Atilla Bir - Academia.edu (original) (raw)
Uploads
Papers by Atilla Bir
DSpace@FSM (FSM Vakif University), Jul 3, 2020
Uluslararası Bilim ve Teknoloji Tarihi ve Felsefesi Birliği (IUHPST) bünyesinde yer alan Bilimsel... more Uluslararası Bilim ve Teknoloji Tarihi ve Felsefesi Birliği (IUHPST) bünyesinde yer alan Bilimsel Aletler Komisyonu (Scientific Instrument Commission, SIC) 1981 yılından beri her yıl başka bir ülkede toplanarak bilgi şölenleri (sempozyumlar) tertiplemektedir. Bilimsel Aletler bilgi şöleninin 35'incisi İstanbul Üniversitesi Bilim Tarihi Bölümü tarafından, Feza Günergun'un yönetiminde 26-30 Eylül 2016 tarihlerinde İstanbul'da tertiplenmiştir. O tarihlerde ülkemiz sıkıntılı günler geçirmesine rağmen bu toplantıya, yarısından fazlası Türkiye ve İran'dan olmak üzere, 80 bilim insanı katılmıştır. Toplantı süresince katılımcılar özellikle İstanbul Üniversitesi bünyesinde bulunan bilimsel alet, kitap ve objelerden oluşan Bilginin İzinde sergisini ziyaret etme fırsatını bulmuştur. Ayrıca tertiplenen gezilerle İstanbul'da bulunan bilimsel alet koleksiyonlarını gezebilmişlerdir.
Osmanli Bilimi Arastirmalari, 1998
DergiPark (Istanbul University), Dec 1, 2014
Maarif-i Askeri tarafından incelenerek, "Külliyat-ı Ulum ve Fünuni Riyaziye" dizisi içinde 11 sır... more Maarif-i Askeri tarafından incelenerek, "Külliyat-ı Ulum ve Fünuni Riyaziye" dizisi içinde 11 sıra numarasıyla yayımlanması kabul edilmiştir. Güneş saatleriyle ilgili ek, 241-258. sayfaları arasındadır. Kitabın kapağındaki "Mekteb-i idadi-yi şahane şakirdânına tedris olunmak üzere tertip olunmuştur" ifadesinden eserin liselerde okutulmak için hazırlandığını ve Ahmed Ziya Bey'in o tarihte "Mekteb-i İdadi-yi Şahane muallimlerinden" olduğunu anlıyoruz. Kapaktaki "Eser-i Ahmed Ziya" ifadesinin kitabın bir telif olduğunu göstermekte ise de, telif sırasında Avrupa kaynaklarından faydalanılmış olması da muhtemeldir. 2 Bunlardan birisi Ebu'l-Reyhan el-Biruni'nin (öl. 1048), امراالظالل فی المقال افراد فی كتاب (Kitâb fi ifrâd elmakal fi emri'l-ızlâl) (Gölgeler konusundaki son çalışmalar kitabı) adlı eseridir. Bu eser hakkında bkz.
Osmanli Bilimi Arastirmalari, Jun 1, 1998
Osmanli Bilimi Arastirmalari, Jul 5, 2021
IFAC Proceedings Volumes, Jun 1, 2003
The aim of this paper is to develop a new approach for a solution of the continuous-time H<Xl mod... more The aim of this paper is to develop a new approach for a solution of the continuous-time H<Xl model matching problem with a static output feedback by using Linear Matrix Inequalities (LMIs). The main contribution is to reformulate the continuous-time H<Xl model matching problem in LMI formulation, to present the solvability conditions and to give a design procedure for a two degrees of freedom (2 DOF) static output feedback control law. Finally, the results are applied to an example system.
DergiPark (Istanbul University), Dec 1, 2013
Uluğ Bey'in, Zic-i Uluğ Bey olarak adlandırılan eserini 1437 tarihinde bitirdiği ifade edilse de ... more Uluğ Bey'in, Zic-i Uluğ Bey olarak adlandırılan eserini 1437 tarihinde bitirdiği ifade edilse de bu eser üzerinde 1449 yılındaki ölümüne kadar çalışmaya devam ettiği bilinir. 1 Eserin 2. Kitabının, 2. Kısmı sinüs ve ok (sinüs verse) tanımlarına ayrılmıştır. Sinüs ve kosinüsü şu şekilde tanımlar: "Bir yayın uçlarını bağlayan kirişin bir ucuyla diğer ucundan geçen çapa dik mesafeye sinüs denir. Bir yarım ve bir tam daire yayının sinüsü yoktur. Yarıçapın karesinden bir yayın sinüs karesi çıkarılır ve bu değerin karekökü alınırsa, çeyrek daireyi tümler açının sinüsü (ya da aynı yayın kosinüsü) elde edilir. Bir yayın ortasından kiriş ortasına inilen dike yarı yay oku (sinüs verse) denir". Yine 2. Kısımda, biraz ilerde Uluğ Bey bize şu bilgileri de aktarır: "Sinüs ve gölge (tanjant) çizelgelerinin hesabı sinüs 1 'nin bulunuşuna dayanır. Bugüne kadar kimse buna ilişkin tam değeri vermeyi başaramamış, bunun karşılığını yeterli doğruluğa ulaştıklarını kabul ettikleri yaklaşık hesap yöntemlerini kullanarak elde etmişlerdir. Ancak, başka bir eserimizde 2 açıkladığımız gibi, bu çok önemli sorunu, sinüs değerini Allahın izniyle çok hassas belirledik ve söz konusu çizelgeyi oluşturduk". Bu çalışmada Uluğ Bey'in sinüs 1 'yi nasıl elde ettiği konusu araştırılmış ve Ptolemeus'un (Batlamyus) verdiği değerle karşılaştırılmıştır. 1-Temel kiriş ve bunlara ilişkin sinüslerin hesaplanması Geometride temel ya da ana kirişler dendiğinde daire çevresini n = 2, 3, 4 tam sayılarına,
Archives internationales d'histoire des sciences, Dec 1, 2005
Advances in Engineering Software, Jun 1, 2002
In this study, a new global optimization method that uses a closed loop control system is propose... more In this study, a new global optimization method that uses a closed loop control system is proposed. If a plant, in a feedback control system with a reference input r, is replaced by the objective function f ðxÞ then the output of a properly designed controller approaches the solution of the equation f ðxÞ 2 r ¼ 0 at the steady state. An algorithm is then designed such that the reference point and the objective function representing the plant are continuously changed within the control loop. This change is done in accordance with the result of the steady-state controller output. This algorithm can find the global optimum point in a bounded feasible region. Even though the new approach is applicable to the optimization of single and multivariable non-linear objective functions, only the results related to some test functions with single variable are presented. The results of the new algorithm are compared with some well-known global optimization algorithms.
Osmanli Bilimi Arastirmalari, Dec 1, 2006
Türk oklarının hızı ve yay verimleri üç menzil (en uzak hedef), iki tirkeş (savaş) ve iki puta (h... more Türk oklarının hızı ve yay verimleri üç menzil (en uzak hedef), iki tirkeş (savaş) ve iki puta (hedef) yayı üzerinde denenmiştir. Yaylar yazarın kendisi tarafından imal edilmiştir, çekme kuvvetleri 67,4 ila 136 libre (30,57 ila 61,69 kg kuvvet) ve uzunlukları 41 inç ila 51,5 inç (104,14 ila 130,81 cm) arasında değişir. Yazarın bilgisine göre, kompozit (katışık) yayların başarımı ile ilişkili olarak güvenilebilir tek bir çalışma mevcuttur. 1 *
Osmanli Bilimi Arastirmalari, Dec 1, 2005
Bu makale, ismi saklı tutulan bir kişinin Resimli Gazete 1 yayınevine gönderdiği bir matematik pr... more Bu makale, ismi saklı tutulan bir kişinin Resimli Gazete 1 yayınevine gönderdiği bir matematik problemiyle ilgili olarak Salih Zeki Bey'in (1864-1921) görüş ve düşüncelerine, problemin genel çözümü ve geometrik çözümsüzlüğünün kanıtını içeren yazılarına ilişkindir. Problem, 90°'den (ya da 180°) küçük bir açı, bu açının tanımladığı bir yayın geometrik yöntemlerle üç eşit parçaya bölünmesi ve bunun kanıtlanmasıyla ilgilidir. Yazıyı gönderen kişi, problemin çözüm ve kanıtı için, sinüs, kosinüs, tanjant, kotanjant, sekant ve kosekant gibi trigonometrik fonksiyonlar kullanılmaması, ayrıca bir x ve y ekseni tanımlayarak analitik geometriden yararlanılmaması gerektiğini özellikle belirtmiştir. 2 Matematik ve matematik tarihi konusunda bilgili olduğu anlaşılan yazı sahibi, Montucla'nın Matematik Tarihi 3 adlı eserinin birinci cildinde verilen bilgiye dayanarak, bu problemin ayrıca yüksek matematik entegral ve diferansiyel hesap yöntemleri (makine-i âla) ve yüksek mertebeden eğrilerle çözülebildiğini, ancak 'Sokrat ve Hipokrat' 4 dönemi geometrik yöntemleriyle çözülemediğini ifade etmiştir.
Osmanli Bilimi Arastirmalari, Jun 1, 2005
A sinking-type time-keeping vessel ( tarjahar ) of al-Jazari Atilla Bir, Mustafa Kacar, Mahmut Ka... more A sinking-type time-keeping vessel ( tarjahar ) of al-Jazari Atilla Bir, Mustafa Kacar, Mahmut Kayral In ancient Egypt the priests needed to tell the time during the night, so that the rites and sacrifices could be duly performed. On clear nights they could use the stars to designate the hours, but they needed a clock when it was cloudy. The Egyptians had a water-clock for this purpose in their temples which made use of the flow of water through a fine orifice for time regulation. Since the Egyptians used a linear scale on the inside of their clocks to mark the hours, the bottom of the vessel had to have a smaller cross-sectional area then the top. The submersive float is another type of time measuring device. It was used in Antiquity to determine a given time duration. A vessel with a fine orifice on the bottom is put on a water surface. When the vessel sinks one knows that a predetermined time has passed. If desired, one can pour out the water and put the vessel for a second time on the water surface. If the vessel cross-section is equal along the height of the vessel the sinking rate is constant, and time scale generally marked on the in- or outside wall of the vessel is linear. This kind of time devices were in use from Antiquity till the beginning of twentieth century to determine the lecturing time of a speaker or the irrigation time in agriculture. The most important work on engineering written before the Renaissance was the book on mechanics Kitab al-hiyal of Ibn al-Razzâz al-Jazari. It was composed in Diyarbakir (present day Turkey) in 1206. There are 50 different devices, such as water clocks, trick vessels, liquid dispensers, and phlebotomy measuring instruments, fountains, musical automata, and water-raising machines, as well as a submersive float ( tarjahar ) like the one described above. This is a 1½ span-long (app.35 cm) sinking vessel in the form of an elegant boat in which a boatman stands and plays a flute. The boat put on water surface sinks after one hour and the boatman informs the end of the hour by blowing a tone. In this paper first, a detailed mathematical model of the outpouring and sinking process is given. Secondly, a calculation method is developed and applied for the orifice diameter in the determination of the al-Jazari type time-keeping vessel. Key words : automata, al-Jazari, Kitab al-Hiyal, time measuring, tarjahar; Anahtar kelimeler : el-Cezeri, Kitab el-Hiyel, otomatlar, tarcahar, zaman olcme.
Osmanli Bilimi Arastirmalari, Dec 1, 2006
Erken Osmanlı döneminde, yay ve ok ordunun kullandığı en etkin silahtı. Ancak 16. yüzyılın ortala... more Erken Osmanlı döneminde, yay ve ok ordunun kullandığı en etkin silahtı. Ancak 16. yüzyılın ortalarından itibaren ateşli silahların güvenirliliği arttıkça, Osmanlı ordusunda geleneksel yay ve okların yerini gittikçe daha etkin hale 1 Bu yazı, 24-30 Temmuz 2005'de Pekin'de düzenlenen Uluslararası Bilim Tarihi ve Felsefesi Birliği'nin (IUHPS) 22. kongresinde düzenlenen "Osmanlı İmparatorluğu ve Milli Devletlerde Bilim ve Teknolojinin Yayılması" konulu sempozyumda sunulan 'Ottoman distance archery, bows and arrows' başlıklı bildirinin genişletilmiş çevirisidir. İngilizce metin için bkz.
Springer eBooks, Nov 15, 2010
Praying five-times-a-day is one of the most important religious obligations for Muslims, and pray... more Praying five-times-a-day is one of the most important religious obligations for Muslims, and prayers should be performed during certain periods defined by the position of the Sun at a given location. Before the full adoption of the international standard time in Turkey in the twentieth century, the mean solar time, popularly called “European time” (alla franca time) started to be used in the major cities of the Ottoman Empire, mainly in communication and transportation networks connecting the Empire with European countries. Thus both the solar mean time and the local apparent time (Turkish time or the alla turca time) were concurrently used in the Ottoman Empire in the latter part of the nineteenth century. The present paper examines the mechanism of alla turca clocks and especially the pocket watch designed and manufactured by J. Meyer (1843–1920) in Istanbul for keeping automatically both the Turkish and European times.
Osmanli Bilimi Arastirmalari, Jun 1, 2003
Dar al-Kutub, Mustafa Fazıl Riyaza, nr. 41/7 ve 41/8'de bulunan bu risalelerin birer kopyası, ric... more Dar al-Kutub, Mustafa Fazıl Riyaza, nr. 41/7 ve 41/8'de bulunan bu risalelerin birer kopyası, ricamız üzerine bir Kahire seyahati sırasında Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu tarafından bizzat kütüphaneden alınarak İstanbul'a getirilmiş ve tarafımıza verilmiştir. Kendisine bu yardımlarında dolayı teşekkürü borç biliriz. Ayrıca, metnin tercümesini kontrol eden ve düzeltmeler öneren Doç.Dr. Ali Güzelyüz'e teşekkür ederiz. Osmanlı Bilimi Araştırmaları IV/2(2003) ________________________________________________________________________________________ 2 Sadece Osmanlı Müellifleri'nde Bedreddin Muhammed'in hesap, geometri, zaman belirleme ve optik konularında eserler vermiş olduğu kayıtlıdır. 4 Babası Esad Efendi, Yanya'da doğmuş, ilk eğitimini doğup büyüdüğü Yanya'da tamamlamış, bu sırada Yanya müftüsünden Arapça öğrenirken, Yunanca'yı da öğrenmeyi ihmal etmemiştir. 1687'de İstanbul'a gelmiş olan Esad Efendi, burada medrese tahsiline devam etmiş ve Aksekilizade İbrahim Efendi'den üstün derece ile icazet almıştır. 5 Bedreddin Efendi muhtemelen babasından tahsil görmüş ve daha sonra İstanbul dışında ve belki de Kahire'de bulunmuştur. 6 Matematikle ilgili sadece üç eseri günümüze kadar ulaşmıştır. Bunlardan ilki, İstanbul Beyazıt Devlet Kütüphanesi'nde (Beyazıt Umumi nr: 9787) bulunan ve 1136/1723 yılında telif etmiş olduğu Öklid geometrisinin bazı meselerinin şerhini ihtiva eden Şarh Ba'zı al-Makalat al-Uklidisiyya adlı Arapça eseridir. Osmanlı döneminde Öklid geometrisi üzerine yazılan önemli bir eserdir. Mukaddimesinde Bedreddin Muhammed Efendi, bütün açıları üçe, daireleri yediye, yayları altıya böldüğünü, kendi zamanına kadar halledilemeyen pekçok geometri problemini çözdüğünü iddia etmektedir. 7 Diğer iki kısa risalesi Kahire Dar al-Kutub'te bulunmaktadır ve yine açıların üçe, dairelerin yediye bölünmesiyle ilgilidir. Bedreddin Muhammmed, bu iki risaleyi iki gün arayla kaleme almıştır. Kitab Taslîs al-zâviya ve tasb'i alda'ira (Açıyı üçe bölme ve daireyi yediye bölme) adlı birinci risalesini 23 Cemaziyelevvel 1153/ 16 Ağustos 1740 Çarşamaba günü ve Kitab amal li'lsub'u ve gayriha min zavati'l-ızla' al-kesire adlı (Dairede yedigen ve diğer çokgenlerin yapımı) risalesini ise 25 Cemaziyelevel 1153/18 Ağustos 1740 Perşembe günü yazmıştır. Bu çalışmada, Bedreddin Efendi'nin Dar al Kutub'teki iki risalesi, günümüz matematik diliyle yorumlanmış; yazmaların faksimileleri, daktilo edilmiş Araça metinleri ekte verilmiştir. Bedreddin Muhammed'in teslis-i zaviye konusundaki ilk çalışması 1723 tarihli Şarh Ba'zı al-Makalat al-Uklidisiyya adlı Arapça eserinin 256. varağında "Naran n'amal kısm zaviyat bi salasa aksam mutasaviyat" başlığı ile verilmiştir. 4
Osmanli Bilimi Arastirmalari, Dec 1, 2001
DSpace@FSM (FSM Vakif University), Jul 3, 2020
Uluslararası Bilim ve Teknoloji Tarihi ve Felsefesi Birliği (IUHPST) bünyesinde yer alan Bilimsel... more Uluslararası Bilim ve Teknoloji Tarihi ve Felsefesi Birliği (IUHPST) bünyesinde yer alan Bilimsel Aletler Komisyonu (Scientific Instrument Commission, SIC) 1981 yılından beri her yıl başka bir ülkede toplanarak bilgi şölenleri (sempozyumlar) tertiplemektedir. Bilimsel Aletler bilgi şöleninin 35'incisi İstanbul Üniversitesi Bilim Tarihi Bölümü tarafından, Feza Günergun'un yönetiminde 26-30 Eylül 2016 tarihlerinde İstanbul'da tertiplenmiştir. O tarihlerde ülkemiz sıkıntılı günler geçirmesine rağmen bu toplantıya, yarısından fazlası Türkiye ve İran'dan olmak üzere, 80 bilim insanı katılmıştır. Toplantı süresince katılımcılar özellikle İstanbul Üniversitesi bünyesinde bulunan bilimsel alet, kitap ve objelerden oluşan Bilginin İzinde sergisini ziyaret etme fırsatını bulmuştur. Ayrıca tertiplenen gezilerle İstanbul'da bulunan bilimsel alet koleksiyonlarını gezebilmişlerdir.
Osmanli Bilimi Arastirmalari, 1998
DergiPark (Istanbul University), Dec 1, 2014
Maarif-i Askeri tarafından incelenerek, "Külliyat-ı Ulum ve Fünuni Riyaziye" dizisi içinde 11 sır... more Maarif-i Askeri tarafından incelenerek, "Külliyat-ı Ulum ve Fünuni Riyaziye" dizisi içinde 11 sıra numarasıyla yayımlanması kabul edilmiştir. Güneş saatleriyle ilgili ek, 241-258. sayfaları arasındadır. Kitabın kapağındaki "Mekteb-i idadi-yi şahane şakirdânına tedris olunmak üzere tertip olunmuştur" ifadesinden eserin liselerde okutulmak için hazırlandığını ve Ahmed Ziya Bey'in o tarihte "Mekteb-i İdadi-yi Şahane muallimlerinden" olduğunu anlıyoruz. Kapaktaki "Eser-i Ahmed Ziya" ifadesinin kitabın bir telif olduğunu göstermekte ise de, telif sırasında Avrupa kaynaklarından faydalanılmış olması da muhtemeldir. 2 Bunlardan birisi Ebu'l-Reyhan el-Biruni'nin (öl. 1048), امراالظالل فی المقال افراد فی كتاب (Kitâb fi ifrâd elmakal fi emri'l-ızlâl) (Gölgeler konusundaki son çalışmalar kitabı) adlı eseridir. Bu eser hakkında bkz.
Osmanli Bilimi Arastirmalari, Jun 1, 1998
Osmanli Bilimi Arastirmalari, Jul 5, 2021
IFAC Proceedings Volumes, Jun 1, 2003
The aim of this paper is to develop a new approach for a solution of the continuous-time H<Xl mod... more The aim of this paper is to develop a new approach for a solution of the continuous-time H<Xl model matching problem with a static output feedback by using Linear Matrix Inequalities (LMIs). The main contribution is to reformulate the continuous-time H<Xl model matching problem in LMI formulation, to present the solvability conditions and to give a design procedure for a two degrees of freedom (2 DOF) static output feedback control law. Finally, the results are applied to an example system.
DergiPark (Istanbul University), Dec 1, 2013
Uluğ Bey'in, Zic-i Uluğ Bey olarak adlandırılan eserini 1437 tarihinde bitirdiği ifade edilse de ... more Uluğ Bey'in, Zic-i Uluğ Bey olarak adlandırılan eserini 1437 tarihinde bitirdiği ifade edilse de bu eser üzerinde 1449 yılındaki ölümüne kadar çalışmaya devam ettiği bilinir. 1 Eserin 2. Kitabının, 2. Kısmı sinüs ve ok (sinüs verse) tanımlarına ayrılmıştır. Sinüs ve kosinüsü şu şekilde tanımlar: "Bir yayın uçlarını bağlayan kirişin bir ucuyla diğer ucundan geçen çapa dik mesafeye sinüs denir. Bir yarım ve bir tam daire yayının sinüsü yoktur. Yarıçapın karesinden bir yayın sinüs karesi çıkarılır ve bu değerin karekökü alınırsa, çeyrek daireyi tümler açının sinüsü (ya da aynı yayın kosinüsü) elde edilir. Bir yayın ortasından kiriş ortasına inilen dike yarı yay oku (sinüs verse) denir". Yine 2. Kısımda, biraz ilerde Uluğ Bey bize şu bilgileri de aktarır: "Sinüs ve gölge (tanjant) çizelgelerinin hesabı sinüs 1 'nin bulunuşuna dayanır. Bugüne kadar kimse buna ilişkin tam değeri vermeyi başaramamış, bunun karşılığını yeterli doğruluğa ulaştıklarını kabul ettikleri yaklaşık hesap yöntemlerini kullanarak elde etmişlerdir. Ancak, başka bir eserimizde 2 açıkladığımız gibi, bu çok önemli sorunu, sinüs değerini Allahın izniyle çok hassas belirledik ve söz konusu çizelgeyi oluşturduk". Bu çalışmada Uluğ Bey'in sinüs 1 'yi nasıl elde ettiği konusu araştırılmış ve Ptolemeus'un (Batlamyus) verdiği değerle karşılaştırılmıştır. 1-Temel kiriş ve bunlara ilişkin sinüslerin hesaplanması Geometride temel ya da ana kirişler dendiğinde daire çevresini n = 2, 3, 4 tam sayılarına,
Archives internationales d'histoire des sciences, Dec 1, 2005
Advances in Engineering Software, Jun 1, 2002
In this study, a new global optimization method that uses a closed loop control system is propose... more In this study, a new global optimization method that uses a closed loop control system is proposed. If a plant, in a feedback control system with a reference input r, is replaced by the objective function f ðxÞ then the output of a properly designed controller approaches the solution of the equation f ðxÞ 2 r ¼ 0 at the steady state. An algorithm is then designed such that the reference point and the objective function representing the plant are continuously changed within the control loop. This change is done in accordance with the result of the steady-state controller output. This algorithm can find the global optimum point in a bounded feasible region. Even though the new approach is applicable to the optimization of single and multivariable non-linear objective functions, only the results related to some test functions with single variable are presented. The results of the new algorithm are compared with some well-known global optimization algorithms.
Osmanli Bilimi Arastirmalari, Dec 1, 2006
Türk oklarının hızı ve yay verimleri üç menzil (en uzak hedef), iki tirkeş (savaş) ve iki puta (h... more Türk oklarının hızı ve yay verimleri üç menzil (en uzak hedef), iki tirkeş (savaş) ve iki puta (hedef) yayı üzerinde denenmiştir. Yaylar yazarın kendisi tarafından imal edilmiştir, çekme kuvvetleri 67,4 ila 136 libre (30,57 ila 61,69 kg kuvvet) ve uzunlukları 41 inç ila 51,5 inç (104,14 ila 130,81 cm) arasında değişir. Yazarın bilgisine göre, kompozit (katışık) yayların başarımı ile ilişkili olarak güvenilebilir tek bir çalışma mevcuttur. 1 *
Osmanli Bilimi Arastirmalari, Dec 1, 2005
Bu makale, ismi saklı tutulan bir kişinin Resimli Gazete 1 yayınevine gönderdiği bir matematik pr... more Bu makale, ismi saklı tutulan bir kişinin Resimli Gazete 1 yayınevine gönderdiği bir matematik problemiyle ilgili olarak Salih Zeki Bey'in (1864-1921) görüş ve düşüncelerine, problemin genel çözümü ve geometrik çözümsüzlüğünün kanıtını içeren yazılarına ilişkindir. Problem, 90°'den (ya da 180°) küçük bir açı, bu açının tanımladığı bir yayın geometrik yöntemlerle üç eşit parçaya bölünmesi ve bunun kanıtlanmasıyla ilgilidir. Yazıyı gönderen kişi, problemin çözüm ve kanıtı için, sinüs, kosinüs, tanjant, kotanjant, sekant ve kosekant gibi trigonometrik fonksiyonlar kullanılmaması, ayrıca bir x ve y ekseni tanımlayarak analitik geometriden yararlanılmaması gerektiğini özellikle belirtmiştir. 2 Matematik ve matematik tarihi konusunda bilgili olduğu anlaşılan yazı sahibi, Montucla'nın Matematik Tarihi 3 adlı eserinin birinci cildinde verilen bilgiye dayanarak, bu problemin ayrıca yüksek matematik entegral ve diferansiyel hesap yöntemleri (makine-i âla) ve yüksek mertebeden eğrilerle çözülebildiğini, ancak 'Sokrat ve Hipokrat' 4 dönemi geometrik yöntemleriyle çözülemediğini ifade etmiştir.
Osmanli Bilimi Arastirmalari, Jun 1, 2005
A sinking-type time-keeping vessel ( tarjahar ) of al-Jazari Atilla Bir, Mustafa Kacar, Mahmut Ka... more A sinking-type time-keeping vessel ( tarjahar ) of al-Jazari Atilla Bir, Mustafa Kacar, Mahmut Kayral In ancient Egypt the priests needed to tell the time during the night, so that the rites and sacrifices could be duly performed. On clear nights they could use the stars to designate the hours, but they needed a clock when it was cloudy. The Egyptians had a water-clock for this purpose in their temples which made use of the flow of water through a fine orifice for time regulation. Since the Egyptians used a linear scale on the inside of their clocks to mark the hours, the bottom of the vessel had to have a smaller cross-sectional area then the top. The submersive float is another type of time measuring device. It was used in Antiquity to determine a given time duration. A vessel with a fine orifice on the bottom is put on a water surface. When the vessel sinks one knows that a predetermined time has passed. If desired, one can pour out the water and put the vessel for a second time on the water surface. If the vessel cross-section is equal along the height of the vessel the sinking rate is constant, and time scale generally marked on the in- or outside wall of the vessel is linear. This kind of time devices were in use from Antiquity till the beginning of twentieth century to determine the lecturing time of a speaker or the irrigation time in agriculture. The most important work on engineering written before the Renaissance was the book on mechanics Kitab al-hiyal of Ibn al-Razzâz al-Jazari. It was composed in Diyarbakir (present day Turkey) in 1206. There are 50 different devices, such as water clocks, trick vessels, liquid dispensers, and phlebotomy measuring instruments, fountains, musical automata, and water-raising machines, as well as a submersive float ( tarjahar ) like the one described above. This is a 1½ span-long (app.35 cm) sinking vessel in the form of an elegant boat in which a boatman stands and plays a flute. The boat put on water surface sinks after one hour and the boatman informs the end of the hour by blowing a tone. In this paper first, a detailed mathematical model of the outpouring and sinking process is given. Secondly, a calculation method is developed and applied for the orifice diameter in the determination of the al-Jazari type time-keeping vessel. Key words : automata, al-Jazari, Kitab al-Hiyal, time measuring, tarjahar; Anahtar kelimeler : el-Cezeri, Kitab el-Hiyel, otomatlar, tarcahar, zaman olcme.
Osmanli Bilimi Arastirmalari, Dec 1, 2006
Erken Osmanlı döneminde, yay ve ok ordunun kullandığı en etkin silahtı. Ancak 16. yüzyılın ortala... more Erken Osmanlı döneminde, yay ve ok ordunun kullandığı en etkin silahtı. Ancak 16. yüzyılın ortalarından itibaren ateşli silahların güvenirliliği arttıkça, Osmanlı ordusunda geleneksel yay ve okların yerini gittikçe daha etkin hale 1 Bu yazı, 24-30 Temmuz 2005'de Pekin'de düzenlenen Uluslararası Bilim Tarihi ve Felsefesi Birliği'nin (IUHPS) 22. kongresinde düzenlenen "Osmanlı İmparatorluğu ve Milli Devletlerde Bilim ve Teknolojinin Yayılması" konulu sempozyumda sunulan 'Ottoman distance archery, bows and arrows' başlıklı bildirinin genişletilmiş çevirisidir. İngilizce metin için bkz.
Springer eBooks, Nov 15, 2010
Praying five-times-a-day is one of the most important religious obligations for Muslims, and pray... more Praying five-times-a-day is one of the most important religious obligations for Muslims, and prayers should be performed during certain periods defined by the position of the Sun at a given location. Before the full adoption of the international standard time in Turkey in the twentieth century, the mean solar time, popularly called “European time” (alla franca time) started to be used in the major cities of the Ottoman Empire, mainly in communication and transportation networks connecting the Empire with European countries. Thus both the solar mean time and the local apparent time (Turkish time or the alla turca time) were concurrently used in the Ottoman Empire in the latter part of the nineteenth century. The present paper examines the mechanism of alla turca clocks and especially the pocket watch designed and manufactured by J. Meyer (1843–1920) in Istanbul for keeping automatically both the Turkish and European times.
Osmanli Bilimi Arastirmalari, Jun 1, 2003
Dar al-Kutub, Mustafa Fazıl Riyaza, nr. 41/7 ve 41/8'de bulunan bu risalelerin birer kopyası, ric... more Dar al-Kutub, Mustafa Fazıl Riyaza, nr. 41/7 ve 41/8'de bulunan bu risalelerin birer kopyası, ricamız üzerine bir Kahire seyahati sırasında Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu tarafından bizzat kütüphaneden alınarak İstanbul'a getirilmiş ve tarafımıza verilmiştir. Kendisine bu yardımlarında dolayı teşekkürü borç biliriz. Ayrıca, metnin tercümesini kontrol eden ve düzeltmeler öneren Doç.Dr. Ali Güzelyüz'e teşekkür ederiz. Osmanlı Bilimi Araştırmaları IV/2(2003) ________________________________________________________________________________________ 2 Sadece Osmanlı Müellifleri'nde Bedreddin Muhammed'in hesap, geometri, zaman belirleme ve optik konularında eserler vermiş olduğu kayıtlıdır. 4 Babası Esad Efendi, Yanya'da doğmuş, ilk eğitimini doğup büyüdüğü Yanya'da tamamlamış, bu sırada Yanya müftüsünden Arapça öğrenirken, Yunanca'yı da öğrenmeyi ihmal etmemiştir. 1687'de İstanbul'a gelmiş olan Esad Efendi, burada medrese tahsiline devam etmiş ve Aksekilizade İbrahim Efendi'den üstün derece ile icazet almıştır. 5 Bedreddin Efendi muhtemelen babasından tahsil görmüş ve daha sonra İstanbul dışında ve belki de Kahire'de bulunmuştur. 6 Matematikle ilgili sadece üç eseri günümüze kadar ulaşmıştır. Bunlardan ilki, İstanbul Beyazıt Devlet Kütüphanesi'nde (Beyazıt Umumi nr: 9787) bulunan ve 1136/1723 yılında telif etmiş olduğu Öklid geometrisinin bazı meselerinin şerhini ihtiva eden Şarh Ba'zı al-Makalat al-Uklidisiyya adlı Arapça eseridir. Osmanlı döneminde Öklid geometrisi üzerine yazılan önemli bir eserdir. Mukaddimesinde Bedreddin Muhammed Efendi, bütün açıları üçe, daireleri yediye, yayları altıya böldüğünü, kendi zamanına kadar halledilemeyen pekçok geometri problemini çözdüğünü iddia etmektedir. 7 Diğer iki kısa risalesi Kahire Dar al-Kutub'te bulunmaktadır ve yine açıların üçe, dairelerin yediye bölünmesiyle ilgilidir. Bedreddin Muhammmed, bu iki risaleyi iki gün arayla kaleme almıştır. Kitab Taslîs al-zâviya ve tasb'i alda'ira (Açıyı üçe bölme ve daireyi yediye bölme) adlı birinci risalesini 23 Cemaziyelevvel 1153/ 16 Ağustos 1740 Çarşamaba günü ve Kitab amal li'lsub'u ve gayriha min zavati'l-ızla' al-kesire adlı (Dairede yedigen ve diğer çokgenlerin yapımı) risalesini ise 25 Cemaziyelevel 1153/18 Ağustos 1740 Perşembe günü yazmıştır. Bu çalışmada, Bedreddin Efendi'nin Dar al Kutub'teki iki risalesi, günümüz matematik diliyle yorumlanmış; yazmaların faksimileleri, daktilo edilmiş Araça metinleri ekte verilmiştir. Bedreddin Muhammed'in teslis-i zaviye konusundaki ilk çalışması 1723 tarihli Şarh Ba'zı al-Makalat al-Uklidisiyya adlı Arapça eserinin 256. varağında "Naran n'amal kısm zaviyat bi salasa aksam mutasaviyat" başlığı ile verilmiştir. 4
Osmanli Bilimi Arastirmalari, Dec 1, 2001
Nazariyat Journal, 2020
One of the greatest astronomers of the 13th century, Abū ʿAlī al-Ḥasan al-Marrākushī is the autho... more One of the greatest astronomers of the 13th century, Abū ʿAlī al-Ḥasan al-Marrākushī is the author of Jāmiʿ al-mabādī’ wa-l-ghāyāt fī ʿilm al-mīqāt (An A to Z of Astronomical Timekeeping) which includes the production and operation guides for many astronomical instruments. This study translates the production guide Zarqāliyya, examines the working principle of this instrument, and presents a mathematical interpretation for current readers. A standard astrolabe provides measurements by means of disks produced separately for the different latitudes. The particular disk we examine in this article was developed by the Andalusian astronomer al-Zarqālī (d. 493/1100), is named zarqāliyya, and is known as ṣafīḥa in the West. This disk is peculiar to Islamic astronomy and enables measurement for any latitude. At present, this astrolabe is qualified as universal for being operational independent of latitude. Marrākushī’s discussion of this universal disk zarqāliyya in his time is an epitome for the understanding of the transmission and circulation of knowledge in the scientific environment of Islam, and the current article evaluates this aspect. This article includes the subject and importance of Marrākushī’s monumental work, its modern presentations, and the mathematical explanations of the universal astrolabe’s stereographic projection. It additionally provides the formulations necessary for constructing this astrolabe and presents drawings based on these relations using the Paris edition of the manuscript registered as Or. No.2507-2508 in the National Library of France. The stars and coptic months engraved on the instruments are presented as tables. Lastly, this study includes an annotated translation by comparing the different editions of the manuscript.