Mehmet UTKU | Pamukkale University (original) (raw)
Papers by Mehmet UTKU
INDUSTRIA TEXTILA, 2024
The impact of greenhouse gas and carbon emissions on climate change and more frequent natural dis... more The impact of greenhouse gas and carbon emissions on climate change and more frequent natural disasters in recent years have increased people's and government's environmental awareness. The enactment of environmental legislation and new standards have resulted in some additional environmental costs for companies. Every additional cost is very important for companies operating under intense competitive pressure. Companies operating in the textile sector undertake the costs of prevention, use and damage at every stage of their production. In this study, the importance of the textile sector in Türkiye in terms of the country's economy has been revealed and the environmental costs of textile enterprises have been examined. The study aims to reveal the environmental costs for yarn production, yarn dyeing process, weaving confection processes and dyeing-finishing processes separately and to calculate the share of these costs in total operating expenses. According to the results of the study, it has been determined that the share of environmental costs in total expenses in the textile company is 3.1%. It has been observed that the share of environmental costs in total expenses varies between 0.5% and 6% at different production stages.
Ida Academia Muhasebe ve Maliye Dergisi, 2022
Uluslararası Finansal Raporlama Standartları’na uyum çerçevesinde Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denet... more Uluslararası Finansal Raporlama Standartları’na uyum çerçevesinde Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (KGK) tarafından yayınlanan finansal raporlama standartları, günümüzde birçok işletme tarafından uygulanmaktadır. Standartlarla birlikte finansal raporlamada yaşanan köklü değişiklikler sebebiyle 1994 yılından beri kullanılan mevcut tekdüzen hesap planının güncellenmesi ihtiyacı doğmuştur. Bu doğrultuda KGK, geçerli finansal raporlama çerçevesiyle uyumlu hesap planı taslağı yayımlamış ve kamuoyunun görüşüne sunmuştur. Bu çalışmada, taslak hesap planındaki özkaynak hesapları, mevcut tekdüzen hesap planıyla karşılaştırmalı olarak analiz edilmiştir. Çalışmanın amacı, taslak hesap planının özkaynaklar hesap sınıfına getirdiği yenilikleri ortaya koymak ve hesapların işleyişini açıklamaktır. Belge incelemesi yoluyla toplanan veriler içerik analizine tabi tutulmuş, hesapların işleyişine yönelik örnekler verilmiştir. Taslak hesap planıyla özkaynak hesaplarında daha detaylı bir sınıflandırmaya gidildiği görülmektedir. Plandaki hesap açıklamalarının, finansal raporlama standartlarının uygulanmasında bir rehber haline geldiği söylenebilir. Çalışmanın hesap işleyişlerinin anlaşılmasına katkı sağlayacağı ve taslak hesap planına uyumu kolaylaştıracağı düşünülmektedir.
International Journal of Disciplines Economics & Administrative Sciences Studies, 2022
2021 yılında herkesin ücretsiz erişebileceği ve kopyalayabileceği JPEG formatındaki bir dijital d... more 2021 yılında herkesin ücretsiz erişebileceği ve kopyalayabileceği JPEG formatındaki bir dijital dosyanın NFT (Non-Fungible Token) varlık haline getirilerek 69,3 milyon $’a satılması tüm dünyanın dikkatini bu varlıklara çekmiştir. NFT’ler, dijital varlıkların benzersizliğini onaylayan ve blokzincir teknolojisiyle yaratıcısı üzerinde kayıtlı olan kripto varlıklardır. NFT ile birlikte, başlangıçta sadece kripto paraların yer aldığı blokzincir ekosisteminde yeni bir döneme geçilmiştir. NFT varlıkların hızla yaygınlaşması işletmelerin de bu yeni varlık türüne ilgisini artırmaktadır. İşletmeler çeşitli amaçlarla bu varlıklara yatırım yaptıklarında söz konusu varlıkların finansal tablolarda sınıflandırılması gerekliliği ortaya çıkacaktır. Ancak bu yeni alanda Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu (IASB) tarafından yayınlanan düzenleyici bir standart ve NFT’ler özelinde raporlamaya ilişkin bir yorum bulunmamaktadır. Çalışmada, mevcut UMS/UFRS hükümleri çerçevesinde NFT varlıkların raporlama ve muhasebeleştirme işlemlerinin nasıl gerçekleştirilebileceğinin ortaya konması amaçlanmıştır. Yapılan incelemede NFT varlıkların mevcut hükümler çerçevesinde, “UMS 2 Stoklar”, “UMS 38 Maddi Olmayan Duran Varlıklar” veya “UFRS 5 Satış Amaçlı Elde Tutulan Duran Varlıklar ve Durdurulan Faaliyetler” standartları ile ilişkilendirilebileceği saptanmıştır. Çalışmada ayrıca bu standartlar kapsamında NFT varlıkların ölçüm hükümlerine ve muhasebe uygulamalarına yer verilmiştir.
Muhasebe Bilim Dünyası Dergisi, 2021
Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (KGK) tarafından 2019 yılında Faizsiz Finan... more Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (KGK) tarafından 2019 yılında Faizsiz Finans Muhasebe Standartları (FFMS) yayınlanmaya başlamıştır. Bu çalışmada, "FFMS 8 İcare ve İcare Müntehiye Bittemlik" standardı çerçevesinde finansal kiralama (icare müntehiye bittemlik) işlemlerinin muhasebeleştirilmesi ve ilgili standardın TFRS 16 Kiralamalar standardıyla karşılaştırılması amaçlanmıştır. Bu kapsamda bir faizsiz finans kuruluşunun (FFK) hem kiraya veren hem de kiracı olduğu durumlarda, FFMS 8 standardının nasıl uygulanacağı bir örnek üzerinden ortaya konmuştur. Ayrıca FFK'ların halihazırda uyguladıkları TFRS 16 standardı ile FFMS 8 standardı karşılaştırılmıştır. Finansal kiralama işlemleri ile icare müntehiye bittemlik işlemleri benzerlik gösterse de sözleşmenin yapısı ve muhasebeleştirme açısından önemli farklılıklar içerdiği tespit edilmiştir.
ASEAD 7. ULUSLARARASI SOSYAL BİLİMLER SEMPOZYUMU BİLDİRİLER KİTABI, 2021
Vergi sistemi, sosyal güvenlik sistemi, devlet politikası, yasal, ekonomik, finansal, ticari, coğ... more Vergi sistemi, sosyal güvenlik sistemi, devlet politikası, yasal, ekonomik, finansal, ticari, coğrafi etkenler
gibi kıstaslardan dolayı her ülkeye göre farklılık gösteren finansal raporlarda, karşılaştırılabilirlik sorununu çözmek
ve standardizasyon sağlayabilmek için uluslararası finansal raporlama standartlarına ihtiyaç duyulmuştur. Bu
standartlar, birçok ülkede olduğu gibi, Türkiye’de de hayatımıza girmiştir. 2011 yılından bu yana Türkiye’de
standartların oluşturulması Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (KGK) tarafından
gerçekleştirilmektedir. Bu çalışmada da Türkiye Finansal Raporlama Standartları (TFRS) 3 İşletme birleşmeleri
standardı incelenmiştir. İşletme birleşmeleriyle ilgili TFRS 3 çerçevesinde, teknik detaylar, şerefiye kavramı, edinen
işletmenin belirlenmesi, birleşme tarihinin tespiti, satın alma işlemleri, şerefiyenin hesaplanması ve değerlemesi,
birleşmeye ilişkin tüm işlemlerin muhasebeleştirilmesi hususları örneklerle aktarılmıştır.
IV. INTERNATIONAL COVID-19 AND CURRENT ISSUES CONGRESS PROCEEDINGS BOOK, Aug 7, 2021
Uluslararası Muhasebeciler Federasyonu (IFAC) ‘a kuruluşundan bu yana üye olan Türkiye, muhasebe ... more Uluslararası Muhasebeciler Federasyonu (IFAC) ‘a kuruluşundan bu yana üye olan Türkiye, muhasebe
alanında dünyanın gelişmiş ülkeleriyle beraber hareket etmiş ve yeni gelişmeleri yakından izleyerek
ulusal muhasebe sistemini uluslararası muhasebe sistemine entegre etmiştir. Türkiye’de muhasebe
eğitimi, eğitim kurumlarında ve mesleki birliklerde yürütülmekte olup, okullarda eğitim ortaöğretim
seviyesinde başlayıp doktora programlarına kadar devam etmektedir. COVİD 19 öncesinde muhasebe
eğitimi teorik ve uygulama olarak tamamen yüz yüze eğitim modeliyle yürütülürken, pandemi sürecinde
eğitim zorunlu şartlar neticesinde uzaktan eğitim modeline dönüşmüştür. Bu çalışmada, lisans ve ön
lisans düzeyinde muhasebe eğitimi alan öğrencilerin, COVİD 19 pandemi döneminde uzaktan eğitim
ile yürütülen muhasebe derslerine bakış açılarının tespiti ve bu iki grubun görüşlerinin karşılaştırılması
amaçlanmıştır. Bu kapsamda Pamukkale Üniversitesinde ön lisans ve lisans düzeyinde muhasebe
eğitimi alan 310 öğrenciye anket uygulanmıştır. Anket verileri frekans ve yüzde analizi ile analiz
edilmiştir. Analiz sonucunda öğrencilerin büyük bir kısmının muhasebe eğitiminde geleneksel
yöntemleri tercih ettiği, sınav başarısı anlamında ise uzaktan eğitimin daha fazla tercih edildiği tespit
edilmiştir. Aynı zamanda Pamukkale Üniversitesi’nin uzaktan eğitim sürecinde uygulamış olduğu canlı
ders sisteminin öğrenciler tarafından benimsendiği ve kullanışlı bulunduğu saptanmıştır. Sonuç olarak
öğrencilerin büyük bir kısmının muhasebe dersi özelinde uzaktan eğitim metotlarına alışamadığı, dersi
daha zor ve anlaşılmaz buldukları görülmüştür. Bu sebeple uzaktan eğitime devam edilmesi durumunda,
muhasebe eğitimcilerinin dersin anlaşılması noktasında yeni bir eğitim modeli üzerinde çalışmaları
gerektiği düşünülmektedir.
39. Türkiye Muhasebe Eğitimi Sempozyumu Bildiriler Kitabı, Sep 15, 2021
Günümüzde bilişim teknolojilerinde yaşanan hızlı gelişim iş dünyasında ve dolayısıyla muhasebe sü... more Günümüzde bilişim teknolojilerinde yaşanan hızlı gelişim iş dünyasında ve dolayısıyla muhasebe süreçlerinde önemli bir dönüşüme yol açmıştır. Teknoloji ve internetin getirdiği yenilikler, hız ve düşük maliyet gibi nedenlerle, iş süreçlerinin elektronik ortamda gerçekleştirilmesini zorunlu hale getirmiştir. Yapay zeka ve robot teknolojisi, nesnelerin interneti, büyük verilerin toplanıp analiz edilebilir hale gelmesi, bulut teknolojisi gibi kavramlar Endüstri 4.0 devrimini oluşturmuştur. Ortaya çıkan bu teknolojik yenilikler, kamunun muhasebe ve vergi işlemlerinde geniş kapsamlı bir elektronik dönüşüm başlatması, muhasebe mesleğini de yeniden şekillendirmiştir. Böylelikle, geleceğin muhasebe meslek mensubunun sahip olması gereken temel niteliklere, bilgi teknolojilerinde yetkinlik de eklenmiştir. İş dünyasında da beklenen, muhasebecilerin bu yeni teknolojik dönüşüme hazır olmasıdır. Bu durum geleneksel muhasebe eğitiminin yeterliliğini sorgulanır hale getirmiştir. Üniversitelerin ilgili bölümlerindeki ders müfredatına ve eğitim biçimlerine teknolojik gelişmeleri de içeren düzenlemeler yapılması gerekmektedir. Bu çalışmanın amacı, muhasebe bilimini etkileyen teknolojik gelişmelerin anlatıldığı ve teorik muhasebe eğitimini tamamlayıcı bir ders önerisinde bulunmaktır. Bu kapsamda, “ Muhasebe Bilgi Teknolojileri ve E-Uygulamalar” adlı bir ders için, tanımlayıcı bilgiler, AKTS yükü, öğrenim kazanımları ve 14 haftalık ders içeriği hazırlanmıştır.
Muhasebe ve Denetime Bakış Dergisi, 2021
Sağlık işletmelerinde etkin işleyen bir maliyet sistemi gerek yönetimin başarısı gerekse kurumun ... more Sağlık işletmelerinde etkin işleyen bir maliyet sistemi gerek yönetimin başarısı gerekse kurumun ve
birimlerin sürekliliği açısından büyük öneme sahiptir. Çalışmanın temel amacı, sağlık işletmelerinde
hastalıkların teşhis ve tedavisinde önemli rol oynayan nükleer tıp hizmetlerinin maliyetlerini analiz
etmek ve çıkan sonuçları Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) verileriyle karşılaştırmaktır. Bu doğrultuda
Denizli ilinde faaliyet gösteren bir sağlık işletmesinin nükleer tıp birimi maliyetleri Faaliyet Tabanlı
Maliyetleme (FTM) yöntemi ile analiz edilmiştir. 2017 yılı aralık ayına ilişkin fiili maliyet verileri kullanılmış
ve nükleer tıp biriminde hastalara verilen 22 farklı hizmetin birim maliyetleri hesaplanmıştır.
Analiz sonuçları incelendiğinde, neredeyse tüm nükleer tıp hizmetlerinde, hesaplanan birim maliyetlerin
SUT paket maliyetlerinden daha yüksek olduğu görülmektedir. Özellikle Böbrek Parankim Sintigrafisi
ve Tiroid Sintigrafisi, birim maliyet farkının fazla olduğu hizmetlerin başında gelmektedir. Bu
çalışmanın, maliyet sisteminin kurulması ve FTM yönteminin işleyişi noktasında sağlık işletmelerine
yol gösterici olması beklenmektedir. Çalışmanın özellikle nükleer tıp alanında yapılacak analiz ve
planlamalarda yöneticilere katkı sunacağı düşünülmektedir.
Muhasebe ve Finansman Dergisi, 2021
12.07.2019 tarihinde yayınlanarak kamuoyu görüşüne sunulan Küçük ve Mikro İşletmeler İçin Finansa... more 12.07.2019 tarihinde yayınlanarak kamuoyu görüşüne sunulan Küçük ve Mikro İşletmeler İçin Finansal Raporlama Standardı (KÜMİ FRS) Taslağı, toplam 22 bölüm ve 105 sayfadan oluşmaktadır. Standardın uygulamaya başlanmasıyla birlikte, küçük ve mikro ölçekli işletmelerde de vergi temelli muhasebe yaklaşımından bilgi temelli muhasebe yaklaşımına geçilecektir. Uygulayacak işletme sayısı bakımından geniş kapsamlı olması sebebiyle KÜMİ FRS’nin anlaşılabilirliği büyük önem taşımaktadır. Bu çalışmayla amaçlanan, işletme varlıkları içinde büyük paya sahip olan stoklar grubunun, KÜMİ FRS hükümleri çerçevesinde ele alınması ve VUK/MSUGT, TMS 2 Stoklar ve BOBİ FRS Stoklar bölümüyle karşılaştırılarak muhasebeleştirme işlemlerinin nasıl yapılacağının gösterilmesidir. KÜMİ FRS stoklar bölümü incelendiğinde, TMS/TFRS ve BOBİ FRS’ye göre daha az detaya yer verildiği görülmektedir. Bu sayede stoklara ilişkin hükümler daha anlaşılabilir ve daha kolay uygulanabilir hale gelmiştir. KÜMİ FRS stokların satın alınmasında vade farkının ayrıştırılması ve stoklarda değer düşüklüğü gibi konularda diğer standartlardan ayrılmaktadır. VUK/MSUGT’a göre ise birçok konuda benzerlik gösterse de dönüştürme maliyetleri, hizmet işletmelerinde stok maliyeti, maliyet ölçüm teknikleri, gibi konularda yenilikler getirmiştir.
Uluslararası Yönetim İktisat ve İşletme Dergisi, 2021
Dini hassasiyetleri gereği, faizi reddeden İslami kesimin elindeki fonların ekonomiye kazandırıla... more Dini hassasiyetleri gereği, faizi reddeden İslami kesimin elindeki fonların ekonomiye
kazandırılabilmesi için uluslararası ölçekte faizsiz finans sistemi oluşturulmuştur. İslami kuralları
esas alan ve yatırımcılara alternatif finansman türleri sağlayan faizsiz finans sistemi, son yıllarda
dünyada ve Türkiye’de finans sektörünün önemli bir parçası haline gelmiştir. Bu artan önem neticesinde
Türkiye’de 21.05.2019 tarihinde, Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (KGK)
tarafından, birçok İslam ülkesinde uzun yıllardır faizsiz finans sektörünü düzenleyen standartlar esas
alınarak, Faizsiz Finans Muhasebe Standartları (FFMS) yayınlanmıştır. Standartlar 1 adet kavramsal
çerçeve ile 22 adet muhasebe standardından oluşmaktadır. Bu çalışmada, faizsiz finans kuruluşlarının
uygulamalarına rehberlik etmek ve bu yeni standartlara uyumu kolaylaştırmak amacıyla, FFMS’nin
hâlihazırda bu kuruluşlar tarafından uygulanan Türkiye Muhasebe ve Finansal Raporlama Standartları
(TMS/TFRS) karşısındaki durumu analiz edilmiştir. TMS/TFRS içerisinde karşılığı olan hususlarda
FFMS’nin getirdiği değişiklikler ortaya konulmuş, standart setleri arasındaki benzerlikler ve farklılıklar
açıklanmıştır. Faiz, paranın zaman değeri gibi hususlar nedeniyle, iki standart seti arasında, muhasebe
uygulamalarını ve finansal tablo sonuçlarını etkileyecek düzeyde belirgin farklılıklar saptanmıştır.
Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi İİBF Uluslararası Muhasebe ve Finansman Sempozyumu Bildiriler Kitabı, 2021
Muhasebe mesleği, ekonominin sağlıklı işleyişi ve gelişimi açısından oldukça önemlidir. Türkiye’d... more Muhasebe mesleği, ekonominin sağlıklı işleyişi ve gelişimi açısından oldukça önemlidir. Türkiye’de bu meslek 1989 yılında yürürlüğe giren 3568 sayılı yasa ile hukuki kimlik kazanmış ve mesleği düzenleyen ilke ve kurallar ortaya konmuştur. Gerek toplumsal sorumluluk gerekse mesleğin itibarı açısından, kamu yararının gözetildiği bu mesleği icra eden meslek mensuplarının, faaliyetlerinde yasalara, genel kabul görmüş mesleki standartlara ve etik kurallara uymaları gerekmektedir. Sözü geçen ilke ve kurallara uyulmaması birtakım disiplin cezalarını beraberinde getirmektedir. 3568 sayılı yasanın 50. maddesi gereği, disiplin cezaları ve disiplin kovuşturmasının nasıl yürütüleceği, çıkarılan disiplin yönetmeliğiyle düzenlenmiştir. Yapılacak disiplin kovuşturması sonucunda meslek mensuplarına, uyarma, kınama, geçici olarak mesleki faaliyetten alıkoyma, meslekten çıkarma ve yeminli sıfatını kaldırma cezaları verilebilmektedir. Çalışmanın amacı muhasebe mesleğinde disiplin süreçlerini özellikle oda disiplin kurulu kararlarına itiraz aşamalarını da dikkate alarak ortaya koymak ve Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB) tarafından karara bağlanan disiplin dosyalarını analiz etmektir. Yöntem olarak içerik analizi yöntemi uygulanmıştır. Bu doğrultuda 2011 ve 2020 yılları arasındaki TÜRMOB disiplin kurulu raporları incelenmiştir. Çalışmada son on yıllık süreçteki oda kararları ile TÜRMOB kararları karşılaştırılarak aralarındaki uyum ortaya konmuş, birlik tarafından verilen disiplin kararlarının yıllar itibariyle değişimi incelenerek disiplin süreçlerinin iyileştirilmesi hakkında önerilerde bulunulmuştur.
Mali Çözüm Dergisi, 2021
Küçük ve Mikro İşletmeler İçin Finansal Raporlama Standartları (KÜMİ FRS) 2019 yılında Kamu Gözet... more Küçük ve Mikro İşletmeler İçin Finansal Raporlama Standartları (KÜMİ FRS) 2019 yılında Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (KGK) tarafından taslak olarak yayınlanmıştır. Taslak yürürlüğe girdiğinde uygulayacak işletme sayısı açısından en geniş kapsamlı muhasebe standardı olacaktır. Bağımsız denetime tabi olmayan küçük ve mikro işletmeler halihazırda Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğine (MSUGT) ve Vergi Usul Kanunu (VUK)’a göre muhasebe kayıtlarını yapmaktadır. Ancak VUK ‘ta değerleme hükümlerinin yer almaması, amortisman, reeskont ve kıdem tazminatı gibi bazı uygulamaların zorunlu olmayıp işletmenin isteğine bırakılması, hazırlanan finansal tabloların gerçeğe uygun ve karşılaştırılabilir bilgiler sunmasını engellemektedir. Bu nedenle ülkemizde KÜMİ FRS’ye ihtiyaç duyulmuştur. Toplamda 22 bölümden oluşan standartta maddi duran varlıklar (MDV) 11. bölümde bulunmaktadır. Çalışmanın konusunu oluşturan MDV işletmelerin faaliyetlerin yürütülmesi noktasında en önemli varlık kalemlerinden birini oluşturmaktadır. Bu doğrultuda amaçlanan, KÜMİ FRS kapsamında maddi duran varlıkların muhasebeleştirilmesinde sektör uygulayıcılarına yol göstermektir. Çalışmada öncelikle maddi duran varlıklar açısından yürürlükteki uygulamalarla KÜMİ FRS arasındaki benzerlik ve farklılıklar ortaya konmuştur. Ardından KÜMİ FRS kapsamında yapılması gereken muhasebe kayıtları örneklerle gösterilmiştir.
Muhasebe ve Finansman Dergisi, 2020
ÖZET Günümüzde işletmelerin, toplumsal ve ekonomik sürdürülebilirliğin sağlanması noktasında, kur... more ÖZET Günümüzde işletmelerin, toplumsal ve ekonomik sürdürülebilirliğin sağlanması noktasında, kurumsal sosyal sorumluluk anlayışıyla hareket edip, faaliyetlerini sürdürdükleri çevrenin sorunlarına gerekli duyarlılığı göstermeleri gerekir. Son yıllarda dünyada yükselen çevre hassasiyeti ve işletmelerin çevre odaklı faaliyetleri, birtakım çevresel giderleri beraberinde getirecektir. Bu durum çevre maliyetlerini muhasebe düzeninin içerisine dahil etmiştir. Bu çalışmada, çevre ve muhasebe ilişkisinden hareketle işletmelerde ortaya çıkan çevre maliyetleri ve çevre muhasebesi kavramları üzerinde durulmuştur. Çalışmanın uygulama kısmında ise, Denizli ilinde faaliyet gösteren bir mermer işleme tesisi üzerinde çevre maliyetlerinin analizi yapılmıştır. Çalışma kapsamında veriler, işletme yetkilileriyle yapılan birebir görüşmeler, gözlem ve doküman incelemesiyle elde edilmiştir. İşletmenin çevre maliyetlerinin, nelerden oluştuğu ortaya konularak, bu maliyetlerin birim maliyete etkisi hesaplanmıştır. Araştırma sonucunda, çevre maliyetlerinin toplam işletme giderlerinin yaklaşık %3'ünü oluşturduğu tespit edilmiştir. Ayrıca işletme atıklarının yeniden değerlendirilmesi hususunda önerilerde bulunulmuştur. ABSTRACT Today, enterprises should act with the understanding of corporate social responsibility in order to ensure social and economic sustainability and show the necessary sensitivity to the problems of the environment in which they operate. Increasing environmentally sensitive activities in enterprises will also bring some environmental expenses. In recent years, increasing environmental sensitivity and environmental-oriented activities of enterprises have included environmental costs in the accounting system. In this study, environmental costs and environmental accounting concepts in businesses are discussed. In the application part of the study, environmental costs were analyzed on a marble processing plant in Denizli. Data were obtained through one-to-one interviews with business authorities, observation and document review. The effects of these costs on the unit cost were calculated by revealing the environmental costs of the enterprise. As a result of the research, it was determined that environmental costs make up nearly 3% of total operating expenses. In addition, recommendations were made for the re-use of operational wastes.
Ekonomi Maliye İşletme Dergisi , 2020
Öz 21. Yüzyılda, bilgi teknolojilerinde yaşanan gelişim ve değişim, başta ticaret olmak üzere, bi... more Öz 21. Yüzyılda, bilgi teknolojilerinde yaşanan gelişim ve değişim, başta ticaret olmak üzere, birçok alanda kişi ve kurumların iş süreçlerini ve yaşam biçimlerini hızla değiştirmektedir. Küresel çapta, ticari hayatta yaşanan hızlı elektronik dönüşüm, sistemin işleyişindeki en önemli unsurlardan olan muhasebe ve vergi alanında da dönüşümü zorunlu hale getirmiştir. E-fatura, e-serbest meslek makbuzu, e-müstahsil makbuzu, e-irsaliye, e-gider pusulası, e-bilet, e-dekont, e-sigorta poliçesi gibi elektronik belgeler ve e-defter uygulamaları muhasebe sürecinin işleyişini önemli ölçüde değiştirecektir. Bu yeni döneme, gerek meslek mensupları, gerekse iş dünyasının hazır olabilmesi için yoğun bir şekilde bilgilendirme ve eğitim çalışmalarının yapılması, yasal düzenlemelerin ve teknolojik altyapının en etkin şekilde oluşturulması gerekmektedir. Bu kapsamda, 19.10.2019 tarihinde yayınlanan 509 nolu VUK Genel Tebliğinin ticari hayata getireceği etkileri inceleme konusu yapılmıştır. Abstract The development and change in information technologies in the 21st century is rapidly changing the business processes and lifestyles of individuals and institutions in many fields, particularly in trade. Globally, the rapid electronic transformation experienced in the commercial life has made the transformation necessary in accounting and taxation, which is one of the most important elements in the operation of the system.
Alanya Akademik Bakış Dergisi, 2019
ÖZET 6754 sayılı yeni Bilirkişilik Kanunu'nun getirdiği en önemli yeniliklerden birisi bilirkişil... more ÖZET 6754 sayılı yeni Bilirkişilik Kanunu'nun getirdiği en önemli yeniliklerden birisi bilirkişilik temel eğitimidir. Bu çalışmada amaçlanan, muhasebe meslek mensuplarının, bilirkişilik temel eğitimi hakkındaki görüşlerini analiz etmek ve eğitimlerin gelişimine katkı sunabilmektir. Çalışmada, Denizli SMMM Odası'nda gerçekleştirilen bilirkişilik temel eğitimlerine katılan muhasebe meslek mensuplarıyla anket yapılarak toplanan veriler, SPSS programıyla analiz edilmiştir. Katılımcıların eğitim hakkındaki görüşlerinin, alt gruplar açısından farklılık gösterip göstermediği t-testi ve varyans analizi yardımıyla araştırılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, bilirkişilik temel eğitimine ilişkin memnuniyet düzeyi oldukça yüksek olmakla birlikte, eğitimin süresi ve bilgi ihtiyacını karşılama düzeyi gibi konularda memnuniyet düşmüştür. Meslekte deneyimli olan katılımcıların diğerlerine göre daha fazla memnun kaldıkları söylenebilir.
Finansal piyasalarda yaşanan hızlı gelişim ve dünya ticaretindeki küreselleşme, işletmelerin daha... more Finansal piyasalarda yaşanan hızlı gelişim ve dünya ticaretindeki küreselleşme, işletmelerin daha fazla döviz kur riskine maruz kalmalarına ve bu risklere karşı kendilerini koruyabilmek için önlem almalarının zorunlu hale gelmesine neden olmuştur. Son dönemde kurlarda yaşanan oynaklık, döviz kur riskini çok daha önemli hale getirmiştir. Bu doğrultuda günümüzde sadece büyük işletmeler değil, tüm işletmeler döviz kur riskine karşı türev piyasa araçlarına yönelmişlerdir. İşletmelerin, riskten korunmak için satın aldıkları türev ürünlerin muhasebeleştirilmesi ve kayda alınması riskten korunma muhasebesi olarak tanımlanır. Bu çalışmada, döviz kur riskinden korunmak amaçlı türev piyasalarda işlem yapan Büyük ve Orta Boy İşletmeler (BOBİ)’in BOBİ FRS kapsamında yapması gereken muhasebe işlemlerine yer verilmiştir. Bu çalışmada amaçlanan, riskten korunma muhasebesini BOBİ FRS kapsamında inceleyip, yoruma ve ek açıklamalara ihtiyaç duyulan konularda, kullanıcılara örnek uygulamalarla, sürecin işleyişini göstermektir.
Anahtar Kelimeler: Döviz Kur Riski, BOBİ FRS, Korunma Muhasebesi, Türev Araçlar
38. Türkiye Muhasebe Eğitimi Sempozyumu Bildiriler Kitabı, 2019
Uluslararası ticaretin gelişmesiyle birlikte muhasebe bilgisinin küresel kullanıcıları, farklı ül... more Uluslararası ticaretin gelişmesiyle birlikte muhasebe bilgisinin küresel kullanıcıları, farklı ülkelerin farklı muhasebe uygulamaları sonucu ortaya çıkan finansal tabloları yorumlama ve analiz noktasında güçlüklerle karşı karşıya kalmışlardır. Bu durum uluslararası düzeyde bir yapılanma gereksinimi doğurmuştur. Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu (IASB) tarafından oluşturulan uluslararası muhasebe ve finansal raporlama standartları, tüm dünyada finansal bilginin kalitesini, anlaşılabilirliğini ve karşılaştırılabilirliğini artırıcı etki etmekte, bu sayede yatırımcıların ve diğer piyasa katılımcılarının alacağı kararları kolaylaştırarak sermaye piyasalarında etkinliği arttırmaktadır. 2005 yılı muhasebe politikaları açısından dünyada önemli bir milat olmuştur. Özellikle Avrupa'da olmak üzere dünya üzerinde birçok ülkede binlerce işletme ulusal muhasebe politikaları yerine uluslararası muhasebe ve finansal raporlama standartlarını kullanmaya başlamışlardır. Türkiye'de de AB üyeliğine aday ülke olarak Ocak 2005 tarihi itibariyle SPK'ya tabi işletmeler bakımından UFRS setine uygun biçimde raporlama yapılmaya başlanmıştır. Bu çalışmada öncelikle, Türkiye'de uluslararası standartlara uyum noktasında, Türkiye Muhasebe ve Denetim Standartları Kurulu (TMUDESK) 'nun kurulduğu 1994 yılından günümüze kadar gelen süreçte yaşanan gelişmeler incelenmiştir. Çalışmanın temel amacı ise, 2005 yılındaki UFRS'ye geçişin işletmelerin finansal performanslarında yarattığı değişikliğin etkilerini incelemektir. Bu amaçla Türkiye'deki ve Almanya'daki sanayi endekslerinde bulunan ve verisine ulaşılabilen sanayi işletmelerinin 1995-2014 arası yirmi yıllık süreçteki finansal tabloları analiz edilmiştir. Analiz her iki ülke işletmeleri için, 2005 öncesi ve sonrası 3'er yıllık ve 10'ar yıllık zaman aralıklarında, 12 farklı finansal oran üzerinden gerçekleştirilmiştir. Finansal oranlarda meydana gelen değişimin anlamlı olup olmadığı yapılan t testi ile ölçülmüştür. Sonuç olarak UFRS'ye geçiş ile birlikte Türkiye'de özellikle uzun dönemde finansal oranlar üzerinde anlamlı farklılıklar izlenmiştir. Almanya'da ise gerek geçişin yaşandığı ilk yıllar gerekse 10 yıllık süreçte UFRS ye geçiş, birkaç finansal oran dışında anlamlı farklılıklar yaratmamıştır. Bu durum Alman muhasebe sisteminin UFRS’ye geçişten önce de hali hazırda uluslararası standartlara yakın finansal raporlar oluşturduğu şeklinde yorumlanabilir.
Anahtar Kelimeler: Uluslararası Finansal Raporlama Standartları, Rasyo Analizleri, UFRS’nin Rasyolara
Etkisi
JEL Sınıflandırması: M41, G39
38. Türkiye Muhasebe Eğitimi Sempozyumu Bildiriler Kitabı, 2019
Türkiye'de muhasebe mesleğinin örgütlenme çabaları 1932 yılında başlamış, 13.06.1989 tarihinde 35... more Türkiye'de muhasebe mesleğinin örgütlenme çabaları 1932 yılında başlamış, 13.06.1989 tarihinde 3568 sayılı Meslek Yasasının yayımlanması ve Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği'nin kurulmasıyla sonuç vermiştir. Küresel ekonomik yapı içerisinde, muhasebe meslek mensuplarının sürekli güncel bilgi ve beceriye sahip olması, dünyadaki gelişmelere paralel olarak mesleğin etkin ve kaliteli bir şekilde ifa edilebilmesi için sürekli mesleki eğitim bir zorunluluk halini almıştır. Bu çalışmada amaçlanan, muhasebe meslek örgütlenmesinin Türkiye'deki tarihsel gelişimini ortaya koymak ve TÜRMOB'un muhasebe eğitimindeki rolünü açıklamaktır. Çalışma kapsamında, yaşam boyu öğrenme sürecinde Denizli SMMM Odası'nca gerçekleştirilen mesleki eğitim faaliyetleri de analiz edilmiştir.
Özet Türkiye, dünyadaki en geniş bağ alanlarına sahip ülkelerden birisidir ve bağcılığa en uygun ... more Özet Türkiye, dünyadaki en geniş bağ alanlarına sahip ülkelerden birisidir ve bağcılığa en uygun iklim kuşağında bulunur. Ayrıca çok sayıda şaraplık üzüm çeşidine de ev sahipliği yapar. Bu nedenle Türkiye, dünya şarap sektöründe değerlendirebileceği önemli bir potansiyele sahiptir. Denizli ili şarap sektörünün Türkiye'deki önemli merkezlerinden birisidir. Bu çalışmanın yapılmasındaki temel amaç, Denizli'de, sektörün mevcut durumunun analiz edilmesi ve şarap işletmelerinin başarısında önemli bir yeri olan maliyet muhasebesi uygulamalarının değerlendirilmesidir. Bu doğrultuda sektöre yönelik bir saha araştırması yapılmıştır. Çalışmanın son bölümünde bu araştırmaya yönelik sayısal veriler ve değerlendirmeler yer almaktadır. Sonuç olarak, Denizli ilinde sektör genelinde maliyet muhasebesi sistemi tam olarak oluşturulamamıştır. Ancak yaşanan bazı sıkıntılara rağmen, sektör gelişime açık ve üretim miktarları artış eğilimindedir. Abstract Turkey is one of the country that has the largest vineyard area in the World and it is located in most appropriate climate zone for viniculture. Additionally, it is host to large number of grape types. For these reasons, Turkey has a significant potential in the global wine industry. Denizli province is one of the important centers of the wine industry in Turkey. The main objective of this study is to analyze the current situation of the industry and interpret cost accounting applications which are an important part of the success of the wineries in Denizli. Accordingly, a field survey is conducted for the industry. In the last part of the study, quantitative data and assessments are given about the survey. * Bu çalışma, Prof.Dr. Hakan SARITAŞ danışmanlığında, Mehmet UTKU tarafından hazırlanan " Şarap Üretim İşletmelerinde Maliyet Sistemi Ve Bir Uygulama " başlıklı doktora tezinden geliştirilmiştir.
Türkiye ekonomisi, Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne önemli aşamalardan geçmiş ve kü-resel ekonomi... more Türkiye ekonomisi, Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne önemli aşamalardan geçmiş ve kü-resel ekonomik yapı, tüm dünyayı olduğu gibi Türkiye'yi de derinden etkilemiştir. Bu çerçeve-de, yeni ekonomik düzen ve kompleks mali yapı içerisinde Mali Müşavirlik müessesinin ihdası, ekonominin kayıt altına alınabilmesi ve denetlenebilmesi için büyük önem arz etmektedir. Bu öneme istinaden, mesleğe giriş koşulları, Avrupa Birliği direktifleri doğrultusunda belirlenmek-te, staj ve sınav süreçlerini başarıyla tamamlayan kişiler mesleğe kabul edilmektedir.
Bu çalışmada, Türkiye ekonomisinin gelişim süreci, Mali Müşavirlik mesleğinin ihdası, dünyada ve Türkiye'de mesleğe giriş için gerekli şartlar, Mali Müşavirlik staj faaliyeti hakkında detaylı açıklamalar ile Türkiye'deki meslek mensuplarına ilişkin sayısal veriler ve değerlendirmeler yer almaktadır.
Turkey's economy pass through important stages since the founding of the republic and as the whole world, global economic structure is also deeply affected Turkey. In this context, the establishment of certified public accountant is very important for recording and auditing of the economy, in the new economic order and complex financial structure. Based on this matter , conditions of entry to the profession are determined in accordance with the directives of the European Union and who have completed training and examination process successfully, accepted to the profession.
In this study, the development of Turkey's economy, the establishment of certified public accountant profession, the conditions necessary for entry to the profession in the world and in Turkey, detailed explanations for the training activity, quantitative data and assessments regarding the profession in Turkey is located.
INDUSTRIA TEXTILA, 2024
The impact of greenhouse gas and carbon emissions on climate change and more frequent natural dis... more The impact of greenhouse gas and carbon emissions on climate change and more frequent natural disasters in recent years have increased people's and government's environmental awareness. The enactment of environmental legislation and new standards have resulted in some additional environmental costs for companies. Every additional cost is very important for companies operating under intense competitive pressure. Companies operating in the textile sector undertake the costs of prevention, use and damage at every stage of their production. In this study, the importance of the textile sector in Türkiye in terms of the country's economy has been revealed and the environmental costs of textile enterprises have been examined. The study aims to reveal the environmental costs for yarn production, yarn dyeing process, weaving confection processes and dyeing-finishing processes separately and to calculate the share of these costs in total operating expenses. According to the results of the study, it has been determined that the share of environmental costs in total expenses in the textile company is 3.1%. It has been observed that the share of environmental costs in total expenses varies between 0.5% and 6% at different production stages.
Ida Academia Muhasebe ve Maliye Dergisi, 2022
Uluslararası Finansal Raporlama Standartları’na uyum çerçevesinde Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denet... more Uluslararası Finansal Raporlama Standartları’na uyum çerçevesinde Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (KGK) tarafından yayınlanan finansal raporlama standartları, günümüzde birçok işletme tarafından uygulanmaktadır. Standartlarla birlikte finansal raporlamada yaşanan köklü değişiklikler sebebiyle 1994 yılından beri kullanılan mevcut tekdüzen hesap planının güncellenmesi ihtiyacı doğmuştur. Bu doğrultuda KGK, geçerli finansal raporlama çerçevesiyle uyumlu hesap planı taslağı yayımlamış ve kamuoyunun görüşüne sunmuştur. Bu çalışmada, taslak hesap planındaki özkaynak hesapları, mevcut tekdüzen hesap planıyla karşılaştırmalı olarak analiz edilmiştir. Çalışmanın amacı, taslak hesap planının özkaynaklar hesap sınıfına getirdiği yenilikleri ortaya koymak ve hesapların işleyişini açıklamaktır. Belge incelemesi yoluyla toplanan veriler içerik analizine tabi tutulmuş, hesapların işleyişine yönelik örnekler verilmiştir. Taslak hesap planıyla özkaynak hesaplarında daha detaylı bir sınıflandırmaya gidildiği görülmektedir. Plandaki hesap açıklamalarının, finansal raporlama standartlarının uygulanmasında bir rehber haline geldiği söylenebilir. Çalışmanın hesap işleyişlerinin anlaşılmasına katkı sağlayacağı ve taslak hesap planına uyumu kolaylaştıracağı düşünülmektedir.
International Journal of Disciplines Economics & Administrative Sciences Studies, 2022
2021 yılında herkesin ücretsiz erişebileceği ve kopyalayabileceği JPEG formatındaki bir dijital d... more 2021 yılında herkesin ücretsiz erişebileceği ve kopyalayabileceği JPEG formatındaki bir dijital dosyanın NFT (Non-Fungible Token) varlık haline getirilerek 69,3 milyon $’a satılması tüm dünyanın dikkatini bu varlıklara çekmiştir. NFT’ler, dijital varlıkların benzersizliğini onaylayan ve blokzincir teknolojisiyle yaratıcısı üzerinde kayıtlı olan kripto varlıklardır. NFT ile birlikte, başlangıçta sadece kripto paraların yer aldığı blokzincir ekosisteminde yeni bir döneme geçilmiştir. NFT varlıkların hızla yaygınlaşması işletmelerin de bu yeni varlık türüne ilgisini artırmaktadır. İşletmeler çeşitli amaçlarla bu varlıklara yatırım yaptıklarında söz konusu varlıkların finansal tablolarda sınıflandırılması gerekliliği ortaya çıkacaktır. Ancak bu yeni alanda Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu (IASB) tarafından yayınlanan düzenleyici bir standart ve NFT’ler özelinde raporlamaya ilişkin bir yorum bulunmamaktadır. Çalışmada, mevcut UMS/UFRS hükümleri çerçevesinde NFT varlıkların raporlama ve muhasebeleştirme işlemlerinin nasıl gerçekleştirilebileceğinin ortaya konması amaçlanmıştır. Yapılan incelemede NFT varlıkların mevcut hükümler çerçevesinde, “UMS 2 Stoklar”, “UMS 38 Maddi Olmayan Duran Varlıklar” veya “UFRS 5 Satış Amaçlı Elde Tutulan Duran Varlıklar ve Durdurulan Faaliyetler” standartları ile ilişkilendirilebileceği saptanmıştır. Çalışmada ayrıca bu standartlar kapsamında NFT varlıkların ölçüm hükümlerine ve muhasebe uygulamalarına yer verilmiştir.
Muhasebe Bilim Dünyası Dergisi, 2021
Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (KGK) tarafından 2019 yılında Faizsiz Finan... more Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (KGK) tarafından 2019 yılında Faizsiz Finans Muhasebe Standartları (FFMS) yayınlanmaya başlamıştır. Bu çalışmada, "FFMS 8 İcare ve İcare Müntehiye Bittemlik" standardı çerçevesinde finansal kiralama (icare müntehiye bittemlik) işlemlerinin muhasebeleştirilmesi ve ilgili standardın TFRS 16 Kiralamalar standardıyla karşılaştırılması amaçlanmıştır. Bu kapsamda bir faizsiz finans kuruluşunun (FFK) hem kiraya veren hem de kiracı olduğu durumlarda, FFMS 8 standardının nasıl uygulanacağı bir örnek üzerinden ortaya konmuştur. Ayrıca FFK'ların halihazırda uyguladıkları TFRS 16 standardı ile FFMS 8 standardı karşılaştırılmıştır. Finansal kiralama işlemleri ile icare müntehiye bittemlik işlemleri benzerlik gösterse de sözleşmenin yapısı ve muhasebeleştirme açısından önemli farklılıklar içerdiği tespit edilmiştir.
ASEAD 7. ULUSLARARASI SOSYAL BİLİMLER SEMPOZYUMU BİLDİRİLER KİTABI, 2021
Vergi sistemi, sosyal güvenlik sistemi, devlet politikası, yasal, ekonomik, finansal, ticari, coğ... more Vergi sistemi, sosyal güvenlik sistemi, devlet politikası, yasal, ekonomik, finansal, ticari, coğrafi etkenler
gibi kıstaslardan dolayı her ülkeye göre farklılık gösteren finansal raporlarda, karşılaştırılabilirlik sorununu çözmek
ve standardizasyon sağlayabilmek için uluslararası finansal raporlama standartlarına ihtiyaç duyulmuştur. Bu
standartlar, birçok ülkede olduğu gibi, Türkiye’de de hayatımıza girmiştir. 2011 yılından bu yana Türkiye’de
standartların oluşturulması Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (KGK) tarafından
gerçekleştirilmektedir. Bu çalışmada da Türkiye Finansal Raporlama Standartları (TFRS) 3 İşletme birleşmeleri
standardı incelenmiştir. İşletme birleşmeleriyle ilgili TFRS 3 çerçevesinde, teknik detaylar, şerefiye kavramı, edinen
işletmenin belirlenmesi, birleşme tarihinin tespiti, satın alma işlemleri, şerefiyenin hesaplanması ve değerlemesi,
birleşmeye ilişkin tüm işlemlerin muhasebeleştirilmesi hususları örneklerle aktarılmıştır.
IV. INTERNATIONAL COVID-19 AND CURRENT ISSUES CONGRESS PROCEEDINGS BOOK, Aug 7, 2021
Uluslararası Muhasebeciler Federasyonu (IFAC) ‘a kuruluşundan bu yana üye olan Türkiye, muhasebe ... more Uluslararası Muhasebeciler Federasyonu (IFAC) ‘a kuruluşundan bu yana üye olan Türkiye, muhasebe
alanında dünyanın gelişmiş ülkeleriyle beraber hareket etmiş ve yeni gelişmeleri yakından izleyerek
ulusal muhasebe sistemini uluslararası muhasebe sistemine entegre etmiştir. Türkiye’de muhasebe
eğitimi, eğitim kurumlarında ve mesleki birliklerde yürütülmekte olup, okullarda eğitim ortaöğretim
seviyesinde başlayıp doktora programlarına kadar devam etmektedir. COVİD 19 öncesinde muhasebe
eğitimi teorik ve uygulama olarak tamamen yüz yüze eğitim modeliyle yürütülürken, pandemi sürecinde
eğitim zorunlu şartlar neticesinde uzaktan eğitim modeline dönüşmüştür. Bu çalışmada, lisans ve ön
lisans düzeyinde muhasebe eğitimi alan öğrencilerin, COVİD 19 pandemi döneminde uzaktan eğitim
ile yürütülen muhasebe derslerine bakış açılarının tespiti ve bu iki grubun görüşlerinin karşılaştırılması
amaçlanmıştır. Bu kapsamda Pamukkale Üniversitesinde ön lisans ve lisans düzeyinde muhasebe
eğitimi alan 310 öğrenciye anket uygulanmıştır. Anket verileri frekans ve yüzde analizi ile analiz
edilmiştir. Analiz sonucunda öğrencilerin büyük bir kısmının muhasebe eğitiminde geleneksel
yöntemleri tercih ettiği, sınav başarısı anlamında ise uzaktan eğitimin daha fazla tercih edildiği tespit
edilmiştir. Aynı zamanda Pamukkale Üniversitesi’nin uzaktan eğitim sürecinde uygulamış olduğu canlı
ders sisteminin öğrenciler tarafından benimsendiği ve kullanışlı bulunduğu saptanmıştır. Sonuç olarak
öğrencilerin büyük bir kısmının muhasebe dersi özelinde uzaktan eğitim metotlarına alışamadığı, dersi
daha zor ve anlaşılmaz buldukları görülmüştür. Bu sebeple uzaktan eğitime devam edilmesi durumunda,
muhasebe eğitimcilerinin dersin anlaşılması noktasında yeni bir eğitim modeli üzerinde çalışmaları
gerektiği düşünülmektedir.
39. Türkiye Muhasebe Eğitimi Sempozyumu Bildiriler Kitabı, Sep 15, 2021
Günümüzde bilişim teknolojilerinde yaşanan hızlı gelişim iş dünyasında ve dolayısıyla muhasebe sü... more Günümüzde bilişim teknolojilerinde yaşanan hızlı gelişim iş dünyasında ve dolayısıyla muhasebe süreçlerinde önemli bir dönüşüme yol açmıştır. Teknoloji ve internetin getirdiği yenilikler, hız ve düşük maliyet gibi nedenlerle, iş süreçlerinin elektronik ortamda gerçekleştirilmesini zorunlu hale getirmiştir. Yapay zeka ve robot teknolojisi, nesnelerin interneti, büyük verilerin toplanıp analiz edilebilir hale gelmesi, bulut teknolojisi gibi kavramlar Endüstri 4.0 devrimini oluşturmuştur. Ortaya çıkan bu teknolojik yenilikler, kamunun muhasebe ve vergi işlemlerinde geniş kapsamlı bir elektronik dönüşüm başlatması, muhasebe mesleğini de yeniden şekillendirmiştir. Böylelikle, geleceğin muhasebe meslek mensubunun sahip olması gereken temel niteliklere, bilgi teknolojilerinde yetkinlik de eklenmiştir. İş dünyasında da beklenen, muhasebecilerin bu yeni teknolojik dönüşüme hazır olmasıdır. Bu durum geleneksel muhasebe eğitiminin yeterliliğini sorgulanır hale getirmiştir. Üniversitelerin ilgili bölümlerindeki ders müfredatına ve eğitim biçimlerine teknolojik gelişmeleri de içeren düzenlemeler yapılması gerekmektedir. Bu çalışmanın amacı, muhasebe bilimini etkileyen teknolojik gelişmelerin anlatıldığı ve teorik muhasebe eğitimini tamamlayıcı bir ders önerisinde bulunmaktır. Bu kapsamda, “ Muhasebe Bilgi Teknolojileri ve E-Uygulamalar” adlı bir ders için, tanımlayıcı bilgiler, AKTS yükü, öğrenim kazanımları ve 14 haftalık ders içeriği hazırlanmıştır.
Muhasebe ve Denetime Bakış Dergisi, 2021
Sağlık işletmelerinde etkin işleyen bir maliyet sistemi gerek yönetimin başarısı gerekse kurumun ... more Sağlık işletmelerinde etkin işleyen bir maliyet sistemi gerek yönetimin başarısı gerekse kurumun ve
birimlerin sürekliliği açısından büyük öneme sahiptir. Çalışmanın temel amacı, sağlık işletmelerinde
hastalıkların teşhis ve tedavisinde önemli rol oynayan nükleer tıp hizmetlerinin maliyetlerini analiz
etmek ve çıkan sonuçları Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) verileriyle karşılaştırmaktır. Bu doğrultuda
Denizli ilinde faaliyet gösteren bir sağlık işletmesinin nükleer tıp birimi maliyetleri Faaliyet Tabanlı
Maliyetleme (FTM) yöntemi ile analiz edilmiştir. 2017 yılı aralık ayına ilişkin fiili maliyet verileri kullanılmış
ve nükleer tıp biriminde hastalara verilen 22 farklı hizmetin birim maliyetleri hesaplanmıştır.
Analiz sonuçları incelendiğinde, neredeyse tüm nükleer tıp hizmetlerinde, hesaplanan birim maliyetlerin
SUT paket maliyetlerinden daha yüksek olduğu görülmektedir. Özellikle Böbrek Parankim Sintigrafisi
ve Tiroid Sintigrafisi, birim maliyet farkının fazla olduğu hizmetlerin başında gelmektedir. Bu
çalışmanın, maliyet sisteminin kurulması ve FTM yönteminin işleyişi noktasında sağlık işletmelerine
yol gösterici olması beklenmektedir. Çalışmanın özellikle nükleer tıp alanında yapılacak analiz ve
planlamalarda yöneticilere katkı sunacağı düşünülmektedir.
Muhasebe ve Finansman Dergisi, 2021
12.07.2019 tarihinde yayınlanarak kamuoyu görüşüne sunulan Küçük ve Mikro İşletmeler İçin Finansa... more 12.07.2019 tarihinde yayınlanarak kamuoyu görüşüne sunulan Küçük ve Mikro İşletmeler İçin Finansal Raporlama Standardı (KÜMİ FRS) Taslağı, toplam 22 bölüm ve 105 sayfadan oluşmaktadır. Standardın uygulamaya başlanmasıyla birlikte, küçük ve mikro ölçekli işletmelerde de vergi temelli muhasebe yaklaşımından bilgi temelli muhasebe yaklaşımına geçilecektir. Uygulayacak işletme sayısı bakımından geniş kapsamlı olması sebebiyle KÜMİ FRS’nin anlaşılabilirliği büyük önem taşımaktadır. Bu çalışmayla amaçlanan, işletme varlıkları içinde büyük paya sahip olan stoklar grubunun, KÜMİ FRS hükümleri çerçevesinde ele alınması ve VUK/MSUGT, TMS 2 Stoklar ve BOBİ FRS Stoklar bölümüyle karşılaştırılarak muhasebeleştirme işlemlerinin nasıl yapılacağının gösterilmesidir. KÜMİ FRS stoklar bölümü incelendiğinde, TMS/TFRS ve BOBİ FRS’ye göre daha az detaya yer verildiği görülmektedir. Bu sayede stoklara ilişkin hükümler daha anlaşılabilir ve daha kolay uygulanabilir hale gelmiştir. KÜMİ FRS stokların satın alınmasında vade farkının ayrıştırılması ve stoklarda değer düşüklüğü gibi konularda diğer standartlardan ayrılmaktadır. VUK/MSUGT’a göre ise birçok konuda benzerlik gösterse de dönüştürme maliyetleri, hizmet işletmelerinde stok maliyeti, maliyet ölçüm teknikleri, gibi konularda yenilikler getirmiştir.
Uluslararası Yönetim İktisat ve İşletme Dergisi, 2021
Dini hassasiyetleri gereği, faizi reddeden İslami kesimin elindeki fonların ekonomiye kazandırıla... more Dini hassasiyetleri gereği, faizi reddeden İslami kesimin elindeki fonların ekonomiye
kazandırılabilmesi için uluslararası ölçekte faizsiz finans sistemi oluşturulmuştur. İslami kuralları
esas alan ve yatırımcılara alternatif finansman türleri sağlayan faizsiz finans sistemi, son yıllarda
dünyada ve Türkiye’de finans sektörünün önemli bir parçası haline gelmiştir. Bu artan önem neticesinde
Türkiye’de 21.05.2019 tarihinde, Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (KGK)
tarafından, birçok İslam ülkesinde uzun yıllardır faizsiz finans sektörünü düzenleyen standartlar esas
alınarak, Faizsiz Finans Muhasebe Standartları (FFMS) yayınlanmıştır. Standartlar 1 adet kavramsal
çerçeve ile 22 adet muhasebe standardından oluşmaktadır. Bu çalışmada, faizsiz finans kuruluşlarının
uygulamalarına rehberlik etmek ve bu yeni standartlara uyumu kolaylaştırmak amacıyla, FFMS’nin
hâlihazırda bu kuruluşlar tarafından uygulanan Türkiye Muhasebe ve Finansal Raporlama Standartları
(TMS/TFRS) karşısındaki durumu analiz edilmiştir. TMS/TFRS içerisinde karşılığı olan hususlarda
FFMS’nin getirdiği değişiklikler ortaya konulmuş, standart setleri arasındaki benzerlikler ve farklılıklar
açıklanmıştır. Faiz, paranın zaman değeri gibi hususlar nedeniyle, iki standart seti arasında, muhasebe
uygulamalarını ve finansal tablo sonuçlarını etkileyecek düzeyde belirgin farklılıklar saptanmıştır.
Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi İİBF Uluslararası Muhasebe ve Finansman Sempozyumu Bildiriler Kitabı, 2021
Muhasebe mesleği, ekonominin sağlıklı işleyişi ve gelişimi açısından oldukça önemlidir. Türkiye’d... more Muhasebe mesleği, ekonominin sağlıklı işleyişi ve gelişimi açısından oldukça önemlidir. Türkiye’de bu meslek 1989 yılında yürürlüğe giren 3568 sayılı yasa ile hukuki kimlik kazanmış ve mesleği düzenleyen ilke ve kurallar ortaya konmuştur. Gerek toplumsal sorumluluk gerekse mesleğin itibarı açısından, kamu yararının gözetildiği bu mesleği icra eden meslek mensuplarının, faaliyetlerinde yasalara, genel kabul görmüş mesleki standartlara ve etik kurallara uymaları gerekmektedir. Sözü geçen ilke ve kurallara uyulmaması birtakım disiplin cezalarını beraberinde getirmektedir. 3568 sayılı yasanın 50. maddesi gereği, disiplin cezaları ve disiplin kovuşturmasının nasıl yürütüleceği, çıkarılan disiplin yönetmeliğiyle düzenlenmiştir. Yapılacak disiplin kovuşturması sonucunda meslek mensuplarına, uyarma, kınama, geçici olarak mesleki faaliyetten alıkoyma, meslekten çıkarma ve yeminli sıfatını kaldırma cezaları verilebilmektedir. Çalışmanın amacı muhasebe mesleğinde disiplin süreçlerini özellikle oda disiplin kurulu kararlarına itiraz aşamalarını da dikkate alarak ortaya koymak ve Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB) tarafından karara bağlanan disiplin dosyalarını analiz etmektir. Yöntem olarak içerik analizi yöntemi uygulanmıştır. Bu doğrultuda 2011 ve 2020 yılları arasındaki TÜRMOB disiplin kurulu raporları incelenmiştir. Çalışmada son on yıllık süreçteki oda kararları ile TÜRMOB kararları karşılaştırılarak aralarındaki uyum ortaya konmuş, birlik tarafından verilen disiplin kararlarının yıllar itibariyle değişimi incelenerek disiplin süreçlerinin iyileştirilmesi hakkında önerilerde bulunulmuştur.
Mali Çözüm Dergisi, 2021
Küçük ve Mikro İşletmeler İçin Finansal Raporlama Standartları (KÜMİ FRS) 2019 yılında Kamu Gözet... more Küçük ve Mikro İşletmeler İçin Finansal Raporlama Standartları (KÜMİ FRS) 2019 yılında Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (KGK) tarafından taslak olarak yayınlanmıştır. Taslak yürürlüğe girdiğinde uygulayacak işletme sayısı açısından en geniş kapsamlı muhasebe standardı olacaktır. Bağımsız denetime tabi olmayan küçük ve mikro işletmeler halihazırda Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğine (MSUGT) ve Vergi Usul Kanunu (VUK)’a göre muhasebe kayıtlarını yapmaktadır. Ancak VUK ‘ta değerleme hükümlerinin yer almaması, amortisman, reeskont ve kıdem tazminatı gibi bazı uygulamaların zorunlu olmayıp işletmenin isteğine bırakılması, hazırlanan finansal tabloların gerçeğe uygun ve karşılaştırılabilir bilgiler sunmasını engellemektedir. Bu nedenle ülkemizde KÜMİ FRS’ye ihtiyaç duyulmuştur. Toplamda 22 bölümden oluşan standartta maddi duran varlıklar (MDV) 11. bölümde bulunmaktadır. Çalışmanın konusunu oluşturan MDV işletmelerin faaliyetlerin yürütülmesi noktasında en önemli varlık kalemlerinden birini oluşturmaktadır. Bu doğrultuda amaçlanan, KÜMİ FRS kapsamında maddi duran varlıkların muhasebeleştirilmesinde sektör uygulayıcılarına yol göstermektir. Çalışmada öncelikle maddi duran varlıklar açısından yürürlükteki uygulamalarla KÜMİ FRS arasındaki benzerlik ve farklılıklar ortaya konmuştur. Ardından KÜMİ FRS kapsamında yapılması gereken muhasebe kayıtları örneklerle gösterilmiştir.
Muhasebe ve Finansman Dergisi, 2020
ÖZET Günümüzde işletmelerin, toplumsal ve ekonomik sürdürülebilirliğin sağlanması noktasında, kur... more ÖZET Günümüzde işletmelerin, toplumsal ve ekonomik sürdürülebilirliğin sağlanması noktasında, kurumsal sosyal sorumluluk anlayışıyla hareket edip, faaliyetlerini sürdürdükleri çevrenin sorunlarına gerekli duyarlılığı göstermeleri gerekir. Son yıllarda dünyada yükselen çevre hassasiyeti ve işletmelerin çevre odaklı faaliyetleri, birtakım çevresel giderleri beraberinde getirecektir. Bu durum çevre maliyetlerini muhasebe düzeninin içerisine dahil etmiştir. Bu çalışmada, çevre ve muhasebe ilişkisinden hareketle işletmelerde ortaya çıkan çevre maliyetleri ve çevre muhasebesi kavramları üzerinde durulmuştur. Çalışmanın uygulama kısmında ise, Denizli ilinde faaliyet gösteren bir mermer işleme tesisi üzerinde çevre maliyetlerinin analizi yapılmıştır. Çalışma kapsamında veriler, işletme yetkilileriyle yapılan birebir görüşmeler, gözlem ve doküman incelemesiyle elde edilmiştir. İşletmenin çevre maliyetlerinin, nelerden oluştuğu ortaya konularak, bu maliyetlerin birim maliyete etkisi hesaplanmıştır. Araştırma sonucunda, çevre maliyetlerinin toplam işletme giderlerinin yaklaşık %3'ünü oluşturduğu tespit edilmiştir. Ayrıca işletme atıklarının yeniden değerlendirilmesi hususunda önerilerde bulunulmuştur. ABSTRACT Today, enterprises should act with the understanding of corporate social responsibility in order to ensure social and economic sustainability and show the necessary sensitivity to the problems of the environment in which they operate. Increasing environmentally sensitive activities in enterprises will also bring some environmental expenses. In recent years, increasing environmental sensitivity and environmental-oriented activities of enterprises have included environmental costs in the accounting system. In this study, environmental costs and environmental accounting concepts in businesses are discussed. In the application part of the study, environmental costs were analyzed on a marble processing plant in Denizli. Data were obtained through one-to-one interviews with business authorities, observation and document review. The effects of these costs on the unit cost were calculated by revealing the environmental costs of the enterprise. As a result of the research, it was determined that environmental costs make up nearly 3% of total operating expenses. In addition, recommendations were made for the re-use of operational wastes.
Ekonomi Maliye İşletme Dergisi , 2020
Öz 21. Yüzyılda, bilgi teknolojilerinde yaşanan gelişim ve değişim, başta ticaret olmak üzere, bi... more Öz 21. Yüzyılda, bilgi teknolojilerinde yaşanan gelişim ve değişim, başta ticaret olmak üzere, birçok alanda kişi ve kurumların iş süreçlerini ve yaşam biçimlerini hızla değiştirmektedir. Küresel çapta, ticari hayatta yaşanan hızlı elektronik dönüşüm, sistemin işleyişindeki en önemli unsurlardan olan muhasebe ve vergi alanında da dönüşümü zorunlu hale getirmiştir. E-fatura, e-serbest meslek makbuzu, e-müstahsil makbuzu, e-irsaliye, e-gider pusulası, e-bilet, e-dekont, e-sigorta poliçesi gibi elektronik belgeler ve e-defter uygulamaları muhasebe sürecinin işleyişini önemli ölçüde değiştirecektir. Bu yeni döneme, gerek meslek mensupları, gerekse iş dünyasının hazır olabilmesi için yoğun bir şekilde bilgilendirme ve eğitim çalışmalarının yapılması, yasal düzenlemelerin ve teknolojik altyapının en etkin şekilde oluşturulması gerekmektedir. Bu kapsamda, 19.10.2019 tarihinde yayınlanan 509 nolu VUK Genel Tebliğinin ticari hayata getireceği etkileri inceleme konusu yapılmıştır. Abstract The development and change in information technologies in the 21st century is rapidly changing the business processes and lifestyles of individuals and institutions in many fields, particularly in trade. Globally, the rapid electronic transformation experienced in the commercial life has made the transformation necessary in accounting and taxation, which is one of the most important elements in the operation of the system.
Alanya Akademik Bakış Dergisi, 2019
ÖZET 6754 sayılı yeni Bilirkişilik Kanunu'nun getirdiği en önemli yeniliklerden birisi bilirkişil... more ÖZET 6754 sayılı yeni Bilirkişilik Kanunu'nun getirdiği en önemli yeniliklerden birisi bilirkişilik temel eğitimidir. Bu çalışmada amaçlanan, muhasebe meslek mensuplarının, bilirkişilik temel eğitimi hakkındaki görüşlerini analiz etmek ve eğitimlerin gelişimine katkı sunabilmektir. Çalışmada, Denizli SMMM Odası'nda gerçekleştirilen bilirkişilik temel eğitimlerine katılan muhasebe meslek mensuplarıyla anket yapılarak toplanan veriler, SPSS programıyla analiz edilmiştir. Katılımcıların eğitim hakkındaki görüşlerinin, alt gruplar açısından farklılık gösterip göstermediği t-testi ve varyans analizi yardımıyla araştırılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, bilirkişilik temel eğitimine ilişkin memnuniyet düzeyi oldukça yüksek olmakla birlikte, eğitimin süresi ve bilgi ihtiyacını karşılama düzeyi gibi konularda memnuniyet düşmüştür. Meslekte deneyimli olan katılımcıların diğerlerine göre daha fazla memnun kaldıkları söylenebilir.
Finansal piyasalarda yaşanan hızlı gelişim ve dünya ticaretindeki küreselleşme, işletmelerin daha... more Finansal piyasalarda yaşanan hızlı gelişim ve dünya ticaretindeki küreselleşme, işletmelerin daha fazla döviz kur riskine maruz kalmalarına ve bu risklere karşı kendilerini koruyabilmek için önlem almalarının zorunlu hale gelmesine neden olmuştur. Son dönemde kurlarda yaşanan oynaklık, döviz kur riskini çok daha önemli hale getirmiştir. Bu doğrultuda günümüzde sadece büyük işletmeler değil, tüm işletmeler döviz kur riskine karşı türev piyasa araçlarına yönelmişlerdir. İşletmelerin, riskten korunmak için satın aldıkları türev ürünlerin muhasebeleştirilmesi ve kayda alınması riskten korunma muhasebesi olarak tanımlanır. Bu çalışmada, döviz kur riskinden korunmak amaçlı türev piyasalarda işlem yapan Büyük ve Orta Boy İşletmeler (BOBİ)’in BOBİ FRS kapsamında yapması gereken muhasebe işlemlerine yer verilmiştir. Bu çalışmada amaçlanan, riskten korunma muhasebesini BOBİ FRS kapsamında inceleyip, yoruma ve ek açıklamalara ihtiyaç duyulan konularda, kullanıcılara örnek uygulamalarla, sürecin işleyişini göstermektir.
Anahtar Kelimeler: Döviz Kur Riski, BOBİ FRS, Korunma Muhasebesi, Türev Araçlar
38. Türkiye Muhasebe Eğitimi Sempozyumu Bildiriler Kitabı, 2019
Uluslararası ticaretin gelişmesiyle birlikte muhasebe bilgisinin küresel kullanıcıları, farklı ül... more Uluslararası ticaretin gelişmesiyle birlikte muhasebe bilgisinin küresel kullanıcıları, farklı ülkelerin farklı muhasebe uygulamaları sonucu ortaya çıkan finansal tabloları yorumlama ve analiz noktasında güçlüklerle karşı karşıya kalmışlardır. Bu durum uluslararası düzeyde bir yapılanma gereksinimi doğurmuştur. Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu (IASB) tarafından oluşturulan uluslararası muhasebe ve finansal raporlama standartları, tüm dünyada finansal bilginin kalitesini, anlaşılabilirliğini ve karşılaştırılabilirliğini artırıcı etki etmekte, bu sayede yatırımcıların ve diğer piyasa katılımcılarının alacağı kararları kolaylaştırarak sermaye piyasalarında etkinliği arttırmaktadır. 2005 yılı muhasebe politikaları açısından dünyada önemli bir milat olmuştur. Özellikle Avrupa'da olmak üzere dünya üzerinde birçok ülkede binlerce işletme ulusal muhasebe politikaları yerine uluslararası muhasebe ve finansal raporlama standartlarını kullanmaya başlamışlardır. Türkiye'de de AB üyeliğine aday ülke olarak Ocak 2005 tarihi itibariyle SPK'ya tabi işletmeler bakımından UFRS setine uygun biçimde raporlama yapılmaya başlanmıştır. Bu çalışmada öncelikle, Türkiye'de uluslararası standartlara uyum noktasında, Türkiye Muhasebe ve Denetim Standartları Kurulu (TMUDESK) 'nun kurulduğu 1994 yılından günümüze kadar gelen süreçte yaşanan gelişmeler incelenmiştir. Çalışmanın temel amacı ise, 2005 yılındaki UFRS'ye geçişin işletmelerin finansal performanslarında yarattığı değişikliğin etkilerini incelemektir. Bu amaçla Türkiye'deki ve Almanya'daki sanayi endekslerinde bulunan ve verisine ulaşılabilen sanayi işletmelerinin 1995-2014 arası yirmi yıllık süreçteki finansal tabloları analiz edilmiştir. Analiz her iki ülke işletmeleri için, 2005 öncesi ve sonrası 3'er yıllık ve 10'ar yıllık zaman aralıklarında, 12 farklı finansal oran üzerinden gerçekleştirilmiştir. Finansal oranlarda meydana gelen değişimin anlamlı olup olmadığı yapılan t testi ile ölçülmüştür. Sonuç olarak UFRS'ye geçiş ile birlikte Türkiye'de özellikle uzun dönemde finansal oranlar üzerinde anlamlı farklılıklar izlenmiştir. Almanya'da ise gerek geçişin yaşandığı ilk yıllar gerekse 10 yıllık süreçte UFRS ye geçiş, birkaç finansal oran dışında anlamlı farklılıklar yaratmamıştır. Bu durum Alman muhasebe sisteminin UFRS’ye geçişten önce de hali hazırda uluslararası standartlara yakın finansal raporlar oluşturduğu şeklinde yorumlanabilir.
Anahtar Kelimeler: Uluslararası Finansal Raporlama Standartları, Rasyo Analizleri, UFRS’nin Rasyolara
Etkisi
JEL Sınıflandırması: M41, G39
38. Türkiye Muhasebe Eğitimi Sempozyumu Bildiriler Kitabı, 2019
Türkiye'de muhasebe mesleğinin örgütlenme çabaları 1932 yılında başlamış, 13.06.1989 tarihinde 35... more Türkiye'de muhasebe mesleğinin örgütlenme çabaları 1932 yılında başlamış, 13.06.1989 tarihinde 3568 sayılı Meslek Yasasının yayımlanması ve Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği'nin kurulmasıyla sonuç vermiştir. Küresel ekonomik yapı içerisinde, muhasebe meslek mensuplarının sürekli güncel bilgi ve beceriye sahip olması, dünyadaki gelişmelere paralel olarak mesleğin etkin ve kaliteli bir şekilde ifa edilebilmesi için sürekli mesleki eğitim bir zorunluluk halini almıştır. Bu çalışmada amaçlanan, muhasebe meslek örgütlenmesinin Türkiye'deki tarihsel gelişimini ortaya koymak ve TÜRMOB'un muhasebe eğitimindeki rolünü açıklamaktır. Çalışma kapsamında, yaşam boyu öğrenme sürecinde Denizli SMMM Odası'nca gerçekleştirilen mesleki eğitim faaliyetleri de analiz edilmiştir.
Özet Türkiye, dünyadaki en geniş bağ alanlarına sahip ülkelerden birisidir ve bağcılığa en uygun ... more Özet Türkiye, dünyadaki en geniş bağ alanlarına sahip ülkelerden birisidir ve bağcılığa en uygun iklim kuşağında bulunur. Ayrıca çok sayıda şaraplık üzüm çeşidine de ev sahipliği yapar. Bu nedenle Türkiye, dünya şarap sektöründe değerlendirebileceği önemli bir potansiyele sahiptir. Denizli ili şarap sektörünün Türkiye'deki önemli merkezlerinden birisidir. Bu çalışmanın yapılmasındaki temel amaç, Denizli'de, sektörün mevcut durumunun analiz edilmesi ve şarap işletmelerinin başarısında önemli bir yeri olan maliyet muhasebesi uygulamalarının değerlendirilmesidir. Bu doğrultuda sektöre yönelik bir saha araştırması yapılmıştır. Çalışmanın son bölümünde bu araştırmaya yönelik sayısal veriler ve değerlendirmeler yer almaktadır. Sonuç olarak, Denizli ilinde sektör genelinde maliyet muhasebesi sistemi tam olarak oluşturulamamıştır. Ancak yaşanan bazı sıkıntılara rağmen, sektör gelişime açık ve üretim miktarları artış eğilimindedir. Abstract Turkey is one of the country that has the largest vineyard area in the World and it is located in most appropriate climate zone for viniculture. Additionally, it is host to large number of grape types. For these reasons, Turkey has a significant potential in the global wine industry. Denizli province is one of the important centers of the wine industry in Turkey. The main objective of this study is to analyze the current situation of the industry and interpret cost accounting applications which are an important part of the success of the wineries in Denizli. Accordingly, a field survey is conducted for the industry. In the last part of the study, quantitative data and assessments are given about the survey. * Bu çalışma, Prof.Dr. Hakan SARITAŞ danışmanlığında, Mehmet UTKU tarafından hazırlanan " Şarap Üretim İşletmelerinde Maliyet Sistemi Ve Bir Uygulama " başlıklı doktora tezinden geliştirilmiştir.
Türkiye ekonomisi, Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne önemli aşamalardan geçmiş ve kü-resel ekonomi... more Türkiye ekonomisi, Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne önemli aşamalardan geçmiş ve kü-resel ekonomik yapı, tüm dünyayı olduğu gibi Türkiye'yi de derinden etkilemiştir. Bu çerçeve-de, yeni ekonomik düzen ve kompleks mali yapı içerisinde Mali Müşavirlik müessesinin ihdası, ekonominin kayıt altına alınabilmesi ve denetlenebilmesi için büyük önem arz etmektedir. Bu öneme istinaden, mesleğe giriş koşulları, Avrupa Birliği direktifleri doğrultusunda belirlenmek-te, staj ve sınav süreçlerini başarıyla tamamlayan kişiler mesleğe kabul edilmektedir.
Bu çalışmada, Türkiye ekonomisinin gelişim süreci, Mali Müşavirlik mesleğinin ihdası, dünyada ve Türkiye'de mesleğe giriş için gerekli şartlar, Mali Müşavirlik staj faaliyeti hakkında detaylı açıklamalar ile Türkiye'deki meslek mensuplarına ilişkin sayısal veriler ve değerlendirmeler yer almaktadır.
Turkey's economy pass through important stages since the founding of the republic and as the whole world, global economic structure is also deeply affected Turkey. In this context, the establishment of certified public accountant is very important for recording and auditing of the economy, in the new economic order and complex financial structure. Based on this matter , conditions of entry to the profession are determined in accordance with the directives of the European Union and who have completed training and examination process successfully, accepted to the profession.
In this study, the development of Turkey's economy, the establishment of certified public accountant profession, the conditions necessary for entry to the profession in the world and in Turkey, detailed explanations for the training activity, quantitative data and assessments regarding the profession in Turkey is located.
In today’s economic order, changing conditions of competition makes cost accounting more importan... more In today’s economic order, changing conditions of competition makes cost accounting more important for the entities day by day. As in many sectors, in wine industry, business managers require cost accounting data when it comes to activity control and planning stages. The success of the entities in both national and international area is closely related to the efficiency of the cost accounting system to be formed. Accordingly, a cost system model, for the decisions to be based on solid grounds in order to increase efficacy of the management activity, has been put forward at wineries.
It is thought that an application made by using data of an winery operating in Denizli province in 2013-2014 may be instructive for all the entities in the industry in terms of establishing and operating a cost accounting system. Cost system of the model winery was assumed to have process costing system based on actual complete cost and costing was made accordingly.
The objective of the study is to put forward the costs at every stage of production at wineries and establish a cost system through unit cost calculations and reveal the impacts of the outcomes on management decisions with a model application.
In line with this objective; production structure of the industry was described through an overview on wine industry and winery management in the first chapter. In the second chapter, operation of cost accounting and cost systems were focused on and operation of the process costing system was discussed. In the last chapter, establishment of the cost system and operation of the system at the wineries was described with a model application and recommendations for the winery and the sector.
Cumhuriyetin 100. Yılında İllerin İktisadi Gelişimi: 100. Yıldan Yüzyıllara Güneydoğu Anadolu Bölgesi, 2023
MUHASEBE STANDART VE UYGULAMALARINI ETKİLEYEN DEĞİŞİKLİKLER GELİŞMELER VE GÜNCEL KONULAR, 2022
GÜNCEL İŞLETME YÖNETİMİ ÇALIŞMALARI, 2022
MUHASEBE SÜREÇLERİ VE GELİŞMELERİ, 2022
Bu kitabın Türkiye'deki her türlü yayın hakkı Gazi Kitabevi Tic. Ltd. Şti'ne aittir, tüm hakları ... more Bu kitabın Türkiye'deki her türlü yayın hakkı Gazi Kitabevi Tic. Ltd. Şti'ne aittir, tüm hakları saklıdır. Kitabın tamamı veya bir kısmı 5846 sayılı yasanın hükümlerine göre, kitabı yayınlayan firmanın ve yazarlarının önceden izni olmadan elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayıt sistemiyle çoğaltılamaz, yayınlanamaz, depolanamaz.
Iksad Publications, 2022
Ekonomide artan rekabet ve değişen rekabet koşulları, maliyet muhasebesini işletmeler açısından h... more Ekonomide artan rekabet ve değişen rekabet koşulları, maliyet muhasebesini işletmeler açısından her geçen gün daha önemli hale getirmektedir. Birçok sektörde olduğu gibi şarap sektöründe de işletme yöneticileri, faaliyetlerin kontrolü ve planlama noktasında maliyet muhasebesi verilerine ihtiyaç duymaktadır. Gerek ulusal gerekse uluslararası alanda işletmelerin başarısı, oluşturulacak maliyet muhasebesi sisteminin etkinliğiyle yakından ilişkilidir. Bu çalışmada, şarap işletmelerinde yönetimin etkinliğinin arttırılması ve alınacak kararların daha sağlam temellere dayandırılması için bir maliyet sistemi modeli ortaya konmuştur. Şarap ve şarap üretimi konusunda en temel açıklamalarla başlayan kitabın kurgusu, sektördeki işletmelere maliyet sistemi oluşturma noktasında yardımcı olacak ve işleyişin rahatlıkla anlaşılabilmesini sağlayacak bir sistematik üzerine inşa edilmiştir.
MUHASEBE ORGANİZASYON PAZARLAMA Anlayış Tartışma ve Gelişmeler , 2021
Contemporary Issues with Multidisciplinary Perspectives on Social Sciences, 2021
The International Accounting Standards Board (IASB) has published International Financial Reporti... more The International Accounting Standards Board (IASB) has published International Financial Reporting Standards (IFRS) in order to ensure confidence, growth and stability in the global economy and to create a common language in international financial markets. Many countries in the world, especially the economies of developed countries, have adopted IFRS in a short time. Turkey, which wants to take a share in international capital movements, is simultaneously trying to harmonize its national accounting policies with these standards with developed economies. Important steps have been taken in this regard since 2005, when the compulsory transition to IFRS began in Turkey. In this study, the aim is to reveal the current developments and their effects in Turkey, especially in recent years, at the point of compliance with the standards intended. Within the scope of the study, the existing accounting system in Turkey is discussed from a historical perspective. Then, the effects of the mandatory transition to IFRS in 2005 for publicly traded companies were revealed by taking into account the studies in the literature. Later, the Financial Reporting Standard for Large and Medium-Sized Enterprises (LME’s FRS), which entered into force since 2018, and the effects of transition to this standard on financial statements were examined. Finally, the chart of accounts in accordance with the financial reporting standards and the Financial Reporting Standard for Small and Micro Enterprises (SME’s FRS), the draft texts of which have just been published, have been examined and the possible effects are discussed. As a result, Turkey is closely following developments in the world in terms of standardization. It is thought that the current developments since 2017 will have an important effect on the spread of standardization to the whole economy.
CONTEMPORARY ISSUES IN PUBLIC SECTOR ACCOUNTING AND AUDITING, 2021
Financial crises in the international markets, which have global effects, have increased the impo... more Financial crises in the international markets, which have global effects, have increased the importance of internal auditing especially in the banking sector in recent years. Minimizing the negative effects of crises is closely related to the establishment and functioning of an effective internal control system. International internal audit standards (IIAS) issued by the International Internal Audit Standards Boards are internationally applicable standards that contain the basic requirements for the professional implementation and evaluation of the effectiveness of internal auditing. In developing countries where the effects of crises are intensely felt, public banks are one of the most important actors of the financial system. An effective internal control structure in public banks and in compliance with international standards is necessary for a strong and fragile financial system. The purpose of this study is to examine the internal audit activities in public banks in terms of compliance with international standards. In this study conducted at one of the leading state-owned bank in Turkey, the bank’s internal control procedures and internal control activities reports were examined. In addition, the Bank’s internal audit activities were analyzed by conducting interviews with bank officials for a better understanding of the internal control system. The IIAS, which are grouped under two main headings, are related to the internal audit activities of the related bank It is thought that the study will guide banks and auditors in terms of demonstrating the application of IIAS, which usually consist of abstract statements.
Interdisciplinary Public Finance, Business and Economics Studies Volume III, PETER LANG, 2020
The International Integrated Reporting Council (IIRC) was established in 2010 in order to develop... more The International Integrated Reporting Council (IIRC) was established in 2010 in order to develop integrated reporting activities, guide organizations that want to prepare integrated reports and establish international standards in reporting. The council has given integrated reporting a global institutional structure. In this context, the “International Integrated Reporting Framework” (International IR Framework) was published by IIRC in 2013, which includes guidelines and content elements to be taken as basis in integrated reporting. In Turkey, it has entered into an integrated reporting process for the first time in 2011. Since 2011, important steps have been taken to expand integrated reporting, various organizations have been established and co-operation agreements have been signed with IIRC. Even there is no legal requirement about issuing integrated report in Turkey, there are 14 organization that engage integrating reporting as of 2019.
The aim of this study is to analyze the integrated reporting activities in the Turkish banking sector in terms of content in line with the International Integrated Reporting Framework by explaining the concept of integrated reporting. For this purpose, in the second part of the study, basic information about integrated reporting is given. In the third section, the international development process of integrated reporting and developments in Turkey are mentioned. In the fourth section, the International Integrated Reporting Framework is examined. In the fifth part of the study, the reports of banks that prepared integrated reports in the Turkish banking sector in 2019 were analyzed in terms of content items in line with the framework published by IIRC. In the last part, the conclusions reached within the scope of the research are presented and suggestions are made.
Studies at the Crossroads of Management & Economics, 2020
The development of international trade and the rapid growth in the global economy led to the glob... more The development of international trade and the rapid growth in the global economy
led to the globalization of financial markets. Increasing fund demand of market
participants has increased the need for new financial resources and new financial
instruments. Rapid increase in oil prices since the end of the 20th century, it brought
capital accumulation in Islamic countries with rich oil resources, but these funds
could not be brought to the economy due to interest sensitivity. Islamic Financial
Institutions were established in order to accelerate the economic development by
using this corporate accumulation and new Islamic financial instruments have
been issued. These tools, which first appeared in Islamic countries, are now used all
over the world and the funds accumulated in these tools have reached important
levels. he Islamic financial system will continue to grow due to the fact that oil is
still the most important energy source in the world and the growing population
of the Muslim population.
The development of the Islamic finance system and the increasing demand for new
investment tools specific to this system have made Islamic finance an important
field of activity in the global financial sector. Today, the transaction volume for
these new investment instruments has reached significant levels not only in Muslim
countries but also in major financial centers around the world. This increased
interest brought with it the need for information on Islamic financial institutions
and instruments. These institutions, which are based on Islamic law, are subject to
a number of different regulations than traditional financial institutions. Therefore the necessity of establishing certain standards based on strict provisions has
emerged in the transactions of independent financial institutions. In this direction,
Accounting and Auditing Organization For Islamic Financial Institutions (AAOIFI)
was established in Bahrein in 1991. Today, AAOIFI develops and publishes
standards that regulate the functioning of the Islamic finance sector in the fields
of management, accounting, auditing, ethics and governance.
The global development of Islamic financial institutions has brought new expectations
of responsibility and accountability requirements. Therefore, new demands have
emerged at the point of inspection of these institutions. In this study, the subject of
Islamic Finance Auditing Standards (IFAS), which was published by AAOIFI and
regulates the audit procedures of Islamic financial institutions, has been examined.
In addition, the situation of these standards against International Standards on
Auditing (ISA) published by the International Auditing and Assurance Standards
Board (IAASB) established under the International Federation of Accountants
(IFAC) has been analyzed. In order to guide the practitioners, IFAS and ISA
were compared and similarities and differences were revealed. In this framework,
firstly, the concept of Islamic finance is emphasized and its development in the
world is examined. Then AAOIFI and the auditing standards it published were
revealed and studies in the literature were examined. In the last section, IFAS is
explained and compared with ISA, and the differences between them are revealed.
Studies on Interdisciplinary Economics and Business Volume II PETER LANG, 2019
International Financial Reporting Standards (IFRS) are accounting standards prepared by the Inter... more International Financial Reporting Standards (IFRS) are accounting standards prepared by the International Accounting Standards Board (IASB) in order to create a common accounting system and eliminate differences (Ball, 2006: 6). The main starting point for the formation of this common accounting system is that, with the development of international trade, global users of accounting information face difficulties in interpreting and analyzing the financial statements of different countries as a result of different accounting practices. The universalization of financial markets and the increasing volume of international capital movements have led to the creation of these international standards and regulations.
Standardization in accounting and financial reporting with IFRS creates a common financial language, thus minimizing investment risks caused by regional implementation differences in international markets. Standards improve the quality, comprehensibility and comparability of financial information, so that investors and other market participants make decisions in the capital markets by increasing the efficiency. In addition, own accounting practices of countries lead to difficulties in the entry of multinational enterprises into the national economy. Therefore, the increasing capital requirement in emerging markets requires compliance with these standards.
For the first time, works were started in the 1960s for purposes such as providing comparability, eliminating multiple reporting requirements and eliminating costs and evaluating health. The International Federation of Accountants (IFAC), the International Securities Organization (IOSCO) and the United Nations Organization for Economic Cooperation and Development (OECD) established the International Accounting Standards Committee (IASC) in 1973 for the purpose of achieving compliance in accounting. Until 2000, it published 39 standards (Kocamaz, 2012, 107). In 2001, the IASC assigned its accounting standard to IASB.
Since the beginning of 2005, thousands of enterprises have started to use international accounting and financial reporting standards instead of national accounting policies. This year was the year of the beginning of a very significant change in the international capital markets that increased efficiency. The main objective of this study is to examine the effects of the change in the financial performance of the companies on the transition to IFRS in 2005. For this purpose, the financial statements of the industrial enterprises in the industrial indices of Europe, which can be accessed, are analyzed between the years 1995 and 2014. The analysis was performed at 10 different financial ratios before and after 2005, at 3-year and 10-year intervals. The significance of the change in financial ratios was measured by t test.