Hediye Şirin AK | Cankiri Karatekin University (original) (raw)
Papers by Hediye Şirin AK
Liberal Düşünce Dergisi
Uzunca bir dönem devletlerin hâkimiyetinde olan uluslararası sistemde, devletlerin en büyük amacı... more Uzunca bir dönem devletlerin hâkimiyetinde olan uluslararası sistemde, devletlerin en büyük amacı varlıklarını devam ettirmek olmuş, bu nedenle tehdit algıları ve güvenlik anlayışları da bu çerçevede şekillenmiştir. Soğuk Savaş sonrası devlet güvenliğini öncelikli gören anlayış, yerini insani güvenliği öncelikli gören anlayışa bırakmıştır. Ancak ne var ki güvenliğin öznesinin dönemsel olarak değiştiği görülmüştür. 2019 yılının sonlarında Çin’de başlayan covid-19 salgını devlet güvenliği anlayışının yeniden öncelikli gündem maddesi olmasını pekiştirmiş ve bu doğrultuda politika üretilmesine neden olmuştur. Sınırlarını ve ülkesini koruma amacıyla hareket eden devletler, pandeminin yayılmasını önlemek için aldıkları önlemlerle özellikle insan hakları aktivistlerinin de tepkilerine neden olmuştur. Nitekim bu çalışmada pandemi döneminin devletlerde otoriterleşmeyi arttırıp arttırmadığı sorusuna yanıt aranmıştır. Nitel araştırma yöntemlerinden faydalanılan bu çalışmada, bu soruya cevap ve...
Ömer Halisdemir Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi dergisi, Apr 30, 2022
Bu çalışmada, Post-apokaliptik edebiyat eserlerinde; devlet, toplum, ideolojiler ve komplo teoril... more Bu çalışmada, Post-apokaliptik edebiyat eserlerinde; devlet, toplum, ideolojiler ve komplo teorilerinin nasıl kurgulandığı incelemektedir. Bu amaçla Rus yazar Dmitry Glukhovsky tarafından kurgulanmış olan Metro kitap serisi örneklem olarak ele alınmıştır. Küreselleşen dünyada geleceğe dair korku ve endişeler post-apokaliptik edebiyat aracılığı ile kendini göstermektedir. İlgili eserler politik açıdan incelendiğinde farklı farklı devlet, toplum ve politika tahayyülleri karşımıza çıkmaktadır. Bu konudaki genel kanı ise kıyamet sonrasında devlet ve ideolojilerin yok olacağı yönündedir. Oysa politika ve ideolojiler tarihin her evresinde oldukları gibi felaketler sonrasında da olmaya devam edeceklerdir. İnsan topluluklarının olduğu her yer politikanın alanıdır. İnsanlar ve insanlar arası ilişkiler doğası gereği politikayı ve ideolojileri doğuracaktır. Kurumların kurumu olan devlet ise, onu benimseyen insanlar için zorunlu bir hale gelmiştir. İnsanlar her zaman devletleşmeye yönelmektedirler. Metro serisinin incelenmesi sonrası varılan sonuç ise; Dmitry Glukhovsky'un post-apokaliptik dünyasında devlet, ideolojiler, inançlar ve komplo teorileri varlığını sürdürmektedir. Her bir kavram şartlara göre kendisini dönüştürerek, ortama adapte olmuştur. Kavramların önemi ve insanların hayatlarında oynadıkları rol de bu vesile ile daha da belirginleşmiştir. Sonuç olarak; insanlar var oldukça politika, ideolojiler, inançlar, devlet ve komplo teorileri de var olmaya devam edecektir.
International Journal of Academic Accumulation, 2023
Cinema, one of the most intense branches of art, has a significant impact on the masses. In parti... more Cinema, one of the most intense branches of art, has a significant impact on the masses. In particular, it is seen that political cinema is used as a propaganda tool by the governments. Apart from these, the cinema, which also has educational and entertaining functions, has also acquired a stimulating mission by showing bad scenarios that may occur in the future. Just like cinema, ideology is a stimulant with a high power to mobilize the masses. The development of mass media has provided a very important opportunity for ideologies to spread. Cinema, one of the leading examples of mass media, has pioneered the dissemination of many different ideas to the masses. At the same time, it played a role as a good propaganda tool in terms of ideologies.
In this direction, while this study focuses on the unity of cinema and ideology, it has benefited from the movie "V for Vendetta" as an example of representation of totalitarianism in cinema. The film, which makes predictions about the birth, domination and how it may disappear of totalitarian dictatorship, also provides a good example of anarchism. An analysis has been made of how a totalitarian society, which was founded with fear and the need for security, was destroyed by anarchism through the movie V for Vendetta.
DergiPark (Istanbul University), Nov 22, 2022
Ataerkillik yüzlerce yıldır doğu-batı, kuzey-güney demeden bütün toplumların köküne yerleşerek bi... more Ataerkillik yüzlerce yıldır doğu-batı, kuzey-güney demeden bütün toplumların köküne yerleşerek bireyleri etkileyen bir kavram olagelmiştir. Ataerkil toplumlarda bariz bir erkek egemenliğinin mevcut olduğu bilinen bir gerçektir. Erkeğin egemenliği, "eril iktidar" olarak tanımlanabilmektedir. Erkek egemenliğinin yoğun olduğu eril toplumlarda kadınlar kendilerini gerçekleştirmek için çok daha fazla çabalamak zorunda kalmışlardır. Eril tahakküm, eril toplumun biricik tehlikelerinden birisidir. Uzun yıllar eril tahakkümden nasibini almış olan kadınlar, halen tahakkümü kırmak için çabalamaktadır. Gelecekte kadın-erkek eşitliğinin gerçekleştiği cinsiyetçi olmayan bir toplum yapısına duyulan arzu, kadınların en büyük idealidir. Diğer yandan gelecekte kadın-erkek eşitliğinin, erkekler lehine daha fazla bozularak, daha cinsiyetçi otoriter ya da totaliter bir topluma dönüşme olasılığına duyulan korku da kadınların içinde mevcuttur. Bu çalışmada, totaliter ve baskıcı bir iktidar tarafından ezilen kadınların öyküsü "gerçekten bir distopya mı?" sorusuna yanıt verilmeye çalışılmıştır. Bu soruya cevap verebilmek için feminist distopyaların en ünlülerinden olan "Damızlık Kızın Öyküsü" incelenmiştir. Bununla birlikte, son yıllarda sıkça duyduğumuz "Hegemonik erkeklik" kavramı ele alınmıştır. Hegemonik erkekliğin, eril bir toplum yapısını sürekli olarak yeniden üretme olasılığından söz edilebilir. Bu nedenle, öncelikle ataerkil toplum yapısı ve bu yapıyı oluşturan unsurları bir araya getiren nedenlerin ortaya çıkışı ele alınmıştır. Daha sonra hegemonik erkeklikten bahsedilip, eril kodlu toplumların nasıl meydana geldiği "Damızlık Kızın Öyküsü" ile açıklanacaktır.
WOMEN’S MOVEMENTS IN THE OTTOMAN AND THE EARLY YEARS OF REPUBLIC, 2016
Turkish women who living in harem, have not education rights and non-working in the past, they ab... more Turkish women who living in harem, have not education rights and non-working in the past, they able to use all
their rights today. So how women have won all these rights and come to today. Modernization movements, which started in
the early 19th century in Ottoman Empire to rescue the state, have huge effects on women. Women, who firstly obtained the
rights of education later the rights of social, have obtained legal rights in time; they can work in all areas today and they can
become actively involved in social life. In our study, the adventures of Turkish women in the early years of Ottoman and
Republic will be tried to explain.
Bu çalışma, Türkiye'de kadın hareketlerinin tarihini ve sivil toplum alanına katkılarını konu... more Bu çalışma, Türkiye'de kadın hareketlerinin tarihini ve sivil toplum alanına katkılarını konu edinmektedir. Sivil toplum kavramı ilk olarak Batı dünyasında ortaya çıkmıştır.60'lı yıllardan sonra yükselişe geçen sivil toplum anlayışının içinde kadın hareketleri önemli bir yer tutar. Batı'da kadın hareketleri sanayileşme döneminde başlamıştır. Osmanlı'da da aynı dönemler de başlayan kadın hareketlerine Tanzimat'ın etkisi büyük olmuştur. Ataerkil toplum yapısı içinde kadınların konumunu her zaman erkek belirlemiştir. Yasalar ve toplum kuralları da kadını aile içinde konumlandırmıştır. Başlangıçta sivil toplumun olanaklarından yararlanma hakkını da erkekler eliyle kullanan kadın, değişen toplumsal şartlar sonrasında bu hakkı eline almıştır. Türkiye'de kadın hareketleri sivil toplum oluşumunun en önemli ayağıdır. Araştırmada, yukarıda bahsedilen teorik tartışmaların ardından, dünya genelinde ve Türkiye'de kadın hareketleri hakkında bilgi verilmiştir. Türkiye&#...
Ömer Halisdemir Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 2022
In this study, how the state, society, ideologies and conspiracy theories are constructed in the ... more In this study, how the state, society, ideologies and conspiracy theories are constructed in the works of postapocalyptic literature is examined. For this purpose, the Metro book series, which was fictionalized by the Russian
author Dmitry Glukhovsky, was taken as a sample. Fears and worries about the future in the globalizing world
are manifested through post-apocalyptic literature. When the related studies are examined from a political point
of view, we come across different imaginations of state, society and politics. The general opinion on this issue is
that the state and ideologies will disappear in the post-apocalyptic. However, politics and ideologies will continue
to exist as they had been at every stage of history after disasters. Every place where there are human societies is
the domain of politics. People and interpersonal relations will naturally give rise to politics and ideologies. The
state, which is the institution of institutions, has become a necessity for the people who adopt it. People always
tend towards statehood. The conclusion reached after the examination of the Metro series is the state, ideologies,
beliefs and conspiracy theories continue to exist in Dmitry Glukhovsky's post-apocalyptic world. Each concept
has adapted to the environment by transforming itself according to the conditions. The importance of concepts
and the role they play in people's lives became more evident on this occasion. As a re
The Journal of Social Sciences
Politics, power and rulership are concepts that have emerged with the formation of early societie... more Politics, power and rulership are concepts that have emerged with the formation of early societies and have been influential in human relations and social order from that day to today. Politics is a network of social relations that is largely active and complex and there is a direction that encompasses all the individuals connected to a state with the link of citizenship. Democracy discourses rising in the 21st century have brought to the world agenda that the political sphere comprises all of individuals and groups without distinction therefore should include a pluralistic structure. We confronted when we examine the political sphere in terms of fulfilling the requirements of democracy, it is the fact we confronted that the women who constitute the half of the world population are being excluded from politics. One of the highest rates of discrimination has been made by politics that should embrace all individuals and groups emerge as the gender discrimination. In Turkey like all over the world, women are exposed to discrimination in the political arena and there is a problem of not being represented sufficiently. When we look at the history of winning women's electoral elections in the world, we can see that Turkish women achieved this right at an early date. However, when we look at the point where the Turkish woman arrives in 2018, the situation that is encountered in politics is that women representations are below the world average. In this research, which will be tried to determine the point of the women's representation in Turkish politics in 2018, an analysis of the political representation of women in Turkish politics will be tried by comparing the recent June-November 2015 and June 2018 elections.
The Journal of Social Sciences, 2019
Politics, power and rulership are concepts that have emerged with the formation of early societie... more Politics, power and rulership are concepts that have emerged with the
formation of early societies and have been influential in human relations and social order from that day to today. Politics is a network of social relations that is largely active and complex and there is a direction that encompasses all the individuals connected to a state with the link of citizenship. Democracy discourses rising in the 21st century have brought to the world agenda that the political sphere comprises
all of individuals and groups without distinction therefore should include a pluralistic structure. We confronted when we examine the political sphere in terms of fulfilling the requirements of democracy, it is the fact we confronted that the women who constitute the half of the world population are being excluded from politics. One of the highest rates of discrimination has been made by politics that should embrace all individuals and groups emerge as the gender discrimination. In Turkey like all over the world, women are exposed to discrimination in the political arena and there is a problem of not being represented sufficiently. When we look at the history of winning women's electoral elections in the world, we can see that Turkish women achieved this right at an early date. However, when we look at the point where the Turkish woman arrives in 2018, the situation that is encountered in
politics is that women representations are below the world average. In this research, which will be tried to determine the point of the women's representation in Turkish politics in 2018, an analysis of the political representation of women in Turkish politics will be tried by comparing the recent June-November 2015 and June 2018 elections.
Liberal Düşünce Dergisi
Uzunca bir dönem devletlerin hâkimiyetinde olan uluslararası sistemde, devletlerin en büyük amacı... more Uzunca bir dönem devletlerin hâkimiyetinde olan uluslararası sistemde, devletlerin en büyük amacı varlıklarını devam ettirmek olmuş, bu nedenle tehdit algıları ve güvenlik anlayışları da bu çerçevede şekillenmiştir. Soğuk Savaş sonrası devlet güvenliğini öncelikli gören anlayış, yerini insani güvenliği öncelikli gören anlayışa bırakmıştır. Ancak ne var ki güvenliğin öznesinin dönemsel olarak değiştiği görülmüştür. 2019 yılının sonlarında Çin’de başlayan covid-19 salgını devlet güvenliği anlayışının yeniden öncelikli gündem maddesi olmasını pekiştirmiş ve bu doğrultuda politika üretilmesine neden olmuştur. Sınırlarını ve ülkesini koruma amacıyla hareket eden devletler, pandeminin yayılmasını önlemek için aldıkları önlemlerle özellikle insan hakları aktivistlerinin de tepkilerine neden olmuştur. Nitekim bu çalışmada pandemi döneminin devletlerde otoriterleşmeyi arttırıp arttırmadığı sorusuna yanıt aranmıştır. Nitel araştırma yöntemlerinden faydalanılan bu çalışmada, bu soruya cevap ve...
Ömer Halisdemir Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi dergisi, Apr 30, 2022
Bu çalışmada, Post-apokaliptik edebiyat eserlerinde; devlet, toplum, ideolojiler ve komplo teoril... more Bu çalışmada, Post-apokaliptik edebiyat eserlerinde; devlet, toplum, ideolojiler ve komplo teorilerinin nasıl kurgulandığı incelemektedir. Bu amaçla Rus yazar Dmitry Glukhovsky tarafından kurgulanmış olan Metro kitap serisi örneklem olarak ele alınmıştır. Küreselleşen dünyada geleceğe dair korku ve endişeler post-apokaliptik edebiyat aracılığı ile kendini göstermektedir. İlgili eserler politik açıdan incelendiğinde farklı farklı devlet, toplum ve politika tahayyülleri karşımıza çıkmaktadır. Bu konudaki genel kanı ise kıyamet sonrasında devlet ve ideolojilerin yok olacağı yönündedir. Oysa politika ve ideolojiler tarihin her evresinde oldukları gibi felaketler sonrasında da olmaya devam edeceklerdir. İnsan topluluklarının olduğu her yer politikanın alanıdır. İnsanlar ve insanlar arası ilişkiler doğası gereği politikayı ve ideolojileri doğuracaktır. Kurumların kurumu olan devlet ise, onu benimseyen insanlar için zorunlu bir hale gelmiştir. İnsanlar her zaman devletleşmeye yönelmektedirler. Metro serisinin incelenmesi sonrası varılan sonuç ise; Dmitry Glukhovsky'un post-apokaliptik dünyasında devlet, ideolojiler, inançlar ve komplo teorileri varlığını sürdürmektedir. Her bir kavram şartlara göre kendisini dönüştürerek, ortama adapte olmuştur. Kavramların önemi ve insanların hayatlarında oynadıkları rol de bu vesile ile daha da belirginleşmiştir. Sonuç olarak; insanlar var oldukça politika, ideolojiler, inançlar, devlet ve komplo teorileri de var olmaya devam edecektir.
International Journal of Academic Accumulation, 2023
Cinema, one of the most intense branches of art, has a significant impact on the masses. In parti... more Cinema, one of the most intense branches of art, has a significant impact on the masses. In particular, it is seen that political cinema is used as a propaganda tool by the governments. Apart from these, the cinema, which also has educational and entertaining functions, has also acquired a stimulating mission by showing bad scenarios that may occur in the future. Just like cinema, ideology is a stimulant with a high power to mobilize the masses. The development of mass media has provided a very important opportunity for ideologies to spread. Cinema, one of the leading examples of mass media, has pioneered the dissemination of many different ideas to the masses. At the same time, it played a role as a good propaganda tool in terms of ideologies.
In this direction, while this study focuses on the unity of cinema and ideology, it has benefited from the movie "V for Vendetta" as an example of representation of totalitarianism in cinema. The film, which makes predictions about the birth, domination and how it may disappear of totalitarian dictatorship, also provides a good example of anarchism. An analysis has been made of how a totalitarian society, which was founded with fear and the need for security, was destroyed by anarchism through the movie V for Vendetta.
DergiPark (Istanbul University), Nov 22, 2022
Ataerkillik yüzlerce yıldır doğu-batı, kuzey-güney demeden bütün toplumların köküne yerleşerek bi... more Ataerkillik yüzlerce yıldır doğu-batı, kuzey-güney demeden bütün toplumların köküne yerleşerek bireyleri etkileyen bir kavram olagelmiştir. Ataerkil toplumlarda bariz bir erkek egemenliğinin mevcut olduğu bilinen bir gerçektir. Erkeğin egemenliği, "eril iktidar" olarak tanımlanabilmektedir. Erkek egemenliğinin yoğun olduğu eril toplumlarda kadınlar kendilerini gerçekleştirmek için çok daha fazla çabalamak zorunda kalmışlardır. Eril tahakküm, eril toplumun biricik tehlikelerinden birisidir. Uzun yıllar eril tahakkümden nasibini almış olan kadınlar, halen tahakkümü kırmak için çabalamaktadır. Gelecekte kadın-erkek eşitliğinin gerçekleştiği cinsiyetçi olmayan bir toplum yapısına duyulan arzu, kadınların en büyük idealidir. Diğer yandan gelecekte kadın-erkek eşitliğinin, erkekler lehine daha fazla bozularak, daha cinsiyetçi otoriter ya da totaliter bir topluma dönüşme olasılığına duyulan korku da kadınların içinde mevcuttur. Bu çalışmada, totaliter ve baskıcı bir iktidar tarafından ezilen kadınların öyküsü "gerçekten bir distopya mı?" sorusuna yanıt verilmeye çalışılmıştır. Bu soruya cevap verebilmek için feminist distopyaların en ünlülerinden olan "Damızlık Kızın Öyküsü" incelenmiştir. Bununla birlikte, son yıllarda sıkça duyduğumuz "Hegemonik erkeklik" kavramı ele alınmıştır. Hegemonik erkekliğin, eril bir toplum yapısını sürekli olarak yeniden üretme olasılığından söz edilebilir. Bu nedenle, öncelikle ataerkil toplum yapısı ve bu yapıyı oluşturan unsurları bir araya getiren nedenlerin ortaya çıkışı ele alınmıştır. Daha sonra hegemonik erkeklikten bahsedilip, eril kodlu toplumların nasıl meydana geldiği "Damızlık Kızın Öyküsü" ile açıklanacaktır.
WOMEN’S MOVEMENTS IN THE OTTOMAN AND THE EARLY YEARS OF REPUBLIC, 2016
Turkish women who living in harem, have not education rights and non-working in the past, they ab... more Turkish women who living in harem, have not education rights and non-working in the past, they able to use all
their rights today. So how women have won all these rights and come to today. Modernization movements, which started in
the early 19th century in Ottoman Empire to rescue the state, have huge effects on women. Women, who firstly obtained the
rights of education later the rights of social, have obtained legal rights in time; they can work in all areas today and they can
become actively involved in social life. In our study, the adventures of Turkish women in the early years of Ottoman and
Republic will be tried to explain.
Bu çalışma, Türkiye'de kadın hareketlerinin tarihini ve sivil toplum alanına katkılarını konu... more Bu çalışma, Türkiye'de kadın hareketlerinin tarihini ve sivil toplum alanına katkılarını konu edinmektedir. Sivil toplum kavramı ilk olarak Batı dünyasında ortaya çıkmıştır.60'lı yıllardan sonra yükselişe geçen sivil toplum anlayışının içinde kadın hareketleri önemli bir yer tutar. Batı'da kadın hareketleri sanayileşme döneminde başlamıştır. Osmanlı'da da aynı dönemler de başlayan kadın hareketlerine Tanzimat'ın etkisi büyük olmuştur. Ataerkil toplum yapısı içinde kadınların konumunu her zaman erkek belirlemiştir. Yasalar ve toplum kuralları da kadını aile içinde konumlandırmıştır. Başlangıçta sivil toplumun olanaklarından yararlanma hakkını da erkekler eliyle kullanan kadın, değişen toplumsal şartlar sonrasında bu hakkı eline almıştır. Türkiye'de kadın hareketleri sivil toplum oluşumunun en önemli ayağıdır. Araştırmada, yukarıda bahsedilen teorik tartışmaların ardından, dünya genelinde ve Türkiye'de kadın hareketleri hakkında bilgi verilmiştir. Türkiye&#...
Ömer Halisdemir Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 2022
In this study, how the state, society, ideologies and conspiracy theories are constructed in the ... more In this study, how the state, society, ideologies and conspiracy theories are constructed in the works of postapocalyptic literature is examined. For this purpose, the Metro book series, which was fictionalized by the Russian
author Dmitry Glukhovsky, was taken as a sample. Fears and worries about the future in the globalizing world
are manifested through post-apocalyptic literature. When the related studies are examined from a political point
of view, we come across different imaginations of state, society and politics. The general opinion on this issue is
that the state and ideologies will disappear in the post-apocalyptic. However, politics and ideologies will continue
to exist as they had been at every stage of history after disasters. Every place where there are human societies is
the domain of politics. People and interpersonal relations will naturally give rise to politics and ideologies. The
state, which is the institution of institutions, has become a necessity for the people who adopt it. People always
tend towards statehood. The conclusion reached after the examination of the Metro series is the state, ideologies,
beliefs and conspiracy theories continue to exist in Dmitry Glukhovsky's post-apocalyptic world. Each concept
has adapted to the environment by transforming itself according to the conditions. The importance of concepts
and the role they play in people's lives became more evident on this occasion. As a re
The Journal of Social Sciences
Politics, power and rulership are concepts that have emerged with the formation of early societie... more Politics, power and rulership are concepts that have emerged with the formation of early societies and have been influential in human relations and social order from that day to today. Politics is a network of social relations that is largely active and complex and there is a direction that encompasses all the individuals connected to a state with the link of citizenship. Democracy discourses rising in the 21st century have brought to the world agenda that the political sphere comprises all of individuals and groups without distinction therefore should include a pluralistic structure. We confronted when we examine the political sphere in terms of fulfilling the requirements of democracy, it is the fact we confronted that the women who constitute the half of the world population are being excluded from politics. One of the highest rates of discrimination has been made by politics that should embrace all individuals and groups emerge as the gender discrimination. In Turkey like all over the world, women are exposed to discrimination in the political arena and there is a problem of not being represented sufficiently. When we look at the history of winning women's electoral elections in the world, we can see that Turkish women achieved this right at an early date. However, when we look at the point where the Turkish woman arrives in 2018, the situation that is encountered in politics is that women representations are below the world average. In this research, which will be tried to determine the point of the women's representation in Turkish politics in 2018, an analysis of the political representation of women in Turkish politics will be tried by comparing the recent June-November 2015 and June 2018 elections.
The Journal of Social Sciences, 2019
Politics, power and rulership are concepts that have emerged with the formation of early societie... more Politics, power and rulership are concepts that have emerged with the
formation of early societies and have been influential in human relations and social order from that day to today. Politics is a network of social relations that is largely active and complex and there is a direction that encompasses all the individuals connected to a state with the link of citizenship. Democracy discourses rising in the 21st century have brought to the world agenda that the political sphere comprises
all of individuals and groups without distinction therefore should include a pluralistic structure. We confronted when we examine the political sphere in terms of fulfilling the requirements of democracy, it is the fact we confronted that the women who constitute the half of the world population are being excluded from politics. One of the highest rates of discrimination has been made by politics that should embrace all individuals and groups emerge as the gender discrimination. In Turkey like all over the world, women are exposed to discrimination in the political arena and there is a problem of not being represented sufficiently. When we look at the history of winning women's electoral elections in the world, we can see that Turkish women achieved this right at an early date. However, when we look at the point where the Turkish woman arrives in 2018, the situation that is encountered in
politics is that women representations are below the world average. In this research, which will be tried to determine the point of the women's representation in Turkish politics in 2018, an analysis of the political representation of women in Turkish politics will be tried by comparing the recent June-November 2015 and June 2018 elections.