Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretiminde A1 VE A2 SEVİYESİNDE KULLANILAN ANADOLU D. K. DİNLEME METİNLERİNİN İÇERİK ANALİZİ (original) (raw)
Related papers
Özet Bu çalışmanın amacı, yabancılara Türkçe öğretiminde kullanılan ders kitaplarındaki dinleme metinlerinde yer alan örtülü anlamların incelenmesidir. Çalışma, İstanbul Yabancılar İçin Türkçe Ders Kitabı B1 ve B2 düzeyleri ile sınırlandırılmıştır. Buna göre B1 ve B2'de 18'er metin olmak üzere toplamda 36 metin incelenmiştir. Araştırmada, doküman incelemesi yöntemi kullanılmıştır. Bu amaçla B1 ve B2 ders kitaplarında yer alan metinler incelenerek örtülü anlam unsurları açısından analiz edilmiştir. Metinlerin örtülü anlam unsurları bakımından analizinde araştırmacı tarafından geliştirilen değerlendirme formu kullanılmıştır. Elde edilen verilerden yola çıkılarak frekans ve yüzde değerleri hesaplanmıştır. Buna göre; cümle ve cümle bazında incelenen örtülü anlama bakınca en fazla cümle ve örtülü anlam unsuru B2 kitabındadır. B1 seviyesindeki dinleme metinlerini örtülü anlam unsurlarının kullanım sıklığına göre incelediğimizde ise en fazla " Sezdirim " en az " Derin Yapı-Yüzey Yapı Ayrımı Gösteren Cümle " unsuru kullanılmıştır. Metin sayılarına göre değerlendirme yapıldığında ise en fazla " aktarma ve sezdirim " en az kullanılan unsur ise " duygu değeri/ çağrışım " dır. B2 seviyesindeki dinleme metinleri içinde en fazla örtülü anlam unsuru olarak " sezdirim " en az " önvarsayım " kullanıldığı tespit edilirken " derin yapı-yüzey yapı ayrımı gösteren cümle " unsuru ise bulunamamıştır. Metin sayısına göre örtülü anlama bakıldığında en fazla " aktarma " ve " sezdirim " unsuru; en az " duygu değeri/ çağrışım " unsuru kullanılmıştır.
International Journal of Eurasian Education and Culture, 2021
Dört temel dil becerisinden biri olan dinleme, iletişimin doğru bir şekilde kurulabilmesi açısından oldukça önemlidir. Alıcı tarafından doğru bir şekilde anlamlandırılamayan mesajlar iletişimin önündeki en büyük engellerden biridir. Yabancı dil öğrenimi süreçlerinde mesajların alıcı tarafından doğru bir şekilde anlamlandırılabilmesi için dinleme metinlerinin seslendirilmesinde seviyeye uygun kelime - gramer kullanımına, seviyeye uygun seslendirme hızına ve doğru telaffuz kullanımına özen gösterilmesi gerekir. Diller İçin Avrupa Ortak Öneriler Çerçevesi’nde yabancı dil öğrenicilerinin dinledikleri metinleri anlamlandırabilmeleri için seslendirmelerin B1 seviyesi de dâhil olmak üzere yavaş ve açık bir şekilde olması gerektiği belirtilmektedir. Bu bakımdan dinleme metinlerinin dinleyicinin anlayabileceği bir biçimde düzenlenmiş olması başka bir deyişle öğrenicilerin seviyelerine göre uyarlanmış olması gerekmektedir. Aksi takdirde dinleyiciler metni anlamlandırmakta zorluk çekebilmektedir. Türkçenin yabancı dil olarak öğretiminde kullanılan ders kitaplarındaki dinleme metinlerinin seslendirilme hızlarını tespit etmeyi amaçlayan bu çalışma nitel araştırma olarak planlanmıştır. Çalışmada nitel araştırma desenlerinden durum araştırması yapılmış olup verilerin elde edilmesi için doküman incelemesi yöntemine başvurulmuştur. Çalışmanın inceleme nesnesini alanda yaygın bir şekilde kullanılmakta olan Yedi İklim Türkçe Öğretim Seti (YİTÖS) A1, A2, B1 ders kitapları ve Gazi Yabancılar İçin Türkçe Öğretim Seti (GAZİ) A1, A2, B1 ders kitaplarında yer alan seslendirilmesi yapılmış dinleme metinleri oluşturmaktadır. Çalışmada inceleme kapsamına alınmış olan YİTÖS ders kitaplarındaki dinleme etkinliklerinin sayısının Gazi ders kitaplarındaki dinleme etkinliği sayısından %45 daha fazla olduğu tespit edilmiştir. Gazi A1, A2, B1 ders kitaplarında yer alan dinleme etkinliklerinde dakika başına düşen ortalama kelime sayısının YİTÖS A1, A2, B1 ders kitaplarından %37 daha fazla olduğu hatta Gazi A1 ders kitabındaki seslendirme hızının YİTÖS B1 ders kitabındaki seslendirme hızından daha yüksek olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
TÜRKÇENİN YABANCI DİL OLARAK ÖĞRETİMİNDE DERLEM TABANLI OKUMA METNİ DENEMESİ: GECE KUŞLARI (A1-A2)
BUGU Dil ve Eğitim Dergisi, 2022
Bu araştırmanın amacı, yabancı dil olarak Türkçeyi öğrenen başlangıç düzeyi (A1-A2) öğrenicileri için metinsellik ölçütlerine uygun, okunabilir, okunaklı, öğrenmeye yardımcı ve alanda var olan kaynaklardan farklı olarak birden fazla sonu olup öğrenicinin, hikâyenin akışına göre seçim yapıp okumaya devam etmesini sağlamak üzere kurgulanmış bir okuma materyaliyle ilgili verileri paylaşmaktır. Bu amaç doğrultusunda, "Gece Kuşları" adında derlem tabanlı bir hikâye metni oluşturulup zayıf deneysel desenlerden "tek grup öntestsontest modeli" ile metin A1, A2 ve B1 düzeylerindeki öğrenicilere (N: 132) uygulanmış ve elde edilen bulguların nitel ve nicel değerlendirmeleri yapılmıştır. Bu değerlendirmelerde, cinsiyet, yaş ve kur düzeyi değişkenleri temel alınmıştır. Elde edilen bulgulara göre, Gece Kuşları metni, öğrenicilerin okuma tutumlarında istek (p> .004), fayda (p> .008), kaygı (p> .021) boyutlarında olumlu yönde istatistiksel olarak anlamlı değişmeler tespit edilmesinin yanı sıra metne karşı olumsuz görüş geliştirmedikleri görülmüştür. Metni okuma-anlamada kadınların, istatistiksel olarak erkeklerden daha başarılı oldukları; yaş değişkeninin istatistiksel olarak anlamlı olmadığı ve dil düzeyi açısından en başarılı grubun sırasıyla B1, A2 ve A1 düzeyi öğrenicileri olduğu görülmüştür. Sonuç olarak, "Gece Kuşları" metninin, hedeflendiği gibi metinsellik ölçütlerini karşılayan; okuyucu tarafından hangi son ("Gri Şapka"' ya da "Kırmızı Elbise") seçilirse seçilsin, hedef okuyucu kitlesi olan A1 ve A2 öğrenicilerinin düzeylerine uygun, "okuması kolay bir metin" olduğu ortaya konmuştur. Abstract The purpose of this study is to share the data of a reading material, which is compatible with the standards of textuality, readable, legible, helpful to learning, and, differently from the existing resources in the field, has multiple endings that will enable the learner to choose according to the flow of the story and continue reading, for beginner level (A1-A2) language learners who learn Turkish as a foreign language. Following this purpose, a corpus-based story text named “Nighthawks” (Gece Kuşları) was created and the text was applied to the learners at A1, A2, and B1 levels (N: 132) by using the “one-group pretest- posttest model”, one of the weak experimental designs, and the qualitative and quantitative evaluations of the findings were carried out. These evaluations were based on the variables of gender, age, and course level. According to the findings obtained, it was observed that the text “Gece Kuşları” positively caused statistically significant changes in the reading attitudes of the learners in terms of desire (p> .004), benefit (p> .008), and anxiety (p> .021), while the learners did not develop negative opinions about the text. It was also noticed that women were statistically more successful than men in reading and comprehending the text, the age variable was not statistically significant, and the most successful groups in terms of the language level were B1, A2, and A1 learners, respectively. Consequently, it was proved that the text “Gece Kuşları” meets the textuality criteria as intended and it is a reader-friendly text which is appropriate for the levels of A1 and A2 learners as its target readers, no matter which ending (“Grey Hat” or “Red Dress”) is chosen by the reader.
Teaching a language is discussed as a process in Common European Framework of Reference for Languages (CEFR). The Framework defines levels of proficiency which allow leamers’ progress to be measured at each stage of leaming and on a life-long basis. In this context testing students’ language skills is very important not because of only determining success or ill-success, but because of directing the students about their developmental stage. To determine the students’ developmental stage/level neutrally, rubrics are used. The evaluation scale of rubrics can be either holistic or analytical—or a combination of the two. Holistic rubrics consist of a single scale—all factors that are to be evaluated are identified together for each level of performance. On the other hand, analytical rubrics provide feedback to students by letting them know exactly which elements of the skill were mastered and which need more practice. Analytical rubrics are excellent tools for teaching as well as for assessment. Therefore in this study, an analytical rubric will be endeavored to develop though the descriptions about waystage level in CEFR. Exams for testing the students’ language skills were carried out 8 students learning Turkish at Bilkent Universty. Colloquy examinations were recorded at a tape recorder. Nation, vocation, gender, age, or mother tongues were not considered as variables for this work. Rubric was graded by more than one examiner. Consistency between the examiners’ valuing was calculated by SPSS. In this way reliability of rubric was proved statistically.
YABANCI DİL OLARAK TÜRKÇE ÖĞRETİMİ A1-A2 DÜZEYİ DERS KİTAPLARI ÜZERİNE BİR İZLENCE ÇALIŞMASI
Bu çalışmanın amacı günümüzde kullanılan Yabancı Dil Olarak Türkçe ders kitaplarının benimsediği izlence türlerini ortaya çıkarmaktır. Türkçenin yabancı dil olarak öğretiminde, özellikle temel düzeyde, en önemli ders malzemelerinden birisi ders kitaplarıdır. Ders kitaplarında yer alan ünitelerin, temaların, konuların ve dilbilgisi kurallarının hangi sırada verileceği önceden belirlenmiş olan bir izlenceye bağlıdır. Bu nedenle kullanımda olan Yabancılara Türkçe öğretimi ders kitaplarının takip ettikleri izlence türlerinin belirlenmesi önemlidir. Ancak Yabancı Dil Olarak Türkçe ders kitaplarında izlence türlerini belirlemeye yönelik bir çalışma yoktur. Bu çalışmada beş ders kitabı setinden A1-A2 düzeyi kitapları incelenmiş ve bu kitapların çoğunlukla kavramsal-işlevsel izlenceyi benimsedikleri görülmüştür. Bu bulgu çağdaş iletişimsel yaklaşımların Türkçe öğrenme ortamlarını etkilediğini göstermektedir. Ayrıca bazı kitaplarda ek olarak yapısal ve beceriye dayalı izlencelerin de varlığı gözlenmiştir.
Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğrenen A2 Düzeyi Öğrencilerinin Dil Yapılarını Kullanma Alışkanlıkları
RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi, 2021
Temel düzey (A1-A2), yabancı dil öğretiminde önemli bir eşiktir. Toplumsal işlevleri gösteren tanımlayıcıların çoğu bu düzeydedir. Yolculukta, yurt dışında ve günlük hayatta dilsel etkileşim için gerekli, temel ihtiyaçların giderilmesi için kazanılması gereken yeterliklere de bu düzeyde yer verilmektedir (TELC, 2013, s. 39). Dolayısıyla temel düzeyi bitiren bir yabancıdan kendisini hedef dilde rahatlıkla ifade etmesi ve günlük hayatını sorunsuz bir şekilde sürdürmesi beklenmektedir. Yabancı dil olarak Türkçe öğrenenlerin okuma, dinleme, konuşma ve yazma becerilerinin geliştirilmesi, süreçte becerilerle birlikte öğrencilere dil bilgisi yapılarının öğretilmesi hedeflenmektedir. Dil bilgisi ayrı bir beceri olarak değerlendirilmemektedir. Fakat özellikle üretici beceriler olarak adlandırılan konuşma ve yazmanın geliştirilmesinde dil bilgisi önemli bir yere sahiptir. Öğrenciler öğrendikleri dil yapılarını konuşarak ve yazarak deneyimleme imkânı bulmaktadır. Bu araştırmada Türkiye’de yabancı dil olarak Türkçe öğrenen A2 düzeyindeki öğrencilerin dil bilgisi yapılarını kullanma alışkanlıkları araştırılmıştır. Dil bilgisi yapılarının belirlenmesinde Türkiye Maarif Vakfı (2020) tarafından hazırlanan “Türkçenin Yabancı Dil Olarak Öğretimi Programı” esas alınmış, öğrencilerin yazma kâğıtlarında bu yapılardan hangi sıklıkla yararlandıkları incelenmiştir. Araştırma A2 düzeyi öğrencilerinin en çok kullandıkları dil bilgisi yapılarını ortaya koyması açısından önem arz etmektedir. Türkçeyi yabancı dil olarak Türkiye’de öğrenen öğrencilerin en çok ihtiyaç duydukları ve kullandıkları dil bilgisi yapılarının tespit edilmesinin dil öğretim süreçlerinin planlanmasına ve öncelikli dil bilgisi yapılarının tespit edilmesine yardım etmesi beklenmektedir.
International Journal of Language Academy , 2021
Yabancı dil öğretiminde özgün materyal kullanımı, dilsel öğelerin nasıl kullanıldığının görülmesini, kültürel öğelerin dili nasıl etkilediğini, dile ait olan ancak derslerde yer verilemeyen pek çok yapının görülmesini sağlar ve yabancı dil öğrenimi açısından oldukça önem arz eder. Dil öğretiminde özgün materyal olarak en sık kullanılan türlerden birisi kısa öykülerdir. Türkçenin yabancı dil olarak öğretiminde de kısa öykülerin kullanılması, özellikle Türk kültürünün aktarımı ve günlük konuşma dilinin görülmesi için gereklidir. Ancak, Türkçenin yabancı dil olarak öğretimi gelişmekte olan bir alan olduğu için diğer becerilerde olduğu gibi okuma becerisi için de kaynak sıkıntısı yaşanmakta ve seviyelere uygun yeterli sayıda kısa öykü ve okuma materyali bulunmamaktadır. Mevcut ve ana dili okurları için yazılmış olan kısa öykülerin her seviyede kullanılması mümkün olmamakta, mutlaka yazım dilinde sadeleştirme yapılmaya ihtiyaç duyulmaktadır. Bu çalışmanın amacı, Türkçenin yabancı dil olarak öğretiminde kullanılmak üzere metin uyarlama ölçütlerini alanyazına göre yeniden derlemek ve bu ölçütlere göre Sait Faik Abasıyanık’ın Bir İlkbahar Hikâyesi, İyilik Unutulmaz, Son Kuşlar, Balıkçısını Bulan Olta ve Ağıt öykülerinin A2 seviyesine uyarlanmasıdır. Bu uyarlama Maari f Vakfı Türkçenin Yabancı Dil Olarak Öğretimi Programı temel alınarak yapılmıştır. Çalışma doküman inceleme yöntemi ile gerçekleştirilmiştir. Programda yer alan A2 dil becerileri ve kazanımlarına göre, öyküler yapısal ve anlamsal olarak uyarlanmış ve bu uyarlamalar sırasında Maarif Vakfı Programını yanı sıra yedi ölçütten oluşan bir uyarlama yolu izlenmiştir. Uyarlamalar için öyküdeki cümleler üzerinde tek tek çalışılmış, her bir cümle ve kelimenin seviyeye uygunluğu değerlendirilmiştir.
2022
Dil bütüncül bir yapıya sahiptir. Bu bütüncül yapıyı sağlamak için dil öğretiminde öğretim dört temel yeti üzerinden gerçekleştirilmektedir. Okuma-anlama dil öğretimindeki dört temel dil yetilerinden biridir. Yeni bilginin ilk kaynağını dinleme ve okuma oluşturması sebebiyle okuma-anlama, dinleme-anlama ile birlikte öğrenmenin temelini oluşturmaktadır. Bu sebeple bu alanda okutulan metinler önemlidir. Türkçedeki metinlerin okunabilirliğini ölçmek için çeşitli çalışmalar yapılmıştır. Ateşman ve Çetinkaya'nın okunabilirlik formülleri bunların bir örneğidir. Bu formüllerde cümledeki ortalama kelime sayısı ve kelimedeki ortalama hece uzunluğu kullanılmaktadır. Bu çalışmada Ak Başat Türkçe A1-A2 kitabındaki metinler bu formüllere göre incelenmiş ve ses birimlerin okumaya etkisi üzerinde durulmuştur. Ateşman'ın okunabilirlik formülüne göre A1 metinlerinin okunabilirliği 88, A2 metinlerinin okunabilirliği 78'dir. Çetinkaya'nın okunabilirlik formülüne göre ise A1 metinlerinin okunabilirliği 50, A2 metinlerinin okunabilirliği 46'dır. Ayrıca bu formüllerin Türkçe öğretimindeki metinlerde kullanılabilirliği üzerinde bir sonuca varılmıştır. Böylelikle yabancı dil olarak Türkçe öğretimindeki metinlerin okunabilirliği üzerinde yapılacak çalışmalara farklı bir açıdan bakılması sağlanacaktır.
Bu çalışmada Türkçe Öğretim Merkezlerinde görevli öğretim elemanlarının Türkçenin yabancılara öğretimi kapsamında okuma temel becerisinin gelişimine yönelik olarak kullanılan metinlerin AB ortak metni açısından değerlendirmeleri üzerinde durulmuştur. Araştırmanın çalışma grubunu Cumhuriyet Üniversitesi, Çukurova Üniversitesi, Gazi Osman Paşa Üniversitesi, İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi, Mersin Üniversitesi, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi bünyesinde Türkçe öğretim merkezlerinde görev yapan 14 öğretim elemanı oluşturmaktadır. Araştırmanın kaynak verilerine ise araştırmacılar tarafından hazırlanan yarı yapılandırılmış görüşme formu aracılığıyla ulaşılmıştır. Araştırma konusu ekseninde tasarlanan yarı yapılandırılmış görüşme formu yabancılara Türkçe öğretimi konusunda 3 uzmanın görüşü alındıktan sonra yeniden şekillendirilmiştir. Gerekli düzeltmeler yapıldıktan sonra üniversitelerde bu konuda uzman ve ilgili derslere giren 14 öğretim elemanıyla görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Araştırmada öğretim elemanlarının yabancılara Türkçe öğretimi alanında okuma temel becerisinin gelişim sürecine yönelik olarak kullanılan metinlerin AB ortak metni ve metin nitelikleri açısından eleştiri, öneri ve tespitleri bulunmaktadır. Elde edilen bu eleştiri, öneri ve tespitler çerçevesinde yabancılara Türkçe öğretimi alanında kullanılan okuma metinlerinin okuma temel becerisinin gelişimi kapsamında AB ortak metni ve metin nitelikleri açısından daha nitelikli hale getirilmesinin alan açısından daha faydalı olacağı düşünülmektedir. Bunlara ek olarak AB ortak metninde belirlenen seviyelerin Türkçe için uygunluğu, metinlerdeki söz varlığının değerlendirilmesi, metinlerin öğrenme ve öğrenci ihtiyaçları açısından değerlendirilmesi, AB çerçeve metninde belirtilen okuma amaçlarının kullanım yoğunluğu vb. noktalara da değinilmiş olup yabancı dil olarak Türkçe öğrenen öğrencilerin AB ortak metni de gözetilerek okuma temel becerisinin gelişimine katkı sağlayacağı düşünülen önerilerde bulunulmuştur.
Turkish Studies AKTİF ÖĞRENME TEKNİKLERİNİN YEDİNCİ SINIF ÖĞRENCİLERİNİN DİNLEME BECERİLERİNE ETKİSİ
Araştırmada aktif öğrenme tekniklerinin 7. sınıf öğrencilerinin dinleme becerilerine etkisi sınanmaya çalışılmıştır. Bu araştırma ön test-son test kontrol gruplu yarı deneysel yöntemle gerçekleştirilmiştir. Çalışma, 2015-2016 eğitim öğretim yılı, Balıkesir ili, Altıeylül ilçesine bağlı Plevne Ortaokulu 7. sınıfta okuyan 44 öğrenci ile gerçekleştirilmiştir. Araştırma sırasında toplanan veriler, başarı testleri kullanılarak elde edilmiştir. Verilerin analizinde SPSS (21) paket programı kullanılmıştır. Çalışma sonunda; aktif öğrenme teknikleri uygulamasından sonra yapılan son testte deney grubu lehine anlamlı bir fark olduğu görülmüştür. Geleneksel öğretim yöntemi ile uygulanan kontrol grubunun ön-son test arasında anlamlı bir farklılık tespit edilmemiştir. Cinsiyet açısından ön-son test sonuçlarına bakıldığında; aktif öğrenme tekniklerinin cinsiyete göre anlamlı bir fark oluşturmadığı görülmüştür. Öğrencilerin 2014-2015 eğitim öğretim yılı, sene sonu notları ortalamaları ile ön ve son testleri arasında anlamlı bir ilişki görülmüştür. 2014-2015 eğitim öğretim yılı, sene sonu not ortalaması yüksek olan öğrencilerin ön ve son testten aldıkları puanlar da yüksek çıkmıştır. Çalışmaya katılan öğrencilerin babalarının eğitim durumlarıyla son test puanları arasında anlamlı bir ilişki görülmüştür. Öğrencilerin babalarının eğitim durumları son test puanlarındaki farklılıklar açısından incelendiğinde, babaları üniversite eğitimi almış olanların son test puanlarının babaları üniversite eğitimi almamış olanlardan yüksek olduğu belirlenmiştir. Çalışmaya katılan öğrencilerin anne eğitim durumlarıyla son test puanları arasında anlamlı bir ilişki görülmüştür. Öğrencilerin annelerinin eğitim durumlarına göre son test puanlarındaki farklılıklar açısından incelendiğinde, anneleri üniversite eğitimi almış olanların son test puanlarının üniversite eğitimi almamış olanlardan yüksek olduğu belirlenmiştir. Çalışmaya katılan öğrencilerin gazete abonelik durumlarıyla son testleri arasındaki ilişkiye bakılmıştır. Deney grubu öğrencilerinin son test puanlarıyla gazete abonelik durumları arasında anlamlı bir ilişkinin bulunmadığı görülmüştür.