HASAN ALİ TOPTAŞ'IN UYKULARIN DOĞUSU ADLI ROMANINDA ANLATIM TEKNİKLERİ (original) (raw)
Related papers
HASAN ALİ TOPTAŞ'IN KUŞLAR YASINA GİDER ADLI ROMANININ PSİKANALİTİK AÇIDAN İNCELENMESİ
Gerçek dünyadaki insanın sanrı ve buhranlarına çözüm bulmaya çalışan Sigmund Freud, Carl Gustav Jung, Alfred Adler ve Otto Rank gibi isimler psikanaliz alanında yaptıkları çalışmaları edebiyat ve sanat eserlerine de taşımışlardır. Eser üzerinden yazarın/sanatçının şahsiyetini, kimlik kazanımını, cinsel kimlik oluşumunu ve hayatında sanrılar yaratacak kadar onu etkileyen olayları ortaya koymaya çalışmışlardır. İşte bütün bunlar edebiyat alanında psikanalitik kuram üzerinden ortaya konulmaktadır. Yazar ve okuyucu arasında köprü görevi gören eserler yazarın okuyucu üzerinde bıraktığı etki kadar benimsenir ve içselleştirilir. Bu eserler yazarlar hakkında izler taşımaktadır ve bu izler okuyucular ile ortak yaşantılar gösterdiği zaman, okuyucular tarafından benzer duyguları anımsatmak gibi sonuçlar doğurabilir. Bu ortak yaşantıları okuyucu yazarın yansıttığı kadar görür. Yazar yarattığı eserde bilinçdışı yaşantılarına da bilerek veya bilmeyerek yer verir.. Bu bilinçdışı anılar bilmece gibi satır aralarına gizlenmiştir; yazarın hayatını, yaşamında onu travma derecesinde etkileyen olayları bilmeden bulmak zordur. Bu çalışma, Hasan Ali Toptaş'ın 'Kuşlar Yasına Gider' adlı romanının Psikanalitik açıdan inceleyerek bilinçdışını esere ne kadar yansıttığını ortaya koymaktır.
HASAN ALİ TOPTAŞ’IN “SONSUZLUĞA NOKTA” ROMANINDA DİL BİLGİSEL UZAM KODLAYICILARI
HASAN ALİ TOPTAŞ’IN “SONSUZLUĞA NOKTA” ROMANINDA DİL BİLGİSEL UZAM KODLAYICILARI, 2022
Bu çalışmada zaman ve kişi unsurlarıyla birlikte bir anlatının temel öğelerinden biri olan dil bilgisel uzam kavramı incelenmeye çalışılmıştır. Çalışmanın evrenini Hasan Ali Toptaş’ın “Sonsuzluğa Nokta” romanı, örneklemini ise yine bu romandan alınan cümleler oluşturmuştur. Tezin amacı, uzamı belirlemede etkili olan unsurları saptayarak uzam kodlayıcılarını ve bunların arasındaki bağlantıları belirlemek böylece Türkiye Türkçesinde dil bilgisel uzam çözümlemesi konusunda bir yöntem ortaya koymaktır.
HASAN ALİ TOPTAŞ ROMANI VE GROTESK HALK KÜLTÜRÜ
TÜRK ROMANINDA KARNAVAL 2017
Hasan Ali Toptaş yazınında ilk göze çarpan özellik, Mihail Bahtin’in Rabelais romanı çözümlemesinde görünür kıldığı “grotesk halk kültürü” öğelerinin ve karnavalcı yapının yoğunluğudur. Toptaş yazınında, çoksesliliğin temel kaynağı olarak yer almış insan uygarlığının genel birikimi, “grotesk halk kültürü” öğeleri yanında, Joyce’un bilinçakışı ile düzenek verdiği tüketim toplumuna ait sıçrama ve algılama çarpılmalarını, postmodern topluma koşut duran söyleşim oyun ve buluşturmalarını, anlam karşılığını bulmakta zorlandığımız dil saçılımlarını da kolayca bulabiliriz. Toptaş, ne yalnızca ve doğrudan doğruya yaşamı, yaşanmışı anlatıp hikâye etmeye çalışmaktadır, ne de yalnızca postmodern yaşamın bölüp parçaladığı, şizoid kıldığı, hikâyesinden kopardığı insan anlağını yazıya aktarmaya uğraşmaktadır. Yaşama ve yazıya ait her şeyin bir arada bulunabileceğine ilişkin ipuçlarını tutup iki alanı birden yan yana görünür duruma getirmekte, okurunu da bu olağanüstü dikkat ve hüner isteyen ip üstünde yürüme eylemine çağırmaktadır.
HASAN ALİ TOPTAŞ’IN “HEBA” ADLI ROMANINDA GERÇEKLİK KURMACA İLİŞKİSİ.doc
Türk Edebiyatı Dergisi, 2013
Gerçekliğin bir temsili olarak görülen dış dünya ve dış dünyaya ait nesneler, edebiyat alanında özellikle de gerçekliğe dair klasik anlayışla beslenen roman türünde uzun süre bu temsili en iyi şekilde yansıtmak üzerine kurulmuştur. Değişen dünya ve gerçeklik algısıyla beraber bu tutum yerini gerçekliğin temsil edilemeyeceği görüşüne bırakmıştır. Bu da kurgunun gerçeklikle olan ikilemini tartışmaya açmıştır. Gerçeklik ve kurmaca ikilemini sorgulayan bir teknik olarak üst kurmaca, postmodern bir yazar olan Hasan Ali Toptaş’ın romanlarında ön plana çıkar. Gölgesizler, Bin Hüzünlü Haz bu tekniğin uygulandığı romanları arasında gösterilebilir. Toptaş’ın Heba adlı son romanında da üst kurmaca tekniği önemli bir yer tutmaktadır.
HASAN ALİ TOPTAŞ’IN KAYIP HAYALLER KİTABI ROMANINDA YAPI VE TEMA
HASAN ALİ TOPTAŞ’IN KAYIP HAYALLER KİTABI ROMANINDA YAPI VE TEMA, 2023
Okumayı ve yazmayı varoluşu anlamlandırmanın ve hayatı anlamlı kılmanın merkezine alan Hasan Ali Toptaş, kaleme aldığı anlatıları bireysel sorgulamalarının, dünyada yaşayışının farkındalık aracına dönüştürür. Her eserini yeni bir deneyime dönüştüren yazar insanın sınırlarına, sınırsızlıklarına, olabilirliklerine dokunmaya çalışır. Metinlerinde edebî ve ebedî olanın peşinde olan sanatkâr günübirlik akan güncelle arasına mesafeler koyarak gerçekliğin farklı yönlerini kurgusal düzleme taşımanın endişesi içerisindedir. Hayatı, yaşamı, olayları ve durumları yazı ile bütünleşik bir düzlemde algılayan Toptaş, metinleri ile kurduğu sarsılmaz bağ sayesinde yaşadığı çağı yorumlamaya çalışır. Anlatma değil saklama üzerine metinlerini kurgulayan Hasan Ali Toptaş Kayıp Hayaller Kitabı’nda bir kasabada hayallerini gerçekleştiremeyerek yarım kalmışlık duygusu içerisinde yaşayan insanların hayat hikayesini anlatır. On üç bölümden oluşan eserde sevgisizlik ve iletişimsizliğin hâkim olduğu bir evde çocukluğunu geçiren başkişi merkezinde umutsuzluğa ve anlamsızlığa sürüklenen karakterlerin dünyaları metin düzlemine taşınır. Taşranın yeknesak atmosferi nedeniyle labirentleşen kasabada anlatı kişileri anlamsızlık ve güçsüzlük duygusuna kapılarak kaderlerine razı gelirler. Güvenli bir barınak olma özelliğinden uzak, sıkıntının ve tükenişin mekânına dönüşen evlerinde huzur bulamayan kurgu karakterleri bulundukları ortamdan soyutlanarak kaçışa yönelirler. Bu çalışmada düş ile gerçeklik arasında sınırların ortadan kalktığı olayların sarmal bir düzlemde ilerlediği, yalnızlık, sevgisizlik, iletişimsizlik, umutsuzluk izlekleri merkezinde kurgulanan Kayıp Hayaller Kitabı yapı ve tema bakımından tahlil edilecektir.