Anıl Fidan | Malatya Turgut Özal University (original) (raw)

Papers by Anıl Fidan

Research paper thumbnail of Gerçekten Mitolojiye Türk Kültüründe Antropomorfik Açıdan At ve Centaur / From Reality to Myth: Horse and Centaour in Turkish Culture from an Anthropomorphic Perspective

Anadolu Mecmuası, 2024

Birçok medeniyetin mitolojisinde ve efsanelerinde yer alan centaur/kentarus (horsemen) yarı insan... more Birçok medeniyetin mitolojisinde ve efsanelerinde yer alan centaur/kentarus (horsemen) yarı insan yarı at figürü şeklinde karşımıza çıkan bir karakterdir. Bu varlıklar genellikle bir insanın üst bedeninde ve bir atın alt bedenine sahip şekilde tasvir edilirler.
Centaur/kentaruslar, insanın doğa ile ilişkisi, barbarlık ve medeniyet ilişkisi, cinsel arzular ve şehvet, bilgelik ve öğreticilik, savaş ve kaos, arketip olarak Jungcu perspektif ve mitolojik kahramanlık sembolizmi içerisinde kendisine yer bulmaktadır.
Dünya mitlerinde çokça görülen antropomorfik karakterler Türk kültür ve mitolojisinden de farklı rollere sahip birçok farklı karakterle karşımıza çıkmaktadır. Bu çalışmada dünya mitlerinde farklı olay örgülerinden kaynaklanmak üzere vücudunun üst kısmı insan, alt kısmı ise at olarak karşımıza çıkan Centaur/Kentarus karakterinin Türk kültüründe nasıl meydana geldiğini ve Türk kültür tarihinde nerelerde görüldüğünü ortaya koymaya çalıştık.

/

The centaur (kentarus), often depicted as a half-human, half-horse figure, appears in the mythology and legends of numerous civilizations. These beings are typically illustrated with the upper body of a human and the lower body of a horse.
Centaurs/kentarus embody themes such as the human connection to nature, the contrast between barbarism and civilization, sexual desires and lust, wisdom and mentorship, as well as warfare and chaos. They also serve as archetypes within Jungian perspectives and symbolize mythological heroism.
Anthropomorphic characters, commonly seen in world mythology, also manifest in diverse roles within Turkish culture and mythology. In this study, we aim to explore the origins and manifestations of the centaur/kentarus figure—depicted with a human upper body and equine lower body—as influenced by various narrative structures in world myths, examining its representation and cultural significance within Turkish history and tradition.
Keywords: Centaur, Anthropomorphism, Horse, Human, Turkish Culture

Research paper thumbnail of ANADOLU TÜRK MİMARİSİ TAÇ KAPILARINDA YAN NİŞLER

Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, 2024

Bir yapının ön cephe kuruluşlarını taç kapılar, pencereler, nişler, silmeler, payandalar, köşe ku... more Bir yapının ön cephe kuruluşlarını taç kapılar, pencereler, nişler, silmeler, payandalar, köşe kuleleri, çörtenler ve minareler gibi unsurlar oluşturmaktadır. Diğer cephelere göre daha fazla önem verilerek yapılan ön cephelerde en önemli yapı elemanı taç kapılarıdır. Taç kapılar yapıdan bağımsız olarak kendilerine has birtakım teknik ve süsleme programlarına sahiptir. Bu farklılıklar taç kapıları diğer yapı elemanlarından ayırmaktadır. Taç kapıların kendine özgü yapım programı içerisinde belirgin bir unsur olarak yan nişler de önemli bir yer tutmaktadır. Form özellikleri bakımında taç kapılara ve mihraplara benzeyen yan nişler taç kapıların geçit kısmında derinlik etkisi yaratan unsurlardır. Son zamanlarda Sanat Tarihi bilim dalı içerisinde genel yapısal konuların dışında özel ögesel konular üzerine yapılan çalışmalar Türk-İslam mimarisinin sanatsal zenginliklerini de gözler önüne sermektedir. Bu bağlamda çalışmamız Anadolu coğrafyası genelinde Türk Mimarisinde görülen yan nişlerin kısa bir değerlendirmesini içermektedir.

Elements such as crown gates, windows, niches, moldings, buttresses, corner towers, gargoyles and minarets constitute the facade structures of a building. The most important structural element on the front facades, which are built with more importance than the other facades, are the crown gates. Regardless of the structure, crown gates have a number of unique technical and ornamental programmes. These differences distinguish the crown gates from other structural elements. Side niches also have an important place as a distinctive element in the unique construction programme of the crown gates. Side niches, similar to the crown gates and altars in terms of their form features, are the elements that create a depth effect in the passage part of the crown gates. Recently, studies on special elemental subjects in addition to general structural subjects within the field of Art History also reveal the artistic richness of Turkish-Islamic architecture. In this context, our study includes a brief evaluation of the side niches seen in Turkish Architecture throughout the Anatolian geography

Research paper thumbnail of Angel Figures in The Konya Ince Minaret Madrasah Stone And Wood Works Museum

Kulturel_Mirasin_Korunmasi_ve_Restorasyon_Farkindaligi_E_Kitap, 2022

The European Commission's support for the production of this publication does not constitute an e... more The European Commission's support for the production of this publication does not constitute an endorsement of the contents, which reflect the views only of the authors, and the Commission cannot be held responsible for any use which may be made of the information contained therein." Communication 03 11 13 20 23 24 26 table of contents

Research paper thumbnail of KEYKUBADİYE SARAYI TEK RENK SIRLI ÇİNİLERİ (2014-2019)

Monochrome Tiles of Keykubadiye Palace (2014-2019), 2022 Kayseri’de Şeker Gölü’nün doğusunda bul... more Monochrome Tiles of Keykubadiye Palace (2014-2019), 2022
Kayseri’de Şeker Gölü’nün doğusunda bulunan Keykubadiye Sarayı, 1220’li yılların ortalarında I. Alaeddin Keykubad tarafından yaptırılmıştır. Sarayda 1964, 1980 kazılarından sonra, 2014 yılında sondaj çalışması yapılmıştır. 2015 yılı itibarıyla Prof. Dr. Ali Baş başkanlığında bilimsel ve arkeolojik kazılara resmi olarak başlanmıştır. Gerçekleştirilen kazılarda, Selçuklu dönemine ait tek renk sırlı duvar çinilerine, yoğun olarak rastlanmaktadır.
Bu çalışmada, 2014-2019 yılları arasında Keykubadiye sarayı kazılarında ortaya çıkarılan tek renk sırlı çinilerin form, renk tonları, hamur yapısı ve et kalınlığı bakımından toplu bir değerlendirmesi yapılmıştır.

Research paper thumbnail of Karamanoğlu Medreselerinde Taç Kapı Yan Nişleri

SEFAD, 2022

Anadolu Selçuklu dönemi ve kendisinin yenilikçi bir ardılı olan Beylikler dönemi mimarisinde, ön ... more Anadolu Selçuklu dönemi ve kendisinin yenilikçi bir ardılı olan Beylikler dönemi mimarisinde, ön cephe kuruluşları; taç kapılar, pencereler, nişler, silmeler, payandalar, köşe kuleleri, çörtenler ve minareler gibi unsurlardan meydana gelmektedir. Yapıların diğer cephelerine oranla daha fazla önem verilen ön cephelerinde yer alan taç kapılar, kendilerine has birtakım farklılıklarla diğer cephe öğelerinden daha belirgin hal almaktadır. Bu çalışmada odak noktamız taç kapıların ana nişini sınırlandıran yan duvarların içine yerleştirilen nişleridir. Biçim özellikleri olarak taç kapıya veya mihraba benzeyen yan nişler, ana nişte derinlik etkisi yaratmaktadır. Son zamanlarda sanat tarihi bilim dalı içerisinde genel yapısal konuların dışında özel ögesel konular üzerine yapılan çalışmalar Türk-İslam mimarisinin sanatsal zenginliklerini de gözler önüne sermektedir. Bu bağlamda çalışmamız, Karamanoğlu Beyliği Medreselerinin yapısal ögesi olan taç kapılarında özel bir öge durumdaki yan nişlerin genel ve ayırt edici özelliklerini ortaya koymayı amaçlamaktadır.

Research paper thumbnail of Doğanhisar'daki Geç Dönem Osmanlı Camilerinde Ahşap Mihraplar

Kalemişi, 2021

Konya il merkezinin kuzeybatı tarafında yer alan ve buradan yaklaşık olarak 122 kilometre uzakta ... more Konya il merkezinin kuzeybatı tarafında yer alan ve buradan yaklaşık olarak 122 kilometre uzakta bulunan Doğanhisar ilçesi, Geç dönem Osmanlısında tıpkı merkezde de muadilleri bulunabilen özgün ahşap mihraplı camilere sahiptir. Bölgede 18 ile 20. yüzyıllarda inşa edilen Geç dönem Osmanlı camilerinin mihrapları genellikle ahşap olarak yapılmıştır. Doğanhisar ilçesinde ele aldığımız mihrap örneklerinin tamamı ahşap olup, neredeyse tasarım ve süsleme özellikleriyle oldukça benzer özellikler ortaya koymaktadır. Günümüzde genellikle farklı renklerde yağlı boyalarla boyanmış olan mihrap yüzeylerinin hemen altında tezat renkle kontrast oluşturan kumaşlarının boyanması bazı süsleme özelliklerinin bozulmasına neden olmuştur. Doğanhisar’daki geç dönem Osmanlı Cami mihrapları geometrik, bitkisel ve yazılı olarak süslenirken, bu mihraplarda herhangi bir usta ismi ile karşılaşılmamıştır. Mihrapların il merkezi ve ile uzakta kalan taşradaki ilçeyle aynı özellikleri gösteriyor olması Orta Anadolu’ya da dönemin Konya bölgesi için bir tasarım geleneği olabileceğini akla getirmektedir. Yüksek Lisans tezinden özetle ortaya çıkarılan bu çalışmada amaç, daha basit ve anlaşılır bir dille bölge mihrapları hakkında bilgiler ortaya koymaktır.

Doğanhisar district, located on the northwest side of Konya city center and approximately 122 kilometers away, has original wooden mihrab mosques in the late Ottoman period, which can be found in the center as well. The mihrabs of the late period Ottoman mosques built in the 18th and 20th centuries in the region were generally made of wood. All of the mihrab examples we have discussed in Doğanhisar district are wooden, and they show very similar features in terms of design and ornamentation. The dyeing of the fabrics that contrast with the contrasting color just below the mihrab surfaces, which are generally painted with oil paints in different colors today, has caused some decorative features to deteriorate. While the mihrabs of the late Ottoman mosques in Doğanhisar were decorated with geometric, floral and written forms, No master names were encountered in these mihrabs. The fact that the mihrabs show the same characteristics as the city center and the rural district, which is far from the city center, suggests that it may be a design tradition for Central Anatolia or the Konya region of the period. In this study, which is summarized from the master's thesis, our aim is to reveal information about the altars of the region in a simpler and more understandable language.

Research paper thumbnail of KAYSERİ KEYKUBADİYE SARAYI KAZISI KÜNK, TUĞLA VE TANDIRLARI

Anadolu Selçuklu Devleti saraylarından Kayseri Keykubadiye Sarayı4 Kazısı, Kültür ve Turizm Bakan... more Anadolu Selçuklu Devleti saraylarından Kayseri Keykubadiye Sarayı4 Kazısı,
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Selçuk Üniversitesi adına Prof. Dr. Ali Baş
başkanlığındaki bir ekip tarafından 2015 yılından bu yana sürdürülmektedir. 2014
yılında yapılan sondaj çalışması ve sırasıyla 2015, 2016, 2017 yılı kazı çalışmaları
sırasında, çeşitli buluntular elde edilmiştir. Bu buluntulardan künk, tuğla ve tandır
örnekleri bizim araştırma konumuzu oluşturmaktadır. Bahsi geçen buluntuların
incelenmesi saray mimarisi ve dönemin saray yaşamı hakkında bilgiler vermesi
bakımından önemlidir. Ortak bir çalışma olan bu makalede, künkler Ezgi Temekoğlu,
tuğlalar Yunus Aslan, tandırlar ise Mevlüt Anıl Fidan tarafından incelenmiştir.

Research paper thumbnail of Gerçekten Mitolojiye Türk Kültüründe Antropomorfik Açıdan At ve Centaur / From Reality to Myth: Horse and Centaour in Turkish Culture from an Anthropomorphic Perspective

Anadolu Mecmuası, 2024

Birçok medeniyetin mitolojisinde ve efsanelerinde yer alan centaur/kentarus (horsemen) yarı insan... more Birçok medeniyetin mitolojisinde ve efsanelerinde yer alan centaur/kentarus (horsemen) yarı insan yarı at figürü şeklinde karşımıza çıkan bir karakterdir. Bu varlıklar genellikle bir insanın üst bedeninde ve bir atın alt bedenine sahip şekilde tasvir edilirler.
Centaur/kentaruslar, insanın doğa ile ilişkisi, barbarlık ve medeniyet ilişkisi, cinsel arzular ve şehvet, bilgelik ve öğreticilik, savaş ve kaos, arketip olarak Jungcu perspektif ve mitolojik kahramanlık sembolizmi içerisinde kendisine yer bulmaktadır.
Dünya mitlerinde çokça görülen antropomorfik karakterler Türk kültür ve mitolojisinden de farklı rollere sahip birçok farklı karakterle karşımıza çıkmaktadır. Bu çalışmada dünya mitlerinde farklı olay örgülerinden kaynaklanmak üzere vücudunun üst kısmı insan, alt kısmı ise at olarak karşımıza çıkan Centaur/Kentarus karakterinin Türk kültüründe nasıl meydana geldiğini ve Türk kültür tarihinde nerelerde görüldüğünü ortaya koymaya çalıştık.

/

The centaur (kentarus), often depicted as a half-human, half-horse figure, appears in the mythology and legends of numerous civilizations. These beings are typically illustrated with the upper body of a human and the lower body of a horse.
Centaurs/kentarus embody themes such as the human connection to nature, the contrast between barbarism and civilization, sexual desires and lust, wisdom and mentorship, as well as warfare and chaos. They also serve as archetypes within Jungian perspectives and symbolize mythological heroism.
Anthropomorphic characters, commonly seen in world mythology, also manifest in diverse roles within Turkish culture and mythology. In this study, we aim to explore the origins and manifestations of the centaur/kentarus figure—depicted with a human upper body and equine lower body—as influenced by various narrative structures in world myths, examining its representation and cultural significance within Turkish history and tradition.
Keywords: Centaur, Anthropomorphism, Horse, Human, Turkish Culture

Research paper thumbnail of ANADOLU TÜRK MİMARİSİ TAÇ KAPILARINDA YAN NİŞLER

Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, 2024

Bir yapının ön cephe kuruluşlarını taç kapılar, pencereler, nişler, silmeler, payandalar, köşe ku... more Bir yapının ön cephe kuruluşlarını taç kapılar, pencereler, nişler, silmeler, payandalar, köşe kuleleri, çörtenler ve minareler gibi unsurlar oluşturmaktadır. Diğer cephelere göre daha fazla önem verilerek yapılan ön cephelerde en önemli yapı elemanı taç kapılarıdır. Taç kapılar yapıdan bağımsız olarak kendilerine has birtakım teknik ve süsleme programlarına sahiptir. Bu farklılıklar taç kapıları diğer yapı elemanlarından ayırmaktadır. Taç kapıların kendine özgü yapım programı içerisinde belirgin bir unsur olarak yan nişler de önemli bir yer tutmaktadır. Form özellikleri bakımında taç kapılara ve mihraplara benzeyen yan nişler taç kapıların geçit kısmında derinlik etkisi yaratan unsurlardır. Son zamanlarda Sanat Tarihi bilim dalı içerisinde genel yapısal konuların dışında özel ögesel konular üzerine yapılan çalışmalar Türk-İslam mimarisinin sanatsal zenginliklerini de gözler önüne sermektedir. Bu bağlamda çalışmamız Anadolu coğrafyası genelinde Türk Mimarisinde görülen yan nişlerin kısa bir değerlendirmesini içermektedir.

Elements such as crown gates, windows, niches, moldings, buttresses, corner towers, gargoyles and minarets constitute the facade structures of a building. The most important structural element on the front facades, which are built with more importance than the other facades, are the crown gates. Regardless of the structure, crown gates have a number of unique technical and ornamental programmes. These differences distinguish the crown gates from other structural elements. Side niches also have an important place as a distinctive element in the unique construction programme of the crown gates. Side niches, similar to the crown gates and altars in terms of their form features, are the elements that create a depth effect in the passage part of the crown gates. Recently, studies on special elemental subjects in addition to general structural subjects within the field of Art History also reveal the artistic richness of Turkish-Islamic architecture. In this context, our study includes a brief evaluation of the side niches seen in Turkish Architecture throughout the Anatolian geography

Research paper thumbnail of Angel Figures in The Konya Ince Minaret Madrasah Stone And Wood Works Museum

Kulturel_Mirasin_Korunmasi_ve_Restorasyon_Farkindaligi_E_Kitap, 2022

The European Commission's support for the production of this publication does not constitute an e... more The European Commission's support for the production of this publication does not constitute an endorsement of the contents, which reflect the views only of the authors, and the Commission cannot be held responsible for any use which may be made of the information contained therein." Communication 03 11 13 20 23 24 26 table of contents

Research paper thumbnail of KEYKUBADİYE SARAYI TEK RENK SIRLI ÇİNİLERİ (2014-2019)

Monochrome Tiles of Keykubadiye Palace (2014-2019), 2022 Kayseri’de Şeker Gölü’nün doğusunda bul... more Monochrome Tiles of Keykubadiye Palace (2014-2019), 2022
Kayseri’de Şeker Gölü’nün doğusunda bulunan Keykubadiye Sarayı, 1220’li yılların ortalarında I. Alaeddin Keykubad tarafından yaptırılmıştır. Sarayda 1964, 1980 kazılarından sonra, 2014 yılında sondaj çalışması yapılmıştır. 2015 yılı itibarıyla Prof. Dr. Ali Baş başkanlığında bilimsel ve arkeolojik kazılara resmi olarak başlanmıştır. Gerçekleştirilen kazılarda, Selçuklu dönemine ait tek renk sırlı duvar çinilerine, yoğun olarak rastlanmaktadır.
Bu çalışmada, 2014-2019 yılları arasında Keykubadiye sarayı kazılarında ortaya çıkarılan tek renk sırlı çinilerin form, renk tonları, hamur yapısı ve et kalınlığı bakımından toplu bir değerlendirmesi yapılmıştır.

Research paper thumbnail of Karamanoğlu Medreselerinde Taç Kapı Yan Nişleri

SEFAD, 2022

Anadolu Selçuklu dönemi ve kendisinin yenilikçi bir ardılı olan Beylikler dönemi mimarisinde, ön ... more Anadolu Selçuklu dönemi ve kendisinin yenilikçi bir ardılı olan Beylikler dönemi mimarisinde, ön cephe kuruluşları; taç kapılar, pencereler, nişler, silmeler, payandalar, köşe kuleleri, çörtenler ve minareler gibi unsurlardan meydana gelmektedir. Yapıların diğer cephelerine oranla daha fazla önem verilen ön cephelerinde yer alan taç kapılar, kendilerine has birtakım farklılıklarla diğer cephe öğelerinden daha belirgin hal almaktadır. Bu çalışmada odak noktamız taç kapıların ana nişini sınırlandıran yan duvarların içine yerleştirilen nişleridir. Biçim özellikleri olarak taç kapıya veya mihraba benzeyen yan nişler, ana nişte derinlik etkisi yaratmaktadır. Son zamanlarda sanat tarihi bilim dalı içerisinde genel yapısal konuların dışında özel ögesel konular üzerine yapılan çalışmalar Türk-İslam mimarisinin sanatsal zenginliklerini de gözler önüne sermektedir. Bu bağlamda çalışmamız, Karamanoğlu Beyliği Medreselerinin yapısal ögesi olan taç kapılarında özel bir öge durumdaki yan nişlerin genel ve ayırt edici özelliklerini ortaya koymayı amaçlamaktadır.

Research paper thumbnail of Doğanhisar'daki Geç Dönem Osmanlı Camilerinde Ahşap Mihraplar

Kalemişi, 2021

Konya il merkezinin kuzeybatı tarafında yer alan ve buradan yaklaşık olarak 122 kilometre uzakta ... more Konya il merkezinin kuzeybatı tarafında yer alan ve buradan yaklaşık olarak 122 kilometre uzakta bulunan Doğanhisar ilçesi, Geç dönem Osmanlısında tıpkı merkezde de muadilleri bulunabilen özgün ahşap mihraplı camilere sahiptir. Bölgede 18 ile 20. yüzyıllarda inşa edilen Geç dönem Osmanlı camilerinin mihrapları genellikle ahşap olarak yapılmıştır. Doğanhisar ilçesinde ele aldığımız mihrap örneklerinin tamamı ahşap olup, neredeyse tasarım ve süsleme özellikleriyle oldukça benzer özellikler ortaya koymaktadır. Günümüzde genellikle farklı renklerde yağlı boyalarla boyanmış olan mihrap yüzeylerinin hemen altında tezat renkle kontrast oluşturan kumaşlarının boyanması bazı süsleme özelliklerinin bozulmasına neden olmuştur. Doğanhisar’daki geç dönem Osmanlı Cami mihrapları geometrik, bitkisel ve yazılı olarak süslenirken, bu mihraplarda herhangi bir usta ismi ile karşılaşılmamıştır. Mihrapların il merkezi ve ile uzakta kalan taşradaki ilçeyle aynı özellikleri gösteriyor olması Orta Anadolu’ya da dönemin Konya bölgesi için bir tasarım geleneği olabileceğini akla getirmektedir. Yüksek Lisans tezinden özetle ortaya çıkarılan bu çalışmada amaç, daha basit ve anlaşılır bir dille bölge mihrapları hakkında bilgiler ortaya koymaktır.

Doğanhisar district, located on the northwest side of Konya city center and approximately 122 kilometers away, has original wooden mihrab mosques in the late Ottoman period, which can be found in the center as well. The mihrabs of the late period Ottoman mosques built in the 18th and 20th centuries in the region were generally made of wood. All of the mihrab examples we have discussed in Doğanhisar district are wooden, and they show very similar features in terms of design and ornamentation. The dyeing of the fabrics that contrast with the contrasting color just below the mihrab surfaces, which are generally painted with oil paints in different colors today, has caused some decorative features to deteriorate. While the mihrabs of the late Ottoman mosques in Doğanhisar were decorated with geometric, floral and written forms, No master names were encountered in these mihrabs. The fact that the mihrabs show the same characteristics as the city center and the rural district, which is far from the city center, suggests that it may be a design tradition for Central Anatolia or the Konya region of the period. In this study, which is summarized from the master's thesis, our aim is to reveal information about the altars of the region in a simpler and more understandable language.

Research paper thumbnail of KAYSERİ KEYKUBADİYE SARAYI KAZISI KÜNK, TUĞLA VE TANDIRLARI

Anadolu Selçuklu Devleti saraylarından Kayseri Keykubadiye Sarayı4 Kazısı, Kültür ve Turizm Bakan... more Anadolu Selçuklu Devleti saraylarından Kayseri Keykubadiye Sarayı4 Kazısı,
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Selçuk Üniversitesi adına Prof. Dr. Ali Baş
başkanlığındaki bir ekip tarafından 2015 yılından bu yana sürdürülmektedir. 2014
yılında yapılan sondaj çalışması ve sırasıyla 2015, 2016, 2017 yılı kazı çalışmaları
sırasında, çeşitli buluntular elde edilmiştir. Bu buluntulardan künk, tuğla ve tandır
örnekleri bizim araştırma konumuzu oluşturmaktadır. Bahsi geçen buluntuların
incelenmesi saray mimarisi ve dönemin saray yaşamı hakkında bilgiler vermesi
bakımından önemlidir. Ortak bir çalışma olan bu makalede, künkler Ezgi Temekoğlu,
tuğlalar Yunus Aslan, tandırlar ise Mevlüt Anıl Fidan tarafından incelenmiştir.