Mehmet TAN | Siirt University (original) (raw)
Papers by Mehmet TAN
Sosyolojik Bağlam Dergisi
Bu çalışmada, bazı reklamların narsisizm epidemisinin yayılmasına etkisi tartışılmaktadır. Reklam... more Bu çalışmada, bazı reklamların narsisizm epidemisinin yayılmasına etkisi tartışılmaktadır. Reklam, bir toplumun kültürünü yansıttığı gibi reklamın söz konusu toplumun kültürüne etki etmesi de muhtemeldir. Kültürel unsurları içeren reklamlar, bir taraftan da kültürel unsurları değiştirmeye yönelik muhtevalara da sahip olabilmektedir. Ayrıca reklamların, toplumsal ve bireysel alışkanlıklar üzerine etkisi yadsınamaz. Reklamın etkisi, gündelik yaşamdaki tüketim pratiklerinin yanı sıra davranış ve söylemlerde görülmektedir. Kişilerarası sohbet ve konuşmalarda reklam sloganlarının kullanılması reklamın hayatımızdaki yerini göstermesi açısındanönemlidir.Ticari bir faaliyet olarak reklam, bireyin ilgisini ve dikkatini çekerek bireyi tüketime yöneltmektedir. Bu amaçla her reklam bir slogan üretmektedir. Reklam sloganları kısa, özve etkileyici olması tercih edilmektedir. Sloganların bu özellikler taşıması, sloganın hem kolay kullanımına hem de sık kullanımına neden olmaktadır. Böylelikle, rek...
International Journal of Innovative Approaches in Social Sciences
e-Şarkiyat İlmi Araştırmaları Dergisi/Journal of Oriental Scientific Research (JOSR)
The study deals with the changes faced by the tribes in the urbanization process. The city stands... more The study deals with the changes faced by the tribes in the urbanization process. The city stands out as a place where modern life manifests. The tribe, on the other hand, is known to be an organizational form in which traditionalism and the sense of community is dominant. While the urban individual has an individual vision of the world, the individual in the tribal culture adopts a more collectivist attitude. In this sense, when compared to tribal relations, urban relations are a more superficial and not intimate. Basically, the tribe and the city refer to very different structures. The city structure and texture are unique to itself and the forms of social relations it dresses itself are therefore different from rural forms. Tribal structures are also very different from urban practices thereby causes conflict and difficulties for the individual. At this point, some adaptation problems arise because the tribe members strive to maintain a collectivist relationship. In addition, while there is no authority other than law in the city, a tribal individual needs to obey the tribal leader. As seen, the cities do not conform to the lifestyles of the tribesmen, forcing them to change. But not limited to this alone, this paradox ultimately results in the heterogeneity of the cities, leading to question the current issue of traditional tribal organizations in modern cities. Thus, the last word is that despite the rural areas that tribal background remains strong, the urban tribe has changed with the urbanization process.
Kentlerin kimliksel kurguları, kentleri birbirinden farklı kılmaktadır. Ancak modernleşme ile bir... more Kentlerin kimliksel kurguları, kentleri birbirinden farklı kılmaktadır. Ancak modernleşme ile birlikte kentlere müdahaleler gerçekleşmekte ve kent planlamaları ile kentler benzeşmeye başlamaktadır. Kentlerin kültürel kimlikleri daha ziyade tarihsel bir arka plana dayanırken yeni kent anlayışları, otobiyografik kopmalara neden olabilmektedir. Özellikle tüketim çağı olarak da isimlendirilen günümüz dünyasında, tüketim üzerinden yeni kurgusal kent kimlikleri ön plana çıkmaktadır. Farklı kimlikleri bir arada barındıran Siirt kent merkezi, modernleşme ile birlikte geçiş süreci yaşamaktadır. Bu geçişin okumasını Güres Caddesi üzerinden gerçekleştirmek mümkündür. Çalışma; kent, mekân, kimlik kavramlarından hareketle Siirt Güres Caddesi'ni sosyolojik bir okumaya tabi tutmayı amaçlamaktadır. Geleneksellikten modernliğe geçerken kent kültüründeki geçişler, ara formların ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Güres Caddesi bu geçiş sürecini yansıtmakla birlikte, "çoklu kimlik mekânlarının" bir araya gelmesine olanak sağlayan bir hüviyete sahiptir.
Sosyolojik Bağllam Dergisi, 2023
ÖZ Bu çalışmada, bazı reklamların narsisizm epidemisinin yayılmasına etkisi tartışılmaktadır. Rek... more ÖZ
Bu çalışmada, bazı reklamların narsisizm epidemisinin yayılmasına etkisi tartışılmaktadır. Reklam, bir toplumun kültürünü yansıttığı gibi reklamın söz konusu toplumun kültürüne etki etmesi de muhtemeldir. Kültürel unsurları içeren reklamlar, bir taraftan da kültürel unsurları değiştirmeye yönelik muhtevalara da sahip olabilmektedir. Ayrıca reklamların, toplumsal ve bireysel alışkanlıklar üzerine etkisi yadsınamaz. Reklamın etkisi, gündelik yaşamdaki tüketim pratiklerinin yanı sıra davranış ve söylemlerde görülmektedir. Kişilerarası sohbet ve konuşmalarda reklam sloganlarının kullanılması reklamın hayatımızdaki yerini göstermesi açısından önemlidir. Ticari bir faaliyet olarak reklam, bireyin ilgisini ve dikkatini çekerek bireyi tüketime yöneltmektedir. Bu amaçla her reklam bir slogan üretmektedir. Reklam sloganları kısa, öz ve etkileyici olması tercih edilmektedir. Sloganların bu özellikler taşıması, sloganın hem kolay kullanımına hem de sık kullanımına neden olmaktadır. Böylelikle, reklam sloganının herkeste bir etki oluşturması ve her kesimin diline yerleşmesi kolaylaşmaktadır. Reklam sloganları, bireyler üzerinde farklı etkilere neden olmaktadır. Her kategoriden bireyleri etkileyecek argümanlar tercih edilmektedir. Özellikle genç nesil üzerindeki etkisi daha belirgin olmaktadır. Gençler arasında gittikçe yayılan narsisizm, günümüz dünyasının bir gerçeğidir. Narsisizm tanımlamada güçlük çekilmekle birlikte bireyin kendine aşırı hayran olma ve değer verme olarak açıklamak mümkündür. Narsist birey, gösterişe önem veren ve bencil olarak nitelenen davranışlar sergilemektedir. Birey burada benliği, kimliği, zekâsı, tarzı ve alışkanlıklarıyla diğer kişilerden kendini farklı ve üstün görmektedir. Günümüz modern dünyası birey ve bireyselliği ön planda tutması narsisizm epidemisinin artmasına yol açmaktadır. Bazı reklam sloganları bireyin kendini diğerlerinden farklı olarak görme ve göstermeyi öne çıkarmaktadır. Bunun yanı sıra reklamlar, bireyin tatmin olması üzerine kurulmaktadır Çalışma, reklam sloganlarındaki narsisizm emareleri incelemeyi amaçlamaktadır. Nitel bir araştırma olarak tasarlanan çalışmada söylem analizi yöntemi benimsenmiştir. Bu amaçla, çalışmada bazı reklam sloganlarındaki narsisizmi çağrıştıran söylemler ortaya çıkarılmaktadır.
ABSTRACT
In this study, the effect of some advertisements on the spread of the narcissism epidemic is discussed. As advertising reflects the culture of a society, it is also possible for the advertisement to affect the culture of that society. Advertisements containing cultural elements may also have contents aimed at changing cultural elements. In addition, the effect of advertisements on social and individual habits is undeniable. . The effect of advertising is seen in behavior and discourse as well as consumption practices in daily life. The use of advertising slogans in interpersonal conversations and conversations is important in terms of showing the place of advertising in our lives. Advertising as a commercial activity attracts the attention and attention of the individual and directs the individual to consumption. For this purpose, each advertisement produces a slogan. Advertising slogans are preferred to be short, concise and impressive. The fact that the slogans have these features causes both easy use and frequent use of the slogan. In this way, it becomes easier for the advertising slogan to have an impact on everyone and to be embedded in the language of every segment. Advertising slogans cause different effects on individuals. Arguments that will affect individuals from each category are preferred. Especially the effect on the younger generation is more pronounced. Narcissism, which is increasingly spreading among young people, is a reality of today's world. Although it is difficult to define narcissism, it is possible to explain it as an individual's excessive admiration and valuation of himself. The narcissistic individual exhibits behaviors that attach importance to showing off and are characterized as selfish. Here, the individual sees himself as different and superior to other people with his self, identity, intelligence, style and habits. The fact that today's modern world prioritizes the individual and individuality leads to an increase in the narcissism epidemic. Some advertising slogans emphasize the individual's seeing and showing himself as different from others. In addition, advertisements are based on the satisfaction of the individual. The study aims to examine the signs of narcissism in advertising slogans. Discourse analysis method was adopted in the study, which was designed as a qualitative research. For this purpose, the discourses that evoke narcissism in some advertising slogans are revealed in the study.
Avrasya Sosyal ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi, Apr 30, 2021
Bu çalışma, popüler Türk müziğine, kültür endüstrisi bağlamında yoğunlaşmaktadır. Çalışmada sıras... more Bu çalışma, popüler Türk müziğine, kültür endüstrisi bağlamında yoğunlaşmaktadır. Çalışmada sırasıyla kültür endüstrisi, popüler kültür, popüler müzik ve müzik sosyolojisi açıklanmakta ve popüler Türk müziği bunlarla ilişkili olarak irdelenmektedir. Müzik, yaşadığı toplumun sosyo-kültürel/ekonomik özelliklerinden etkilenmektedir. Bu durum müziğin sosyolojik bir zeminde incelenmesini gerekil kılmaktadır. Toplumsal yapının ve sosyal değişimin müzik üzerine etkisi aslında müziğin yapısını da belirlemektedir. Popüler Türk müziği, toplumsal boyutta yaşanan değişimlerden etkilenerek dönüşmekte ve giderek batının popüler müziğine benzer gelişim trendi göstermektedir. Cumhuriyetten günümüze kadar her dönemin kültürel ve ekonomik özellikleri popüler Türk müziğine de yansımıştır. Genel olarak popüler Türk müziğinin dönemsel özellikleri göz önüne alındığında dönemin toplumsal koşullarından etkilenerek değişmiştir.
Avrasya Uluslararası Araştırmalar Dergisi, 2021
In 2007, for the first time worldwide, more people lived in urban conurbations than in rural sett... more In 2007, for the first time worldwide, more people lived in urban conurbations than in rural settlement structures. This advancing urbanization has dramatically altered the living situation, the use of space, as well as human behavior along with the health situation and disease burden. This process began in Europe as early as the 19 th century, while developing and emerging countries in particular are currently experiencing an increase in urbanization. The burden of disease is clearly altered by living in a confined space, by environmental pollution in urban areas, the impossibility of producing food oneself, and being lost in an anonymous crowd. Obesogenic environments represent a special problem in urban areas. A lack of physical activity, adverse dietary habits, and stressful and unsafe neighborhoods increase the risk of becoming overweight and obese in urban centers. Recently, modernization in rural areas and an adaptation to urban habits there increase the obesity rates in rural areas in high-income as well as low-and middle-income countries, too. Within cities, marked spatial differences in the prevalence of overweight and obesity occur. In Vienna, Austria, overweight and obesity rates during childhood and adolescence differ markedly between the individual Viennese districts. Highest overweight and obesity rates occur in districts characterized by a low socioeconomic status. Take home message for students We are currently confronted with the greatest wave of urbanization in the history of Homo sapiens. Urbanization is not only associated with modernization and cities are not only economic and cultural centers and areas of inspiration. Urban centers are also associated with increased psychic and somatic stress, health risks and high rates of obesity.
Sosyolojik Bağlam Dergisi, 2021
Gürültü, insanları rahatsız eden ve onlar üzerinde olumsuz etkiler bırakan her türlü ses olarak b... more Gürültü, insanları rahatsız eden ve onlar üzerinde olumsuz etkiler bırakan her türlü ses olarak bilinmektedir. Gürültünün toplumlara göre farklı anlamlar taşıdığı ve bu durumun sosyolojik olarak değerlendirilme gerekliliği öne çıkmaktadır. Bu çalışma sosyal bir olgu olarak gürültünün insan ve onun yaşadığı toplum üzerindeki etkilerine odaklanmaktadır. Modern dünyanın bir temsili olarak kentler; kalabalık nüfuslar, farklı kültürel topluluklar, trafik sesleri gibi gürültü olaylarına sahne olmaktadır. Bu anlamda kentsel alanların sessiz kalma gibi bir lüksü olmadığı gibi sessizliğe erişim de oldukça maliyetli ve zor olabilmektedir. Ayrıca günümüz toplumunda öne çıkan popüler kültür ve müzik gürültünün önemli kaynakları arasında yer almaktadır. Müzikteki ses ve ritim bir hareketlilik sağlarken gürültüyü de onaylayabilmektedir. Müziğin yüksek ses ile dinlenilmesi ve giderek elektronikleşmesi gürültünün müzik alanında kullanıldığını göstermektedir. Gürültü, toplumsal hayatı etkilediği gib...
Bu calisma, istek ve ihtiyaclarin olusumunu tuketim kulturu cercevesinde kavramsal bir analiz ile... more Bu calisma, istek ve ihtiyaclarin olusumunu tuketim kulturu cercevesinde kavramsal bir analiz ile aciklamayi amaclamaktadir. Tuketim, kisinin istek ve ihtiyaclarini karsilamak amaciyla yaptiklari harcamalari ifade eder. Gundelik hayatin icerisinde ihtiyaclara gore tuketim gerceklestirilmektedir. Istek ve ihtiyaclarin karsilanmasi ihtiyac turlerinin ortaya cikmasina imkân vermektedir. Daha cok mal, urun ve hizmet alanindaki ihtiyaclarin gerekliligi tuketimi belirlemektedir. Tuketim anlayisi bireyler arasinda farklilastigi gibi zaman zaman icerisinde de farklilasmaktadir. Tuketim anlayisindaki farkliliklar tuketimin artmasina neden olmaktadir. Bununla birlikte ihtiyaclarin tesekkulunde nihai amac tuketimin gerceklesmesidir. Tuketim toplumunda, tuketim hem kolay hem de vaat edici olmaktadir. Birey, bir mekânsal sinirlama olmaksizin tuketimi gerceklestirebilmektedir. Bunun yani sira tuketimin bireye yukledigi anlam tuketimi tesvik etmektedir. Bireylerin ve toplumlarin tuketim anlayisini...
İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi, 2021
Bu makale, en az iki hakem tarafından incelenmiş ve intihal içermediği teyit edilmiştir. / This a... more Bu makale, en az iki hakem tarafından incelenmiş ve intihal içermediği teyit edilmiştir. / This article has been reviewed by at least two referees and confirmed to include no plagiarism.
OPUS Uluslararası Toplum Araştırmaları Dergisi, May 31, 2020
Arkadaşlık ilişkileri modernleşme, teknolojik gelişme ve küreselleşme gibi etkenlere bağlı olarak... more Arkadaşlık ilişkileri modernleşme, teknolojik gelişme ve küreselleşme gibi etkenlere bağlı olarak değişmektedir. Modern yaşam; rasyonalite, bireyselleşme ve hız parametrelerine dayalı olarak yoğun bir değişim/dönüşüm sarkacı altındadır. Bu doğal olarak her türden ilişki ve etkileşim süreçlerini de etkilemekte, hayatın doğal ve spontane yapısını dönüştürmektedir. Bir asal bağlılık türü olarak arkadaşlık da bu süreçte değişime uğramakta, anlamı ve deneyimlenme formları farklılaşmaktadır.Bu çalışmada, günümüz toplumunda arkadaşlık ilişkilerinde yaşanan değişim odağa alınmakta ve bu değişimde pay sahibi etkenlere ve bunların dönüştürücü gücüne dikkat çekilmektedir. Çalışmada yarı yapılandırılmış görüşme tekniği kullanılarak Mardin'de 40 kişi ile yapılan görüşme verilerinden yararlanılmıştır. Araştırmada öne çıkan bulgular arasında; arkadaşlık ilişkilerinde köklü bir değişim yaşandığı, bunun hemen her kesimde, sosyal sınıfta, cinsiyet ve mesleki gruplarda görülebildiği ifade edilmektedir. Arkadaşlık ilişkilerinde sahici, samimi, diğergam ve güvene dayalı arkadaşlıkların yerini yüzeysel, ikincil, gösterişçi, bencil ve riskli arkadaşlıklar almaktadır. Ancak bu yöndeki değişimlere rağmen zaman içerisinde arkadaşlığın kendisini toplumsal şartlara bağlı olarak yeniden ürettiği ve gücünü ve gerekliliğini muhafaza ettiği görülmüştür.
The Journal of Academic Social Sciences
Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi
Arkadaşlık, seçili bir ilişkidir ve tercih edilerek sürdürülür. Arkadaşlık olgusu, sosyal bilimle... more Arkadaşlık, seçili bir ilişkidir ve tercih edilerek sürdürülür. Arkadaşlık olgusu, sosyal bilimlerde sosyoloji, psikoloji ve sosyal psikoloji gibi farklı disiplinlerce incelenmektedir. Çalışmada arkadaşlığın oluşumu ve gelişimine yönelik bazı kuramlara değinilmektedir. Temelde bu kuramlar arkadaşlığı anlamaya ve açıklamaya yöneliktir. Büyük arkadaşlık kuramı ve modern arkadaşlık kuramı olmak üzere arkadaşlığı kuramsallaştıran iki farklı yaklaşım vardır. Modern kuram içerisinde destek teorisi, sosyal değişim ve eşitlik teorisi, bilişsel tutarlılık teorisi, gelişimsel teoriler, benzerliğin çekiciliği teorisi ve sosyolojik perspektif yer almaktadır. Arkadaşlığa dair ilk açıklamalar antik çağ filozoflarına dayandırılmakta ve bu görüşler "büyük arkadaşlık" kuramları olarak adlandırılmaktadır. Bu görüşte tarihsel bir yaklaşım söz konusudur. Bir diğer arkadaşlık kuramı ise "modern arkadaşlık" kuramıdır. Büyük arkadaşlık yaklaşımında arkadaşlık idealize edilir ve sadece erkekler arasında olacağı düşünülürken, modern arkadaşlık yaklaşımında arkadaşlıkların sadece erkeklere özgü olduğu fikrine karşı gelinmekte ve arkadaşlık kendi başına bir gerçeklik olarak ele alınmaktadır. Modern kuram içerisinde sosyolojik yaklaşıma ağırlıklı olarak değinilmektedir. Arkadaşlık olgusu sosyolojik olarak az odaklanılan bir konu olmasına rağmen arkadaşlık sosyolojisine yönelik çalışmalar artmaktadır. Çalışma arkadaşlık olgusuna kuramsal bir çerçeve sunması açısından önem arz etmektedir.
Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi
Göçebelik, temel ekonomik faaliyeti hayvancılık olan ve bir mekâna bağlı kalmayıp, hareketliliği ... more Göçebelik, temel ekonomik faaliyeti hayvancılık olan ve bir mekâna bağlı kalmayıp, hareketliliği esas alan bir yaşam tarzını ifade eder. Aşiret ise akrabalığa dayanan büyük bir sosyal örgütlenme biçimidir. Koçer aşiret, göçebe yaşam tarzını benimseyen ve hayvancılık ile geçimini sağlayan akrabalığa dayalı topluluktur. Bu çalışma, göçebe yaşam tarzından kent hayatına geçen koçerlerin (göçebelerin) kentle bütünleşme sürecini incelemeyi amaçlamaktadır. Siirt Dudêran aşireti üzerinde yapılan bu araştırma, koçerlerin sosyo-kültürel, sosyo-ekonomik ve sosyo-politik özelliklerini belirleyerek kente geçiş sürecini nedenleriyle birlikte ele almaktadır. Bu süreçte Koçerler, bir yandan göçebe yaşam tarzlarını kente taşımışlar bir yandan da kentin yerleşik kültürüne uyum sorunuyla karşılaşmışlardır. Göçebe ve kentsel yaşam biçimlerinin farklılıkları koçerlerin zihin dünyalarını etkilemiştir. Aşiret bağları büyük oranda çözülmüştür. Tam olarak uyum gösteremedikleri sosyal, kültürel, ekonomik ve siyasal süreçlere maruz kalmışlardır. Sonuçta koçerler ne içinde doğmuş olduğu ve tecrübe ettiği süreçleri yaşayabilmiş ne de kent yaşamına ayak uydurabilmişlerdir.
Sosyolojik Bağlam Dergisi / Journal of Sociological Context, 2021
ÖZ Gürültü, insanları rahatsız eden ve onlar üzerinde olumsuz etkiler bırakan her türlü ses olara... more ÖZ
Gürültü, insanları rahatsız eden ve onlar üzerinde olumsuz etkiler bırakan her türlü ses olarak bilinmektedir. Gürültünün toplumlara göre farklı anlamlar taşıdığı ve bu durumun sosyolojik olarak değerlendirilme gerekliliği öne çıkmaktadır. Bu çalışma sosyal bir olgu olarak gürültünün insan ve onun yaşadığı toplum üzerindeki etkilerine odaklanmaktadır. Modern dünyanın bir temsili olarak kentler; kalabalık nüfuslar, farklı kültürel topluluklar, trafik sesleri gibi gürültü olaylarına sahne olmaktadır. Bu anlamda kentsel alanların sessiz kalma gibi bir lüksü olmadığı gibi sessizliğe erişim de oldukça maliyetli ve zor olabilmektedir. Ayrıca günümüz toplumunda öne çıkan popüler kültür ve müzik gürültünün önemli kaynakları arasında yer almaktadır. Müzikteki ses ve ritim bir hareketlilik sağlarken gürültüyü de onaylayabilmektedir. Müziğin yüksek ses ile dinlenilmesi ve giderek elektronikleşmesi gürültünün müzik alanında kullanıldığını göstermektedir. Gürültü, toplumsal hayatı etkilediği gibi kişilerarası ilişkilere de yansımaları olabilmektedir. Gürültünün, sosyal ilişkilere olumsuz etkileri olmakla birlikte bir iletişim tarzı olarak da kullanılabilmektedir. Çalışma, teorik olarak gürültünün toplumsal hayattaki yerini ve etkisini tartışmaktadır. Sonuçta sosyal bir olgu olarak gürültüye atfedilen anlamlar onun modern dünyanın bir paradoksu olduğunu göstermektedir. Zira bir taraftan modern dünya gürültüyü artırırken ve onaylarken diğer taraftan gürültünün neden olduğu olumsuzlukları kabul etmekte ve bazen çözümler üretme çabasına girmektedir.
ABSTRACT
Noise is known as any sound that disturbs and negatively affects people. It is seen that noise has different meanings according to societies, and this situation should be reviewed sociologically. This study focuses on the effects of noise as a social phenomenon on people and their societies. Cities represent the modern world; crowded populations, different cultural communities, are the scene of noise events such as traffic sounds. In this sense, urban areas do not have the luxury of staying silent, and access to silence can be quite costly and challenging. In addition, popular culture and music that stand out in today's society are among the significant noise sources. While the sound and rhythm in music provide activity, it can also confirm noise. The loudness of the music and its increasing electronification show that noise is used in music. Noise affects social life, as well as can have reflections on interpersonal relationships. Although noise has adverse effects on social relations, it can also be used as a communication style. The study theoretically discusses the place and impact of noise in social life. After all, the meanings attributed to noise as a social phenomenon show that it is a paradox of the modern world. While the contemporary world increases the volume of noise, it also accepts its adverse effects and tries to find solutions to minimize such effects.
Sosyolojik Bağlam Dergisi
Bu çalışmada, bazı reklamların narsisizm epidemisinin yayılmasına etkisi tartışılmaktadır. Reklam... more Bu çalışmada, bazı reklamların narsisizm epidemisinin yayılmasına etkisi tartışılmaktadır. Reklam, bir toplumun kültürünü yansıttığı gibi reklamın söz konusu toplumun kültürüne etki etmesi de muhtemeldir. Kültürel unsurları içeren reklamlar, bir taraftan da kültürel unsurları değiştirmeye yönelik muhtevalara da sahip olabilmektedir. Ayrıca reklamların, toplumsal ve bireysel alışkanlıklar üzerine etkisi yadsınamaz. Reklamın etkisi, gündelik yaşamdaki tüketim pratiklerinin yanı sıra davranış ve söylemlerde görülmektedir. Kişilerarası sohbet ve konuşmalarda reklam sloganlarının kullanılması reklamın hayatımızdaki yerini göstermesi açısındanönemlidir.Ticari bir faaliyet olarak reklam, bireyin ilgisini ve dikkatini çekerek bireyi tüketime yöneltmektedir. Bu amaçla her reklam bir slogan üretmektedir. Reklam sloganları kısa, özve etkileyici olması tercih edilmektedir. Sloganların bu özellikler taşıması, sloganın hem kolay kullanımına hem de sık kullanımına neden olmaktadır. Böylelikle, rek...
International Journal of Innovative Approaches in Social Sciences
e-Şarkiyat İlmi Araştırmaları Dergisi/Journal of Oriental Scientific Research (JOSR)
The study deals with the changes faced by the tribes in the urbanization process. The city stands... more The study deals with the changes faced by the tribes in the urbanization process. The city stands out as a place where modern life manifests. The tribe, on the other hand, is known to be an organizational form in which traditionalism and the sense of community is dominant. While the urban individual has an individual vision of the world, the individual in the tribal culture adopts a more collectivist attitude. In this sense, when compared to tribal relations, urban relations are a more superficial and not intimate. Basically, the tribe and the city refer to very different structures. The city structure and texture are unique to itself and the forms of social relations it dresses itself are therefore different from rural forms. Tribal structures are also very different from urban practices thereby causes conflict and difficulties for the individual. At this point, some adaptation problems arise because the tribe members strive to maintain a collectivist relationship. In addition, while there is no authority other than law in the city, a tribal individual needs to obey the tribal leader. As seen, the cities do not conform to the lifestyles of the tribesmen, forcing them to change. But not limited to this alone, this paradox ultimately results in the heterogeneity of the cities, leading to question the current issue of traditional tribal organizations in modern cities. Thus, the last word is that despite the rural areas that tribal background remains strong, the urban tribe has changed with the urbanization process.
Kentlerin kimliksel kurguları, kentleri birbirinden farklı kılmaktadır. Ancak modernleşme ile bir... more Kentlerin kimliksel kurguları, kentleri birbirinden farklı kılmaktadır. Ancak modernleşme ile birlikte kentlere müdahaleler gerçekleşmekte ve kent planlamaları ile kentler benzeşmeye başlamaktadır. Kentlerin kültürel kimlikleri daha ziyade tarihsel bir arka plana dayanırken yeni kent anlayışları, otobiyografik kopmalara neden olabilmektedir. Özellikle tüketim çağı olarak da isimlendirilen günümüz dünyasında, tüketim üzerinden yeni kurgusal kent kimlikleri ön plana çıkmaktadır. Farklı kimlikleri bir arada barındıran Siirt kent merkezi, modernleşme ile birlikte geçiş süreci yaşamaktadır. Bu geçişin okumasını Güres Caddesi üzerinden gerçekleştirmek mümkündür. Çalışma; kent, mekân, kimlik kavramlarından hareketle Siirt Güres Caddesi'ni sosyolojik bir okumaya tabi tutmayı amaçlamaktadır. Geleneksellikten modernliğe geçerken kent kültüründeki geçişler, ara formların ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Güres Caddesi bu geçiş sürecini yansıtmakla birlikte, "çoklu kimlik mekânlarının" bir araya gelmesine olanak sağlayan bir hüviyete sahiptir.
Sosyolojik Bağllam Dergisi, 2023
ÖZ Bu çalışmada, bazı reklamların narsisizm epidemisinin yayılmasına etkisi tartışılmaktadır. Rek... more ÖZ
Bu çalışmada, bazı reklamların narsisizm epidemisinin yayılmasına etkisi tartışılmaktadır. Reklam, bir toplumun kültürünü yansıttığı gibi reklamın söz konusu toplumun kültürüne etki etmesi de muhtemeldir. Kültürel unsurları içeren reklamlar, bir taraftan da kültürel unsurları değiştirmeye yönelik muhtevalara da sahip olabilmektedir. Ayrıca reklamların, toplumsal ve bireysel alışkanlıklar üzerine etkisi yadsınamaz. Reklamın etkisi, gündelik yaşamdaki tüketim pratiklerinin yanı sıra davranış ve söylemlerde görülmektedir. Kişilerarası sohbet ve konuşmalarda reklam sloganlarının kullanılması reklamın hayatımızdaki yerini göstermesi açısından önemlidir. Ticari bir faaliyet olarak reklam, bireyin ilgisini ve dikkatini çekerek bireyi tüketime yöneltmektedir. Bu amaçla her reklam bir slogan üretmektedir. Reklam sloganları kısa, öz ve etkileyici olması tercih edilmektedir. Sloganların bu özellikler taşıması, sloganın hem kolay kullanımına hem de sık kullanımına neden olmaktadır. Böylelikle, reklam sloganının herkeste bir etki oluşturması ve her kesimin diline yerleşmesi kolaylaşmaktadır. Reklam sloganları, bireyler üzerinde farklı etkilere neden olmaktadır. Her kategoriden bireyleri etkileyecek argümanlar tercih edilmektedir. Özellikle genç nesil üzerindeki etkisi daha belirgin olmaktadır. Gençler arasında gittikçe yayılan narsisizm, günümüz dünyasının bir gerçeğidir. Narsisizm tanımlamada güçlük çekilmekle birlikte bireyin kendine aşırı hayran olma ve değer verme olarak açıklamak mümkündür. Narsist birey, gösterişe önem veren ve bencil olarak nitelenen davranışlar sergilemektedir. Birey burada benliği, kimliği, zekâsı, tarzı ve alışkanlıklarıyla diğer kişilerden kendini farklı ve üstün görmektedir. Günümüz modern dünyası birey ve bireyselliği ön planda tutması narsisizm epidemisinin artmasına yol açmaktadır. Bazı reklam sloganları bireyin kendini diğerlerinden farklı olarak görme ve göstermeyi öne çıkarmaktadır. Bunun yanı sıra reklamlar, bireyin tatmin olması üzerine kurulmaktadır Çalışma, reklam sloganlarındaki narsisizm emareleri incelemeyi amaçlamaktadır. Nitel bir araştırma olarak tasarlanan çalışmada söylem analizi yöntemi benimsenmiştir. Bu amaçla, çalışmada bazı reklam sloganlarındaki narsisizmi çağrıştıran söylemler ortaya çıkarılmaktadır.
ABSTRACT
In this study, the effect of some advertisements on the spread of the narcissism epidemic is discussed. As advertising reflects the culture of a society, it is also possible for the advertisement to affect the culture of that society. Advertisements containing cultural elements may also have contents aimed at changing cultural elements. In addition, the effect of advertisements on social and individual habits is undeniable. . The effect of advertising is seen in behavior and discourse as well as consumption practices in daily life. The use of advertising slogans in interpersonal conversations and conversations is important in terms of showing the place of advertising in our lives. Advertising as a commercial activity attracts the attention and attention of the individual and directs the individual to consumption. For this purpose, each advertisement produces a slogan. Advertising slogans are preferred to be short, concise and impressive. The fact that the slogans have these features causes both easy use and frequent use of the slogan. In this way, it becomes easier for the advertising slogan to have an impact on everyone and to be embedded in the language of every segment. Advertising slogans cause different effects on individuals. Arguments that will affect individuals from each category are preferred. Especially the effect on the younger generation is more pronounced. Narcissism, which is increasingly spreading among young people, is a reality of today's world. Although it is difficult to define narcissism, it is possible to explain it as an individual's excessive admiration and valuation of himself. The narcissistic individual exhibits behaviors that attach importance to showing off and are characterized as selfish. Here, the individual sees himself as different and superior to other people with his self, identity, intelligence, style and habits. The fact that today's modern world prioritizes the individual and individuality leads to an increase in the narcissism epidemic. Some advertising slogans emphasize the individual's seeing and showing himself as different from others. In addition, advertisements are based on the satisfaction of the individual. The study aims to examine the signs of narcissism in advertising slogans. Discourse analysis method was adopted in the study, which was designed as a qualitative research. For this purpose, the discourses that evoke narcissism in some advertising slogans are revealed in the study.
Avrasya Sosyal ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi, Apr 30, 2021
Bu çalışma, popüler Türk müziğine, kültür endüstrisi bağlamında yoğunlaşmaktadır. Çalışmada sıras... more Bu çalışma, popüler Türk müziğine, kültür endüstrisi bağlamında yoğunlaşmaktadır. Çalışmada sırasıyla kültür endüstrisi, popüler kültür, popüler müzik ve müzik sosyolojisi açıklanmakta ve popüler Türk müziği bunlarla ilişkili olarak irdelenmektedir. Müzik, yaşadığı toplumun sosyo-kültürel/ekonomik özelliklerinden etkilenmektedir. Bu durum müziğin sosyolojik bir zeminde incelenmesini gerekil kılmaktadır. Toplumsal yapının ve sosyal değişimin müzik üzerine etkisi aslında müziğin yapısını da belirlemektedir. Popüler Türk müziği, toplumsal boyutta yaşanan değişimlerden etkilenerek dönüşmekte ve giderek batının popüler müziğine benzer gelişim trendi göstermektedir. Cumhuriyetten günümüze kadar her dönemin kültürel ve ekonomik özellikleri popüler Türk müziğine de yansımıştır. Genel olarak popüler Türk müziğinin dönemsel özellikleri göz önüne alındığında dönemin toplumsal koşullarından etkilenerek değişmiştir.
Avrasya Uluslararası Araştırmalar Dergisi, 2021
In 2007, for the first time worldwide, more people lived in urban conurbations than in rural sett... more In 2007, for the first time worldwide, more people lived in urban conurbations than in rural settlement structures. This advancing urbanization has dramatically altered the living situation, the use of space, as well as human behavior along with the health situation and disease burden. This process began in Europe as early as the 19 th century, while developing and emerging countries in particular are currently experiencing an increase in urbanization. The burden of disease is clearly altered by living in a confined space, by environmental pollution in urban areas, the impossibility of producing food oneself, and being lost in an anonymous crowd. Obesogenic environments represent a special problem in urban areas. A lack of physical activity, adverse dietary habits, and stressful and unsafe neighborhoods increase the risk of becoming overweight and obese in urban centers. Recently, modernization in rural areas and an adaptation to urban habits there increase the obesity rates in rural areas in high-income as well as low-and middle-income countries, too. Within cities, marked spatial differences in the prevalence of overweight and obesity occur. In Vienna, Austria, overweight and obesity rates during childhood and adolescence differ markedly between the individual Viennese districts. Highest overweight and obesity rates occur in districts characterized by a low socioeconomic status. Take home message for students We are currently confronted with the greatest wave of urbanization in the history of Homo sapiens. Urbanization is not only associated with modernization and cities are not only economic and cultural centers and areas of inspiration. Urban centers are also associated with increased psychic and somatic stress, health risks and high rates of obesity.
Sosyolojik Bağlam Dergisi, 2021
Gürültü, insanları rahatsız eden ve onlar üzerinde olumsuz etkiler bırakan her türlü ses olarak b... more Gürültü, insanları rahatsız eden ve onlar üzerinde olumsuz etkiler bırakan her türlü ses olarak bilinmektedir. Gürültünün toplumlara göre farklı anlamlar taşıdığı ve bu durumun sosyolojik olarak değerlendirilme gerekliliği öne çıkmaktadır. Bu çalışma sosyal bir olgu olarak gürültünün insan ve onun yaşadığı toplum üzerindeki etkilerine odaklanmaktadır. Modern dünyanın bir temsili olarak kentler; kalabalık nüfuslar, farklı kültürel topluluklar, trafik sesleri gibi gürültü olaylarına sahne olmaktadır. Bu anlamda kentsel alanların sessiz kalma gibi bir lüksü olmadığı gibi sessizliğe erişim de oldukça maliyetli ve zor olabilmektedir. Ayrıca günümüz toplumunda öne çıkan popüler kültür ve müzik gürültünün önemli kaynakları arasında yer almaktadır. Müzikteki ses ve ritim bir hareketlilik sağlarken gürültüyü de onaylayabilmektedir. Müziğin yüksek ses ile dinlenilmesi ve giderek elektronikleşmesi gürültünün müzik alanında kullanıldığını göstermektedir. Gürültü, toplumsal hayatı etkilediği gib...
Bu calisma, istek ve ihtiyaclarin olusumunu tuketim kulturu cercevesinde kavramsal bir analiz ile... more Bu calisma, istek ve ihtiyaclarin olusumunu tuketim kulturu cercevesinde kavramsal bir analiz ile aciklamayi amaclamaktadir. Tuketim, kisinin istek ve ihtiyaclarini karsilamak amaciyla yaptiklari harcamalari ifade eder. Gundelik hayatin icerisinde ihtiyaclara gore tuketim gerceklestirilmektedir. Istek ve ihtiyaclarin karsilanmasi ihtiyac turlerinin ortaya cikmasina imkân vermektedir. Daha cok mal, urun ve hizmet alanindaki ihtiyaclarin gerekliligi tuketimi belirlemektedir. Tuketim anlayisi bireyler arasinda farklilastigi gibi zaman zaman icerisinde de farklilasmaktadir. Tuketim anlayisindaki farkliliklar tuketimin artmasina neden olmaktadir. Bununla birlikte ihtiyaclarin tesekkulunde nihai amac tuketimin gerceklesmesidir. Tuketim toplumunda, tuketim hem kolay hem de vaat edici olmaktadir. Birey, bir mekânsal sinirlama olmaksizin tuketimi gerceklestirebilmektedir. Bunun yani sira tuketimin bireye yukledigi anlam tuketimi tesvik etmektedir. Bireylerin ve toplumlarin tuketim anlayisini...
İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi, 2021
Bu makale, en az iki hakem tarafından incelenmiş ve intihal içermediği teyit edilmiştir. / This a... more Bu makale, en az iki hakem tarafından incelenmiş ve intihal içermediği teyit edilmiştir. / This article has been reviewed by at least two referees and confirmed to include no plagiarism.
OPUS Uluslararası Toplum Araştırmaları Dergisi, May 31, 2020
Arkadaşlık ilişkileri modernleşme, teknolojik gelişme ve küreselleşme gibi etkenlere bağlı olarak... more Arkadaşlık ilişkileri modernleşme, teknolojik gelişme ve küreselleşme gibi etkenlere bağlı olarak değişmektedir. Modern yaşam; rasyonalite, bireyselleşme ve hız parametrelerine dayalı olarak yoğun bir değişim/dönüşüm sarkacı altındadır. Bu doğal olarak her türden ilişki ve etkileşim süreçlerini de etkilemekte, hayatın doğal ve spontane yapısını dönüştürmektedir. Bir asal bağlılık türü olarak arkadaşlık da bu süreçte değişime uğramakta, anlamı ve deneyimlenme formları farklılaşmaktadır.Bu çalışmada, günümüz toplumunda arkadaşlık ilişkilerinde yaşanan değişim odağa alınmakta ve bu değişimde pay sahibi etkenlere ve bunların dönüştürücü gücüne dikkat çekilmektedir. Çalışmada yarı yapılandırılmış görüşme tekniği kullanılarak Mardin'de 40 kişi ile yapılan görüşme verilerinden yararlanılmıştır. Araştırmada öne çıkan bulgular arasında; arkadaşlık ilişkilerinde köklü bir değişim yaşandığı, bunun hemen her kesimde, sosyal sınıfta, cinsiyet ve mesleki gruplarda görülebildiği ifade edilmektedir. Arkadaşlık ilişkilerinde sahici, samimi, diğergam ve güvene dayalı arkadaşlıkların yerini yüzeysel, ikincil, gösterişçi, bencil ve riskli arkadaşlıklar almaktadır. Ancak bu yöndeki değişimlere rağmen zaman içerisinde arkadaşlığın kendisini toplumsal şartlara bağlı olarak yeniden ürettiği ve gücünü ve gerekliliğini muhafaza ettiği görülmüştür.
The Journal of Academic Social Sciences
Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi
Arkadaşlık, seçili bir ilişkidir ve tercih edilerek sürdürülür. Arkadaşlık olgusu, sosyal bilimle... more Arkadaşlık, seçili bir ilişkidir ve tercih edilerek sürdürülür. Arkadaşlık olgusu, sosyal bilimlerde sosyoloji, psikoloji ve sosyal psikoloji gibi farklı disiplinlerce incelenmektedir. Çalışmada arkadaşlığın oluşumu ve gelişimine yönelik bazı kuramlara değinilmektedir. Temelde bu kuramlar arkadaşlığı anlamaya ve açıklamaya yöneliktir. Büyük arkadaşlık kuramı ve modern arkadaşlık kuramı olmak üzere arkadaşlığı kuramsallaştıran iki farklı yaklaşım vardır. Modern kuram içerisinde destek teorisi, sosyal değişim ve eşitlik teorisi, bilişsel tutarlılık teorisi, gelişimsel teoriler, benzerliğin çekiciliği teorisi ve sosyolojik perspektif yer almaktadır. Arkadaşlığa dair ilk açıklamalar antik çağ filozoflarına dayandırılmakta ve bu görüşler "büyük arkadaşlık" kuramları olarak adlandırılmaktadır. Bu görüşte tarihsel bir yaklaşım söz konusudur. Bir diğer arkadaşlık kuramı ise "modern arkadaşlık" kuramıdır. Büyük arkadaşlık yaklaşımında arkadaşlık idealize edilir ve sadece erkekler arasında olacağı düşünülürken, modern arkadaşlık yaklaşımında arkadaşlıkların sadece erkeklere özgü olduğu fikrine karşı gelinmekte ve arkadaşlık kendi başına bir gerçeklik olarak ele alınmaktadır. Modern kuram içerisinde sosyolojik yaklaşıma ağırlıklı olarak değinilmektedir. Arkadaşlık olgusu sosyolojik olarak az odaklanılan bir konu olmasına rağmen arkadaşlık sosyolojisine yönelik çalışmalar artmaktadır. Çalışma arkadaşlık olgusuna kuramsal bir çerçeve sunması açısından önem arz etmektedir.
Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi
Göçebelik, temel ekonomik faaliyeti hayvancılık olan ve bir mekâna bağlı kalmayıp, hareketliliği ... more Göçebelik, temel ekonomik faaliyeti hayvancılık olan ve bir mekâna bağlı kalmayıp, hareketliliği esas alan bir yaşam tarzını ifade eder. Aşiret ise akrabalığa dayanan büyük bir sosyal örgütlenme biçimidir. Koçer aşiret, göçebe yaşam tarzını benimseyen ve hayvancılık ile geçimini sağlayan akrabalığa dayalı topluluktur. Bu çalışma, göçebe yaşam tarzından kent hayatına geçen koçerlerin (göçebelerin) kentle bütünleşme sürecini incelemeyi amaçlamaktadır. Siirt Dudêran aşireti üzerinde yapılan bu araştırma, koçerlerin sosyo-kültürel, sosyo-ekonomik ve sosyo-politik özelliklerini belirleyerek kente geçiş sürecini nedenleriyle birlikte ele almaktadır. Bu süreçte Koçerler, bir yandan göçebe yaşam tarzlarını kente taşımışlar bir yandan da kentin yerleşik kültürüne uyum sorunuyla karşılaşmışlardır. Göçebe ve kentsel yaşam biçimlerinin farklılıkları koçerlerin zihin dünyalarını etkilemiştir. Aşiret bağları büyük oranda çözülmüştür. Tam olarak uyum gösteremedikleri sosyal, kültürel, ekonomik ve siyasal süreçlere maruz kalmışlardır. Sonuçta koçerler ne içinde doğmuş olduğu ve tecrübe ettiği süreçleri yaşayabilmiş ne de kent yaşamına ayak uydurabilmişlerdir.
Sosyolojik Bağlam Dergisi / Journal of Sociological Context, 2021
ÖZ Gürültü, insanları rahatsız eden ve onlar üzerinde olumsuz etkiler bırakan her türlü ses olara... more ÖZ
Gürültü, insanları rahatsız eden ve onlar üzerinde olumsuz etkiler bırakan her türlü ses olarak bilinmektedir. Gürültünün toplumlara göre farklı anlamlar taşıdığı ve bu durumun sosyolojik olarak değerlendirilme gerekliliği öne çıkmaktadır. Bu çalışma sosyal bir olgu olarak gürültünün insan ve onun yaşadığı toplum üzerindeki etkilerine odaklanmaktadır. Modern dünyanın bir temsili olarak kentler; kalabalık nüfuslar, farklı kültürel topluluklar, trafik sesleri gibi gürültü olaylarına sahne olmaktadır. Bu anlamda kentsel alanların sessiz kalma gibi bir lüksü olmadığı gibi sessizliğe erişim de oldukça maliyetli ve zor olabilmektedir. Ayrıca günümüz toplumunda öne çıkan popüler kültür ve müzik gürültünün önemli kaynakları arasında yer almaktadır. Müzikteki ses ve ritim bir hareketlilik sağlarken gürültüyü de onaylayabilmektedir. Müziğin yüksek ses ile dinlenilmesi ve giderek elektronikleşmesi gürültünün müzik alanında kullanıldığını göstermektedir. Gürültü, toplumsal hayatı etkilediği gibi kişilerarası ilişkilere de yansımaları olabilmektedir. Gürültünün, sosyal ilişkilere olumsuz etkileri olmakla birlikte bir iletişim tarzı olarak da kullanılabilmektedir. Çalışma, teorik olarak gürültünün toplumsal hayattaki yerini ve etkisini tartışmaktadır. Sonuçta sosyal bir olgu olarak gürültüye atfedilen anlamlar onun modern dünyanın bir paradoksu olduğunu göstermektedir. Zira bir taraftan modern dünya gürültüyü artırırken ve onaylarken diğer taraftan gürültünün neden olduğu olumsuzlukları kabul etmekte ve bazen çözümler üretme çabasına girmektedir.
ABSTRACT
Noise is known as any sound that disturbs and negatively affects people. It is seen that noise has different meanings according to societies, and this situation should be reviewed sociologically. This study focuses on the effects of noise as a social phenomenon on people and their societies. Cities represent the modern world; crowded populations, different cultural communities, are the scene of noise events such as traffic sounds. In this sense, urban areas do not have the luxury of staying silent, and access to silence can be quite costly and challenging. In addition, popular culture and music that stand out in today's society are among the significant noise sources. While the sound and rhythm in music provide activity, it can also confirm noise. The loudness of the music and its increasing electronification show that noise is used in music. Noise affects social life, as well as can have reflections on interpersonal relationships. Although noise has adverse effects on social relations, it can also be used as a communication style. The study theoretically discusses the place and impact of noise in social life. After all, the meanings attributed to noise as a social phenomenon show that it is a paradox of the modern world. While the contemporary world increases the volume of noise, it also accepts its adverse effects and tries to find solutions to minimize such effects.