Yeniden İşlevlendirilen Geleneksel Konutlarda İç Mekân Yerel Unsurlarının Kullanımı: Timurciler Konağı (original) (raw)

Yeniden Kullanım ve Özgünlüğünden Uzaklaştırılan Yerel Kimlik ve Mimari: Antakya Zenginler Mahallesi Örneği

Journal of Turkish Studies

This study addresses the concept of detachment regarding the local identity and vernacular architecture from its originality by external interventions in the reuse of the old urban fabric. In this study, that the tangible and intangible heritage was not holistically evaluated in the process of transformation of the residential fabric that was in Zenginler District of Antioch. Relevant literature was reviewed. A field study was conducted based on the existing structures, documented using photographs and transformation status in the region was mapped. Cultural values that form the urban fabric of the multi-level Antakya, especially civil architecture work, have been abandoned with the lack of contemporary equipment for many years and changing family structure and lifestyle or have been exposed to unskilled interventions. In the fieldwork, the findings show that the change in the fabric has not shown a homogeneous distribution, and the change proceeded independent from the fabric. The findings also indicate that in the adaptive reuse practices selected as a conversation method in this study, both the tangible heritage and also the intangible cultural heritages have been affected negatively. In the works regarding the conservation of the historical areas, it is important to sustain the original plan layouts, architectural details and integrity of the residents and also purposes of the historical areas that enable the maintenance of the traditional lifestyle when the region is supported in social, cultural and economic aspects.

Orta Anadolu Köy Evlerinde İç Mekân Tongurlar Köyü Örneği

2019

Yuzyillar boyunca Anadolu’da varligini surduren Turklerin, basta gocebe daha sonra kalici yerlesime gecmeleri ve bu surec icinde gelisen barinma yontemleri ile konaklama turlerine bagli olarak gelisen sivil mimari eserleri kapsayan surecte bircok farkli barinma turleri oldugu gorulmektedir. Bu surec, gocebe cadirlarindan baslayarak gunumuzde Turk evi olarakadlandirdigimiz mimari orneklerin bulundugu donemi kapsamaktadir. Cadirdan kalici evlere gecisle baslayan bu surec zamanla evlerdeki hacimlerden ic mekân donatilarinin degisimine kadar etkisini gostermistir. Bu tipolojiyi olusturan sofa ve odalarinnitelik kazanmasinda etkisi olan ic mekân donatilari kapilar, pencereler, dolap ve yuklukler, ocaklar, tavanlar, sedir ve dosemelerdir.Cadirdan kalici evlere gecisle baslayan bu surecte zamanla evlerdeki hacimlerden ic mekân donatilarinin degisimine kadar bircok degisiklik olmustur. Gunumuzde hala fonksiyon ihtiyaclarinin degismesi sebebiyle basta kirsaldakiler olmak uzere, klasik mimari...

Geleneksel Konutların Restorasyon Sürecinde Enerji Etkin İyileştirilmesi: Trabzon Evi Örneği

Karadeniz Fen Bilimleri Dergisi, 2023

İnşaat sektörü küresel enerji kullanımında ve çevresel sorunlarda önemli bir paya sahiptir. Konutlarda enerji verimliliğini arttıracak önlemler ile iç mekân iklimsel konforu iyileştirilerek daha az enerji tüketen, sürdürülebilir yapılı çevreler oluşturmak mümkündür. Ülkemizdeki konut stoğu düşünüldüğünde mevcut yapılarda yapılacak enerji etkin iyileştirmeler, verimlilik açısından düşük enerjili yeni bir bina inşa etmek kadar etkili olacaktır. Kentlerin kimliğini yansıtan tescilli geleneksel konutlar da mevcut yapı stoğunun önemli bir parçasıdır. Bu yapıların taşıdığı kültürel değerlerin korunmasının yanı sıra enerji performanslarının da iyileştirilmesi gerekmektedir. Yapılan çalışmada Trabzon ilinde yer alan restore edilmiş tescilli konutlardan biri seçilerek yapı dış kabuğu ve döşemeleri için enerji etkin iyileştirme önerileri hazırlanmıştır. Binanın ısı yalıtım performansının arttırılması ve farklı yalıtım malzemelerinin etkinliğinin incelenmesi amacıyla hazırlanan bu öneriler TSE 825 Hesap programı kullanılarak irdelenmiştir. Binanın zemin ve 1. katında yer alan her bir mekân için ısı kayıpları hesaplanmıştır. Ayrıca çalışmada önerilen dış duvar alternatifleri için aynı programda yoğuşma kontrolü de yapılmıştır. Sonuç olarak bağdadi duvar yapım sistemine sahip binada uygulanan yalıtım önerileri yıllık ısıtma yüklerinde % 66.8 ile % 68.8 arasında azalma sağlamıştır. Isıtma yükünün en fazla olduğu Ocak ayında örnek binada maksimum %66.4 tasarruf sağlanmıştır. Bu uygulamalar sonucunda duvar konstrüksiyonlarında herhangi bir yoğuşma problemi de meydana gelmemiştir.

Yeniden işlevlendirilen bir geleneksel konut; Tokat Vasfi Süsoy Evi

TÜBA-KED, 2018

Son yıllarda özgün fonksiyonunu yitirmiş tarihi yapıların mekânsal ve sosyal sürekliliğinin sağlanarak korunması anlayışı benimsenmektedir. Bu anlayışın esas olduğu korumada değişen dünyadaki, değişen ihtiyaçların karşılanmasının en iyi yollarından biri de tarihi yapıların yeni işlevlerle yeniden kullanılmasını sağlamaktır. Böylece yeni işlev verilen yapılar kent yaşamı ile bütünleşerek gelecek nesillere daha sağlıklı bir biçimde aktarılacaktır. Günümüzde değişen aile yaşamına ve mekânsal isteklere cevap veremeyen geleneksel konutlar çoğunlukla yeni işlev verilerek kullanılmaktadır. Tokat kent merkezinde ve kentsel sit alanı içerisinde bulunan Vasfi Süsoy Evi de bu bağlamda değerlendirilmiştir. Makalenin konusunu oluşturan bu geleneksel konut günümüzde kullanılmamakta ve bir takım yapısal hasarları bulunmaktadır. Bu çalışmada Vasfi Süsoy Evi’ne yeni işlev verilerek yapılan restorasyon projesi analiz edilerek değerlendirilmiştir. Akın, E.S., Kalınbayrak Ercan, A, Mumcuoğlu, S.S., Yaprak Başaran, E. (2018). Yeniden işlevlendirilen bir geleneksel konut; Tokat Vasfi Süsoy Evi. TÜBA-KED 17: 119-139

Kullanıcı-Yapı etkileşiminin Diyarbakır tarihi geleneksel evlerinde irdelenmesi

2017

Tarihi çevreler, geçmiş dönemlerin sosyal, kültürel ve ekonomik yapısını, yaşam biçimi yansıtmaları, doğabina ve bina-insan ilişkileri arasında kurdukları ilişkinin doğruluğu açısından büyük bir birikimin ifadesidir. Böyle bir birikime sahip olan Diyarbakır kenti, tarihi surları, anıtsal yapıları ve tarihi geleneksel evleriyle mimaride önemli bir yere sahiptir. Ancak köyden kente göçler hızlı bir nüfus atışı, buna bağlı olarak ortaya çıkan çarpık kentleşme, tarihi mimariye büyük zarar vermiştir ve vermeye devam etmektedir. Tarihi dokuda görülen bu tahribat, zaman içinde yapıların yıkımlarına varan sonuçlar doğurmuştur.

Kemaliye (Eğin)’de Geleneksel Konut Mimarisi Üzerine Tespitler

Kemaliye (Eğin) Cennete Açılan Pencere, 2021

Erzincan İlinde yer alan eski adı Eğin günümüzdeki adı ile Kemaliye İlçesi, zorlu topoğrafik şartlara sahiptir. İlçe, dik araziye uyum sağlayan, doğal ve kültürel unsurların birbirini besleyerek ortaya çıkarttığı geleneksel konut mimarisinin Anadolu’daki en özgün örneklerine ev sahipliği yapmaktadır. Kemaliye’nin eğimli arazi verileri, yerel sosyo-kültür ve yaşam geleneklerinin konut mimarisine yansıması ile birleşince, yöreye has konut mimarisi ortaya çıkmıştır. Ancak kentlerin cazibesi karşısında sürekli yaşayan nüfusu zaman içinde azalan Kemaliye evlerinde iklimsel etkilere bağlı olarak bozulmalar başlamıştır. Bu durumun önüne geçebilmek için konut sahipleri düz dam çatılarını ve ahşap cephelerini oluklu sac levhalar ile kaplamıştır. Bu müdahale biçimi özgün doku karakterinin algılanmasının önüne geçmektedir. Mart 2021 tarihinde İstanbul Medipol Üniversitesi’nden bir öğrenci grubu ve öğretim üyesinin yerinde yaptığı tespitlerin derlenmesi ve gelecekte Kemaliye’de çalışma yapacak araştırmacılar kaynak olması arzusu ile Kemaliye geleneksel konut mimari özellikleri bu çalışma içinde özetlenmiştir.

Çarlik Rusya Si Devri̇ Şeki̇ (Azerbaycan) Tari̇hi̇ Kent Dokusunda Oluşan Deği̇şi̇m Ve Geli̇şen Konut Ti̇pleri̇nde Sürdürülen Geleneksel Unsurlar

Journal of International Social Research, 2016

Öz XIX. yüzyılın ortalarına doğru Azerbaycan Hanlıklarına son vererek siyasi iktidarı ele geçiren Çar İmparatorluğu, ülkenin önemli kent merkezlerinde Rus etkili yeni bir imar faaliyeti başlattı. Kuzeybatı kentlerinden Şeki'nin ister Hanlıklar devrinde kurulan kent kalesi içerisinde, isterse de kale dış surunu da aşarak yeni belirlenen cadde ve sokak dokusunda, o döneme kadar Türk-İslam gelenekleri gözetilerek inşa edilen kapalı mekan kuruluşlu evlerinden farklı olarak çok katlı, yüksek tavanlı ve dışarıya balkon ve büyük ölçekli bir dizi pencerelerle açılan anıtsal nitelikli konutlar yapılmağa başlandı. Kent çehresinin yeni görünüm kazandığı bu dönem, kent dokusu başta kamu yapıları olmak üzere, çeşitli konsey/ofis binaları, resmi konukevleri ve şahıs mülkiyetinde çok sayıda diğer sivil yapı türlerinin cadde ve sokaklarla bütünleşen zengin örnekleri ile donatıldı. Merkezi belirleyen noktalarda, kimi zaman karşılıklı sıralanan söz konusu yapılar, sergiledikleri ortak özelliklerle, Çarlık İmparatorluğunun hükmettiği tüm ülke genelinde olduğu gibi Güney Kafkasya'ya uzanan çizgi boyunca, hatta Anadolu'ya kadar Kars ve çevresine yayılan gelişim seyri sunar. Baltik etkili Rus mimari anlayışın hakim olduğu bu dönem kent yapılarından konut tasarımlarında ayrıca geleneksel Türk Evinin plan ve yapı elemanlarına da yer verilmiştir. Özellikle iç mekanda kurgulanan aynalı sobaları (buharılar) ülkede özgün örnekleri ile korumayı başaran kent konutlarının vitraylı ön cephe kuruluşları bakımından Azerbaycan Hanlıklarından kalma Tebriz sivil yapılarına yakınlığı, söz konusu dönem konut mimarisinin kaydedilmesi gereken belirgin özelliklerindendir. Ülkenin başlıca ipek merkezi olarak üretimin yaygınlaştığı bu devirde, aynı zamanda ipek üretim atölyesi olarak faaliyet gösteren evlerin ipek kozaları yetiştirilen yüksek çatıları da, yine konut mimarisine yansıyan farklılık olarak sosyal örüntüye ilişkin ayrıntılar içermektedir. Dolayısıyla değişimin etkisi ile toplum kesiminin yeni benimsediği tarzda bir konut olgusunun meydana geldiği Çarlık dönemi Şeki kent dokusunda, eklektik özellikler sunan özgün bir konut yapısının ortaya çıktığını söyleyebiliriz. Bu bağlamda çalışmamız, kent dokusunun Çarlık devrindeki oluşum ve gelişimi içerisinde konutların yeri ve geleneksel unsurların söz konusu dönem konutlarındaki mekansal dağılımları ekseninde kurgulanmıştır. Konut mimarisinin genel karakterinden bahsedilerek, kültürün mekana yansıttığı fiziksel biçimlenmelere yönelik nitelikler tespit edilirken, konutların plan şemaları, tip gelişimi, strüktürel durumları gibi teknik/teorik özellikler, çalışma kapsamında genel olarak değerlendirilmiştir. Ayrıca, konut ve ev kavramlarının terminolojik farklılıklarına bakılmaksızın, cümlede içerdikleri en yakın anlamlar itibariyle her ikisine de metin içerisinde yer verilerek, farklı bir çalışmanın konusu olacak kadar tartışmalı boyut içeren tarihlendirme sorununa da girilmemiştir.