Mehmet Dikkaya | KIRIKKALE UNIVERSITY-TURKEY (original) (raw)

Papers (Makaleler) by Mehmet Dikkaya

Research paper thumbnail of AVRUPA BİRLİĞİ GÖÇ POLİTİKALARI ÜZERİNE

MARMARA AVRUPA ARAŞTIRMALARI DERGİSİ, 2023

Tarih boyunca devlet ve toplumları etkilemiş olan göç olgusu, özellikle son otuz yıldır devletler... more Tarih boyunca devlet ve toplumları etkilemiş olan göç olgusu, özellikle son otuz yıldır devletlerarası ekonomik ve politik ilişkileri şekillendiren, güçlerini sorgulatan bir etki meydana getirmiştir. Avrupa coğrafyası da geçmişten günümüze pek çok göç hareketleri ile karşı karşıya kalmıştır. Avrupa kıtası, Birinci Dünya Savaşı’na kadar olan dönemde göç veren bir bölge iken, savaş sonrası dönemden günümüze kadar geçen süreçte göç alan bir bölge konumuna dönüşmüştür. 2000’li yıllar ile uluslararası göçe sebep olan itici faktörler olarak bölgesel ve küresel düzeyde yaşanan ekonomik ve politik eksenli gelişmeler Avrupa’ya yönelen göç hareketliliğini de aynı minvalde artırmıştır. Dolayısıyla uluslararası politik ve ekonomik gelişmeler ekseninde Avrupa, göç hareketleri bakımından incelenmesi gereken önemli bir bölgedir.
Bu makalede 2010 yılında Arap Baharı süreci ile birlikte Avrupa Birliği’ne (AB) yönelen göç hareketleri ekonomi-politik düzlemde ele alınmıştır. Makalenin temel amacı, Avrupa’ya yönelen göç hareketlerinin, AB üzerindeki politik ve ekonomik yarattığı etkilerini eleştirel bir bakış açısıyla sorgulamaktır. Bu amaçtan yola çıkarak makalede AB göç hareketleri, karşılaştırmalı tarihsel ve nitel araştırma yöntemleri birlikte kullanılarak incelenmiştir. Bu incelemeler gerçekleştirilirken güncel demografik ve ekonomik verilerden ve uluslararası politik gelişmeler üzerine yazılmış kaynaklardan faydalanılmıştır. Makalede iki argüman öne sürülmektedir. Bunlardan ilki, özellikle Arap Baharı sonrasında Avrupa’ya göç akınının AB ve üyeleri açısından politik ve ekonomik etkilerinin birbirinden ayrı incelenemeyeceğidir. İkinci argüman ise Avrupa’ya göç baskısının artmasıyla AB’ye üye ülkelerin kendi ulusal çıkarlarını ön planda tutan göç politikalarına yönelmelerinin Birlik düzeyinde ortak bir göç politikasının geliştirilmesini ve uygulanabilmesini zorlaştırdığıdır

Research paper thumbnail of Türkiye'nin Ekonomik Yüzyılı: Temel Dinamikler ve Gelişmeler

Research paper thumbnail of Türkiye İş Gücü Piyasasında Suriyeli Sığınmacılar (Syrian Asylum Seekers in the Turkish Labor Market)

Aksaray Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 2023

Türkiye’de sayıları 4 milyona yakın olan Suriyeli nüfusun iş gücü piyasasına katılımları ve ekono... more Türkiye’de sayıları 4 milyona yakın olan Suriyeli nüfusun iş gücü piyasasına katılımları ve ekonomik entegrasyon süreçleri Türkiye’de iş gücü arzını, gelir dağılımını, ülke içerisinde yaşanan ekonomik hareketliliği ve iş gücü piyasasına ilişkin dengeleri etkilemektedir. Bu doğrultuda bu çalışmada Suriyeli sığınmacıların iş gücü piyasasında görünümleri kayıt dışı istihdam, işsizlik, düzensiz göç, ücretler ve çalışma koşulları ekseninde mevcut veriler ve yapılan çalışmalar ışığında ele alınmıştır. Çalışmada Suriyeli sığınmacıların Türkiye’de iş gücü piyasasına katılım sağlamaları ile birlikte Türkiye iş gücü piyasasında yaşanan olumlu ve olumsuz değişimlerin değerlendirilmesi, Suriye göçünün Türkiye’nin iş gücü piyasasında ortaya çıkardığı sorun alanları ve bu sorun alanlarına yönelik çözüm önerilerinin değerlendirilmesi amaçlanmaktadır. Çalışmada Suriyeli sığınmacıların Türkiye’de iş gücü ve istihdama erişimleri karşısında sosyal, ekonomik ve yasal engellerin varlığı tespit edilmiştir. Suriyeli sığınmacıların özellikle kayıtlı istihdama erişimlerinde karşılaştıkları bu engeller Türkiye iş gücü piyasasında düşük ücret, emek sömürüsü, güvencesiz çalışma koşulları, kayıt dışı istihdamın genişlemesi gibi birtakım sorunları beraberinde getirmekte ve Türkiye ekonomisi bakımından bu sorunların derinleşmesine sebep olmaktadır.

Research paper thumbnail of Küresel E Ticaret ve Türkiye (JEPBİR).pdf

Ekonomi, İşletme, Siyaset ve Uluslararası İlişkiler Dergisi, 2018

Globalization has been able to spread rapidly thanks to the telegraph, railway, navigation and st... more Globalization has been able to spread rapidly thanks to the telegraph, railway, navigation and steam machines which developed together with the industrial revolution. While globalization had rapidly transformed the world into a single market, it increased the interaction and communication between countries. The technology that gains importance along with the globalization and shows gradually improvement has increased its place and activity in the world economy. While these developments in technology make life easier, they bring information age for mankind. Especially information technologies and internet which are very effective on global e-commerce, has transformed the world economy into a single virtual market. From this point of view, the concept and development of globalization, information technology, internet, electronic commerce concept, features and all its components are covered in this study. In the final analysis Turkey’s position in electronic commerce is being examined.

Research paper thumbnail of Causality Among Oil Prices, GDP and Exchange Rate: Evidence from Azerbaijan and Kazakhstan

Following their independence, Azerbaijan and Kazakhstan, which place great importance to oil indu... more Following their independence, Azerbaijan and Kazakhstan, which place great importance to oil industry, have also succeeded in attracting foreign investments to this industry. Over time, this industry, which has become a key to the economy, has made the economy vulnerable particularly to oil prices. In this regard, current paper investigates causal relationships between quarterly time series of oil prices, GDP and exchange rate for both Azerbaijan and Kazakhstan separately. Toda-Yamamoto causality test results for Azerbaijan suggest that there are uni-directional causalities from exchange rate to oil prices, from oil prices to GDP and from GDP to exchange rate. As for Kazakh-stan, causalities run from oil prices to GDP, exchange rate to GDP and oil prices to exchange rate.

Research paper thumbnail of Orta Asya'da Büyüme Oranının Belirleyicileri: Ekonometrik Bir Analiz (Determinants of Economic Growth in Central Asia)

Purpose: In this study, determinants of GDP growth rate have been tried to determine for five Cen... more Purpose: In this study, determinants of GDP growth rate have been tried to determine for five Central Asian Republics (Kazakhstan, Kyrgyzstan, Tajikistan, Turkmenistan and Uzbekistan). The study was limited to this group of countries. Because they show significant differences from other countries of the Commonwealth of Independent States (CIS) and they
have common homogeneous characteristics, the study was limited to this group of countries.
Method: In the empirical part of the study, five Central Asian republics were analyzed econometrically between 1991 and 2014. The Arellano-Bond dynamic panel data analysis with robust estimates was made for this period.
Results: The results showed there are positive correlations between economic growth and foreign direct investments, the rate of inflation, annual growth rate of the labor force, percentage growth rate of the capital, and openness. The most notable part of the analysis is that there is a strong relationship among the openness and the growth rate. According to our results, if there is an increase in openness one percent, GDP growth rate rises 9.49 per cent.
Key Words: Central Asia, growth rate, openness, panel data analyses
JEL Codes: C5, O5, F4

Research paper thumbnail of Farklı Döviz Kuru Sistemlerinde Para ve Maliye Politikası Analizi ve Optimum Para Alanları (Nobel Ekonomi Ödülü 1999)

Research paper thumbnail of Ekonomik İşbirliği Örgütünün (ECO) Gelişimi, Potansiyeli ve Dinamikleri

This paper discusses the opportunities and costs of regional economic integration within the Econ... more This paper discusses the opportunities and costs of regional economic integration within the Economic Cooperation Organization (ECO). Since its expansion in 1992 by including six former Soviet republics (Azerbaijan, Kazakhstan, Kyrgyz Republic, Turkmenistan, Uzbekistan, and Tajikistan) and Afghanistan in cooperation, ECO has attracted interest with its huge regional economic cooperation organization, preferential trading system and plans for common regional institutions.
Although former socialist republics are members of other regional integration initiatives, ECO has been an alternative integration project for these landlocked countries. The main debate has focused on the establishment of the preferential tariffs and common institutions so far. There have also been efforts to establish a regional transportation and telecommunication strategy and to facilitate intra-regional trade. This study also considers the opportunities and problems of the tools of economic integration in this area. Besides, the factors that facilitate or limit the integration are also examined.

Research paper thumbnail of Türk Cumhuriyetlerinde Yabancı Yatırımların Sektörel ve Ülkeler Arası Dağılımı

the world economy, with the collapse of the Soviet Union, found themselves in a difficult positio... more the world economy, with the collapse of the Soviet Union, found themselves in a difficult position of determining the ways of settling their economic problems. They have quickly
looked for the ways of cooperation with the economically developed and globally influential countries. As a result, the USA, European Countries and Turkey that had special importance joined these countries. in terms of rich natural resources Turkish States had been the profitable investment area for süper powers. Meanvvhile, economic opportunities, especially considerable steps have been realized particularly in the field of the production of oil and gas. Republic, Uzbekstan and Türkmenistan) a silent development has been observed. in those three countries for the time being, production of primary goods and gold has been realized. In this study, foreign investments and investment areas that have primacy for these countries have been examined. The existing environment for direct foreign capital investment and the factors that influence these investments and their distribution among countries and also sectors are examined. in addition, the factors that had affected direct foreign capital investments that are mentioned above and the role of Turkey for this situation have been
studied.

Research paper thumbnail of Türk Cumhuriyetlerinde Ekonomik Dönüşüm Süreci ve Bu Süreçte Uygulanan İktisat Politikaları

Türk Cumhuriyetleri’nde (Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan ve Özbekistan) 1991’de... more Türk Cumhuriyetleri’nde (Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan ve Özbekistan) 1991’de başlayan ekonomik dönüşüm süreci, sosyolojik, psikolojik, kültürel ve siyasal boyutlarıyla birlikte değerlendirildiğinde daha iyi anlaşılabilecektir. Bu süreç, topyekûn bir zihniyetten başka bir zihniyete geçiş olarak algılanmalıdır. Bu açıdan bakıldığında bu ülkelerin sosyo-ekonomik ve siyasal problemlerinin anlaşılması kolaylaşacaktır. Bu ülkelerde bağımsızlık, SSCB’nin kendiliğinden dağılması sonucu ve toplumsal psikoloji açısından hazır olmadan elde edildiği için, bir süre şok gelişmeler şeklinde yaşanmıştır. Bu şokların en önemlisi ekonomik yapıda ortaya çıkmıştır. Önceden merkezi plan tarafından belirlenen üretim, yatırım ve istihdam ilişkileri bağımsızlıktan sonra bir anda kendini boşlukta bulmuştur. Bunun sonucu olarak üretimde keskin azalışlar, yatırımda belirsizlikler ve istihdamda daralmalar yaşanmaya başlamıştır. Bu durumda reel kesimin, bağımsızlığın ilk yıllarını olumsuz etkilenerek geçirdiği söylenebilir. Ekonomik yapıda yaşanan sorunlarla Sovyet dönemi politikaları arasında sıkı bir bağ kurmak mümkündür. Çünkü bağımsızlıkla beraber bu ülkeler ekonomik miras olarak; tüm birliğin ihtiyacını karşılayabilecek ölçekte üretim yapan dev fabrikalar, aynı amaca yönelik belli ürünlerde tarımsal uzmanlaşma, geri kalmış teknolojik yapı, yetersiz altyapı ve zayıf girişimcilik ruhu devralmışlardır. Bu olumsuz miras idari mekanizma için de geçerlidir. Bununla birlikte bağımsızlığın akabinde, henüz üretime açılmamış muazzam ekonomik potansiyelin dünyanın gündemine oturmasıyla birlikte yeniden yapılanma için umut ışığı da doğmuştur. Bu bağlamda, bu ülkelerdeki enerji kaynaklarının işletilmesi gündeme gelmiştir. Fakat bu potansiyelin değerlendirilebilmesi ve ekonomilerin iç-dış entegrasyonunun sağlanması kolay olacak görünmemektedir. Dönüşüm sürecinin sancıları sürerken aynı zamanda yeniden yapılanmanın gerçekleştirilmeye çalışılması bunun en önemli sebebi olarak gösterilebilir. Bu aşamada erken dönemde iktisat politikalarının etkili ve yol gösterici olacağını söylemek kolay olmamaktadır. Bu ülkelerde, demokrasi ve piyasa ekonomisi gibi kavramlar başlangıçta çok cazip görünse de uygulamada bazen yeterli taraftar bulamamaktadır. Örneğin piyasa ekonomisi kurumlarının yerleşmesi konusunda Özbekistan ve Türkmenistan'ın isteksiz tavırları bu konuda ciddi soru işaretleri oluşturmaktadır. Bu iki ülkenin geçiş sürecinde kat ettikleri mesafeye bakılarak bu politikaların sonuçlarını anlamak mümkündür. Bu da geçiş sürecini uzatan bir faktör olarak sayılabilir. Kazakistan ve Kırgızistan için demokrasi ve piyasa ekonomisine geçiş açısından daha iyimser düşünmek mümkün olsa da Azerbaycan’da, ilk başlarda piyasa ekonomisi oluşturmak için ciddi adımlar atmaya çalışmış ama siyasi istikrarsızlık ve savaş sebebiyle fazla ilerleme sağlanamamıştır. Buna göre, yeniden yapılanma çabalarının başarıya ulaşmasında ve sürecin süratle tamamlanmasında hükümet politikaların önemi büyük olacaktır. Doğu Avrupa'daki dönüşümden yola çıkılarak oluşturulmuş altı safhalı geçiş modeli açısından Türk Cumhuriyetleri farklı seviyelerde bulunmaktadır. Birinci aşama olan siyasi safhayı aşma açısından Kırgızistan ve Kazakistan’ın daha fazla seviye kat etmiştir. Bu alanda komünizmin monopol siyasi kurumlarının bertaraf edildiği ama yerine tam anlamıyla demokratik kurumların getirilemediği görülmektedir. Erken piyasalaşma safhası olan ikinci aşama genel olarak tüm cumhuriyetlerde aşılmıştır. Üçüncü aşama olan enflasyonu kontrol safhası ise henüz büyük oranda aşılamamıştır. Bu gelişmeler ışığında dördüncü aşama olan piyasalaşmanın ciddi anlamda başlatılamadığı söylenebilir. Bu gelişmeler çerçevesinde para, maliye, dış ticaret ve gelir dağılımı politikalarının belirlenmesinde yavaş bir gelişim ortaya çıkmıştır. Bağımsızlığın başlangıcında bir süre ruble alanı içerisinde yer alan bu ülkeler Rusya’nın keyfi ve genişletici para politikalarından olumsuz etkilenmişlerdir. Milli paraların tedavüle girmesinin üzerinden bir kaç yıl geçmiştir ve hükümetler, ekonomik istikrarsızlık sorunları çözülmeden uygun bir para politikası uygulamanın zorluğunu anlamıştır. Bunun yanında bütün ülkelerde genellikle sıkı para politikasının uygulandığı söylenebilir. Maliye politikası, geniş ölçüde yeni yatırımlar, özelleştirme ve ekonominin rehabilitasyonu ile ilgili olduğu için tam anlamıyla uygulanamamaktadır. Dış ticaret politikasında bağımsızlıktan bu yana önemli adımlar atılsa da reel kesimden kaynaklanan sorunların ihracat ve ithalatı olumsuz etkilediği söylenebilir. Eski dönemde dış açıkların merkezi olarak kapatıldığı görülmüştür. İthalat rejiminin yerleştirilememesi, ilk yıllarda ithalatta patlamaya sebep olmuş, ihracat konusunda bilgisizlikler ve pazarlama tecrübesinin olmayışı da ihracatın gelişimini engellemiştir.
Sonuç olarak bu ülkelerde son beş yılda yaşanan gelişmeler piyasa ekonomisine geçiş sürecinin halen devam etmekte ve etkin iktisat politikalarının uygulanması konusunda problemler yaşanmaktadır. Bunun için siyasal istikrar, piyasa normlarına yönelik sosyo-kültürel adaptasyon ve etkin doğrudan yabancı yatırımların özendirilmesi gerekmektedir.

Research paper thumbnail of Güney Kafkasya Enerji Koridoru - Alternatif Projeler Kapsamında: TANAP

Nowadays, Southern Caucasus gained importance throughout the world regarding its energy sources a... more Nowadays, Southern Caucasus gained importance throughout the world regarding its energy sources among three painful regions of Eurasia; Balkans, Caucasus and Middle East triangle. This region has important potential on energy sources and transport to Western countries which has anxieties about their energy security. Among alternative projects, the Trans Anatolian Natural Gas Pipeline Project (TANAP) will reduce monopoly power in international energy markets. Turkey’s approach and policies towards this region has been followed by Western countries and especially by Russia. Turkey will provide serious contributions to Southern Caucasus along Eastern-Western energy corridor.

Research paper thumbnail of Güney Kafkasya Enerji Koridoru: Alternatif Projeler Kapsamında “TANAP”

Nowadays, Southern Caucasus gained importance throughout the world regarding its energy sources a... more Nowadays, Southern Caucasus gained importance throughout the world regarding its energy sources among three painful regions of Eurasia; Balkans, Caucasus and Middle East triangle.
This region has important potential on energy sources and transport to Western countries which has anxieties about their energy security. Among alternative projects, the Trans
Anatolian Natural Gas Pipeline Project (TANAP) will reduce monopoly power in international energy markets. Turkey’'s approach and policies towards this region has been
followed by Western countries and especially by Russia. Turkey will provide serious contributions to Southern Caucasus along Eastern-Western energy corridor.

Research paper thumbnail of Türkiye-Azerbaycan Ekonomik İlişkileri

Research paper thumbnail of Ermenistan’ın Avrasya Birliği Üyeliğinin, Türkiye-Ermenistan İlişkilerinin Normalleşmesine Olası Etkileri

Türkiye ve Ermenistan arasında, 1915 Olayları ile süregelen yüz yıllık kronikleşmiş sorun, Ak Par... more Türkiye ve Ermenistan arasında, 1915 Olayları ile süregelen yüz yıllık kronikleşmiş sorun, Ak Parti hükümetlerinin dış politika çatısını oluşturan “Komşularla Sıfır Sorun” ile çözüme kavuşturulmaya çalışılmıştır. Temellerini, Başbakan Davutoğlu’nun “Stratejik Derinlik” kitabındaki tezlerden alan bu strateji, Türkiye Ermenistan ilişkilerinde son dönemde de izlerini göstermektedir.
Futbol diplomasisi ve protokollerle, medeniyetler ittifakı algısı ile inşa edilen bu stratejiyi, 2014 yılında, Ukrayna’daki maceraperest tutumu nedeniyle uluslararası arenada Batı tarafından dışlanan Rusya ve lideri eski KGB ajanı Putin’in politikaları izlemiştir. Aynı dönemde, Gezi Parkı olayları ile 17-25 Aralık Operasyonları bağlamında sosyo-politik travmalar yaşayan, 65 yıllık Avrupa entegrasyonuna dâhil olamama hantallığını bünyesinde barındıran ve yeni bir dış politika vizyonuna ihtiyaç duyan Türkiye’de Erdoğan’ın şekillendirdiği alternatif dış politika rüzgârları şiddetli olarak esmeye başlamıştır.
Türk Avrasyacılığı’nın Alexander Dugin’in Rus Avrasyacılığı’na evrilerek Rusya ana kütlesi çerçevesinde ülkelerinin Avrasya’da ABD ve AB’ye karşı üçüncü bir ekonomik güç olabilmek adına 2015 yılında fiilen yaşam bulan Avrasya Birliği, hırslı bir dış politika aracı olarak sahneye sunuldu. Ermenistan’ın, 1994 yılında ilk nüveleri filizlenen ve Nazarbayev’in fikir babası oluğu bu birliğe, Ocak 2015’te Rusya, Kazakistan ve Beyaz Rusya’nın ardından üye olması, AB’nin ilgi alanında olan bir başka ülkeyi de kapsayacak şekilde Rusya’nın almış olduğu açık bir tavır olmuştur. Ukrayna olayları, Kırım sorunu, AB’nin enerji güvenliği gibi problemler eşliğinde dış politikada yalnızlaşan iki ülke liderinin Aralık 2014te Ankara’da bir araya gelmesi ve Putin’in “AB isterse gazı Türkiye üzerinden alabilir” deklarasyonu ile Türkiye-Rusya ilişkilerinin yeni dönemdeki ana çatısı belirginleşmiştir.
Türkiye ve Rusya ilişkileri derinleşme eğilimleri gösterirken ve Ermenistan’ın ekonomik birlik bağlamında Rusya ile açıkça bütünleşmesi söz konusu iken, Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin, 2009 yılında kararlaştırılan ve üzerinden 6 yıl geçmiş olan protokoller düzleminde yeniden hareketlenme yaşaması beklenmektedir. Bu çalışma, Türkiye-Rusya arasındaki yeni dönem gelişmeleri ekseninde, Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin dondurulan protokoller sonrası kazanacağı yeni ivmenin olası çerçevesi üzerinde odaklanmaktadır.

Research paper thumbnail of Developing Regional Cooperation Among Turkey, Georgia and Azerbaijan: Importance of Regional Projects

Since the collapse of the former Soviet Union, the leaders of the Caucasian countries and the eco... more Since the collapse of the former Soviet Union, the leaders of the Caucasian countries and the economists interested in the region have always spoken favorably about the prospects of a regional cooperation among the Caucasian countries. Their rhetoric and joint declarations call attention to their common historical background and the Soviet experience. However, the war in Nagorno-Karabakh between Armenia and Azerbaijan dramatically weakened the viability of such cooperation projects; Turkey's contribution accelerated regional integration among countries in the mid-1990s, except Armenia. This paper presents the major dynamics of this emerging regional economic cooperation among these three countries by focusing on infrastructural cooperation (such as transportation, telecommunication, and pipeline projects) and factor movements (such as trade in goods and services, labor and capital flows) among these countries.

Research paper thumbnail of  Maverdi'nin Ahkamu's Sultaniye Kitabına İktisadi Düşünce Açısından Bir Bakış

Research paper thumbnail of Küresel Kriz, Yoksulluk ve İşsizlik

Küresel krizden çıkışın başladığı günümüzde, kriz sonrası piyasaların istikrarına odaklanılmakta ... more Küresel krizden çıkışın başladığı günümüzde, kriz sonrası piyasaların istikrarına odaklanılmakta ve çoğu kez küresel yoksulluk ve işsizliğin artması gibi sosyoekonomik sorunlar göz ardı edilmektedir. Bu noktada, çoğunlukla kriz sırasında piyasaların canlanması için uygulanan genişletici ekonomi politikalara, ne zaman son verileceği tartışılmaktadır. Diğer yandan krizlerin ağırlaştırdığı; küresel işsizlik ve yoksulluk gibi reel sorunların çözümü ile çözümün sistem içinde mümkün olup olmadığı tartışması daha az gündeme gelmektedir.

Research paper thumbnail of NAFTA: Yeni Bölgeselleşme İçin Yeni Bir Umut

Research paper thumbnail of Haydar Aliyev Döneminde Azerbaycan'ın Ekonomik ve Politik Dönüşümü: Fırsatlar ve Sorunlar

usak.org.tr

Haydar Aliyev, 1994–2003 yılları arasında Sovyet sonrası Azerbaycan’ının ekonomik ve politik dönü... more Haydar Aliyev, 1994–2003 yılları arasında Sovyet sonrası Azerbaycan’ının ekonomik ve politik dönüşümünde en önemli isim olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu dönem, Aliyev’in karizmatik kişiliği etrafında genç cumhuriyetin sorun ve fırsatlarıyla birlikte dünya sahnesinde yer almaya başlaması açısından önemlidir. Özellikle Cumhurbaşkanı olmasından önceki kaotik dönem dikkate alınırsa, Aliyev döneminde bu yeni bağımsız ülkenin ekonomik ve politik dönüşümü ve uluslararası sistemle bütünleşmesinde ciddi gelişmeler yaşanmıştır.Piyasa ekonomisi kurumlarının tesisi, demokratik kurumların inşası gibi temel önceliklerde Aliyev döneminde kısmi bir ilerleme sağlanmıştır.Aliyev’in kişiliğinde ortaya çıkan pragmatizm, ülkenin öncelikli sorunu olan gelirdeki büyük düşüşlerin sona erdirilmesi, bölgesel çatışma alanlarının azaltılması (Karabağ sorunu dışında) ve sosyal çatışma alanlarının giderilmesi gibi noktalarda kendini göstermiştir. Tüm bu problemlerin çözümünde sağlanan bazı başarılar yanında ülkenin Aliyev döneminde daha otoriter ve patrimonyal bir devlet sisteminin kurulmasıyla sonuçlanan gelişme çizgisi yakaladığı görülmüştür.Çalışma, Aliyev dönemi Azerbaycan’ının sorun ve fırsatlarıyla birlikte politik ve ekonomik dönüşümünü analiz etmekte ve dönem sonrası için öngörülerde bulunmaktadır.Anahtar Kelimeler: Anahtar Kelimeler: Anahtar Kelimeler: Anahtar Kelimeler: Haydar Aliyev, Azerbaycan, Ekonomik ve Politik Dönüşüm, Kafkasya, Petrol

Research paper thumbnail of Changing Foreign Trade Relations and Trade Problems in Azerbaijan

İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER …, Jan 1, 2010

Research paper thumbnail of AVRUPA BİRLİĞİ GÖÇ POLİTİKALARI ÜZERİNE

MARMARA AVRUPA ARAŞTIRMALARI DERGİSİ, 2023

Tarih boyunca devlet ve toplumları etkilemiş olan göç olgusu, özellikle son otuz yıldır devletler... more Tarih boyunca devlet ve toplumları etkilemiş olan göç olgusu, özellikle son otuz yıldır devletlerarası ekonomik ve politik ilişkileri şekillendiren, güçlerini sorgulatan bir etki meydana getirmiştir. Avrupa coğrafyası da geçmişten günümüze pek çok göç hareketleri ile karşı karşıya kalmıştır. Avrupa kıtası, Birinci Dünya Savaşı’na kadar olan dönemde göç veren bir bölge iken, savaş sonrası dönemden günümüze kadar geçen süreçte göç alan bir bölge konumuna dönüşmüştür. 2000’li yıllar ile uluslararası göçe sebep olan itici faktörler olarak bölgesel ve küresel düzeyde yaşanan ekonomik ve politik eksenli gelişmeler Avrupa’ya yönelen göç hareketliliğini de aynı minvalde artırmıştır. Dolayısıyla uluslararası politik ve ekonomik gelişmeler ekseninde Avrupa, göç hareketleri bakımından incelenmesi gereken önemli bir bölgedir.
Bu makalede 2010 yılında Arap Baharı süreci ile birlikte Avrupa Birliği’ne (AB) yönelen göç hareketleri ekonomi-politik düzlemde ele alınmıştır. Makalenin temel amacı, Avrupa’ya yönelen göç hareketlerinin, AB üzerindeki politik ve ekonomik yarattığı etkilerini eleştirel bir bakış açısıyla sorgulamaktır. Bu amaçtan yola çıkarak makalede AB göç hareketleri, karşılaştırmalı tarihsel ve nitel araştırma yöntemleri birlikte kullanılarak incelenmiştir. Bu incelemeler gerçekleştirilirken güncel demografik ve ekonomik verilerden ve uluslararası politik gelişmeler üzerine yazılmış kaynaklardan faydalanılmıştır. Makalede iki argüman öne sürülmektedir. Bunlardan ilki, özellikle Arap Baharı sonrasında Avrupa’ya göç akınının AB ve üyeleri açısından politik ve ekonomik etkilerinin birbirinden ayrı incelenemeyeceğidir. İkinci argüman ise Avrupa’ya göç baskısının artmasıyla AB’ye üye ülkelerin kendi ulusal çıkarlarını ön planda tutan göç politikalarına yönelmelerinin Birlik düzeyinde ortak bir göç politikasının geliştirilmesini ve uygulanabilmesini zorlaştırdığıdır

Research paper thumbnail of Türkiye'nin Ekonomik Yüzyılı: Temel Dinamikler ve Gelişmeler

Research paper thumbnail of Türkiye İş Gücü Piyasasında Suriyeli Sığınmacılar (Syrian Asylum Seekers in the Turkish Labor Market)

Aksaray Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 2023

Türkiye’de sayıları 4 milyona yakın olan Suriyeli nüfusun iş gücü piyasasına katılımları ve ekono... more Türkiye’de sayıları 4 milyona yakın olan Suriyeli nüfusun iş gücü piyasasına katılımları ve ekonomik entegrasyon süreçleri Türkiye’de iş gücü arzını, gelir dağılımını, ülke içerisinde yaşanan ekonomik hareketliliği ve iş gücü piyasasına ilişkin dengeleri etkilemektedir. Bu doğrultuda bu çalışmada Suriyeli sığınmacıların iş gücü piyasasında görünümleri kayıt dışı istihdam, işsizlik, düzensiz göç, ücretler ve çalışma koşulları ekseninde mevcut veriler ve yapılan çalışmalar ışığında ele alınmıştır. Çalışmada Suriyeli sığınmacıların Türkiye’de iş gücü piyasasına katılım sağlamaları ile birlikte Türkiye iş gücü piyasasında yaşanan olumlu ve olumsuz değişimlerin değerlendirilmesi, Suriye göçünün Türkiye’nin iş gücü piyasasında ortaya çıkardığı sorun alanları ve bu sorun alanlarına yönelik çözüm önerilerinin değerlendirilmesi amaçlanmaktadır. Çalışmada Suriyeli sığınmacıların Türkiye’de iş gücü ve istihdama erişimleri karşısında sosyal, ekonomik ve yasal engellerin varlığı tespit edilmiştir. Suriyeli sığınmacıların özellikle kayıtlı istihdama erişimlerinde karşılaştıkları bu engeller Türkiye iş gücü piyasasında düşük ücret, emek sömürüsü, güvencesiz çalışma koşulları, kayıt dışı istihdamın genişlemesi gibi birtakım sorunları beraberinde getirmekte ve Türkiye ekonomisi bakımından bu sorunların derinleşmesine sebep olmaktadır.

Research paper thumbnail of Küresel E Ticaret ve Türkiye (JEPBİR).pdf

Ekonomi, İşletme, Siyaset ve Uluslararası İlişkiler Dergisi, 2018

Globalization has been able to spread rapidly thanks to the telegraph, railway, navigation and st... more Globalization has been able to spread rapidly thanks to the telegraph, railway, navigation and steam machines which developed together with the industrial revolution. While globalization had rapidly transformed the world into a single market, it increased the interaction and communication between countries. The technology that gains importance along with the globalization and shows gradually improvement has increased its place and activity in the world economy. While these developments in technology make life easier, they bring information age for mankind. Especially information technologies and internet which are very effective on global e-commerce, has transformed the world economy into a single virtual market. From this point of view, the concept and development of globalization, information technology, internet, electronic commerce concept, features and all its components are covered in this study. In the final analysis Turkey’s position in electronic commerce is being examined.

Research paper thumbnail of Causality Among Oil Prices, GDP and Exchange Rate: Evidence from Azerbaijan and Kazakhstan

Following their independence, Azerbaijan and Kazakhstan, which place great importance to oil indu... more Following their independence, Azerbaijan and Kazakhstan, which place great importance to oil industry, have also succeeded in attracting foreign investments to this industry. Over time, this industry, which has become a key to the economy, has made the economy vulnerable particularly to oil prices. In this regard, current paper investigates causal relationships between quarterly time series of oil prices, GDP and exchange rate for both Azerbaijan and Kazakhstan separately. Toda-Yamamoto causality test results for Azerbaijan suggest that there are uni-directional causalities from exchange rate to oil prices, from oil prices to GDP and from GDP to exchange rate. As for Kazakh-stan, causalities run from oil prices to GDP, exchange rate to GDP and oil prices to exchange rate.

Research paper thumbnail of Orta Asya'da Büyüme Oranının Belirleyicileri: Ekonometrik Bir Analiz (Determinants of Economic Growth in Central Asia)

Purpose: In this study, determinants of GDP growth rate have been tried to determine for five Cen... more Purpose: In this study, determinants of GDP growth rate have been tried to determine for five Central Asian Republics (Kazakhstan, Kyrgyzstan, Tajikistan, Turkmenistan and Uzbekistan). The study was limited to this group of countries. Because they show significant differences from other countries of the Commonwealth of Independent States (CIS) and they
have common homogeneous characteristics, the study was limited to this group of countries.
Method: In the empirical part of the study, five Central Asian republics were analyzed econometrically between 1991 and 2014. The Arellano-Bond dynamic panel data analysis with robust estimates was made for this period.
Results: The results showed there are positive correlations between economic growth and foreign direct investments, the rate of inflation, annual growth rate of the labor force, percentage growth rate of the capital, and openness. The most notable part of the analysis is that there is a strong relationship among the openness and the growth rate. According to our results, if there is an increase in openness one percent, GDP growth rate rises 9.49 per cent.
Key Words: Central Asia, growth rate, openness, panel data analyses
JEL Codes: C5, O5, F4

Research paper thumbnail of Farklı Döviz Kuru Sistemlerinde Para ve Maliye Politikası Analizi ve Optimum Para Alanları (Nobel Ekonomi Ödülü 1999)

Research paper thumbnail of Ekonomik İşbirliği Örgütünün (ECO) Gelişimi, Potansiyeli ve Dinamikleri

This paper discusses the opportunities and costs of regional economic integration within the Econ... more This paper discusses the opportunities and costs of regional economic integration within the Economic Cooperation Organization (ECO). Since its expansion in 1992 by including six former Soviet republics (Azerbaijan, Kazakhstan, Kyrgyz Republic, Turkmenistan, Uzbekistan, and Tajikistan) and Afghanistan in cooperation, ECO has attracted interest with its huge regional economic cooperation organization, preferential trading system and plans for common regional institutions.
Although former socialist republics are members of other regional integration initiatives, ECO has been an alternative integration project for these landlocked countries. The main debate has focused on the establishment of the preferential tariffs and common institutions so far. There have also been efforts to establish a regional transportation and telecommunication strategy and to facilitate intra-regional trade. This study also considers the opportunities and problems of the tools of economic integration in this area. Besides, the factors that facilitate or limit the integration are also examined.

Research paper thumbnail of Türk Cumhuriyetlerinde Yabancı Yatırımların Sektörel ve Ülkeler Arası Dağılımı

the world economy, with the collapse of the Soviet Union, found themselves in a difficult positio... more the world economy, with the collapse of the Soviet Union, found themselves in a difficult position of determining the ways of settling their economic problems. They have quickly
looked for the ways of cooperation with the economically developed and globally influential countries. As a result, the USA, European Countries and Turkey that had special importance joined these countries. in terms of rich natural resources Turkish States had been the profitable investment area for süper powers. Meanvvhile, economic opportunities, especially considerable steps have been realized particularly in the field of the production of oil and gas. Republic, Uzbekstan and Türkmenistan) a silent development has been observed. in those three countries for the time being, production of primary goods and gold has been realized. In this study, foreign investments and investment areas that have primacy for these countries have been examined. The existing environment for direct foreign capital investment and the factors that influence these investments and their distribution among countries and also sectors are examined. in addition, the factors that had affected direct foreign capital investments that are mentioned above and the role of Turkey for this situation have been
studied.

Research paper thumbnail of Türk Cumhuriyetlerinde Ekonomik Dönüşüm Süreci ve Bu Süreçte Uygulanan İktisat Politikaları

Türk Cumhuriyetleri’nde (Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan ve Özbekistan) 1991’de... more Türk Cumhuriyetleri’nde (Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan ve Özbekistan) 1991’de başlayan ekonomik dönüşüm süreci, sosyolojik, psikolojik, kültürel ve siyasal boyutlarıyla birlikte değerlendirildiğinde daha iyi anlaşılabilecektir. Bu süreç, topyekûn bir zihniyetten başka bir zihniyete geçiş olarak algılanmalıdır. Bu açıdan bakıldığında bu ülkelerin sosyo-ekonomik ve siyasal problemlerinin anlaşılması kolaylaşacaktır. Bu ülkelerde bağımsızlık, SSCB’nin kendiliğinden dağılması sonucu ve toplumsal psikoloji açısından hazır olmadan elde edildiği için, bir süre şok gelişmeler şeklinde yaşanmıştır. Bu şokların en önemlisi ekonomik yapıda ortaya çıkmıştır. Önceden merkezi plan tarafından belirlenen üretim, yatırım ve istihdam ilişkileri bağımsızlıktan sonra bir anda kendini boşlukta bulmuştur. Bunun sonucu olarak üretimde keskin azalışlar, yatırımda belirsizlikler ve istihdamda daralmalar yaşanmaya başlamıştır. Bu durumda reel kesimin, bağımsızlığın ilk yıllarını olumsuz etkilenerek geçirdiği söylenebilir. Ekonomik yapıda yaşanan sorunlarla Sovyet dönemi politikaları arasında sıkı bir bağ kurmak mümkündür. Çünkü bağımsızlıkla beraber bu ülkeler ekonomik miras olarak; tüm birliğin ihtiyacını karşılayabilecek ölçekte üretim yapan dev fabrikalar, aynı amaca yönelik belli ürünlerde tarımsal uzmanlaşma, geri kalmış teknolojik yapı, yetersiz altyapı ve zayıf girişimcilik ruhu devralmışlardır. Bu olumsuz miras idari mekanizma için de geçerlidir. Bununla birlikte bağımsızlığın akabinde, henüz üretime açılmamış muazzam ekonomik potansiyelin dünyanın gündemine oturmasıyla birlikte yeniden yapılanma için umut ışığı da doğmuştur. Bu bağlamda, bu ülkelerdeki enerji kaynaklarının işletilmesi gündeme gelmiştir. Fakat bu potansiyelin değerlendirilebilmesi ve ekonomilerin iç-dış entegrasyonunun sağlanması kolay olacak görünmemektedir. Dönüşüm sürecinin sancıları sürerken aynı zamanda yeniden yapılanmanın gerçekleştirilmeye çalışılması bunun en önemli sebebi olarak gösterilebilir. Bu aşamada erken dönemde iktisat politikalarının etkili ve yol gösterici olacağını söylemek kolay olmamaktadır. Bu ülkelerde, demokrasi ve piyasa ekonomisi gibi kavramlar başlangıçta çok cazip görünse de uygulamada bazen yeterli taraftar bulamamaktadır. Örneğin piyasa ekonomisi kurumlarının yerleşmesi konusunda Özbekistan ve Türkmenistan'ın isteksiz tavırları bu konuda ciddi soru işaretleri oluşturmaktadır. Bu iki ülkenin geçiş sürecinde kat ettikleri mesafeye bakılarak bu politikaların sonuçlarını anlamak mümkündür. Bu da geçiş sürecini uzatan bir faktör olarak sayılabilir. Kazakistan ve Kırgızistan için demokrasi ve piyasa ekonomisine geçiş açısından daha iyimser düşünmek mümkün olsa da Azerbaycan’da, ilk başlarda piyasa ekonomisi oluşturmak için ciddi adımlar atmaya çalışmış ama siyasi istikrarsızlık ve savaş sebebiyle fazla ilerleme sağlanamamıştır. Buna göre, yeniden yapılanma çabalarının başarıya ulaşmasında ve sürecin süratle tamamlanmasında hükümet politikaların önemi büyük olacaktır. Doğu Avrupa'daki dönüşümden yola çıkılarak oluşturulmuş altı safhalı geçiş modeli açısından Türk Cumhuriyetleri farklı seviyelerde bulunmaktadır. Birinci aşama olan siyasi safhayı aşma açısından Kırgızistan ve Kazakistan’ın daha fazla seviye kat etmiştir. Bu alanda komünizmin monopol siyasi kurumlarının bertaraf edildiği ama yerine tam anlamıyla demokratik kurumların getirilemediği görülmektedir. Erken piyasalaşma safhası olan ikinci aşama genel olarak tüm cumhuriyetlerde aşılmıştır. Üçüncü aşama olan enflasyonu kontrol safhası ise henüz büyük oranda aşılamamıştır. Bu gelişmeler ışığında dördüncü aşama olan piyasalaşmanın ciddi anlamda başlatılamadığı söylenebilir. Bu gelişmeler çerçevesinde para, maliye, dış ticaret ve gelir dağılımı politikalarının belirlenmesinde yavaş bir gelişim ortaya çıkmıştır. Bağımsızlığın başlangıcında bir süre ruble alanı içerisinde yer alan bu ülkeler Rusya’nın keyfi ve genişletici para politikalarından olumsuz etkilenmişlerdir. Milli paraların tedavüle girmesinin üzerinden bir kaç yıl geçmiştir ve hükümetler, ekonomik istikrarsızlık sorunları çözülmeden uygun bir para politikası uygulamanın zorluğunu anlamıştır. Bunun yanında bütün ülkelerde genellikle sıkı para politikasının uygulandığı söylenebilir. Maliye politikası, geniş ölçüde yeni yatırımlar, özelleştirme ve ekonominin rehabilitasyonu ile ilgili olduğu için tam anlamıyla uygulanamamaktadır. Dış ticaret politikasında bağımsızlıktan bu yana önemli adımlar atılsa da reel kesimden kaynaklanan sorunların ihracat ve ithalatı olumsuz etkilediği söylenebilir. Eski dönemde dış açıkların merkezi olarak kapatıldığı görülmüştür. İthalat rejiminin yerleştirilememesi, ilk yıllarda ithalatta patlamaya sebep olmuş, ihracat konusunda bilgisizlikler ve pazarlama tecrübesinin olmayışı da ihracatın gelişimini engellemiştir.
Sonuç olarak bu ülkelerde son beş yılda yaşanan gelişmeler piyasa ekonomisine geçiş sürecinin halen devam etmekte ve etkin iktisat politikalarının uygulanması konusunda problemler yaşanmaktadır. Bunun için siyasal istikrar, piyasa normlarına yönelik sosyo-kültürel adaptasyon ve etkin doğrudan yabancı yatırımların özendirilmesi gerekmektedir.

Research paper thumbnail of Güney Kafkasya Enerji Koridoru - Alternatif Projeler Kapsamında: TANAP

Nowadays, Southern Caucasus gained importance throughout the world regarding its energy sources a... more Nowadays, Southern Caucasus gained importance throughout the world regarding its energy sources among three painful regions of Eurasia; Balkans, Caucasus and Middle East triangle. This region has important potential on energy sources and transport to Western countries which has anxieties about their energy security. Among alternative projects, the Trans Anatolian Natural Gas Pipeline Project (TANAP) will reduce monopoly power in international energy markets. Turkey’s approach and policies towards this region has been followed by Western countries and especially by Russia. Turkey will provide serious contributions to Southern Caucasus along Eastern-Western energy corridor.

Research paper thumbnail of Güney Kafkasya Enerji Koridoru: Alternatif Projeler Kapsamında “TANAP”

Nowadays, Southern Caucasus gained importance throughout the world regarding its energy sources a... more Nowadays, Southern Caucasus gained importance throughout the world regarding its energy sources among three painful regions of Eurasia; Balkans, Caucasus and Middle East triangle.
This region has important potential on energy sources and transport to Western countries which has anxieties about their energy security. Among alternative projects, the Trans
Anatolian Natural Gas Pipeline Project (TANAP) will reduce monopoly power in international energy markets. Turkey’'s approach and policies towards this region has been
followed by Western countries and especially by Russia. Turkey will provide serious contributions to Southern Caucasus along Eastern-Western energy corridor.

Research paper thumbnail of Türkiye-Azerbaycan Ekonomik İlişkileri

Research paper thumbnail of Ermenistan’ın Avrasya Birliği Üyeliğinin, Türkiye-Ermenistan İlişkilerinin Normalleşmesine Olası Etkileri

Türkiye ve Ermenistan arasında, 1915 Olayları ile süregelen yüz yıllık kronikleşmiş sorun, Ak Par... more Türkiye ve Ermenistan arasında, 1915 Olayları ile süregelen yüz yıllık kronikleşmiş sorun, Ak Parti hükümetlerinin dış politika çatısını oluşturan “Komşularla Sıfır Sorun” ile çözüme kavuşturulmaya çalışılmıştır. Temellerini, Başbakan Davutoğlu’nun “Stratejik Derinlik” kitabındaki tezlerden alan bu strateji, Türkiye Ermenistan ilişkilerinde son dönemde de izlerini göstermektedir.
Futbol diplomasisi ve protokollerle, medeniyetler ittifakı algısı ile inşa edilen bu stratejiyi, 2014 yılında, Ukrayna’daki maceraperest tutumu nedeniyle uluslararası arenada Batı tarafından dışlanan Rusya ve lideri eski KGB ajanı Putin’in politikaları izlemiştir. Aynı dönemde, Gezi Parkı olayları ile 17-25 Aralık Operasyonları bağlamında sosyo-politik travmalar yaşayan, 65 yıllık Avrupa entegrasyonuna dâhil olamama hantallığını bünyesinde barındıran ve yeni bir dış politika vizyonuna ihtiyaç duyan Türkiye’de Erdoğan’ın şekillendirdiği alternatif dış politika rüzgârları şiddetli olarak esmeye başlamıştır.
Türk Avrasyacılığı’nın Alexander Dugin’in Rus Avrasyacılığı’na evrilerek Rusya ana kütlesi çerçevesinde ülkelerinin Avrasya’da ABD ve AB’ye karşı üçüncü bir ekonomik güç olabilmek adına 2015 yılında fiilen yaşam bulan Avrasya Birliği, hırslı bir dış politika aracı olarak sahneye sunuldu. Ermenistan’ın, 1994 yılında ilk nüveleri filizlenen ve Nazarbayev’in fikir babası oluğu bu birliğe, Ocak 2015’te Rusya, Kazakistan ve Beyaz Rusya’nın ardından üye olması, AB’nin ilgi alanında olan bir başka ülkeyi de kapsayacak şekilde Rusya’nın almış olduğu açık bir tavır olmuştur. Ukrayna olayları, Kırım sorunu, AB’nin enerji güvenliği gibi problemler eşliğinde dış politikada yalnızlaşan iki ülke liderinin Aralık 2014te Ankara’da bir araya gelmesi ve Putin’in “AB isterse gazı Türkiye üzerinden alabilir” deklarasyonu ile Türkiye-Rusya ilişkilerinin yeni dönemdeki ana çatısı belirginleşmiştir.
Türkiye ve Rusya ilişkileri derinleşme eğilimleri gösterirken ve Ermenistan’ın ekonomik birlik bağlamında Rusya ile açıkça bütünleşmesi söz konusu iken, Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin, 2009 yılında kararlaştırılan ve üzerinden 6 yıl geçmiş olan protokoller düzleminde yeniden hareketlenme yaşaması beklenmektedir. Bu çalışma, Türkiye-Rusya arasındaki yeni dönem gelişmeleri ekseninde, Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin dondurulan protokoller sonrası kazanacağı yeni ivmenin olası çerçevesi üzerinde odaklanmaktadır.

Research paper thumbnail of Developing Regional Cooperation Among Turkey, Georgia and Azerbaijan: Importance of Regional Projects

Since the collapse of the former Soviet Union, the leaders of the Caucasian countries and the eco... more Since the collapse of the former Soviet Union, the leaders of the Caucasian countries and the economists interested in the region have always spoken favorably about the prospects of a regional cooperation among the Caucasian countries. Their rhetoric and joint declarations call attention to their common historical background and the Soviet experience. However, the war in Nagorno-Karabakh between Armenia and Azerbaijan dramatically weakened the viability of such cooperation projects; Turkey's contribution accelerated regional integration among countries in the mid-1990s, except Armenia. This paper presents the major dynamics of this emerging regional economic cooperation among these three countries by focusing on infrastructural cooperation (such as transportation, telecommunication, and pipeline projects) and factor movements (such as trade in goods and services, labor and capital flows) among these countries.

Research paper thumbnail of  Maverdi'nin Ahkamu's Sultaniye Kitabına İktisadi Düşünce Açısından Bir Bakış

Research paper thumbnail of Küresel Kriz, Yoksulluk ve İşsizlik

Küresel krizden çıkışın başladığı günümüzde, kriz sonrası piyasaların istikrarına odaklanılmakta ... more Küresel krizden çıkışın başladığı günümüzde, kriz sonrası piyasaların istikrarına odaklanılmakta ve çoğu kez küresel yoksulluk ve işsizliğin artması gibi sosyoekonomik sorunlar göz ardı edilmektedir. Bu noktada, çoğunlukla kriz sırasında piyasaların canlanması için uygulanan genişletici ekonomi politikalara, ne zaman son verileceği tartışılmaktadır. Diğer yandan krizlerin ağırlaştırdığı; küresel işsizlik ve yoksulluk gibi reel sorunların çözümü ile çözümün sistem içinde mümkün olup olmadığı tartışması daha az gündeme gelmektedir.

Research paper thumbnail of NAFTA: Yeni Bölgeselleşme İçin Yeni Bir Umut

Research paper thumbnail of Haydar Aliyev Döneminde Azerbaycan'ın Ekonomik ve Politik Dönüşümü: Fırsatlar ve Sorunlar

usak.org.tr

Haydar Aliyev, 1994–2003 yılları arasında Sovyet sonrası Azerbaycan’ının ekonomik ve politik dönü... more Haydar Aliyev, 1994–2003 yılları arasında Sovyet sonrası Azerbaycan’ının ekonomik ve politik dönüşümünde en önemli isim olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu dönem, Aliyev’in karizmatik kişiliği etrafında genç cumhuriyetin sorun ve fırsatlarıyla birlikte dünya sahnesinde yer almaya başlaması açısından önemlidir. Özellikle Cumhurbaşkanı olmasından önceki kaotik dönem dikkate alınırsa, Aliyev döneminde bu yeni bağımsız ülkenin ekonomik ve politik dönüşümü ve uluslararası sistemle bütünleşmesinde ciddi gelişmeler yaşanmıştır.Piyasa ekonomisi kurumlarının tesisi, demokratik kurumların inşası gibi temel önceliklerde Aliyev döneminde kısmi bir ilerleme sağlanmıştır.Aliyev’in kişiliğinde ortaya çıkan pragmatizm, ülkenin öncelikli sorunu olan gelirdeki büyük düşüşlerin sona erdirilmesi, bölgesel çatışma alanlarının azaltılması (Karabağ sorunu dışında) ve sosyal çatışma alanlarının giderilmesi gibi noktalarda kendini göstermiştir. Tüm bu problemlerin çözümünde sağlanan bazı başarılar yanında ülkenin Aliyev döneminde daha otoriter ve patrimonyal bir devlet sisteminin kurulmasıyla sonuçlanan gelişme çizgisi yakaladığı görülmüştür.Çalışma, Aliyev dönemi Azerbaycan’ının sorun ve fırsatlarıyla birlikte politik ve ekonomik dönüşümünü analiz etmekte ve dönem sonrası için öngörülerde bulunmaktadır.Anahtar Kelimeler: Anahtar Kelimeler: Anahtar Kelimeler: Anahtar Kelimeler: Haydar Aliyev, Azerbaycan, Ekonomik ve Politik Dönüşüm, Kafkasya, Petrol

Research paper thumbnail of Changing Foreign Trade Relations and Trade Problems in Azerbaijan

İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER …, Jan 1, 2010

Research paper thumbnail of TÜRKİYENİN EKONOMİK TARİHİ

Osmanlı'dan İkibinli Yıllara Türkiye'nin Ekonomik Tarihi, 2013

, Kişisel web adresi: http://eyeldan.yasar.edu.tr/ Bu yazı, "Türkiye'nin Ekonomi-Politiği: 1923-2... more , Kişisel web adresi: http://eyeldan.yasar.edu.tr/ Bu yazı, "Türkiye'nin Ekonomi-Politiği: 1923-2007" adıyla aynı editörler tarafından 2008'de yayımlanmış olan ve şimdi baskısı tükenmiş olan, bu kitabın da ilk nüvesini oluşturan versiyonuna önsöz olarak kaleme alınmıştır. Ana hatlarıyla, ikibinli yılların başlarında Türkiye ekonomisinin ana eksenlerini eleştirel bir bakış açısıyla ve çarpıcı biçimde yorumladığı için bu baskıda da yer verilmiştir. Fatma Pınar EŞSİZ ve Mehmet Gökhan ÖZDEMİR'in birlikte kaleme aldıkları "Türkiye'de Sanayi Sektörü ve Sanayileşme Politikaları" onuncu bö-lüm olarak kitaptaki yerini almıştır. Bu bölümde Türkiye'nin kalkınması açısından büyük önem taşıyan sanayi sektörü ve sanayileşme politikalarına yer verilmektedir. Adem ÜZÜMCÜ tarafından kaleme alınan "Türkiye'de Tarım Sektörünün Gelişimi" adlı on birinci bölüm, Türkiye'de tarım sektörünü; tarımsal nüfus, istihdam, tarımsal yapı ve üretimin kompozisyonu açılarından incelemekte; tarımın ekonomi ve dış ticaret açısından önemini analiz etmektedir. "Türkiye'de Hizmetler Sektörünün Gelişimi" adlı on ikinci bölüm, Dilek Çetin DURUDUYGU ve Ali BORA tarafından kaleme alınmıştır. Bu bölüm, turizmden taşımacılığa, oradan da finansal sisteme kadar uzanan geniş bir yelpazede ortaya çıkan hizmetler sektörü açısından Türkiye ekonomisinin küçük bir fotoğrafını çekmeye ve tarihsel gelişimini analiz etmeye çalışmaktadır. Adem ÜZÜMCÜ tarafından kaleme alınan "1923'den Günümüze Türkiye'nin Dış Ticaretinin Evrimi" başlıklı on üçüncü bölüm, Türkiye ekonomisinin sektörel analizler kısmının önemli tamamlayıcılarındandır. Bu bölümde, Türkiye'nin dış ticaretindeki tarihsel ve niceliksel gelişmelerin yanında, dış ticaret politikaları ve dış ticarette yapısal değişimler incelenmektedir. On dördüncü bölüm yazısı, finansal sistemi merkez almakta ve "Türkiye'de Finansal Sistemin Yapısı ve Tarihsel Gelişimi: Cumhuriyetten Günümüze" başlığını taşımaktadır. Adam Smith'in bakış açısıyla, iktisadi sistemin iyi işleyişini sağlamak açısından "büyük bir çark" rolünü ifa eden finansal sistemin Türkiye'deki tarihsel gelişimini, yapısal özelliklerini ve sorunlarını inceleyen çalışma Salih ÖZTÜRK ve Deniz ÖZYAKIŞIR tarafından kaleme alınmıştır. Sinan SARISOY tarafından "1923'den Günümüze Türkiye'de Kamu Maliyesinin Dinamikleri" adı altında hazırlanmış olan on beşinci bölüm, Türkiye'de mali sistemin serencamını masaya yatıran bir çalışmadır. Bu çalışma ile Türkiye'nin kamu maliyesinde 1923'ten beri meydana gelen gelişmeler ve kamu gelirleri ile harcamaları ilişkisinin nasıl şekillendiği başarılı bir şekilde mercek altına alınmaktadır. Sara ONUR'un hazırladığı "Türkiye'de Para Politikalarının Evrimi" başlıklı on altıncı bölüm, tarihsel dönemler itibarıyla Türkiye ekonomisinde para politikalarının gelişim seyrini incelemektedir. Bu bölümde, özellikle Türkiye'de 1980 sonrası para ve sermaye piyasalarının gelişimine bağlı olarak uygulanan para politikalarındaki değişim trendi analiz edilmektedir. Gürol ÖZCÜRE'nin emek piyasalarına yönelik yaptığı çözümlemeler on yedinci bölümü oluşturmaktadır. "Türkiye'de İşgücü Piyasası, İstihdam Yapısı ve Sorunları" başlıklı bu bölümde istihdam ve istihdam sorunlarının çözümlenmesine yönelik politikaların etkinliği vurgulanmakta, özellikle Ak Parti döneminde ortaya çıkan "istihdam yaratmayan büyüme" olgusunun arka planı analiz edilmeye çalışılmaktadır. Bu kitabın, akademik yaşama, iktisat/politika yazınına ve Türkiye'nin Ekonomik Tarihi'ne meraklı okuyuculara katkı sağlaması dileğiyle. Murat Belge'nin de belirttiği gibi: * "Türkiye'de tarih önemlidir. Yalnız "tarih" olarak değil, bundan önce gelecekle ilişkisinden ötürü önemlidir. Geçmişte, gerçekte ne olduğunun öğrenilmesi, bugünümüzü daha doğru anlamamızı sağlayacak, ama böylece, yarını nasıl düşünebileceğimize, sandık odamızda bize sorulmadan biriken bu mirasın içinden neyi isteyip neyi istemeyeceğimize daha sağlıklı bir temel üzerinde karar verebilmemizi sağlayacaktır."

Research paper thumbnail of Bağımsızlıktan Günümüze Türk Cumhuriyetleri Ekonomi Politiği

Bağımsızlıktan Günümüze Türk Cumhuriyetleri Ekonomi Politiği, 2017

Research paper thumbnail of ORTA ASYA VE KAFKASYA DÖNÜŞÜM SÜRECİ V E ULUSLARARASI EKONOMİ P O L İ T İ K

ORTA ASYA VE KAFKASYA DÖNÜŞÜM SÜRECİ V E ULUSLARARASI EKONOMİ P O L İ T İ K, 2009

Beta Yayınları, İstanbul, 2009.

Research paper thumbnail of Bağımsızlıktan Günümüze Türk Cumhuriyetleri Ekonomi Politiği

Üç yıla yakın bir süredir yapılan bölge çalışmalarının bir ürünü olarak ortaya çıkan bu kitap, 3 ... more Üç yıla yakın bir süredir yapılan bölge çalışmalarının bir ürünü olarak
ortaya çıkan bu kitap, 3 ana ayrımdan ve toplam 27 bölümden oluşan oldukça kapsamlı bir eser niteliğindedir. İlk ana ayrımı “ÜLKE VE SEKTÖR
ANALİZLERİ” oluşturmaktadır. Toplam 9 bölümden ibaret olan bu ilk
ana ayrımda ülke ekonomileri mercek altına alınmaya çalışılmış ve sektörel bazda ülkelerin genel profili ortaya çıkarılmak istenmiştir.
Ülke ve sektör analizlerine ilişkin hazırlanan bölüm yazılarının ardından,
kitabın ikinci ana ayrımı BÖLGESEL ANALİZLER başlığı ile ilgili oluşturulmuş bölüm yazıları gelmektedir. Bu ayrım altında yer alan yazılarda, bölgeselleşme dinamiklerinden küresel ve bölgesel ağların inşa edilme sürecine kadar uzanan ve ağırlıklı olarak Türk cumhuriyetlerinin bir bütün olarak ele alınmasını ve karşılaştırılmasını içerecek özellikler taşıyan konular analiz edilmiştir. Bu ikinci ana ekseni teşkil eden toplam on üç bölümde (onuncu ve yirmi üçüncü bölümler arası) bölge ülkelerini ilgilendiren ikili ve çok taraflı oluşumlar merkezli değerlendirmeler ağırlıklıdır.
Yirmi üçüncü bölümle birlikte kitabın üçüncü ve son ana ayrımını ilgilendiren bölüm yazıları başlamaktadır. ENERJİ(K) TÜRK DÜNYASI başlığını verdiğimiz bu ana ayrımda Türk cumhuriyetlerinin enerji sektörü bazlı ulusal, bölgesel ve uluslararası önemini içeren yazılar yer almaktadır.

Research paper thumbnail of Uluslararası Ticaret ve Finans II. Baskı (Tanıtım)

II. BASKI İÇİN ÖNSÖZ Uluslararası İktisat dersleri için hazırlamış olduğumuz ve 2016 yılı başında... more II. BASKI İÇİN ÖNSÖZ
Uluslararası İktisat dersleri için hazırlamış olduğumuz ve 2016 yılı başında okuyucusu ile buluşan Uluslararası Ticaret ve Finans kitabımızın ilk baskısı, kısa denebilecek bir süre içerisinde tükendi. İlk baskıda, genel formasyondan farklı olarak karikatürize edilmiş konular, müstakil bir özet sayfası ve her konu ile ilgili bölüm sonlarına yerleştirilmiş 20 adet çoktan seçmeli soru (toplam 240 soru) bulunmaktaydı. Bu bağlamda kitabımızı hem geliştirdik hem de güncelleme imkânı bulduk. Veriler, sorular ve konular gibi geniş bir yelpazede pek çok güncellemeler yaptık.
Bunun bir sonucu olarak ilk baskıda mevcut olan 12 bölüm sayısını, bazı
bölümleri parçalayıp geliştirerek ve yeni bazı bölümler ekleyerek 16 bölüme yükselttik. Bölüm sonlarındaki soruların cevaplarını yeniden gözden geçirdik ve kafa karışıklığına neden olabilecek soruları eleyerek bilgiyi daha fazla ölçebileceğine inandığımız yeni sorular türettik. Böylece 16 bölüm ekseninde toplam 320 adet çoktan seçmeli soruya ulaşmış olduk.
Buna ek olarak, meslek sınavlarında çıkabilecek uluslararası ticaret ve finans konularına ilişkin olmak üzere “İktisat Külliyat” adını taşıyan YouTube hesabı adı altında, çok sayıda yeni sorunun cevaplı çözümü verilerek konu tekrarının yapılmış olduğu yeni videolar türettik. Aşağıda İktisat Külliyat kanalına daha kolay ulaşmak için gerekli olan karekodu da kullanabilirsiniz.
Kitabımızın YouTube kanalını daha etkin kullanabilmek için, kanalda yer
alan listeler içerisinde yer alan “Uluslararası Ticaret ve Finans” çalma listesine tıklayabilirsiniz. Genelde mobil telefonlar veya tabletlerde bulunan herhangi bir karekod okuyucu ile ulaşabileceğiniz bu kanalda, iktisat alanına ilişkin daha pek çok konu anlatımı ve soru çözme videolarına da ulaşma imkânı bulabilirsiniz.
İkinci baskının, başta öğrencilerimiz ve bu dersi en işlevsel biçimde sunmak isteyen öğretim elemanlarımız için faydalı ve ufuk açıcı olmasını diler, hızlı ve etkin performansı ile Savaş Yayınevi çalışanlarına teşekkürlerimizi sunarız.

Şubat 2017/Ankara
Prof. Dr. Mehmet Dikkaya & Prof. Dr. Adem Üzümcü

Research paper thumbnail of Katılım Bankacılığı: Türkiye Örneği (1. Baskı)

Research paper thumbnail of TÜRKİYE'NİN EKONOMİK TARİHİ: TARİHSEL VE SEKTÖREL ANALİZ (2. BASKI)

Research paper thumbnail of Küresel Kriz Sonrası Avrupa Birliği (1. Baskı)

Research paper thumbnail of Türkiye'de İktisadi Dönüşümler ve Politik Yansımaları: 1923-2007

Türkiye'nin Politik Tarihi, 2014

Savaş Yayınevi, Ankara, 2014 (5. Baskı)

Research paper thumbnail of Türkiye-AB Müzakere Sürecinin Türkiye-Avrasya ile lişkileri Üzerindeki Muhtemel Etkileri: Orta Asya ve Kafkasya Örneği

This paper concentrates on the economies of the BSEC countries in order to evaluate current and c... more This paper concentrates on the economies of the BSEC countries in order to evaluate current and cumulative efforts to improve trade among the BSEC members. Some basic economic indicators of these countries are considered first as well as some basic characteristics of these economies. One purpose of this article is to analytically investigate bilateral trades of the BSEC countries. A brief history of the BSEC is also given to trace some attitudes of the countries back to the BSEC's establishment. Some sectors and resources of the BSEC countries are elaborated as well as main commodity groups traded by main BSEC members. We also constructed the appropriate gravity model to estimate the bilateral trade equation. JEL Classification Codes: F14, F15.

Research paper thumbnail of Küresel Finans Krizinin Türkiye'nin Dış Ticareti Üzerindeki Etkileri: 2001 Krizi ile Bir Karşılaştırma

Research paper thumbnail of Petrol, Doğal Gaz ve Ötesi: Azerbaycan'da İlham Aliyev Döneminin Ekonomi Politiği

Research paper thumbnail of Ahiliğin İlk Versiyonları Olarak Fütüvvet Teşkilatları

Research paper thumbnail of Sovyet Sonrası Dönemde Orta Asya'nın Sorunları ve Uluslararası Ekonomik Sisteme Entegrasyonu

Research paper thumbnail of 2008 Krizi Sonrası Türkiye'de Para Politikalarında Değişim: Makro İhtiyati Politikaların Önemi

Research paper thumbnail of Ekonomik Politikaların Küresel Ekonomik Entegrasyon ve Ekonomik Gelişme Üzerindeki Etkileri: DP ve ANAP Örnekleri

Research paper thumbnail of Türkiye Ekonomisinde Kayıp Yıllar: 1991-2001

Research paper thumbnail of Türkiye-Ermenistan İlişkileri ve Kafkaslar

Bu kitap bölümü, aşağıdaki derleme içerisinde yer almıştır: Dikkaya, M., “Türkiye-Ermenistan İliş... more Bu kitap bölümü, aşağıdaki derleme içerisinde yer almıştır:
Dikkaya, M., “Türkiye-Ermenistan İlişkileri ve Kafkaslar”, Türkiye’nin Değişen Dış Politikası (Editörler: Cüneyt Yenigün-Ertan Efegil), Nobel Yayınevi, Ankara, 2012, ss. 339-351.

Research paper thumbnail of Sovyet Sonrası Dönemde Rusya-Çin İlişkilerinin Ekonomi-Politiği (2009)

Bu çalışma Aşağıdaki kitapta yer alan bir bölüm yazısıdır: Mehmet Dikkaya ve Murat Bakır, “Sovyet... more Bu çalışma Aşağıdaki kitapta yer alan bir bölüm yazısıdır:
Mehmet Dikkaya ve Murat Bakır, “Sovyet Sonrası Dönemde Rusya-Çin İlişkilerinin Ekonomi-Politiği”, Küresel Güç Mücadelesinde Avrasya’nın Değişen Jeopolitiği: Yeni Büyük Oyun (Ed. M. Seyfettin Erol), ss. 299–337, Platin Yayınları, İstanbul (2009).

Research paper thumbnail of Central Asia Turns South? (Book Review)

Research paper thumbnail of War and Peace in the Caucasus (Book review)

Research paper thumbnail of Azerbaijan since Independence

Orta Asya ve Kafkasya Araştırmaları, Jan 1, 2011

Research paper thumbnail of Azerbaijan Since Independence (Book Review)

Doç. Dr. Mehmet D÷KKAYA Kars Kafkas Üniversitesi Azerbaycan, Hazar Denizi'nin batÔsÔnda yer alan ... more Doç. Dr. Mehmet D÷KKAYA Kars Kafkas Üniversitesi Azerbaycan, Hazar Denizi'nin batÔsÔnda yer alan küçük bir ülke olarak, coörafi ve stratejik konumu nedeniyle Avrasya'daki önemli ülkelerden birisi haline gelmiùtir. Bu ülkeyi önemli kÔlan unsurlar arasÔnda Avrupa ve Asya arasÔnda bir geçiù noktasÔ olarak görülmesi, zengin enerji kaynaklarÔna sahip olmasÔ ve tarihsel olarak ÷slam dünyasÔndaki en erken modernleùme deneyimini yaùamÔù ülkelerden birisi olmasÔ gibi faktörler zikredilebilir.

Research paper thumbnail of War and Peace in the Caucasus... (Book Review)

Research paper thumbnail of Abbasiler Döneminde Şehirlerde Esnaf Birlikleri (Çeviri)

Research paper thumbnail of Azerbaycan-Türkiye: Gaz Diplomasisi Buzları Eritir mi?

Research paper thumbnail of Gurcistan-Azerbaycan Hattinda Taşlar Yeniden mi Döşeniyor?

seçilmesini müteakiben Brüksel'e yaptığı ilk yurt dışı gezinin ardından yaklaşık 2 hafta kadar ön... more seçilmesini müteakiben Brüksel'e yaptığı ilk yurt dışı gezinin ardından yaklaşık 2 hafta kadar önce (26 Aralık 2012) Bakü'ye ziyarette bulundu. Kafkasya'da uzun zamandır adeta "kader arkadaşı" olan bu iki ülke arasında İvanişvili sonrası yaşanan gelişmeler Gürcü-Azeri hattının yeniden inşa sürecine mi girdiği sorularını hatıra getiriyor. Kader arkadaşlığı konsepti, Kafkas jeopolitiğinde Sovyet sonrası ortaya çıkan gelişmelerle zoraki olarak şekillenmişti.

Research paper thumbnail of Bu İş Başımızı (AGRI)tır mı?

Research paper thumbnail of Türkiye-İran Enerji Hattının Yeni Denklemleri

Research paper thumbnail of Economic Relations Between the United Kingdom and Azerbaijan: Possible Consequences after Brexit Era

BC Publishing, 2021

Diplomatic and economic relations between Azerbaijan and the United Kingdom were established in t... more Diplomatic and economic relations between Azerbaijan and the United Kingdom were established in the 1990s. After the Cold War, bilateral relations took shape in three main stages, which have been early period, founding economic relations and establishing strategic cooperation. Despite the European Union could not deal with the South Caucasus region until 2004 due to the intense domestic political agenda, relations with the United Kingdom have been of strategic importance for Azerbaijan since the 1990s. The main purpose of this study is to examine the bilateral relations established after the 1990s through a political economy and to reveal the possible effects of Brexit, considering the historical background. In the study, bilateral trade relations and capital flows are analyzed by qualitative analysis method. It is expected that Brexit will have economic and political effects on Azerbaijani economy to some extent. Despite losing the greatest political support within the European Union institutions, the strategic impact of Brexit on economic relations is expected to be weak for Azerbaijan. Azerbaijan`s relations with the European Union have not been consisted with traditional policies of the European Union. Additionally, in the post-Brexit period, economic relations of Azerbaijan with the United Kingdom have great potential for further improvement with bilateral agreements

Research paper thumbnail of Türkiye-Rusya İlişkileri Duygusallıktan Realiteye mi?

Soğuk Savaş yıllarında zıt kutuplarda yer almış iki ülke olarak Rusya ve Türkiye, Sovyetler Birli... more Soğuk Savaş yıllarında zıt kutuplarda yer almış iki ülke olarak Rusya ve Türkiye, Sovyetler Birliği’nin dağılmasını izleyen süreçte ikili ilişkilerin geliştirilmesinde hayli mesafe almıştır. Öncelikle, Rusya ve Türkiye, büyük devlet geleneğine sahip ve karşılıklı saygıya dayalı ilişkilere sahip iki ülkedir. Türkiye ve Rusya’nın imparatorluk geçmişleri, ulusal çıkarlar zaman zaman çatışsa da bu iki ülkeyi günümüzde karşılıklı anlayışa yöneltmektedir. Her iki ülkenin de olası ulusal tehditler karşısında benzer toplumsal refleks vermeleri diğer bir ortak özelliktir. İki ülke de küresel vizyon idealini sürdürme çabaları bakımından birbirine benzer yolları takip etmektedir. Osmanlı Devleti döneminde, iki ülkenin çıkarları daha fazla çatışmış ve iki devlet arasında düşmanca yaklaşımlar daha belirleyici olmuştur. Buna rağmen genel olarak SSCB döneminde daha temkinli ve dengeli bir ilişki izlenmiştir. Özellikle, II. Dünya Savaşı’nın hemen ardından başlayan gerilim, Türkiye’nin NATO şemsiyesi altında Batı-ABD kampını tercih etmesiyle durağanlaşmıştır. İkili ilişkilerin gelişmeye başlaması ve açıklık ilkesinin geçerli olmaya başlaması, “Glasnost” ve “Perestroyka” dönemlerinde daha çok ön plana çıkmaya başlamıştır.
Rusya’nın piyasa ekonomisini tercihi ve Türkiye’nin Avrupa dışı alternatifler aramaya başlaması süreçlerinin eş anlı olarak gerçekleştiği 1990’lı yılarda bir hazırlık dönemi olarak başlayan üretim faktörlerinin etkileşim süreci, Putin dönemiyle birlikte büyük ivme kazanmıştır. Özellikle en temel tüketim mallarını bile üretemediği, buna karşın en ileri savunma sistemlerini inşa edebilme yeteneğine sahip olan Sovyetler Birliği’nin tarih sahnesinden silinmesinden sonra ortaya çıkan boşluğu doldurma konusunda Türkiye’nin, Sovyet sonrası Rusya’da etkin olmaya başladığı görülmüştür. Öyle ki Rusya, Türkiye’nin içerde yaşamış olduğu kriz dönemlerinde alternatif bir pazar ve istihdam alanı olarak ortaya çıkmaya başlamıştır. Bu bağlamda, bir ölçüde 1960’larda Avrupa’nın Türkiye için üstlenmiş olduğu misyonu üstlenmiştir. Müteahhitlik hizmetleri bağlamında ise 1980’lerdeki Arap dünyasının rolünü devralarak toplam projelerin yaklaşık %40’ının gerçekleştiği bir alan Rusya olmuştur.
Bu eksende, ekonominin yeniden yapılanması ve modernizasyonunda Türkiye kaynaklı müteahhitlik hizmetleri ve reel sektör faaliyetleri Rusya’nın her bölgesinde görülmeye başlanmıştır. Öte yandan, artan petrol ve doğalgaz fiyatlarına bağlı olarak gelir düzeyi yükselen Rusya, Türkiye’yi ihracat pazarları açısından önemli bir ticari aktör olarak algılamıştır. İki binli yılların başında faaliyete geçen “Mavi Akım” doğalgaz boru hattı, Türkiye için alternatif enerji güzergâhı olma işlevini halen üstlenmektedir. Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattı projesi de, üretim ve dağıtım kanallarına Rusya’nın katılımıyla, masada bekleyen bir proje olmaktan kurtulmuştur. Benzer projelerde dışlanmanın olası zararlarını tahmin eden Rusya, bu bağlamda daha işbirlikçi ve açık bir görüntü vermeye başlamıştır. Bu çalışmada, Türkiye-Rusya arasındaki ekonomik ve politik unsurları birlikte ele alan analizler yapılacaktır. Ekonomik ilişkiler bağlamında enerji, turizm, dış ticaret ve sermaye hareketleri üzerinde durulacak ve bu ilişkiler üzerinde ekili olan politik çerçeve analiz edilecektir.

Research paper thumbnail of Kırgızistan-Türkiye İlişkilerinin Ekonomi Politiği: 1923-2013

Research paper thumbnail of TÜRKİYE’DE MUHAFAZAKÂR BURJUVAZİDE İSLAMİ DEĞERLER VE EMEK ALGISI: GAZİANTEP MÜSİAD ÜYELERİ ÖRNEĞİ

Orta Doğu’da Devlet-Devlet Dışı Aktörler ve Demokrasi, Uluslararası II. Ortadoğu Sempozyumu Bildiriler Kitabı, 2016

ÖZET İnsanların bedensel ve zihinsel faaliyetleri sonucu üretime dönük çabalarını ifade eden eme... more ÖZET
İnsanların bedensel ve zihinsel faaliyetleri sonucu üretime dönük çabalarını ifade eden emek kavramı, ilk çağlardan itibaren tartışma konusu olmuştur. Sanayi devrimin ardından derinleşen bu tartışmalar, kapitalizmin teknik sınırlarına yaklaşmasıyla hızlanmıştır. Sanayileşmede geç kalan Türki-ye'de girişimci-iş gören ilişkileri de bu düzlemde sağlam bir zemine oturmamış, kapitalizmin yaşadığı ev-rim sürecinden farklı bir gelişme trendi göstermiştir. Bu çalışmada, Gaziantep'te faaliyette bulunan MÜSİAD üyelerinin " İslam'da emek kavramı " al-gıları tespit edilmeye çalışılacaktır. Yaklaşık 50 MÜSİAD üyesi ile birebir görüşme tekniğiyle yapılacak anket çalışmasıyla emek sömürüsünün bu muhafazakâr camia için söz konusu olup olmadığı incelene-cektir. Çalışmanın temel savı, Türkiye›deki muhafazakâr sermayedarların Kuran ve onun Peygambe-rinin öğretilerinin sınırlarını anlamlandırabilme konusunda pek çok sınırlılıkla karşı karşıya kaldıklarıdır. MUSIAD eksenli bu girişimci gurubun, Türkiye'de 13 yıldır siyasi iktidarı elinde bulunduran Ak Parti çev-resinde güçlendiği bilinmektedir. Dolayısıyla, böylesine temel bir konuda " muhafazakâr demokrat " olduğu iddiasında olan siyasi hareketin geliştirmeye çalıştığı iş ortamları ile olan ilişkisi de bu eksende belirginle-şecektir.
ABSTRACT
The term labor consisted of physical and mental activities in production has been important debate since the ancient ages. These debates deepened and fastened after Industrial Revolution because of the consequences of capitalism. In Turkey, as a late industrializing country, relations between workers and employers did not lay a strong ground. In addition, these relations differentiated from capitalistic process relatively.

Research paper thumbnail of Türkiye'nin Dış Yardımlarının Ekonomi Politiği: Adalet ve Kalkınma Partisi Dönemi (Political Economy of Turkish Foreign Aid in the Era of Justice and Development Party)

Öz İkinci Dünya Savaşı sonrası dış yardım unsurları pek çok ülkece benimsenmiştir. Dış yardımlard... more Öz
İkinci Dünya Savaşı sonrası dış yardım unsurları pek çok ülkece benimsenmiştir. Dış yardımlarda coğrafi, tarihsel, dinsel ve kültürel faktörlerin ön plana çıktığı görülmektedir. Çoğu sınır ötesi yardımların siyaseten yapıldığı kabul görmüş olsa da siyasi amaç taşımayan insani yardımlar da yapılabilmektedir. Türkiye gibi insani değerleri dikkate
alarak dış yardım veren ülkelerin sayısı giderek artmaktadır. Daha önceden ağırlıklı şekilde dış yardım alan konumunda bulunan Türkiye, 1980’lerden itibaren yardım veren ülke olarak ortaya çıkmıştır. SSCB’nin dağılmasının bir sonucu olarak Türkiye 1990’larda benzersiz bir fırsat elde etmiştir. Bu çalışmada, 2002 yılının sonlarında tek başına iktidara gelen Adalet ve Kalkınma Partisi döneminde genişleyen dış yardım portföyünün 2003-2015 dönemini içerecek şekilde farklı boyutlarıyla değerlendirilmesi yapılacaktır. AK parti tarafından kurulan hükümetler; Orta Doğu, Afrika ve Avrasya bölgeleri gibi dünyanın farklı ülkelerine yönelik farklı politik araçlar kullanabilmesi sayesinde dış yardımlar konusunda Türkiye yerküredeki en büyük donör ülkelerden birisi olarak ortaya çıkmıştır.

Abstract
Since the Second World War, foreign aid instruments have been adopted by many governments. It is shown that geographical, historical, religious and cultural factor came into prominence in the foreign aid. It is accepted that the purpose of many foreign aid is political but also there are humanitarian aid which has no political purpose. The number of countries taking account humanitarian values for foreign aid is increasing like Turkey. Previously, Turkey is mainly located at the foreign aid taken but from the 1980’s Turkey has emerged as the country which gives foreign aid. As a result of the failure of the USSR, Turkey has achieved unique opportunity since the 1990s. In this study, we are going to analyze Turkish foreign aid policies with respect to different aspects in the era of political stability, under the Justice and Development Party governments. AK Party Governments have used different policy arguments towards many different regions in the World, including Middle East, Africa and Eurasia, thus Turkey has became one of the greatest donor countries in the globe.

Research paper thumbnail of Turkish-Armenian Relations in Post-Soviet Era: A Political Economy Perspective

Turkish-Armenian relations have very long history. After sixteen frozen years, two countries trie... more Turkish-Armenian relations have very long history. After sixteen frozen years, two countries tried to accelerate their relations in 2008. The improvements of the formal relations between Turkey and Armenia have affected by means of official and nonofficial diplomatic ties, by governmental and nongovernmental actors and by internal and external pressures on both states. After prolonged conflicts between the two states, mutual negotiations started at this year because of normalization effort between the two states. Two countries started to talk even opening the borders, which closed for sixteen years. Both Armenia and Turkey are participants of major worldwide organizations and settlements on trade and transport. However, the potential of these instruments for enhancing cooperation between Armenia and Turkey has been undervalued and little investigated. As strongly argued in the paper, the normalization of bilateral relations is not difficult for two sides, because of historical common ties between the two nations. In the normalization of relations between Turkey and Armenia, it is expected that Russian factor and the Eurasian Economic Union will have a significant position upcoming decades. It is also foreseen that the relations between these two countries will become stronger with the development of the Eurasian Economic Union in the following years.

Research paper thumbnail of An Analysis on the Reasons of the Underdevelopment of the Islamic World

İktisadi İdari ve Siyasal Araştırmalar Dergisi

Günümüzde İslam dünyası ekonomik ve sosyal gelişme sorunları ile yüzleşmeye devam etmektedir. Bu ... more Günümüzde İslam dünyası ekonomik ve sosyal gelişme sorunları ile yüzleşmeye devam etmektedir. Bu durum Müslüman ülkelerin çoğu için önemini ve güncelliğini korumaktadır. Dahası, sorunların nedenleri tespit edilmeden çözüm yolları da ortaya çıkmayacaktır. Bu makalede Müslüman toplumların geri kalmışlık sorunlarının sebepleri tartışılmaktadır. Çalışmada temel sorun alanları iki ana kategori ile ortaya konmaktadır. Bunlar azgelişmişliğin içsel ve dışsal nedenleridir. Öncelikle İslam medeniyetinin kendine özgü sorunları ortaya konmuştur. Bu sorunlar genel olarak bilime, dine, düşünceye, ekonomiye ve sosyal hayata yönelik bir tavır olarak ortaya çıkmıştır. İslam medeniyetinin geçmişteki gelişimi, bilimde, felsefede ve ekonomide akılcılık, yorum ve içtihat, özgürlük, çok kültürlülük anlayışı ile olmuştur. Bu faktörler ile İslam dünyası, belli bir dönemde olgunlaşmış bir medeniyet haline gelmiştir. Ancak bir zaman içinde sosyo-ekonomik gelişme yerini durağanlaşmaya ve gerilemeye bırakmıştı...

Research paper thumbnail of Ekonomik Küreselleşmenin Yol Açtığı Problemler: Teorik Bir Bakış

Uluslararası Yönetim İktisat ve İşletme Dergisi, Jan 4, 2012

Bu çalışma, ekonomik küreselleşme kavramını incelemeye çalışmaktadır. Küreselleşme, uzunca bir za... more Bu çalışma, ekonomik küreselleşme kavramını incelemeye çalışmaktadır. Küreselleşme, uzunca bir zaman önce başlamış olan ve halen sürmekte olan bir süreçtir. Günümüz dünyasında ekonomi ve politika çok yakın olarak birbiriyle ilişkilidir. Bu açıdan herhangi biri, televizon ekranlarında Dünya Ticaret Örgütü karşıtlarını ya da Afrika kıtasındaki açlığı rahat bir şekilde gözlemleyebilir. Bu durum ekonomik küreselleşme ile de yakından ilişkilidir. Bu makalede ilk önce economik küreselleşmenin teorik ve kurumsal kökenleri üzerinde durulmuştur. Buna ilaveten yerel ekonomik ilişkiler mercek altına alınmıştır. Ekonomik karşılıklı bağımlılık, uluslararası finansal ağlar ve uluslararası ticaret de bu bağlamda incelenmiştir. Son olarak çok uluslu şirketlerin, kar güdüsü ile büyüme ve rekabet ile saldırganlık gibi ikili davranış özellikleri ele alınarak acil problem alanları tartışılmış ve bu konuyla ilgili diğer anlamlara vurgu yapılmıştır.

Research paper thumbnail of A case study of foreign direct investment in Kyrgyzstan

Central Asian Survey, Mar 1, 2006

For developing or poor countries that do not have substantial natural resources that can be used ... more For developing or poor countries that do not have substantial natural resources that can be used in their economic development, foreign direct investment (FDI) may play an important role considering the inability of such countries to modernize their industries and produce ...

Research paper thumbnail of Küreselleşme ve Bilgi Toplumu: Eğitimin Küreselleşmesi ve Neo-Liberal Politikaların Etkileri

Uluslararası ilişkiler dergisi, Mar 1, 2006

Dunya ekonomisinin, ozellikle 1980 sonrasz doneminde ya~anan temel donu~umlere referans olarak go... more Dunya ekonomisinin, ozellikle 1980 sonrasz doneminde ya~anan temel donu~umlere referans olarak gosterilen kureselle~me kavraml, mevcut haliyle gerek akademik gerekse politik fevrelerde tartl §malarm merkezinde yer almz §tlr. Soz konusu kavramm bu anlamda sagladlgl popUlariteye paraIe! olarak suref iferisindeki yansunalan da hayli etki yaratml~tzr. Bu fa/z §mada, kureselleijmenin soz konusu yanslmalarz ve sonucundaki etkileri bilgi toplumu ve egitim gibi iki teme! duzlemde ele allnmz §tlr. Buradan hareketle falz §mada, kureselle §me surecinin yeni bir toplumsal paradigmasl olan bilgi toplumuna deginilmi § ve kureselle §menin fok boyutlu bir suref oldugu gerfeginden hareketle, mevcut surefte egitimin neo-liberal politikalarla nasll yapzsal bir donu §um gerfekle §tirdigine vurgu yapllml §tzr.

Research paper thumbnail of An Analysis On The Reasons For The Underdeveloped Of Islamic World

İktisadi idari ve siyasal araştırmalar dergisi, Oct 29, 2022

Öz Günümüzde İslam dünyası ekonomik ve sosyal gelişme sorunları ile yüzleşmeye devam etmektedir. ... more Öz Günümüzde İslam dünyası ekonomik ve sosyal gelişme sorunları ile yüzleşmeye devam etmektedir. Bu durum Müslüman ülkelerin çoğu için önemini ve güncelliğini korumaktadır. Dahası, sorunların nedenleri tespit edilmeden çözüm yolları da ortaya çıkmayacaktır. Bu makalede Müslüman toplumların geri kalmışlık sorunlarının sebepleri tartışılmaktadır. Çalışmada temel sorun alanları iki ana kategori ile ortaya konmaktadır. Bunlar azgelişmişliğin içsel ve dışsal nedenleridir. Öncelikle İslam medeniyetinin kendine özgü sorunları ortaya konmuştur. Bu sorunlar genel olarak bilime, dine, düşünceye, ekonomiye ve sosyal hayata yönelik bir tavır olarak ortaya çıkmıştır. İslam medeniyetinin geçmişteki gelişimi, bilimde, felsefede ve ekonomide akılcılık, yorum ve içtihat, özgürlük, çok kültürlülük anlayışı ile olmuştur. Bu faktörler ile İslam dünyası, belli bir dönemde olgunlaşmış bir medeniyet haline gelmiştir. Ancak bir zaman içinde sosyo-ekonomik gelişme yerini durağanlaşmaya ve gerilemeye bırakmıştır. Lafızcılık, kadercilik, gelenekçilik ve günün koşullarına ayak uyduramayan bir fıkıh anlayışı artık egemen bir zihniyet yapısı oluşturmuştur. Bu olumsuzluklara savaşlar, işgaller ve sömürgecilik de eklendiğinde medeniyet çözülmeye başlamıştır. Son dönemde de özellikle Batı dünyasının baskısı ile gelen durgunluk ve içe kapanma uygarlığın geri kalmasındaki son ana faktör olmuştur.

Research paper thumbnail of Geni̇şleti̇lmi̇ş Türk Konseyi̇ Bağlaminda Çeki̇m Modeli̇ Uygulamasi İle Olasi Gümrük Bi̇rli̇ği̇ Anali̇zi̇

Üçüncü sektör sosyal ekonomi dergisi, 2021

Research paper thumbnail of Ceditçi Düşüncede Kadının Sosyo-Ekonomik Rolü ve Etkileri

DergiPark (Istanbul University), Dec 30, 2021

Ceditçi düşünce, 19. yüzyılda İsmail Gaspıralı öncülüğünde Rusya Türkleri arasında ortaya çıkmış ... more Ceditçi düşünce, 19. yüzyılda İsmail Gaspıralı öncülüğünde Rusya Türkleri arasında ortaya çıkmış bir aydınlanma hareketidir. Rusya Türklerinin siyasi, iktisadi, toplumsal ve kültürel sahalarda geri kalmışlığına çözüm üreterek, toplumun sosyoekonomik olarak gelişmesi hedeflenmiştir. Ceditçi aydınlar, bu hedefe ulaşmada en büyük engelin cehalet ve kadınların toplumsal yaşamdan dışlanmış vaziyeti olduğunu düşünmüştür. Ceditçilere göre kadınlar toplumun mimarı olmakla beraber aynı zamanda toplumsal gelişmenin de itici unsurudur. Bu nedenle ilk olarak kadın hak ve hürriyetleri meselesine çözüm üretmeyi amaçlamışlardır. Bu çalışmada, 19. yüzyıl sonunda ortaya çıkan ve SSCB'nin kurulmasına kadar etkin olan Ceditçi düşüncede, kadının sosyoekonomik statüsü incelenmiştir. Bu amaç doğrultusunda ilk olarak Ceditçi aydınların bu konuda kaleme aldığı eserler değerlendirilmiş ve daha sonra Rusya Türkleri arasında ortaya çıkan kadın hareketinde gösterdikleri faaliyetler incelenmiştir. Elde edilen sonuçlar neticesinde, Ceditçi düşünürlerin maddi ve manevi ilerlemede kadının toplumsal yaşamdaki itici rolüne dair farkındalık yaratmanın ve kadınların toplumsal yaşamdaki merkezi rolüne uygun toplumsal yapının sağlanmasını bir misyon haline getirdikleri sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca kadın hak ve hürriyetleri meselesinde elde edilen kazanımlarda etkin rol oynadıkları görülmüştür.

Research paper thumbnail of Güney Kafkasya Enerji Koridoru: Alternatif Projeler Kapsamında, “TANAP”

DergiPark (Istanbul University), 2015

Avrasya'nın üç sancılı bölgesi; Balkanlar, Kafkasya ve Orta Doğu düzleminde Güney Kafkasya, son z... more Avrasya'nın üç sancılı bölgesi; Balkanlar, Kafkasya ve Orta Doğu düzleminde Güney Kafkasya, son zamanlarda enerji kaynakları açısından uluslararası kamuoyunun dikkatini çeken bir coğrafya haline gelmiştir. Bölge, enerji kaynakları ve iletimi konusunda Batı'nın enerji güvenliği kaygılarını giderebilecek önemli bir potansiyele sahiptir. Alternatif projeler kapsamında somut olarak Trans Anadolu Doğalgaz Hattı Projesi (TANAP), uluslararası piyasalarda enerji tekelini zayıflatma potansiyeli taşımaktadır. Türkiye'nin, bu coğrafya üzerindeki yaklaşım ve politikaları başta Rusya olmak üzere Batılı ülkelerce dikkatle izlenmektedir. Türkiye, Doğu ile Batı arasında enerji koridoru olma noktasında Güney Kafkasya coğrafyasına önemli katkılar sağlayacaktır.

Research paper thumbnail of İktisadi Büyüme İşsizlik ve Suç Arasında Nedensellik İlişkisi: Türkiye Örneği

DergiPark (Istanbul University), Dec 28, 2020

İktisadi büyüme, işsizlik ve suç arasındaki ilişkiler neredeyse bütün ülkelerin gündeminde yer al... more İktisadi büyüme, işsizlik ve suç arasındaki ilişkiler neredeyse bütün ülkelerin gündeminde yer alan önemli iktisadi ve toplumsal konulardandır. İktisadi büyüme, bir ülkenin kalkınması ve işsizlikle mücadele etmesi açısından önemli bir itici güçtür. Diğer yandan suç, sebep ve sonuçları bakımından farklılık arz eden toplumsal bir sorundur. Bu bağlamda suç; iktisadi, kültürel, toplumsal, coğrafi, ailevi ve benzer birçok sebepten dolayı ortaya çıkabilmektedir. Bu çalışmada, Türkiye"nin 1980-2018 yılları arasındaki; iktisadi büyüme, işsizlik ve suç verileri yıllık dönemler halinde kullanılarak ekonometrik bir analiz yapılmıştır. Çalışmada ilk etapta Augmented Dickey Fuller ve Phillips Perron birim kök testleri kullanılarak serilerin birinci farkta durağan oldukları anlaşılmıştır. Ardından Johansen eşbütünleşme testi kullanılarak seriler arasında uzun dönemli bir ilişkinin var olduğu tespit edilmiştir. Son olarak serilere Granger nedensellik testi uygulanmıştır. Uygulanan Granger nedensellik testi sonuçlarına göre, iktisadi büyüme ile işsizlik arasında çift yönlü bir nedensellik ilişkisinin olduğu, iktisadi büyümeden suça doğru ise tek yönlü bir nedensellik ilişkisinin olduğu sonuçlarına varılmıştır.

Research paper thumbnail of Causality Among Oil Prices, GDP and Exchange Rate: Evidence from Azerbaijan and Kazakhstan

DergiPark (Istanbul University), Oct 31, 2017

Following their independence, Azerbaijan and Kazakhstan, which place great importance to oil indu... more Following their independence, Azerbaijan and Kazakhstan, which place great importance to oil industry, have also succeeded in attracting foreign investments to this industry. Over time, this industry, which has become a key to the economy, has made the economy vulnerable particularly to oil prices. In this regard, current paper investigates causal relationships between quarterly time series of oil prices, GDP and exchange rate for both Azerbaijan and Kazakhstan separately. Toda-Yamamoto causality test results for Azerbaijan suggest that there are unidirectional causalities from exchange rate to oil prices, from oil prices to GDP and from GDP to exchange rate. As for Kazakhstan, causalities run from oil prices to GDP, exchange rate to GDP and oil prices to exchange rate.

Research paper thumbnail of Developing Regional Cooperation Among Turkey, Georgia and Azerbaijan: Importance of Regional Projects

PERCEPTIONS: Journal of International Affairs, Jun 1, 2008

Since the collapse of the former Soviet Union, the leaders of the Caucasian countries and the eco... more Since the collapse of the former Soviet Union, the leaders of the Caucasian countries and the economists interested in the region have always spoken favorably about the prospects of a regional cooperation among the Caucasian countries. Their rhetoric and joint declarations call attention to their common historical background and the Soviet experience. However, the war in Nagorno-Karabakh between Armenia and Azerbaijan dramatically weakened the viability of such cooperation projects; Turkey's contribution accelerated regional integration among countries in the mid-1990s, except Armenia. This paper presents the major dynamics of this emerging regional economic cooperation among these three countries by focusing on infrastructural cooperation (such as transportation, telecommunication, and pipeline projects) and factor movements (such as trade in goods and services, labor and capital flows) among these countries.

Research paper thumbnail of Globalization and Information Society: Globalization of Education and Impacts of Neo-liberal Policies

DergiPark (Istanbul University), Mar 1, 2006

Dunya ekonomisinin, ozellikle 1980 sonrasz doneminde ya~anan temel donu~umlere referans olarak go... more Dunya ekonomisinin, ozellikle 1980 sonrasz doneminde ya~anan temel donu~umlere referans olarak gosterilen kureselle~me kavraml, mevcut haliyle gerek akademik gerekse politik fevrelerde tartl §malarm merkezinde yer almz §tlr. Soz konusu kavramm bu anlamda sagladlgl popUlariteye paraIe! olarak suref iferisindeki yansunalan da hayli etki yaratml~tzr. Bu fa/z §mada, kureselleijmenin soz konusu yanslmalarz ve sonucundaki etkileri bilgi toplumu ve egitim gibi iki teme! duzlemde ele allnmz §tlr. Buradan hareketle falz §mada, kureselle §me surecinin yeni bir toplumsal paradigmasl olan bilgi toplumuna deginilmi § ve kureselle §menin fok boyutlu bir suref oldugu gerfeginden hareketle, mevcut surefte egitimin neo-liberal politikalarla nasll yapzsal bir donu §um gerfekle §tirdigine vurgu yapllml §tzr.

Research paper thumbnail of Syrian Asylum Seekers in the Turkish Labor Market

Aksaray üniversitesi iktisadi ve idari bilimler fakültesi dergisi, Jun 23, 2023

Türkiye'de sayıları 4 milyona yakın olan Suriyeli nüfusun iş gücü piyasasına katılımları ve ekono... more Türkiye'de sayıları 4 milyona yakın olan Suriyeli nüfusun iş gücü piyasasına katılımları ve ekonomik entegrasyon süreçleri Türkiye'de iş gücü arzını, gelir dağılımını, ülke içerisinde yaşanan ekonomik hareketliliği ve iş gücü piyasasına ilişkin dengeleri etkilemektedir. Bu doğrultuda bu çalışmada Suriyeli sığınmacıların iş gücü piyasasında görünümleri kayıt dışı istihdam, işsizlik, düzensiz göç, ücretler ve çalışma koşulları ekseninde mevcut veriler ve yapılan çalışmalar ışığında ele alınmıştır. Çalışmada Suriyeli sığınmacıların Türkiye'de iş gücü piyasasına katılım sağlamaları ile birlikte Türkiye iş gücü piyasasında yaşanan olumlu ve olumsuz değişimlerin değerlendirilmesi, Suriye göçünün Türkiye'nin iş gücü piyasasında ortaya çıkardığı sorun alanları ve bu sorun alanlarına yönelik çözüm önerilerinin değerlendirilmesi amaçlanmaktadır. Çalışmada Suriyeli sığınmacıların Türkiye'de iş gücü ve istihdama erişimleri karşısında sosyal, ekonomik ve yasal engellerin varlığı tespit edilmiştir. Suriyeli sığınmacıların özellikle kayıtlı istihdama erişimlerinde karşılaştıkları bu engeller Türkiye iş gücü piyasasında düşük ücret, emek sömürüsü, güvencesiz çalışma koşulları, kayıt dışı istihdamın genişlemesi gibi birtakım sorunları beraberinde getirmekte ve Türkiye ekonomisi bakımından bu sorunların derinleşmesine sebep olmaktadır.

Research paper thumbnail of Changing Foreign Trade Relations and Trade Problems in Azerbaijan

Ozet: Bagimsiz bir ulke olarak Azerbaycan, 1991’den bu yana dunyadaki pek cok ulke ile ikili ve c... more Ozet: Bagimsiz bir ulke olarak Azerbaycan, 1991’den bu yana dunyadaki pek cok ulke ile ikili ve cok tarafli iliskiler kurmaktadir. Bu iliskiler hem ekonomik, hem de sosyo-kulturel acilar ihtiva etmektedir. Bir cok gozlemci, bagimsizlikla birlikte bu ulkenin, diger gecis ekonomilerinden farkli bir duzlemde ekonomik ve politik basarilar elde edecegini dusunmustur. Azerbaycan, petrol ve dogal gaz gibi dogal kaynaklara sahip oldugu icin ekonomik yapiyi gelistirmis ve buyuk ekonomik merkezlerle yeni ticari baglar kurmustur. Bu makale, bu degisen iliskileri, ozellikle 1999-2003 donemi icin ulke ekonomisi uzerindeki etkilerini incelemektedir. Anahtar Kelimeler: Azerbaycan ekonomisi, ticari iliskiler, ticaret yollari, ticari problemler altyapi problemleri, teknik olmayan problemler Abstract: Azerbaijan, as an independent country, has established many bilateral and multilateral relations with most countries of the world since 1991. When it gained its independence, these relations included bo...

Research paper thumbnail of A case study of foreign direct investment in Kyrgyzstan

Central Asian Survey, 2006

For developing or poor countries that do not have substantial natural resources that can be used ... more For developing or poor countries that do not have substantial natural resources that can be used in their economic development, foreign direct investment (FDI) may play an important role considering the inability of such countries to modernize their industries and produce ...

Research paper thumbnail of The Effects of Oil Prices on Turkey's Foreign Trade Relations to Azerbaijan and Kazakhstan: 1996-2016

Bc Grup Inc, 2017

In post-Soviet era, Azerbaijan and Kazakhstan have emerged in world markets as independent and oi... more In post-Soviet era, Azerbaijan and Kazakhstan have emerged in world markets as independent and oil-rich countries in the world. With parallel to this development, new possibilities and opportunities also appeared for these countries. Following their independence, Azerbaijan and Kazakhstan, which place great importance to the oil industry, have also succeeded in attracting foreign investments and foreign trade relations. Over time, oil industry, which has become a key to the economy, has made the economy particularly vulnerable to oil prices as well as income levels. Turkey has tried to establish its relations with Azerbaijan and Kazakhstan on rationale and sustainable policies since 1990's. It has been a model country because having relatively industrialized and democratized profile. Turkey is still an important economic and political partner for these two countries. Current paper investigates the causal trade relationships between Turkey and Azerbaijan & Kazakhstan by referring oil prices. These countries have the biggest share in total trade of Turkey among former Soviet Republics excluding Russia. Despite total trade increases among the states, these figures are not enough to evaluate potentials. One of the reason of this insufficiency has been the fluctuations in world oil prices. In the first chapter of this study, it is looked over economic and political transformational process of Azerbaijan and Kazakhstan. Second chapter investigated the political economy of the relations between Turkey and these countries. In the last chapter, it is analyzed foreign trade relations between Turkey and Azerbaijan & Kazakhstan by an econometric model explaining foreign trade among them regarding oil prices.

Research paper thumbnail of Development of the ICT sector and the determinants of Internet use in the Southern Caucasus

Telecommunications Policy

This paper examines Internet use in the Southern Caucasus by qualitative and quantitative methods... more This paper examines Internet use in the Southern Caucasus by qualitative and quantitative methods. Firstly, as the developments in ICTs affect Internet use, the macroeconomic problems faced in the development of the sector are qualitatively analyzed. It is seen that high Internet service prices, government dominance, and lack of competition in the ICT sector as well as the wars in some regions are obstacles to Internet use. Finally, the determinants of Internet use are explored using survey data and employing microeconometric techniques considering sample selection. The empirical findings, inter alia, indicate that key variables contributing to frequent Internet use are computer ability in Armenia and computer ownership in Azerbaijan, and mobile phone ownership in Georgia.

Research paper thumbnail of Ceditçi Düşüncede Kadının Sosyo-Ekonomik Rolü ve Etkileri

Research paper thumbnail of Küresel Kriz, Küresel Yoksulluk ve İşsizlik Sorunu: Sistem İçi Restorasyon Yeterli mi?

Finans Politik ve Ekonomik Yorumlar Dergisi, 2010

Research paper thumbnail of Paradigm Shift in Turkish-Azerbaijani Relations? Results for Reconciliation Process between Turkey and Armenia

Bc Grup Inc, 2017

Turkish-Azerbaijani relations have been almost unique since the dissolution of the Soviet Union. ... more Turkish-Azerbaijani relations have been almost unique since the dissolution of the Soviet Union. Turkey has sustained special relationships with the newly independent Azerbaijan since the 1990s. These relations are grounded in linguistic and cultural characteristics, as well as common interests. Despite mutually very close ties, Turkey and Azerbaijan have entered an extra ordinary period regarding Turkish-Armenian Protocols in 2009. Azerbaijan almost abandoned her traditional diplomacy that requires a balance between Turkey and Russia, and moved to a new foreign policy concept predominating towards Russia. This different kind of partnership became especially important when the Turkish government initiated policies on the normalization of relations with its neighbor, Armenia. If we consider that the bilateral relations between Turkey and Azerbaijan have been unique until Protocols established, how should we analyze the paradigm shift in Azerbaijan? In this framework, some questions should be taken into consideration: Was Azerbaijan a real partner for Turkey and was Turkey a vital bodyguard for Azerbaijan? And were bilateral relations between these states as important as supposed for many years? This paper examines the possible dimensions of the relations between Turkey and Azerbaijan. From the historical perspective to Turkish-Armenian Reconciliation process, Turkish-Azerbaijani relations are underlined. In this paper, these complex questions and the pros and cons of their relations will be investigated in the light of Protocols and results.

Research paper thumbnail of KORONAVİRÜS (COVID-19) PANDEMİSİNİN KÜRESEL ENERJİ PİYASALARINA ETKİLERİ: EKONOMİ POLİTİK BİR ANALİZ

KORONAVİRÜS (COVID-19) PANDEMİSİNİN KÜRESEL ENERJİ PİYASALARINA ETKİLERİ: EKONOMİ POLİTİK BİR ANALİZ, 2020

Ekonomik kriz, tüketici talebinde ve yatırım harcamalarında yaşanan keskin düşüşün eşlik etmiş ol... more Ekonomik kriz, tüketici talebinde ve yatırım harcamalarında yaşanan keskin düşüşün eşlik etmiş olduğu yüksek işsizlik düzeyi ve toplumsal refahta meydana gelen düşüş eğilimine neden olan tüm gelişmeler şeklinde tanımlanabilecek olgular dizisidir. Krizlerin nereden kaynaklandığı ve etki alanlarının coğrafi niteliğine göre, yerel, bölgesel veya küresel düzeyde ele alınabilir. Krize yönelik önlemlerin etkili olması için dalgalanmaya yol açan nedenlerin doğru saptanması gerekmekte ve buna uygun tedbirlerin alınması yüksek önem ihtiva etmektedir. Ekonomik krizler, negatif ekonomik panorama biçiminde ortaya çıkar ve zuhur ettikten sonra hızla yayıldığı ülkelerde, finansal kesimde dalgalanmaya yol açarak bilançoları tersyüz etmeye başlar. Ekonomik birimlerde hızlı bir güven kaybının eşlik ettiği böylesi kasvetli bir ortamda, faiz oranlarının yükselmesini para ve sermaye piyasalarında çöküş izle-meye başlar. Finans piyasalarında yaşanan dalgalanmalar reel kesime taşınınca, resesyon ortaya çıkacaktır. Bu manzara karşısında üretim daralır, ekonomi küçülür, işsizlik oranlarında hızla yükselme eğilimi ortaya çıkar. İç talepte meydana gelen daralma ithalata da yansıyarak küresel iletim hatlarına zarar vermeye başlar. Özellikle girdi ithalatının daralması üretimi tekrar daralma sürecine sokar. Şayet kriz, küresel ekonomik nüfuz alanına sahip olan ekonomilerde ortaya çıkmışsa, bu ülke-lerde meydana gelen hızlı talep daralması sonrası altın hariç emtia fiyatları (petrol, doğalgaz, kömür ve demir-çelik gibi) gerilemeye başlar. Bu bölümde, COVID-19 adıyla küresel ekonomik krizlerden birisi olarak orta-ya çıkan ve 2019 yılı sonlarından itibaren dünyayı kasıp kavurmaya başlayan pandemik krizin etkileri ve sonuçları tartışılacaktır. Bunun için, öncelikle küresel salgının genel ekonomik etkileri üzerinde durulacak, ardından petrol, doğalgaz, kömür ve yenilenebilir enerji gibi birincil enerji piyasalarında yaşanan dalgalanmalar üzerindeki yansımaları değerlendirilecektir.