Umut Yolsever | Eskisehir Osmangazi University, Turkey (original) (raw)

Teaching Documents by Umut Yolsever

Research paper thumbnail of Sibirya Türk Tarihine Dair Bir Kaynak İldan İle Güldan Destanı

SUİTDER, 2024

Sibirya, geniş toprakları, yoğun ormanlık alanları, zengin biyolojik çeşitliliği ve uzun süreli s... more Sibirya, geniş toprakları, yoğun ormanlık alanları, zengin biyolojik çeşitliliği ve uzun süreli soğuk iklim koşullarıyla, binlerce yıl boyunca insanların dikkatini çekmiştir. Aynı zamanda, bu topraklar, uzun bir tarihî süreç içinde birçok Türk topluluğuna ev sahipliği yapmıştır. Bu tarihî coğrafya, aynı zamanda bir dizi Türk devletinin doğuşuna ve kuruluşuna da tanıklık etmiştir. Bölgede kurulan devletler ve bu devletlere bağlı topluluklar pek çok kültürel miras bırakmışlardır. Sibirya Tatarlarına ait olan İldan ile Güldan Destanı da söz konusu mirasın parçalarından biridir. Bu çalışma, zikrolunan destanı, tarihî önemi açısından detaylı bir şekilde incelemeyi amaçlamaktadır. İldan ile Güldan Destanı, mevcut diğer kaynaklarla karşılaştırmalı bir analize tabi tutularak destanın geçmişle organik bir bağa sahip olduğu ortaya konulmaya çalışılmıştır. Ayrıca destan, Türkiye Türkçesine aktarılmıştır. Bu çift yönlü yaklaşım, sadece İldan ve Güldan Destanı'nın tarihî önemini değil, aynı zamanda Sibirya Türk-Tatar tarihine ilişkin kaynakları doğrulayan ve zenginleştiren önemli verilere ulaşma amacını taşımaktadır. Bu şekilde, İldan ve Güldan Destanı, Sibirya'nın Türk kültürü ve tarihindeki rolüne dair farklı anlayışlar geliştirilmesine katkıda bulunacaktır.

Research paper thumbnail of Kırım Yarımadası'nda Rus Askerlerinin İlk Gölgesi: Daniil Adaşev'in 1559 Kırım Baskını

Research paper thumbnail of Kırım Hanlığı'nda Levirat Evlilikler/ Levirate Marriages In The Crimean Khanate

Avrasya Uluslararası Araştırmalar Dergisi, 2024

Etimolojik olarak latince kökenli olup günümüzde kocanın erkek kardeşi anlamına gelen levirat kav... more Etimolojik olarak latince kökenli olup günümüzde kocanın erkek kardeşi anlamına gelen levirat kavramı, Türk kültür tarihi araştırmalarında oldukça ilgi çekmektedir. Kadim bir gelenek olan ve sadece Türklerde değil Afrika, Amerika ve Avusturalya’daki kimi kabileler ve Yahudi topluluklarında, İslam öncesi Araplarda ve Hindu geleneğinde dahi görünen levirat evlilik, ölen kardeşin dul kalan eşiyle evlenme durumunu açıklamak için kullanılmıştır. Türk ve Moğol halklarında, ölen erkek kardeşin eşinin yanı sıra ölen babanın dul kalan eşleri yani üvey anneleriyle de evlenilmesi şeklinde de görülen bu evlilik türü Hunlar, Göktürkler, Uygurlar, Karahanlılar, Gazneliler, Selçuklular ve Timurlular gibi Türk devletlerinde yaygın bir şekilde uygulanmıştır. Türklerin İslamiyet’i seçmesiyle üvey anne ile yapılan evliliklerin yasaklanması neticesinde sadece ölen erkek kardeşin dul kalan eşiyle yapılmaya devam edilen levirat evlilikler
konumuz olan Kırım Hanlığı’nda da görülmüştür. Altın Orda’nın dağılması sonucu ortaya çıkan hanlıklardan biri olan Kırım Hanlığı zamanla kuvvetlenerek bölgesel bir güç haline gelmiştir. Bu hanlığın yöneticilerinden biri olan I. Mengli Giray Han’ın oğullarının bazıları ölen erkek kardeşlerinin dul kalan eşleriyle evlenmiştir. Kaynaklarda tespit ettiğimiz bu levirat evliliklerin yanı sıra levirat evlilik olup olmadığı kesin olmayan kimi evlilik akitlerine dair ipuçlarına da rastlanmıştır. I. Mengli Giray Han’ın oğullarından sonra da bir takım hanların ve hanzadelerin ölen erkek kardeşlerinin eşleriyle levirat evlilikler yaptıklarına dair bilgiler bulunmaktadır. Söz konusu çalışmada levirat evliliklerin Kırım Hanlığı’ndaki mevcudiyeti incelenerek bir takım sonuçlara ulaşılmıştır.

Research paper thumbnail of On The Identity of The Tatar Hanzade At The Circumcision Ceremony of Süleyman I’s Sons/I. Süleyman'ın Oğullarının Sünnet Düğünündeki Tatar Hanzadesinin Kimliği Üzerine

Genel Türk Tarihi Araştırmaları Dergisi, 2024

One of the homelands of the Turks in the world is the plains north of the Black Sea. The Crimean ... more One of the homelands of the Turks in the world is the plains north of the Black Sea. The Crimean Khanate, which has existed in these plains for about 350 years, is the last of the independent Turkic states that dominated in the north of the Black Sea. Since its establishment, the Crimean Khanate established political, social, cultural and economic relations with other states and communities in and around the Black Sea. One of the main features that distinguishes the Crimean Khanate, which was one of the heirs of the Golden Horde State like the Kazan Khanate and the Astarhan Khanate, from other khanates is that the fact that this state endured longer. The most important factor for this is that the Khanate accepted the Ottoman Empire's subordination from its early period. All the Tatar Khanates that emerged from the Golden Horde State continued the tradition of their rulers being descended from Genghis Khan. Being of Genghis lineage ensured that all hanzades had a say in the state administration. Unable to ascend to the throne on their own, the hanzades needed the support of various states, which were their enemies. These states supported the hanzades in line with their own interests, and groupings emerged within the khanates. These groupings led to internal conflicts in time and Tatar Khanates did not last long. In the early period of the Crimean Khanate, as in other khanates, internal conflicts threatened the state with collapse soon after its foundation, but the state was prevented from collapse when it came under Ottoman rule in 1475. The Crimean khans, with the exception of Mehmet Geray Khan I, began to sit on the throne with the approval of the Ottoman sultan. However, in time, the Crimean khans desire for independence from the Ottoman Empire emerged. In order to prevent possible independence attempts, the Ottoman Empire implemented the tradition of having a hanzade of the Geray dynasty reside in their territory as a pledge.

Research paper thumbnail of I. Saadet Giray Han Dönemine Ait Rus Arşivlerinde Bulunan İki Ahidnamenin Tercümesi ve Tahlili. Translation and Analysis of Two Ahidnames Found in The Russian Archives of Saadet Giray Khan I Period

Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi , 2022

Rus elçilik raporları, Kırım Hanlığı'nın erken dönemini aydınlatmak için elimizde bulunan en önem... more Rus elçilik raporları, Kırım Hanlığı'nın erken dönemini aydınlatmak için elimizde bulunan en önemli kaynaklardan birisidir ve elçilik raporlarının mutlaka incelenmesi gerekmektedir. Bu sebeple Moskova'da bulunan RGADA (Rossiyskiy Gosudartstvennıy Arhiv Drevnih Aktov / Rusya Devlet Arşivi Eski Yazışmalar Bölümü) Arşivinden muhtelif zorluklar neticesinde edindiğimiz, Moskova Knezliği ve I. Saadet Giray Han dönemi Kırım Hanlığı arasında hazırlanmış iki ahidnameyi dilimize tercüme edip tahlillerini yaparak Türkiye'deki Kırım Hanlığı çalışmalarına bir nebze de olsa katkıda bulunmak istedik. Lakin dönemin koşullarını anlatmadan, ahidnamelerin neden kısa süre arayla tekrarlandığını ifade etmeden belgelerin doğrudan tercümesini vermenin yanlış olacağını düşündüğümüz için I. Saadet Giray Han dönemi kısaca anlatılmıştır. Dönem hakkında bilgi verildikten sonra iki ahidnamenin tercümesi çalışma sonuna eklenmiştir.

Research paper thumbnail of Kazak Hanlığı'nın Kuruluşu Evresinde Doğu Deşt-i Kıpçak'ın Siyasî Durumu Üzerine

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2021

The Kazakh Khanate was established in Eastern Dasht-i Kipchak and gathered under one roof various... more The Kazakh Khanate was established in Eastern Dasht-i
Kipchak and gathered under one roof various tribes and
urugs called as a juz. However, throughout its history, the
khanate has remained in endless political turmoil. In the research, starting from the complex political ground on which
the Kazakh Khanate was built, that is, from the Genghis
Khan period were examined. It has been seen that the states have weakened as a result of internal turmoil, and the
weakened states have divided and formed other states. As
a result, it was understood that the reason for the weakening was the inability to establish a strong authority in
the mentioned states. The tribes in the states that did not
have strong authority had a significant impact on the establishment and collapse of the khanates. In addition, it has
been determined that the tribes penetrated the authorities
of the khans who came to the throne of the khanate and
weakened the state they were in as a result of their influence.

Research paper thumbnail of Moğollar Tarafından 1237-1240 Yılları Arasında İtaat Altına Alınan Rus Knezlikleri

Research paper thumbnail of Moğolların Avrupa Seferi (1241-1242)

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tarih Dergisi , 2018

1206 yılında Cengiz Han'ın Büyük Han seçilmesi ile başlayan süreci takip eden yirmi yıllık bir za... more 1206 yılında Cengiz Han'ın Büyük Han seçilmesi ile başlayan süreci takip eden yirmi yıllık bir zamanda Moğollar: Çin, Türkistan, İran bölgelerini ele geçirmişlerdir. 1226 yılında Cengiz Han öldükten sonra oğlu Ögeday, Han olmuş ve Moğol seferleri Rusya ve Avrupa üzerine yönelmiştir. Cengiz Han, oğullarından Cuci'ye Selenge ırmağının ötesinde ki Moğol atlarının tırnakların ın vardığı hudutlara kadar olan tüm toprakları vermiştir. Cuci ölünce bu topraklar onun oğlu Batu'ya kalmıştır. Selenge ötesindeki toprakların Batu'ya ait olmasından dolayı Rusya ve Avrupa seferinde Moğol ordusunu yönetecek isim Batu olmuştur. 1237-1240 yılları arasında Rusya'da ki Knezlikleri itaat altına alan Moğollar, daha sonra Avrupa'ya yönelmişlerdir. 1241 yılında Ortaçağ Avrupasının en kuvvetli iki ordusu Macaristan ve Alman Şövalyelerine üstün bir askeri taktik kullanarak, ağır yenilgi tattırmışlardır. 1241 yılı sonunda Ögeday Han'ın ölmesi üzerine Batu, hem Moğol ordusunun yorgun olması hem de yeni seçilecek Han seçiminde etkili olmak için 1242 başlarında ordusunu Avrupa'dan çekmiştir. Moğollar Avrupa'da iki yıl gibi kısa bir süre kalmışlar lakin bıraktıkları korku çok uzun yıllar Avrupa'da hissedilmiştir.

Book Reviews by Umut Yolsever

Research paper thumbnail of Umut Yolsever, "İlyas Kemaloğlu, Altın Orda ve Rusya, Ötüken Yayınları, İstanbul 2015"

VAKANÜVİS- Uluslararası Tarih Araştırmaları Dergisi, 2020

Research paper thumbnail of Umut Yolsever, "Plano Carpini, Moğolistan Seyahatnamesi, Çev. Ergin Ayan, Gece Kitaplığı, İstanbul 2015"

VAKANÜVİS- Uluslararası Tarih Araştırmaları Dergisi, 2019

Kitap Tanıtımı

Thesis Chapters by Umut Yolsever

Research paper thumbnail of Altın Orda Devleti'nin Dış Politikası: Batu Han Dönemi (1242-1255)

Master Thesis, 2019

Foreign Policies of Golden Horde: The Period of Batu Khan (1242-1255)

Books by Umut Yolsever

Research paper thumbnail of I. SAADET GİRAY HAN’IN ARKA KAPI DİPLOMASİSİ

GENEL TÜRK TARİHİNE DAİR YAZILAR-I, 2024

Research paper thumbnail of Avrupalı Bürokratların Rapolarına Göre Kırım ve Nogay Türklerinin XVI. Yüzyıl'daki Gündelik Yaşamları

Son Bozkurt Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu Armağanı , 2023

Papers by Umut Yolsever

Research paper thumbnail of Sibirya Türk Tarihine Dair Bir Kaynak: İldan İle Güldan Destanı

Süleyman Demirel Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Dergisi, 2024

Sibirya, geniş toprakları, yoğun ormanlık alanları, zengin biyolojik çeşitliliği ve uzun süreli s... more Sibirya, geniş toprakları, yoğun ormanlık alanları, zengin biyolojik çeşitliliği ve uzun süreli soğuk iklim koşullarıyla, binlerce yıl boyunca insanların dikkatini çekmiştir. Aynı zamanda, bu topraklar, uzun bir tarihî süreç içinde birçok Türk topluluğuna ev sahipliği yapmıştır. Bu tarihî coğrafya, aynı zamanda bir dizi Türk devletinin doğuşuna ve kuruluşuna da tanıklık etmiştir. Bölgede kurulan devletler ve bu devletlere bağlı topluluklar pek çok kültürel miras bırakmışlardır. Sibirya Tatarlarına ait olan İldan ile Güldan Destanı da söz konusu mirasın parçalarından biridir. Bu çalışma, zikrolunan destanı, tarihî önemi açısından detaylı bir şekilde incelemeyi amaçlamaktadır. İldan ile Güldan Destanı, mevcut diğer kaynaklarla karşılaştırmalı bir analize tabi tutularak destanın geçmişle organik bir bağa sahip olduğu ortaya konulmaya çalışılmıştır. Ayrıca destan, Türkiye Türkçesine aktarılmıştır. Bu çift yönlü yaklaşım, sadece İldan ve Güldan Destanı'nın tarihî önemini değil, aynı zamanda Sibirya Türk-Tatar tarihine ilişkin kaynakları doğrulayan ve zenginleştiren önemli verilere ulaşma amacını taşımaktadır. Bu şekilde, İldan ve Güldan Destanı, Sibirya'nın Türk kültürü ve tarihindeki rolüne dair farklı anlayışlar geliştirilmesine katkıda bulunacaktır.

Kitap Bölümü by Umut Yolsever

Research paper thumbnail of Onur Yıldız & Umut Yolsever - KUMAN-KIPÇAK ŞEHİRLERİ

Giriş Milletlerin yaşayış, siyasi ve sosyal yapılanmalarında coğrafyanın belirleyici rol üstlendi... more Giriş Milletlerin yaşayış, siyasi ve sosyal yapılanmalarında coğrafyanın belirleyici rol üstlendiği bir gerçektir. 1 Türkler için tarih boyunca önemli coğrafi alanların başında Türkistan gelmektedir. Ancak Türkistan'da zamanla artış gösteren nüfus, salgın hastalıklar, kuraklıklar, hayvanların otlak gereksinimi ve Türk boylarının birbirleriyle mücadele halinde olması gibi ciddi sorunların sonucu olarak kalıcı göç hareketlerini beraberinde getirmektedir. 2 Bu tarz sebeplerden dolayı özellikle Batı Türkistan ve Karadeniz coğrafyası Türkler için bu göç hareketlerinin ilk merkezleri arasında yer almaktadır. İskitlerin Karadeniz ve çevresinde hakimiyetlerini kaybetmesinden uzun bir süre sonra Türklerin bu coğrafyaya kitlesel olarak ilk hareketi Hunların bu coğrafyada yaşamını sürdüren toplulukları yerlerinden etmeleri sonucu tarihin en büyük göç hareketlerinden biri yaşanmıştır. 3 Bu göç hareketinin özellikle Karadeniz'in kuzeyi, Balkanlar ve Avrupa için tarihi, kültürel ve siyasi yönden oldukça büyük etkiye sebep olduğu da görülmektedir. Hunlardan sonra Avarlar, Bulgarlar, Hazarlar, Uzlar, Peçenekler ve Kuman-Kıpçaklar 4 gibi konargöçer Türk

Research paper thumbnail of Sibirya Türk Tarihine Dair Bir Kaynak İldan İle Güldan Destanı

SUİTDER, 2024

Sibirya, geniş toprakları, yoğun ormanlık alanları, zengin biyolojik çeşitliliği ve uzun süreli s... more Sibirya, geniş toprakları, yoğun ormanlık alanları, zengin biyolojik çeşitliliği ve uzun süreli soğuk iklim koşullarıyla, binlerce yıl boyunca insanların dikkatini çekmiştir. Aynı zamanda, bu topraklar, uzun bir tarihî süreç içinde birçok Türk topluluğuna ev sahipliği yapmıştır. Bu tarihî coğrafya, aynı zamanda bir dizi Türk devletinin doğuşuna ve kuruluşuna da tanıklık etmiştir. Bölgede kurulan devletler ve bu devletlere bağlı topluluklar pek çok kültürel miras bırakmışlardır. Sibirya Tatarlarına ait olan İldan ile Güldan Destanı da söz konusu mirasın parçalarından biridir. Bu çalışma, zikrolunan destanı, tarihî önemi açısından detaylı bir şekilde incelemeyi amaçlamaktadır. İldan ile Güldan Destanı, mevcut diğer kaynaklarla karşılaştırmalı bir analize tabi tutularak destanın geçmişle organik bir bağa sahip olduğu ortaya konulmaya çalışılmıştır. Ayrıca destan, Türkiye Türkçesine aktarılmıştır. Bu çift yönlü yaklaşım, sadece İldan ve Güldan Destanı'nın tarihî önemini değil, aynı zamanda Sibirya Türk-Tatar tarihine ilişkin kaynakları doğrulayan ve zenginleştiren önemli verilere ulaşma amacını taşımaktadır. Bu şekilde, İldan ve Güldan Destanı, Sibirya'nın Türk kültürü ve tarihindeki rolüne dair farklı anlayışlar geliştirilmesine katkıda bulunacaktır.

Research paper thumbnail of Kırım Yarımadası'nda Rus Askerlerinin İlk Gölgesi: Daniil Adaşev'in 1559 Kırım Baskını

Research paper thumbnail of Kırım Hanlığı'nda Levirat Evlilikler/ Levirate Marriages In The Crimean Khanate

Avrasya Uluslararası Araştırmalar Dergisi, 2024

Etimolojik olarak latince kökenli olup günümüzde kocanın erkek kardeşi anlamına gelen levirat kav... more Etimolojik olarak latince kökenli olup günümüzde kocanın erkek kardeşi anlamına gelen levirat kavramı, Türk kültür tarihi araştırmalarında oldukça ilgi çekmektedir. Kadim bir gelenek olan ve sadece Türklerde değil Afrika, Amerika ve Avusturalya’daki kimi kabileler ve Yahudi topluluklarında, İslam öncesi Araplarda ve Hindu geleneğinde dahi görünen levirat evlilik, ölen kardeşin dul kalan eşiyle evlenme durumunu açıklamak için kullanılmıştır. Türk ve Moğol halklarında, ölen erkek kardeşin eşinin yanı sıra ölen babanın dul kalan eşleri yani üvey anneleriyle de evlenilmesi şeklinde de görülen bu evlilik türü Hunlar, Göktürkler, Uygurlar, Karahanlılar, Gazneliler, Selçuklular ve Timurlular gibi Türk devletlerinde yaygın bir şekilde uygulanmıştır. Türklerin İslamiyet’i seçmesiyle üvey anne ile yapılan evliliklerin yasaklanması neticesinde sadece ölen erkek kardeşin dul kalan eşiyle yapılmaya devam edilen levirat evlilikler
konumuz olan Kırım Hanlığı’nda da görülmüştür. Altın Orda’nın dağılması sonucu ortaya çıkan hanlıklardan biri olan Kırım Hanlığı zamanla kuvvetlenerek bölgesel bir güç haline gelmiştir. Bu hanlığın yöneticilerinden biri olan I. Mengli Giray Han’ın oğullarının bazıları ölen erkek kardeşlerinin dul kalan eşleriyle evlenmiştir. Kaynaklarda tespit ettiğimiz bu levirat evliliklerin yanı sıra levirat evlilik olup olmadığı kesin olmayan kimi evlilik akitlerine dair ipuçlarına da rastlanmıştır. I. Mengli Giray Han’ın oğullarından sonra da bir takım hanların ve hanzadelerin ölen erkek kardeşlerinin eşleriyle levirat evlilikler yaptıklarına dair bilgiler bulunmaktadır. Söz konusu çalışmada levirat evliliklerin Kırım Hanlığı’ndaki mevcudiyeti incelenerek bir takım sonuçlara ulaşılmıştır.

Research paper thumbnail of On The Identity of The Tatar Hanzade At The Circumcision Ceremony of Süleyman I’s Sons/I. Süleyman'ın Oğullarının Sünnet Düğünündeki Tatar Hanzadesinin Kimliği Üzerine

Genel Türk Tarihi Araştırmaları Dergisi, 2024

One of the homelands of the Turks in the world is the plains north of the Black Sea. The Crimean ... more One of the homelands of the Turks in the world is the plains north of the Black Sea. The Crimean Khanate, which has existed in these plains for about 350 years, is the last of the independent Turkic states that dominated in the north of the Black Sea. Since its establishment, the Crimean Khanate established political, social, cultural and economic relations with other states and communities in and around the Black Sea. One of the main features that distinguishes the Crimean Khanate, which was one of the heirs of the Golden Horde State like the Kazan Khanate and the Astarhan Khanate, from other khanates is that the fact that this state endured longer. The most important factor for this is that the Khanate accepted the Ottoman Empire's subordination from its early period. All the Tatar Khanates that emerged from the Golden Horde State continued the tradition of their rulers being descended from Genghis Khan. Being of Genghis lineage ensured that all hanzades had a say in the state administration. Unable to ascend to the throne on their own, the hanzades needed the support of various states, which were their enemies. These states supported the hanzades in line with their own interests, and groupings emerged within the khanates. These groupings led to internal conflicts in time and Tatar Khanates did not last long. In the early period of the Crimean Khanate, as in other khanates, internal conflicts threatened the state with collapse soon after its foundation, but the state was prevented from collapse when it came under Ottoman rule in 1475. The Crimean khans, with the exception of Mehmet Geray Khan I, began to sit on the throne with the approval of the Ottoman sultan. However, in time, the Crimean khans desire for independence from the Ottoman Empire emerged. In order to prevent possible independence attempts, the Ottoman Empire implemented the tradition of having a hanzade of the Geray dynasty reside in their territory as a pledge.

Research paper thumbnail of I. Saadet Giray Han Dönemine Ait Rus Arşivlerinde Bulunan İki Ahidnamenin Tercümesi ve Tahlili. Translation and Analysis of Two Ahidnames Found in The Russian Archives of Saadet Giray Khan I Period

Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi , 2022

Rus elçilik raporları, Kırım Hanlığı'nın erken dönemini aydınlatmak için elimizde bulunan en önem... more Rus elçilik raporları, Kırım Hanlığı'nın erken dönemini aydınlatmak için elimizde bulunan en önemli kaynaklardan birisidir ve elçilik raporlarının mutlaka incelenmesi gerekmektedir. Bu sebeple Moskova'da bulunan RGADA (Rossiyskiy Gosudartstvennıy Arhiv Drevnih Aktov / Rusya Devlet Arşivi Eski Yazışmalar Bölümü) Arşivinden muhtelif zorluklar neticesinde edindiğimiz, Moskova Knezliği ve I. Saadet Giray Han dönemi Kırım Hanlığı arasında hazırlanmış iki ahidnameyi dilimize tercüme edip tahlillerini yaparak Türkiye'deki Kırım Hanlığı çalışmalarına bir nebze de olsa katkıda bulunmak istedik. Lakin dönemin koşullarını anlatmadan, ahidnamelerin neden kısa süre arayla tekrarlandığını ifade etmeden belgelerin doğrudan tercümesini vermenin yanlış olacağını düşündüğümüz için I. Saadet Giray Han dönemi kısaca anlatılmıştır. Dönem hakkında bilgi verildikten sonra iki ahidnamenin tercümesi çalışma sonuna eklenmiştir.

Research paper thumbnail of Kazak Hanlığı'nın Kuruluşu Evresinde Doğu Deşt-i Kıpçak'ın Siyasî Durumu Üzerine

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2021

The Kazakh Khanate was established in Eastern Dasht-i Kipchak and gathered under one roof various... more The Kazakh Khanate was established in Eastern Dasht-i
Kipchak and gathered under one roof various tribes and
urugs called as a juz. However, throughout its history, the
khanate has remained in endless political turmoil. In the research, starting from the complex political ground on which
the Kazakh Khanate was built, that is, from the Genghis
Khan period were examined. It has been seen that the states have weakened as a result of internal turmoil, and the
weakened states have divided and formed other states. As
a result, it was understood that the reason for the weakening was the inability to establish a strong authority in
the mentioned states. The tribes in the states that did not
have strong authority had a significant impact on the establishment and collapse of the khanates. In addition, it has
been determined that the tribes penetrated the authorities
of the khans who came to the throne of the khanate and
weakened the state they were in as a result of their influence.

Research paper thumbnail of Moğollar Tarafından 1237-1240 Yılları Arasında İtaat Altına Alınan Rus Knezlikleri

Research paper thumbnail of Moğolların Avrupa Seferi (1241-1242)

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tarih Dergisi , 2018

1206 yılında Cengiz Han'ın Büyük Han seçilmesi ile başlayan süreci takip eden yirmi yıllık bir za... more 1206 yılında Cengiz Han'ın Büyük Han seçilmesi ile başlayan süreci takip eden yirmi yıllık bir zamanda Moğollar: Çin, Türkistan, İran bölgelerini ele geçirmişlerdir. 1226 yılında Cengiz Han öldükten sonra oğlu Ögeday, Han olmuş ve Moğol seferleri Rusya ve Avrupa üzerine yönelmiştir. Cengiz Han, oğullarından Cuci'ye Selenge ırmağının ötesinde ki Moğol atlarının tırnakların ın vardığı hudutlara kadar olan tüm toprakları vermiştir. Cuci ölünce bu topraklar onun oğlu Batu'ya kalmıştır. Selenge ötesindeki toprakların Batu'ya ait olmasından dolayı Rusya ve Avrupa seferinde Moğol ordusunu yönetecek isim Batu olmuştur. 1237-1240 yılları arasında Rusya'da ki Knezlikleri itaat altına alan Moğollar, daha sonra Avrupa'ya yönelmişlerdir. 1241 yılında Ortaçağ Avrupasının en kuvvetli iki ordusu Macaristan ve Alman Şövalyelerine üstün bir askeri taktik kullanarak, ağır yenilgi tattırmışlardır. 1241 yılı sonunda Ögeday Han'ın ölmesi üzerine Batu, hem Moğol ordusunun yorgun olması hem de yeni seçilecek Han seçiminde etkili olmak için 1242 başlarında ordusunu Avrupa'dan çekmiştir. Moğollar Avrupa'da iki yıl gibi kısa bir süre kalmışlar lakin bıraktıkları korku çok uzun yıllar Avrupa'da hissedilmiştir.

Research paper thumbnail of Altın Orda Devleti'nin Dış Politikası: Batu Han Dönemi (1242-1255)

Master Thesis, 2019

Foreign Policies of Golden Horde: The Period of Batu Khan (1242-1255)

Research paper thumbnail of Sibirya Türk Tarihine Dair Bir Kaynak: İldan İle Güldan Destanı

Süleyman Demirel Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Dergisi, 2024

Sibirya, geniş toprakları, yoğun ormanlık alanları, zengin biyolojik çeşitliliği ve uzun süreli s... more Sibirya, geniş toprakları, yoğun ormanlık alanları, zengin biyolojik çeşitliliği ve uzun süreli soğuk iklim koşullarıyla, binlerce yıl boyunca insanların dikkatini çekmiştir. Aynı zamanda, bu topraklar, uzun bir tarihî süreç içinde birçok Türk topluluğuna ev sahipliği yapmıştır. Bu tarihî coğrafya, aynı zamanda bir dizi Türk devletinin doğuşuna ve kuruluşuna da tanıklık etmiştir. Bölgede kurulan devletler ve bu devletlere bağlı topluluklar pek çok kültürel miras bırakmışlardır. Sibirya Tatarlarına ait olan İldan ile Güldan Destanı da söz konusu mirasın parçalarından biridir. Bu çalışma, zikrolunan destanı, tarihî önemi açısından detaylı bir şekilde incelemeyi amaçlamaktadır. İldan ile Güldan Destanı, mevcut diğer kaynaklarla karşılaştırmalı bir analize tabi tutularak destanın geçmişle organik bir bağa sahip olduğu ortaya konulmaya çalışılmıştır. Ayrıca destan, Türkiye Türkçesine aktarılmıştır. Bu çift yönlü yaklaşım, sadece İldan ve Güldan Destanı'nın tarihî önemini değil, aynı zamanda Sibirya Türk-Tatar tarihine ilişkin kaynakları doğrulayan ve zenginleştiren önemli verilere ulaşma amacını taşımaktadır. Bu şekilde, İldan ve Güldan Destanı, Sibirya'nın Türk kültürü ve tarihindeki rolüne dair farklı anlayışlar geliştirilmesine katkıda bulunacaktır.

Research paper thumbnail of Onur Yıldız & Umut Yolsever - KUMAN-KIPÇAK ŞEHİRLERİ

Giriş Milletlerin yaşayış, siyasi ve sosyal yapılanmalarında coğrafyanın belirleyici rol üstlendi... more Giriş Milletlerin yaşayış, siyasi ve sosyal yapılanmalarında coğrafyanın belirleyici rol üstlendiği bir gerçektir. 1 Türkler için tarih boyunca önemli coğrafi alanların başında Türkistan gelmektedir. Ancak Türkistan'da zamanla artış gösteren nüfus, salgın hastalıklar, kuraklıklar, hayvanların otlak gereksinimi ve Türk boylarının birbirleriyle mücadele halinde olması gibi ciddi sorunların sonucu olarak kalıcı göç hareketlerini beraberinde getirmektedir. 2 Bu tarz sebeplerden dolayı özellikle Batı Türkistan ve Karadeniz coğrafyası Türkler için bu göç hareketlerinin ilk merkezleri arasında yer almaktadır. İskitlerin Karadeniz ve çevresinde hakimiyetlerini kaybetmesinden uzun bir süre sonra Türklerin bu coğrafyaya kitlesel olarak ilk hareketi Hunların bu coğrafyada yaşamını sürdüren toplulukları yerlerinden etmeleri sonucu tarihin en büyük göç hareketlerinden biri yaşanmıştır. 3 Bu göç hareketinin özellikle Karadeniz'in kuzeyi, Balkanlar ve Avrupa için tarihi, kültürel ve siyasi yönden oldukça büyük etkiye sebep olduğu da görülmektedir. Hunlardan sonra Avarlar, Bulgarlar, Hazarlar, Uzlar, Peçenekler ve Kuman-Kıpçaklar 4 gibi konargöçer Türk