ÖMER GİZLİER | Istanbul Sabahattin Zaim University / İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi (original) (raw)

Papers by ÖMER GİZLİER

Research paper thumbnail of What has been done so far? a content analysis on overqualification studies between the dates of 1995-2017

Although there are many studies related to overqualification, a study summarizing these studies a... more Although there are many studies related to overqualification, a study summarizing these studies according to certain criteria has not been found in the related literature. The aim of this study is to evaluate the articles has been written about overqualification between dates of 1995-2017. For this purpose, the Web of Science Core Collection database was examined by using EndNote software. In total, 101 articles were found about overqualification. These articles were analyzed according to the journal name, publication year, countries, sample size, sector, type of research, data collection tool, data analyze method, used programme, used scale by using the content analysis method. The findings show that ‘‘Industrial and Organizational Psychology’’ journal was the most published journal in the studies related to overqualification. The majority of articles about overqualification have been conducted in the United States. The most popular type of research was a quantitative method. Surve...

Research paper thumbnail of PSİKOLOJİK SAHİPLİĞİN ÖRGÜTE BAĞLILIK ÜZERİNDEKİ ETKİSİ: BANDIRMADAKİ KONAKLAMA İŞLETMELERİNDE BİR ARAŞTIRMA (THE EFFECT OF PSYCHOLOGICAL OWNERSHIP ON ORGANIZATION COMMITMENT: A RESEARCH ON ACCOMMODATION ESTABLISHMENTS IN BANDIRMA)

Conference paper, 2021

In today's business world, it can be said that the concept of psychological ownership stands out ... more In today's business world, it can be said that the concept of psychological ownership stands out in increasing and developing the commitment of employees to their organizations. Especially in the accommodation sector employees' psychological ownership of their organizations, is great importance both in increasing customer loyalty and in increasing the efficiency and performance of the organization. Unfortunately, there are limited studies on this subject in Turkey. Also, a study investigating the role of psychological ownership in increasing the commitment of employees in the accommodation sector to their organizations has not been found in the relevant literature. In order to fill this gap in the literature, at this study, it is aimed to determine the effect of the psychological ownership of the employees on their commitment to the organization in the accommodation sector. For this purpose, the data were collected from 10 accommodation businesses operating in Bandırma district of Balıkesir province by using the survey technique according to the convenience sampling method in November 2019. In order to measure the psychological ownership variable in the survey, one-dimensional and 7-question psychological ownership scale developed by Van Dyne and Pierce in 2004 was used. In order to measure the organizational commitment variable in the survey, 3 dimensional and 18- question organizational commitment scale developed by Allen and Meyer in 1990 was used. A valid total number of 121 participants was reached, and analyzes were made using these data. As a result of the analysis, significant and positive relationship was found between psychological ownership and organizational commitment, and between psychological ownership and affective commitment and continuance commitment; no significant relationship was found between the normative commitment dimension of organizational commitment and psychological ownership. In addition, in the results of the research, it was determined that psychological ownership has a positive effect on organizational commitment (without dimensions). Moreover, it was found that psychological ownership positively effects affective commitment and continuance commitment, but it does not significantly effect normative commitment. At the end of the study, suggestions were made for organizations, managers and future studies.
///
Günümüz iş dünyasında çalışanların örgütlerine olan bağlılıklarının arttırılmasında ve
geliştirilmesinde psikolojik sahiplik kavramının öne çıktığı söylenebilir. Bununla beraber,
özellikle konaklama sektöründe çalışanların örgütlerini psikolojik olarak sahiplenmeleri hem müşteri sadakatinin yükselmesi hem de örgütün verimliliğinin ve performansının artmasında bir hayli önem arz etmektedir. Maalesef bu konuyla ilgili Türkiye’de sınırlı sayıda çalışmalar bulunmaktadır. Ayrıca, konaklama sektöründe çalışanların örgütlerine olan bağlılıklarının arttırılmasında psikolojik sahipliğin rolünü araştıran bir çalışmaya ilgili literatürde rastlanılmamıştır. Literatürdeki bu boşluğu doldurmak adına bu çalışmada, konaklama sektöründeki çalışanların psikolojik sahipliklerinin örgüte bağlılık üzerindeki etkilerinin tespit edilmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda veriler, 2019 yılının Kasım ayında kolayda örnekleme yöntemine göre anket tekniğinden yararlanılarak Balıkesir ilinin Bandırma ilçesinde faaliyet gösteren 10 konaklama işletmesinden toplanmıştır. Ankette psikolojik sahiplik değişkenini ölçmek için 2004 yılında Van Dyne ve Pierce tarafından geliştirilen tek boyutlu ve 7 sorulu psikolojik sahiplik ölçeği kullanılırken, örgüte bağlılık değişkenini ölçmek için 1990 yılında Allen ve Meyer tarafından geliştirilmiş olan 3 boyutlu ve 18 sorulu örgüte bağlılık ölçeği kullanılmıştır. Geçerli toplam 121 katılımcı sayısına ulaşılmış olup, analizler bu veriler kullanılarak yapılmıştır. Yapılan analizler sonucunda, psikolojik sahiplik ile örgüte bağlılık arasında, psikolojik sahiplik ile örgüte bağlılığın duygusal bağlılık ve devam bağlılığı alt boyutları arasında anlamlı ve pozitif ilişki bulunurken, örgüte bağlılığın normatif bağlılık boyutu ile psikolojik sahiplik arasında anlamlı bir ilişki bulunmamıştır. Buna ek olarak araştırma sonuçlarında, psikolojik sahipliğin örgüte bağlılık (bütün olarak-boyutlardan bağımsız) üzerinde pozitif yönde etkisinin olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, psikolojik sahipliğin duygusal bağlılığı ve devam bağlılığını pozitif yönde etkilediği, normatif bağlılığı anlamlı düzeyde etkilemediği tespit edilmiştir. Çalışma sonunda örgütler, yöneticiler ve gelecekte gerçekleştirilebilecek olan çalışmalar için önerilerde bulunulmuştur.

Research paper thumbnail of OTANTİK LİDERLİĞİN İŞTEN AYRILMA NİYETİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ: PERAKENDECİLİK SEKTÖRÜNDE BİR ARAŞTIRMA (THE EFFECT OF AUTHENTIC LEADERSHIP ON TURNOVER INTENTION: A RESEARCH IN THE RETAIL INDUSTRY)

Conference Paper, 2021

The aim of this research is to examine the effect of authentic leadership, which is one of the cu... more The aim of this research is to examine the effect of authentic leadership, which is one of the current leadership approaches, on turnover intention in the Marmara region employees of a company in the retail sector. Although there are various studies examining the effect of authentic leadership perception on turnover intention, no study investigating this relationship was found in the sample of this study (Marmara region employees of a company in the retail sector). In this respect, it is thought that the present study will contribute to the literature, as it is comparable to the studies in the literature and reflects the knowledge of how the results were obtained in a different sample from the previous studies. For this purpose, data were collected from the employees of the Marmara region of a company operating in the retail sector by using the survey method in November 2019. To measure the authentic leadership variable in the survey, 16-question authentic leadership scale developed by Walumbwa et al. was used. To measure the turnover intention variable in the survey, 3-question turnover intention scale developed by Cammann et al. was used. A total of 169 participants was reached, and the analyzes were made using these data. As a result of the analysis, authentic leadership and all its sub-dimensions were found to be negatively related to turnover intention. In addition, in the results of the research, it was determined that authentic leadership as a whole (without dimensions) had a negative effect on turnover intention. Also, on the basis of the dimensions, it was found that only the balanced and impartial evaluation of information sub-dimension of authentic leadership had a negative effect on turnover intention. It has been determined that other sub-dimensions of authentic leadership do not have significant effect on turnover intention. At the end of the study, suggestions were made for organizations, managers and future studies.
///
Bu araştırmanın amacı, güncel liderlik yaklaşımlardan biri olan otantik liderliğin işten ayrılma niyeti üzerindeki etkisini perakendecilik sektöründeki bir firmanın Marmara bölgesi çalışanlarında incelemektir. Otantik liderlik algısının işten ayrılma niyeti üzerindeki etkisini inceleyen çeşitli çalışmalar olmasına karşın, bu araştırmanın örnekleminde (perakendecilik sektöründeki bir firmanın Marmara bölgesi çalışanları) bu ilişkiyi araştıran bir çalışmaya rastlanılmamıştır. Bu açıdan mevcut araştırmanın, literatürde yapılmış çalışmalarla karşılaştırılabilir olması ve geçmiş çalışmalardan farklı bir örneklemde nasıl sonuçlar çıktığı bilgisini yansıtması dolayısıyla literatüre katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Bu amaç doğrultusunda veriler, perakendecilik sektöründe faaliyet gösteren bir firmanın Marmara bölgesi çalışanlarından 2019 yılının Kasım ayında anket yönteminden yararlanılarak toplanmıştır. Ankette otantik liderlik değişkenini ölçmek için 2008 yılında Walumbwa vd. tarafından geliştirilen 16 soruluk otantik liderlik ölçeği kullanılırken, işten ayrılma niyeti değişkenini ölçmek için 1979 yılında Cammann vd. tarafından geliştirilmiş olan 3 soruluk işten ayrılma niyeti ölçeğinden yararlanılmıştır. Toplam 169 katılımcı sayısına ulaşılmış olup, analizler bu veriler kullanılarak yapılmıştır. Yapılan analizler sonucunda, otantik liderlik ve tüm alt boyutlarının işten ayrılma niyeti ile negatif ilişkili olduğu saptanmıştır. Buna ek olarak araştırma sonuçlarında, otantik liderliğin bütün olarak (boyutlardan bağımsız) işten ayrılma niyeti üzerinde negatif etkisinin olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca boyutlar bazında, otantik liderliğin sadece bilginin dengeli ve tarafsız değerlendirilmesi alt boyutunun işten ayrılma niyeti üzerinde negatif etkisinin olduğu bulgulanırken, otantik liderliğin diğer alt boyutlarının işten ayrılma niyeti üzerinde anlamlı etkilerinin olmadığı tespit edilmiştir. Çalışma sonunda
örgütler, yöneticiler ve gelecekte gerçekleştirilebilecek olan çalışmalar için önerilerde bulunulmuştur.

Research paper thumbnail of Algılanan Aşırı Nitelikliliğin Çalışanların Kariyerizm Eğilimleri ve Sosyal Kaytarma Davranışları Üzerindeki Etkisi (The Effect of Perceived Overqualification on Employees Careerism Orientation and Social Loafing Behaviors)

Article, 2021

Amaç – Bu çalışmanın amacı, algılanan aşırı nitelikliliğin çalışanların kariyerizm eğilimleri ve ... more Amaç – Bu çalışmanın amacı, algılanan aşırı nitelikliliğin çalışanların kariyerizm eğilimleri ve sosyal kaytarma davranışları üzerindeki etkisini Kişi-iş Uyumu ve Kişi-Grup Uyumu teorilerine dayanarak araştırmaktır. İlgili alan yazında, algılanan aşırı niteliklilik ile birçok tutum ve davranış arasındaki ilişkileri inceleyen çalışmalar olmasına karşın, algılanan aşırı niteliklilik ile kariyerizm eğilimi ve sosyal kaytarma davranışları arasındaki ilişkileri inceleyen bir çalışma olmaması bu araştırmanın özgün yanını teşkil etmektedir. Ayrıca, uluslararası alan yazında aşırı niteliklilik kavramıyla ilgili birçok çalışma yapılmasına rağmen, Türkiye’de bu algının sonuçlarını belirlemeye yönelik nicel çalışmaların yetersizliği bu araştırmanın temel motivasyonunu temsil etmektedir.
Yöntem – Araştırmanın örneklemini 2017 Aralık ve 2018 Ocak aylarında İstanbul’da kolayda örnekleme yöntemi ile ulaşılan 484 hizmet sektörü çalışanı oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak anket tekniği kullanılmış olup, hazırlanan anket iki farklı zaman diliminde aynı kişilere uygulanmıştır. Anketlerden elde edilen veriler SPSS programında açıklayıcı faktör analizi, korelasyon analizi, güvenirlik analizi ve regresyon analizi kullanılarak analiz edilmiştir.
Bulgular – Araştırma bulguları algılanan aşırı nitelikliliğin hem genel olarak hem işini küçük görme boyutu özelinde kariyerizm eğilimi üzerinde pozitif bir etkisinin olduğunu gösterirken; algılanan aşırı nitelikliliğin sadece işini küçük görme boyutunun sosyal kaytarma davranışları üzerinde pozitif bir etkiye sahip olduğunu göstermektedir.
Tartışma – Çalışma bulgularından hareketle, aşırı niteliklilik algısına sahip çalışanların fazladan gördükleri potansiyellerini (niteliklerini) kariyerlerine yönelik umutsuzlukları ile baş etmede etkin bir araç olarak görüp kariyerist eğilimde olabilecekleri söylenebilir. Ayrıca, aşırı niteliklilik algısındaki çalışanların sahip oldukları fazla niteliklerden dolayı mevcut işlerini basit (küçük) görerek yaratmış oldukları boşluğu sosyal kaytarma davranışları sergileyerek dolduracakları ileri sürülebilir.
/
Purpose – The aim of this study is to investigate the effect of perceived overqualification on the careerism orientation of the employees and their social loafing behaviors based on the theories of Person-Job Fit and Person-Group Fit. Although there are numerous studies that examine the relationships between perceived overqualification and many attitudes and behaviors in the related literature, the fact that there is no study examining the relationships between perceived overqualification and careerism orientation and social loafing behaviors constitutes the original side of this research. In addition, even though there are many studies related to overqualification in the international literature, quantitative studies determining the consequences of this perception are insufficient in Turkey.
Design\methodology\approach - The sample of the study consists of 484 service sector employees in Istanbul, which were reached in December 2017 and January 2018 by using convenient sampling method. The survey technique was used as a data collection tool and the questionnaire was applied to the same people in two different time periods. The data obtained from the questionnaires were analyzed in SPSS software using exploratory factor analysis, correlation analysis, reliability analysis and regression analysis.
Findings – Findings show that perceived overqualification (both in general and the dimension of job misprision) has a statistically significant and positive effect on careerism orientation, while only the job misprision dimension of perceived overqualification has a statistically significant and positive effect on social loafing behaviors.
Discussion – Based on the findings of the study, it can be said that employees with overqualification perception can see their extra potential (qualifications) as an effective tool in dealing with their career despair and may have a careerist tendency. In addition, it can be argued that employees who perceived overqualification may see their current job as simple (small) due to their overqualifications and create a gap in their jobs and fill this gap by exhibiting social loafing behaviors.

Research paper thumbnail of İş Zanaatkârlılığının Bağlamsal Performans Üzerindeki Etkisinde Algılanan Aşırı Nitelikliliğin Düzenleyici Etkisi

Article, 2021

Bu çalışmada, iş zanaatkârlılığının bağlamsal performans üzerindeki etkisi ve bu ilişkide aşırı n... more Bu çalışmada, iş zanaatkârlılığının bağlamsal performans üzerindeki etkisi ve bu ilişkide aşırı nitelikliliğin düzenleyici etkisi Kişi-Çevre Uyumu Teorisi kapsamında incelenmiştir. İlgili yazın incelendiğinde, bağlamsal performansın öncüllerini belirlemeye yönelik pek çok araştırma olmasına rağmen, iş zanaatkârlılığının bağlamsal performans üzerindeki etkisi ve bu ilişkide aşırı niteliklilik algısı gibi durumsal faktörlerin nasıl rol oynadığı hala belirsizdir. Bu bağlamda bu araştırmanın amacı iş zanaatkârlılığının bağlamsal performans üzerindeki etkisini ve
algılananın aşırı nitelikliliğin bu ilişki üzerindeki durumsal etkisini incelemektir. Araştırma 2017 yılının ikinci çeyreğinde İstanbul’da kolayda örnekleme yöntemi ve anket tekniğiyle ulaşılan 232 beyaz yakalı kamu ve özel sektör çalışanı üzerinde uygulanmıştır. Toplanan veriler SPSS programı kullanılarak nicel analiz yöntemleri ile analiz edilmiştir. Elde dilen bulgular iş zanaatkârlılığının bağlamsal performansın istatistiksel açıdan anlamlı ve pozitif bir yordayıcısı olduğunu göstermiştir. Buna ek olarak algılanan aşırı nitelikliliğin bu ilişki üzerindeki düzenleyici etkisi istatistiksel açıdan anlamlıdır. Araştırma sonucunda yöneticiler ve uygulayıcılar için çeşitli öneriler sunulmuştur.
/
In this study, the moderating effect of perceived overqualification (POQ) on the relationship between job crafting and contextual performance was investigated based on PersonEnvironment Fit Theory. Although there are numerous studies that try to antecedents of contextual performance in the past literature, job crafting-contextual performance relationship is still unclarified. In this respect, the purpose of this study is to investigate the direct effect of job crafting on contextual performance, and the conditional effect of POQ on this relationship. The study was conducted on 232 public and private sector white collar employees in the second quarter of 2017 from Istanbul. Data collected by using convenient sampling method and survey technic. The data analyzed with the quantitative methods by using SPSS software. Findings show that job crafting is a statistically and positive predictor of contextual performance, also the moderating effect of POQ is also significant. Managerial and further research implications are provided.

Research paper thumbnail of DUYGUSAL EMEĞİN İŞE TUTKUNLUKLA İLİŞKİSİ: BANKA ÇALIŞANLARI ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

Article, 2021

Bu çalışmanın amacı işe tutkunluk ve duygusal emek arasındaki ilişkiyi incelemektir. Araştırma Ba... more Bu çalışmanın amacı işe tutkunluk ve duygusal emek arasındaki ilişkiyi incelemektir. Araştırma Balıkesir ili Bandırma ilçesinde yer alan kamu ve özel 110 banka çalışanı üzerine yapılmıştır. Araştırmada toplanan veriler bir paket programda korelasyon ve regresyon analizleriyle incelenmiştir. Araştırma sonucunda banka çalışanlarının duygusal emek boyutlarında yer alan sahte duygunun işe tutkunluk boyutu olan işe istek duyma boyutuyla aralarında anlamlı negatif bir ilişki olduğu, yine duygusal emek boyutlarından gizlenen duygular ile işe tutkunluk boyutu olan işe adanma arasında da anlamlı negatif bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. Aynı zamanda işe tutkunluk ile duygusal emek boyutu olan gizlenen duygular arasında anlamlı negatif yönde bir ilişki olduğu da sonuçlarda yer almaktadır. Yapılan regresyon analizi sonucunda ise duygusal emeğin işe tutkunluk üzerinde istatistiksel açıdan anlamlı bir etkisinin olmadığı bulgulanmıştır. Araştırma sonucunda yöneticilere, uygulayıcılara ve araştırmacılara çeşitli öneriler sunulmuştur.
/
The purpose of this study is to examine the relationship between emotional labor and work engagement. The research was conducted on 110 public and private bank employees in Bandırma district of Balıkesir
province. The collected data in this study were analyzed by correlation and regression analysis in a packet program. As a result of the research, it has been determined that there is a significant negative relationship between the faking emotion in the emotional labor dimensions of the bank employees and the vigor which is a dimension of work engagement, and there is also a significant negative relationship between the hiding emotion which is a dimension of emotional labor and dedication to work which is a dimension of work engagement. It is also noted that there is a significant negative relationship between work engagement and hiding emotion which is a dimension of emotional labor. The result of the regression analysis showed that emotional labor had no statistically significant effect on the work engagement. The end of the study, various suggestions were presented to the managers, practitioners and researchers.

Research paper thumbnail of ALGILANAN AŞIRI NİTELİKLİLİĞİN ZORUNLU VATANDAŞLIK DAVRANIŞLARI ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

Article, 2021

Bu çalışmada, çalışanların aşırı niteliklilik algıları ile olumsuz rol dışı işyeri davranışlarınd... more Bu çalışmada, çalışanların aşırı niteliklilik algıları ile olumsuz rol dışı işyeri davranışlarından olan zorunlu vatandaşlık davranışları arasındaki ilişki ve olası etki Kişi-İş Uyumu Teorisi kapsamında incelenmiştir. Bu bağlamda, araştırmanın örneklemini kolayda örnekleme yöntemi ile 2017 Aralık ve 2018 Ocak aylarında ulaşılan İstanbul ilindeki yönetici olmayan 334 hizmet sektörü çalışanı oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak anket tekniği kullanılmış olup, hazırlanan anket iki farklı zaman diliminde aynı kişilere uygulanmıştır. Elde edilen veriler SPSS programında analiz edilmiştir. Analizler sonucunda, algılanan aşırı nitelikliliğin işini küçük görme boyutunun zorunlu vatandaşlık davranışları üzerinde pozitif bir etkisinin olduğu belirlenirken; algılanan aşırı nitelikliliğin kendini üstün görme boyutunun zorunlu vatandaşlık davranışları üzerinde istatistiksel açıdan anlamlı herhangi bir etkisinin olmadığı tespit edilmiştir. Araştırma sonunda yönetici ve uygulayıcılara öneriler sunulmuştur.
/
In this study, the relationship and the possible impact between employees' perceptions of overqualification and compulsory citizenship behaviors which is one of the negative extra-role workplace behaviors are examined within the scope of Person-Job Fit Theory. In this context, the sample of this study consists of 334 non-manager service sector employees in Istanbul, which were reached in December 2017 and January 2018 by using convenient sampling method. The survey technique was used as a data collection tool and the questionnaire was applied to the same people in two different time periods. The obtained data were analyzed in SPSS software. Findings show that the job misprision dimension of the perceived overqualification has a positive effect on compulsory citizenship behaviors, while the self-righteousness dimension of the perceived overqualification has no statistically significant effect on compulsory citizenship behaviors. At the end of the research, managerial and practical implications are provided.

Research paper thumbnail of ALGILANAN AŞIRI NİTELİKLİLİĞİN ÇALIŞAN SESLİLİĞİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

Article, 2021

Bu çalışmanın amacı, algılanan aşırı nitelikliliğin örgüt lehine çeşitli yararları olan çalışan s... more Bu çalışmanın amacı, algılanan aşırı nitelikliliğin örgüt lehine çeşitli yararları olan çalışan sesliliği üzerindeki etkisini Öz-Yeterlilik Teorisi'ne dayanarak incelemektir. Araştırmanın örneklemini 2019 Mayıs ayında İstanbul'da kolayda örnekleme yöntemi ile ulaşılan 103 hizmet sektörü çalışanı oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak anket tekniği kullanılmıştır. Araştırma bulguları algılanan aşırı nitelikliliğin çalışan sesliliği üzerinde herhangi bir etkisinin olmadığını ve algılanan aşırı niteliklilik ile çalışan sesliliği arasında istatistiksel açıdan anlamlı herhangi bir ilişki olmadığını göstermektedir. Araştırma sonucunda yönetici ve uygulayıcılar için çeşitli öneriler sunulmuştur.
/
The aim of this study is to investigate the effect of perceived overqualification on the employee voice which is various benefits in favor of the organization based on Self-Efficacy Theory. The sample of the study consists of 103 service sector employees in Istanbul, which were reached in May 2019 by using convenient sampling method. The survey technique was used as a data collection tool. The findings of the study show that perceived overqualification does not have any effect on employee voice and that there is no statistically significant relationship between perceived overqualification and employee voice. Managerial and practical implications are provided.

Research paper thumbnail of İşgören Sesliliğinin Örgütsel Bağlılık Üzerindeki Etkisi: Belediye Çalışanları Üzerinde Bir Araştırma

Article, 2021

Bu araştırmanın amacı işgören sesliliğinin örgütsel bağlılık üzerindeki etkisini belirlemektir. A... more Bu araştırmanın amacı işgören sesliliğinin örgütsel bağlılık üzerindeki etkisini belirlemektir. Araştırmaya gerekçe olarak literatür incelendiğinde işgören sesliliği ile örgütsel bağlılık arasındaki ilişkiyi ve etkiyi inceleyen çalışmaların kısıtlı sayıda olması gösterilebilir. Bu doğrultuda, araştırmada işgören sesliliğinin örgütsel bağlılık üzerindeki etkisinin incelenmesinin literatüre katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Araştırmada veri toplama yöntemi olarak anket tekniği kullanılmıştır. Araştırmanın evrenini Balıkesir ili Bandırma ilçe belediyesinde çalışan 236 personel oluştururken, araştırmanın örneklemini ise Bandırma belediyesinde çalışan 121 personel oluşturmaktadır. Yapılan korelasyon analizi sonucunda işgören sesliliği ile örgütsel bağlılığın duygusal bağlılık ve devam bağlılığı boyutları arasında istatistiksel açıdan anlamlı ilişki olduğu, işgören sesliliği ile örgütsel bağlılığın normatif bağlılık boyutu arasında ise istatistiksel açıdan anlamlı bir ilişki olmadığı tespit edilmiştir. Yapılan regresyon analizleri sonucunda ise, işgören sesliliğinin örgütsel bağlılığın alt boyutlarından olan duygusal bağlılık ve devam bağlılığı üzerinde istatistiksel açıdan anlamlı ve pozitif bir etkisinin olduğu saptanmıştır. Araştırmanın sonunda yöneticilere öneriler ve gelecek çalışmalar için tavsiyeler yer almaktadır.
/
The purpose of this research is to determine the effect of employee voice over organizational commitment. When the literature is examined as a reason for the research, it can be shown that there are a limited number of studies examining the relationship and influence between employee voices and organizational commitment. In this research, the survey technique was used as a data collection method. As a result of the correlation analysis, it has been determined that there is a statistically significant relationship between employee voices and organizational commitment dimensions of emotional commitment and attendance, and there is no statistically significant relationship between employee voices and the normative commitment dimension of organizational commitment. As a result of the regression analysis, it was determined that employee voice has a statistically significant and positive effect on emotional commitment and attendance commitment,
which are the sub-dimensions of organizational commitment. At the end of the research, there are some suggestions.

Research paper thumbnail of Örgütsel Adaletin Örgütsel Yabancılaşma Üzerindeki Etkisi: Belediye Çalışanları Üzerinde Bir Araştırma

Article, 2021

Bu araştırmanın amacı, örgütsel adaletin ve boyutlarının örgütsel yabancılaşma üzerinde etkisinin... more Bu araştırmanın amacı, örgütsel adaletin ve boyutlarının örgütsel yabancılaşma üzerinde etkisinin olup olmadığını belediye çalışanları üzerinde incelemektir. Bu amaca ulaşmak için Balıkesir ilinin Bandırma ilçesinde yer alan 151 aktif Bandırma belediyesi çalışanına anket uygulanmıştır. Yüz yüze anket yöntemiyle elde edilen veriler SPSS programı yardımı ile analiz edilmiş ve çeşitli bulgular elde edilmiştir. Anketlerden elde edilen verilerle yapılan analizlerden ortaya çıkan bulgular, örgütsel adaletin örgütsel yabancılaşma üzerinde negatif yönde bir etkisinin olduğunu göstermektedir. Aynı zamanda örgütsel adaletin dağıtımsal adalet boyutunun örgütsel yabancılaşma üzerinde negatif yönlü bir etkisinin olduğu tespit edilirken, çalışmada örgütsel adaletin işlemsel ve etkileşimsel adalet boyutlarının örgütsel yabancılaşma üzerinde anlamlı bir etkisinin olmadığı tespit edilmiştir. Çalışma sonunda, örgütler, yöneticiler ve gelecekte gerçekleştirilebilecek olan çalışmalar için önerilerde bulunulmuştur.
/
The purpose of this study is to examine the effect of organizational justice and its dimensions on organizational alienation on municipal
employees. In order to achieve this goal, a survey was applied to 151 active Bandırma municipality employees located in Bandırma
district of Balıkesir province. The data obtained by face to face survey method were analyzed with the help of SPSS program and
various findings were obtained. As a result of analyzes, it was found that organizational justice has a negative effect on organizational
alienation. At the same time, it was determined that the distributive justice dimension of organizational justice had a negative effect on
organizational alienation, while it was found in the study that the procedural and interactional justice dimensions of organizational
justice did not have a significant effect on organizational alienation. At the end of the study, suggestions were made for organizations,
managers and future studies.

Research paper thumbnail of LİDER-ÜYE ETKİLEŞİMİNİN ÇALIŞANLARIN İNOVATİF DAVRANIŞLARI ÜZERİNDEKİ ETKİSİ: İZMİR’DEKİ SİGORTA ACENTELERİNDE BİR ARAŞTIRMA

Article, 2020

Rekabet seviyesinin uç noktalara dayandığı günümüz iş dünyasında işletmeler sürdürülebilirlikleri... more Rekabet seviyesinin uç noktalara dayandığı günümüz iş dünyasında işletmeler sürdürülebilirlikleri için inovatif düşünüp, yenilikçi davranışlar sergileyen çalışanlarının olmasını istemektedirler. Bu aşamada yöneticiler, çalışanlar ve bunlar arasındaki etkileşimler kilit rol oynamaktadır. Üyelerin yenilikçi davranışlar sergilemelerinde liderlerin etkisinin önemli olduğu düşünülmektedir. Bu bağlamda, bu araştırmanın amacı lider-üye etkileşiminin çalışanların inovatif davranışlar sergilemesindeki etkisini belirlemektir. Araştırma kapsamında 2019 yılının Kasım ayında İzmir il merkezindeki 120 sigorta acentesi çalışanına anket uygulanmıştır. Araştırma sonucunda lider-üye etkileşiminin inovatif davranışlar üzerinde anlamlı ve pozitif yönlü bir etkisinin olduğu bulunurken, lider-üye etkileşiminin alt boyutlarından sadece katkı boyutunun inovatif davranışlar üzerinde anlamlı ve pozitif yönlü bir etkisinin olduğu bulgulanmıştır.
/
In today's business world, where the level of competition is based on extreme points, businesses want employees who think innovatively and display innovative behaviors for their sustainability. At this stage, managers, employees and interactions between them play a key role. It is thought that the influence of leaders is important for the members to display innovative behaviors. In this context, the aim of this research is to determine the effect of leader-member exchange on employees' innovative behaviors. At the scope of the research, a survey was applied to 120 insurance agency employees in Izmir city center in November 2019. As a result of the research, it has been found that leader-member exchange has a significant and positive effect on innovative behaviors. Also, only the contribution dimension of leader-member exchange has a significant and positive effect on innovative behaviors.

Research paper thumbnail of ÖZ YETERLİLİK ALGISININ İŞTEN AYRILMA NİYETİNE ETKİSİ: BANDIRMADAKİ YİYECEK-İÇECEK HİZMETLERİ SEKTÖRÜNDE ÇALIŞANLAR ÜZERİNDE BİR ARAŞTIRMA

Article, 2020

Bu çalışmada yiyecek-içecek sektöründe çalışanların öz yeterlilik algılarının işten ayrılma niyet... more Bu çalışmada yiyecek-içecek sektöründe çalışanların öz yeterlilik algılarının işten ayrılma niyeti üzerindeki etkisi incelenerek, öz yeterlilik algısı ve işten ayrılma niyeti arasındaki ilişki araştırılmıştır. Literatürde öz yeterlilik algısının daha çok iş tatmini, işe adanmışlık, yüksek performans gibi örgüt lehine olumlu değişkenler üzerindeki etkisine değinilmiş ancak öz yeterlilik algısının örgüt aleyhinde olan olumsuz değişkenler üzerindeki etkisi ilgili literatürde göz ardı edilmiştir. Bu açıdan, bu çalışmanın literatürdeki bu boşluğu doldurması beklenmektedir. Araştırma kapsamında Balıkesir ilinin Bandırma ilçesinde 108 yiyecek-içecek işletmesi çalışanına anket uygulaması yapılmıştır. Araştırmada toplanan veriler korelasyon ve regresyon analizlerine tabi tutulmuştur. Araştırma sonuçlarına göre, yiyecek-içecek sektöründe çalışanların öz yeterlilik algılarının işten ayrılma niyeti üzerinde istatistiksel olarak anlamlı ve negatif yönde bir etkisinin olduğu bulgulanmıştır.
/
This study investigates the impact of employees’ self-efficacy perceptions on their turnover intention in the food and beverage industry. Mostly in the related literature, the effect of self-efficacy perception on positive variables in favor of the organization such as job satisfaction, commitment to work, and high performance is investigated. However, the effect of self-efficacy perception on negative variables against the organization has been ignored in the relevant literature. In this respect, this study is expected to fill this gap in the literature. Within the scope of the research, 108 food and beverage services employees were surveyed in Bandırma district of Balıkesir province. The data is analyzed through correlation and regression analysis. According to the results, this study shows that self-efficacy perceptions of employees in the food and beverage sector have significant and negative impact on the turnover intention.

Research paper thumbnail of Örgüt Kültürünün Örgütsel Sinizme Etkisi: Karacabey İlçesi Gıda Sektörü Üzerine Uygulama

Article, 2020

Bu araştırmanın amacı örgüt kültürünün örgütsel sinizme etkisini incelemektir. Araştırmadaki veri... more Bu araştırmanın amacı örgüt kültürünün örgütsel sinizme etkisini incelemektir. Araştırmadaki veriler 2019 yılının Kasım ayında yüz yüze anket yöntemiyle toplanmıştır. Bu doğrultuda Bursa ilinin Karacabey ilçesi içerisinde gıda sektöründeki 5 firma çalışmanın evreni, bu firmaların herhangi bir biriminde çalışan toplam 117 kişi rastgele seçilerek çalışmanın örneklemini oluşturmuştur. Ancak 7 ankette eksik veya yanlış bilgi olduğu için çalışmaya 110 anket dâhil edilmiştir. Çalışmanın sonucunda örgüt kültürü ile örgütsel sinizm arasında negatif bir ilişki olduğu görülmüştür. Bununla beraber örgüt kültürü alt boyutlarından güç kültürü ve başarı kültürü örgütsel sinizmi açıklamada anlamlı katkı sağladığı ancak destek kültürü ve hiyerarşi kültürünün anlamlı katkı sağlamadığı tespit edilmiştir. Ayrıca örgütsel sinizm ile güç kültürü arasında pozitif bir ilişki, örgütsel sinizm ile başarı kültürü arasında ise negatif bir ilişki olduğu saptanmıştır.
/
The aim of this research is to examine the impact of organizational culture on organizational cynicism. The data in the research were collected by face to face survey method in November 2019. In this respect, 5 companies which is on the food sector in Bursa city-Karacabey district were selected for population. 117 people were selected randomly who works in any units of these companies for a sample of the study. However, 110 surveys were included in the study because there was incomplete or incorrect information in 7 surveys. The results of the study showed a negative relationship between organizational culture and organizational cynicism. However, it has been found that the power culture and success culture from the lower dimensions of organizational culture contribute significantly to explaining organizational cynicism, but the support culture and hierarchy culture do not contribute significantly. It has also been seen to have a positive relationship between organizational cynicism and power culture, and a negative relationship with success culture.

Research paper thumbnail of Özyeterlilik Algısının Sanal Kaytarma Davranışına Etkisi: Gönen İlçesindeki Hizmet Sektörü Çalışanları Üzerinde Bir Araştırma

Article, 2020

Bu çalışmanın amacı iş dışı internet ve teknoloji kullanımı olarak tanımlanan sanal kaytarma davr... more Bu çalışmanın amacı iş dışı internet ve teknoloji kullanımı olarak tanımlanan sanal kaytarma davranışları ve özyeterlilik algısı arasındaki ilişkinin var olup olmadığını tespit etmektir. Bu amaca ulaşmak için Sanal Kaytarma ve Özyeterlilik ölçekleri Balıkesir'in Gönen ilçesindeki hizmet sektöründe faaliyet gösteren bir firmanın 115 çalışanına uygulanmıştır. Yüz yüze anket yöntemiyle elde edilen veriler bir paket program yardımı ile analiz edilmiş ve çeşitli bulgular elde edilmiştir. Yapılan uygulama sonucunda elde edilen bulgular incelendiğinde, özyeterlilik algısının sanal kaytarma davranışının alt boyutu olan önemli sanal kaytarma davranışı üzerinde negatif bir etkisinin olduğu tespit edilirken diğer yandan özyeterlilik algısının sanal kaytarma davranışının diğer boyutu olan önemsiz sanal kaytarma davranışı üzerinde anlamlı bir etkisinin bulunmadığı tespit edilmiştir. Çalışma sonunda, bundan sonraki araştırmalar ve yöneticiler için önerilerde bulunulmuştur.
/
The purpose of this study is to determine whether there is a relationship between self-efficacy perception and cyberloafing behaviors defined as the use of non-business internet and technology. To achieve this goal, Cyberloafing and Self-Efficacy scales were applied to 115 employees of a company operating in the service sector in Gönen district of Balıkesir. Data obtained by face-to-face survey method were analyzed with a package program and various findings were obtained. As a result of the research, it has been determined that It has been determined that self-efficacy perception has a negative effect on serious cyberloafing which is the sub-dimension of cyberloafing behavior. On the other hand, it has been determined that self-efficacy perception does not have a significant effect on minor cyberloafing which is another sub-dimension of cyberloafing behavior. At the end of the study, suggestions were made for future researches and managers.

Research paper thumbnail of WHAT HAS BEEN DONE SO FAR? A CONTENT ANALYSIS ON OVERQUALIFICATION STUDIES BETWEEN THE DATES OF 1995-2017

Article, 2019

Although there are many studies related to overqualification, a study summarizing these studies a... more Although there are many studies related to overqualification, a study summarizing these studies according to certain criteria has not been found in the related literature. The aim of this study is to evaluate the articles has been written about overqualification between dates of 1995-2017. For this purpose, the Web of Science Core Collection database was examined by using EndNote software. In total, 101 articles were found about overqualification. These articles were analyzed according to the journal name, publication year, countries, sample size, sector, type of research, data collection tool, data analyze method, used programme, used scale by using the content analysis method. The findings show that ''Industrial and Organizational Psychology'' journal was the most published journal in the studies related to overqualification. The majority of articles about overqualification have been conducted in the United States. The most popular type of research was a quantitative method. Survey technic was the most preferred tool as collecting data. SPSS and Stata software was the most used program when analyzing the data in the articles.

Research paper thumbnail of İŞYERİ ARKADAŞLIĞININ VE ÖRGÜT TEMELLİ ÖZSAYGININ ÖRGÜTSEL ÖZDEŞLEŞME ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

Conference Paper, 2019

Bu çalışmada işyeri arkadaşlığı ve örgüt temeli özsaygının örgütsel özdeşleşme üzerindeki etkisi ... more Bu çalışmada işyeri arkadaşlığı ve örgüt temeli özsaygının örgütsel özdeşleşme üzerindeki etkisi araştırılmıştır. Kişi ve örgüt uyumuna etki edebilen işyeri arkadaşlığı kavramının örgüt temelli özsaygı ile değerlendirilmesi sonucunda bireylerin örgütsel özdeşleşme düzeylerinin ne yönde gelişeceği araştırma sorunsalını teşkil etmektedir. Çalışmada, çalışan davranışları ve örgüt arasında gelişen ilişkilerin araştırılması ve bireylerin örgütleri ile kendilerini maksimum seviyede bütünleştirmelerine olanak sağlayan yolların araştırılması bu çalışmanın önemini vurgulamaktadır. İşyeri arkadaşlığı kavramı bireyler arasında güven, beğenme, ortak değerler gibi paylaşımları içeren, örgütte sadece arkadaşça davranma ya da bireylerin birbirlerini yüzeysel tanımasından çok daha derin bir ilişkiyi ifade etmektedir (Berman vd., 2002). Diğer yandan örgüt temelli özsaygı çalışanların faaliyet gösterdikleri örgütlerde görevlerini doğru bir şekilde yerine getirmesi karşılığında kendi ihtiyaçlarını da giderebilmeleri olarak tanımlanmaktadır. Örgüt temelli özsaygısı yüksek olan bireyler örgüt içinde kendilerini önemli, anlamlı, etkili ve değerli hissetmektedir (Pierce vd., 1989). Buna ek olarak Hui ve Lee (2000) örgüt temelli özsaygıyı, bireylerin örgütsel bağlamda ilerleyen örgüt üyeleri olarak sahip oldukları algılanan değerlerini ifade etmektedir. Son olarak örgütsel özdeşleşme kavramı ise bir örgütte çalışanların psikolojik açıdan kendilerini çalıştıkları örgüte ait hissetmeleri durumunu, örgütün sadece başarılı olduğu durumlarda değil başarısız olduğu durumlarda da çalışanların kendilerini örgütün bir parçasıymış gibi hissetmeleri durumunu ifade etmektedir (Asforth ve Mael, 1989; Scott ve Lane, 2000). Bu araştırma 2019 yılı Ekim ayında İstanbul ilinde hizmet sektöründe çalışan 81 kişi üzerinde yapılmıştır. Araştırmada kolayda örnekleme yöntemi tercih edilmiş olup, veriler anket tekniği ile elde edilmiştir. Araştırmadaki değişkenleri ölçmek için Nielsen vd. (2000) tarafından geliştirilen işyeri arkadaşlığı ölçeği, Pierce vd. (1989) tarafından geliştirilen örgüt temelli özsaygı ölçeği ve Mael ve Asforth'un (1992) geliştirdiği örgütsel özdeşleşme ölçeği kullanılmıştır. Araştırmada elde edilen verilerin analizi SPSS programında yapılmıştır. Araştırmada işyeri arkadaşlığının örgütsel özdeşleşme üzerinde istatistiksel açıdan anlamlı bir etkisinin olmadığı, örgüt temelli özsaygının ise örgütsel özdeşleşme üzerinde istatistiksel açıdan anlamlı ve pozitif etkisinin olduğu bulgulanmıştır.

Research paper thumbnail of What has been done so far? a content analysis on overqualification studies between the dates of 1995-2017

Although there are many studies related to overqualification, a study summarizing these studies a... more Although there are many studies related to overqualification, a study summarizing these studies according to certain criteria has not been found in the related literature. The aim of this study is to evaluate the articles has been written about overqualification between dates of 1995-2017. For this purpose, the Web of Science Core Collection database was examined by using EndNote software. In total, 101 articles were found about overqualification. These articles were analyzed according to the journal name, publication year, countries, sample size, sector, type of research, data collection tool, data analyze method, used programme, used scale by using the content analysis method. The findings show that ‘‘Industrial and Organizational Psychology’’ journal was the most published journal in the studies related to overqualification. The majority of articles about overqualification have been conducted in the United States. The most popular type of research was a quantitative method. Surve...

Research paper thumbnail of PSİKOLOJİK SAHİPLİĞİN ÖRGÜTE BAĞLILIK ÜZERİNDEKİ ETKİSİ: BANDIRMADAKİ KONAKLAMA İŞLETMELERİNDE BİR ARAŞTIRMA (THE EFFECT OF PSYCHOLOGICAL OWNERSHIP ON ORGANIZATION COMMITMENT: A RESEARCH ON ACCOMMODATION ESTABLISHMENTS IN BANDIRMA)

Conference paper, 2021

In today's business world, it can be said that the concept of psychological ownership stands out ... more In today's business world, it can be said that the concept of psychological ownership stands out in increasing and developing the commitment of employees to their organizations. Especially in the accommodation sector employees' psychological ownership of their organizations, is great importance both in increasing customer loyalty and in increasing the efficiency and performance of the organization. Unfortunately, there are limited studies on this subject in Turkey. Also, a study investigating the role of psychological ownership in increasing the commitment of employees in the accommodation sector to their organizations has not been found in the relevant literature. In order to fill this gap in the literature, at this study, it is aimed to determine the effect of the psychological ownership of the employees on their commitment to the organization in the accommodation sector. For this purpose, the data were collected from 10 accommodation businesses operating in Bandırma district of Balıkesir province by using the survey technique according to the convenience sampling method in November 2019. In order to measure the psychological ownership variable in the survey, one-dimensional and 7-question psychological ownership scale developed by Van Dyne and Pierce in 2004 was used. In order to measure the organizational commitment variable in the survey, 3 dimensional and 18- question organizational commitment scale developed by Allen and Meyer in 1990 was used. A valid total number of 121 participants was reached, and analyzes were made using these data. As a result of the analysis, significant and positive relationship was found between psychological ownership and organizational commitment, and between psychological ownership and affective commitment and continuance commitment; no significant relationship was found between the normative commitment dimension of organizational commitment and psychological ownership. In addition, in the results of the research, it was determined that psychological ownership has a positive effect on organizational commitment (without dimensions). Moreover, it was found that psychological ownership positively effects affective commitment and continuance commitment, but it does not significantly effect normative commitment. At the end of the study, suggestions were made for organizations, managers and future studies.
///
Günümüz iş dünyasında çalışanların örgütlerine olan bağlılıklarının arttırılmasında ve
geliştirilmesinde psikolojik sahiplik kavramının öne çıktığı söylenebilir. Bununla beraber,
özellikle konaklama sektöründe çalışanların örgütlerini psikolojik olarak sahiplenmeleri hem müşteri sadakatinin yükselmesi hem de örgütün verimliliğinin ve performansının artmasında bir hayli önem arz etmektedir. Maalesef bu konuyla ilgili Türkiye’de sınırlı sayıda çalışmalar bulunmaktadır. Ayrıca, konaklama sektöründe çalışanların örgütlerine olan bağlılıklarının arttırılmasında psikolojik sahipliğin rolünü araştıran bir çalışmaya ilgili literatürde rastlanılmamıştır. Literatürdeki bu boşluğu doldurmak adına bu çalışmada, konaklama sektöründeki çalışanların psikolojik sahipliklerinin örgüte bağlılık üzerindeki etkilerinin tespit edilmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda veriler, 2019 yılının Kasım ayında kolayda örnekleme yöntemine göre anket tekniğinden yararlanılarak Balıkesir ilinin Bandırma ilçesinde faaliyet gösteren 10 konaklama işletmesinden toplanmıştır. Ankette psikolojik sahiplik değişkenini ölçmek için 2004 yılında Van Dyne ve Pierce tarafından geliştirilen tek boyutlu ve 7 sorulu psikolojik sahiplik ölçeği kullanılırken, örgüte bağlılık değişkenini ölçmek için 1990 yılında Allen ve Meyer tarafından geliştirilmiş olan 3 boyutlu ve 18 sorulu örgüte bağlılık ölçeği kullanılmıştır. Geçerli toplam 121 katılımcı sayısına ulaşılmış olup, analizler bu veriler kullanılarak yapılmıştır. Yapılan analizler sonucunda, psikolojik sahiplik ile örgüte bağlılık arasında, psikolojik sahiplik ile örgüte bağlılığın duygusal bağlılık ve devam bağlılığı alt boyutları arasında anlamlı ve pozitif ilişki bulunurken, örgüte bağlılığın normatif bağlılık boyutu ile psikolojik sahiplik arasında anlamlı bir ilişki bulunmamıştır. Buna ek olarak araştırma sonuçlarında, psikolojik sahipliğin örgüte bağlılık (bütün olarak-boyutlardan bağımsız) üzerinde pozitif yönde etkisinin olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, psikolojik sahipliğin duygusal bağlılığı ve devam bağlılığını pozitif yönde etkilediği, normatif bağlılığı anlamlı düzeyde etkilemediği tespit edilmiştir. Çalışma sonunda örgütler, yöneticiler ve gelecekte gerçekleştirilebilecek olan çalışmalar için önerilerde bulunulmuştur.

Research paper thumbnail of OTANTİK LİDERLİĞİN İŞTEN AYRILMA NİYETİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ: PERAKENDECİLİK SEKTÖRÜNDE BİR ARAŞTIRMA (THE EFFECT OF AUTHENTIC LEADERSHIP ON TURNOVER INTENTION: A RESEARCH IN THE RETAIL INDUSTRY)

Conference Paper, 2021

The aim of this research is to examine the effect of authentic leadership, which is one of the cu... more The aim of this research is to examine the effect of authentic leadership, which is one of the current leadership approaches, on turnover intention in the Marmara region employees of a company in the retail sector. Although there are various studies examining the effect of authentic leadership perception on turnover intention, no study investigating this relationship was found in the sample of this study (Marmara region employees of a company in the retail sector). In this respect, it is thought that the present study will contribute to the literature, as it is comparable to the studies in the literature and reflects the knowledge of how the results were obtained in a different sample from the previous studies. For this purpose, data were collected from the employees of the Marmara region of a company operating in the retail sector by using the survey method in November 2019. To measure the authentic leadership variable in the survey, 16-question authentic leadership scale developed by Walumbwa et al. was used. To measure the turnover intention variable in the survey, 3-question turnover intention scale developed by Cammann et al. was used. A total of 169 participants was reached, and the analyzes were made using these data. As a result of the analysis, authentic leadership and all its sub-dimensions were found to be negatively related to turnover intention. In addition, in the results of the research, it was determined that authentic leadership as a whole (without dimensions) had a negative effect on turnover intention. Also, on the basis of the dimensions, it was found that only the balanced and impartial evaluation of information sub-dimension of authentic leadership had a negative effect on turnover intention. It has been determined that other sub-dimensions of authentic leadership do not have significant effect on turnover intention. At the end of the study, suggestions were made for organizations, managers and future studies.
///
Bu araştırmanın amacı, güncel liderlik yaklaşımlardan biri olan otantik liderliğin işten ayrılma niyeti üzerindeki etkisini perakendecilik sektöründeki bir firmanın Marmara bölgesi çalışanlarında incelemektir. Otantik liderlik algısının işten ayrılma niyeti üzerindeki etkisini inceleyen çeşitli çalışmalar olmasına karşın, bu araştırmanın örnekleminde (perakendecilik sektöründeki bir firmanın Marmara bölgesi çalışanları) bu ilişkiyi araştıran bir çalışmaya rastlanılmamıştır. Bu açıdan mevcut araştırmanın, literatürde yapılmış çalışmalarla karşılaştırılabilir olması ve geçmiş çalışmalardan farklı bir örneklemde nasıl sonuçlar çıktığı bilgisini yansıtması dolayısıyla literatüre katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Bu amaç doğrultusunda veriler, perakendecilik sektöründe faaliyet gösteren bir firmanın Marmara bölgesi çalışanlarından 2019 yılının Kasım ayında anket yönteminden yararlanılarak toplanmıştır. Ankette otantik liderlik değişkenini ölçmek için 2008 yılında Walumbwa vd. tarafından geliştirilen 16 soruluk otantik liderlik ölçeği kullanılırken, işten ayrılma niyeti değişkenini ölçmek için 1979 yılında Cammann vd. tarafından geliştirilmiş olan 3 soruluk işten ayrılma niyeti ölçeğinden yararlanılmıştır. Toplam 169 katılımcı sayısına ulaşılmış olup, analizler bu veriler kullanılarak yapılmıştır. Yapılan analizler sonucunda, otantik liderlik ve tüm alt boyutlarının işten ayrılma niyeti ile negatif ilişkili olduğu saptanmıştır. Buna ek olarak araştırma sonuçlarında, otantik liderliğin bütün olarak (boyutlardan bağımsız) işten ayrılma niyeti üzerinde negatif etkisinin olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca boyutlar bazında, otantik liderliğin sadece bilginin dengeli ve tarafsız değerlendirilmesi alt boyutunun işten ayrılma niyeti üzerinde negatif etkisinin olduğu bulgulanırken, otantik liderliğin diğer alt boyutlarının işten ayrılma niyeti üzerinde anlamlı etkilerinin olmadığı tespit edilmiştir. Çalışma sonunda
örgütler, yöneticiler ve gelecekte gerçekleştirilebilecek olan çalışmalar için önerilerde bulunulmuştur.

Research paper thumbnail of Algılanan Aşırı Nitelikliliğin Çalışanların Kariyerizm Eğilimleri ve Sosyal Kaytarma Davranışları Üzerindeki Etkisi (The Effect of Perceived Overqualification on Employees Careerism Orientation and Social Loafing Behaviors)

Article, 2021

Amaç – Bu çalışmanın amacı, algılanan aşırı nitelikliliğin çalışanların kariyerizm eğilimleri ve ... more Amaç – Bu çalışmanın amacı, algılanan aşırı nitelikliliğin çalışanların kariyerizm eğilimleri ve sosyal kaytarma davranışları üzerindeki etkisini Kişi-iş Uyumu ve Kişi-Grup Uyumu teorilerine dayanarak araştırmaktır. İlgili alan yazında, algılanan aşırı niteliklilik ile birçok tutum ve davranış arasındaki ilişkileri inceleyen çalışmalar olmasına karşın, algılanan aşırı niteliklilik ile kariyerizm eğilimi ve sosyal kaytarma davranışları arasındaki ilişkileri inceleyen bir çalışma olmaması bu araştırmanın özgün yanını teşkil etmektedir. Ayrıca, uluslararası alan yazında aşırı niteliklilik kavramıyla ilgili birçok çalışma yapılmasına rağmen, Türkiye’de bu algının sonuçlarını belirlemeye yönelik nicel çalışmaların yetersizliği bu araştırmanın temel motivasyonunu temsil etmektedir.
Yöntem – Araştırmanın örneklemini 2017 Aralık ve 2018 Ocak aylarında İstanbul’da kolayda örnekleme yöntemi ile ulaşılan 484 hizmet sektörü çalışanı oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak anket tekniği kullanılmış olup, hazırlanan anket iki farklı zaman diliminde aynı kişilere uygulanmıştır. Anketlerden elde edilen veriler SPSS programında açıklayıcı faktör analizi, korelasyon analizi, güvenirlik analizi ve regresyon analizi kullanılarak analiz edilmiştir.
Bulgular – Araştırma bulguları algılanan aşırı nitelikliliğin hem genel olarak hem işini küçük görme boyutu özelinde kariyerizm eğilimi üzerinde pozitif bir etkisinin olduğunu gösterirken; algılanan aşırı nitelikliliğin sadece işini küçük görme boyutunun sosyal kaytarma davranışları üzerinde pozitif bir etkiye sahip olduğunu göstermektedir.
Tartışma – Çalışma bulgularından hareketle, aşırı niteliklilik algısına sahip çalışanların fazladan gördükleri potansiyellerini (niteliklerini) kariyerlerine yönelik umutsuzlukları ile baş etmede etkin bir araç olarak görüp kariyerist eğilimde olabilecekleri söylenebilir. Ayrıca, aşırı niteliklilik algısındaki çalışanların sahip oldukları fazla niteliklerden dolayı mevcut işlerini basit (küçük) görerek yaratmış oldukları boşluğu sosyal kaytarma davranışları sergileyerek dolduracakları ileri sürülebilir.
/
Purpose – The aim of this study is to investigate the effect of perceived overqualification on the careerism orientation of the employees and their social loafing behaviors based on the theories of Person-Job Fit and Person-Group Fit. Although there are numerous studies that examine the relationships between perceived overqualification and many attitudes and behaviors in the related literature, the fact that there is no study examining the relationships between perceived overqualification and careerism orientation and social loafing behaviors constitutes the original side of this research. In addition, even though there are many studies related to overqualification in the international literature, quantitative studies determining the consequences of this perception are insufficient in Turkey.
Design\methodology\approach - The sample of the study consists of 484 service sector employees in Istanbul, which were reached in December 2017 and January 2018 by using convenient sampling method. The survey technique was used as a data collection tool and the questionnaire was applied to the same people in two different time periods. The data obtained from the questionnaires were analyzed in SPSS software using exploratory factor analysis, correlation analysis, reliability analysis and regression analysis.
Findings – Findings show that perceived overqualification (both in general and the dimension of job misprision) has a statistically significant and positive effect on careerism orientation, while only the job misprision dimension of perceived overqualification has a statistically significant and positive effect on social loafing behaviors.
Discussion – Based on the findings of the study, it can be said that employees with overqualification perception can see their extra potential (qualifications) as an effective tool in dealing with their career despair and may have a careerist tendency. In addition, it can be argued that employees who perceived overqualification may see their current job as simple (small) due to their overqualifications and create a gap in their jobs and fill this gap by exhibiting social loafing behaviors.

Research paper thumbnail of İş Zanaatkârlılığının Bağlamsal Performans Üzerindeki Etkisinde Algılanan Aşırı Nitelikliliğin Düzenleyici Etkisi

Article, 2021

Bu çalışmada, iş zanaatkârlılığının bağlamsal performans üzerindeki etkisi ve bu ilişkide aşırı n... more Bu çalışmada, iş zanaatkârlılığının bağlamsal performans üzerindeki etkisi ve bu ilişkide aşırı nitelikliliğin düzenleyici etkisi Kişi-Çevre Uyumu Teorisi kapsamında incelenmiştir. İlgili yazın incelendiğinde, bağlamsal performansın öncüllerini belirlemeye yönelik pek çok araştırma olmasına rağmen, iş zanaatkârlılığının bağlamsal performans üzerindeki etkisi ve bu ilişkide aşırı niteliklilik algısı gibi durumsal faktörlerin nasıl rol oynadığı hala belirsizdir. Bu bağlamda bu araştırmanın amacı iş zanaatkârlılığının bağlamsal performans üzerindeki etkisini ve
algılananın aşırı nitelikliliğin bu ilişki üzerindeki durumsal etkisini incelemektir. Araştırma 2017 yılının ikinci çeyreğinde İstanbul’da kolayda örnekleme yöntemi ve anket tekniğiyle ulaşılan 232 beyaz yakalı kamu ve özel sektör çalışanı üzerinde uygulanmıştır. Toplanan veriler SPSS programı kullanılarak nicel analiz yöntemleri ile analiz edilmiştir. Elde dilen bulgular iş zanaatkârlılığının bağlamsal performansın istatistiksel açıdan anlamlı ve pozitif bir yordayıcısı olduğunu göstermiştir. Buna ek olarak algılanan aşırı nitelikliliğin bu ilişki üzerindeki düzenleyici etkisi istatistiksel açıdan anlamlıdır. Araştırma sonucunda yöneticiler ve uygulayıcılar için çeşitli öneriler sunulmuştur.
/
In this study, the moderating effect of perceived overqualification (POQ) on the relationship between job crafting and contextual performance was investigated based on PersonEnvironment Fit Theory. Although there are numerous studies that try to antecedents of contextual performance in the past literature, job crafting-contextual performance relationship is still unclarified. In this respect, the purpose of this study is to investigate the direct effect of job crafting on contextual performance, and the conditional effect of POQ on this relationship. The study was conducted on 232 public and private sector white collar employees in the second quarter of 2017 from Istanbul. Data collected by using convenient sampling method and survey technic. The data analyzed with the quantitative methods by using SPSS software. Findings show that job crafting is a statistically and positive predictor of contextual performance, also the moderating effect of POQ is also significant. Managerial and further research implications are provided.

Research paper thumbnail of DUYGUSAL EMEĞİN İŞE TUTKUNLUKLA İLİŞKİSİ: BANKA ÇALIŞANLARI ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

Article, 2021

Bu çalışmanın amacı işe tutkunluk ve duygusal emek arasındaki ilişkiyi incelemektir. Araştırma Ba... more Bu çalışmanın amacı işe tutkunluk ve duygusal emek arasındaki ilişkiyi incelemektir. Araştırma Balıkesir ili Bandırma ilçesinde yer alan kamu ve özel 110 banka çalışanı üzerine yapılmıştır. Araştırmada toplanan veriler bir paket programda korelasyon ve regresyon analizleriyle incelenmiştir. Araştırma sonucunda banka çalışanlarının duygusal emek boyutlarında yer alan sahte duygunun işe tutkunluk boyutu olan işe istek duyma boyutuyla aralarında anlamlı negatif bir ilişki olduğu, yine duygusal emek boyutlarından gizlenen duygular ile işe tutkunluk boyutu olan işe adanma arasında da anlamlı negatif bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. Aynı zamanda işe tutkunluk ile duygusal emek boyutu olan gizlenen duygular arasında anlamlı negatif yönde bir ilişki olduğu da sonuçlarda yer almaktadır. Yapılan regresyon analizi sonucunda ise duygusal emeğin işe tutkunluk üzerinde istatistiksel açıdan anlamlı bir etkisinin olmadığı bulgulanmıştır. Araştırma sonucunda yöneticilere, uygulayıcılara ve araştırmacılara çeşitli öneriler sunulmuştur.
/
The purpose of this study is to examine the relationship between emotional labor and work engagement. The research was conducted on 110 public and private bank employees in Bandırma district of Balıkesir
province. The collected data in this study were analyzed by correlation and regression analysis in a packet program. As a result of the research, it has been determined that there is a significant negative relationship between the faking emotion in the emotional labor dimensions of the bank employees and the vigor which is a dimension of work engagement, and there is also a significant negative relationship between the hiding emotion which is a dimension of emotional labor and dedication to work which is a dimension of work engagement. It is also noted that there is a significant negative relationship between work engagement and hiding emotion which is a dimension of emotional labor. The result of the regression analysis showed that emotional labor had no statistically significant effect on the work engagement. The end of the study, various suggestions were presented to the managers, practitioners and researchers.

Research paper thumbnail of ALGILANAN AŞIRI NİTELİKLİLİĞİN ZORUNLU VATANDAŞLIK DAVRANIŞLARI ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

Article, 2021

Bu çalışmada, çalışanların aşırı niteliklilik algıları ile olumsuz rol dışı işyeri davranışlarınd... more Bu çalışmada, çalışanların aşırı niteliklilik algıları ile olumsuz rol dışı işyeri davranışlarından olan zorunlu vatandaşlık davranışları arasındaki ilişki ve olası etki Kişi-İş Uyumu Teorisi kapsamında incelenmiştir. Bu bağlamda, araştırmanın örneklemini kolayda örnekleme yöntemi ile 2017 Aralık ve 2018 Ocak aylarında ulaşılan İstanbul ilindeki yönetici olmayan 334 hizmet sektörü çalışanı oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak anket tekniği kullanılmış olup, hazırlanan anket iki farklı zaman diliminde aynı kişilere uygulanmıştır. Elde edilen veriler SPSS programında analiz edilmiştir. Analizler sonucunda, algılanan aşırı nitelikliliğin işini küçük görme boyutunun zorunlu vatandaşlık davranışları üzerinde pozitif bir etkisinin olduğu belirlenirken; algılanan aşırı nitelikliliğin kendini üstün görme boyutunun zorunlu vatandaşlık davranışları üzerinde istatistiksel açıdan anlamlı herhangi bir etkisinin olmadığı tespit edilmiştir. Araştırma sonunda yönetici ve uygulayıcılara öneriler sunulmuştur.
/
In this study, the relationship and the possible impact between employees' perceptions of overqualification and compulsory citizenship behaviors which is one of the negative extra-role workplace behaviors are examined within the scope of Person-Job Fit Theory. In this context, the sample of this study consists of 334 non-manager service sector employees in Istanbul, which were reached in December 2017 and January 2018 by using convenient sampling method. The survey technique was used as a data collection tool and the questionnaire was applied to the same people in two different time periods. The obtained data were analyzed in SPSS software. Findings show that the job misprision dimension of the perceived overqualification has a positive effect on compulsory citizenship behaviors, while the self-righteousness dimension of the perceived overqualification has no statistically significant effect on compulsory citizenship behaviors. At the end of the research, managerial and practical implications are provided.

Research paper thumbnail of ALGILANAN AŞIRI NİTELİKLİLİĞİN ÇALIŞAN SESLİLİĞİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

Article, 2021

Bu çalışmanın amacı, algılanan aşırı nitelikliliğin örgüt lehine çeşitli yararları olan çalışan s... more Bu çalışmanın amacı, algılanan aşırı nitelikliliğin örgüt lehine çeşitli yararları olan çalışan sesliliği üzerindeki etkisini Öz-Yeterlilik Teorisi'ne dayanarak incelemektir. Araştırmanın örneklemini 2019 Mayıs ayında İstanbul'da kolayda örnekleme yöntemi ile ulaşılan 103 hizmet sektörü çalışanı oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak anket tekniği kullanılmıştır. Araştırma bulguları algılanan aşırı nitelikliliğin çalışan sesliliği üzerinde herhangi bir etkisinin olmadığını ve algılanan aşırı niteliklilik ile çalışan sesliliği arasında istatistiksel açıdan anlamlı herhangi bir ilişki olmadığını göstermektedir. Araştırma sonucunda yönetici ve uygulayıcılar için çeşitli öneriler sunulmuştur.
/
The aim of this study is to investigate the effect of perceived overqualification on the employee voice which is various benefits in favor of the organization based on Self-Efficacy Theory. The sample of the study consists of 103 service sector employees in Istanbul, which were reached in May 2019 by using convenient sampling method. The survey technique was used as a data collection tool. The findings of the study show that perceived overqualification does not have any effect on employee voice and that there is no statistically significant relationship between perceived overqualification and employee voice. Managerial and practical implications are provided.

Research paper thumbnail of İşgören Sesliliğinin Örgütsel Bağlılık Üzerindeki Etkisi: Belediye Çalışanları Üzerinde Bir Araştırma

Article, 2021

Bu araştırmanın amacı işgören sesliliğinin örgütsel bağlılık üzerindeki etkisini belirlemektir. A... more Bu araştırmanın amacı işgören sesliliğinin örgütsel bağlılık üzerindeki etkisini belirlemektir. Araştırmaya gerekçe olarak literatür incelendiğinde işgören sesliliği ile örgütsel bağlılık arasındaki ilişkiyi ve etkiyi inceleyen çalışmaların kısıtlı sayıda olması gösterilebilir. Bu doğrultuda, araştırmada işgören sesliliğinin örgütsel bağlılık üzerindeki etkisinin incelenmesinin literatüre katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Araştırmada veri toplama yöntemi olarak anket tekniği kullanılmıştır. Araştırmanın evrenini Balıkesir ili Bandırma ilçe belediyesinde çalışan 236 personel oluştururken, araştırmanın örneklemini ise Bandırma belediyesinde çalışan 121 personel oluşturmaktadır. Yapılan korelasyon analizi sonucunda işgören sesliliği ile örgütsel bağlılığın duygusal bağlılık ve devam bağlılığı boyutları arasında istatistiksel açıdan anlamlı ilişki olduğu, işgören sesliliği ile örgütsel bağlılığın normatif bağlılık boyutu arasında ise istatistiksel açıdan anlamlı bir ilişki olmadığı tespit edilmiştir. Yapılan regresyon analizleri sonucunda ise, işgören sesliliğinin örgütsel bağlılığın alt boyutlarından olan duygusal bağlılık ve devam bağlılığı üzerinde istatistiksel açıdan anlamlı ve pozitif bir etkisinin olduğu saptanmıştır. Araştırmanın sonunda yöneticilere öneriler ve gelecek çalışmalar için tavsiyeler yer almaktadır.
/
The purpose of this research is to determine the effect of employee voice over organizational commitment. When the literature is examined as a reason for the research, it can be shown that there are a limited number of studies examining the relationship and influence between employee voices and organizational commitment. In this research, the survey technique was used as a data collection method. As a result of the correlation analysis, it has been determined that there is a statistically significant relationship between employee voices and organizational commitment dimensions of emotional commitment and attendance, and there is no statistically significant relationship between employee voices and the normative commitment dimension of organizational commitment. As a result of the regression analysis, it was determined that employee voice has a statistically significant and positive effect on emotional commitment and attendance commitment,
which are the sub-dimensions of organizational commitment. At the end of the research, there are some suggestions.

Research paper thumbnail of Örgütsel Adaletin Örgütsel Yabancılaşma Üzerindeki Etkisi: Belediye Çalışanları Üzerinde Bir Araştırma

Article, 2021

Bu araştırmanın amacı, örgütsel adaletin ve boyutlarının örgütsel yabancılaşma üzerinde etkisinin... more Bu araştırmanın amacı, örgütsel adaletin ve boyutlarının örgütsel yabancılaşma üzerinde etkisinin olup olmadığını belediye çalışanları üzerinde incelemektir. Bu amaca ulaşmak için Balıkesir ilinin Bandırma ilçesinde yer alan 151 aktif Bandırma belediyesi çalışanına anket uygulanmıştır. Yüz yüze anket yöntemiyle elde edilen veriler SPSS programı yardımı ile analiz edilmiş ve çeşitli bulgular elde edilmiştir. Anketlerden elde edilen verilerle yapılan analizlerden ortaya çıkan bulgular, örgütsel adaletin örgütsel yabancılaşma üzerinde negatif yönde bir etkisinin olduğunu göstermektedir. Aynı zamanda örgütsel adaletin dağıtımsal adalet boyutunun örgütsel yabancılaşma üzerinde negatif yönlü bir etkisinin olduğu tespit edilirken, çalışmada örgütsel adaletin işlemsel ve etkileşimsel adalet boyutlarının örgütsel yabancılaşma üzerinde anlamlı bir etkisinin olmadığı tespit edilmiştir. Çalışma sonunda, örgütler, yöneticiler ve gelecekte gerçekleştirilebilecek olan çalışmalar için önerilerde bulunulmuştur.
/
The purpose of this study is to examine the effect of organizational justice and its dimensions on organizational alienation on municipal
employees. In order to achieve this goal, a survey was applied to 151 active Bandırma municipality employees located in Bandırma
district of Balıkesir province. The data obtained by face to face survey method were analyzed with the help of SPSS program and
various findings were obtained. As a result of analyzes, it was found that organizational justice has a negative effect on organizational
alienation. At the same time, it was determined that the distributive justice dimension of organizational justice had a negative effect on
organizational alienation, while it was found in the study that the procedural and interactional justice dimensions of organizational
justice did not have a significant effect on organizational alienation. At the end of the study, suggestions were made for organizations,
managers and future studies.

Research paper thumbnail of LİDER-ÜYE ETKİLEŞİMİNİN ÇALIŞANLARIN İNOVATİF DAVRANIŞLARI ÜZERİNDEKİ ETKİSİ: İZMİR’DEKİ SİGORTA ACENTELERİNDE BİR ARAŞTIRMA

Article, 2020

Rekabet seviyesinin uç noktalara dayandığı günümüz iş dünyasında işletmeler sürdürülebilirlikleri... more Rekabet seviyesinin uç noktalara dayandığı günümüz iş dünyasında işletmeler sürdürülebilirlikleri için inovatif düşünüp, yenilikçi davranışlar sergileyen çalışanlarının olmasını istemektedirler. Bu aşamada yöneticiler, çalışanlar ve bunlar arasındaki etkileşimler kilit rol oynamaktadır. Üyelerin yenilikçi davranışlar sergilemelerinde liderlerin etkisinin önemli olduğu düşünülmektedir. Bu bağlamda, bu araştırmanın amacı lider-üye etkileşiminin çalışanların inovatif davranışlar sergilemesindeki etkisini belirlemektir. Araştırma kapsamında 2019 yılının Kasım ayında İzmir il merkezindeki 120 sigorta acentesi çalışanına anket uygulanmıştır. Araştırma sonucunda lider-üye etkileşiminin inovatif davranışlar üzerinde anlamlı ve pozitif yönlü bir etkisinin olduğu bulunurken, lider-üye etkileşiminin alt boyutlarından sadece katkı boyutunun inovatif davranışlar üzerinde anlamlı ve pozitif yönlü bir etkisinin olduğu bulgulanmıştır.
/
In today's business world, where the level of competition is based on extreme points, businesses want employees who think innovatively and display innovative behaviors for their sustainability. At this stage, managers, employees and interactions between them play a key role. It is thought that the influence of leaders is important for the members to display innovative behaviors. In this context, the aim of this research is to determine the effect of leader-member exchange on employees' innovative behaviors. At the scope of the research, a survey was applied to 120 insurance agency employees in Izmir city center in November 2019. As a result of the research, it has been found that leader-member exchange has a significant and positive effect on innovative behaviors. Also, only the contribution dimension of leader-member exchange has a significant and positive effect on innovative behaviors.

Research paper thumbnail of ÖZ YETERLİLİK ALGISININ İŞTEN AYRILMA NİYETİNE ETKİSİ: BANDIRMADAKİ YİYECEK-İÇECEK HİZMETLERİ SEKTÖRÜNDE ÇALIŞANLAR ÜZERİNDE BİR ARAŞTIRMA

Article, 2020

Bu çalışmada yiyecek-içecek sektöründe çalışanların öz yeterlilik algılarının işten ayrılma niyet... more Bu çalışmada yiyecek-içecek sektöründe çalışanların öz yeterlilik algılarının işten ayrılma niyeti üzerindeki etkisi incelenerek, öz yeterlilik algısı ve işten ayrılma niyeti arasındaki ilişki araştırılmıştır. Literatürde öz yeterlilik algısının daha çok iş tatmini, işe adanmışlık, yüksek performans gibi örgüt lehine olumlu değişkenler üzerindeki etkisine değinilmiş ancak öz yeterlilik algısının örgüt aleyhinde olan olumsuz değişkenler üzerindeki etkisi ilgili literatürde göz ardı edilmiştir. Bu açıdan, bu çalışmanın literatürdeki bu boşluğu doldurması beklenmektedir. Araştırma kapsamında Balıkesir ilinin Bandırma ilçesinde 108 yiyecek-içecek işletmesi çalışanına anket uygulaması yapılmıştır. Araştırmada toplanan veriler korelasyon ve regresyon analizlerine tabi tutulmuştur. Araştırma sonuçlarına göre, yiyecek-içecek sektöründe çalışanların öz yeterlilik algılarının işten ayrılma niyeti üzerinde istatistiksel olarak anlamlı ve negatif yönde bir etkisinin olduğu bulgulanmıştır.
/
This study investigates the impact of employees’ self-efficacy perceptions on their turnover intention in the food and beverage industry. Mostly in the related literature, the effect of self-efficacy perception on positive variables in favor of the organization such as job satisfaction, commitment to work, and high performance is investigated. However, the effect of self-efficacy perception on negative variables against the organization has been ignored in the relevant literature. In this respect, this study is expected to fill this gap in the literature. Within the scope of the research, 108 food and beverage services employees were surveyed in Bandırma district of Balıkesir province. The data is analyzed through correlation and regression analysis. According to the results, this study shows that self-efficacy perceptions of employees in the food and beverage sector have significant and negative impact on the turnover intention.

Research paper thumbnail of Örgüt Kültürünün Örgütsel Sinizme Etkisi: Karacabey İlçesi Gıda Sektörü Üzerine Uygulama

Article, 2020

Bu araştırmanın amacı örgüt kültürünün örgütsel sinizme etkisini incelemektir. Araştırmadaki veri... more Bu araştırmanın amacı örgüt kültürünün örgütsel sinizme etkisini incelemektir. Araştırmadaki veriler 2019 yılının Kasım ayında yüz yüze anket yöntemiyle toplanmıştır. Bu doğrultuda Bursa ilinin Karacabey ilçesi içerisinde gıda sektöründeki 5 firma çalışmanın evreni, bu firmaların herhangi bir biriminde çalışan toplam 117 kişi rastgele seçilerek çalışmanın örneklemini oluşturmuştur. Ancak 7 ankette eksik veya yanlış bilgi olduğu için çalışmaya 110 anket dâhil edilmiştir. Çalışmanın sonucunda örgüt kültürü ile örgütsel sinizm arasında negatif bir ilişki olduğu görülmüştür. Bununla beraber örgüt kültürü alt boyutlarından güç kültürü ve başarı kültürü örgütsel sinizmi açıklamada anlamlı katkı sağladığı ancak destek kültürü ve hiyerarşi kültürünün anlamlı katkı sağlamadığı tespit edilmiştir. Ayrıca örgütsel sinizm ile güç kültürü arasında pozitif bir ilişki, örgütsel sinizm ile başarı kültürü arasında ise negatif bir ilişki olduğu saptanmıştır.
/
The aim of this research is to examine the impact of organizational culture on organizational cynicism. The data in the research were collected by face to face survey method in November 2019. In this respect, 5 companies which is on the food sector in Bursa city-Karacabey district were selected for population. 117 people were selected randomly who works in any units of these companies for a sample of the study. However, 110 surveys were included in the study because there was incomplete or incorrect information in 7 surveys. The results of the study showed a negative relationship between organizational culture and organizational cynicism. However, it has been found that the power culture and success culture from the lower dimensions of organizational culture contribute significantly to explaining organizational cynicism, but the support culture and hierarchy culture do not contribute significantly. It has also been seen to have a positive relationship between organizational cynicism and power culture, and a negative relationship with success culture.

Research paper thumbnail of Özyeterlilik Algısının Sanal Kaytarma Davranışına Etkisi: Gönen İlçesindeki Hizmet Sektörü Çalışanları Üzerinde Bir Araştırma

Article, 2020

Bu çalışmanın amacı iş dışı internet ve teknoloji kullanımı olarak tanımlanan sanal kaytarma davr... more Bu çalışmanın amacı iş dışı internet ve teknoloji kullanımı olarak tanımlanan sanal kaytarma davranışları ve özyeterlilik algısı arasındaki ilişkinin var olup olmadığını tespit etmektir. Bu amaca ulaşmak için Sanal Kaytarma ve Özyeterlilik ölçekleri Balıkesir'in Gönen ilçesindeki hizmet sektöründe faaliyet gösteren bir firmanın 115 çalışanına uygulanmıştır. Yüz yüze anket yöntemiyle elde edilen veriler bir paket program yardımı ile analiz edilmiş ve çeşitli bulgular elde edilmiştir. Yapılan uygulama sonucunda elde edilen bulgular incelendiğinde, özyeterlilik algısının sanal kaytarma davranışının alt boyutu olan önemli sanal kaytarma davranışı üzerinde negatif bir etkisinin olduğu tespit edilirken diğer yandan özyeterlilik algısının sanal kaytarma davranışının diğer boyutu olan önemsiz sanal kaytarma davranışı üzerinde anlamlı bir etkisinin bulunmadığı tespit edilmiştir. Çalışma sonunda, bundan sonraki araştırmalar ve yöneticiler için önerilerde bulunulmuştur.
/
The purpose of this study is to determine whether there is a relationship between self-efficacy perception and cyberloafing behaviors defined as the use of non-business internet and technology. To achieve this goal, Cyberloafing and Self-Efficacy scales were applied to 115 employees of a company operating in the service sector in Gönen district of Balıkesir. Data obtained by face-to-face survey method were analyzed with a package program and various findings were obtained. As a result of the research, it has been determined that It has been determined that self-efficacy perception has a negative effect on serious cyberloafing which is the sub-dimension of cyberloafing behavior. On the other hand, it has been determined that self-efficacy perception does not have a significant effect on minor cyberloafing which is another sub-dimension of cyberloafing behavior. At the end of the study, suggestions were made for future researches and managers.

Research paper thumbnail of WHAT HAS BEEN DONE SO FAR? A CONTENT ANALYSIS ON OVERQUALIFICATION STUDIES BETWEEN THE DATES OF 1995-2017

Article, 2019

Although there are many studies related to overqualification, a study summarizing these studies a... more Although there are many studies related to overqualification, a study summarizing these studies according to certain criteria has not been found in the related literature. The aim of this study is to evaluate the articles has been written about overqualification between dates of 1995-2017. For this purpose, the Web of Science Core Collection database was examined by using EndNote software. In total, 101 articles were found about overqualification. These articles were analyzed according to the journal name, publication year, countries, sample size, sector, type of research, data collection tool, data analyze method, used programme, used scale by using the content analysis method. The findings show that ''Industrial and Organizational Psychology'' journal was the most published journal in the studies related to overqualification. The majority of articles about overqualification have been conducted in the United States. The most popular type of research was a quantitative method. Survey technic was the most preferred tool as collecting data. SPSS and Stata software was the most used program when analyzing the data in the articles.

Research paper thumbnail of İŞYERİ ARKADAŞLIĞININ VE ÖRGÜT TEMELLİ ÖZSAYGININ ÖRGÜTSEL ÖZDEŞLEŞME ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

Conference Paper, 2019

Bu çalışmada işyeri arkadaşlığı ve örgüt temeli özsaygının örgütsel özdeşleşme üzerindeki etkisi ... more Bu çalışmada işyeri arkadaşlığı ve örgüt temeli özsaygının örgütsel özdeşleşme üzerindeki etkisi araştırılmıştır. Kişi ve örgüt uyumuna etki edebilen işyeri arkadaşlığı kavramının örgüt temelli özsaygı ile değerlendirilmesi sonucunda bireylerin örgütsel özdeşleşme düzeylerinin ne yönde gelişeceği araştırma sorunsalını teşkil etmektedir. Çalışmada, çalışan davranışları ve örgüt arasında gelişen ilişkilerin araştırılması ve bireylerin örgütleri ile kendilerini maksimum seviyede bütünleştirmelerine olanak sağlayan yolların araştırılması bu çalışmanın önemini vurgulamaktadır. İşyeri arkadaşlığı kavramı bireyler arasında güven, beğenme, ortak değerler gibi paylaşımları içeren, örgütte sadece arkadaşça davranma ya da bireylerin birbirlerini yüzeysel tanımasından çok daha derin bir ilişkiyi ifade etmektedir (Berman vd., 2002). Diğer yandan örgüt temelli özsaygı çalışanların faaliyet gösterdikleri örgütlerde görevlerini doğru bir şekilde yerine getirmesi karşılığında kendi ihtiyaçlarını da giderebilmeleri olarak tanımlanmaktadır. Örgüt temelli özsaygısı yüksek olan bireyler örgüt içinde kendilerini önemli, anlamlı, etkili ve değerli hissetmektedir (Pierce vd., 1989). Buna ek olarak Hui ve Lee (2000) örgüt temelli özsaygıyı, bireylerin örgütsel bağlamda ilerleyen örgüt üyeleri olarak sahip oldukları algılanan değerlerini ifade etmektedir. Son olarak örgütsel özdeşleşme kavramı ise bir örgütte çalışanların psikolojik açıdan kendilerini çalıştıkları örgüte ait hissetmeleri durumunu, örgütün sadece başarılı olduğu durumlarda değil başarısız olduğu durumlarda da çalışanların kendilerini örgütün bir parçasıymış gibi hissetmeleri durumunu ifade etmektedir (Asforth ve Mael, 1989; Scott ve Lane, 2000). Bu araştırma 2019 yılı Ekim ayında İstanbul ilinde hizmet sektöründe çalışan 81 kişi üzerinde yapılmıştır. Araştırmada kolayda örnekleme yöntemi tercih edilmiş olup, veriler anket tekniği ile elde edilmiştir. Araştırmadaki değişkenleri ölçmek için Nielsen vd. (2000) tarafından geliştirilen işyeri arkadaşlığı ölçeği, Pierce vd. (1989) tarafından geliştirilen örgüt temelli özsaygı ölçeği ve Mael ve Asforth'un (1992) geliştirdiği örgütsel özdeşleşme ölçeği kullanılmıştır. Araştırmada elde edilen verilerin analizi SPSS programında yapılmıştır. Araştırmada işyeri arkadaşlığının örgütsel özdeşleşme üzerinde istatistiksel açıdan anlamlı bir etkisinin olmadığı, örgüt temelli özsaygının ise örgütsel özdeşleşme üzerinde istatistiksel açıdan anlamlı ve pozitif etkisinin olduğu bulgulanmıştır.