2, 3 and 5 of the regulation. In the fourth paragraph, the aggravation of this crime due to its consequences is regulated. In the last paragraph there is a special regulation regarding the aggregation. According to this regulation, where an aggravated injury on account of its consequences is * Doktor Öğret m Üyes , İstanbul Ün vers tes Hukuk Fakültes Ceza ve Ceza Muhakemes Hukuku Anab l m Dalı, muhammedem rel@gma l.com,
Ceza Hukuku Dergisi, 2018
Özellikle uyuşturucu madde ticareti suçlarında kolluk görevlileri, faili yakalama ve suçun işlenm... more Özellikle uyuşturucu madde ticareti suçlarında kolluk görevlileri, faili yakalama ve suçun işlenmesiyle ilgili delil elde etme amacıyla kendilerini gizlemekte ve satıcıdan alıcı kılığında uyuşturucu madde satın almaktadır. Bu durumlarda uyuşturucu madde satışını yapan kişi, alıcı kılığına giren kolluk görevlisine yapmış olduğu bu satış nedeniyle Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde İmal ve Ticareti Suçundan mahkûm olmaktadır. Alıcı kılığına girerek uyuşturucu maddeyi satın alan, uyuşturucu maddeyi satışına neden olan kolluk görevlisinin ceza hukuku anlamında sorumlu tutulup tutulmayacağı, sorumlu olmayacaksa bile bunun hangi hukuki argümana dayandırılacağı sorunu ortaya çıkmaktadır. Bu konu gerek AİHM kararlarında gerek Türk ve Alman mahkeme kararlarında sık sık tartışma konusu yapılmış, doktrinde de önemli bir yer kaplamıştır. İncelememiz, Türk ve Alman hukukundaki farklı görüşler dikkate alınarak bu soruna bir çözüm bulma amacı taşımaktadır.
Öz Failin yanında bazen suç ortakları bulunur. Suç ortakları, genellikle faili aktif olarak deste... more Öz Failin yanında bazen suç ortakları bulunur. Suç ortakları, genellikle faili aktif olarak desteklerler. Ancak bazı durumlarda suç ortakları, suça iştirak etmelerine rağmen failin yanında pasif kalırlar. Keza suça iştirak etmeyen kişiler de failin yanında suç işlenirken pasif şekilde bekleyebilirler. İştirak bakımından temel sorunlardan biri, failin suçu işlediği anda failin yanında pasif şekilde bulunan kişinin işlenen suça iştirak edip etmediğidir. Çalışmada failin yanında pasif şekilde bekleyen bu kişinin durumunun ne olacağı irdelenecektir. Abstract Sometimes there are participants near the offender. These participants usually actively support the offender. However, the participants sometimes passively stand near the offender despite their participation in crime. In addition to this sometimes people who don't participate in crime can also passively stand with the offender while the offense is committed. One of the basic problems with regards to participating in crime is whether the person participate or not which stood passively near the offender while the offender commits the crime. In this article the status of this person who stands passive near the offender will be examined.
DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ DERGİSİ, 2019
Öz Türk Ceza Kanunu (TCK)'nda "Suça İştirak" kapsamında düzenlenen azmet-tirme başlıklı hükümde s... more Öz Türk Ceza Kanunu (TCK)'nda "Suça İştirak" kapsamında düzenlenen azmet-tirme başlıklı hükümde suça azmettiren kişinin işlenen suçun cezası ile cezalandırı-lacağı belirtilmiştir. Azmettirmenin tanımı ise madde gerekçesinde yapılmıştır. Buna göre azmettirme, belli bir suçu işleme hususunda henüz bir fikri olmayan bir kişide başkası tarafından bu suçu işlemeye karar verdirilmesidir. Bu açık tanıma rağmen bazı durumların azmettirme hareketi olup olmayacağına karar vermek kolay değil-dir. Nitekim ev sahibinden habersiz kapıda bekleyen hırsızı gören ev sahibi, sigorta şirketinden para almak amacıyla hırsızın evine girmesi için kapıyı açık bırakır ve evden ayrılırsa ev sahibinin bu hareketinin azmettirme hareketinin olup olmayacağı, önemli tartışma konularından biridir. Bu sorunun çözümü için Alman hukukunda farklı teoriler geliştirilmiştir. Bu bakımdan bu makalede bu teoriler dikkate alınarak azmettirme hareketi kapsamlı bir şekilde irdelenmektedir. Elbette bu inceleme yapı-lırken Alman hukukundan da yararlanılmaktadır. Anahtar Kelimeler Azmettirme, azmettiren, sevk etme, çifte kast, omnimodo facturus, akim kalmış azmettirme H Hakem incelemesinden geçmiştir. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Anabilim Dalı Doktor Öğretim Üyesi
The Conditions for the Application of Successive Crime in the Turkish Criminal Code, 2019
The act is one of the most important elements for the existence of a crime in criminal law. In th... more The act is one of the most important elements for the existence of a crime in criminal law. In this respect, the number of acts has an impact upon the number of crimes. As a matter of fact the general rule in Turkish criminal law is that: the number of crimes is determined by the number of acts and the number of punishments is determined by the number of crimes. This is named as a real joinder rule. However, if this rule is applied without exception, some unfair consequences may occur. In order to prevent these unfair consequences, some exceptions are provided in the Turkish Penal Code. One of them is the regulation of the successive crime. Indeed, according to the provision of Turkish Penal Code (TPC) art. 43/1: where a person commits the same act, more than once, against the same person, at different times in the course of carrying out a decision to commit a crime, a single penalty shall be given. However, this punishment may be increased from one-fourth to three-fourths. Although the other institutions of criminal law are included in the penal codes of many countries, the successive crime is not provided in the penal codes of many countries. As a consequence, the studies about successive crime in foreign doctrines are limited. In this respect, our study is not only important in terms of the Turkish doctrine but also in terms of foreign doctrines. In this study, the conditions for the application of successive crime that is an exception of the real joinder rule were examined. While this issue was handled, the legal basement of successive crime was put forward and it was benefited from Turkish doctrine and Turkish court decisions.
Öz
Ceza hukukunda bir suçun varlığı için gerekli olan en önemli unsurlardan birini fiil oluşturmaktadır. Bu itibarla fiil sayısı suç sayısını da doğrudan etkilemektedir. Nitekim Türk Ceza Hukukunun öngördüğü genel kurala göre; ne kadar fiil varsa o kadar suç, ne kadar suç varsa o kadar ceza vardır. Bu kural gerçek içtima kuralı olarak ifade edilmektedir. Ancak bu kural istisnasız bir şekilde uygulandığında bazı hakkaniyete aykırı sonuçlar ortaya çıkabilecektir. İşte bu sonuçların önüne geçmek adına Türk Ceza Kanununda bazı istisnalara yer verilmektedir. Bunlardan biri de zincirleme suç düzenlemesidir. Nitekim Türk Ceza Kanunu (TCK) m. 43/1'e göre; bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır.
İflasa tabi olan tacirler hakkında borçlarını ödeyemez duruma geldikleri takdirde iflas kararı ve... more İflasa tabi olan tacirler hakkında borçlarını ödeyemez duruma geldikleri takdirde iflas kararı verilebilir. Borçlu tacir, iflas kararı verilmeden önce borcunu ödeyebilirse iflas etmekten kurtulur. Ancak tacir, borcunu ödeyemez ve iflas kararı verilirse müflis sıfatını kazanır. Böylece müflisin bütün malvarlığı ile bir iflas masası oluşturulur. Alacaklılar belli bir sıraya göre bu iflas masasından alacaklarını elde ederler. Bazen borçlu tacirler, iflas kararından önce veya sonra bazı malvarlığı değerlerinin iflas masasına girmesini önlemek isteyebilirler. Bu yüzden de malvarlığı değerleri üzerinde bazı hileli davranışlar gerçekleştirebilirler. İşte bu çerçevede Türk Ceza Kanunu'nda "hileli iflas" suçu ihdas edilmiş ve bazı hileli davranışlar için ceza öngörülmüştür. İşte bu makalede, bu suç tipi kapsamlı bir şekilde incelenmektedir.
ÖZ Türk Ceza Kanunu (TCK)'nda " Suça İştirak " başlığı altında düzenlenen yardım etme, kanunun 3... more ÖZ
Türk Ceza Kanunu (TCK)'nda " Suça İştirak " başlığı altında düzenlenen yardım etme, kanunun 39'uncu maddesinde hüküm altına alınmış, bu kapsamda nelerin yardım etme olduğu açıkça ve sınırlı bir şekilde belirlenmiştir. Bunlar; suç işlemeye teşvik etmek veya suç işleme kararını kuvvetlendirmek veya fiilin işlenmesinden sonra yardımda bulunacağını vaat etmek, suçun nasıl işleneceği hususunda yol göstermek veya fiilin işlenmesinde kullanılan araçları sağlamak, suçun işlenmesinden önce veya işlenmesi sırasında yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırmaktır. Bunların dışında, gerek maddede gerekse madde gerekçesinde bu yardım türlerinden ne anlaşılması gerektiğine yer verilmemiştir. Bu hareketler ve durumlar, genel olarak gayet açık ve anlaşılır gibi görünse de gerek birbirleri arasındaki ince ayrımlar, gerekse azmettirme hareketi ve müşterek faillik kapsamında gerçekleştirilen hareketlerle ayrımları noktasında özel bir incelemenin yapılmasını zaruri hale getirmektedir. Buna göre müşterek faillikle yardım etme ve keza azmettirmeyle yardım etme arasındaki ayrımın hangi ölçütlere göre yapılacağı, nitekim olay yerinde gözcülük yapan kişinin müşterek fail mi yoksa yardım eden mi olduğu bu sorunlara verilebilecek örneklerden birkaçıdır. İşte bu sorunlar nedeniyle konu, detaylı bir şekilde irdelenmelidir. Bu çerçevede Alman Ceza Kanunu'ndaki yardım etmeye ilişkin düzenleme de (§ 27) dikkate alınmalıdır. Zira Alman Ceza Kanunu'nda yardım etme durumları açıkça düzenlenmiş olmasa ve bu konu doktrine bırakılmış olsa da doktrindeki görüş ve tartışmalar, Türk hukukuna yol gösterecek niteliktedir. İşte bu makalede, Alman hukuku ile karşılaştırmalı olarak bu yardım etme hareketleri özel olarak irdelenmekte, bununla birlikte Türk mahkeme kararları üzerinden de bir inceleme yapılmaktadır. Anahtar Kelimeler: Yardım etme, suça teşvik etme, suç işleme kararını kuvvetlendirme, suça araç sağlama, suçun işlendiği yerde bulunma, gözcülük, manevi anlamda yardım etme
ABSTRACT
A crime can only be committed by the perpetrator. But besides the perpetrator can participate in a crime and also be found criminally responsible. Participation can include acts such as making the decision to commit the crime, giving a pistol to another person for the commission of a crime, and keeping watch while a crime takes place. Someone who provides support during or for the commission of a crime is not responsible as a perpetrator, but is responsible as a solicitor, aider, or inciter, depending on the actions of the perpetrator. Criminal liability for aiders and inciters is regulated under the title " Participation in Crime " in the Turkish Criminal Code. The regulation for aiders is formulated in Article 39, under the title of " Aiding. " This regulation determines the acts that can be considered aiding. This regulation identifies the acts of aiding as limited and serial. These acts include the following: soliciting a person for commission of a crime, supporting a person's decision to commit a crime, guaranteeing help to someone after commission of a crime, providing ideas about how the crime should be committed, supplying the necessary tools to be used during commission of a crime, or rendering support before and during the commission of a crime in order to simplify the intended act. In this essay, we analyse only the acts of aiding in a crime.
ÖZ Suça iştirak kapsamında suça iştirak türü olan yardım etme kurumu, her daim detaylı şekilde i... more ÖZ
Suça iştirak kapsamında suça iştirak türü olan yardım etme kurumu, her daim detaylı şekilde irdelenen konulardan biri olmuş, önemini hiçbir dö-nemde kaybetmemiştir. Bunun nedeni, işlenen birçok suçta faile yardımcı olan, fiilin işlenmesini kolaylaştıran suç ortaklarının varlığıdır. Bu incelememizde, yardım etmenin farklı bir yönünü ele aldık. Zira bu makalede, insanların gün-lük yaşamları içerisine gerçekleştirdikleri alelade davranışlar ve mesleki ya da ticari faaliyetlerle yardımsal katkıyı sağlayan kişilerin ceza sorumluluğu irde-lenmiştir. Bu çalışmada konunun Türk hukukunda oldukça yeni olması nede-niyle Türk hukukunun pek fazla ele alınmadığı vurgulanmalıdır. Dolayısıyla çalışmamızda Türk doktrini ve mahkeme kararlarından tam anlamıyla yararla-nılmamış, çoğunlukla Alman doktrini ve mahkeme kararlarından faydalanıl-mıştır. Bu bakımdan konu, bütün detaylarıyla ortaya konulmaya çalışılmış, böylelikle gerek Türk doktrinine gerekse uygulamaya katkı sağlanması düşü-nülmüştür. Anahtar Kelimeler: Suça iştirak, yardım etme, doğal hareket, mesleki hareket, ticari faaliyet, beyaz-yaka suçları, Türk Ceza Kanunu.
ABSTRACT In the context of participation to a crime, the establishment of assistance that is the form of the participation to a crime, has always been one of the topics discussed in detail and has never lost its importance. The reason of this is the existence of the accomplices who facilitate the execution of an offence, assisting the offender in many crimes. However we have focused on a different aspect of assistance in our essay. For as much as in this article, the responsiblities of the people assisting the execution of an offence, within their daily common behaviours and occupational or commercial activities, are examined. It must be stated that this study is not examined in real terms in Turkish Law, so this issue is quite new in terms of Turkish Law. That is the reason why in this research, it was mostly benefited from German doctrine and judicial decisions and but Turkish sources and court decisions have not been adequately integrated. In this regard,
Prof. Dr. Türkan Rado'nun Anısına Armağan, 2020
Her iki kararın konuları aynı olmasına rağmen kararlarda ulaşılan sonuçlar farklı olup birbirleri... more Her iki kararın konuları aynı olmasına rağmen kararlarda ulaşılan
sonuçlar farklı olup birbirleri ile çelişmektedir. Bu bakımdan her iki karar
açısından da çözümü gereken hukuki sorun, müteaddit defa cinsel saldırı
suçunun mağduru olan kadının, suç failini “muhtemel cinsel saldırıya”
binaen öldürmesi durumunda meşru savunmanın (TCK md. 25/1) ve
keza meşru savunmada sınırın aşılmasının varlığının kabul edilip edilmeyeceği, bu çerçevede sanık hakkında meşru savunmada sınırın, mazur görülebilecek heyecan, korku veya telaş nedeniyle aşıldığından (TCK
md. 27/2) bahisle ceza verilmesine yer olmadığı kararına hükmolunup
hükmolunamayacağıdır.