Güvenlik Portalı | Uluslararasi Iliskiler Konseyi (original) (raw)

Papers by Güvenlik Portalı

Research paper thumbnail of Stratejik Konseptler Bağlamında NATO’nun Stratejik Kültür Dönüşümü

Stratejik Konseptler Bağlamında NATO’nun Stratejik Kültür Dönüşümü, 2021

Stratejik kültür kavramı güvenlik çalışmaları içerisinde gittikçe önem kazanmaktadır. Güvenliğin ... more Stratejik kültür kavramı güvenlik çalışmaları içerisinde gittikçe önem kazanmaktadır. Güvenliğin en önemli aktörlerinde birisi olan NATO’nun stratejik kültürü, kuruluşundan itibaren yazılmaya başlanan gizli ve kamuoyuna açık stratejik konseptlerinde belirgin bir şekilde ortaya konulmuştur. Bu çalışmada NATO’nun stratejik kültüründeki değişimler, mevcut stratejik konseptler ve güncellenmesi planlanan stratejik konsept çerçevesinde incelenmiştir.

Research paper thumbnail of Antroposen Çağında Doğu Akdeniz’de Enerji Güvenliğini Yeniden Düşünmek

Antroposen Çağında Doğu Akdeniz’de Enerji Güvenliğini Yeniden Düşünmek, 2021

İklim değişikliğinin etkilerini yakından hisseden ve yenilenebilir enerji potansiyeli yüksek bir ... more İklim değişikliğinin etkilerini yakından hisseden ve yenilenebilir enerji potansiyeli yüksek bir bölge olan Doğu Akdeniz’de karar alıcıların sürdürülebilir enerji politikaları benimsemesi beklenirdir. Hâlbuki Türkiye ile Yunanistan deniz yetki alanları paylaşımı ihtilafı bulunan Kıbrıs açıklarındaki fosil yakıtların kontrolü için jeopolitik rekabet içerisindedir. Buradan hareketle ilgili çalışma öncelikle farklı enerji güvenliği yaklaşımlarını (liberal piyasalar/ticaret, jeopolitik ve çevresel) irdeleyecektir. Bu yaklaşımların ışığında, çalışma çeşitli güvenlik dinamiklerinin etkisindeki Doğu Akdeniz’deki egemen enerji jeopolitiği yaklaşımından, çevresele geçişin nasıl mümkün olabileceğinin izini sürecektir.

Research paper thumbnail of Putin Döneminde Rusya’nın Güvenlik Doktrinleri

Putin Döneminde Rusya’nın Güvenlik Doktrinleri, 2021

Uluslararası sistemin yapısı, başat güçlerin kimler olduğu ve gücün değişen/dönüşen yapısına iliş... more Uluslararası sistemin yapısı, başat güçlerin kimler olduğu ve gücün değişen/dönüşen yapısına ilişkin literatürde zengin bir tartışma vardır. Bu tartışmalardan biri de Rusya’nın uluslararası alandaki konumuna ilişkindir. Kimilerine göre Rusya düşüşte olan bir güç (declining power) olarak değerlendirilse de gerek Rusya’nın kendisine biçtiği rol gerekse de bu role paralel şekilde izlediği politikalar nedeniyle Kremlin, bölgesel ve küresel gelişmelerde belirleyici olabilmektedir. Bu nedenle Rusya’da dış politika yapıcıların gözünden uluslararası sistemin ne şekilde değerlendirildiğini anlamak önemlidir. Bu çalışmada Rusya Federasyonu’nun 2000’lerden bugüne güvenlik doktrinleri incelenecektir. Söz konusu belgeler bu dönemde Rusya’da karar alıcıların düşünce sistematiğini, dış politika kararlarını ve uygulamalarını, Rusya’nın uluslararası alandaki konumunu ve erişmeye çalıştığı konumu anlamaya yardımcı olacak niteliktedir.

Research paper thumbnail of Trump Dönemi ve Sonrasında İran’ın Nükleer Programı Üzerine Bir İnceleme

Trump Dönemi ve Sonrasında İran’ın Nükleer Programı Üzerine Bir İnceleme, 2021

ABD Başkanı Donald Trump döneminde, ABD’nin 2018’de kamuoyunda İran nükleer anlaşması olarak bili... more ABD Başkanı Donald Trump döneminde, ABD’nin 2018’de kamuoyunda İran nükleer anlaşması olarak bilinen Kapsamlı Ortak Eylem Planı’nından (Joint Comprehensive Plan of Action, JCPOA) çekilmesiyle yaşanan kriz, ABD-İran ilişkilerine damgasını vurdu. İran ve P5+1 ülkeleri (Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, Çin, Fransa, İngiltere ve Rusya) arasında 14 Temmuz 2015’te varılan tarihi uzlaşının, 2000’li yılların başından itibaren derinleşen İran nükleer krizini nihayet diplomatik bir çözüme kavuşturduğu düşünülmek-teydi. Nükleer silahların yayılımını önleme rejimi ve küresel diplomasinin ihtilafları çözme becerisi açısından da önem arz eden bu sürecin, ABD’de Kasım 2020’de gerçekleşen Başkanlık seçimlerini Demokrat Parti’nin adayı Joe Biden’ın kazanmasıyla, yeniden canlanacağına dair beklentiler güçlendi. JCPOA’nın geleceği için yeni bir kavşak olan mevcut konjonktür, hem küresel hem de bölgesel güvenliğe ilişkin pek çok konuyu da yakından ilgilendirmektedir. Bu yazı ile nükleer anlaşmaya giden zorlu sürecin kısa bir tahlilinin ardından, ABD’nin anlaşmadan çekilmesi sonrasında JCPOA’nın seyri ve İran nükleer programındaki gelişmeler tartışılacak ve nükleer diplomasinin aciliyeti ve olası patikaları analiz edilecektir.

Research paper thumbnail of Kolombiya - FARC Barış Süreci ve Alınacak Dersler

Kolombiya - FARC Barış Süreci ve Alınacak Dersler, 2020

1960’lardan bu yana Kolombiya devleti ile silahlı çatışma halinde olan FARC terör örgütü, 2016 yı... more 1960’lardan bu yana Kolombiya devleti ile silahlı çatışma halinde olan FARC terör örgütü, 2016 yılında imzalanan barış anlaşmasıyla silah bırakmış ve politik bir parti kurmuştur. Halihazırda barış anlaşmasının uygulamasında yaşanan sorunlara rağmen, özellikle daha önceki barış anlaşmalarıyla karşılaştırıldığında son yaşanan barış sürecinin başarılı olduğu görülmektedir. Özellikle müzakere sürecinin başarıyla tamamlanarak barış anlaşmasının imzalanması ve FARC’ın silah bırakması göz önünde bulundurulduğunda bu başarı daha göze çarpıcıdır. Bu çalışmada Kolombiya FARC barış müzakerelerinin başarıya ulaşmasını etkileyen faktörler değerlendirilerek bu kapsamda farklı barış süreçleri için alınabilecek dersler ortaya konulmuştur. Bu kapsamda, FARC’ın güç kaybetmesi, ayrıntılı çerçeve anlaşma, bölgesel dinamikler, kapsayıcılık, açıklık, karşılıklı açık ateşkesin yokluğu ve her konuda anlaşmaya varılmadan hiçbir uzlaşının bağlayıcı olmaması konuları irdelenmiştir.

Research paper thumbnail of Ontolojik Güvenlik

Ontolojik Güvenlik, 2020

2000’li yılların başından itibaren popülerleşmeye başlayan ontolojik güvenlik teorisi, devletleri... more 2000’li yılların başından itibaren popülerleşmeye başlayan ontolojik güvenlik teorisi, devletlerin dış politika ve güvenlik davranışlarını anlamak için ortaya koyduğu alternatif yaklaşımla, Uluslararası İlişkiler (Uİ) disiplininde kendine önemli bir yer edindi. Geleneksel güvenlik yaklaşımları, devlet davranışlarını fiziksel güvenlik ve beka kavramı üzerinden açıklamaya çalışırken, ontolojik güvenlik çalışmaları fiziksel güvenliğin aktör davranışlarını anlamada yeterli olmadığını, çünkü aktörlerin karar alırken kimliksel güvenliklerini de göz önünde bulundurduklarını öne sürmektedir. Ontolojik güvenlik yaklaşımına göre aktörler, fiziksel güvenlikleriyle çelişse dahi, kendi kimliklerine uygun davranışları benimseyeceklerdir. Ontolojik güvenliğin önemi de burada yatmaktadır: Kavram, kimliği güvenlik analizine dâhil ederek geleneksel güvenlik teorilerinin açıklamada yetersiz kaldığı pek çok konuda alternatif yaklaşım sunabilmektedir.

Research paper thumbnail of Deniz Güvenliği

Deniz Güvenliği, 2020

Uluslararası denizcilik gündeminde giderek yaygınlık kazanan bir kavram olan deniz güvenliği (mar... more Uluslararası denizcilik gündeminde giderek yaygınlık kazanan bir kavram olan deniz güvenliği (maritime security), limanlar ve açık denizlere uzanan denizcilik faaliyetlerinin yarattığı doğal ve insanî tehditler ile tehdit algısından uzak olunmayı ifade etmektedir. Bu çerçevede denizlerde tehditlerin kontrol altına alınarak güvenli bir alanda düzenin sağlanması, ticaretin kolaylaştırılması, ekolojik dengenin sürdürülmesi hedeflenmektedir. Hedefleri gerçekleştirebilmek için de denize kıyısı olan devletler arasında teknik bilgi-beceri gerektiren tedbirlere ihtiyaç, deniz güvenliğini küresel ağların oluşumunu destekleyecek biçimde iş birliği ve iş bölümü yapılması gereken bir alana dönüştürmektedir.

Research paper thumbnail of Hayaldi Gerçek Oldu! Hipersonik Silahlar

Hayaldi Gerçek Oldu! Hipersonik Silahlar, 2020

Ses hızının beş misli ve üzeri süratlerde yol alırken aynı zamanda manevra yapabilen silah taşıma... more Ses hızının beş misli ve üzeri süratlerde yol alırken aynı zamanda manevra yapabilen silah taşıma vasıtalarına hipersonik silahlar adı verilmektedir. Hipersonik silahlar bu yönüyle, balistik füzelerin yüksek sürat avantajı ile seyir füzelerinin manevra yapabilme avantajını birleştiren üçüncü ve yeni bir füze kategorisi olarak görülebilir. Hipersonik silahlar son yıllarda ABD, Rusya ve Çin arasındaki silahlanma ve teknoloji rekabeti bağlamında ve genelde stratejik dengeler üzerindeki olumsuz etkilerine istinaden gündeme gelmektedir. Fakat, başat güçlerin bu sınıftaki silahları konuşlandırarak elde ettikleri stratejik avantajı bölgesel rakiplerine karşı da bir güç ve tehdit unsuru olarak kullanmalarının önünde hiçbir engel bulunmamaktadır. Bu durum, aralarında Türkiye’nin de yer aldığı bölgesel aktörler açısından önümüzdeki dönemde yeni konvansiyonel tehdit senaryolarının şekillenebileceğine işaret etmektedir.

Research paper thumbnail of Kültürel Güvenlik

Kültürel Güvenlik, 2019

Güvenlik çalışmalarındaki genişleme ve derinleşme sürecinin bir parçası olarak kültür kavramı kim... more Güvenlik çalışmalarındaki genişleme ve derinleşme sürecinin bir parçası olarak kültür kavramı kimlik güvenliği ile bağlantılı olarak literatüre girmişse de kimlik güvenliğinden bağımsız olarak kültürel varlıkların güvenliği referans nesnesi olarak yeterince araştırılmamıştır. Öte yandan kültürlere yönelik tehditlerin veya tehdit algılarının gittikçe artması ve çeşitlenmesi kültürel güvenliğin kavramsal olarak da tartışılması ihtiyacını doğurmuştur. Son yıllarda özellikle terör gruplarının kültürel varlıklara yönelik saldırıları tartışmalara yeni bir boyut kazandırmıştır. Bu çalışmada güvenlik yazınında kültürün yeri farklı yaklaşımlar doğrultusunda irdelenmektedir.

Research paper thumbnail of NATO, Balkanlar ve Türkiye

NATO, Balkanlar ve Türkiye, 2019

Balkan coğrafyası, 19 yüzyıldaki karmaşası ile Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarının ardından 20. ... more Balkan coğrafyası, 19 yüzyıldaki karmaşası ile Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarının ardından 20. yüzyılın sonunda tekrar savaş ortamı ile karşılaşmış ve on binlerce kişinin hayatını kaybederek toplumsal travmaların yaşandığı bir bölge olmuştur. Temel nedenler arasında etnik ve dini ayrımcılığın körüklediği milliyetçilik olgusu ile bu olgunun bağımsızlık ilan eden devletler arasında topraklarını genişletme duygularını tetiklemesi gelmektedir. Bununla birlikte uluslararası toplumun özellikle Bosna Hersek Cumhuriyeti’nde yaşanan duruma karşılık vermekte gecikmesi yaşanan dramın boyutlarını artırmıştır. Buradan alınan dersle daha sonra Kosova’ya yapılan müdahalede fazla gecikme yaşanmamış ve Kuzey Atlantik İttifakı Örgütü’nün (NATO) operasyonları daha çabuk netice vermiştir. Bu yazı temel olarak Yugoslavya’nın çözülmesinin ardından Balkanlarda özellikle Müslüman toplumların karşılaştığı zorlukları ve Türkiye’nin NATO şemsiyesi altında Balkanlar’da yaşanan duruma müdahil olma gerekçelerini ele alıyor.

Research paper thumbnail of Güvenlik İkilemi

Güvenlik İkilemi, 2019

Soğuk Savaş döneminin güvenlik anlayış ve arayışlarının bir sonucu olarak üretilen ‘güvenlik ikil... more Soğuk Savaş döneminin güvenlik anlayış ve arayışlarının bir sonucu olarak üretilen ‘güvenlik ikilemi’ kavramı, Soğuk Savaş sonrası dönemde de güvenlik ve güvensizlik kavramlarını anlamada ve açıklamada kullanılan bir araçtır. Soğuk Savaş döneminde silahlanma yarışı, güç ve ittifakların oluşturulmasının açıklanmasına odaklanılmış olsa da, uluslararası siyaseti belirleyen karar-alıcıların karar alma süreçlerinde kendi eylemlerinin diğerlerine etkilerini düşünmelerini de sağlamıştır. Uluslararası alanda yaşanan siyasi değişiklikler ve bunun yansıması olarak karşımıza çıkan uluslararası güvenliğe bakışta yaşanan değişimlerin etkisiyle güvenlik ikilemi kavramı da değişerek, gelişmiştir. Kavram devlet merkezci anlayışın dışına çıkartılarak kimlik gibi kavramlarla beslenmiştir. Güvenlik ikilemi kavramının yeniden düşünülmesi sayesinde güvenlik çalışmalarında farklı güvenlik anlayışları ve eylemleri kuramsal düşünüşe eklenmiş, ‘korku’, ‘düzen’ ve ‘güven’ gibi kavramlar farklı ve güncel bakış açılarıyla sorunsallaştırılarak incelenmeye başlanmıştır.

Research paper thumbnail of Ortadoğu Barış Süreci

Ortadoğu Barış Süreci, 2019

Ortadoğu Barış Süreci (OBS), kökü İsrail-Filistin anlaşmazlığına dayanmakla birlikte, sorunun çöz... more Ortadoğu Barış Süreci (OBS), kökü İsrail-Filistin anlaşmazlığına dayanmakla birlikte, sorunun çözümüne dahil olan tarafların devreye girmesiyle genişleyen, Arap devletleri ile İsrail arasındaki egemenlik, tanınma, toprak ve kimlik bazlı çözüm sürecinin adıdır. Sorunun temel tarafları İsrail ve Filistin devletleri gibi görünüyor olsa da Ürdün, Mısır, Suriye gibi Arap ülkeleri ile sorunun çözümüne taraf olan ABD ve bazı Avrupa devletleri de sürecin parçası haline gelmişlerdir. Aslında daha geniş düşünüldüğünde bugün Ortadoğu Barış Süreci, Filistin Devleti’nin kurulmasını çoktan aşmış ve Araplar ile Yahudilerin kalıcı olarak barış içinde aynı coğrafyada yaşama sorununa dönüşmüştür. Bu bağlamda OBS, sadece İsrail, Filistin ve komşularını değil, tüm Arap ülkeleri ile sürece taraf olan tüm bölge/bölge dışı ülkeleri ilgilendiren çok taraflı ancak işlemeyen bir barış mekanizması olarak nitelendirilebilir.

Research paper thumbnail of Savaşın Değişimi ve Kuramsal Tartışmalar

Savaşın Değişimi ve Kuramsal Tartışmalar, 2019

Doksanlı yılların başlangıcında uluslararası sistemin değişimi sonrası yaşanan akademik tartışmal... more Doksanlı yılların başlangıcında uluslararası sistemin değişimi sonrası yaşanan akademik tartışmalar Uluslararası İlişkiler kuramını zenginleştirmiştir. Savaş Çalışmaları da bu tartışmalardan payına düşeni alarak, o da zenginleşmiştir. Colin M. Fleming’in 2009 yılında Journal of Strategic Studies’de yayımlanan makalesine attığı başlıktaki “Yeni veya Eski Savaşlar” bu tartışmayı çok güzel isimlendirmektedir. “Savaş” hakkındaki en çok eleştirilen ise Carl von Clausewitz’in 1832 yılında yayımlanan “Savaş Üzerine” adlı eserinde geliştirdiği kuram olmuştur. “Yeni Savaş” kuramlarını geliştirenlere göre artık savaşlar eskisi gibi değildi ve ancak yeni kavramlar bunu açıklayabilirdi. Bu kamplaşmaya Clausewitz’in yazdıklarını yeniden okumayla eleştirel stratejik yaklaşan üçüncü bir taraf eklenmiştir. Onlara göre, yeni savaş kuramcılarının aksine, yeni savaşlar Clausewitz’in “Savaş Üzerine”nin derinlemesine okuması ile açıklanabilir.

Research paper thumbnail of İstihbarat, Casusluk, Karşı Casusluk, Örtülü Operasyonlar ve Güvenlik

İstihbarat, Casusluk, Karşı Casusluk, Örtülü Operasyonlar ve Güvenlik, 2019

İstihbarat, gelişmeler karşısında akıl yoluyla uyum sağlama, bilgiyi edinme ve tecrübeler ışığınd... more İstihbarat, gelişmeler karşısında akıl yoluyla uyum sağlama, bilgiyi edinme ve tecrübeler ışığında uygulama yeteneğini ifade etmektedir. Bu haliyle istihbarat, en alt düzeyde bireyin günlük yaşantısından en üst düzeyde karmaşık devlet politikalarına kadar hayatın her alanında yer almaktadır. Kavram her şeyden önce zekânın kullanılmasıyla ilgilidir. İstihbarat akıl yürütme, plan yapma, problem çözme, soyut düşünme, karmaşık düşünceleri kavrama, çabuk öğrenme, tecrübelerden ders çıkarmayla ilgili zihinsel bir süreçtir. Milli güvenliği sağlamak adına rekabetçi ve kaotik uluslararası sistemdeki mücadelede devletler sürprizlerden kaçınmak adına muhtemel gelişmeleri önceden mümkün mertebe öngörmeye çalışırlar. Gelecekte ortaya çıkabilecek belirsizlikleri asgari düzeye indirmenin yolu ise yeni bilgilere dair haberlerin alınmasına bağlıdır. İstihbarat, üst düzey siyasi kararların alınması, oluşturulması ve yürütülmesinde siyasi karar alıcılara bu anlamda hayati destek sağlar.

Research paper thumbnail of Enerji Güvenliği

Enerji Güvenliği, 2019

21. yüzyılda şahit olduğumuz toplumsal ve teknolojik gelişmeler enerji güvenliği tesisini ülkeler... more 21. yüzyılda şahit olduğumuz toplumsal ve teknolojik gelişmeler enerji güvenliği tesisini ülkeler için çok boyutlu bir sorun haline getirmiştir. Bir taraftan üretim, tedarik ve fiyatlamada tahmin edilebilirlik olguları enerji güvenliğinin temelini oluşturmaya devam etmektedir. Diğer taraftan, küreselleşmenin gündeme getirdiği uluslararası terörizm, siber saldırılar, ulus-devleti tehdit eden yerel ve bölgesel oluşumlar gibi konular, ülkeleri enerji güvenlikleri konusunda askeri-ekonomik-diplomasi üçgeninin ötesinde politikalar üretmeye zorlamaktadır. Asya Pasifik Enerji Araştırmaları Merkezi’nin 4A yaklaşımı, enerji güvenliğinin evrildiği çok boyutlu ve çok anlamlı doğasını çözümleyebilme yolunda faydalı bir çerçeve sunmaktadır. Buna göre, enerji güvenliğinin mevcudiyet (availability), erişilebilirlik (accessibility), ekonomiklik (affordability) ve sosyal kabul edilebilirlik (acceptability) boyutlarına dikkat çekilmekte, bu boyutların farklı aktörler için nasıl farklı anlamlara gelebildiklerini net bir şekilde örneklenmektedir. Yenilenebilir enerjinin getirdiği yenilik ve sorunlar da 4A çerçevesinde etkili bir şekilde değerlendirilebilmektedir.

Research paper thumbnail of Güvenlik Topluluğu

Güvenlik Topluluğu, 2019

Güvenlik Topluluğu, 1950’lerden bu yana anarşik yapıdaki uluslararası sistemde güvenlikli alanlar... more Güvenlik Topluluğu, 1950’lerden bu yana anarşik yapıdaki uluslararası sistemde güvenlikli alanlarını anlamada/açıklamada kullanılmaktadır. Barışın ne düzeyde kalıcı ve istikrarlı olabileceği sorusuna cevap arayan yaklaşımın kurucu ismi Karl Deutsch, modern demokratik hükümetler arasında sosyal etkileşim ve iletişimin artırılması yoluyla bir devletin bir diğeri için tehdit oluşturmadığı güvenlikli bir topluluğun inşa edilebileceğini savunmuştur. Sosyal iletişim ve etkileşimi temel alarak oluşturulacak ‘biz’ bilinci, önce topluluk üyeleri arasında, sonra da farklı güvenlik topluluklarının kurulması sayesinde, dünya çapında savaşı gerçekleşmesi imkânsız bir olguya dönüştürecek ve barışı hakim kılacaktır. Emanuel Adler ve Michael Barnett de Soğuk Savaş’ın ardından AB ve NATO gibi yapılar üzerinden İnşacı bir yaklaşımla kavramı yeniden gündeme taşıyarak, ideolojik rekabetin kaybolduğu ve küreselleşmenin öne çıktığı ortamda, güvenlik topluluğunu açıklamaya çalışan yeni bakış açılarına esin kaynağı olmuştur.

Research paper thumbnail of Siber Güvenlik ve Savunma

Siber Güvenlik ve Savunma, 2019

Siber güvenlik, en sade anlamıyla siber uzayın her türlü tehditten korunmasını esas alır. Bütüncü... more Siber güvenlik, en sade anlamıyla siber uzayın her türlü tehditten korunmasını esas alır. Bütüncül ve derleyici bir kavramdır. En küçük siber suçtan en büyük ve karmaşık saldırıya kadar bütün katmanları içine alan birleştirici bir unsurdur. Siber güvenlik en temel haliyle verinin gizliliğinin, bütünlüğünün ve erişilebilirliğinin korunmasıdır. Siber tehditleri başlıca üç ana başlık altında toplayabiliriz: hatalar, kazalar, saldırılar. Bunların ulusal güvenlik açısından organize edilmesi gereklidir. Siber suçlar ve bunlarla mücadele, askeri siber organizasyon ve operasyonlar, istihbarat ve karşı istihbarat, kritik altyapı koruması ve ulusal kriz yönetimi, siber diplomasi ve İnternet yönetişimi başlıkları ulusal siber güvenliğin temellerini oluşturmaktadır. Bu yazıda siber tehditlerin bu beş temel alanda nasıl güvenliği etkilediğini anlamaya çalışacağız.

Research paper thumbnail of Çevreleme Politikası

Çevreleme Politikası, 2019

Çevreleme Politikası (Containment Policy) ABD’nin Soğuk Savaş’ın ilk yıllarından başlayarak izled... more Çevreleme Politikası (Containment Policy) ABD’nin Soğuk Savaş’ın ilk yıllarından başlayarak izlediği ve SSCB’nin II. Dünya Savaşı sonrasında artan etkisini sınırlamayı hedefleyen doktrine verilen isimdir. Düşünsel temelleri ABD’li diplomat George S. Kennan tarafından 1946’da Moskova’dan Washington’a gönderilen ‘Uzun Telgraf’ ile atılan Doktrin, yayılmacı eğilimleri durdurulduğunda komünist yönetimlerin çökmelerinin kaçınılmaz olacağını ileri sürüyordu. Kennan, Rusların tarihsel olarak kuşatılma kaygısı taşıdıklarını belirterek, Sovyetlerin sergilediği yayılmacı eğilimlerin bu kuşatmayı engellemek için geliştirilen bir tepki olduğunu ve Marksist-Leninist ideolojinin de bu yaklaşıma entelektüel içerik kattığını ileri sürmüştür. Kennan’a göre, Rus yayılmacı eğilimlerinin önü “uzun erimli, sabırlı, ancak kararlı ve uyanık bir çevrelenme” yoluyla alınabilirdi. Politikasının ilk somut örneği 12 Mart 1947’de açıklanan Truman Doktrini olmuş, Soğuk Savaş boyunca ABD’nin küresel politikalarına biçim vermeyi sürdürmüştür.

Research paper thumbnail of Strateji ve Askeri Strateji

Strateji ve Askeri Strateji, 2019

Bütün barış söylemlerine rağmen, savaş insanoğlu için hayatın akışında normalliği, barış ise isti... more Bütün barış söylemlerine rağmen, savaş insanoğlu için hayatın akışında normalliği, barış ise istisnayı ifade ediyor. Devletler savunma ve silah harcamalarına emsali görülmemiş kaynak ayırırken barışa dair umutlar azalıyor. Belirlenmiş siyasi hedeflerin olmadığı, profesyonel askerlerin ve devlet adamlarının felaketlere sürüklendiği sözde stratejilerin tuzağından kurtulmanın bir yolu yok mudur? Strateji bu noktada, hem tarihsel altyapısının sağladığı pratikler hem de teorik çerçevesi ile fayda-maliyet dengesini kurmamıza yardımcı olabilecek bir araç olarak karşımıza çıkıyor. Strateji, devletlerin sahip olduğu kaynaklarla siyasi hedeflerini birbirine uyumlu hale getirme konusunda bize çok şey söyleyebilecek durumda. Stratejinin en temel kuralı kaynaklarla hedefler arasında dengeli bir ilişki kurulması ve bunun fayda-maliyet analizi çerçevesinde ele alınmasıdır. Devlet çapında oluşturulacak stratejide bu göz ardı edilirse öngörülemeyen kaotik durumların yaşanması kaçınılmazdır.

Research paper thumbnail of Silahlı Güçler; Ordular, Para-Militer Yapılar, Özel Askeri Şirketler

Silahlı Güçler; Ordular, Para-Militer Yapılar, Özel Askeri Şirketler, 2019

Silahlı güçler devletlerin uluslararası politikada en çok başvurduğu araçlardan birisidir. Ulusla... more Silahlı güçler devletlerin uluslararası politikada en çok başvurduğu araçlardan birisidir. Uluslararası ilişkilerin en eski konularından birisi olan savaşın temel unsuru olan ordular zaman içinde dönüşüm geçirmiştir. Silahlı güçler denilince akla öncelikle ordular gelmesine rağmen günümüzde teknolojik gelişmelere, devletlerin ihtiyaçlarına, yeni uzmanlık alanların ortaya çıkmasına ve savaşın değişen maliyetlerine bağlı olarak orduların dışındaki silahlı güçler de önemli hale gelmeye başlamıştır. Bu güçler arasında Paramiliter Yapılar ve Özel Askeri Şirketler en dikkat çekici olan yapılardır. Savaş sahalarında ve iç çatışmalarda gittikçe artan bir biçimde orduların yerini almaya başlayan bu kurumlar Uluslararası İlişkiler ve Güvenlik Çalışmalarının da dikkat çekici bir öznesi olmaya başlamıştır. Bu nedenle, Silahlı Güçler başlığı altında ordular, paramiliter yapılar ve özel askeri şirketler bir arada değerlendirilmiştir.

Research paper thumbnail of Stratejik Konseptler Bağlamında NATO’nun Stratejik Kültür Dönüşümü

Stratejik Konseptler Bağlamında NATO’nun Stratejik Kültür Dönüşümü, 2021

Stratejik kültür kavramı güvenlik çalışmaları içerisinde gittikçe önem kazanmaktadır. Güvenliğin ... more Stratejik kültür kavramı güvenlik çalışmaları içerisinde gittikçe önem kazanmaktadır. Güvenliğin en önemli aktörlerinde birisi olan NATO’nun stratejik kültürü, kuruluşundan itibaren yazılmaya başlanan gizli ve kamuoyuna açık stratejik konseptlerinde belirgin bir şekilde ortaya konulmuştur. Bu çalışmada NATO’nun stratejik kültüründeki değişimler, mevcut stratejik konseptler ve güncellenmesi planlanan stratejik konsept çerçevesinde incelenmiştir.

Research paper thumbnail of Antroposen Çağında Doğu Akdeniz’de Enerji Güvenliğini Yeniden Düşünmek

Antroposen Çağında Doğu Akdeniz’de Enerji Güvenliğini Yeniden Düşünmek, 2021

İklim değişikliğinin etkilerini yakından hisseden ve yenilenebilir enerji potansiyeli yüksek bir ... more İklim değişikliğinin etkilerini yakından hisseden ve yenilenebilir enerji potansiyeli yüksek bir bölge olan Doğu Akdeniz’de karar alıcıların sürdürülebilir enerji politikaları benimsemesi beklenirdir. Hâlbuki Türkiye ile Yunanistan deniz yetki alanları paylaşımı ihtilafı bulunan Kıbrıs açıklarındaki fosil yakıtların kontrolü için jeopolitik rekabet içerisindedir. Buradan hareketle ilgili çalışma öncelikle farklı enerji güvenliği yaklaşımlarını (liberal piyasalar/ticaret, jeopolitik ve çevresel) irdeleyecektir. Bu yaklaşımların ışığında, çalışma çeşitli güvenlik dinamiklerinin etkisindeki Doğu Akdeniz’deki egemen enerji jeopolitiği yaklaşımından, çevresele geçişin nasıl mümkün olabileceğinin izini sürecektir.

Research paper thumbnail of Putin Döneminde Rusya’nın Güvenlik Doktrinleri

Putin Döneminde Rusya’nın Güvenlik Doktrinleri, 2021

Uluslararası sistemin yapısı, başat güçlerin kimler olduğu ve gücün değişen/dönüşen yapısına iliş... more Uluslararası sistemin yapısı, başat güçlerin kimler olduğu ve gücün değişen/dönüşen yapısına ilişkin literatürde zengin bir tartışma vardır. Bu tartışmalardan biri de Rusya’nın uluslararası alandaki konumuna ilişkindir. Kimilerine göre Rusya düşüşte olan bir güç (declining power) olarak değerlendirilse de gerek Rusya’nın kendisine biçtiği rol gerekse de bu role paralel şekilde izlediği politikalar nedeniyle Kremlin, bölgesel ve küresel gelişmelerde belirleyici olabilmektedir. Bu nedenle Rusya’da dış politika yapıcıların gözünden uluslararası sistemin ne şekilde değerlendirildiğini anlamak önemlidir. Bu çalışmada Rusya Federasyonu’nun 2000’lerden bugüne güvenlik doktrinleri incelenecektir. Söz konusu belgeler bu dönemde Rusya’da karar alıcıların düşünce sistematiğini, dış politika kararlarını ve uygulamalarını, Rusya’nın uluslararası alandaki konumunu ve erişmeye çalıştığı konumu anlamaya yardımcı olacak niteliktedir.

Research paper thumbnail of Trump Dönemi ve Sonrasında İran’ın Nükleer Programı Üzerine Bir İnceleme

Trump Dönemi ve Sonrasında İran’ın Nükleer Programı Üzerine Bir İnceleme, 2021

ABD Başkanı Donald Trump döneminde, ABD’nin 2018’de kamuoyunda İran nükleer anlaşması olarak bili... more ABD Başkanı Donald Trump döneminde, ABD’nin 2018’de kamuoyunda İran nükleer anlaşması olarak bilinen Kapsamlı Ortak Eylem Planı’nından (Joint Comprehensive Plan of Action, JCPOA) çekilmesiyle yaşanan kriz, ABD-İran ilişkilerine damgasını vurdu. İran ve P5+1 ülkeleri (Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, Çin, Fransa, İngiltere ve Rusya) arasında 14 Temmuz 2015’te varılan tarihi uzlaşının, 2000’li yılların başından itibaren derinleşen İran nükleer krizini nihayet diplomatik bir çözüme kavuşturduğu düşünülmek-teydi. Nükleer silahların yayılımını önleme rejimi ve küresel diplomasinin ihtilafları çözme becerisi açısından da önem arz eden bu sürecin, ABD’de Kasım 2020’de gerçekleşen Başkanlık seçimlerini Demokrat Parti’nin adayı Joe Biden’ın kazanmasıyla, yeniden canlanacağına dair beklentiler güçlendi. JCPOA’nın geleceği için yeni bir kavşak olan mevcut konjonktür, hem küresel hem de bölgesel güvenliğe ilişkin pek çok konuyu da yakından ilgilendirmektedir. Bu yazı ile nükleer anlaşmaya giden zorlu sürecin kısa bir tahlilinin ardından, ABD’nin anlaşmadan çekilmesi sonrasında JCPOA’nın seyri ve İran nükleer programındaki gelişmeler tartışılacak ve nükleer diplomasinin aciliyeti ve olası patikaları analiz edilecektir.

Research paper thumbnail of Kolombiya - FARC Barış Süreci ve Alınacak Dersler

Kolombiya - FARC Barış Süreci ve Alınacak Dersler, 2020

1960’lardan bu yana Kolombiya devleti ile silahlı çatışma halinde olan FARC terör örgütü, 2016 yı... more 1960’lardan bu yana Kolombiya devleti ile silahlı çatışma halinde olan FARC terör örgütü, 2016 yılında imzalanan barış anlaşmasıyla silah bırakmış ve politik bir parti kurmuştur. Halihazırda barış anlaşmasının uygulamasında yaşanan sorunlara rağmen, özellikle daha önceki barış anlaşmalarıyla karşılaştırıldığında son yaşanan barış sürecinin başarılı olduğu görülmektedir. Özellikle müzakere sürecinin başarıyla tamamlanarak barış anlaşmasının imzalanması ve FARC’ın silah bırakması göz önünde bulundurulduğunda bu başarı daha göze çarpıcıdır. Bu çalışmada Kolombiya FARC barış müzakerelerinin başarıya ulaşmasını etkileyen faktörler değerlendirilerek bu kapsamda farklı barış süreçleri için alınabilecek dersler ortaya konulmuştur. Bu kapsamda, FARC’ın güç kaybetmesi, ayrıntılı çerçeve anlaşma, bölgesel dinamikler, kapsayıcılık, açıklık, karşılıklı açık ateşkesin yokluğu ve her konuda anlaşmaya varılmadan hiçbir uzlaşının bağlayıcı olmaması konuları irdelenmiştir.

Research paper thumbnail of Ontolojik Güvenlik

Ontolojik Güvenlik, 2020

2000’li yılların başından itibaren popülerleşmeye başlayan ontolojik güvenlik teorisi, devletleri... more 2000’li yılların başından itibaren popülerleşmeye başlayan ontolojik güvenlik teorisi, devletlerin dış politika ve güvenlik davranışlarını anlamak için ortaya koyduğu alternatif yaklaşımla, Uluslararası İlişkiler (Uİ) disiplininde kendine önemli bir yer edindi. Geleneksel güvenlik yaklaşımları, devlet davranışlarını fiziksel güvenlik ve beka kavramı üzerinden açıklamaya çalışırken, ontolojik güvenlik çalışmaları fiziksel güvenliğin aktör davranışlarını anlamada yeterli olmadığını, çünkü aktörlerin karar alırken kimliksel güvenliklerini de göz önünde bulundurduklarını öne sürmektedir. Ontolojik güvenlik yaklaşımına göre aktörler, fiziksel güvenlikleriyle çelişse dahi, kendi kimliklerine uygun davranışları benimseyeceklerdir. Ontolojik güvenliğin önemi de burada yatmaktadır: Kavram, kimliği güvenlik analizine dâhil ederek geleneksel güvenlik teorilerinin açıklamada yetersiz kaldığı pek çok konuda alternatif yaklaşım sunabilmektedir.

Research paper thumbnail of Deniz Güvenliği

Deniz Güvenliği, 2020

Uluslararası denizcilik gündeminde giderek yaygınlık kazanan bir kavram olan deniz güvenliği (mar... more Uluslararası denizcilik gündeminde giderek yaygınlık kazanan bir kavram olan deniz güvenliği (maritime security), limanlar ve açık denizlere uzanan denizcilik faaliyetlerinin yarattığı doğal ve insanî tehditler ile tehdit algısından uzak olunmayı ifade etmektedir. Bu çerçevede denizlerde tehditlerin kontrol altına alınarak güvenli bir alanda düzenin sağlanması, ticaretin kolaylaştırılması, ekolojik dengenin sürdürülmesi hedeflenmektedir. Hedefleri gerçekleştirebilmek için de denize kıyısı olan devletler arasında teknik bilgi-beceri gerektiren tedbirlere ihtiyaç, deniz güvenliğini küresel ağların oluşumunu destekleyecek biçimde iş birliği ve iş bölümü yapılması gereken bir alana dönüştürmektedir.

Research paper thumbnail of Hayaldi Gerçek Oldu! Hipersonik Silahlar

Hayaldi Gerçek Oldu! Hipersonik Silahlar, 2020

Ses hızının beş misli ve üzeri süratlerde yol alırken aynı zamanda manevra yapabilen silah taşıma... more Ses hızının beş misli ve üzeri süratlerde yol alırken aynı zamanda manevra yapabilen silah taşıma vasıtalarına hipersonik silahlar adı verilmektedir. Hipersonik silahlar bu yönüyle, balistik füzelerin yüksek sürat avantajı ile seyir füzelerinin manevra yapabilme avantajını birleştiren üçüncü ve yeni bir füze kategorisi olarak görülebilir. Hipersonik silahlar son yıllarda ABD, Rusya ve Çin arasındaki silahlanma ve teknoloji rekabeti bağlamında ve genelde stratejik dengeler üzerindeki olumsuz etkilerine istinaden gündeme gelmektedir. Fakat, başat güçlerin bu sınıftaki silahları konuşlandırarak elde ettikleri stratejik avantajı bölgesel rakiplerine karşı da bir güç ve tehdit unsuru olarak kullanmalarının önünde hiçbir engel bulunmamaktadır. Bu durum, aralarında Türkiye’nin de yer aldığı bölgesel aktörler açısından önümüzdeki dönemde yeni konvansiyonel tehdit senaryolarının şekillenebileceğine işaret etmektedir.

Research paper thumbnail of Kültürel Güvenlik

Kültürel Güvenlik, 2019

Güvenlik çalışmalarındaki genişleme ve derinleşme sürecinin bir parçası olarak kültür kavramı kim... more Güvenlik çalışmalarındaki genişleme ve derinleşme sürecinin bir parçası olarak kültür kavramı kimlik güvenliği ile bağlantılı olarak literatüre girmişse de kimlik güvenliğinden bağımsız olarak kültürel varlıkların güvenliği referans nesnesi olarak yeterince araştırılmamıştır. Öte yandan kültürlere yönelik tehditlerin veya tehdit algılarının gittikçe artması ve çeşitlenmesi kültürel güvenliğin kavramsal olarak da tartışılması ihtiyacını doğurmuştur. Son yıllarda özellikle terör gruplarının kültürel varlıklara yönelik saldırıları tartışmalara yeni bir boyut kazandırmıştır. Bu çalışmada güvenlik yazınında kültürün yeri farklı yaklaşımlar doğrultusunda irdelenmektedir.

Research paper thumbnail of NATO, Balkanlar ve Türkiye

NATO, Balkanlar ve Türkiye, 2019

Balkan coğrafyası, 19 yüzyıldaki karmaşası ile Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarının ardından 20. ... more Balkan coğrafyası, 19 yüzyıldaki karmaşası ile Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarının ardından 20. yüzyılın sonunda tekrar savaş ortamı ile karşılaşmış ve on binlerce kişinin hayatını kaybederek toplumsal travmaların yaşandığı bir bölge olmuştur. Temel nedenler arasında etnik ve dini ayrımcılığın körüklediği milliyetçilik olgusu ile bu olgunun bağımsızlık ilan eden devletler arasında topraklarını genişletme duygularını tetiklemesi gelmektedir. Bununla birlikte uluslararası toplumun özellikle Bosna Hersek Cumhuriyeti’nde yaşanan duruma karşılık vermekte gecikmesi yaşanan dramın boyutlarını artırmıştır. Buradan alınan dersle daha sonra Kosova’ya yapılan müdahalede fazla gecikme yaşanmamış ve Kuzey Atlantik İttifakı Örgütü’nün (NATO) operasyonları daha çabuk netice vermiştir. Bu yazı temel olarak Yugoslavya’nın çözülmesinin ardından Balkanlarda özellikle Müslüman toplumların karşılaştığı zorlukları ve Türkiye’nin NATO şemsiyesi altında Balkanlar’da yaşanan duruma müdahil olma gerekçelerini ele alıyor.

Research paper thumbnail of Güvenlik İkilemi

Güvenlik İkilemi, 2019

Soğuk Savaş döneminin güvenlik anlayış ve arayışlarının bir sonucu olarak üretilen ‘güvenlik ikil... more Soğuk Savaş döneminin güvenlik anlayış ve arayışlarının bir sonucu olarak üretilen ‘güvenlik ikilemi’ kavramı, Soğuk Savaş sonrası dönemde de güvenlik ve güvensizlik kavramlarını anlamada ve açıklamada kullanılan bir araçtır. Soğuk Savaş döneminde silahlanma yarışı, güç ve ittifakların oluşturulmasının açıklanmasına odaklanılmış olsa da, uluslararası siyaseti belirleyen karar-alıcıların karar alma süreçlerinde kendi eylemlerinin diğerlerine etkilerini düşünmelerini de sağlamıştır. Uluslararası alanda yaşanan siyasi değişiklikler ve bunun yansıması olarak karşımıza çıkan uluslararası güvenliğe bakışta yaşanan değişimlerin etkisiyle güvenlik ikilemi kavramı da değişerek, gelişmiştir. Kavram devlet merkezci anlayışın dışına çıkartılarak kimlik gibi kavramlarla beslenmiştir. Güvenlik ikilemi kavramının yeniden düşünülmesi sayesinde güvenlik çalışmalarında farklı güvenlik anlayışları ve eylemleri kuramsal düşünüşe eklenmiş, ‘korku’, ‘düzen’ ve ‘güven’ gibi kavramlar farklı ve güncel bakış açılarıyla sorunsallaştırılarak incelenmeye başlanmıştır.

Research paper thumbnail of Ortadoğu Barış Süreci

Ortadoğu Barış Süreci, 2019

Ortadoğu Barış Süreci (OBS), kökü İsrail-Filistin anlaşmazlığına dayanmakla birlikte, sorunun çöz... more Ortadoğu Barış Süreci (OBS), kökü İsrail-Filistin anlaşmazlığına dayanmakla birlikte, sorunun çözümüne dahil olan tarafların devreye girmesiyle genişleyen, Arap devletleri ile İsrail arasındaki egemenlik, tanınma, toprak ve kimlik bazlı çözüm sürecinin adıdır. Sorunun temel tarafları İsrail ve Filistin devletleri gibi görünüyor olsa da Ürdün, Mısır, Suriye gibi Arap ülkeleri ile sorunun çözümüne taraf olan ABD ve bazı Avrupa devletleri de sürecin parçası haline gelmişlerdir. Aslında daha geniş düşünüldüğünde bugün Ortadoğu Barış Süreci, Filistin Devleti’nin kurulmasını çoktan aşmış ve Araplar ile Yahudilerin kalıcı olarak barış içinde aynı coğrafyada yaşama sorununa dönüşmüştür. Bu bağlamda OBS, sadece İsrail, Filistin ve komşularını değil, tüm Arap ülkeleri ile sürece taraf olan tüm bölge/bölge dışı ülkeleri ilgilendiren çok taraflı ancak işlemeyen bir barış mekanizması olarak nitelendirilebilir.

Research paper thumbnail of Savaşın Değişimi ve Kuramsal Tartışmalar

Savaşın Değişimi ve Kuramsal Tartışmalar, 2019

Doksanlı yılların başlangıcında uluslararası sistemin değişimi sonrası yaşanan akademik tartışmal... more Doksanlı yılların başlangıcında uluslararası sistemin değişimi sonrası yaşanan akademik tartışmalar Uluslararası İlişkiler kuramını zenginleştirmiştir. Savaş Çalışmaları da bu tartışmalardan payına düşeni alarak, o da zenginleşmiştir. Colin M. Fleming’in 2009 yılında Journal of Strategic Studies’de yayımlanan makalesine attığı başlıktaki “Yeni veya Eski Savaşlar” bu tartışmayı çok güzel isimlendirmektedir. “Savaş” hakkındaki en çok eleştirilen ise Carl von Clausewitz’in 1832 yılında yayımlanan “Savaş Üzerine” adlı eserinde geliştirdiği kuram olmuştur. “Yeni Savaş” kuramlarını geliştirenlere göre artık savaşlar eskisi gibi değildi ve ancak yeni kavramlar bunu açıklayabilirdi. Bu kamplaşmaya Clausewitz’in yazdıklarını yeniden okumayla eleştirel stratejik yaklaşan üçüncü bir taraf eklenmiştir. Onlara göre, yeni savaş kuramcılarının aksine, yeni savaşlar Clausewitz’in “Savaş Üzerine”nin derinlemesine okuması ile açıklanabilir.

Research paper thumbnail of İstihbarat, Casusluk, Karşı Casusluk, Örtülü Operasyonlar ve Güvenlik

İstihbarat, Casusluk, Karşı Casusluk, Örtülü Operasyonlar ve Güvenlik, 2019

İstihbarat, gelişmeler karşısında akıl yoluyla uyum sağlama, bilgiyi edinme ve tecrübeler ışığınd... more İstihbarat, gelişmeler karşısında akıl yoluyla uyum sağlama, bilgiyi edinme ve tecrübeler ışığında uygulama yeteneğini ifade etmektedir. Bu haliyle istihbarat, en alt düzeyde bireyin günlük yaşantısından en üst düzeyde karmaşık devlet politikalarına kadar hayatın her alanında yer almaktadır. Kavram her şeyden önce zekânın kullanılmasıyla ilgilidir. İstihbarat akıl yürütme, plan yapma, problem çözme, soyut düşünme, karmaşık düşünceleri kavrama, çabuk öğrenme, tecrübelerden ders çıkarmayla ilgili zihinsel bir süreçtir. Milli güvenliği sağlamak adına rekabetçi ve kaotik uluslararası sistemdeki mücadelede devletler sürprizlerden kaçınmak adına muhtemel gelişmeleri önceden mümkün mertebe öngörmeye çalışırlar. Gelecekte ortaya çıkabilecek belirsizlikleri asgari düzeye indirmenin yolu ise yeni bilgilere dair haberlerin alınmasına bağlıdır. İstihbarat, üst düzey siyasi kararların alınması, oluşturulması ve yürütülmesinde siyasi karar alıcılara bu anlamda hayati destek sağlar.

Research paper thumbnail of Enerji Güvenliği

Enerji Güvenliği, 2019

21. yüzyılda şahit olduğumuz toplumsal ve teknolojik gelişmeler enerji güvenliği tesisini ülkeler... more 21. yüzyılda şahit olduğumuz toplumsal ve teknolojik gelişmeler enerji güvenliği tesisini ülkeler için çok boyutlu bir sorun haline getirmiştir. Bir taraftan üretim, tedarik ve fiyatlamada tahmin edilebilirlik olguları enerji güvenliğinin temelini oluşturmaya devam etmektedir. Diğer taraftan, küreselleşmenin gündeme getirdiği uluslararası terörizm, siber saldırılar, ulus-devleti tehdit eden yerel ve bölgesel oluşumlar gibi konular, ülkeleri enerji güvenlikleri konusunda askeri-ekonomik-diplomasi üçgeninin ötesinde politikalar üretmeye zorlamaktadır. Asya Pasifik Enerji Araştırmaları Merkezi’nin 4A yaklaşımı, enerji güvenliğinin evrildiği çok boyutlu ve çok anlamlı doğasını çözümleyebilme yolunda faydalı bir çerçeve sunmaktadır. Buna göre, enerji güvenliğinin mevcudiyet (availability), erişilebilirlik (accessibility), ekonomiklik (affordability) ve sosyal kabul edilebilirlik (acceptability) boyutlarına dikkat çekilmekte, bu boyutların farklı aktörler için nasıl farklı anlamlara gelebildiklerini net bir şekilde örneklenmektedir. Yenilenebilir enerjinin getirdiği yenilik ve sorunlar da 4A çerçevesinde etkili bir şekilde değerlendirilebilmektedir.

Research paper thumbnail of Güvenlik Topluluğu

Güvenlik Topluluğu, 2019

Güvenlik Topluluğu, 1950’lerden bu yana anarşik yapıdaki uluslararası sistemde güvenlikli alanlar... more Güvenlik Topluluğu, 1950’lerden bu yana anarşik yapıdaki uluslararası sistemde güvenlikli alanlarını anlamada/açıklamada kullanılmaktadır. Barışın ne düzeyde kalıcı ve istikrarlı olabileceği sorusuna cevap arayan yaklaşımın kurucu ismi Karl Deutsch, modern demokratik hükümetler arasında sosyal etkileşim ve iletişimin artırılması yoluyla bir devletin bir diğeri için tehdit oluşturmadığı güvenlikli bir topluluğun inşa edilebileceğini savunmuştur. Sosyal iletişim ve etkileşimi temel alarak oluşturulacak ‘biz’ bilinci, önce topluluk üyeleri arasında, sonra da farklı güvenlik topluluklarının kurulması sayesinde, dünya çapında savaşı gerçekleşmesi imkânsız bir olguya dönüştürecek ve barışı hakim kılacaktır. Emanuel Adler ve Michael Barnett de Soğuk Savaş’ın ardından AB ve NATO gibi yapılar üzerinden İnşacı bir yaklaşımla kavramı yeniden gündeme taşıyarak, ideolojik rekabetin kaybolduğu ve küreselleşmenin öne çıktığı ortamda, güvenlik topluluğunu açıklamaya çalışan yeni bakış açılarına esin kaynağı olmuştur.

Research paper thumbnail of Siber Güvenlik ve Savunma

Siber Güvenlik ve Savunma, 2019

Siber güvenlik, en sade anlamıyla siber uzayın her türlü tehditten korunmasını esas alır. Bütüncü... more Siber güvenlik, en sade anlamıyla siber uzayın her türlü tehditten korunmasını esas alır. Bütüncül ve derleyici bir kavramdır. En küçük siber suçtan en büyük ve karmaşık saldırıya kadar bütün katmanları içine alan birleştirici bir unsurdur. Siber güvenlik en temel haliyle verinin gizliliğinin, bütünlüğünün ve erişilebilirliğinin korunmasıdır. Siber tehditleri başlıca üç ana başlık altında toplayabiliriz: hatalar, kazalar, saldırılar. Bunların ulusal güvenlik açısından organize edilmesi gereklidir. Siber suçlar ve bunlarla mücadele, askeri siber organizasyon ve operasyonlar, istihbarat ve karşı istihbarat, kritik altyapı koruması ve ulusal kriz yönetimi, siber diplomasi ve İnternet yönetişimi başlıkları ulusal siber güvenliğin temellerini oluşturmaktadır. Bu yazıda siber tehditlerin bu beş temel alanda nasıl güvenliği etkilediğini anlamaya çalışacağız.

Research paper thumbnail of Çevreleme Politikası

Çevreleme Politikası, 2019

Çevreleme Politikası (Containment Policy) ABD’nin Soğuk Savaş’ın ilk yıllarından başlayarak izled... more Çevreleme Politikası (Containment Policy) ABD’nin Soğuk Savaş’ın ilk yıllarından başlayarak izlediği ve SSCB’nin II. Dünya Savaşı sonrasında artan etkisini sınırlamayı hedefleyen doktrine verilen isimdir. Düşünsel temelleri ABD’li diplomat George S. Kennan tarafından 1946’da Moskova’dan Washington’a gönderilen ‘Uzun Telgraf’ ile atılan Doktrin, yayılmacı eğilimleri durdurulduğunda komünist yönetimlerin çökmelerinin kaçınılmaz olacağını ileri sürüyordu. Kennan, Rusların tarihsel olarak kuşatılma kaygısı taşıdıklarını belirterek, Sovyetlerin sergilediği yayılmacı eğilimlerin bu kuşatmayı engellemek için geliştirilen bir tepki olduğunu ve Marksist-Leninist ideolojinin de bu yaklaşıma entelektüel içerik kattığını ileri sürmüştür. Kennan’a göre, Rus yayılmacı eğilimlerinin önü “uzun erimli, sabırlı, ancak kararlı ve uyanık bir çevrelenme” yoluyla alınabilirdi. Politikasının ilk somut örneği 12 Mart 1947’de açıklanan Truman Doktrini olmuş, Soğuk Savaş boyunca ABD’nin küresel politikalarına biçim vermeyi sürdürmüştür.

Research paper thumbnail of Strateji ve Askeri Strateji

Strateji ve Askeri Strateji, 2019

Bütün barış söylemlerine rağmen, savaş insanoğlu için hayatın akışında normalliği, barış ise isti... more Bütün barış söylemlerine rağmen, savaş insanoğlu için hayatın akışında normalliği, barış ise istisnayı ifade ediyor. Devletler savunma ve silah harcamalarına emsali görülmemiş kaynak ayırırken barışa dair umutlar azalıyor. Belirlenmiş siyasi hedeflerin olmadığı, profesyonel askerlerin ve devlet adamlarının felaketlere sürüklendiği sözde stratejilerin tuzağından kurtulmanın bir yolu yok mudur? Strateji bu noktada, hem tarihsel altyapısının sağladığı pratikler hem de teorik çerçevesi ile fayda-maliyet dengesini kurmamıza yardımcı olabilecek bir araç olarak karşımıza çıkıyor. Strateji, devletlerin sahip olduğu kaynaklarla siyasi hedeflerini birbirine uyumlu hale getirme konusunda bize çok şey söyleyebilecek durumda. Stratejinin en temel kuralı kaynaklarla hedefler arasında dengeli bir ilişki kurulması ve bunun fayda-maliyet analizi çerçevesinde ele alınmasıdır. Devlet çapında oluşturulacak stratejide bu göz ardı edilirse öngörülemeyen kaotik durumların yaşanması kaçınılmazdır.

Research paper thumbnail of Silahlı Güçler; Ordular, Para-Militer Yapılar, Özel Askeri Şirketler

Silahlı Güçler; Ordular, Para-Militer Yapılar, Özel Askeri Şirketler, 2019

Silahlı güçler devletlerin uluslararası politikada en çok başvurduğu araçlardan birisidir. Ulusla... more Silahlı güçler devletlerin uluslararası politikada en çok başvurduğu araçlardan birisidir. Uluslararası ilişkilerin en eski konularından birisi olan savaşın temel unsuru olan ordular zaman içinde dönüşüm geçirmiştir. Silahlı güçler denilince akla öncelikle ordular gelmesine rağmen günümüzde teknolojik gelişmelere, devletlerin ihtiyaçlarına, yeni uzmanlık alanların ortaya çıkmasına ve savaşın değişen maliyetlerine bağlı olarak orduların dışındaki silahlı güçler de önemli hale gelmeye başlamıştır. Bu güçler arasında Paramiliter Yapılar ve Özel Askeri Şirketler en dikkat çekici olan yapılardır. Savaş sahalarında ve iç çatışmalarda gittikçe artan bir biçimde orduların yerini almaya başlayan bu kurumlar Uluslararası İlişkiler ve Güvenlik Çalışmalarının da dikkat çekici bir öznesi olmaya başlamıştır. Bu nedenle, Silahlı Güçler başlığı altında ordular, paramiliter yapılar ve özel askeri şirketler bir arada değerlendirilmiştir.