Sosyal Yardım Alanında Çalışanların Pandemi Sürecine İlişkin Düşünceleri (original) (raw)

Pandemi Sürecinde Sağlık Çalışanlarında Travma Sonrası Büyümenin Stresle Başa Çıkma ve Algılanan Sosyal Destek Açısından Yordanması

Balıkesır Health Sciences Journal, 2021

Bu araştırmanın amacı pandemi sürecinde sağlık çalışanlarında travma sonrası büyümeyi stresle başa çıkma yöntemleri ve algıladıkları sosyal destek düzeylerine göre incelemektir. Gereç ve Yöntem: Araştırmaya; doktor, hemşire, sağlık teknisyeni ve diğer sağlık personeli olmak üzere 266 kişi gönüllü olarak katılım sağlamıştır. Araştırmada verilerin toplanması amacıyla Travma Sonrası Büyüme Ölçeği, Stresle Başa Çıkma Ölçeği ve Çok Boyutlu Algılanan Sosyal Destek Ölçeği kullanılmıştır. Verilerin Çözümlenmesinde korelasyon analizi ve çoklu regresyon analizi kullanılmıştır. Bulgular: Araştırma sonucunda Stresle Başa Çıkma Ölçeği alt boyutlarından; kaçınma, problem odaklı ve sosyal destek başa çıkma ile Çok Boyutlu Algılanan Sosyal Destek Ölçeği alt boyutlarından aile ve özel bir kişiden algılanan sosyal desteğin travma sonrası büyümeyi anlamlı ve pozitif yönde yordadığı, arkadaştan algılanan sosyal desteğin ise travma sonrası büyümeyi istatistiksel olarak anlamlı ve negatif yönde yordadığı belirlenmiştir. Sonuç: Regresyon katsayısına göre yordayıcı değişkenlerin travma sonrası büyüme üzerindeki önemi; kaçınma, problem odaklı başa çıkma, arkadaştan algılanan sosyal destek, sosyal destek başa çıkma, aileden algılanan sosyal destek ve özel bir kişiden algılanan sosyal destek şeklinde sıralanmıştır.

COVID-19 Pandemi̇ Süreci̇ni̇n Sağlik Çalişanlarinin Müzi̇k Beğeni̇leri̇ Üzeri̇ndeki̇ Etki̇leri̇

İnönü Üniversitesi kültür ve sanat dergisi, 2022

It is an undoubted reality that the Covid-19 pandemic outbreak we are in has devastating effects in political, economic and social areas, especially in human health. Undoubtedly, healthcare professionals are at the forefront of those fighting against this epidemic on the front line. In this process, which has been deeply affected by every segment of the society and has been fighting the epidemic for more than two years, healthcare professionals working in the front stages are the most affected group in the social structure. This study, conducted with the doctors and nurses of Inonu University Turgut Ozal Medical Center, in which the effects of the epidemic process on the music prefers of healthcare professionals were investigated, is aimed at determining the situation and exhibits a descriptive feature. In the study, a more comprehensive opinion on the subject was tried to be obtained by applying personal interviews as well as semi-structured questionnaires to 56 samples. It is among the findings that the majority of healthcare professionals are emotionally affected in this process, and their auditory world and musical tastes have changed.

Sosyal Hizmet Uzmanlarının Deneyimleri Işığında Pandemi Sürecinde Sosyal Hizmet ve Sosyal Yardım Sunan Kurumlarda Yaşananlar: İstanbul Örneği

Toplum ve Sosyal Hizmet

Bu araştırmada, pandemi sürecinin sosyal hizmet ve sosyal yardım alanında hizmet sunan kurumlarda nasıl yaşandığı ve hizmet alanların nasıl etkilendiği ile bu kurumlarda hizmet sunan sosyal hizmet uzmanlarının kişisel ve mesleki deneyimlerinin neler olduğunun analiz edilmesi amaçlanmıştır. Araştırma kapsamında İstanbul’da belediyelerde, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına bağlı çeşitli kurulmlarda ve hastanelerin tıbbi sosyal hizmet birimlerinde çalışan ve araştırmaya katılmaya gönüllü olan 21 sosyal hizmet uzmanıyla yarı yapılandırılmış görüşmeler yapılmıştır. Temmuz- Eylül 2020 tarihleri arasında yapılan araştırmanın verileri, salgının başladığı Mart ayından görüşmelerin tamamlandığı Eylül ayına kadar olan dönemi kapsamaktadır. Araştırmada elde edilen bulgulara göre, belediyelere ve sosyal hizmet merkezlerine sosyal yardım başvuruları artmış ve başvuran profili değişmiştir. Yatılı hizmet sunan kurumların çalışma düzenlerinin değişimi çalışanları ve kurum sakinlerini psiko-sosyal anlamda zorlamıştır. Yatılı kurumlarda, günlük yaşam rutinlerinin değişmesiyle birlikte, hizmet alan grupların özelliklerine göre farklılaşan sorunlar yaşanmıştır. Tıbbi sosyal hizmet alanında Covid 19 dışındaki hastaların tedavileri aksamış, terk, yakını bulunmayan ve barınma sorunu olan hastalar kurumlar arası işbirliği ve eşgüdüm sorunları nedeniyle zor durumlarda kalmışlardır. Sosyal hizmet uzmanlarının pandemi sürecindeki kişisel ve mesleki deneyimlerinin çoğunlukla iç içe geçtiğini, hizmet alanlara yönelik kaygıların daha ağırlıklı olduğunu söylemek mümkündür.

Hemşi̇relerde COVID-19 Pandemi̇si̇ne Bağli Yaşanan Anksi̇yete İle Algilanan Sosyal Destek Arasindaki̇ İli̇şki̇

Gazi sağlık bilimleri dergisi, 2022

Sosyal destek, fiziksel sağlığın en güçlü psikososyal belirleyicilerinden biridir. Sosyal desteğin azaldığı pandemi döneminde olumsuz psikolojik etkilerinden biri olan anksiyeteyi azaltmak ve kanıt temelli stratejiler geliştirmek gereklidir. Bu araştırma, hemşirelerde koronavirüs anksiyetesi ile algılanan sosyal destek arasındaki ilişkinin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Tanımlayıcı ve kesitsel türde yapılan araştırmanın örneklem grubunu 207 hemşire oluşturmuştur. Veriler "Kişisel Bilgi Formu", "Koronavirüs Anksiyete Ölçeği" ve "Çok Boyutlu Algılanan Sosyal Destek Ölçeği" ile çevrimiçi olarak toplanmıştır. Hemşirelerin Koronavirüs Anksiyete Ölçeği puan ortalaması 3.71±4.041; Çok Boyutlu Algılanan Sosyal Destek Ölçeği puan ortalaması 67.40±14.348'dir. Koronavirüs Anksiyete Ölçeği puan ortalamasına göre cinsiyet, çocuk sayısı, şu an çalışılan birimi isteyerek seçme durumu, çalışılan kurumdan memnuniyet durumu arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmuştur (p<0.05). Çok Boyutlu Algılanan Sosyal Destek Ölçeği puan ortalamasına göre yaş, şu an çalışılan birim, çalışma süresi, şu an görev yapılan kurumda çalışma süresi, şu an çalışılan birimi isteyerek seçme durumu, çalışılan kurumdan memnuniyet durumu arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmıştır (p<0.05). Hemşirelerde Koronavirüs Anksiyetesi Ölçeği puan ortalaması ile Çok Boyutlu Algılanan Sosyal Destek Ölçeği puan ortalaması arasında negatif yönlü, zayıf düzeyde istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunmaktadır (r=-0.138; p=0.047). Pandemide hemşirelerde koronavirüs anksiyetesinin düşük olduğu, çok boyutlu algılanan sosyal desteğin orta düzeyde olduğu ve çok boyutlu algılanan sosyal destek arttıkça koronavirüs anksiyetesinin azaldığı sonucuna ulaşılmıştır.

Sosyal Yardım ve İnceleme Görevlilerinin Sosyal Yardım Alanına İlişkin Görüşleri ve Kanıta Dayalı Uygulama İle İlişkisi

2017

Bu arastirma, sosyal yardim ve inceleme gorevlisi (SYIG) personelin sosyal yardim alanina iliskin bilgi ve goruslerini ve kanita dayali uygulama (KDU) ile iliskisini ortaya koymak amaciyla yapilmistir. Arastirmada nicel arastirma yontemleriyle yurutulmus ve bu kapsamda Turkiye Istatistiki Bolge Birimleri Siniflandirmasi (NUTS-Nomenclature of Territorial Units for Statistics) duzey 1 temel alinarak 349 SYIG ile gerceklestirilmistir. Arastirma sonuclari konuyla ilgili kaynaklar isiginda tartisilmis ve SYIG’nin KDU’ya iliskin goruslerine deginilmistir. Ihtiyac sahiplerinin belirlenmesinde ve politikalarin olusturulmasinda kaynaklarin etkin ve etkili kullanilmasi acisindan KDU’nun etkili oldugu gorulmustur.

COVID-19 Salgın Döneminde Sağlık Çalışanlarının Algıladıkları Sosyal Destek ile Durumluk Kaygı Düzeyleri Arasındaki İlişkinin Değerlendirilmesi

Gümüşhane Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi, 2022

Çalışma COVID-19 salgın döneminde sağlık çalışanlarında algılanan sosyal destek ile durumluk kaygı düzeyleri arasındaki ilişki durumunu değerlendirmektir. Kesitsel ve ilişki arayıcı nitelikte olan çalışma, Bayburt İl Merkezindeki bir devlet hastanesi, Merkez Toplum Sağlığı Merkezi, Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi, Kanser Erken Tarama ve Teşhis Merkezi ve Aile Sağlığı Merkezlerinde görev yapan 246 sağlık çalışanı ile yürütülmüştür. Veriler, kişisel bilgi formu, Çok Boyutlu Algılanan Sosyal Destek Ölçeği ve Durumluk Kaygı Ölçeği ile internet ortamında online olarak 6-15 Mayıs 2020 tarihleri arasında toplanmıştır. Araştırma kapsamına alınan sağlık çalışanlarının %58,9'u 30 yaş ve altında, %53,7'si evli ve %60,6'sının çocuğu bulunmamaktadır. %63,8'i yüksekokul/fakülte mezunu ve %45,5'i hemşiredir. %69,5'i ailesi ile yaşamakta ve %28,9'u koronavirüs hastalığına karşı olumsuz duygular yaşadığını belirtmiştir. %18,3'ü ise bu duygulara hastalığın bulaşma korkusunun neden olduğunu ifade etmiştir. Sağlık çalışanlarının algıladıkları sosyal destek genel puan ortalaması 5,29±1,26, durumluk kaygı düzeyi 47,25±9,64 ve aralarındaki ilişki negatif yönde, zayıf, ancak istatistiksel açıdan anlamlı bulunmuştur (r=-0,289; p=0,000<0,05). COVID-19 salgın sürecinde sağlık çalışanlarının durumluk kaygı düzeyleri orta ve algıladıkları sosyal destek düzeyi yüksektir. Ayrıca sosyal destek düzeyleri yükseldikçe durumluk kaygı düzeyleri çok olmasa da anlamlı şekilde azalmıştır.

COVID-19 Pandemi Sürecinin Sağlık Çalışanları Üzerindeki Psikiyatrik Yükü

2021

Bu çalışmanın amacı COVID-19 salgını sırasında sağlık çalışanlarının psikolojik sorunlarını saptamaktır. Gereç ve Yöntem: Araştırmaya 93 gönüllü sağlık çalışanı dâhil edildi. Her bir katılımcı bir sosyodemografik veri formu ile beraber Hamilton Depresyon Ölçeğine, Hamilton Anksiyete Ölçeği, Uykusuzluk Şiddeti İndeksine ve Yale Brown Obsesif Kompulsif Ölçeğine göre değerlendirildi. Bulgular: Kadınlarda, erkeklere göre depresyon, anksiyete, obsesif kompulsif bozukluk, uykusuzluk ve sağlık anksiyetesi ölçek skorları daha yüksek saptandı. Ancak sadece anksiyete ve OKB ölçeklerinde kadınlarda, erkeklere göre istatiksel olarak anlamlı bir farklılık saptandı (p=0.021, p=0.005). Post-hoc analiz sonuçlarına göre, anksiyete, depresyon ve uyku bozukluğu belirtilerinden yüksek skorlar hemşirelerde, sonra doktorlarda yüksek bulunmuş olup diğer sağlık çalışanlarında ise en düşüktü. Sonuç: Çalışmamız; depresyon, uykusuzluk, anksiyete belirtilerinin cinsiyet ve meslek alt tipleri arasında anlamlı farklılıklar olduğunu göstermiştir. Bu sebeple, sağlık çalışanlarının ruhsal yakınmalarına yönelik sağlık uygulamalarında sosyo-demografik farklılıkların da göz önünde bulundurulması faydalı olabilir. Ayrıca yıllar sonra yeniden pandemi gerçeği ile karşı karşıya gelen sağlık çalışanlarının, ruh sağlığını göz önünde bulundurmanın gerekliliğini ve önemini vurgulamaktayız.

Covid-19 Pandemisinde Göç Alanında Çalışan Sosyal Çalışmacı Olmak

Toplum ve Sosyal Hizmet, 2021

Bu araştırma göç alanında çalışan sosyal çalışmacıların Covid-19 pandemisindeki sorunlarını anlamayı amaçlamıştır. Araştırma nitel araştırma deseni ve fenomenolojik yaklaşımla tasarlanmış, Türkiye'de en çok sığınmacının yaşadığı 9 ilden katılımcılara kartopu örneklem yöntemiyle ulaşılmıştır. Katılımcıların pandemi sırasındaki sorunlarını anlamanın pandemi öncesindeki sorunlarını anlamaktan geçtiği düşünülerek katılımcılara hem pandemi öncesi hem de sırasındaki sorunları sorulmuştur. Pandemi öncesi mesleki sorunlar, pandemi sırasındaki mesleki ve kişisel sorunlar araştırmanın birbirleriyle ilişkili üç temel temasını oluşturmuştur. Pandemi öncesinde kamuda göçmenlere yönelik yetersiz hizmet sunumu, tercümanla çalışmak, alan dışı sosyal çalışmacılar, aşırı iş yükü ve vaka takibi yapamamak, ikincil travma ve süpervizyon başlıca sorunlar olarak açığa çıkmıştır. Pandemi sırasında bu sorunlar varlığını korumakla beraber katılımcıların mesleki yetersizlik ve tükenmişlik hislerinin derinleştiği, telefonla danışmanlık, koruyucu önleyici mekanizmaların eksikliğiyle çalışmak, sosyal izolasyon ve süpervizyon eksikliğinde yalnızlaşmanın pandemiyle beraber açığa çıkan yeni sorunlar olduğu görülmüştür. Katılımcıların sorunlarıyla sosyal destek mekanizmaları, hobilerine odaklanmak ya da yeni hobiler yaratarak başa çıkmaya çalıştıkları görülmüştür. Göçmenlere yönelik hizmet sunumunda kamu sivil toplum iş birliğinin artırılması, sosyal çalışmacı ünvanı altında alandışı meslek elemanı alımına son verilmesi ve sosyal çalışmacılara yönelik yapılandırılmış süpervizyon hizmeti sunulması araştırmanın temel önerilerinden olmuştur. Anahtar kelimeler: Sosyal çalışmacı sorunları, Covid-19 pandemisi, göçmen ve mültecilerle sosyal hizmet, süpervizyon, sivil toplum örgütlerinde sosyal hizmet ABSTRACT This research aimed to investigate the problems of social workers in Covid-19 pandemic. The research was designed with qualitative design and phenomenological approach and the participants were reached by snowball sampling method from 9 provinces of Turkey where the most asylum-seekers live. Considering that understanding the problems of the participants during the pandemic goes through understanding the problems before the pandemic, the participants were asked about their problems both before and during the pandemic. Occupational problems before the pandemic, occuppational and personal problems during the pandemic formed the three interrelated and main themes of the research. Inadequate service provision for immigrants in the public sector, working with an interpreter, social workers out of the field, excessive workload and inability to follow up cases, secondary trauma and supervision were found to be the main problems before pandemic. Although these problems remained during the pandemic, it was found that the deepening of participants' feelings of professional inadequacy and burnout, phone counseling, working with the lack of protective and preventive mechanisms, being alone in social isolation and lack of supervision were new problems that emerged with the pandemic. It was observed that the participants tried to cope with their problems by focusing on social support mechanisms, hobbies or creating new hobbies. Increasing the cooperation between the public and civil society in the provision of services for immigrants, ending the recruitment of non-field professionals under the title of social workers, and providing structured supervision services for social workers were among the main suggestions of the research.