Yasemin Karageyim | Kirklareli University (original) (raw)
Uploads
Papers by Yasemin Karageyim
Gynecological Endocrinology, 2004
The objective of the present study was to quantify the magnitude of the association between the c... more The objective of the present study was to quantify the magnitude of the association between the change in triglycerides and high-density lipoprotein (HDL) cholesterol levels with the use of tibolone and transdermal estrogen in postmenopausal women with hypertriglyceridemia and normotriglyceridemia. This prospective randomized study enrolled 140 postmenopausal women who had all been hysterectomized for almost a year or more. All subjects completed the 3-month follow-up. The 140 patients were divided into two groups: 70 were given transdermal 17beta-estradiol 0.05 mg/day, and 70 were given tibolone 2.5 mg/day. We compared the effects of tibolone and transdermal 17beta-estradiol on lipids and dimacteric symptoms of the patients. To evaluate the effects of tibolone and transdermal estrogens on triglycerides and HDL cholesterol in postmenopausal women with normotriglyceridemia and hypertriglyceridemia, the women were assigned to five groups according to triglyceride levels (0-100, 101-200, 201-300, 301-400 and > or = 401 mg/dl). We compared changes in the triglyceride and HDL cholesterol levels of each group after treatment. All 140 postmenopausal women completed the trial. No significant differences were found in baseline characteristics of the patients. The tibolone group showed a 22.6% decrease whereas the transdermal estrogen group had a 10.9% decrease in the mean triglyceride levels after 3 months of treatment. The mean decrease of triglyceride level with transdermal estradiol was approximately 11% in normotriglyceridemic and hypertriglyceridemic postmenopausal women. The mean decrease of triglyceride level was 17% in the normotriglyceridemic group and 22-30% in the hypertriglyceridemic groups with tibolone. While the mean HDL cholesterol level increased in the transdermal estrogen group (3.6%), it decreased in the tibolone group (9.3%). We found that tibolone decreased triglyceride levels much more than did transdermal estradiol. However, HDL cholesterol was decreased by tibolone and increased by transdermal estradiol. Tibolone had a more marked decreasing effect in postmenopausal women who had higher initial triglyceride levels. It is suggested that the beneficial effect of tibolone on the cardiovascular system might be greater in women with a high level of triglycerides.
Journal of Obstetrics and Gynaecology Research, 2012
Ektopik gebelik, fertilize ovumun endometrial kavite disinda herhangi bir dokuya implante olmasid... more Ektopik gebelik, fertilize ovumun endometrial kavite disinda herhangi bir dokuya implante olmasidir. Primer overyan ektopik gebelik, ektopik gebeliklerin nadir gorulen bir seklidir. Birkac olgu sunumu disinda operasyon oncesi overin ektopik gebeligi tanisi konulamamistir. Operasyon sirasinda tanidan suphelenilmekte ve ayina tani patoloji tarafindan Spiegelberg'in 4 tanisal kriterine uygunluk ile konulmaktadir. Klinigimize, karin agrisi, adet rotari ve pre-sok tablosunda getirilen hastada yapilan acil laparotomide, overin ektopik gebeligi dusu nulmus, histopatolojik tanisi dogrulanmis ve literatur esliginde tartisilmistir.
İstanbul Tıp Fakültesi Dergisi, 2016
Fetal akciğer matürasyonunun değerlendirilmesinde en sık kullanılan testler olan lameller cisimci... more Fetal akciğer matürasyonunun değerlendirilmesinde en sık kullanılan testler olan lameller cisimcik sayımı ile TDxFLM testinin birbirlerine üstünlüklerinin incelenmesi ve lameller cisimcik sayımında halen netleşmeyen eşik değerinin nedenlerini araştırmak. Gereç ve Yöntem: Hastanemizde 1 yıl içinde 56 hastadan alınan amnion sıvıları 2 ayrı tüp ile her iki test açısından değerlendirildi. Yenidoğan bebekler test sonuçlarını bilmeyen bir neonatalog tarafından yenidoğan solunum sıkıntısı açısından değerlendirildi ve takip edildi. Doğum sonrası 6 ila 8 saat içinde başlayan takipne, inleme, çekilmeler ve siyanoz gibi bulgular, 24 saat üzerinde süren oksijen ihtiyacı, oksijen kısmi basıncı 50mm Hg'dan daha düşük arteryal kan gazı sonucu, klinik tablosu ile uyumlu akciğer filmi bulguları varlığı yenidoğan solunum sıkıntısı olarak kabul edildi. Bulgular: 56 yenidoğandan 44 tanesinde solunum sıkıntısı izlenmezken, 12 tanesinde (%21.4) yenidoğan solunum sıkıntısı tablosu gerçekleşmiştir. Lamellar cisimcik sayısı santrifüj edilmeden ölçülmesi sonrasında değer >55000 / mm³ olan 30 hastanın hiçbirinde RDS gelişmemiştir. Lamellar cisimcik <40000 / mm³ olan olgularda; RDS gelişme oranı %71.4 bulunmuştur. Lamellar cisimcik değerleri ara değere düşen olgularda; TDx FLM ile ikinci değerlendirme ve TDx FLM değeri >4 olarak tespit edildiğinde, olguların hepsini tespit etmekte, duyarlılığı ve özgüllüğü %100 seviyesine çıkarmaktadır. Sonuç: Lameller cisimcik sayımı; hızlı, pratik, kolay ulaşılabilir ve maliyet etkinlik açısından avantajları tartışılmaz bir tanı yöntemidir. Farklı eşik değerleri olmasının geçerli nedenleri olduğu gözlenmektedir. Bu nedenle her kliniğin kendi sınırlarını belirlemesinin gerekli olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca ara değerlerde kalınan durumlarda TDxFLM testi ile ilave değerlendirme yapılmasının duyarlılığı ve özgüllüğü arttırdığı belirlenmiştir. Anahtar kelimeler: Solunum sıkıntısı sendromu; lameller cisimcik sayımı; fetal akciğer matüritesi ABSTRACT Objectıve: To evaluate the superiority of the most performed tests; lamellar body counts and TDxFLM test compared to each other to estimate the maturation of fetal lungs and also to evaluate the reasons for the unclear cutoff values of lamellar body counts. Material and Method: Amnion fluids that were taken into 2 separate tubes from 56 patients within a year were evaluated with both of the tests. Newborns were evaluated and monitored for respiratory distress syndrome of newborns by a neonatologist who was blinded to the results of the amnion fluids. Clinical findings such as grunting, tachypnea, retractions and cyanosis beginning within 6-8 hours after birth, oxygen need over 24 hours, arterial blood gas analyses Fetal akciğer matürasyonu değerlendirilmesi
Sakarya Medical Journal, 2015
Amaç: Gebelik öncesinde ve gebeliğinde kanser tanısı alan gebelerin değerlendirilmesi Gereç ve Yö... more Amaç: Gebelik öncesinde ve gebeliğinde kanser tanısı alan gebelerin değerlendirilmesi Gereç ve Yöntem: Ocak 2013-Aralık 2014 tarihleri arasında kanser öyküsü olup gebe kalmış ya da gebeliği sırasında kanser tanısı konulmuş 11 gebenin sonuçları retrospektif olarak değerlendirildi. Bulgular: Hastaların % 36,4'ü (n=4) ürojinekolojik, % 18,2'si (n=2) meme, % 18,2'si (n=2) tiroid, % 18,2'si (n=2) gastrointestinal, % 9,1'i (n=1) hematolojik kökenli kanser idi. Sekiz (% 72,7) hastada gebelik sağlıklı sonlandı. Tanı 7 (% 63,6) hastada gebelikten önce, 4 (% 36,4) hastada gebelik sırasında konulmuştu. Gebelikte mesane ve tiroid kanseri tanısı konan hastalar, gebelik döneminde ameliyat oldu. Her iki hastada da operasyon sonrası gebelik olağan seyretti ve doğumda komplikasyon gelişmedi. Gebelikte kolon kanserine bağlı karaciğer ve over metastazı saptanan 2 olgu sezaryen ve tümör rezeksiyonu sonrası postoperatif kaybedildi. Sonuç: Gebelik, annedeki şüpheli semptomlar varlığında ileri tetkik ve tedavi için engel teşkil etmemelidir. Kanser tedavisi sonrası gebe kalan hastaların multidisipliner yaklaşımla uygun merkezlerde takibi gereklidir.
International Journal of Gynecology & Obstetrics, 2009
To compare the efficacy of vaginal versus sublingual misoprostol for second-trimester pregnancy t... more To compare the efficacy of vaginal versus sublingual misoprostol for second-trimester pregnancy termination, and to evaluate the effect on the blood flow of the uterine and umbilical arteries. Methods: Forty-nine patients were randomized to receive either 200 μg of vaginal misoprostol every 6 hours or 200 μg of misoprostol sublingually every 6 hours. Doppler velocimetry studies were assessed immediately before and 60 minutes after the administration of the first dose. Standard descriptive calculations, Mann-Whitney U, Wilcoxon, and χ 2 tests were performed. Results: The mean interval between induction and onset of active labor, induction and delivery, and the duration of oxytocin administration were significantly shorter in the sublingual misoprostol group. Both routes of administration increased the Doppler indices for the uterine arteries; however, misoprostol via the sublingual route did not affect the umbilical arteries. Conclusion: Sublingual administration of misoprostol for second-trimester medical abortion results in a higher success rate and does not affect umbilical blood flow.
Zeynep Kamil Tıp Bülteni, 2015
Posterior Reversibl Ensefalopati Sendromu (PRES) görme bozuklukları, mental durum bozukluğu ve nö... more Posterior Reversibl Ensefalopati Sendromu (PRES) görme bozuklukları, mental durum bozukluğu ve nöbetler ile seyreden bir sendromdur. Bilgisayarlı tomografi (BT) ve magnetik rezonans (MR) görüntülemede oksipital, temporal ve pariyetal lobda ödem mevcuttur. Sıklıkla ani yükselen ve kompanse edilemeyen arter basıncına bağlı olarak; preeklampsi, böbrek yetmezliği, enfeksiyonlar ve immunosüpressif ilaçlar zemininde gelişir. PRES'in erken tanı ve tedavisi önemlidir. PRES medikal acillerden biridir ve özellikle erken tanı ve hızlı tedavi ile tamamen geri dönüşümlü bir sendromdur. Burada görme kaybı ile başvuran, preeklampsi zemininde gelişen ve MR ile tanısı konulan PRES sendromu olgusunu sunduk.
International Journal of Gynecology & Obstetrics, 2009
Objective: To compare the efficacy of vaginal versus sublingual misoprostol for second-trimester ... more Objective: To compare the efficacy of vaginal versus sublingual misoprostol for second-trimester pregnancy termination, and to evaluate the effect on the blood flow of the uterine and umbilical arteries. Methods: Forty-nine patients were randomized to receive either 200 μg of vaginal misoprostol every 6 hours or 200 μg of misoprostol sublingually every 6 hours. Doppler velocimetry studies were assessed immediately before and 60 minutes after the administration of the first dose. Standard descriptive calculations, Mann-Whitney U, Wilcoxon, and χ 2 tests were performed. Results: The mean interval between induction and onset of active labor, induction and delivery, and the duration of oxytocin administration were significantly shorter in the sublingual misoprostol group. Both routes of administration increased the Doppler indices for the uterine arteries; however, misoprostol via the sublingual route did not affect the umbilical arteries. Conclusion: Sublingual administration of misoprostol for second-trimester medical abortion results in a higher success rate and does not affect umbilical blood flow.
Gynecological Endocrinology, 2004
The objective of the present study was to quantify the magnitude of the association between the c... more The objective of the present study was to quantify the magnitude of the association between the change in triglycerides and high-density lipoprotein (HDL) cholesterol levels with the use of tibolone and transdermal estrogen in postmenopausal women with hypertriglyceridemia and normotriglyceridemia. This prospective randomized study enrolled 140 postmenopausal women who had all been hysterectomized for almost a year or more. All subjects completed the 3-month follow-up. The 140 patients were divided into two groups: 70 were given transdermal 17beta-estradiol 0.05 mg/day, and 70 were given tibolone 2.5 mg/day. We compared the effects of tibolone and transdermal 17beta-estradiol on lipids and dimacteric symptoms of the patients. To evaluate the effects of tibolone and transdermal estrogens on triglycerides and HDL cholesterol in postmenopausal women with normotriglyceridemia and hypertriglyceridemia, the women were assigned to five groups according to triglyceride levels (0-100, 101-200, 201-300, 301-400 and > or = 401 mg/dl). We compared changes in the triglyceride and HDL cholesterol levels of each group after treatment. All 140 postmenopausal women completed the trial. No significant differences were found in baseline characteristics of the patients. The tibolone group showed a 22.6% decrease whereas the transdermal estrogen group had a 10.9% decrease in the mean triglyceride levels after 3 months of treatment. The mean decrease of triglyceride level with transdermal estradiol was approximately 11% in normotriglyceridemic and hypertriglyceridemic postmenopausal women. The mean decrease of triglyceride level was 17% in the normotriglyceridemic group and 22-30% in the hypertriglyceridemic groups with tibolone. While the mean HDL cholesterol level increased in the transdermal estrogen group (3.6%), it decreased in the tibolone group (9.3%). We found that tibolone decreased triglyceride levels much more than did transdermal estradiol. However, HDL cholesterol was decreased by tibolone and increased by transdermal estradiol. Tibolone had a more marked decreasing effect in postmenopausal women who had higher initial triglyceride levels. It is suggested that the beneficial effect of tibolone on the cardiovascular system might be greater in women with a high level of triglycerides.
Journal of Obstetrics and Gynaecology Research, 2012
Ektopik gebelik, fertilize ovumun endometrial kavite disinda herhangi bir dokuya implante olmasid... more Ektopik gebelik, fertilize ovumun endometrial kavite disinda herhangi bir dokuya implante olmasidir. Primer overyan ektopik gebelik, ektopik gebeliklerin nadir gorulen bir seklidir. Birkac olgu sunumu disinda operasyon oncesi overin ektopik gebeligi tanisi konulamamistir. Operasyon sirasinda tanidan suphelenilmekte ve ayina tani patoloji tarafindan Spiegelberg'in 4 tanisal kriterine uygunluk ile konulmaktadir. Klinigimize, karin agrisi, adet rotari ve pre-sok tablosunda getirilen hastada yapilan acil laparotomide, overin ektopik gebeligi dusu nulmus, histopatolojik tanisi dogrulanmis ve literatur esliginde tartisilmistir.
İstanbul Tıp Fakültesi Dergisi, 2016
Fetal akciğer matürasyonunun değerlendirilmesinde en sık kullanılan testler olan lameller cisimci... more Fetal akciğer matürasyonunun değerlendirilmesinde en sık kullanılan testler olan lameller cisimcik sayımı ile TDxFLM testinin birbirlerine üstünlüklerinin incelenmesi ve lameller cisimcik sayımında halen netleşmeyen eşik değerinin nedenlerini araştırmak. Gereç ve Yöntem: Hastanemizde 1 yıl içinde 56 hastadan alınan amnion sıvıları 2 ayrı tüp ile her iki test açısından değerlendirildi. Yenidoğan bebekler test sonuçlarını bilmeyen bir neonatalog tarafından yenidoğan solunum sıkıntısı açısından değerlendirildi ve takip edildi. Doğum sonrası 6 ila 8 saat içinde başlayan takipne, inleme, çekilmeler ve siyanoz gibi bulgular, 24 saat üzerinde süren oksijen ihtiyacı, oksijen kısmi basıncı 50mm Hg'dan daha düşük arteryal kan gazı sonucu, klinik tablosu ile uyumlu akciğer filmi bulguları varlığı yenidoğan solunum sıkıntısı olarak kabul edildi. Bulgular: 56 yenidoğandan 44 tanesinde solunum sıkıntısı izlenmezken, 12 tanesinde (%21.4) yenidoğan solunum sıkıntısı tablosu gerçekleşmiştir. Lamellar cisimcik sayısı santrifüj edilmeden ölçülmesi sonrasında değer >55000 / mm³ olan 30 hastanın hiçbirinde RDS gelişmemiştir. Lamellar cisimcik <40000 / mm³ olan olgularda; RDS gelişme oranı %71.4 bulunmuştur. Lamellar cisimcik değerleri ara değere düşen olgularda; TDx FLM ile ikinci değerlendirme ve TDx FLM değeri >4 olarak tespit edildiğinde, olguların hepsini tespit etmekte, duyarlılığı ve özgüllüğü %100 seviyesine çıkarmaktadır. Sonuç: Lameller cisimcik sayımı; hızlı, pratik, kolay ulaşılabilir ve maliyet etkinlik açısından avantajları tartışılmaz bir tanı yöntemidir. Farklı eşik değerleri olmasının geçerli nedenleri olduğu gözlenmektedir. Bu nedenle her kliniğin kendi sınırlarını belirlemesinin gerekli olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca ara değerlerde kalınan durumlarda TDxFLM testi ile ilave değerlendirme yapılmasının duyarlılığı ve özgüllüğü arttırdığı belirlenmiştir. Anahtar kelimeler: Solunum sıkıntısı sendromu; lameller cisimcik sayımı; fetal akciğer matüritesi ABSTRACT Objectıve: To evaluate the superiority of the most performed tests; lamellar body counts and TDxFLM test compared to each other to estimate the maturation of fetal lungs and also to evaluate the reasons for the unclear cutoff values of lamellar body counts. Material and Method: Amnion fluids that were taken into 2 separate tubes from 56 patients within a year were evaluated with both of the tests. Newborns were evaluated and monitored for respiratory distress syndrome of newborns by a neonatologist who was blinded to the results of the amnion fluids. Clinical findings such as grunting, tachypnea, retractions and cyanosis beginning within 6-8 hours after birth, oxygen need over 24 hours, arterial blood gas analyses Fetal akciğer matürasyonu değerlendirilmesi
Sakarya Medical Journal, 2015
Amaç: Gebelik öncesinde ve gebeliğinde kanser tanısı alan gebelerin değerlendirilmesi Gereç ve Yö... more Amaç: Gebelik öncesinde ve gebeliğinde kanser tanısı alan gebelerin değerlendirilmesi Gereç ve Yöntem: Ocak 2013-Aralık 2014 tarihleri arasında kanser öyküsü olup gebe kalmış ya da gebeliği sırasında kanser tanısı konulmuş 11 gebenin sonuçları retrospektif olarak değerlendirildi. Bulgular: Hastaların % 36,4'ü (n=4) ürojinekolojik, % 18,2'si (n=2) meme, % 18,2'si (n=2) tiroid, % 18,2'si (n=2) gastrointestinal, % 9,1'i (n=1) hematolojik kökenli kanser idi. Sekiz (% 72,7) hastada gebelik sağlıklı sonlandı. Tanı 7 (% 63,6) hastada gebelikten önce, 4 (% 36,4) hastada gebelik sırasında konulmuştu. Gebelikte mesane ve tiroid kanseri tanısı konan hastalar, gebelik döneminde ameliyat oldu. Her iki hastada da operasyon sonrası gebelik olağan seyretti ve doğumda komplikasyon gelişmedi. Gebelikte kolon kanserine bağlı karaciğer ve over metastazı saptanan 2 olgu sezaryen ve tümör rezeksiyonu sonrası postoperatif kaybedildi. Sonuç: Gebelik, annedeki şüpheli semptomlar varlığında ileri tetkik ve tedavi için engel teşkil etmemelidir. Kanser tedavisi sonrası gebe kalan hastaların multidisipliner yaklaşımla uygun merkezlerde takibi gereklidir.
International Journal of Gynecology & Obstetrics, 2009
To compare the efficacy of vaginal versus sublingual misoprostol for second-trimester pregnancy t... more To compare the efficacy of vaginal versus sublingual misoprostol for second-trimester pregnancy termination, and to evaluate the effect on the blood flow of the uterine and umbilical arteries. Methods: Forty-nine patients were randomized to receive either 200 μg of vaginal misoprostol every 6 hours or 200 μg of misoprostol sublingually every 6 hours. Doppler velocimetry studies were assessed immediately before and 60 minutes after the administration of the first dose. Standard descriptive calculations, Mann-Whitney U, Wilcoxon, and χ 2 tests were performed. Results: The mean interval between induction and onset of active labor, induction and delivery, and the duration of oxytocin administration were significantly shorter in the sublingual misoprostol group. Both routes of administration increased the Doppler indices for the uterine arteries; however, misoprostol via the sublingual route did not affect the umbilical arteries. Conclusion: Sublingual administration of misoprostol for second-trimester medical abortion results in a higher success rate and does not affect umbilical blood flow.
Zeynep Kamil Tıp Bülteni, 2015
Posterior Reversibl Ensefalopati Sendromu (PRES) görme bozuklukları, mental durum bozukluğu ve nö... more Posterior Reversibl Ensefalopati Sendromu (PRES) görme bozuklukları, mental durum bozukluğu ve nöbetler ile seyreden bir sendromdur. Bilgisayarlı tomografi (BT) ve magnetik rezonans (MR) görüntülemede oksipital, temporal ve pariyetal lobda ödem mevcuttur. Sıklıkla ani yükselen ve kompanse edilemeyen arter basıncına bağlı olarak; preeklampsi, böbrek yetmezliği, enfeksiyonlar ve immunosüpressif ilaçlar zemininde gelişir. PRES'in erken tanı ve tedavisi önemlidir. PRES medikal acillerden biridir ve özellikle erken tanı ve hızlı tedavi ile tamamen geri dönüşümlü bir sendromdur. Burada görme kaybı ile başvuran, preeklampsi zemininde gelişen ve MR ile tanısı konulan PRES sendromu olgusunu sunduk.
International Journal of Gynecology & Obstetrics, 2009
Objective: To compare the efficacy of vaginal versus sublingual misoprostol for second-trimester ... more Objective: To compare the efficacy of vaginal versus sublingual misoprostol for second-trimester pregnancy termination, and to evaluate the effect on the blood flow of the uterine and umbilical arteries. Methods: Forty-nine patients were randomized to receive either 200 μg of vaginal misoprostol every 6 hours or 200 μg of misoprostol sublingually every 6 hours. Doppler velocimetry studies were assessed immediately before and 60 minutes after the administration of the first dose. Standard descriptive calculations, Mann-Whitney U, Wilcoxon, and χ 2 tests were performed. Results: The mean interval between induction and onset of active labor, induction and delivery, and the duration of oxytocin administration were significantly shorter in the sublingual misoprostol group. Both routes of administration increased the Doppler indices for the uterine arteries; however, misoprostol via the sublingual route did not affect the umbilical arteries. Conclusion: Sublingual administration of misoprostol for second-trimester medical abortion results in a higher success rate and does not affect umbilical blood flow.