Tansu Yardımcı | KIRIKKALE UNIVERSITY-TURKEY (original) (raw)

Tansu Yardımcı

Kırıkkale Üniversitesi M.Sc-international Relations

less

Uploads

Papers by Tansu Yardımcı

Research paper thumbnail of Enerji pol. MAVİ VATAN DOKTRİNİ BAĞLAMINDA TÜRKİYE’NİN DOĞU AKDENİZ ENERJİ POLİTİKALARI (1) (1)

Özet Ülkemizde son yıllarda özellikle Doğu Akdeniz’deki meşru hakların dile getirilmesi ve bunun ... more Özet
Ülkemizde son yıllarda özellikle Doğu Akdeniz’deki meşru hakların dile getirilmesi ve bunun sonucu olarak denizlerde uygulanan politikalar neticesinde adını sıkça duyduğumuz Mavi Vatan; doktrin olma sürecini ve kavramsallaşmasını Müstafi Amiral Cihat Yaycı’nın akademik çalışmalarıyla kazanmış Türk Dış Politikasının önemli bir aracıdır. Mavi Vatan’ın için tam olarak karşıladığı anlam ise Türkiye’nin denizlerinde yetki alanlarıdır. Küreselleşmenin etkisi ve teknolojik gelişmeler ile görmekteyiz ki denizler sadece güzergâh ve güvenlik açısından değil barındırdığı hidrokarbon kaynakları açısında da ekonomik olarak oldukça önem arz etmektedir. Türkiye’nin sahip olduğu coğrafi konum düşünüldüğünde; Mavi Vatan özelinde özellikle Doğu Akdeniz bölgesinin seçilmesinin sebebi; 2000’li yıllarda bu bölgede yapılan hidrokarbon arama faaliyetlerinde bölgede oldukça yüksek bir enerji kaynağı potansiyelini bulunmasıdır. Yine Doğu Akdeniz ispatlanmış enerji rezervlerine doğrudan komşu olduğundan enerji arz ve güvenliği açısından da oldukça mühim bir alandır. Bu bağlamda Türkiye’nin bölgenin stratejik önemine uygun hareket etmesi de Mavi Vatan Doktrini bağlamında olduğundan Doktrinin gelişme ve devlet politikasına dönüşme süreci Doğu Akdeniz politikalarıyla paralel seyretmiştir. Bu da Doğu Akdeniz bölgesini Mavi Vatan hususunda çok mühim kılmaktadır.

Research paper thumbnail of YENİDEN BİRLEŞME SONRASI ALMANYA DIŞ POLİTİKASINDA; YUMUŞAK GÜÇ

1991 Yılında yaklaşık kırk senedir farklı ideolojik kampta var olan, Doğu (Sovyet), Batı(ABD, Fra... more 1991 Yılında yaklaşık kırk senedir farklı ideolojik kampta var olan, Doğu (Sovyet), Batı(ABD, Fransa, İngiltere) güdümünde kurulmuş ve politikalarını bunlara bağımlı olarak sürdüren, aynı millete mensup ve ortak tarihsel geçmişe sahip olan Doğu ve Batı Almanya birleşmiştir. Soğuk savaşın bitişi, demir perdenin yırtılması, sosyalizmin çökmesi ve kazanan tarafın kapitalist kamp olması sebebi ile bu birleşme Batı Almanya çatısı altında olmuştur. II. Dünya savaşından sonra Almanya; savaşta Avrupa toplumuna uğrattığı hasarın bedelini Batı'nın ve ABD'nin öngördüğü, onlara bağımlı politikalar izleyerek ve askeri güç olarak kısıtlamış bir biçimde sürdürmüştür. Birleşme için yapılan; İki artı dört görüşmeleri ve antlaşması sonucunda Almanya bu kısıtlanmış güç olma durumundan kurtulmuştur. Artık özgür bir dış politika yürütebilecektir. Bu özgür dış politikada nasıl davranacağı uluslararası toplum ve özellikle AB tarafından "Almanya'nın Nazi dönemi politikalarından ötürü" tedirginlikle karşılanmıştır. Almanya'nın nasıl bir dış politika izleyeceği Uluslararası topluma kendini nasıl anlatacağı merak konusu olmuştur.

Research paper thumbnail of 1963-1998 YILLARI ARASINDA ALMANYA'NIN GENEL GÖRÜNÜMÜ VE DIŞ POLİTİKASI

II. Dünya Savaşından sonra uğradığı sosyolojik, siyasi ve iktisadi yıkım neticesinde Almanya, müt... more II. Dünya Savaşından sonra uğradığı sosyolojik, siyasi ve iktisadi yıkım neticesinde Almanya, müttefik devletler tarafından dört farklı işgal bölgesine ayrılmıştı. Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Fransa ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB)'den oluşan bu işgalci güçlerin Almanya özelinde ne yapılacağı konusunda farklı görüşleri bulunmaktaydı. Amerikan Hazine Bakanı Henry Morgenthau, Almanya'nın endüstriden arındırılıp bir tarım ülkesi haline dönüştürülmesi tezini ortaya koydu. Bir diğer işgal gücü olan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) ise savaş tazminatı olarak, Almanya'nın fabrika ve üretim araçlarına el koydu. Fakat Bu tezlerden en önemlisi ve bu dönemin mimarı sayılabilecek ABD Başkanı Harry S. Truman'ın ABD dış politikasının o an en önemli gündeminin komünizmi çevrelemek olduğunu açıklaması üzerine Almanya ikiye ayrılmıştır. Bu bağlamda Almanya'nın bölünmesinin bir barış anlaşması ya da savaşı kazanmış olanların ortak bir politikasının sonucu değil, tam tersi bu iki durumun da olmamasının bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır.

Research paper thumbnail of TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN KURUCU İDEOLOJİSİ TÜRKMİLLİYETÇİĞİNİ ZİYA GÖKALP’İN FİKİRLERİ ARACILIĞIYLA İNCELEME

Drafts by Tansu Yardımcı

Research paper thumbnail of YENİDEN BİRLEŞME SONRASI ALMANYA DIŞ POLİTİKASINDA; YUMUŞAK GÜÇ

1991 Yılında yaklaşık kırk senedir farklı ideolojik kampta var olan, Doğu (Sovyet), Batı(ABD, Fra... more 1991 Yılında yaklaşık kırk senedir farklı ideolojik kampta var olan, Doğu (Sovyet), Batı(ABD, Fransa, İngiltere) güdümünde kurulmuş ve politikalarını bunlara bağımlı olarak sürdüren, aynı millete mensup ve ortak tarihsel geçmişe sahip olan Doğu ve Batı Almanya birleşmiştir. Soğuk savaşın bitişi, demir perdenin yırtılması, sosyalizmin çökmesi ve kazanan tarafın kapitalist kamp olması sebebi ile bu birleşme Batı Almanya çatısı altında olmuştur. II. Dünya savaşından sonra Almanya; savaşta Avrupa toplumuna uğrattığı hasarın bedelini Batı'nın ve ABD'nin öngördüğü, onlara bağımlı politikalar izleyerek ve askeri güç olarak kısıtlamış bir biçimde sürdürmüştür. Birleşme için yapılan; İki artı dört görüşmeleri ve antlaşması sonucunda Almanya bu kısıtlanmış güç olma durumundan kurtulmuştur. Artık özgür bir dış politika yürütebilecektir. Bu özgür dış politikada nasıl davranacağı uluslararası toplum ve özellikle AB tarafından "Almanya'nın Nazi dönemi politikalarından ötürü" tedirginlikle karşılanmıştır. Almanya'nın nasıl bir dış politika izleyeceği Uluslararası topluma kendini nasıl anlatacağı merak konusu olmuştur.

Research paper thumbnail of Enerji pol. MAVİ VATAN DOKTRİNİ BAĞLAMINDA TÜRKİYE’NİN DOĞU AKDENİZ ENERJİ POLİTİKALARI (1) (1)

Özet Ülkemizde son yıllarda özellikle Doğu Akdeniz’deki meşru hakların dile getirilmesi ve bunun ... more Özet
Ülkemizde son yıllarda özellikle Doğu Akdeniz’deki meşru hakların dile getirilmesi ve bunun sonucu olarak denizlerde uygulanan politikalar neticesinde adını sıkça duyduğumuz Mavi Vatan; doktrin olma sürecini ve kavramsallaşmasını Müstafi Amiral Cihat Yaycı’nın akademik çalışmalarıyla kazanmış Türk Dış Politikasının önemli bir aracıdır. Mavi Vatan’ın için tam olarak karşıladığı anlam ise Türkiye’nin denizlerinde yetki alanlarıdır. Küreselleşmenin etkisi ve teknolojik gelişmeler ile görmekteyiz ki denizler sadece güzergâh ve güvenlik açısından değil barındırdığı hidrokarbon kaynakları açısında da ekonomik olarak oldukça önem arz etmektedir. Türkiye’nin sahip olduğu coğrafi konum düşünüldüğünde; Mavi Vatan özelinde özellikle Doğu Akdeniz bölgesinin seçilmesinin sebebi; 2000’li yıllarda bu bölgede yapılan hidrokarbon arama faaliyetlerinde bölgede oldukça yüksek bir enerji kaynağı potansiyelini bulunmasıdır. Yine Doğu Akdeniz ispatlanmış enerji rezervlerine doğrudan komşu olduğundan enerji arz ve güvenliği açısından da oldukça mühim bir alandır. Bu bağlamda Türkiye’nin bölgenin stratejik önemine uygun hareket etmesi de Mavi Vatan Doktrini bağlamında olduğundan Doktrinin gelişme ve devlet politikasına dönüşme süreci Doğu Akdeniz politikalarıyla paralel seyretmiştir. Bu da Doğu Akdeniz bölgesini Mavi Vatan hususunda çok mühim kılmaktadır.

Research paper thumbnail of YENİDEN BİRLEŞME SONRASI ALMANYA DIŞ POLİTİKASINDA; YUMUŞAK GÜÇ

1991 Yılında yaklaşık kırk senedir farklı ideolojik kampta var olan, Doğu (Sovyet), Batı(ABD, Fra... more 1991 Yılında yaklaşık kırk senedir farklı ideolojik kampta var olan, Doğu (Sovyet), Batı(ABD, Fransa, İngiltere) güdümünde kurulmuş ve politikalarını bunlara bağımlı olarak sürdüren, aynı millete mensup ve ortak tarihsel geçmişe sahip olan Doğu ve Batı Almanya birleşmiştir. Soğuk savaşın bitişi, demir perdenin yırtılması, sosyalizmin çökmesi ve kazanan tarafın kapitalist kamp olması sebebi ile bu birleşme Batı Almanya çatısı altında olmuştur. II. Dünya savaşından sonra Almanya; savaşta Avrupa toplumuna uğrattığı hasarın bedelini Batı'nın ve ABD'nin öngördüğü, onlara bağımlı politikalar izleyerek ve askeri güç olarak kısıtlamış bir biçimde sürdürmüştür. Birleşme için yapılan; İki artı dört görüşmeleri ve antlaşması sonucunda Almanya bu kısıtlanmış güç olma durumundan kurtulmuştur. Artık özgür bir dış politika yürütebilecektir. Bu özgür dış politikada nasıl davranacağı uluslararası toplum ve özellikle AB tarafından "Almanya'nın Nazi dönemi politikalarından ötürü" tedirginlikle karşılanmıştır. Almanya'nın nasıl bir dış politika izleyeceği Uluslararası topluma kendini nasıl anlatacağı merak konusu olmuştur.

Research paper thumbnail of 1963-1998 YILLARI ARASINDA ALMANYA'NIN GENEL GÖRÜNÜMÜ VE DIŞ POLİTİKASI

II. Dünya Savaşından sonra uğradığı sosyolojik, siyasi ve iktisadi yıkım neticesinde Almanya, müt... more II. Dünya Savaşından sonra uğradığı sosyolojik, siyasi ve iktisadi yıkım neticesinde Almanya, müttefik devletler tarafından dört farklı işgal bölgesine ayrılmıştı. Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Fransa ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB)'den oluşan bu işgalci güçlerin Almanya özelinde ne yapılacağı konusunda farklı görüşleri bulunmaktaydı. Amerikan Hazine Bakanı Henry Morgenthau, Almanya'nın endüstriden arındırılıp bir tarım ülkesi haline dönüştürülmesi tezini ortaya koydu. Bir diğer işgal gücü olan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) ise savaş tazminatı olarak, Almanya'nın fabrika ve üretim araçlarına el koydu. Fakat Bu tezlerden en önemlisi ve bu dönemin mimarı sayılabilecek ABD Başkanı Harry S. Truman'ın ABD dış politikasının o an en önemli gündeminin komünizmi çevrelemek olduğunu açıklaması üzerine Almanya ikiye ayrılmıştır. Bu bağlamda Almanya'nın bölünmesinin bir barış anlaşması ya da savaşı kazanmış olanların ortak bir politikasının sonucu değil, tam tersi bu iki durumun da olmamasının bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır.

Research paper thumbnail of TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN KURUCU İDEOLOJİSİ TÜRKMİLLİYETÇİĞİNİ ZİYA GÖKALP’İN FİKİRLERİ ARACILIĞIYLA İNCELEME

Research paper thumbnail of YENİDEN BİRLEŞME SONRASI ALMANYA DIŞ POLİTİKASINDA; YUMUŞAK GÜÇ

1991 Yılında yaklaşık kırk senedir farklı ideolojik kampta var olan, Doğu (Sovyet), Batı(ABD, Fra... more 1991 Yılında yaklaşık kırk senedir farklı ideolojik kampta var olan, Doğu (Sovyet), Batı(ABD, Fransa, İngiltere) güdümünde kurulmuş ve politikalarını bunlara bağımlı olarak sürdüren, aynı millete mensup ve ortak tarihsel geçmişe sahip olan Doğu ve Batı Almanya birleşmiştir. Soğuk savaşın bitişi, demir perdenin yırtılması, sosyalizmin çökmesi ve kazanan tarafın kapitalist kamp olması sebebi ile bu birleşme Batı Almanya çatısı altında olmuştur. II. Dünya savaşından sonra Almanya; savaşta Avrupa toplumuna uğrattığı hasarın bedelini Batı'nın ve ABD'nin öngördüğü, onlara bağımlı politikalar izleyerek ve askeri güç olarak kısıtlamış bir biçimde sürdürmüştür. Birleşme için yapılan; İki artı dört görüşmeleri ve antlaşması sonucunda Almanya bu kısıtlanmış güç olma durumundan kurtulmuştur. Artık özgür bir dış politika yürütebilecektir. Bu özgür dış politikada nasıl davranacağı uluslararası toplum ve özellikle AB tarafından "Almanya'nın Nazi dönemi politikalarından ötürü" tedirginlikle karşılanmıştır. Almanya'nın nasıl bir dış politika izleyeceği Uluslararası topluma kendini nasıl anlatacağı merak konusu olmuştur.

Log In