Guliz Bilgin | Middle East Technical University (original) (raw)
Conference Presentations by Guliz Bilgin
Koruma | Geçmiş | Bugün | Gelecek Arasındaki Diyalog Sempozyum, 2017
18th ICOMOS General Assembly Symposium, Heritage and Landscape as Human Values, Conference Proceedings, edited by Maurizio de Stefanio, 2015
In the natural process of historic environments, man and nature, and the built living environment... more In the natural process of historic environments, man and nature, and the built living environment have a reciprocal relationship. In the dynamic and ever-changing process, the people handle the forces by sustaining the intrinsic and indigenous values and meanings of the historic environments, thus providing the conservation naturally. However, the state-driven and expert-based decisions given apart from the inhabitants always conflict with these values and meanings that prevent the sustainability and the conservation of the essence and the indigenous character.
53rd IFLA World Congress, Tasting the Landscape, 20-22 April 2016, Turin, Italy. Congress Proceedings, edited by AIAPP – the Italian Association of Landscape Architecture, 2016
Tasting is a multidimensional perception corresponding to experiencing and enjoying by the help o... more Tasting is a multidimensional perception corresponding to experiencing and enjoying by the help of whole senses. Tasting a place, in the same manner, is a multidimensional sensorial experience of both the tangible and intangible environment not only produced by the perceiver experiencing the object, but rather produced as a result of dynamic and reciprocal relationship between the perceiver and the object. Therefore, tasting a place means experiencing the interrelationship between the tangible and intangible environment.
Papers by Guliz Bilgin
International Journal of Architectural Heritage, Jan 24, 2018
This article focuses on natural, institutional, and human factors threatening archaeological site... more This article focuses on natural, institutional, and human factors threatening archaeological sites. A methodology is developed for assessing risks to multiple assets on a territorial scale. The methodology consists of hazard assessment, vulnerability assessment, and risk assessment. Hazard assessment involves identifying hazard exposure areas and measuring the frequency and intensity of each hazard. Vulnerability assessment incorporates examining physical, managerial, and contextual vulnerabilities of structures and remains. Geographical information systems are utilised for producing hazard, vulnerability, and risk maps. An overall picture of risks for an entire territory allows decision-makers to make informed decisions at an upstream level to limit further degradation and ensure the preservation of archaeological assets. The methodology was tested by conducting a comprehensive study in İzmir (Turkey), where 229 archaeological sites located in 21 metropolitan districts were studied. The proposed approach provides the promise of applicability across a range of historic environments.
Kültürel peyzajlar, toplumların ve yerleşimlerin zaman ve mekân içindeki gelişimlerine ve değişim... more Kültürel peyzajlar, toplumların ve yerleşimlerin zaman ve mekân içindeki gelişimlerine ve değişimlerine tanıklık eden, fiziksel ve doğal bileşenlerin karmaşık ilişkileri tarafından biçimlendirilmiş, kültürel ve toplumsal değerler kazanmış alanlardır (Madran ve Özgönül, 2005). Bu alanlardan tarihsel süreçte sosyo-kültürel, ekonomik ve fiziksel ilişkilere dair bilgi edinilebildiği gibi yine tarihsel bağlamda mekânsal, çevresel ve biçimsel değişimler hakkında da bilgi sahibi olunabilir. Özellikle hızlı kentleşme, üst ölçekli ulaşım ve sanayi yatırımları, turizm odaklı ekonomik baskılar, artan kültürel ve çevresel tehditler sebebiyle kentsel büyüme alanları içinde kalan, kültürel peyzajlar hızlı ve büyük ölçekte değişim süreci içindedir. Metropol kent merkezleri küreselleşme sürecinde ekonomik ve politik bağlamda edindikleri konum sebebiyle özellikle sanayi alanlarını yakın çevresindeki kentlere ve kent çeperlerine uzaklaştırmakta, kentler çeper bölgelerine doğru hızla büyümektedir. Bu ...
Kültürel peyzajlar, toplumsal yerleşimlerin zaman ve mekân içindeki gelişimlerine ve değişimlerin... more Kültürel peyzajlar, toplumsal yerleşimlerin zaman ve mekân içindeki gelişimlerine ve değişimlerine tanıklık eden, fiziksel ve doğal bileşenlerin karmaşık ilişkileri tarafından biçimlendirilmiş, kültürel ve toplumsal değerler kazanmış alanlardır. Kısaca, insan ve doğa arasındaki diyaloğun ortak ürünü olan kültürel peyzajlar, birçok bileşen ve bunlar arasındaki ilişkileri barındırır. Bu alanlar kendi içinde barındırdıkları bileşenler, değişkenler ve bunlar arasındaki etkileşimler ve diyaloglarla ruh kazanmışlardır. Bu ruhun bütününü oluşturan parçaların ayrı ayrı ele alınması, bir bölümünün ön plana çıkarılması ya da bu karmaşık diyaloğun anlaşılamaması baskı, tehdit ve bozulmaları da oluşturur. Özellikle ekonomik sebeplerle bu alanlar hızlı bir tüketim, değişim ve dönüşüm süreciyle karşı karşıyadır. Çok yönlü tehlikeler ve tehditler altında olan kültürel peyzajların barındırdığı somut ve somut olmayan değerleri ile birlikte korunması ve sürdürülmesi gereklidir. Bu koruma ve sürdürülebilirliğin yönetimi çok boyutlu ve bütüncül yaklaşımlarla mümkündür. Karmaşık diyaloglar bütünü olan kültürel peyzajlarda, tüm bileşenlerin ve karşılıklı etkileşimlerin anlaşılması ve korunması için bütüncül bir dil ve süreç oluşturmak gereklidir. Gölyazı, özellikle gölle bütünleşmiş kıyı kültürü, buna bağlı geleneksel yerleşim karakteri ve aynı tarihsel gerekçelerle doğayla bütünleşmiş dokusu bağlamında önemlidir. Gölyazı, tarih boyunca birçok yerleşim, kültür ve bunlara ilişkin diyalog ortamları barındırır. Bu çalışma ile ele alınacak ortamlardan bazıları, koruma bağlamında çevresel diyalogları oluşturan tarım alanları, peyzaj ve sulak alanlar ile göl ve yarımada/ ada ilişkisi; kültürel diyalogları oluşturan mübadele ve sosyal doku, tarihsel diyalog süreci ve çok katmanlılıktır. Ayrıca farklı kurumlara ilişkin karar süreçleri arasındaki diyaloglar da bu bağlamda irdelenecektir. Günümüzde, Gölyazı, kültürel peyzaj olarak tüm bileşenleriyle tükenmişliğini her bağlamda yaşamakta, değişmeye ve dönüşmeye devam etmektedir. Plansız turizmin de etkisiyle kültürel ve çevresel tehditler, ekonomik baskılar sebebiyle değerlerin metalaştığı ve tüketim nesnesi halini aldığı bir süreç ile karşı karşıyadır. Alan ekolojik önemi nedeniyle, Türkiye‘deki 13 Ramsar alanından biri olarak kabul edilmiştir. Ayrıca bölge kentsel arkeolojik, 1. 2. ve 3. derece arkeolojik sit ve doğal sit gibi farklı koruma statülerindeki alanlardan oluşmaktadır. Alan için birçok farklı kurum tarafından farklı ölçek ve bağlamlarda koruma kararları alınmıştır. Alana dair söz edilen bileşenlerin farklı kurumlarca, farklı bağlamlarda, farklı yönetim ve yasal modellerle değerlendirilmesi bütüncül olarak ele alınamaması diyalogsuzluk ortamını oluşturmuştur. Bu çalışma, bu bağlamda koruma süreçlerindeki diyalogsuzluk ortamının nedenlerini tartışmakla birlikte farklı disiplinler, kurumlar, kararlar ve statüler arası etkin diyalogların sağlanmasını ve geliştirilmesini amaçlamaktadır. Koruma alanında karar ve yönetim mekanizmaları arasındaki diyalog süreçlerinin sağlanması ve bu karmaşık yapının etkin diyalog kanalları ile birlikte sürdürülebilmesi önemlidir. Anahtar Kelimeler: Bütüncül Koruma, Kültürel Peyzaj, Gölyazı (Bursa)
In recent years, cultural heritage in Turkey has been subject to various forms of interventions f... more In recent years, cultural heritage in Turkey has been subject to various forms of interventions for its regeneration. While regulations for intervening in registered heritage places are considerably strict in Turkey, these interventions are realized under the Renewal Law. Renewal Law specifically enacted in 2005 for the regeneration of registered heritage places and the aim of the law is defined as valorizing and preserving timeworn heritage places, through ‘renewal projects’. Renewal law develops “new standards” for urban regeneration to overcome existing strict regulations by giving extensive rights to local authorities, for instance expropriation, which may result in the demolishment of heritage buildings and the displacement of local residents. In Konak/İzmir, a central heritage place with residential, commercial, administrative and religious buildings, Izmir Municipality develops an alternative approach to renewal law with History İzmir Project. In the project, a bottom-up approach has been adopted and holistic strategies have been developed considering both the values of the heritage place and needs of residents, who are mostly immigrants from eastern cities of Turkey and Syria. The paper aims to explain the approach of the History İzmir Project, which aims to preserve the tangible and intangible values of the heritage place.
TÜRKİYE BİLİMLER AKADEMİSİ KÜLTÜR ENVANTERİ DERGİSİ, 2018
All around the world the coasts have always been home to mankind, creating a culture surpassing b... more All around the world the coasts have always been home to mankind, creating a culture surpassing boundaries and producing maritime heritage. Being surrounded by seas on three sides, Turkey owns diversified maritime heritage belonging to different historical periods. Maritime heritage has tangible and intangible values. Yet the change of contexts is a threat to these values. Since 1920s legislation had been formed to conserve and manage maritime heritage. In Turkey decision, and planning legislation had not been integrated. Thus maritime heritage is excluded from planning, decision and management processes. There is no inventory to document the heritage or its damage. Conservation and management of maritime heritage is relatively new and still open to debate in Turkey.
METU JOURNAL OF THE FACULTY OF ARCHITECTURE, 2018
to accommodate economic interests of different actors bypassing some of the existing "legal obsta... more to accommodate economic interests of different actors bypassing some of the existing "legal obstacles". The construction industry and the real estate sector have always been used to boost economic growth in cities, described as "arenas of capital accumulation" by Lefebvre (1991). As Pendlebury et al. (2004) underline heritage places became an integral part of consumer society (Hewison, 1987), and are considered "stage-sets within which consumption can take place" (Urry, 1995, 21). Similarly, heritage places, especially those in valuable city centers, have also caught the attention of local authorities, investors and developers as areas that can create potential economic benefits through exploitation of their real estate values. Hence, heritage places turned into "opportunity spaces" in which the broader strategy of physical regeneration might take place (Pendlebury et al., 2004). ÖZGÜN ÖZÇAKIR; B.Arch, MSc Received his bachelor's degree in architecture, and master's degree in conservation of cultural heritage from Middle East Technical University (METU). Major research interests include values of cultural heritage, renewal and regeneration of heritage places.
The Historic Environment, Jan 5, 2021
ABSTRACT Cultural Heritage is increasingly threatened by natural and human-induced hazards. This ... more ABSTRACT Cultural Heritage is increasingly threatened by natural and human-induced hazards. This article focuses on risk governance of cultural heritage and proposes a method, namely the Heritage Resilience Scorecard, for measuring risk governance performance of organisations and agencies that work to protect cultural heritage. The measurement system is based on the concept of Mark Moore’s Public Value Scorecard and consists of three elements: public value, legitimacy and support, and operational capacity. In line with the internationally accepted principles of disaster risk management of cultural heritage, specific and measurable indicators are developed for each element of the measurement system. A performance measurement framework allows organisations to conceive a sustainable value-creating strategy in terms of heritage risk governance and building resilience. Besides, it enables them to assess their risk governance performance, track progress, and identify the governance gaps. The Heritage Resilience Scorecard was tested by examining the risk governance performance of the Ministry of Culture and Tourism of Turkey. This approach provides the premise of applicability across a range of cultural settings. Moreover, international organisations can utilise this approach to understand the areas on which they can focus their attention to support capacity building of the State parties.
In recent years, cultural heritage in Turkey has been subject to various forms of interventions f... more In recent years, cultural heritage in Turkey has been subject to various forms of interventions for its regeneration. While regulations for intervening in registered heritage places are considerably strict in Turkey, these interventions are realized under the Renewal Law. Renewal Law specifically enacted in 2005 for the regeneration of registered heritage places and the aim of the law is defined as valorizing and preserving timeworn heritage places, through ‘renewal projects’. Renewal law develops “new standards” for urban regeneration to overcome existing strict regulations by giving extensive rights to local authorities, for instance expropriation, which may result in the demolishment of heritage buildings and the displacement of local residents.
In Konak/İzmir, a central heritage place with residential, commercial, administrative and religious buildings, Izmir Municipality develops an alternative approach to renewal law with History İzmir Project. In the project, a bottom-up approach has been adopted and holistic strategies have been developed considering both the values of the heritage place and needs of residents, who are mostly immigrants from eastern cities of Turkey and Syria. The paper aims to explain the approach of the History İzmir Project, which aims to preserve the tangible and intangible values of the heritage place.
Koruma | Geçmiş | Bugün | Gelecek Arasındaki Diyalog Sempozyum, 2017
18th ICOMOS General Assembly Symposium, Heritage and Landscape as Human Values, Conference Proceedings, edited by Maurizio de Stefanio, 2015
In the natural process of historic environments, man and nature, and the built living environment... more In the natural process of historic environments, man and nature, and the built living environment have a reciprocal relationship. In the dynamic and ever-changing process, the people handle the forces by sustaining the intrinsic and indigenous values and meanings of the historic environments, thus providing the conservation naturally. However, the state-driven and expert-based decisions given apart from the inhabitants always conflict with these values and meanings that prevent the sustainability and the conservation of the essence and the indigenous character.
53rd IFLA World Congress, Tasting the Landscape, 20-22 April 2016, Turin, Italy. Congress Proceedings, edited by AIAPP – the Italian Association of Landscape Architecture, 2016
Tasting is a multidimensional perception corresponding to experiencing and enjoying by the help o... more Tasting is a multidimensional perception corresponding to experiencing and enjoying by the help of whole senses. Tasting a place, in the same manner, is a multidimensional sensorial experience of both the tangible and intangible environment not only produced by the perceiver experiencing the object, but rather produced as a result of dynamic and reciprocal relationship between the perceiver and the object. Therefore, tasting a place means experiencing the interrelationship between the tangible and intangible environment.
International Journal of Architectural Heritage, Jan 24, 2018
This article focuses on natural, institutional, and human factors threatening archaeological site... more This article focuses on natural, institutional, and human factors threatening archaeological sites. A methodology is developed for assessing risks to multiple assets on a territorial scale. The methodology consists of hazard assessment, vulnerability assessment, and risk assessment. Hazard assessment involves identifying hazard exposure areas and measuring the frequency and intensity of each hazard. Vulnerability assessment incorporates examining physical, managerial, and contextual vulnerabilities of structures and remains. Geographical information systems are utilised for producing hazard, vulnerability, and risk maps. An overall picture of risks for an entire territory allows decision-makers to make informed decisions at an upstream level to limit further degradation and ensure the preservation of archaeological assets. The methodology was tested by conducting a comprehensive study in İzmir (Turkey), where 229 archaeological sites located in 21 metropolitan districts were studied. The proposed approach provides the promise of applicability across a range of historic environments.
Kültürel peyzajlar, toplumların ve yerleşimlerin zaman ve mekân içindeki gelişimlerine ve değişim... more Kültürel peyzajlar, toplumların ve yerleşimlerin zaman ve mekân içindeki gelişimlerine ve değişimlerine tanıklık eden, fiziksel ve doğal bileşenlerin karmaşık ilişkileri tarafından biçimlendirilmiş, kültürel ve toplumsal değerler kazanmış alanlardır (Madran ve Özgönül, 2005). Bu alanlardan tarihsel süreçte sosyo-kültürel, ekonomik ve fiziksel ilişkilere dair bilgi edinilebildiği gibi yine tarihsel bağlamda mekânsal, çevresel ve biçimsel değişimler hakkında da bilgi sahibi olunabilir. Özellikle hızlı kentleşme, üst ölçekli ulaşım ve sanayi yatırımları, turizm odaklı ekonomik baskılar, artan kültürel ve çevresel tehditler sebebiyle kentsel büyüme alanları içinde kalan, kültürel peyzajlar hızlı ve büyük ölçekte değişim süreci içindedir. Metropol kent merkezleri küreselleşme sürecinde ekonomik ve politik bağlamda edindikleri konum sebebiyle özellikle sanayi alanlarını yakın çevresindeki kentlere ve kent çeperlerine uzaklaştırmakta, kentler çeper bölgelerine doğru hızla büyümektedir. Bu ...
Kültürel peyzajlar, toplumsal yerleşimlerin zaman ve mekân içindeki gelişimlerine ve değişimlerin... more Kültürel peyzajlar, toplumsal yerleşimlerin zaman ve mekân içindeki gelişimlerine ve değişimlerine tanıklık eden, fiziksel ve doğal bileşenlerin karmaşık ilişkileri tarafından biçimlendirilmiş, kültürel ve toplumsal değerler kazanmış alanlardır. Kısaca, insan ve doğa arasındaki diyaloğun ortak ürünü olan kültürel peyzajlar, birçok bileşen ve bunlar arasındaki ilişkileri barındırır. Bu alanlar kendi içinde barındırdıkları bileşenler, değişkenler ve bunlar arasındaki etkileşimler ve diyaloglarla ruh kazanmışlardır. Bu ruhun bütününü oluşturan parçaların ayrı ayrı ele alınması, bir bölümünün ön plana çıkarılması ya da bu karmaşık diyaloğun anlaşılamaması baskı, tehdit ve bozulmaları da oluşturur. Özellikle ekonomik sebeplerle bu alanlar hızlı bir tüketim, değişim ve dönüşüm süreciyle karşı karşıyadır. Çok yönlü tehlikeler ve tehditler altında olan kültürel peyzajların barındırdığı somut ve somut olmayan değerleri ile birlikte korunması ve sürdürülmesi gereklidir. Bu koruma ve sürdürülebilirliğin yönetimi çok boyutlu ve bütüncül yaklaşımlarla mümkündür. Karmaşık diyaloglar bütünü olan kültürel peyzajlarda, tüm bileşenlerin ve karşılıklı etkileşimlerin anlaşılması ve korunması için bütüncül bir dil ve süreç oluşturmak gereklidir. Gölyazı, özellikle gölle bütünleşmiş kıyı kültürü, buna bağlı geleneksel yerleşim karakteri ve aynı tarihsel gerekçelerle doğayla bütünleşmiş dokusu bağlamında önemlidir. Gölyazı, tarih boyunca birçok yerleşim, kültür ve bunlara ilişkin diyalog ortamları barındırır. Bu çalışma ile ele alınacak ortamlardan bazıları, koruma bağlamında çevresel diyalogları oluşturan tarım alanları, peyzaj ve sulak alanlar ile göl ve yarımada/ ada ilişkisi; kültürel diyalogları oluşturan mübadele ve sosyal doku, tarihsel diyalog süreci ve çok katmanlılıktır. Ayrıca farklı kurumlara ilişkin karar süreçleri arasındaki diyaloglar da bu bağlamda irdelenecektir. Günümüzde, Gölyazı, kültürel peyzaj olarak tüm bileşenleriyle tükenmişliğini her bağlamda yaşamakta, değişmeye ve dönüşmeye devam etmektedir. Plansız turizmin de etkisiyle kültürel ve çevresel tehditler, ekonomik baskılar sebebiyle değerlerin metalaştığı ve tüketim nesnesi halini aldığı bir süreç ile karşı karşıyadır. Alan ekolojik önemi nedeniyle, Türkiye‘deki 13 Ramsar alanından biri olarak kabul edilmiştir. Ayrıca bölge kentsel arkeolojik, 1. 2. ve 3. derece arkeolojik sit ve doğal sit gibi farklı koruma statülerindeki alanlardan oluşmaktadır. Alan için birçok farklı kurum tarafından farklı ölçek ve bağlamlarda koruma kararları alınmıştır. Alana dair söz edilen bileşenlerin farklı kurumlarca, farklı bağlamlarda, farklı yönetim ve yasal modellerle değerlendirilmesi bütüncül olarak ele alınamaması diyalogsuzluk ortamını oluşturmuştur. Bu çalışma, bu bağlamda koruma süreçlerindeki diyalogsuzluk ortamının nedenlerini tartışmakla birlikte farklı disiplinler, kurumlar, kararlar ve statüler arası etkin diyalogların sağlanmasını ve geliştirilmesini amaçlamaktadır. Koruma alanında karar ve yönetim mekanizmaları arasındaki diyalog süreçlerinin sağlanması ve bu karmaşık yapının etkin diyalog kanalları ile birlikte sürdürülebilmesi önemlidir. Anahtar Kelimeler: Bütüncül Koruma, Kültürel Peyzaj, Gölyazı (Bursa)
In recent years, cultural heritage in Turkey has been subject to various forms of interventions f... more In recent years, cultural heritage in Turkey has been subject to various forms of interventions for its regeneration. While regulations for intervening in registered heritage places are considerably strict in Turkey, these interventions are realized under the Renewal Law. Renewal Law specifically enacted in 2005 for the regeneration of registered heritage places and the aim of the law is defined as valorizing and preserving timeworn heritage places, through ‘renewal projects’. Renewal law develops “new standards” for urban regeneration to overcome existing strict regulations by giving extensive rights to local authorities, for instance expropriation, which may result in the demolishment of heritage buildings and the displacement of local residents. In Konak/İzmir, a central heritage place with residential, commercial, administrative and religious buildings, Izmir Municipality develops an alternative approach to renewal law with History İzmir Project. In the project, a bottom-up approach has been adopted and holistic strategies have been developed considering both the values of the heritage place and needs of residents, who are mostly immigrants from eastern cities of Turkey and Syria. The paper aims to explain the approach of the History İzmir Project, which aims to preserve the tangible and intangible values of the heritage place.
TÜRKİYE BİLİMLER AKADEMİSİ KÜLTÜR ENVANTERİ DERGİSİ, 2018
All around the world the coasts have always been home to mankind, creating a culture surpassing b... more All around the world the coasts have always been home to mankind, creating a culture surpassing boundaries and producing maritime heritage. Being surrounded by seas on three sides, Turkey owns diversified maritime heritage belonging to different historical periods. Maritime heritage has tangible and intangible values. Yet the change of contexts is a threat to these values. Since 1920s legislation had been formed to conserve and manage maritime heritage. In Turkey decision, and planning legislation had not been integrated. Thus maritime heritage is excluded from planning, decision and management processes. There is no inventory to document the heritage or its damage. Conservation and management of maritime heritage is relatively new and still open to debate in Turkey.
METU JOURNAL OF THE FACULTY OF ARCHITECTURE, 2018
to accommodate economic interests of different actors bypassing some of the existing "legal obsta... more to accommodate economic interests of different actors bypassing some of the existing "legal obstacles". The construction industry and the real estate sector have always been used to boost economic growth in cities, described as "arenas of capital accumulation" by Lefebvre (1991). As Pendlebury et al. (2004) underline heritage places became an integral part of consumer society (Hewison, 1987), and are considered "stage-sets within which consumption can take place" (Urry, 1995, 21). Similarly, heritage places, especially those in valuable city centers, have also caught the attention of local authorities, investors and developers as areas that can create potential economic benefits through exploitation of their real estate values. Hence, heritage places turned into "opportunity spaces" in which the broader strategy of physical regeneration might take place (Pendlebury et al., 2004). ÖZGÜN ÖZÇAKIR; B.Arch, MSc Received his bachelor's degree in architecture, and master's degree in conservation of cultural heritage from Middle East Technical University (METU). Major research interests include values of cultural heritage, renewal and regeneration of heritage places.
The Historic Environment, Jan 5, 2021
ABSTRACT Cultural Heritage is increasingly threatened by natural and human-induced hazards. This ... more ABSTRACT Cultural Heritage is increasingly threatened by natural and human-induced hazards. This article focuses on risk governance of cultural heritage and proposes a method, namely the Heritage Resilience Scorecard, for measuring risk governance performance of organisations and agencies that work to protect cultural heritage. The measurement system is based on the concept of Mark Moore’s Public Value Scorecard and consists of three elements: public value, legitimacy and support, and operational capacity. In line with the internationally accepted principles of disaster risk management of cultural heritage, specific and measurable indicators are developed for each element of the measurement system. A performance measurement framework allows organisations to conceive a sustainable value-creating strategy in terms of heritage risk governance and building resilience. Besides, it enables them to assess their risk governance performance, track progress, and identify the governance gaps. The Heritage Resilience Scorecard was tested by examining the risk governance performance of the Ministry of Culture and Tourism of Turkey. This approach provides the premise of applicability across a range of cultural settings. Moreover, international organisations can utilise this approach to understand the areas on which they can focus their attention to support capacity building of the State parties.
In recent years, cultural heritage in Turkey has been subject to various forms of interventions f... more In recent years, cultural heritage in Turkey has been subject to various forms of interventions for its regeneration. While regulations for intervening in registered heritage places are considerably strict in Turkey, these interventions are realized under the Renewal Law. Renewal Law specifically enacted in 2005 for the regeneration of registered heritage places and the aim of the law is defined as valorizing and preserving timeworn heritage places, through ‘renewal projects’. Renewal law develops “new standards” for urban regeneration to overcome existing strict regulations by giving extensive rights to local authorities, for instance expropriation, which may result in the demolishment of heritage buildings and the displacement of local residents.
In Konak/İzmir, a central heritage place with residential, commercial, administrative and religious buildings, Izmir Municipality develops an alternative approach to renewal law with History İzmir Project. In the project, a bottom-up approach has been adopted and holistic strategies have been developed considering both the values of the heritage place and needs of residents, who are mostly immigrants from eastern cities of Turkey and Syria. The paper aims to explain the approach of the History İzmir Project, which aims to preserve the tangible and intangible values of the heritage place.