Uluslararası Hukukta Devletleri Tanıma ve Tanıma Teorileri (original) (raw)

Uluslararası Hukukta Tanıma Teorilerinin Eleştirel Değerlendirilmesi

Ankara Barosu Dergisi, 2020

Uluslararası hukukta devletlerin tanınma teorileri iki grupta incelenir. Kurucu teori, tanımanın hukuki oluşturucu özelliğini savunurken, ulusla- rarası hukukun işleyişi bağlamında yöntemsel sorunlar yaratır. Bu sorunlara tepki gösteren açıklayıcı teori, tanınma eyleminin oluşturucu etkisi olmadı- ğını savunur. Çalışma, teorilerin, karşılıklı tanınma eyleminin uluslararası kişileri niteleyici özelliğini hesaba katma bağlamında yetersiz kaldığını eleştirel olarak ortaya koyar. Temel farklılıklarına rağmen, her iki teorinin kavramsal zemininde, tüm çelişkileri ile birlikte, Emer de Vattel’in mutlak egemenlik fikrinin yattığını ve bahsedilen yetersizliğin esas nedeninin bu olduğunu gösterir. Mutlak egemenlik fikrinin tanınma kavramını kısıtlı bir ekonomi içerisine hapsettiğini ve ancak bu kısıtlamanın giderilmesi durumunda devletler arası ilişkisel durumun karşılıklı oluşturucu etkisinin açıklanabileceğini savunur.

Uluslararası Hukukta Devlet Tanımı ve Tanınmayan Devletlerin Statüsü

2018

...Öncelikle uluslararası hukuku, çok derin ve geniş kapsamlı olmasına rağmen, net bir şekilde, uluslararası hukuk kişileri arasındaki ilişkileri düzenleyen ve bu öznelerin faaliyetlerini, faaliyet alanlarını vs. ele alan kurallar bütünü olarak tanımlayabiliriz. Bu tanım, bahsi geçen uluslararası hukuk kişilerinin ise ne veya neler olduğu konusunda bir çıkarım yapmamıza yardımcı olur. Kastettiğimiz kişiler; devletler başta olmak üzere, uluslararası örgütler - kuruluşlar, ulus üstü (supranasyonel) nitelikteki örgütler olabilmektedir...

Uluslararası Hukukta Tanımama Ve Güncel Sorunlar

Uluslararası Hukukta Tanımama Ve Güncel Sorunlar, 2022

Uluslararası hukukta bir yükümlülük veya görev olarak tanımamanın, ex injuria jus non oritur (haksızlık, bundan yararlanmaya imkân veren hak doğurmaz) düsturundan doğduğu ve hukuk alanında hukuka aykırı davranışların sonuçlarının kabul edilmezliğini güvence altına aldığı kabul edilir. Tanımama yükümlülüğü uluslararası hukukun gelişimine paralel olarak çeşitli aşamalardan geçmiştir. 1945 öncesi dönemde yükümlülüğün uygulanması genellikle Mançukuo'nun kurulması ve buna cevaben Stimson Doktriniyle örneklenir. Birleşmiş Milletler'in kurulması ve kuvvet kullanmanın yasaklanmasıyla tanımama yükümlülüğü sağlam bir zemin kazanmışsa da doğası gereği uygulama ve teori bakımından bazı sorunları barındırmaktadır. Eldeki çalışmada tanımama yükümlülüğü üç kısımda tartışılacaktır. Bunların ilki yükümlülüğün doğuşu ve bağlamıdır. 1945 sonrasında birtakım uluslararası hukuk belgeleri söz konusu yükümlülüğü içermiş ve özellikle kuvvet kullanma veya tehdidi yahut da saldırı fiili sonucunda gerçekleşen ülke kazanımlarını reddetmiştir. 2001'de tanımama Uluslararası Hukuk Komisyonu tarafından Uluslararası Haksız Fiilden Ötürü Devletin Uluslararası Sorumluluğu Maddelerinde yükümlülük olarak düzenlenmiş ancak bunun uygulanması kuvvet kullanma veya saldırı ile sınırlandırılmamıştır. Gelişim süreci boyunca devletlerin oldukça eleştirdiği tanımama kavramının hukukî karakteri yönünden incelenmesi gerekmektedir. Sorumluluk Maddelerinin 40. maddesine göre tanımama yükümlülüğü "bir devlet tarafından genel uluslararası hukukun emredici bir normundan doğan bir yükümlülüğün ağır ihlali" halinde geçerlidir. Çalışmada tanımama yükümlülüğünün işletilebilmesi için tespit edilmesi gereken iki ölçüt gövdeyi oluşturacaktır: İhlalin varlığı, bunun bir emredici norm ile bağlantısı ve ihlalin ağırlığı. Ardından 41. maddede yer alan yükümlülüğün içeriği, "ihlalle yaratılan durumu hukuka uygun olarak tanımama" ve "bunun sürdürülmesine yardım veya destek sağlamama" değerlendirilecektir. Bu kısmın bitişi babında yükümlülüğün normatif özellikleri ve 1945 sonrası dönemde uygulanışı birlikte ele alınacak, yükümlülüğün içeriği ve nasıl uygulanacağına ilişkin değerlendirmelerde bulunulacaktır. Çalışmanın son kısmında tanımama yükümlülüğü Ukrayna'daki Rus işgali çerçevesinde uygulanması yönünden tartışılacaktır. Bilindiği üzere Rusya Federasyonu'nun devam eden ihlal(ler)ine konusu ve metodu itibarıyla değişen çok çeşitli tepkiler verilmiştir. Bu geniş yelpazede tanımamaya yönelik güncel anlayış ve kavramın hukukî karakteri ayırt edilmeye çalışılacaktır.

Uluslararasi Hukukta Devletleri̇ Tanima Ve Tanima Türleri̇

Social sciences studies journal (sssjournal), 2017

Bağımsızlığını ilan ederek özgür uluslar ailesine katılmak isteyen bir devletin tanınması çok farklı şekillerde olabilmektedir. Tanıma sadece de jure veya de facto şeklinde olmayıp, kimi zaman prematüre, kimi zaman örtülü, kimi zaman açık, kimi zaman şartlı, kimi zaman metropolitan ve kimi zaman da kolektif bir biçimde olabilmektedir. Kuşkusuz bütün bu tanıma türleri arasında en işlevsel olanı, kolektif tanımadır. Bir devletin uluslararası bir karar veya uluslararası bir örgüt tarafından tanınmasına kolektif tanıma denir. Kolektif tanıma bir uluslararası örgütün eliyle gerçekleşebilmektedir ve bu tarz tanıma yöntemi, amaca uygunluk bakımından en yararlı tanıma yollarından biri olarak kabul edilmektedir. Zira ortak bir karar ile tanınan devletin örgüte üye edilmesi, tanınan devlet açısından büyük bir diplomatik zafer anlamına gelir. Ancak bir devletin varlığı tamamen tanınmasına bağlı bir durum değildir. Örneğin, Amerika Devletleri Örgütü Misakının 12. maddesinde, bir devletin varlığının tanınmayla ilgili olmadığı belirtilmektedir. Bununla birlikte devletlerin ortaya çıkışı ve uluslararası hukuk kişiliği kazanmasında tanınma büyük bir avantaj sağlamaktadır. Zira tanınmamış ve uluslararası destekten yoksun bir devletin kendi varlığını koruması, tanınmış bir devlete nazaran çok daha zordur.

Uluslararasi Hukukta Devletleri̇n Taninmasinin Hukuki̇ Boyutu Ve Taninma İle İlgi̇li̇ Başlica Normlar

2019

Dunya sahnesine yeni bir devlet olarak cikma arzusunda olan devletlerin taninmasi, gerek mevcut devletler gerekse yeni devletler acisindan bir takim hukuki sonuclar dogurmaktadir. Esas itibariyle yeni bir devletin taninma islemi bir bakima bu devletin fiziki varliginin uluslararasi toplum tarafindan kabul edilmesinin yaninda uluslararasi hukuk perspektifinden bakildiginda ilgili siyasi olusumun bir tur kisilik kazanarak statu degisikligine neden olan bir durumu ifade etmektedir. Ancak tanima konusu temelde yeni ortaya cikan siyasal olusumu devlet olarak tanima iradesinde bulunan mevcut devletin verecegi bir karardir. Bu yonuyle yeni devletlerin taninmasi konusu buyuk olcude politik bir dogaya sahiptir ve bagimsiz bir devletin kullandigi imtiyazlardan biri durumundadir. Iki bolumden olusan bu calismanin ilk bolumunde yeni kurulan devletlerin taninmasinin hukuki boyutunu ifade ederek yeni dogan bir devleti tanimanin taniyan devlet acisindan ve taninan devlet acisindan hukuki etkilerin...

Uluslararasi Hukukta Yaptirim Kavrami Ve Devletler Açisindan Bağlayiciliği Meselesi̇

ESAM Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Dergisi

Öz: Uluslararası hukukta, uluslararası bir yükümlülüğün ihlali, devletlerin uluslararası sorumluluğuna neden olmaktadır. Bu bağlamda, uluslararası hukukta, hukuka aykırı bir eylemde bulunan ve uluslararası hukuk kurallarına göre sorumluluğu tesis edilmiş bir devlet, verdiği zararı tamir etme yükümlülüğüne sahip olmakla birlikte yaptırımlara da tabi tutulabilmektedir. Uluslararası hukuk kurallarının oluşturulması ve yaptırım mekanizması iç hukuk sistemlerinden farklı işlemekte ve uluslararası hukukta kurallara uyulmaması durumunda yaptırım uygulayacak üstün bir otoritenin bulunamaması yaptırımların işlevselliği konusunda uluslararası hukuka yönelik eleştirilere neden olmaktadır. Bu eleştirilere karşılık uluslararası hukukun kurallarının olmadığını ve yaptırım uygulamasının işlemediğini söylemek ise doğru olmayacaktır.. Bu çalışmada, uluslararası hukuk kurallarının nasıl oluştuğu, kuralların uygulanması ve kurallara uyulmaması durumunda uluslararası hukukta yaptırım kavramının hukuki dayanağı ve uygulanabilirliği meselesi, Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) İran'a yönelik gerçekleştirdiği yaptırım kararı örneği çerçevesinde incelenecektir.