Bedri Özçelik | KIRIKKALE UNIVERSITY-TURKEY (original) (raw)

Papers by Bedri Özçelik

Research paper thumbnail of Şair Ferâhî’nin şiirlerinde ele aldığı konular ve “Manzum Hikâye-İ Velâdet-İ Resûl” adlı eseri

RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi, 2022

Şairler, ekseriyetle duyarlı kişiliğe sahip kimselerdir. Halk şairleri de aynı hassasiyeti göster... more Şairler, ekseriyetle duyarlı kişiliğe sahip kimselerdir. Halk şairleri de aynı hassasiyeti gösteren sanatçılar olduğundan şiirlerinde hem bireysel duygularını dile getirmişler hem de içinde yaşadıkları toplumun sözcülüğünü yapmışlardır. Kahramanmaraş’ın kuzey ilçelerinden Elbistan ve çevresi Türk halk şiirinin canlı bir şekilde varlığını sürdürdüğü coğrafyalardan biridir. Bu yörede, özellikle yazılı kültür ortamında eser veren hem mahalli hem de ulusal anlamda tanınmış çok sayıda kalem şairi vardır. Bunlardan biri de XX. yüzyılın ilk yarısında yaşamış olan şair Ferâhî’dir. O, şiirlerinde “aşkını, özlemini, hastalığını, inandığı değerleri işlemiş”; aynı zamanda mensubu olduğu milletin “duygu ve düşüncelerini, acılarını, sevinçlerini, özlemlerini, öfkelerini, beğenilerini” ifade etmiş ve halk için olumsuz gördüğü durumları sanatçı duyarlılığıyla tenkit etmiştir. Çalışmada onun hayatı sanatı ve eserleri üzerinde durulmuştur. Ferâhî’nin hayatı bölümünde onun; yaşadığı dönemden, çevreden...

Research paper thumbnail of Kur’an-ı Kerim Kaynaklı Ashab-ı Kehf Kıssası’nın Türk Şiirine Yansıması: Halk Şairi Ahmet Çıtak’ın Mesnevi Örneği

Korkut Ata Türkiyat Araştırmaları Dergisi

Birçok dinde ve inanışta olduğu gibi Hristiyanlık ve İslamiyet’te de Ashab-ı Kehf’le ilgili inanç... more Birçok dinde ve inanışta olduğu gibi Hristiyanlık ve İslamiyet’te de Ashab-ı Kehf’le ilgili inançlara yer verilmiştir. Bunun neticesinde hem Doğu hem de Batı toplumları tarafından muteber kabul edilen kutsal kitaplarda, bazı dini metinlerde ve mitlerde Ashab-ı Kehf hadisesi konu olarak ele alınmış, işlenmiş ve günümüze kadar ulaştırılmıştır. İslamiyet’in etkisiyle özellikle dini eserlerde yer alan Ashab-ı Kehf kıssası, Türk kültürü içinde sadece dini eserlerde yer almamış aynı zamanda Türk dili ve edebiyatının önemli olay anlatan metinlerinden biri olmuştur. Ashab-ı Kehf anlatısı pek çok edebi esere kaynaklık etmiş, sözlü ve yazılı edebi eserin üretilmesine katkı sağlamıştır. Binlerce yıl önce yaşanan Ashab-ı Kehf hadisesi, Türk edebiyatının mensur eserlerinde oldukça fazla yer aldığı gibi Türk şiirine de kimi zaman telmih sanatı kimi zaman da müstakil bir eser olarak yansımıştır. Özellikle Ashab-ı Kehf olarak adlandırılan mağara arkadaşlarının isimleri şiirlerde geçmiş ve bu hadise...

Research paper thumbnail of “Oğuz Destanı” ile Andelip’in “Oğuzname”sinin Mukayesesi Üzerine Bir Deneme

DergiPark (Istanbul University), 2001

Research paper thumbnail of The subjects that Ferâhî handled in his poems, and his work name “Manzum Hikâye-i Velâdet-i Resûl”

RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi, Feb 21, 2022

The subjects that Ferâhî handled in his poems, and his work name "Manzum Hikâye-i Velâdet-i Resûl... more The subjects that Ferâhî handled in his poems, and his work name "Manzum Hikâye-i Velâdet-i Resûl"/ B. Özçelik (pp. 564-581

Research paper thumbnail of Şair Ferâhî’nin şiirlerinde ele aldığı konular ve “Manzum Hikâye-İ Velâdet-İ Resûl” adlı eseri

RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi, Jan 22, 2022

Şairler, ekseriyetle duyarlı kişiliğe sahip kimselerdir. Halk şairleri de aynı hassasiyeti göster... more Şairler, ekseriyetle duyarlı kişiliğe sahip kimselerdir. Halk şairleri de aynı hassasiyeti gösteren sanatçılar olduğundan şiirlerinde hem bireysel duygularını dile getirmişler hem de içinde yaşadıkları toplumun sözcülüğünü yapmışlardır. Kahramanmaraş’ın kuzey ilçelerinden Elbistan ve çevresi Türk halk şiirinin canlı bir şekilde varlığını sürdürdüğü coğrafyalardan biridir. Bu yörede, özellikle yazılı kültür ortamında eser veren hem mahalli hem de ulusal anlamda tanınmış çok sayıda kalem şairi vardır. Bunlardan biri de XX. yüzyılın ilk yarısında yaşamış olan şair Ferâhî’dir. O, şiirlerinde “aşkını, özlemini, hastalığını, inandığı değerleri işlemiş”; aynı zamanda mensubu olduğu milletin “duygu ve düşüncelerini, acılarını, sevinçlerini, özlemlerini, öfkelerini, beğenilerini” ifade etmiş ve halk için olumsuz gördüğü durumları sanatçı duyarlılığıyla tenkit etmiştir. Çalışmada onun hayatı sanatı ve eserleri üzerinde durulmuştur. Ferâhî’nin hayatı bölümünde onun; yaşadığı dönemden, çevreden ve aldığı eğitimden oldukça etkilendiği gözlemlenmiştir. O, sanatını oluştururken Elbistan’da canlı bir şekilde devam eden halk şiiri geleneğinden etkilenmiş ve yöre şairlerinden esinlenmiştir. Makalenin devamında Ferâhî’nin şairlik yönü de ele alınmış, onun halk şiirinden olduğu kadar divan şiiri ve modern şiirden de beslendiği tespit edilmiştir. Ferâhî, eserlerini verirken sehl-i mümteni söz sanatından faydalanmış, sade bir dil kullanırken derin anlamlar vermeyi ihmal etmemiştir. Şair, Türk halk şiiri geleneğinde var olan “usta-çırak ilişkisi” öğretilerinden faydalanarak hem kendinden önceki usta şairlerden feyz almış hem de kendinden sonra gelen Hayati Vasfi Taşyürek ve Ahmet Cansız Güllü gibi yörede tanınmış halk şairlerinin yetişmesine katkı sağlamıştır. Yazının ilerleyen bölümünde onun şiirleri, konuları bakımından değerlendirilmiş ve şiirlerinde “aşkı, toplum hayatını, ölümü, tasavvufu ve Hz. Muhammed sevgisini” ele aldığı görülmüştür. Son olarak da “Manzum Hikâye-i Velâdet-i Resûl” adlı eseri ele alınmıştır. Türk edebiyatında mevlit yazma geleneği hakkında literatür çalışması yapılmış ve Ferâhî’nin de bu geleneği taşıyan bir sanatçı olduğu sonucuna varılmıştır. Söz konusu eserde “Kaside-i Tevhit, Sensin, Aşka Dair, Tazarru, Nağme-i İntibah ve Hasbihal, Hikâye-i Velâdet-i Resûl, O’dur, İltica, Hazreti Resûl’e, Âşığım Dostlar, Zikrullaha Dair, Son Yadigâr, Münacat ve İstimdat” adlı şiirlerin yer aldığı tespit edilmiştir. Bu şiirler üzerinde şekil ve muhteva bakımından bir inceleme yapılmıştır. Özellikle “Hikâye-i Velâdet-i Resûl” metninin şekil ve içerik yönüyle Süleyman Çelebi’nin “Vesiletü’n-necat” adlı eseriyle benzer yönlerinin olduğu tespit edilmiştir Bu sebeple metinsellik unsurlarından biri olan metinlerarasılık üzerinde durulmuştur. Ferâhî’nin bu eserini Müslüman Türk çocuğuna armağan etmesi onun “amaçlı şiir” yazdığını göstermesi bakımından önemli bulunmuştur. Netice olarak o, şiirlerinde hem bireysel hem de toplumsal konuları ele almış ve Türk şiir geleneğine önemli bir katkı sağlamıştır. Ferâhî’nin “Manzum Hikâye-i Velâdet-i Resûl” adlı eseri incelenmiş, onun XX. yüzyılda “mevlit” yazma geleneğini devam ettiren önemli bir kalem şairi olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Research paper thumbnail of “Oğuz Destanı” ile Andelip’in “Oğuzname”sinin Mukayesesi Üzerine Bir Deneme

DergiPark (Istanbul University), 2001

Research paper thumbnail of Ahmet Çitak’In Ehli̇beyt Sevgi̇si̇ Ve Kerbelâ Konulu Şi̇i̇rleri̇ni̇n Üreti̇m Bağlamlari

Türk Kültürü ve HACI BEKTAŞ VELİ Araştırma Dergisi

Ahmet Çıtak (1893 – 1963) one of the most important but one of those whom hadn’t been studied eno... more Ahmet Çıtak (1893 – 1963) one of the most important but one of those whom hadn’t been studied enough minstrels of 20th century. He was born to a wealthy family in Elbistan, Kahramanmaraş, located on the course of Archaic Silk-Road and Spice-Road. His mother named him Şeyh Hamit, but after being asked by two saintly looking sages to name his son Ahmet in a dream, his father changed his name into Ahmet. His family strived for him to receive a good education and sent him to Ottoman Junior School of Kayseri. Yet, he could not complete his education there. He earned his life as a farmhand. It stands out that just like in his naming, his being a poet was inspired by a dream. Çıtak saw a dream when he was 8 and this dream was interpreted by his mother as he would be a poet. Known for his lyrics in praise and lampoonery, Çıtak also read and composed didactic poems dealing with religious matters. His Karbala themed poems were affected, again, by a dream. At an ill fallen night, he saw Hazrat...

Research paper thumbnail of Kur’An-I Keri̇m Kaynakli Ashab-I Kehf Kissasi’Nin Türk Şi̇i̇ri̇ne Yansimasi: Halk Şai̇ri̇ Ahmet Çitak’In Mesnevi̇ Örneği̇

Korkut Ata Türkiyat uluslararası Türk dili ve edebiyatı araştırmaları dergisi, Dec 30, 2022

As with many religions and faiths, beliefs regarding the Seven Sleepers have been included both i... more As with many religions and faiths, beliefs regarding the Seven Sleepers have been included both in Christianity and Islam. As a result of this, the Seven Sleepers story has been adressed, discussed and reached the present day featured as a subject in books regarded as credible both by the Eastern and Western societies, some religious texts and myths. In the Turkish culture, the Seven Sleepers story which takes place especially in the religious works with the impact of Islam, does not take place only in the religous texts but also has become one of the texts descripting a significant scene of the Turkish language and literature. The Seven Sleepers narrative has formed the basis of many literature works and it has contributed in the production of verbal and written literary works. The Seven Sleepers event that took place thousands of years ago echoed in the Turkish poems incidentally as the art of reference and sometimes as a detached work as well as taking place very often in the Turkish literature's prose works. Particularly, the names of the cave friends called the Seven Sleepers are seen in poems and the art of reference is thus done by recalling this event. Treated as a subject mostly by the Ottoman poets, this story is addressed by the minstrels even if just a little. In the mesnevi "Ashab-ı Kehf" and the "Yediler" semai written by Ahmet Çıtak who was a minstrel brought up in one of the Northern districts of Elbistan in the twentieth century, the story in question is told according to the artist's fiction. This study doesn't cover any research on the "Yediler" semai but rather emphasizes only on the Çıtak's mesnevi and research and evaluations are made on the aforesaid mesnevi. In the introduction section of the study, opinions and thoughts on the reflection of the Seven Sleepers, which took its subject from the Quran, on the Turkish literature and poetry were expressed. Later, attention was drawn to the dreams seen by both Ahmet Çıtak and his father, which were influential on his life and his beginning to poetry. Then, the context of the formation of his mesnevi and identifications in the direction that this context stemmed from the Quran were emphasized. Text analysis was carried out in the later parts of the study in terms of form and content by using the classical text review method. The aim of the study is to demonstrate the Çıtak's mesnevi mentioning the Seven Sleepers story originating from the Quran, to examine the mesnevi text and to reveal the reflections of an ancient story to the 20th century Turkish folk poetry.

Research paper thumbnail of Adini Yaşanmiş Bi̇r Vakadan Alan “Kismetsi̇z Ahmet Hi̇kâyesi̇” Üzeri̇ne Bi̇r Tahli̇l Denemesi̇

Motif Akademi Halk Bilimi Dergisi, 2021

Türk milletinin kültürünü oluşturan unsurlardan biri de halk edebiyatı anlatma esasına bağlı meti... more Türk milletinin kültürünü oluşturan unsurlardan biri de halk edebiyatı anlatma esasına bağlı metin türlerinden olan halk hikâyeleridir. Anadolu sahasında asırlardan beri anlatılan ve ilgiyle dinlenen bu tür metinler insan topluluklarını milletleştiren somut olmayan kültür miraslarındandır. Sınırlı bir mekân içinde hayatını sürdüren Anadolu insanı halk hikâyelerinde insanlığa mal olmuş aşklarla tanışmış, mutluluk ve acı veren vakalarla karşılaşmış, bu duygularla hayallerini zenginleştirmiştir. Bu çalışmada konusunu "muayyen bir mekânda geçen yürekler acısı gerçek bir vakadan alınmış yani yaşanmış bir vakanın hikâye şeklinde tasnif edilmesi sonucu meydana gelmiş halk hikâyelerinden" olan Kısmetsiz Ahmet hikâyesi üzerine bir tahlil denemesi yapılmıştır. Çalışma; "giriş, halk hikâyesinin tanımı-tasnifi, anlatma esasına bağlı edebî metinlerin tahlil yöntemleri ilgili görüşler, Kısmetsiz Ahmet hikâyesinin incelenmesi ve sonuç" olmak üzere beş bölümden oluşmaktadır. Kaynakçadan sonra söz konusu hikâyenin tam metnine yer verilmiştir. Çalışmada literatür tarama ve anlatma esasına bağlı metinleri inceleme yöntemi kullanılmıştır. Türk halk edebiyatı ve halk bilimi alanlarında çalışma yapan birçok bilim insanının halk hikâyesinin tanımı ve tasnifi hakkındaki görüşlerine yer verilmiş ve ele alınan hikâyenin bu tasnifler içindeki konumu tespit edilmiştir. Anlatma esasına bağlı metinlerin tahlil yöntemleri hakkında yapılan çalışmalar hakkında bilgiler verilmiştir. Kısmetsiz Ahmet hikâyesinin konusu Âşık Kul Nuri'nin memleketi olan Gümüşhane ilinin, Kelkit ilçesinde geçen gerçek bir olaydan meydana gelmiştir. Hikâyeyi Âşık Kul Nuri düzenlemiştir. Söz konusu hikâye tahlil edilirken "1. Zihniyet/2. Yapı (A. Vaka ve Vaka Örgüsü/B. Kişiler/C. Zaman/D. Mekân)/3. Tema/4. Dil ve Anlatım" gibi metin unsurları esas alınmıştır. Bu unsurların yaşanmış hayattan alınan halk hikâyelerinde de önem arz ettiği görülmüştür.

Research paper thumbnail of Şair Ferâhî’nin şiirlerinde ele eldığı konular ve “Manzum Hikâye-i Velâdet-i Resûl” adlı eseri

RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi, 2022

The subjects that Ferâhî handled in his poems, and his work name "Manzum Hikâye-i Velâdet-i Resûl... more The subjects that Ferâhî handled in his poems, and his work name "Manzum Hikâye-i Velâdet-i Resûl"/ B. Özçelik (pp. 564-581

Research paper thumbnail of Karakeçili İlçesi Fıkraları Üzerine Bir İnceleme

Uluslararasi Kibris Universitesi Fen-Edebiyat Fakultesi

Research paper thumbnail of Elbistan Havzası Yazılı Kültür Ortamında Gazetelerde Yer Alan Karşılaşma-Atışma-Deyişme Örnekleri

Dil ve Edebiyat Araştırmaları/Journal of Language and Literature Studies

Edebi metinlerin olusumunda cografya her zaman etkili bir unsur olmustur. Elbistan Havzasi’nin ku... more Edebi metinlerin olusumunda cografya her zaman etkili bir unsur olmustur. Elbistan Havzasi’nin kulturel degerleri, bu yorede onemli bir yere sahip olan halk siiri geleneginin olusum, gelisim ve devamina katki saglamistir. Halk siiri gelenegi icinde yer alan karsilasma, atisma ve deyisme tarzi siirler bu siirin diger ornekleri gibi sozlu kultur ortaminda meydana gelmistir. Ancak toplum hayatinin sekillenmesine etki eden gelismeler yeni kultur ortamlarinin dogmasini sebep olmustur. Bunlar; yazili ortam, elektronik ortam ve sanal ortamdir. Sozlu kultur ortaminda olusan soz konusu siir turleri zamanla yazili ve elektronik ve sanal kultur ortamlarinda da gorulmeye baslanmistir. Elbistan Havzasi’nda etkili olan yerel gazetecilik yorede yazili kultur ortaminin gelismesine katki saglamistir. Bu cografyanin halk siiri tarzinda siir yazan kalem sairleri eserlerini ozellikle de karsilasma, atisma ve deyisme turundeki siirlerini yerel gazeteler araciligiyla halka duyurmustur. Halk, gazetede yayimlanan bu tarz eserlere ilgi duydugundan bu kultur cografyasinda bu tur yazili soylesmeler geliserek devam etmistir. Yerel gazetelerde yayimlanan siirler, 2006’dan itibaren bir araya getirilerek kitap halinde basilmistir. Bu sekilde olusmus dort eser tespit edilmistir. Soz konusu eserler, sozlu kultur ortaminda dogan ve yazili kultur ortaminda devam eden karsilasma, atisma ve deyisme gelenegini devam ettirmeleri bakimindan onemli bulunmus ve degerlendirilmistir.

Research paper thumbnail of Şair Ferâhî’nin şiirlerinde ele aldığı konular ve “Manzum Hikâye-İ Velâdet-İ Resûl” adlı eseri

RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi, 2022

Şairler, ekseriyetle duyarlı kişiliğe sahip kimselerdir. Halk şairleri de aynı hassasiyeti göster... more Şairler, ekseriyetle duyarlı kişiliğe sahip kimselerdir. Halk şairleri de aynı hassasiyeti gösteren sanatçılar olduğundan şiirlerinde hem bireysel duygularını dile getirmişler hem de içinde yaşadıkları toplumun sözcülüğünü yapmışlardır. Kahramanmaraş’ın kuzey ilçelerinden Elbistan ve çevresi Türk halk şiirinin canlı bir şekilde varlığını sürdürdüğü coğrafyalardan biridir. Bu yörede, özellikle yazılı kültür ortamında eser veren hem mahalli hem de ulusal anlamda tanınmış çok sayıda kalem şairi vardır. Bunlardan biri de XX. yüzyılın ilk yarısında yaşamış olan şair Ferâhî’dir. O, şiirlerinde “aşkını, özlemini, hastalığını, inandığı değerleri işlemiş”; aynı zamanda mensubu olduğu milletin “duygu ve düşüncelerini, acılarını, sevinçlerini, özlemlerini, öfkelerini, beğenilerini” ifade etmiş ve halk için olumsuz gördüğü durumları sanatçı duyarlılığıyla tenkit etmiştir. Çalışmada onun hayatı sanatı ve eserleri üzerinde durulmuştur. Ferâhî’nin hayatı bölümünde onun; yaşadığı dönemden, çevreden...

Research paper thumbnail of Kur’an-ı Kerim Kaynaklı Ashab-ı Kehf Kıssası’nın Türk Şiirine Yansıması: Halk Şairi Ahmet Çıtak’ın Mesnevi Örneği

Korkut Ata Türkiyat Araştırmaları Dergisi

Birçok dinde ve inanışta olduğu gibi Hristiyanlık ve İslamiyet’te de Ashab-ı Kehf’le ilgili inanç... more Birçok dinde ve inanışta olduğu gibi Hristiyanlık ve İslamiyet’te de Ashab-ı Kehf’le ilgili inançlara yer verilmiştir. Bunun neticesinde hem Doğu hem de Batı toplumları tarafından muteber kabul edilen kutsal kitaplarda, bazı dini metinlerde ve mitlerde Ashab-ı Kehf hadisesi konu olarak ele alınmış, işlenmiş ve günümüze kadar ulaştırılmıştır. İslamiyet’in etkisiyle özellikle dini eserlerde yer alan Ashab-ı Kehf kıssası, Türk kültürü içinde sadece dini eserlerde yer almamış aynı zamanda Türk dili ve edebiyatının önemli olay anlatan metinlerinden biri olmuştur. Ashab-ı Kehf anlatısı pek çok edebi esere kaynaklık etmiş, sözlü ve yazılı edebi eserin üretilmesine katkı sağlamıştır. Binlerce yıl önce yaşanan Ashab-ı Kehf hadisesi, Türk edebiyatının mensur eserlerinde oldukça fazla yer aldığı gibi Türk şiirine de kimi zaman telmih sanatı kimi zaman da müstakil bir eser olarak yansımıştır. Özellikle Ashab-ı Kehf olarak adlandırılan mağara arkadaşlarının isimleri şiirlerde geçmiş ve bu hadise...

Research paper thumbnail of “Oğuz Destanı” ile Andelip’in “Oğuzname”sinin Mukayesesi Üzerine Bir Deneme

DergiPark (Istanbul University), 2001

Research paper thumbnail of The subjects that Ferâhî handled in his poems, and his work name “Manzum Hikâye-i Velâdet-i Resûl”

RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi, Feb 21, 2022

The subjects that Ferâhî handled in his poems, and his work name "Manzum Hikâye-i Velâdet-i Resûl... more The subjects that Ferâhî handled in his poems, and his work name "Manzum Hikâye-i Velâdet-i Resûl"/ B. Özçelik (pp. 564-581

Research paper thumbnail of Şair Ferâhî’nin şiirlerinde ele aldığı konular ve “Manzum Hikâye-İ Velâdet-İ Resûl” adlı eseri

RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi, Jan 22, 2022

Şairler, ekseriyetle duyarlı kişiliğe sahip kimselerdir. Halk şairleri de aynı hassasiyeti göster... more Şairler, ekseriyetle duyarlı kişiliğe sahip kimselerdir. Halk şairleri de aynı hassasiyeti gösteren sanatçılar olduğundan şiirlerinde hem bireysel duygularını dile getirmişler hem de içinde yaşadıkları toplumun sözcülüğünü yapmışlardır. Kahramanmaraş’ın kuzey ilçelerinden Elbistan ve çevresi Türk halk şiirinin canlı bir şekilde varlığını sürdürdüğü coğrafyalardan biridir. Bu yörede, özellikle yazılı kültür ortamında eser veren hem mahalli hem de ulusal anlamda tanınmış çok sayıda kalem şairi vardır. Bunlardan biri de XX. yüzyılın ilk yarısında yaşamış olan şair Ferâhî’dir. O, şiirlerinde “aşkını, özlemini, hastalığını, inandığı değerleri işlemiş”; aynı zamanda mensubu olduğu milletin “duygu ve düşüncelerini, acılarını, sevinçlerini, özlemlerini, öfkelerini, beğenilerini” ifade etmiş ve halk için olumsuz gördüğü durumları sanatçı duyarlılığıyla tenkit etmiştir. Çalışmada onun hayatı sanatı ve eserleri üzerinde durulmuştur. Ferâhî’nin hayatı bölümünde onun; yaşadığı dönemden, çevreden ve aldığı eğitimden oldukça etkilendiği gözlemlenmiştir. O, sanatını oluştururken Elbistan’da canlı bir şekilde devam eden halk şiiri geleneğinden etkilenmiş ve yöre şairlerinden esinlenmiştir. Makalenin devamında Ferâhî’nin şairlik yönü de ele alınmış, onun halk şiirinden olduğu kadar divan şiiri ve modern şiirden de beslendiği tespit edilmiştir. Ferâhî, eserlerini verirken sehl-i mümteni söz sanatından faydalanmış, sade bir dil kullanırken derin anlamlar vermeyi ihmal etmemiştir. Şair, Türk halk şiiri geleneğinde var olan “usta-çırak ilişkisi” öğretilerinden faydalanarak hem kendinden önceki usta şairlerden feyz almış hem de kendinden sonra gelen Hayati Vasfi Taşyürek ve Ahmet Cansız Güllü gibi yörede tanınmış halk şairlerinin yetişmesine katkı sağlamıştır. Yazının ilerleyen bölümünde onun şiirleri, konuları bakımından değerlendirilmiş ve şiirlerinde “aşkı, toplum hayatını, ölümü, tasavvufu ve Hz. Muhammed sevgisini” ele aldığı görülmüştür. Son olarak da “Manzum Hikâye-i Velâdet-i Resûl” adlı eseri ele alınmıştır. Türk edebiyatında mevlit yazma geleneği hakkında literatür çalışması yapılmış ve Ferâhî’nin de bu geleneği taşıyan bir sanatçı olduğu sonucuna varılmıştır. Söz konusu eserde “Kaside-i Tevhit, Sensin, Aşka Dair, Tazarru, Nağme-i İntibah ve Hasbihal, Hikâye-i Velâdet-i Resûl, O’dur, İltica, Hazreti Resûl’e, Âşığım Dostlar, Zikrullaha Dair, Son Yadigâr, Münacat ve İstimdat” adlı şiirlerin yer aldığı tespit edilmiştir. Bu şiirler üzerinde şekil ve muhteva bakımından bir inceleme yapılmıştır. Özellikle “Hikâye-i Velâdet-i Resûl” metninin şekil ve içerik yönüyle Süleyman Çelebi’nin “Vesiletü’n-necat” adlı eseriyle benzer yönlerinin olduğu tespit edilmiştir Bu sebeple metinsellik unsurlarından biri olan metinlerarasılık üzerinde durulmuştur. Ferâhî’nin bu eserini Müslüman Türk çocuğuna armağan etmesi onun “amaçlı şiir” yazdığını göstermesi bakımından önemli bulunmuştur. Netice olarak o, şiirlerinde hem bireysel hem de toplumsal konuları ele almış ve Türk şiir geleneğine önemli bir katkı sağlamıştır. Ferâhî’nin “Manzum Hikâye-i Velâdet-i Resûl” adlı eseri incelenmiş, onun XX. yüzyılda “mevlit” yazma geleneğini devam ettiren önemli bir kalem şairi olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Research paper thumbnail of “Oğuz Destanı” ile Andelip’in “Oğuzname”sinin Mukayesesi Üzerine Bir Deneme

DergiPark (Istanbul University), 2001

Research paper thumbnail of Ahmet Çitak’In Ehli̇beyt Sevgi̇si̇ Ve Kerbelâ Konulu Şi̇i̇rleri̇ni̇n Üreti̇m Bağlamlari

Türk Kültürü ve HACI BEKTAŞ VELİ Araştırma Dergisi

Ahmet Çıtak (1893 – 1963) one of the most important but one of those whom hadn’t been studied eno... more Ahmet Çıtak (1893 – 1963) one of the most important but one of those whom hadn’t been studied enough minstrels of 20th century. He was born to a wealthy family in Elbistan, Kahramanmaraş, located on the course of Archaic Silk-Road and Spice-Road. His mother named him Şeyh Hamit, but after being asked by two saintly looking sages to name his son Ahmet in a dream, his father changed his name into Ahmet. His family strived for him to receive a good education and sent him to Ottoman Junior School of Kayseri. Yet, he could not complete his education there. He earned his life as a farmhand. It stands out that just like in his naming, his being a poet was inspired by a dream. Çıtak saw a dream when he was 8 and this dream was interpreted by his mother as he would be a poet. Known for his lyrics in praise and lampoonery, Çıtak also read and composed didactic poems dealing with religious matters. His Karbala themed poems were affected, again, by a dream. At an ill fallen night, he saw Hazrat...

Research paper thumbnail of Kur’An-I Keri̇m Kaynakli Ashab-I Kehf Kissasi’Nin Türk Şi̇i̇ri̇ne Yansimasi: Halk Şai̇ri̇ Ahmet Çitak’In Mesnevi̇ Örneği̇

Korkut Ata Türkiyat uluslararası Türk dili ve edebiyatı araştırmaları dergisi, Dec 30, 2022

As with many religions and faiths, beliefs regarding the Seven Sleepers have been included both i... more As with many religions and faiths, beliefs regarding the Seven Sleepers have been included both in Christianity and Islam. As a result of this, the Seven Sleepers story has been adressed, discussed and reached the present day featured as a subject in books regarded as credible both by the Eastern and Western societies, some religious texts and myths. In the Turkish culture, the Seven Sleepers story which takes place especially in the religious works with the impact of Islam, does not take place only in the religous texts but also has become one of the texts descripting a significant scene of the Turkish language and literature. The Seven Sleepers narrative has formed the basis of many literature works and it has contributed in the production of verbal and written literary works. The Seven Sleepers event that took place thousands of years ago echoed in the Turkish poems incidentally as the art of reference and sometimes as a detached work as well as taking place very often in the Turkish literature's prose works. Particularly, the names of the cave friends called the Seven Sleepers are seen in poems and the art of reference is thus done by recalling this event. Treated as a subject mostly by the Ottoman poets, this story is addressed by the minstrels even if just a little. In the mesnevi "Ashab-ı Kehf" and the "Yediler" semai written by Ahmet Çıtak who was a minstrel brought up in one of the Northern districts of Elbistan in the twentieth century, the story in question is told according to the artist's fiction. This study doesn't cover any research on the "Yediler" semai but rather emphasizes only on the Çıtak's mesnevi and research and evaluations are made on the aforesaid mesnevi. In the introduction section of the study, opinions and thoughts on the reflection of the Seven Sleepers, which took its subject from the Quran, on the Turkish literature and poetry were expressed. Later, attention was drawn to the dreams seen by both Ahmet Çıtak and his father, which were influential on his life and his beginning to poetry. Then, the context of the formation of his mesnevi and identifications in the direction that this context stemmed from the Quran were emphasized. Text analysis was carried out in the later parts of the study in terms of form and content by using the classical text review method. The aim of the study is to demonstrate the Çıtak's mesnevi mentioning the Seven Sleepers story originating from the Quran, to examine the mesnevi text and to reveal the reflections of an ancient story to the 20th century Turkish folk poetry.

Research paper thumbnail of Adini Yaşanmiş Bi̇r Vakadan Alan “Kismetsi̇z Ahmet Hi̇kâyesi̇” Üzeri̇ne Bi̇r Tahli̇l Denemesi̇

Motif Akademi Halk Bilimi Dergisi, 2021

Türk milletinin kültürünü oluşturan unsurlardan biri de halk edebiyatı anlatma esasına bağlı meti... more Türk milletinin kültürünü oluşturan unsurlardan biri de halk edebiyatı anlatma esasına bağlı metin türlerinden olan halk hikâyeleridir. Anadolu sahasında asırlardan beri anlatılan ve ilgiyle dinlenen bu tür metinler insan topluluklarını milletleştiren somut olmayan kültür miraslarındandır. Sınırlı bir mekân içinde hayatını sürdüren Anadolu insanı halk hikâyelerinde insanlığa mal olmuş aşklarla tanışmış, mutluluk ve acı veren vakalarla karşılaşmış, bu duygularla hayallerini zenginleştirmiştir. Bu çalışmada konusunu "muayyen bir mekânda geçen yürekler acısı gerçek bir vakadan alınmış yani yaşanmış bir vakanın hikâye şeklinde tasnif edilmesi sonucu meydana gelmiş halk hikâyelerinden" olan Kısmetsiz Ahmet hikâyesi üzerine bir tahlil denemesi yapılmıştır. Çalışma; "giriş, halk hikâyesinin tanımı-tasnifi, anlatma esasına bağlı edebî metinlerin tahlil yöntemleri ilgili görüşler, Kısmetsiz Ahmet hikâyesinin incelenmesi ve sonuç" olmak üzere beş bölümden oluşmaktadır. Kaynakçadan sonra söz konusu hikâyenin tam metnine yer verilmiştir. Çalışmada literatür tarama ve anlatma esasına bağlı metinleri inceleme yöntemi kullanılmıştır. Türk halk edebiyatı ve halk bilimi alanlarında çalışma yapan birçok bilim insanının halk hikâyesinin tanımı ve tasnifi hakkındaki görüşlerine yer verilmiş ve ele alınan hikâyenin bu tasnifler içindeki konumu tespit edilmiştir. Anlatma esasına bağlı metinlerin tahlil yöntemleri hakkında yapılan çalışmalar hakkında bilgiler verilmiştir. Kısmetsiz Ahmet hikâyesinin konusu Âşık Kul Nuri'nin memleketi olan Gümüşhane ilinin, Kelkit ilçesinde geçen gerçek bir olaydan meydana gelmiştir. Hikâyeyi Âşık Kul Nuri düzenlemiştir. Söz konusu hikâye tahlil edilirken "1. Zihniyet/2. Yapı (A. Vaka ve Vaka Örgüsü/B. Kişiler/C. Zaman/D. Mekân)/3. Tema/4. Dil ve Anlatım" gibi metin unsurları esas alınmıştır. Bu unsurların yaşanmış hayattan alınan halk hikâyelerinde de önem arz ettiği görülmüştür.

Research paper thumbnail of Şair Ferâhî’nin şiirlerinde ele eldığı konular ve “Manzum Hikâye-i Velâdet-i Resûl” adlı eseri

RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi, 2022

The subjects that Ferâhî handled in his poems, and his work name "Manzum Hikâye-i Velâdet-i Resûl... more The subjects that Ferâhî handled in his poems, and his work name "Manzum Hikâye-i Velâdet-i Resûl"/ B. Özçelik (pp. 564-581

Research paper thumbnail of Karakeçili İlçesi Fıkraları Üzerine Bir İnceleme

Uluslararasi Kibris Universitesi Fen-Edebiyat Fakultesi

Research paper thumbnail of Elbistan Havzası Yazılı Kültür Ortamında Gazetelerde Yer Alan Karşılaşma-Atışma-Deyişme Örnekleri

Dil ve Edebiyat Araştırmaları/Journal of Language and Literature Studies

Edebi metinlerin olusumunda cografya her zaman etkili bir unsur olmustur. Elbistan Havzasi’nin ku... more Edebi metinlerin olusumunda cografya her zaman etkili bir unsur olmustur. Elbistan Havzasi’nin kulturel degerleri, bu yorede onemli bir yere sahip olan halk siiri geleneginin olusum, gelisim ve devamina katki saglamistir. Halk siiri gelenegi icinde yer alan karsilasma, atisma ve deyisme tarzi siirler bu siirin diger ornekleri gibi sozlu kultur ortaminda meydana gelmistir. Ancak toplum hayatinin sekillenmesine etki eden gelismeler yeni kultur ortamlarinin dogmasini sebep olmustur. Bunlar; yazili ortam, elektronik ortam ve sanal ortamdir. Sozlu kultur ortaminda olusan soz konusu siir turleri zamanla yazili ve elektronik ve sanal kultur ortamlarinda da gorulmeye baslanmistir. Elbistan Havzasi’nda etkili olan yerel gazetecilik yorede yazili kultur ortaminin gelismesine katki saglamistir. Bu cografyanin halk siiri tarzinda siir yazan kalem sairleri eserlerini ozellikle de karsilasma, atisma ve deyisme turundeki siirlerini yerel gazeteler araciligiyla halka duyurmustur. Halk, gazetede yayimlanan bu tarz eserlere ilgi duydugundan bu kultur cografyasinda bu tur yazili soylesmeler geliserek devam etmistir. Yerel gazetelerde yayimlanan siirler, 2006’dan itibaren bir araya getirilerek kitap halinde basilmistir. Bu sekilde olusmus dort eser tespit edilmistir. Soz konusu eserler, sozlu kultur ortaminda dogan ve yazili kultur ortaminda devam eden karsilasma, atisma ve deyisme gelenegini devam ettirmeleri bakimindan onemli bulunmus ve degerlendirilmistir.