Şeyma Kömürcüoğlu | Istanbul Medeniyet University (original) (raw)

Papers by Şeyma Kömürcüoğlu

Research paper thumbnail of Melamet Hırkasını Filozofa Giydirmek (Nihayet Dergi- Ocak 2025)

Research paper thumbnail of Amerikan Mutfak Ne Zamandır Hayatımızda? (Nihayet Dergi-Kasım 2024)

Research paper thumbnail of Ölümsüzlüğe Öykünme Bağlamında Şölen Diyaloğunun Dionysos Ritüelleriyle Bağlantısı

Öz: İnsanın, tanrının ölümsüzlüğüne öykünmesi ve çeşitli ritüellerle bu amacın peşinden koşması, ... more Öz: İnsanın, tanrının ölümsüzlüğüne öykünmesi ve çeşitli ritüellerle bu amacın peşinden koşması, antik dinlerde rastlanan bir olgudur. Söz konusu ritüeller, antik Yunan dinleri arasında, Dionysos dininde karşılık bulmaktadır. Dionysos dininin mensupları, gerçekleştirdikleri ayinler esnasında tanrının ruhunun o ayine katı-lanlara nüfuz ettiğine ve bu yolla tanrıdan pay aldıklarına inanıyorlardı. Bu şekilde tanrıdan pay alan kişilerin, belirli bir süreyle tanrılaşmış oldukları ve ahlâkî bir erginlenme yaşadıkları kabul ediliyordu. İnsanın ahlâkî bir çaba çerçevesinde tanrıya benzemesi/tanrıyla bir olması fikri, antik Yunan dinlerinden, antik Yunan felsefesine dönüşüm geçirerek intikal etmiştir. Söz konusu intikalin ve dönüşümün en belirgin okunabileceği isimlerden biri de Platon'dur. Bu makale, antik Yunan toplumundaki dinî atmosferin ve tanrılaşma merkezli ritüellerin, felsefî bir metin olarak Şölen'e etkisi üzerinde durmayı amaçlamaktadır. Bir drama olarak Şölen'in fizikî atmosferi ve felsefî teması, insanın ölümsüzlük arayışı merkezinden incelenmiştir. Şölen'de Eros'un tabiatının ve işlevinin, tanrı-insan ilişkisiyle irtibatı da ölümsüzlük ve tanrıya benzeme temalarıyla bağlantısı ortaya konulmuştur. Platon'un bu konuyu işleyişiyle, Dionysos dininde yer alış şekli arasında herhangi bir irtibat olup olmadığı makalenin temel sorusudur.

Abstract: Longing for immortality is one of the most pronounced themes of the ancient religions. The theme of being immortal -like god- is found in Dionysian rituals, as a part of Dionysian religion. The worshippers of Dionysius believed that when they engaged in orgiastic rituals, the god entered into the revelers' souls. In this way, they had the possibility of being immortal and becoming a god or becoming divine. Becoming immortal like the divine was not only an ontological transformation, but also an ethical ideal. Through the religious rituals , they believed that they became divine and an immortal (in a way) for a limited period. One of the main claims of my article is, the ideal of becoming immortal/or god passed from religious rituals to philosophical arguments, by transforming itself. I want to point out that Symposium's physical atmosphere and main themes are related to Dionysian religious rites, at the context of the immortality.

Research paper thumbnail of IRIS MURDOCH’IN DENİZ DENİZ ADLI ROMANINDAKİ DOĞAYA KAÇIŞ METAFORUNA PLATONİK BİR OKUMA

Bu çalışma Murdoch'ın Deniz Deniz adlı romanını; insanın doğaya, daha özelde de denize sığınma me... more Bu çalışma Murdoch'ın Deniz Deniz adlı romanını; insanın doğaya, daha özelde de denize sığınma metaforu üzerinden değerlendirecektir. Romanın ana kahramanı olan Charles Arrowby Londra'da oyunculuk yapmış ve emeklilik dönemine gelmiş tanınmış bir tiyatro oyuncusudur. Arrowby, emeklilik döneminde oyunculuğu bırakarak İngiltere'nin bir kıyı kasabasına yerleşmeye karar verir. Bu karar romanda bir kopma fikriyle birlikte ve Arrowby'ın iyi arayışının odağında verdiği bir karar olarak yer almaktadır. Kahramanın iyi arayışı doğaya/denize sığınma metaforu ile birlikte karşımıza çıkar. Bu makale, Murdoch'ın ana kahramanının doğaya kaçması, sığınması fikri üzerinden işlediği iyi arayışı fikrinin Platonik bir okumasını yapmayı amaçlamaktadır. Bu okuma da Platon'un Theaitetos (172c-176c) pasajlarında işlediği, bu dünyadaki kötülüklerden kaçma fikriyle bağlantılı olarak Platon için iyinin niteliği ve ulaşılabilirliği üzerinden gerçekleştirilecektir. Dolayısıyla makalenin ana sorusu, Platon için iyinin bu dünyadan kaçarak mı gerçekleştirilebileceğine dair kadim meselenin Murdoch'ın kahramanının şehirden doğaya kaçması örneği çerçevesinde yeniden tartışmaya açılması üzerinden kurgulanmaktadır.

Research paper thumbnail of KLU Felsefe Ansiklopedisi soylencebilim maddesi

Research paper thumbnail of KLU Felsefe Ansiklopedisi söylence maddesi

Research paper thumbnail of KLU Felsefe Ansiklopedisi platonculuk maddesi

Research paper thumbnail of Platon Bir Püriten miydi: Iris Murdoch'un Platon Yorumu Üzerine

Bu makale, Iris Murdoch'un Platon'un sanat felsefesine dair yorumunu merkeze almaktadır. Murdoch ... more Bu makale, Iris Murdoch'un Platon'un sanat felsefesine dair yorumunu merkeze almaktadır. Murdoch yazmış olduğu felsefî eserlerde ve çok sayıda romanda felsefî sorunları ele almış ve Platon ve Aristoteles'in ahlak felsefesine ve sanat felsefesine dair modern sorunları da merkeze alan bir bakış açısı geliştirmiştir. Her ne kadar Murdoch'un felsefî kimliği çok daha geniş bir yelpazede karşımıza çıkıyor olsa da, Bu makale özel olarak Murdoch'un Platon'un sanat felsefesine dair yazmış olduğu Ateş ve Güneş: Platon Sanatçıları Niçin Dışladı? adlı eserini merkeze almaktadır. Makalenin yoğunlaşacağı sorular; Murdoch'un Platon yorumunun dayandığı temel kabullerin neler olduğu, Platon'un Murdoch'un kabul ettiği gibi bir püriten olup olmadığı sorularıdır. Makalenin giriş kısmında genel olarak Murdoch'un felsefî ve edebî kimliği hakkında bilgi verilmiş ve aynı zamanda Platon'un şiire ve sanata karşı olan genel tutumundan bahsedilmiştir. İkinci bölüm Murdoch'un Platon'u nasıl okuduğunu analiz etmektedir. Üçüncü ve son bölüm ise Platon bir püriten miydi sorusunun cevabını aramaktadır. Murdoch "Platon'un neden şairlere ve sanatçılara karşı olumsuz bir tutum aldığı" sorusundan hareket ederek bunun temelde Platon'un sahip olduğu dinî bakış açısından ve onun bir püriten olmasından kaynaklandığını ifade eder. Bu makale Iris Murdoch'un Platon'un sanat felsefesine dair geliştirdiği yorumları ve Platon'a getirdiği eleştirileri analiz ederek, Murdoch'un Platon yorumuna, Platon'un bir püriten olup olmadığı sorusundan yola çıkarak bir eleştiri getirmeyi amaçlamaktadır.

Research paper thumbnail of Melankoliyi Rasyonalize Etmek: Aristotelesçi Gelenek ve Rönesans'ın Melankoli Düşüncesi Üzerine Bir Okuma Rationalizing Melancholy: A Reading on the Aristotelian Tradition and the Renaissance Idea of Melancholy

Bu makalede Aristotelesçi geleneğin melankoli hakkındaki görüşleri, Aristoteles'in tevarüs etmiş ... more Bu makalede Aristotelesçi geleneğin melankoli hakkındaki görüşleri, Aristoteles'in tevarüs etmiş olduğu melankoli anlayışıyla birlikte okunacak, süreklilik ve dönüşümlere temas edilecektir. Aristotelesçi geleneğin melankoliye yaklaşımı ortaya konulduktan sonra, Rönesans döneminde melankoli anlayışının geldiği nokta süreklilikler ve kırılma noktaları üzerinden gösterilmeye çalışılacaktır. Aristotelesçi bir yazar tarafından kaleme alınan Problemler adlı eser merkezinde yürütülecek olan bu çalışma Problemler'de melankoliye dair getirilen yaklaşımın Rönesans'a geçerken Orta Çağ felsefesinde hangi dönüşümlere uğradığına da temas etmeyi amaçlamaktadır. Bu bağlamda, Aristotelesçi geleneğin tevarüs ettiği melankoli geleneğinden başlayarak, Orta Çağ'daki akedia ve günah kavramları üzerinden Rönesans döneminin melankoli anlayışına geçilecek ve melankoli-deha ilişkisinin bu farklı tarihsel periyotlarda nasıl şekillendiği ortaya konulmaya çalışılacaktır.

Research paper thumbnail of Platon'dan Geç Antik Döneme Hurafe Algısı Üzerine Bir Değerlendirme

Dergiabant, 2023

Öz: Antik Yunan'da felsefe öncesi dönemde insanların Tanrı'ya ve evrene dair temel kabullerinin m... more Öz: Antik Yunan'da felsefe öncesi dönemde insanların Tanrı'ya ve evrene dair temel kabullerinin mitlere dayandığı ve bu kabulleri yansıtan anlatıların genel olarak sözlü edebiyat yoluyla gerçekleştiği bilinmektedir. Mitler antik Yunan insanının zihin dünyasını şekillendirirken, pratik hayatta da akıl dışı kabul edilebilecek uygulamalara rastlamak mümkündür. Bu makalede bir yandan antik Yunan toplumunda akıl-dışı kabul edilen hurafelere yaklaşımlar incelenirken, bir yandan Platon'un akıl-dışı hurafelerle mitler arasında bir fark görüp görmediği soruşturulmuştur. Platon'un diyaloglarında yer verdiği Tanrı tasavvuru ile hurafeler arasındaki irtibata temas edilerek, geç antik dönem için de Theophrastus'tan başlayıp Plutarch'a uzanan bir dönemde metinlerin incelemesi yapılmıştır. Bu metinler dönemin hurafe algısını yansıtması, hurafeye inanan insan tipolojisini vermesi ve dönemin ana akım dinî inanışları açısından hurafenin yerini göstermeleri açısından değerlendirilmiştir. Bu çerçevede makalenin ana amacı, antik Yunan toplumunda hurafeye olan yaklaşımları belirlemek ve felsefe söz konusu olduğunda mit ve hurafenin işlevsel olarak nasıl birbirinden ayrı tutulduğuna işaret etmektir.

Research paper thumbnail of Quis ut Deus: Orta Çağ Felsefesinde Bir Model Olarak Tanrı

Quis ut Deus: Orta Çağ Felsefesinde Bir Model Olarak Tanrı , 2023

Research paper thumbnail of (2021 Temmuz) İçimizdeki Ev Fikri

Din ve Hayat Dergisi, 2021

Research paper thumbnail of (2020 Aralık) Hakikî Mitostan Kurmaca Gerçekliğe

Research paper thumbnail of (2020) The Idea And The Origins Of Becoming Like God In Avicenna, en Revista Anales del Seminario de Historia de la Filosofía

This study aims to examine how becoming like God is handled in Avicenna's philosophy. Basically t... more This study aims to examine how becoming like God is handled in Avicenna's philosophy. Basically the article is based on the need to interpret that Plato and Aristotle and Plotinus are philosophers that complement each other, not diverge, in terms of the topic of becoming like God. First and foremost I present Avicenna's arguments using the concepts of becoming like god (teşebbüh billah) and becoming like the First (teşebbüh bi'l-evvel) as a springboard. Moreover, based on the context in which Avicenna uses the concept of manifestation (tecelli), I examine how the idea of unification with God is transformed into an intellectual ideal. In the last section, I present the connection between the journey of becoming a perfected human and becoming like god which was established in the Metaphysics volume of The Book of Healing (eş-Şifa) as a section of the matter which is related to ethics. [es] La idea y los orígenes de llegar a ser como Dios en Avicena Resumen. Este estudio tiene como objetivo examinar el uso de "convertirse en Dios" en la filosofía de Avicena. Básicamente, el artículo se basa en la necesidad de interpretar que Platón y Aristóteles y Plotino son filósofos que se complementan entre sí, no divergen, en cuanto a la cuestión de llegar a ser como Dios. Por lo tanto, este artículo defiende que tanto Platón como Aristóteles influyen en la comprensión de Avicena del "llegar a ser como dios". Ante todo, presento los argumentos de Avicena usando los conceptos de "llegar a ser como dios" (teşebbüh billah) y "llegar a ser como el Primero" (teşebbüh bi'l-evvel) como trampolín. Además, según el contexto en el que Avicena utiliza el concepto de manifestación (tecellî), examino cómo la idea de la unificación con Dios se transforma en un ideal intelectual. En la última sección, presento la conexión entre el viaje de conversión en un humano perfeccionado y el llegar a ser como dios que se estableció en el volumen de Metafísica del Libro de la Curación (eş-Şifa) como una cuestión relacionada con la ética.

Research paper thumbnail of (2020) ATİNA VEBASI VE HASTALANAN RİTÜEL

https://tyap.net/avh , 2020

Son birkaç aydır, tüm dünya olarak hepimiz için olağanüstü sayılabilecek bir süreçten geçiyoruz. ... more Son birkaç aydır, tüm dünya olarak hepimiz için olağanüstü sayılabilecek bir süreçten geçiyoruz. Bundan iki ay öncesine kadar içinde nefes aldığımız konforlu hayatlarımız, birdenbire hiç beklemediğimiz bir meydan okumayla karşı karşıya kaldı. Pek çoğumuzun aklına zaman zaman, "acaba hepimizi etkileyecek bir dünya savaşı çıkar mı", "iklim değişikliği tüm dünyayı susuz bırakır mı" ya da "tüketim alışkanlıklarımız dünyadaki kaynakların tükenmesine sebep olur mu" gibi sorular gelse de hiçbirimiz, 3 mikron büyüklüğündeki bir virüsün, hepimizi aylarca evlerimize kapatacağı ve tüm yaşam alışkanlıklarımızı değiştirmeye zorlayacağını tahmin bile edemezdik. Her ne kadar bizim neslimiz için, içinde bulunduğumuz şartlar oldukça zorlayıcı ve meydan okuyucu olsa da, dünya tarihinde salgın hastalıkların insanlık tarihini yeniden şekillendirdiği farklı örneklere rastlamak mümkündür. Milattan önce antik Yunan'da görülen veba salgını, 500lü yıllarda İstanbul'u etkilemiş olan Justinian vebası, 1300lü yıllarda Avrupa'yı etkisi altına almış Büyük veba salgını bu örnekler arasında zikredilebilir.

Research paper thumbnail of (2019) Devlet'in Filozofu Timaios'un Tanrısı mı? ŞEYMA KÖMÜRCÜOĞLU

In this article, the question of if there is a parallel between the depic-tions of the philosophe... more In this article, the question of if there is a parallel between the depic-tions of the philosopher-king and the depictions of the god (Demiurgos) depicted in the Timaeus dialogue is sought. This specific question, which we are looking for the answer, is related to another question which can be expressed as if there is a parallel between the image of God and the image of the philosopher in Plato's dialogues. To find the answer to the question, passages selected from the Republic and Timaeus dialogues will be evaluated comparatively around specific themes. The article is structured around three basic points. The first point is that the ideals are models. The second point is the manager, who manages according to the ideal, is absolute good. The final point is that the management is to give standard, order and harmony. From these three central points, the Republic and Timaeus dialogues will be compared and the similarity between them will be shown.

Research paper thumbnail of (2016) PLATON'UN TANRI'YA BENZEYEN FİLOZOFU BİR KARİKATÜR MÜ?

Research paper thumbnail of (2013) İbn Sînâ Felsefesinde Ahlak Sorunu: Bir Literatür Değerlendirmesi

İ bn Sînâ'da ahlak sorunu başlıklı bu makalemizde amacımız İbn Sînâ'nın ahlak sorununu ele alışın... more İ bn Sînâ'da ahlak sorunu başlıklı bu makalemizde amacımız İbn Sînâ'nın ahlak sorununu ele alışını konu alan eserleri değerlendirmeye tabi tutmaktır. Bu amaca mebni olarak literatüre soracağımız sorular ise şöyledir: Bir sorun olarak ahlak, İbn Sînâ sisteminde yer almakta mıdır? Bugüne kadar felsefesinin metafizik ve psikolojik örgüsüyle karşımıza çıka(rıla)n İbn Sînâ aslında bir ahlak filozofu olabilir mi? Bu sorulara vereceğimiz cevaplar muvacehesinde oluşturmaya gayret edeceğimiz örgü, literatürde bugüne kadar bir ahlak düşünürü olarak yer bulmayan İbn Sînâ'nın felsefesinde ahlak sorununun ne şekilde yer aldığını tespite yöneliktir. Söz konusu tespitin yapılabilmesi için öncelikle İbn Sînâ öncesinde İslam ahlak felsefesinin hangi mecralarda aktığı kısaca zikredilecek, ardından ahlak felsefesinin İbn Sînâ'da nasıl yer bulduğu konusunda bugüne kadar gündeme getirilmiş iddialar değerlendirilmeye çalışılacaktır.

Book Reviews by Şeyma Kömürcüoğlu

Research paper thumbnail of Review- Martha Nussbaum Her Şey Çıkar İçin mi?

Research paper thumbnail of Ahlakın Cinsiyeti: Klasik İslam'da Kendilik, Aile ve Toplum Etiği, Zahra Ayubi, çev. Galipcan Altınkaya, Livera Yayınevi, İzmir, Aralık 2022

Ahlakın Cinsiyeti, çarpıcı bir hikâyeyle başlar. Hikâye Gazzali'nin, karısının ve çocuklarının ya... more Ahlakın Cinsiyeti, çarpıcı bir hikâyeyle başlar. Hikâye Gazzali'nin, karısının ve çocuklarının yanından, belki bir daha dönmemek üzere ayrılışını resmetmektedir. Otobiyografik bir kaynağa dayanan bu resimde, Gazzali'nin Bağdat'tan ayrılırken içinde bulunduğu hayal kırıklığına, parlak kariyerine ustaca yer verilirken, ondan geriye kalan karısı, oğlu ve kızının bu hikâyenin neresinde durduğu konusunda sessizlik hüküm sürmektedir. Gazzali Bağdat'ı terk etmek üzere evinden ayrılırken kardeşine dönerek "Gitmem gerektiğini biliyorsun" der. Karısına ise tek kelime bile etmez. Hikâyenin bize sunduğu resim bu yöndedir. Fakat acaba gerçekte bu ayrılış nasıl gerçekleşmiştir? Yazar, otobiyografik bu resme dayanarak, karısıyla tek kelimeyle bile olsa vedalaşmadan yaşadığı şehirden ayrılan bir erkek âlim prototipi sunar ve Gazzali'yi Gazzali yapan şeyler arasında karısı ve ailesi ön planda olan figürler olarak sunulmaz. Fakat yazarın bize sunduğundan bağımsız olarak biz okuyucu/izleyiciler olarak karşımıza bir soru ve bir yol ayrımı çıkar. Soru şudur: Acaba gerçekte bu ayrılış nasıl gerçekleşmiştir? Gerçekleşen olay otobiyografiye ve oradan da ilgili belgesele ne kadar yansımıştır? Yol ayrımı ise, gerçekte ne yaşandığından bağımsız olarak, metnin, sanki karısı Gazzali'nin hayatında hiç yokmuş gibi inşa edilmesinin, bilinçli bir metin kurgusu olarak, bir dünya görüşünün yansıması olarak görülüp görülmeyeceği noktasında düğümlenir. Karısı Gazzali'nin entelektüel/akademik/ilmî yolculuğunda nerede yer almaktadır? Dahası, karısı ve çocukları, kendilerinden uzaklaşıldığında Gazzali'ye daha nezih bir etik/ilmî yükselme imkânı veren dış unsurlar mıdır? Hikâyenin ve ele alacağımız kitabın düğümlendiği sorular ve ayrışma noktaları bunlardır. Kitabın giriş bölümünün kendisiyle başladığı bu hikâye ve hikâyeye eşlik eden tınının biz modern okuyucu için oldukça tanıdık olduğunu söylemek mümkün. Bu hikâyeye olan aşinalığımız ise sadece günlük hayat pratiklerimizden kaynaklanmıyor. Zira gerek antik Yunan felsefesi metinlerinde gerekse Orta Çağ İslam ve Batı felsefe geleneklerinde üretilmiş metinlerde görmeye alışık olduğumuz ve hatta artık kanıksadığımız bir durum vardır: Bu metinlerde kadınlar, erkeklerle aynı zaviyeden görülmezler. Kimi zaman bu, kadınların insan tanımının dışında bırakıldıkları örneklerle beraber karşımıza çıkar, kimi

Research paper thumbnail of Melamet Hırkasını Filozofa Giydirmek (Nihayet Dergi- Ocak 2025)

Research paper thumbnail of Amerikan Mutfak Ne Zamandır Hayatımızda? (Nihayet Dergi-Kasım 2024)

Research paper thumbnail of Ölümsüzlüğe Öykünme Bağlamında Şölen Diyaloğunun Dionysos Ritüelleriyle Bağlantısı

Öz: İnsanın, tanrının ölümsüzlüğüne öykünmesi ve çeşitli ritüellerle bu amacın peşinden koşması, ... more Öz: İnsanın, tanrının ölümsüzlüğüne öykünmesi ve çeşitli ritüellerle bu amacın peşinden koşması, antik dinlerde rastlanan bir olgudur. Söz konusu ritüeller, antik Yunan dinleri arasında, Dionysos dininde karşılık bulmaktadır. Dionysos dininin mensupları, gerçekleştirdikleri ayinler esnasında tanrının ruhunun o ayine katı-lanlara nüfuz ettiğine ve bu yolla tanrıdan pay aldıklarına inanıyorlardı. Bu şekilde tanrıdan pay alan kişilerin, belirli bir süreyle tanrılaşmış oldukları ve ahlâkî bir erginlenme yaşadıkları kabul ediliyordu. İnsanın ahlâkî bir çaba çerçevesinde tanrıya benzemesi/tanrıyla bir olması fikri, antik Yunan dinlerinden, antik Yunan felsefesine dönüşüm geçirerek intikal etmiştir. Söz konusu intikalin ve dönüşümün en belirgin okunabileceği isimlerden biri de Platon'dur. Bu makale, antik Yunan toplumundaki dinî atmosferin ve tanrılaşma merkezli ritüellerin, felsefî bir metin olarak Şölen'e etkisi üzerinde durmayı amaçlamaktadır. Bir drama olarak Şölen'in fizikî atmosferi ve felsefî teması, insanın ölümsüzlük arayışı merkezinden incelenmiştir. Şölen'de Eros'un tabiatının ve işlevinin, tanrı-insan ilişkisiyle irtibatı da ölümsüzlük ve tanrıya benzeme temalarıyla bağlantısı ortaya konulmuştur. Platon'un bu konuyu işleyişiyle, Dionysos dininde yer alış şekli arasında herhangi bir irtibat olup olmadığı makalenin temel sorusudur.

Abstract: Longing for immortality is one of the most pronounced themes of the ancient religions. The theme of being immortal -like god- is found in Dionysian rituals, as a part of Dionysian religion. The worshippers of Dionysius believed that when they engaged in orgiastic rituals, the god entered into the revelers' souls. In this way, they had the possibility of being immortal and becoming a god or becoming divine. Becoming immortal like the divine was not only an ontological transformation, but also an ethical ideal. Through the religious rituals , they believed that they became divine and an immortal (in a way) for a limited period. One of the main claims of my article is, the ideal of becoming immortal/or god passed from religious rituals to philosophical arguments, by transforming itself. I want to point out that Symposium's physical atmosphere and main themes are related to Dionysian religious rites, at the context of the immortality.

Research paper thumbnail of IRIS MURDOCH’IN DENİZ DENİZ ADLI ROMANINDAKİ DOĞAYA KAÇIŞ METAFORUNA PLATONİK BİR OKUMA

Bu çalışma Murdoch'ın Deniz Deniz adlı romanını; insanın doğaya, daha özelde de denize sığınma me... more Bu çalışma Murdoch'ın Deniz Deniz adlı romanını; insanın doğaya, daha özelde de denize sığınma metaforu üzerinden değerlendirecektir. Romanın ana kahramanı olan Charles Arrowby Londra'da oyunculuk yapmış ve emeklilik dönemine gelmiş tanınmış bir tiyatro oyuncusudur. Arrowby, emeklilik döneminde oyunculuğu bırakarak İngiltere'nin bir kıyı kasabasına yerleşmeye karar verir. Bu karar romanda bir kopma fikriyle birlikte ve Arrowby'ın iyi arayışının odağında verdiği bir karar olarak yer almaktadır. Kahramanın iyi arayışı doğaya/denize sığınma metaforu ile birlikte karşımıza çıkar. Bu makale, Murdoch'ın ana kahramanının doğaya kaçması, sığınması fikri üzerinden işlediği iyi arayışı fikrinin Platonik bir okumasını yapmayı amaçlamaktadır. Bu okuma da Platon'un Theaitetos (172c-176c) pasajlarında işlediği, bu dünyadaki kötülüklerden kaçma fikriyle bağlantılı olarak Platon için iyinin niteliği ve ulaşılabilirliği üzerinden gerçekleştirilecektir. Dolayısıyla makalenin ana sorusu, Platon için iyinin bu dünyadan kaçarak mı gerçekleştirilebileceğine dair kadim meselenin Murdoch'ın kahramanının şehirden doğaya kaçması örneği çerçevesinde yeniden tartışmaya açılması üzerinden kurgulanmaktadır.

Research paper thumbnail of KLU Felsefe Ansiklopedisi soylencebilim maddesi

Research paper thumbnail of KLU Felsefe Ansiklopedisi söylence maddesi

Research paper thumbnail of KLU Felsefe Ansiklopedisi platonculuk maddesi

Research paper thumbnail of Platon Bir Püriten miydi: Iris Murdoch'un Platon Yorumu Üzerine

Bu makale, Iris Murdoch'un Platon'un sanat felsefesine dair yorumunu merkeze almaktadır. Murdoch ... more Bu makale, Iris Murdoch'un Platon'un sanat felsefesine dair yorumunu merkeze almaktadır. Murdoch yazmış olduğu felsefî eserlerde ve çok sayıda romanda felsefî sorunları ele almış ve Platon ve Aristoteles'in ahlak felsefesine ve sanat felsefesine dair modern sorunları da merkeze alan bir bakış açısı geliştirmiştir. Her ne kadar Murdoch'un felsefî kimliği çok daha geniş bir yelpazede karşımıza çıkıyor olsa da, Bu makale özel olarak Murdoch'un Platon'un sanat felsefesine dair yazmış olduğu Ateş ve Güneş: Platon Sanatçıları Niçin Dışladı? adlı eserini merkeze almaktadır. Makalenin yoğunlaşacağı sorular; Murdoch'un Platon yorumunun dayandığı temel kabullerin neler olduğu, Platon'un Murdoch'un kabul ettiği gibi bir püriten olup olmadığı sorularıdır. Makalenin giriş kısmında genel olarak Murdoch'un felsefî ve edebî kimliği hakkında bilgi verilmiş ve aynı zamanda Platon'un şiire ve sanata karşı olan genel tutumundan bahsedilmiştir. İkinci bölüm Murdoch'un Platon'u nasıl okuduğunu analiz etmektedir. Üçüncü ve son bölüm ise Platon bir püriten miydi sorusunun cevabını aramaktadır. Murdoch "Platon'un neden şairlere ve sanatçılara karşı olumsuz bir tutum aldığı" sorusundan hareket ederek bunun temelde Platon'un sahip olduğu dinî bakış açısından ve onun bir püriten olmasından kaynaklandığını ifade eder. Bu makale Iris Murdoch'un Platon'un sanat felsefesine dair geliştirdiği yorumları ve Platon'a getirdiği eleştirileri analiz ederek, Murdoch'un Platon yorumuna, Platon'un bir püriten olup olmadığı sorusundan yola çıkarak bir eleştiri getirmeyi amaçlamaktadır.

Research paper thumbnail of Melankoliyi Rasyonalize Etmek: Aristotelesçi Gelenek ve Rönesans'ın Melankoli Düşüncesi Üzerine Bir Okuma Rationalizing Melancholy: A Reading on the Aristotelian Tradition and the Renaissance Idea of Melancholy

Bu makalede Aristotelesçi geleneğin melankoli hakkındaki görüşleri, Aristoteles'in tevarüs etmiş ... more Bu makalede Aristotelesçi geleneğin melankoli hakkındaki görüşleri, Aristoteles'in tevarüs etmiş olduğu melankoli anlayışıyla birlikte okunacak, süreklilik ve dönüşümlere temas edilecektir. Aristotelesçi geleneğin melankoliye yaklaşımı ortaya konulduktan sonra, Rönesans döneminde melankoli anlayışının geldiği nokta süreklilikler ve kırılma noktaları üzerinden gösterilmeye çalışılacaktır. Aristotelesçi bir yazar tarafından kaleme alınan Problemler adlı eser merkezinde yürütülecek olan bu çalışma Problemler'de melankoliye dair getirilen yaklaşımın Rönesans'a geçerken Orta Çağ felsefesinde hangi dönüşümlere uğradığına da temas etmeyi amaçlamaktadır. Bu bağlamda, Aristotelesçi geleneğin tevarüs ettiği melankoli geleneğinden başlayarak, Orta Çağ'daki akedia ve günah kavramları üzerinden Rönesans döneminin melankoli anlayışına geçilecek ve melankoli-deha ilişkisinin bu farklı tarihsel periyotlarda nasıl şekillendiği ortaya konulmaya çalışılacaktır.

Research paper thumbnail of Platon'dan Geç Antik Döneme Hurafe Algısı Üzerine Bir Değerlendirme

Dergiabant, 2023

Öz: Antik Yunan'da felsefe öncesi dönemde insanların Tanrı'ya ve evrene dair temel kabullerinin m... more Öz: Antik Yunan'da felsefe öncesi dönemde insanların Tanrı'ya ve evrene dair temel kabullerinin mitlere dayandığı ve bu kabulleri yansıtan anlatıların genel olarak sözlü edebiyat yoluyla gerçekleştiği bilinmektedir. Mitler antik Yunan insanının zihin dünyasını şekillendirirken, pratik hayatta da akıl dışı kabul edilebilecek uygulamalara rastlamak mümkündür. Bu makalede bir yandan antik Yunan toplumunda akıl-dışı kabul edilen hurafelere yaklaşımlar incelenirken, bir yandan Platon'un akıl-dışı hurafelerle mitler arasında bir fark görüp görmediği soruşturulmuştur. Platon'un diyaloglarında yer verdiği Tanrı tasavvuru ile hurafeler arasındaki irtibata temas edilerek, geç antik dönem için de Theophrastus'tan başlayıp Plutarch'a uzanan bir dönemde metinlerin incelemesi yapılmıştır. Bu metinler dönemin hurafe algısını yansıtması, hurafeye inanan insan tipolojisini vermesi ve dönemin ana akım dinî inanışları açısından hurafenin yerini göstermeleri açısından değerlendirilmiştir. Bu çerçevede makalenin ana amacı, antik Yunan toplumunda hurafeye olan yaklaşımları belirlemek ve felsefe söz konusu olduğunda mit ve hurafenin işlevsel olarak nasıl birbirinden ayrı tutulduğuna işaret etmektir.

Research paper thumbnail of Quis ut Deus: Orta Çağ Felsefesinde Bir Model Olarak Tanrı

Quis ut Deus: Orta Çağ Felsefesinde Bir Model Olarak Tanrı , 2023

Research paper thumbnail of (2021 Temmuz) İçimizdeki Ev Fikri

Din ve Hayat Dergisi, 2021

Research paper thumbnail of (2020 Aralık) Hakikî Mitostan Kurmaca Gerçekliğe

Research paper thumbnail of (2020) The Idea And The Origins Of Becoming Like God In Avicenna, en Revista Anales del Seminario de Historia de la Filosofía

This study aims to examine how becoming like God is handled in Avicenna's philosophy. Basically t... more This study aims to examine how becoming like God is handled in Avicenna's philosophy. Basically the article is based on the need to interpret that Plato and Aristotle and Plotinus are philosophers that complement each other, not diverge, in terms of the topic of becoming like God. First and foremost I present Avicenna's arguments using the concepts of becoming like god (teşebbüh billah) and becoming like the First (teşebbüh bi'l-evvel) as a springboard. Moreover, based on the context in which Avicenna uses the concept of manifestation (tecelli), I examine how the idea of unification with God is transformed into an intellectual ideal. In the last section, I present the connection between the journey of becoming a perfected human and becoming like god which was established in the Metaphysics volume of The Book of Healing (eş-Şifa) as a section of the matter which is related to ethics. [es] La idea y los orígenes de llegar a ser como Dios en Avicena Resumen. Este estudio tiene como objetivo examinar el uso de "convertirse en Dios" en la filosofía de Avicena. Básicamente, el artículo se basa en la necesidad de interpretar que Platón y Aristóteles y Plotino son filósofos que se complementan entre sí, no divergen, en cuanto a la cuestión de llegar a ser como Dios. Por lo tanto, este artículo defiende que tanto Platón como Aristóteles influyen en la comprensión de Avicena del "llegar a ser como dios". Ante todo, presento los argumentos de Avicena usando los conceptos de "llegar a ser como dios" (teşebbüh billah) y "llegar a ser como el Primero" (teşebbüh bi'l-evvel) como trampolín. Además, según el contexto en el que Avicena utiliza el concepto de manifestación (tecellî), examino cómo la idea de la unificación con Dios se transforma en un ideal intelectual. En la última sección, presento la conexión entre el viaje de conversión en un humano perfeccionado y el llegar a ser como dios que se estableció en el volumen de Metafísica del Libro de la Curación (eş-Şifa) como una cuestión relacionada con la ética.

Research paper thumbnail of (2020) ATİNA VEBASI VE HASTALANAN RİTÜEL

https://tyap.net/avh , 2020

Son birkaç aydır, tüm dünya olarak hepimiz için olağanüstü sayılabilecek bir süreçten geçiyoruz. ... more Son birkaç aydır, tüm dünya olarak hepimiz için olağanüstü sayılabilecek bir süreçten geçiyoruz. Bundan iki ay öncesine kadar içinde nefes aldığımız konforlu hayatlarımız, birdenbire hiç beklemediğimiz bir meydan okumayla karşı karşıya kaldı. Pek çoğumuzun aklına zaman zaman, "acaba hepimizi etkileyecek bir dünya savaşı çıkar mı", "iklim değişikliği tüm dünyayı susuz bırakır mı" ya da "tüketim alışkanlıklarımız dünyadaki kaynakların tükenmesine sebep olur mu" gibi sorular gelse de hiçbirimiz, 3 mikron büyüklüğündeki bir virüsün, hepimizi aylarca evlerimize kapatacağı ve tüm yaşam alışkanlıklarımızı değiştirmeye zorlayacağını tahmin bile edemezdik. Her ne kadar bizim neslimiz için, içinde bulunduğumuz şartlar oldukça zorlayıcı ve meydan okuyucu olsa da, dünya tarihinde salgın hastalıkların insanlık tarihini yeniden şekillendirdiği farklı örneklere rastlamak mümkündür. Milattan önce antik Yunan'da görülen veba salgını, 500lü yıllarda İstanbul'u etkilemiş olan Justinian vebası, 1300lü yıllarda Avrupa'yı etkisi altına almış Büyük veba salgını bu örnekler arasında zikredilebilir.

Research paper thumbnail of (2019) Devlet'in Filozofu Timaios'un Tanrısı mı? ŞEYMA KÖMÜRCÜOĞLU

In this article, the question of if there is a parallel between the depic-tions of the philosophe... more In this article, the question of if there is a parallel between the depic-tions of the philosopher-king and the depictions of the god (Demiurgos) depicted in the Timaeus dialogue is sought. This specific question, which we are looking for the answer, is related to another question which can be expressed as if there is a parallel between the image of God and the image of the philosopher in Plato's dialogues. To find the answer to the question, passages selected from the Republic and Timaeus dialogues will be evaluated comparatively around specific themes. The article is structured around three basic points. The first point is that the ideals are models. The second point is the manager, who manages according to the ideal, is absolute good. The final point is that the management is to give standard, order and harmony. From these three central points, the Republic and Timaeus dialogues will be compared and the similarity between them will be shown.

Research paper thumbnail of (2016) PLATON'UN TANRI'YA BENZEYEN FİLOZOFU BİR KARİKATÜR MÜ?

Research paper thumbnail of (2013) İbn Sînâ Felsefesinde Ahlak Sorunu: Bir Literatür Değerlendirmesi

İ bn Sînâ'da ahlak sorunu başlıklı bu makalemizde amacımız İbn Sînâ'nın ahlak sorununu ele alışın... more İ bn Sînâ'da ahlak sorunu başlıklı bu makalemizde amacımız İbn Sînâ'nın ahlak sorununu ele alışını konu alan eserleri değerlendirmeye tabi tutmaktır. Bu amaca mebni olarak literatüre soracağımız sorular ise şöyledir: Bir sorun olarak ahlak, İbn Sînâ sisteminde yer almakta mıdır? Bugüne kadar felsefesinin metafizik ve psikolojik örgüsüyle karşımıza çıka(rıla)n İbn Sînâ aslında bir ahlak filozofu olabilir mi? Bu sorulara vereceğimiz cevaplar muvacehesinde oluşturmaya gayret edeceğimiz örgü, literatürde bugüne kadar bir ahlak düşünürü olarak yer bulmayan İbn Sînâ'nın felsefesinde ahlak sorununun ne şekilde yer aldığını tespite yöneliktir. Söz konusu tespitin yapılabilmesi için öncelikle İbn Sînâ öncesinde İslam ahlak felsefesinin hangi mecralarda aktığı kısaca zikredilecek, ardından ahlak felsefesinin İbn Sînâ'da nasıl yer bulduğu konusunda bugüne kadar gündeme getirilmiş iddialar değerlendirilmeye çalışılacaktır.

Research paper thumbnail of Review- Martha Nussbaum Her Şey Çıkar İçin mi?

Research paper thumbnail of Ahlakın Cinsiyeti: Klasik İslam'da Kendilik, Aile ve Toplum Etiği, Zahra Ayubi, çev. Galipcan Altınkaya, Livera Yayınevi, İzmir, Aralık 2022

Ahlakın Cinsiyeti, çarpıcı bir hikâyeyle başlar. Hikâye Gazzali'nin, karısının ve çocuklarının ya... more Ahlakın Cinsiyeti, çarpıcı bir hikâyeyle başlar. Hikâye Gazzali'nin, karısının ve çocuklarının yanından, belki bir daha dönmemek üzere ayrılışını resmetmektedir. Otobiyografik bir kaynağa dayanan bu resimde, Gazzali'nin Bağdat'tan ayrılırken içinde bulunduğu hayal kırıklığına, parlak kariyerine ustaca yer verilirken, ondan geriye kalan karısı, oğlu ve kızının bu hikâyenin neresinde durduğu konusunda sessizlik hüküm sürmektedir. Gazzali Bağdat'ı terk etmek üzere evinden ayrılırken kardeşine dönerek "Gitmem gerektiğini biliyorsun" der. Karısına ise tek kelime bile etmez. Hikâyenin bize sunduğu resim bu yöndedir. Fakat acaba gerçekte bu ayrılış nasıl gerçekleşmiştir? Yazar, otobiyografik bu resme dayanarak, karısıyla tek kelimeyle bile olsa vedalaşmadan yaşadığı şehirden ayrılan bir erkek âlim prototipi sunar ve Gazzali'yi Gazzali yapan şeyler arasında karısı ve ailesi ön planda olan figürler olarak sunulmaz. Fakat yazarın bize sunduğundan bağımsız olarak biz okuyucu/izleyiciler olarak karşımıza bir soru ve bir yol ayrımı çıkar. Soru şudur: Acaba gerçekte bu ayrılış nasıl gerçekleşmiştir? Gerçekleşen olay otobiyografiye ve oradan da ilgili belgesele ne kadar yansımıştır? Yol ayrımı ise, gerçekte ne yaşandığından bağımsız olarak, metnin, sanki karısı Gazzali'nin hayatında hiç yokmuş gibi inşa edilmesinin, bilinçli bir metin kurgusu olarak, bir dünya görüşünün yansıması olarak görülüp görülmeyeceği noktasında düğümlenir. Karısı Gazzali'nin entelektüel/akademik/ilmî yolculuğunda nerede yer almaktadır? Dahası, karısı ve çocukları, kendilerinden uzaklaşıldığında Gazzali'ye daha nezih bir etik/ilmî yükselme imkânı veren dış unsurlar mıdır? Hikâyenin ve ele alacağımız kitabın düğümlendiği sorular ve ayrışma noktaları bunlardır. Kitabın giriş bölümünün kendisiyle başladığı bu hikâye ve hikâyeye eşlik eden tınının biz modern okuyucu için oldukça tanıdık olduğunu söylemek mümkün. Bu hikâyeye olan aşinalığımız ise sadece günlük hayat pratiklerimizden kaynaklanmıyor. Zira gerek antik Yunan felsefesi metinlerinde gerekse Orta Çağ İslam ve Batı felsefe geleneklerinde üretilmiş metinlerde görmeye alışık olduğumuz ve hatta artık kanıksadığımız bir durum vardır: Bu metinlerde kadınlar, erkeklerle aynı zaviyeden görülmezler. Kimi zaman bu, kadınların insan tanımının dışında bırakıldıkları örneklerle beraber karşımıza çıkar, kimi

Research paper thumbnail of (2019) Review- Etienne Gilson, Tanrı ve Felsefe

Research paper thumbnail of (2019) Review- James Frazer, Altın Dal

Research paper thumbnail of (2019) İzonomi ve Felsefenin Kökenleri- Review

Kojin Karatani, İzonomi ve Felsefenin Kökenleri, 2019

Research paper thumbnail of (2017) Yabancılar Tanrılar Canavarlar review.docx

Kutadgubilig Felsefe ve Bilim Arastirmalari Dergisi, 2017

Research paper thumbnail of (2018)Aristotle and the Arabic Tradition

Cambridge: Cambridge University Press, 2015, 266 sayfa.

Research paper thumbnail of (2016) Review: Andrea Nightingale, Spectacles of Truth in Classical Greek Philosophy, Theoria in its Cultural Context.

Filozofların felsefî sistemlerini inşa ettikleri felsefî kavramlar, felsefî bir kavram haline gel... more Filozofların felsefî sistemlerini inşa ettikleri felsefî kavramlar, felsefî bir kavram haline gelmezden önce, bir kullanım alanına, kültürel bir mütekabiliyete sahiptirler. Bu kültürel arka plan, çoğu zaman o kavramın felsefî kullanımına da yansımıştır. Bu yansıma, rasyonalizasyon sürecinde kimi zaman daha az belirginken, kimi zaman da oldukça görünür haldedir. Theoria kavramı da antik Yunan kültüründen, dininden izler taşıyan ve bu izi felsefenin dünyasına taşıyan kavramlardandır.

Research paper thumbnail of (2016) Divine Epiphany in Greek Literature and Culture- Georgia Petridou, Oxford University Press, 2015 (Review)

Tanrısal ve insan olanın, tanrı ve cansız nesnelerin, hayvanların, ya da kısaca tanrı ile tanrı o... more Tanrısal ve insan olanın, tanrı ve cansız nesnelerin, hayvanların, ya da kısaca tanrı ile tanrı olmayanın arasındaki iletişim ve etkileşim pek çok kültürde merak konusu olmuştur. Aşkın bir yaratıcı fikrine sahip dinler ve kültürler; tanrı ile insan arasında, -genellikle-görünmeyen tanrıyı tenzihe dayalı bir ilişki biçimi geliştirirken; çok tanrılı yahut pagan kültürlerin, çeşitli şekillerde görünen tanrının temsili şeklinde bir ilişki geliştirdikleri gözlenmektedir. Bununla birlikte, tek tanrılı dinlerin çeşitli yorumları da, aşkın tanrıyla tecrüb yollarla kurulan özel iletişimlere izin verebilmektedir. Antik din ve kültürlerde ise, tanrının görünür olması, kimi zaman rüyalar aracılığıyla, kimi zaman ise tanrının bir nesnede ya da bir kişide, tecelli ettiğine inanılması, o nesneye ya da insana kutsallık ve tanrısallık atfedilmesi şeklinde gerçekleşmektedir. Bu şekilde tanrısal doğanın cansız bir nesnede tecelli etmesine, tanrı ile insanın ya da hayvanın, bir araya gelmesi durumuna ise epifani adı verilmektedir.

Research paper thumbnail of Türkiye Çevre Çalışmaları Kongresi- Iris Murdoch’ın Deniz Deniz Romanında Doğaya Sığınma Metaforunun Tahlili

Research paper thumbnail of Praksisin Değişen Zeminini Thucydides ve Fanon’la Düşünmek

Bu bildiride, Fanon’un sömürgeleştirilmiş toplumlarda görülen ritüellerin ve mitlerin toplumdaki ... more Bu bildiride, Fanon’un sömürgeleştirilmiş toplumlarda görülen ritüellerin ve mitlerin toplumdaki fonksiyonuna yönelik yorumları; Thucydides’in Atina vebası sırasında antik Yunan toplumunda görülen ritüellerin çözünmesine yönelik tasvirleriyle birlikte okunacaktır. Bu okuma sırasında temel soru, ritüellerin ve mitlerin hangi durumlarda birlikte yaşama pratiklerine dönüştüğü; hangi durumlarda bir aradalığın mitsel evrenden uzaklaşmayla mümkün olduğu sorusudur. Bu soruya cevap ararken de Sartre’dan mülhem bir teorik zeminden hareket edilecektir.

Research paper thumbnail of Cumhuriyetimizin 100. Yılında Türkiye'de Yükseköğretimde Felsefe Eğitimi Sempozyumu Yükseköğretimde Mitoloji Felsefenin Neresinde? Müfredat ve Lisansüstü Tezler Üzerinden Bir Takip

Research paper thumbnail of INTERNATIONAL INTERDISCIPLINARY CONGRESS OF WOMEN IN SCIENCE "Diversity, Careers, Interdisciplinarity" January 13-14, 2023 / Sivas-TÜRKİYE WEB: https:// www.iksadkongre.com/women

Research paper thumbnail of (2008) Guc ve adalet arasinda bir devlet adami: nizamulmulk