SEVİM CESUR | Istanbul University (original) (raw)

Papers by SEVİM CESUR

Research paper thumbnail of Değer Yönelimlerinin Belirlenmesinde Etnik Kimlikle Özdeşleşmenin Belirleyici Rolü: Türkiyeli Kürtlerin Birey ve Grup Düzeyinde Karşılaştırılması

Türk psikoloji yazıları, 2018

Özet: Bu araştırmanın temel amacı, kimlik-değer ilişkisine odaklanarak Türkiyeli Kürtlerin değer ... more Özet: Bu araştırmanın temel amacı, kimlik-değer ilişkisine odaklanarak Türkiyeli Kürtlerin değer yönelimleri etkileyen de-ğişkenleri incelemektir. Bu amaç doğrultusunda Umaña-Taylor, Yazedjian ve Bacama-Gomez (2004) tarafından geliş-tirilen Etnik Sosyalleşme Modeli kapsamında Türkiyeli Kürtlerin etnik kimlikleriyle özdeşleşme düzeyine göre dört et-nik kimlik statüsü tespit edilmiş ve Schwartz (1992) tarafından geliştirilen Temel İnsani Değerler Yaklaşımına göre de birey ve grup düzeyinde değer yönelimleri belirlenmiştir. Çalışmaya yaşları 18 ile 57 arasında değişen ve kendini Kürt olarak tanımlayan 232 (67 Kadın/165 Erkek) kişi katılmıştır. Katılımcıların Özaşkınlık ve Yeniliğe Açıklık değerlerinin Başarılı etnik kimlik statüsüne göre farklılaştığı görülmüştür. Ayrıca katılımcıların etnik kimlikleriyle yüksek düzeyde özdeşleşmesinin, hem Yeniliğe Açıklık hem de Özaşkınlık değerleri ile politik yönelim arasındaki ilişkiye aracılık ettiği bulunmuştur. Bulgular ışığında birey ve grup düzeyinde değer yönelimlerini etkileyen demografik değişkenler, politik yönelim ve etnik kimlik statülerinin açıklayıcılık düzeyleri tartışılmıştır. Son olarak, Dünya Değerler Araştırmasının Türkiye'deki post-materyalistik değerlere dair bulguları (Esmer, 2012) ile Modernleşme Teorisinin (Inglehart ve Baker, 2000) varsayımları arasındaki uyuşmazlığa açıklama önerisi getirilmiştir. Abstract: The main aim of this research is to investigate value orientations of the Kurdish people in Turkey by focusing the relationship between identity and values. Driven from Ethnic Identification Model (Umaña-Taylor, Yazedjian & Baca-ma-Gomez, 2004), we established four identity statuses to Kurdish identity taken their identification level into account. We also determined value orientation of Kurdish people in Turkey at both individual and group level by following Basic Human Value approach (Schwartz, 1992). Totally 232 (67 females / 165 males) participants who defined themselves as Kurds and ranged between 18 and 57 years old participated in the study. Participants' values of Self-Enhancement and Openness to Change were found to differ depending on the status of Achieved ethnic identity. It has also been found that the high level of identification of participants with their ethnic identity mediates the relationship between both Openness to Change and Self-enhancement values and political orientation. We discuss the explanatory levels of demographic variables, political orientation and ethnic identity statuses affecting value orientations in individual and group level. Finally, we suggest a proposal to explain the disagreement between the findings of the World Values Survey on the post-materialistic values in Turkey (Esmer, 2012) and the assumptions of the Modernization Theory (Inglehart & Baker, 2000).

Research paper thumbnail of Gündelik Ahlaka Kuramsal Bakışlar: "Durun Ben Size Bir Hikaye Anlatayım

Istanbul Bilgi University, 2022

Bu yazıda ahlak psikolojisinin gündelik hayatın ahlakını anlama çabalarındaki gerek kuramsal gere... more Bu yazıda ahlak psikolojisinin gündelik hayatın ahlakını anlama çabalarındaki gerek kuramsal gerek yöntemsel bazı eksikliklerine değinilecek ve olası bazı yöntemlerden bahsedilecektir. Ahlak kuramları, gerek tümdengelimci yaklaşımları gerekse de hipotetik ikilemler, özellikle de sıradışı hipotetik ikilemler gibi gündelik hayata uzak yöntemlerin kullanılması gibi sebeplerle gündelik ahlakın anlaşılmasında yeterince başarılı olamamıştır. Bağlam, kültür veya dil gibi ahlakın nasıl yapılandırıldığını, anlamlandırıldığını veya aktarıldığını etkileyen önemli yapılar, geleneksel ahlak çalışmalarında pek az yer tutmuştur. Antropolojik ahlak kuramlarının sağladığı açılımla kültürün etkisini de hesaba katmak durumunda kalan güncel ahlak kuramları, halen sıradan insanın ahlakı nasıl kavramsallaştırdığına yeterince eğilmemiştir. Doğal kavramsallaştırmalar incelendiğinde, gündelik hayatta ahlak meselesinin genel bazı ilkeler üzerinden değil bireysel özellikler ile ele alındığına dair bulgular mevcuttur. Gündelik ahlakı anlamanın belki en doğru yaklaşımlarından biri bu doğal kavramsallaştırmaları incelemektir.

Research paper thumbnail of Değerlerin belirlenmesi testinin güvenirlik ve geçerlik çalışması ve yaş, eğitim, cinsiyet ve ebeveyn eğitiminin ahlaki gelişim ile ilişkisi

Kuram Ve Uygulamada Egitim Bilimleri, 2010

Research paper thumbnail of Çocuklarda Duygusal Gelişim

Research paper thumbnail of A New Concept in Our Relationship with Time:Time Appropriation

Research Square (Research Square), May 17, 2023

The aim of this study is to explore the dimensions and processes of time appropriation as a new c... more The aim of this study is to explore the dimensions and processes of time appropriation as a new concept. The sample of the study consists of 15 participants (Female = 7; Male = 8) in Van, Turkey reached by criterion and snowball sampling. Semi-structured in-depth interviews were analyzed through template analysis. Time appropriation is addressed in terms of recurrent time units and time zones. The results show that the process of time appropriation consists of dimensions of identi cation, meaning, emotion, ownership, transformativeness, sociability, and physical environment. The appropriation process involves high identi cation with the appropriating time, special-unique meanings, satisfying and generally positive emotions. Participants have a high degree of ownership of the time periods they appropriate time and experience more individual control over these time periods. In addition, participants are able to psychologically renew and transform themselves through these time periods. These psychological processes in the appropriating time take place in speci c social and physical environments. We understand that the social and physical environments in the appropriating time consisted of social circles and environments where the participants felt free, safe and comfortable, and with which they established strong bonds. We discuss "time appropriation" as a new concept from a social-psychological perspective in this study.

Research paper thumbnail of Television and Children: Children’s Preferences of TV Programs and Genres

Bu araştırma, çocukların TV program tercihlerini, kitap ve bilgisayar kullanımındaki ilgilerine d... more Bu araştırma, çocukların TV program tercihlerini, kitap ve bilgisayar kullanımındaki ilgilerine dair betimleyici bir çalışmadır. Yurdun çeşitli illerinde yaşayan toplam 454 ilkokul öğrencisine araştırmacılar tarafından hazırlanan bir anket formu uygulanmıştır. Bu anket formu, çocukların televizyonda en çok hangi programları izlediklerine, hangi kahramanları sevdiklerine ilişkin soruların yanı sıra reklâmlar, bilgisayar kullanımı ve sevdikleri kitaplar hakkında sorular içermektedir. Ankete verilen cevaplar betimleyici istatistiklerle ele alınmış ve yaş ve cinsiyet değişkenlerine göre farklılaşmalar sınanmıştır. Sonuçlar çocukların sadece ‘çocuk dünyası’na ilişkin programları takip etmediklerine ve oldukça önemli bir oranda yetişkin dünyasına seyirci olduklarına işaret etmektedir. Ayrıca medya kullanımında yaş ve cinsiyete göre çeşitli farklılıklar gözlenmiştir. Söz konusu bulgular ışığında, çocukların TV tür/program tercihleri çocuk kültürü açısından tartışılacaktır.This research is ...

Research paper thumbnail of Moral Sacredness Questionnaire--Turkish Version

Research paper thumbnail of Moral Foundations Questionnaire--Liberty Scale; Turkish Version

Research paper thumbnail of Laiklik Konusunda Ayrışan Gruplar ve Belirli Psiko-Sosyal Değişkenlerin Dış-Grup Değerlendirmelerinde Rolü

Research paper thumbnail of Öz Etkinlik Ölçeğinin Psikometrik Özellikleri 2

Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Jun 1, 2007

Bu calismanin amaci, Ozalp Turetgen ve Cesur tarafindan Turk kulturune uyarlanmis olan [1,2] Oz E... more Bu calismanin amaci, Ozalp Turetgen ve Cesur tarafindan Turk kulturune uyarlanmis olan [1,2] Oz Etkinlik Olcegi'nin psikometrik ozelliklerinin daha kapsamli sekilde yeniden sinanmasidir. Uc asamali olan bu calismanin ilk kisminda, 457 universite ogrencisinden olusan bir orneklem grubu uzerinde uygulamalar yapilmistir. Arastirmanin ikinci kisminda, test-tekrar test guvenilirligini saptayabilmek amaciyla, olcek bu katilimcilarin bir kismina (90 katilimci) bir ay arayla tekrar verilmistir. Calismanin son kisminda ise, bu ve daha onceki calismanin [2] verileri birlestirilerek (toplamda 769 katilimci), daha buyuk bir orneklem uzerinden olcege dair son bulgulara ulasilmasi amaclanmistir. Bulgular olcegin 19 maddeden ve uc faktorden olusan son halinin gecerli ve guvenilir olduguna isaret etmektedir. Olcek, klinik uygulamalarda ve bilimsel arastirmalarda kullanilabilir bir olcek halini almistir.

Research paper thumbnail of Orta Öğretim Öğrencilerinde Barışın Sosyal Temsilleri

Türk Psikoloji Dergisi, 2020

Özet Bu çalışmanın amacı barış kavramının orta öğretim öğrencilerinde nasıl anlamlandırıldığını o... more Özet Bu çalışmanın amacı barış kavramının orta öğretim öğrencilerinde nasıl anlamlandırıldığını ortaya koymaktır. Bu amaç doğrultusunda, Moskovici'nin Sosyal Temsiller Kuramını çalışmanın teorik zemini olarak belirledik. Sosyal temsiller belirli bir sosyal gerçekliğin bireysel ve toplumsal düzeyde paylaşılan kültürel kodlarını oluşturmaktadır. Biz de önceki araştırmalardan hareketle, barıştan ne anlaşıldığına ve barışın sorumluluk atıflarına dair altı sorudan oluşan açık uçlu bir anket formunu, Türkiye'nin 13 farklı şehrinden toplanan ve toplam 535 kişilik orta öğretim öğrencisinden oluşan bir örnekleme uyguladık. İlk olarak verilere niteliksel içerik analizi uygulayarak üç düzeyde (örn. alt tema, tema, kategori) sosyal temsillere ulaştık. Barışın sosyal temsili huzurlu bir yaşam, ideal bireyler ve ideal ilişkiler gibi merkezi elementlerden oluşmaktadır. Örneklemin çoğunluğu barış içinde olmadığını ancak yarısından fazlası barışın günlük hayatlarında yer kapladığını belirtmiştir. Bunun yanında, barışın sağlanması için sorumluluğun çoğunlukla bireye, daha sonra devlet otoritelerine atfedildiği gösterilmiştir. İkinci aşamada, elde edilen kategorileri cinsiyet, yaş ve yaşanılan bölge değişkenleri ile çapraz tablolama analizine tabi tuttuk. Buna göre kategoriler ve sorumluluk atıfları cinsiyet, yaş ve yaşanılan bölgeye göre farklılaşmaktadır. Tüm bulgular ilgili literatür bağlamında tartışılmıştır. Son olarak, araştırmamızın hem politika yapıcılar hem de uygulamalı alanlarda çalışan uzmanlar açısından önemi vurgulanmıştır. Anahtar kelimeler: Barış, sosyal temsiller, orta öğretim öğrencileri, Türkiye Abstract This study aims to examine how the concept of peace is understood by secondary education students in Turkey. For this aim, we employ Social Representation Theory as the theoretical framework. Social representations constitute the cultural codes of a reality shared by members of a society. A questionnaire composed of six open-ended items, on the meaning of and attribution towards peace, has submitted to a sample of students (N = 535). First, the primary corpus of data was analysed by qualitative content analysis. Results showed that peace is associated with a serene life, ideal individuals and ideal close relationships. Although the most of sample stated they are not in peace now, more than half of them think peace occupies a place in their every-daily-life. When it comes to the attributions, we show that state authorities (e.g., government, president, etc.) are the second most responsible subject following a generalised 'individ-ual' subject. Second, emergent themes were subjected to cross-tabulation analysis with demographics. Results affirmed previous research on the differentiation of representations of peace-also attributions-according to gender, age and additionally region of residence. The findings are discussed in light of relevant literature. This research is expected to help both policymakers and practitioners for probable peace programs in the future.

Research paper thumbnail of Türklerin ve Kürtlerin Birbirlerine Karşı Olumsuz Tutumlarının Bazı Psikolojik Değişkenlerle İlişkisi

Özet Bu araştırmada Türkiye'de yaşayan Türk ve Kürtlerin birbirlerine karşı olan önyargıl... more Özet Bu araştırmada Türkiye'de yaşayan Türk ve Kürtlerin birbirlerine karşı olan önyargılarını ve sosyal mesafe düzeylerini yordayan psikolojik değişkenlerin neler olduğunu tespit etmek amaçlanmıştır. Bu bakımdan, her iki etnik grubun dini ve politik yönelimleri, sistemi meşrulaştırma düzeyleri, sosyal baskınlık yönelimleri, değerleri ve etnik kimlikleriyle özdeşleşme düzeyleri temel değişkenler olarak incelenmiştir. Yaş ortalaması 31 olan bir örneklem üzerinden Türki-ye'nin dört farklı şehrinden veri toplanarak her iki grubun birbirlerine karşı olan tutumları ölçülmüş ve bu tutumların olası nedenleri incelenmeye çalışılmıştır. Çıkan sonuçlar Türklerin Kürtlere yönelik önyargılarını yordayan en önemli değişkenlerin Türk kimliği ile yüksek özdeşim göstermek ve sağ-kanat politik yönelime sahip olmak olduğunu, sosyal mesafe düzeyini yordayan en önemli değişkenin ise sağ-kanat politik yönelime sahip olmak olduğunu göstermiştir. Kürtlerin Türklere karşı önyargılarını yordayan en önemli değişkenin ise Kürt kimliği ile yüksek özdeşim kurmak ol-duğu bulunurken, Türklerle beraber yaşama arzusunu arttıran tek değişkenin muhafazacı değerler olduğu görülmüştür. Çıkan bulgular sosyal kimlik, sosyal baskınlık ve sistemi meşrulaştırma kuramları temelinde değerlendirilmiştir. Ayrıca elde edilen bulgular, Kürtlerle Türklerin modernizasyon sürecinin ve uluslaşma pratiklerinin muhtemel farklılığı çer-çevesinde de tartışılmıştır. Abstract This study aimed to identify the psychological variables that predict prejudice and social distance levels of Turks and Kurds living in Turkey towards each other. For this purpose, religious and political orientations, levels of system justification, social dominance orientations, values and levels of identification with their ethnic identities of the two groups were investigated. On the basis of a sample with an average age of 31, data were collected from four different cities in Turkey and the attitudes of the two groups towards each other were examined. The results indicated high identification with Turkish identity and right-wing political orientation as the most important factors predicting the Turks' prejudice towards Kurds; and right-wing political orientation as the most important factor predicting unwillingness to live together with them. The most important factor predicting the Kurds' prejudice towards Turks, on the other hand, was high identification with Kurdish identity, while willingness to live together with the Turks was only predicted by conservative values. The findings were discussed on the basis of social identity theory, social dominance theory and system justification theory. Moreover, the findings were evaluated in terms of the possible differences in Turks' and Kurds' modernization and nationalization processes.

Research paper thumbnail of Çocuk ve Ergenlerde Ahlak Gelişimi ve Eğitimi

Research paper thumbnail of Relational models and moral circles

Research paper thumbnail of Üniversite Öğrencilerinin Ebeveynlik Stillerini Algılayışları ve Bu Algının Ebeveyn-Çocuk Değer Benzerliğine Etkisi

Bu arastirmanin amaci, universiteli genclerin algiladiklari ebeveynlik stillerinin, gencler ile e... more Bu arastirmanin amaci, universiteli genclerin algiladiklari ebeveynlik stillerinin, gencler ile ebeveynlerinin degerlerinin benzerliginde bicimlendirici etkisi olup olmadigini incelemektir. Arastirmada Kisisel Bilgi Formlari, Schwartz Deger Anketi (Kusdil ve Kagitcibasi, 2000) ve Cocuk Yetistirme Stilleri Olcegi (Sumer ve Gungor, 1999) kullanilmistir. Sonuclar, universiteli genclerin yenilikci degerlere, ebeveynlerine gore daha cok onem verdiklerini gostermistir. Algi- lanan ebeveynlik stillerinin universiteli ogrencilerin degerleri uzerinde, Uyma degeri disinda, dogrudan etkisi gorulmezken; bicimlendirici etkilerinin oldugu, ozellikle de babalarin gencler tarafindan kabul edici ve ilgili algilanip algilanmamasinin, baba-genc deger benzerliginde etkili oldugu gorulmustur. Yine, ebeveynden algilanan kontrol ile ebeveynlerin uyma ve itaate dayali degerlere verdigi onemin, genclerin soz konusu degerleri benimsemesinde etkili oldugu gorulmustur.

Research paper thumbnail of Değerlerin Belirlenmesi Testi

Research paper thumbnail of Sosyal Psikolojiyi Yeniden Okumak

Insanlarin temel egilimlerini aciklamak bakimindan neredeyse evrensel kabul edilen kuramlarin far... more Insanlarin temel egilimlerini aciklamak bakimindan neredeyse evrensel kabul edilen kuramlarin farkli disiplinler icinde yeniden okumalarinin ve yo - rumlamalarinin yapilmasi icinde yasadigimiz donemin “Zeitgeist”ini tanimlayan temel egilimlerden biridir. Gunumuzde, hemen butun disiplinlerde neredeyse sorgulanamaz olarak kabul edilen ana kavramlar yeniden yorumlanmakta ve bunlar icinde gelistikleri baglam cercevesinde yeniden degerlendirilmektedir. Iste, Joanne R. Smith ve S. Alexander Haslam tarafindan hazirlanan ve Ingi - lizce olarak Sage yayinevi tarafindan 2012 yilinda basilan Social Psychology: Revisiting The Classical Studies” isimli kitap da sosyal psikoloji ozelinde bu hedefi gozetmektedir.

Research paper thumbnail of Toplumsal Cinsiyet Rolleri ve Erkeklere Yönelik Düşmanca Tutumların Pornografiye Yönelik Tutumlar Üzerindeki Etkileri

IEEE Transactions on Reliability, 2021

This research analyzes attitudes towards pornography on the basis of the perception of individual... more This research analyzes attitudes towards pornography on the basis of the perception of individuals for gender roles and attitudes of hostility towards men. 671 participants, 400 women and 271 men participated in the study by the web. Attitudes toward Pornography Scale were used to measure attitudes towards pornography, Gender Roles Attitude Scale was used to measure attitudes towards gender roles. The Hostility toward Men subscale of Ambivalence toward Men Inventory were used to measure attitudes hostility toward men. According to independent samples t-test findings, mens attitudes towards pornography were more positive than womens. Gender role attitudes and attitudes toward pornography were found to be significantly correlated. In the moderated regression analyzes, it was found that sex has no moderate effects on gender role attitudes and attitudes toward pornography. Hostility toward men has moderate effects on the relation between gender role attitudes and attitudes toward pornography for both women and men. Findings are interpreted as sexist violence, which is thought to be involved, affects attitudes towards pornography at different levels.

Research paper thumbnail of İş Yaşamındaki Yönetici Liderliğe Ve Siyasi Liderliğe Yönelik Örtük Lidelik Teorilerinin Karşılaştırılması

Research paper thumbnail of Lise Öğrencilerinde hoşgörü değeri ve toplumun farklı kesimleriyle karşılaşma deneyimlerinin incelenmesi

Kalem Uluslararasi Egitim ve Insan Bilimleri Dergisi, 2022

Національний університет охорони здоров'я України імені П.Л. Шупика. м. Київ Сечокам'яна хвороба ... more Національний університет охорони здоров'я України імені П.Л. Шупика. м. Київ Сечокам'яна хвороба (СКХ)-це захворювання, яке характеризується утворенням конкрементів в органах сечовидільної системи. За статистикою, СКХ спричиняє близько 30% госпіталізацій у відділення урології. Лікування СКХ поділяється на консервативне та оперативне. Вибір методу залежить від віку, клінічного перебігу хвороби, загального стану хворого, анатомо-функціонального стану нирок, розміру і локалізації конкременту. методи лікування СКХ значно змінились за останні роки. Завдяки технічним досягненням, методика відкритої уретеролітотомії, яка колись була стандартним методом лікування так званих ускладнених конкрементів сечоводу, еволюціонувала в лапароскопічну уретеролітотомію, а з появою ультразвукових та лазерних літотрипторів почалася новітня ера малоінвазивної урології-екстракорпоральної ударно-хвильової літотрипсії та ендоурології: антеградної уретеролітотрипсії, ретроградної уретеролітотрипсії та гнучкої ретроградної уретеролітотрипсії (фібро-рУЛТ). метою роботи було оцінювання ефективності, безпечності та вигідності сучасних методик оперативного лікування проксимального уретеролітіазу на підставі даних наукової літератури. Протягом наукового пошуку звертали увагу на такі параметри, як стан, вільний від конкрементів-stone free rate (SFR), рівень післяопераційного болю, потреба в знеболювальних, кількість післяопераційних ліжко-днів, наявність післяопераційної лихоманки, рівень зниження гемоглобіну, необхідність переливання крові, а також на економічну складову під час проведення тієї чи іншої методики. Принципи лікування пацієнтів на великий проксимальний уретеролітіаз описані в клінічних рекомендаціях Європейської та Американської асоціаціях урологів. Проте яку саме наприклад із трьох запропонованих методик лікування великого проксимального уретеролітіазу обрати-узгодженої думки від світової урологічної спільноти немає. Черезшкірна антеградна уретеролітотрипсія є кращим методом вибору у пацієнтів з великими проксимальними конкрементами сечоводу, які неможливо видалити за допомогою контактної або екстракорпоральної уретеролітотрипсії, що характеризується високим рівнем відсутності каменів та мінімальним числом ускладнень, оптимальним терміном стаціонарного лікування та післяопераційним терміном реабілітації, що свідчить про високі показники економічної привабливості даної методики. Ключові слова: антеградна уретеролітотрипсія, проксимальний уретеролітіаз, великі конкременти сечоводу. Modern methods of treatment for proximal ureterolithiasis V.V. Ozhogin Urolithiasis is a disease characterized by the formation of stones in the urinary tract. According to statistics, SCC causes about 30% of hospitalizations in the urology department. Treatment of SCC is divided into conservative and operative. The choice of method depends on age, clinical course of the disease, general condition of the patient, anatomical and functional condition of the kidneys and the size of the localization of the calculus. Methods of treatment of SC have changed significantly in recent years. Due to the technical achievements of the method of open ureterolithotomy, which was once the standard method of treatment of so-called «complicated» concretions of the ureter, evolved into a laparoscopic ureterolithotomy, and with the advent of ultrasonic and laser lithotriptors-began the newest era of minimally invasive urology-extracorporeal shock-wave lithotripsy and endourology: antegrade percutaneous ureterolithotripsy, retrograde ureteroscopic lithotripsy and flexible retrograde uretherolithotripsy (FURS). The purpose of the work-on the basis of scientific literature to assess the effectiveness, safety and profitability of modern methods of surgical treatment for proximal ureterolithiasis. During the scientific research, attention was paid to the following parameters: stone free rate (SFR), postoperative pain level, need for painkillers, number of postoperative bed-days, presence of postoperative fever, hemoglobin level, need for blood transfusion, and on the economic component during the implementation of a technique. The principles of treatment of patients with large proximal ureterolithiasis are described in the clinical guidelines of the European and American Associations of Urologists. However, for example, which of the 3 proposed methods of treatment of large proximal ureterolithiasis to choose-there is no consensus from the world urological community. Percutaneous antegrade ureterolithotripsy is the preferred method of choice in patients with large proximal ureteral stones that cannot be removed by contact or extracorporeal ureterolithotripsy, characterized by a high level of absence of stones and minimal complications, optimal post-operative and high indicators of economic attractiveness of this technique.

Research paper thumbnail of Değer Yönelimlerinin Belirlenmesinde Etnik Kimlikle Özdeşleşmenin Belirleyici Rolü: Türkiyeli Kürtlerin Birey ve Grup Düzeyinde Karşılaştırılması

Türk psikoloji yazıları, 2018

Özet: Bu araştırmanın temel amacı, kimlik-değer ilişkisine odaklanarak Türkiyeli Kürtlerin değer ... more Özet: Bu araştırmanın temel amacı, kimlik-değer ilişkisine odaklanarak Türkiyeli Kürtlerin değer yönelimleri etkileyen de-ğişkenleri incelemektir. Bu amaç doğrultusunda Umaña-Taylor, Yazedjian ve Bacama-Gomez (2004) tarafından geliş-tirilen Etnik Sosyalleşme Modeli kapsamında Türkiyeli Kürtlerin etnik kimlikleriyle özdeşleşme düzeyine göre dört et-nik kimlik statüsü tespit edilmiş ve Schwartz (1992) tarafından geliştirilen Temel İnsani Değerler Yaklaşımına göre de birey ve grup düzeyinde değer yönelimleri belirlenmiştir. Çalışmaya yaşları 18 ile 57 arasında değişen ve kendini Kürt olarak tanımlayan 232 (67 Kadın/165 Erkek) kişi katılmıştır. Katılımcıların Özaşkınlık ve Yeniliğe Açıklık değerlerinin Başarılı etnik kimlik statüsüne göre farklılaştığı görülmüştür. Ayrıca katılımcıların etnik kimlikleriyle yüksek düzeyde özdeşleşmesinin, hem Yeniliğe Açıklık hem de Özaşkınlık değerleri ile politik yönelim arasındaki ilişkiye aracılık ettiği bulunmuştur. Bulgular ışığında birey ve grup düzeyinde değer yönelimlerini etkileyen demografik değişkenler, politik yönelim ve etnik kimlik statülerinin açıklayıcılık düzeyleri tartışılmıştır. Son olarak, Dünya Değerler Araştırmasının Türkiye'deki post-materyalistik değerlere dair bulguları (Esmer, 2012) ile Modernleşme Teorisinin (Inglehart ve Baker, 2000) varsayımları arasındaki uyuşmazlığa açıklama önerisi getirilmiştir. Abstract: The main aim of this research is to investigate value orientations of the Kurdish people in Turkey by focusing the relationship between identity and values. Driven from Ethnic Identification Model (Umaña-Taylor, Yazedjian & Baca-ma-Gomez, 2004), we established four identity statuses to Kurdish identity taken their identification level into account. We also determined value orientation of Kurdish people in Turkey at both individual and group level by following Basic Human Value approach (Schwartz, 1992). Totally 232 (67 females / 165 males) participants who defined themselves as Kurds and ranged between 18 and 57 years old participated in the study. Participants' values of Self-Enhancement and Openness to Change were found to differ depending on the status of Achieved ethnic identity. It has also been found that the high level of identification of participants with their ethnic identity mediates the relationship between both Openness to Change and Self-enhancement values and political orientation. We discuss the explanatory levels of demographic variables, political orientation and ethnic identity statuses affecting value orientations in individual and group level. Finally, we suggest a proposal to explain the disagreement between the findings of the World Values Survey on the post-materialistic values in Turkey (Esmer, 2012) and the assumptions of the Modernization Theory (Inglehart & Baker, 2000).

Research paper thumbnail of Gündelik Ahlaka Kuramsal Bakışlar: "Durun Ben Size Bir Hikaye Anlatayım

Istanbul Bilgi University, 2022

Bu yazıda ahlak psikolojisinin gündelik hayatın ahlakını anlama çabalarındaki gerek kuramsal gere... more Bu yazıda ahlak psikolojisinin gündelik hayatın ahlakını anlama çabalarındaki gerek kuramsal gerek yöntemsel bazı eksikliklerine değinilecek ve olası bazı yöntemlerden bahsedilecektir. Ahlak kuramları, gerek tümdengelimci yaklaşımları gerekse de hipotetik ikilemler, özellikle de sıradışı hipotetik ikilemler gibi gündelik hayata uzak yöntemlerin kullanılması gibi sebeplerle gündelik ahlakın anlaşılmasında yeterince başarılı olamamıştır. Bağlam, kültür veya dil gibi ahlakın nasıl yapılandırıldığını, anlamlandırıldığını veya aktarıldığını etkileyen önemli yapılar, geleneksel ahlak çalışmalarında pek az yer tutmuştur. Antropolojik ahlak kuramlarının sağladığı açılımla kültürün etkisini de hesaba katmak durumunda kalan güncel ahlak kuramları, halen sıradan insanın ahlakı nasıl kavramsallaştırdığına yeterince eğilmemiştir. Doğal kavramsallaştırmalar incelendiğinde, gündelik hayatta ahlak meselesinin genel bazı ilkeler üzerinden değil bireysel özellikler ile ele alındığına dair bulgular mevcuttur. Gündelik ahlakı anlamanın belki en doğru yaklaşımlarından biri bu doğal kavramsallaştırmaları incelemektir.

Research paper thumbnail of Değerlerin belirlenmesi testinin güvenirlik ve geçerlik çalışması ve yaş, eğitim, cinsiyet ve ebeveyn eğitiminin ahlaki gelişim ile ilişkisi

Kuram Ve Uygulamada Egitim Bilimleri, 2010

Research paper thumbnail of Çocuklarda Duygusal Gelişim

Research paper thumbnail of A New Concept in Our Relationship with Time:Time Appropriation

Research Square (Research Square), May 17, 2023

The aim of this study is to explore the dimensions and processes of time appropriation as a new c... more The aim of this study is to explore the dimensions and processes of time appropriation as a new concept. The sample of the study consists of 15 participants (Female = 7; Male = 8) in Van, Turkey reached by criterion and snowball sampling. Semi-structured in-depth interviews were analyzed through template analysis. Time appropriation is addressed in terms of recurrent time units and time zones. The results show that the process of time appropriation consists of dimensions of identi cation, meaning, emotion, ownership, transformativeness, sociability, and physical environment. The appropriation process involves high identi cation with the appropriating time, special-unique meanings, satisfying and generally positive emotions. Participants have a high degree of ownership of the time periods they appropriate time and experience more individual control over these time periods. In addition, participants are able to psychologically renew and transform themselves through these time periods. These psychological processes in the appropriating time take place in speci c social and physical environments. We understand that the social and physical environments in the appropriating time consisted of social circles and environments where the participants felt free, safe and comfortable, and with which they established strong bonds. We discuss "time appropriation" as a new concept from a social-psychological perspective in this study.

Research paper thumbnail of Television and Children: Children’s Preferences of TV Programs and Genres

Bu araştırma, çocukların TV program tercihlerini, kitap ve bilgisayar kullanımındaki ilgilerine d... more Bu araştırma, çocukların TV program tercihlerini, kitap ve bilgisayar kullanımındaki ilgilerine dair betimleyici bir çalışmadır. Yurdun çeşitli illerinde yaşayan toplam 454 ilkokul öğrencisine araştırmacılar tarafından hazırlanan bir anket formu uygulanmıştır. Bu anket formu, çocukların televizyonda en çok hangi programları izlediklerine, hangi kahramanları sevdiklerine ilişkin soruların yanı sıra reklâmlar, bilgisayar kullanımı ve sevdikleri kitaplar hakkında sorular içermektedir. Ankete verilen cevaplar betimleyici istatistiklerle ele alınmış ve yaş ve cinsiyet değişkenlerine göre farklılaşmalar sınanmıştır. Sonuçlar çocukların sadece ‘çocuk dünyası’na ilişkin programları takip etmediklerine ve oldukça önemli bir oranda yetişkin dünyasına seyirci olduklarına işaret etmektedir. Ayrıca medya kullanımında yaş ve cinsiyete göre çeşitli farklılıklar gözlenmiştir. Söz konusu bulgular ışığında, çocukların TV tür/program tercihleri çocuk kültürü açısından tartışılacaktır.This research is ...

Research paper thumbnail of Moral Sacredness Questionnaire--Turkish Version

Research paper thumbnail of Moral Foundations Questionnaire--Liberty Scale; Turkish Version

Research paper thumbnail of Laiklik Konusunda Ayrışan Gruplar ve Belirli Psiko-Sosyal Değişkenlerin Dış-Grup Değerlendirmelerinde Rolü

Research paper thumbnail of Öz Etkinlik Ölçeğinin Psikometrik Özellikleri 2

Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Jun 1, 2007

Bu calismanin amaci, Ozalp Turetgen ve Cesur tarafindan Turk kulturune uyarlanmis olan [1,2] Oz E... more Bu calismanin amaci, Ozalp Turetgen ve Cesur tarafindan Turk kulturune uyarlanmis olan [1,2] Oz Etkinlik Olcegi'nin psikometrik ozelliklerinin daha kapsamli sekilde yeniden sinanmasidir. Uc asamali olan bu calismanin ilk kisminda, 457 universite ogrencisinden olusan bir orneklem grubu uzerinde uygulamalar yapilmistir. Arastirmanin ikinci kisminda, test-tekrar test guvenilirligini saptayabilmek amaciyla, olcek bu katilimcilarin bir kismina (90 katilimci) bir ay arayla tekrar verilmistir. Calismanin son kisminda ise, bu ve daha onceki calismanin [2] verileri birlestirilerek (toplamda 769 katilimci), daha buyuk bir orneklem uzerinden olcege dair son bulgulara ulasilmasi amaclanmistir. Bulgular olcegin 19 maddeden ve uc faktorden olusan son halinin gecerli ve guvenilir olduguna isaret etmektedir. Olcek, klinik uygulamalarda ve bilimsel arastirmalarda kullanilabilir bir olcek halini almistir.

Research paper thumbnail of Orta Öğretim Öğrencilerinde Barışın Sosyal Temsilleri

Türk Psikoloji Dergisi, 2020

Özet Bu çalışmanın amacı barış kavramının orta öğretim öğrencilerinde nasıl anlamlandırıldığını o... more Özet Bu çalışmanın amacı barış kavramının orta öğretim öğrencilerinde nasıl anlamlandırıldığını ortaya koymaktır. Bu amaç doğrultusunda, Moskovici'nin Sosyal Temsiller Kuramını çalışmanın teorik zemini olarak belirledik. Sosyal temsiller belirli bir sosyal gerçekliğin bireysel ve toplumsal düzeyde paylaşılan kültürel kodlarını oluşturmaktadır. Biz de önceki araştırmalardan hareketle, barıştan ne anlaşıldığına ve barışın sorumluluk atıflarına dair altı sorudan oluşan açık uçlu bir anket formunu, Türkiye'nin 13 farklı şehrinden toplanan ve toplam 535 kişilik orta öğretim öğrencisinden oluşan bir örnekleme uyguladık. İlk olarak verilere niteliksel içerik analizi uygulayarak üç düzeyde (örn. alt tema, tema, kategori) sosyal temsillere ulaştık. Barışın sosyal temsili huzurlu bir yaşam, ideal bireyler ve ideal ilişkiler gibi merkezi elementlerden oluşmaktadır. Örneklemin çoğunluğu barış içinde olmadığını ancak yarısından fazlası barışın günlük hayatlarında yer kapladığını belirtmiştir. Bunun yanında, barışın sağlanması için sorumluluğun çoğunlukla bireye, daha sonra devlet otoritelerine atfedildiği gösterilmiştir. İkinci aşamada, elde edilen kategorileri cinsiyet, yaş ve yaşanılan bölge değişkenleri ile çapraz tablolama analizine tabi tuttuk. Buna göre kategoriler ve sorumluluk atıfları cinsiyet, yaş ve yaşanılan bölgeye göre farklılaşmaktadır. Tüm bulgular ilgili literatür bağlamında tartışılmıştır. Son olarak, araştırmamızın hem politika yapıcılar hem de uygulamalı alanlarda çalışan uzmanlar açısından önemi vurgulanmıştır. Anahtar kelimeler: Barış, sosyal temsiller, orta öğretim öğrencileri, Türkiye Abstract This study aims to examine how the concept of peace is understood by secondary education students in Turkey. For this aim, we employ Social Representation Theory as the theoretical framework. Social representations constitute the cultural codes of a reality shared by members of a society. A questionnaire composed of six open-ended items, on the meaning of and attribution towards peace, has submitted to a sample of students (N = 535). First, the primary corpus of data was analysed by qualitative content analysis. Results showed that peace is associated with a serene life, ideal individuals and ideal close relationships. Although the most of sample stated they are not in peace now, more than half of them think peace occupies a place in their every-daily-life. When it comes to the attributions, we show that state authorities (e.g., government, president, etc.) are the second most responsible subject following a generalised 'individ-ual' subject. Second, emergent themes were subjected to cross-tabulation analysis with demographics. Results affirmed previous research on the differentiation of representations of peace-also attributions-according to gender, age and additionally region of residence. The findings are discussed in light of relevant literature. This research is expected to help both policymakers and practitioners for probable peace programs in the future.

Research paper thumbnail of Türklerin ve Kürtlerin Birbirlerine Karşı Olumsuz Tutumlarının Bazı Psikolojik Değişkenlerle İlişkisi

Özet Bu araştırmada Türkiye'de yaşayan Türk ve Kürtlerin birbirlerine karşı olan önyargıl... more Özet Bu araştırmada Türkiye'de yaşayan Türk ve Kürtlerin birbirlerine karşı olan önyargılarını ve sosyal mesafe düzeylerini yordayan psikolojik değişkenlerin neler olduğunu tespit etmek amaçlanmıştır. Bu bakımdan, her iki etnik grubun dini ve politik yönelimleri, sistemi meşrulaştırma düzeyleri, sosyal baskınlık yönelimleri, değerleri ve etnik kimlikleriyle özdeşleşme düzeyleri temel değişkenler olarak incelenmiştir. Yaş ortalaması 31 olan bir örneklem üzerinden Türki-ye'nin dört farklı şehrinden veri toplanarak her iki grubun birbirlerine karşı olan tutumları ölçülmüş ve bu tutumların olası nedenleri incelenmeye çalışılmıştır. Çıkan sonuçlar Türklerin Kürtlere yönelik önyargılarını yordayan en önemli değişkenlerin Türk kimliği ile yüksek özdeşim göstermek ve sağ-kanat politik yönelime sahip olmak olduğunu, sosyal mesafe düzeyini yordayan en önemli değişkenin ise sağ-kanat politik yönelime sahip olmak olduğunu göstermiştir. Kürtlerin Türklere karşı önyargılarını yordayan en önemli değişkenin ise Kürt kimliği ile yüksek özdeşim kurmak ol-duğu bulunurken, Türklerle beraber yaşama arzusunu arttıran tek değişkenin muhafazacı değerler olduğu görülmüştür. Çıkan bulgular sosyal kimlik, sosyal baskınlık ve sistemi meşrulaştırma kuramları temelinde değerlendirilmiştir. Ayrıca elde edilen bulgular, Kürtlerle Türklerin modernizasyon sürecinin ve uluslaşma pratiklerinin muhtemel farklılığı çer-çevesinde de tartışılmıştır. Abstract This study aimed to identify the psychological variables that predict prejudice and social distance levels of Turks and Kurds living in Turkey towards each other. For this purpose, religious and political orientations, levels of system justification, social dominance orientations, values and levels of identification with their ethnic identities of the two groups were investigated. On the basis of a sample with an average age of 31, data were collected from four different cities in Turkey and the attitudes of the two groups towards each other were examined. The results indicated high identification with Turkish identity and right-wing political orientation as the most important factors predicting the Turks' prejudice towards Kurds; and right-wing political orientation as the most important factor predicting unwillingness to live together with them. The most important factor predicting the Kurds' prejudice towards Turks, on the other hand, was high identification with Kurdish identity, while willingness to live together with the Turks was only predicted by conservative values. The findings were discussed on the basis of social identity theory, social dominance theory and system justification theory. Moreover, the findings were evaluated in terms of the possible differences in Turks' and Kurds' modernization and nationalization processes.

Research paper thumbnail of Çocuk ve Ergenlerde Ahlak Gelişimi ve Eğitimi

Research paper thumbnail of Relational models and moral circles

Research paper thumbnail of Üniversite Öğrencilerinin Ebeveynlik Stillerini Algılayışları ve Bu Algının Ebeveyn-Çocuk Değer Benzerliğine Etkisi

Bu arastirmanin amaci, universiteli genclerin algiladiklari ebeveynlik stillerinin, gencler ile e... more Bu arastirmanin amaci, universiteli genclerin algiladiklari ebeveynlik stillerinin, gencler ile ebeveynlerinin degerlerinin benzerliginde bicimlendirici etkisi olup olmadigini incelemektir. Arastirmada Kisisel Bilgi Formlari, Schwartz Deger Anketi (Kusdil ve Kagitcibasi, 2000) ve Cocuk Yetistirme Stilleri Olcegi (Sumer ve Gungor, 1999) kullanilmistir. Sonuclar, universiteli genclerin yenilikci degerlere, ebeveynlerine gore daha cok onem verdiklerini gostermistir. Algi- lanan ebeveynlik stillerinin universiteli ogrencilerin degerleri uzerinde, Uyma degeri disinda, dogrudan etkisi gorulmezken; bicimlendirici etkilerinin oldugu, ozellikle de babalarin gencler tarafindan kabul edici ve ilgili algilanip algilanmamasinin, baba-genc deger benzerliginde etkili oldugu gorulmustur. Yine, ebeveynden algilanan kontrol ile ebeveynlerin uyma ve itaate dayali degerlere verdigi onemin, genclerin soz konusu degerleri benimsemesinde etkili oldugu gorulmustur.

Research paper thumbnail of Değerlerin Belirlenmesi Testi

Research paper thumbnail of Sosyal Psikolojiyi Yeniden Okumak

Insanlarin temel egilimlerini aciklamak bakimindan neredeyse evrensel kabul edilen kuramlarin far... more Insanlarin temel egilimlerini aciklamak bakimindan neredeyse evrensel kabul edilen kuramlarin farkli disiplinler icinde yeniden okumalarinin ve yo - rumlamalarinin yapilmasi icinde yasadigimiz donemin “Zeitgeist”ini tanimlayan temel egilimlerden biridir. Gunumuzde, hemen butun disiplinlerde neredeyse sorgulanamaz olarak kabul edilen ana kavramlar yeniden yorumlanmakta ve bunlar icinde gelistikleri baglam cercevesinde yeniden degerlendirilmektedir. Iste, Joanne R. Smith ve S. Alexander Haslam tarafindan hazirlanan ve Ingi - lizce olarak Sage yayinevi tarafindan 2012 yilinda basilan Social Psychology: Revisiting The Classical Studies” isimli kitap da sosyal psikoloji ozelinde bu hedefi gozetmektedir.

Research paper thumbnail of Toplumsal Cinsiyet Rolleri ve Erkeklere Yönelik Düşmanca Tutumların Pornografiye Yönelik Tutumlar Üzerindeki Etkileri

IEEE Transactions on Reliability, 2021

This research analyzes attitudes towards pornography on the basis of the perception of individual... more This research analyzes attitudes towards pornography on the basis of the perception of individuals for gender roles and attitudes of hostility towards men. 671 participants, 400 women and 271 men participated in the study by the web. Attitudes toward Pornography Scale were used to measure attitudes towards pornography, Gender Roles Attitude Scale was used to measure attitudes towards gender roles. The Hostility toward Men subscale of Ambivalence toward Men Inventory were used to measure attitudes hostility toward men. According to independent samples t-test findings, mens attitudes towards pornography were more positive than womens. Gender role attitudes and attitudes toward pornography were found to be significantly correlated. In the moderated regression analyzes, it was found that sex has no moderate effects on gender role attitudes and attitudes toward pornography. Hostility toward men has moderate effects on the relation between gender role attitudes and attitudes toward pornography for both women and men. Findings are interpreted as sexist violence, which is thought to be involved, affects attitudes towards pornography at different levels.

Research paper thumbnail of İş Yaşamındaki Yönetici Liderliğe Ve Siyasi Liderliğe Yönelik Örtük Lidelik Teorilerinin Karşılaştırılması

Research paper thumbnail of Lise Öğrencilerinde hoşgörü değeri ve toplumun farklı kesimleriyle karşılaşma deneyimlerinin incelenmesi

Kalem Uluslararasi Egitim ve Insan Bilimleri Dergisi, 2022

Національний університет охорони здоров'я України імені П.Л. Шупика. м. Київ Сечокам'яна хвороба ... more Національний університет охорони здоров'я України імені П.Л. Шупика. м. Київ Сечокам'яна хвороба (СКХ)-це захворювання, яке характеризується утворенням конкрементів в органах сечовидільної системи. За статистикою, СКХ спричиняє близько 30% госпіталізацій у відділення урології. Лікування СКХ поділяється на консервативне та оперативне. Вибір методу залежить від віку, клінічного перебігу хвороби, загального стану хворого, анатомо-функціонального стану нирок, розміру і локалізації конкременту. методи лікування СКХ значно змінились за останні роки. Завдяки технічним досягненням, методика відкритої уретеролітотомії, яка колись була стандартним методом лікування так званих ускладнених конкрементів сечоводу, еволюціонувала в лапароскопічну уретеролітотомію, а з появою ультразвукових та лазерних літотрипторів почалася новітня ера малоінвазивної урології-екстракорпоральної ударно-хвильової літотрипсії та ендоурології: антеградної уретеролітотрипсії, ретроградної уретеролітотрипсії та гнучкої ретроградної уретеролітотрипсії (фібро-рУЛТ). метою роботи було оцінювання ефективності, безпечності та вигідності сучасних методик оперативного лікування проксимального уретеролітіазу на підставі даних наукової літератури. Протягом наукового пошуку звертали увагу на такі параметри, як стан, вільний від конкрементів-stone free rate (SFR), рівень післяопераційного болю, потреба в знеболювальних, кількість післяопераційних ліжко-днів, наявність післяопераційної лихоманки, рівень зниження гемоглобіну, необхідність переливання крові, а також на економічну складову під час проведення тієї чи іншої методики. Принципи лікування пацієнтів на великий проксимальний уретеролітіаз описані в клінічних рекомендаціях Європейської та Американської асоціаціях урологів. Проте яку саме наприклад із трьох запропонованих методик лікування великого проксимального уретеролітіазу обрати-узгодженої думки від світової урологічної спільноти немає. Черезшкірна антеградна уретеролітотрипсія є кращим методом вибору у пацієнтів з великими проксимальними конкрементами сечоводу, які неможливо видалити за допомогою контактної або екстракорпоральної уретеролітотрипсії, що характеризується високим рівнем відсутності каменів та мінімальним числом ускладнень, оптимальним терміном стаціонарного лікування та післяопераційним терміном реабілітації, що свідчить про високі показники економічної привабливості даної методики. Ключові слова: антеградна уретеролітотрипсія, проксимальний уретеролітіаз, великі конкременти сечоводу. Modern methods of treatment for proximal ureterolithiasis V.V. Ozhogin Urolithiasis is a disease characterized by the formation of stones in the urinary tract. According to statistics, SCC causes about 30% of hospitalizations in the urology department. Treatment of SCC is divided into conservative and operative. The choice of method depends on age, clinical course of the disease, general condition of the patient, anatomical and functional condition of the kidneys and the size of the localization of the calculus. Methods of treatment of SC have changed significantly in recent years. Due to the technical achievements of the method of open ureterolithotomy, which was once the standard method of treatment of so-called «complicated» concretions of the ureter, evolved into a laparoscopic ureterolithotomy, and with the advent of ultrasonic and laser lithotriptors-began the newest era of minimally invasive urology-extracorporeal shock-wave lithotripsy and endourology: antegrade percutaneous ureterolithotripsy, retrograde ureteroscopic lithotripsy and flexible retrograde uretherolithotripsy (FURS). The purpose of the work-on the basis of scientific literature to assess the effectiveness, safety and profitability of modern methods of surgical treatment for proximal ureterolithiasis. During the scientific research, attention was paid to the following parameters: stone free rate (SFR), postoperative pain level, need for painkillers, number of postoperative bed-days, presence of postoperative fever, hemoglobin level, need for blood transfusion, and on the economic component during the implementation of a technique. The principles of treatment of patients with large proximal ureterolithiasis are described in the clinical guidelines of the European and American Associations of Urologists. However, for example, which of the 3 proposed methods of treatment of large proximal ureterolithiasis to choose-there is no consensus from the world urological community. Percutaneous antegrade ureterolithotripsy is the preferred method of choice in patients with large proximal ureteral stones that cannot be removed by contact or extracorporeal ureterolithotripsy, characterized by a high level of absence of stones and minimal complications, optimal post-operative and high indicators of economic attractiveness of this technique.