Ozge Yucel Dericiler | Ozyegin University (original) (raw)

Thesis Chapters by Ozge Yucel Dericiler

Research paper thumbnail of Türkiye'de Kadın-Siyaset İlişkisi: CHP Örneği

Conference Presentations by Ozge Yucel Dericiler

Research paper thumbnail of AİHM İçtihatları Çerçevesinde Özel Hayata ve Aile Hayatına Saygı Gösterilmesi Hakkı Bağlamında Sağlık Hakkının Korunması

Özet: Bilindiği üzere bir sosyal hak olan sağlık hakkı, kişisel ve siyasal hakları düzenleyen bir... more Özet: Bilindiği üzere bir sosyal hak olan sağlık hakkı, kişisel ve siyasal hakları düzenleyen bir belge olan AİHS'te yer almaz. Bununla birlikte, Airey/İrlanda kararından bu yana Mahkeme ekonomik-sosyal haklar ile sivil-siyasal haklar alanında su geçirmez bir ayrım olmadığını kabul etmiş ve bu yaklaşım, AİHM içtihatlarında sosyal haklara ilişkin bir içtihat hukukunun gelişimine de yol vermiştir.

Research paper thumbnail of Social Responsibility and Health, and Obligations of the State: a Legal Framework

Research paper thumbnail of Sosyal Haklara İlişkin Devlet Yükümlülükleri ve Devletin Değişen İşlevi

Books by Ozge Yucel Dericiler

Research paper thumbnail of Perceptions and Experiences of Workplace Violence and Harassment

Perceptions and Experiences of Workplace Violence and Harassment, 2024

Workplace violence and harassment pose a significant obstacle to the implementation of all the In... more Workplace violence and harassment pose a significant obstacle to the implementation of all the International Labour Standards and is a threat to fundamental principles and right at work. Since its inception, the ILO has been working to prevent violence and harassment in the workplace through various labour standards. With the adoption of ILO Violence and Harassment Convention No. 190 in 2019, the struggle became more concrete. Today, Convention 190 serves as a powerful guide for states, workers, and employers’ organizations to establish zero-tolerance policies against violence and harassment. It provides realistic and actionable methods for preventing violence and harassment and supporting victims. It acknowledges that violence and harassment, including gender-based violence andharassment, exist in the workplaces and emphasizes the need to develop policies to address and prevent them in the workplaces as human rights violation.

This research, carried out as part of the "More and Better Jobs for Women" programme funded by Sweden and conducted by the ILO Office for Türkiye in collaboration with Özyeğin University, is the first in Türkiye to cover such a broad scope in terms of both the sectors and types of violence. In addition to findings on perceptions and experiences related to physical, psychological, sexual, and economic violence and discrimination in the workplace, this quantitative research also examines referral and support mechanisms. Based on the guidance provided by the research findings, policy recommendations have been developed for all actors in the world of work.

Research paper thumbnail of İş Yerinde Şiddet ve Taciz Algıları ve Deneyimleri

İş Yerinde Şiddet ve Taciz Algıları ve Deneyimleri, 2024

İş yerinde şiddet ve taciz tüm Uluslararası Çalışma Standartlarının uygulanmasının önünde büyük b... more İş yerinde şiddet ve taciz tüm Uluslararası Çalışma Standartlarının uygulanmasının önünde büyük bir engel teşkil etmektedir ve temel ilkelere ve çalışma hakkına yönelik bir tehdittir. ILO kurulduğu günden beri çeşitli çalışma standartları aracılığıyla çalışma yaşamında şiddetin ve tacizin önlenmesi için çalışmaktadır. 2019 yılında 190 Sayılı Şiddet ve Taciz ILO Sözleşme’sinin (C190) kabul edilmesi ile bu mücadele daha somut bir biçime dönüşmüştür. Bugün, 190 Sayılı Sözleşme, devletlerin, işçi ve işveren örgütlerinin şiddete ve tacize sıfır tolerans politikalarını oluşturabilecekleri güçlü bir rehber sunmaktadır. Devletlere, işçi ve işveren örgütlerine şiddet ve tacizin nasıl önlenebileceğine ve eğer bir kişi şiddete maruz kalırsa nasıl destek olunabileceğine ilişkin gerçekçi ve uygulanabilir yöntemler sunmaktadır. Sözleşme, çalışma yaşamında şiddet ve taciz, toplumsal cinsiyet temelli şiddet ve taciz var demektedir. Çalışma yaşamında şiddet ve tacizin bir insan hakları ihlali olarak ele alınması ve önlenmesi için politikalar geliştirilmesi gerektiğini ifade etmektedir.

İsveç finansmanı ile ILO Türkiye Ofisi tarafından yürütülen “Kadınlar için Daha çok ve Daha İyi İşler” programı kapsamında Özyeğin Üniversitesi ile birlikte gerçekleştirilen bu araştırma ile Türkiye’de ilk kez hem sektörel hem de şiddet türleri anlamında bu kadar geniş kapsamda bir araştırma gerçekleştirilmiştir.
Çalışma yaşamında fiziksel, psikolojik, cinsel ve ekonomik şiddet ve ayrımcılık konusunda algı ve deneyimlere ilişkin bulguların yanı sıra başvuru ve destek mekanizmaları da bu nicel araştırma ile incelenmiştir. Araştırma bulgularının yol göstericiliği ile çalışma yaşamının tüm aktörleri için politika önerileri geliştirilmiştir.

Research paper thumbnail of İlköğretimde Haklarımız Var! İlköğretimde Haklar ve Hak Arama Yolları

Bu kılavuz, eğitime erişim ya da eğitim süreç ve ortamlarında farklı hak ihlalleriyle karşılaşıld... more Bu kılavuz, eğitime erişim ya da eğitim süreç ve ortamlarında farklı hak ihlalleriyle karşılaşıldığında, hak sahibi çocuğa veya anne-babası, velisi, vasisi ile diğer ilgili kişilere haklarını arama
konusunda yardımcı olmayı amaçlayan bir başvuru kaynağıdır.
Bu çalışmada ele alınan hak arama yolları, ulusal hukuk ve Türkiye’nin benimsediği uluslararası hukuk mekanizmalarınca sunulan yolları içerir. Bu kaynak kullanılırken akılda tutulması gereken önemli nokta öncelikle, burada yer alan bilgiler Ekim 2008’e aittir ve bu tarihten sonra mevzuatta bazı değişiklikler olmuştur.

Research paper thumbnail of Sosyal Haklar ve İnsan Hakları Hukuku Çerçevesinde Devletin Yükümlülükleri: Refah Devletinin Krizi Ekseninde Bir İnceleme

Research paper thumbnail of İlköğretimde Haklarımız Var! İlköğretimde Haklar ve Hak Arama Yolları

Eğitimde Haklar Projesi, Sabancı Üniversitesi Eğitim Reformu Girişimi tarafından Avrupa Birliği m... more Eğitimde Haklar Projesi, Sabancı Üniversitesi Eğitim Reformu Girişimi tarafından Avrupa Birliği mali desteği ile yürütülmüştür. Bu yayında dile getirilen görüş ve düşünceler yazarlarına aittir ve hiçbir şekilde Avrupa Birliği'nin görüşlerini yansıtmamaktadır. Karaköy 34420 ‹stanbul T +90 (212) 292 50 44 F +90 (212) 292 02 95 www.erg.sabanciuniv.edu Yap›m MYRA Koordinasyon Rauf Kösemen, Engin Do¤an

Papers by Ozge Yucel Dericiler

Research paper thumbnail of Covid-19 Aşısı, İlaç Şirketleri ve İnsan Haklarına İlişkin Sorumlulukları Covid-19 Vaccine, Pharmaceutical Companies and Human Rights Responsibilities

MHFD, 2021

Öz: Covid-19 aşısına erişim öncelikle sağlık ve yaşam haklarının, yanı sıra bilimsel gelişme ve ... more Öz:
Covid-19 aşısına erişim öncelikle sağlık ve yaşam haklarının, yanı sıra bilimsel gelişme ve uygulamaların faydalarından yararlanma hakkının gereğidir. Ne var ki şu ana
kadar etkinliği kanıtlanmış ve onay alan aşıların çoğu, ilaç şirketlerince geliştirilmiş, fikrî
mülkiyet ve patent hakkına konu olan ürünlerdir. Bu da kâr amacı güden özel teşebbüsler
ile kamu arasında bir çıkar çatışması doğmasına neden olmaktadır. Temel haklar perspektifinden bakıldığında ise Covid-19 aşısının küresel kamu malı olarak görülmesi ve
herkesin etkili ve güvenli bir aşıya erişiminin sağlanması gerekir.
Bu makalede ilaç şirketlerinin uluslararası insan hakları hukuku kapsamındaki sorumlulukları Covid-19 aşısına odaklanarak ele alınmakta ve insan hakları özen yükümlülüğünün gerekleri değerlendirilmektedir. Sağlık hakkının gerçekleştirilmesinde ilaç
şirketlerinin özen yükümlülüğünden doğan ödevleri vardır. Covid-19 aşısına ve tedaviye
erişimin sağlanması da bu kapsamdadır. Bu bağlamda fikrî mülkiyet ve patent haklarına
getirilen sınırlamaların, insan hakları ve biyoetik açısından uygun ve hatta elzem olduğu
savunulmaktadır.
Abstract:
Access to the Covid-19 vaccine is a requirement of both the rights to health and
life, as well as the right to enjoy the benefits of scientific progress and its applications.
However, all the vaccines proved to be safe, effective and licensed so far have been
mostly developed by pharmaceutical companies and are therefore subject to intellectualproperty and patent rights. It leads to a conflict of interest between the private for-profit actors and the public. From a human rights perspective, the Covid-19 vaccine should be considered a global public good, and everyone should have access to safe and effective vaccines.
This paper deals with the responsibilities of pharmaceutical companies under
international human rights law by focusing on the Covid-19 vaccine, and necessities of
human rights due diligence are considered. Pharmaceutical companies have responsibilities emerging from due diligence regarding the right to health. It includes providing access to the Covid-19 vaccine and the treatment, too. Restrictions on intellectual property and patent rights comply with and are essential to the requirements of both bioethics and human rights in this context.

Research paper thumbnail of Turkiye de Hukuk Egitimi Mevzuat ve Uygulamada Toplumsal Cinsiyete Duyarlilik

Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi, 2021

Eğitim, içerik ve yöntemine bağlı olarak toplumsal cinsiyete dayalı ayırımcılığı yeniden üreten s... more Eğitim, içerik ve yöntemine bağlı olarak toplumsal cinsiyete dayalı ayırımcılığı yeniden üreten süreçlerden biri olabileceği gibi, toplumsal cinsiyet eşitsizliğiyle mücadelenin temel araçlarından biri de olabilir. Bu nedenle, eğitimin her kademesinde ve eğitim yoluyla toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasını sorunsallaştırmak önem taşır. Aynı nedenle ve hukukun ataerkil bir sistem olduğu kabulünden hareketle, hukuk eğitiminin ve eğitimde kullanılan materyallerin de toplumsal cinsiyet perspektifinden gözden geçirilmesi gerekir. Bu çalışma, bir Hukuk Fakültesinden bir grup akademisyenin bir araya gelerek kendi alanlarıyla ilgili mevzuatı ve uygulamaları toplumsal cinsiyet açısından incelemeleri ve tespit ettikleri sorunlar ile önerilerini bir araya getirmeleriyle ortaya çıkmıştır. Bu kapsamda, öncelikle toplumsal cinsiyet kavramı ve hukuk ile ilişkisine ilişkin çerçeve çizilmiş, daha sonra medeni hukuk, ceza hukuku, ticaret hukuku ve uluslararası insan hakları hukukunda toplumsal cinsiyete ilişkin, öğrencilerin dikkatlerine sunulması gerektiği düşünülen sorunlar değerlendirilmiştir.
Education can be one of the processes that reproduce gender-based discrimination depending on its content and method but can also be one of the main tools to combat gender inequality. For this reason, it is important to problematize the achievement of gender equality at all levels of education and through education. For the same reason, and considering that law is a patriarchal system, legal education and the materials used in education should be reviewed from a gender perspective. This study has emerged by a group of academics from a Faculty of Law who came together to examine the legislation and practices related to their field in terms of gender. In this context, first of all, the framework regarding the concept of gender and its relationship with law was drawn, then the issues related to gender in civil law, criminal law, commercial law and international human rights law were evaluated.

Research paper thumbnail of Philosophy-based HRE, and Some Consequences for Culturally Diverse Societies

Promoting Changes in Times of Transition and Crisis: Reflection on Human Rights Education, 2013

Research paper thumbnail of Kamu Görevlisi Disiplin Hukukunda Masumiyet Karinesi ve Şüpheden Sanık Yararlanır (In Dubio Pro Reo) İlkelerinin Uygulanması

ÇÜHFD, 2020

Kamu görevlisi disiplin hukukunda, alanın kendine özgü ilkeleri yanında ceza hukukunun temel ilke... more Kamu görevlisi disiplin hukukunda, alanın kendine özgü ilkeleri yanında ceza hukukunun temel ilkelerinden yararlanıl-maktadır. Bunların bir kısmı mevzuatta doğrudan disiplin soruşturmaları açısından düzenlenmiş, bir kısmı ise içtihatlar-la kabul edilmiş ve kısmen ya da tamamen uygulamaya girmiştir. Ceza yaptırımı ile disiplin yaptırımı arasındaki ben-zerlik ve farkların ortaya konması, bu ilkelerin uygulanabileceği çerçeveyi de belirleyecektir. Anayasa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) 6. maddesinden farklı olarak, konu bakımından adil yargılanma hakkına sınırlama getirmemiştir. Bu nedenle idari yaptırımlar AİHS çerçevesinde sınırlı bir şekilde incelenirken, Anayasa daha geniş bir koruma sağlar. Bu korumanın da etkisiyle, adil yargılanma hakkının unsurlarından olan masumiyet karinesi ve şüphe-den sanık yararlanır ilkeleri disiplin soruşturmalarında da uygulanmaktadır. Bu uygulama aynı zamanda, yüksek yargı organlarının söz konusu ilkeleri sadece mevzuat ile getirilen güvenceler değil de hukukun genel ilkeleri olarak kabul etmesinin bir sonucudur. Bu çalışmada masumiyet karinesi ve şüpheden sanık yararlanır ilkesinin kamu görevlisi disiplin hukukunda uygulanmasının farklı bağlamlarda doğurduğu sonuçlar incelenmektedir.

Research paper thumbnail of Uluslararası İnsan Hakları Hukukunda Özen Yükümlülüğünün Dönüşümünün Bir Örneği Olarak CEDAW Komitesinin 35 Sayılı Tavsiye Kararı

Ankara Barosu Dergisi, 2019

Uluslararası insan hakları hukuku feminist teori ve kadın hareketinin çabalarıyla belirli bir dön... more Uluslararası insan hakları hukuku feminist teori ve kadın hareketinin çabalarıyla belirli bir dönüşüm geçirmiştir. Devletlerin özel alanda ve/veya üçüncü kişilerce gerçekleştirilen insan hakları ihlallerinden sorumlu tutulmalarında feminist hareket ve teorinin dönüştürücü etkisi önemlidir. Söz konusu düşünsel ve normatif dönüşümün bir örneği 2017 tarihli BM. CEDAW Komitesinin 35 Sayılı Tavsiye Kararıdır. Bu çalışmada söz konusu tavsiye kararı bağlamında devletlerin toplumsal cinsiyete dayalı şiddetle mücadelede özen yükümlülükleri incelenecektir. 35 Sayılı Tavsiye Kararına ilişkin tespit ve değerlendirmelere geçmeden önce özen yükümlülüğü ve feminist teorinin söz konusu yükümlülüğe yönelik eleştiri ve somut katkıları ortaya konulacaktır

Research paper thumbnail of Yaşamaya Elverişli Konut Hakkı ve BM Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Komitesinin I.D.G.-İspanya Kararı

Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt: 13, Sayı: 163-164, 2018

Sosyal hakların dava edilebilirliği tartışmasındaki en önemli aşamalardan biri, 2013 yılı itibarı... more Sosyal hakların dava edilebilirliği tartışmasındaki en önemli aşamalardan biri, 2013 yılı itibarıyla BM Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesine Ek İhtiyari Protokolün kabul edilmiş olmasıdır. Bu tarihten itibaren Sözleşme kapsamındaki haklar bireysel başvuru konusu olabilmektedir. Bu makalede konu edilen ve yaşamaya elverişli konut hakkına ilişkin I.D.G-İspanya kararının özelliği, BM Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Komitesinin esasa ilişkin olarak verdiği ilk karar olmasıdır. Kararın önemi ise, özellikle bazı temel haklar bakımından, devletin usule ilişkin uygun bir koruma sağlama yükümlülüğünün hakkın özüne ilişkin bir korumayla nasıl birbirine bağlı olduğunu göstermesidir.

Research paper thumbnail of Şirketlerin İnsan Haklarına İlişkin Yükümlülüklerinin Niteliği ve Temellendirilmesi Sorunu: Saygı Gösterme Sorumluluğu Ne Yükler?

Antalya Bilim Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt: 6, Sayı: 11, 2018

Egemen devletler Westphalia modeline dayalı klasik uluslararası hukukun temel öznesi olmuşlardır.... more Egemen devletler Westphalia modeline dayalı klasik uluslararası hukukun temel öznesi olmuşlardır. Ancak bireyi keyfi devlet müdahalelerine karşı korumak üzere oluşturulan uluslararası insan hakları hukuku, bu klasik modeli değiştirmiştir. Öte yandan 1970'lerde şirketlerin de aralarında bulunduğu devlet dışı aktörler, küreselleşme olgusunun bir sonucu olarak uluslararası hukukun odak noktalarından biri haline gelmiş ve bu kez de insan haklarına ilişkin hukukta bir değişim başlamıştır. BM Rehber İlkeleri, iş dünyası-insan hakları ilişkisini düzenleyen temel metindir ancak bu ilişkinin gerektirdikleri, bazı teorik ve pratik sorunları da beraberinde getirmektedir. Şirketlerin insan haklarına ilişkin yükümlülüklerinin niteliği ve temellendirilmesi meselesi, bu makalenin konusunu oluşturmaktadır.

Book Chapters by Ozge Yucel Dericiler

Research paper thumbnail of Kuresel Covid 19 Salgını Kosullarında Saglık Hakkı

Etik, Hukuk ve İnsan Hakları , 2021

Research paper thumbnail of AİHM İçtihatları Çerçevesinde Özel Hayata ve Aile Hayatına Saygı Gösterilmesi Hakkı Bağlamında Sağlık Hakkının Korunması

Özet: Bilindiği üzere bir sosyal hak olan sağlık hakkı, kişisel ve siyasal hakları düzenleyen bir... more Özet: Bilindiği üzere bir sosyal hak olan sağlık hakkı, kişisel ve siyasal hakları düzenleyen bir belge olan AİHS'te yer almaz. Bununla birlikte, Airey/İrlanda kararından bu yana Mahkeme ekonomik-sosyal haklar ile sivil-siyasal haklar alanında su geçirmez bir ayrım olmadığını kabul etmiş ve bu yaklaşım, AİHM içtihatlarında sosyal haklara ilişkin bir içtihat hukukunun gelişimine de yol vermiştir.

Research paper thumbnail of Social Responsibility and Health, and Obligations of the State: a Legal Framework

Research paper thumbnail of Sosyal Haklara İlişkin Devlet Yükümlülükleri ve Devletin Değişen İşlevi

Research paper thumbnail of Perceptions and Experiences of Workplace Violence and Harassment

Perceptions and Experiences of Workplace Violence and Harassment, 2024

Workplace violence and harassment pose a significant obstacle to the implementation of all the In... more Workplace violence and harassment pose a significant obstacle to the implementation of all the International Labour Standards and is a threat to fundamental principles and right at work. Since its inception, the ILO has been working to prevent violence and harassment in the workplace through various labour standards. With the adoption of ILO Violence and Harassment Convention No. 190 in 2019, the struggle became more concrete. Today, Convention 190 serves as a powerful guide for states, workers, and employers’ organizations to establish zero-tolerance policies against violence and harassment. It provides realistic and actionable methods for preventing violence and harassment and supporting victims. It acknowledges that violence and harassment, including gender-based violence andharassment, exist in the workplaces and emphasizes the need to develop policies to address and prevent them in the workplaces as human rights violation.

This research, carried out as part of the "More and Better Jobs for Women" programme funded by Sweden and conducted by the ILO Office for Türkiye in collaboration with Özyeğin University, is the first in Türkiye to cover such a broad scope in terms of both the sectors and types of violence. In addition to findings on perceptions and experiences related to physical, psychological, sexual, and economic violence and discrimination in the workplace, this quantitative research also examines referral and support mechanisms. Based on the guidance provided by the research findings, policy recommendations have been developed for all actors in the world of work.

Research paper thumbnail of İş Yerinde Şiddet ve Taciz Algıları ve Deneyimleri

İş Yerinde Şiddet ve Taciz Algıları ve Deneyimleri, 2024

İş yerinde şiddet ve taciz tüm Uluslararası Çalışma Standartlarının uygulanmasının önünde büyük b... more İş yerinde şiddet ve taciz tüm Uluslararası Çalışma Standartlarının uygulanmasının önünde büyük bir engel teşkil etmektedir ve temel ilkelere ve çalışma hakkına yönelik bir tehdittir. ILO kurulduğu günden beri çeşitli çalışma standartları aracılığıyla çalışma yaşamında şiddetin ve tacizin önlenmesi için çalışmaktadır. 2019 yılında 190 Sayılı Şiddet ve Taciz ILO Sözleşme’sinin (C190) kabul edilmesi ile bu mücadele daha somut bir biçime dönüşmüştür. Bugün, 190 Sayılı Sözleşme, devletlerin, işçi ve işveren örgütlerinin şiddete ve tacize sıfır tolerans politikalarını oluşturabilecekleri güçlü bir rehber sunmaktadır. Devletlere, işçi ve işveren örgütlerine şiddet ve tacizin nasıl önlenebileceğine ve eğer bir kişi şiddete maruz kalırsa nasıl destek olunabileceğine ilişkin gerçekçi ve uygulanabilir yöntemler sunmaktadır. Sözleşme, çalışma yaşamında şiddet ve taciz, toplumsal cinsiyet temelli şiddet ve taciz var demektedir. Çalışma yaşamında şiddet ve tacizin bir insan hakları ihlali olarak ele alınması ve önlenmesi için politikalar geliştirilmesi gerektiğini ifade etmektedir.

İsveç finansmanı ile ILO Türkiye Ofisi tarafından yürütülen “Kadınlar için Daha çok ve Daha İyi İşler” programı kapsamında Özyeğin Üniversitesi ile birlikte gerçekleştirilen bu araştırma ile Türkiye’de ilk kez hem sektörel hem de şiddet türleri anlamında bu kadar geniş kapsamda bir araştırma gerçekleştirilmiştir.
Çalışma yaşamında fiziksel, psikolojik, cinsel ve ekonomik şiddet ve ayrımcılık konusunda algı ve deneyimlere ilişkin bulguların yanı sıra başvuru ve destek mekanizmaları da bu nicel araştırma ile incelenmiştir. Araştırma bulgularının yol göstericiliği ile çalışma yaşamının tüm aktörleri için politika önerileri geliştirilmiştir.

Research paper thumbnail of İlköğretimde Haklarımız Var! İlköğretimde Haklar ve Hak Arama Yolları

Bu kılavuz, eğitime erişim ya da eğitim süreç ve ortamlarında farklı hak ihlalleriyle karşılaşıld... more Bu kılavuz, eğitime erişim ya da eğitim süreç ve ortamlarında farklı hak ihlalleriyle karşılaşıldığında, hak sahibi çocuğa veya anne-babası, velisi, vasisi ile diğer ilgili kişilere haklarını arama
konusunda yardımcı olmayı amaçlayan bir başvuru kaynağıdır.
Bu çalışmada ele alınan hak arama yolları, ulusal hukuk ve Türkiye’nin benimsediği uluslararası hukuk mekanizmalarınca sunulan yolları içerir. Bu kaynak kullanılırken akılda tutulması gereken önemli nokta öncelikle, burada yer alan bilgiler Ekim 2008’e aittir ve bu tarihten sonra mevzuatta bazı değişiklikler olmuştur.

Research paper thumbnail of Sosyal Haklar ve İnsan Hakları Hukuku Çerçevesinde Devletin Yükümlülükleri: Refah Devletinin Krizi Ekseninde Bir İnceleme

Research paper thumbnail of İlköğretimde Haklarımız Var! İlköğretimde Haklar ve Hak Arama Yolları

Eğitimde Haklar Projesi, Sabancı Üniversitesi Eğitim Reformu Girişimi tarafından Avrupa Birliği m... more Eğitimde Haklar Projesi, Sabancı Üniversitesi Eğitim Reformu Girişimi tarafından Avrupa Birliği mali desteği ile yürütülmüştür. Bu yayında dile getirilen görüş ve düşünceler yazarlarına aittir ve hiçbir şekilde Avrupa Birliği'nin görüşlerini yansıtmamaktadır. Karaköy 34420 ‹stanbul T +90 (212) 292 50 44 F +90 (212) 292 02 95 www.erg.sabanciuniv.edu Yap›m MYRA Koordinasyon Rauf Kösemen, Engin Do¤an

Research paper thumbnail of Covid-19 Aşısı, İlaç Şirketleri ve İnsan Haklarına İlişkin Sorumlulukları Covid-19 Vaccine, Pharmaceutical Companies and Human Rights Responsibilities

MHFD, 2021

Öz: Covid-19 aşısına erişim öncelikle sağlık ve yaşam haklarının, yanı sıra bilimsel gelişme ve ... more Öz:
Covid-19 aşısına erişim öncelikle sağlık ve yaşam haklarının, yanı sıra bilimsel gelişme ve uygulamaların faydalarından yararlanma hakkının gereğidir. Ne var ki şu ana
kadar etkinliği kanıtlanmış ve onay alan aşıların çoğu, ilaç şirketlerince geliştirilmiş, fikrî
mülkiyet ve patent hakkına konu olan ürünlerdir. Bu da kâr amacı güden özel teşebbüsler
ile kamu arasında bir çıkar çatışması doğmasına neden olmaktadır. Temel haklar perspektifinden bakıldığında ise Covid-19 aşısının küresel kamu malı olarak görülmesi ve
herkesin etkili ve güvenli bir aşıya erişiminin sağlanması gerekir.
Bu makalede ilaç şirketlerinin uluslararası insan hakları hukuku kapsamındaki sorumlulukları Covid-19 aşısına odaklanarak ele alınmakta ve insan hakları özen yükümlülüğünün gerekleri değerlendirilmektedir. Sağlık hakkının gerçekleştirilmesinde ilaç
şirketlerinin özen yükümlülüğünden doğan ödevleri vardır. Covid-19 aşısına ve tedaviye
erişimin sağlanması da bu kapsamdadır. Bu bağlamda fikrî mülkiyet ve patent haklarına
getirilen sınırlamaların, insan hakları ve biyoetik açısından uygun ve hatta elzem olduğu
savunulmaktadır.
Abstract:
Access to the Covid-19 vaccine is a requirement of both the rights to health and
life, as well as the right to enjoy the benefits of scientific progress and its applications.
However, all the vaccines proved to be safe, effective and licensed so far have been
mostly developed by pharmaceutical companies and are therefore subject to intellectualproperty and patent rights. It leads to a conflict of interest between the private for-profit actors and the public. From a human rights perspective, the Covid-19 vaccine should be considered a global public good, and everyone should have access to safe and effective vaccines.
This paper deals with the responsibilities of pharmaceutical companies under
international human rights law by focusing on the Covid-19 vaccine, and necessities of
human rights due diligence are considered. Pharmaceutical companies have responsibilities emerging from due diligence regarding the right to health. It includes providing access to the Covid-19 vaccine and the treatment, too. Restrictions on intellectual property and patent rights comply with and are essential to the requirements of both bioethics and human rights in this context.

Research paper thumbnail of Turkiye de Hukuk Egitimi Mevzuat ve Uygulamada Toplumsal Cinsiyete Duyarlilik

Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi, 2021

Eğitim, içerik ve yöntemine bağlı olarak toplumsal cinsiyete dayalı ayırımcılığı yeniden üreten s... more Eğitim, içerik ve yöntemine bağlı olarak toplumsal cinsiyete dayalı ayırımcılığı yeniden üreten süreçlerden biri olabileceği gibi, toplumsal cinsiyet eşitsizliğiyle mücadelenin temel araçlarından biri de olabilir. Bu nedenle, eğitimin her kademesinde ve eğitim yoluyla toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasını sorunsallaştırmak önem taşır. Aynı nedenle ve hukukun ataerkil bir sistem olduğu kabulünden hareketle, hukuk eğitiminin ve eğitimde kullanılan materyallerin de toplumsal cinsiyet perspektifinden gözden geçirilmesi gerekir. Bu çalışma, bir Hukuk Fakültesinden bir grup akademisyenin bir araya gelerek kendi alanlarıyla ilgili mevzuatı ve uygulamaları toplumsal cinsiyet açısından incelemeleri ve tespit ettikleri sorunlar ile önerilerini bir araya getirmeleriyle ortaya çıkmıştır. Bu kapsamda, öncelikle toplumsal cinsiyet kavramı ve hukuk ile ilişkisine ilişkin çerçeve çizilmiş, daha sonra medeni hukuk, ceza hukuku, ticaret hukuku ve uluslararası insan hakları hukukunda toplumsal cinsiyete ilişkin, öğrencilerin dikkatlerine sunulması gerektiği düşünülen sorunlar değerlendirilmiştir.
Education can be one of the processes that reproduce gender-based discrimination depending on its content and method but can also be one of the main tools to combat gender inequality. For this reason, it is important to problematize the achievement of gender equality at all levels of education and through education. For the same reason, and considering that law is a patriarchal system, legal education and the materials used in education should be reviewed from a gender perspective. This study has emerged by a group of academics from a Faculty of Law who came together to examine the legislation and practices related to their field in terms of gender. In this context, first of all, the framework regarding the concept of gender and its relationship with law was drawn, then the issues related to gender in civil law, criminal law, commercial law and international human rights law were evaluated.

Research paper thumbnail of Philosophy-based HRE, and Some Consequences for Culturally Diverse Societies

Promoting Changes in Times of Transition and Crisis: Reflection on Human Rights Education, 2013

Research paper thumbnail of Kamu Görevlisi Disiplin Hukukunda Masumiyet Karinesi ve Şüpheden Sanık Yararlanır (In Dubio Pro Reo) İlkelerinin Uygulanması

ÇÜHFD, 2020

Kamu görevlisi disiplin hukukunda, alanın kendine özgü ilkeleri yanında ceza hukukunun temel ilke... more Kamu görevlisi disiplin hukukunda, alanın kendine özgü ilkeleri yanında ceza hukukunun temel ilkelerinden yararlanıl-maktadır. Bunların bir kısmı mevzuatta doğrudan disiplin soruşturmaları açısından düzenlenmiş, bir kısmı ise içtihatlar-la kabul edilmiş ve kısmen ya da tamamen uygulamaya girmiştir. Ceza yaptırımı ile disiplin yaptırımı arasındaki ben-zerlik ve farkların ortaya konması, bu ilkelerin uygulanabileceği çerçeveyi de belirleyecektir. Anayasa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) 6. maddesinden farklı olarak, konu bakımından adil yargılanma hakkına sınırlama getirmemiştir. Bu nedenle idari yaptırımlar AİHS çerçevesinde sınırlı bir şekilde incelenirken, Anayasa daha geniş bir koruma sağlar. Bu korumanın da etkisiyle, adil yargılanma hakkının unsurlarından olan masumiyet karinesi ve şüphe-den sanık yararlanır ilkeleri disiplin soruşturmalarında da uygulanmaktadır. Bu uygulama aynı zamanda, yüksek yargı organlarının söz konusu ilkeleri sadece mevzuat ile getirilen güvenceler değil de hukukun genel ilkeleri olarak kabul etmesinin bir sonucudur. Bu çalışmada masumiyet karinesi ve şüpheden sanık yararlanır ilkesinin kamu görevlisi disiplin hukukunda uygulanmasının farklı bağlamlarda doğurduğu sonuçlar incelenmektedir.

Research paper thumbnail of Uluslararası İnsan Hakları Hukukunda Özen Yükümlülüğünün Dönüşümünün Bir Örneği Olarak CEDAW Komitesinin 35 Sayılı Tavsiye Kararı

Ankara Barosu Dergisi, 2019

Uluslararası insan hakları hukuku feminist teori ve kadın hareketinin çabalarıyla belirli bir dön... more Uluslararası insan hakları hukuku feminist teori ve kadın hareketinin çabalarıyla belirli bir dönüşüm geçirmiştir. Devletlerin özel alanda ve/veya üçüncü kişilerce gerçekleştirilen insan hakları ihlallerinden sorumlu tutulmalarında feminist hareket ve teorinin dönüştürücü etkisi önemlidir. Söz konusu düşünsel ve normatif dönüşümün bir örneği 2017 tarihli BM. CEDAW Komitesinin 35 Sayılı Tavsiye Kararıdır. Bu çalışmada söz konusu tavsiye kararı bağlamında devletlerin toplumsal cinsiyete dayalı şiddetle mücadelede özen yükümlülükleri incelenecektir. 35 Sayılı Tavsiye Kararına ilişkin tespit ve değerlendirmelere geçmeden önce özen yükümlülüğü ve feminist teorinin söz konusu yükümlülüğe yönelik eleştiri ve somut katkıları ortaya konulacaktır

Research paper thumbnail of Yaşamaya Elverişli Konut Hakkı ve BM Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Komitesinin I.D.G.-İspanya Kararı

Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt: 13, Sayı: 163-164, 2018

Sosyal hakların dava edilebilirliği tartışmasındaki en önemli aşamalardan biri, 2013 yılı itibarı... more Sosyal hakların dava edilebilirliği tartışmasındaki en önemli aşamalardan biri, 2013 yılı itibarıyla BM Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesine Ek İhtiyari Protokolün kabul edilmiş olmasıdır. Bu tarihten itibaren Sözleşme kapsamındaki haklar bireysel başvuru konusu olabilmektedir. Bu makalede konu edilen ve yaşamaya elverişli konut hakkına ilişkin I.D.G-İspanya kararının özelliği, BM Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Komitesinin esasa ilişkin olarak verdiği ilk karar olmasıdır. Kararın önemi ise, özellikle bazı temel haklar bakımından, devletin usule ilişkin uygun bir koruma sağlama yükümlülüğünün hakkın özüne ilişkin bir korumayla nasıl birbirine bağlı olduğunu göstermesidir.

Research paper thumbnail of Şirketlerin İnsan Haklarına İlişkin Yükümlülüklerinin Niteliği ve Temellendirilmesi Sorunu: Saygı Gösterme Sorumluluğu Ne Yükler?

Antalya Bilim Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt: 6, Sayı: 11, 2018

Egemen devletler Westphalia modeline dayalı klasik uluslararası hukukun temel öznesi olmuşlardır.... more Egemen devletler Westphalia modeline dayalı klasik uluslararası hukukun temel öznesi olmuşlardır. Ancak bireyi keyfi devlet müdahalelerine karşı korumak üzere oluşturulan uluslararası insan hakları hukuku, bu klasik modeli değiştirmiştir. Öte yandan 1970'lerde şirketlerin de aralarında bulunduğu devlet dışı aktörler, küreselleşme olgusunun bir sonucu olarak uluslararası hukukun odak noktalarından biri haline gelmiş ve bu kez de insan haklarına ilişkin hukukta bir değişim başlamıştır. BM Rehber İlkeleri, iş dünyası-insan hakları ilişkisini düzenleyen temel metindir ancak bu ilişkinin gerektirdikleri, bazı teorik ve pratik sorunları da beraberinde getirmektedir. Şirketlerin insan haklarına ilişkin yükümlülüklerinin niteliği ve temellendirilmesi meselesi, bu makalenin konusunu oluşturmaktadır.