Prof. Dr. Seval ERDEN ÇINAR | Marmara University (original) (raw)

Papers by Prof. Dr. Seval ERDEN ÇINAR

Uluslararası anadolu sosyal bilimler dergisi, Mar 25, 2024

Bu makale Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 License altında lisanslanmıştır.

Yaşam becerileri psikoloji dergisi, Jun 1, 2018

Bu araştırmanın amacı bilişsel davranışçı temelli grupla psikolojik danışma programının ergenleri... more Bu araştırmanın amacı bilişsel davranışçı temelli grupla psikolojik danışma programının ergenlerin psikolojik dayanıklılığına ve mizah düzeyine etkisini incelemektir. Araştırmanın modeli öntest-sontest eşleştirilmiş kontrol gruplu seçkisiz desendir. Deney ve kontrol grubu, 8’er ergenden oluşmaktadır. Veri toplama araçları ‘Ergen Psikolojik Dayanıklılık Ölçeği’ ve ‘Ergenlikte Mizah Ölçeği’dir. Her biri 90 dakika süren 8 oturumluk program, 8 kişilik deney grubuna 8 haftada uygulanmıştır. Kontrol grubuna ise herhangi bir çalışma yapılmamıştır. Verilerin analizinde Mann-Whitney U Testi ve Wilcoxon Eşleştirilmiş Çiftler İşaretlenmiş Sıra Sayıları Testi kullanılmıştır. Sonuçta bilişsel davranışçı temelli grupla psikolojik danışma programının ergenlerin psikolojik dayanıklılığını ve mizah düzeyini arttırdığı görülmüştür.

Humanistic Perspective

Bu çalışmada, Duell (2018) tarafından geliştirilen Ergenlerde Pozitif Risk Alma Davranışı Ölçeği’... more Bu çalışmada, Duell (2018) tarafından geliştirilen Ergenlerde Pozitif Risk Alma Davranışı Ölçeği’nin Türkçe’ye uyarlanması amaçlanmıştır. Ölçeğin psikometrik özellikleri, katılımcılarının İstanbulda ikamet eden lise öğrencileri olduğu üç farklı aşama ile sınanmıştır. Araştırmanın, dilsel eş değerliği 30, geçerlik ve güvenirlik analizleri 359 lise öğrencisi ile gerçekleştirilmiştir. Ölçüm aracının özellikleri dilsel eşdeğerlik, geçerlik (yapı, ölçüt) ve Cronbach alfa güvenirlik katsayısı yöntemleriyle incelenmiştir. Ölçeğin ölçüt geçerlik sınamalarında Ergenlerde Pozitif Risk Alma Ölçeği, Ergenlerde Risk Alma Ölçeği, Olumlu Sosyal ve Saldırgan Davranış Ölçeği ve Ergen Prososyallik Ölçeği’nden yararlanılmıştır. Yapı geçerliği için gerçekleştirilen doğrulayıcı ve açımlayıcı faktör analizi sonuçları, Ergenlerde Pozitif Risk Alma Ölçeğinin tek faktörlü yapısının yeterli uyum değerlerine sahip olduğunu göstermiştir. Ayrıca Ergenlerde Pozitif Risk Alma Ölçeği, ergenlerde risk alma davranış...

American Journal on Addictions, 2008

Posttraumatic growth (PTG)--namely, the experience of positive change in oneself or one&a... more Posttraumatic growth (PTG)--namely, the experience of positive change in oneself or one's life following trauma--is particularly relevant for homeless women because they have greater trauma exposure than the general population, as well as higher rates of substance use. The present study examined PTG and substance use in this population. Fifty homeless women with trauma histories participated. In line with predictions, more current substance use was related to less PTG, more reliance on avoidant coping once approach coping was accounted for, and greater PTSD symptomatology. Levels of growth were comparable to those found in samples with less trauma exposure.

Bağımlılık Dergisi

Amaç: Bu araştırmanın amacı, algılanan sosyal destek, işlevsel olmayan inanış ve haftalık oyun oy... more Amaç: Bu araştırmanın amacı, algılanan sosyal destek, işlevsel olmayan inanış ve haftalık oyun oynama süresinin internet oyun bağımlılığı üzerindeki doğrudan, dolaylı ve toplam etkilerini incelemektir. Yöntem: Çalışmada ilişkisel araştırma deseni kullanılmıştır. Araştırmanın katılımcılarını, İstanbul ili Ümraniye ilçesinde liselerde eğitim gören 15-17 yaşlarında 190’ı erkek 110’u kadın olmak üzere 300 gönüllü ergen oluşturmaktadır. Çalışmanın örneklemi uygun örnekleme yöntemi ile seçilmiştir. Araştırmada, “İnternet Oyun Oynama Bozukluğu Ölçeği Kısa Formu”, “Çocuk ve Ergenler için Sosyal Destek Değerlendirme Ölçeği”, “Çevrimiçi oyunlar için bilişler ölçeği” kullanılmıştır. Bulgular: Algılanan sosyal destek ile internette oyun bağımlılığı arasında işlevsel olmayan inanışın aracı rolü bulunmuştur (bootstrap =-,160, %95 GA =-,261,-,078). Algılanan sosyal destek ile internette oyun bağımlılığı arasında haftalık oyun oynama süresinin aracı rolü bulunmuştur (bootstrap =-,160, %95 GA =-,261...

Kuram Ve Uygulamada Egitim Bilimleri, 2010

PSİKOLOJİ ÇALIŞMALARI DERGİSİ, 2010

Page 1. 1 Kişilerarası İlişki Boyutları Ölçeği KİŞİLERARASI İLİŞKİ BOYUTLARI ÖLÇEĞİ'NİN GELİ... more Page 1. 1 Kişilerarası İlişki Boyutları Ölçeği KİŞİLERARASI İLİŞKİ BOYUTLARI ÖLÇEĞİ'NİN GELİŞTİRİLMESİ Dr. Seval Erden İmamoğlu Marmara Üniversitesi, Psikolojik Danışma ve Rehberlik Anabilim Dalı Prof. Dr. Betül Aydın ...

Journal of Human Sciences, 2018

School refusal is one of the main problems observed in almost all levels of education in Turkey. ... more School refusal is one of the main problems observed in almost all levels of education in Turkey. This problem is characterized by difficulties in going to school, staying at school for an entire day or not feeling well at school. School refusal is commonly associated with cognitive evaluations and emotional problems, and it may also be a source for various other problems. The purpose of this study is to do a research about the predictor power of depression, negative thoughts and attachment styles in school refusal through the sample of Turkish students. Furthermore, the school refusal behavior has also been analysed in terms of some demographical variables such as gender, perceived socio-economic level, and parents’ educational level. The study group consisted of 340 secondary school students studying in Istanbul. School Refusal Assessment Scale-R, The Revised Child Anxiety and Depression Scale-Short Version, The Experiences in Close Relationships Middle Childhood, and Three Dimen...

TED EĞİTİM VE BİLİM, 2015

Ergenlik, birçok değişimin yaşandığı bir gelişim dönemidir. Bazı ergenler bu uyum sürecini başarı... more Ergenlik, birçok değişimin yaşandığı bir gelişim dönemidir. Bazı ergenler bu uyum sürecini başarı ile tamamlarken, bazıları profesyonel yardım almaya ihtiyaç duyabilmektedirler. Bu noktada sadece ergene değil aynı zamanda ergenin ailesine de psikolojik yardım hizmetlerinin verilmesi, ergenin sağlıklı gelişimine katkı sağlayacaktır. Bu araştırmada, ergenler ve anneleri arasında sağlıklı ilişki geliştirmelerine yardımcı olmak amacıyla annelere yönelik hazırlanan grupla psikolojik danışma programın etkililiğini sınamak amaçlanmıştır. Araştırma tek grup ön-son test ve izleme deneme modellinde hazırlanmıştır. Araştırmaya, 12-14 yaş aralıklarında bireysel psikolojik danışma hizmeti alan 16 ergen annesi katılmıştır. Veri toplama aracı olarak Otomatik Düşünceler Ölçeği ve İletişim Becerileri Envanteri kullanılmıştır. Bulgular, annelerin olumsuz otomatik düşünceler ve iletişim becerileri ön-test, son-test ve izleme puanlarında farklılıkların oluştuğunu göstermektedir.

The Journal of Academic Social Science Studies, 2015

Öz Okul reddi, okula gelmeyi reddeden ya da tüm gün okul aktivitelerine katılmakta güçlük çeken ö... more Öz Okul reddi, okula gelmeyi reddeden ya da tüm gün okul aktivitelerine katılmakta güçlük çeken öğrenciler için kullanılan bir kavramdır. Öğrenicilerin aileleri tarafından okula gönderil(e)memesi ya da herhangi bir süreğen rahatsızlık nedeniyle okula gelmemesi dışındaki tüm devamsızlıklar okul reddi olarak ifade edilmektedir. Okul reddi, öğrencilerin okul ve derslerden geri kalması ve buna bağlı olarak akademik başarılarında düşme yaşamalarının yanı sıra öğrencilerin okuldan uzak kalarak çeşitli risk faktörlerine açık olması gibi sonuçlara da yol açabilmektedir. Bu çalışmanın amacı, okul reddi gözlenen iki öğrencide, bilişsel davranışçı danışma yaklaşımının etkililiğinin incelenmesidir. Bilişsel davranışçı yaklaşıma dayalı danışmanlığın etkililiğinin göstergeleri devamsızlıkta düşüş, okul ve evde okuldaki problem davranışlarında azalma olarak belirlenmiştir. Bu temel amaç doğrultusunda, danışanların okula ilişkin geliştirdikleri otomatik düşünceler ve bilişsel çarpıtmaları keşfedip, yerine sağlıklı alternatif düşünceler geliştirilmesine yardımcı olmak amaçlanmıştır. Danışmanlar olgular ile yaklaşık 40'ar dakikalık sekiz oturum gerçekleştirmiştir. Planlanan oturumların sonlandırılmasının ardından, öğrencilerden, öğrencilerin sınıf öğretmenleri ve velilerinden görüşme vasıtasıyla, sürece ilişkin bilgi alınmıştır. Öğrencilerle yürütülen bilişsel davranışçı yaklaşıma dayalı bireysel psikolojik danışma sonucunda, öğrencilerin okulla ilgili sıkıntıları, evde okula gelmemek için sergiledikleri uygun olmayan davranışları azalmış, özürsüz devamsızlıkları da düşmüştür.

The aim of this study was to examine the serial multiple mediator roles of cognitive flexibility ... more The aim of this study was to examine the serial multiple mediator roles of cognitive flexibility and positive schemas in the relationship between posttraumatic growth and psychological resilience of adult individuals in the Covid 19 pandemic. Correlational survey model was used in this study. The sample of the research consists of 329 adult individuals, 233 women (70,8%) and 96 men (29,2%). Personal Information Form, Posttraumatic Growth Inventory, Positive Schema Scale, Cognitive Flexibility Inventory, and The Brief Resilience Scale were used as data collection tools. The research data were analyzed by using SPSS Statistics 21.0 and SPSS Process Macro. In this study, The PROCESS Macro proposed by Hayes was used to conduct serial multiple mediation analysis. According to the findings of the study, the mediator role of cognitive flexibility and positive schemas in the relationship between posttraumatic growth and psychological resilience was found to be statistically significant.

European Journal of Educational Research, 2020

The purpose of the study was to examine the mediating role of self-orientations in the relationsh... more The purpose of the study was to examine the mediating role of self-orientations in the relationship between resilience and world assumptions of psychological counsellors. A total of 321 psychological counsellors, were recruited and 211 of them were women and 110 of them were men. The ages of the participants ranged from 23 to 52. The Brief Resilience Scale, World Assumptions Scale, and Balanced Integration-Differentiation (BID) Scale were used as data collection tools. In the analysis of the data, descriptive statistics, Pearson Correlation Coefficient, as well as the Bootstrap method was used to analyze the mediation effects. The findings showed that the assumptions of benevolence, randomness, self-worth, and justice and self-orientation were positively related to psychological resilience. Results of the mediation analysis revealed that self-developmental and interrelational orientations had mediation effects on relationships between world assumptions and resilience as in the proposed model. Findings for the model tested in the study were discussed with the literature and the implications were given to field experts, researchers, and psychological counsellors.

Journal of Sustainable Educational Studies , 2022

Bu çalışmada özgül öğrenme bozukluğu tanısı olan, sekizinci sınıfa devam eden, başka herhangi bir... more Bu çalışmada özgül öğrenme bozukluğu tanısı olan, sekizinci sınıfa devam eden, başka herhangi bir engeli bulunmayan, normal zihin düzeyine sahip bir öğrencide özgül öğrenme bozukluğunun yarattığı kaygının bilişsel davranışçı temelli bireysel danışmanlık uygulaması ile azaltılması amaçlanmıştır. Çalışma bilişsel davranışçı temelli psikolojik danışma yaklaşımı temel alarak, çözüm odaklı yaklaşım uygulamalarından da yararlanılarak ve alan uzmanı olan bir öğretim üyesinin süpervizyon desteği ile olgu sunumu olarak tasarlanmıştır. Danışana psikiyatristi tarafından kaygı bozukluğu tanısı konmuş olup herhangi bir ilaç tedavisi önerilmemekle birlikte psikolojik destek alması önerilmiştir. Oturumlar başlamadan önce danışana Özusta (1995) tarafından kültürümüze uyarlaması yapılan Durumluk ve Sürekli Kaygı Envanteri uygulanmıştır. Çalışma Ocak 2020'de başlayıp Mart 2020'de bitmiştir. Aynı envanterler yedi haftalık danışma oturumları sonlandırıldıktan sonra ve Mayıs 2020'de yapılan izleme çalışmasında tekrar uygulanmıştır. Oturumların sonunda alınan puanlara bakıldığında öğrencinin kaygısında belirgin bir azalma olduğu görülmüştür. Yapılan izleme çalışmasında da envanter puanlarındaki düşüşün devam ettiği görülmüştür. Her bir oturumun sonunda öğrencinin annesi ile de görüşme gerçekleştirilmiştir. Aile ve çocuk ile yapılan görüşmeler de puanlardaki azalmayı destekleyen niteliktedir. Bu vaka sunumunun; benzer durumlarda psikolojik destek almaya gönüllü danışanlara, ebeveynlere, psikolojik danışmanlara ve alanda çalışan uzmanlara gerek psikolojik yardım çalışmalarında gerek ise kendi ebeveyn çocuk ilişkilerinde yol gösterici bir öneme sahip olduğu düşünülmektedir.

Journal of Psychology and Educational Studies, 9(2), 126-137. https://dx.doi.org/, 2022

This re search e xamined the serial me diating e ffe ct of inte raction anxiety and insight in to... more This re search e xamined the serial me diating e ffe ct of inte raction anxiety and insight in to the re lationship be tween self-esteem and approval de pendence in unive rsity stude nts. The research group comprise d 511 volunteer university stude nts, of whom 78,7% were females and 21,3% were male s. Re search data was collected via "The Two-Dimensional Se lf-Esteem Scale", "The Scale of Inte rpe rsonal Re lationship Dimensions", "Inte raction Anxiousness Scale", and "Insight Scale". In analysing the data, descriptive statistics were examined and the relationship between variables was calculated using the Pe arson correlation coefficient. The bootstrap me thod was used to te st the me diation mode l.The me diation analysis re sults re ve aled that inte raction anxiety and insight functione d as mediation variables in the relationship between self-esteem and approval dependence. According to the findings, an incre ase in se lf-esteem causes a decline in inte raction anxiousness, which causes an increase in insight, which in turn le ads to a de cline in approval de pe ndence. Findings re lated to the model that was tested were discussed following the lite rature. Sugge stions for re se arche rs and fie ld practitione rs we re liste d.

Journal of Theoretical Educational Science, 2022

This study examines the mediating role of social media usage habits in the relationship between F... more This study examines the mediating role of social media usage habits in the relationship between FoMO and nomophobia. 457 people were recruited to participate in the study. While 177 of them were male, the remaining 280 participants were female, and the participants' age ranged between 18 and 70. The average age of the participants was calculated as 30.81. The research hypotheses were tested by hierarchical regression analysis. In addition, the significance of the mediator variable was examined via Bootstrapping analysis. First, Pearson productmoment correlation analysis was performed to determine the relationship between variables, and it was found that there was a positive significant relationship between variables. The subsequent hierarchical regression analysis determined that social media usage habits played a partial mediating role in the relationship between FoMO and nomophobia. All findings were discussed in the light of similar research studies in the existing literature, and several suggestions were provided in the end.

Bağımlılık Dergisi, 2022

Objective: The aim of this research was to examine as the direct, indirect and total effects of p... more Objective: The aim of this research was to examine as the direct, indirect and total effects of perceived social support, dysfunctional belief and weekly hours of online gaming time on internet gaming addiction. Method: Correlational research design was used in the study. The participants of the research consist of 300 volunteer adolescents, 190 males and 110 females, aged 15-17, studying at high schools in Ümraniye district of Istanbul. The sample of the study was selected by convenient sampling method. In the study, "Internet Gaming Disorder Scale-Short Form", " Social Support Appraisals Scale To Be Used With Children And Adolescents", "Online Cognitions Scale" were used. Results: The mediating role of dysfunctional belief was found between perceived social support and internet gaming addiction(bootstrap =-.160, 95% CI =-.261,-.078). The mediating role of weekly hours of online gaming time was found between perceived social support and internet gaming addiction (bootstrap =-.160, %95 GA =-.261,-.078). Finally, it was found that weekly hours of online gaming time and dysfunctional beliefs had a sequential mediating role in the relationship between perceived social support and internet gaming addiction (bootstrap =-.107, 95% CI =-.173,-.062). Öz Amaç: Bu araştırmanın amacı, algılanan sosyal destek, işlevsel olmayan inanış ve haftalık oyun oynama süresinin internet oyun bağımlılığı üzerindeki doğrudan, dolaylı ve toplam etkilerini incelemektir. Yöntem: Çalışmada ilişkisel araştırma deseni kullanılmıştır. Araştırmanın katılımcılarını, İstanbul ili Ümraniye ilçesinde liselerde eğitim gören 15-17 yaşlarında 190'ı erkek 110'u kadın olmak üzere 300 gönüllü ergen oluşturmaktadır. Çalışmanın örneklemi uygun örnekleme yöntemi ile seçilmiştir. Araştırmada, "İnternet Oyun Oynama Bozukluğu Ölçeği Kısa Formu", "Çocuk ve Ergenler için Sosyal Destek Değerlendirme Ölçeği", "Çevrimiçi oyunlar için bilişler ölçeği" kullanılmıştır. Bulgular: Algılanan sosyal destek ile internette oyun bağımlılığı arasında işlevsel olmayan inanışın aracı rolü bulunmuştur (bootstrap =-,160, %95 GA =-,261,-,078). Algılanan sosyal destek ile internette oyun bağımlılığı arasında haftalık oyun oynama süresinin aracı rolü bulunmuştur (bootstrap =-,160, %95 GA =-,261,-,078). Son olarak, algılanan sosyal destek ile internette oyun bağımlılığı arasındaki ilişkide haftalık oyun oynama süresi ve işlevsel olmayan inanışların sıralı aracı rolü olduğu bulunmuştur (bootstrap =-,107, %95 GA =-,173,-,062). Sonuç: Algılanan sosyal destek düzeyinin düşmesinin haftalık oyun oynama süresini artırdığı, bununla birlikte işlevsel olmayan inanışların da arttığı ve dolayısıyla bu etkileşimlerin internette oyun bağımlılığını da arttırdığı söylenebilir.

Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Dergisi, 2021

In this study, it is aimed to examine the predictive power of sensation seeking, destructive beha... more In this study, it is aimed to examine the predictive power of sensation seeking, destructive behavior and metacognitive awareness levels on cyberbullying behavior of adolescents. The study has been designed in relational scanning model. A total of 536 secondary and high school students, 249 boys and 287 girls, who continue their education in different secondary schools and high schools in Istanbul during the fall semester of the 2019-2020 academic year, participated in the study. In the study, Cyberbullying Scale, Disruptive Behavior Disorders Scale, Brief Sensation Seeking Scale and Metacognitive Awareness Inventory for Children were used as instruments. It has been determined that destructive behavior, short excitement seeking and metacognitive awareness levels of the students participating in the study were significantly correlated with their cyberbullying levels. It has been found that destructive behavior, excitement seeking, and metacognitive awareness variables together significantly predicted cyberbullying scores.

Humanistic Perspective, 2021

Öz saygı; bireyin kendisine ilişkin olumlu ya da olumsuz duygu, düşünce, davranışların bütünü şek... more Öz saygı; bireyin kendisine ilişkin olumlu ya da olumsuz duygu, düşünce, davranışların bütünü şeklinde tanımlanmaktadır. İnsanların kendilerine yönelik algıladıkları değerlilik ve yeterlilik duyguları öz saygının şekillenmesinde oldukça önemlidir. Erken dönem yaşantılar bireylerin öz saygılarının oluşumunda oldukça etkilidir ve psikolojik açıdan sağlığın temellerinin atılmasındaki rolü büyüktür. Bu sebeple erken dönem yaşantılarla birlikte şekillenen öz saygı düşüklüğü birçok psikolojik problemin sebebi olarak karşımıza çıkabilmektedir. Bu bağlamda, bu araştırmanın amacı, Bilişsel Davranışçı Terapi, Pozitif Psikoloji ve Pozitif Psikoterapiye dayalı psikolojik danışma sürecinin düşük benlik saygısı ile baş etme ve benlik saygısını artırmadaki etkililiğini incelemektir. Bu amaç doğrultusunda öz saygı düşüklüğüne bağlı olarak birtakım psikolojik problemler yaşayan 21 yaşında üniversite öğrencisi bir kadın danışanla 9 oturum gerçekleştirilmiştir. Programın etkililiği Yaşam Doyumu Ölçeği, Pozitif ve Negatif Duygu Ölçeği, Beck Depresyon Envanteri ve Sürekli Kaygı Envanteri aracılığıyla ön test-son test sonuçlarıyla ve nitel verilerle incelenmiştir. Çalışmanın sonucunda danışanın, öz saygı seviyesinin artmasıyla birlikte kendine güveninin yükseldiği, yaşam doyumunun arttığı, negatif duyguların azaldığı, pozitif duyguların yükseldiği, depresif belirtilerinin ve kaygı düzeyinin azaldığı ve hayata daha farklı bir bakış açısıyla umutla baktığı gözlenmiştir.

Anadolu Journal of Educational Sciences International , 2021

Since school counselors became an internal part of the school system, they are responsible for pr... more Since school counselors became an internal part of the school system, they are responsible for promoting psychological and mental health of their students as well as providing guidance for them. In order to fulfill these responsibilities, school counselors are expected to have empathetic, inclusive, democratic, and egalitarian attitudes. As a repercussion of these required such attitudes, the school counselors are expected to treat every person equally regardless of their gender, race, and lifestyle, and not to discriminate people based on their attributions, and maintain healthy interpersonal relationships within the counseling settings. Thus, the aim of this research is to examine school counselors' ambivalent sexism in the context of interpersonal relationships and attributional complexity. For this purpose, the relationships between interpersonal relationship dimensions (empathy, approval dependence, trust others, and emotional awareness), ambivalent sexism, and attributional complexity were analyzed. Ambivalent Sexism Inventory, Attributional Complexity Scale, and Scale of Interpersonal Relationship Dimensions were used as instruments. With a sample of 340 school counselors from Istanbul, our findings indicate that ambivalent sexism, interpersonal relationship dimensions, and attributional complexity are correlated with each other on different levels. Furthermore, we found some unexpected results such as a high level of sexism and a low level of empathy accompanied by positive causal relationships between ambivalent sexism and empathy and emotional awareness. In the end, the findings of this study essentially aspire to raise awareness about the issue of sexism among prospective and working school counselors in addition to stressing the need for boosting empathetic attitudes.

Uluslararası anadolu sosyal bilimler dergisi, Mar 25, 2024

Bu makale Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 License altında lisanslanmıştır.

Yaşam becerileri psikoloji dergisi, Jun 1, 2018

Bu araştırmanın amacı bilişsel davranışçı temelli grupla psikolojik danışma programının ergenleri... more Bu araştırmanın amacı bilişsel davranışçı temelli grupla psikolojik danışma programının ergenlerin psikolojik dayanıklılığına ve mizah düzeyine etkisini incelemektir. Araştırmanın modeli öntest-sontest eşleştirilmiş kontrol gruplu seçkisiz desendir. Deney ve kontrol grubu, 8’er ergenden oluşmaktadır. Veri toplama araçları ‘Ergen Psikolojik Dayanıklılık Ölçeği’ ve ‘Ergenlikte Mizah Ölçeği’dir. Her biri 90 dakika süren 8 oturumluk program, 8 kişilik deney grubuna 8 haftada uygulanmıştır. Kontrol grubuna ise herhangi bir çalışma yapılmamıştır. Verilerin analizinde Mann-Whitney U Testi ve Wilcoxon Eşleştirilmiş Çiftler İşaretlenmiş Sıra Sayıları Testi kullanılmıştır. Sonuçta bilişsel davranışçı temelli grupla psikolojik danışma programının ergenlerin psikolojik dayanıklılığını ve mizah düzeyini arttırdığı görülmüştür.

Humanistic Perspective

Bu çalışmada, Duell (2018) tarafından geliştirilen Ergenlerde Pozitif Risk Alma Davranışı Ölçeği’... more Bu çalışmada, Duell (2018) tarafından geliştirilen Ergenlerde Pozitif Risk Alma Davranışı Ölçeği’nin Türkçe’ye uyarlanması amaçlanmıştır. Ölçeğin psikometrik özellikleri, katılımcılarının İstanbulda ikamet eden lise öğrencileri olduğu üç farklı aşama ile sınanmıştır. Araştırmanın, dilsel eş değerliği 30, geçerlik ve güvenirlik analizleri 359 lise öğrencisi ile gerçekleştirilmiştir. Ölçüm aracının özellikleri dilsel eşdeğerlik, geçerlik (yapı, ölçüt) ve Cronbach alfa güvenirlik katsayısı yöntemleriyle incelenmiştir. Ölçeğin ölçüt geçerlik sınamalarında Ergenlerde Pozitif Risk Alma Ölçeği, Ergenlerde Risk Alma Ölçeği, Olumlu Sosyal ve Saldırgan Davranış Ölçeği ve Ergen Prososyallik Ölçeği’nden yararlanılmıştır. Yapı geçerliği için gerçekleştirilen doğrulayıcı ve açımlayıcı faktör analizi sonuçları, Ergenlerde Pozitif Risk Alma Ölçeğinin tek faktörlü yapısının yeterli uyum değerlerine sahip olduğunu göstermiştir. Ayrıca Ergenlerde Pozitif Risk Alma Ölçeği, ergenlerde risk alma davranış...

American Journal on Addictions, 2008

Posttraumatic growth (PTG)--namely, the experience of positive change in oneself or one&a... more Posttraumatic growth (PTG)--namely, the experience of positive change in oneself or one's life following trauma--is particularly relevant for homeless women because they have greater trauma exposure than the general population, as well as higher rates of substance use. The present study examined PTG and substance use in this population. Fifty homeless women with trauma histories participated. In line with predictions, more current substance use was related to less PTG, more reliance on avoidant coping once approach coping was accounted for, and greater PTSD symptomatology. Levels of growth were comparable to those found in samples with less trauma exposure.

Bağımlılık Dergisi

Amaç: Bu araştırmanın amacı, algılanan sosyal destek, işlevsel olmayan inanış ve haftalık oyun oy... more Amaç: Bu araştırmanın amacı, algılanan sosyal destek, işlevsel olmayan inanış ve haftalık oyun oynama süresinin internet oyun bağımlılığı üzerindeki doğrudan, dolaylı ve toplam etkilerini incelemektir. Yöntem: Çalışmada ilişkisel araştırma deseni kullanılmıştır. Araştırmanın katılımcılarını, İstanbul ili Ümraniye ilçesinde liselerde eğitim gören 15-17 yaşlarında 190’ı erkek 110’u kadın olmak üzere 300 gönüllü ergen oluşturmaktadır. Çalışmanın örneklemi uygun örnekleme yöntemi ile seçilmiştir. Araştırmada, “İnternet Oyun Oynama Bozukluğu Ölçeği Kısa Formu”, “Çocuk ve Ergenler için Sosyal Destek Değerlendirme Ölçeği”, “Çevrimiçi oyunlar için bilişler ölçeği” kullanılmıştır. Bulgular: Algılanan sosyal destek ile internette oyun bağımlılığı arasında işlevsel olmayan inanışın aracı rolü bulunmuştur (bootstrap =-,160, %95 GA =-,261,-,078). Algılanan sosyal destek ile internette oyun bağımlılığı arasında haftalık oyun oynama süresinin aracı rolü bulunmuştur (bootstrap =-,160, %95 GA =-,261...

Kuram Ve Uygulamada Egitim Bilimleri, 2010

PSİKOLOJİ ÇALIŞMALARI DERGİSİ, 2010

Page 1. 1 Kişilerarası İlişki Boyutları Ölçeği KİŞİLERARASI İLİŞKİ BOYUTLARI ÖLÇEĞİ'NİN GELİ... more Page 1. 1 Kişilerarası İlişki Boyutları Ölçeği KİŞİLERARASI İLİŞKİ BOYUTLARI ÖLÇEĞİ'NİN GELİŞTİRİLMESİ Dr. Seval Erden İmamoğlu Marmara Üniversitesi, Psikolojik Danışma ve Rehberlik Anabilim Dalı Prof. Dr. Betül Aydın ...

Journal of Human Sciences, 2018

School refusal is one of the main problems observed in almost all levels of education in Turkey. ... more School refusal is one of the main problems observed in almost all levels of education in Turkey. This problem is characterized by difficulties in going to school, staying at school for an entire day or not feeling well at school. School refusal is commonly associated with cognitive evaluations and emotional problems, and it may also be a source for various other problems. The purpose of this study is to do a research about the predictor power of depression, negative thoughts and attachment styles in school refusal through the sample of Turkish students. Furthermore, the school refusal behavior has also been analysed in terms of some demographical variables such as gender, perceived socio-economic level, and parents’ educational level. The study group consisted of 340 secondary school students studying in Istanbul. School Refusal Assessment Scale-R, The Revised Child Anxiety and Depression Scale-Short Version, The Experiences in Close Relationships Middle Childhood, and Three Dimen...

TED EĞİTİM VE BİLİM, 2015

Ergenlik, birçok değişimin yaşandığı bir gelişim dönemidir. Bazı ergenler bu uyum sürecini başarı... more Ergenlik, birçok değişimin yaşandığı bir gelişim dönemidir. Bazı ergenler bu uyum sürecini başarı ile tamamlarken, bazıları profesyonel yardım almaya ihtiyaç duyabilmektedirler. Bu noktada sadece ergene değil aynı zamanda ergenin ailesine de psikolojik yardım hizmetlerinin verilmesi, ergenin sağlıklı gelişimine katkı sağlayacaktır. Bu araştırmada, ergenler ve anneleri arasında sağlıklı ilişki geliştirmelerine yardımcı olmak amacıyla annelere yönelik hazırlanan grupla psikolojik danışma programın etkililiğini sınamak amaçlanmıştır. Araştırma tek grup ön-son test ve izleme deneme modellinde hazırlanmıştır. Araştırmaya, 12-14 yaş aralıklarında bireysel psikolojik danışma hizmeti alan 16 ergen annesi katılmıştır. Veri toplama aracı olarak Otomatik Düşünceler Ölçeği ve İletişim Becerileri Envanteri kullanılmıştır. Bulgular, annelerin olumsuz otomatik düşünceler ve iletişim becerileri ön-test, son-test ve izleme puanlarında farklılıkların oluştuğunu göstermektedir.

The Journal of Academic Social Science Studies, 2015

Öz Okul reddi, okula gelmeyi reddeden ya da tüm gün okul aktivitelerine katılmakta güçlük çeken ö... more Öz Okul reddi, okula gelmeyi reddeden ya da tüm gün okul aktivitelerine katılmakta güçlük çeken öğrenciler için kullanılan bir kavramdır. Öğrenicilerin aileleri tarafından okula gönderil(e)memesi ya da herhangi bir süreğen rahatsızlık nedeniyle okula gelmemesi dışındaki tüm devamsızlıklar okul reddi olarak ifade edilmektedir. Okul reddi, öğrencilerin okul ve derslerden geri kalması ve buna bağlı olarak akademik başarılarında düşme yaşamalarının yanı sıra öğrencilerin okuldan uzak kalarak çeşitli risk faktörlerine açık olması gibi sonuçlara da yol açabilmektedir. Bu çalışmanın amacı, okul reddi gözlenen iki öğrencide, bilişsel davranışçı danışma yaklaşımının etkililiğinin incelenmesidir. Bilişsel davranışçı yaklaşıma dayalı danışmanlığın etkililiğinin göstergeleri devamsızlıkta düşüş, okul ve evde okuldaki problem davranışlarında azalma olarak belirlenmiştir. Bu temel amaç doğrultusunda, danışanların okula ilişkin geliştirdikleri otomatik düşünceler ve bilişsel çarpıtmaları keşfedip, yerine sağlıklı alternatif düşünceler geliştirilmesine yardımcı olmak amaçlanmıştır. Danışmanlar olgular ile yaklaşık 40'ar dakikalık sekiz oturum gerçekleştirmiştir. Planlanan oturumların sonlandırılmasının ardından, öğrencilerden, öğrencilerin sınıf öğretmenleri ve velilerinden görüşme vasıtasıyla, sürece ilişkin bilgi alınmıştır. Öğrencilerle yürütülen bilişsel davranışçı yaklaşıma dayalı bireysel psikolojik danışma sonucunda, öğrencilerin okulla ilgili sıkıntıları, evde okula gelmemek için sergiledikleri uygun olmayan davranışları azalmış, özürsüz devamsızlıkları da düşmüştür.

The aim of this study was to examine the serial multiple mediator roles of cognitive flexibility ... more The aim of this study was to examine the serial multiple mediator roles of cognitive flexibility and positive schemas in the relationship between posttraumatic growth and psychological resilience of adult individuals in the Covid 19 pandemic. Correlational survey model was used in this study. The sample of the research consists of 329 adult individuals, 233 women (70,8%) and 96 men (29,2%). Personal Information Form, Posttraumatic Growth Inventory, Positive Schema Scale, Cognitive Flexibility Inventory, and The Brief Resilience Scale were used as data collection tools. The research data were analyzed by using SPSS Statistics 21.0 and SPSS Process Macro. In this study, The PROCESS Macro proposed by Hayes was used to conduct serial multiple mediation analysis. According to the findings of the study, the mediator role of cognitive flexibility and positive schemas in the relationship between posttraumatic growth and psychological resilience was found to be statistically significant.

European Journal of Educational Research, 2020

The purpose of the study was to examine the mediating role of self-orientations in the relationsh... more The purpose of the study was to examine the mediating role of self-orientations in the relationship between resilience and world assumptions of psychological counsellors. A total of 321 psychological counsellors, were recruited and 211 of them were women and 110 of them were men. The ages of the participants ranged from 23 to 52. The Brief Resilience Scale, World Assumptions Scale, and Balanced Integration-Differentiation (BID) Scale were used as data collection tools. In the analysis of the data, descriptive statistics, Pearson Correlation Coefficient, as well as the Bootstrap method was used to analyze the mediation effects. The findings showed that the assumptions of benevolence, randomness, self-worth, and justice and self-orientation were positively related to psychological resilience. Results of the mediation analysis revealed that self-developmental and interrelational orientations had mediation effects on relationships between world assumptions and resilience as in the proposed model. Findings for the model tested in the study were discussed with the literature and the implications were given to field experts, researchers, and psychological counsellors.

Journal of Sustainable Educational Studies , 2022

Bu çalışmada özgül öğrenme bozukluğu tanısı olan, sekizinci sınıfa devam eden, başka herhangi bir... more Bu çalışmada özgül öğrenme bozukluğu tanısı olan, sekizinci sınıfa devam eden, başka herhangi bir engeli bulunmayan, normal zihin düzeyine sahip bir öğrencide özgül öğrenme bozukluğunun yarattığı kaygının bilişsel davranışçı temelli bireysel danışmanlık uygulaması ile azaltılması amaçlanmıştır. Çalışma bilişsel davranışçı temelli psikolojik danışma yaklaşımı temel alarak, çözüm odaklı yaklaşım uygulamalarından da yararlanılarak ve alan uzmanı olan bir öğretim üyesinin süpervizyon desteği ile olgu sunumu olarak tasarlanmıştır. Danışana psikiyatristi tarafından kaygı bozukluğu tanısı konmuş olup herhangi bir ilaç tedavisi önerilmemekle birlikte psikolojik destek alması önerilmiştir. Oturumlar başlamadan önce danışana Özusta (1995) tarafından kültürümüze uyarlaması yapılan Durumluk ve Sürekli Kaygı Envanteri uygulanmıştır. Çalışma Ocak 2020'de başlayıp Mart 2020'de bitmiştir. Aynı envanterler yedi haftalık danışma oturumları sonlandırıldıktan sonra ve Mayıs 2020'de yapılan izleme çalışmasında tekrar uygulanmıştır. Oturumların sonunda alınan puanlara bakıldığında öğrencinin kaygısında belirgin bir azalma olduğu görülmüştür. Yapılan izleme çalışmasında da envanter puanlarındaki düşüşün devam ettiği görülmüştür. Her bir oturumun sonunda öğrencinin annesi ile de görüşme gerçekleştirilmiştir. Aile ve çocuk ile yapılan görüşmeler de puanlardaki azalmayı destekleyen niteliktedir. Bu vaka sunumunun; benzer durumlarda psikolojik destek almaya gönüllü danışanlara, ebeveynlere, psikolojik danışmanlara ve alanda çalışan uzmanlara gerek psikolojik yardım çalışmalarında gerek ise kendi ebeveyn çocuk ilişkilerinde yol gösterici bir öneme sahip olduğu düşünülmektedir.

Journal of Psychology and Educational Studies, 9(2), 126-137. https://dx.doi.org/, 2022

This re search e xamined the serial me diating e ffe ct of inte raction anxiety and insight in to... more This re search e xamined the serial me diating e ffe ct of inte raction anxiety and insight in to the re lationship be tween self-esteem and approval de pendence in unive rsity stude nts. The research group comprise d 511 volunteer university stude nts, of whom 78,7% were females and 21,3% were male s. Re search data was collected via "The Two-Dimensional Se lf-Esteem Scale", "The Scale of Inte rpe rsonal Re lationship Dimensions", "Inte raction Anxiousness Scale", and "Insight Scale". In analysing the data, descriptive statistics were examined and the relationship between variables was calculated using the Pe arson correlation coefficient. The bootstrap me thod was used to te st the me diation mode l.The me diation analysis re sults re ve aled that inte raction anxiety and insight functione d as mediation variables in the relationship between self-esteem and approval dependence. According to the findings, an incre ase in se lf-esteem causes a decline in inte raction anxiousness, which causes an increase in insight, which in turn le ads to a de cline in approval de pe ndence. Findings re lated to the model that was tested were discussed following the lite rature. Sugge stions for re se arche rs and fie ld practitione rs we re liste d.

Journal of Theoretical Educational Science, 2022

This study examines the mediating role of social media usage habits in the relationship between F... more This study examines the mediating role of social media usage habits in the relationship between FoMO and nomophobia. 457 people were recruited to participate in the study. While 177 of them were male, the remaining 280 participants were female, and the participants' age ranged between 18 and 70. The average age of the participants was calculated as 30.81. The research hypotheses were tested by hierarchical regression analysis. In addition, the significance of the mediator variable was examined via Bootstrapping analysis. First, Pearson productmoment correlation analysis was performed to determine the relationship between variables, and it was found that there was a positive significant relationship between variables. The subsequent hierarchical regression analysis determined that social media usage habits played a partial mediating role in the relationship between FoMO and nomophobia. All findings were discussed in the light of similar research studies in the existing literature, and several suggestions were provided in the end.

Bağımlılık Dergisi, 2022

Objective: The aim of this research was to examine as the direct, indirect and total effects of p... more Objective: The aim of this research was to examine as the direct, indirect and total effects of perceived social support, dysfunctional belief and weekly hours of online gaming time on internet gaming addiction. Method: Correlational research design was used in the study. The participants of the research consist of 300 volunteer adolescents, 190 males and 110 females, aged 15-17, studying at high schools in Ümraniye district of Istanbul. The sample of the study was selected by convenient sampling method. In the study, "Internet Gaming Disorder Scale-Short Form", " Social Support Appraisals Scale To Be Used With Children And Adolescents", "Online Cognitions Scale" were used. Results: The mediating role of dysfunctional belief was found between perceived social support and internet gaming addiction(bootstrap =-.160, 95% CI =-.261,-.078). The mediating role of weekly hours of online gaming time was found between perceived social support and internet gaming addiction (bootstrap =-.160, %95 GA =-.261,-.078). Finally, it was found that weekly hours of online gaming time and dysfunctional beliefs had a sequential mediating role in the relationship between perceived social support and internet gaming addiction (bootstrap =-.107, 95% CI =-.173,-.062). Öz Amaç: Bu araştırmanın amacı, algılanan sosyal destek, işlevsel olmayan inanış ve haftalık oyun oynama süresinin internet oyun bağımlılığı üzerindeki doğrudan, dolaylı ve toplam etkilerini incelemektir. Yöntem: Çalışmada ilişkisel araştırma deseni kullanılmıştır. Araştırmanın katılımcılarını, İstanbul ili Ümraniye ilçesinde liselerde eğitim gören 15-17 yaşlarında 190'ı erkek 110'u kadın olmak üzere 300 gönüllü ergen oluşturmaktadır. Çalışmanın örneklemi uygun örnekleme yöntemi ile seçilmiştir. Araştırmada, "İnternet Oyun Oynama Bozukluğu Ölçeği Kısa Formu", "Çocuk ve Ergenler için Sosyal Destek Değerlendirme Ölçeği", "Çevrimiçi oyunlar için bilişler ölçeği" kullanılmıştır. Bulgular: Algılanan sosyal destek ile internette oyun bağımlılığı arasında işlevsel olmayan inanışın aracı rolü bulunmuştur (bootstrap =-,160, %95 GA =-,261,-,078). Algılanan sosyal destek ile internette oyun bağımlılığı arasında haftalık oyun oynama süresinin aracı rolü bulunmuştur (bootstrap =-,160, %95 GA =-,261,-,078). Son olarak, algılanan sosyal destek ile internette oyun bağımlılığı arasındaki ilişkide haftalık oyun oynama süresi ve işlevsel olmayan inanışların sıralı aracı rolü olduğu bulunmuştur (bootstrap =-,107, %95 GA =-,173,-,062). Sonuç: Algılanan sosyal destek düzeyinin düşmesinin haftalık oyun oynama süresini artırdığı, bununla birlikte işlevsel olmayan inanışların da arttığı ve dolayısıyla bu etkileşimlerin internette oyun bağımlılığını da arttırdığı söylenebilir.

Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Dergisi, 2021

In this study, it is aimed to examine the predictive power of sensation seeking, destructive beha... more In this study, it is aimed to examine the predictive power of sensation seeking, destructive behavior and metacognitive awareness levels on cyberbullying behavior of adolescents. The study has been designed in relational scanning model. A total of 536 secondary and high school students, 249 boys and 287 girls, who continue their education in different secondary schools and high schools in Istanbul during the fall semester of the 2019-2020 academic year, participated in the study. In the study, Cyberbullying Scale, Disruptive Behavior Disorders Scale, Brief Sensation Seeking Scale and Metacognitive Awareness Inventory for Children were used as instruments. It has been determined that destructive behavior, short excitement seeking and metacognitive awareness levels of the students participating in the study were significantly correlated with their cyberbullying levels. It has been found that destructive behavior, excitement seeking, and metacognitive awareness variables together significantly predicted cyberbullying scores.

Humanistic Perspective, 2021

Öz saygı; bireyin kendisine ilişkin olumlu ya da olumsuz duygu, düşünce, davranışların bütünü şek... more Öz saygı; bireyin kendisine ilişkin olumlu ya da olumsuz duygu, düşünce, davranışların bütünü şeklinde tanımlanmaktadır. İnsanların kendilerine yönelik algıladıkları değerlilik ve yeterlilik duyguları öz saygının şekillenmesinde oldukça önemlidir. Erken dönem yaşantılar bireylerin öz saygılarının oluşumunda oldukça etkilidir ve psikolojik açıdan sağlığın temellerinin atılmasındaki rolü büyüktür. Bu sebeple erken dönem yaşantılarla birlikte şekillenen öz saygı düşüklüğü birçok psikolojik problemin sebebi olarak karşımıza çıkabilmektedir. Bu bağlamda, bu araştırmanın amacı, Bilişsel Davranışçı Terapi, Pozitif Psikoloji ve Pozitif Psikoterapiye dayalı psikolojik danışma sürecinin düşük benlik saygısı ile baş etme ve benlik saygısını artırmadaki etkililiğini incelemektir. Bu amaç doğrultusunda öz saygı düşüklüğüne bağlı olarak birtakım psikolojik problemler yaşayan 21 yaşında üniversite öğrencisi bir kadın danışanla 9 oturum gerçekleştirilmiştir. Programın etkililiği Yaşam Doyumu Ölçeği, Pozitif ve Negatif Duygu Ölçeği, Beck Depresyon Envanteri ve Sürekli Kaygı Envanteri aracılığıyla ön test-son test sonuçlarıyla ve nitel verilerle incelenmiştir. Çalışmanın sonucunda danışanın, öz saygı seviyesinin artmasıyla birlikte kendine güveninin yükseldiği, yaşam doyumunun arttığı, negatif duyguların azaldığı, pozitif duyguların yükseldiği, depresif belirtilerinin ve kaygı düzeyinin azaldığı ve hayata daha farklı bir bakış açısıyla umutla baktığı gözlenmiştir.

Anadolu Journal of Educational Sciences International , 2021

Since school counselors became an internal part of the school system, they are responsible for pr... more Since school counselors became an internal part of the school system, they are responsible for promoting psychological and mental health of their students as well as providing guidance for them. In order to fulfill these responsibilities, school counselors are expected to have empathetic, inclusive, democratic, and egalitarian attitudes. As a repercussion of these required such attitudes, the school counselors are expected to treat every person equally regardless of their gender, race, and lifestyle, and not to discriminate people based on their attributions, and maintain healthy interpersonal relationships within the counseling settings. Thus, the aim of this research is to examine school counselors' ambivalent sexism in the context of interpersonal relationships and attributional complexity. For this purpose, the relationships between interpersonal relationship dimensions (empathy, approval dependence, trust others, and emotional awareness), ambivalent sexism, and attributional complexity were analyzed. Ambivalent Sexism Inventory, Attributional Complexity Scale, and Scale of Interpersonal Relationship Dimensions were used as instruments. With a sample of 340 school counselors from Istanbul, our findings indicate that ambivalent sexism, interpersonal relationship dimensions, and attributional complexity are correlated with each other on different levels. Furthermore, we found some unexpected results such as a high level of sexism and a low level of empathy accompanied by positive causal relationships between ambivalent sexism and empathy and emotional awareness. In the end, the findings of this study essentially aspire to raise awareness about the issue of sexism among prospective and working school counselors in addition to stressing the need for boosting empathetic attitudes.