Sağlık Hizmetlerine Erişimde Tüketici Tutum ve Taleplerinin Etkisinin İncelenmesi: Pareto Analizi Uygulaması (original) (raw)
Related papers
Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, 2020
Bu çalışmanın amacı, Türkiye örnekleminde hasta memnuniyetinin tüketici davranışları kapsamında ele alındığı sağlık temalı tezlerin incelenmesidir. Bu amaç doğrultusunda öncelikle Yüksek Öğretim Kurumu tez veri tabanından "memnuniyet", "hasta memnuniyeti", "sadakat", "hasta sadakati", "davranışsal niyetler", "tavsiye etme niyeti", "tekrar tercih etme niyeti", "şikâyet niyeti" ve "daha fazla ödeme niyeti" gibi farklı anahtar kelime kombinasyonları Türkçe ve İngilizce olarak taranmıştır. 08-10 Ocak 2020 tarihleri arasında gerçekleştirilen tarama sonucunda 24 adet çalışma değerlendirmeye alınmıştır. Daha sonra, yapılmış olan tezler; yıllara, tezin türüne, diline, yapıldığı üniversiteye ve üniversitenin mülkiyet türüne, yapıldığı enstitü ve anabilim dallarına, örneklemlerine, araştırmanın yapıldığı kurum türüne, örneklem özelliklerine, kullanılan ölçeklerine ve değişkenler arasındaki ilişkilere göre sınıflandırılmıştır. Nitel bir araştırma tasarımına sahip olan çalışmada verilerin toplanması için doküman analizinden, verilerin çözümlenmesi içinse içerik analizinden faydalanılmıştır. Çalışma sonucunda en fazla tezin; 2019 yılında yayımlandığı, yüksek lisans türünde olduğu, Türkçe dilinde yazıldığı, sosyal bilimler enstitüsü ile işletme anabilim dalı çatısında verildiği, örneklem grubunun devlet, özel ve üniversite hastanelerinden hizmet alan hastalardan meydana geldiği, İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa'da yayımlandığı ve tezlerin örneklem hacmi ortalamasının 545 olduğu saptanmıştır. Ayrıca tezlerde spesifik olarak memnuniyet ve davranışsal niyetler ölçeklerinin kullanılmadığı belirlenmiştir. Çalışmaların neredeyse tamamına yakınında memnuniyet ile davranışsal niyetler değişkenleri arasında pozitif yönde ve anlamlı ilişkilerin olduğu ve davranışsal niyetler üzerinde memnuniyetinin anlamlı etkilerinin raporlandığı sonucuna varılmıştır.
Sağlık Hizmetlerine Yönelik Talebin Belirleyicileri: Türkiye Üzerine Bir Uygulama
2017
Saglik ekonomisinin temel amaci, bireylerin temel haklari arasinda yer alan saglikli yasama hakkinin bireylere esitlik ve etkinlik sinirlari altinda verilebilmesi icin kit kaynaklarin en etkin duzeyde kullanilarak saglik alaninda maksimum uretim duzeyine ulasilmasidir. Saglik hizmetlerinin etkin bir bicimde sunulmasi baglaminda, iyi duzeyde yapilandirilmis saglik hizmetleri talebi, saglik sektorunun istenilen duzeyde gelismesi acisindan saglik hizmetleri arzi- na gore daha belirleyici konumdadir. Dolayisiyla, saglik sektorunun etkin bir bicimde isleyebilmesi icin saglik hizmetlerine yonelik talebin analizi buyuk onem tasimaktadir. Bu calisma, Turkiye’de saglik hizmetlerine yonelik talebin, saglik hizmetleri talebine etki eden faktorler baglaminda analizini amaclamaktadir. Bu baglamda, Turkiye’de saglik hizmetlerine yonelik talebin en yuksek oldugu Istanbul, Ankara ve Izmir sehir merkezlerinde Şubat-Nisan 2014 doneminde 20 yas ve ustu bireyler uzerinde anket uygulamasi yapilmistir. A...
Sağlık Tüketicilerinin Dijital Platformun Faydalarına Yönelik Algıları
Journal of Current Marketing Approaches and Research, 2024
Objective: The aim of this study is to determine the perception levels of health consumers towards healthcare services offered through digital platforms and to examine the differences in the facilitating effects of digital platforms on access to healthcare services according to demographic factors. Materials and Methods: In this study, how health consumers evaluate the effects of digital platforms on health service delivery in the dimensions of communication, recognition, trust, service quality and patient preferences were examined through descriptive analysis in SPSS 29 program. Within the scope of the research, 986 people consisting of patients and their relatives who receive services from Kırşehir Training and Research Hospital were selected as participants. Findings: It was revealed that the participants believed that digital platforms contributed most in the dimensions of patient preference (x: 3.42 ± 0.87) and communication (x: 3.44 ± 0.82) in the provision of health serviceser. Significant relationships were found between the perception of the facilitation of access to healthcare services by digital platforms and demographic variables (Education (x2 (4) = 26.08; p<0.05), gender (x2 (2) = 6.63; p<0.05), marital status (x2 (2) = 31.64; p< 0.05) and occupation (x2 (8) = 99.09; p< 0.05)). It was determined that the segment that pays the least attention to the content and sharing of the web pages of health service providers are individuals between the ages of 18-25. Conclusion: While digital platforms make significant contributions to guiding patient preferences and communication processes, their perceived contribution in terms of building recognition and trust is relatively lower. Authentic content needs to be produced to attract the attention of young people and other demographic groups. Health managers should use digital platforms more effectively to increase their impact on healthcare delivery.
Türkiye'de Sağlık Hizmetleri Talebinin Sayma Veri Modelleriyle İncelenmesi: İçsellik Sorunu
Sayma verileri, sadece tam sayı değeri alır ve ekonometrik araştırmalarda sıkça kullanılan veri türlerinden biridir. Bu çalışmanın amacı, Türkiye’de sağlık hizmeti talebini etkileyen faktörleri Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2012 yılı Sağlık Araştırmaları veri seti kullanılarak belirlemektir. Talebin göstergesi olarak seçilen doktora gitme sayısı, sayma verisi özelliği göstermektedir. Çalışmada bağımsız değişkenlerden biri olan sağlık durumunun içsel değişken olup olmadığı araştırılacaktır. Genelleştirilmiş Momentler Yöntemi, Alet Değişken Yöntemi ve Sıfır Değer Ağırlıklı Negatif Binom Modeli ile çalışılacak ve politik değerlendirilmelerde bulunulacaktır
2023
Sağlıklı bir toplumun varlığı için, bireylerin gereksinim duyduğu sağlık hizmetlerinin sunulması gerekmektedir. Ülke içerisinde kamu idaresinin, özel kesimin, sivil toplum ve bireylerin sağlık hizmetlerine yönelik gerçekleştirdiği bütün harcamalar, sağlık harcamalarını oluşturmaktadır. Bu araştırmanın amacı, Türk sağlık sistemi içerisinde yapılan sağlık harcamaları ile sağlık hizmeti kullanım düzeyi arasındaki ilişkinin incelenmesidir. Çalışmamız, herhangi bir saha çalışmasını veya bireyler üzerinde bir girişim yapılmasını gerekli kılmadığından etik kurul izni gerektiren bir çalışma değildir. Türkiye'ye ait 2002-2020 yılları arasındaki sağlık istatistik yıllığı verilerinin kullanıldığı çalışmada, sağlık hizmeti kullanım düzeyi için; yatak doluluk oranı ve hasta memnuniyet oranı değişkenleri; sağlık harcamaları içinse cari sağlık harcamaları, kişi başına sağlık harcamaları ve yatırım harcamaları seçilmiştir. Söz konusu değişkenlere yönelik oluşturulan ekonometrik modellerin tahmininde ve diğer analizlerde Vektör Otoregresif Model (VAR) kullanılmıştır. Yapılan ekonometrik analizler neticesinde; Türkiye gerçekleşen cari sağlık harcamalarının, sağlık kurumlarındaki yatak doluluk oranını pozitif yönde etkileyerek %14 oranında arttırdığı tespit edilmiştir. Sonuç olarak; sağlık harcamaları ve sağlık hizmeti kullanım düzeyi arasında çok boyutlu ve farklı etki derecelerine sahip bir ilişki olduğu ortaya konulmuştur.
Kurumsal Tüketicilerin Sağlık Hizmeti Satın Alma Davranışları: GOSB Örneği
Kurumsal Tüketicilerin Sağlık Hizmeti Satın Alma Davranışları: GOSB Örneği, 2019
Günümüzde sağlık hizmetleri, tüketilebilen, satın alınabilen, alışveriş yapar gibi seçenekler arasında karşılaştırma yapılabilen bir sektör haline gelmiştir. Özel sağlık hizmeti sunucuları, sağlık hizmeti sunumunda ciddi rol oynamaktadır. Sağlık hizmetlerinde piyasalaşmanın etkisiyle birlikte, sektörde bir rekabet ortamı da meydana gelmiştir. Günümüzde, adeta holdingleşen zincir sağlık kuruluşları yaygınlaşmıştır. Mevcut pastadan en büyük payı almak isteyen sağlık hizmeti sunucuları, karlılıklarını arttırabilmek için bireysel tüketicilerin yanı sıra kurumsal tüketicilerle de çeşitli çalışmalar yapmayı amaçlamaktadırlar. Bu doğrultuda, sağlık hizmetlerine ihtiyaç duyan sanayi kuruluşları, hastaneler için önemli birer tüketici haline gelmektedirler. İstanbul ve çevresinde yer alan Organize Sanayi Bölgeleri, yoğun olarak sağlık hizmetini ihtiyaç duymaktadır. Bu bölgelerde yüzlerce şirket faaliyet göstermekte, on binlerce personel çalışmaktadır. İstanbul’un doğu sınırında Kocaeli’nin Gebze ilçesinde yer alan Gebze Organize Sanayi Bölgesi (GOSB) gerek kurumsal şirketlere ev sahipliği yapması gerek sağlık hizmetlerine ihtiyaç duyan yapısından dolayı, hastaneler tarafından hedef kitle olarak görülmektedir. Hatta 2017 yılında, bölge içinde özel bir tıp merkezi hizmet vermeye başlamıştır. Araştırmada, bu bölgede yer alan şirketlerin, hastaneler ile anlaşma/işbirliği yapmaya ne kadar önem verdikleri ve hastanelerin hangi özelliklerine önem verdikleri tespit edilmeye çalışılmıştır. Ayrıca, kurumların tanımlayıcı bilgilerinin, verilen önem dereceleri üzerinde etkisi olup olmadığı araştırılmıştır. Araştırmaya 115 şirket katılmıştır. Verilerin toplanmasında yüz yüze anket yöntemi kullanılmıştır. Veri analizi aşamasında T-Testi, Anova Testi, Mann Whitney U ve Kruskal Wallis Analizi uygulanmıştır. Araştırma kapsamında, kurumların ve kişilerin tanımlayıcı özelliklerindeki farklılığın, hastaneler ile anlaşma yapılmasına verilen önem üzerinde bir etkisi olmadığı tespit edilmiştir. Yalnızca, beklenen bir çıktı olarak, anlaşmalı olunan hastane sayısı arttıkça, anlaşmalı hastane varlığına verilen önemin arttığı gözlemlenmiştir. Buna ek olarak, tanımlayıcı özelliklerin değişmesinin, hastane anlaşmalarında dikkat edilen öncelikleri değiştirmediği, beklentilerin yaygın olarak aynı olduğu tespit edilmiştir.
Türkiye’de Sağlıkta Özelleşmenin Sonuçları Sağlık Hizmetlerinin Değişen Arz ve Talep Yapısı
Türkiye’de Sağlıkta Özelleşmenin Sonuçları: Sağlık Hizmetlerinin Değişen Arz ve Talep Yapısı, 2021
1980 yılı sonrasında dünyada ve Türkiye’de ağırlık kazanmaya başlayan neoliberal politikalar, sağlık sistemini de kapsayacak şekilde hayatın pek çok alanına nüfuz etmiştir. Bu bağlamda tarihsel kökleri daha eski yıllara dayanmakla birlikte ülkemizde özellikle Sağlıkta Dönüşüm Programı çerçevesinde bu politikalar uygulamaya konulmuş ve zaman içerisinde önemli değişimler yaşanmıştır. Sağlık alanında özel sektörün giderek yaygınlık kazanması da yaşanan bu değişimlerden biri olmuştur. Sağlık sisteminin özelleşmesinin rekabete dayalı olarak sağlık hizmeti kalitesinin artması gibi olumlu bazı sonuçları olsa da bu eğilim tekelleşme gibi birtakım riskler de barındırmaktadır. Bu çalışmada sağlık hizmeti verilen kurumlar (hastane sayıları vb.), personel durumu (hekim-hemşire sayıları) ve sağlık hizmetinin kullanımıyla (müracaat, ameliyat sayıları vb.) ilgili veriler üzerinden sağlıkta özelleşme eğilimi incelenmiş olup seçilen bu göstergelere dayanarak mevcut/muhtemel riskler dile getirilmiş ve bazı somut politika önerileri takdim edilmiştir
Pandemi̇ Süreci̇nde Deği̇şen Tüketi̇ci̇ Davranişlari
Business & Management Studies: An International Journal, 2020
İlk COVID-19 vakası, yani korona virüs, 17 Kasım 2019'da Çin'in Hubei Eyaleti, Wuhan'da tespit edildi. İlk salgın ile ilgili haberler yapılmaya başlandığında hiç kimse, yaşam koşullarında bu denli köklü değişiklikler gerektireceğini düşünmemişti. Küresel ve oldukça ağır sonuçları olan korona salgını nedeniyle Dünya Sağlık Örgütü, 11 Mart 2020'de küresel bir pandemi ilan etti. Neticede, bu tarihten sonra COVİD-19 salgını şüphesiz ki siyasetten ekonomiye, eğitimden tüketime hayatımızda pek çok değişikliğe neden oldu. Peki, salgın geçici olsa da bu süreçte öğrenilen tüketici davranışları kalıcı olabilir mi? Değişen tüketici davranışlarının neler olduğunu ortaya koymak amacıyla hazırlanan bu çalışma, dünyada bu konu ile ilgili yapılmış çalışma sonuçlarını ele almaktadır.
2019
Gunumuzde sikâyet kanallarindaki artisla birlikte sikâyet oranlari da artmaktadir. Cevrimici sikâyet bildirimine imkân taniyan bu kanallardan birisi olan sikayetvar.com portalina hasta ve yakinlari tarafindan yazilan 315 sikâyetin incelenmesi amaciyla gerceklestirilen bu calismada icerik analizi yontemi kullanilmistir. En yuksek memnuniyet duzeyine sahip ilk on ozel hastanenin kapsandigi calismanin verileri 1-31 Temmuz 2019 doneminde toplanmis ve verilerin siniflandirilmasinda Reader ve digerlerinin (2014) sikâyet taksonomisinden faydalanilmistir. Saglik hizmeti tuketicileri tarafindan en fazla muzdarip olunan ana sikâyet temalarinin sirayla yonetim (%48,9), klinik (%28,6) ve iliskiler (%22,5) oldugu saptanmistir. En fazla sorun yasanan ilk bes sikâyet alt kategorisinin ise sirayla; finans ve faturalama, hizmet sorunlari, sagliga erisim ve hasta kabul, saygi haysiyet ve onemsenme ile hasta guvenligi vakalari oldugu belirlenmistir. Ayrica sikâyet alt kategorileri ile onlari betimleye...
Tüketi̇ci̇ Davranişlari Bağlaminda Maslow'Un İhti̇yaçlar Hi̇yerarşi̇si̇ni̇n Yeni̇den İnc
The Journal of Academic Social Science Studies, 2015
Tüketici davranışları ve onların neden, niçin satın aldıklarına dair bugüne kadar birçok araştırma yapılmış ve ortaya konan sonuçlarla tüketici davranışlarına anlam verilmeye çalışılmıştır. Günümüz tüketim anlayışında, tüketiciler ürünlerden salt fayda elde etmek için satın alma yapmamakta, o üründen sosyal ve psikolojik bir yarar elde etmeyi de ummaktadır. Kullandığı ürünlerin kendisini yüceltmesini, grup içinde kendisine statü kazandırmasını, ürünlerinin başarıyı simgelemesini ve tüm harcamalarının kendisine manevi tatmin sağlamasını beklemektedir. Bu anlamda zaman zaman rasyonel satın alma davranışının dışına çıkarak, bütçesini daha ucuz ve tasarruf sağlayıcı ürünler arasında paylaştırmaktansa, lüks ve gösterişli ürünleri tercih edebilmektedir. Araştırma kapsamında düşük gelir düzeyindeki 148 kişi ile görüşülmüş ve yüz yüze anket uygulanmıştır. Elde edilen veriler Frekans yüzdeleri, çapraz tablolar ve Anova testi kullanılarak analiz edilmiştir. Maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisinin gösterişçi tüketim bağlamında yeniden incelendiği bu araştırmanın sonuçlarına göre fizyolojik ihtiyaçlardan sonra saygı ihtiyacının ikinci sırada geldiği görülmüş ve katılımcıların hayatta en çok sahip olmayı istedikleri şeylerin önem sırasında yine birinci olarak gerçek dostlar ile saygı ihtiyacı önde gelmiştir. Yapılan faktör analizi sonuçlarına göre araştırmacı tarafından geliştirilen 'Gösterişçi Tüketim Ölçeğinin' 3 alt faktörde toplandığı ve Anova testi sonuçlarına göre ise bu faktörlerden yalnızca F1 ve F2 için alınan ölçek puanları ile Ait olma ve sevgi ihtiyacı ile Saygı ihtiyacının sıralanması arasında anlamlı bir fark olduğu gözlenmiştir.