Turancan Şirvanlı | Kocaeli University (original) (raw)

Papers by Turancan Şirvanlı

Research paper thumbnail of YouTube'daki Kültürel Mevzi Savaşlarını LeftTube Yayıncıları Üzerinden Okumak: ContraPoints Örneği

ILEF DERGISI, 2023

Kapitalist sistemde özel mülkiyet, sermaye birikimi ve ücretli emek ekseninde örgütlenen kitle... more Kapitalist sistemde özel mülkiyet, sermaye birikimi ve ücretli emek ekseninde örgütlenen kitle iletişim araçları ve bu araçların tahakküm kurucu doğası, eleştirel medya çalışmalarının tartıştığı merkezi problemlerden olmuştur. Ancak, özellikle İngiliz Kültürel Çalışmalar ekolünden hareket eden farklı bir perspektif, kitle iletişim araçlarının tahakküm kurucu işlevinin yanında, iletişim pratiklerini dönüştürme ve demokratikleştirme potansiyelini de tartışmaya başlamıştır. Raymond Williams, henüz 1970’li yıllarda bazı yeni teknolojilerin mevcut düzende olduğundan çok daha farklı amaçlarla kullanılabileceklerinden bahsederken Bertolt Brecht radyonun Walter Benjamin sanatın, Hans-Magnus Enzensberger ise genel olarak medyanın dönüştürücü kullanımına, demokratikleştirici potansiyeline ve kamusal yaşam için bir iletişim aracı olarak işlevselleştirilebilmesine vurgu yapmaktadır. Bu kapsamda, günümüzde YouTube’un salt bir eğlence platformu olmanın ötesinde, farklı ideolojik pozisyonlar için politik ve kültürel bir mücadele alanı olarak konumlandığı görülmektedir. Son yıllarda, YouTube platformunda “yeni radikal sağ” (alt-right) grupların içerikleri görünür olmakta; buna karşı, “LeftTube” veya “BreadTube” olarak tanımlanan sol görüşlü çeşitli YouTube yayıncıları, bu alanı bir karşı söylem geliştirebilme adına kullanmaktadır. Dolayısıyla, sol pozisyonu temsil eden yayıncıların hangi söylemsel ve söylemsel olmayan stratejiler ile bu alanı kullandığı önemli bir soruya işaret etmekle birlikte bu çalışmanın çıkış noktasını oluşturmaktadır. Bu bağlamda çalışmada, sol bir söylemle YouTube’da görünür olan ContraPoints kanalı ve kanalın içerikleri, nitel metin çözümlemesi yöntemi ile incelenmiştir. Çalışmada, ContraPoints kanalının içeriklerinde, “radikal/alternatif sağ” anlatılara karşı kurulan karşı-hegomonik anlatı stratejilerinin saptanması amaçlanmış; ayrıca, LeftTube yayıncıları ekseninde YouTube’un kültürel mücadele alanı olarak nasıl kullanıldığı değerlendirilmiştir. Çalışma sonunda radikallikten çıkarma, eleştirel mizah, diyalojik hikâye anlatıcılığı ve karakter yaratma olmak üzere dört temel karşı-hegemonik strateji tespit edilmiştir.

Research paper thumbnail of Gazetecı̇lı̇kte Sınır Çalışmaları- Ontolojı̇k ve Teorı̇k Bı̇r Çerçeve

Yeni Medyada Güncel Tartışmalar, 2024

Bu çalışma uluslararası literatürde çokça işlenen, ancak Türkçe gazetecilik literatüründe yeterin... more Bu çalışma uluslararası literatürde çokça işlenen, ancak Türkçe gazetecilik literatüründe yeterince tartışılmadığı düşünülen “gazetecilikte sınır çalışmaları” alanına odaklanmakta; bu çalışmaların ontolojik ve epistemolojik ön kabullerini tartışmakta ve gazetecilik araştırmalarındaki konumunu değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Argümantatif olarak inşa edilen ve “gazetecilikte sınır çalışmaları”na ilişkin literatür incelemesine dayanan bu teorik çalışma, gazetecilikteki kavramsal ve pratik sınırları araştıran temel çalışmaları sentezleyerek, bu sınırların gazetecilik pratiği, izleyici katılımı ve gazeteciliğin tanımı üzerindeki etkilerini tartışmaktadır. Çalışmanın ilk bölümünde, “gazetecilikte sınır çalışmaları” alanının dayandığı temel kuramsal bakış açılarına değinilmiş ve alanın ontolojik ve epistemolojik çerçevesi açıklanmıştır. Sonraki bölümde -bu teorik çerçeveden hareketle- üç başlık altında gazetecilikte sınır çalışmalarının temel ön kabulleri sunulmuş ve sınır çalışmalarının tartıştığı kavram setleri okuyucuya aktarılmıştır. Çalışma sonunda, gazetecilikte sınır çalışmalarının geleceğine ilişkin öneri ve öngörülere yer verilmiştir. Çalışmanın, gelecekte gazetecilikte sınır çalışmaları alanında yapılacak araştırmalara ilişkin teorik bir çerçeve sunması amaçlanmıştır.

Research paper thumbnail of Araştırmacı Gazeteciliği Yeni Aktörler Üzerinden Düşünmek: Açık Kaynak İstihbaratı (OSINT) Uygulamaları

Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi 11. Uluslararası İletişim Günleri Dijital Eşitsizlik ve Veri Sömürgeciliği Sempozyumu Bildiriler Kitabı, 2024

“Açık Kaynak İstihbaratı” (OSINT) kavramı, açık kaynak verilerinden faydalanılarak bilgi toplama,... more “Açık Kaynak İstihbaratı” (OSINT) kavramı, açık kaynak verilerinden faydalanılarak bilgi toplama, değerlendirme ve analiz etme sürecini ifade etmektedir. Güncel gazetecilik alanında “periferi aktör” olarak konumlanan OSINT araştırma grupları, geleneksel gazetecilik sınırlarını genişleten önemli bir dinamizmi temsil etmektedir. Özellikle Bellingcat, Forensic Architecture ve Centre for Information Resilience gibi geleneksel gazetecilik alanından gelmeyen ancak, niş içerikleriyle gazetecilik alanında işlerlik gösteren periferi aktörler, açık kaynak verilerini kullanarak yeni hikâye anlatım metotları geliştirmekte ve açık kaynak kültürüne dayalı iş birlikleriyle araştırmacı gazetecilik pratiğine yeni açılımlar sunmaktadır. Diğer yandan, kimi durumlarda, BBC ve The New York Times gibi kurumsallaşmış merkez medya aktörlerinin de söz konusu periferi aktörlerle iş birliğine giderek haber üretim sürecinde birlikte çalıştığı görülmektedir. İfade edilen noktalardan hareketle, bu çalışma, açık kaynak eksenli araştırmacı gazetecilik uygulamalarına odaklanmakta; açık kaynak temelli haber üretimi yapan periferi aktörlerin gazetecilik süreçlerine nasıl entegre olduklarını, gazetecilik sınırlarını nasıl müzakere ettiklerini ve gazetecilik alanındaki geleceğe yönelik potansiyel etkilerini tartışmaktadır. Çalışmanın temel problemi, açık kaynak istihbaratı ve doğruluk kontrolü konularında uzmanlaşmış periferi aktörlerin iş birliği ağlarıyla gazeteciliği nasıl bütünleştirdiği ve geleneksel gazetecilik sınırlarının bu iş birlikleri içinde nasıl yeniden şekillendiğidir. Bu kapsamda çalışmada, genel çerçevede gazetecilik alanındaki periferi aktörler olarak tanımlanabilecek OSINT eksenli araştırmacı gazetecilik oluşumlarının bir betimlemesinin sunulması ve söz konusu aktörlerin güncel gazetecilik alanını nasıl şekillendirdiğinin tartışılması amaçlanmıştır. Argümantatif olarak inşa edilen ve örnek olaylara dayanan bu çalışmada, OSINT kavramının gazetecilikteki uygulama alanları açıklanmış ve alandaki aktörlerin temel özellikleri örnek olaylar üzerinden sunulmuştur. Çalışma sonunda, açık kaynak aktörlerin, niş yetkinliklerini yeni yöntemler ve araçlarla gazetecilik pratiğine entegre ederek bir yandan mesleki sınırları müzakere ettiği; diğer yandan gazeteciliğin kamu yararı, demokratik katılım ve hesap verebilirlik değerlerini güçlendirdiği gözlenmiştir.

Research paper thumbnail of Yapay Zekâ Uygulamaları ve Gazeteciliğin Değişen Sınırları: Aktör-Ağ Teorisi Perspektifinden Bir Değerlendirme

Medya ve Habercilik Alanında Yapay Zekanın Yükselişi, 2023

Çalışmada, aktör-ağ teorisinden hareketle, sosyal gerçekliği şekillendirmede insan olmayan aktörl... more Çalışmada, aktör-ağ teorisinden hareketle, sosyal gerçekliği şekillendirmede insan olmayan aktörler olarak tanımlanan yapay zekâ uygulamalarının gazetecilik alanındaki aktör, eyleyen, arabulucu konumu ve tercüme süreçleri sorgulanmış; gazetecilik alanındaki güncel örneklerden hareketle ortaya çıkan ortaklıklar ve ihtilaflar tartışılmıştır. Literatür taraması ve güncel örneklerden hareketle argümantatif olarak inşa edilen bu çalışmada; “yapay zekâ teknolojilerinin gazetecilik alanında bir eyleyen olarak nasıl konumlandığı” ve “aktörler ve eyleyenlerden hareketle gazetecilik alanının günümüzde nasıl bir yapıya evrildiği” soruları üzerinde durulmuştur.

Çalışma üç bölümden oluşmaktadır, ilk bölümde gazetecilik alanındaki sınır çalışmalarına yer verilmiş ve alanın normatif sınırlarını sorunsallaştıran “gazeteciliğin ötesi” tartışmalarına değinilmiştir. İkinci bölümde, bu çalışmanın kuramsal temelini oluşturan aktör-ağ teorisinin ontolojik ve epistemolojik temelleri sunulmuş ve gazetecilik alanına ilişkin bir tartışmada kullanılabilecek temel kavram setlerine yer verilmiştir. Son bölümde ise güncel örneklere ve tartışmalara yer verilerek yapay zekâ uygulamalarının bir eyleyen olarak gazetecilik alandaki konumu tartışılmış; aktör-ağ teorisinin çeşitli başlıklar altında sunulan referanslarından hareketle, gazetecilik alanındaki yapay zekâ kullanımları değerlendirilmiştir. Bu bağlamda; çalışmada, güncel gazetecilik alanının ve alandaki aktörlerin genel bir iz düşümünün sunulması hedeflenmiştir.

Research paper thumbnail of COVID-19 Haberlerinde Siyasi Kutuplaşmanın Yansımaları: Hürriyet ve Gazete Pencere Üzerine Bir İnceleme

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ İLETİŞİM FAKÜLTESİ AKADEMİK DERGİSİ, 2021

Bu çalışmada, Türkiye'yi etkisi altına alan COVID-19 pandemi sürecinin alternatif ve ana akım bas... more Bu çalışmada, Türkiye'yi etkisi altına alan COVID-19 pandemi sürecinin alternatif ve ana akım basında, siyasi kutuplaşma kavramından hareketle ne ölçüde ve nasıl sunulduğunun araştırılması amaçlanmıştır. COVID-19 pandemisi halk sağlığını ilgilendiren bir mesele olduğu için, sürece ilişkin üretilen haber metinlerinin gazetelerin siyasi yönelimlerinden bağımsız olması beklenmektedir. Bu bağlamda, çalışmada araştırma nesnesi olarak ideolojik yönelimi görece "merkez medya" konumundaki iki gazete seçilmiştir. Ekonomi politik anlamda ana akım ve alternatif medya olarak tanımlanabilecek iki farklı gazete olan Hürriyet ve Gazete Pencere, nicel ve nitel analiz yöntemleri kullanılarak incelenmiştir. Araştırma sonuçlarına göre, Gazete Pencere, COVID-19'a ilişkin haberleri daha çok "Vaka ve ölüm sayılarının doğru verilmemesi" ve "Devlet yetkililerinin kısıtlamalara uymaması" konuları üzerinden çerçevelerken, Hürriyet gazetesi COVID-19 haberlerini, "yurttaşların tedbirlere uymaması" ekseninde yansıtmaktadır. Bu durum, Türkiye'deki iktidar ve muhalefet kanadındaki aktörlerin argümanları ile uyumluluk taşımaktadır. Aynı zamanda iki gazetede de politikacıların bilim insanlarından daha sık yer aldığı görülmektedir. Çalışmada, kutuplaşmış politik ve toplumsal alandaki güç ve iktidar mücadelesinin-sağlık konusu ön planda olmasına ve gazetelerin görece merkez medya konumlarına rağmen-medya alanında da kendisini gösterdiği sonucuna ulaşılmıştır.

Research paper thumbnail of Siyasetin “E” Hali: Dijital Partiler Üzerine Bir Değerlendirme

Dijitalleşen Dünyada Siyasal İletişim, Doç. Dr. Tolga YAZICI,Doç. Dr. İhsan KARLI,Dr. Z. Benan DONDURUCU, Editör, Literatürk Academia, 2021

Post-truth çağında güncel konvansiyonel siyasetteki “katılım” ve “temsil” merkezli sorunlar, siya... more Post-truth çağında güncel konvansiyonel siyasetteki “katılım” ve “temsil” merkezli sorunlar, siyasi kurumların meşruiyetini tartışmalı bir noktaya getirmiştir. Kamusal alandaki demokrasi arayışlarının dijital alana taşınması, siyasetin de dijitalleşmesini beraberinde getirmiş ve dijital aktivist hareketleri görünür kılmıştır. Günümüzdeki demokratik meşruiyet krizi ortamında, katılım ve temsil sorunlarının önüne geçebilmek adına, dijital alanın potansiyelini kullanan ve ana akım siyaset yapma biçimine, alternatif oluşturan yeni siyasal parti oluşumları görünür olmuştur. Geleneksel siyasi partilerin yaşadığı temsil ve katılım gibi yapısal sorunları, bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanarak çözmeye çalışan siyasi partilere en genel adıyla “dijital partiler” denilmektedir. Dijital partiler, aynı zamanda katılım tabanlı olarak iç ve dış işleyişini dijital alana taşıyan partilerdir. İlgili oluşumların bir kısmı, aktivist bir hareket olarak kalırken; bir kısmı da meşru bir siyasi parti olarak konvansiyonel siyasete eklemlenmiştir. Dijital partilerin genel paydası, dijital alanın bütün potansiyelini kullanarak; doğrudan demokrasiyi ve katılımı hayata geçirebilme iddiasıdır. Bu noktalardan hareketle, bu çalışmanın problemini “yeni bir siyasi parti türü olarak dijital partilerin ne olduğu; hangi unsurlar bağlamında konvansiyonel siyasette karşılık bulduğu” soruları oluşturmaktadır. Derleme çalışması olarak inşa edilen çalışmada, dijital partiler, dijital katılım ve dijital demokrasi bağlamlarıyla ele alınmış; dijital dünyanın siyaseti nasıl dönüştürdüğünün ve dijital partilerin mevcut problemlerinin tartışması gerçekleştirilmiştir. Konuyu somut bir zemine taşıma adına, dünyadan Korsan Parti, Podemos ve 5 Yıldız Hareketi; Türkiye’den e-Parti örneklerine yer verilmiş ve partilerin demokrasiye potansiyel katkıları ve eleştiriye açık noktaları tartışılmıştır.

Research paper thumbnail of Yerel Medyaya Yeni Bir Bakış: Hiperyerel Medyanın İlçe Gazeteleri Özelinde Uygulanabilirliği Üzerine Bir Araştırma

Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi Dergisi, 2022

Hiperyerel medya, belirli bir coğrafi alana ya da topluluğa hitap eden gazetecilik uygulamalarını... more Hiperyerel medya, belirli bir coğrafi alana ya da topluluğa hitap eden gazetecilik uygulamalarının genel adı olarak tanımlanmaktadır. Ancak, son on yılda bu kavram yeni ve önemli anlamlar kazanmaya başlamıştır. Hiperyerel medya platformlarının geleneksel ana akım ve yerel medyadaki gazetecilik anlayışından farklı amaç ve görevler ile hareket ettiği gözlenmektedir. Bu bağlamda, hiperyerel medyanın kuramsal ve metodolojik çerçevesinin Türkiye'de nasıl karşılık bulduğu sorusu önemli görülmekle birlikte, bu çalışmanın çıkış noktasını oluşturmaktadır. Çalışmada hiperyerel medyanın rolünün, kapsamının ve amaçlarının tanımlanması, anlaşılması ve Türkiye'deki iz düşümleri üzerine bir değerlendirme ortaya konulması amaçlanmıştır. Bu amaçlar doğrultusunda çalışmanın problemini "bir gazetecilik anlayışı olarak hiperyerel medyanın hangi unsurlar bağlamında Türkiye'deki ilçe gazetelerinde karşılık bulduğu" sorusu oluşturmaktadır. Bu temel sorudan hareketle, birinci bölümde hiperyerel medyanın kavramsal çerçevesi incelenmiş ve temel özellikleri üzerinde durulmuştur. Çalışmanın analiz bölümünde, -hiperyerel medya, belirli bir bölgeyi, mahalleyi veya topluluğu kapsadığı için- Türkiye'nin yedi coğrafi bölgesini temsilen yedi ilçe gazetesi belirlenmiş; bir ay boyunca gazetelerin tüm haberleri günlük olarak incelenmiş ve toplam 908 haber üzerinden bir içerik analizi gerçekleştirilmiştir. Çalışma sonunda, hiperyerel medya kavramsallaştırmasının -seçilen örnekler sınırında- Türkiye'de nasıl karşılık bulduğu tartışılmış; uygulanabilirliği noktasında özgün haber, dijital adaptasyon, sivil katılım ve kamusallık unsurları bağlamında eksiklikleri olduğu saptanmış ve Türkiye'de hiperyerel medyanın gelişebilmesi adına çeşitli öneriler sunulmuştur.

Research paper thumbnail of Medyada İşlevsel Ayrımcılık: Alman ve Türk Basınında “Suriyeli” Temsillerinin İncelenmesi

Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi Dergisi, 2021

İngiliz Kültürel Çalışmalar ekolünün işaret ettiği üzere, kitle iletişim araçları çeşitli kodlar,... more İngiliz Kültürel Çalışmalar ekolünün işaret ettiği üzere, kitle iletişim araçları çeşitli kodlar, imgeler ve temsiller aracılığıyla başkaları hakkındaki dünya algımızı inşa etmektedir. Özellikle, yabancılar genellikle “birey” olarak algılanmamaktadır. Basit, kolayca hatırlanabilir ve kavranabilir stereotipler aracılığıyla; belirli bir prototipe karşılık gelen “yabancılar” olarak kavramsallaştırılmaktadır. Söz konusu bu kavramsallaştırmaların ve yabancı temsillerinin ülkeden ülkeye ne gibi farklılıklar ve benzerlikler gösterdiğinin sorgulanması, inşa edilen temsilin ilgili toplumdaki izdüşümlerinin anlaşılması adına önemlidir. Günümüz kültürel ve politik alanında “yabancı” olarak kavramsallaştırılan Suriyeli sığınmacıların Türkiye ve Almanya basınında nasıl temsil edildiği bu çalışmanın problemini oluşturmaktadır. Problemin çerçevelerinden hareketle bu çalışmanın kuramsal temeli, İngiliz Kültürel Çalışmaları ekolünün kimlik temsili ve söylem üzerine ortaya koyduğu yaklaşımlar ve tesp...

Research paper thumbnail of ANAAKIM MEDYA KARŞISINDA ALTERNATİF MEDYA YAYINCILIĞI: ÜNSAL ÜNLÜ'NÜN "PATRONSUZ" PROGRAMI ÖRNEĞİ

Intermedia International E-journal, 2020

Günümüzdeki anaakım/yaygın/ticari medya atmosferine bakıldığında, çeşitli ekonomi politik ve yapı... more Günümüzdeki anaakım/yaygın/ticari medya atmosferine bakıldığında, çeşitli ekonomi politik ve yapısal sorunlardan hareketle, tekel konumda bulunan medya şirketlerinin kamusalın temsiliyetinden uzak, teksesli bir yayın politikası izlediği görülmektedir. Bunun yanında anaakım medyadaki var olan yapısal sorunlar, bağımsız gazetecilerin alternatif alanlara yönelimini hızlandırmış, yeni alternatif medya platformları ve alternatif medya yayıncıları ortaya çıkmıştır. Bu bağlamda, günümüzde medya atmosferinde alternatif medyanın anaakım medya karşısında nasıl bir yayıncılık pratiği gerçekleştirdiğinin sorgulanması önem taşımaktadır. Bu çalışmada kendi bağımsız alternatif medya yayıncılığını gerçekleştiren Ünsal Ünlü’nün eleştirel ekonomi politik bağlamda nasıl bir yayıncılık sergilediğinin anlaşılması amaçlanmıştır. Nitel çözümleme yönteminin benimsendiği bu çalışmada yarı yapılandırılmış derinlemesine görüşme tekniğinden yararlanılmıştır. Çalışmanın sonunda Ünsal Ünlü’nün gerçekleştirmiş olduğu alternatif medya yayıncılığının bulguları “programın sahiplik yapısı ve ekonomik gelir modeli”, “haber üretim pratikleri”, “habercilik anlayışı”, “program içerikleri ve takipçiler” şeklinde kategorilere ayrılarak verilmiştir.

Research paper thumbnail of Yeni Medya Ekseninde Gelişen Alternatif Medya Yayıncılığı: “Medyascope Kanalı” Üzerine Bir Çözümleme

E-CİDER, 2022

Günümüz anaakım medya atmosferine bakıldığında, medyada tekelleşme eğilimlerinin yoğunlaştığı ve ... more Günümüz anaakım medya atmosferine bakıldığında, medyada tekelleşme eğilimlerinin yoğunlaştığı ve teksesli bir yayın politikasının izlendiği görülmektedir. Anaakım medyadaki yapısal sorunlar, farklı alternatif medya platformlarının oluşmasına zemin hazırlamış ve çoksesliliği sağlama görevini bu yeni platformlar üstlenmiştir. Bu çalışmada, yeni medya ekseninde şekillenen alternatif medya platformlarından biri olan Medyascope kanalının eleştirel ekonomi politik ve kültürel bağlamda nasıl bir yayıncılık sergilediğinin anlaşılması amaçlanmıştır. Ayrıca, alanyazında farklı şekillerde tanımlanan alternatif medya kavramına, Medyascope örneğinden hareketle yeni bir tanımın geliştirilmesi öngörülmüştür. Çalışmanın amaçları ve kuramsal temeli doğrultusunda nitel çözümleme yönteminin benimsendiği bu çalışmada yarı yapılandırılmış derinlemesine görüşme tekniğinden yararlanılmıştır. Yapılan çözümleme çerçevesinde, kanalın klasik alternatif medya tanımlamalarından farklı bir medya yaklaşımı sergilediği, üretim ve içerik düzeyinde anaakım medyadan ayrıldığı, tarafsızlık ve profesyonellik anlayışı ekseninde radikal medyadan farklılaştığı, kurumsallaşma ve kitleselleşme bağlamında ise “anaakım olmaya aday” bir yayıncılık pratiği benimsediği sonucuna ulaşılmıştır.

Research paper thumbnail of Dı̇jı̇tal Mecrada Alternatı̇f Medya ve Ana Akım Medyadakı̇ Sağlık Haberlerı̇nı̇n Karşılaştırmalı Analı̇zı̇

Kurgu , 2022

Alternatif medya ve ana akım medya kavram olarak toplumsal ve biçimsel anlamda farklı medya yapıl... more Alternatif medya ve ana akım medya kavram olarak toplumsal ve biçimsel anlamda farklı medya yapılanmalarını ve içerikleri temsil etmektedir. Sağlık haberlerinin ise bilgi/enformasyon aktarımının ötesinde, halk sağlığını ilgilendiren bir mesele olduğu için, medya gruplarının ekonomi politik yapısından ve ideolojik konumundan bağımsız olması beklenmektedir. Dolayısıyla, bu çalışmanın problemini “sağlık haberlerinin alternatif medya ve ana akım medyada nasıl değişkenlik gösterdiği” ve “sağlık haberlerinin ilgili yayın gruplarında nasıl çerçevelendiği” soruları oluşturmaktadır. Çalışmanın kuramsal temelini çerçeveleme teorisi oluşturmaktadır. Çerçeveleme yaklaşımı, haberlerdeki konunun bazı yönlerinin az bazı yönlerinin ise fazla vurgulanarak onun hakkında belli bir yorumun, değerlendirmenin ve çözümü ön plana çıkarıldığını belirtmektedir. Medya çerçeveleri, medya gruplarının belirli bir konuyu nasıl ele aldığı konusunda bir bilgi sunabilmektedir. Bu bağlamda çalışmada, sahiplik yapısı ve üretim ilişkileri bağlamında alternatif medya olarak nitelendirilebilecek Medyascope kanalının ve Türkiye ana akım medyasının amiral gemisi olarak tanımlanan Hürriyet gazetesinin ürettiği sağlık haberlerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışma kapsamında, ekonomi politik anlamda ana akım ve alternatif medya olarak tanımlanabilecek iki farklı yayın olan Hürriyet ve Medyascope’un Ağustos 2021 tarihini kapsayan sağlık haberleri, içerik analizi tekniği ile analiz edilmiştir. Bir aylık sürede toplamda 286 sağlık haberi içerisinde Medyascope’un 57, Hürriyet’in 229 haber içeriği yayınladığı tespit edilmiş, haber sayısındaki farklılığın haber konularındaki çeşitliliğe yansımadığı görülmüştür. Medyascope İnternet sitesinin sağlık haberlerine eleştirel bir perspektifle yaklaştığı görülürken, Hürriyet’in ana akım medya prensipleri paralelinde “tıklanma/okunma” eksenli bir sağlık haberciliği faaliyeti yürüttüğü tespit edilmiştir. ““Genel Sağlık” kategorisinde iki basın kuruluşunun da benzer bir çizgide yer aldığı görülmektedir. Bunun yanında Medyascope’un ikinci sıradaki haber içerikleri “sağlık çalışanlarının yaşadığı zorluklar ve temel hakları” üzerineyken, Hürriyet’te ise ikinci sırayı “sağlıklı yaşam formülleri”, “estetik ameliyatlar” gibi sağlık/magazin eksenli içerikler oluşturmaktadır. Her iki yayın grubunda da sağlık konusu merkezde olmasına rağmen haberlerin çerçeveleri, yayın gruplarının ekonomi politik ve yayıncılık anlayışlarına göre farklılık göstermekte ve sağlık haberlerinin niteliğini etkilemektedir.

Research paper thumbnail of Eleştirel Ekonomi Politik Açısından Dünyada ve Türkiye’de Medyanın Sahiplik Yapısı

NEOLİBERALİZM, KÜRESELLEŞME, DÜNYA SİSTEMİ: Medya Üzerinden Hegemonya ve Türkiye’de Söylemin Tarihi, 2023

Bu bölümde, küresel süreci yöneten doktriner yaklaşımın sonuçları ve kapitalizmin yeni tahakku... more Bu bölümde, küresel süreci yöneten doktriner yaklaşımın sonuçları ve kapitalizmin yeni tahakküm politikaları, medyanın eleştirel ekonomi politiği açısından ele alınmaktadır. Bu çerçevede, (Kölelik Yolu’ndan) kurtuluş olarak sunulan neoliberal küreselleşmenin, daha ağır bir köleliğe dönüşme yolunda yayıncılığı nasıl dönüştürdüğü özetlenmektedir. Enformasyon ve içerik üretimin ulusal- uluslararası tekelleşmesi konulu literatür taramasının, her düzeyde öğrenci ve araştırmacıya kaynak sağlaması umulmuştur. Sosyal medya ve internet yayıncılığı çerçevesinde verilen güncel bilgiler ise, yeni teknolojilerle birlikte ortaya çıkan etkileşimlilik ve bireysel yayıncılık imkânlarının medya tekelleri tarafından nasıl işlevsiz kılındığını ya da sistem tarafından kolonize edildiğini anlamaya yardımcıdır. Aynı çerçevede Türkiye’de ve dünyada medya mülkiyetinde yaşanan tekelleşme ile neoliberal küreselleşme arasındaki bağlantı incelenmiştir. Mülkiyette yoğunlaşma, konvansiyonel medya kadar yeni medyada da üretim ve tüketim süreçleri üzerindeki kontrolü arttırmaktadır. Özellikle Türkiye’de inşaat gibi yayıncılık dışı sektörlerden gelen grupların medyada egemen olmasıyla, sosyo-ekonomik sorunların artışı arasındaki paralellik, veriler yardımıyla ortaya konulmuştur.

Research paper thumbnail of Medyada İşlevsel Ayrımcılık: Alman ve Türk Basınında "Suriyeli" Temsillerinin İncelenmesi

Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi Dergisi, 2021

İngiliz Kültürel Çalışmalar ekolünün işaret ettiği üzere, kitle iletişim araçları çeşitli kodlar,... more İngiliz Kültürel Çalışmalar ekolünün işaret ettiği üzere, kitle iletişim araçları çeşitli kodlar, imgeler ve temsiller aracılığıyla başkaları hakkındaki dünya algımızı inşa etmektedir. Özellikle, ülkelerin yabancı temsilleri konusunda nasıl farklılaştığının sorgulanması, inşa edilen temsilin ilgili toplumdaki izdüşümlerinin anlaşılması adına önemlidir. Günümüz kültürel ve politik alanında "yabancı" olarak kavramsallaştırılan Suriyeli sığınmacıların Türkiye'deki ve Almanya'daki ana akım basında nasıl temsil edildiği bu çalışmanın problemini oluşturmaktadır. Problemin çerçevesinden hareketle bu çalışmanın kuramsal temeli, İngiliz Kültürel Çalışmaları ekolünün kimlik temsili ve söylem üzerine ortaya koyduğu yaklaşımlar ve tespitlerdir. Bu anlamda çalışmada, Suriyeli sığınmacıların iki ülke basınındaki temsilleri ile ülkelerin mülteci politikaları arasındaki ilişkinin neler olduğunun çözümlenmesi amaçlanmıştır. Bu bağlamda, Türkiye'den Hürriyet ve Almanya'dan Süddeutsche Zeitung (SZ) gazetelerinde Suriyeli sığınmacıların temsilleri, T.A. van Dijk'ın eleştirel söylem çözümlemesi modeli ile incelenmiştir. Çözümleme sonucunda, haberlerde kimliklerin stereotipler ve tekillikler üzerinden sunulması nedeniyle bağlam eksikliği olduğu ve bu anlamda haberlerin ülkelerdeki bürokratik eylemleri meşru kılmaya bir işlev gördüğü tespit edilmiştir.

Research paper thumbnail of COVID-19 Haberlerinde Siyasi Kutuplaşmanın Yansımaları: Hürriyet ve Gazete Pencere Üzerine Bir İnceleme

Selçuk İletişim, cilt.14, sa.2, 2021

Bu çalışmada, Türkiye'yi etkisi altına alan COVID-19 pandemi sürecinin alternatif ve ana akım bas... more Bu çalışmada, Türkiye'yi etkisi altına alan COVID-19 pandemi sürecinin alternatif ve ana akım basında, siyasi kutuplaşma kavramından hareketle ne ölçüde ve nasıl sunulduğunun araştırılması amaçlanmıştır. COVID-19 pandemisi halk sağlığını ilgilendiren bir mesele olduğu için, sürece ilişkin üretilen haber metinlerinin gazetelerin siyasi yönelimlerinden bağımsız olması beklenmektedir. Bu bağlamda, çalışmada araştırma nesnesi olarak ideolojik yönelimi görece "merkez medya" konumundaki iki gazete seçilmiştir. Ekonomi politik anlamda ana akım ve alternatif medya olarak tanımlanabilecek iki farklı gazete olan Hürriyet ve Gazete Pencere, nicel ve nitel analiz yöntemleri kullanılarak incelenmiştir. Araştırma sonuçlarına göre, Gazete Pencere, COVID-19'a ilişkin haberleri daha çok "Vaka ve ölüm sayılarının doğru verilmemesi" ve "Devlet yetkililerinin kısıtlamalara uymaması" konuları üzerinden çerçevelerken, Hürriyet gazetesi COVID-19 haberlerini, "yurttaşların tedbirlere uymaması" ekseninde yansıtmaktadır. Bu durum, Türkiye'deki iktidar ve muhalefet kanadındaki aktörlerin argümanları ile uyumluluk taşımaktadır. Aynı zamanda iki gazetede de politikacıların bilim insanlarından daha sık yer aldığı görülmektedir. Çalışmada, kutuplaşmış politik ve toplumsal alandaki güç ve iktidar mücadelesinin-sağlık konusu ön planda olmasına ve gazetelerin görece merkez medya konumlarına rağmen-medya alanında da kendisini gösterdiği sonucuna ulaşılmıştır.

Research paper thumbnail of YouTube’daki Kültürel Mevzi Savaşlarını LeftTube Yayıncıları Üzerinden Okumak: ContraPoints Örneği

Ankara üniversitesi ilef dergisi, Nov 15, 2023

Kapitalist sistemde özel mülkiyet, sermaye birikimi ve ücretli emek ekseninde örgütlenen kitle... more Kapitalist sistemde özel mülkiyet, sermaye birikimi ve ücretli emek ekseninde örgütlenen kitle iletişim araçları ve bu araçların tahakküm kurucu doğası, eleştirel medya çalışmalarının tartıştığı merkezi problemlerden olmuştur. Ancak, özellikle İngiliz Kültürel Çalışmalar ekolünden hareket eden farklı bir perspektif, kitle iletişim araçlarının tahakküm kurucu işlevinin yanında, iletişim pratiklerini dönüştürme ve demokratikleştirme potansiyelini de tartışmaya başlamıştır. Raymond Williams, henüz 1970’li yıllarda bazı yeni teknolojilerin mevcut düzende olduğundan çok daha farklı amaçlarla kullanılabileceklerinden bahsederken Bertolt Brecht radyonun Walter Benjamin sanatın, Hans-Magnus Enzensberger ise genel olarak medyanın dönüştürücü kullanımına, demokratikleştirici potansiyeline ve kamusal yaşam için bir iletişim aracı olarak işlevselleştirilebilmesine vurgu yapmaktadır. Bu kapsamda, günümüzde YouTube’un salt bir eğlence platformu olmanın ötesinde, farklı ideolojik pozisyonlar için politik ve kültürel bir mücadele alanı olarak konumlandığı görülmektedir. Son yıllarda, YouTube platformunda “yeni radikal sağ” (alt-right) grupların içerikleri görünür olmakta; buna karşı, “LeftTube” veya “BreadTube” olarak tanımlanan sol görüşlü çeşitli YouTube yayıncıları, bu alanı bir karşı söylem geliştirebilme adına kullanmaktadır. Dolayısıyla, sol pozisyonu temsil eden yayıncıların hangi söylemsel ve söylemsel olmayan stratejiler ile bu alanı kullandığı önemli bir soruya işaret etmekle birlikte bu çalışmanın çıkış noktasını oluşturmaktadır. Bu bağlamda çalışmada, sol bir söylemle YouTube’da görünür olan ContraPoints kanalı ve kanalın içerikleri, nitel metin çözümlemesi yöntemi ile incelenmiştir. Çalışmada, ContraPoints kanalının içeriklerinde, “radikal/alternatif sağ” anlatılara karşı kurulan karşı-hegomonik anlatı stratejilerinin saptanması amaçlanmış; ayrıca, LeftTube yayıncıları ekseninde YouTube’un kültürel mücadele alanı olarak nasıl kullanıldığı değerlendirilmiştir. Çalışma sonunda radikallikten çıkarma, eleştirel mizah, diyalojik hikâye anlatıcılığı ve karakter yaratma olmak üzere dört temel karşı-hegemonik strateji tespit edilmiştir.

Research paper thumbnail of Yeni Medya Ekseninde Gelişen Alternatif Medya Yayıncılığı: “Medyascope Kanalı” Üzerine Bir Çözümleme

Elektronik Cumhuriyet İletişim Dergisi

Günümüz anaakım medya atmosferine bakıldığında, medyada tekelleşme eğilimlerinin yoğunlaştığı ve ... more Günümüz anaakım medya atmosferine bakıldığında, medyada tekelleşme eğilimlerinin yoğunlaştığı ve teksesli bir yayın politikasının izlendiği görülmektedir. Anaakım medyadaki yapısal sorunlar, farklı alternatif medya platformlarının oluşmasına zemin hazırlamış ve çoksesliliği sağlama görevini bu yeni platformlar üstlenmiştir. Bu çalışmada, yeni medya ekseninde şekillenen alternatif medya platformlarından biri olan Medyascope kanalının eleştirel ekonomi politik ve kültürel bağlamda nasıl bir yayıncılık sergilediğinin anlaşılması amaçlanmıştır. Ayrıca, alanyazında farklı şekillerde tanımlanan alternatif medya kavramına, Medyascope örneğinden hareketle yeni bir tanımın geliştirilmesi öngörülmüştür. Çalışmanın amaçları ve kuramsal temeli doğrultusunda nitel çözümleme yönteminin benimsendiği bu çalışmada yarı yapılandırılmış derinlemesine görüşme tekniğinden yararlanılmıştır. Yapılan çözümleme çerçevesinde, kanalın klasik alternatif medya tanımlamalarından farklı bir medya yaklaşımı sergil...

Conference Presentations by Turancan Şirvanlı

Research paper thumbnail of "ARAÇ HABERDİR!" DİJİTAL GAZETECİLİK VE REKLAMCILIK YÖNDEŞMESİNİN BİR SONUCU OLARAK ALGORİTMA EKSENLİ HABERCİLİK

Özet: Günümüzde, etkileşim odaklı şekillenen yeni medya ekosistemi yeni gazetecilik pratikleri ve... more Özet: Günümüzde, etkileşim odaklı şekillenen yeni medya ekosistemi yeni gazetecilik pratikleri ve tanımlamalarının önünü açmıştır. İletişim çalışmalarına farklı bir açılım sunan Marshall McLuhan'ın "araç mesajdır" perspektifinden hareketle, medyum özelinde gerçekleşen değişikliğin medya anlayışındaki değişikliği de belirlediğini savunan görüşler ön plana çıkmaktadır. Son yıllarda yaşanan gelişmeler göstermişti ki medya ve gazetecilik alanında yaşanan dijital dönüşüm, haber üretim süreçlerine sağladığı pek çok avantajın yanı sıra bazı dezavantajları da beraberinde getirmiştir. Özellikle gazetecilikten ziyade "girişimcilik" motivasyonun ağır bastığı modellerde gelir KAYNAKLARını çeşitlendirmek temel mesele hâline gelmiştir. Yeni medya özelinde haber üretimi merkeze alındığında haber algoritmalarının içerik üzerindeki belirleyiciliği, dijital alandaki haberin doğası üzerine yapılacak sorgulamaları gerekli kılmaktadır. Tık tuzağı, tık haberciliği, "clickbait" haber gibi etik sorunları merkeze çeken kavramlar görünür hâle gelmiştir. Haber içerik ve metinlerinin tıklama üzerine kurgulanması, haberin sadece yanlış ve spekülatif olmasıyla ilgili değildir. Temel bilgilerin bulunmasının zorlaştırılması, metinde birden fazla aynı kelimenin ve başlığın kullanılması, kaydırma (scrolling) ile okuyucunun sayfada daha fazla vakit geçirmeye teşvik edilmesi gibi uygulamalar da "tık tuzağı" olarak değerlendirilebilir. Bu bağlamda, İnternet medyumundan hareketle reklam ve algoritmaların haber dilini nasıl etkilediğini ve bu konunun habercilik adına ne tür sorunları beraberinde getirdiği bu çalışmanın problemini oluşturmaktadır.

Research paper thumbnail of "ARAÇ HABERDİR!" DİJİTAL GAZETECİLİK VE REKLAMCILIK YÖNDEŞMESİNİN BİR SONUCU OLARAK ALGORİTMA EKSENLİ HABERCİLİK

18th International Symposium Communication in the Millennium, 2021

Günümüzde, etkileşim odaklı şekillenen yeni medya ekosistemi yeni gazetecilik pratikleri ve tanım... more Günümüzde, etkileşim odaklı şekillenen yeni medya ekosistemi yeni gazetecilik pratikleri ve tanımlamalarının önünü açmıştır. İletişim çalışmalarına farklı bir açılım sunan Marshall McLuhan’ın “araç mesajdır” perspektifinden hareketle, medyum özelinde gerçekleşen değişikliğin medya anlayışındaki değişikliği de belirlediğini savunan görüşler ön plana çıkmaktadır. Son yıllarda yaşanan gelişmeler göstermiştir ki medya ve gazetecilik alanında yaşanan dijital dönüşüm, haber üretim süreçlerine sağladığı pek çok avantajın yanı sıra bazı dezavantajları da beraberinde getirmiştir. Özellikle gazetecilikten ziyade “girişimcilik” motivasyonun ağır bastığı modellerde gelir kaynaklarını çeşitlendirmek temel mesele hâline gelmiştir. Yeni medya özelinde haber üretimi merkeze alındığında haber algoritmalarının içerik üzerindeki belirleyiciliği, dijital alandaki haberin doğası üzerine yapılacak sorgulamaları gerekli kılmaktadır. Tık tuzağı, tık haberciliği, “clickbait” haber gibi etik sorunları merkeze çeken kavramlar görünür hâle gelmiştir. Haber içerik ve metinlerinin tıklama üzerine kurgulanması, haberin sadece yanlış ve spekülatif olmasıyla ilgili değildir. Temel bilgilerin bulunmasının zorlaştırılması, metinde birden fazla aynı kelimenin ve başlığın kullanılması, kaydırma (scrolling) ile okuyucunun sayfada daha fazla vakit geçirmeye teşvik edilmesi gibi uygulamalar da “tık tuzağı” olarak değerlendirilebilir. Bu bağlamda, İnternet medyumundan hareketle reklam ve algoritmaların haber dilini nasıl etkilediğini ve bu konunun habercilik adına ne tür sorunları beraberinde getirdiği bu çalışmanın problemini oluşturmaktadır. Çalışmada, araştırma nesnesi olarak Türkiye Futbol Süper Ligi (TSL) maçlarının anons haberleri belirlenmiştir. Gazete haberlerinde bir maçın tarihi, saati, hangi kanalda yayınlandığı gibi temel bilgilere erişimin nasıl sağlandığının sorgulanması amacıyla TSL 2020-2021 sezonu eylül ve ekim aylarında dört büyük takımın (Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor) maçlarının HürriyetSpor, NTVSpor, SözcüSkor, Fanatik ve FotoMaç İnternet sayfalarındaki haber anonsları ve bilgilendirme metinleri incelenmiştir. Metinlerin İnternet sitelerinde nasıl yayınlandığı -niteliksel boyutu öncelikli- içerik analizi tekniği ile Biyani, Tsioutsiouliklis ve Blackmer (2016, s. 96) tarafından belirlenen 8 farklı tık odaklı haber kategorisi kullanılarak analiz edilmiş ve yapısal sorunlar belirlenmeye çalışılmıştır. Gerçekleştirilen analiz sonucunda, ilgili gazetelerdeki TSL maç anonslarında, “Belirsiz Bırakma”, “Merak Uyandırma” ve “Yazıyı Biçimlendirme” gibi unsurların yer aldığı saplanmıştır. Haber başlıklarında istenilen bilgilere cevap verilmediği, genellikle soru sorarak okuyucuda merak uyandırmanın hedeflendiği ve haber metinlerinde de aynı soruların tekrarlanarak okuyucuların kaydırma yapmaya yönlendirildiği tespit edilmiştir. Dolayısıyla, haber dili algoritmik arayışlara cevap verecek şekilde değiştirilmektedir. Arama motorlarında sayfanın ilk sonuçlarda çıkmasına yönelik ortaya konulan bu pratik, sadece algoritmayı önceleyen bir habercilik anlayışını doğurmaktadır. Bu konunun dijital gazetecilik ve reklamcılık yöndeşmesinin bir sonucu olduğu ve aracın yapısal özelliklerini “haber” olarak kurgulayan bu pratiğin bilgi/enformasyon değil, algoritma eksenli bir habercilik anlayışını beslediği söylenebilir.

Research paper thumbnail of “Haber öldü mü?” – Haber Sonrası Gazetecilik Çağında Gazeteciliğin Olanakları ve Sınırlılıkları

Research paper thumbnail of Utilizing the Dark Social and Echo Rooms in the Expense of Truth: The Case of “Clubhouse” (Celebritizenship vs. Citizenship)

Megatrends and Media 2021: Home Officetainment, 2021

Political communication is prominent in its role and essential for the political system in any mo... more Political communication is prominent in its role and essential for the political system in any models of public sovereignty. The problem of this paper is to discuss the political potential of dark social networks which can be recognized as closed virtual spaces, where personals are selected by others and then select others. Clubhouse seems to be a perfect subject of dark social however, the platform should be considered with the emerging ones following its example. Any political potential and supporting feature for public sphere can be existed with contradictions from consumer society and life-styles. First, social network platforms and Internet communities based on them are mainly commercial and it is not possible to be sure that platform owners would not make profit from the data obtained from users. Second, commodification prevails not only for platforms themselves but also communication and users are commodified. The situation can be considered as a consequence of the mediatization in late-modern societies. Looking through the current samples and depended on the critics of modernity, this paper concludes that structural logic of dark social networks oppresses any potential for political criticism. In this context, massive admiration for life-styles and popular culture results in celebritization and the rise of celebritizenship against citizenship.

Research paper thumbnail of YouTube'daki Kültürel Mevzi Savaşlarını LeftTube Yayıncıları Üzerinden Okumak: ContraPoints Örneği

ILEF DERGISI, 2023

Kapitalist sistemde özel mülkiyet, sermaye birikimi ve ücretli emek ekseninde örgütlenen kitle... more Kapitalist sistemde özel mülkiyet, sermaye birikimi ve ücretli emek ekseninde örgütlenen kitle iletişim araçları ve bu araçların tahakküm kurucu doğası, eleştirel medya çalışmalarının tartıştığı merkezi problemlerden olmuştur. Ancak, özellikle İngiliz Kültürel Çalışmalar ekolünden hareket eden farklı bir perspektif, kitle iletişim araçlarının tahakküm kurucu işlevinin yanında, iletişim pratiklerini dönüştürme ve demokratikleştirme potansiyelini de tartışmaya başlamıştır. Raymond Williams, henüz 1970’li yıllarda bazı yeni teknolojilerin mevcut düzende olduğundan çok daha farklı amaçlarla kullanılabileceklerinden bahsederken Bertolt Brecht radyonun Walter Benjamin sanatın, Hans-Magnus Enzensberger ise genel olarak medyanın dönüştürücü kullanımına, demokratikleştirici potansiyeline ve kamusal yaşam için bir iletişim aracı olarak işlevselleştirilebilmesine vurgu yapmaktadır. Bu kapsamda, günümüzde YouTube’un salt bir eğlence platformu olmanın ötesinde, farklı ideolojik pozisyonlar için politik ve kültürel bir mücadele alanı olarak konumlandığı görülmektedir. Son yıllarda, YouTube platformunda “yeni radikal sağ” (alt-right) grupların içerikleri görünür olmakta; buna karşı, “LeftTube” veya “BreadTube” olarak tanımlanan sol görüşlü çeşitli YouTube yayıncıları, bu alanı bir karşı söylem geliştirebilme adına kullanmaktadır. Dolayısıyla, sol pozisyonu temsil eden yayıncıların hangi söylemsel ve söylemsel olmayan stratejiler ile bu alanı kullandığı önemli bir soruya işaret etmekle birlikte bu çalışmanın çıkış noktasını oluşturmaktadır. Bu bağlamda çalışmada, sol bir söylemle YouTube’da görünür olan ContraPoints kanalı ve kanalın içerikleri, nitel metin çözümlemesi yöntemi ile incelenmiştir. Çalışmada, ContraPoints kanalının içeriklerinde, “radikal/alternatif sağ” anlatılara karşı kurulan karşı-hegomonik anlatı stratejilerinin saptanması amaçlanmış; ayrıca, LeftTube yayıncıları ekseninde YouTube’un kültürel mücadele alanı olarak nasıl kullanıldığı değerlendirilmiştir. Çalışma sonunda radikallikten çıkarma, eleştirel mizah, diyalojik hikâye anlatıcılığı ve karakter yaratma olmak üzere dört temel karşı-hegemonik strateji tespit edilmiştir.

Research paper thumbnail of Gazetecı̇lı̇kte Sınır Çalışmaları- Ontolojı̇k ve Teorı̇k Bı̇r Çerçeve

Yeni Medyada Güncel Tartışmalar, 2024

Bu çalışma uluslararası literatürde çokça işlenen, ancak Türkçe gazetecilik literatüründe yeterin... more Bu çalışma uluslararası literatürde çokça işlenen, ancak Türkçe gazetecilik literatüründe yeterince tartışılmadığı düşünülen “gazetecilikte sınır çalışmaları” alanına odaklanmakta; bu çalışmaların ontolojik ve epistemolojik ön kabullerini tartışmakta ve gazetecilik araştırmalarındaki konumunu değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Argümantatif olarak inşa edilen ve “gazetecilikte sınır çalışmaları”na ilişkin literatür incelemesine dayanan bu teorik çalışma, gazetecilikteki kavramsal ve pratik sınırları araştıran temel çalışmaları sentezleyerek, bu sınırların gazetecilik pratiği, izleyici katılımı ve gazeteciliğin tanımı üzerindeki etkilerini tartışmaktadır. Çalışmanın ilk bölümünde, “gazetecilikte sınır çalışmaları” alanının dayandığı temel kuramsal bakış açılarına değinilmiş ve alanın ontolojik ve epistemolojik çerçevesi açıklanmıştır. Sonraki bölümde -bu teorik çerçeveden hareketle- üç başlık altında gazetecilikte sınır çalışmalarının temel ön kabulleri sunulmuş ve sınır çalışmalarının tartıştığı kavram setleri okuyucuya aktarılmıştır. Çalışma sonunda, gazetecilikte sınır çalışmalarının geleceğine ilişkin öneri ve öngörülere yer verilmiştir. Çalışmanın, gelecekte gazetecilikte sınır çalışmaları alanında yapılacak araştırmalara ilişkin teorik bir çerçeve sunması amaçlanmıştır.

Research paper thumbnail of Araştırmacı Gazeteciliği Yeni Aktörler Üzerinden Düşünmek: Açık Kaynak İstihbaratı (OSINT) Uygulamaları

Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi 11. Uluslararası İletişim Günleri Dijital Eşitsizlik ve Veri Sömürgeciliği Sempozyumu Bildiriler Kitabı, 2024

“Açık Kaynak İstihbaratı” (OSINT) kavramı, açık kaynak verilerinden faydalanılarak bilgi toplama,... more “Açık Kaynak İstihbaratı” (OSINT) kavramı, açık kaynak verilerinden faydalanılarak bilgi toplama, değerlendirme ve analiz etme sürecini ifade etmektedir. Güncel gazetecilik alanında “periferi aktör” olarak konumlanan OSINT araştırma grupları, geleneksel gazetecilik sınırlarını genişleten önemli bir dinamizmi temsil etmektedir. Özellikle Bellingcat, Forensic Architecture ve Centre for Information Resilience gibi geleneksel gazetecilik alanından gelmeyen ancak, niş içerikleriyle gazetecilik alanında işlerlik gösteren periferi aktörler, açık kaynak verilerini kullanarak yeni hikâye anlatım metotları geliştirmekte ve açık kaynak kültürüne dayalı iş birlikleriyle araştırmacı gazetecilik pratiğine yeni açılımlar sunmaktadır. Diğer yandan, kimi durumlarda, BBC ve The New York Times gibi kurumsallaşmış merkez medya aktörlerinin de söz konusu periferi aktörlerle iş birliğine giderek haber üretim sürecinde birlikte çalıştığı görülmektedir. İfade edilen noktalardan hareketle, bu çalışma, açık kaynak eksenli araştırmacı gazetecilik uygulamalarına odaklanmakta; açık kaynak temelli haber üretimi yapan periferi aktörlerin gazetecilik süreçlerine nasıl entegre olduklarını, gazetecilik sınırlarını nasıl müzakere ettiklerini ve gazetecilik alanındaki geleceğe yönelik potansiyel etkilerini tartışmaktadır. Çalışmanın temel problemi, açık kaynak istihbaratı ve doğruluk kontrolü konularında uzmanlaşmış periferi aktörlerin iş birliği ağlarıyla gazeteciliği nasıl bütünleştirdiği ve geleneksel gazetecilik sınırlarının bu iş birlikleri içinde nasıl yeniden şekillendiğidir. Bu kapsamda çalışmada, genel çerçevede gazetecilik alanındaki periferi aktörler olarak tanımlanabilecek OSINT eksenli araştırmacı gazetecilik oluşumlarının bir betimlemesinin sunulması ve söz konusu aktörlerin güncel gazetecilik alanını nasıl şekillendirdiğinin tartışılması amaçlanmıştır. Argümantatif olarak inşa edilen ve örnek olaylara dayanan bu çalışmada, OSINT kavramının gazetecilikteki uygulama alanları açıklanmış ve alandaki aktörlerin temel özellikleri örnek olaylar üzerinden sunulmuştur. Çalışma sonunda, açık kaynak aktörlerin, niş yetkinliklerini yeni yöntemler ve araçlarla gazetecilik pratiğine entegre ederek bir yandan mesleki sınırları müzakere ettiği; diğer yandan gazeteciliğin kamu yararı, demokratik katılım ve hesap verebilirlik değerlerini güçlendirdiği gözlenmiştir.

Research paper thumbnail of Yapay Zekâ Uygulamaları ve Gazeteciliğin Değişen Sınırları: Aktör-Ağ Teorisi Perspektifinden Bir Değerlendirme

Medya ve Habercilik Alanında Yapay Zekanın Yükselişi, 2023

Çalışmada, aktör-ağ teorisinden hareketle, sosyal gerçekliği şekillendirmede insan olmayan aktörl... more Çalışmada, aktör-ağ teorisinden hareketle, sosyal gerçekliği şekillendirmede insan olmayan aktörler olarak tanımlanan yapay zekâ uygulamalarının gazetecilik alanındaki aktör, eyleyen, arabulucu konumu ve tercüme süreçleri sorgulanmış; gazetecilik alanındaki güncel örneklerden hareketle ortaya çıkan ortaklıklar ve ihtilaflar tartışılmıştır. Literatür taraması ve güncel örneklerden hareketle argümantatif olarak inşa edilen bu çalışmada; “yapay zekâ teknolojilerinin gazetecilik alanında bir eyleyen olarak nasıl konumlandığı” ve “aktörler ve eyleyenlerden hareketle gazetecilik alanının günümüzde nasıl bir yapıya evrildiği” soruları üzerinde durulmuştur.

Çalışma üç bölümden oluşmaktadır, ilk bölümde gazetecilik alanındaki sınır çalışmalarına yer verilmiş ve alanın normatif sınırlarını sorunsallaştıran “gazeteciliğin ötesi” tartışmalarına değinilmiştir. İkinci bölümde, bu çalışmanın kuramsal temelini oluşturan aktör-ağ teorisinin ontolojik ve epistemolojik temelleri sunulmuş ve gazetecilik alanına ilişkin bir tartışmada kullanılabilecek temel kavram setlerine yer verilmiştir. Son bölümde ise güncel örneklere ve tartışmalara yer verilerek yapay zekâ uygulamalarının bir eyleyen olarak gazetecilik alandaki konumu tartışılmış; aktör-ağ teorisinin çeşitli başlıklar altında sunulan referanslarından hareketle, gazetecilik alanındaki yapay zekâ kullanımları değerlendirilmiştir. Bu bağlamda; çalışmada, güncel gazetecilik alanının ve alandaki aktörlerin genel bir iz düşümünün sunulması hedeflenmiştir.

Research paper thumbnail of COVID-19 Haberlerinde Siyasi Kutuplaşmanın Yansımaları: Hürriyet ve Gazete Pencere Üzerine Bir İnceleme

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ İLETİŞİM FAKÜLTESİ AKADEMİK DERGİSİ, 2021

Bu çalışmada, Türkiye'yi etkisi altına alan COVID-19 pandemi sürecinin alternatif ve ana akım bas... more Bu çalışmada, Türkiye'yi etkisi altına alan COVID-19 pandemi sürecinin alternatif ve ana akım basında, siyasi kutuplaşma kavramından hareketle ne ölçüde ve nasıl sunulduğunun araştırılması amaçlanmıştır. COVID-19 pandemisi halk sağlığını ilgilendiren bir mesele olduğu için, sürece ilişkin üretilen haber metinlerinin gazetelerin siyasi yönelimlerinden bağımsız olması beklenmektedir. Bu bağlamda, çalışmada araştırma nesnesi olarak ideolojik yönelimi görece "merkez medya" konumundaki iki gazete seçilmiştir. Ekonomi politik anlamda ana akım ve alternatif medya olarak tanımlanabilecek iki farklı gazete olan Hürriyet ve Gazete Pencere, nicel ve nitel analiz yöntemleri kullanılarak incelenmiştir. Araştırma sonuçlarına göre, Gazete Pencere, COVID-19'a ilişkin haberleri daha çok "Vaka ve ölüm sayılarının doğru verilmemesi" ve "Devlet yetkililerinin kısıtlamalara uymaması" konuları üzerinden çerçevelerken, Hürriyet gazetesi COVID-19 haberlerini, "yurttaşların tedbirlere uymaması" ekseninde yansıtmaktadır. Bu durum, Türkiye'deki iktidar ve muhalefet kanadındaki aktörlerin argümanları ile uyumluluk taşımaktadır. Aynı zamanda iki gazetede de politikacıların bilim insanlarından daha sık yer aldığı görülmektedir. Çalışmada, kutuplaşmış politik ve toplumsal alandaki güç ve iktidar mücadelesinin-sağlık konusu ön planda olmasına ve gazetelerin görece merkez medya konumlarına rağmen-medya alanında da kendisini gösterdiği sonucuna ulaşılmıştır.

Research paper thumbnail of Siyasetin “E” Hali: Dijital Partiler Üzerine Bir Değerlendirme

Dijitalleşen Dünyada Siyasal İletişim, Doç. Dr. Tolga YAZICI,Doç. Dr. İhsan KARLI,Dr. Z. Benan DONDURUCU, Editör, Literatürk Academia, 2021

Post-truth çağında güncel konvansiyonel siyasetteki “katılım” ve “temsil” merkezli sorunlar, siya... more Post-truth çağında güncel konvansiyonel siyasetteki “katılım” ve “temsil” merkezli sorunlar, siyasi kurumların meşruiyetini tartışmalı bir noktaya getirmiştir. Kamusal alandaki demokrasi arayışlarının dijital alana taşınması, siyasetin de dijitalleşmesini beraberinde getirmiş ve dijital aktivist hareketleri görünür kılmıştır. Günümüzdeki demokratik meşruiyet krizi ortamında, katılım ve temsil sorunlarının önüne geçebilmek adına, dijital alanın potansiyelini kullanan ve ana akım siyaset yapma biçimine, alternatif oluşturan yeni siyasal parti oluşumları görünür olmuştur. Geleneksel siyasi partilerin yaşadığı temsil ve katılım gibi yapısal sorunları, bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanarak çözmeye çalışan siyasi partilere en genel adıyla “dijital partiler” denilmektedir. Dijital partiler, aynı zamanda katılım tabanlı olarak iç ve dış işleyişini dijital alana taşıyan partilerdir. İlgili oluşumların bir kısmı, aktivist bir hareket olarak kalırken; bir kısmı da meşru bir siyasi parti olarak konvansiyonel siyasete eklemlenmiştir. Dijital partilerin genel paydası, dijital alanın bütün potansiyelini kullanarak; doğrudan demokrasiyi ve katılımı hayata geçirebilme iddiasıdır. Bu noktalardan hareketle, bu çalışmanın problemini “yeni bir siyasi parti türü olarak dijital partilerin ne olduğu; hangi unsurlar bağlamında konvansiyonel siyasette karşılık bulduğu” soruları oluşturmaktadır. Derleme çalışması olarak inşa edilen çalışmada, dijital partiler, dijital katılım ve dijital demokrasi bağlamlarıyla ele alınmış; dijital dünyanın siyaseti nasıl dönüştürdüğünün ve dijital partilerin mevcut problemlerinin tartışması gerçekleştirilmiştir. Konuyu somut bir zemine taşıma adına, dünyadan Korsan Parti, Podemos ve 5 Yıldız Hareketi; Türkiye’den e-Parti örneklerine yer verilmiş ve partilerin demokrasiye potansiyel katkıları ve eleştiriye açık noktaları tartışılmıştır.

Research paper thumbnail of Yerel Medyaya Yeni Bir Bakış: Hiperyerel Medyanın İlçe Gazeteleri Özelinde Uygulanabilirliği Üzerine Bir Araştırma

Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi Dergisi, 2022

Hiperyerel medya, belirli bir coğrafi alana ya da topluluğa hitap eden gazetecilik uygulamalarını... more Hiperyerel medya, belirli bir coğrafi alana ya da topluluğa hitap eden gazetecilik uygulamalarının genel adı olarak tanımlanmaktadır. Ancak, son on yılda bu kavram yeni ve önemli anlamlar kazanmaya başlamıştır. Hiperyerel medya platformlarının geleneksel ana akım ve yerel medyadaki gazetecilik anlayışından farklı amaç ve görevler ile hareket ettiği gözlenmektedir. Bu bağlamda, hiperyerel medyanın kuramsal ve metodolojik çerçevesinin Türkiye'de nasıl karşılık bulduğu sorusu önemli görülmekle birlikte, bu çalışmanın çıkış noktasını oluşturmaktadır. Çalışmada hiperyerel medyanın rolünün, kapsamının ve amaçlarının tanımlanması, anlaşılması ve Türkiye'deki iz düşümleri üzerine bir değerlendirme ortaya konulması amaçlanmıştır. Bu amaçlar doğrultusunda çalışmanın problemini "bir gazetecilik anlayışı olarak hiperyerel medyanın hangi unsurlar bağlamında Türkiye'deki ilçe gazetelerinde karşılık bulduğu" sorusu oluşturmaktadır. Bu temel sorudan hareketle, birinci bölümde hiperyerel medyanın kavramsal çerçevesi incelenmiş ve temel özellikleri üzerinde durulmuştur. Çalışmanın analiz bölümünde, -hiperyerel medya, belirli bir bölgeyi, mahalleyi veya topluluğu kapsadığı için- Türkiye'nin yedi coğrafi bölgesini temsilen yedi ilçe gazetesi belirlenmiş; bir ay boyunca gazetelerin tüm haberleri günlük olarak incelenmiş ve toplam 908 haber üzerinden bir içerik analizi gerçekleştirilmiştir. Çalışma sonunda, hiperyerel medya kavramsallaştırmasının -seçilen örnekler sınırında- Türkiye'de nasıl karşılık bulduğu tartışılmış; uygulanabilirliği noktasında özgün haber, dijital adaptasyon, sivil katılım ve kamusallık unsurları bağlamında eksiklikleri olduğu saptanmış ve Türkiye'de hiperyerel medyanın gelişebilmesi adına çeşitli öneriler sunulmuştur.

Research paper thumbnail of Medyada İşlevsel Ayrımcılık: Alman ve Türk Basınında “Suriyeli” Temsillerinin İncelenmesi

Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi Dergisi, 2021

İngiliz Kültürel Çalışmalar ekolünün işaret ettiği üzere, kitle iletişim araçları çeşitli kodlar,... more İngiliz Kültürel Çalışmalar ekolünün işaret ettiği üzere, kitle iletişim araçları çeşitli kodlar, imgeler ve temsiller aracılığıyla başkaları hakkındaki dünya algımızı inşa etmektedir. Özellikle, yabancılar genellikle “birey” olarak algılanmamaktadır. Basit, kolayca hatırlanabilir ve kavranabilir stereotipler aracılığıyla; belirli bir prototipe karşılık gelen “yabancılar” olarak kavramsallaştırılmaktadır. Söz konusu bu kavramsallaştırmaların ve yabancı temsillerinin ülkeden ülkeye ne gibi farklılıklar ve benzerlikler gösterdiğinin sorgulanması, inşa edilen temsilin ilgili toplumdaki izdüşümlerinin anlaşılması adına önemlidir. Günümüz kültürel ve politik alanında “yabancı” olarak kavramsallaştırılan Suriyeli sığınmacıların Türkiye ve Almanya basınında nasıl temsil edildiği bu çalışmanın problemini oluşturmaktadır. Problemin çerçevelerinden hareketle bu çalışmanın kuramsal temeli, İngiliz Kültürel Çalışmaları ekolünün kimlik temsili ve söylem üzerine ortaya koyduğu yaklaşımlar ve tesp...

Research paper thumbnail of ANAAKIM MEDYA KARŞISINDA ALTERNATİF MEDYA YAYINCILIĞI: ÜNSAL ÜNLÜ'NÜN "PATRONSUZ" PROGRAMI ÖRNEĞİ

Intermedia International E-journal, 2020

Günümüzdeki anaakım/yaygın/ticari medya atmosferine bakıldığında, çeşitli ekonomi politik ve yapı... more Günümüzdeki anaakım/yaygın/ticari medya atmosferine bakıldığında, çeşitli ekonomi politik ve yapısal sorunlardan hareketle, tekel konumda bulunan medya şirketlerinin kamusalın temsiliyetinden uzak, teksesli bir yayın politikası izlediği görülmektedir. Bunun yanında anaakım medyadaki var olan yapısal sorunlar, bağımsız gazetecilerin alternatif alanlara yönelimini hızlandırmış, yeni alternatif medya platformları ve alternatif medya yayıncıları ortaya çıkmıştır. Bu bağlamda, günümüzde medya atmosferinde alternatif medyanın anaakım medya karşısında nasıl bir yayıncılık pratiği gerçekleştirdiğinin sorgulanması önem taşımaktadır. Bu çalışmada kendi bağımsız alternatif medya yayıncılığını gerçekleştiren Ünsal Ünlü’nün eleştirel ekonomi politik bağlamda nasıl bir yayıncılık sergilediğinin anlaşılması amaçlanmıştır. Nitel çözümleme yönteminin benimsendiği bu çalışmada yarı yapılandırılmış derinlemesine görüşme tekniğinden yararlanılmıştır. Çalışmanın sonunda Ünsal Ünlü’nün gerçekleştirmiş olduğu alternatif medya yayıncılığının bulguları “programın sahiplik yapısı ve ekonomik gelir modeli”, “haber üretim pratikleri”, “habercilik anlayışı”, “program içerikleri ve takipçiler” şeklinde kategorilere ayrılarak verilmiştir.

Research paper thumbnail of Yeni Medya Ekseninde Gelişen Alternatif Medya Yayıncılığı: “Medyascope Kanalı” Üzerine Bir Çözümleme

E-CİDER, 2022

Günümüz anaakım medya atmosferine bakıldığında, medyada tekelleşme eğilimlerinin yoğunlaştığı ve ... more Günümüz anaakım medya atmosferine bakıldığında, medyada tekelleşme eğilimlerinin yoğunlaştığı ve teksesli bir yayın politikasının izlendiği görülmektedir. Anaakım medyadaki yapısal sorunlar, farklı alternatif medya platformlarının oluşmasına zemin hazırlamış ve çoksesliliği sağlama görevini bu yeni platformlar üstlenmiştir. Bu çalışmada, yeni medya ekseninde şekillenen alternatif medya platformlarından biri olan Medyascope kanalının eleştirel ekonomi politik ve kültürel bağlamda nasıl bir yayıncılık sergilediğinin anlaşılması amaçlanmıştır. Ayrıca, alanyazında farklı şekillerde tanımlanan alternatif medya kavramına, Medyascope örneğinden hareketle yeni bir tanımın geliştirilmesi öngörülmüştür. Çalışmanın amaçları ve kuramsal temeli doğrultusunda nitel çözümleme yönteminin benimsendiği bu çalışmada yarı yapılandırılmış derinlemesine görüşme tekniğinden yararlanılmıştır. Yapılan çözümleme çerçevesinde, kanalın klasik alternatif medya tanımlamalarından farklı bir medya yaklaşımı sergilediği, üretim ve içerik düzeyinde anaakım medyadan ayrıldığı, tarafsızlık ve profesyonellik anlayışı ekseninde radikal medyadan farklılaştığı, kurumsallaşma ve kitleselleşme bağlamında ise “anaakım olmaya aday” bir yayıncılık pratiği benimsediği sonucuna ulaşılmıştır.

Research paper thumbnail of Dı̇jı̇tal Mecrada Alternatı̇f Medya ve Ana Akım Medyadakı̇ Sağlık Haberlerı̇nı̇n Karşılaştırmalı Analı̇zı̇

Kurgu , 2022

Alternatif medya ve ana akım medya kavram olarak toplumsal ve biçimsel anlamda farklı medya yapıl... more Alternatif medya ve ana akım medya kavram olarak toplumsal ve biçimsel anlamda farklı medya yapılanmalarını ve içerikleri temsil etmektedir. Sağlık haberlerinin ise bilgi/enformasyon aktarımının ötesinde, halk sağlığını ilgilendiren bir mesele olduğu için, medya gruplarının ekonomi politik yapısından ve ideolojik konumundan bağımsız olması beklenmektedir. Dolayısıyla, bu çalışmanın problemini “sağlık haberlerinin alternatif medya ve ana akım medyada nasıl değişkenlik gösterdiği” ve “sağlık haberlerinin ilgili yayın gruplarında nasıl çerçevelendiği” soruları oluşturmaktadır. Çalışmanın kuramsal temelini çerçeveleme teorisi oluşturmaktadır. Çerçeveleme yaklaşımı, haberlerdeki konunun bazı yönlerinin az bazı yönlerinin ise fazla vurgulanarak onun hakkında belli bir yorumun, değerlendirmenin ve çözümü ön plana çıkarıldığını belirtmektedir. Medya çerçeveleri, medya gruplarının belirli bir konuyu nasıl ele aldığı konusunda bir bilgi sunabilmektedir. Bu bağlamda çalışmada, sahiplik yapısı ve üretim ilişkileri bağlamında alternatif medya olarak nitelendirilebilecek Medyascope kanalının ve Türkiye ana akım medyasının amiral gemisi olarak tanımlanan Hürriyet gazetesinin ürettiği sağlık haberlerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışma kapsamında, ekonomi politik anlamda ana akım ve alternatif medya olarak tanımlanabilecek iki farklı yayın olan Hürriyet ve Medyascope’un Ağustos 2021 tarihini kapsayan sağlık haberleri, içerik analizi tekniği ile analiz edilmiştir. Bir aylık sürede toplamda 286 sağlık haberi içerisinde Medyascope’un 57, Hürriyet’in 229 haber içeriği yayınladığı tespit edilmiş, haber sayısındaki farklılığın haber konularındaki çeşitliliğe yansımadığı görülmüştür. Medyascope İnternet sitesinin sağlık haberlerine eleştirel bir perspektifle yaklaştığı görülürken, Hürriyet’in ana akım medya prensipleri paralelinde “tıklanma/okunma” eksenli bir sağlık haberciliği faaliyeti yürüttüğü tespit edilmiştir. ““Genel Sağlık” kategorisinde iki basın kuruluşunun da benzer bir çizgide yer aldığı görülmektedir. Bunun yanında Medyascope’un ikinci sıradaki haber içerikleri “sağlık çalışanlarının yaşadığı zorluklar ve temel hakları” üzerineyken, Hürriyet’te ise ikinci sırayı “sağlıklı yaşam formülleri”, “estetik ameliyatlar” gibi sağlık/magazin eksenli içerikler oluşturmaktadır. Her iki yayın grubunda da sağlık konusu merkezde olmasına rağmen haberlerin çerçeveleri, yayın gruplarının ekonomi politik ve yayıncılık anlayışlarına göre farklılık göstermekte ve sağlık haberlerinin niteliğini etkilemektedir.

Research paper thumbnail of Eleştirel Ekonomi Politik Açısından Dünyada ve Türkiye’de Medyanın Sahiplik Yapısı

NEOLİBERALİZM, KÜRESELLEŞME, DÜNYA SİSTEMİ: Medya Üzerinden Hegemonya ve Türkiye’de Söylemin Tarihi, 2023

Bu bölümde, küresel süreci yöneten doktriner yaklaşımın sonuçları ve kapitalizmin yeni tahakku... more Bu bölümde, küresel süreci yöneten doktriner yaklaşımın sonuçları ve kapitalizmin yeni tahakküm politikaları, medyanın eleştirel ekonomi politiği açısından ele alınmaktadır. Bu çerçevede, (Kölelik Yolu’ndan) kurtuluş olarak sunulan neoliberal küreselleşmenin, daha ağır bir köleliğe dönüşme yolunda yayıncılığı nasıl dönüştürdüğü özetlenmektedir. Enformasyon ve içerik üretimin ulusal- uluslararası tekelleşmesi konulu literatür taramasının, her düzeyde öğrenci ve araştırmacıya kaynak sağlaması umulmuştur. Sosyal medya ve internet yayıncılığı çerçevesinde verilen güncel bilgiler ise, yeni teknolojilerle birlikte ortaya çıkan etkileşimlilik ve bireysel yayıncılık imkânlarının medya tekelleri tarafından nasıl işlevsiz kılındığını ya da sistem tarafından kolonize edildiğini anlamaya yardımcıdır. Aynı çerçevede Türkiye’de ve dünyada medya mülkiyetinde yaşanan tekelleşme ile neoliberal küreselleşme arasındaki bağlantı incelenmiştir. Mülkiyette yoğunlaşma, konvansiyonel medya kadar yeni medyada da üretim ve tüketim süreçleri üzerindeki kontrolü arttırmaktadır. Özellikle Türkiye’de inşaat gibi yayıncılık dışı sektörlerden gelen grupların medyada egemen olmasıyla, sosyo-ekonomik sorunların artışı arasındaki paralellik, veriler yardımıyla ortaya konulmuştur.

Research paper thumbnail of Medyada İşlevsel Ayrımcılık: Alman ve Türk Basınında "Suriyeli" Temsillerinin İncelenmesi

Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi Dergisi, 2021

İngiliz Kültürel Çalışmalar ekolünün işaret ettiği üzere, kitle iletişim araçları çeşitli kodlar,... more İngiliz Kültürel Çalışmalar ekolünün işaret ettiği üzere, kitle iletişim araçları çeşitli kodlar, imgeler ve temsiller aracılığıyla başkaları hakkındaki dünya algımızı inşa etmektedir. Özellikle, ülkelerin yabancı temsilleri konusunda nasıl farklılaştığının sorgulanması, inşa edilen temsilin ilgili toplumdaki izdüşümlerinin anlaşılması adına önemlidir. Günümüz kültürel ve politik alanında "yabancı" olarak kavramsallaştırılan Suriyeli sığınmacıların Türkiye'deki ve Almanya'daki ana akım basında nasıl temsil edildiği bu çalışmanın problemini oluşturmaktadır. Problemin çerçevesinden hareketle bu çalışmanın kuramsal temeli, İngiliz Kültürel Çalışmaları ekolünün kimlik temsili ve söylem üzerine ortaya koyduğu yaklaşımlar ve tespitlerdir. Bu anlamda çalışmada, Suriyeli sığınmacıların iki ülke basınındaki temsilleri ile ülkelerin mülteci politikaları arasındaki ilişkinin neler olduğunun çözümlenmesi amaçlanmıştır. Bu bağlamda, Türkiye'den Hürriyet ve Almanya'dan Süddeutsche Zeitung (SZ) gazetelerinde Suriyeli sığınmacıların temsilleri, T.A. van Dijk'ın eleştirel söylem çözümlemesi modeli ile incelenmiştir. Çözümleme sonucunda, haberlerde kimliklerin stereotipler ve tekillikler üzerinden sunulması nedeniyle bağlam eksikliği olduğu ve bu anlamda haberlerin ülkelerdeki bürokratik eylemleri meşru kılmaya bir işlev gördüğü tespit edilmiştir.

Research paper thumbnail of COVID-19 Haberlerinde Siyasi Kutuplaşmanın Yansımaları: Hürriyet ve Gazete Pencere Üzerine Bir İnceleme

Selçuk İletişim, cilt.14, sa.2, 2021

Bu çalışmada, Türkiye'yi etkisi altına alan COVID-19 pandemi sürecinin alternatif ve ana akım bas... more Bu çalışmada, Türkiye'yi etkisi altına alan COVID-19 pandemi sürecinin alternatif ve ana akım basında, siyasi kutuplaşma kavramından hareketle ne ölçüde ve nasıl sunulduğunun araştırılması amaçlanmıştır. COVID-19 pandemisi halk sağlığını ilgilendiren bir mesele olduğu için, sürece ilişkin üretilen haber metinlerinin gazetelerin siyasi yönelimlerinden bağımsız olması beklenmektedir. Bu bağlamda, çalışmada araştırma nesnesi olarak ideolojik yönelimi görece "merkez medya" konumundaki iki gazete seçilmiştir. Ekonomi politik anlamda ana akım ve alternatif medya olarak tanımlanabilecek iki farklı gazete olan Hürriyet ve Gazete Pencere, nicel ve nitel analiz yöntemleri kullanılarak incelenmiştir. Araştırma sonuçlarına göre, Gazete Pencere, COVID-19'a ilişkin haberleri daha çok "Vaka ve ölüm sayılarının doğru verilmemesi" ve "Devlet yetkililerinin kısıtlamalara uymaması" konuları üzerinden çerçevelerken, Hürriyet gazetesi COVID-19 haberlerini, "yurttaşların tedbirlere uymaması" ekseninde yansıtmaktadır. Bu durum, Türkiye'deki iktidar ve muhalefet kanadındaki aktörlerin argümanları ile uyumluluk taşımaktadır. Aynı zamanda iki gazetede de politikacıların bilim insanlarından daha sık yer aldığı görülmektedir. Çalışmada, kutuplaşmış politik ve toplumsal alandaki güç ve iktidar mücadelesinin-sağlık konusu ön planda olmasına ve gazetelerin görece merkez medya konumlarına rağmen-medya alanında da kendisini gösterdiği sonucuna ulaşılmıştır.

Research paper thumbnail of YouTube’daki Kültürel Mevzi Savaşlarını LeftTube Yayıncıları Üzerinden Okumak: ContraPoints Örneği

Ankara üniversitesi ilef dergisi, Nov 15, 2023

Kapitalist sistemde özel mülkiyet, sermaye birikimi ve ücretli emek ekseninde örgütlenen kitle... more Kapitalist sistemde özel mülkiyet, sermaye birikimi ve ücretli emek ekseninde örgütlenen kitle iletişim araçları ve bu araçların tahakküm kurucu doğası, eleştirel medya çalışmalarının tartıştığı merkezi problemlerden olmuştur. Ancak, özellikle İngiliz Kültürel Çalışmalar ekolünden hareket eden farklı bir perspektif, kitle iletişim araçlarının tahakküm kurucu işlevinin yanında, iletişim pratiklerini dönüştürme ve demokratikleştirme potansiyelini de tartışmaya başlamıştır. Raymond Williams, henüz 1970’li yıllarda bazı yeni teknolojilerin mevcut düzende olduğundan çok daha farklı amaçlarla kullanılabileceklerinden bahsederken Bertolt Brecht radyonun Walter Benjamin sanatın, Hans-Magnus Enzensberger ise genel olarak medyanın dönüştürücü kullanımına, demokratikleştirici potansiyeline ve kamusal yaşam için bir iletişim aracı olarak işlevselleştirilebilmesine vurgu yapmaktadır. Bu kapsamda, günümüzde YouTube’un salt bir eğlence platformu olmanın ötesinde, farklı ideolojik pozisyonlar için politik ve kültürel bir mücadele alanı olarak konumlandığı görülmektedir. Son yıllarda, YouTube platformunda “yeni radikal sağ” (alt-right) grupların içerikleri görünür olmakta; buna karşı, “LeftTube” veya “BreadTube” olarak tanımlanan sol görüşlü çeşitli YouTube yayıncıları, bu alanı bir karşı söylem geliştirebilme adına kullanmaktadır. Dolayısıyla, sol pozisyonu temsil eden yayıncıların hangi söylemsel ve söylemsel olmayan stratejiler ile bu alanı kullandığı önemli bir soruya işaret etmekle birlikte bu çalışmanın çıkış noktasını oluşturmaktadır. Bu bağlamda çalışmada, sol bir söylemle YouTube’da görünür olan ContraPoints kanalı ve kanalın içerikleri, nitel metin çözümlemesi yöntemi ile incelenmiştir. Çalışmada, ContraPoints kanalının içeriklerinde, “radikal/alternatif sağ” anlatılara karşı kurulan karşı-hegomonik anlatı stratejilerinin saptanması amaçlanmış; ayrıca, LeftTube yayıncıları ekseninde YouTube’un kültürel mücadele alanı olarak nasıl kullanıldığı değerlendirilmiştir. Çalışma sonunda radikallikten çıkarma, eleştirel mizah, diyalojik hikâye anlatıcılığı ve karakter yaratma olmak üzere dört temel karşı-hegemonik strateji tespit edilmiştir.

Research paper thumbnail of Yeni Medya Ekseninde Gelişen Alternatif Medya Yayıncılığı: “Medyascope Kanalı” Üzerine Bir Çözümleme

Elektronik Cumhuriyet İletişim Dergisi

Günümüz anaakım medya atmosferine bakıldığında, medyada tekelleşme eğilimlerinin yoğunlaştığı ve ... more Günümüz anaakım medya atmosferine bakıldığında, medyada tekelleşme eğilimlerinin yoğunlaştığı ve teksesli bir yayın politikasının izlendiği görülmektedir. Anaakım medyadaki yapısal sorunlar, farklı alternatif medya platformlarının oluşmasına zemin hazırlamış ve çoksesliliği sağlama görevini bu yeni platformlar üstlenmiştir. Bu çalışmada, yeni medya ekseninde şekillenen alternatif medya platformlarından biri olan Medyascope kanalının eleştirel ekonomi politik ve kültürel bağlamda nasıl bir yayıncılık sergilediğinin anlaşılması amaçlanmıştır. Ayrıca, alanyazında farklı şekillerde tanımlanan alternatif medya kavramına, Medyascope örneğinden hareketle yeni bir tanımın geliştirilmesi öngörülmüştür. Çalışmanın amaçları ve kuramsal temeli doğrultusunda nitel çözümleme yönteminin benimsendiği bu çalışmada yarı yapılandırılmış derinlemesine görüşme tekniğinden yararlanılmıştır. Yapılan çözümleme çerçevesinde, kanalın klasik alternatif medya tanımlamalarından farklı bir medya yaklaşımı sergil...

Research paper thumbnail of "ARAÇ HABERDİR!" DİJİTAL GAZETECİLİK VE REKLAMCILIK YÖNDEŞMESİNİN BİR SONUCU OLARAK ALGORİTMA EKSENLİ HABERCİLİK

Özet: Günümüzde, etkileşim odaklı şekillenen yeni medya ekosistemi yeni gazetecilik pratikleri ve... more Özet: Günümüzde, etkileşim odaklı şekillenen yeni medya ekosistemi yeni gazetecilik pratikleri ve tanımlamalarının önünü açmıştır. İletişim çalışmalarına farklı bir açılım sunan Marshall McLuhan'ın "araç mesajdır" perspektifinden hareketle, medyum özelinde gerçekleşen değişikliğin medya anlayışındaki değişikliği de belirlediğini savunan görüşler ön plana çıkmaktadır. Son yıllarda yaşanan gelişmeler göstermişti ki medya ve gazetecilik alanında yaşanan dijital dönüşüm, haber üretim süreçlerine sağladığı pek çok avantajın yanı sıra bazı dezavantajları da beraberinde getirmiştir. Özellikle gazetecilikten ziyade "girişimcilik" motivasyonun ağır bastığı modellerde gelir KAYNAKLARını çeşitlendirmek temel mesele hâline gelmiştir. Yeni medya özelinde haber üretimi merkeze alındığında haber algoritmalarının içerik üzerindeki belirleyiciliği, dijital alandaki haberin doğası üzerine yapılacak sorgulamaları gerekli kılmaktadır. Tık tuzağı, tık haberciliği, "clickbait" haber gibi etik sorunları merkeze çeken kavramlar görünür hâle gelmiştir. Haber içerik ve metinlerinin tıklama üzerine kurgulanması, haberin sadece yanlış ve spekülatif olmasıyla ilgili değildir. Temel bilgilerin bulunmasının zorlaştırılması, metinde birden fazla aynı kelimenin ve başlığın kullanılması, kaydırma (scrolling) ile okuyucunun sayfada daha fazla vakit geçirmeye teşvik edilmesi gibi uygulamalar da "tık tuzağı" olarak değerlendirilebilir. Bu bağlamda, İnternet medyumundan hareketle reklam ve algoritmaların haber dilini nasıl etkilediğini ve bu konunun habercilik adına ne tür sorunları beraberinde getirdiği bu çalışmanın problemini oluşturmaktadır.

Research paper thumbnail of "ARAÇ HABERDİR!" DİJİTAL GAZETECİLİK VE REKLAMCILIK YÖNDEŞMESİNİN BİR SONUCU OLARAK ALGORİTMA EKSENLİ HABERCİLİK

18th International Symposium Communication in the Millennium, 2021

Günümüzde, etkileşim odaklı şekillenen yeni medya ekosistemi yeni gazetecilik pratikleri ve tanım... more Günümüzde, etkileşim odaklı şekillenen yeni medya ekosistemi yeni gazetecilik pratikleri ve tanımlamalarının önünü açmıştır. İletişim çalışmalarına farklı bir açılım sunan Marshall McLuhan’ın “araç mesajdır” perspektifinden hareketle, medyum özelinde gerçekleşen değişikliğin medya anlayışındaki değişikliği de belirlediğini savunan görüşler ön plana çıkmaktadır. Son yıllarda yaşanan gelişmeler göstermiştir ki medya ve gazetecilik alanında yaşanan dijital dönüşüm, haber üretim süreçlerine sağladığı pek çok avantajın yanı sıra bazı dezavantajları da beraberinde getirmiştir. Özellikle gazetecilikten ziyade “girişimcilik” motivasyonun ağır bastığı modellerde gelir kaynaklarını çeşitlendirmek temel mesele hâline gelmiştir. Yeni medya özelinde haber üretimi merkeze alındığında haber algoritmalarının içerik üzerindeki belirleyiciliği, dijital alandaki haberin doğası üzerine yapılacak sorgulamaları gerekli kılmaktadır. Tık tuzağı, tık haberciliği, “clickbait” haber gibi etik sorunları merkeze çeken kavramlar görünür hâle gelmiştir. Haber içerik ve metinlerinin tıklama üzerine kurgulanması, haberin sadece yanlış ve spekülatif olmasıyla ilgili değildir. Temel bilgilerin bulunmasının zorlaştırılması, metinde birden fazla aynı kelimenin ve başlığın kullanılması, kaydırma (scrolling) ile okuyucunun sayfada daha fazla vakit geçirmeye teşvik edilmesi gibi uygulamalar da “tık tuzağı” olarak değerlendirilebilir. Bu bağlamda, İnternet medyumundan hareketle reklam ve algoritmaların haber dilini nasıl etkilediğini ve bu konunun habercilik adına ne tür sorunları beraberinde getirdiği bu çalışmanın problemini oluşturmaktadır. Çalışmada, araştırma nesnesi olarak Türkiye Futbol Süper Ligi (TSL) maçlarının anons haberleri belirlenmiştir. Gazete haberlerinde bir maçın tarihi, saati, hangi kanalda yayınlandığı gibi temel bilgilere erişimin nasıl sağlandığının sorgulanması amacıyla TSL 2020-2021 sezonu eylül ve ekim aylarında dört büyük takımın (Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor) maçlarının HürriyetSpor, NTVSpor, SözcüSkor, Fanatik ve FotoMaç İnternet sayfalarındaki haber anonsları ve bilgilendirme metinleri incelenmiştir. Metinlerin İnternet sitelerinde nasıl yayınlandığı -niteliksel boyutu öncelikli- içerik analizi tekniği ile Biyani, Tsioutsiouliklis ve Blackmer (2016, s. 96) tarafından belirlenen 8 farklı tık odaklı haber kategorisi kullanılarak analiz edilmiş ve yapısal sorunlar belirlenmeye çalışılmıştır. Gerçekleştirilen analiz sonucunda, ilgili gazetelerdeki TSL maç anonslarında, “Belirsiz Bırakma”, “Merak Uyandırma” ve “Yazıyı Biçimlendirme” gibi unsurların yer aldığı saplanmıştır. Haber başlıklarında istenilen bilgilere cevap verilmediği, genellikle soru sorarak okuyucuda merak uyandırmanın hedeflendiği ve haber metinlerinde de aynı soruların tekrarlanarak okuyucuların kaydırma yapmaya yönlendirildiği tespit edilmiştir. Dolayısıyla, haber dili algoritmik arayışlara cevap verecek şekilde değiştirilmektedir. Arama motorlarında sayfanın ilk sonuçlarda çıkmasına yönelik ortaya konulan bu pratik, sadece algoritmayı önceleyen bir habercilik anlayışını doğurmaktadır. Bu konunun dijital gazetecilik ve reklamcılık yöndeşmesinin bir sonucu olduğu ve aracın yapısal özelliklerini “haber” olarak kurgulayan bu pratiğin bilgi/enformasyon değil, algoritma eksenli bir habercilik anlayışını beslediği söylenebilir.

Research paper thumbnail of “Haber öldü mü?” – Haber Sonrası Gazetecilik Çağında Gazeteciliğin Olanakları ve Sınırlılıkları

Research paper thumbnail of Utilizing the Dark Social and Echo Rooms in the Expense of Truth: The Case of “Clubhouse” (Celebritizenship vs. Citizenship)

Megatrends and Media 2021: Home Officetainment, 2021

Political communication is prominent in its role and essential for the political system in any mo... more Political communication is prominent in its role and essential for the political system in any models of public sovereignty. The problem of this paper is to discuss the political potential of dark social networks which can be recognized as closed virtual spaces, where personals are selected by others and then select others. Clubhouse seems to be a perfect subject of dark social however, the platform should be considered with the emerging ones following its example. Any political potential and supporting feature for public sphere can be existed with contradictions from consumer society and life-styles. First, social network platforms and Internet communities based on them are mainly commercial and it is not possible to be sure that platform owners would not make profit from the data obtained from users. Second, commodification prevails not only for platforms themselves but also communication and users are commodified. The situation can be considered as a consequence of the mediatization in late-modern societies. Looking through the current samples and depended on the critics of modernity, this paper concludes that structural logic of dark social networks oppresses any potential for political criticism. In this context, massive admiration for life-styles and popular culture results in celebritization and the rise of celebritizenship against citizenship.