Esranur Büktel | Trakya University (original) (raw)
Drafts by Esranur Büktel
PREFACE This source contains all pages for Edirne (Adrianople) from the Cervati directories from... more PREFACE
This source contains all pages for Edirne (Adrianople) from the Cervati directories from 1880 to 1938. These directories include all administrative institutions, communal organizations and commercial sectors in the Ottoman dominions, year by year. The purpose of the directories was primarily to encourage trade and commerce. The leading persons involved in each sector are listed. The Cervati directories are a valuable source for historical and family research. We are very grateful to SALTGalata in Istanbul for collecting these books and making them accessible to the general public. The first directory was published as Indicateur Constantinopolitain in 1868 in French and Ottoman Turkish. This edition only included Istanbul. In 1880, it was re-named Indicateur Ottoman and included details for all cities and towns in the Ottoman Empire. In 1885 the name was changed to Indicateur Oriental; then it became Annuaire Oriental from 1889 (the full name is: Annuaire oriental: commerce, industrie, administration, magistrature de l'Orient). As such, it continued publication until the 1930s. In the Republican era, it was co-named Şark Ticaret Yıllığı. Not all cities and towns are included. The directories were not published every year, for various reasons. There are gaps in the sequence. For example, it was not published for six years between 1915 and 1920. The directories were first published by Cervati Freres (Raphael Cesar Cervati, Paul Cervati, Charles Cervati, Philippe Cervati) with Denis Fatzea and N. C. Sargologo. Some editions were printed in London. From 1921 to 1930, the Rizzo family (John Rizzo, Alfred Rizzo) took over the publishing. In 1931, Ahmet Cevdet Erdem was the Editor. Because most of the directories are in French, a glossary has been supplied with English and Turkish translations.
ÖNSÖZ
Bu kaynak, 1880'den 1938'e kadar olan Cervati rehberlerinden Edirne için bütün sayfaları içermektedir. Bu rehberler, Osmanlı İmparatorluğu’ndaki tüm idari kurumları, cemaat teşkilatlarını ve ticari sektörleri yıllık olarak içermektedir. Rehberlerin öncelikli amacı ticareti teşvik etmekti. Her sektörde yer alan önde gelen kişiler listelenmiştir. Cervati dizinleri, tarih ve aile araştırmaları için değerli bir kaynaktır. İstanbul'daki SALT Galata'ya bu kitapları topladığı ve halka açık hale getirdiği için müteşekkiriz. İlk rehber 1868'de Indicateur Constantinopolitain adıyla Fransızca ve Osmanlı Türkçesi olarak yayınlandı. Bu baskı sadece İstanbul'u içeriyordu. 1880'de Indicateur Ottoman olarak yeniden adlandırıldı ve Osmanlı İmparatorluğu'ndaki tüm şehir ve kasabaların ayrıntılarını içeriyordu. 1885 yılında adı Indicateur Oriental olarak değiştirildi; daha sonra 1889'dan itibarense Annuaire Oriental olarak anıldı (Tam adı: Annuaire Oriental: Commerce, Industrie, Administration, magistrature de l'Orient). Böylece 1930'lara kadar yayın hayatına devam etti. Cumhuriyet döneminde Şark Ticaret Yıllığı olarak anılmıştır. Tüm şehirler ve kasabalar dâhil değildir. Dizinler çeşitli nedenlerle her yıl yayınlanmadığından bazı yıllarda yer almamaktadır. Örneğin, 1915 ile 1920 arasında altı yıl boyunca yayımlanmamıştır. Dizinler ilk olarak Cervati Freres (Raphael Cesar Cervati, Paul Cervati, Charles Cervati, Philippe Cervati) tarafından Denis Fatzea ve N.C. Sargologo ile birlikte yayınlandı. Bazı sürümleri Londra'da basılmıştır. 1921'den 1930'a kadar Rizzo ailesi (John Rizzo, Alfred Rizzo) yayıncılığı devraldı. 1931'de Ahmet Cevdet Erdem editör oldu. Dizinlerin çoğu Fransızca olduğundan, İngilizce ve Türkçe çevirileri olan bir sözlük sağlanmıştır.
Tarihi Çevre ve Tasarım İlişkisi Bağlamında Ana Caddeler: Edirne ve Colchester Örnekleri, 2022
In the context of the built environment, the urban elements created by cultural accumulations con... more In the context of the built environment, the urban elements created by cultural accumulations constitute the historical environment. In the city centres of the historic urban areas, the high (main) streets are the basic elements of the texture that creates the historic urban structure. These streets are public spaces that are used not only for transportation but also for commerce and similar activities. Therefore, the conservation of the historical environment should not only be for existing buildings but should also be for human activities in these public spaces. The fact that this conservation approach differs between countries is closely related to the policies determined by the existing laws and regulations regarding the relationship between historical environment and design. Therefore, within the scope of this study, examples from different countries with different conservation policies were selected for the examination of conservation on main streets.
The aim of this study is to examine how the main (high) streets in historic urban areas changed over time in the context of the historical environment and design relationship through conservation concepts in the examples of Edirne Saraçlar Street in Turkey and Colchester High Street in the United Kingdom. The analyzes of these two main streets were made by using the comparison method within the scope of historical texture, buildings and urban elements and the modernization process of the main streets in the two countries were explained.
Keywords: Historical city centre, high street, conservation, Edirne, Colchester.
Mimarlık teorisi antik çağlardan itibaren mimarlık üzerine düşünmeye, sorgulamaya ve getirilen ba... more Mimarlık teorisi antik çağlardan itibaren mimarlık üzerine düşünmeye, sorgulamaya ve getirilen bakış açılarını aktarmaya bağlı olarak gelişmiştir. Mimarlık üzerine farklı bakış açılarının oluşmasının yanı sıra özellikle matbaanın yaygınlaşması bu perspektiflerin aktarımında önemli bir süreci başlatmıştır. Bu sürecin önemli isimlerinden birisi aynı zamanda Rönesans mimarlarından olan Andrea Palladio'dur. Palladio, mimarlığa bakış açısını Mimarlık Üzerine Dört Kitap'ında kendi çizimleri ile detaylandırarak aktarmıştır. Bu çalışma kapsamında Palladio'nun Mimarlığın Dört Kitabı (I Quattro Libri Dell'Architettura) içerik, yöntem ve bakış açıları analiz edilecek şekilde incelenmiştir. Palladio'nun özellikle 3.kitabı detaylı olarak irdelenerek kamusal bakış açısı hakkında değerlendirmelerde bulunulmuştur.
Yirminci yüzyılda sinemanın ortaya çıkışı ile birlikte tarihi kentlerin modernleşme sürecinde ile... more Yirminci yüzyılda sinemanın ortaya çıkışı ile birlikte tarihi kentlerin modernleşme sürecinde iletişim yeni bir boyut kazanmıştır. Özellikle yaşama dair bir yorum olması ve izleyenler üzerinde diğer görsel iletişim araçlarına göre daha baskın bir etki oluşturması nedeniyle kentlilerin yoğun ilgisini çeken sinemalar içerdikleri görsel imgeler ve yarattıkları etki sayesinde topluma iletilen mesajlara dönüşmüştür. Kentler de bu mesajların iletildiği bağlamı oluşturmuştur. Tarihi kentlerden Londra ve İzmir'de ilk sinema gösterimlerinden itibaren hem yeni bir iletişim biçimi hem de kentlilerin yeni eğlence faaliyetlerinden biri olarak kapalı sinemaların sayısı artmıştır. Bu çalışmada, tarihi kentlerin modernleşme süreci kapsamında kapalı sinemaların etkisi; sinema kavramı, sinemanın ortaya çıkışı ve tarihi kentlerde kapalı sinemaların gelişim ve değişimi Londra'dan Regent Street Cinema ve İzmir'den Milli Sinema örnekleri üzerinden detaylı olarak incelenmiştir.
Anahtar Kelimeler: Kapalı sinema, iletişim, tarihi kent merkezi, Londra, İzmir.
ABSTRACT
In the twentieth century with the occurrence of cinema, communication has gained a new perspective in the modernization process of the historical cities. Cinemas, which attract the intense attention of the citizens, especially because they are an interpretation of life and have a more dominant effect on the audience than other visual communication tools, have turned into messages transferred to the society thanks to the visual images they contain and the effect they create. Cities formed the context in which these messages were transferred.
Since the first cinema show in the historical cities of London and Izmir, the number of indoor cinemas has increased as a new form of communication and as one of the new entertainment activities of the citizens. In this study, within the scope of the modernization process of historical cities; the effect of indoor cinemas is examined with details of the concept, occurrence and development of the cinema and the timeline of the interior cinemas through the examples of Regent Street Cinema from London and National Cinema from Izmir.
Keywords: Cinema, communication, historical city centre, London, Izmir.
Kentlerde yaş meyve-sebze ve balık ihtiyacını karşılamak adına gıda üretim tesisleri ile toptan t... more Kentlerde yaş meyve-sebze ve balık ihtiyacını karşılamak adına gıda üretim tesisleri ile toptan ticaret için hal binaları inşa edilmiştir. Yaş sebze ve meyve için hal, et için mezbaha, balık için balık hali, kuru besin maddeleri için kuru gıda toptancıları gibi merkezler kurulmuş ve belirli düzenlere göre gıda tedarik zincirinde üretimden tüketime dek tüm adımlar verimlilik ilkesine göre sürdürülmüştür. Yaş meyve-sebze ve balık tedariği de oldukça kısa bir süre içerisinde ve güvenilir olarak sağlanmalıdır. Hal binalarının tasarımı ve kent içerisindeki konumu ile ulaşım ağlarıyla ilişkisi bu aşamada büyük rol oynamaktadır. Bu çalışma kapsamında tarihi kentlerden Paris'teki Merkez Hali (Les Halles) ve İstanbul'daki Kadıköy Hali incelenmiş ve iki hal yapısı arasında karşılaştırmalar yapılmıştır.
Ticaret ve Turizm Ara Kesitinde Bir Kültürel Miras: "Edirne Rüstempaşa Kervansarayı" , 2022
Osmanlı Dönemi'nden günümüze ulaşan kültürel miras değerlerimizden olan han ve kervansaraylar, in... more Osmanlı Dönemi'nden günümüze ulaşan kültürel miras değerlerimizden olan han ve kervansaraylar, inşa edildikleri dönemde kentlerin konaklama işlevlerinde önemli bir rol üstlenmişlerdir. Konaklama kavramının Osmanlı'dan günümüze dek geçirdiği değişimler ise, konaklama yapılarının kullanımlarındaki değişikliği beraberinde getirmiştir. Bu çalışmanın bağlamını oluşturan Osmanlı İmparatorluğu'na 88 yıl başkentlik yapmış Edirne kenti, aynı zamanda Anadolu'yu Balkanlara bağlayan askeri ve ticari yol güzergahlarında bulunması sebebiyle birçok han ve kervansarayı bünyesinde barındırmaktadır. Çalışma kapsamında, Edirne'deki Mimar Sinan yapılarından biri olan "Rüstempaşa Kervansarayı" ile ilgili değerlendirmeler yapılarak, kervansarayın 19.yüzyıla kadarki kullanıcı profilinin "ticaret ve konaklama" ilişkisi üzerinden devam ederek, günümüzde yeniden işlevlendirme ile birlikte kullanıcı profilinin "turizm ve konaklama" ilişkisi üzerinden sağlanması ve restorasyon projesi detaylı olarak incelenmiştir.
Özet: Bu çalışmanın amacı, Roma Dönemi imparatorlarından Hadrianus’un Adrianapolis adını verdiği,... more Özet: Bu çalışmanın amacı, Roma Dönemi imparatorlarından Hadrianus’un Adrianapolis adını verdiği, Osmanlı’ya 52 yıl başkentlik yapmış, önemli bir ticaret merkezi ve siyasi merkez olmuş, günümüzde de önemli bir sınır kenti olan Edirne’nin ilk yerleşim dönemlerinden itibaren gelişimi ve kent kurgusunun kentsel morfoloji analizi yöntemi ile incelenerek, kentin yaşadığı değişimlerin, kentin merkezindeki meydanı nasıl etkilediğine dair bir araştırma ortaya koymaktır. Bu bağlamda, Edirne iline ait eski haritalar, kent gelişimine dair kaleme alınmış eserler ve fotoğraflar incelenmiş ve kent merkezinin geçmişten günümüze yaşadığı değişimlerden yola çıkılarak gelişim karakteristiği tespit edilmiştir. Araştırmanın bulgularına göre, kent dokusunun Edirne tarihi kent merkezinde olabildiğince korunduğu , kent merkezindeki mekan ve alanların işlevlerinde büyük değişiklikler olmadığı, ticari ve dini yapıların ön planda olmasının kent merkezindeki meydanın da gelişimini bu iki yapı grubunun etrafında şekillendirdiği tespit edilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Kentsel Morfoloji Analizi , Tarihi Kent Merkezi ,Kent Kurgusu, Meydan , Ticaret, Edirne,
Abstract: Architects, planners and designers are commonly facing with the issues that are relate... more Abstract:
Architects, planners and designers are commonly facing with the issues that are related to protecting and sustaining the archaeological, architectural or cultural heritages when they design in the historical settings and context. As a solution of these issues, it’s possible to preserve the heritages as quintessential as they are, but also it’s possible to integrate heritages to the contemporary life as giving a function related to community that the facts of multidisciplinary approaches’ within the bounds of possibility and supporting them with the collaboration of smart planning strategies.
Keywords: Heritage, Historical Context, Preserving, Integrating, Smart Planning Strategies, Contemporary Life
Özet: İnsanlık var olduğundan beri yapılan eserler, nesiller arası kültürel, ekonomik, sosyal ve ... more Özet:
İnsanlık var olduğundan beri yapılan eserler, nesiller arası kültürel, ekonomik, sosyal ve politik devamlılığı sağlamış ve bu devamlılık içinde geleceğe doğru uzanan bir düzen oluşturulmuştur. Bu düzendeki her eser, toplumun kimliğini yansıtır. Bireyler, içinde bulunduğu döneme olduğu kadar kendisinden önceki dönemlerin eserlerine ve kimliğine de sahip çıkmalıdır. Bu noktada kültürel ve doğal mirasın korunması söz konusudur. Geçmiş dönemleri aydınlatacak arkeolojik alanların kalıntılarına ulaşılması, çevrenin o dönemki koşulları hakkında bilgi edinilmesi ve bunların belgelenip, doğru politikalar ve koruma bilinciyle ,günümüz koşullarıyla entegre edilerek sergilenmesi gerekmektedir. Ancak arkeolojik alanların korunmasında devletlerin, halkın ve görevli kişilerin bilerek ya da bilmeden yaptığı hatalar bulunmaktadır. Bunlar doğal koşullardan tarih bilincinin yoksunluğuna, yanlış koruma uygulamalarından vandalizme, bilinçsiz yapılaşmalardan çıkarlar için verilen yanlış politik kararlara kadar geniş bir skalada incelenebilir. Bu hataların sonucu olarak, arkeolojik alanlar hasar alma ve hatta yok olma tehditleriyle karşılaşmaktadırlar. Bu araştırmada, arkeolojik alanları korumada uygulanan bazı yöntemlerden ve bu yöntemlerdeki hatalar sonucu ortaya çıkan tehditlerden bahsedilmektedir.
Anahtar Kelimeler: Arkeolojik Alan, Koruma, Sit, Tehdit, Tarihi Çevre, Koruma Çatısı,Tarih Bilinci
Özet: Günümüzde ahşap; alışılmış geleneksel kullanımının yanı sıra, çağdaş teknolojilerin katkısı... more Özet: Günümüzde ahşap; alışılmış geleneksel kullanımının yanı sıra, çağdaş teknolojilerin katkısıyla yeni bir özellik kazanarak geniş açıklıkları geçmeye uygun bir malzeme haline dönüşmüştür. Bugün artık tutkallı tabakalanmış ahşap elemanlarla köprüler, fabrika yapıları, endüstri binaları, spor ve toplantı salonları vb. yapılabilmektedir. Bu gibi birçok farklı yapının ana malzemesi olmayı başaran ahşabın, teknik özellikleri ve farklı kullanım alanları incelenmiştir.
Anahtar Kelimeler: Ahşap, Ahşap İskelet Sistem, Geleneksel Malzeme, Mimari
Ahşap (Sarı Çam) malzemenin: 1.Deney; Birim Hacim Kütle 2.Deney; Kapilarite 3.Deney; Su Emme M... more Ahşap (Sarı Çam) malzemenin:
1.Deney; Birim Hacim Kütle
2.Deney; Kapilarite
3.Deney; Su Emme Miktarı deney verileri ve görselleri
Presentations by Esranur Büktel
Mimarlık teorisi antik çağlardan itibaren mimarlık üzerine düşünmeye, sorgulamaya ve getirilen ba... more Mimarlık teorisi antik çağlardan itibaren mimarlık üzerine düşünmeye, sorgulamaya ve getirilen bakış açılarını aktarmaya bağlı olarak gelişmiştir. Mimarlık üzerine farklı bakış açılarının oluşmasının yanı sıra özellikle matbaanın yaygınlaşması bu perspektiflerin aktarımında önemli bir süreci başlatmıştır. Bu sürecin önemli isimlerinden birisi aynı zamanda Rönesans mimarlarından olan Andrea Palladio'dur. Palladio, mimarlığa bakış açısını Mimarlık Üzerine Dört Kitap'ında kendi çizimleri ile detaylandırarak aktarmıştır. Bu çalışma kapsamında Palladio'nun Mimarlığın Dört Kitabı (I Quattro Libri Dell'Architettura) içerik, yöntem ve bakış açıları analiz edilecek şekilde incelenmiştir. Palladio'nun özellikle 3.kitabı detaylı olarak irdelenerek kamusal bakış açısı hakkında değerlendirmelerde bulunulmuştur.
Özet: Geleneksel Edirne evleri, Trakya ve Anadolu’da farklı alt kültürlerin sentezi sonucu oluşan... more Özet: Geleneksel Edirne evleri, Trakya ve Anadolu’da farklı alt kültürlerin sentezi sonucu oluşan üst kültürün bir ürünüdür. İklimsel konfor, açık, yarı açık ve kapalı mekanların uygun mevsimlerde, uygun yönlere gelmesi, iklime uygun yapı malzemesi kullanarak konut biçiminin yaratılması, çok köklü bir sosyal yapının ürünüdür. Cumhuriyet sonrası değişim süreci ile beraber toplumsal değerlerdeki değişimler de geleneksel konutları etkilemiştir. Geleneksel konutları biçimlendiren sosyo-kültürel açıklayan çalışmalarla beraber, geleneksel konutlardaki değişimler de incelenmiştir.
Anahtar Kelimeler: Edirne, Osmanlı Dönemi, Geleneksel Konut Mimarisi, Türk Mimarlığı
Özet: Orsay Müzesi, 1900 tarihinde Dünya Fuarı için Mimar Victor Laloux tarafından Orsay Tren Gar... more Özet: Orsay Müzesi, 1900 tarihinde Dünya Fuarı için Mimar Victor Laloux tarafından Orsay Tren Garı olarak tasarlanmıştı. Ve bünyesinde 400 odalı hotel barındırmaktaydı. Yapı, 39 yıl boyunca Paris Orleans arasında seferler yapan oldukça ünlü bir tren garı olarak hizmet vermişti. 1986 yılında restorasyonun ardından yapı, Orsay Müzesi olarak kullanılmaya başlanmış ve dünyada en çok ziyaret edilen müzeler arasında ilk sıralarda olmayı başarmıştır. Bu araştırmada, Orsay Tren Garı'nın restorasyon aşamaları ve sonrasında yeni işlev kazanarak Orsay Müzesi haline getirilmesi detaylı olarak incelenmiştir.
Anahtar Kelimeler: Orsay Tren Garı, Orsay Müzesi, Paris, Fransa, Dünya Fuarı, Restorasyon , Çağdaş Malzeme
Kentlerin genel karakterini, mimari yapılar, açık ve yeşil alanlar ile bunların birbirleriyle ola... more Kentlerin genel karakterini, mimari yapılar, açık ve yeşil alanlar ile bunların birbirleriyle olan ilişkileri ve bütünlüğü belirler. Bu çalışmada; Edirne ili Merkez ilçesinde, mahalle düzeyi ve kent düzeyindeki açık- yeşil alanlar ve bu alanların kent bütünüyle olan ilişkileri görseller ve haritalar yardımıyla incelenmiştir.
PREFACE This source contains all pages for Edirne (Adrianople) from the Cervati directories from... more PREFACE
This source contains all pages for Edirne (Adrianople) from the Cervati directories from 1880 to 1938. These directories include all administrative institutions, communal organizations and commercial sectors in the Ottoman dominions, year by year. The purpose of the directories was primarily to encourage trade and commerce. The leading persons involved in each sector are listed. The Cervati directories are a valuable source for historical and family research. We are very grateful to SALTGalata in Istanbul for collecting these books and making them accessible to the general public. The first directory was published as Indicateur Constantinopolitain in 1868 in French and Ottoman Turkish. This edition only included Istanbul. In 1880, it was re-named Indicateur Ottoman and included details for all cities and towns in the Ottoman Empire. In 1885 the name was changed to Indicateur Oriental; then it became Annuaire Oriental from 1889 (the full name is: Annuaire oriental: commerce, industrie, administration, magistrature de l'Orient). As such, it continued publication until the 1930s. In the Republican era, it was co-named Şark Ticaret Yıllığı. Not all cities and towns are included. The directories were not published every year, for various reasons. There are gaps in the sequence. For example, it was not published for six years between 1915 and 1920. The directories were first published by Cervati Freres (Raphael Cesar Cervati, Paul Cervati, Charles Cervati, Philippe Cervati) with Denis Fatzea and N. C. Sargologo. Some editions were printed in London. From 1921 to 1930, the Rizzo family (John Rizzo, Alfred Rizzo) took over the publishing. In 1931, Ahmet Cevdet Erdem was the Editor. Because most of the directories are in French, a glossary has been supplied with English and Turkish translations.
ÖNSÖZ
Bu kaynak, 1880'den 1938'e kadar olan Cervati rehberlerinden Edirne için bütün sayfaları içermektedir. Bu rehberler, Osmanlı İmparatorluğu’ndaki tüm idari kurumları, cemaat teşkilatlarını ve ticari sektörleri yıllık olarak içermektedir. Rehberlerin öncelikli amacı ticareti teşvik etmekti. Her sektörde yer alan önde gelen kişiler listelenmiştir. Cervati dizinleri, tarih ve aile araştırmaları için değerli bir kaynaktır. İstanbul'daki SALT Galata'ya bu kitapları topladığı ve halka açık hale getirdiği için müteşekkiriz. İlk rehber 1868'de Indicateur Constantinopolitain adıyla Fransızca ve Osmanlı Türkçesi olarak yayınlandı. Bu baskı sadece İstanbul'u içeriyordu. 1880'de Indicateur Ottoman olarak yeniden adlandırıldı ve Osmanlı İmparatorluğu'ndaki tüm şehir ve kasabaların ayrıntılarını içeriyordu. 1885 yılında adı Indicateur Oriental olarak değiştirildi; daha sonra 1889'dan itibarense Annuaire Oriental olarak anıldı (Tam adı: Annuaire Oriental: Commerce, Industrie, Administration, magistrature de l'Orient). Böylece 1930'lara kadar yayın hayatına devam etti. Cumhuriyet döneminde Şark Ticaret Yıllığı olarak anılmıştır. Tüm şehirler ve kasabalar dâhil değildir. Dizinler çeşitli nedenlerle her yıl yayınlanmadığından bazı yıllarda yer almamaktadır. Örneğin, 1915 ile 1920 arasında altı yıl boyunca yayımlanmamıştır. Dizinler ilk olarak Cervati Freres (Raphael Cesar Cervati, Paul Cervati, Charles Cervati, Philippe Cervati) tarafından Denis Fatzea ve N.C. Sargologo ile birlikte yayınlandı. Bazı sürümleri Londra'da basılmıştır. 1921'den 1930'a kadar Rizzo ailesi (John Rizzo, Alfred Rizzo) yayıncılığı devraldı. 1931'de Ahmet Cevdet Erdem editör oldu. Dizinlerin çoğu Fransızca olduğundan, İngilizce ve Türkçe çevirileri olan bir sözlük sağlanmıştır.
Tarihi Çevre ve Tasarım İlişkisi Bağlamında Ana Caddeler: Edirne ve Colchester Örnekleri, 2022
In the context of the built environment, the urban elements created by cultural accumulations con... more In the context of the built environment, the urban elements created by cultural accumulations constitute the historical environment. In the city centres of the historic urban areas, the high (main) streets are the basic elements of the texture that creates the historic urban structure. These streets are public spaces that are used not only for transportation but also for commerce and similar activities. Therefore, the conservation of the historical environment should not only be for existing buildings but should also be for human activities in these public spaces. The fact that this conservation approach differs between countries is closely related to the policies determined by the existing laws and regulations regarding the relationship between historical environment and design. Therefore, within the scope of this study, examples from different countries with different conservation policies were selected for the examination of conservation on main streets.
The aim of this study is to examine how the main (high) streets in historic urban areas changed over time in the context of the historical environment and design relationship through conservation concepts in the examples of Edirne Saraçlar Street in Turkey and Colchester High Street in the United Kingdom. The analyzes of these two main streets were made by using the comparison method within the scope of historical texture, buildings and urban elements and the modernization process of the main streets in the two countries were explained.
Keywords: Historical city centre, high street, conservation, Edirne, Colchester.
Mimarlık teorisi antik çağlardan itibaren mimarlık üzerine düşünmeye, sorgulamaya ve getirilen ba... more Mimarlık teorisi antik çağlardan itibaren mimarlık üzerine düşünmeye, sorgulamaya ve getirilen bakış açılarını aktarmaya bağlı olarak gelişmiştir. Mimarlık üzerine farklı bakış açılarının oluşmasının yanı sıra özellikle matbaanın yaygınlaşması bu perspektiflerin aktarımında önemli bir süreci başlatmıştır. Bu sürecin önemli isimlerinden birisi aynı zamanda Rönesans mimarlarından olan Andrea Palladio'dur. Palladio, mimarlığa bakış açısını Mimarlık Üzerine Dört Kitap'ında kendi çizimleri ile detaylandırarak aktarmıştır. Bu çalışma kapsamında Palladio'nun Mimarlığın Dört Kitabı (I Quattro Libri Dell'Architettura) içerik, yöntem ve bakış açıları analiz edilecek şekilde incelenmiştir. Palladio'nun özellikle 3.kitabı detaylı olarak irdelenerek kamusal bakış açısı hakkında değerlendirmelerde bulunulmuştur.
Yirminci yüzyılda sinemanın ortaya çıkışı ile birlikte tarihi kentlerin modernleşme sürecinde ile... more Yirminci yüzyılda sinemanın ortaya çıkışı ile birlikte tarihi kentlerin modernleşme sürecinde iletişim yeni bir boyut kazanmıştır. Özellikle yaşama dair bir yorum olması ve izleyenler üzerinde diğer görsel iletişim araçlarına göre daha baskın bir etki oluşturması nedeniyle kentlilerin yoğun ilgisini çeken sinemalar içerdikleri görsel imgeler ve yarattıkları etki sayesinde topluma iletilen mesajlara dönüşmüştür. Kentler de bu mesajların iletildiği bağlamı oluşturmuştur. Tarihi kentlerden Londra ve İzmir'de ilk sinema gösterimlerinden itibaren hem yeni bir iletişim biçimi hem de kentlilerin yeni eğlence faaliyetlerinden biri olarak kapalı sinemaların sayısı artmıştır. Bu çalışmada, tarihi kentlerin modernleşme süreci kapsamında kapalı sinemaların etkisi; sinema kavramı, sinemanın ortaya çıkışı ve tarihi kentlerde kapalı sinemaların gelişim ve değişimi Londra'dan Regent Street Cinema ve İzmir'den Milli Sinema örnekleri üzerinden detaylı olarak incelenmiştir.
Anahtar Kelimeler: Kapalı sinema, iletişim, tarihi kent merkezi, Londra, İzmir.
ABSTRACT
In the twentieth century with the occurrence of cinema, communication has gained a new perspective in the modernization process of the historical cities. Cinemas, which attract the intense attention of the citizens, especially because they are an interpretation of life and have a more dominant effect on the audience than other visual communication tools, have turned into messages transferred to the society thanks to the visual images they contain and the effect they create. Cities formed the context in which these messages were transferred.
Since the first cinema show in the historical cities of London and Izmir, the number of indoor cinemas has increased as a new form of communication and as one of the new entertainment activities of the citizens. In this study, within the scope of the modernization process of historical cities; the effect of indoor cinemas is examined with details of the concept, occurrence and development of the cinema and the timeline of the interior cinemas through the examples of Regent Street Cinema from London and National Cinema from Izmir.
Keywords: Cinema, communication, historical city centre, London, Izmir.
Kentlerde yaş meyve-sebze ve balık ihtiyacını karşılamak adına gıda üretim tesisleri ile toptan t... more Kentlerde yaş meyve-sebze ve balık ihtiyacını karşılamak adına gıda üretim tesisleri ile toptan ticaret için hal binaları inşa edilmiştir. Yaş sebze ve meyve için hal, et için mezbaha, balık için balık hali, kuru besin maddeleri için kuru gıda toptancıları gibi merkezler kurulmuş ve belirli düzenlere göre gıda tedarik zincirinde üretimden tüketime dek tüm adımlar verimlilik ilkesine göre sürdürülmüştür. Yaş meyve-sebze ve balık tedariği de oldukça kısa bir süre içerisinde ve güvenilir olarak sağlanmalıdır. Hal binalarının tasarımı ve kent içerisindeki konumu ile ulaşım ağlarıyla ilişkisi bu aşamada büyük rol oynamaktadır. Bu çalışma kapsamında tarihi kentlerden Paris'teki Merkez Hali (Les Halles) ve İstanbul'daki Kadıköy Hali incelenmiş ve iki hal yapısı arasında karşılaştırmalar yapılmıştır.
Ticaret ve Turizm Ara Kesitinde Bir Kültürel Miras: "Edirne Rüstempaşa Kervansarayı" , 2022
Osmanlı Dönemi'nden günümüze ulaşan kültürel miras değerlerimizden olan han ve kervansaraylar, in... more Osmanlı Dönemi'nden günümüze ulaşan kültürel miras değerlerimizden olan han ve kervansaraylar, inşa edildikleri dönemde kentlerin konaklama işlevlerinde önemli bir rol üstlenmişlerdir. Konaklama kavramının Osmanlı'dan günümüze dek geçirdiği değişimler ise, konaklama yapılarının kullanımlarındaki değişikliği beraberinde getirmiştir. Bu çalışmanın bağlamını oluşturan Osmanlı İmparatorluğu'na 88 yıl başkentlik yapmış Edirne kenti, aynı zamanda Anadolu'yu Balkanlara bağlayan askeri ve ticari yol güzergahlarında bulunması sebebiyle birçok han ve kervansarayı bünyesinde barındırmaktadır. Çalışma kapsamında, Edirne'deki Mimar Sinan yapılarından biri olan "Rüstempaşa Kervansarayı" ile ilgili değerlendirmeler yapılarak, kervansarayın 19.yüzyıla kadarki kullanıcı profilinin "ticaret ve konaklama" ilişkisi üzerinden devam ederek, günümüzde yeniden işlevlendirme ile birlikte kullanıcı profilinin "turizm ve konaklama" ilişkisi üzerinden sağlanması ve restorasyon projesi detaylı olarak incelenmiştir.
Özet: Bu çalışmanın amacı, Roma Dönemi imparatorlarından Hadrianus’un Adrianapolis adını verdiği,... more Özet: Bu çalışmanın amacı, Roma Dönemi imparatorlarından Hadrianus’un Adrianapolis adını verdiği, Osmanlı’ya 52 yıl başkentlik yapmış, önemli bir ticaret merkezi ve siyasi merkez olmuş, günümüzde de önemli bir sınır kenti olan Edirne’nin ilk yerleşim dönemlerinden itibaren gelişimi ve kent kurgusunun kentsel morfoloji analizi yöntemi ile incelenerek, kentin yaşadığı değişimlerin, kentin merkezindeki meydanı nasıl etkilediğine dair bir araştırma ortaya koymaktır. Bu bağlamda, Edirne iline ait eski haritalar, kent gelişimine dair kaleme alınmış eserler ve fotoğraflar incelenmiş ve kent merkezinin geçmişten günümüze yaşadığı değişimlerden yola çıkılarak gelişim karakteristiği tespit edilmiştir. Araştırmanın bulgularına göre, kent dokusunun Edirne tarihi kent merkezinde olabildiğince korunduğu , kent merkezindeki mekan ve alanların işlevlerinde büyük değişiklikler olmadığı, ticari ve dini yapıların ön planda olmasının kent merkezindeki meydanın da gelişimini bu iki yapı grubunun etrafında şekillendirdiği tespit edilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Kentsel Morfoloji Analizi , Tarihi Kent Merkezi ,Kent Kurgusu, Meydan , Ticaret, Edirne,
Abstract: Architects, planners and designers are commonly facing with the issues that are relate... more Abstract:
Architects, planners and designers are commonly facing with the issues that are related to protecting and sustaining the archaeological, architectural or cultural heritages when they design in the historical settings and context. As a solution of these issues, it’s possible to preserve the heritages as quintessential as they are, but also it’s possible to integrate heritages to the contemporary life as giving a function related to community that the facts of multidisciplinary approaches’ within the bounds of possibility and supporting them with the collaboration of smart planning strategies.
Keywords: Heritage, Historical Context, Preserving, Integrating, Smart Planning Strategies, Contemporary Life
Özet: İnsanlık var olduğundan beri yapılan eserler, nesiller arası kültürel, ekonomik, sosyal ve ... more Özet:
İnsanlık var olduğundan beri yapılan eserler, nesiller arası kültürel, ekonomik, sosyal ve politik devamlılığı sağlamış ve bu devamlılık içinde geleceğe doğru uzanan bir düzen oluşturulmuştur. Bu düzendeki her eser, toplumun kimliğini yansıtır. Bireyler, içinde bulunduğu döneme olduğu kadar kendisinden önceki dönemlerin eserlerine ve kimliğine de sahip çıkmalıdır. Bu noktada kültürel ve doğal mirasın korunması söz konusudur. Geçmiş dönemleri aydınlatacak arkeolojik alanların kalıntılarına ulaşılması, çevrenin o dönemki koşulları hakkında bilgi edinilmesi ve bunların belgelenip, doğru politikalar ve koruma bilinciyle ,günümüz koşullarıyla entegre edilerek sergilenmesi gerekmektedir. Ancak arkeolojik alanların korunmasında devletlerin, halkın ve görevli kişilerin bilerek ya da bilmeden yaptığı hatalar bulunmaktadır. Bunlar doğal koşullardan tarih bilincinin yoksunluğuna, yanlış koruma uygulamalarından vandalizme, bilinçsiz yapılaşmalardan çıkarlar için verilen yanlış politik kararlara kadar geniş bir skalada incelenebilir. Bu hataların sonucu olarak, arkeolojik alanlar hasar alma ve hatta yok olma tehditleriyle karşılaşmaktadırlar. Bu araştırmada, arkeolojik alanları korumada uygulanan bazı yöntemlerden ve bu yöntemlerdeki hatalar sonucu ortaya çıkan tehditlerden bahsedilmektedir.
Anahtar Kelimeler: Arkeolojik Alan, Koruma, Sit, Tehdit, Tarihi Çevre, Koruma Çatısı,Tarih Bilinci
Özet: Günümüzde ahşap; alışılmış geleneksel kullanımının yanı sıra, çağdaş teknolojilerin katkısı... more Özet: Günümüzde ahşap; alışılmış geleneksel kullanımının yanı sıra, çağdaş teknolojilerin katkısıyla yeni bir özellik kazanarak geniş açıklıkları geçmeye uygun bir malzeme haline dönüşmüştür. Bugün artık tutkallı tabakalanmış ahşap elemanlarla köprüler, fabrika yapıları, endüstri binaları, spor ve toplantı salonları vb. yapılabilmektedir. Bu gibi birçok farklı yapının ana malzemesi olmayı başaran ahşabın, teknik özellikleri ve farklı kullanım alanları incelenmiştir.
Anahtar Kelimeler: Ahşap, Ahşap İskelet Sistem, Geleneksel Malzeme, Mimari
Ahşap (Sarı Çam) malzemenin: 1.Deney; Birim Hacim Kütle 2.Deney; Kapilarite 3.Deney; Su Emme M... more Ahşap (Sarı Çam) malzemenin:
1.Deney; Birim Hacim Kütle
2.Deney; Kapilarite
3.Deney; Su Emme Miktarı deney verileri ve görselleri
Mimarlık teorisi antik çağlardan itibaren mimarlık üzerine düşünmeye, sorgulamaya ve getirilen ba... more Mimarlık teorisi antik çağlardan itibaren mimarlık üzerine düşünmeye, sorgulamaya ve getirilen bakış açılarını aktarmaya bağlı olarak gelişmiştir. Mimarlık üzerine farklı bakış açılarının oluşmasının yanı sıra özellikle matbaanın yaygınlaşması bu perspektiflerin aktarımında önemli bir süreci başlatmıştır. Bu sürecin önemli isimlerinden birisi aynı zamanda Rönesans mimarlarından olan Andrea Palladio'dur. Palladio, mimarlığa bakış açısını Mimarlık Üzerine Dört Kitap'ında kendi çizimleri ile detaylandırarak aktarmıştır. Bu çalışma kapsamında Palladio'nun Mimarlığın Dört Kitabı (I Quattro Libri Dell'Architettura) içerik, yöntem ve bakış açıları analiz edilecek şekilde incelenmiştir. Palladio'nun özellikle 3.kitabı detaylı olarak irdelenerek kamusal bakış açısı hakkında değerlendirmelerde bulunulmuştur.
Özet: Geleneksel Edirne evleri, Trakya ve Anadolu’da farklı alt kültürlerin sentezi sonucu oluşan... more Özet: Geleneksel Edirne evleri, Trakya ve Anadolu’da farklı alt kültürlerin sentezi sonucu oluşan üst kültürün bir ürünüdür. İklimsel konfor, açık, yarı açık ve kapalı mekanların uygun mevsimlerde, uygun yönlere gelmesi, iklime uygun yapı malzemesi kullanarak konut biçiminin yaratılması, çok köklü bir sosyal yapının ürünüdür. Cumhuriyet sonrası değişim süreci ile beraber toplumsal değerlerdeki değişimler de geleneksel konutları etkilemiştir. Geleneksel konutları biçimlendiren sosyo-kültürel açıklayan çalışmalarla beraber, geleneksel konutlardaki değişimler de incelenmiştir.
Anahtar Kelimeler: Edirne, Osmanlı Dönemi, Geleneksel Konut Mimarisi, Türk Mimarlığı
Özet: Orsay Müzesi, 1900 tarihinde Dünya Fuarı için Mimar Victor Laloux tarafından Orsay Tren Gar... more Özet: Orsay Müzesi, 1900 tarihinde Dünya Fuarı için Mimar Victor Laloux tarafından Orsay Tren Garı olarak tasarlanmıştı. Ve bünyesinde 400 odalı hotel barındırmaktaydı. Yapı, 39 yıl boyunca Paris Orleans arasında seferler yapan oldukça ünlü bir tren garı olarak hizmet vermişti. 1986 yılında restorasyonun ardından yapı, Orsay Müzesi olarak kullanılmaya başlanmış ve dünyada en çok ziyaret edilen müzeler arasında ilk sıralarda olmayı başarmıştır. Bu araştırmada, Orsay Tren Garı'nın restorasyon aşamaları ve sonrasında yeni işlev kazanarak Orsay Müzesi haline getirilmesi detaylı olarak incelenmiştir.
Anahtar Kelimeler: Orsay Tren Garı, Orsay Müzesi, Paris, Fransa, Dünya Fuarı, Restorasyon , Çağdaş Malzeme
Kentlerin genel karakterini, mimari yapılar, açık ve yeşil alanlar ile bunların birbirleriyle ola... more Kentlerin genel karakterini, mimari yapılar, açık ve yeşil alanlar ile bunların birbirleriyle olan ilişkileri ve bütünlüğü belirler. Bu çalışmada; Edirne ili Merkez ilçesinde, mahalle düzeyi ve kent düzeyindeki açık- yeşil alanlar ve bu alanların kent bütünüyle olan ilişkileri görseller ve haritalar yardımıyla incelenmiştir.
Edirne Tanıtım ve Turizm Derneği Dergisi, Dec 2021
Dergilerin en önemli unsurlarından biri de içerdikleri metinlerin kalitesi kadar kapaklarının da ... more Dergilerin en önemli unsurlarından biri de içerdikleri metinlerin kalitesi kadar kapaklarının da ses getiren tasarımlarıdır. Bizler de bu vizyon ile yola çıkarak, ETTDER-Gİ ’nin her sayısında farklı bir kapak konsepti ile ilerlemeyi uygun bulduk. 4. sayımızda tüm dünyayı ilgilendirmesi gereken onemli bir konu olan iklim krizini on plana çıkarmayı amaçladık. Kapakta, bir tarafı yemyeşil, diğer tarafı ise yaprakları kurumuş bir ağaç bulunmaktadır. Ağacın gövdesi iki yan daldan oluşmaktadır. Soldaki dal, güçlü bir sekilde ayakta dururken sagdaki ise gücünü kaybetmiş, ağaçtan vazgeçmiş görülmektedir. Güçlü olan dalın yaprakları yemyeşil iken, diğer dal ağacı ve yapraklarını kurutmaya baslar. Detaylı bir şekilde bakıldığında, gövdenin aslında bir insan şeklinde olduğu görülmektedir. Yani ağacın gövdesi, insanları sembolize etmektedir, dalları ve yaprakları ise doğayı. İlk olarak, bu ağaç, insan ve doğanın arasındaki bütünlüğü göstermektedir. İnsanın doğayla olan ilişkisi, dünyaya geldiği an başlar ve hayatı boyunca da devam eder. İkinci olarak da, insan davranışlarıyla doğaya ne olabileceğini gösterir bu ağaç. Bilinçli bireyler olarak çevremizi ve doğal ortamı korumak gibi sorumluluklarımız bulunmaktadır. Çevremizi temiz tutmak, atık maddeleri yere degil çöp kutularına atmak ; su israfı yapmamak; plastik poşet, bardak, pipet kullanmamak; yediğimiz şeylerin kaplarını yerlere atmamak; çevremizdeki insanları uyarmak… Yani biz istersek kapaktaki ağacın sol tarafı gibi olabilir dünyamız. Aksi takdirde, küresel yok oluşun geri dönüşü olmayacak. Her şey bizim elimizde. Doğayı el üstünde tutalım, tutalım ki geleceğimizi koruyalım…
***
La conception de la couverture d’une revue est autant important que la qualité des textes qu’elle contient. Sur la base de cette vision, nous avons décidé de travailler avec un concept de couverture différent dans chaque numéro d’ETTDER-Gİ. Dans notre quatrième numéro, nous avons mis en évidence un sujet important pour le monde entier qui est la crise climatique. Sur la couverture, on peut voir un arbre qui est vert d’un côté et séché de l’autre. Le tronc se compose de deux branches latérales. Alors que la branche de gauche est solide, celle de droite semble avoir perdu sa force et abandonné l'arbre. Alors que les feuilles de la branche la plus résistante sont luxuriantes, l'autre branche commence à sécher l'arbre et ses feuilles. Lorsqu'on le regarde plus dans le détail, on voit que le tronc a en fait la forme d'un humain. En d'autres termes, le tronc d’arbre symbolise l'humanité, tandis que ses branches et ses feuilles symbolisent l’environnement. Premièrement, cet arbre montre l'unité entre l'homme et la nature. La relation de l'homme avec la nature commence dès sa naissance et se poursuit tout au long de sa vie. Deuxièmement, cet arbre montre ce qui peut arriver à la nature à travers le comportement humain. En tant qu'individus conscients, nous avons la responsabilité de protéger
notre environnement en gardant par exemple notre environnement propre, en jetant les déchets dans des poubelles et non au sol ; en économisant l’eau; en arrêtant d’utiliser les sacs, verres et pailles en plastique ; en jetant les emballages de ce que nous mangeons dans des poubelles ; et aussi en avertissant les gens qui nous entourent… Donc si nous le voulons vraiment, notre monde peut être comme le côté gauche de cet arbre. Sinon, l'extinction mondiale sera irréversible. Tout est entre nos mains.
Chérissons la nature, protégeons notre avenir...
Ticaret ve Turizm Ara Kesitinde Bir Kültürel Miras: "Edirne Rüstempaşa Kervansarayı" , 2022
Osmanlı Dönemi’nden günümüze ulaşan kültürel miras değerlerimizden olan han ve kervansaraylar, in... more Osmanlı Dönemi’nden günümüze ulaşan kültürel miras değerlerimizden olan han ve kervansaraylar, inşa edildikleri dönemde kentlerin konaklama işlevlerinde önemli bir rol üstlenmişlerdir. Konaklama kavramının Osmanlı’dan günümüze dek geçirdiği değişimler ise, konaklama yapılarının kullanımlarındaki değişikliği beraberinde getirmiştir. Bu çalışmanın bağlamını oluşturan Osmanlı İmparatorluğu’na 88 yıl başkentlik yapmış Edirne kenti, aynı zamanda Anadolu’yu Balkanlara bağlayan askeri ve ticari yol güzergahlarında bulunması sebebiyle birçok han ve kervansarayı bünyesinde barındırmaktadır. Çalışma kapsamında, Edirne’deki Mimar Sinan yapılarından biri olan “Rüstempaşa Kervansarayı” ile ilgili değerlendirmeler yapılarak, kervansarayın 19.yüzyıla kadarki kullanıcı profilinin “ticaret ve konaklama” ilişkisi üzerinden devam ederek, günümüzde yeniden işlevlendirme ile birlikte kullanıcı profilinin “turizm ve konaklama” ilişkisi üzerinden sağlanması ve restorasyon projesi detaylı olarak incelenmiştir.
Cumhuriyetimizin 100. Yılında Edirne ve Turizm, 2023
Yapılı çevre bağlamında geçmişten günümüze dek biriken içeriğin işlevselleştirilmesi sonucu kültü... more Yapılı çevre bağlamında geçmişten günümüze dek biriken içeriğin işlevselleştirilmesi sonucu kültürel miras ögeleri oluşmaktadır. Mirasın devamlılığı adına yapılan koruma, sadece yapıları değil aynı zamanda insan aktivitelerini korumayı da içerir. İnsan aktiviteleri incelendiğinde, nesiller boyunca devam eden gelenekler içerisinde dini ve kültürel faktörler karşımıza çıkmaktadır. Bu nedenle gelenekler ile kültürel mirasın mimari ögelerini oluşturan tarihi yapılar arasında süregelen bir ilişki mevcuttur ve bu ilişkinin nitelikleri, toplumdaki etnik köken, din ve mezheplere göre farklılık göstermektedir. Bu araştırmanın amacı, Osmanlı Dönemi’ndeki azınlık yapılarından ibadethaneleri inceleyerek, günümüzde Edirne kültürel miras ve inanç turizminde yaratabilecekleri etkiyi değerlendirmektir. Azınlıkların, kent turizmini canlandırma potansiyelini açıklamak adına, mimarlık ve turizm ara kesitinde bulunan Edirne kültürel miras yapılarının, Osmanlı arşiv belgelerindeki bilgileri derlenmiş, çevirileri ve 2 boyutlu mimari çizimleri yapılmış ve hakkında yeterli nitelikte bilgi bulunan yapıların 3 boyutlu olarak restitüsyon modellemeleri yapılmıştır. Ek olarak bu yapıların günümüz Edirne’sindeki kültürel miras ve inanç turizmini canlandırmasına yönelik güncel öneriler getirilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Edirne, Turizm, Mimarlık, Azınlıklar, İbadet Yapıları.
Abstract:
In the context of the built environment, cultural heritage items are formed as a result of the functionalization of the accumulated content from the past to the present. Conservation for the sake of continuity of heritage includes protecting not only structures but also human activities. When human activities are examined, religious and cultural factors emerge within the traditions that continue for generations. For this reason, there is an ongoing relationship between traditions and historical buildings that constitute the architectural elements of cultural heritage. And the qualities of this relationship differ according to ethnic origin, religion and sects in the society. The aim of this study is to examine the places of worship in Edirne, which are the minority buildings in the Ottoman Period and to observe the impact they have created on Edirne’s cultural heritage and religious tourism today. In order to explain the potential of minorities to revive tourism, the information in the Ottoman archival documents of Edirne’s cultural heritage buildings, which are located at the intersection of architecture and tourism, were compiled, their translations and 2D architectural drawings were made and 3D restitution models of the buildings were made. Additionally, proposals have been made for these structures to revive the cultural heritage and religious tourism in today's Edirne.
Keywords: Edirne, Tourism, Architecture, Minorities, Places of Worship.
Cumhuriyetimizin 100. Yılında Edirne ve Turizm, Aug 2023
Yapılı çevre bağlamında geçmişten günümüze dek biriken içeriğin işlevselleştirilmesi sonucu kültü... more Yapılı çevre bağlamında geçmişten günümüze dek biriken içeriğin işlevselleştirilmesi sonucu kültürel miras ögeleri oluşmaktadır. Mirasın devamlılığı adına yapılan koruma, sadece yapıları değil aynı zamanda insan aktivitelerini korumayı da içerir. İnsan aktiviteleri incelendiğinde, nesiller boyunca devam eden gelenekler içerisinde dini ve kültürel faktörler karşımıza çıkmaktadır. Bu nedenle gelenekler ile kültürel mirasın mimari ögelerini oluşturan tarihi yapılar arasında süregelen bir ilişki mevcuttur ve bu ilişkinin nitelikleri, toplumdaki etnik köken, din ve mezheplere göre farklılık göstermektedir. Bu araştırmanın amacı, Osmanlı Dönemi’ndeki azınlık yapılarından ibadethaneleri inceleyerek, günümüzde Edirne kültürel miras ve inanç turizminde yaratabilecekleri etkiyi değerlendirmektir. Azınlıkların, kent turizmini canlandırma potansiyelini açıklamak adına, mimarlık ve turizm ara kesitinde bulunan Edirne kültürel miras yapılarının, Osmanlı arşiv belgelerindeki bilgileri derlenmiş, çevirileri ve 2 boyutlu mimari çizimleri yapılmış ve hakkında yeterli nitelikte bilgi bulunan yapıların 3 boyutlu olarak restitüsyon modellemeleri yapılmıştır. Ek olarak bu yapıların günümüz Edirne’sindeki kültürel miras ve inanç turizmini canlandırmasına yönelik güncel öneriler getirilmiştir.
In the context of the built environment, cultural heritage items are formed as a result of the functionalization of the accumulated content from the past to the present. Conservation for the sake of continuity of heritage includes protecting not only structures but also human activities. When human activities are examined, religious and cultural factors emerge within the traditions that continue for generations. For this reason, there is an ongoing relationship between traditions and historical buildings that constitute the architectural elements of cultural heritage. And the qualities of this relationship differ according to ethnic origin, religion and sects in the society. The aim of this study is to examine the places of worship in Edirne, which are the minority buildings in the Ottoman Period and to observe the impact they have created on Edirne’s cultural heritage and religious tourism today. In order to explain the potential of minorities to revive tourism, the information in the Ottoman archival documents of Edirne’s cultural heritage buildings, which are located at the intersection of architecture and tourism, were compiled, their translations and 2D architectural drawings were made and 3D restitution models of the buildings were made. Additionally, proposals have been made for these structures to revive the cultural heritage and religious tourism in today's Edirne.