Gizem Uluscu | Istanbul Medeniyet University (original) (raw)
Uploads
Papers by Gizem Uluscu
RumeliYA Yayıncılık, 2024
Fenomen Yayıncılık, 2023
Yayın tarihi / Date published: 2023 Yazıların akademik sorumluluğu yazarların kendilerine aittir.... more Yayın tarihi / Date published: 2023 Yazıların akademik sorumluluğu yazarların kendilerine aittir. The academic responsibility of the articles belongs to the authors themselves.
Korkut Ata Türkiyat Araştırmaları Dergisi, 2023
Cinsiyet kavramı sadece biyolojik özellikleri ifade etmez. Bu kavram, aynı zamanda toplumsal bir ... more Cinsiyet kavramı sadece biyolojik özellikleri ifade etmez. Bu kavram, aynı zamanda toplumsal bir kategori olarak da karşımıza çıkmaktadır. Cinsiyetçilik ise bireylerin cinsiyetlerine göre yapılan ayrımcılıktır ve genellikle kadınlara yönelik negatif tutum ve davranışları kapsamaktadır. Sosyal Psikologlar Glick ve Fiske tarafından geliştirilen çelişik duygulu cinsiyetçilik kuramına göre cinsiyetçilik düşmanca cinsiyetçilik ve korumacı cinsiyetçilik olmak üzere iki katmandan oluşmaktadır. Düşmanca cinsiyetçilik ve korumacı cinsiyetçilik de ataerkillik, cinsiyetler arası farklılaştırma ve heteroseksüellik olmak üzere üç ana unsurdan yararlanmaktadır. Bu kuramla birlikte kadınlara yönelik olumlu gibi görünen tutum ve davranışların da cinsiyetçiliğe neden olabileceği ortaya koyulmuştur. Bu çalışmada Türk atasözleri çelişik duygulu cinsiyetçilik kuramına göre incelenmiş ve Türk atasözlerinin hangi oranda kadına yönelik cinsiyetçilik içerdiğinin tespit edilmesi hedeflenmiştir. Bu incelemenin yapılabilmesi amacıyla “avrat”, “ana”, “kız”, “dişi”, “gelin”, “kadın”, “karı”, “hanım” sözcükleri anahtar sözcükler olarak belirlenmiştir. Bu anahtar sözcükleri içeren 132 atasözü tespit edilmiş ve bu atasözlerinin %76,5’inin kadınlara yönelik cinsiyetçi tutumlar sergilediği belirlenmiştir. Kadınlara yönelik cinsiyetçilik içeren atasözlerinde en fazla karşılaşılan temaların ise evlilik, annelik ve namus temaları olduğu görülmüştür.
Dil ve Edebiyat Araştırmaları, 2023
Dil ve toplum arasında karşılıklı bir ilişki vardır. Bu ilişki, o dilin konuşulduğu toplumun düny... more Dil ve toplum arasında karşılıklı bir ilişki vardır. Bu ilişki, o dilin konuşulduğu toplumun dünya görüşünü de yansıtmaktadır. Tarihî ve çağdaş Türk dili malzemelerine bakıldığında kadın ile ilgili kavramların geniş bir yer tuttuğu görülmektedir. Bu nedenle söz varlığı çalışmaları, kadının Türk toplumundaki yerini göstermesi bakımından önemlidir. Bu çalışmada Harezm Türkçesi eserlerinden Nehcü’l-Ferādįs, Kısasü’l-Enbiyā, Mukaddimetü’l-Edeb, Muìnü’l-Mürìd ve Satır Arası Kur’an Tercümesi ile Harezm-Altın Ordu Türkçesi eserlerinden Husrev u Şįrįn ve İbni Mühennā Lugātı taranmış ve tespit edilen sözcükler belirttikleri kavram alanlarına göre sekiz ana kategoriye ayrılarak incelenmiştir. Tespit edilen sözcüklerden bazıları kadının biyolojik cinsiyetine dair adlandırmalar olmakla beraber bazıları ise kadının toplumsal cinsiyetini göstermektedir. Ayrıca bu sözcüklerin ilk olarak Türkçenin hangi döneminde ve hangi metinlerinde geçtiği de ortaya koyulmuştur. Türkçenin tarihî seyri içerisinde anlam değişmelerine uğrayan sözcükler varsa bu anlam değişimlerine de değinilmiştir. Çok anlamlı sözcüklerin her bir anlamına Türkçenin hangi devresinde rastlanıldığı üzerinde durulmuştur. Bu çalışmayla dönem metinlerden hareketle toplumun kadına bakışı tespit edilmeye çalışılmış, Türkçenin tarihî söz varlığına katkı sağlamak amaçlanmıştır.
RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi , 2022
Köktürkçe ve Eski Uygur Türkçesi dönemlerinde /s/ ve /ş/ ünsüzlerinin ses değeri tam olarak bilin... more Köktürkçe ve Eski Uygur Türkçesi dönemlerinde /s/ ve /ş/ ünsüzlerinin ses değeri tam olarak bilinememektedir. Köktürk ve Eski Uygur Türkçesi devri eserlerinde bu iki harfin birbiri yerine kullanıldığı görülmektedir. Bu durum eski Türk yazıtlarından itibaren tanıklanan kisi ‘zevce’ ve kişi ‘insan’ sözcüklerinin birbirleriyle karıştırılmasına yol açmaktadır. Bu sözcüklerin iki ayrı sözcük mü, yoksa çok anlamlı tek bir sözcük mü olduğu tartışılagelmiştir. Sözcüklerin etimolojilerinin bilinememesi de bunun tespitini zorlaştırmaktadır. Etimolojik sözlüklerde de bu konuyla ilgili bir birlik olmadığı görülmektedir. Sözcükler, kimi sözlüklerde aynı madde başında gösterilirken kimi sözlüklerde ise iki ayrı madde başında ele alınmıştır. Kişi ‘insan’ sözcüğü Türkçenin tarihî ve çağdaş dönemlerinde tanıklanmaktadır. Sözcük, Azerbaycan Türkçesi, Türkmence, Özbekçe, Yeni Uygur Türkçesi, Kırgızca, Kumukça, Karaçay-Balkarca ve Karaimcede aynı zamanda anlam daralmasına uğramış şekilde ‘erkek; koca’ anlamlarında da kullanılmaktadır. Kisi ‘zevce’ sözcüğü ise Dîvânu Lugâti’t-Türk’te ve Kutadgu Bilig’in Arap harfli nüshalarında geçmektedir. Arap alfabeli metinlerde /s/ ve /ş/ ünsüzleri farklı iki harfle gösterildiği için kisi sözcüğü bu eserlerde açıkça görülmektedir. Sözcüğe Karahanlı Türkçesi devrinden sonra Türkçenin tarihî devirlerinde rastlanmamıştır. Çalışmada çağdaş Türk dilleri sözlükleri de taranmış ve sözcüğün çağdaş Türk dillerinden Halaççada geçtiği tespit edilmiştir. Türklerin tarih boyunca kullandıkları alfabelerde kisi sözcüğünün yazımı araştırılmıştır. Ayrıca toplum dilbilimi açısından kişi sözcüğünün cinsiyet çağrışımları da araştırmaya dâhil edilmiştir. Çalışmanın sonuç bölümünde elde edilen bulgular değerlendirilerek bu sözcüklerin iki ayrı sözcük olduğu vurgulanmıştır
Gazi Türkiyat, 2022
Cinsiyet, bazı dillerdeki ad türünde olan sözcüklerin 'dişil', 'eril' ve 'yansız (nötr)' olarak a... more Cinsiyet, bazı dillerdeki ad türünde olan sözcüklerin 'dişil', 'eril' ve 'yansız (nötr)' olarak ayrılmasıyla ortaya çıkan bir dil bilgisi kategorisidir. Bu kategori sözcüklere ekler getirilmesi, sözcüğün cinsiyete göre farklı çekimlenmesi, cinsiyet ayrımına göre artikel kullanma şeklinde kendini gösterir. Türkçede adlarda cinsiyet kategorisi yoktur. Türkçede cinsiyet eklerinin varlığı ise çeşitli araştırmacılar tarafından tartışılmıştır. Dillerde cinsiyet bildirme yolları dilbilgisel cinsiyetle sınırlı değildir. Bir dilde biyolojik cinsiyetle bağlantılı olarak cinsiyet farklılıklarını veren sözcüklerin bulunması o dilde sözlüksel cinsiyet kategorisinin varlığının göstergelerindendir. Türkçede de cinsiyet ayrımlarını yansıtan sözcükler mevcuttur. Bu çalışmada Türkçedeki cinsiyet kategorisiyle ilgili daha önce yapılan çalışmalara yer verildikten sonra, Eski Türk Yazıtlarında cinsiyet ayrımını yansıtan sözcükler saptanmıştır. Bu sözcükler kadın ve erkek cinsiyetini belirtmek için kullanılan sözcükler ile akrabalık adları, unvanlar ve hayvan adlarında cinsiyeti belirten sözcükler olmak üzere kategorilere ayrılarak incelenmiştir. İncelenen sözcüklerin kökenleriyle ilgili görüşlere ve-varsa-sözcüklerle ilgili okuma farklılıklarına da değinilmiştir. Türkçenin yazılı metinlerle bilinen en eski devresinden itibaren sözlüksel cinsiyet kategorisine sahip olduğu vurgulanmıştır.
Books by Gizem Uluscu
Paradigma Akademi Yayınları, 2023
Paradigma Akademi Yayınları, 2023
Book Reviews by Gizem Uluscu
Ahmet Bican Ercilasun, Türk Kağanlığı ve Türk Bengü Taşları, Dergah Yayınları, İstanbul 2016, 757 s., ISBN: 978-975-995-781-0, 2016
RumeliYA Yayıncılık, 2024
Fenomen Yayıncılık, 2023
Yayın tarihi / Date published: 2023 Yazıların akademik sorumluluğu yazarların kendilerine aittir.... more Yayın tarihi / Date published: 2023 Yazıların akademik sorumluluğu yazarların kendilerine aittir. The academic responsibility of the articles belongs to the authors themselves.
Korkut Ata Türkiyat Araştırmaları Dergisi, 2023
Cinsiyet kavramı sadece biyolojik özellikleri ifade etmez. Bu kavram, aynı zamanda toplumsal bir ... more Cinsiyet kavramı sadece biyolojik özellikleri ifade etmez. Bu kavram, aynı zamanda toplumsal bir kategori olarak da karşımıza çıkmaktadır. Cinsiyetçilik ise bireylerin cinsiyetlerine göre yapılan ayrımcılıktır ve genellikle kadınlara yönelik negatif tutum ve davranışları kapsamaktadır. Sosyal Psikologlar Glick ve Fiske tarafından geliştirilen çelişik duygulu cinsiyetçilik kuramına göre cinsiyetçilik düşmanca cinsiyetçilik ve korumacı cinsiyetçilik olmak üzere iki katmandan oluşmaktadır. Düşmanca cinsiyetçilik ve korumacı cinsiyetçilik de ataerkillik, cinsiyetler arası farklılaştırma ve heteroseksüellik olmak üzere üç ana unsurdan yararlanmaktadır. Bu kuramla birlikte kadınlara yönelik olumlu gibi görünen tutum ve davranışların da cinsiyetçiliğe neden olabileceği ortaya koyulmuştur. Bu çalışmada Türk atasözleri çelişik duygulu cinsiyetçilik kuramına göre incelenmiş ve Türk atasözlerinin hangi oranda kadına yönelik cinsiyetçilik içerdiğinin tespit edilmesi hedeflenmiştir. Bu incelemenin yapılabilmesi amacıyla “avrat”, “ana”, “kız”, “dişi”, “gelin”, “kadın”, “karı”, “hanım” sözcükleri anahtar sözcükler olarak belirlenmiştir. Bu anahtar sözcükleri içeren 132 atasözü tespit edilmiş ve bu atasözlerinin %76,5’inin kadınlara yönelik cinsiyetçi tutumlar sergilediği belirlenmiştir. Kadınlara yönelik cinsiyetçilik içeren atasözlerinde en fazla karşılaşılan temaların ise evlilik, annelik ve namus temaları olduğu görülmüştür.
Dil ve Edebiyat Araştırmaları, 2023
Dil ve toplum arasında karşılıklı bir ilişki vardır. Bu ilişki, o dilin konuşulduğu toplumun düny... more Dil ve toplum arasında karşılıklı bir ilişki vardır. Bu ilişki, o dilin konuşulduğu toplumun dünya görüşünü de yansıtmaktadır. Tarihî ve çağdaş Türk dili malzemelerine bakıldığında kadın ile ilgili kavramların geniş bir yer tuttuğu görülmektedir. Bu nedenle söz varlığı çalışmaları, kadının Türk toplumundaki yerini göstermesi bakımından önemlidir. Bu çalışmada Harezm Türkçesi eserlerinden Nehcü’l-Ferādįs, Kısasü’l-Enbiyā, Mukaddimetü’l-Edeb, Muìnü’l-Mürìd ve Satır Arası Kur’an Tercümesi ile Harezm-Altın Ordu Türkçesi eserlerinden Husrev u Şįrįn ve İbni Mühennā Lugātı taranmış ve tespit edilen sözcükler belirttikleri kavram alanlarına göre sekiz ana kategoriye ayrılarak incelenmiştir. Tespit edilen sözcüklerden bazıları kadının biyolojik cinsiyetine dair adlandırmalar olmakla beraber bazıları ise kadının toplumsal cinsiyetini göstermektedir. Ayrıca bu sözcüklerin ilk olarak Türkçenin hangi döneminde ve hangi metinlerinde geçtiği de ortaya koyulmuştur. Türkçenin tarihî seyri içerisinde anlam değişmelerine uğrayan sözcükler varsa bu anlam değişimlerine de değinilmiştir. Çok anlamlı sözcüklerin her bir anlamına Türkçenin hangi devresinde rastlanıldığı üzerinde durulmuştur. Bu çalışmayla dönem metinlerden hareketle toplumun kadına bakışı tespit edilmeye çalışılmış, Türkçenin tarihî söz varlığına katkı sağlamak amaçlanmıştır.
RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi , 2022
Köktürkçe ve Eski Uygur Türkçesi dönemlerinde /s/ ve /ş/ ünsüzlerinin ses değeri tam olarak bilin... more Köktürkçe ve Eski Uygur Türkçesi dönemlerinde /s/ ve /ş/ ünsüzlerinin ses değeri tam olarak bilinememektedir. Köktürk ve Eski Uygur Türkçesi devri eserlerinde bu iki harfin birbiri yerine kullanıldığı görülmektedir. Bu durum eski Türk yazıtlarından itibaren tanıklanan kisi ‘zevce’ ve kişi ‘insan’ sözcüklerinin birbirleriyle karıştırılmasına yol açmaktadır. Bu sözcüklerin iki ayrı sözcük mü, yoksa çok anlamlı tek bir sözcük mü olduğu tartışılagelmiştir. Sözcüklerin etimolojilerinin bilinememesi de bunun tespitini zorlaştırmaktadır. Etimolojik sözlüklerde de bu konuyla ilgili bir birlik olmadığı görülmektedir. Sözcükler, kimi sözlüklerde aynı madde başında gösterilirken kimi sözlüklerde ise iki ayrı madde başında ele alınmıştır. Kişi ‘insan’ sözcüğü Türkçenin tarihî ve çağdaş dönemlerinde tanıklanmaktadır. Sözcük, Azerbaycan Türkçesi, Türkmence, Özbekçe, Yeni Uygur Türkçesi, Kırgızca, Kumukça, Karaçay-Balkarca ve Karaimcede aynı zamanda anlam daralmasına uğramış şekilde ‘erkek; koca’ anlamlarında da kullanılmaktadır. Kisi ‘zevce’ sözcüğü ise Dîvânu Lugâti’t-Türk’te ve Kutadgu Bilig’in Arap harfli nüshalarında geçmektedir. Arap alfabeli metinlerde /s/ ve /ş/ ünsüzleri farklı iki harfle gösterildiği için kisi sözcüğü bu eserlerde açıkça görülmektedir. Sözcüğe Karahanlı Türkçesi devrinden sonra Türkçenin tarihî devirlerinde rastlanmamıştır. Çalışmada çağdaş Türk dilleri sözlükleri de taranmış ve sözcüğün çağdaş Türk dillerinden Halaççada geçtiği tespit edilmiştir. Türklerin tarih boyunca kullandıkları alfabelerde kisi sözcüğünün yazımı araştırılmıştır. Ayrıca toplum dilbilimi açısından kişi sözcüğünün cinsiyet çağrışımları da araştırmaya dâhil edilmiştir. Çalışmanın sonuç bölümünde elde edilen bulgular değerlendirilerek bu sözcüklerin iki ayrı sözcük olduğu vurgulanmıştır
Gazi Türkiyat, 2022
Cinsiyet, bazı dillerdeki ad türünde olan sözcüklerin 'dişil', 'eril' ve 'yansız (nötr)' olarak a... more Cinsiyet, bazı dillerdeki ad türünde olan sözcüklerin 'dişil', 'eril' ve 'yansız (nötr)' olarak ayrılmasıyla ortaya çıkan bir dil bilgisi kategorisidir. Bu kategori sözcüklere ekler getirilmesi, sözcüğün cinsiyete göre farklı çekimlenmesi, cinsiyet ayrımına göre artikel kullanma şeklinde kendini gösterir. Türkçede adlarda cinsiyet kategorisi yoktur. Türkçede cinsiyet eklerinin varlığı ise çeşitli araştırmacılar tarafından tartışılmıştır. Dillerde cinsiyet bildirme yolları dilbilgisel cinsiyetle sınırlı değildir. Bir dilde biyolojik cinsiyetle bağlantılı olarak cinsiyet farklılıklarını veren sözcüklerin bulunması o dilde sözlüksel cinsiyet kategorisinin varlığının göstergelerindendir. Türkçede de cinsiyet ayrımlarını yansıtan sözcükler mevcuttur. Bu çalışmada Türkçedeki cinsiyet kategorisiyle ilgili daha önce yapılan çalışmalara yer verildikten sonra, Eski Türk Yazıtlarında cinsiyet ayrımını yansıtan sözcükler saptanmıştır. Bu sözcükler kadın ve erkek cinsiyetini belirtmek için kullanılan sözcükler ile akrabalık adları, unvanlar ve hayvan adlarında cinsiyeti belirten sözcükler olmak üzere kategorilere ayrılarak incelenmiştir. İncelenen sözcüklerin kökenleriyle ilgili görüşlere ve-varsa-sözcüklerle ilgili okuma farklılıklarına da değinilmiştir. Türkçenin yazılı metinlerle bilinen en eski devresinden itibaren sözlüksel cinsiyet kategorisine sahip olduğu vurgulanmıştır.
Paradigma Akademi Yayınları, 2023
Paradigma Akademi Yayınları, 2023
Ahmet Bican Ercilasun, Türk Kağanlığı ve Türk Bengü Taşları, Dergah Yayınları, İstanbul 2016, 757 s., ISBN: 978-975-995-781-0, 2016