SİNEM SERİN | Istanbul University (original) (raw)
Uploads
Papers by SİNEM SERİN
Beykoz 2021 Sempozyumu, 2022
Two years passed between the acceptance of İstiklal Marşı's lyrics (the National Anthem of Turkey... more Two years passed between the acceptance of İstiklal Marşı's lyrics (the National Anthem of Turkey) and the definition of the official composition. During this period, many different compositions were played in various places of Turkey as the national anthem. The first attempt to define the official composition began immediately after accepting the lyrics, but due to war and other reasons, it could not be completed. That's why the first serious attempt could only be made in early 1923. To make this possible, the Maarif Vekaleti (Ministry of Education) founded a committee that met many times in order to define the details of the official composition. We can see from some archival documents that the Ankara government enthusiastically followed the works of the committee and tried to have information about their sessions. We see from historical sources that the examination and definition process ended in July 1923. The committee chose Ali Rifat Çağatay's composition after examining about 55 compositions. This March was composed according to the rules of Turkish maqam music, in the Acemaşiran makam. Soon after the committee chose this march, voices of opposition to this decision began to be heard. Many musicians objected to it because of the position held by Çağatay's Brother Samih Rifat in the Education Ministry. This decision was felt to be unfair and many among those who opposed it stated that this composition was not appropriate for ABSTRACT About two years passed between the acceptance of İstiklal Marşı (Turkish National Anthem), on 12 March 1921, and the definition of its official composition. During this period, many different compositions were played as the national anthem in various places in Turkey. After several unsuccessful attempts to define the details of the official composition, on 12 February 1923, the Maarif Vekaleti (The Ministry of Education) decided to found a committee. The committee completed its work in July 1921 after choosing Ali Rıfat Çağatay's composition. However, within a year, the official status of the composition was revoked, and after the 1930s O. Zeki Üngör's composition became the official National march. During this period, several incidents took place, and many musicians played an active role in the process of defining the composition as its final form. One of the most important musicians was Zati Arca, who was a high ranking officer in the Musika-i Hümâyûn and an important musician and music tutor in the early Turkish Republic period. Arca took the initiative by writing a petition to the Turkish Presidency. He explained why the official status of Çağatay's composition needed to be revoked. In this chapter, I will discuss the role of Zati Arca in the process of definition of the official composition of İstiklal Marşı. Additionally, I will examine the mentality of the Turkish music intelligentsia according to the incidents that took place during this process.
Tarih Dergisi, 2010
aifatlardan en onemlileri oncelikle fizikael ozellige gore yerilerilerdir. Bunlardan da kara. sar... more aifatlardan en onemlileri oncelikle fizikael ozellige gore yerilerilerdir. Bunlardan da kara. sari ve amli on plana cikmaktadir. Lakablara gelin—ee; lakahlar cok cesitli sekillerde 1rei'il- mektedir. En fazla meslege gore verilen lakaliIar gorulmektedir. Bunun yaninda aifaltaki gibi lizikael ozellik—
Tarih Dergisi, 2011
Derginin bibliyografyasi hazirlanirken makaleler hem yazar soyadina hem de makale adina gore alfa... more Derginin bibliyografyasi hazirlanirken makaleler hem yazar soyadina hem de makale adina gore alfabetik olarak tasnif edilmistir. Yeni Seri'den itibaren derginin icinde bibliyografya (kitap tanitimi) kismina da yer verildiginden bunlar ayri bir grup halinde ele alinmistir. Derginin icindeki makaleler siralanirken once yazarin, sonra makalenin adi, basildigi cilt ve sayi ardindan da bulundugu sayfa numarasi kaydedilmistir.
Tarihsel Süreçte Anadolu’da Verem, 2021
Yusuf Alperen Aydin, Mutesebbis ve Devlet 18. Yuzyilda Peksimetcibasi Nureddin Aga’nin Yukselis... more Yusuf Alperen Aydin, Mutesebbis ve Devlet 18. Yuzyilda Peksimetcibasi Nureddin Aga’nin Yukselisi, Kitabevi, Istanbul 2016, 123 sayfa.
AVRASYA Uluslararası Araştırmalar Dergisi , 2021
Enderun teşkilatına yeni dahil olandan başlanmak üzere odalar içinde yeni bir göreve getirilen ve... more Enderun teşkilatına yeni dahil olandan başlanmak üzere odalar içinde yeni bir göreve getirilen veya bir başka odaya gönderilen çalışanlar "lalaya verilir" yani oda kuralları ve kaideleri, birebir ilişki içinde, yakından takip edilerek, tavsiye ve bilgilendirme yoluyla öğretilirdi. Özellikle padişahın yakın hizmetinin görüldüğü Has Oda'da buna oldukça dikkat edilir, Has Oda'ya yeni gelen her ağa, geldiği odanın acemisi kabul edilerek bir lalaya verilirdi. Aynı zamanda XVII. yy.dan itibaren sarayda ikamete başlayan şehzadelere de saray teşkilatı bünyesindeki Has Odalı ağalardan lala tayin edilmiştir. Şehzadeliğinde bir lalanın rehberliğiyle idareciliği öğrenen padişah, iktidara gelince de Has Odalı ağalardan seçtiği başlala ile yoluna devam etmektedir. Lalalar arasında padişahın başlalalığını yürüten Has Odalı, taşıdığı itibar ve pozisyonunun ehemmiyetinden dolayı her zaman ön plandaydı. XVIII. yüzyıl başında saraydaki bürokratik işlemlerin yürütülmesinde ve idari mekanizma içinde Has Odalı ağaların fonksiyonları artmış, padişahın yakın hizmetlerini gören vazifeliler daha da ön plana çıkmaya başlamıştır. Dolayısıyla sistem, kendi içinde birtakım yeni roller doğurmuştur. Bu rollerin arasında XVIII. yüzyıl başlarında ortaya çıkan ve özellikle bu yüzyılın sonu ile XIX. yüzyılın ilk çeyreğinde etkinliği artmış olan başlalalık da yer almaktadır. Çalışmamızda saray teşkilatı içinde başlalalığın fonksiyonel önemi üzerinde durularak sistemin işleyişine hangi görevleri üstlenerek katkı sunduğu, sarayın sağlık teşkilatının en üst derecedeki idarecisi olan hekimbaşı ile hangi alanlarda yollarının kesiştiği arşiv vesikaları üzerinden tespit edilerek değerlendirilecektir. Ayrıca Topkapı Sarayı'ndaki Başlala Kulesi'nin saray yapılanması içindeki yeri ve sahip olduğu değer ele alınacaktır.
SOSYAL VE İNSANİ BİLİMLER Teori, Güncel Araştırmalar ve Yeni Eğilimler/2021, 2021
XIX. yy. dünyasında etkin siyasi karakterler olarak varlık gösteren Avrupalı devletler, aynı zama... more XIX. yy. dünyasında etkin siyasi karakterler olarak varlık gösteren Avrupalı devletler, aynı zamanda nüfuzlarını ve güçlerini ispatlayabilmek için birtakım unsurlardan da istifade etmekteydiler. Bu unsurlardan biri de hemen hemen her ülkenin sahip olduğu saray destekli porselen fabrikalarıydı. Kurulan bu fabrikalar, devletin teknolojik alt yapısı ve gelişmişliğinin dünyaya gösterilmesine birer vesile olarak değerlendirilmekteydi.
İNSAN VE TOPLUM BİLİMLERİNDE AKADEMİK ÇALIŞMALAR, 2021
Beykoz Sempozyumu 2020, 2021
Tarih Dergisi, 2020
The period when the industrialization movement intensified in the Ottoman Empire corresponds to t... more The period when the industrialization movement intensified in the Ottoman
Empire corresponds to the reign of Sultan Abdulhamid II. The best indication
that the Sultan attached importance to the modernization of technology and
capturing the age should be his having a porcelain factory opened within
the garden of his palace. The purpose of the establishment of Yildiz Porcelain
Factory was to produce porcelain for the Sultan. During this period, palaces
and pavilions were filled up with unique works of art produced at the Yildiz
Porcelain Factory, rather than Chinese or Western porcelain. Many unique
products of the factory were presented as gifts to state palaces, especially
to the ones in Europe. The factory, which began its operations in 1894, was
administratively and financially linked to the supervision of Imperial Treasury
(Hazine-i Hassa), which managed the income and expenses of the Sultan and
his palace during his era. The establishment had a diverse technical staff as
well as administrative crew and served as a modern production centre by
taking contemporary technology as an example. This article, which aims to
explain the organization and operation of the Yildiz Porcelain Factory since
its construction, has been written to narrate the history of the institution
through archival documents.
Conference Presentations by SİNEM SERİN
3. Edirne Araştırmaları Sempozyumu , 2023
III. ULUSLARARASI OSMANLI ARAŞTIRMALARI KONGRESI, 2022
Beykoz 2021 Sempozyumu, 2022
Two years passed between the acceptance of İstiklal Marşı's lyrics (the National Anthem of Turkey... more Two years passed between the acceptance of İstiklal Marşı's lyrics (the National Anthem of Turkey) and the definition of the official composition. During this period, many different compositions were played in various places of Turkey as the national anthem. The first attempt to define the official composition began immediately after accepting the lyrics, but due to war and other reasons, it could not be completed. That's why the first serious attempt could only be made in early 1923. To make this possible, the Maarif Vekaleti (Ministry of Education) founded a committee that met many times in order to define the details of the official composition. We can see from some archival documents that the Ankara government enthusiastically followed the works of the committee and tried to have information about their sessions. We see from historical sources that the examination and definition process ended in July 1923. The committee chose Ali Rifat Çağatay's composition after examining about 55 compositions. This March was composed according to the rules of Turkish maqam music, in the Acemaşiran makam. Soon after the committee chose this march, voices of opposition to this decision began to be heard. Many musicians objected to it because of the position held by Çağatay's Brother Samih Rifat in the Education Ministry. This decision was felt to be unfair and many among those who opposed it stated that this composition was not appropriate for ABSTRACT About two years passed between the acceptance of İstiklal Marşı (Turkish National Anthem), on 12 March 1921, and the definition of its official composition. During this period, many different compositions were played as the national anthem in various places in Turkey. After several unsuccessful attempts to define the details of the official composition, on 12 February 1923, the Maarif Vekaleti (The Ministry of Education) decided to found a committee. The committee completed its work in July 1921 after choosing Ali Rıfat Çağatay's composition. However, within a year, the official status of the composition was revoked, and after the 1930s O. Zeki Üngör's composition became the official National march. During this period, several incidents took place, and many musicians played an active role in the process of defining the composition as its final form. One of the most important musicians was Zati Arca, who was a high ranking officer in the Musika-i Hümâyûn and an important musician and music tutor in the early Turkish Republic period. Arca took the initiative by writing a petition to the Turkish Presidency. He explained why the official status of Çağatay's composition needed to be revoked. In this chapter, I will discuss the role of Zati Arca in the process of definition of the official composition of İstiklal Marşı. Additionally, I will examine the mentality of the Turkish music intelligentsia according to the incidents that took place during this process.
Tarih Dergisi, 2010
aifatlardan en onemlileri oncelikle fizikael ozellige gore yerilerilerdir. Bunlardan da kara. sar... more aifatlardan en onemlileri oncelikle fizikael ozellige gore yerilerilerdir. Bunlardan da kara. sari ve amli on plana cikmaktadir. Lakablara gelin—ee; lakahlar cok cesitli sekillerde 1rei'il- mektedir. En fazla meslege gore verilen lakaliIar gorulmektedir. Bunun yaninda aifaltaki gibi lizikael ozellik—
Tarih Dergisi, 2011
Derginin bibliyografyasi hazirlanirken makaleler hem yazar soyadina hem de makale adina gore alfa... more Derginin bibliyografyasi hazirlanirken makaleler hem yazar soyadina hem de makale adina gore alfabetik olarak tasnif edilmistir. Yeni Seri'den itibaren derginin icinde bibliyografya (kitap tanitimi) kismina da yer verildiginden bunlar ayri bir grup halinde ele alinmistir. Derginin icindeki makaleler siralanirken once yazarin, sonra makalenin adi, basildigi cilt ve sayi ardindan da bulundugu sayfa numarasi kaydedilmistir.
Tarihsel Süreçte Anadolu’da Verem, 2021
Yusuf Alperen Aydin, Mutesebbis ve Devlet 18. Yuzyilda Peksimetcibasi Nureddin Aga’nin Yukselis... more Yusuf Alperen Aydin, Mutesebbis ve Devlet 18. Yuzyilda Peksimetcibasi Nureddin Aga’nin Yukselisi, Kitabevi, Istanbul 2016, 123 sayfa.
AVRASYA Uluslararası Araştırmalar Dergisi , 2021
Enderun teşkilatına yeni dahil olandan başlanmak üzere odalar içinde yeni bir göreve getirilen ve... more Enderun teşkilatına yeni dahil olandan başlanmak üzere odalar içinde yeni bir göreve getirilen veya bir başka odaya gönderilen çalışanlar "lalaya verilir" yani oda kuralları ve kaideleri, birebir ilişki içinde, yakından takip edilerek, tavsiye ve bilgilendirme yoluyla öğretilirdi. Özellikle padişahın yakın hizmetinin görüldüğü Has Oda'da buna oldukça dikkat edilir, Has Oda'ya yeni gelen her ağa, geldiği odanın acemisi kabul edilerek bir lalaya verilirdi. Aynı zamanda XVII. yy.dan itibaren sarayda ikamete başlayan şehzadelere de saray teşkilatı bünyesindeki Has Odalı ağalardan lala tayin edilmiştir. Şehzadeliğinde bir lalanın rehberliğiyle idareciliği öğrenen padişah, iktidara gelince de Has Odalı ağalardan seçtiği başlala ile yoluna devam etmektedir. Lalalar arasında padişahın başlalalığını yürüten Has Odalı, taşıdığı itibar ve pozisyonunun ehemmiyetinden dolayı her zaman ön plandaydı. XVIII. yüzyıl başında saraydaki bürokratik işlemlerin yürütülmesinde ve idari mekanizma içinde Has Odalı ağaların fonksiyonları artmış, padişahın yakın hizmetlerini gören vazifeliler daha da ön plana çıkmaya başlamıştır. Dolayısıyla sistem, kendi içinde birtakım yeni roller doğurmuştur. Bu rollerin arasında XVIII. yüzyıl başlarında ortaya çıkan ve özellikle bu yüzyılın sonu ile XIX. yüzyılın ilk çeyreğinde etkinliği artmış olan başlalalık da yer almaktadır. Çalışmamızda saray teşkilatı içinde başlalalığın fonksiyonel önemi üzerinde durularak sistemin işleyişine hangi görevleri üstlenerek katkı sunduğu, sarayın sağlık teşkilatının en üst derecedeki idarecisi olan hekimbaşı ile hangi alanlarda yollarının kesiştiği arşiv vesikaları üzerinden tespit edilerek değerlendirilecektir. Ayrıca Topkapı Sarayı'ndaki Başlala Kulesi'nin saray yapılanması içindeki yeri ve sahip olduğu değer ele alınacaktır.
SOSYAL VE İNSANİ BİLİMLER Teori, Güncel Araştırmalar ve Yeni Eğilimler/2021, 2021
XIX. yy. dünyasında etkin siyasi karakterler olarak varlık gösteren Avrupalı devletler, aynı zama... more XIX. yy. dünyasında etkin siyasi karakterler olarak varlık gösteren Avrupalı devletler, aynı zamanda nüfuzlarını ve güçlerini ispatlayabilmek için birtakım unsurlardan da istifade etmekteydiler. Bu unsurlardan biri de hemen hemen her ülkenin sahip olduğu saray destekli porselen fabrikalarıydı. Kurulan bu fabrikalar, devletin teknolojik alt yapısı ve gelişmişliğinin dünyaya gösterilmesine birer vesile olarak değerlendirilmekteydi.
İNSAN VE TOPLUM BİLİMLERİNDE AKADEMİK ÇALIŞMALAR, 2021
Beykoz Sempozyumu 2020, 2021
Tarih Dergisi, 2020
The period when the industrialization movement intensified in the Ottoman Empire corresponds to t... more The period when the industrialization movement intensified in the Ottoman
Empire corresponds to the reign of Sultan Abdulhamid II. The best indication
that the Sultan attached importance to the modernization of technology and
capturing the age should be his having a porcelain factory opened within
the garden of his palace. The purpose of the establishment of Yildiz Porcelain
Factory was to produce porcelain for the Sultan. During this period, palaces
and pavilions were filled up with unique works of art produced at the Yildiz
Porcelain Factory, rather than Chinese or Western porcelain. Many unique
products of the factory were presented as gifts to state palaces, especially
to the ones in Europe. The factory, which began its operations in 1894, was
administratively and financially linked to the supervision of Imperial Treasury
(Hazine-i Hassa), which managed the income and expenses of the Sultan and
his palace during his era. The establishment had a diverse technical staff as
well as administrative crew and served as a modern production centre by
taking contemporary technology as an example. This article, which aims to
explain the organization and operation of the Yildiz Porcelain Factory since
its construction, has been written to narrate the history of the institution
through archival documents.
3. Edirne Araştırmaları Sempozyumu , 2023
III. ULUSLARARASI OSMANLI ARAŞTIRMALARI KONGRESI, 2022