Taner Türk | Selcuk University (Selçuk Üniversitesi) (original) (raw)
Researcher in Comparative Literature
Address: Konya, Konya, Turkey
less
Uploads
Papers by Taner Türk
Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Dergisi, 2020
Sözlü kültür ortamı mahsulleri olan mit ve efsanelerin birer ardılları olarak ortaya çıkan traged... more Sözlü kültür ortamı mahsulleri olan mit ve efsanelerin birer ardılları olarak ortaya çıkan tragedya ve komedyalar, yazılı kültür ortamının ürünleri olarak görülebilir. Bu oluşumun kanıtları, aynı zamanda teknolojik kodlar olarak da adlandırılabilecek yazıyı kullanmayan toplumlarda bu türlerin sanatsal bir biçimde ortaya çıkmamasında aranabilir. Sözlü kültür toplumlarında tragedya ve komedyaların yerini ritüel kökenli oyunlar ve diğer sözlü kültür mahsulleri almıştır. Yazılı kültür sadece sözlü kültür ortamında insanların kutsalları için tertipledikleri şölenlerdeki ritüellerin sahnelenmiş hali olan tragedya ve komedyaların ortaya çıkmasını sağlamakla kalmamış, aynı zamanda felsefi düşünce sistemlerinin güçlenmesini de sağlamıştır. Felsefenin ortaya çıkması ve sanatsal dramatik oyunların icra edilmesi sözlü kültür ve yazılı kültür ortamının farklılıklarının birer görünümleridir. Her oyun bir sahneye ihtiyaç duyar. Antik Yunan’da dekor, zaman ve özel mekânlarla birlikte özgün bir sahn...
Kimlik, beden, haz odaklı tüketim, narsisizm ve ötekileştirme gibi kavramların tamamına akademik ... more Kimlik, beden, haz odaklı tüketim, narsisizm ve ötekileştirme gibi kavramların tamamına akademik alanda ilgi duyulması 1980'ler sonrasındadır. Bütün bu kavramları ortak potada eriten ise postmodern süreçtir. 1980'ler sonrası postmodernizmin bütün dünyada popüler olması aslında yukarıda bahsedilen kavramları merkeze alan bir anlayış barındırmasından kaynaklanır. Postmodern sürece geçmeden önce Orta Çağ'daki birçok davranışın toplumsal kabulünden sonra yerleşik bir düzen oluşturduğunu söyleyen Norbert Elias'ın ele aldığı uygarlık süreci üzerinden, postmodern süreci kavramak yerinde olacaktır.
1 "Habitus [Lat. habitus] (Yun. heksis}: Aristoteles'ten gelen ve skolastiğin de kullandığı terim... more 1 "Habitus [Lat. habitus] (Yun. heksis}: Aristoteles'ten gelen ve skolastiğin de kullandığı terim. Bir tür nitelik; sürekli bir davranış biçimi; kalıcı ve sürekli durum; Aristoteles'te erdem bir heksis'tir. {Ör. Ölçülülük: Her zaman ölçülü davranan kimse sonunda ölçülü davranışı alışkanlık haline getirmekle erdemli bir kimse olur; ölçülülük o kimse için bir heksis, bir tür ikinci doğa olmuştur.}" (Akarsu, 1975: 86).
Özet: Sözlü kültür ortamı mahsulleri olan mit ve efsanelerin birer ardılları olarak ortaya çıkan ... more Özet: Sözlü kültür ortamı mahsulleri olan mit ve efsanelerin birer ardılları olarak ortaya çıkan tragedya ve komedyalar, yazılı kültür ortamının ürünleri olarak görülebilir. Bu oluşumun kanıtları, aynı zamanda teknolojik kodlar olarak da adlandırılabilecek yazıyı kullanmayan toplumlarda bu türlerin sanatsal bir biçimde ortaya çıkmamasında aranabilir. Sözlü kültür toplumlarında tragedya ve komedyaların yerini ritüel kökenli oyunlar ve diğer sözlü kültür mahsulleri almıştır. Yazılı kültür sadece sözlü kültür ortamında insanların kutsalları için tertipledikleri şölenlerdeki ritüellerin sahnelenmiş hali olan tragedya ve komedyaların ortaya çıkmasını sağlamakla kalmamış, aynı zamanda felsefi düşünce sistemlerinin güçlenmesini de sağlamıştır. Felsefenin ortaya çıkması ve sanatsal dramatik oyunların icra edilmesi sözlü kültür ve yazılı kültür ortamının farklılıklarının birer görünümleridir.
Book Reviews by Taner Türk
Conference Presentations by Taner Türk
Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Dergisi, 2020
Sözlü kültür ortamı mahsulleri olan mit ve efsanelerin birer ardılları olarak ortaya çıkan traged... more Sözlü kültür ortamı mahsulleri olan mit ve efsanelerin birer ardılları olarak ortaya çıkan tragedya ve komedyalar, yazılı kültür ortamının ürünleri olarak görülebilir. Bu oluşumun kanıtları, aynı zamanda teknolojik kodlar olarak da adlandırılabilecek yazıyı kullanmayan toplumlarda bu türlerin sanatsal bir biçimde ortaya çıkmamasında aranabilir. Sözlü kültür toplumlarında tragedya ve komedyaların yerini ritüel kökenli oyunlar ve diğer sözlü kültür mahsulleri almıştır. Yazılı kültür sadece sözlü kültür ortamında insanların kutsalları için tertipledikleri şölenlerdeki ritüellerin sahnelenmiş hali olan tragedya ve komedyaların ortaya çıkmasını sağlamakla kalmamış, aynı zamanda felsefi düşünce sistemlerinin güçlenmesini de sağlamıştır. Felsefenin ortaya çıkması ve sanatsal dramatik oyunların icra edilmesi sözlü kültür ve yazılı kültür ortamının farklılıklarının birer görünümleridir. Her oyun bir sahneye ihtiyaç duyar. Antik Yunan’da dekor, zaman ve özel mekânlarla birlikte özgün bir sahn...
Kimlik, beden, haz odaklı tüketim, narsisizm ve ötekileştirme gibi kavramların tamamına akademik ... more Kimlik, beden, haz odaklı tüketim, narsisizm ve ötekileştirme gibi kavramların tamamına akademik alanda ilgi duyulması 1980'ler sonrasındadır. Bütün bu kavramları ortak potada eriten ise postmodern süreçtir. 1980'ler sonrası postmodernizmin bütün dünyada popüler olması aslında yukarıda bahsedilen kavramları merkeze alan bir anlayış barındırmasından kaynaklanır. Postmodern sürece geçmeden önce Orta Çağ'daki birçok davranışın toplumsal kabulünden sonra yerleşik bir düzen oluşturduğunu söyleyen Norbert Elias'ın ele aldığı uygarlık süreci üzerinden, postmodern süreci kavramak yerinde olacaktır.
1 "Habitus [Lat. habitus] (Yun. heksis}: Aristoteles'ten gelen ve skolastiğin de kullandığı terim... more 1 "Habitus [Lat. habitus] (Yun. heksis}: Aristoteles'ten gelen ve skolastiğin de kullandığı terim. Bir tür nitelik; sürekli bir davranış biçimi; kalıcı ve sürekli durum; Aristoteles'te erdem bir heksis'tir. {Ör. Ölçülülük: Her zaman ölçülü davranan kimse sonunda ölçülü davranışı alışkanlık haline getirmekle erdemli bir kimse olur; ölçülülük o kimse için bir heksis, bir tür ikinci doğa olmuştur.}" (Akarsu, 1975: 86).
Özet: Sözlü kültür ortamı mahsulleri olan mit ve efsanelerin birer ardılları olarak ortaya çıkan ... more Özet: Sözlü kültür ortamı mahsulleri olan mit ve efsanelerin birer ardılları olarak ortaya çıkan tragedya ve komedyalar, yazılı kültür ortamının ürünleri olarak görülebilir. Bu oluşumun kanıtları, aynı zamanda teknolojik kodlar olarak da adlandırılabilecek yazıyı kullanmayan toplumlarda bu türlerin sanatsal bir biçimde ortaya çıkmamasında aranabilir. Sözlü kültür toplumlarında tragedya ve komedyaların yerini ritüel kökenli oyunlar ve diğer sözlü kültür mahsulleri almıştır. Yazılı kültür sadece sözlü kültür ortamında insanların kutsalları için tertipledikleri şölenlerdeki ritüellerin sahnelenmiş hali olan tragedya ve komedyaların ortaya çıkmasını sağlamakla kalmamış, aynı zamanda felsefi düşünce sistemlerinin güçlenmesini de sağlamıştır. Felsefenin ortaya çıkması ve sanatsal dramatik oyunların icra edilmesi sözlü kültür ve yazılı kültür ortamının farklılıklarının birer görünümleridir.