boz - Vikisözlük (original) (raw)

• IPA(anahtar): ˈboz, bozˈlaɾ
• Heceleme: boz

boz (belirtme hâli bozu, çoğulu bozlar)

1. (renkler) açık toprak rengi, gri

aksıl boz, boz alamecek, boz çamurcun, boz çıvgın, boz doğan, boz ebabil, boz höğürtü, boz karga, boz kuyrukkakan, boz madde, boz martı, boz massası, boz ördek, boz ötleğen, boz söğütbülbülü, boz tuygun, boz yel, boz yelkovan, yaz boz tahtasına çevirmek

1. bozayı, bozca, bozcu, bozcuk, bozken, bozlu, bozsa, bozsu, bozsuz
2. Bozcaada, Boztepe, Bozüyük

boz (karşılaştırma daha boz, üstünlük en boz)

1. (renkler) gri
2. açılmamış, sürülmemiş

• Türk Dil Kurumuna göre "boz" maddesi
• Körün istediği iki göz, biri ela biri boz

boz

1. bozmak (eylem) sözcüğünün dilek-emir kipi basit ikinci tekil şahıs olumlu çekimi

• IPA(anahtar): ˈboz
• Heceleme: boz

1. bozma

• Baktın ibrik akıyor; önce götünü yu, sonra aptes boz

boz

1. (renkler) boz, gri, kır, demirî

boz

1. (renkler) boz, gri, kır, demirî
2. sisli, çiyli hava
3. bitkisiz, çıplak alan
4. utanmaz, kaba, hayasız, çekinmez

Düzenleme yapıldıktan sonra bu not silinmelidir.

1. boz refik

boz

1. (okyanus bilimi, meteoroloji) boz

Eski Türkçe boz

boz

1. (okyanus bilimi, meteoroloji) buz