Fırat Mollaer | Uludag University (original) (raw)

Uploads

Papers by Fırat Mollaer

Research paper thumbnail of Sümerlerde Siyasi Düşünce Kent-devlet, Krallık ve Adalet

Bu makale, siyasi düşüncede birtakım kök paradigmaların ortaya çıkışını anlamak amacıyla Sümer uy... more Bu makale, siyasi düşüncede birtakım kök paradigmaların ortaya çıkışını anlamak amacıyla Sümer uygarlığına yöneliyor. Sümerler uygarlık tarihindeki pek çok yeniliği ortaya koydukları gibi siyasi düşüncenin başlangıçlarını da belirlemiştir. Perslerden Osmanlılara etkili olan ve “adalet dairesi” olarak kavramsallaştırılan özgün bir adalet anlayışı bunların başında gelir. Sümer siyasi düşüncesini açıklamanın en iyi yolu şu kavramların izini sürmektir: Kent-devlet, uygarlık, meclis(ler), siyasal mücadele ve savaş, kraliyet ideolojisi, adalet. Bu makale, Sümer siyasi düşüncesini, Sümer Kral Destanları, Gılgamış Destanı ve Gılgamış Hikâyeleri’nden, bir başka deyişle, edebi ve mitolojik düşünceden hareketle incelemekte ve Sümer siyasi düşüncesinde kent-devlet, krallık ve adaletin birbirine bağlı olarak gelişen anlamını yorumlamayı amaçlamaktadır.

Research paper thumbnail of BATI SİYASİ DÜŞÜNCELER TARİHİNDE GELENEKSEL MONARŞİ ve ADALET DÜŞÜNCELERİNİN DOĞUŞU: HOMEROS’TAN HESIODOS’A

Bu makale Batı siyasal düşünceler tarihinde geleneksel monarşi ve adalet fikirlerinin doğuşunu an... more Bu makale Batı siyasal düşünceler tarihinde geleneksel monarşi ve adalet fikirlerinin doğuşunu anlamak amacıyla Homeros ve Hesiodos’un eserlerine odaklanıyor. Yunan ozanlarının etkisi genellikle mitlerin ideolojik olarak adlandırılan toplumsal işlevleriyle birlikte düşünülmüştür. Bununla birlikte, Homeros ve Hesiodos, mitlerin oluşturulması aracılığıyla siyasal düşünceler tarihine de önemli katkılarda bulunmuşlardır. Homeros’un tayin edici etkisi, kral, aristokrasi ve efsanevi monarşi anlayışları konusunda iken, Hesiodos Batı siyasi düşüncesinde iyi toplumsal-siyasal düzen olarak kent-devlet ve adalet fikirlerinin öncüsü sayılır. Homeros’un destanlarında salt savaş yoktur; savaş esnasında yaşanan siyasal mücadeleleri de görürüz. Bu destanların siyasal açıdan temel özelliği, belli bir siyasal yetke (otorite), egemenlik ve rejim türünün ortaya konulmasıdır. Homeros’un destanları demokrasiye karşı bir toplumsal-siyasal dizge olarak aristokrasiyi ve siyasal rejim olarak monarşiyi belirler. Hesiodos’un eserleri de bir Tanrılar düzenini ortaya koymak ve insanların çalışma biçimlerini anlatmanın çok ötesinde siyasal bildirimler taşır. Hesiodos, Tanrıların mücadelesi ile bir egemenlik savaşını anlatır. Bu mücadele ve savaşı toplumsal-siyasal düzenin kuruluşu takip eder. Fakat Hesiodos’u ayırt edici kılan -salt düzen değil- iyi düzen arayışıdır. Hesiodos iyi düzen arayışı çerçevesinde kent-devlet ufkunu yakalar. İyi kurulmuş bir düzen olarak kent-devletin adaleti temel alması gerektiği fikri Hesiodos’un siyasal bildirimlerinden biridir. Böylece Yunan düşüncesinde Platon’dan Aristoteles’e etkili olacak, siyaset felsefesi tarafından gerekçelendirilecek bir düşüncenin öncülleri belirmiş olur.

Research paper thumbnail of Gramsci’nin Machiavelli’yi Keşfetmesi Siyasi-İktisadi Olgunun Önceliği Sorunu

ÖZ Bu makale şu sorudan yola çıkmaktadır: Siyaset ve iktisat arasındaki ilişkiler üzerine düşünen... more ÖZ
Bu makale şu sorudan yola çıkmaktadır: Siyaset ve iktisat arasındaki ilişkiler üzerine düşünen bir Marksist iki dünya savaş arası dönemin çetin koşullarında 16. yüzyılda yaşamış bir siyaset filozofu olan Niccolò Machiavelli’nin kitaplarını okursa ne olur? Buradaki Marksist, Antonio Gramsci, Machiavelli’nin kitabı ise öncelikle Prens’dir. Machiavelli, Gramsci’nin “siyasi-iktisadi olgunun önceliği”ni ifade etmesinde ve ekonomik yapının tek belirleyici olmadığı bir politik ekonomi anlayışının benimsenmesinde etkili olmuştur. Gramsci, Modern Prens’de İtalyan faşizmi koşullarında eleştirel-devrimci bir siyaset bilimi incelemesinin zorunluluğu varsayımıyla, Machiavelli’nin yaklaşık beş yüzyıl önce yazılan (1513) ünlü Prens’inin izinden gider. Prens nasıl modern siyaset biliminin başlangıçlarını ortaya koyuyorsa, Gramsci’ye göre Modern Prens de Marksizm’in eleştirel gücüyle birleştirilmiş eleştirel bir siyaset bilimi çözümlemesinin mihenk taşı olacaktır. Machiavelli’nin temel sorunsalı, İtalya’nın bölünmüş yapısından siyasi önderliğin zorlayıcı ve meşru gücüne dayanan bir “yeni düzen”in nasıl kurulacağıdır. Gramsci, Machiavellici sorunsalın özünü devralır; burjuva hegemonyası ve faşizmin gelişimine karşı toplumun temel sınıfsal güçlerini eklemleyerek yeni bir düzene doğru seferber eden siyasi önderliğin nasıl kurulacağı sorusuna sevk eder.

Research paper thumbnail of Kant Sonrası Siyaset: Schiller’de Estetik-Siyaset, Estetik Devlet ve  Cumhuriyet

Anahtar Kelimeler: Kant, Kant Sonrası Siyaset, Schiller, Estetik, Siyaset. Keywords: Kant, Politi... more Anahtar Kelimeler: Kant, Kant Sonrası Siyaset, Schiller, Estetik, Siyaset.
Keywords: Kant, Politics After Kant, Schiller, Aesthetics, Politics.

Research paper thumbnail of Liberal Sol un Post-Yapısalcı Yanılgısı

Research paper thumbnail of Machiavelli, Prens (Notlar ve Metnin Yorumlarıyla Zenginleştirilmiş Yeni Çeviri)

Research paper thumbnail of İktidar Alegorisi Olarak 'Üstad'_Necip Fazıl Üzerine

Research paper thumbnail of Nurettin Topçu'nun Entelektüel Dünyası

Research paper thumbnail of Machiavelli’nin Makyavelizm’i Sorunu: Machiavelli Düşüncesinde Yöntem, İnsan Doğası ve Şiddet

Niccolò Machiavelli, sadece modern siyasetin kurucusu olarak anılmaz, aynı zamanda modern dönemde... more Niccolò Machiavelli, sadece modern siyasetin kurucusu olarak anılmaz, aynı zamanda modern dönemde hakkında en çok söylem üretilen düşünürlerden biridir. Bu makale, modern siyasal düşüncenin öncü isimlerinden Machiavelli'nin (1469-1527) düşüncesini yeniden yorumlamayı önermektedir. Bu yeniden yorumlama çabası, Machiavelli'nin siyasi düşüncesinin genel olarak kabul edildiğinden daha karmaşık olduğunu ileri sürüyor. Dolayısıyla makalenin amacı Machiavelli'nin düşüncesini ona atfedilen “Makyavelizm”den ayırmak ve onun düşüncesini kendi özgün konumunda değerlendirilmesine katkıda bulunmaktır. Makale, Machiavelli imgesi (Makyavelizm) ile Machiavelli düşüncesinin tam olarak kesişmediğini göstermek amacıyla Machiavelli düşüncesinin merkezinde yer alan birkaç kavrama odaklanmaktadır: Yöntem, insan doğası, başlangıçlar ve şiddet. Söz konusu kavramlar aynı zamanda Makyavelizm imajının oluşumunda kurucu bir konuma sahiptir. Makyavelist düşüncede yöntem, insan doğası ve başlangıçlar doğru bir şekilde analiz edildiğinde, bu ikisinin (Machiavelli imgesi ve Makyavelist düşünce) tamamen ilgisiz olmasalar bile özdeş de olmadıkları anlaşılacaktır. Bunun iki faydası olabilir: Birincisi, büyük bir söylem yüküyle neredeyse karikatüre çevrilen Machiavelli gibi bir düşünürü başka türlü yorumlamanın da yolları olduğuna yönelik bir fikir uyandırmak. İkincisi, Machiavelli eğer modern siyasetle özdeşleşmişse onun hakkındaki düşüncemizin değişmesinin modern siyasete bakışımızı da değiştireceği konusunda bir varsayım ileri sürmek. Böylece 20. yüzyılın en önemli Machiavelli yorumcularından biri olan İtalyan filozof Benedetto Croce'nin sözleri Machiavelli çalışmalarında yol gösterici bir ilke olarak hizmet edecektir: “Hiçbir zaman çözülemeyecek bir soru: Machiavelli sorunu.”

Anahtar Kelimeler: Niccolò Machiavelli, Makyavelizm, yöntem, insan doğası, başlangıçlar, şiddet

Research paper thumbnail of Frantz Fanon'la Konuşmayı Sürdürmek: Kimlik, Tanınma ve Özdeşleşme

Bir Alman filozofun on dokuzuncu yüzyılın başlarında Batı modernliği bilincine katkı olarak kalem... more Bir Alman filozofun on dokuzuncu yüzyılın başlarında Batı modernliği bilincine katkı olarak kaleme aldığı Fenomenoloji, yirminci yüzyılın ortasında “Avrupalı-olmayan” anti-emperyalist bir düşünür tarafından sömürgecilik bağlamında okunursa nasıl bir dönüşüme uğrar? Makalede cevabını arayacağımız soru bu.
Bu soru, Fanon düşüncesinin özgün yönlerinden birini adım adım ortaya çıkarır. Hegel’den Lukacs’a ve Fransız düşüncesine (Kojéve, Sartre, Lacan ve diğerleri) uzanan tanınma fenomenolojisi güzergâhı Fanon tarafından sömürgecilik koşullarına yönlendirilir. Tanınma fenomenolojisi, 20. yüzyılın en etkili düşünür-eylemcilerinden Fanon’un elinde -Hegel ve Sartre’la girişilen- sömürgedeki fenomenoloji diyaloglarına dönüşür. Sömürgedeki fenomenoloji diyaloglarındaki konuşmaları dinlemek ise Fanon’un düşünce mirasının kritik parçalarından biri olan kimlikçi düşünceye karşı eleştirel hafızayı tazelemeye yarar.

Research paper thumbnail of Kimlik: Can Alıcı Bir Mesele ve Banalleşen Bir Kelime

Research paper thumbnail of Türkiye’de Liberal Muhafazakarlık ve Nurettin Topçu

Research paper thumbnail of Bir Cemil Meriç İcat Etmek: Entelektüel Aura, Türk Muhafazakârlığı ve Düşünce Dünyası

Research paper thumbnail of Frantz Fanon's Psycho-Politics: From Psychiatry to Revolution

This article examines the relationship between psychiatry and politics in the thought of Frantz F... more This article examines the relationship between psychiatry and politics in the thought of Frantz Fanon (1925-1961), one of the most influential thinkers of the twentieth century. The article aims to demonstrate that Fanon developed a unique approach to psycho-politics that dialectically engages psychiatry and politics from his earliest works. Fanon's psycho-politics can be traced from his work in the early 1950s, namely his doctoral dissertation and Black Skin, White Masks (1952). From his doctoral dissertation to Black Skin, White Masks, Fanon tries to explain colonialism as a psychiatrist. This search manifests itself again in Fanon's best-known work, The Wretched of the Earth (1961). Although The Wretched of the Earth is known as the influential work of a political militant, it is the book of a scientist-thinker who analyzes colonialism from a psychiatric perspective. However, the connection between Fanon's psychiatric thought and practice and his political writings has not been sufficiently revealed. Fanon has been thought of as a "Third World militant." But there is a dialectical relationship between Fanon's theory and practice of psychiatry and his political thought. Understanding Fanon's thought can only be possible by analyzing its psycho-political structure. The aim of this article is to examine the development of Fanon's political thought through his earliest psychiatric writings and clinical practice, to link psychiatric theory and practice to his political theory, and thus to outline Fanon's psycho-politics.

Research paper thumbnail of From Conservatism to Turkish Conservatism: Cultural and Political Roots of an Ideology

This article examines the cultural and political dimensions of an ideology from conservative theo... more This article examines the cultural and political dimensions of an ideology from conservative theory to Turkish conservatism. The article aims to demonstrate the evolution of Turkish conservatism based on the argument that there is a continuity between conservative theory and Turkish conservatism. Conservatism is sometimes defined as an disposition. However, conservatism is a practical ideology. The article first elaborates this argument by drawing on the theories of Michael Freeden and Pierre Bourdieu. Second, having established that conservatism is a practical ideology, he distinguishes the main pillars of conservative ideology. The third part of the article analyzes Turkish conservatism. Accordingly, the roots of Turkish conservatism can be found in the culturecivilization debates of the 19th century. Elaborating the formation of this ideology over the past hundred years, it seems more accurate to mention "Turkish conservatisms" rather than "Turkish conservatism." The article distinguishes some conservatisms in the history of Turkish conservatism as follows: classical conservatism, nationalist and Islamist conservatism, liberal conservatism. The last part of the article argues how the Justice and Development Party articulates these different conservatisms and inherits a form of conservatism.

Research paper thumbnail of Filistin Tikellik Evrensellik

Research paper thumbnail of Sokrates Temsillerinden Platon’un Sokrates’ine: Sokrates’in Savunması ve Batı Siyaset Felsefesinin Kuruluşu

ÖZET: Sokrates, felsefe tarihinin en tartışmalı figürlerinden biridir. Sokrates’in felsefesini ya... more ÖZET:
Sokrates, felsefe tarihinin en tartışmalı figürlerinden biridir. Sokrates’in felsefesini yazılı bir biçimde
geliştirmemiş olması bu tartışmanın en büyük nedenlerinden biri olarak görülmüş ve literatürde bunun yarattığı
temsil problemi “Sokrates sorunu” olarak adlandırılmıştır. Sokrates sorunu, tarihsel bir kişi olarak Sokrates’in
hakikati üzerine bir kuşkudur ve filozof Sokrates’e kendi yazılı metinlerinden değil ancak onun hakkındaki bazı
temsiller aracılığıyla ulaşabileceğimizi ifade eder. Bu durumda Sokrates’in düşüncelerini anlamanın ilk yolu bu
temsilleri incelemekten geçer. Literatürde öne çıkan klasik Sokrates temsilleri Aristophanes, Ksenophon ve Platon
tarafından üretilmiştir. Aristophanes, Bulutlar komedyasında Sokrates’i doğa ve insan meseleleriyle ilgilenen
tehlikeli bir entelektüel olarak resmeder. Ksenophon’un Sokrates’ten Anılar’daki Sokrates temsili, ahlâki bir
bilgedir. Platon ise bilinen filozof Sokrates’in ayrıntılı bir portresini ortaya koyar. Bu yazı, Sokrates temsillerini
inceledikten sonra, Platoncu metinler arasında Sokrates’in en canlı biçimde tasvir edildiği Sokrates’in Savunması’nı
çözümlemeyi amaçlıyor. Bunu yaparken Sokrates’in yargılanması ve ölüme mahkûm edilmesinin nedenlerini
felsefî açıdan analiz ediyor. Buna göre, Sokrates’e yönelik politik suçlamaların yan sıra, felsefi açıdan
bakıldığında en etkili olan neden, Sokrates’in yarattığı düşünsel dönüşümün varolan Atina polis’i ile çatışmasıdır.
Platon’un Sokrates’i ruh, erdem, hakikat ve ölüm gibi kavramlara getirdiği yenilikçi yorumla diğer temsillerden
farklılaşan bir “filozof” portresi geliştirir. Sokrates, bu kavramlara “felsefe”nin dönüşümcü aşısını yaptıkça
krizdeki Atina polis’inin düzenini bozan tehlikeli bir figür olarak görülmüştür. Dolayısıyla yargılamanın felsefi
arka planı, özellikle ruh, erdem ve hakikat kavramlarının yeni bir toplumsal tip olarak filozof tarafından öne
sürülmesi açısından incelenmelidir.

ANAHTAR KELİMELER:
Sokrates, Aristophanes, Ksenophon, Platon, Sokrates’in Savunması, filozof, felsefe, etik, ruh,
erdem, hakikat, Batı siyaset felsefesi, parrhesia.

Research paper thumbnail of Yapısökümün Çifte Buyruğu: Kimlik/Farklılık

Jacques Derrida, deconstruction, identity, differance

Research paper thumbnail of Kapitalist Calısma Makinesine Saldırı Tembellik Hakkı

Research paper thumbnail of Siyaset Teorisi ve Tragedya: Sophokles'in Antigone'sinde Yasa, Otorite ve Tiranlık

Sophokles'in tragedyaları tragedya sanatının siyasal niteliğini anlamak için son derece özel bir ... more Sophokles'in tragedyaları tragedya sanatının siyasal niteliğini anlamak için son derece özel bir örnek oluşturur. Sophokles, başta Antigone olmak üzere, Kral Oidipus ve Oidipus Kolonos'ta oyunlarında Atina polis'indeki siyasal mevzuları yurttaşların (tiyatro) sahnesine taşır. Bu tragedya üçlemesinin başkahramanları Atina polisinin kurucu siyasal edimini gerçekleştiren tiranlar, ana konularından biri ise siyasal bir sorun olarak tiranlıktır. Atina demokrasisinin altın çağına ve gerilemesine tanıklık eden Sophokles, eserlerinde tragedyanın siyasal özünü büyük bir ustalıkla işler. Sophokles'in sanatkârlığına daima bir yurttaşın siyasal bilinci eşlik eder. Sophokles'in oyunlarına damgasını vuran temalar, tiranlık, (eski ve yeni) yasalar arasındaki çatışma, topluluk ve kişi arasındaki uzlaşmazlık, erdemlerin karşıtlığı ve bir politik sorun olarak yas biçiminde kendisini gösterir.

Research paper thumbnail of Sümerlerde Siyasi Düşünce Kent-devlet, Krallık ve Adalet

Bu makale, siyasi düşüncede birtakım kök paradigmaların ortaya çıkışını anlamak amacıyla Sümer uy... more Bu makale, siyasi düşüncede birtakım kök paradigmaların ortaya çıkışını anlamak amacıyla Sümer uygarlığına yöneliyor. Sümerler uygarlık tarihindeki pek çok yeniliği ortaya koydukları gibi siyasi düşüncenin başlangıçlarını da belirlemiştir. Perslerden Osmanlılara etkili olan ve “adalet dairesi” olarak kavramsallaştırılan özgün bir adalet anlayışı bunların başında gelir. Sümer siyasi düşüncesini açıklamanın en iyi yolu şu kavramların izini sürmektir: Kent-devlet, uygarlık, meclis(ler), siyasal mücadele ve savaş, kraliyet ideolojisi, adalet. Bu makale, Sümer siyasi düşüncesini, Sümer Kral Destanları, Gılgamış Destanı ve Gılgamış Hikâyeleri’nden, bir başka deyişle, edebi ve mitolojik düşünceden hareketle incelemekte ve Sümer siyasi düşüncesinde kent-devlet, krallık ve adaletin birbirine bağlı olarak gelişen anlamını yorumlamayı amaçlamaktadır.

Research paper thumbnail of BATI SİYASİ DÜŞÜNCELER TARİHİNDE GELENEKSEL MONARŞİ ve ADALET DÜŞÜNCELERİNİN DOĞUŞU: HOMEROS’TAN HESIODOS’A

Bu makale Batı siyasal düşünceler tarihinde geleneksel monarşi ve adalet fikirlerinin doğuşunu an... more Bu makale Batı siyasal düşünceler tarihinde geleneksel monarşi ve adalet fikirlerinin doğuşunu anlamak amacıyla Homeros ve Hesiodos’un eserlerine odaklanıyor. Yunan ozanlarının etkisi genellikle mitlerin ideolojik olarak adlandırılan toplumsal işlevleriyle birlikte düşünülmüştür. Bununla birlikte, Homeros ve Hesiodos, mitlerin oluşturulması aracılığıyla siyasal düşünceler tarihine de önemli katkılarda bulunmuşlardır. Homeros’un tayin edici etkisi, kral, aristokrasi ve efsanevi monarşi anlayışları konusunda iken, Hesiodos Batı siyasi düşüncesinde iyi toplumsal-siyasal düzen olarak kent-devlet ve adalet fikirlerinin öncüsü sayılır. Homeros’un destanlarında salt savaş yoktur; savaş esnasında yaşanan siyasal mücadeleleri de görürüz. Bu destanların siyasal açıdan temel özelliği, belli bir siyasal yetke (otorite), egemenlik ve rejim türünün ortaya konulmasıdır. Homeros’un destanları demokrasiye karşı bir toplumsal-siyasal dizge olarak aristokrasiyi ve siyasal rejim olarak monarşiyi belirler. Hesiodos’un eserleri de bir Tanrılar düzenini ortaya koymak ve insanların çalışma biçimlerini anlatmanın çok ötesinde siyasal bildirimler taşır. Hesiodos, Tanrıların mücadelesi ile bir egemenlik savaşını anlatır. Bu mücadele ve savaşı toplumsal-siyasal düzenin kuruluşu takip eder. Fakat Hesiodos’u ayırt edici kılan -salt düzen değil- iyi düzen arayışıdır. Hesiodos iyi düzen arayışı çerçevesinde kent-devlet ufkunu yakalar. İyi kurulmuş bir düzen olarak kent-devletin adaleti temel alması gerektiği fikri Hesiodos’un siyasal bildirimlerinden biridir. Böylece Yunan düşüncesinde Platon’dan Aristoteles’e etkili olacak, siyaset felsefesi tarafından gerekçelendirilecek bir düşüncenin öncülleri belirmiş olur.

Research paper thumbnail of Gramsci’nin Machiavelli’yi Keşfetmesi Siyasi-İktisadi Olgunun Önceliği Sorunu

ÖZ Bu makale şu sorudan yola çıkmaktadır: Siyaset ve iktisat arasındaki ilişkiler üzerine düşünen... more ÖZ
Bu makale şu sorudan yola çıkmaktadır: Siyaset ve iktisat arasındaki ilişkiler üzerine düşünen bir Marksist iki dünya savaş arası dönemin çetin koşullarında 16. yüzyılda yaşamış bir siyaset filozofu olan Niccolò Machiavelli’nin kitaplarını okursa ne olur? Buradaki Marksist, Antonio Gramsci, Machiavelli’nin kitabı ise öncelikle Prens’dir. Machiavelli, Gramsci’nin “siyasi-iktisadi olgunun önceliği”ni ifade etmesinde ve ekonomik yapının tek belirleyici olmadığı bir politik ekonomi anlayışının benimsenmesinde etkili olmuştur. Gramsci, Modern Prens’de İtalyan faşizmi koşullarında eleştirel-devrimci bir siyaset bilimi incelemesinin zorunluluğu varsayımıyla, Machiavelli’nin yaklaşık beş yüzyıl önce yazılan (1513) ünlü Prens’inin izinden gider. Prens nasıl modern siyaset biliminin başlangıçlarını ortaya koyuyorsa, Gramsci’ye göre Modern Prens de Marksizm’in eleştirel gücüyle birleştirilmiş eleştirel bir siyaset bilimi çözümlemesinin mihenk taşı olacaktır. Machiavelli’nin temel sorunsalı, İtalya’nın bölünmüş yapısından siyasi önderliğin zorlayıcı ve meşru gücüne dayanan bir “yeni düzen”in nasıl kurulacağıdır. Gramsci, Machiavellici sorunsalın özünü devralır; burjuva hegemonyası ve faşizmin gelişimine karşı toplumun temel sınıfsal güçlerini eklemleyerek yeni bir düzene doğru seferber eden siyasi önderliğin nasıl kurulacağı sorusuna sevk eder.

Research paper thumbnail of Kant Sonrası Siyaset: Schiller’de Estetik-Siyaset, Estetik Devlet ve  Cumhuriyet

Anahtar Kelimeler: Kant, Kant Sonrası Siyaset, Schiller, Estetik, Siyaset. Keywords: Kant, Politi... more Anahtar Kelimeler: Kant, Kant Sonrası Siyaset, Schiller, Estetik, Siyaset.
Keywords: Kant, Politics After Kant, Schiller, Aesthetics, Politics.

Research paper thumbnail of Liberal Sol un Post-Yapısalcı Yanılgısı

Research paper thumbnail of Machiavelli, Prens (Notlar ve Metnin Yorumlarıyla Zenginleştirilmiş Yeni Çeviri)

Research paper thumbnail of İktidar Alegorisi Olarak 'Üstad'_Necip Fazıl Üzerine

Research paper thumbnail of Nurettin Topçu'nun Entelektüel Dünyası

Research paper thumbnail of Machiavelli’nin Makyavelizm’i Sorunu: Machiavelli Düşüncesinde Yöntem, İnsan Doğası ve Şiddet

Niccolò Machiavelli, sadece modern siyasetin kurucusu olarak anılmaz, aynı zamanda modern dönemde... more Niccolò Machiavelli, sadece modern siyasetin kurucusu olarak anılmaz, aynı zamanda modern dönemde hakkında en çok söylem üretilen düşünürlerden biridir. Bu makale, modern siyasal düşüncenin öncü isimlerinden Machiavelli'nin (1469-1527) düşüncesini yeniden yorumlamayı önermektedir. Bu yeniden yorumlama çabası, Machiavelli'nin siyasi düşüncesinin genel olarak kabul edildiğinden daha karmaşık olduğunu ileri sürüyor. Dolayısıyla makalenin amacı Machiavelli'nin düşüncesini ona atfedilen “Makyavelizm”den ayırmak ve onun düşüncesini kendi özgün konumunda değerlendirilmesine katkıda bulunmaktır. Makale, Machiavelli imgesi (Makyavelizm) ile Machiavelli düşüncesinin tam olarak kesişmediğini göstermek amacıyla Machiavelli düşüncesinin merkezinde yer alan birkaç kavrama odaklanmaktadır: Yöntem, insan doğası, başlangıçlar ve şiddet. Söz konusu kavramlar aynı zamanda Makyavelizm imajının oluşumunda kurucu bir konuma sahiptir. Makyavelist düşüncede yöntem, insan doğası ve başlangıçlar doğru bir şekilde analiz edildiğinde, bu ikisinin (Machiavelli imgesi ve Makyavelist düşünce) tamamen ilgisiz olmasalar bile özdeş de olmadıkları anlaşılacaktır. Bunun iki faydası olabilir: Birincisi, büyük bir söylem yüküyle neredeyse karikatüre çevrilen Machiavelli gibi bir düşünürü başka türlü yorumlamanın da yolları olduğuna yönelik bir fikir uyandırmak. İkincisi, Machiavelli eğer modern siyasetle özdeşleşmişse onun hakkındaki düşüncemizin değişmesinin modern siyasete bakışımızı da değiştireceği konusunda bir varsayım ileri sürmek. Böylece 20. yüzyılın en önemli Machiavelli yorumcularından biri olan İtalyan filozof Benedetto Croce'nin sözleri Machiavelli çalışmalarında yol gösterici bir ilke olarak hizmet edecektir: “Hiçbir zaman çözülemeyecek bir soru: Machiavelli sorunu.”

Anahtar Kelimeler: Niccolò Machiavelli, Makyavelizm, yöntem, insan doğası, başlangıçlar, şiddet

Research paper thumbnail of Frantz Fanon'la Konuşmayı Sürdürmek: Kimlik, Tanınma ve Özdeşleşme

Bir Alman filozofun on dokuzuncu yüzyılın başlarında Batı modernliği bilincine katkı olarak kalem... more Bir Alman filozofun on dokuzuncu yüzyılın başlarında Batı modernliği bilincine katkı olarak kaleme aldığı Fenomenoloji, yirminci yüzyılın ortasında “Avrupalı-olmayan” anti-emperyalist bir düşünür tarafından sömürgecilik bağlamında okunursa nasıl bir dönüşüme uğrar? Makalede cevabını arayacağımız soru bu.
Bu soru, Fanon düşüncesinin özgün yönlerinden birini adım adım ortaya çıkarır. Hegel’den Lukacs’a ve Fransız düşüncesine (Kojéve, Sartre, Lacan ve diğerleri) uzanan tanınma fenomenolojisi güzergâhı Fanon tarafından sömürgecilik koşullarına yönlendirilir. Tanınma fenomenolojisi, 20. yüzyılın en etkili düşünür-eylemcilerinden Fanon’un elinde -Hegel ve Sartre’la girişilen- sömürgedeki fenomenoloji diyaloglarına dönüşür. Sömürgedeki fenomenoloji diyaloglarındaki konuşmaları dinlemek ise Fanon’un düşünce mirasının kritik parçalarından biri olan kimlikçi düşünceye karşı eleştirel hafızayı tazelemeye yarar.

Research paper thumbnail of Kimlik: Can Alıcı Bir Mesele ve Banalleşen Bir Kelime

Research paper thumbnail of Türkiye’de Liberal Muhafazakarlık ve Nurettin Topçu

Research paper thumbnail of Bir Cemil Meriç İcat Etmek: Entelektüel Aura, Türk Muhafazakârlığı ve Düşünce Dünyası

Research paper thumbnail of Frantz Fanon's Psycho-Politics: From Psychiatry to Revolution

This article examines the relationship between psychiatry and politics in the thought of Frantz F... more This article examines the relationship between psychiatry and politics in the thought of Frantz Fanon (1925-1961), one of the most influential thinkers of the twentieth century. The article aims to demonstrate that Fanon developed a unique approach to psycho-politics that dialectically engages psychiatry and politics from his earliest works. Fanon's psycho-politics can be traced from his work in the early 1950s, namely his doctoral dissertation and Black Skin, White Masks (1952). From his doctoral dissertation to Black Skin, White Masks, Fanon tries to explain colonialism as a psychiatrist. This search manifests itself again in Fanon's best-known work, The Wretched of the Earth (1961). Although The Wretched of the Earth is known as the influential work of a political militant, it is the book of a scientist-thinker who analyzes colonialism from a psychiatric perspective. However, the connection between Fanon's psychiatric thought and practice and his political writings has not been sufficiently revealed. Fanon has been thought of as a "Third World militant." But there is a dialectical relationship between Fanon's theory and practice of psychiatry and his political thought. Understanding Fanon's thought can only be possible by analyzing its psycho-political structure. The aim of this article is to examine the development of Fanon's political thought through his earliest psychiatric writings and clinical practice, to link psychiatric theory and practice to his political theory, and thus to outline Fanon's psycho-politics.

Research paper thumbnail of From Conservatism to Turkish Conservatism: Cultural and Political Roots of an Ideology

This article examines the cultural and political dimensions of an ideology from conservative theo... more This article examines the cultural and political dimensions of an ideology from conservative theory to Turkish conservatism. The article aims to demonstrate the evolution of Turkish conservatism based on the argument that there is a continuity between conservative theory and Turkish conservatism. Conservatism is sometimes defined as an disposition. However, conservatism is a practical ideology. The article first elaborates this argument by drawing on the theories of Michael Freeden and Pierre Bourdieu. Second, having established that conservatism is a practical ideology, he distinguishes the main pillars of conservative ideology. The third part of the article analyzes Turkish conservatism. Accordingly, the roots of Turkish conservatism can be found in the culturecivilization debates of the 19th century. Elaborating the formation of this ideology over the past hundred years, it seems more accurate to mention "Turkish conservatisms" rather than "Turkish conservatism." The article distinguishes some conservatisms in the history of Turkish conservatism as follows: classical conservatism, nationalist and Islamist conservatism, liberal conservatism. The last part of the article argues how the Justice and Development Party articulates these different conservatisms and inherits a form of conservatism.

Research paper thumbnail of Filistin Tikellik Evrensellik

Research paper thumbnail of Sokrates Temsillerinden Platon’un Sokrates’ine: Sokrates’in Savunması ve Batı Siyaset Felsefesinin Kuruluşu

ÖZET: Sokrates, felsefe tarihinin en tartışmalı figürlerinden biridir. Sokrates’in felsefesini ya... more ÖZET:
Sokrates, felsefe tarihinin en tartışmalı figürlerinden biridir. Sokrates’in felsefesini yazılı bir biçimde
geliştirmemiş olması bu tartışmanın en büyük nedenlerinden biri olarak görülmüş ve literatürde bunun yarattığı
temsil problemi “Sokrates sorunu” olarak adlandırılmıştır. Sokrates sorunu, tarihsel bir kişi olarak Sokrates’in
hakikati üzerine bir kuşkudur ve filozof Sokrates’e kendi yazılı metinlerinden değil ancak onun hakkındaki bazı
temsiller aracılığıyla ulaşabileceğimizi ifade eder. Bu durumda Sokrates’in düşüncelerini anlamanın ilk yolu bu
temsilleri incelemekten geçer. Literatürde öne çıkan klasik Sokrates temsilleri Aristophanes, Ksenophon ve Platon
tarafından üretilmiştir. Aristophanes, Bulutlar komedyasında Sokrates’i doğa ve insan meseleleriyle ilgilenen
tehlikeli bir entelektüel olarak resmeder. Ksenophon’un Sokrates’ten Anılar’daki Sokrates temsili, ahlâki bir
bilgedir. Platon ise bilinen filozof Sokrates’in ayrıntılı bir portresini ortaya koyar. Bu yazı, Sokrates temsillerini
inceledikten sonra, Platoncu metinler arasında Sokrates’in en canlı biçimde tasvir edildiği Sokrates’in Savunması’nı
çözümlemeyi amaçlıyor. Bunu yaparken Sokrates’in yargılanması ve ölüme mahkûm edilmesinin nedenlerini
felsefî açıdan analiz ediyor. Buna göre, Sokrates’e yönelik politik suçlamaların yan sıra, felsefi açıdan
bakıldığında en etkili olan neden, Sokrates’in yarattığı düşünsel dönüşümün varolan Atina polis’i ile çatışmasıdır.
Platon’un Sokrates’i ruh, erdem, hakikat ve ölüm gibi kavramlara getirdiği yenilikçi yorumla diğer temsillerden
farklılaşan bir “filozof” portresi geliştirir. Sokrates, bu kavramlara “felsefe”nin dönüşümcü aşısını yaptıkça
krizdeki Atina polis’inin düzenini bozan tehlikeli bir figür olarak görülmüştür. Dolayısıyla yargılamanın felsefi
arka planı, özellikle ruh, erdem ve hakikat kavramlarının yeni bir toplumsal tip olarak filozof tarafından öne
sürülmesi açısından incelenmelidir.

ANAHTAR KELİMELER:
Sokrates, Aristophanes, Ksenophon, Platon, Sokrates’in Savunması, filozof, felsefe, etik, ruh,
erdem, hakikat, Batı siyaset felsefesi, parrhesia.

Research paper thumbnail of Yapısökümün Çifte Buyruğu: Kimlik/Farklılık

Jacques Derrida, deconstruction, identity, differance

Research paper thumbnail of Kapitalist Calısma Makinesine Saldırı Tembellik Hakkı

Research paper thumbnail of Siyaset Teorisi ve Tragedya: Sophokles'in Antigone'sinde Yasa, Otorite ve Tiranlık

Sophokles'in tragedyaları tragedya sanatının siyasal niteliğini anlamak için son derece özel bir ... more Sophokles'in tragedyaları tragedya sanatının siyasal niteliğini anlamak için son derece özel bir örnek oluşturur. Sophokles, başta Antigone olmak üzere, Kral Oidipus ve Oidipus Kolonos'ta oyunlarında Atina polis'indeki siyasal mevzuları yurttaşların (tiyatro) sahnesine taşır. Bu tragedya üçlemesinin başkahramanları Atina polisinin kurucu siyasal edimini gerçekleştiren tiranlar, ana konularından biri ise siyasal bir sorun olarak tiranlıktır. Atina demokrasisinin altın çağına ve gerilemesine tanıklık eden Sophokles, eserlerinde tragedyanın siyasal özünü büyük bir ustalıkla işler. Sophokles'in sanatkârlığına daima bir yurttaşın siyasal bilinci eşlik eder. Sophokles'in oyunlarına damgasını vuran temalar, tiranlık, (eski ve yeni) yasalar arasındaki çatışma, topluluk ve kişi arasındaki uzlaşmazlık, erdemlerin karşıtlığı ve bir politik sorun olarak yas biçiminde kendisini gösterir.

Research paper thumbnail of Türk Muhafazakârlığı Sorunları

Research paper thumbnail of Anti-Emperyalizme Karşı Omuz Omuza Liberal Solun Trajik Başarısı

Liberal solda solun "anti-emperyalizm" kavramına yönelik husumetin köklerini inceleyen bir polemi... more Liberal solda solun "anti-emperyalizm" kavramına yönelik husumetin köklerini inceleyen bir polemik yazısı

Research paper thumbnail of Modernlik Kehanetleri

Modernlik fenomenini felsefi, estetik ve politik açıdan ele alan bir kitap.

Research paper thumbnail of Mustafa Şekip Tunç'un Hayatı, Düşüncesi ve 'Şuurlu Muhafazakârlığı'

Research paper thumbnail of Liberal Sol'un Yasak Sözcükleri: Filistin ve Diğerleri

Research paper thumbnail of Muhafazakarlıktan Tekno-Muhafazakarlığa: Tekno-Muhafazakârlığın Alâmetleri

Research paper thumbnail of Necip Fazıl Kısakürek: Şiddet Mahallerinde Bir Milli Kahraman

Research paper thumbnail of Edward Said'le Yeniden Başlamak: Entelektüel, Sürgün ve Şarkiyatçılık

Research paper thumbnail of Aklın Kötümserliği İradenin İyimserliği: Modernlik, Muhafazakarlık ve Kimlik

Modernlik, muhafazakârlık ve kimlik üzerine diyaloglar

Research paper thumbnail of Liberal Muhafazakârlık Karşısında Nurettin Topçu

Muhafazakârlık, Türk muhafazakârlığı ve Nurettin Topçu düşüncesini karşılaştırmalı olarak çözümle... more Muhafazakârlık, Türk muhafazakârlığı ve Nurettin Topçu düşüncesini karşılaştırmalı olarak çözümleme denemesi.

Research paper thumbnail of Güneş Ülkesi

Campanella'nın Güneş Ülkesi kitabının notlandırılmış yeni çevirisi

Research paper thumbnail of MUHAZAFAKARLIĞIN İKİ YÜZÜ

Muhafazakârlık nedir? Bu sorunun çağdaş politika ve ideolojiler bağlamında 1980’lerden beri düny... more Muhafazakârlık nedir? Bu sorunun çağdaş politika ve ideolojiler
bağlamında 1980’lerden beri dünyada en fazla sorulan sorulardan
biri olduğunu söylersek yanlış yapmış olmayız. Bu çoğu zaman
politik pratiğin dayattığı bir soru oldu. Muhafazakârlık, “dünya
sistemi”nin merkez ülkelerinde olduğu gibi, Türkiye’de de iktidara
taşındı. Nihayet, 2002 seçimlerinden itibaren –en azından ilk
döneminde– muhafazakârlığa hakkında sempozyumlar düzenleyecek kadar bilinçli biçimde sahip çıkan bir siyasal iktidar tarafından yönetiliyoruz.

Fakat bu sarih tablonun bizi söz konusu soru hakkında aydınlattığını düşünmek, muhafazakârlığın 1980’lerden sonraki yüzüyle
tanındığını varsayacağından ve terminolojinin derinden kodlandığı politik kültür geleneklerini hesaba katmayacağından ötürü
yanıltıcı olabilir. Daha açık bir deyişle, muhafazakârlığın –uzunca
bir dönem– reaksiyonerlikle özdeş tutulduğu bir kültürel ve politik
dünyada yaşayan bizler için, bu ideolojinin mahiyetini kavramak
ilk bakışta göründüğü kadar kolay olmasa gerek.

Research paper thumbnail of Anti-Kolonyalizm Söylemi: Evrensellik, Kimlik ve Özgürleşme

Bu bir karşı-söylem üzerine çözümleme denemesi. Amacı, anti-kolonyalizmin bir karşı-söylem olara... more Bu bir karşı-söylem üzerine çözümleme denemesi. Amacı, anti-kolonyalizmin bir karşı-söylem olarak nasıl biçimlendiğini ve vaatlerinin nasıl düşünülebileceğini izah etmek. Kitap Aimé Césaire, Frantz Fanon ve Albert Memmi gibi temsil gücü yüksek üç figür aracılığıyla karşı-söylemin ana hatlarını ortaya koyup genel bir sonuca varmaya ve böylece anti-kolonyalizmin vaadini güncellemeye çalışıyor.

Research paper thumbnail of Kimlik Tanınma Mücadelesi ve Şarkiyatçılık

Kitabın Arka Kapağından: Türkiye’de yaşayan insanlar olarak çok uzun süredir kimlik meseleleriyl... more Kitabın Arka Kapağından:

Türkiye’de yaşayan insanlar olarak çok uzun süredir kimlik meseleleriyle, deyim yerindeyse, “başımız belada”: “Modern Batı” ile ilişki içinde kendimizi kim veya ne olarak öne sürmek istediğimiz sorusu düşünce ve siyasetin önemli konularından biri olageldi. Öte yandan kimlik meselesi, dünyada ve Türkiye’de başka içeriklerle de siyasal ve toplumsal mücadelelerin başlıca konuları arasında yer alıyor: çok çeşitli kesimlerin resmi ve gayriresmi tanınma talepleri, retler, siyaset ve hukuk alanlarındaki tartışma ve çatışmalar… “Kimlik siyaseti” denen bu sıcak gündemin karşısında (veya yanı başında) şimdilerde geri plana itilmiş gibi görünen köklü bir mesele olarak “sosyal adalet” gündemi de var.

Bu iki siyaset tarzının birbirini dışlayıp dışlamadığını da tartışan Kimlik, Tanınma Mücadelesi ve Şarkiyatçılık, kimlik kavram ve siyasetinin mahiyeti ve sınırları üzerine etraflı bir düşünme çabası. Kolay çözümlere teslim olmamak için felsefeye ve kurama, soyutluğa düşmemek için de toplumsal hareketlere ve tarihe bakıyor. Kılavuz kabul ettiği Edward Said’in düşüncesini açımladığı kadar dünyayı anlamak için de kullanıyor. Başta sosyal ve beşeri bilimlerde çalışanlar olmak üzere okurlarımızın ilgiyle okuyacağına inanıyoruz.

Research paper thumbnail of Kimlik Politikaları: Özdeşlik, Tanınma ve Farklılık

Bu kitabın başlıca amacı, toplumsal-politik dünyanın yakıcı bir meselesi ve sosyal bilimlerin bir... more Bu kitabın başlıca amacı, toplumsal-politik dünyanın yakıcı bir meselesi ve sosyal bilimlerin birçok dalının temel araştırma birimi olan kimliğin yeniden düşünülmesine katkıda bulunmaktır. Bu katkıyı, bu konuda kaleme alınmış öncü metinlerin hem yol göstericiliğini hem de bu metinlerle diyalog ve çatışmaya girmeyi teklif ederek, yani, kimlikle ilgili yeniden düşünmeyi, tercüme edip belli bir bütünlük içinde derlediğimiz bu metinlerin oluşturduğu referans çerçevesinde teorik olarak faal hale getirme amacıyla sunmayı deniyoruz.

Research paper thumbnail of Turk Muhafazakarlıgında Bir Cevelan

Türk muhafazakârlığı konusunda bir çalışma dizisinin ilk ayağı olarak düşünülen bu kitap, klasik... more Türk muhafazakârlığı konusunda bir çalışma dizisinin ilk
ayağı olarak düşünülen bu kitap, klasik Türk muhafazakârlığı
literatürünün yörüngesine odaklanıyor. Yer yer teknik ve tasvir
edici olsa da, literatürün gelişimi, Türk muhafazakârlığının
temalarıyla figürlerinin analiz edilmesi ve bu konudaki eleştiri
ve metodoloji problemleri hakkında sorular sorarak cevaplar
geliştirmeyi amaçlıyor. İki sacayağının klasik Türk muhafazakârlığı
ve muhafazakârlık hakkındaki hâkim kanaatlerin sorgulanması
olduğunu söylemek mümkün. Kitabın kritik tezi ise, Türk
muhafazakârlığının eleştirisi için öncelikle bir analiz nesnesi olarak
ele alınması gerektiğidir. Bu aynı zamanda eleştirinin stratejik
başlangıç noktasını da oluşturur.

Research paper thumbnail of Fanon'un Hayaletleri

Hayaletler, modern toplumların ayrılmaz parçaları, kurucu çelişkileri veya fark unsurlarıdır. Mo... more Hayaletler, modern toplumların ayrılmaz parçaları, kurucu çelişkileri veya fark unsurlarıdır. Modern toplum bir kez olup bitmiş bir
yapı ve çelişkisiz bir egemen bütünlük biçiminde tahayyül edilir.
Oysa modern toplumun ilk sosyologlarından biri olan Georg Simmel “Toplum nasıl mümkün olur?” sorusunu toplum olmayanın
fark(lılığ)ı sayesinde diyerek cevaplıyordu. Simmel’in yorumunu radikalleştirerek söylersek, modern toplumlar çelişkilerini ya da içsel farklılıklarını oluşturan hayaletlerle “bütünlük” kazanırlar.
Manifesto’nun kâhince başlangıcında belirtildiği gibi komünizm
bir hayalet olmaya devam ediyor. Bunun yanı sıra modern toplumlar karmaşıklaştıkça baskı araçları da daha karmaşık hale geldi ve
öncekilerle ilişkili başka hayaletler görünmeye başladı. Fenomen
çoğuldur: “Hayaletler” vardır. Ekonomik eşitsizliklerin yanı sıra
kültürel eşitsizliklerin üzerinde dolaşan hayaletler. İşte, hiç kimse
bu hayaletlere Frantz Fanon’dan daha çarpıcı bir biçimde dikkat
çekmemiştir. Fanon’un “Üçüncü Dünya’nın Marx’ı” olarak anılmasının nedenlerinden biri de bu olsa gerek. Buradaki “Marx” ve
“Üçüncü Dünya”, bazen kesişen, bazense birbirinden ayrı duran
bölüşüm ve tanınma sorunlarıyla ilişkili ekonomik ve kültürel eşitsizlikleri anlatır. “Üçüncü Dünya’nın Marx”ı ise hayaletlerin büyüyerek varlıklarını sürdürdüklerini: Fanon’un hayaletleri dolaşmaktadır. Nerede?

Research paper thumbnail of Anadolu Sosyalizmine Bir Katkı

Research paper thumbnail of Tekno Muhafazakarlıgın Elestirisi

ARKA KAPAKTAN: “Liberal muhafazakârlık, Türkiye’de kendi tarihi açısından mantıksal sonucuna ula... more ARKA KAPAKTAN:

“Liberal muhafazakârlık, Türkiye’de kendi tarihi açısından mantıksal sonucuna ulaşarak, tekno-muhafazakârlık biçiminde, hegemonik bir form ve pratik olarak iyice olgunlaştı. Bir metafora başvurulursa, bu terimle, muhafazakârların araçsal rasyonellik ve kapitalizmle uzun erimli flörtünün evlilik aşamasına ulaştığını anlatmaya çalışıyorum. Bu durumda, çağdaş egemenlik ilişkileri açısından bakıldığında muhafazakârlığı halkın ve çevrenin ideolojisi biçiminde konumlandırmak yanıltıcı olmak bir yana, politik zekâya hakaret anlamına da gelir.”

Türk muhafazakârlığı üzerine sistemli çalışmasıyla bilinen Fırat Mollaer, panoramik bir “durum raporu” çıkartıyor. Nurettin Topçu’yu, Cemil Meriç’i ve Oğuz Atay’ı yeniden okuyarak... Bir idol olarak Necip Fazıl’ı inceleyerek... “Şarkiyatçılık istismarı”ndan mağduriyete, “nesil” ideallerinden milliyetçilik tasarımlarına, ideolojik söylem haritasını tarayarak...

Ekonomi-teknoloji meselesiyle hesaplaşmak yerine modernlik eleştirisini Kültür’ün sırtına yıkan muhafazakârlığın, “maddi gelişmesinin bedelini poetik sefaletle ödediğini” düşünüyor Mollaer. Muhafazakârlığın günümüzdeki suretleri hakkında denemeler.

Research paper thumbnail of Yerliciliğin Retoriği

Arka Kapaktan: Fırat Mollaer Yerliciliğin Retoriği'nde “bu ülke”yi düşünmenin hakim biçimlerini ... more Arka Kapaktan:

Fırat Mollaer Yerliciliğin Retoriği'nde “bu ülke”yi düşünmenin hakim biçimlerini sorgularken toplumsal-siyasal meseleleri kültürel mevzulara indirgeyen kültürelciliğe güçlü bir eleştiri yöneltiyor. Buna göre, yerlicilik kültürü bir kavga silahına dönüştürüp toplumu ve siyaseti kültürün bir uzantısı olarak kurgular. Yerlicilik “yerli”den çok “yerli olmayan”la ilgili bir söylemdir, hatta “yerli olmayan”ı inşa etmenin bir yoludur. Öte yandan, yerlicilik kültür silahını “yerli olmayan”a yöneltmekle kalmaz, rakip “yerli”ler de birbirlerine aynı silahı çevirebilirler. Peki ama yerlicilik yerlilerin birbirine çevirdiği bir silah haline gelirse hangi işlevi görüyordur? Yerliciliğin düşünsel kaynakları nelerdir? Yerliciliğin tek bir biçimi mi vardır? Eğer cevap olumsuzsa farklı tipleri birbirinden nasıl ayırt edilebilir?

Yerliciliğin ideolojik ve söylemsel kuruluşu üzerinde düşünmeye çağıran kitap, söz konusu sorulara ülke, toprak, ev, taşra, kahraman, mazi, kültür, din, rasyonalite ve diğer terimler aracılığıyla, toplumsal-siyasal kuramdan kültürel kurama, edebiyattan, sinema ve felsefeye mekik dokuyarak cevaplar arıyor. Kitabın özgün savlarından biri “ideolog” ve “antropolog” tipi yerlicilik kavramları. Mollaer, yerliciliğin düşünsel kaynağı olarak Yahya Kemal'in düşüncelerini ele alırken, ideolog tipi yerliciliği Necip Fazıl Kısakürek, Sezai Karakoç ve Cemil Meriç'ten, antropolog tipi yerliciliği ise Ahmet Hamdi Tanpınar'dan hareketle, kuramsal bir çözümlemeyle temellendiriyor. Kitapta bu ülkeye dair egemen söylemlerin tartışılmasına Tanpınar, Yahya Kemal, Cemil Meriç ve Nuri Bilge Ceylan'ın yanı sıra Gaston Bachelard, Fredric Jameson, Ernst Renan ve Daryush Shayegan gibi yazar ve düşünürler de iştirak ediyor. Yazar bazen ironik bir dille bazense bir yurttaş ciddiyetiyle kültürelciliğe karşı eşit yurttaşlar olarak sorunları cesaretle önümüze koymayı öneriyor. Yerliciliğin Retoriği yerliciliğin kültür savaşını körükleyerek kapattığı düşünce yollarını açma denemesi olarak da okunabilir.

Research paper thumbnail of Somurgecilik Uzerine Soylesi

"Kavramların İzinde" programında bu ay "sömürgecilik" söylemini konuşacağız. Aslında belki bunu b... more "Kavramların İzinde" programında bu ay "sömürgecilik" söylemini konuşacağız. Aslında belki bunu biraz daha açarak sömürgecilik karşıtı söylemin şekillenmesi üzerinden belli portreleri merkeze alan bir sunum olacak. Konuğumuzsa Uludağ Üniversitesinden Fırat Mollaer, kendisine program teklifimizi kabul ettiği ve bize sömürgecilik söylemi odaklı bir sunum yapacağı için şimdiden teşekkür ediyorum.

Research paper thumbnail of SIYASET BILIMI TEMEL OKUMA LISTESI

Siyaset Bilimi "bilim uzmanlığı" için temel okumalar. Siyaset biliminin temel alanlarına göre bi... more Siyaset Bilimi "bilim uzmanlığı" için temel okumalar.

Siyaset biliminin temel alanlarına göre bir sınıflandırılmış bir yol haritası.

Siyaset bilimi "doktora yeterlilik" sınavları için olduğu gibi, yüksek lisans öğrencileriyle sosyoloji ve felsefe ilgilileri için.

Research paper thumbnail of Siyasal İdeolojiler_FİLMLER ve KİTAPLAR

Siyasal İdeolojiler hakkında: İleri okumalar Özgün metin okumaları Kavram Sözlükleri Filmler