Mihriban Artan Ok | Nevsehir Haci Bektas Veli University (original) (raw)

Papers by Mihriban Artan Ok

Research paper thumbnail of Baharlu, İlgar (2023). “Arznâme” ve “Hulâsatü’t-tevârîh” Eserlerinde Akkoyunlu ve Safevi Ordularının Resmigeçitleri (Çeviri-Tıpkıbasım-İnceleme) Çanakkale: Paradigma Akademi Yayınları. 162 sayfa ISBN: 978-625-6957-67-1

Alevilik-bektaşilik araştirmalari dergisi, Jun 27, 2024

Research paper thumbnail of Geçmişten Geleceğe, Yedi'den Yetmiş'e Hacıbektaş ve Hünkar Hacı Bektaş Veli

Research paper thumbnail of Baharlu, İlgar (2023). “Arznâme” ve “Hulâsatü’t-tevârîh” Eserlerinde Akkoyunlu ve Safevi Ordularının Resmigeçitleri (Çeviri-Tıpkıbasım-İnceleme) Çanakkale: Paradigma Akademi Yayınları. 162 sayfa ISBN: 978-625-6957-67-1.

Kitap Tanıtımı: Baharlu, İlgar (2023). “Arznâme” ve “Hulâsatü’t-tevârîh” Eserlerinde Akkoyunlu ve Safevi Ordularının Resmigeçitleri (Çeviri-Tıpkıbasım-İnceleme)

Research paper thumbnail of Ortaöğretim Ders Kitaplarında Hacı Bektaş Veli ile İlgili Bilgilerin Analizi

T.C. AMASYA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ULUSAL ÖĞRENCİ SEMPOZYUMU SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI -II- 24–26 NİSAN 2024 PROGRAM KİTAPÇIĞI & ÖZETLER, 2024

Research paper thumbnail of Serçeşme'den Katreler (Temel Değerler Bağlamında Hacı Bektaş Veli ve Özlü Sözleri)

Net Kitaplık, 2024

Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesine aittir. Bütün h... more Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesine aittir. Bütün hakları saklıdır. Kitabın tümü ya da bölümü/bölümleri Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi'nin yazılı izni olmadan elektronik, optik, mekanik ya da diğer yollarla basılamaz, çoğaltılamaz ve dağıtılamaz.

Research paper thumbnail of HORASAN ERENLERİ'NDEN HACI BEKTAŞ VELİ'NİN İNSAN SEVGİSİ VE FÜTUHAT ANLAYIŞI FROM HAJİ BEKTASH VELİ FROM KHORASAN SAİNTS ON HUMANITY AND APPROACH OF FÜTUHAT

Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi SBE Dergisi, 2023

Öz Hacı Bektaş Veli, XIII. yüzyılda Horasan’dan Anadolu’ya gelen Horasan Erenleri’nden olup Türk... more Öz
Hacı Bektaş Veli, XIII. yüzyılda Horasan’dan Anadolu’ya gelen Horasan Erenleri’nden olup Türk İslam tasavvuf geleneğinin önemli şahsiyetlerinden biridir. Onun hayat felsefesi, insanların birbirleriyle ve doğayla barış içinde yaşamaları gerektiğine dayanmaktadır. Hacı Bektaş Veli’nin öğretilerinde İslam’ın özüne ve insanın yaratılış amacına ilişkin felsefî ve mistik görüşler mevcuttur. Onun öğretileri, toplumda hoşgörü, saygı, sevgi ve adalet gibi değerleri vurgulayan bir kültürel miras haline gelmiştir. Hacı Bektaş Veli’nin düşünceleri ve yaşam felsefesi, Anadolu toplumunun sosyal yapısı üzerinde derin bir etkiye sahip olmuştur. Günümüzde de bu etkinin izlerinin devam ediyor oluşunu, Anadolu’nun sosyal dokusu üzerinde yapılan akademik çalışmalarda okumak ve yorumlamak mümkündür.
Çalışmada insan hazinemizin önemli bir unsuru olan Hacı Bektaş Veli’nin insan sevgisi, Anadolu’da yapmış olduğu gönül fütuhatı ve irşadının, onun öğretileri ışığında metin analiz yöntemiyle incelenmesi yapılarak, manevî miras ve değerler açısından onun kuşatıcı ve bütünleştirici karakterinin bilinmesi amaçlanmıştır. Döneminin bir gönül eri olan ve somut olmayan miras bağlamında Anadolu’daki manevî iklime damgasını vuran Hacı Bektaş Veli’nin öğretilerinin önemli bir ihtisas alanını oluşturması ise çalışmanın özgün yönünü teşkil etmektedir. Onun öğretileri, günümüzde toplumsal bütünleşmeye yönelik özgün bir yaklaşım modelini de içerisinde barındırmaktadır. Bu çalışmayla Kapadokya’nın manevî ve kültürel mirasının anıtlaşan ismi ve öğretileri asırlardır tazeliğini koruyarak günümüze kadar ulaşan büyük bir mutasavvıf olan Hacı Bektaş Veli’nin, Anadolu’da gerçekleştirdiği gönül fütuhatının zahmet yüklü örneklerinin bilinmesi ve toplumsal belleğe kazandırılması amaçlanmaktadır.

Research paper thumbnail of Eşref Doğan & Hasan Çelik, Kavramlar ve Tasavvufî İzâhlar Açısından Aleviliğin El Kitabı, Kriter Yayınları, İstanbul, 2022.

TÜRK KÜLTÜRÜ VE HACI BEKTAŞ VELÎ ARAŞTIRMA DERGİSİ, 2022

Research paper thumbnail of MÜSLÜMANLAR NEZDİNDE MEHDİ TASAVVURU: 610-765 YILLARI ARASINDA KÖKEN ve ETKİYE DAİR TESPİTLER

Türk Kültürü ve HACI BEKTAŞ VELİ Araştırma Dergisi, 2021

İslam dini, Arabistan'ın Hicaz bölgesinde doğmasına rağmen kısa süre içinde Arap yarımadasından T... more İslam dini, Arabistan'ın Hicaz bölgesinde doğmasına rağmen kısa süre içinde Arap yarımadasından Türkistan'a, İran'a, Anadolu'ya ve Kuzey Afrika'ya kadar yayılmıştır. Bu coğrafyalara yerleşen Müslümanlar hâkim olduğu bölgelerdeki kültürlerle etkileşim içine girmiştir. Kültürel etkileşim neticesinde Müslüman toplumunda birçok alanda büyük gelişmeler görülmüştür. Bu gelişmelerden biri de kurtuluş telakkisi ve kurtarıcı tasavvurundaki benzerlikler olmuştur. Bu çalışma ile kültürden kültüre tevarüs eden söz konusu kurtarıcı tasavvurunun İslam toplumunun düşünce ve kültürüne hangi kanallarla intikal ettiği hususunun aydınlatılması amaçlanmaktadır. Mehdi inancının kökenlerine dair farklı görüşler mevcuttur. Yapılan çalışmalarda yaygın olan görüş: "Yahudilikte ve Hristiyanlıkta görülen kurtarıcı Mesih inancının Mehdi tasavvurunu etkilediğidir." Bu görüş çalışmanın ana problematiğini teşkil etmektedir. Söz konusu görüşün doğruluk payının olduğu fakat tek başına yeterli olmadığı hususu bu çalışmayla aydınlatılmaya çalışılacaktır. Çalışmamızın bazı temel soruları olacak ve bu sorular kapsamında Mehdi tasavvurunun kökenlerine dair çıkarımlarda bulunulacaktır. İlahî ve beşerî dinlerde görülen kurtarıcı tasavvurunun Müslüman toplumuna sirayeti nasıl olmuştur? İslam'ın yayıldığı coğrafî havzada mevcut olan felsefî akımlarda (gnostik/ irfânî) görülen kurtarıcı tasavvuru İslamî fırkalarda görülen kurtarıcı tasavvuru ile nasıl benzerlik göstermektedir? İslam'ın devraldığı dinî, kültürel ve mitolojik unsurlar Mehdi tasavvurunu nasıl etkilemiştir? Peygamberin ölümünden sonra görülen ferdî, toplumsal, siyasi ve psikolojik durumlar Ehl-i Beyt ve taraftarlarında geleceğe dair kurtuluş ve kurtarıcı tasavvurunun oluşmasına nasıl yön vermiştir? Çalışmamızın temel sorularını teşkil eden tüm bu soruların cevapları çalışmanın sonuç kısmında verilecektir. Bu çalışmanın yöntemi ana kaynaklar ve tetkik çalışmaların mukayeseli bir şekilde, tematik bir yaklaşımla ve bütünsel olarak ele alınması olacaktır.

Research paper thumbnail of XVI. Yüzyılın İkinci Yarısında Mühimme Defterlerine Yansıyan Kızılbaş İbadetlerine Dair Hükümlerin Değerlendirmesi

3. ULUSLARARASI İZMİR ALEVİLİK-BEKTAŞİLİK GÜNLERİ, 2022

Research paper thumbnail of Ali Yaman (2022). Şah-ı Merdan'a Talip Olanlar: Kızılbaşlar Aleviler Bektaşiler (Temel Bilgiler) Tanıtmalar Reviews / Vorstellung

ALEVİLİK-BEKTAŞİLİK ARAŞTIRMALARI DERGİSİ, 2022

Research paper thumbnail of ŞAHKULU AYAKLANMASINDA MEHDÎ SÖYLEMİ VE HİCRÎ 1000 YILI ÜZERİNDE BİR DEĞERLENDİRME --- An Assessment of The Mahdi Discourse in the Shahkulu Rebellion and Hijri 1000--- Eine Betrachtung des Mahdi-Diskurses und des Jahres 1000 der Hedschra im Kontext des Şahkulu-Aufstands

ALEVİLİK-BEKTAŞİLİK ARAŞTIRMALARI DERGİSİ, 2022

İslam tarihi boyunca Kurtarıcı kavramının gücünden yararlanmak isteyen pek çok kişi kendisini “Me... more İslam tarihi boyunca Kurtarıcı kavramının gücünden yararlanmak isteyen pek çok kişi kendisini “Mehdi” ilan etmiştir. Ayrıca birçok siyasi oluşum, dini-tasavvufi grup ve mezhep mensubu da mensubu oldukları toplumun liderini Mehdi olarak kabul etmişlerdir. Bu Mehdilerin rakip gördükleri mevcut güçler, siyasi oluşumlar/hareketler ve inançlar, kendilerine karşı bir şer sembolü haline gelmiştir. Böylece aralarında iyiyi ve kötüyü temsil eden muazzam bir rekabet gelişti. Bu rekabette kendilerini Mehdi ilan eden liderlerin veya inanç liderlerinin amacı, rakip siyasi oluşumları ortadan kaldırmak, kendilerini hakim duruma getirmek ve iktidarı ele geçirmekti. Bu durum, İslam'ın ilk zamanlarından itibaren meydana gelmiştir ve bu tür vakalar her zaman benzer özellikler taşımıştır. Bu fikir etrafında örgütlenen isyanların çoğunda benzer yöntemler kullanılmıştır. 1511 yılında meydana gelen Şahkulu da şüphesiz benzer şekillerde tezahür etmiştir.
Bu bildiride Şahkulu İsyanı'nın Mehdi yönü ve Şahkulu'nun uyguladığı yöntemler incelenecektir. Çalışma, bu doğrultuda bazı temel soruları içerecek ve bu sorular kapsamında Mehdi söyleminin Şahkulu İsyanı'ndaki rolü hakkında bazı çıkarımlarda bulunacaktır. Mehdi olgusu 16. yüzyıl İslam'ında nasıl anlaşıldı? 16. yüzyıl İslam devletlerinin (Osmanlı, Safevi ve Babür İmparatorlukları) ve mezheplerinin liderleri neden Mehdi unvanını kullandılar? Şahkulu nasıl Mehdi mertebesine ulaştı? Şahkulu Mehdi kavramının hangi metaforlarını kullandı? Şahkulu, Şah İsmail'in karizmasını siyasi çıkarları için nasıl kullandı? Çalışmamızın temel sorularını ortaya koyan tüm bu soruların cevapları sonuç bölümünde verilecektir.
Bu tebliğ, yukarıda belirtilen sorular çerçevesinde, Hicri 1000'in 16. yüzyılda Mehdi kavramına etkisini, Kızılbaş isyanlarının ilki olan (Şahkulu İsyanı'nda görülen) Mehdi söyleminin mahiyetini aydınlatmaya çalışacaktır. 16. yüzyılda ortaya çıkan Mehdi kavramı ile birlikte) isyana zemin vermiş ve sonraki ayaklanmalara zemin hazırlamıştır. Ayrıca makale, ana kaynakları, raporları, mektupları ve araştırmaları betimleyici, yorumlayıcı ve bütüncül bir yöntem kullanarak tartışacak ve karşılaştıracaktır.

Research paper thumbnail of HAKK’I BİR MEKÂNA SIĞDIRAMAMAK, ÂLEMDEKİ MEKÂNSIZLIK: LÂ-MEKÂN

GECE KİTAPLIĞI - İLAHİYATTA GÜNCEL ARAŞTIRMALAR, 2022

Lâ-mekân, Alevi-Bektaşi termilojisinde en sık kullanılan tasavvufî kavramlardan biridir. Sözlükte... more Lâ-mekân, Alevi-Bektaşi termilojisinde en sık kullanılan tasavvufî kavramlardan biridir. Sözlükteki karşılığı “mekânsızlık” olsa da tasavvuftaki derin ve ince anlamıyla: “Mekândan ve zamandan münezzeh olma, arınma; ezelî ve edebî olma, bir vakte, kalıba ve fiziki alana sığmama” gibi anlamlarında ve Hazreti Hakk’ı nitelemek için kullanılır.

Kitap bölümü makalesi için link: https://www.gecekitapligi.com/Webkontrol/uploads/Fck/sonlhkyt.pdf

Research paper thumbnail of OSMANLI DEVLETİ’NDE EŞKIYALIĞIN ÖNLENMESİ İÇİN VERİLEN CEZALARIN VE ALINAN TEDBİRLERİN MÜHİMME DEFTERLERİNE YANSIMASI (1626-1632

Eşkıyalık hareketleri, Anadolu’da tarihin hemen her döneminde var olmuş sosyal bir olay olarak gö... more Eşkıyalık hareketleri, Anadolu’da tarihin hemen her döneminde var olmuş sosyal bir olay olarak görülmüştür. Bu
olay, toplumun içerisinde bulunduğu ekonomik düzeyi, eğitim seviyesi ve merkezi otoritenin caydırıcılığıyla yakın
ilişki içindedir. Bu bağlamda eşkıyalık faaliyetleri zaman zaman artış veya azalış göstermiştir. Ekonominin giderek
zayıflaması, devlet adamlarının sürekli seferde bulunması hasebiyle gerek merkezde gerekse eyaletlerde otorite
boşluğunun oluşmasına neden olmuştur. Osmanlı Devleti’nin XVII. yüzyıl boyunca hem dâhili hem de harici pek
çok problemlerle mücadele etmek zorunda kalması beraberinde bir takım toplumsal olayların -özellikle de
eşkıyalık hareketlerinin- tekrar görülmesine neden olmuştur. Yaşanan bu eşkıyalıklara karşı Osmanlı Devleti
düzeni ve asayişi tekrar sağlamak için birtakım önlemler alınmıştır. Bununla beraber eşkıyalık faaliyetlerinde
bulunanlara birtakım cezalar da vermiştir. Bu çalışmada Osmanlı Devleti’nin Mühimme Defterlerine yansıyan
eşkıyalık olaylarını önlemek için başvurduğu tedbirleri inceleyeceğiz. Bu tedbirlerin eyaletlerin korunması,
eşkıyaların teftişi ve takibi için görevlendirmeler yapma, palanga ve kalelerin inşa edilmesi, eşkıyalık yapan
görevlilerin uyarılması ve görevlerine getirilen yasaklar olduğu saptanmıştır. Bununla beraber eşkıyalık yapanlara
birtakım cezaların da verildiği görülmektedir. Mühimme Defterlerine yansıyan bu cezalar ise kürek, idam, sürgün
kalebentlik, görevden alınma, hapis, dirliklerin geri alınması ve maaş kesilmesi olmuştur. Bu çalışma ile
Osmanlıların eşkıyalığı önlemek için söz konusu tedbirleri nasıl sağladığını ve cezaların yaptırımının nasıl
olduğunu da dönemin mahkeme kayıtları doğrultusunda ortaya konulmaya çalışılacaktır. Araştırmanın yöntemi
ise mahkeme kayıtlarının analizi neticesinde elde edilen bilgileri tedbir ve ceza türlerine göre kategorize edilerek
konu aydınlatılacaktır. Bu mahkeme kayıtları ise 83 Nolu, 84 Nolu ve 85 Nolu Mühimme Defterleri ile sınırlı
tutulacaktır.
Anahtar Kelimeler: Osmanlı Devleti, Mühimme defteri, eşkıyalık, ceza

Research paper thumbnail of HZ. PİR HÜNKÂR HACI BEKTAŞ VELÎ’NİN ESERLERİNDE GÖNÜL EĞİTİMİ

GECE KİTAPLIĞI - İLAHİYAT ALANINDA ARAŞTIRMA VE DEĞERLENDİRMELER, 2021

Çalışmamızda, Hacı Bektaş Velî’nin eserlerinden hareketle “gönül” kavramı ele alınıp incelenecekt... more Çalışmamızda, Hacı Bektaş Velî’nin eserlerinden hareketle “gönül” kavramı ele alınıp incelenecektir. Tasavvufi açıdan gönül, imanın içinde taşındığı bir ev, Hakk’ın mümin
kulunda (İnsan-ı Kâmilde) anlam bulduğu uçsuz bucaksız bir deryadır. Bu nedenle kendisinden önceki mutasavvıflar gibi Hacı Bektaş Velî Hazretleri de gönüllerin fethiyle meşgul olmuş ve binlerce “Tahta Kılıçlı Dervişe” pirlik etmiştir. Heybelerini ilim, adalet, barış ve sevgiyle dolduran bu Tahta Kılıçlı Dervişler, “Hünkâr’ın Halifeleri” sıfatıyla hem Anadolu’yu hem de Balkanlar’ı irşat etmişlerdir.

Kitap bölümü makalesi için link:
https://www.gecekitapligi.com/Webkontrol/uploads/Fck/ilahiyat_25.pdf

Research paper thumbnail of MÜSLÜMANLAR NEZDİNDE MEHDİ TASAVVURU: 610-765 YILLARI ARASINDA KÖKEN ve ETKİYE DAİR TESPİTLER Concept of Mahdi for Muslims: Findings Regarding the Origin and Impact Between the Years of 610-765

TÜRK KÜLTÜRÜ VE HACI BEKTAŞ VELÎ ARAŞTIRMA DERGİSİ, 2021

Öz İslam dini, Arabistan’ın Hicaz bölgesinde doğmasına rağmen kısa süre içinde Arap yarımadasında... more Öz
İslam dini, Arabistan’ın Hicaz bölgesinde doğmasına rağmen kısa süre içinde Arap yarımadasından
Türkistan’a, İran’a, Anadolu’ya ve Kuzey Afrika’ya kadar yayılmıştır. Bu coğrafyalara yerleşen
Müslümanlar hâkim olduğu bölgelerdeki kültürlerle etkileşim içine girmiştir. Kültürel etkileşim
neticesinde Müslüman toplumunda birçok alanda büyük gelişmeler görülmüştür. Bu gelişmelerden
biri de kurtuluş telakkisi ve kurtarıcı tasavvurundaki benzerlikler olmuştur. Bu çalışma ile kültürden
kültüre tevarüs eden söz konusu kurtarıcı tasavvurunun İslam toplumunun düşünce ve kültürüne
hangi kanallarla intikal ettiği hususunun aydınlatılması amaçlanmaktadır. Mehdi inancının
kökenlerine dair farklı görüşler mevcuttur. Yapılan çalışmalarda yaygın olan görüş: “Yahudilikte
ve Hristiyanlıkta görülen kurtarıcı Mesih inancının Mehdi tasavvurunu etkilediğidir.” Bu görüş
çalışmanın ana problematiğini teşkil etmektedir. Söz konusu görüşün doğruluk payının olduğu fakat
tek başına yeterli olmadığı hususu bu çalışmayla aydınlatılmaya çalışılacaktır. Çalışmamızın bazı
temel soruları olacak ve bu sorular kapsamında Mehdi tasavvurunun kökenlerine dair çıkarımlarda
bulunulacaktır. İlahî ve beşerî dinlerde görülen kurtarıcı tasavvurunun Müslüman toplumuna
sirayeti nasıl olmuştur? İslam’ın yayıldığı coğrafî havzada mevcut olan felsefî akımlarda (gnostik/
irfânî) görülen kurtarıcı tasavvuru İslamî fırkalarda görülen kurtarıcı tasavvuru ile nasıl benzerlik
göstermektedir? İslam’ın devraldığı dinî, kültürel ve mitolojik unsurlar Mehdi tasavvurunu nasıl
etkilemiştir? Peygamberin ölümünden sonra görülen ferdî, toplumsal, siyasi ve psikolojik durumlar
Ehl-i Beyt ve taraftarlarında geleceğe dair kurtuluş ve kurtarıcı tasavvurunun oluşmasına nasıl yön
vermiştir? Çalışmamızın temel sorularını teşkil eden tüm bu soruların cevapları çalışmanın sonuç
kısmında verilecektir. Bu çalışmanın yöntemi ana kaynaklar ve tetkik çalışmaların mukayeseli bir
şekilde, tematik bir yaklaşımla ve bütünsel olarak ele alınması olacaktır.
Anahtar Kelimeler: Mehdi, Rec’at, Abdullah b. Sebe, Muhammed el-Hanefîyye, Ehl-i Beyt.
Abstract
Although the religion of Islam was born in the Hijāz region of Arabia, it spread from the Arabian
peninsula to Turkistan, Iran, Anatolia and North Africa in a short time. Muslims who settled in
these geographies interacted with the cultures of the regions they dominated. As a result of cultural
interaction, great developments have been seen in many areas in the Muslim community. One of
these developments has been the similarities in the conception of liberation and the vision of the
savior. With this study, it is aimed to shed light on the channels through which the aforementioned savior concept, which is inherited from culture to culture, is transferred to the thought and culture of
Islamic society. There are different views on the origins of the belief in the Mahdi. The common view
in the studies carried out is that “The belief of the savior Messiah seen in Judaism and Christianity
affects the vision of the Mahdi.” This view constitutes the main problematic of the study. This study
will try to shed light on the fact that the opinion in question has a share of truth but is not sufficient by
itself. Our study will have some basic questions and within the scope of these questions, inferences
will be made regarding the origins of the concept of the Mahdi. How did the vision of the savior
seen in the divine and human religions spread to the Muslim community? How does the vision of
the savior, seen in the philosophical currents (gnostic/irfānī) existing in the geographical basin where
Islam has spread, is similar to the savior imagination seen in the Islamic sects? How did the religious,
cultural and mythological factors taken over by Islam affect the vision of the Mahdi? How did the
individual, social, political and psychological conditions seen after the death of the Prophet guide
the creation of the vision of salvation and savior for the future in Ahl al-Bayt and his followers? The
answers to all these questions that constitute the main questions of our study will be given in the
conclusion part of the study. The method of this study will be to deal with the main sources and audit
studies in a comparative, thematic and holistic manner.
Keywords: Mahdi, Raj’at, ʿAbdallāh b. Sabaʾ, Muhammad al-Hanafiyya, Ahl al-Bayt.

Research paper thumbnail of AYŞE ÇEKİÇ, Kudüs’ün Gölgesinde Eyyûbî - Haçlı İlişkileri 1171-1250 (Savaş, Diplomasi ve Barış)

Kudüs’ün Gölgesinde Eyyûbî - Haçlı İlişkileri 1171-1250 (Savaş, Diplomasi ve Barış) , 2021

Eyyûbîler yaklaşık bir asra yakın hâkimiyetleri döneminde Ortaçağ’ın en önemli hanedanlıklarından... more Eyyûbîler yaklaşık bir asra yakın hâkimiyetleri döneminde Ortaçağ’ın en önemli hanedanlıklarından biri olmayı başarmıştır. Mısır merkez olmak üzere Kuzey Afrika, Orta Doğu ve Arabistan’da yetkin bir siyasî güç olan Eyyûbîler, Haçlıların Doğu’ya düzenledikleri seferlerin birçoğunu müşahede etmişlerdir. Ayrıca bu seferlerle Doğu’ya gelen Hristiyan ordularla mücadele etmek mecburiyetinde de kalmışlardır. Eyyûbîler Selçuklu ve Zengîler’ den ziyade bir güç oluşturmayı başararak Mısır ile Suriye güçlerini bir devlet çatışı altında toplayıp Haçlı güçlerine karşı müşterek hareket etmeyi başarmış bir hanedanlıktır. Bu bağlamda Eyyûbî-Haçlı ilişkilerinin çerçevesini, içeriğini ve bu ilişkilerin gerekçelerini (burada kullanılan söylemlerin ve silahların varlığını dışarıda bırakmadan) ele alan bir kitabın yakın zamanda bilim dünyasına sunulması bizim de böylesi bir eseri tanıtmamızı mucip kılmaktadır

Research paper thumbnail of Ebû Ca‘fer Muhammed b. Alî b. el-Hüseyn b. Bâbeveyh el-Kummî (1390). Kemâlü’d-dîn ve temâmü’n-niʿme, Neşr. Ali Ekber el-Gaffârî. Tahran: Mektebetü'l-Sadûk

Kemâlü’d-dîn ve temâmü’n-niʿme- كمال الدين

Research paper thumbnail of MÜHİMME DEFTERLERİNE GÖRE OSMANLI DEVLETİ’NDE ASKERİ/İDARİ ( YÖNETEN) SINIF MENSUPLARININ YAPTIĞI EŞKIYALIK HAREKETLERİ (1626-1631)

II. INTERNATIONAL SOCIAL SCIENCES CONGRESS , 2019

ÖZET XVII. yüzyılda Osmanlı Devleti’nde sosyal, iktisadi ve siyasi çözülme devleti değişen dünya ... more ÖZET XVII. yüzyılda Osmanlı Devleti’nde sosyal, iktisadi ve siyasi çözülme devleti değişen dünya şartlarına göre geride bırakmıştır. Bu durum devletin önemli müeseselerinde özelliklede askeri sınıfında bozulmaları, yenilgileri, ekonomik buhranı ve eşkıyalık hareketlerini doğurmuştur. Bu çalışmanın konusu olan eşkıyalık hareketleri; hırsızlık, soygun, yol kesme, ev, kervan ve hamam basma, adam kaçırma, cinayet, askeri sınıf mensuplarının zulümleri, görev suistimali şeklinde cereyan etmiştir. Çalışmanın ana kaynağı olan mühimme defterlerine yansıyan askeri sınıf mensuplarının yaptığı eşkıyalık hareketleri doğrudan kendisinin ya da maiyetindekilerin yaptığı olaylar şeklinde meydana gelmiştir. Eşkıyalık hareketleri daha çok Rumili Eyaleti’nde ve Anadolu Eyaleti’nde gerçekleşmiştir. Diğer eyaletlerde de birçok eşkıyalık hareketi yaşanmıştır. Hükümlere yansıyan eşkıyalık hareketlerine karşı alınan önemler ve suç işleyenlere verilen cezalar çoğu zaman bu faaliyetleri engelleyememiştir. Bu durum devlet otoritesinin taşrada zayıflamasına neden olmuştur. Bu çalışmada XVII. yüzyılın ilk yarısında Osmanlı Devleti’nin genel durumu, eşkıyalık, eşkıyalık hareketlerinin ortaya çıkış sebepleri incelenecektir. Ayrıca 83, 84, 85 Nolu Mühimme Defterlerine yansıyan hükümlere göre Osmanlı Devleti’nde askeri sınıf mensuplarının yapmış olduğu eşkıyalık hareketleri, alınan tedbirler ve verilen cezalar üzerinde durulacaktır. Anahtar Kelimeler: Mühimme Defteri, Askeri-İdari Sınıf, Eşkıyalık

BANDITRY INCIDENTS MADE BY MILITARY/ADMINISTRATIVE (GOVERNING) CLASS MEMBERS IN THE OTTOMAN STATE IN MUHIMME REGISTERS (1626-1631)

Abstract In the Ottoman Empire, social, economic and political disintegration in the 17th century left empire behind according to changing world conditions. This situation brought about corruption in important institutions of the state, particularly military, and caused economic crisis, banditry incidents, military defeats. Banditry incidents which are the subject of this study happened as robbery, burglary, road robbery, home/caravan/Turkish baths invasion, commiting murder, kidnapping, cruelties which military did, and misconducting. According to mühimme registrations which are the main source of this study, banditry incidents happened either by directly important military officials or subordinates. Banditry incidents occurred mainly in Rumeli and Anatolia provinces. Banditry incidents also occurred in other provinces. The measures taken against the banditry incidents and the penalties for the perpetrators often failed to prevent these incidents. This situation caused the state authority to weaken in the provinces.In this study, the general situation of the Ottoman Empire in the first half of the 17th century, the reasons for the emergence of banditry and banditry incidents are examined. In addition, according to the number 83rd, 84th, 85th mühimme registrations, banditry incidents which military officials participated, the measures taken and penalties imposed will be emphasized.
Keywords:Mühimme Registers, Military-Admınıstratıve Class, Banditry

Research paper thumbnail of OSMANLI ARŞİV KAYNAKLARI ÇERÇEVESİNDE ŞAHKULU AYAKLANMASI'NIN SEBEPLERİ The Causes for the Rebellion of Shahkulu Based on Ottoman Archival Sources  Die Ursachen des Şahkulu Aufstandes nach osmanischen Archivquellen

ALEVİLİK-BEKTAŞİLİK ARAŞTIRMALARI DERGİSİ, 2019

ABSTRACT The last period of the Bayezid II’s sultanate was an extremely unstable period dueto th... more ABSTRACT
The last period of the Bayezid II’s sultanate was an extremely unstable period dueto the rebellions and the ghts over the throne among Shahzads. Bayezid II’s illness hasgradually increased in the last years. It is probably for this reason that the sultan usuallystayed in Istanbul and Edirne and dealt with them, while he left the administration of Anatolia to viziers and governors (“beylerbeyi”). Therefore, the sultan was unaware ofthe socio-economic problems that arose in Anatolia. The sources of that period showthat justice was not established, corruption and oppressions increased, many heavy taxes were collected from rayah and many malpractices occurred in the collection of taxes in Anatolia within that time period.Consequently, the difcult situation of the Ottoman Empire, resettlement policyand collecting heavy taxes from the rayah brought nomadic Turkmen clans, soldiers whose payments were taken away, and poor peasants together and as a result, causeda social movement in 1511. This social movement appears in archival documents, withits distinctive content, as Alevism, Razism or Qizilbash or as Unbeliever (“Mulhit”). This movement, that began in the last years of the Bayezid II’s sultanate, appeared as arebellion under the leadership of Shahkulu in the Tekeli region. The rebellion of Shahkulu arose during ghts over the throne, in the period of theabsence of authority. It is surely that this rebellion was some kind of revolt of masses,having socio-economic difculties, and Shahkulu’s followers directed towards politicalpower. Participation of people from all walks of life shows that the rebellion has a classcharacter. Accordingly, chronicles conrm that the rebellion of Shahkulu was not amovement that arose entirely from belief differences. Therefore, it is possible to saythat ignoring the socio-economic facts while assessing the essentials of this rebellionas a conict between the Qizilbash belief system and Sunni denomination is not acorrect evaluation. In this context, it would be correct to say that socio-economic basespredominate among the most important causes for this rebellion.

Keywords: Shahkulu, Qizilbash, Bayezid II, Shah Ismail, Shahzad Ahmed, ShahzadSelim.

ZUSAMMENFASSUNG Die letzte Herrschaftsperiode des Sultan Bayezid II. war aufgrund der Thronkämpfe unter den Prinzen und der Aufstände eine äußerst instabile Periode. Die Krankheit des Sultan Bayezid II. ist in den letzten Jahren seines Lebens allmählich immer stärker geworden. Aus diesem Grund hielt sich der Sultan im Allgemeinen in Istanbul und in Edirne auf und kümmerte sich um diese Provinzen und überließ die Verwaltung Anatoliens den Ministern (Wesiren) und den Generalgouverneuren (Beylerbeyi). Infolgedessen war der Padischah (Sultan) über die entstandenen sozio-ökonomischen Schwierigkeiten in Anatolien nicht informiert. Dass in dieser Zeit in Anatolien die Gerechtigkeit nicht wieder hergestellt werden konnte, die Bestechung und die Unterdrückung zunahmen und von den abgabepflichtigen Untertanen (reaya) zahlreiche drückende Steuern erhoben wurden und dass es auch bei der Steuertreibung zu zahlreichen Korruptionen kam, kann in den Quellen der damaligen Zeit gelesen werden. Aus diesem Grunde führte die schwierige Lage, in der sich der Osmanische Staat befand und die Besiedlungspolitik sowie die drückenden Steuern, die von den abgabepflichtigen Untertanen erhoben wurden, dazu, dass im Jahre 1511 die nomadisierenden turkmenischen Gruppen, die Reiter (sipahi), denen die Pfründe (dirlik) weggenommen wurden und die verarmten Bauern zusammenfanden und es als Folge davon kam es zum Start einer gesellschaftlichen Bewegung. Diese gesellschaftliche Bewegung präsentiert sich uns in den Archivunterlagen auf einer eigenartigen Weise als Alevitentum (Alevilik), Häretikertum (Rafızîlik) oder als Kizilbaschtum (Kızılbaşlık) oder unter einer anderen Bezeichnung als Apostat (mülhit). Diese Bewegung, die in den letzten Herrschaftsjahren des Sultan Beyazit II. entstand, zeigte sich in der Region Tekeli als eine Rebellion unter der Führung von Şahkulu. Der Şahkulu-Aufstand entstand während der Thronkämpfe, als es an Autorität mangelte. Man kann sagen, dass dieser von Şahkulu geführte Aufstand eine Art direkt gegen die politische Regierung gerichtete Rebellion war, die von den Massen mit sozio-ökonomischen Problem sowie von den Novizen (mürid) von Şahkulu getragen wurde. Die Tatsache, dass Menschen aus allen Gesellschaftsschichten an dem Aufstand teilnahmen, zeigt, dass der Aufstand einen Klassencharakter hatte. Ausgehend von den Chroniken wurde festgestellt, dass der Şahkulu-Aufstand keine Bewegung war, die ausschließlich aus Glaubensunterschieden resultierte. Aus diesem Grunde kann man sagen, dass es keine richtige Feststellung wäre, die Ursachen dieses Aufstandes als einen Konflikt zwischen dem Glaubenssystem des Kizilbaschtums und der religiösen Überzeugung der sunnitischen Konfession zu bewerten und dabei die sozio-ökonomischen Realitäten außer Acht zu lassen. In diesem Kontext lässt sich sagen, dass unter den wichtigsten Ursachen dieses Aufstandes die sozioökonomischen Grundlagen zu den schwerwiegensten zählen.

Schlüsselwörter: Şahkulu, Kizilbasch, Bayezid II., Schah Ismail, Prinz Ahmed, Prinz Selim.

Thesis Chapters by Mihriban Artan Ok

Research paper thumbnail of MÜHİMME DEFTERLERİNE GÖRE OSMANLI DEVLETİ’NDE EŞKIYALIK HAREKETLERİ

ÖZET Yüksek Lisans Tezi Mühimme Defterlerine Göre Osmanlı Devleti’nde Eşkıyalık Hareketleri (1626... more ÖZET Yüksek Lisans Tezi Mühimme Defterlerine Göre Osmanlı Devleti’nde Eşkıyalık Hareketleri (1626-1631) Mihriban ARTAN Mardin Artuklu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Anabilim Dalı 2016: xii-163 Sayfa Osmanlı Devleti’nde XVII. yüzyılda iktisadi, sosyal ve siyasi çözülme asayişi önemli ölçüde tehdit etmiştir. Devlet ortaya çıkan problemlere kalıcı ve köklü çözümler üretmemiş, geçici tedbirlerle problemleri çözmeye çalışmıştır. Bu durum Osmanlı Devleti’ni değişen dünya şartlarına göre geride bırakmakla birlikte devletin önemli müeseselerinde bozulmaları, yenilgileri, ekonomik buhranı ve eşkıyalık hareketlerini ortaya çıkarmıştır. Bu eşkıyalık hareketleri; yol kesme, hırsızlık, soygun, ev, kervan ve hamam basma, adam kaçırma, can, mal ve ırza tecavüz, cinayet, askeri sınıf mensuplarının zulümleri, görev suistimali şeklinde cereyan etmiştir. Eşkıyalık hareketlerine katılan sadece askeri sınıf mensupları olmamış, reâyâya da eşkıyalık hareketlerinde bulunmuştur. Devletin her kademesinde olan insanların katıldığı bu hareketlere, ekonomik buhranla beraber insanların kolay kazanma arzusu, uzun süren seferler, otorite boşluğu ve askeri disiplinin bozulması neden olmuştur. Eşkıyalık hareketlerinde bulunanlar, kimi zaman gurup halinde kimi zaman da ferdi olarak eşkıyalık yapmışlardır. Eşkıyalık hareketleri daha çok Rumili Eyaleti’nde ve onu takiben Anadolu Eyaleti’nde gerçekleşmiştir. Diğer eyaletlerde de bir çok olay yaşanmıştır. Eşkıyalık hareketlerine karşı alınan önemler ve suç işleyenlere verilen cezalar çoğu zaman bu faaliyetleri engelleyememiştir. Eşkıyalık hareketleri Osmanlı’da özelliklede taşrada görülmeye devam etmiştir. Bu durum devlet otoritesinin taşrada zayıflamasına neden olmuştur. Bu araştırmada XVII. yüzyılın ilk yarısında Osmanlı Devleti’nin genel durumu, eşkıyalık, eşkıyalık hareketlerinin ortaya çıkış sebepleri, Mühimme Defterlerine göre (1626-1631) Osmanlı Devleti’nde yaşanan eşkıyalık hareketleri, bu
iv

hareketlerin kimler tarafından yapıldığı, alınan tedbirler ve verilen cezalar üzerinde durulmuştur.
Anahtar Kelimeler: Eşkıyalık, Ekonomik Buhran, Askeri Sınıf, Reâyâ

ABSTRACT Master Thesis Brigandage Incidences in the Ottoman Empire According to Mühimme Books (1626-1631) Mihriban ARTAN MardinArtuklu University Institute of Social Sciences The Department of History 2016: xii-163 Pages In XVII. Century, financial, social and political disintegration threaten public order to a large extend in Ottoman Empire. State doesn’t find a radical and permanent solution to these problems and tries to slur over with temporary precautions. This situation, besides leaving Ottoman Empire behind changing world conditions, creates corruption in some institutes, defeats, economic depression and brigandage movements. These brigandage movements include forestallment, robbery, theft, home-bathhousecaravan invasion, abduction, ravishment, murder, cruelty of military class, and abuse of work. Not only military class takes part in brigandage movements, but also community takes part in.these movements which every rank of state takes part in is caused by people’s desire of earn easily along with economic depression, long lasting military expeditions, authority gap, corruption of military class. The ones who participates in brigandage movements makes brigandage sometimes as an individual sometimes as a group. Brigandage movements mostly take place in Greek States and later in Anatolian States. There were many similar events of abusing in other states, too. Measures taken for brigandage movements and punishments given for this crime couldn’t hinder these movements most of the time. Brigandage movements went on being seen especially in rural. This situation caused the state authority to become weakened in rural. In this research, general situation of Ottoman Empire in first half of XVII Century, brigandage, reasons of brigandage movements, brigandage movements in Ottoman Empire according to the Mühimme Books (1626-1631), by whom these movements are done, the measures taken and the punishments given to these are discoursed. Keywords: Brigandage, economic depression, military class, public

Research paper thumbnail of Baharlu, İlgar (2023). “Arznâme” ve “Hulâsatü’t-tevârîh” Eserlerinde Akkoyunlu ve Safevi Ordularının Resmigeçitleri (Çeviri-Tıpkıbasım-İnceleme) Çanakkale: Paradigma Akademi Yayınları. 162 sayfa ISBN: 978-625-6957-67-1

Alevilik-bektaşilik araştirmalari dergisi, Jun 27, 2024

Research paper thumbnail of Geçmişten Geleceğe, Yedi'den Yetmiş'e Hacıbektaş ve Hünkar Hacı Bektaş Veli

Research paper thumbnail of Baharlu, İlgar (2023). “Arznâme” ve “Hulâsatü’t-tevârîh” Eserlerinde Akkoyunlu ve Safevi Ordularının Resmigeçitleri (Çeviri-Tıpkıbasım-İnceleme) Çanakkale: Paradigma Akademi Yayınları. 162 sayfa ISBN: 978-625-6957-67-1.

Kitap Tanıtımı: Baharlu, İlgar (2023). “Arznâme” ve “Hulâsatü’t-tevârîh” Eserlerinde Akkoyunlu ve Safevi Ordularının Resmigeçitleri (Çeviri-Tıpkıbasım-İnceleme)

Research paper thumbnail of Ortaöğretim Ders Kitaplarında Hacı Bektaş Veli ile İlgili Bilgilerin Analizi

T.C. AMASYA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ULUSAL ÖĞRENCİ SEMPOZYUMU SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI -II- 24–26 NİSAN 2024 PROGRAM KİTAPÇIĞI & ÖZETLER, 2024

Research paper thumbnail of Serçeşme'den Katreler (Temel Değerler Bağlamında Hacı Bektaş Veli ve Özlü Sözleri)

Net Kitaplık, 2024

Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesine aittir. Bütün h... more Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesine aittir. Bütün hakları saklıdır. Kitabın tümü ya da bölümü/bölümleri Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi'nin yazılı izni olmadan elektronik, optik, mekanik ya da diğer yollarla basılamaz, çoğaltılamaz ve dağıtılamaz.

Research paper thumbnail of HORASAN ERENLERİ'NDEN HACI BEKTAŞ VELİ'NİN İNSAN SEVGİSİ VE FÜTUHAT ANLAYIŞI FROM HAJİ BEKTASH VELİ FROM KHORASAN SAİNTS ON HUMANITY AND APPROACH OF FÜTUHAT

Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi SBE Dergisi, 2023

Öz Hacı Bektaş Veli, XIII. yüzyılda Horasan’dan Anadolu’ya gelen Horasan Erenleri’nden olup Türk... more Öz
Hacı Bektaş Veli, XIII. yüzyılda Horasan’dan Anadolu’ya gelen Horasan Erenleri’nden olup Türk İslam tasavvuf geleneğinin önemli şahsiyetlerinden biridir. Onun hayat felsefesi, insanların birbirleriyle ve doğayla barış içinde yaşamaları gerektiğine dayanmaktadır. Hacı Bektaş Veli’nin öğretilerinde İslam’ın özüne ve insanın yaratılış amacına ilişkin felsefî ve mistik görüşler mevcuttur. Onun öğretileri, toplumda hoşgörü, saygı, sevgi ve adalet gibi değerleri vurgulayan bir kültürel miras haline gelmiştir. Hacı Bektaş Veli’nin düşünceleri ve yaşam felsefesi, Anadolu toplumunun sosyal yapısı üzerinde derin bir etkiye sahip olmuştur. Günümüzde de bu etkinin izlerinin devam ediyor oluşunu, Anadolu’nun sosyal dokusu üzerinde yapılan akademik çalışmalarda okumak ve yorumlamak mümkündür.
Çalışmada insan hazinemizin önemli bir unsuru olan Hacı Bektaş Veli’nin insan sevgisi, Anadolu’da yapmış olduğu gönül fütuhatı ve irşadının, onun öğretileri ışığında metin analiz yöntemiyle incelenmesi yapılarak, manevî miras ve değerler açısından onun kuşatıcı ve bütünleştirici karakterinin bilinmesi amaçlanmıştır. Döneminin bir gönül eri olan ve somut olmayan miras bağlamında Anadolu’daki manevî iklime damgasını vuran Hacı Bektaş Veli’nin öğretilerinin önemli bir ihtisas alanını oluşturması ise çalışmanın özgün yönünü teşkil etmektedir. Onun öğretileri, günümüzde toplumsal bütünleşmeye yönelik özgün bir yaklaşım modelini de içerisinde barındırmaktadır. Bu çalışmayla Kapadokya’nın manevî ve kültürel mirasının anıtlaşan ismi ve öğretileri asırlardır tazeliğini koruyarak günümüze kadar ulaşan büyük bir mutasavvıf olan Hacı Bektaş Veli’nin, Anadolu’da gerçekleştirdiği gönül fütuhatının zahmet yüklü örneklerinin bilinmesi ve toplumsal belleğe kazandırılması amaçlanmaktadır.

Research paper thumbnail of Eşref Doğan & Hasan Çelik, Kavramlar ve Tasavvufî İzâhlar Açısından Aleviliğin El Kitabı, Kriter Yayınları, İstanbul, 2022.

TÜRK KÜLTÜRÜ VE HACI BEKTAŞ VELÎ ARAŞTIRMA DERGİSİ, 2022

Research paper thumbnail of MÜSLÜMANLAR NEZDİNDE MEHDİ TASAVVURU: 610-765 YILLARI ARASINDA KÖKEN ve ETKİYE DAİR TESPİTLER

Türk Kültürü ve HACI BEKTAŞ VELİ Araştırma Dergisi, 2021

İslam dini, Arabistan'ın Hicaz bölgesinde doğmasına rağmen kısa süre içinde Arap yarımadasından T... more İslam dini, Arabistan'ın Hicaz bölgesinde doğmasına rağmen kısa süre içinde Arap yarımadasından Türkistan'a, İran'a, Anadolu'ya ve Kuzey Afrika'ya kadar yayılmıştır. Bu coğrafyalara yerleşen Müslümanlar hâkim olduğu bölgelerdeki kültürlerle etkileşim içine girmiştir. Kültürel etkileşim neticesinde Müslüman toplumunda birçok alanda büyük gelişmeler görülmüştür. Bu gelişmelerden biri de kurtuluş telakkisi ve kurtarıcı tasavvurundaki benzerlikler olmuştur. Bu çalışma ile kültürden kültüre tevarüs eden söz konusu kurtarıcı tasavvurunun İslam toplumunun düşünce ve kültürüne hangi kanallarla intikal ettiği hususunun aydınlatılması amaçlanmaktadır. Mehdi inancının kökenlerine dair farklı görüşler mevcuttur. Yapılan çalışmalarda yaygın olan görüş: "Yahudilikte ve Hristiyanlıkta görülen kurtarıcı Mesih inancının Mehdi tasavvurunu etkilediğidir." Bu görüş çalışmanın ana problematiğini teşkil etmektedir. Söz konusu görüşün doğruluk payının olduğu fakat tek başına yeterli olmadığı hususu bu çalışmayla aydınlatılmaya çalışılacaktır. Çalışmamızın bazı temel soruları olacak ve bu sorular kapsamında Mehdi tasavvurunun kökenlerine dair çıkarımlarda bulunulacaktır. İlahî ve beşerî dinlerde görülen kurtarıcı tasavvurunun Müslüman toplumuna sirayeti nasıl olmuştur? İslam'ın yayıldığı coğrafî havzada mevcut olan felsefî akımlarda (gnostik/ irfânî) görülen kurtarıcı tasavvuru İslamî fırkalarda görülen kurtarıcı tasavvuru ile nasıl benzerlik göstermektedir? İslam'ın devraldığı dinî, kültürel ve mitolojik unsurlar Mehdi tasavvurunu nasıl etkilemiştir? Peygamberin ölümünden sonra görülen ferdî, toplumsal, siyasi ve psikolojik durumlar Ehl-i Beyt ve taraftarlarında geleceğe dair kurtuluş ve kurtarıcı tasavvurunun oluşmasına nasıl yön vermiştir? Çalışmamızın temel sorularını teşkil eden tüm bu soruların cevapları çalışmanın sonuç kısmında verilecektir. Bu çalışmanın yöntemi ana kaynaklar ve tetkik çalışmaların mukayeseli bir şekilde, tematik bir yaklaşımla ve bütünsel olarak ele alınması olacaktır.

Research paper thumbnail of XVI. Yüzyılın İkinci Yarısında Mühimme Defterlerine Yansıyan Kızılbaş İbadetlerine Dair Hükümlerin Değerlendirmesi

3. ULUSLARARASI İZMİR ALEVİLİK-BEKTAŞİLİK GÜNLERİ, 2022

Research paper thumbnail of Ali Yaman (2022). Şah-ı Merdan'a Talip Olanlar: Kızılbaşlar Aleviler Bektaşiler (Temel Bilgiler) Tanıtmalar Reviews / Vorstellung

ALEVİLİK-BEKTAŞİLİK ARAŞTIRMALARI DERGİSİ, 2022

Research paper thumbnail of ŞAHKULU AYAKLANMASINDA MEHDÎ SÖYLEMİ VE HİCRÎ 1000 YILI ÜZERİNDE BİR DEĞERLENDİRME --- An Assessment of The Mahdi Discourse in the Shahkulu Rebellion and Hijri 1000--- Eine Betrachtung des Mahdi-Diskurses und des Jahres 1000 der Hedschra im Kontext des Şahkulu-Aufstands

ALEVİLİK-BEKTAŞİLİK ARAŞTIRMALARI DERGİSİ, 2022

İslam tarihi boyunca Kurtarıcı kavramının gücünden yararlanmak isteyen pek çok kişi kendisini “Me... more İslam tarihi boyunca Kurtarıcı kavramının gücünden yararlanmak isteyen pek çok kişi kendisini “Mehdi” ilan etmiştir. Ayrıca birçok siyasi oluşum, dini-tasavvufi grup ve mezhep mensubu da mensubu oldukları toplumun liderini Mehdi olarak kabul etmişlerdir. Bu Mehdilerin rakip gördükleri mevcut güçler, siyasi oluşumlar/hareketler ve inançlar, kendilerine karşı bir şer sembolü haline gelmiştir. Böylece aralarında iyiyi ve kötüyü temsil eden muazzam bir rekabet gelişti. Bu rekabette kendilerini Mehdi ilan eden liderlerin veya inanç liderlerinin amacı, rakip siyasi oluşumları ortadan kaldırmak, kendilerini hakim duruma getirmek ve iktidarı ele geçirmekti. Bu durum, İslam'ın ilk zamanlarından itibaren meydana gelmiştir ve bu tür vakalar her zaman benzer özellikler taşımıştır. Bu fikir etrafında örgütlenen isyanların çoğunda benzer yöntemler kullanılmıştır. 1511 yılında meydana gelen Şahkulu da şüphesiz benzer şekillerde tezahür etmiştir.
Bu bildiride Şahkulu İsyanı'nın Mehdi yönü ve Şahkulu'nun uyguladığı yöntemler incelenecektir. Çalışma, bu doğrultuda bazı temel soruları içerecek ve bu sorular kapsamında Mehdi söyleminin Şahkulu İsyanı'ndaki rolü hakkında bazı çıkarımlarda bulunacaktır. Mehdi olgusu 16. yüzyıl İslam'ında nasıl anlaşıldı? 16. yüzyıl İslam devletlerinin (Osmanlı, Safevi ve Babür İmparatorlukları) ve mezheplerinin liderleri neden Mehdi unvanını kullandılar? Şahkulu nasıl Mehdi mertebesine ulaştı? Şahkulu Mehdi kavramının hangi metaforlarını kullandı? Şahkulu, Şah İsmail'in karizmasını siyasi çıkarları için nasıl kullandı? Çalışmamızın temel sorularını ortaya koyan tüm bu soruların cevapları sonuç bölümünde verilecektir.
Bu tebliğ, yukarıda belirtilen sorular çerçevesinde, Hicri 1000'in 16. yüzyılda Mehdi kavramına etkisini, Kızılbaş isyanlarının ilki olan (Şahkulu İsyanı'nda görülen) Mehdi söyleminin mahiyetini aydınlatmaya çalışacaktır. 16. yüzyılda ortaya çıkan Mehdi kavramı ile birlikte) isyana zemin vermiş ve sonraki ayaklanmalara zemin hazırlamıştır. Ayrıca makale, ana kaynakları, raporları, mektupları ve araştırmaları betimleyici, yorumlayıcı ve bütüncül bir yöntem kullanarak tartışacak ve karşılaştıracaktır.

Research paper thumbnail of HAKK’I BİR MEKÂNA SIĞDIRAMAMAK, ÂLEMDEKİ MEKÂNSIZLIK: LÂ-MEKÂN

GECE KİTAPLIĞI - İLAHİYATTA GÜNCEL ARAŞTIRMALAR, 2022

Lâ-mekân, Alevi-Bektaşi termilojisinde en sık kullanılan tasavvufî kavramlardan biridir. Sözlükte... more Lâ-mekân, Alevi-Bektaşi termilojisinde en sık kullanılan tasavvufî kavramlardan biridir. Sözlükteki karşılığı “mekânsızlık” olsa da tasavvuftaki derin ve ince anlamıyla: “Mekândan ve zamandan münezzeh olma, arınma; ezelî ve edebî olma, bir vakte, kalıba ve fiziki alana sığmama” gibi anlamlarında ve Hazreti Hakk’ı nitelemek için kullanılır.

Kitap bölümü makalesi için link: https://www.gecekitapligi.com/Webkontrol/uploads/Fck/sonlhkyt.pdf

Research paper thumbnail of OSMANLI DEVLETİ’NDE EŞKIYALIĞIN ÖNLENMESİ İÇİN VERİLEN CEZALARIN VE ALINAN TEDBİRLERİN MÜHİMME DEFTERLERİNE YANSIMASI (1626-1632

Eşkıyalık hareketleri, Anadolu’da tarihin hemen her döneminde var olmuş sosyal bir olay olarak gö... more Eşkıyalık hareketleri, Anadolu’da tarihin hemen her döneminde var olmuş sosyal bir olay olarak görülmüştür. Bu
olay, toplumun içerisinde bulunduğu ekonomik düzeyi, eğitim seviyesi ve merkezi otoritenin caydırıcılığıyla yakın
ilişki içindedir. Bu bağlamda eşkıyalık faaliyetleri zaman zaman artış veya azalış göstermiştir. Ekonominin giderek
zayıflaması, devlet adamlarının sürekli seferde bulunması hasebiyle gerek merkezde gerekse eyaletlerde otorite
boşluğunun oluşmasına neden olmuştur. Osmanlı Devleti’nin XVII. yüzyıl boyunca hem dâhili hem de harici pek
çok problemlerle mücadele etmek zorunda kalması beraberinde bir takım toplumsal olayların -özellikle de
eşkıyalık hareketlerinin- tekrar görülmesine neden olmuştur. Yaşanan bu eşkıyalıklara karşı Osmanlı Devleti
düzeni ve asayişi tekrar sağlamak için birtakım önlemler alınmıştır. Bununla beraber eşkıyalık faaliyetlerinde
bulunanlara birtakım cezalar da vermiştir. Bu çalışmada Osmanlı Devleti’nin Mühimme Defterlerine yansıyan
eşkıyalık olaylarını önlemek için başvurduğu tedbirleri inceleyeceğiz. Bu tedbirlerin eyaletlerin korunması,
eşkıyaların teftişi ve takibi için görevlendirmeler yapma, palanga ve kalelerin inşa edilmesi, eşkıyalık yapan
görevlilerin uyarılması ve görevlerine getirilen yasaklar olduğu saptanmıştır. Bununla beraber eşkıyalık yapanlara
birtakım cezaların da verildiği görülmektedir. Mühimme Defterlerine yansıyan bu cezalar ise kürek, idam, sürgün
kalebentlik, görevden alınma, hapis, dirliklerin geri alınması ve maaş kesilmesi olmuştur. Bu çalışma ile
Osmanlıların eşkıyalığı önlemek için söz konusu tedbirleri nasıl sağladığını ve cezaların yaptırımının nasıl
olduğunu da dönemin mahkeme kayıtları doğrultusunda ortaya konulmaya çalışılacaktır. Araştırmanın yöntemi
ise mahkeme kayıtlarının analizi neticesinde elde edilen bilgileri tedbir ve ceza türlerine göre kategorize edilerek
konu aydınlatılacaktır. Bu mahkeme kayıtları ise 83 Nolu, 84 Nolu ve 85 Nolu Mühimme Defterleri ile sınırlı
tutulacaktır.
Anahtar Kelimeler: Osmanlı Devleti, Mühimme defteri, eşkıyalık, ceza

Research paper thumbnail of HZ. PİR HÜNKÂR HACI BEKTAŞ VELÎ’NİN ESERLERİNDE GÖNÜL EĞİTİMİ

GECE KİTAPLIĞI - İLAHİYAT ALANINDA ARAŞTIRMA VE DEĞERLENDİRMELER, 2021

Çalışmamızda, Hacı Bektaş Velî’nin eserlerinden hareketle “gönül” kavramı ele alınıp incelenecekt... more Çalışmamızda, Hacı Bektaş Velî’nin eserlerinden hareketle “gönül” kavramı ele alınıp incelenecektir. Tasavvufi açıdan gönül, imanın içinde taşındığı bir ev, Hakk’ın mümin
kulunda (İnsan-ı Kâmilde) anlam bulduğu uçsuz bucaksız bir deryadır. Bu nedenle kendisinden önceki mutasavvıflar gibi Hacı Bektaş Velî Hazretleri de gönüllerin fethiyle meşgul olmuş ve binlerce “Tahta Kılıçlı Dervişe” pirlik etmiştir. Heybelerini ilim, adalet, barış ve sevgiyle dolduran bu Tahta Kılıçlı Dervişler, “Hünkâr’ın Halifeleri” sıfatıyla hem Anadolu’yu hem de Balkanlar’ı irşat etmişlerdir.

Kitap bölümü makalesi için link:
https://www.gecekitapligi.com/Webkontrol/uploads/Fck/ilahiyat_25.pdf

Research paper thumbnail of MÜSLÜMANLAR NEZDİNDE MEHDİ TASAVVURU: 610-765 YILLARI ARASINDA KÖKEN ve ETKİYE DAİR TESPİTLER Concept of Mahdi for Muslims: Findings Regarding the Origin and Impact Between the Years of 610-765

TÜRK KÜLTÜRÜ VE HACI BEKTAŞ VELÎ ARAŞTIRMA DERGİSİ, 2021

Öz İslam dini, Arabistan’ın Hicaz bölgesinde doğmasına rağmen kısa süre içinde Arap yarımadasında... more Öz
İslam dini, Arabistan’ın Hicaz bölgesinde doğmasına rağmen kısa süre içinde Arap yarımadasından
Türkistan’a, İran’a, Anadolu’ya ve Kuzey Afrika’ya kadar yayılmıştır. Bu coğrafyalara yerleşen
Müslümanlar hâkim olduğu bölgelerdeki kültürlerle etkileşim içine girmiştir. Kültürel etkileşim
neticesinde Müslüman toplumunda birçok alanda büyük gelişmeler görülmüştür. Bu gelişmelerden
biri de kurtuluş telakkisi ve kurtarıcı tasavvurundaki benzerlikler olmuştur. Bu çalışma ile kültürden
kültüre tevarüs eden söz konusu kurtarıcı tasavvurunun İslam toplumunun düşünce ve kültürüne
hangi kanallarla intikal ettiği hususunun aydınlatılması amaçlanmaktadır. Mehdi inancının
kökenlerine dair farklı görüşler mevcuttur. Yapılan çalışmalarda yaygın olan görüş: “Yahudilikte
ve Hristiyanlıkta görülen kurtarıcı Mesih inancının Mehdi tasavvurunu etkilediğidir.” Bu görüş
çalışmanın ana problematiğini teşkil etmektedir. Söz konusu görüşün doğruluk payının olduğu fakat
tek başına yeterli olmadığı hususu bu çalışmayla aydınlatılmaya çalışılacaktır. Çalışmamızın bazı
temel soruları olacak ve bu sorular kapsamında Mehdi tasavvurunun kökenlerine dair çıkarımlarda
bulunulacaktır. İlahî ve beşerî dinlerde görülen kurtarıcı tasavvurunun Müslüman toplumuna
sirayeti nasıl olmuştur? İslam’ın yayıldığı coğrafî havzada mevcut olan felsefî akımlarda (gnostik/
irfânî) görülen kurtarıcı tasavvuru İslamî fırkalarda görülen kurtarıcı tasavvuru ile nasıl benzerlik
göstermektedir? İslam’ın devraldığı dinî, kültürel ve mitolojik unsurlar Mehdi tasavvurunu nasıl
etkilemiştir? Peygamberin ölümünden sonra görülen ferdî, toplumsal, siyasi ve psikolojik durumlar
Ehl-i Beyt ve taraftarlarında geleceğe dair kurtuluş ve kurtarıcı tasavvurunun oluşmasına nasıl yön
vermiştir? Çalışmamızın temel sorularını teşkil eden tüm bu soruların cevapları çalışmanın sonuç
kısmında verilecektir. Bu çalışmanın yöntemi ana kaynaklar ve tetkik çalışmaların mukayeseli bir
şekilde, tematik bir yaklaşımla ve bütünsel olarak ele alınması olacaktır.
Anahtar Kelimeler: Mehdi, Rec’at, Abdullah b. Sebe, Muhammed el-Hanefîyye, Ehl-i Beyt.
Abstract
Although the religion of Islam was born in the Hijāz region of Arabia, it spread from the Arabian
peninsula to Turkistan, Iran, Anatolia and North Africa in a short time. Muslims who settled in
these geographies interacted with the cultures of the regions they dominated. As a result of cultural
interaction, great developments have been seen in many areas in the Muslim community. One of
these developments has been the similarities in the conception of liberation and the vision of the
savior. With this study, it is aimed to shed light on the channels through which the aforementioned savior concept, which is inherited from culture to culture, is transferred to the thought and culture of
Islamic society. There are different views on the origins of the belief in the Mahdi. The common view
in the studies carried out is that “The belief of the savior Messiah seen in Judaism and Christianity
affects the vision of the Mahdi.” This view constitutes the main problematic of the study. This study
will try to shed light on the fact that the opinion in question has a share of truth but is not sufficient by
itself. Our study will have some basic questions and within the scope of these questions, inferences
will be made regarding the origins of the concept of the Mahdi. How did the vision of the savior
seen in the divine and human religions spread to the Muslim community? How does the vision of
the savior, seen in the philosophical currents (gnostic/irfānī) existing in the geographical basin where
Islam has spread, is similar to the savior imagination seen in the Islamic sects? How did the religious,
cultural and mythological factors taken over by Islam affect the vision of the Mahdi? How did the
individual, social, political and psychological conditions seen after the death of the Prophet guide
the creation of the vision of salvation and savior for the future in Ahl al-Bayt and his followers? The
answers to all these questions that constitute the main questions of our study will be given in the
conclusion part of the study. The method of this study will be to deal with the main sources and audit
studies in a comparative, thematic and holistic manner.
Keywords: Mahdi, Raj’at, ʿAbdallāh b. Sabaʾ, Muhammad al-Hanafiyya, Ahl al-Bayt.

Research paper thumbnail of AYŞE ÇEKİÇ, Kudüs’ün Gölgesinde Eyyûbî - Haçlı İlişkileri 1171-1250 (Savaş, Diplomasi ve Barış)

Kudüs’ün Gölgesinde Eyyûbî - Haçlı İlişkileri 1171-1250 (Savaş, Diplomasi ve Barış) , 2021

Eyyûbîler yaklaşık bir asra yakın hâkimiyetleri döneminde Ortaçağ’ın en önemli hanedanlıklarından... more Eyyûbîler yaklaşık bir asra yakın hâkimiyetleri döneminde Ortaçağ’ın en önemli hanedanlıklarından biri olmayı başarmıştır. Mısır merkez olmak üzere Kuzey Afrika, Orta Doğu ve Arabistan’da yetkin bir siyasî güç olan Eyyûbîler, Haçlıların Doğu’ya düzenledikleri seferlerin birçoğunu müşahede etmişlerdir. Ayrıca bu seferlerle Doğu’ya gelen Hristiyan ordularla mücadele etmek mecburiyetinde de kalmışlardır. Eyyûbîler Selçuklu ve Zengîler’ den ziyade bir güç oluşturmayı başararak Mısır ile Suriye güçlerini bir devlet çatışı altında toplayıp Haçlı güçlerine karşı müşterek hareket etmeyi başarmış bir hanedanlıktır. Bu bağlamda Eyyûbî-Haçlı ilişkilerinin çerçevesini, içeriğini ve bu ilişkilerin gerekçelerini (burada kullanılan söylemlerin ve silahların varlığını dışarıda bırakmadan) ele alan bir kitabın yakın zamanda bilim dünyasına sunulması bizim de böylesi bir eseri tanıtmamızı mucip kılmaktadır

Research paper thumbnail of Ebû Ca‘fer Muhammed b. Alî b. el-Hüseyn b. Bâbeveyh el-Kummî (1390). Kemâlü’d-dîn ve temâmü’n-niʿme, Neşr. Ali Ekber el-Gaffârî. Tahran: Mektebetü'l-Sadûk

Kemâlü’d-dîn ve temâmü’n-niʿme- كمال الدين

Research paper thumbnail of MÜHİMME DEFTERLERİNE GÖRE OSMANLI DEVLETİ’NDE ASKERİ/İDARİ ( YÖNETEN) SINIF MENSUPLARININ YAPTIĞI EŞKIYALIK HAREKETLERİ (1626-1631)

II. INTERNATIONAL SOCIAL SCIENCES CONGRESS , 2019

ÖZET XVII. yüzyılda Osmanlı Devleti’nde sosyal, iktisadi ve siyasi çözülme devleti değişen dünya ... more ÖZET XVII. yüzyılda Osmanlı Devleti’nde sosyal, iktisadi ve siyasi çözülme devleti değişen dünya şartlarına göre geride bırakmıştır. Bu durum devletin önemli müeseselerinde özelliklede askeri sınıfında bozulmaları, yenilgileri, ekonomik buhranı ve eşkıyalık hareketlerini doğurmuştur. Bu çalışmanın konusu olan eşkıyalık hareketleri; hırsızlık, soygun, yol kesme, ev, kervan ve hamam basma, adam kaçırma, cinayet, askeri sınıf mensuplarının zulümleri, görev suistimali şeklinde cereyan etmiştir. Çalışmanın ana kaynağı olan mühimme defterlerine yansıyan askeri sınıf mensuplarının yaptığı eşkıyalık hareketleri doğrudan kendisinin ya da maiyetindekilerin yaptığı olaylar şeklinde meydana gelmiştir. Eşkıyalık hareketleri daha çok Rumili Eyaleti’nde ve Anadolu Eyaleti’nde gerçekleşmiştir. Diğer eyaletlerde de birçok eşkıyalık hareketi yaşanmıştır. Hükümlere yansıyan eşkıyalık hareketlerine karşı alınan önemler ve suç işleyenlere verilen cezalar çoğu zaman bu faaliyetleri engelleyememiştir. Bu durum devlet otoritesinin taşrada zayıflamasına neden olmuştur. Bu çalışmada XVII. yüzyılın ilk yarısında Osmanlı Devleti’nin genel durumu, eşkıyalık, eşkıyalık hareketlerinin ortaya çıkış sebepleri incelenecektir. Ayrıca 83, 84, 85 Nolu Mühimme Defterlerine yansıyan hükümlere göre Osmanlı Devleti’nde askeri sınıf mensuplarının yapmış olduğu eşkıyalık hareketleri, alınan tedbirler ve verilen cezalar üzerinde durulacaktır. Anahtar Kelimeler: Mühimme Defteri, Askeri-İdari Sınıf, Eşkıyalık

BANDITRY INCIDENTS MADE BY MILITARY/ADMINISTRATIVE (GOVERNING) CLASS MEMBERS IN THE OTTOMAN STATE IN MUHIMME REGISTERS (1626-1631)

Abstract In the Ottoman Empire, social, economic and political disintegration in the 17th century left empire behind according to changing world conditions. This situation brought about corruption in important institutions of the state, particularly military, and caused economic crisis, banditry incidents, military defeats. Banditry incidents which are the subject of this study happened as robbery, burglary, road robbery, home/caravan/Turkish baths invasion, commiting murder, kidnapping, cruelties which military did, and misconducting. According to mühimme registrations which are the main source of this study, banditry incidents happened either by directly important military officials or subordinates. Banditry incidents occurred mainly in Rumeli and Anatolia provinces. Banditry incidents also occurred in other provinces. The measures taken against the banditry incidents and the penalties for the perpetrators often failed to prevent these incidents. This situation caused the state authority to weaken in the provinces.In this study, the general situation of the Ottoman Empire in the first half of the 17th century, the reasons for the emergence of banditry and banditry incidents are examined. In addition, according to the number 83rd, 84th, 85th mühimme registrations, banditry incidents which military officials participated, the measures taken and penalties imposed will be emphasized.
Keywords:Mühimme Registers, Military-Admınıstratıve Class, Banditry

Research paper thumbnail of OSMANLI ARŞİV KAYNAKLARI ÇERÇEVESİNDE ŞAHKULU AYAKLANMASI'NIN SEBEPLERİ The Causes for the Rebellion of Shahkulu Based on Ottoman Archival Sources  Die Ursachen des Şahkulu Aufstandes nach osmanischen Archivquellen

ALEVİLİK-BEKTAŞİLİK ARAŞTIRMALARI DERGİSİ, 2019

ABSTRACT The last period of the Bayezid II’s sultanate was an extremely unstable period dueto th... more ABSTRACT
The last period of the Bayezid II’s sultanate was an extremely unstable period dueto the rebellions and the ghts over the throne among Shahzads. Bayezid II’s illness hasgradually increased in the last years. It is probably for this reason that the sultan usuallystayed in Istanbul and Edirne and dealt with them, while he left the administration of Anatolia to viziers and governors (“beylerbeyi”). Therefore, the sultan was unaware ofthe socio-economic problems that arose in Anatolia. The sources of that period showthat justice was not established, corruption and oppressions increased, many heavy taxes were collected from rayah and many malpractices occurred in the collection of taxes in Anatolia within that time period.Consequently, the difcult situation of the Ottoman Empire, resettlement policyand collecting heavy taxes from the rayah brought nomadic Turkmen clans, soldiers whose payments were taken away, and poor peasants together and as a result, causeda social movement in 1511. This social movement appears in archival documents, withits distinctive content, as Alevism, Razism or Qizilbash or as Unbeliever (“Mulhit”). This movement, that began in the last years of the Bayezid II’s sultanate, appeared as arebellion under the leadership of Shahkulu in the Tekeli region. The rebellion of Shahkulu arose during ghts over the throne, in the period of theabsence of authority. It is surely that this rebellion was some kind of revolt of masses,having socio-economic difculties, and Shahkulu’s followers directed towards politicalpower. Participation of people from all walks of life shows that the rebellion has a classcharacter. Accordingly, chronicles conrm that the rebellion of Shahkulu was not amovement that arose entirely from belief differences. Therefore, it is possible to saythat ignoring the socio-economic facts while assessing the essentials of this rebellionas a conict between the Qizilbash belief system and Sunni denomination is not acorrect evaluation. In this context, it would be correct to say that socio-economic basespredominate among the most important causes for this rebellion.

Keywords: Shahkulu, Qizilbash, Bayezid II, Shah Ismail, Shahzad Ahmed, ShahzadSelim.

ZUSAMMENFASSUNG Die letzte Herrschaftsperiode des Sultan Bayezid II. war aufgrund der Thronkämpfe unter den Prinzen und der Aufstände eine äußerst instabile Periode. Die Krankheit des Sultan Bayezid II. ist in den letzten Jahren seines Lebens allmählich immer stärker geworden. Aus diesem Grund hielt sich der Sultan im Allgemeinen in Istanbul und in Edirne auf und kümmerte sich um diese Provinzen und überließ die Verwaltung Anatoliens den Ministern (Wesiren) und den Generalgouverneuren (Beylerbeyi). Infolgedessen war der Padischah (Sultan) über die entstandenen sozio-ökonomischen Schwierigkeiten in Anatolien nicht informiert. Dass in dieser Zeit in Anatolien die Gerechtigkeit nicht wieder hergestellt werden konnte, die Bestechung und die Unterdrückung zunahmen und von den abgabepflichtigen Untertanen (reaya) zahlreiche drückende Steuern erhoben wurden und dass es auch bei der Steuertreibung zu zahlreichen Korruptionen kam, kann in den Quellen der damaligen Zeit gelesen werden. Aus diesem Grunde führte die schwierige Lage, in der sich der Osmanische Staat befand und die Besiedlungspolitik sowie die drückenden Steuern, die von den abgabepflichtigen Untertanen erhoben wurden, dazu, dass im Jahre 1511 die nomadisierenden turkmenischen Gruppen, die Reiter (sipahi), denen die Pfründe (dirlik) weggenommen wurden und die verarmten Bauern zusammenfanden und es als Folge davon kam es zum Start einer gesellschaftlichen Bewegung. Diese gesellschaftliche Bewegung präsentiert sich uns in den Archivunterlagen auf einer eigenartigen Weise als Alevitentum (Alevilik), Häretikertum (Rafızîlik) oder als Kizilbaschtum (Kızılbaşlık) oder unter einer anderen Bezeichnung als Apostat (mülhit). Diese Bewegung, die in den letzten Herrschaftsjahren des Sultan Beyazit II. entstand, zeigte sich in der Region Tekeli als eine Rebellion unter der Führung von Şahkulu. Der Şahkulu-Aufstand entstand während der Thronkämpfe, als es an Autorität mangelte. Man kann sagen, dass dieser von Şahkulu geführte Aufstand eine Art direkt gegen die politische Regierung gerichtete Rebellion war, die von den Massen mit sozio-ökonomischen Problem sowie von den Novizen (mürid) von Şahkulu getragen wurde. Die Tatsache, dass Menschen aus allen Gesellschaftsschichten an dem Aufstand teilnahmen, zeigt, dass der Aufstand einen Klassencharakter hatte. Ausgehend von den Chroniken wurde festgestellt, dass der Şahkulu-Aufstand keine Bewegung war, die ausschließlich aus Glaubensunterschieden resultierte. Aus diesem Grunde kann man sagen, dass es keine richtige Feststellung wäre, die Ursachen dieses Aufstandes als einen Konflikt zwischen dem Glaubenssystem des Kizilbaschtums und der religiösen Überzeugung der sunnitischen Konfession zu bewerten und dabei die sozio-ökonomischen Realitäten außer Acht zu lassen. In diesem Kontext lässt sich sagen, dass unter den wichtigsten Ursachen dieses Aufstandes die sozioökonomischen Grundlagen zu den schwerwiegensten zählen.

Schlüsselwörter: Şahkulu, Kizilbasch, Bayezid II., Schah Ismail, Prinz Ahmed, Prinz Selim.

Research paper thumbnail of MÜHİMME DEFTERLERİNE GÖRE OSMANLI DEVLETİ’NDE EŞKIYALIK HAREKETLERİ

ÖZET Yüksek Lisans Tezi Mühimme Defterlerine Göre Osmanlı Devleti’nde Eşkıyalık Hareketleri (1626... more ÖZET Yüksek Lisans Tezi Mühimme Defterlerine Göre Osmanlı Devleti’nde Eşkıyalık Hareketleri (1626-1631) Mihriban ARTAN Mardin Artuklu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Anabilim Dalı 2016: xii-163 Sayfa Osmanlı Devleti’nde XVII. yüzyılda iktisadi, sosyal ve siyasi çözülme asayişi önemli ölçüde tehdit etmiştir. Devlet ortaya çıkan problemlere kalıcı ve köklü çözümler üretmemiş, geçici tedbirlerle problemleri çözmeye çalışmıştır. Bu durum Osmanlı Devleti’ni değişen dünya şartlarına göre geride bırakmakla birlikte devletin önemli müeseselerinde bozulmaları, yenilgileri, ekonomik buhranı ve eşkıyalık hareketlerini ortaya çıkarmıştır. Bu eşkıyalık hareketleri; yol kesme, hırsızlık, soygun, ev, kervan ve hamam basma, adam kaçırma, can, mal ve ırza tecavüz, cinayet, askeri sınıf mensuplarının zulümleri, görev suistimali şeklinde cereyan etmiştir. Eşkıyalık hareketlerine katılan sadece askeri sınıf mensupları olmamış, reâyâya da eşkıyalık hareketlerinde bulunmuştur. Devletin her kademesinde olan insanların katıldığı bu hareketlere, ekonomik buhranla beraber insanların kolay kazanma arzusu, uzun süren seferler, otorite boşluğu ve askeri disiplinin bozulması neden olmuştur. Eşkıyalık hareketlerinde bulunanlar, kimi zaman gurup halinde kimi zaman da ferdi olarak eşkıyalık yapmışlardır. Eşkıyalık hareketleri daha çok Rumili Eyaleti’nde ve onu takiben Anadolu Eyaleti’nde gerçekleşmiştir. Diğer eyaletlerde de bir çok olay yaşanmıştır. Eşkıyalık hareketlerine karşı alınan önemler ve suç işleyenlere verilen cezalar çoğu zaman bu faaliyetleri engelleyememiştir. Eşkıyalık hareketleri Osmanlı’da özelliklede taşrada görülmeye devam etmiştir. Bu durum devlet otoritesinin taşrada zayıflamasına neden olmuştur. Bu araştırmada XVII. yüzyılın ilk yarısında Osmanlı Devleti’nin genel durumu, eşkıyalık, eşkıyalık hareketlerinin ortaya çıkış sebepleri, Mühimme Defterlerine göre (1626-1631) Osmanlı Devleti’nde yaşanan eşkıyalık hareketleri, bu
iv

hareketlerin kimler tarafından yapıldığı, alınan tedbirler ve verilen cezalar üzerinde durulmuştur.
Anahtar Kelimeler: Eşkıyalık, Ekonomik Buhran, Askeri Sınıf, Reâyâ

ABSTRACT Master Thesis Brigandage Incidences in the Ottoman Empire According to Mühimme Books (1626-1631) Mihriban ARTAN MardinArtuklu University Institute of Social Sciences The Department of History 2016: xii-163 Pages In XVII. Century, financial, social and political disintegration threaten public order to a large extend in Ottoman Empire. State doesn’t find a radical and permanent solution to these problems and tries to slur over with temporary precautions. This situation, besides leaving Ottoman Empire behind changing world conditions, creates corruption in some institutes, defeats, economic depression and brigandage movements. These brigandage movements include forestallment, robbery, theft, home-bathhousecaravan invasion, abduction, ravishment, murder, cruelty of military class, and abuse of work. Not only military class takes part in brigandage movements, but also community takes part in.these movements which every rank of state takes part in is caused by people’s desire of earn easily along with economic depression, long lasting military expeditions, authority gap, corruption of military class. The ones who participates in brigandage movements makes brigandage sometimes as an individual sometimes as a group. Brigandage movements mostly take place in Greek States and later in Anatolian States. There were many similar events of abusing in other states, too. Measures taken for brigandage movements and punishments given for this crime couldn’t hinder these movements most of the time. Brigandage movements went on being seen especially in rural. This situation caused the state authority to become weakened in rural. In this research, general situation of Ottoman Empire in first half of XVII Century, brigandage, reasons of brigandage movements, brigandage movements in Ottoman Empire according to the Mühimme Books (1626-1631), by whom these movements are done, the measures taken and the punishments given to these are discoursed. Keywords: Brigandage, economic depression, military class, public

Research paper thumbnail of Şahkulu Ayaklanmasında Mehdî Söylemi ve Hicrî 1000 Yılı Üzerinde Bir Değerlendirme / An Assessment of The Mahdi Discourse in the Shahkulu Rebellion and Hijri 1000 / Eine Betrachtung des Mahdi-Diskurses und des Jahres 1000 der Hedschra im Kontext des Şahkulu-Aufstands

İslam tarihi boyunca Kurtarıcı tasavvurunun gücünden yararlanmak isteyen pek çok kişi kendisini... more İslam tarihi boyunca Kurtarıcı tasavvurunun gücünden yararlanmak isteyen pek çok kişi kendisini “Mehdî” ilan etmiştir. Ayrıca birçok siyasî oluşum, dinî-tasavvufî zümre ve mezhep mensupları, mensubu olduğu topluluğun liderini Mehdî olarak kabul görmüşlerdir. Bu Mehdîlerin rakip olarak gördükleri mevcut iktidarlar, siyasî oluşumlar/akımlar ve inançlar da onların karşısında kötülüğün timsali olmuştur. Böylece aralarında iyi ve kötüyü temsil eden muazzam bir rekabet gelişmiştir. Oluşan rekabette kendisini Mehdî olarak ilan eden lider veya inanç önderlerinin gayesi ise karşılarındaki rakip siyasî oluşumları bertaraf edip kendilerini hâkim konuma yükseltmek ve iktidarı ele geçirmek olmuştur. Söz konusu durum İslam’ın ilk dönemlerinden beri görülmüş ve bu tarz vakalar hep benzer nitelikler taşımıştır. Bu düşünce etrafında gelişen ayaklanmaların çoğunda benzer yöntemler uygulanmıştır. 1511 yılında zuhur eden Şahkulu’da şüphesiz benzer yöntemlerle tecelli etmiştir.
Bu çalışmada Şahkulu Ayaklanmasının Mehdîci yönü ve Şahkulu’nun uyguladığı yöntemler irdelenecektir. Çalışmanın bu doğrultuda bazı temel soruları olacak ve bu sorular çerçevesinde Şahkulu Ayaklanmasındaki Mehdî söyleminin ayaklanmadaki rolüne dair birtakım çıkarımlarda bulunulacaktır. XVI. yüzyıl İslam’ında Mehdî olgusu nasıldı? XVI. yüzyıl İslam devletlerinin (Osmanlılar, Safevîler ve Bâbürlüler) ve tarikatların liderleri neden Mehdî unvanını kullanmıştır? Şahkulu Mehdî payesine nasıl ulaşmıştır? Şahkulu Mehdî tasavvurunun hangi metaforlarından yararlanmıştır? Şahkulu siyasî çıkarları için Şah İsmail’in karizmasından nasıl istifade etmiştir? Çalışmamızın temel sorularını teşkil eden tüm bu soruların cevapları çalışmanın sonuç kısmında verilecektir.
Bu çalışma ile hicrî 1000 yılın XVI. yüzyılda Mehdî tasavvuruna etkisi, XVI. yüzyılda zuhur eden Mehdî tasavvurlu Kızılbaş ayaklanmalarının ilki olan Şahkulu Ayaklanmasında görülen Mehdî söyleminin ayaklanmaya kazandırdığı mahiyet ve kendisinden sonraki ayaklanmalara hazırladığı zemin yukarıda zikrettiğimiz sorular çerçevesinde aydınlatılmaya çalışılacaktır. Ayrıca çalışmada ana kaynaklar, raporlar, mektuplar ve tetkik eserler mukayese edilerek betimleyici, yorumlayıcı ve bütüncül bir metotla ele alınacaktır.
Anahtar Kelimeler: Mehdî, Hicrî 1000 Yılı, Türkmen, Kızılbaş, Şahkulu, Şah İsmail, Osmanlılar

Research paper thumbnail of Tanıtmalar / Reviews / Vorstellung / Ali Yaman (2022). Şah-ı Merdan’a Talip Olanlar: Kızılbaşlar Aleviler Bektaşiler (Temel Bilgiler). Ankara: La Kitap. ISBN 9786052262580. 272 sayfa.