Orta Çağda Erzurum Kalesi (original) (raw)
Related papers
Kaleler tarih boyunca her zaman önemini korumuş ve savunmada sağladığı kolaylıklar sayesinde şehirlerin güvenliğinde ilk sırayı almıştır. Anadolu da bulunan şehirlerin çoğunda kale veya kale kalıntısı bulunmaktadır. Anadolu tarihin her dönemin de birçok farklı yerleşmeye ev sahipliği yapmış ve bu özelliğinden dolayı da birçok devletin uğrak yeri olmuştur. Erzurum Doğu’dan gelecek olan milletler için bir giriş kapısı ve ilk uğrak yer idi. Eski Erzurum kale etrafında kurulmuş ve günlük yaşam genel olarak burada gerçekleşmiştir. Erzurum Kalesinin surları genel olarak yıkılmış ve bakımsız kalmıştır. Ancak İç Kale günümüze kadar ayakta kalmış ve varlığını korumuştur. Erzurum’u almak isteyen güçler ilk etapta kaleyi almak istemişler ve günlerce burayı muhasara etmişlerdir. Bizans, Büyük Selçuklu, Saltuklu, Anadolu Selçuklu, Moğollar, Osmanlı İmparatorluğu gibi büyük güçler Kaleye hâkim olmuş ve hemen hemen hepsi kaleyi onararak eklemeler yapmıştır. Bölgede Osmanlı’ya kadar istikrar yaşanmamış ve sürekli yıkımlar olmuştur. Ancak Osmanlı Devleti’nin bölgeye hâkim olması ile bölge halkı için rahat dönemler başlamıştır. Bölge yıllarca Osmanlı-Rus Savaşı’na sahne olmuş ve git gel arasında kalmıştır.
Erzurum’da Önemli Bir Urartu Kalesi Harami Kale
Kafkas Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2019
Erzurum İli tarihi geçmişi oldukça eskilere dayanan önemli bir şehirdir. Paleolitik dönem ile birlikte başlayan bu geçmiş özellikle bölgenin Geç Kalkolitik Çağ ile birlikte yoğun insan topluluklarının yaşadığı bir coğrafyaya dönüşmesini sağlamıştır. Karaz Kültürüne ev sahipliği yapan Erzurum İli, M.Ö. II. binde Hayaşalılar’a, M.Ö. I. Binde Diauehiler’e ve Urartular’a kapılarını açmıştır. Özellikle Erzurum ve çevresi bünyesinde barındırdığı maden kaynakları, büyük nehirler ve geçitler sayesinde değerini her zaman korumuştur. M.Ö. I. binde Urartular stratejik açıdan oldukça önemli olan Erzurum üzerine seferler düzenlemiş ve bölgeyi kontrol altına almak istemiştir. Bölgeyi kontrol altına aldıktan sonra mevcut kaleler üzerinde yeni düzenlemeler yapmış veya bölgede yeni kaleler inşa etmiştir. Harami Kalesi de bu noktada ön plana çıkan kalelerden biridir. Özellikle Urartuların Van bölgesinden Erzurum'a doğru gelirken kullanmış olduğu tarihi yolu kontrol etmek maksadıyla yapılmıştır. Harami Kalesinin hemen yakınında önemli Urartu kaleleri vardır. Özellikle Avnik Kalesi ve Karataş Kalesi ile birlikte üzerinde yer aldığı vadinin kontrolünü sağlamaya çalışmıştır. Oldukça sarp bir tepenin üzerinde yer alan kalede kaya basamaklı su tüneli ve kutsal alanlar vardır. Yoğun kaçak kazı izlerine rastlanan kaledeki keramik verileri de buranın önemli bir Urartu Kalesi olduğunu göstermektedir. Anahtar Kelimeler: Doğu Anadolu, Erzurum, Urartu, Harami Kalesi, Avnik Kalesi
5 . TOKAT SEMPOZYUMU
Tokat Kalesi, kuvvetle muhtemel Roma eseri olup Anadolu’nun Türkleşmesiyle birlikte sırasıyla Danişmendliler, Türkiye Selçukluları, Eratna ve Kadı Burhaneddin devletlerinin hâkimiyetlerine şâhidlik etmiş, Yıldırım Bâyezid zamanında Osmanlı idaresine geçmiştir. Tarih boyunca pek çok muhasaraya/müdafaaya sahne, Osmanlı döneminde bir taraftan sürgün, kalebendlik, prangabendlik gibi cezalara çarptırılanların mecburî ikametgâhı, bir taraftan da şehrin ve bölgenin emniyetini sağlayan, bilhassa şark seferlerinde ihtiyaç duyulan askerî malzemelerin depolandığı ve cepheye sevkedildiği merkez olmuştur. Bu çalışmada Tokat Kalesi’nin 18. asırdaki fizikî durumu, askerî ve idarî yapısı ortaya konulmaya çalışılacaktır.
mektedir. "Kula'a" ve "kulla'a" kelimeleri "tepe gibi yüksek olan şey" anlamı taşımaktadır. boyun ca kaleler, genellikle şehirlerin etrafı, yol kavşağı, önemli yere gi den ana yol, geçit yeri, dağlar arasındaki boğaz, denize uzanan burun, kıyıdan az uzaktaki adalar, köprü başları, denizlerin boğazları gibi stratejik yerlerde, arazinin tabii özelliklerinden de yararlanılarak inşa edilmiştir. Kaleler yapılırken kolay ve az OSMANU KUt.TURVESPvNM'
Osmanlı Klasik Döneminde Kaleler ve Savunulması
5 th Internatıonal Conference on Hıstory & Culture, 2021
Orta çağ ve Yeniçağın en önemli savunma yapıları olan kaleler, şehirlerin, önemli geçitlerin, liman ve boğazların muhafazası amacıyla yapılmış muhkem yapılardır. Daha çok, düşman saldırılarının gelebileceği yollar üzerinde, askerî önem taşıyan şehirlerde, geçit ve dar boğazlarda inşa edilen kaleler umumiyetle kalın duvarlı, burçlu, mazgallı yapılardır. Kaleler temel olarak sur duvarı ve burçlardan oluşmaktadır. Genellikle sarp ve güç erişilir yerlerde inşa edilen kaleler, yapılırken kolay ve az sayıda bir kuvvetle savunulabilmesi, gerektiğinde içeridekilerin dışarı çıkabilmesi, uzun süreli kuşatmalarda su ihtiyacını sağlayacak imkânlara sahip olması, imkân nispetinde bir veya birkaç tarafında tabii engeller bulunması gibi şartlar göz önünde tutulmuştur. Osmanlı Devleti, hâkimiyet tesis ettiği memleketlerde pek çok yeni kale inşa etmiş, stratejik bakımdan önemli olan yerlerdeki bazı eski kaleleri ise onararak veya yeni ilaveler yaparak ya da birçok durumda tamamıyla yeniden inşa ederek birer "Osmanlı kalesi" hâline getirmiştir. Üç kıtaya yayılmış olan Osmanlı coğrafyasında kale ve tabyalar oldukça yaygın olarak bulunmaktaydı. Bu kalelerden bazıları günümüzde hâlen ayakta olmakla birlikte, bazıları da doğal afetler, yangınlar, istilalar sebebiyle harap olmuş, bazıları ise askerî gerekçelerle yıktırılmıştır. Bu tebliğde Osmanlı Devleti’nde kaleler ve savunulması konuları Osmanlı kalelerinin mimarisi, kale görevlileri, Osmanlı Devleti’nin fethine muvaffak olduğu ve olamadığı kaleler örnekliğinde arşiv belgelerindeki kayıtlardan tespit edilerek ele alınmış ve incelenmiştir. Tabii ki bunun yanında Osmanlı kaleleri ve savunulması ile alakalı ikinci elden kaynaklara da temas edilmiş, bu sahada yapılan çalışmalar tetkik edilerek kaynak gösterilmek suretiyle kullanılmıştır. Bu çerçevede öncelikle Muhasebe Defterleri ve Maliyeden Müdevver Defterler taranarak Osmanlı kalelerin mali tablosu görülmüş, kale görevlileri, mevacibleri, izlenmiş, Ruus defterlerinden göreve atanma, yükselme kayıtları değerlendirilmiş, kaleler ile ilgili divana intikal eden arz-ı hal ve arz-ı mahzarlara verilen cevaplar, hükümler, buyruldular, ele alınarak değerlendirilmiş nihayet mühimme defterlerinden kaleler ile alakalı mevzularda ortaya konulan meseleler ve bu meselelerin halli noktaları örneklem metodu ile farklı bölgeler aynasına yansıyanlar tespit edilip değerlendirilmiş, daha sonra da bahsedildiği gibi yapılan çalışmalar değerlendirilerek bulunan bilgi ve belgeler ışığında yeniden yorumlanmıştır. Bu haliyle çalışma Osmanlı devletinde kaleler ve savunulması ile alakalı bir fotoğraf çekmeyi hedeflemektedir. Anahtar Kelimeler: Osmanlı Devleti, Kale, Fetih, Savunma, Kale Görevlileri